Katalog

SAYFA CUMHURİYET 4 HAZİRAN 1995 PAZAR 8 PAZAR KONUGU UNUŞ Terörle Mücadele Yasası 'nın 8. maddesi değiştirilsin mi. voksa kaldınlsm mı? Aylardır bu sözler ağızlarda çiğne- ne çiğnene tadı kaçmış sahza döndü. Terörle Mücadele Yasası nın 8. maddesiyüzünden cezaevindeyatan aydın- larımız var. Son olarak da gazetemizin yazarlanndan O- ral Çalıslar bu maddeden hüküm gtydi. Kararı Yargıiay 'a gitti. 21 haziranda durusma var. Karar siyasi oldugu ıçin hükümgiyebilmesidüşüncesi bütün arkadaşlannm bevin- lerinin zonklamasına neden oluyor. Demokrasi kültürün- den bim: olsun nasibini aldığım düşünen insanlar Tür- kiye ne zaman demokrat bir ülke olacak, ne zatnan vazar- larımız veaydınlanmvzın hapsedüştüğünügörmemek mut- luluğuna erişecegt, sorvsunu soruyorlar. Türkiye 'nin içinde bulunduğu bu alacakaranhğı ve 8. madde tartıs- malannı fstanbul Bamsu Başkanı Avukat Turgut Kazan 'la konuştuk PORTRE TURGUT KAZAN 1940, Adana doğumlu. Ortaöğrenimini Adana ErkekLisesi 'nde tamamladıktan sonra îstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi 'ni bitirdi. Serbest avukatlık yaptı. 12 Eylül 1980 darbesinin ardından açılan Barış Derneği davasında dernekyönetim kurulu üyeîerini askeri mahkemede savundu. 9 Ekim 1988 den buyana da Îstanbul Bamsu Başkanhğı görevini yürütüyor. 'Demokratikleşme anayasaylabaşlar'LEYLA TAVŞANOĞLU -Son aylarda Terörte Mücadele Yasası'nın 8. mad- desinin değiştirilmesi, ya da kaldınlmasına taküdık kaklık. PekL ama mesete sadece Terörle Mücadele Yasası'nın 8. maddesi mi? KAZAJN - Türkıye'de toplumsal hayat, ya da po- litika bazen hepimizi bir yere kilitliyor. Bu son gün- lerde de Terörle Mücadele Yasası "nın 8. maddesine kilitlendik. "Varsa yoksa 8" diyoruz ve hep birlikte bunu konuşuyoruz. Iş o hale geldi ki, "Ah, bir 8 kalksa Türkiye güMkgütistanhkolacak" sanısı ıçin- de bulunanlanmız bile var. Bu kadar tartışıldığına göre... Ömeğin demokrasiyi savunanlar bu kadar bastır- dığına ve demokrasiye fazla inanmadığını bıldığı- miz çevreler de bu kadar karşı çıktığına göre bura- da müthiş bir şey var saniyoruz. Ama aslında hıçbir şey yok. Ya da belki, "Hiçbir şey yok" demek yanlış olur. Ama öyle müthiş bir şey fılan yok. Yanı, Türki- ye'nin demokratikleşme sorunu var. Bu doğru. A- ma bu anayasadan başlıyor. Yani anayasadan başla- yarak sorunu çözebilirsiniz. 1982 Anayasası'yla bir- likte yaşamak zorundaysanız, nereyi, ne kadar de- ğiştirirseniz değiştirin demokrasi fılan kuramazsı- nız. 12 Eylül'den sonra 500'ü aşan, ama temel yasalann tamamı da bu- nun içinde. Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Ya- sası, Siyasi Partiler Ya- sası, TRT Yasası, YÖK Yasası, Sendikalar Ya- sası, Grev ve Lokavt Ya- sası gibi temel, toplum düzenini kucaklayan yasalann hepsi bu ana- yasadan da kötü. Ve anayasanın geçici 15. maddesiyle korumaya alınmış ayn bir anayasa değerinde kurallar var. Yani bizim hayatımızda 8. maddeden o kadar çok var ki... - Öyleyse neden 8. maddeye kilitlendik? KAZAN - Yazıp çi- zen, konuşan bazı in- sanlar doğrudan 8. maddeden mahkûm oldular. Bu mahkûmiyeti Türkiye çözmek zorunda. 