Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 TEMMUZ 1995 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
'Akıllı Binalar' sempozyumunda, İstanbuPdakilerin yer seçimi için aynı tanım yapılamadı:
Beşiktaş'ta bir 'canavar'• Tarihi Akaret
evlerinin iç avlusunda
"BJK sevgisi"
yüzünden inşaatına izin
verilen BJK Plaza
binası, kültürel çevreye
getirdiği tahribatın yanı
sıra Beşiktaş'taki
trafığiyle giderek
kördügume çevirecek
ve belki de bu güzel
semtin artık "küme
düşmesine" neden
olacak son golü de rant
uğruna kendi ağlanna
göndermenin sürekli
gerilimini yaşayacak...
OKTAY EKİNCt
Geçen gûnlerde Mimar Si-
nan Oniversitesi'nde "Akıllı
Binalar" başlıği altında il-
ginç bir sempozyum yapıldı.
Günümüzün modern ve ile-
n teknolojisiyle inşa edilip
bilgisayarsistemleriyle donatılan ve özel-
likle yüksek yapı kategonsıne giren, ço-
ğunluğu gökdelen şeklindeki bu binalar
birçok hizmeti insan gücüyle değil, ken-
di akıllanyla karşılıyoriardı.
Örneğin kendiliğinden açıhp kapanan
kapılan, elinizi uzattığınızda akan, son-
ra kesilen sulan, yine adımmızı attığınız-
" da yürümeye başlayan merdivenleri vb.
gibi göriinen akıllannın yanı sırayangın
sıcakJığında püskürmeye başlayan kö-
pûk sistemleri, dışandaki havaya göre
içerideki ısıyı ayarlayan klima düzenle-
BJK Plaza tarihi Akareder evlerinin ortasının kültürei çevreyi yok eden bir canavar gibi yükseliyor.
ri, akil almaz aynntılara dikkat eden gü-
venlik gözlemleri vb. gibi görûnmeyen
yetenekİeri ile bu binalar sanki 21. yüz-
yılın da mimarlığını şimdiden tanıtıyor-
lardı...
Sempozyuma katılanlar. akıllı bina-
lardaki bu müthiş beceriler üzerinde dün-
yadaki son gelişmelere de değinerek he-
yecanlı değerlendirmeler yaptılarsa da
aslında Türkiye açısmdan ve özellikle
tstanbul için önem taşıyan temel bir so-
runun yanıtı pek alınamadı.
Bu binalar, kapılanndan içeri girildi-
ği andan itibaren gerçekten akıllıydılar;
ama "acaba bulunduklan yerin seçimi
bir o kadar akılbca mıydı?_" Inşa edildik-
leri kentsel bölgeye olağanüstü sorunlar
getiren ve dahası o kentin tarihi ve do-
ğal değerlerini yok ederek yükselen bu
binalar akıllı olsalar bile onlan o yerde
uygun görenler ve yapımına izin veren-
ler için aynı sıfatı kullanmak mümkün
müydü?..
Evet. lstanbul, kendi içinde akıllı olan,
ama yükseldiği arsanın konumuna ba-
kıldığında, aslında kente karşı o müthiş
aklın hemen hiç kullanılmadığı. tam ter-
sine "akıldışı"" bir yapılaşmayla yine akıl
dışı sorunlann yaratıldığı örneklerle son
yıllarda tanışmaya başlamıştı. Işin gari-
bi, bu şehircilik bilimıni de hiçe sayan bi-
nalardan en akıllısını yapan ünlü işada-
mınada üniversite tarafından onur konu-
ğu unvanı uygun görûlmüştü...
