03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 TEMMUZ 1995 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 cazm doğasma aykırı Muhafazakârlığın cazın doğasına ve doğaçlamasına ayhrı olduğunu vurgulayan Uîuslararası tstanbul Caz Festivali 'nin yönetmeni Görgün Taner 'e göre, festivalin niteliğini belirleyen ana öğe; cazın müzik türlerini kucaklayan, doğaçlamalara açıkyanı. Bu yıl hem nitelik, hem de nicelik açısından dayurucu geçen tstanbul Caz HANDAN ŞENKÖKEN - 2. U lusiararası tstanbul Caz Festivali'nin programını nasıl oluşturdunuz? Gelmesini tasaıiadığuıız, istediğinb ancak çeşitli neden- lerle bunu gerçekleştiremediğiııiz ya da son anda programdan çıkanlan sanatçı ve toplu- hıklar oldu mu? TANER - Caz Festivali 'nin program çalış- malan her sene eylül ayı civannda başlamak- ta. Bağlt olduğumuz Avrupa Caz Festivalle- ri Biriiği'nin periyodik toplantılan var. Bu toplantılara katılan çeşitli menajer ve ajans- lardan sanatçılann tume programlannı öğre- niyoruz. Aynca birtakım özel projeler geliş- tiriyor, bu toplantılann devamı olarak Caz Festivali Danışma Kurulu toplantılan yapı- yoruz. Bu kurulda Sadedin Davran, Cengiz Işılay, Can Kozlu, Faruk Eczacıbaşı, Jak Kornfüt ve Jak Baruh bulunmakta. Kendi aramızdaki tartişmalarda programın son şek- Ji ortaya çıkıyor. Özellikle bu sene ilk hazır- ladığımız programla gerçekleştirdiğimiz program arasında büyük fark var. Önemli ip- taller oldu. tlk akla gelenler Grover Was- hington Jr, Mkhael Franks, Marcus Miller ve programı ilan etmemize iki gün kala Way- ne Shorter. - GeneMe programı oluştunırken neJeri gözetiyorsunuz? TANER - Caz mûziğinin şemsiyesi altına neredeyse bütün mûzik tûrlerinden ömekler sokabiliyorsunuz artık. Biz de bu tûrler ara- sında bir denge oluşturmaya çalıştik. Caz 'müziği deyince akla gelen piyano, bas, sak- sofon, davul dörtlüsü imajından biraz uzak- -laştık. Hatta bize, isminizi caz, pop, rock fes- ' tivali olarak değiştirin diyenler bile oldu. Ca- ' zın tanımi hakkında tartışmalar çıktı. Bence festivalin niteliğini belirleyen ana öğe, cazın müzik türlerini kucaklayan, doğaçlamalara açık yanı. Caz müziğini yazan, icra eden, dinleyen zincirinin muhafazakâr bir konum- 1 da olmaması lazım. Bu, cazın doğasma ve doğaçlamasına aykırı. Avrupa'da düzenle- ınen caz festivalleri iki değişik rota çizmek- • te. Cazın beyinlerdeki tanımını pekiştiren bi- ' rinci rota ve bu tanımı sorgulayan ikinci ro- ta. Biz bu ikinci grupta Montreux ve North- 1 Sea gibi festivallerle yer alıyoruz. Birinci grupta ise Umbria, Vıtoria, Pori gibi festival- ler var. Önümüzdeki sene caz festivali prog- '• ramında rock konseri görürseniz şaşırmayın. ' - Bu vuld festivali nasıl defertemJiriyorsu- nuz? TANER - Bu seneki festival hem nitelik hem de nicelik açısından doyurucu geçti di- yebilirim. Yüzde 90 dolayında doluluğa " ulaştık. Tabii bu tek kriter değil. Bence en boş geçen konserlerden biri olan Joshua Redman konseri (yüzde 25 katılım) festiva- lin en güzel gecelerinden biriydi. (Jan Gar- barek konserini de unutmamak lazım) Jos- ' hua konserden sonra saat 04.00'e kadarjam- sessiona katıldı ve oradan da