8. madde- yi kaldırmak zorundadır. - Gazetemizin yazarianndan Oral Çalıslar da 8. maddeden mahkûm oldu. Şimdi karar Yargrtay'da görüşüKiyor— KAZAN - Oral Çalıslar örneği aslında çok tıpık bir örnek. Oral Çalıslar gazetecilik yaprruş. Oral Ça- lışlar'ın yaptığı şeyi benzer örneklerde her gazete- ci yapabilir. Ve yapacak. yapılacak... - Zaten Oral Çahşlar'm yaptığı bir gazetecilik gö- revi değil miydi? KAZAN - Elbette... Salt bunu yaptı dıye bir ınsa- nı mahkûm ediyorsanız demokrasi bunu acilen çöz- mek zorundadır. Işte bu acil çözüm mecburiyeti bi- zi de 8. maddeyi konuşmaya zorluyor. Konuyu şöy- le ortaya koyalım: 8. madde acil çözüm bekJeyen bir sorunumuzdur. Bu doğru. Ama bu, demokratikleşme, diye konulu- yor. Asla... Demokratikleşme üst başlığı altında ve demokratikleşmeye götüren tek yol 8. madde ızle- nimi yaratılıyor. Bu yanlış. Başta dediğimiz gibi, Anayasa olmak üzere aske- ri rejımin bütün düzenlemeleri 8. maddeye benzer kurallarla doludur. Yani, bizim sağımız-solumuz, dört bir yanımız kusahlmıştır. Bu açıdan 8. madde- yi kaldırmakla anlatım özgürlüğünü sağlayamayız, demokrasiye ulasamayız. Sadece, düşüncesini açık- layan bazı insanlan cezaevine attığımız yetmiyor- muş gibi, bir de terörist sayma ayıbından kurtulu- ruz. Hepsi o kadar. - Düşiincek'rini açıklayanlan hapseatmak için baş- ka hangi maddeler var? KAZAN - Örneğin, Terörle Mücadele Yasası'nın I. 6 ve 7. maddeleri başlı başına beladır. Daha 1. madde belirsiz bir terör tanımı yapıyor. Hele 6. mad- de. terör örgütünü tanımamızı sağlayacak haberleri suç sayıyor. Yani, maksadına hiç bakmaksızın, bil- gılendirme ve bilgi edinme hakkını sınırlıyor. Ger- çekten, bu sınırlamanın somut örneği Gumhuriyet Gazetesi'nin sağcı bir şiddet örgütünü teşhir eden haberiyle yaşandı. Yapılan, müthiş bir gazetecilik- ti. Dinsel şiddeti gözlerönüne seriyor, ınananlarsi- laha başvurmaz yalanını sergiliyordu. Biliyorsunuz, 6. maddeye göre gazete toplatıldı Bu, olacak şey değildir. 6. madde taşlan bağlayıp kö- pekleri salıverenbirmaddedir. Değiştirilmesi gere- kır. Aynı şekılde. 7. maddenin belirsizlikleri ve ba- â 1 T_ ^ L erörle Mücadele Yasası 'nın 8. maddesine kilitlendik. ' Varsa, yoksa 8' diyoruz ve hep birlikte bunu konuşuyoruz. tş o hale geldi ki, 'Ah, bir 8 kalksa Türkiye güllükgülistanlık olacak' sanısı içinde bulunanlanmız bile var. Türkiye'nin demokratikleşme sorunu var. Bu doğru. Ama bu anayasadan başlıyor. sını ilgilendiren düzenlemeleri çok tehlikelidir. Ya- ni, bazılannın ısrarla söylediğı gibi, 3713 sayılı ya- sa başka ülkelerdeki terörle mücadele yasalanna hıç benzemiyor. Bu. böylece bilinmelidır. - Peki, Türkhe'de demokratikleşme sürecini hız- landırmak, geliştirmek için ne yapılmalı'.' KAZAN - Şu anda TBMM Anayasa Komisyo- nu'ndan geçen 21 maddelikdeğişiklikyetmez. 1982 Anayasası'nın tamamını kaldıramıyorsak başka bir- çok maddelerine el atmamız, onlarda mutabakat sağlayıp değişiklık yapmamız gerekir. Bu konuda aynntıya girmek istemiyorum. Çünkü, Türkiye'de nasıl bir anayasaya ihtryacımız var" konulu çok ça- lışma yapıldı Bu çahşmalardan hangisinı alırsanız alın uygun- dur Örneğin TÜStAD'ın hazırladığı anayasaya ra- zıyım. Çünkü çok iyi bir metin. Siz bunu toplumsal uzlaşma sayın. Ben solda bir insan olarak TÜSt- AD'ın hazırlattığı anayasanın demokratik bir ana- yasa sayılabileceğini söylüyorum. Ama anlaşılmaz bir dirençle karşı karşıyayız. Bu da belki bir demokrasi kültürü. Siyasal partilerin ta- mamı 1982 Anayasası'na karşı, ama herkes ondan memnun. Yani mutabakat sağlanamadıgı için hep beraber onunla yaşıyoruz. Buradan yola çıkarak kendi kendime diyorum ki: "Yahıı, bu partilerin hepsi yüreklerinin derin bir köşesinde 1982 Anayasası'nı seviyoriar da bize mi söylemiyorlar?" Çünkü bunun başka bir izahı yok. Herhalde, "Ben iktidar olursam bu anayasayla bu ül- keyi ne kadar ryi, dilediğim gjbi yönetirim" diye dü- şünüyorlar. Bu yüzden de bir mutabakat sağlanamı- yor. - Yani. memlekette, amiyane tabiriyle diledikleri gibi at koşturmak k;in 1982 Anay asası'nı araç olarak mı kullanmak istiyorlar sizce? KAZAN - Tabii. Öyle sanıyorum. En başta DYP'den ve Gumhurbaşkanı Demirel'den başlaya- rak bu kuşkuyu duyuyorum. Yani, "Bu anayasayla ne güzel cumhurbaşkanı olunur" diyor. "Ne gflzel başbakan, ne güzel hükumet olunur" diye düşünü- lüyordur, diyorum. Anayasa ve hayatımızı kucakla- yan temel yasalann tamamını değiştirerek demok- rasiye doğru yol alabiliriz. Ama yapamıyoruz. Çünkü bu parlamento böyle bir görevi üstlenecek bir parlamentodur, diye umarken bir tek adım bile atamadı. O yüzden bu parlamento müthiş bir fırsa- tı kaçırmışrır. Dönem olarak adım geçirecek olan bir parlamentoyken hiçbir şey yapamamıştır. - Acaba bu Meclis'in öyle bir meselesi var mı? KAZAN -Onlann yokmuş zaten. Olsaydı, yapar- dı. Benım öyle bir meselem var. "Keşke yapsaydı. Müthiş bir görevyapmışohırdu," diye düşünüyorum. Ama yapamayacağını \e yapmaya pek ıstekli olma- dığını da hep beraber görüyoruz. Bunu biraz geç an- ladık. Ama sonunda algıladık. Sorunun başına dönersek... 8. madde konusunda biz madalyonun bir yönünü açmaya çalıştık. 8. mad- de kaldınlsın, ya da değıştirilsın. Bu, demokrasi yo- lunda müthiş bir şey değildir. - Peki, madalyonun öteki yüzünde ne var? KAZAN - 8. maddeye endeksli bir ittifak var. Bu, daha tehlıkeli. "Bu taraftaki yanıhyor. Kiicük bir amacı büyük bir amaç haline getiriyor" dersin, o kadardır. Ama öbür taraf adeta yeminli bir demok- rasi düşmanı. Bunu yaparken de çoğu zaman yalan söylüyor. Her zaman da vatan, millet edebiyatını öne çıkanyor. O yüzden de sennkanlı konuşamı- yorsunuz. Geçen gün bir televızyon beni, parlamentoda gru- bu bulunan partılenn bazı temsilcilenyle 8. madde tartışmasına çağırdı. "Ben çıkmamT dedım. Çok şa- şırdılar. "Nıye" dıye sordular. Şö> le cevap verdim: - Vahu, hiç kimsedoğru dürüst 8. maddevi konuşmu- vor ki_. Hamaset nutuklan atılnor. Ben hukukçu- yum. Hukuksal tartışma yapanm. Ama parti tem- silcileri buna yanaşmı>or. Nasıl konusacağız o za- man? Aynı dili konuşmuyoruz kL" Gerçekten böyle bir vatan-millet edebiyatıyla bu işi kilitlediler. Nı- tekim, biliyorsunuz, bir savcı meslektaşımız 8. mad- denin anayasaya aykın olduğunu söyleyince top- lumda müthiş bir olay oldu. Gazeteleronuyazdı, hu- kukçular görüş açıkladılar. Ankara'daki DGM Baş- savcısı istanbul'daki DGM'ye ateş püskürdü. Savcı arkadaşın yaptığı sadece hukukçuluktur. Te- lefon ederek bunu kendısıne de soyledim. Bu, sağ- hklı bir toplumda gazete haberi bile ohnazdı. - Yani bizim toplum sağkksız-. KAZAN - Işte, onu söylemek ıstıyorum. O arka- daşın hukuksal yaklaşımını aynen benımsiyorum. O bir hukukçu görevi yaptı. Bu da gazeteye haber ol- maz. - 8. madde kalkarsa ne olur? KAZAN - Bu madde kalkarsa, PKJC'yi övsünler mi, diye soruluyor. Yalan söylüyorlar. Çünkü P- KK'yi ö\Tnek yedinci madde kapsamındadır. Dün- yanın her yerinde böyle bir eylem suçtur. Bizim ka- nunumuzda da böyle bir eylem suçtur. Şimdi, hiç kimse 7. maddeyi tartışmadığına göre niçin yalan söylüyorsunuz? lkinci nokta şu: 8. maddeyi kaldırarakbölücülü- ğü serbest bırakacaksınız, bölücü propagandayı ser- best bırakacaksınız, diyorlar. Burada ben bir hukuk- çu gözûyle şunu söylemek istiyorum: Türkiye'deki uygulama ve yasal düzenlemeye göre söylüyorum. 8. maddeyi kaldırdığınız zaman bölücü propagan- da denilen propagandanın serbest olacağını söyle- mek de yalandır. Çünkü içinde yasanılan koşullar nedeniyle ben açıkça görüyorum ki bölücü propa- ganda saydığınız her şey 311 ve 312. maddeye gö- re mahkûm edilir. Zaten bugün bu maddelere göre mahkûm ediliyor. Bu nedenle. "8. maddeyi kaldırmak her rürlü bö- lücü propagandanın serbest bırakılmasına yol aça- caktır" yaklaşımı gerçeğe aykındır. Hatta yalandır. Gelelım 8. maddenin kendısine... 8. madde her şe- yi yasaklıyor. 3u madde zaten. "Hangi maksat ve yöntemle ohırsa olsun_" diye başlıyor. Bir hukuk dü- zenınde böyle bir tanımla başlayan maddeyi savun- mak inanılmaz bir hatadır Hukuka ve demokrasi ve inandığını söyleyen hiçbir insan bu tanımla başla- yan bir maddeyi savunamaz. Bu madde, bütünlükten yana olan her türlü görü- şü yasaklıyor. Adını doğru koyalım. Bu da demok- rasiye aykındır. Örneğin ben, Türkiye'nin bütünlü- ğüne. 'mi&ak-ı milli'ye. üniter devlete inanan bir in- sanım. Ama bugüne kadar Güneydogu ve Kürt so- runu için yürüttüğümüz politikalann yanlış olduğu kanısındayım. Ben bütünlük için, üniter devlet için, misak-ı mılli ıçin farklı görüşler dile getinrsem, amacım bütünlük olduğu halde bu maddeye göre suç olur. Ben bunu açıkça söylüyorum. Ama ötekiler sü- rekli yalan söylüyor. Ülkede bir savaş varken durum böyle ortaya konunca o insanlara göre etkili bir yak- laşım oluyor. însanlar. çizilen pohtik çizginin ver- diği görevleri yerine getirirken şehit düşüyor. Bu şehitlenn tabutlan köylerine gönderilırken öfke ka- banyor. Ama sağlıklı devlet adamlığı, kabaran öf- keyi kaşımaktan geçmez. - Başbakan açıkça yalan mı söyledi? KAZAN - Ben Çiller için değil. ama bir başbakan için o sözü kullanmak istemiyorum. Yani, 8. mad- deyle ilgili olarak yaratılan hava çok başka amaçlı bir mücadelenin çok başka silahlannm kullanıldığı arenaya döndü. O yüzden de hiç kimse sennkanlı ko- nuşmuyor ve serinkanlı tartışmıyor. - Siz 8. maddenin değiştirileceğine inamyor mtısu- nuz? KAZAN - Hayır, inanmıyorum. lCaldınlacağına hiç inanmadığım gibi değiştirileceğine de inanmı- yorum. Bu hükumetin de, bu parlamentonun da ba- na göre böyle bir nefesi yok. Bu konuda yanılmış olmak isterim. Ama bu tartışmalar böyle sürüp gi- decek, sonra da unutulacak. 8. madde olduğu gibi kalacak, insanlar cezaevinde yatmaya devam ede- cek. Türkiye bu şiddeti çözemeyince demokrasiyi ge- liştirebilmek de güçleşiyor. O demin sözünü ettiğim tabutlar köye ve ilçeye gittikçe kabaran öfke doğal, insani bir öfke... Bu ortamda yeminli demokrasi düşmanlıgı etkili oluyor. - Yani bundan şu çıkıyor: 8. madde kaldmlsın nu, değiştirilsin mi tartısmalan sürerken cezaevindeki- ler hiç uğruna içeride vaüyorlar, Oral Çalıslar da muhtemelen hiç uğruna cezaevine gönderilecek... KAZAN - Bu sorunuzdakı saptamaya a>nen ka- tılıyorum. Onlar hiç kimsenin umurunda değil ki... Çünkü bizim siyasal geleneğımızde bu var. Bunu ben kendi yaşamımdan bilıyorum. Bizbırparti- nin MYK üyesiydik. Can Yücel de şiir yaz- mıştı. Ecevit, MSP ko- alısyonuyla bunu çöz- mek istiyordu. Ama bu- günkü Cumhurbaşkanı Sayın DemireL, koalis- yonu ancak bu noktada yıkabilirim, diye düşün- düğü için teröristlere as- la af çıkaramazsınız bayrağını açtı. O sırada parlamento af kanununu görüşüyor- du. Teröristlere af geti- ren madde geçti. Zaten o geçmese koalisyon yı- kılmaz. Zaten o gün kar- şı çıkanlar için önemli değil. Şiir yazanla parri MYK üyesi olanı o gün- kü iktidar serbest bırak- mak istiyordu. Eğer çıkaramazsa krizdoğacaktı. De- mirel de o krize oynuyordu. İçeride yatan umurun- da değildi. Bizim maddeye gelince iş takıldı; mad- de geçmedi. Demirel'in taşıdığı bayrağın adı da. "Teröristieri dışan çıkaramazsınız'" bayrağı oldu. Biz Sadun Aren'le birlikte cezaevındeydik. Demirel'in açtığı bayrakla Sadun Aren'in en yakın arkadaşlan "Ha- yır" oyxı verdiler. Siz yatmışsınız, yatmamtşsınız... Demokrasi kültürüne sahip olmayan insanlann umurunda değil. Bir siyasal hesap yapıyor; o hesa- ba göre hareket ediyor. Oral Çalıslar yatarmış. yatmazmış, ne umuru? Bu tarafta böyle bir demokrasi vıcdanı yok ki. Ben 8. maddenin kaldınlacagına ihtımal vermi- yorum. Oral Çalıslar. ya da bir başka kişinin içeri- de yatıp yatmamasının da umurlannda olmadığını düşünüyorum. Bunu söylerken çok üzülüyorum, mahcup oluyo- rum, ama ne yazık kı onlann cezaevi maceralannın infaz bitene kadar süreceğini sanıyorum. Komisyonu 'ndan geçen 21 maddelik değişiklikyetmez. 1982 Anayasası 'nın tamamını kaldıramıyorsak başka birçok maddelerine el atmamız, onlarda mutabakat sağlayıp değişiklik yapmamız gerekir. 'Türkiye de nasıl bir anayasaya ihtiyacımız var' konulu çok çalışma yapıldı. MARMARİS SANAT ETKİNLİKLERİ SERGİSİ 30 HAZİRANDA İÇMELER SANAT SOKAĞI ŞENÜKLERİİLE AÇILIYOR KATILIN KAZANIN!.. 30 HAZİRAN - 20 EKİM 1995 Içmeler Belediye Parkı arkasında bulunan asırlık çam ağaçlannın kucakladığı İÇMELER SANAT SOKAĞI'nda yer alan MARART MARMARİS SANAT ETKİNLERİ SER- GlSl'nde bu yıl için sadece 40 seçkin sanatçıya yer var. 30 haziran - 20 ekim tarihleri arasında açık kalacak bu sergi sırasında Sanat Sokağı'nın kalbi, her gün bir başka türlü atacak. Bazen biryazarın imzagünüyle, ba- zen bir müzisyenin konsertyle, bazen bir pandomimci- nin mim gösterisiyle, bazen bir sokak tıyatrosunun oyu- nu ile şenlenecek Içmeler Sanat Sokağı. MARART Marmaris Sanat Etkinlikleri Sergisi'nde yer alacak Resim, Fotoğraf, Sinema, Tiyatro, Heykel, Mü- zik, Gravür, Edebiyat sanatçılannın yanı sıra, Deri, Gü- müş, Yün Halı, Kilim, Toprak, Cam, Bakır, Ipek. Ağaç, Tekstil ürünlerini ışleyerek, onlara hayat veren, sanat eseri kimliği kazandıran, turizmin bir kültür alışverişi ol- duğuna inanan tüm sanatçılan IÇMELER SANAT SO- KAĞI MARART MARMARİS SANAT ETKİNLİKLERİ SERGİSİ'ne katılmaya, Içmeler Sanat Sokağı'nda geçi- recekleri bir yaz sezonuyla, daha güzel, daha ozgün, olağanüstü şeyler üretmeye, sanat düşünmeye, sanat gülmeye, sanat içmeye, sanat solumaya çağınyoruz. MflRflRT E 3 IÇMELER HABER GAZETESİ / PARK FM/VİLLAEKİPİŞBİRÜĞİYLEGER- ÇEKLEŞTİRİLMEKTEDİR. MARMARİS SANAT ETKİNLİKLERİ SERGİSİ DANIŞMA TELEFONLARI: (0.252) 413 11 77 / 78 - 455 36 74 Faks: (0.252) 413 11 78 - Ist. Faks: (0.212) 263 02 62 Tel: 265 38 08 TEŞEKKUR 20-21 mayıs ve 27-28 mayıs tarihlerinde Vakfımızca TEMA tarafından düzenlenen "Erozyon" Eğitim Semineri'ne katkılanndan dolayı, Şişli Belediye Başkanı Gülay Atığ'a şükranlarımızı sunanz. Diliyoruz, Sayın Gülay Atığ'ın Türkiye'nin doğası ve topraklannın korunması konusunda gösterdiği bu ilgiyi ve desteği diğer belediye başkanlanmız da gösterir. TEMA Türkiye Erozyonla Mücadele. Ağaçlandırma ve Doğal Varlıklan Koruma Vakfı ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ MERKEZ VE ŞUBELERİNDEN DUYURU Sekiz yıllık temel eğitimin tüm ülkede ödünsüz uygulanmasını ve siyasal çıkarlara alet edilmeme- sini istiyoruz. Yeryüzündeki, ilköğretimi beş yıl oian geri kal mış beş ülkeden biri olmak istemiyoruz. Ulusumuzun her bireyi yeterli temel egitimi alma- lıdır. Çocuklarımızın cahil ve çağdışı kalması onay- lanamaz. Sekiz yıllık temel eğitimin tüm yurrta uygulanma- sını istemek ve desteklemek yurttaşlı ödevimizdir. TÜRKDİLİ DERGİSİNİ OKUYOR MUSUNUZ? 1995 HAZİRAN SAY1SI BAYİLERİNİZDE "Girişik Cümle" Sorunu (Prof. Dr. HamzaZülfikar) "Saplama Yapmak" Sözü Üzerine (Yrd. Doç. Dr. Nevzat Özkan) Yabancı Kelımelere Karşılıklar (TDK) Iki Kapılı Ev (Anılar) (Nezihe Araz) Güzellıklere Doymam (Gültekın Samanoğlu) Ah ŞırNevaî'nin Dil Dünyası (tnstay Kuçkartayev) lki Kız Kardeş (Hikâye) (Ömer Çakır) Şahinoğlu - Tasbaz AH - Sun'î (Prof. Dr. Saim Sakaoğlu) Telefondaki Ses (Hikâye) (Ayten Coşkunoğlu Bear) Çevin tşlemi ve Eş Değerlılik (Yrd. Doç. Dr. Tahsin Aktaş) Ebri Hâce tbn Âdil ve Ihtiyârât-ı Kavâid-i Külliye Adlı Eseri (Doç. Dr. Naile Hacıyeva) Muhtar Mührü (Hikâye) (Ülker Aygün) Türk Dünyasından Yeni Basılan Üç Sözlük (Prof. Dr. Tuncer Gülensoy) Türkiye Türçesinde Çengiz A>tmatov (Razak Say- dilkanov) Feyzi Halıcı, Nüzhet Erman, Özlem Sezer, Habil Kanoğlu, Özbek tncebayraktar, Ismail Ali Sarar, A. Kadir Angın, Abdullah Akay, Dağıstan Kılıçaslan, Şayeste Kalaycı, Ali Yıldız ve tdris Aydın'ın şiirleri. Değerlendırmeler, Haberler. TÜRK DİL K.URUMU Fiyatı: 25.000 TL. Abone şartları Yıllık: 250.000 TL (Öğretmen ve öğrencilere 200.000) Altı Ayhk: 125.000 TL (Öğretmen ve öğrencilere 100.000) PostaÇekiNo: 128236 Adres- Atatürk Bulvan, 217 Kavaklıdere ANKARA Basm: 24579 DOĞRU ÖLÇÜ, DOGRU FİYAT, DOĞRU HİZMET arkadaş halıcılık ve dekorasyon Tel: (0212) 260 62 19 - 227 40 09 Fax: (0212) 261 32 78 SARIYER1. ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dos>aNo 1979/242 Ist Muh MüdûrluğûfHazi- ne) tarafından Sanyer Kjlyos köyü 59 parsel 6625 m2 dava- lılara aıt fazlalığı ıptalı ve tes- cil da\ası sonunda mahkeme- mızın 10 5 1994 tanh, 1979 242 esas, 1994,217 sayı- b karan ıle dava ret edılmış vc bu karar Hazıne velalı tarafin- dan2l ^ 1994tanhlıdılekçeıle temyız edılmış olup yüksek Yargıtay 1 Hukuk Daıresrnın 17 10 1994 gün, 1994/10448- 12638 sayılı karan ıle bozul- muştur Adreslen meçhul ve bulunamayan Nımet Atılla. Ne- caD Çıftçı, ldns Eker ve Şaban Eker'e hüküm özetı yenne ge- çerlı olmak üzere ılanen tebhğ olunur 22 5.1995 Basın 24739 HALİL KOCAGÖZ ŞİİR ÖDÜLÜ 5 Haziran Pazartesi qünü saat 18.00'de Izmir Atatürk Kültür Merkezi'nde yapılacak tören ile "Ayda Tümör Izleri" kitabı için şair Sina Akyol'a verilecektir. Bütün şiirseverler törene DAVETLİDİR. DOĞUİLAÇ FABRİKASIANONİM ŞİRKETİ YÖNETİM KURULU BAŞKAMJĞINDAN Şirketımizin son sermayesı 6.450.000.000.-TL olup, gerek son ve gerekse bundan evvelki sermaye artınmlanna tekabül eden hisse seneöerınin hissedarianmızca aşağıdaki adrese teşrif olunarak teslım almalan gerekmektedir. 6te yandan, şirketin Hk sermayesini oluşturan 5.000.000.- TL karşılığj olan llk hisse senetleri de yenileri ile değişbrilmek ûzere iptal edilmişlerdir. Bu durumda da hissedartanmızın yeddinde bulunan hisse senetlennin veya hısselen temsil eden belgeterin ; yenüeri ile değiştirilmesi gerekeceginden, bu ışlemin yapılabilmesi ıçin de hıssedarlanrmzın şahsen başvurmalan gerekecektir Sayın hissedarlanmıza önemle duyurulur. Not Mesai saatten dahMnde afağıdata adrese ba^vurulması nca otunur. Kore Şerıitterl Cad. Yzb Kaya Hûoğm Sok. No:13 Zndrtikuyu4st