Artık günün hemen her saatinde yaşa-
nan ve önemli oranda Boğaziçi Köprü-
sü girişi ile yine Bofaziçi yönüne sahil
yolu gidişinin yarattığı büyük trafik yo-
ğunluğunun baskısı altında düğüm olan
Castro, yerel yöneticilerin seçimle belirlenmesinin kapitalizme dönüş olmadığını söyledi:
Küba, sosyalizmden vazgeçmezSERPtLGÜNDÜZ
Küba'da 15 gün önce gerçek-
leştirilen seçimle, halk, yerel yö-
neticilerini seçti. Seçimler, Kü-
ba'nın kapitalizme dönüşünün ye-
ni bir halkası olarak değerlendiril-
,di. Bu değerlendirmeye katılma-
dığını söyleyen Küba Büyükelçi-
si JorgeCasbt»,Cunıhuriyet'in so-
rulannı yanıtladı. Castro. Küba
.halkının seçimlerin sonucundan
oldukça hoşnut olduğunu anlatır-
ken "Küba, her şeyden önce sos-
yalizmi elinde tutan tek ülke. Kü-
ba dominonun son taşı di>ortardL
Çok az süre tanıyorlardı. Buna rağ-
men Küba hâlâ burada" dedi.
Küba, Amerikan ambargosu al-
tında yaşayan bir ülke. Dünyanm
en güçlü ülkesi ile politik ve aske-
ri bir savaş içinde olduklannı an-
latan Castro, "Amerika'nın tek is-
tediği bize hükmetmek. Biz 'Mo-
narşiye dönmek istiyoruz" desek
bile değişen bir şey olmayacak.
Amerika bize hükmetmek isteye-
cek" dedi.
Gitane sigarasını ve purosunu
ağzından eksik etmeyen Castro.
Küba'nın sosyalizmden asla vaz-
geçmeyeceğini yinelerken "An-
<cak sosyalizmin inşasını daha iyi
IkoşuDarda olduğumuz bir zama-
!na erteledik" diye konuştu. Bu-
;gün kapitalizmin zaferinden söz
«tmenin yüzyıhn en büyük yalanı
îolduğunu öne süren Castro, "Sos-
yalizm sayesinde elde ettiğimiz za-
jerleri korumaya çabşıyoruz. Ka-
pitalizmden bazı şeyleri uygula-
-mak zorunda olduğumuz bir ger-
•çek. Sosyalizmi ileriye erteledik.
33u da bize acı veriyor. Ama gerçek
;de bu_" dedi. Castro'nun sorula-
Timıza verdiği yanıtlar şöyle:
- Birözel soru. Aduuz Castro. Bu
~bir raslantı mı?
'. Tamamen tesadüf.
- Küba'daki son seçimler. Kü-
jıa'nın kapitalizme dönüşünün bir
«alkası olarak değeriendirildi Ka-
-blıyor musunuz buna?
^ tam tersine Küba'da 15 yıldır
Şeçimleryapılıyor. Küba halkı se-
jimlerin sonucundan memnun.
«onuçta gördük ki biz diğer ülke-
Jerden çok farklıyız. Küba, çok
Jıedenden dolayı çok özel bir du-
jumda. Her şeyden önce Küba,
<îüney Amerika'da sosyalizmi
elinde tutan tek ülke. 1990 yılın-
• Dünyamn en güçlü ülkesi ile politik ve askeri bir ş
içinde olduklannı anlatan Küba Büyükelçisi Jorge
Castro, "Amerika'nın tek istediği bize hükmetmek. Biz
'monarşiye dönmek istiyoruz, desek bile değişen bir şey
olmayacak. Amerika bize hükmetmek isteyecek" dedi.
• "Biz gerçekten demokrasi yolunun arayışındayız.
Demokrasi halkın kendini yönetmesi demektir. Bu yolda
birçok demokrasi var. Sosyal sınıflar arasında büyük
farklıliklar olduğu zaman gerçek demokrasinin
yerleşmesinin çok zor olduğunu düşünüyoruz." Jorge Castro
da Avrupa'da sosyalizm tamamen
çöktü. Sovyetler Birliği yok oldu.
Politikayla ilgilenler Küba'ya bir-
kaç aylık süre tanımışlardı.Küba
dominonun son taşı' diyorlardı.
Buna rağmen 5-6 yıl geçti ve Kü-
ba hâlâ burada.
Halkın büyük desteğiyle bu du-
rumda bulunuyor. 90 yılında çok
büyük ekonomik kriz başladı. As-
lında Küba gizli bir savaş halinde
diyebiliriz. Çünkü Amerika'nın
tek amacı Küba'yı ortadan kaldır-
mak.Dünyanın en güçlü ülkesi ile
politik ve askeri bir savaşa girdik.