havaalanına gitti. Burada beraber çaldığı müzisyenleri bel- ki bir daha hiç görmeyecek, ama o gece or- " taya çıkan ve bir daha tekran mümkün olma- yacak güzellikteki müziğin de kolay kolay hafizalardan silineceğini sanmıyorum. ' Her gece iki grup uygulamasını bu sene bi- raz esnettik. Sahne alan sanatçı ve topluluk- lann niteliğine göre ve tahmini vanş saatle- rine göre düzenlemeleryaptık. Sürekli saati- ne bakıp, "kontrattaki çalış sürem bitsc de gftsem" tarzındakj müzisyen ve gruplardan " uzak durmaya çalıştık. Bilet satış organizas- yonumuz konusunda yoğun eleştiri aldık. Önümüzdeki yıl sanınm biz de telefonla re- zervasyon sistemini uygulayacağız. Kapı ön- lerindeki "Bostancı, Bostancriara çare bul- "mak için bayağı uğraş veriyoruz. Ama sey- yar satıcılar ve minibüsçüler, belli bir talep olduğu için de oradalar. Bu tip organizas- yonlann steril ortamlarda değil, 12 milyon insanın yaşadığı tstanbul'da düzenlendiğini unutmamak lazım. Yine de izleyiciler Açıkhava'ya köfte ek- mek yemeye değil, müzik dinlemeye geliyor- lar. Önümüzdeki yıl bu konuya elimizden gelen özeni göstereceğiz. Açılış gecesi ha- riç, konserlerimiz genellikle zamanında baş- ladı. Aya lrini konserleri bu genellemenin dışında. Konserler sadece belli bir tür müzi- ğin tüketildiği etkinlikler olmaktan çıkıyor yavaş, yavaş. Aynı zamanda bir sosyalleşme, uzun süredir görmediklerini görme imkâru ve sohbet ortamı yaratıyor. Bence çok da şi- kâyet edilecek bir şey değil. Festivale katılan sanatçılar ve toplulukla- nn hepsi ülkelerine oldukça memnun dön- düler. Aslında geldiklerinde de memnundu- lar. Jan Garbarek, uçaktan indiğinde "Işte ikinci vatanıma geklim" dedi. Tüm bunlar bi- ze son derece mutluluk veriyor ve doğal ola- rak sanatçı performansını da etkiliyor. Fes- tivalin ses ve ışık düzenini Altınçizme Elekt- ronik yaptı. Özellikle YVynton Marsalis kon- serinden sonra caz festivalini izlemesi daha sonra yazması için davet ettiğimiz ünlü eleş- tirmen IraGitier, buradaki ses Lincoln Cen- ter'dan daha iyi deyince çok sevindik. - Sizi düş kınkhğına uğratan ya da umma- dığınız denii ilgi toplayan konserler oldu mu? Ya izleyici açısından >eni keşifler, sürprizler_ TANER - Düş kınkhğına uğradığım iki konser var. Birincisi THo Puente.Tito eski Ti- to değil. O gün de herzamanki formundan uzaktı. Birlikte çaldığı sanatçılar ise iki se- ne önceki Latin AU Stars Band'ı arattı. İkin- ci hayal kınklığını ise Geri Allen konserin- de yaşadım. Zaten lider konumundaki iki veya üç kişi ne zaman bir araya gelip bir şeyler denese- ler aralannda genellikle sonın çıkıyor. Gru- bun liderliği konusunda Geri Allen ve Ron Carter'ın arasındaki gizli çekişme müzikle- rine de yansıdı. Daha iyisini beklerdim di- yorum. Güzel sürprizler arasında Manhattan Transfer'in kendilennden benim de umma- Festivali, "cazın tanımını sorguluyor". Avrupa cazfestivalleri 'ndeld çizgisi de biraz "nev-i şahsına münhasır ". Caz mûziğinin şemsiyesi altına neredeyse bütün müzik tûrlerinden örneklerin sokulabileceğini belirten Taner, "Önümüzdeki yıl caz festivali programında rock konseri görürseniz şaşırmayın!" diyor. Doluluk oranı yüzde 90 