04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CumhuriyetImtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı. Orhan Erinç • Genel Yayın Koordınatörü. Hikmet Çetinkaya 9 Yazıişlerı Müdürleri' İbrahim Yüdız. Dinç Tayanç (Sonımlu) • Haber Merkezı Müdürii: Hakan Kara # Görsel Yönetmen: Fikret Eser Dış Haberler Ergun Balcı 0 Istıhbarat Yalçın Çakır # Yayın Kurulu tlhan Selçuk Ekonomı: Bülent Kızanbk 9 Kuinir Handan Şenköken 9 (Başkan), Orhan Erinç, Oktay Spor. Abdülkadir Y ücelman # Makaleler Sami Karaören Kurtböke. Özgen Acar, Hikmet # Çevin S«yfettin Turhan • Dûzeltme: Abdullah Çetioloıya. Şûkran Soner, Ergun Yazıa • Bılgi-Belge E<Ube Buğra • Fotoğraf: Erdoğan Balcı, Oinç Tayanç, tbrahim V ıldız. Köseoğlu Orhan Bunah, Mustafa Balbay. AnkaıaTemsılcısı: Mustafa Balbaj • Haber Müdûrü: Doğan Akııı Atatürk Buıvan N<y 125, Kaf4, Bakanlıklar-AnkaraTel: 4195020 (7 hat). Faks: 4195027 • Izmır Temsılcısr Serdar Kızık,H ZıyaBlv 1352S 2-3 Tel: 4411220. Faks: 4419117 • Adana Temsılası: Çetin Yiğenoglu, lnönü Cd 119 S No-1 Kat 1. Tel: 3522550. Faks: 3522570 Müessese Müdürü Erol Erkut • MEDYA C: • Yöneüm Kurulu Koordınatör Ahmet Konılsan O Başkanı-Genel Müdûr Gülbin Er- Muhasebe Bülent \ ener 0 Idare' duran # Koordınatör Reha Işrt- Hüseyin Gürer 0 I^letme Önder man • Genel Müdûr Yarduncısı Çefik • Bıigı-işlem. Nail Inai • Mine Akdağ • Halkla llısluler Bılgısayar Sıstem: Mürüvet Çiler Müdurû Nurtea Berkjoy Yayımlayan ve Basan: Yenı Gûn Haber Aıanst. Basın \ç Yayıncılık A Ş TüAocağı cad 39 41 Cağaloğlu 34334 !a >K 246 tstanbul fel (0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212)513 85 95 15TEMMUZ 1995 Imsak: 3.43 Güneş: 5.37 Öğle: 13.17 tkindi: 17.13 Akşam20.43 Yatsı: 22.28 MEDVACTd 5i40753-5i39580-5i3S460-6i,Faks sıi8466 73 yaşındaki ünh/epsite adayı • SOFYA (AA)- Bulgaristan'da 73 yaşında bir kadın, Sofya Üniversitesi Müzik Pedagojisi bölümünde okuyabilmek için üniversite sınavlanna hazırlanıyor. Sofya Üniversitesi Eğitim Dairesi Başkanı Georgi Geşev, 1995-1996 ögretim yılı için üniversiteye başvuran adaylar arasında 73 yaşında bir kadının olduğunu belirterek, "Eğer bu adayımız sınavı kazanırsa ülkenin en yaşlı üniversite öğrencisi unvanına sahip olacak" dedi. Geşev, 73 yaşındaki üniversite adayının şimdilik isminin açıklanmasını istemedığini bildirdi. 1 milyon kaçak var 1 işçi IGAZİANTEP(AA)- DÎSK'e bağh Tekstil-fş Sendikası eğitim uzmanı Üzeyir Ataman, "Ülkemizde bir milyon dolayında kaçak çalışan turist işçi var" dedi. Ataman, turist işçilerin büyük bölümünü Rumenlerin oluşturduğunu, bunlann istihdamının sınır ve metropol kentlerde, özellikle tekstil sektörûnde yoğunlaştığını söyledi. Turist işçilerin sigorta ve sendika güvencesi aramadıklannı kaydeden Ataman, "Bunlann amacı bir miktar para kazanıp ülkelerine dönmek. Fabrikalarda yatıp kalkıyorlar, sendikasız ve sigortasız çalışmaya kolaylıkla razı oluyorlar" dedi. Türk bilim adamnın başarısı • ANKARA (AA) - Alman bilim çevrelerinin en önemli ödüllerinden biri olan 850 bin mark değerindeki "Alfried Krupp" ödülü bu y\\ Bochum-Ruhr Üniversitesi Biyopsikoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Onur Güntûrkûn'e verildi. "Alfried Krupp Von Bohlen Und Halbach" Vakfı tarafından genç öğretim görevlilerini teşvik amacıyla oluşturulan söz konusu ödüle, Türk bilim adamının. 47 ayn üniversiteden belirlenen 67 aday arasından seçilerek layık görüldüğü bildirildi. Halen çalışmalannı ağırhklı olarak beyin fonksiyonlan ûzerinde sürdüren Prof. Güntürkün, bu çerçevede moleküler biyoloji ile öğrenme ve davranış araştırmalan yapıyor. Otel, hasîane InüCaK • ŞANLIURFA(AA)- Kapatılan Şanlıurfa Turban Oteli'nin binası hastane olarak düzenlenecek. Şanlıurfa Valisi Ziyaeddin Akbulut, mülkiyeti Özel ldare Müdürlüğü'ne ait olan binada halka hızmet verilmesini istedikJerini belirtti. Valı Akbulut, açtıklan ihalede, Şanlıurfa'da görev yapan doktorlann kurdugu Şanmed şirketinin talip olduğunu, çok kısa sürede gerekli tadilatın yapılarak hizmet verilmesi şartıyla. Köprübaşı'ndaki eski Turban Oteli'ni, söz konusu şirkete yılhğı 1 milyar 10 milyon liraya kiraya verdiklerini kaydetti. 'CinseNigi görev olarak yaşıyorlar' • tSTANBUL (ANKA) - lstanbul Tıp Fakültesi Liyezon Psikiyatrisi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Sedat Özkan, Türkiye'de kadınlann evlilik içinde cinselliği görev olarak y_aşadıklannı belirtti. Ûzkan, bu konuda şu görüşleri dile getirdi: "Kadının cinselliği görev olarak yaşaması sonucu bazı cinsel problemler ortaya çıkıyor. Cinsellikten soğuyor. Depresyon geçiriyor. İlişki zedeleniyor. Psikosomatik hastalıklar ortaya çıkıyor." MESELA DEDİK ErdalAtabekvı/M izninin bir bölümünü kullandığı için yazılarına bir süre ara verecektir. Yüzyıllardır erkeğin yemeğini pişirdi, banyosunu hazırladı, sadakatsizliklerini bağışladı Japon kadun sesini yükseltiyorÇeviri Servisi - Yüzyıllardan bu ya- na Japon kadını hep erkeğinin arkasın- da ve onun hizmetinde oldu. Yemeği- ni pişirdi, banyosunu hazırladı, sada- katsizliklerini bağışladı. Ancak artık Japon kadını o sessiz, hizmete hazır kimliğinden sıynlmaya başladı. Artık evlerde, arkadaşlar ile çay partilerinde konuşulup tartışılan konu erkekler ve kadınlann yeni kim- lik arayışı. 23 yaşındaki sistem analis- ti Chie Suzuki, "Babam mutfağa he- men hemen hiç adım atmadı" diye an- latıyor. "Annem hep onun çevresindey- di. Çayını bile kalkıp almazdı. Ağzın- dan sadece tek bir sözcük, istediğini el- de etmesine yeterdi. Ben de babam gi- bi biriyle mi evleneceğim? Hiç yolu yok." Japonya'daki feminist hareket ABD'de olduğundan pek tabii ki çok daha güçsüz. Yine de ülke çapmda ör- gûtlenmelerle, baskı gruplanyla ula- şılan sonuç umut verici. Japon kadın- lan erkek otoriteleri endişeye düşüre- cek şekilde giderek daha geç evleniyor ve daha az çocuk sahibi oluyorlar. Amerika'da 1 yıl yaşayan 23 yaşın- daki Kayo Enomoto Japonya'da kendi normlanna uygun bir kocayı nasıl bu- lacağını kara kara düşünüyor. Tek ba- şına yaşayan özgür kadın kimliğine u- laşmış Bayan Enomoto, Japon erkek- lerinin hayal kurduklannı düşünüyor "Onlar günde 3 öğün \emeklerini pişi- ren >e cve dönüşlerini sabırla bckk'yen •Japon kadınlan, erkekleri endişeye düşürecek şekilde giderek daha geç evleniyor ve daha az çocuk sahibi oluyorlar. kadınlardan hoşlaruyorlar." Bu düşun- cesini kanıtlamak için de hemen küçük birdenemeyapıvermiş. Birdüzıneka- dar kadın ve erkekten oluşan içkilı bir partide halim selim, yumuşak başlı ka- dın rolü oynamaya karar vermiş. "Yü- zümde taüı bir gülümseme ile erkekle- ri n bardaldanna biralannı doldur- dum, masaya içki damlarüklannda he- men mendilimi çıkanp ora\ı temizle- dim, onlar kah\elerini yudumlarken yanlannda sessizce bekledim. Partinin sonunda oradaki en popüler kadın ben olmuştum. Erkeklerin yansı gelip be- nim telefon numaramı tstediler. Erkek- ler nasıl böyle budala olabilhor merak ediyorum." Japon kadınlannın yakındıklan bir diğer konu da onlar erkeklerin kendi- lerine bağh olmalannı isterlerken er- keklerin işyerlerine büyük bir sadakat- le bağlı olmalan. Ve artık bu duruma reaksiyon gösteren kadınlar, işi miza- ha döküp sabahın 7'sinde işe gidip ge- ce 11 'de geri dönen eşlerini U 7-11" di- ye tanımlıyorlar. Japonya'da bu işko- liklik ve getirdiği alışkanlıklaröyle bo- yutlara ulaşıyor ki erkekler emekli ol- duktan sonra bile aylık tren bileti alma- yı sürdürüyorlar. Bayan CMdeşinin her sabah işe gider gibi evden çıktığını ve hep aynı kahveye gittiğini anlatıyor. Tabii bu durum, aynı alışkanlık sü- regeldiği için evlilik yıkmıyor. Bir de tam tersini düşünün. Emekli olduktan sonra tüm zamanlannı evde geçiren kocalar. Japonya'yı dalga dalga saran feminizm hareketi ile birlikte kadınla- nn, emekli olan kocalanna taktıklan popüler bir isim var: Sodaj-gomi, yanı büyük çöp yığını. Bütün bir gün kane- penin ûzerinde yayılıp yatan erkekler kadınlann gözünde, işe yaramayıp yer kaplayan, atılması gerekli bir ev eşyası olarak görülüyor. lsyanlan ise büyük boyutlarda: Bütün yaşamınız süresince bir hiz- metçi gibi kullanıldınız. Her gün ye- mek yapıp evi temizlediniz ve size her şey şirket uğruna dendi. Şimdi ise hem de bu sefer düşük bir gelirle, yıllar bo- yunca doğru dürüst konuşup iletişim kuramadığınız bir erkekle burun buru- na aynı yaşamınızı sürdürmeniz iste- niyor. lşlerine olan aşın bağlılıklan, emekliliklennde kendılerini oyalaya- cak başka bir ilgı kaynağına sahip ol- malannı bile köreltiyor. 38 yaşındaki Michico Miyashita şöylediyor: "Ülkemiz büyüyüp zen- ginleşti. Ancak erkeklerimiz manevi olarak büvüvemediler." Ünlü yazar, ÎP İzmir îl Örgütü'nce düzenlenen bir toplantıyla anıldı 'Aziz Nesin bir başkaldırıdır 9 • Aziz Nesin'in dünyaca tanınan çok yönlü bir yazar olduğuna dikkat çeken işçi Partisi İzmir 11 Başkanı Ali Karşılayan, "O, yalnız kitaplannı yazmakla yetinmeyen, tek başına bir parti gibi 12 Eylül faşizmiyle doğrudan mücadele etmiş bir aydındı" dedi. İZMİR (Cumhuriyet biryaprakdökümüolduğu- Ege Bürosu) - Yazar Aziz Nesin, işçi Partisi Izmir II Örgütü'nce düzenlenen toplantıyla anıldı. Nesin'i "Çağdaş bir Nasrettin Ho- ca" olarak nitelendiren Dr. Alparslan Berktay, "Aziz Nesin bir başkakiın, bir onurdur. Vklın ve insanlığm başkaldınstdır. Türk toplu- munun onurunu bir loko- motif gibi taşunıştır" dedi. Toplantıyı yöneten Adil Arslân. bir süre önce ya- şamlannı yitiren Aziz Ne- sin ve MehmetAfi Aybar'ın Türkiye'nin bağımsızlık, demokrasi ve aydınlanma mücadelesini simgelediği- ni belirterek, bu mirasın ge- lecek kuşaklara aktanlması gerektiğini söyledi. Tem- muz ayının Türk solu için nu belirten Dr. Berktay, "Önce Sıvas'ta 37 insan ya- kıldL İki gün sonra kahnn- dan Rıfat Ilgazöldü. İki yıl sonra Aziz Nesin'i yitirdik. Şimdi de Mehmet Ali Aybar öldü. Ancak. bu topraklar, bu insanlan çıkarabildiyse eğer, yerine yenilerini de ye- tiştirecektir" diye konuştu. Aziz Nesin'le ilgili anı- lannı anlatan Dr. Berktay, "Nesin üç Türk biiyüğü ola- rak Atatürk. Nâzım Hikmet ve Nasrettin Hoca'yıgöster- mişti. Acaba, Aziz Nesin de çağdaş bir Nasrettin Hoca ve bir düşün adamı olarak, bu isimlere eklenemez mi? Onun kendisi bir mizahü. Yaşamıyla mizahı a\ırmak mümkün degildL Aziz Ne- sin"e bir borcumuz varsa eğer bunu, söylenen yalan- lan sahiplerinin yüzüne vu- rarak ödeyebiliriz an- cak"dedi. Âziz Nesin'in dünyaca tanınan çok yönlü bir yazar olduğuna dikkat çeken İşçi Partisi İzmir ll Başkanı Ali Karşılayan da duygulannı şöyle dile ge- tirdi: "O, yalnız kitaplannı yazmakla yetinmeyen, tek başına bir parti gibi 12 Ey- lül faşizmiyle doğrudan mü- cadele etmiş bir aydındı. Türkiye'nin sonınlannı çok iyi saptayan dürüst bir ay- d'ın olarak, 1950'lerde bÛe emperyalizm olgusunu kav- ramjşû. Aziz Nesin, ayakla- n Türkiye topraklannda olan, vüzde 6O'ı aptal dedi- gi bu halkı asunda çok seven ve onlar için yaşamını rüke- ten biriydL" Aziz Nesin'in yalnız Türkiye'nin değil. tüm dün- yanın yazan olduğunu be- lirten izmir Barosu Başka- nı Kasım Sönmez ise şunla- n söyledi: "O, aklı, kişiligi, insanı kurtarmak istegin- deydi. Demokrasi için ken- di Idşiliğini de aşarak mü- cadele etmişti. Son derece yi- ğit, gerçek bir demokrat, kendini elestiren >« her za- man için doğru nun peşinde koşan biriydL'' Daha sonra konuşan Ya- zar Hidayet Karakuş, Ne- sin'in öykülerinden bazıla- nni anlatarak izleyenleri güldürdü. Aziz Nesin'in Türk insanını çok iyi tanıdı- ğını vurgulayan Karakuş. "Onun, insanın doğasmda var olan edilgenliği >ıkıp karşı çıkma özelliği vardı. Eserlerinde çok yalın bir dil kullamyordu. Yalnız düşün- cesi berrak ve aydınlık olan insanlan yalın ve güzel ko- nuşur. O, bir aydın olarak yaşamı boyunca halkı ay- dınlatma görevini yerine gc- tirmiştir" diye konuştu. Toplantının sonunda tek- rar söz alan Dr. Alparslan Berktay, 12 Eylül rejimine karşı ilk çıkışı "Aydıniar Di- lekçesi T> yle Aziz Nesin'in başlattığını, ancak Türki- ye'nin hâlâ bu anayasadan kurtulamadığını belirtti. ÇEVRE BAKANI RIZA AKÇALI Yaş ve kuru atıklar ayn ayn toplanmalı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Çevre Bakanlığı, belediyelerin katı atıklarla ilgili yükümlülüklerini yeri- ne getirmeleri için süre be- hrledi. Katı Atıklann Kontrolü Yönetmeliği'nde yapılan değişikliğe göre büyükşehir ile turistik merkezlerin bele- diyeleri 3 yıl, nüfusu 1 mil- yondan fazla olan belediye- ler 4 yıl, diğer belediyeler ise 5 yıl içinde katı atıklan kaynağında ayn toplama sistemlerini kurmak zorun- dalar. Katı Atıklann Kontrolü Yönermeliği, 1991 yılında Resmi Gazete'de yayımla- narak çöplerin insan ve çev- re sağlığına zarar vermeden toplanması, taşınması ve bertaraflannın sağlanması konusunda sonımluluğu be- lediyelere verdı. Ancak gün- de 55 bin ton çöpün üretil- diği ülkemizde çöplerin bü- yük çoğunluğunun kent içı veya yakımndaki boş arazi- lere gerekli önlemler alm- madan gelişigüzel yığılma- sı, çoğu sahil kentlerinde ise denize dökülmesi ya da de- niz kenanna bırakılması sü- regeldi. Çevre Bakanı Rrza Akça- h, çöpü en aza indirmenin, evlerde kullanılan, günlük yaşantıdan arta kalan katı atıklann mümkün olduğun- ca az hale getirmenin yolla- nnı araştırmak gerektiğini vurgulayarak "Aüklanmızı ka> nağında ayırmayı artık başarabilmeliyiz. Yani iki ay- n kapta, bir tanesinde plas- tigi,camı, teli, kâğıdı, teneke- >i, ahşabı toplamak, diğer kapta ise yaş. meyve %e sebze aükiannı ve diğerierini de- polamak. Modern dünyanın başardığmı bizim de başar- maya ihtiyacımız var" dedi. Yves Saint Laurent 'in kış geceleri Modanın ve zarafetin merkezi Paris, hareketü günlere geri dönüyor. Yaz sıcaklan sürerken, kadın şıklığına damgasını \uran ünlü modacılar da 1995-1996 sonba- har-kış kreasyonlannın tanıöldığı defile furyalannda birbiıierine gizliden gLdiye meydan okuyorlar. İtalyan top model Caria Bnıni, Yves Saint Laurent imzalı sa- ten uzun bir gece kıyafeti ile bu defilelerin birinde görülüyor. (Fotoğraf: AP) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Veysel Atasoy, ihtiyaca göre yenilerinin yapılabileceğini söyledi: Nükleer santrallardan vazgeçemeyiz BÜLENTECEVİT ANTALYA - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Veysel Atasoy, nükleer santrallardan vazgeçme- yeceklerini, bunun için de tanı- tım kampanyası başlatacaklannı açıkladı. Türkiye'nin büyük br nükleer potansiyeli olduğunu vurgulayan Bakan Atasoy, "Ge- rek uranyum kaynaklanmız ge- rek ton um ka> naklanmız nede- niyle büyük avantajlara sahibiz. İhtiyaca göre yeni santrallar ya- pılabilir" dedi. Nükleer santral yapımı konu- sundaki sorulan yanıtlayan Ener- ji ve Tabii Kaynaklar Bakanı An- talya Milletvekili Veysel Atasoy, Türkiye'nin nükleer santral yap- mak zorunda olduğunu belirte- rek "Bugün Fransa'da 55 tane nükleer santral var. Elektriğinin >üzde 70'ini nükleer santrallar- dan sağuyor. OECD ülkeleri de elektrik üretimlcrinin yüzde 33'ünü nükleerden sağhyor. Ayn- ca nükleer, bUunsel bir aşarna" diye konuştu. -Akkuyu'dan başka planlanan var mı? ATASOY - Türkiye, ihtiyacla- nna göre, imkânlanna göre nük- leer santrallara geçecektir. Ama biz öncelikle kömür kaynaklan- mızı değerlendirmeye öncelik veriyoruz. Aynca Doğu ve Gü- neydoğu'da yapılacak barajlann hemen hemen sonuna geldik. Karkamış ve Bilecik Barajı'ndan sonra Fırat üzerindekiler tama- men bitiyor. Kuzeydeki Çoruh ve •Veysel Atasoy, "Nükleer enerji, dünyanın kullandığı enerji sistemleri içinde en temiz olanı ye çevreye olumsuz etkisi olmayan bir enerji türü. Risk diğer nehirlerimizde yapılabile- cek barajlar ûzerinde duruyoruz. Tabii ekonomik olanlan yapmak zorundayız. Kömür kaynaklan- mız da sınırlandı. Çok büyük ter- mik santrallar yapmak mümkün değil. Başka bir altematif de it- hal kömüre dayalı, ama o da kı- yılanmızı katletmek demektir. - Nükleer santraun, vereceği zarar konusunda riski daha mı az? ATASOY - E vet, nükleer ener- ji, dünyanın kullandığı enerji sis- temleri içinde en temiz olanı ve çevreye olumsuz etkisi olmayan bir enerji türü. Risk faktörü de hemen hemen sıfıra inmiş du- rumda. Bugün Çernobil'i dikka- te almazsak, nükleer enerjinin kullanıldığından bu yana meyda- na gelen kazalar ortadadır. Ciddi birkazaolmamıştır. - Çe\Tecilerin tepkileri karşı- sında bunu halka nasıl anlatacak- sınız? ATASOY - Batılı sistemler ya- kından incelendiği zaman görü- yoruz ki bunlann zaran yok. Bu- nu da tanıtım kampanyasıyla ta- nıtacağız. Çevrecilerin tepkisi de bilimsel olmak zorunda. Sözleri saptırarak, istismar ederek değil. Mesela Gökova konusunda söy- ledim. hemen saptınlıyor. Bilim diyor ki: Desülfnzasyon bacası yaptınlırsa çevreye zarar verme- si hemen hemen imkânsız. Zaten diğer önlemleri alınmış durum- da. Desülfnzasyon bacası yaptı- nlırsa çevreye zaran olmayacağı- nı bilim adamlan söylüyor. Biz söylemiyoruz. Bunun karşısına çıkanlar, bilimsel olarak çıkma- lılar, sloganlarla değil. Hangi bi- lim adamı nükleer santrallann çevreye zararlı olduğunu söylü- yor dünyaya? O zaman ne yapa- cağız, Türkiye'yi ortaçağa geri döndürelim, elektriksiz bir Tür- kiye istiyorsak. Bir şey yapaca- ğız, yaparken yakıp yıkmayaca- ğız. Hem çevreyi koruyacağız hem de ihtiyacımız olan elektri- ği üreteceğiz. Mesela ithal kö- müre karşıyım. Biz elektrik ener- jisi alacagız diye Akdeniz, Kara- deniz sahillerini turizmden vaz- geçirerek elektrik santrallanna çeviremeyiz. Onun için en iyi çö- züm, temiz elektrik eneıjisi ola- rak bilinen nükleer santrallar. Kaldı ki geniş yerler, kilometre- lerce yer işgal etmiyor. Gerçekçi olmak lazım, Türkiye'de herkes yardımcı olmak zorunda. Elekt- rik olmadığı zaman televizyon- lar, gazeteler de çıkmaz. Çevre duyarlılığı nedeniyle Köprüçay Elektrik Santrah'nın durduğunu anımsatan Bakan Atasoy, ülkenin doğal güzellikle- rinin yok edilmesini istemedikle- nni vurguladı. Erotizm Internet hatlannda Çeviri Servisi-Son günlerde her yerde, özellikle ABD'de kitaplar, dergiler, fılmler, televizyon, müzik klipleri ve her otobüs durağında gözünüze çarpan parfüm reklamlanndan cinsellik taşıyor. Porno hattı tanıtım kartlan, arabalann sileceklerine iliştiriliyor. Balon göğüslü modeller ve her an patlamaya hazır erkeklerin rol aldığı video filmleri her köşe başında kiralanıyor. Cinsellikle bilgisayar birlikteliğinde ise, büyükleri çileden çıkaran bir şey var. Yoksa, porno resimlerin Internet kanalıyla evlerdeki bilgisayar ekranlanna taşınabilmesi karşısında kopan gürültü nasıl açıklanabilir? Oysa ki, bilgisayardan biraz anlayan öğrenciler için bile yeni sayılmayacak bu haber ansızın tüm basın-yayın organlannı, eğitim ve hukuk çevrelerini ayağa kaldırarak derhal engelleyicı yeni yasalar konması yönünde bir etkinlik yarattı. Internet'in küresel yapısı nedeniyle söz konusu resimlerin ABD ile sınırlandınlması olanaksız. Marco Polo Koprusu onanldı Çeviri Servisi - "Dünya gezgini" ünlü Marco Polo'nun Çin'de geçmek zorunda kaldığı nehir üzerine yapılan ve onun adı verilen köprü, sekiz yüzyıl sonra özenle onanldı ve hizmete acıldı Aslan başhklı 140 sütun üzerine oturan ve şimdi kuru bir dere yatağı ûzerinde olan köprü, tam bir sanat eseri görünümünde. Başkent Pekin'in güneybatısındaki köprü, Çinliler için adeta bir hac yeri olarak kabul ediliyor. Marco Polo Köprüsü'ne bu kutsallığı kazandıran özellik, köprünün kendisinden çok, aynı yerde açılan tarih müzesi. Bu müzede 7 Temmuz 1937'de nehrin bir kıyısında Çin ve Japon askerleri arasında çıkan çatışmayı Japonlann bir genel saldın bahanesi saymalan ve bu saldınnın da lkinci Dünya Savaşı'nın başlangıcı olması. Müzede Japonlann savaş sırasında öldürdükleri 10 milyon Çinli ile ilgili çeşitli görûntüler yer alıyor. Doğal boyuttaki Japon askerlerinin Çinlilerin başlannı nasıl kopardıklan; göğsü şeritler halinde kesilerek açılan bir Çinliye mikrop aşılanması gibi sahneler yer alıyor. Düşük kolesterol, intiharda etkili Çeviri Servisi - İtalyan araştırmacılar, kolesterol ile intihar olaylan arasında bir bağa daha rastladılar. Daha önce yapılan birkaç araştırma da, kandaki kolesterol oranının düşük olması ile şiddet kökenli ölûm ve intihar arasında bir ilişki olduğunu ortaya koymuştu. Bu etki ilk kez kolesterol oranını düşürmek amacıyla verilen ilaçlan kullanan hastalarda görüldü. intihar girişiminde bulunan 300'ü aşkın hasta ûzerinde yapılan araştırmada, hastalann intihar girişiminde bulunduklan anda kolesterol düzeyinin daha öncekine kıyasla çok düşük olduğu belirlendi. Hekimler, yüksek kolesterol ile kalp hastalıklan arasındaki bağın ise düşük kolesterol düzeyi ve intihar riskine kıyasla çok daha ciddi bir durum sayıldığına parmak basıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle