Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 TEMMUZ 199SPA2ARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
The Wallace Collection, 23. Uluslararası Istanbul Müzik Festivali'nde bugün saat 19.00'da Aya Irini'de
Eglenceli ve farklı Mozart yonımu
• The Wallace
Collection grubunun
özelliği, bakır ve
üflemeli çalgılar
repertuvannı sıra dışı bir
şekilde seslendirmesi.
Kültûr Servisi- 1986 yılında, John
VVallace tarafından kurulan The Walla-
ce Collection grubunun özelliği, bakır
r ve üflemeli çalgılar repertuvannı sıra
' dışı bir şekilde seslendırmesi. The Wal-
lace Collection, bu akşamkı konserin-
de Diabelli, Altenburgh ve Mozart'ın
yapıtlannı seslendirecek.
; Topluluk, Londra'da, Queen Eliza-
1
beth Hall'de verdikleri konserden son-
ra, Edinburg ve Madrid festivallerine
çağnlmalan ile uluslararası üne kavuş-
tu. Hong Kong, Perth, Sydney ve Ingiî-
tere'de birçok önemli festivalde yer al-
. dı. Avrupa ve Japonyada geniş çapta
îturnelerekatıldı.
; Önemli festivallere kaükh
* 1992 Mart'ında, South Bank'deki
* Philharmonia'nın oda müziği etkinlik-
- lerine iki konserle katılan topluluk, ay-
Tnı yıl Hollanda, Singapur ve Hong
t Kong'da çaldı.
l 1993'te de ilk kez Kuzey Amerika
', tumesine çıkn ve aynca Lucerne, Gsta-
J ad, St. Magnus'da konserler verdi. Bri-
' tısh Council'in Yunanistan turnesine
\ katıldı.
f Topluluk 1%8'de kuruldu
ı 1976 yıhndan bu yana Philharmonia
* Orkestrası'nda birinci trompetçi olan
î John Wallace hem orkestra üyesi, hem
!• de solist olarak uluslararası alanda ün
* yaptı.
' Londra'nınönde gelen çagdaş müzik
J topluluklanndan biri olan Sinfoniet-
't ta'da bırınci trompet çalan sanatçı Fi-
j; fe'de doğdu; King's College (Cambrid-
t ge), Kraliyet Akademisi ve York Üni-
ı versitesi'nde eğitim gördü.
I 1992'de Kraliyet Müzik Akademi-
' sı'nde Bakır Ofleme Çalgılar Bölümü
j yönetıcıliğine atandı. Jarvi. \1uti Ratt-
{le, Andrevv Davis, Temirkanof, Sinopo-
Trompetçi
John
VV'allace'ın
kurduğu The
\Valiace
Collection,
John MiOer,
Robert Farley,
Timothy
Havves, Juhe
Ryan, Roy
Bilham,
Simon
Guntanve
Kevin
Hathway'den
oluşuyor.
tt, Salonenve Flor gibi şeflerin yöneti-
mindeki Philharmonıa Orkestrası eşli-
ğinde çeşitli trompet konçertolannı ses-
lendiren John Wallace, Malcolm Ar-
nold'un trompet konçertosu dahii, bir-
çok bestenın ilk seslendirilişini yaptı.
Tinı Souster ve Maxweö Davies onun
için konçertolar besteledı ve Davies'in
konçertosunun dünya prömiyerini
1988'de, Sinopoli'nın yönetimindeki
Philharmonia Orkestrası eşliğinde ger-
çekleştirdi.
Açıklamah konserler
Sanat Konseyi tarafından tngiltere ve
Avustralya'da gerçekleştırilen turnele-
re katılan John NVallace Italya, Isviçre
ve Kuzey Amenka ua orgçu bıınun
Wright ile resitaller verdi, dünyanın
birçok ülkesinde ihtisas kurslan düzen-
ledi. 1968 yılında, bakır üfleme çalgı-
lardan oluşan topluluklar arasında kısa
zamanda önemli bir yere sahip olan
Wallace Topluluğu'nu kurdu.
Wallace topluluğu ile Nimbus, Col-
lins Classis ve EMI Toshiba için plak-
lar doldurdu. John VVallace müziğe yap-
tığı katkılardan dolayı 1991de Dres-
den'de Mercedes-Benz Avrupa Ödü-
lü'nü aldı.
Topluluk, bakır ve nefesli enstrüman-
lann gösterdiği yüksek kalitedeki per-
formansın yanı sıra. John Wallace'ın
konser sırasındaki neşeli tutumu ve mi-
zah anlayışı ile dikkat çekiyor.
VVallace'a göre, seyirciye. konser sı-
rasında çaldıklan müzik ve müzisyen-
ler hakkında ılginç açıklamalarda bu-
lunmak eglenceli. Örneğin Mozart'ın
yaşamı ve karakteri ile ilgili küçük ay-
nntılar; Mozart'ın trompetten nefret et-
tiği,ya da Haendel'in Messiah'smı ye-
niden düzenlerken. en iyi trompet solo-
lannın hepsini klarnete vermesi gibi.
Besteler yeniden düzenleniyor
NVallace'ın görüşüne göre grup, Mo-
zart ve Beethoven'in aslında bakır enst-
rümanlan için yazılmış olması gereken
bestelerini, bu doğrultuda yeniden dü-
zenliyor.
Buna örnek olarak Mozart'ın Türk
Marşı'nı veriyor. Bestecinin bu parça-
yı aslında trompet ve davul için, çok
hızlı bir tempoda yazmış olması gerek-
tiği tezini savunuyor.
Bakır ve üflemeli çalgılar
Grubun, programın tamamım, bakır
ve üflemeli çalgılar için bestelenmiş (ya
dabestelenmış olması gereken!), 18. ve
19. yüzyıl konser müziğine ayırması,
aynca cesur bir davranış olarak nitelen-
diriliyor.
Bunun sebebi ise bakır ve üflemeli
çalgılann bu dönemde Avrupada,
1500'lere kıyasla çok daha seyrek kul-
lanılması.
Piyanolu
üçlü formuna
yenisoluk
• Modern cazın araştırmacı isimlerinden
piyanist Geri Allen, 2. Uluslararası
Istanbul Caz Festivali'nde bu akşam
Açıkhava Tiyatrosu'nda basçı Ron Carter
ve davulcu Lenny White'la cazdaki
piyanolu üçlü formun sınırlannı
zorlayacak.
SERHANKAMİL
Geri ADen, modern cazın
araştırmacı isimlerinden bı-
n. 1980'lerdenbericazdün-
yasında.
Ama yıldızı 1990'larda
narladı. Allen, akademisyen
_ ^çmişinden gelen titizlikle
cazın evrimini ve sınırlannı
inceliyor. Etnik müzik ve
free jazz üzerine tezleri var.
Ornette Coleman, Dave HoJ-
land, Charlie Haden, Betty
Carter gibi ustalann yanın-
da yetişmiş. Allen'in bugün-
lerdeki ilgi alanı, cazdaki pi-
yanolu üçlü formu. Son al-
bümü "TwentyOne"da Bill
Evans, Bud Povrell, Theloni-
ous Monk gibi ustalann ge-
liştirdiği bu formun sınırla-
nnı genişletmeye çalışan
bestelerine yer vermişti. Ge-
ri Allen, Istanbul konserle-
rinde de basçı Ron Carter
ve davulcu Lenny VVhhe'la
aynı arayışın ürünlerini ser-
gileyeceğini söylüyor.
- Bir roportajınızda mü-
Tiğinmn caz olarak nitelen-
dirilmesinden rahatstzoldu-
ğunuzu sövlemiştiniz. Free
jazz. rock, etnikve Latin mü-
ziğini kapsayan geniş bir ilgj
alanına sahipsiniz. Caz nite-
lemesini müziğinizi sınıria-
yacıağı için mi kabul etmi-
yorsunuz?
ALLEN - Caza ismini ve-
ren, bu müziği üreten insan-
lar değil. Bu isim bir tür ay-
nmcıhğı çağnştırdığı için
karşı çıkmıştım. Belki biraz
yanlış anlaşıldı. Charlie
Parker, Duke EUington, The-
lonious Monk gıbı müzikçi-
ler tarafından yaratılan caz
geleoeğının devamı olmak-
tan gurur duyuyorum. Ama-
cım. müziğin sınırlannı ge-
ni şletirken, kendi sesimi
olıışturabilmek. Müzikle il-
gili bir sorun yok. Cazın
çağnştırdığı aynmcılığa
tepb duyuyorum.
-Mûzikteaynmcıkksürü-
yormu?
ALLEN - Hâlâ bazı bü-
ytâkplak firmalannın beyaz
v c zenci müzikçilere yakla-
şımlannın farklı oldugunu
söyleyebilirim. Fark bazen
çok belli oluyor. Ben galiba
şanslı bir müzikçiyim. Ay-
nmcılığın kurbanı olmadım.
- Istanbul konserinin
programında neler var? Ye-
ni CD'niz "Tvventy One"
için, bu albümde piyanolu
caz üçlüsünün olanaklannı
araştardığnuzı sövlemiştiniz.
Aynı yaklaşımı konserde de
görecek miyiz?
ALLEN - Deyim yerin-
deyse, iki büyük caz mucidi
Ron Carter ve Lenny Whi-
te'la birlikte çahyorum. Bu,
benim için bir onur... Prog-
ramda çeşitli standartlar,
klasikler ve bestelerimiz var.
Twenty One'dan parçalar ça-
lacağız.
- Yorumcusundan enerji
isteyen, dinamik bir müziği-
niz var. Bu yaz sıcağında bir
festivalden diğerine koşmak
sizi epey yormuş ounak
ALLEN - Çok mutluyum.
Neredeyse her akşam çalı-
yoruz. Bir aylık turne bo-
yunca, 20 konser vereceğiz.
Şikâyet etmiyorum.
Bugüne kadar yaşamımı;
ögrenerek, kendimi ve tek-
niğimi geliştirmeye çalışa-
rak geçırdim. Şimdi biriki-
mimi kullanıyorum. Aynca
Carter ve WÎıite'la çalmak
benim için birders gibi. Bir-
kaç yıl önce solo ve trio for-
mu üzerinde yoğunlaşmış-
tım.
Kendi çalışmalanmı ses-
lendirip tiyatro için müzik
yazıyordum. Şimdi yine ay-
nı günlere dönüp trio formu
üzerinde düşünüyorum. Ye-
ni esin kaynaklan aradığım
bir dönemde Ron Carter,
Lenny White gibi müzikçi-
lerle çalmak harika bir dene-
yim. Yaklaşık bir haftadır
Avrupa'daki festivallerde
çalıyoruz. Her akşam farklı
şeylerçıkıyorortaya. Birlik-
te çalmak onlann evreninde
gezinmek gibi.
Ufkunuz açılıyor, zengin-
leşiyorsunuz. Sonra kendi
dünyanıza döndüğünüzde
bazı şeyleri daha açık görü-
yorsunuz.
-Piyanist olarak, hangior-
tamda çabnayı tercih edersi-
niz? Konser, kulüp, jamses-
sion veya stiktvo?
ALLEN - İyi piyano ol-
ması benim için çok önem-
li. Steinway ya da Fabrioli.
Kulüpte çalmayı tercih ede-
rim. Çünkü dinleyicilerle iç
içe oluyor, daha sıcak ileti-
şim kurabiliyorsunuz. ortam
sizi rahatlatıyor. Müziğıni-
zın akışkanlığı artıyor.
- Türk cazcılannm çalış-
malannı dinlediniz mi?
ALLEN - Sanınm Aydın
Esen'in adını duydum. Fa-
kat bestelerini dinlemedim.
Dilerim Istanbul konseri
Türk cazcılann müzigiyle
tanışmam için iyi bir firsat
olacak.
- Muhtemelen konser son-
rasında jamsessiona davet
edileccksiniz. Birlikte çalma
fikrine ne dersiniz?
ALLEN - Programın ay-
nntılannı şu anda bilmiyo-
rum. Fakat Türk müzikçile-
ri dinlemek isterim. Egerbir
sonraki sabah erkenden ay-
nlmamız gerekiyorsa, bir-
likte çalmamız biraz zor. Yi-
ne de Türk müzikçilerle bu-
luşmak için sabırsızla-
nıyorum.
Nesin'în projeleri sürecek
• Nesin Vakfi'nın
başma geçen Ali
Nesin, ilk olarak
vakıftaki çocuklar
için bir havuz
yaptınlacağını
söyledi.
tstanbul Haber Servisi-
Nesın Vakfi'nın başma
Ali Nesin geçtı. Babasının
başlattığı projeleri devam
ettireceğini belirten Ali
Nesin, ilk olarak
çocuklara yüzme havuzu
yapılacağını bıldirdi.
Nesin, babasının
Vakıftaki iki çalışma
odasının ise müze
yapılacağını söyledi.
Nesin Vakfı yönetım
kurulu, Aziz Nesin'in
vasiyeti üzerine dün
olağanüstü toplandı.
Toplantıda, Aziz Nesin'in
oğlu matematik profesörü
Ali Nesin'in "Vakıf
Yönetmeni" olarak görev
yapmasına karar verildı.
Kendisınden boşalan vakıf
yönetim kurulu üyeliği
için bir kişınin
seçileceğini bildiren Ali
Nesin. babasının
projelerini
gerçekleştireceğini ve
Vakıf ile ilgili tüm
işlerden sorumlu olacağını
belirtti. "Babamın
projelerini devam
ettireceğim" dıyen Ali
Nesin, bundan sonraki
yaşamını Türkiye'de
geçireceğinı ve babasının
vasiyetinde istediği
herşeyin yerine getirilmesi
için çalışacağını
vurguladı.
ilk olarak Vakıf'ta
bulunan 32 çocuk için bir
yüzme havuzu
yaptıracağını anlatan Ali
Nesin, şöyle devam etti:
"Babam, çocuklann bir
yüzme havuzuna sahip
olmalarını istivordu. Son
gecesinde de bu
projesinden dostlarına
söz etmişti. Kendisi bu
arzusunu
gerçekleştiremedi ama
bizler çocuklar için bir
yüzme havuzu
yapacağız."
Ali Nesin, vasiyete uygun
olarak yönetim kurulu
üyelerinin babasınm
ölümünden sonra dün ilk
kez çalışma odasına
girdiklennı ve bazı
dosyalan düzene koymaya
başladıklannı bildirdi.
Nesin, babasını
dosyaladığı çeşitli
konulardaki yazılannm,
mektuplannın ve kitap
dosyalannın da kendisi
tarafından kitap yapılmak
üzere düzenleneceğini
ıfade etti. Nesin'in, biri
henüz tamamlanmayan
binada, diğeri vakıf
bahçesınin arkasındaki
evin çatı katında olan iki
çalışma odasının olduğu
gibi korunacağını ve müze
yapılacağını söyleyen Ali
Nesin, yine babasının
vasiyetinde kurulmasını
istediği ve birlikte
tasarladıklan "Matematik
Enstitüsü" projesini
gerçekleştirmek amacıyla
çalışmalara başlayacağını
belirtti Nesin, Matematik
Enstitüsü'nün Nesin Vakfı
içinde kurulmayacağını,
bunun için yeni bir yerin
bulunacağını sözlerine
ekledi.
6
Helikopter Yayh Çalgılar Dörüüsü'
AMSTERDAM(AA) - Dört helikopterin
pervane gürültüsü, motor patırtısı; iki
keman, bir viyola ve viyolonselin
ezgilerine boyun eğiyor ve bütünleşerek
eriyor. Canlı yayınla, uçarken verilen
dünyanın en ilginç konserlerinden biri bu.
Dünyada uçarak verilen ilk konser olma
özellığındekj "acajip, ama canp"
helikopter müzığinin prömiyeri geçen
hafta Amsterdamdaki konser salonunda
yapıldı.
Konser, "Yeni Müzik'' akımının
havarilerinden "Arditti Dörmısü"nün
sınır tanımaz hayal gücü ile Alman
besteci Karlheinz Stockhausen'in
gerçekten görmüş olduğu bir rüyanın
ürünü.
"Dört motor ve kemanlar"için yazdığı
bestesinın doğuşunu Stockhausen şöyle
anlatıyor: "Bunu rüyamda görmüştüm.
Uçan dört helikopterin üstünden onlan
izHyor, dinliyordum. Bir müzik
çalinıyordu, bu müzik dört ayn
helikopter içindeki dört çalgıcının
eseriydL Bu düşün ardından her şey
değişti. Karanmı vermiştim ve 'Dört Ses
İçin Helikopter Yaylı ÇalgılarT adlı
besteyi yazdım."
Rüya, daha önce beste için basvurulan
Stockhausen tarafından reddedilmış olan,
21 yıllık sanat yaşamına sahip Arditti
Dörtlüsü'nü helikoptere bindirmeyi
sağlamış.
Yerde iztenen canlı konser
Helikopter konserinin icrası için,
dünyanın en önemli klasik müzik
festivallerinden biri olan Viyana'dakı
Salzburg Festivali'nden dahi davet almış
olan Stockhausen'in eseri Hollanda'nın
Amsterdam kentindeki salonda
çalımrken, dört ayn ekranda dört uçan
helikopter görüntüsü canlı yayımlandı.
Karma kanallardan sağlanan çok seslilik
ile, helikopterlerdeki kameralardan
görünrü alan büyük ekranlar, aynen bir
yaylı çalgılar dörtlüsünün klasik müzik
konserinde oturduğu konumda sahneye
yerleştirilmiş. Helikopterlere ayn ayn
binen Arditti Dörtlüsü'nün elemanlannın
yanındaki Hollanda Kraliyet Hava
Kuvvetleri'nden zarif manevra
kabiliyetlerine sahip dört usta pilot,
araçlan uçuruyor. Motor pervane
kanatlannın patırtısı ve motor ıslığmdaki
değişimlerle kemanlar ve diğer
iki yaylı çalgının "motorlaşan titreşimsel
ezgfleri" birbirleriyle kaynaşıyor.
Şef karada orkestra havada
Dörtlüde bırincı keman Irvin Arditti,
besteci Stockhausen'in ginşimi hakkında,
"tnanıhnaz bir fudr. Baska kimse böyle
bir şev >upmayı düşünemezdi. Harika bir
dene>im. Ama biraz da dikkat dağrbcı.
Çünkü helikopterin içinde gayri ihtiyari
dışanyı izlemek istryorsunuz ve notadan
gözünüzü kaçınyorsıınuz''dıyor. Besteci-
şef'in işareti ile uyum içinde havalanan
helikopterlerde; keman, viyola ve
viyolonselle motor temposu tutarak yaylı
sazlanyla pervane taklidi yapan
sanatçılar, diğer araçlardaki grup üyeleri
ile kulaklıklan sayesinde çok alçak sesle
konuşabiliyorlar ve bu da salondan
dinleniyor.
BUAŞAMADA
ŞÜKRAN KURDAKUL
Aziz Nesinin Sesi
Nazım Hikmet, yıllarca, ölümün soluğunu yıpran-
mış karaciğerinde, sancılı yüreğinde duyarak yaşa-
dı.
Bir yanında ellili yaşlann güzelliği, istekliliği, yarat-
tıkça yaratma hevesi.
Bir yanında yanna sağ çıkabilir miyim kaygısını kor-
kuya dönüştüren ağrılar.
Ama yıllar süren bu ölüm öncesı savaş ahret/öbür
dünya avuntusuna düşürmedi Nazım'ı.
"Ne çürûyen etimden haberim olacak,
Ne gözlerimin çukurunda dolaşan böceklerden."
Ölüm, var olma gerçekliğı ile yok olma gerçekliği
arasında özel bir anlaşma gibi görünür bana.
Bu doğasal anlaşmayı bozanlanmız belkı de bek-
lemeyi anlamsız gördükleri için var oluşlannın önü-
nü kendi istençleriyle kesiyorlar.
Halikamas Balıkçısı gibi kimilerimiz de ölüm dö-
şeğinde, televizyon kameralanna haykırabiliyor sek-
sen yedinci yaşında:
- Ben ölecek adam mıyım?!
Cahrt Srtkı Tarancı gerçekten tanntanımaz mrydı
bilmiyorum, ama okudukça içimi ferahlatan şu iki di-
zenin şaıridir.
"Yaşadığım iyi kötü günleri,
Oeğişmem hıçbir cennet masatına."
Ölümün tuzağa düşüremediği yaratı.
Ecel mi tanır yaratının güzeli. Güzelliği. Gömütlere
mi sığar.
Aziz Nesin, 68 yaşında felcin zokastnı yediği za-
man ecele pabuç bırakmayan "akıl çağı" insanlann-
dan biriydi.
2 temmuzgünü Foça Kalesi'nde Fehmi Işıklar, Er-
can Karakaş, Kasım Sönmez'le birlikte bulundu-
ğumuz "Özgüriük Geces/"ndeki son konuşmasını
yaparken de.
Yaratma eyleminin gücüne inanıyordu çünkü.
Bu güvenle sonuna kadar inandı kendisine. Doğ-
ru bildiklerine.
Kaç gündür, sesi kafamın içinde nasıl yankılanıyor
bilemezsiniz.
Kaç renkte Aziz Nesin sesi..
"Erinden genel kurmay başkanına, nûfus kâtibin-
den devlet başkanına kadar kimsenin bizden daha
vatansever oldugunu iddia etmeye hakkı yoktur."
12 Eylül mahkemelerinde 30'u aşkın arkadaşımız-
la birlikte yargılanırken tarihin zaptına geçirdiği söz-
cüklerin sesi.
"Devlet, ödün vermekte devam ederse Tansu Çil-
ler'/n saçlanndan tutup sürükleyecekleri günler de
gelecek."
Sıvas'taki toplukıyımdan sonra korkusuzluğun se-
si.
Türkiye Yazarlar Sendikası'nın ganel kurullanndan
birinde Tomris Uyar'ı eleştirirken hakhlığın haksızlı-
ğa dönüşen sesi.
"Ben umutlu değilim. Nasıl umutlu olabilirim ki...
Bugün dünden daha kötü. Yann bugünden daha kö-
tü olacak."
Foça'daki son konuşmasında mahzunluğun sesi.
Hesap soran, hesap veren. yargılayan, yargılanan
ülke adına yengin, ülke adına yenilgın sesi Aziz Ne-
sin'in.
Seven, sevmeyen, anlayan, anlamayan, anlamaz-
lıktan gelen sesi.
İki gündür djjrup durup sormaktan alamıyorum
kendimi.
- Kırkyıl boyunca en çok hangi davranışlanyla sev-
din Aziz Nesin'i?
- Markopaşa ve tek başına Zübük'ü çıkardığı gün-
lerdeki sabır, direnç ve umut adamı kışiliğinde gör-
düğüm zaman.
- En çok ne zamanlannda inandın?
- Uzun tartışmalar sonunda, su gibi, yazdığı örgüt
bildirgelerini dinlediğım zaman.
•
Dün bizim gazete, şeriatçı kafalann Aziz Nesin'in
ölümünden duyduklan sevinci gizlemediklerini yazı-
yordu.
Şaşırmadım.
80'li yıllardan kalma iki dize göndermek istiyorum
onlara.
"Kurtuldum sandığın gün Pir Sultan Abdal'dan
Sevdamızla Yunus, hüznümüzle Fuzuliler yarat-
tık."
23. ULUSLARARASI ISTANBUL
MÜZtK FESTÎVALİ
BUGÜN:
Aya trini Müzesi:
The NVallace Collection, 19.00
YARIN:
Aya İrini Müzesi
Padova ve Veneto Oda Orkestrası, 19.00
2. ULUSLARARASI İSTANBUL
CAZ FESTtVALİ
BUGÜN:
Açıkhava Tiyatrosu
Istanbul Caz Dörtlüsü / Geri Allen, Ron Carter ve
Lenny White Üçlüsü, 21.00
YARIN:
Açıkhava Tiyatrosu:
Kerem Görsev Dörtlüsü * 3 'Joshua Redman
Dörtlüsü, 21.00
Yazar Haftalam Süpüyor
• ANKARA(ANKA) - lletişim Kitapevi'nin
okurlannın sevdikleri yazar ve şairlerin kitaplanna
daha ucuza sahip olabilmelerini sağlamak amacıyla
başlattığı "Yazar Haftalan" devam ediyor. Temmuz
ayında kitapseverler, Ernest Hewingway, Franz Kafka,
Anton Çehov ve Elias Canetti'nin eserlerini yüzde 20
indirimli olarak alabilecekler lletişim Kitapevi
yetkihlerinden edınilen bilgiye göre 9-15 Temmuz
tarihleri arasında "Anton Çehov Haftası", 24-31
Temmuz tarihleri arasında ise "Elias Canetti Haftası"
düzenlenecek ve bu yazarlann kitaplan yüzde 20
indirimli olarak okuyuculara sunulacak. Yazar
Haftalan'nın bir başka ilgi çekici yanını da Yazar
Haftalan'nın o yazar ya da şairin doğum veya ölüm
haftasında gerçekleştiplmesı oluşturuyor.
Uşak Müzesi yenileniyor
• UŞAK (AA> Külrür Bakanlığı, Uşak Müzesi'nin
onanmı için 3,5 milyar lıralık ödenek ayırdı. Karun
Hazineleri müzede yapılacak özel bir bölümde
sergılenecek. Anadolu ve Ege Uygarlıklan ile ilgili
eserlerin sergilendiği Uşak Müzesi ziyaretlere
kapatılarak yeni bir alarm sistemi ile donatıldı. Uşak
Müzesi Müdürü Kazım Akbıyıklıoğlu yurt dışına
kaçınlan eserlerin bırer birer Anodoluda ait olduğu
yerlere döndüğünü ifade ederek müzenin onanmının
tamamlanmasından sonra Karun Hazinelerinin
müzede sergileneceğini belirtti. Akbıyıkoğlu, müzenin
en kısa zamanda açılacağını sözlerine ekledi.