olan 2. Uîuslararası tstanbul Caz Festivali 'nin buyılki konukları; Irakere, Tito Puente ve Latin Caz Grubu, Rosenberg Üçlüsü ve Eddie C, John McLaughlin ve The Free Spirits, Youssou N'Dour, Wynton Marsalis ve Lincoln Center Caz Orkestrası, Oregon, Randy Crawford, tstanbul Caz Dörtlüsü, Geri Allen/Ron Carter/Lenny White Üçlüsü, dığım derecede iyi performans sergilemele- ri. Jan Garbarek konser biletlerinin 24 saat içinde bitmesi ve Fahir Atakoğju'na göste- rilen inanılmaz ilgi vardı. Fahir Atakoğlu müziğe sevdalı bir sanatçı ve ender görülen bir alçakgönüllülüğe sahip. O da bizim gibi biraz "alçalan değerter" devrinden kalma. Festival bünyesinde en renkJi ve en çok se- yircili konseri vermek ona nasip oldu. Bir tek konser için 4 ay boyunca prova yapıp hazır- lanması, heyecanı, kişiliği beni çoketkiledi. Önümüzdeki sene için son derece değişik bir iki projeye imza atacak gibi gözüküyor. Joshua Redman bekleneni verdi. Oregon ise hayatlannda konser verdikleri en çarpıcı mekânın Aya lrini olduğunu söy- ledi. Kronos Quartet konserinin ilk yansm- dan sonra salon epey boşaldı, ama sanınm içeride kalanlar daha sonra konserden çıkan- lan hasetlerinden çatlayacak noktaya getir- Caz Festivali hem klasik hem de popüier ca- a içerdiği ve "müzik türleri arasındaki çizgı- ler inceldikçe, bütün dünyada cazın şemsi- yesi genişlediği "için mi böyle seçimler yapı- İı\wr? TANER-Hepsi doğru. Ybussou VDourve Randy Cranford, Avrupa daki bırçok caz festivalinde yer alıyor. Aynca almasalar bu neyi değiştirir? Cazın anlamını açmaya mec- bunız. Bunu yapmazsak işimiz o kadar ko- lay ki birkaç kücük salon art arda birkaç sa- natçı. Işte size festival... tşte bu kolaycılık olur. Ama Kronos Quartet'in müziğini din- lemek zor. Sevmek de zor. Niye kendimi zor- layayım diyeceksiniz. Belli bir kısir döngü- yü kırmak ve yeni müzik türleri ve topluluk- lan ile tanışmak için biz bir firsat hazırlıyo- nız. Tanışmak isteyip istememek ise artık izleyicinin kendisine kalmış. Bu geniş bir yelpaze. Bu yelpazeyi isterseniz cebinize so- bıraktı. Hayatın kendisi biraz 'hap' olmaya başladı. Herşey özet, kısa ve çabuk olmak zorunda. Caz böyle olamaz. Popüier olabi- lir, ama popülerliğin gerektirdiği tüketim bi- çimine ayak uyduramaz. - Tûrk caz sanatçılannın seçimindc ölçü- tünüz nedir? Gelecek yıllarda Türk sanatçı- lara daha çok yer vermeyi düşünüyorsunuz. Yenj isimler bulmakta zorlanmayacak vatst- nız? TANER - Türk caz sanatçılannın seçimin- de 1.2. 3. diye sıralayarak kullandığımız bir kriterler listesi yok doğrusu. Zaten böyle bir şeyin olabileceğine de inanmıyorum. Sanat- çılan bizim ve sizin diyerek ayırmamaya özen gösteriyoruz. tmerDemirer'in adı John Wallace olsaydı da programda yer alabilirdi. Çünkü müziğini biîiyoruz. Imer, Imer oldu- ğu için değil, o müziği yaptığı için ve dün- yanın neresinde olursa olsun çalacak bir kit- • Güzel sürprizler arasında Manhattan Transfer'in kendilerinden benim de ummadığım derecede iyi bir performans sergilemeleri, Jan Garbarek konser biletlerinin 24 saat içinde bitmesi ve Fahir Atakoğlu'na gösterilen inanılmaz ilgi vardı. Festival bünyesinde en renkli ve en çok seyircili konseri vermek ona nasip oldu. • Bizim bütün amacımız, hani şu geniş şemsiyeli "caz" kelimesi var ya, o çerçevede bir platform, çeşitli tür müziklerin bir araya gelip kaynaştığı, sadece müziklerin değil, müzisyenlerin de kaynaşabildiği bir ortam yaratmak. Bunun hemen olamayacağını da biîiyoruz. Ama biraz yolun başındayız galiba. diler. Minimal müziğin dünya üstündeki çe- şitli halklann müzikleriyle kaynaşmasından ortaya çıkanlan sergileyen grup, önümüzde- ki senelerde de misafirimiz olacak. - İzievici ve medyanın ilgisi yeterli miydi? TANER- Doluluk yüzde 90 civanndaydı. Izleyicilerin sanatçılara katılımı ve tepkisi olumluydu. Medyanın ilgisi de öyle. Ihtiya- cımız olan şeylerden biri de koşul İanmız göz önüne alınarak yapılan kritikler ve "muhte- şem", "olağanüsrü" gibi klişelerin giderek daha az kullanılması. Daha iyiyi ancak birbirimizi eleştirerek yapabiliriz. Övgüyü de eleştiriyi de çeşitli kaygılardan uzak durarak yapabilmeliy iz di- ye düşünüyorum. - Programda Randy Cravvford, Fahir Ata- koğlu, Youssou N'Dourgibiisimlerin bulun- ması eleştiriliyor. Bu isimier sizce gerçekten bir caz festivali kapsamında yer alabilirler mi? Vbksa sizin de belirttiğiniz gibi İstanbul kup taşırsınız, isterseniz kullanır ve serin- lersiniz. Fahir Atakoğlu eleştirisine ise hiç mi hiç katılmıyorum. Sanatçılar ve yaptıklan müzikler arasındaki kesin çizgileri yumuşat- mak ve onlara uîuslararası platformlara çı- kabilmek olanağı sunuyoruz. Anglo-Sak- sonlann dünya müziği olarak adlandırdıkla- n ve hertürlü festivalde kendisine yerbulan tür, aslında bizim gibi ülkejerin ve Üçüncü Dünya ülkelerinin müziği. Önümüzdeki yıl- larda da bu yolda yürümeye devam edeceğiz. - Sizce caz 'yavaş' mı seviliyor? TANER - Caz kolay rüketilen bir müzik değil. Zaten yeni standartlar ve yeni dev caz müzisyenleri çıkmıyor artık. Herkes hâlâ bir Miles Davis ve Dizzy Gillespie getirmemizi bekliyor. Ama onlar artık yok ve bizim bu fıkre alışıp kendi dinleme ahşkanlıklanmı- zı gözden geçirmemız lazım. 21. yüzyıla az zaman kala kitap okuma ve müzik dinleme alışkanlıklan yerini, televizyon seyretmeye le bulabileceği, hangi caz festivaline gider- se gitsin, ayakta alkışlanacağı için programa alındı. Gitmiyor ve çalmıyor oluşu herhan- gi birşeyi değiştirmez. Standartlanmızı yük- sek tutmaya çalışıyonız. Aziza Mustafa Za- deh, "Ah bilseydim keske biste 'Aynhk' şar- kısını çalardun" dedi. Inanıyorum ki ayakta alkışlanırdı. Aziza çalınca güzel de Fahir söyleyince niye burun bükülüyor anlamak mümkün değil. Gelecek yıllarda "bizim'' sa- natçılanmıza daha çok yer verme sorusunun cevabı ise bizden çok "bizim'' sanatçılanmı- za bağlı. -Avrupa Caz Festivalleri Birliği'ne üye olan İstanbul Caz Festivali nasıl bir çizgiy i hedef- liyor? TANER - Avrupa Caz Festival leri'ndeki çizgimiz, biraz nev-i şahsına münhasır ol- mak. Ülkemiz öyle bir konumda çünkü. Şiş kebap ve rakı söyleminin oldukça dışında tutmak istiyoruz kendimizi. Ülkemizı tanı- Kerem Görsev Dörtlüsü, Joshua Redman Dörtlüsü, Aydın Esen, Kronos Quartet, Fahir Atakoğlu, Aziza Mustafa-Zadeh ve Jan Garbarek Dörtlüsü 'ydü. tstanbul Caz Festivali 'nin