Eğer ki Küba'nın bir savaş duru-
munda olduğunda hemfikirseniz
size bir soru sormak istiyorum.
Siz başka bir ülke tanıyor musu-
nuz ki böyle zor bir dunımda de-
mokrasiye sahip çıkıp seçimleri
gerçekleştirsin?.
-Sizce ABD'nin Küba'ya uygu-
ladığı ambargonun kalkmamasın-
da etken olan ne? Kim karşı çıkı-
yor buna?
Bu sadece Amerika'nın tarihi
bir politikası. Başka nedeni yok.
1902'den beri bir deniz fılosu yer-
leştirdi Küba'ya ve hâlâ orada.
Castro'ya kadar bütün iç işleri on-
lar yönetti.
Daha sonra çok kışkırtıcı poli-
tika izlediler. Her türlü ekonomik
ambargo ve ekonomik sabotaj. Da-
ha Küba'da bir sosyalist parti ku-
rulmadan bile Amerikalılar Kü-
ba'yı kendi kolonileri yapmaya
karar veımişlerdi. Onlann yegane
isteği Küba'nın onlann yönetimi
altına alınması.
Onlarbunu hep istediler. Buna
karşın Kübalılar da kendi özgür-
lükleri için savaştılar bugüne ka-
dar. Amerika'nın ilgilendiği. Kü-
ba'da herhangi bir yönetim deği-
şikliği değil. Kendileri hükmet-
mek istiyorlar. Belki biz yann mo-
narşiye dönmek istesek ve 'Yine
bağımsızlığımızı korumak isti-
yoruz' desek değişen bir şey ol-
mayacak. Onlan ilgilendiren bi-
zim politik sistemimiz değil. Tek
ilgilendiren bize hükmetmek.
- Küba'da seçim sistemi nasıl?
Seçimler Batı demokrasilerinde
alıştığımtz normlara ne kadar uyu-
yor?
Biz gerçekten demokrasi yolu-
nun arayışındayız. Demokrasi hal-
kın kendini yönetmesi demektir.
Bu yolda birçok demokrasi var.
Sosyal sınıflar arasında büyük
farklıliklar olduğu zaman gerçek
demokrasinin yerleşmesinin çok
zor olduğunu düşünüyoruz. Ba-
tı'nın en ileri diye adlandırdığı de-
mokrasi şekli bizim için sahte bir
demokrasi.
- Sizin seçimlerinizin ayncafağı
nedir?
Her şeyden önce adaylan parti
seçmiyor. Bu parti seçimlere de
katılmıyor. Çünkü biz bunun par-
tinin değil halkın hakkı olduğunu
düşünüyoruz. Adaylar mahalie
halkı ve arkadaşlan tarafından gös-
teriliyor. Seçimlere 2 ya da daha
fazla aday katılıyor. Seçimlerde
oylann yüzde 50 artı l'ine sahip
olunması gerekir. Seçilen, her 6 ay-
da bir halka hesap vermek zorun-
da. Secmenin 4'te 3'ü imza verir-
se adaylıktan düşüyor. Seçim böl-
gelerini çocuklarkoruyor. Çocuk-
lar temiz ve hilesızdir çünkü...
EBK işçisinin eylemi sürüyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Et ve
Balık Kurumu'nun (EBK) gelecek günler-
de yapılacak özelleştirme ihalesinin iptalini
sağlamak amacıyla işçilenn 4 gün önce baş-
lattıklan eylem sürüyor. EBK Genel Müdür-
lüğü önünde oturma eylemi yapan işçileri zi-
yaret eden Hak-Iş Genel Başkanı Necaü'Çe-
lik. direnişler sonucunda EBK'nın özelleş-
tirilmesinden vazgeçıleceğıni savundu.
EBK'nin özelleştirilmesine karşı "Isunise-
viyorum, ülkemi seviyonım, çalışmak istiyo-
rum" sloganıyla bir dızı eylem gerçekleşti-
ren kurum çalışanlan. Ankara'daki eylemle-
nni dün düzenledikleri mitingle sürdürdüler.
35 ılden gelen yaklaşık 1700 EBK çalışanı-
nı zıyaret eden Hak-Iş Genel Başkanı Neca-
ti Çelik, EBK'nın özelleştinlemeyeceğıni
söyledi. Hükümeti özelleştirme adı altında
"birüerini zengin etmek istemekle" suçlayan
Çelık, "Hükümet ne >apdğını bilmiyor. Hü-
kümet şaşkınlan ojnuyor. Bir yandan Hay-
vancüık Müsteşartığı kumyor. Bir yandan
da Süt Endüstrisi Kunımu'nu. Yem Sana-
yii'ni ve Et \e Balık kurumu'nu özeüeştiri-
yor. Hükümet, tekekâsermayenin kötii emeV-
lerine alet olmuştur. Hükümeti protesto edi-
yonım" diye konuştu.
Çelik, işçilenn eylem yaptıklan halde üre-
timi sürdürdüklerine dikkat çekerek şunlan
söyledi: "Sizler çok onuriu bir mücadele ve-
riyorsunuz. tşinize, aşınıza ve isyerinize sahip
çıkıyorsunuz. Eyleme rağmen 40 kombina-
da üretim yapıuyor. Hak-İş ve Öz Gıda İş
üretimi aksatmıyor. Hem üretimi devam et-
tiriyorsunuz hem de müeadelenizi." Avrupa
Birİığı ülkelerinde et ve süt üretiminin des-
teklendiğini belirten Çelık, Türkiye'de ise
toplumsal faydanın gözardı edilerek SEK ve
EBK'nin satılmasının anlaşılmaz kararlar
olduğunu söyledi.
Çelık. şöyle devam etti: "40 kombinayı
özelleştinneye güçleri yetmeyecek. Sizin di-
renişinizi duymuyoriar. Kulaklanna pamuk
Okamışlar. Halkı dinlemiyorlar. Diğer işçi
sendikalan da EBK'nin Hak-İş'e satılması a-
rasında aieyhimizde tavır sergilediler. Türk-
İş nerede? DİSK nerede? Biz onlann eylem-
lerine destek\erdik. Bunlarekonomik ve sos-
yal haklar için değil, ideolojileri için müca-
dele edivor."
Akaretler ve Beşiktaş kavşak-
larındaki trafik. inşaatı ta-
mamlanmak üzere olan "BJK
Plaza1
" adlı merkezin getıre-
ceği yeni yükle belki de tam
bir kördüğüme dönüşecek.
Yine şimdilerde Dolmabahçe
yönünde Salıpazan ve Gü-
müşsuyu'nda başlayan trafik
tıkanıkltğı, BJK Plaza'nın çe-
keceği araçlarla birlikte aşa-
ğıda Karaköy'e, yukanda ise
Taksim'edayanacak. Böyle-
ce bir akıllı bina daha, deyim
yerindeyse, lstanbul'u daha
da aptallaştıraraksahiplerine
yüksek rant getirmeye başla-
yacak.
Peki, acaba o büyük rant
bu akıllı binanın yarattığı
kentsel sorunlan çözmeye ye-
tecek mi? Bu yazıda, bu so-
runun da pek akıllıca olmadı-
ğını söyleyenleri duyar gibi
oluyorum...
Aslında BJK Plaza'nın
özellikle temel atma töreninin
yapıldığı gûnlerde birçok ki-
şi gerek BJK Spor Kulübü yöneticileri-
ni. gerekse iş merkezine ortak olan ya-
pımcı Garanti-Koza fırmasını çok akıl-
lıca bir işe başjadıklan için kutluyorlar-
dı. Çünkü bu bina sayesinde BJK Kulü-
bü olağanüstü bir gelire kavuşuyor, Koç
Grubu ise bu kez "BJK'ye tanınan bu ay-
ncalıklı imar koşulu sayesinde*' yine ola-
ğanüstü kazançlı bir kat karşılığında yap-
sat işini kotarmış oluyordu.
YakJaşık 7000 m2'lik bir arazide, hem
de çevresi tarihi Akaretler evleriyle be-
zeli bir iç avluda, yaklaşık 30 bin m2'lik
bir bina yapma iznini elde
etmek, doğrusu çok kolay
değildi. Bunun için ancak
BJK sevgisi gibi, tstanbul
sevgisini bile çok çok aşan ve
hele toplum yarannı, yani in-
san sevgisini tümüyle birke-
nara iten, yüksek düzeyde
bir aşkın, neredeyse "kara
se\da" gibi belediyecileri tut-
sak alması gerekiyordu.
Nitekim bu kara sevda, yi-
ne BJK'nin cumhurbaşkanı
eşlerine kadar etki eden po-
litik gücüyle de beslenince,
Istanbul'daki tüm mimarlık
fakültelerinden hocalann bir-
biri ardına yazdıklan olum-
suz raporlara ve mimarlar
odasının bu raporlara daya-
narak muhalefet ettiği proje
onayına rağmen, BJK Pla-
za'ya 29.9.1992 tarihinde
resmen ruhsat verildi.
Ruhsat öncesindeki tartış-
malar sırasında bu "kent su-
çunun" işlenmemesi için
mahalle sakinleri ve duyarlı
Beşiktaş halkından toplanan
binlerce imzayı taşıyan di-
lekçeler ise "Efendim, bu
proje yasaktır" denilerek ar-
şive kaldınldı.
Benzer kaygılan bu kez
Yıldız Üniversitesi'den Prof.
Dr. Necati tnceoğlu da belirt-
miş ve BJK Plaza için seçi-
len yerin öncelikle Beşik-
taş'a bir hakaret olduğunu
vurgulayarak, yanlışlıktan
dönülmesini ve ruhsat \eril-
memesini istemişti.
Bugün Boğaziçi'nden Be-
şiktaş'adoğrubakanlar, Yıl-
dız Sarayı altındaki Conrad
Oteli ile Akaretler'deki BJK
Plaza'ya da bakıp haklı ola-
rak "Bu imar izinleri nasıl
verildi, kimse karşı çıkmadı
mı?" diye soruyorlar.
Conrad. aslında bir 12 Ey-
lül ürünü sayılırdı ve Anka-
ra'dan onay alınan turizm
merkezi ayncalığıyla inşa
edilmişti. Peki ya BJK Pla-
za?..
Şimdi BJK Başkanı Sü-
leyman Seba, yakjnda kavu-
şacaklan 11.000m2'likişye-
ri potansiyeli ile takımı na-
sıl daha da zengin edeceği-
nin hesabını yapıyor. tstan-
bul ise her gün biraz daha
batağa gidıyor ve birkaç gün
üst üste yağan yağmurdan
bile kendisini kurtaramayan
bu akıllı binalanyla sözüm
ona 2004 yılı dünya olimpi-
yatlanna yeniden aday olma-
ya hazırlanıyor.
CUMHURIYET'TEN
OKURLAR4
ORHAN ERİNÇ
Sansiipsüz Sansiip
Bugün Türk ulusu için önemli bir günün 87'nci yıldö-
nümü. 1908 Anayasası'nın kabulü ile doğan ortamdan
yararlanan gazetecilerin sansur uygulamasına karşı çı-
kışlarını "Geleneksel Gazetecıler Günü" olarak kutlu-
yoruz. 1908'den bu yana pek çok kez sansür dönem-
leri yaşanmış olmasına karşın böyle bir meslek günü-
ne gereksinim var. Sansürün zararlannı ülke yöneticile-
rine hatırlatmak ve sansür anlamına gelen tüm uygula-
ma ve yasa hükümlerinın kaldırılması için çağrıda bu-
lunmak. Çünkü iktıdarlar artık sansür görevlilerini gön-
dererek gazeteleri denetlemiyorlar. Bu işi artık yasalar
ve yönetmelikler yapıyor. iletişim özgürlüğü ya da hal-
kın gerçekleri öğrenme hakkının işlerliğinin önünde çok
sayıda yasal engel var. "Oemokratikleşme"y'\ gerçek-
leştirme sözü vererek iktidara gelenler, bu konuda en
ufak bir adım atmaktan kaçınıyorlar. Somut bir örnek
isterseniz, yine Basın Yasası'nda değişiklik yapılması-
nı öngören tasanyı gösterebiliriz. iki yılı aşkın süredir
TBMM Adalet Komisyonu'nda beklıyor. Hem de önce-
likle çıkanlması bir protokolle belirlenen 20 yasa ara-
sında yer almasına karşın...
24 Temmuzları, 12 Mart 1971 sonrasındaki uygula-
malar ve anayasaya gelen kısıtlamalar öncesinde "Ba-
sın Bayramı" oiarak kutlardık. Aynı coşkuyu yeniden ya-
şamak istiyoruz. Ama ıtiraf edelım ki, umutlu olmak için
en ufak bir ışık ve gırişim yok.
•
Geçen gûnlerde basınımızın ikı ustasını daha yitirdik.
Haluk San ve Turgut Etingü. Haluk San, spor basını-
mızın öncülerindendi ve spor tarihımızın yazılmasında-
ki katkılanndan dolayı da önemli bir ustamızdı. Turgut
Etingü, Zonguldak'takı kömür ocaklarında çalışanlann
karşılaştıkları zorlukları vetehlikeleri, ilk kez kamuoyu-
na duyurmuş bir gazetecıydi. Cumhuriyet'e çeşitli dö-
nemlerde emek vermiş olan San ve Etingü'yü saygıy-
la anıyoruz.
•
Gazete okurları, Türkiye sınırı bulunmayan Rusya'nın
Ermenistan ve Gürcistan adına sınır anlaşması yapma
önerisinın, Ankara tarafından geri çevrildiğini Lale Sa-
nibrahimoğlu'nun haberiyie öğrendiler.
Lale Sanibrahimoğlu, Başbakan Yardımcısı Hikmet
Çetin ve Devlet Bakanı Bekir Sami Daçe'nın, Avrupa
Birliği (AB) Türkiye Masası Şefi Sergei Abou ile Anka-
ra'da yaptıklan görüşmelerde, TMY'nin 8. maddesi ko-
nusunda iyileştirme yapılacagı sözü verdiklerini ve bu
söz uyarınca çalışmalann yoğunlaştınldığını da "Dû-
şünce affı yolda" haberiyie duyurdu.
•
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde görev
yaptıklan yerlerde halka baskı uyguladıklan öne sürü-
len özel tim görevlileri hakkında, Tunceli'de çıkardıkla-
n olayleır nedeniyle soruşturma açıldığını, olaya kanşan-
lann pasif göreve getirilmeleri ile Kahramanmaraş'ta
özel tim görevlilerince işlenen cinayetin savcılık ve dev-
let hastanesi hekimlerince gizlendiğini Ergün Aksoy ha-
berleştirdi.
Özel tim görevlilerince Kahramanmaraş'ın Pazarcık
ilçesine bağlı Küçük Cennetpınan Köyü'nde öldürüldü-
ğü önesürülen Mustafa Dölek'e. "çatışmada öldüğü"
yolunda otopsı raporu duzenleyen Kahramanmaraş
Devlet Hastanesi hekimleri hakkında Türk Tabıpleri Bir-
liği'nce_soruşturma başlatılmasıyla ilgili gelişmelen de
Yusuf Özkan aktardı.
•
Sıvas Cumhunyet Üniversitesı Sağlık Hizmetleri Mes-
lek Yüksekokulu'ndaki mezunıyet töreni sırasında ya-
şanan ve Milli Gençlik Vakfı'nın "komplosu" olduğu
savlanan "türban olayı "ndan sonra, Okul Müdürü Prof.
Dr. Servet Özgür ün görevden alınrnası ile ilgili geliş-
meleri Ankara Büromuz izledi. Prof. Özgür hakkında Sı-
vas'taki bazı yerel televizyonlarca "ölüm fetvası veril-
diğini" Hülya Karabağlı kamuoyuna duyurdu.
Türban olayıyla kamuoyunun gündemine gelen Cum-
huriyet Üniversitesi'nde demokrat görüşlü öğretim üye-
lerine özellikle 2 Temmuz 1993'teki "katliam"üan son-
ra yönelen baskılar nedeniyle 30'dan fazla öğretim gö-
revlisinin istifa ettığini Yusuf Özkan haberleştirdi.
•
Bosna-Hersek'teki Müslümanlara karşı son gûnler-
de yoğunlaşan Şırp saldınlan nedeniyle Ankara'nın baş-
lattığı diplomasi trafıği ile BM Genel Sekreteri Butros
Gali'nin özellikle şenatçı kesimin yoğun tepkisine ne-
den olan ve son anda ertelenen zıyaretı ile ilgili geliş-
meleri Ankara Büromuzun haberienyle kamuoyuna yan-
sıttık.
•
Ekonomi Servisi Şefımiz Bülent Kızanlık 'buğday
oyunu'nun perde arkasmı yansıtırken. Özgür Ulusoy
da 'sanalı tanm' haberiyie üretici kesimin sorunlarını
aktardı.
•
Sağlığımızın ne denli sağlıksız olduğunu, lstanbul Ha-
ber Servisi'nden arkadaşlanmız Zafer Aknar, Günnur
llhan ve Yasemin Koyutürk araştırıp yayına hazırladı.
•
Kamuoyunda günlerdir tartışılan kemiksiz et ithalat-
nın perde arkasmı Zafer Aknar araştırdı ve yazdı.
•
Istanbul'daki sağanak yağışların Şile'deki çöplüğü
Atizleri Deresi'ne taşıdığını Ibrahim Günel haberleştir-
di. Haberimiz üzerineTanm Bakanlığı İstanbul Bölge Mü-
dürlüğü, çöplüğü yapan istanbul Büyukşehir Belediye-
si hakkında suç duyurusunda bulundu.
•
Şeriatçıların devlet içindeki örgütlenmesini gözler
önüne seren "Kadın eli sıkmayan kaymakamlar" habe-
rini Ayşe Yıldınm hazırtadı. Habere göre, Türkiye'de bu-
lunan 810 kaymakamdan 364'ü kadın eli sıkmayı "gü-
nah" olarak değerlendiriyor. Yıllardan bu yana şeriatçı-
ların devlet içindeki örgütlenmesinin ne denli büyük bo-
yutlara geldiği, bu haberle bir kez daha gündeme gel-
di.
•
Önümüzdeki pazartesiye kadar gönlünüzce bir haf-
ta geçirmeniz dileği ve saygılarımızla...
ALAADDIN HOTEL•*••
Incekum Alaaddin Hotel, Türkiye'nin yeşil turizm beldesi Antalya'nın Alanya ilçesi Avsallar kasabasında
Akdeniz'in berrak kıyılannda huzur, spor, eğlence dolu bir ortama sahiptir.
Antalya Havaalanı'na 98 km. uzaklıkta olan İncekum Alaaddin Hotel 232 oda, 500 yatak kapasiteüdir.
Yılın 300 gününün güneşli geçtiği ve deniz sezonunun 8 ay sürdüğü Akdeniz'in bu şirin yörcsindeki otelimi-
zin odalan ile tüm kapalı alanlan merkezi ısıtma, soğutma ve havalandırma sistemi ile donaülmıştır.
özel banyolu odalanmız otomatik telcfon, 4 kanal müzik yayını, uydu yayın TV sistemi ile otelimiz tatilde
evinizi aratmayacakür.
İncekum Alaaddin Hotel'de aynca açık ve kapalı barlar, sauna, kondisyon merkezi, disco, 2 yüzme havuzu,
özel plaj alanı, iskele, su sporlan merkezi, tenis kortu bulunmaktadır.
Otelimiz 150 kişilik simültane çeviri sistemi toplanü salonu, 500 kişilik restoran, alakart restoran, pasta salo-
nu, tclevizyon salonu, oyun odası, ahşveriş mağazalan, ve manzara teraslan ile unutamayacağınız bir tatil sun-
maktadır.
İncekum Alaaddin Hotel'in mutfak ustalan da gece müzıği eşliğınde zengin açık büfeleri ile Türk yemekleri-
nin lezzetinı sizlere bir kez daha tatüracaktır.
ALAADDİN OTEL
• • • •
Rezervasyon için:
(0242)517 1491 (6 hat)
Încekum-ALANYA