Katalog

10 TEMMUZ 1995 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Şehit cenazesinde şeriatçı eytemi • SAKARYA (AA) - Kuzey Irak'ta PKK'ye karşı sürdürülen operasyonda şehit olan piyade komando er Kenan Şentürk'ün cenazesi. Adapazan'nda olaylı bir şekilde toprağa verildi. Cenaze töreni sırasında cemaatin önünde yer alan yaklaşık 30 kişilik topluluk, konuşma yapmak isteyen Milli Savunma Bakanı Mehmet Gölhan'a tepki gösterdi. Gölhan'm konuşmasını "Hûkûmet istifa" ve "PKK Meclis'te" sloganıyla kesen topluluk, askeri bandonun cenaze marşıru çalmasını da "Bu Hıristiyan cenazesi değil" diyereİc engelledi. Cenaze namazından sonra cenazeyi mezarlığa "tekbir" çekerek götüren topluk, sık sık "Tek yol Islam" sloganı attı. Cenazenin topraga verilmesinden sonra bir açıkJama yapan Gölhan, "Bu protestolan yapanlar bizce herkesçe malum kimselerdir. Bu nedenle pek üzerinde durmuyorum. Olay zaten Sakarya Valisi tarafindan önceden öğrenilmiştir" dedi. Snrda çaüşmalar • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 4 temmuz günü başlatılan Kuzey Irak'a yönelik sınır ötesi operasyonu yürûten Hakkâri Dağ ve Komando Tugayı Komutanı Tuğgeneral Osraan Pamukoğlu, PKK militanlanyla sağlanan sıcak temasın diin de sürdüğünü dile getirirken 110 teröristin öldürüldüğünü, 15 askerin de şehit olduğunu bıldırdi. Tuğgeneraî Pamukoğlu, halen Kuzey Irak'taki Şivi, Berçala, Meziçeriyaderi bölgelennde çatışmalann sürdüğünü bildirirken, operasyonlann başanlı olduğunu söyledi. Tutumumuz keyfi degiT • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anadolu Ajansı (AA) Yönerim Kurulu dün yaptığı açıklamayla 1 temrnuzda 16 kişinin işine son verilmesinin, "keyfî bir tutum"dan kaynaklanmadığını, "kurumu kâr eder hale getirmeye yönelik önlemler" kapsamında gerçekleştirildiğini bildirdi. Anadolu Ajansı Genel Müdür Yardımcısı Elvan Baransel de dün istifa etti. Baransel, istifa dilekçesinde, "1979 yılından bu yana çalıştığım AA'dan, gördüğüm lüzum üzerine aynlıyorum" dedi. Cem Diyarbakır'rta • DtVARBAKlR (Cumhuriyet) - Kültûr Bakanı Ismail Cem, göreve geldikten sonra ilk gezisini Diyarbakır'a yaptı. Vali Doğan Hatipoğlu'nu makamında ziyaret eden Cem, Güneydoğu konusunun CHP için öncelikli konular arasında yer aldığinı belirterek şunlan söyledi: "Ağustos ayında Başbakan Çiller, Hikmet Çetin ve üç bakan Güneydoğu'ya gelerek bu projeyi başlatacaklar. Proje kapsamında hayvancıhğın geliştirilmesi, desteklenmesi ve terör yüzünden göç edenlere yardım edilmesi konulan ele almacak" dedi. İumutlarıbaşka bahara • ANKARA (ANKA)- Yeni illerkuruhnası ile ilgili yetki yasasının Anayasa Mahkemesi tarafindan iptali koalisyonda yeni arayışlan gündeme getirdi. CHP lcanadı bu konuyla ilgili bir çalışma yaparken Içişleri Bâkanlıgı da yaklaşık 20 ilçenin il yapılması ile ilgili t>ir yasa taslağı hazırlıyor. MmHkler beflrlendi • KARAPÜRÇEK (AA) - Sakarya'nın Karapürçek ilçesinde. kurşuna düzilerek öldürülen iki kdjinin kimliği belirlendi. J .aıdarma yetkililerinden aJnan bilgiye göre Kârapürçek'in Potuklar ile Aıyazı'nın Kozancı lecylerini birbirine bağlayan y d u n Akbalık mevkiinde geçen cuma günü cesetleri b»ıJunan iki kişinin lznik'te zscytin ticareti yapan Engin ÇZi (23) ile ortağı Yalovalı Takan Kocatürk'e (21) ait olduğu, Engin Çil'in b*£bası Recep Çil taanndan teşhıs edildi. Yılmaz, TV ve gazetelere reklam dağıtımının başında Özer Çiller'in bulunduğunu söyledi: Çiller, medyayı besüyorREKLAM DAĞITIMI • Televizyonlara ve gazetelere reklam dağıtımının başında Başbakan Tansu Çiller'in eşi Özer Uçuran Çiller var. Bazı bürokratlar yasadışı işlemlere alet oluyorlar, bunlann hesabı sorulur. KALEMŞORLAR ÇIKARCI •Başbakan'm çevresindeki çıkar çevreleri en önemli engel olarak ANAP'ı görüyorlar. Medyadaki kalemşorlar, ANAP-DYP birleşmesini vatan için istediklerini söylüyorlar, ama doğru değil. Çıkarlan için istiyorlar. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Genel Başkanı MesutYılmaz, Başbakan Tan- su Çiller ve ondan çıkar sağlayanlann, karşı- lannda en önemli engel olarak ANAP'ı gör- düklerini ve bu yüzden partilerini yıpratmaya çalıştıklannı söyledi. Medyamn Çiller'den "hem büyülendiğini hem beslendiğini" ıddia eden Yılmaz, "İtan dağıtımuun başında Özer Çiller var. Bazı bümkratlar bu uğurda yasadı- şı işlemlerin aluna imza atrroriar. bunun hesa- bı sorulur" dedi. Yılmaz, Çiller'i "her konu- da" açıkoturuma davet etti. Yılmaz'ın Cumhunyet'in sorulanna verdi- ği yanıtlann ikinci bölümü şöyle: - tstanbul Milletvekili Gürol Soytu ve MKYK üyesi tlhan Aküzüm faturayı size kesip istifa etti. Anayasa değişildiği tartış- malanndan neredeyse en zaraıiı çıkan par- ti siz oldunuz. Bu durum nereden doğdu? YILMAZ - Şimdı anayasa değışıklığının kendısi de, bu arkadaşlarunızın istıfalan da aslında sadece bırer vesıleden ibaret. Çok da- ha genel bir stratejı, Çiller'in etrafinda ve on- dan menfaatlenen, onun kendilerine sunduğu devlet nimetlerini paylaşmakla meşgul olan bir zümrenin, bu dunımun devam etmesı içın tek engel olarak beni ve ANAP'ı gönnelerinden kaynaklanıyor. Bunlar baş- langıçta, uzun biı süre. ya- kın zamana kadar, bu nimet- leri paylaşmak için bizi DYP ile işbırliğine, birleşmeye davet ettiler. Bizi; Türkiye'den yurtdı- şına servet aktaran, Türki- ye'yi ada ada. koy koy par- selleyen bir aileyle ittifak kurmaya zorluyorlardı. En yüce amaç ugruna dahi böy- le bir ittifak hiçbir zaman hoş görülemez. Bizi bundan alıkoyan, çok önemli ahlaki nedenler söz konusudur. Çok cıddi güçlüklerimız ol- duğunu söylüyorum. Bunun etkisinde olan çok geniş bir medya var. Bir sürü kalemşor var. Bunu sanki kendi çıkarlan için değil de memleketin çıkarlanymış gibi topluma yutturmaya ça- lışıyorlar. Ama bütün bun- lar, bizi yanlış yapmayazor- layamaz. Ve ben bizim par- timizde de bu kişileri, bu çevreleri şaşırtacak ölçüde bu konuda sağlam birdirenç görüyorum. Arkadaşlan- mız,bırakınböylebirilişki- ye sıcak bakmayı, daha ka- rarlı bir biçimde kavga et- mek için sabırsızlanıyorlar. Ve bu anayasa değişiidikle- ri konusunda yaşanan bu son krizin aslında buyönüy- le hayırlı olduğuna inanan arkadaşlarımdavar. Bunlar- la tek mücadele yolu kavga- dır. Çünkü bunlar, dûrüst politika yapmıyorlar. Bun- lar gerçekleri saptınyorlar. Bunlarmedyayı satın alıyor- lar. Onun için bizım yapma- mız gereken, bunlarlabütün köprüleri atıp doğrudan doğruya halkla ilerişim kur- makhr. doğrudan doğruya halka gitmektir di- ye düşünen çok sayıda arkadaşım var. - Hûkümet erken seçime gkJecek mi? YILMAZ - Hükümetın 3 tane alternatifi var. Birincisı, bu sene eldm veya kasım ayın- da bir baskın seçim yapmayı kafasında oluş- turuyor. Bunun birtakım sinyallerini de biz alıyonız. Yani memura zamdan tutun da yenı iller kurulması, biliyorsunuz Anayasa Mahke- mesi'nin iptali onu bıraz sekteye uğrattı. Ye- ni üniversiteler kurmaktan tutun da Hayvan- cılık Müsteşarlığı'na kadar. Hatta Futbol Fe- derasyonu'na kadar. Bir takım 2., 3 lıg takım- lannı şey yapmak falan. Bunun işaretlerini biz alıyonız. Buarada seçimle ilgili birtakım tek- nık hazırlıklar yaptırdığını da istıhbar edıvo- ruz. Birinci ihtimal budur. Kafasında bu sene ekim veya kasımda bir erken seçim var. O za- man zaten ara seçim yapma mecburiyetı kal- mıyor. tkincisi. ekim ayından önce önümüz- deki ilkbaharda, hazıran ayında bir erken se- çim karannı alabilir. O takdirde de bır sene içınde ara seçim yapılamayacağı için, kendi- liğınden ara seçim zorunJuluğu kalkabilir. Sa- yın Cindoruk, bunun mümkün olmadıgı gö- rüşünde. Cindoruk'a göre Meclis erken seçim karan alamaz. MecHs ancak kendisıni feshe- debilir. Feshettiği zaman da ancak olağanüs- tü toplanabilir. Yani olağan çalışmasını sürdü- remez. Dolayısıyla Meclis Başkanı'nın yoru- muna göre, bu bır çözüm olmaktan çıkıyor hükümet için. Üçüncü bir çözüm var, ben onu düşünmek bile ıstemiyorum. Ekim gelir, ka- sım gelir, ne ara seçim yapar, ne erken seçim karan alır. Seneye, 96'ya kadar anayasayı ih- lal etmiş olmanın sorumluluğunu da göze alıp yoluna devam eder. O zaman fuzulı şagil du- rumuna düşer. Biz o zaman her türlü tepkiyı göstermeye kararlıyız. Meclıs'ten çekiîmek de dahil. Aklınıza gelebılecek her türlü tepkı- yi göstermeye kararlıyız. O zaman bizim içın gayri meşru bır iktıdar söz konusudur. - Bu anayasa değişikliği tarüşmalan. son is- tifalar. parö'nize > öndik \ ıpratma çalışmalan AIV\P'ın si>asi \e\pazenin neresinde olduğu- nu bir kere daha gündeme getirdi. A.WP siya- Yağmur, İstanbul'u esir aldı İstanbul Haber Servisi - Istanbul'da önceki gece baş- layan ve dün aralıklarla devam eden sağanak yağış ken- tin Anadolu yakasında etkili oldu. 700'ün üzerinde ev ve işyerinin sular altında kaldığı öğrenildi. Kartal'da 140, Maltepe'de 18, Kadıköy ve Göztepe'de 16, Omraniye'de 6, Pendik'te 20, Tuzla'da ise 120 su baskını meydana gel- diği bildirildi. Su baskınlan nedeniyle yapılan tahliye çalışmalan, itfaiye ekipleri, İSKI ve yurttaşlann katkıla- nyla gerçekleştirildi. istanbul Büyükşehir Beledıye Başkanı Recep Tayjip Erdoğan, Kartal Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ve İSKİ Genel Müdürii \eysei Ero^uJCartal \'e çevresinde- ki kurtarma çalışmalannı yerinde izlediler. Su baskınından en çok etkılenen Aşağı Rahmanlar Kordonboyu'nda incelemelerde bulunan Erdofan. selden mağdur olan vatandaşlara gereken yardımın yapılacağı- nı söyledi. Bölgedeki su baskınlanna. Savaklar Deresi'nin taş- masının neden olduğunu bildiren Erdoğan, bu derenin ıs- lahı için ihalenin yapıldığını, önümüzdeki günlerde ça- lışmalara başlanacağını bildirdi. Tuzla'da meydana ge- len su baskmlanndan sonra tahliye çalışmalannı yürü- ten bir ekip ise silahlı direnişle karşılaşti. Tuzla'da Şifa ve Evliya Çelebi mahallelerindeki su baskınlannın gide- rilmesi için çalışan ekipler, Selah Tersanesi önünde bu- lunan bir kanalın ağzını açmak istediler. Çalışma sırasın- da Cesur Talhadlı bir kişi silah çekerek, ekibin çalışma- sını engellemek istedi. Havaya 5-6 el ateş açan Taflı, güvenlik güçlerince ya- kalanarak gözaltına alındı. Taflı'nın, kanalın ağzmın açıl- ması durumunda tersanenin sular altında kalacağını be- lirterek bu nedenle kanalın açılmasını engellemek iste- diği bildirildi. Kadıköy Göztepe İstasyon Caddesi Sümer Sokak 'ta da şiddetli yağış sonucu, gevşeyen bir bahçe duvan yıkıldı. Bu sırada çevrede oynayan üç çocuk çeşitlı yerlerinden hafif yaralanırken, yolun kenanna park etmiş üç otomo- bil de hasar gördü. Kozyatağı'nda ise evine dolan sulan elektrikli pom- payla temizlemek isteyen bir kişi cereyana kapılarak öl- dü. Meteoroloji Müdürlüğüyetkilileri, yağışlann bugün de devam edeceğini bildirirken dün Göztepe'de metre- kareye 12, Kartal'da 20, Atatürk Havalimam'nda ise 0.4 kilogram yağış düştüğünü bildirdiler. Meclis tatile giriyor, anayasa değişiklikleri ve TMY uzunca bir süre daha bekleyecek Demokırttikleşme 'sonbahant'kakh TÜREYKÖSE ANKARA - TBMM'nin, 7. Beş Yıllık Kalkınma Planı tasansının görüşülmesinin ardından bu hafta sonu tatile girmesi beklenirken, ül- ke gündemindeki anayasa değişik- liği, Terörle Mücadele Yasası'nın (TMY) 8. maddesinin değiştirilme- si gibi konular da "sonbahara" kal- dı. Önceliklerini yaşama geçireme- yen. ortaklan uyumsuz hükümet tı- kanırken ülke gündeminin başına erken seçim tartışmalan yerleşti. DYP Genel Idare Kurulu (GİK) bu hafta toplanarak seçimi tartışacak. CHP organlannda'da gerek seçim gerekse hükümet ortaklığı konusu- nun tartışmaya açılması bekleniyor. Anayasa değişikliği fiyaskosu- nun ardından, hükümet ortaklan umutsuz da olsa son bir adım daha attılar. Anayasa değişikliğinin tek tur, açık oyla gerçekleştirilmesine ilişkin anayasa değişikliği önerisi TBMM Başkanlığı'na sunuldu. Ancak bu adımdan bir sonuç bek- lenmiyor ve bu hafta 7. Beş Yıllık Kalkınma Plaıu tasansmın göriişül- mesinin ardından TBMM'nin tati- le girmesi planlanıyor. Değişiklik fiyaskosu Anayasa değişikliği fiyaskosu ve hükümet ortaklan arasındaki ger- ginlikler siyaseti tıkayınca, seçim tarnşmalan yoğunlaştı. Erken seçi- me karşı çıkân DYP içinde de seçim istekleri dile getirihneye başlandı. DYP kulislerinde, "Hükümet uyumsuz. Her KHK bir yerierde ta- kiuyor, yasalar için Anayasa Mah- kemesi'ne gidüiyor. Bakanlar birbi- rine gflvensiz. Parlemento bkandL Kavga korkusuyla Bakanlar Kuru- lu bile toplananuyor. Seçim kaçınıl- maz" görüşleri dile getınlmeye başlandı. DYP GİK, bu hafta topla- narak seçimi tartışacak. A ANAP Grup Başkanvekili Eyüp Aşık,dün düzenlediği basın toplan- tısında anayasa değişikliğini, Baş- bakan Tansu Çiller"in engellediği- ni savunarak "Birüeri ona,' Bu ana- yasa değışikliklerinı durdur' demiş- tir. O da sabote crmişrir. Bize gelen bilgüer var, ama önceBaşbakan,gö- rüşmeleri niçin kestiği[sorusunu ce- vaplamalıdır" dedi. Âşık, TBMM Başkanı Hüsamertin Cüidoruk'u göreve çağırdı. Âşık, "Başbakan'a kim, 'Görüşmeleri durdur' dedi" sorusunu da "Ben diyeni biliyorum, ama önce Başbakan açık bir cevap versin, ondan sonra söjierim. Bu iş önceden bir yerde planlamıştır. Döğme>e basılmıştır. Başbakan da sabote etmiştir" diye yanıtladı. Âşık, DYP'lileri istifasını kabul et- meye çağmrken bunun reddedil- mesi durumunda, hergün başka bir girişimde bulunacaklannı söyledi. CHP'de hesaplaşma Siyasetteki tıkanıklık CHP'de parti içi hesaplaşmayı da yeniden gündeme getirdi. CHP lideri ve Başbakan Yardımcısı Hikmet Çe- tin, anayasa görüşmelerini gerekçe göstererek hükümet konusunun tar- tışılacağı parti meclisi (PM) top- lantısını bugüne dek erteledi. An- cak önümüzdeki günlerde PM'nin toplanmasına dönük baskılann yo- ğunlaşması bekleniyor. CHP'nin bütünleşme öncesi lideri Deniz Baykal'ın yandaşlan 31 ağustosta yapılması planlanan kurultay önce- sinde, hükümetteki tıkanıklığı kul- lanarak seslerini yükseltmeye ha- zırlanıyor. Çetin'in ise erken seçim karan alınması durumunda kurulta- yı ertelemeyi planladığı kulislerde konuşuluyor. Devlet Bakanı Onur Kumbara- cıbaşı ile bazı CHP'li bakanlar er- ken seçimden yana tavır koyarken DYP'li bakanlar da "Otaıuyor, se- çimegitmek zorunlu halegekli" gö- rüşünü dile getirmeye başladı. YDH lideri ANAP'a sert eleştiriler yöneltti Cem Boyner'den istifa çağnsı Boyner: Çaö çökerse altında herkes kalacaktir. İstanbul Haber Servisi- YDH Genel Başkanı Cem Boyner, anayasa değişiklikleri için olumlu oy kuilanan milletvekillerini partilerinden istifaya çağırdı. Boyner, "Tarihin en verimsiz ülke gdişmesinin önünde bir engel olarak kayda geçireceği bu pariamentoda ayağa kalkın. Partilerinizdcn istifa edin. O zaman sindiremediğiniz partili olmak, partili gibi davranmak adına katıldığuuz kararlar sizi bağlamaz" dedi. YDH Genel Başkanı Cem Boyner, dün partisinin İstanbul ıl merkezinde son gelişmelerle ilgili bir basın toplantısı düzenledi. Türkiye'nin bugün bir yol aynmında bulunduğunu savunan Boyner. "Ya demokratikleşmesini tamamlayarak gümrük birüği yolu\la dünya ile bütünleşmeyi seçecek ya da tarihin karanhkian arasında kaybolma yoluna gjdecek" dedi. Son gelişmelerin parlamentonun, halİan istek ve özlemlerine ters düştüğünü ve toplumdan geri kaldığını bir kez daha gösterdiğini belirten Boyner, konuşmasında ANAP'a da sert eleştiriler yöneltti. ANAP lideri Mesut Yılmaz'ı. 'sadece rakiplerinin hatalanndan yararianarak siyaset yapmakla' suçlayan Boyner, 'AN.AP'uı RP ile büiikte en gerici parti konumunda otduğunu' da sözlerine ekledi. Anayasa değişikliği çalışmalanna da değinen Boyner, değişiklikler için olumlu oy kuilanan milletvekillerini partilerinden istifaya çağırdı. si jeipazenin neresinde sizce su anda? YILMAZ - Şimdı eğer bır toplumda her alanda ışin özü yerine imaj hâkım oluyorsa, değerler altüst oîuyorsa, o zaman partilerin konumlannı tayinde de güçlük olacağı için bu sadece bizimle ilgili degil, bütün partiler için geçerlı. Şimdı partilerin konumlannı belirler- ken zannediyorum en doğru ölçü çeşitlı konu- lardaki görüşlendir. Örneğın ANAP, Türki- ye'de uzun bir dönem devletin küçültülmesı- ni, özelleştirmeyı tek başına savunmak duru- munda kalmıştu-. DYP'nin, SHP'nin, RP'nın karşısında tek başına bunu savunan parti ko- numunda kalmıştır. ANAP'ın haksız ve mak- satlı eleştinlere tabi olmasının tek nedeni, bi- raz önce değindif ım çıkar gruplanna alet ol- mama konusundakı dırencinden kaynaklanı- yor. Eğer bıze yapılan telkınlerle hareket et- seydik, bizimle ilgili imaj çok farklı yönde oluşturulabilirdi. - Size göre, ANAP'ı yıpratmak için mi bun- lar yapıfryor. YILMAZ - lşın bır başka yönü daha var. Bugün Çiller yönetıminden çı- kar saglayan birtakım çevrele- rin Çiller yönetimine yapabile- cekleri en büyük yardım onun en önemli rakibı konumunda- kı ANAP'ı yıpratmaktır. Bizi yıprattıklan zaman aynı za- manda yönetime karşı olan di- yet borçlannı da yerine getir- mış oluyorlar. Bütün bunlan aşmanın, her şeyi yerlı yerine oturtmanın vatandaşın saglık- lı bir değerlendirme yapması- na ımkân vermenin yolu, top- lumda gerçek bir şeffaflığın sağlanmasıdır. Bundan da şu noktada çok uzak olduğumuzu düsünüyorum. Mesela 2 sene- den beri henüz daha Sayın Baş- bakan"la bir televizyon prog- ramında tartışma ımkânı bul- madık. Adeta toplumu tek yön- de koşullandıracak ulusa sesle- niş programlannın tekelıne bı- rakılmıştır kamuoyu oluşumu. Televiz>'onlann haberden zı- yade magazın ağırlıklı olarak programlanyla kamuoyu oluş- maktadır. - Şöyle diyebilir miyiz, ANAP lideri Mesut Yılmaz Başbakan'ı ana>asa degişikB- ği de dahil olmak üzere her ko- nuda Meclis'te açıkoturuma Çağırdı. YILMAZ - Evet, tabii ana- yasa değişikliği bir tanesidir, gümrük birliği birtanesidir, te- rörle mücadele kanunu bir ta- nesidir, tqplumda şu ana kadar polemık konusu olan ve bizim tutumumuzun çarpıtıldığı, Başbakan'ın tek yanlı kamu- oyu oluşturma çabalannda et- kın olduğu bütün konularda bu tür programlann çok yararlı olacağma ınanıyorum. - Başbakan henüz cagnlan- nıa kabul etmedi değil mi? YILMAZ- Hayır hayır, ma- alesef. Saym Başbakan şimdi- ye kadarbenim bıldiğim hıçbir tartışma programına katılma- dı. Ne ben, ne de başkaianyla. - Medya,genel olarak Başba- kan'u çok başanlı gösteriyor. BAB Pariamenterler Mecli- si'nde Türkiye'nin aleyhinde- ki en ağır karar kabul edih'yor. Burada konuşmayapan Çiller başanlı bulunu\or. Medyayı nasıl değtrtendiriyorsuDuz? YILMAZ - Yani medyanın geneldeki tutumunu da yansıt- ması bakımından çok yararlı görüyorum bu söyledığiniz ör- neğı. Bizimle ilgili raporun oylamasına 45 üye katılmış. 45 üyenin 45'i de raporun ka- bulü yönünde oy kullanmış. Biliyorsunuz bir gûn önce de Başbakan orada konuşnı, şim- di bır ülkenın en sonimlu ki- şisi. yani icrada en sorumlu olan kişısi. gidıp bir mecliste konuşma yapıyor, basmın yansıtmasına göre çok başan- lı konuşuyor, ayakta alkışlanı- yor. Bir yazann şeyini hatırlı- yorum, büyüledi, dıyor. Erte- sı gün oylama yapılıyor. O bü- yülenenlerden bir tane bile oy alamıyomz. Onun için dıyo- rum ki. yani herhaîde oradaki- leri değil sadece bizim gazete- cıleri büyülemiş. Sadece bü- yülemekle kalmıyor, aynı za- manda da beslıyor. Şimdi ar- kadaşlanmız derliyorlar, ka- mu bankalanndan, kamu ku- nıluşlanndan başına verilen reklamlar, TV'lere verilen rek- lamlan. Mesela Törk Hava Yollan'nın 94 yılındakı rek- lam harcaması 800 küsur mil- yar lira. Bizim Cem Kozftı za- manında 20 milyar liraydı. Te- levizyonlar arası, gazeteler arası dağıhmı hepsi Başba- kan' ın eşi tarafindan yapılıyor. Onun için birkısım medyanın yaymlanndaki yanlılığa hiç şaşmıyomm. - Derlediğiniz bügüeri ne yapmavi düşünüyorsunuz? YILMAZ - Bir kere bu ko- nuda bürokraside açıkça suç işleyen kımseler var. Kamu bankalannın başında olup da yetkisiz kişilerin talimatıyla hareket eden kışiler var. Bun- lann hepsinin mutlaka bir gün hesabı sorulur. Bugün olmaz- sa, yann mutlaka hesabı sonı- iur. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Tunceli'de Yaşananlar... PKK acımasız... Tunceli'de PTT vericisinde nöbet tutan üç özel tim polisini şehit etti PKK. Bu, alçakça birsaldınydı... Ama bu olaylardan sonra Tunceli'de yaşananlar ib- ret vericidir... Günlerden 2 Temmuz 1995, saat 19.00... Elbet Tunceli'deki özel timin acısı büyüktür, ama acının büyük olması tüm Tuncelili yurttaşlann 'PKK teröristi' olarak suçlanmasını gerektirmez. Yüz kadar özel tim, Tunceli'de terörestirmeye baş- lıyor 2 temmuz günü saat 19.00 sıralannda. Evlere, kahvehanelere baskınlar düzenleniyor, yurttaşlar dö- vülüyor. CHP Tunceli Milletvekili Sinan Yerlikaya anlatıyor olup bitenleri: "önce şunu belirteyim. özel tim mensubuyla di- ğerpolisleri ayırmak lazırn. Eğer karakol ve emniyet müdürlüğüne bağlı polisler olmasalardı özel tim, Tunceli'de kan akıtacaktı. Polis, haJkı özel timin elin- den kurtardı..." Sinan Yerlikaya, Tunceli'den telefonla arayıp bize bilgi verirken özel tim hakkında şu yorumu yapıyor- du: "Özel tim, her Tuncefili yurttaşı potansiyel suçlu görüyor..." Tunceli'nin Inönü Mahallesi ve Guri mezrasında kimi yurttaşların evlerinin kapılan ve camlan kınlmış, Ali ve Özgür Bendeş ile Kemer Metin adlı yurttaş- lar dövülerek yaralanmıştı. Bu saldınyı yapanlar kimlerdi? CHP'li Sinan Yerlikaya açıklıyordu: "özel tim mensuplan.." Çok sayıda yaralı vardı o gün Tunceli'de.. Hastaneye yaralılar geliyordu.. Yurttaşlar da kan vermek için hastane önüne top- lanmışlardı.. Sinan Yerlikaya anlatıyor: "Özel tim, hastaneye gelen yurttaşlann üzerine ateşaçmış, onlan döverek dağıtmıştır. Kimiyurttaş- lanmızın durumu ağırolmasına karşın tedavileriözel tim elemanlannca engellenmiştir..." • • • Türkiye, zor günlerden geçiyor... Tunceli'de PKK'nin üç özel tim polisini şehit etme- si ve ikisini yaralamasını kınıyor, ölenlerin yakınlan- na başsağlığı diliyor, acılarını paylaşıyoruz. Başta belirttiğimiz gibi özel tim polisi, elbet acı içindedır. Ama bu acıyı duyduklan için de Tunceli'de terör estirmek; camlan, kapılan kırmak, insanlann üzerine ateş açmak da doğru değildir. Güneydoğu'da yaşayan insanımız hem PKK hem devlet terörüyle karşı karşıyadır. Işte en önemli so- run da budur. özel timle ilgili şikâyetler, insanlanmızın üzerinde- ki baskılan yıllardır sorun olmuştur. Son örnek ise Tunceli'dir. CHP'li Sinan Yerlikaya anlatıyor: "özel tim, yaralı taşıyan hastane şoförünü döv- müş, hastanede görevli hemşirelere hakaret etmiş- tir. Hemşireleringörevyapmalanengellenmiştir.. Yi- ne bir kısım özel tim mensubu Atatürk Mahalle- si'nde Hayati Söytemez 'e ait kahvehaneyi tahrip et- miş, camlannı kırmıştır. Kahvehane sahibi hastane^ lik olmuştur. Tunceligihşinde yer alan köprüdeki po- lis noktasında durdurulan araçlarda bulunan vatan- daşlar, kadın ve erkek ayırt edilmeden dövülmüş, araçlar tahrip edilmiştir..." Ellerdeki megafonla şu sloganlar atılıyor Tunce- li'de: "Hepiniz PKK'lisiniz... Sonunuz geldi. Tunceli'yi yerie bir edeceğiz..." Kimdir bu bağıranlar?.. Özel tim mensuplan!.. ••• 3 Temmuz 1995 Cuma günü, üç şehit polisimizin cenaze töreni yapıldı Tunceli'de. Tüm siyasi parti temsilcileri ve yurttaşlar da katıldı bu anlamlı cena- ze törenine... Tunceli Valisi Atıl Üzelgil törene katıldığı sırada özel tim mensuplan ve eşlerinin protesto sesleri yük- seliyor: "CHP uşağı vali...' Protestolar giderek yoğunlaşıyor vali tören yerine doğru yürürken... "Komünist vali.. Vali istifa. Tuncelililerin uşağı va- li...' Ardından sesler bir siyasal partinin sloganına dö- nüşüyor: "Kanımız aksa da zafer Islamın..' Olağanüstü Hal (OHAL) Bölge Valisi Ünal Erkan oradadır. Olaylar Cumhuriyet Savcısı ve Emniyet Mü- dürü'nün gözleri önünde yaşanmaktadır... Burada ibret verici bir başka olay vardır: Yurttaş- lara saldıran özel tim mensuplarını resmi polisler en- gellemektedir. Sinan Yerlikaya, sözlerini şöyle noktalıyor: "Tunceli'de iki çeşit güvenlik görevlisi vardır. Bi- rincisi halkın can ve mal güvenliğini saglayan nor- mal polis, ikincisi de yurttaşlara karşı olan, provo- kasyon zemini hazıriayan ve şeriatçılık özlemi için- de olan bozkurtçu özel tim polisleri..." Evet Tunceli'de yaşananlar bunlar... PKK Tunceli'yi öncelikli 'nokta' seçti. Tunceli'de yaşananlar PKK'nin ekmeğine yağ sürüyor. Kanlı te- rör örgütü, hedef saptayıp özel tim elemanlannı vu- ruyor. Özel tim de tüm Tuncelilileri suçluyor: "Tunceli'yi yerie bir edeceğiz..." Başabakan Tansu Çiller'den Hikmet Çetin e, Mesut Yılmaz'dan Bülent Ecevit'e kadar tüm lider- leri önemli bir görev bekliyor, o da şu: PKK yumuşak bir kann seçti. Tunceli üzerine oynuyor. O yüzden siz- lere büyük sorumluluk düşüyor. Aman dikkat!.. PMTİSYEN HHİMJUUYORUM Insanı ve mesleğini seven kendine güvenen hekimler, acil arayınız. fel: 0256 - 518 38 20 - SÖKE ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞ1 sizlerle, ülkemiz için yapılabilecekleri görüşmek istiyor. Tel.: 275 50 82 Nüflıs cüzdanımı kaybettim, hükümsüzdür. BAYRAMSAR1 Pasaportumu ve landing kartımı kaybettim, hükümsüzdür. INCİKARAMETE