yönetmeni Görgün Taner,festivalin değerlendirmesini yaparken, eleştirilere yanıt verdi ve gelecek yıla ilişkin sürprizlerden söz etti. talım. tamam, ama biz reklam şirketi değiliz ki... Bizim bütün amacımız, hani şu geniş şemsiyeli "caz" kelimesi var ya, o çerçeve- de bir platform, çeşitli tür müziklerin bir ara- ya gelip kaynaştığı, sadece müziklerin değil, müzisyenlerin de kaynaşabildiği bir ortam yaratmak. Bunun hemen olamayacağını da biîiyoruz. Ama biraz yolun başındayız gali- ba. - Küba'dan Senegal'e, Azerbaycan'dan Norveç'e dek uzanan geniş bir yelpazey i kap- sıyordu bu yıl festival. Akdeniz ülkeierinden ömekler de sunmayı düşünüyor musunuz? TANER - Düşünmez miyiz? Seneye Aya Inni'de Rabih Abou Haül'i izlediğinizde bu müziğin caz festivali programında yeri var mı, acaba bu da caz mı diye düşünmemeni- zi ve dinlediğiniz müziğin tadını çıkarmanı- zı öneriyorum. Ali Hasan Kuban, Ali Farke Toure gibi isimlerin öyle önemli ve güzel çalışmalan var ki... Noa geçen sene herkesi kendine hay- ran bırakmıştı. Ne yazık ki bu gruplan. tanı- nan birinin önünde ön grup olarak lanse edi- yoruz önce. Tanıttıktan sonra kendilerine so- lo konser imkânı tanıyabiliyoruz. Bomboş koltuklara müzik yapmak herhalde oldukça sevimsiz olmalı. İzleyiciler, bu yeni arayış- larda bize destek olduklan sürece, çeşitli ül- kelerin müziklerinden ömekler görebilecek- ler. - İki yıldır cazm ayn bir ctkinlik olarak gerçekleştirilmesi sizce olumlu mu? TANER - Bu sene ikincisini yaparken de çeşitli sorular geldi bize. Cazı niye ayırdınız müzik festivalinden diye. Benim cevabım ol- dukça kısa; kendi kendisini daha çok geliş- tirebilsin diye. Büyümenin önündeki zaman ve mekân engelini de böylece ortadan kal- dırdık. Daha esneklik kazandık. Malı açıdan da daha fazla sponsor bulma şansına sahip olduk. - Birinci >ıl Esma Sultan Jazz Club'da baş- iatbğınız caz kulübü uygulaması bu yıl neden yapılmadı? Gelecekyıllarda yeniden düşünü- yor musunuz? TANER - K.onserlerin devamındaki jam- sessionlar biraz uzun sürebiliyor. Siz de bi- liyorsunuz. valilik tarafından getirilen bir sa- at sınırlaması vardı, haziran sonunda uygu- lamaya konulan. Hem de Esma Sultan yer- leşim merkezlerinin tam arasında bir mekân. Saat 01.00'den sonra yüksek sesli bir şeyler ' yapmak zor. Ama bir kulübe ihtiyacımız ol- duğu doğru. Bunu seneye biraz sürpriz bir şekilde çözmek üzere kollan sıvadık. - Bütçeniz ne kadardı? En yüksek rakamı kimaidı? TANER - Caz Festivali'nin bütcesi 600 bin Amerikan Dolan idi. En yüksek rakamı ise 50 bin dolar ile Wynton Marsalis aldı. - Tasartadıgınız bir festival programının gerçekleşcbilnıesi için yaklaşık ne kadar bir bütçeniz olması gerekir? TANER - Sırurlannı belirlemek zor, ama herhalde 1.5 milyon dolar. - tstanbul Kültür ve Sanat Vakfi, Caz Fes- tivali'ne ne kadar katkıda bulunuyor? Oyak Sigorta ana sponsor idi. Aynca destek aldığı- nız kuruluşlar ve kişiler kimler? Sponsorla- nn artması, caza gösterilen ilgiyle ilintili mi? TANER-Oyak Sigorta. festival sponsoru olarak bize 200 bin USD'lik bir katkıda bu- lundu. Oyak Sigorta'run yanı sıra Garanti Bankası, Turkcell, Elidor, Pond's, Adidas, Türk Boston Bank ve Lufthansa katkıda bu- lundu. Sponsor gelirlerimizin artmasında adı geçen şirketlerde kilit yerlerdeki yöneticile- rin caz müziği tutkunu olmalannın yanı sı- ra. hazırladığımız caz festivali sponsorluk programının da payı var. - Caz Festivali ne zaman Tiyatro Festivali gibi sokağa taşacak? TANER- Caz Festivali. zaten biraz soka- gın ortasında oluyormuş hissi vermiyor mu? Köfteciler. minibüsçüler, sucular eksik ol- masınlar, zaten hep Taksim Meydanf nda konser yapsak içinde bulunacağımız atmos- feri Açıkhava'ya taşıyorlar. Caz Festivali da- ha ikinci senesini yeni bitirdi. Seneye prog- ramımızı oluştunırken, bilet alınmadan izle- nebilen konserler gerçekleştirme projesini gündeme getireceğiz. Sokağa özellikle taşa- lım da ne olursa olsun diye bir kaygı taşımı- yorum doğrusu. Festivalin çizgisi bizi sokak noktasına getirirse sokağa, meydan noktası- na getirirse meydana taşanz tabii. - Son yülarda tstanbul'da düzenlenen öte- ki cazfestivaUeri (Akbank. Partiament) ile İs- tanbul Caz Festivali'nin arasındaki ayTim ne- dir? Çeşitiiligin getirdiği olumluluğun vanın- da izleyiciyi bölme tehlikesi var mı? TANER-Çeşitiiligin getirdiği olumluluk var, izleyiciyi bölme tehlikesi bence yok. Tam tersine dinleyici sayısının artması yö- nünde son derece yararlı. Adı geçen festival- Jerin ikisi de son derece kaliteli programlar- la ortaya çıkıyorlar. Akbank Caz Festivali daha küçük bütçeli ve şemsiyesi daha dar bir festival. Mevsim itibanyla fazla şanslan da yok za- ten, ama önemli bir boşluğu doldurduklan kesin. Parliament ise "ne kadar çok kişi iz- lerseo kadar iyi" festivali. Tarih talihsızlıgin- den dolayı bizden daha küçük çaplı bir fes- tival olmalanna rağmen daha fazla para har- cadıklannı tahmin ediyorum. Onlann çizgi- leri "bir markayL, bir müzik türii duyukiu- ğunda bilinçaitından hatıriatmak olduğu vpn" zorunlu olarak daha tanınmış sanatçı- lara yöneliyorlar. Son derece akıilıca, ama bence biraz pahalıca sanatçı seçiyorlar. Ha- ziran ayında bizden 20 gün önce oluşu bizi son derece olumlu etkiliyor. Bu arada Efes Pilsen tarafından düzenlenen ve organizas- yonu Pozitif tarafından yapılan Blues Festi- vali'ni de "cazın kardeşinin adı blues" oldu- ğu için hatıriatmak isterim. Özellikle son iki senedir son derece başanlı programlan var ve ben onlan da caz festivalleri kategorisin- de değerlendirmek gerektiğine inanıyorum. PENALTI MEMET BAYDUR Yazarımız köşesindeki yazılanna önümüzdeki haftadan ftibaren devam edecektir. Aziz Nesin'in kitapları yok saüyor ANKARA (AA) - Bir süre önce yaşamını yitıren ünlü yazar Aziz Nesin'in kitaplan. ölümünün ardından yok satıyor. Nesin'in 1.5 ay önce piyasaya çıkan "Sizin Memlekette Eşek Yok mu" isimli kitabı 58. baskısını yaparken, 175 bin satışa ulaştı. Yazann son çıkan kitabı "Çuvala Doldurulmuş, Kediler" ve "Sivas Acısı" isimli kitabı da okuyucular tarafından yoğun ilgi görüyor. Imge Kitapevi Satış Sorumlusu Levent Salcı, ölmeden önce de Aziz Nesin'in okuyucu sayısının yüksek olduğunu belirterek, okuyucunun Nesin'in kitaplanna ilgisinin >azann ölümünden sonra daha da arttığını vurguladı. Dost Kitapevi yetkilileri de Nesin'in ölümünün, kitaplannın satışını arttıran bir faktör olduğunu belirterek, son günlerde "Sizin Memlekette Eşek Yok mu" adlı eserinin ilk sırada yer aldığını bildirdiler. Taşdelen'den TOBAV'a destek ANKARA (AA) - Çankaya Belediye Başkanı Doğan Taşdelen. TOBAV'ın düzenledıği "Ankara 95 Sanata Evet" etkinliklerine destek vereceklerini açıkladı. Sanata Evetetkinliklerini Ankara'nın ve Türkiye'nin kültürel ufkunu açacak bir gelişme olarak nitelendiren Taşdelen, sanatsal üretimin uluslan yakınlaştıran büyük bir itici güç olduğunu vurguladı. TOBAV'ın Sanata Evet etkinliklerinde, 12 - 30 temmuz tarihleri arasında Avrupa Gençlerinin Tiyatro Buluşması, 1ATA (Uîuslararası Amatör Tiyatrolar Birliği) Kongresi ve Uîuslararası Amatör Tiyatrolar Festivali yer alıyor. Hayal BaiıçesM. Yaz Etkinlikleri Kültür Servisi - Hayal Bahçesi etkinliklerinde bugün Yenidünya Sahnesi'nde saat 21.15'te Pera Sanat Merkezi "Flamenko" ve Düş Sokağı'nda saat 19.00'da Metin Düzakm'ın ud resitali dinlenebilecek.. Yenidünya Sahnesi'nde AK.SANAT Kukla -~ Karagöz gösterisinde Karagöz Kukla Ustası Taceddin Diker'in sunacağı "Tuzak ve tbiş Otelci" adlı oyunlar izlenebilecek. Bakırköy Belediyesi - Folk Tur Halk Danslan Topluluğu Şeyh Küşteri Meydanı'nda saat 20.15'te, halk danslan gösterisi sunacak.. Sinema bölümünde saat 23.00'te Steven Spielberg'in Düello isimli filmı göstenme sunulacak. Hayal Ağacı'nda saat 17.00'de Faik Bulut kitaplannı imzalayacak. Altınbaşak Kültür ve Sanat Etkinlikleri KONYA (Cumhuriyet) - 20 temmuzda açılan 25. Konya Fuan nedeniyle "Altınbaşak Kültür ve Sanat Etkinlikleri" düzenlendi. Etkinlikler kapsamında sema gösterileri, konserler, sinema gösterimleri, konferans ve paneller ve çeşitli tiyatro oyunlan sahnelenecek. Fuarda aynca sportif karşılaşmalar ve yanşmalar da yapılacak. Bnisa'dan resim ve kompozisyon yarışması KOCAELİ (AA) - Brisa Lastik Fabrikası'nda çalışan personelin çocuklarına yönelik olarak düzenlenen "Bu Dünya Bizim" konulu kompozisyon ve resim yanşmasının sonuçlan açıklandı. Seçici Kurul'un değerlendirmesine göre resim dalında ilkokullarda Su Saver birinci. Zeynep Atalay ikinci ve Uğur Gerger üçüncü oldu. Ortaokul ve liselerde de Ibrahim Kır'ın eseri birinciliğe, Şefik Işler'ın eseri ikincıliğe ve Selcan Kayhan'ın eseri üçüncülüğe layık görüldü. Yanşmanm kompozisyon dalında ise Seçici Kurul, ilkokullarda Özge Özçer'i birinci, Gizem Çelikkol'u ikinci ve Gonca Çakmak'ı üçüncü olarak belirledi. Bu dalın ortaokul ve liseler bölümünde de Zeynep Nihan Olgun birinci, Seda Işler ikinci ve Sabıha Topallar üçüncü oldu. 100 civannda öğrencinin katıldiğı kompozisyon ve resim dallanndaki yanşmada ilk üç dereceleri alan öğrencilere çeşitli hediyeler verildi. Uîuslararası fotoğral yarışması Kültür Servisi- fçel'in Silifke ilçesinde bir süre önce bir seminer düzenleyen "Gelişme ve işbirliği İçin Gençlik" (YDC) adlı kuruluş, dünya çapında bir fotoğraf yanşması düzenliyor. Katılma süresinin I Kasım 1995tarihinde sona ereceğı fotoğraf yanşmasında dereceye giren 12 fotoğraf, hazırlanan uîuslararası bir takvime konacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle