Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 HAZİRAN 1995 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Prof. Dr. Cem'i Demiroğlu ile Prof. Dr. Bülent Berkarda, İstanbul Üniversitesi rektörlüğü için mücadele ediyor
Profesörlerin rektörlük savaşıtSTANBUL / ANKARA (Cumhuri-
yety Danıştay Sekizinci Dairesi, Prof.
î>r. Cem'i Demiroğhı'nun Yükseköğre-
tim Kurulu Başkanlığı tarafindan istan-
bul Üniversitesi Rektörlüğü görevinden
Jİınmasını ve genel kurul üyeliğinin so-
naerdiriltnesini hukuka aykın buldu.
YÖK üstdüzey yetkjlisi, Cumhurbaşka-
nı Süleyman Demirel'in yeni rektörü
atamasıyla Prof. Dr. Cem'i Demiroğ-
lu'nun görevden ahnmasını onaylamış
olduğunu, bu durumda hukuka aykınlı-
ğın söz konusu olamayacağmı söyledi.
Prof. Dr. Cem'i Demiroğlu ise YÖK'e
başvurarak, tstanbul Üniversitesi Rek-
törü Prof. Dr. Bülent Berkarda nın gö-
revden alınmasını ve bu göreve kendisi-
nin başlatılmasını istedi.
Prof. Dr. Cem'i Demiroğlu, İstanbul
Üniversitesi Rektörlüğü görevinden alın-
masına ilişkin Yükseköğretim Kurulu
Başkanhğı karannın iptali için dava aç-
mıştı.
Danıştay Sekizinci Dairesi'nin bu ko-
nuda aldığı kararda, "1547 sayıh Yükse-
köğretim KanunıTnda devlet üniversite-
lerinde rektör, profesör akademik unva-
•YÖK, Cumhurbaşkanı Demirerin yeni
rektörü atamasıyla Prof. Dr. Cem'i
Demiroğlu'nun görevden alınmasını
onaylamış olduğunu, bu durumda
hukuka aykınlığın söz konusu
olamayacağını bildirdi.
•Prof. Dr. Cem'i Demiroğlu ise YÖK'e
başvurarak, tstanbul Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Bülent Berkarda'nın görevden
alınmasını ve bu göreve kendisinin
başlatılmasını istedi.
nına sahip kişiler arasından görevdeki
rektörün çağnsı ile toplanacak üniversi-
te öğretim üyeleri tarafindan seçilecek
adaylar arasmda Cumhurbaşkanınca
atanır" hükmü yer aldı ve şöyle devam
edildı:
" Danıştay 5. Dairesi'nin 16.9.1993 gün
ve3179 sayıb karan ile iki dönemden faz-
la rektörlük yaptığı halde davBcının üni-
versite öğretim üjelerince belirienen aln
rektör aday adayı arasında yer alması iş-
lemi 2547 sayıh >asanın 13. maddesine
aykın olduğu gerekçesiyle iptal edilmiş
ve böylece Uk işlcmin sakat olduğu yargı
karan ile saptanmışür. Ancak bu duru-
nıun nihai işJemi otomatik olarak orta-
dan kaldırmayacağı bir gerçekfir.
Bu durumda, Cumhurbaşkanına
Yükseköğretim Kurulu tarafindan öne-
rilen üç rektör ada\ı arasından birinin
atanmasıyia tamamlanan zincuieme işle-
min Uk hâlkasının hukuka aykın olduğu
gerekçesi>le Danıştay 5. Dairesi'nin
16.9.1993 gün ve 3179 sayıh karan ile ip-
tal edilmesi, kJare hukukunda idari iş-
lemlerin tesis edilmeterindeki usulü uv-
gun olarak geri ahnmalan veya kakhnl-
malan olarak ifade edilen usüldc paral-
lellik ilkesine uygun olarak ortadan kaJ-
dınlnıalannı gerektirir.
Olayda bu ilke uygırianarak davacının
nihai atama işlemini gerçekleştiren Cum-
hurbaşkanınca görevden alınması gere-
kirken Yükseköğretim Kurulu Başkan-
lığı'nca görevden ahnmasında mev/uata
uyariık bulunmamaktadır. Açıklanan ne-
denlerle dava konusu işlemin iptanne ka-
rar verüdi."
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı
üstdüzey yetkilisi, yasada -iki dönemden
fazla rektörliik yapılamayacagT madde-
sininyeraldığını, Danıştay 5. Dairesi'nin
Prof. Dr. Cem'i Demiroğlu'nun rektör
adayı olduğu seçimi bu nedenle iptal et-
tiğini hatırlattı.
Yctkili, "Cumhurbaşkanı Süleyman
DemireL,Prof. Dr. Bülent Berkarda'yı ye-
ni rektör olarak atamakla, Prof. Dr.
Cem'i Demiroğlu'nun görevden ahnma-
sını onaylamış bulunuvor" diye konuştu.
Danıştay Sekizinci Dairesi, Prof. Dr.
Cem'i Demiroğlu'nun, yaş haddi nede-
niyle Yükseköğretim Kurulu Başkanh-
ğı'nın genel kurul üyeliğini sona erdir-
meye ilişkin karannın iptali istemiyle aç-
tığı dava hakkında da şu karan aldı:
"Davacının tüm özlük haklan hakkın-
da ve emekliliğine ilişkin olarak karar
vermeye yetkili olan İstanbul Lniversite-
si Rektörlüğü'nce davacının emekliye
sevkedilmesine ilişkin herhangi bir işlem
oluşturulmadan davab idarece yaş haddi
gösterilerek genel kurul üyeliğinin sona
erdirUmesinde hukuka uyarhk bulunma-
maktadır."
Avukatın hukuk zaferi
Zorba poüsler
açığa ahndı
• Türk Üniversiteli Kadmlar Derneği'nin Şube
Başkanı ve Samsun Barosu avukatlanndan
tncilay Toraman'dan dayak yediğini önü süren
komiser Hüseyin Tan'm Adıi Tıp'tan 7 günlük
sahte rapor aldıgı belirlendi. Vah, olaya lcanşan 3
polisi açığa alırken sahte rapor veren doktor
hakkında da soruşturma başlatıldı.
CEMİLCİĞERİM
SAMSUN - Bir trafik ıhla-
u, bir bayan avukatla emniyet
güçlerinı karşı karşıyagetirdı.
Avukat tncilay Toraman'dan
dayak yediğini öne süren ko-
miser Hüseyin Tan'ın Adü
Tıp'tan sahte rapor aldıgı or-
taya çıku. Vali, avukab suçla-
yan üç polis memumnu görev-
den akh.
Türk Üniversiteli Kadınlar
Derneği'nin Şube Başkanı ve
Samsun Barosu avukatlann-
dan Incilay Toraman. geçen
hafta, oğlu BurakToraman'ın
kullandıgı arabayla Çıftlik
Caddesi kavşağına doğru iner-
ken tali yoldan çıkan bir oto-
mobille burun buruna geldi.
Arabadan üç kişi ındi ve Tora-
man'ın bulunduğu arabaya
geldi. Daha sonraki gelişmele-
ri avukat Incilay Toraman şöy-
le anlattı: "SKil ûç kişi, et kot
hareketi yaparak oğlumu dı-
şan çıkarmak Lstcdiler. Bu-
rak'm ehüyetsizoMuğunu. be-
nim de avukat olduğumu söy-
ledim. Bu kişiler. polis olduk-
lannı benrtince. ben de gerek-
li yasal işlemin \apilmas için
emniyete gkmemia önerdim.
Bu arada Burak'ı otomobü-
den indirmişlerdi. Adının son-
radan Hüseyin Tan olduğunu
öğrendiğim komiser, kolum-
dan tutarak beni otomobflden
indirmeye çalıştı. Daha sonra
diğer ikj poüs memuru da ge-
lerek beni karga rulumba. kol-
lanmdan ve bacaklanmdan
tutarak zorla kendi otomobU-
lerine bindirmeye çahştılar.
'Can kurtaran yok mu?', 'Po-
lıs yok mu?' diyebağtrdun. Bi-
risi başuna. digeri de ayaklan-
ma basn. Bu itiş kakış sırasın-
da elbiselerim \ırüldı. Bana.
'aptal kadın", manyakkadın',
'psikopat kadın", 'gen zekâlı'
gibi sözler sarf ettiler. Daha
sonra polis karakohına götür-
düler. Hakareoeri, karakolda
da devam eöL"
Toraman, karakolda ifadesi
ahndıktan sonra "Görevfi me-
mura hakaret mııkavemette
bulunmakve devlet malınaza-
rar \ermek" suçlamasıyla ad-
liyeye getirildığıni belirtti. To-
raman, adliyeye getirilirken
lemd Özdemir adlı polis me-
murunun kendısıne "Seni ya-
multacağız''dediğinı öne sür-
dü.
Toraman ise suçlamalan
kabul etmeyerek polislerden
şikâyetçi oldu. Hem polısleruı
hem de avukatın birbirlerin-
den şikâyeti üzerine Cumhu-
riyet Savcısı Erden Karayıl-
maz soruşturma başlattı. So-
ruşturma sırasında. Emniyet
Müdürlüğü Asayiş Şube Cı-
nayet Masası'nda görev yapan
komiser Hüseyin Tan'ın "Ba-
yan avukattan dayak yedigi \e
7 gün iş gücüne mâni" şeklin-
de rapor aldığı ortaya çıktı.
Samsun Valısı Şinasi Kusda
komiser Hüseyin Tan ile polis
memurlan Uğnr Alpay ve Te-
mel Ozdemir'in görevden
uzaklaştınldığını açıkladı.
Trafik
kazaları:
28 ölü
Haber Merkezi - Yurdun
çeşitli yerlerinde dün mey-
dana gelen trafik kazalann-
da 28 kişi yaşamını yitınü,
19 kişi de yaralandı. To-
kat'tan lstanbul'a gitmekte
olan 34 UPB 29 plakah özel
otomobil, dün saat 15.00 sı-
ralannda, Bolu yakınlannda
aşın hız nedeniyle yol kena-
nndaki bariyerlere çarparak
takla attı ve yanmaya başla-
dı. Otomobilde bulunan AB
Dikmen (27), Yeter Cankurt
(23), Güldemir Cankurt (3),
Zafer Cankurt (2)v e Yüksel
Cankurt (2) yanarak can
verdL Yurdun diğer yerlerin-
de meydana gelen kazalarda
ölenler şunlar Vedat Taş, Eş-
ref Ava Battal Lğuriu. Lüt-
fıye Çetik. Ali BayTam. Hüs-
nü Aslan, Mustafa Alaca,
Nazmi Ozyurt Ozgür Sa\a-
şaL Eser Sakarya. Kazım
Baş.MehmetÇett. HanûtYa-
şar O/toklu. Nai] Kıhç, Sa-
\aş Tath, Çağnşan Başçu ts-
mail Kırmızı, Ercan Fanık
Yalçın, Songül BûıaL Murat
ÖcaLAbdulbh BUgeaSera-
cettin Atiş ve Hüseyin Pey-
nird.
En iyiyerlifilm 'C-Blok'
Kültür Servisi - Yılın yerli ve yabancı fılmlerini
değerlendiren Sinema Yazarlan Derneği,
yönetmenliğini Zeki Demirkubuz'un yaptığı ve
başrolünü Fikret Kuşkan'ın üstlendiği C-Blok'u en iyı
yerli füm seçti. Fikret Kuşkan filmdekj rolüyle en iyi
erkek oyuncu ödülüne değer görülürken Zuhal Gencer
de en iyi yardımcı kadın oyuncu seçildi.
Yerli filmlerde C-Blok'u 'Yengeç Sepeti', 'Yaz
Yağmuru' ve 'Manisa Tarzanf. 'Yumuşak Ten' ve
•Buluşma' ızledi. Aynca Handan tpekçi 'Babam
Askerde' fılmiyle en iyi senaryo, Ertuç Şenkay 'Yengeç
Sepeti' ve 'Buluşma' filmleriyle en iyi görüntü
yönetmeni, Can Hakgüder 'Yumuşak Ten' fîlmiyle en
iyi müzik, Pıtırcık Akerman 'Yaz Yağmuru'ndaki
rolüyle en iyi kadın oyuncu oldu.
SİYAD, 'Yağmurdan Önce'yi 111 puanla en iyi
yabancı film seçerken. *Mavi\ 'Kırmızı', 'Ucuz
Roman'. 'Forrest Gump'. 'Kraliçe Margot', Urga'.
'Csaretin Bedeli', 'Beyaz'. 'Şike' de en iyi filmler
arasında yer aldı.
Okullar
Yaz
tatili
başhyor
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Uk ve orta derece-
li okullarda, 199"4-1995 öğ-
retim yılı 9 haziran cuma
gününden itibaren sona eri-
yor. 13 ilde okullar 9 hazi-
ran, 61 ilde de 16 haziranda
tatile başlarken, Bayburt'ta
öğrenciler yaz tatiline 23
haziranda girebilecekler.
Milli Eğitim Bakanh-
ğı'ndan alınan bılgiye göre
Adana, Ankara, Antalya,
Hatay, Kayseri, Konya, Ma-
latya, Manisa, Muğla, Sam-
sun, Tunceli, Şanlıurfa ve
Batman'da ilk ve orta dere-
celi okullar 9 haziran günü
tatile girecek. İstanbul Mil-
li Eğitim Müdürlüğü'nün
karan uyannca, kredi eksi-
ği olmayan, sınavlannı ta-
mamlayan ve sportif etkin-
liklerde görevli olmayan
öğrenciler, 9 hazirandan iti-
baren idari izinli sayılacak.
Diğer öğrenciler 16 hazira-
na kadar okula devam ede-
cek ve kameler bu tanhte
verilecek.
Öğretmenlerin yaz tatili
ise 1 temmuzda başlayacak.
Öğretmenlerin yönetmelik
gereği bu tarihe kadar okul-
lanna devam etmeleri gere-
kıyor.
Uzmanlar, Ayhan Işık'ın karakol yerine hastaneye götürülmesi gerektiğini söyledi
Bir gencin önlenemeyen ölüıııü
AYKUT KUÇÜKKAYA
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatn
Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özcan
Köknel. Boğaziçi Köprüsü'nden intihar
teşebbüsünde bulunan, ancak emniyet
görevlilerince ikna edildikten sonra getirildiği
Beylerbeyi Polis Karakolu'nun
nezarethanesinde inrihareden Ayhan Işık'ın
ölümüyle ilgili olarak "Işık'ın getirilmesi
gereken ilk yer ya psikiyatn kliniğidir, ya da
akıl hastanesidir" dedı. İstanbul Barosu
Başkanı A\ukat Turgut Kazan ise. "Eğer, Işık,
nezarethaneye konulduktan bir gün sonra
hastaneye götürülmek istendiyse ortada çok
dramatik bir şey var demektir" açıklamasmı
yaptı. Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim
Fakültesi öğrencisi 25 yaşındaki Ayhan Işık'ın
intihanyla ilgili olarak, İstanbul Emniyet
Müdürlüğü Basın Protokol ve Halkla llişkiler
Şube Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada
şöyle denildi: "Işık'ın karakolda dcngesiz
davraruşlaruıı devam ettirdiği. intihar sebebini
araştıran görevti memuıiara yeniden intihar
edeceğini söyleyerek, görev tilerin elinden kaçıp
denize atlamay a kalkıştığı sırada bu amacına
ulaşmadan engellenmiştir. Saat 11.15
sıralannda Işık'ı teda\i için Haydarpaşa
Numune Hastanesi'ne götürmek için
nezarethaneye girildiğinde. şahsın, üzerinde
bulunan gömleğini boynuna dolayarak
nezarethanenin ha\alandırma demirine
bağlanmak suretiyle intihar cttiği
görülmüştür."' İstanbul Emniyet
Müdürlüğü'nün bu açıklamasında Işık'm,
intihara kalkıştığı 4 haziran pazar günü saat
07.00 ile Beylerbeyi Karakolu'ndan
Haydarpaşa Numune Hastanesi'ne tedavi
edilmek üzere götürülmek için emniyet
görevlilerinin nezarethaneye geldikleri 5
haziran pazartesi günü saat 11.15 arasındaki
zaman farkı "28" saat. İstanbul Üniversitesi
Tıp Fakültesi Psikiyatn Anabilimdalı Başkanı
Prof. Dr. Özcan Köknel konuyla ilgili
görüşlerini şöyle dile getirdi: "Bu işin
uzmanlan bile bir kişinin akıl hastası olup
olmadığı yönünde tereddüte düşebiliyor.
Bilinmelidir ki her intihar teşebbüsünün
altında bir biiyük depresyon, bir ruh hastalağı
vardır. Bu intihar edenin kişinin de
televizyondan gördüğümüz kadanyla
depresyon geçirdiği ve akıl hastası olduğunu
anlayabiliyoruA Böyle durumlarda intihar
teşebbüsünde bulunan bir kişinin götürülmesi
gereken ilk yer ya Psikiyarri kliniğidir ya da akıl
hastanesidir. Ruh hekimleri dışında çoğu kimse
kişinin yaşadığı hastalığL depresyonu
farkedemez, anlayamaz.*' Konunun hukuki
boyutunu ise İstanbul Barosu Başkanı Turgut
Kazan şu şekilde yanıtladı: "Işık'ı
nezarethaneye koyduklan ve hastaneye
götürmek için baktıklan zaman arasında
belirtriğini/ kadar saat geçmişse, ortada çok
dramatik bir şey vardır. Bu gibi durumlarda o
insanı ilk olarak bir sağuk birimine göndermek
gerckiyor. Hukuki olarak bir açıklama yapmak
istemiyorum. Ama Işık ailesi dava açabilir.
Çünkü, onlara göre potisJerin olayla UgOi bir
ihmaü söz konusu obtbflir."
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLAU
Balkanlap'dan ABD'ye
veBize...
ilk durağımız Balkanlar.
"Balkan Bilim Demeği"n\n genel kurulu geçenler-
de Tekirdağ Malkara'da toplandı. Bulgar, Makedon,
Hırvat, Rus ve Alman bilim adamlannın katıldıöı bir
toplantıydı bu... Gelemeyen Yunan, Romen ve lngi-
liz üyelerden de mesajlar vardı.
Derneğin Bulgar başkanı, açış konuşmasındaşun-
lan söyledi:
"Atatürk'ü 20. yüzyılın en büyük dâhisi kabul edi-
yoruz!.. Amacımız, Atatürk'ü hem kendi ülkelerimiz-
de hem de bütün dünyada tanıtmaktır."
Ve derneğin bu amaca yönelik tasanlannı sıraladı:
Harf devriminin 70. yılının, 1998'de bütün dünya-
da kutlanması... "Atatürk ve Balkanlar" kitabının ha-
zırlanması... "Atatürk'ü Rüyamda Gördüm" isimli bir
film yapılması... Balkan ülkelerinde "Atatürk'ü Nasıl
Tanıyorsunuz?" konulu yanşmalar düzenlenmesi...
Çeşitli Avrupa ülkelerinde de şubelerı olan bir Ata-
türk Üniversitesi kurulması...
Söz alan bir Bulgar profesör, Balkan kültürünün ge-
lişmesinde Atatürk'ün katkısına değindi. Makedon-
yalı bir profesör, Atatürk ve müzik konusunu anlattı.
Bir başka profesör, Atatürk'ü, ideolojisini ve sözleri-
ni içeren Bulgar basımı üç kitabı tanıtn...
• • •
Bu derneğin adını ilk kez Timurçin Savaş aracı-
lığıyla duymuştum.
Sayın Savaş, Kültür Bakanı olarak kendisine ilgili
derneğin yolladığı mektubun bir kopyasını, Atatürk-
çü Düşünce Derneği'ne vermişti. Hâlâ o görevde ol-
saydı toplantıya herhalde koşa koşa giderdi.
Ama "altıok"un parti bayrağından çıkanlması ve
"üç ofc"un çöpe yollanma yanlısı CHP'Iİ yeni bakan,
hiçbir ilgi göstermedi. Sayın Ercan Karakaş, belki
de içinden söylenmiştir:
- S/ras/ mıydı şimdi, Atatürk'ün yeni baştan evren-
selleşmesi?
O yoktu toplantıda, ama Çağdaş Yaşamı Destek-
leme Derneği adına, Sayın Abdullah Kehale vardı.
Ve bazı gerçekleri dile getirme görevini o yerine ge-
tirdi.
Kemalist devrimi iyi anlayabilmek için, hangi ko-
şullarda gerçekleştiğini iyi bilmek gerektiğini söyle-
di. Koşullan teker teker sıraladı.
Meclis'te "analanmız, bacılanmız..." sözcüklerine
bile tepki gösteren milletvekillerinin, nasıl birkaç yıl
sonra, kadınlara seçme ve seçilme hakkı için oy ver-
dıklerini anlattı... Örnekler verdi...
• • •
Ikinci durağımız ABD.
Amerika Atatürk Derneği'nin 19 Mayıs toplantısın-
daki baş konuşmacı, Senatör Bird idi. Hani, konuş-
ma ücreti 35 bin dolar olan ünlü senatör. Ve tek ku-
ruş talep etmeden...
ABD'nin üç numaralı ismi, çok kişinin geleceğin
başkanı olarak gördüğü Newt Gingrich in sözleri
ise daha çok tazeydi:
"Atatürk, 20. yüzyılın en büyük önderlerindendiri..
Bugün de bütün uluslann devlet adamlan için bir
esin kaynağıdır!.."
Gingrich'in çok önemli vesilelerle yinelediği bu dü-
şünceler, Atatürk'le ilgili kitaplann Amerika'da hızla
tüketilmesine yol açıyordu... NATO'nun güneydoğu
kuvvetleri komutanlığını yapmış Amiral William J.
Crovve Jr.'un şu tümceleri de o etkiyi güçlendiriyor-
du:
"Atatürk'ün çok büyük bir hayrarvyım. Çünkü çok
az şeyle, çok büyük bir şey gerçekleştirdi. Kendi ki-
şilik ve karariılığından biraz fazla bir olanakla, bir u-
lus yarattı. Bütün uluslar için o bir modeldir!.."
•••
Son durak Türkiye.
Mustafa Kemal'i Samsun'a götüren geminin 236
metre değil de 40 küsur metre olduğu ortaya mı çık-
tı... Ne gam!
Vahdertin gibi halkı "bir koyun sürüsü" sayanlar,
yeni yeni açık arttırmaların peşindeler. Bu kez de
Vahdettin'in, Mustafa Kemal'e 40 bin Reşat Attını
verdiğini öne sürüyorlar...
"Al da bu parayla Anadolu'yu kurtar!" der gibi...
Ve de "kırmızı bir kutu\\nde\
Hasan Pulur'un hesabına göre, 40 bin altın, tam
280 kilo ediyor Kırmızı kutu içinde, 280 kilocuk... Üs-
telik "Hayır 40 bin değil, 400 bin altın" diyenler de
var!
Demek ki ne padişah efendimiz yoksulmuş ne de
Osmanlı hazinesi tamtakır imiş!.. Ve demek ki Mus-
tafa Kemal, 280 kiloyu koltuğunun altına sıkıştınp ra-
hatlıkla taşıyabilen bir devmiş!..
Fazla söze ne gerek var?
Işte dünya... Ve işte Türkiye!..
17 Ocak 1995 tarih 3705 sayıh Türkiye Ticaret Sicili
Gazetesi 919. sayfa 3.sütunda yayımlanan Gökyüzü Sanat
Crünleri Limited Şirketi merkez nakli ilanı dizgi hatası
yüzünden adresi yanlış basılmıştır. Doğru adresli yeni ilan
yayımlanacağından, eskisı hükümsüzdür. Bütün resmi ma-
kamlarda geçerli adresimiz şudur: Gökyüzü Sanat Ürün-
leri Limited Şirketi Abidei Hürnyet Cad. Yol Sk. No: 9
Polat Celil Ağa tşhanı Kat: 5/20 Mecidiyeköy-İSTANBUL
y ' Adnon Ozer, Adnan Ozyalçıner, Ahmet Çokmak, Ahmet Say, Alaattin Karahon, Atilay Ayçin, Atilla Ozkınmlı, Biltin Toker, Burok Eldem, Can Yöcel, Demir Ozlü, Erbil Tuşolp, Ercan Atmaca, Fatih Ozgüven, Fatma Oran,
Ferit Edgü, Fikret Boşkayo, Rkret Otyam, Gürol Sözen, Güven Turan, Hacer Ansal, Haluk Gerger, Hıfzı Topuz, Hilmi Yavuz, Hulki Aktunç, İsmet Aktaş, Kemal Ozer, Korhan Gümüş, Lale Tayla, Manmut Akgün, Metin Celal, Mıgırdıç Margosyon,
Murat Belge, Murathan Mungan, Mustafa Sönmez, Münir Ceylan, Nail Satlıgan, Nedim Köroâlu, Nuriye Ortaylı, Orhan Alkaya, Orhan Kahyaoğlu, Orhan Koçak, Orhon Pamuk, Oruç Aruoba, Rekin Teksoy, Seçkin Yasar, Sennur Sezer, Sevin
Okyay, Şükrü Günsili, Tayyar ûzkan, Toker Dereli, Tülin Öngen, Ufuk Uras, Uçkun Geray, Yfldırım Türker, Yusuf Eradam.
i'Alp Tamer Ulukılıç, Arman Salepçi, Bülent Karaköse, Ertan Aydın, Ismail Gülgeç, Köksal Çiftçi, Mahmut Tibet, Metin Üstündağ, Muhittin Köroğlu, Özden Öğrök.
Gözünüzü genekten ayırmayınlı
Hayatı yaratan çoğunluğun sesi
günlük gazete EYRENSEL
bugünden itibaren -
her gün bayilerde.
v..-lSAYI=0fİYATI:»5.
Demok
ratikleşme, TMY
•„,•„ 8. Madde'sine indirgendi.
Patronlar