03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3HAZİRAN 1995 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bayındırlık ve Iskân Bakanı Erman Şahin, otoyollann yapımında ANAP'm müteahhitlere çalıştığmı iddia etti 'Devlet zararauğratddı'Devlete kur Oyunu: Gümüşova-Gerede ve Edirne- Knalı otoyollan içın Japon Yeni ve ECU üzerinden alınan kıedilerin, ABD Dolan olarak devlet tarafından yapılan geri ödemelerinde cari kur esas ahnırken müteahhitlerden, öcemeye karşılık yapılacak kesintiler için 2 yıl öncenin kı paritesi esas alındı. MÜteahhİde Ödeme: fhalesi 1987 yılında gerçekleştirilen 8 otoyol için yapılan fiyat farkı ödemelerinde, fiyat artışlan 1985 yılı dikkate alınarak hesaplandı. 1987 yılında çıkanlan kararnameye dayalı olarak yapılan bu işlemden dolayı devlet, 217 milyon dolar zarara uğradı. Karayolları'na Hazine davasi: Hazine. devlet zarannın karşılanması için Karayollan Genel Müdürlüğü'ne dava açacak. Hazine davasına muhatap olacak genel müdürlüğün, eski Bayındırlık bakanlan Safa Giray ve Cengiz Altınkaya ile Atalay Coşkunoğlu ve ilgili müteahhitlere rücu edeceği bildirildi. ESRA YTNER UVKARA - Bayındırlık ve Iskân Baka- nı Erman Şahin. ANAP'ın iktidar oldu- ğudönemde ınşa edilen otoyollar için kul- lanlan kredilerin gen ödemeleri ve mü- teanhitlerden yapılan kesıntilere uygula- nan yöntemlerle devletm 370 milyon do- larcivannda (yaklaşık 17 trilyon lira) za- ran uğratıldığını belırtirken, "ANAPmü- teahhitiere çalıştT dedi. ANAP iktidan dönemınde yapılan otoyol ihalelerinde. Devlet Ihale Yasası hükümlennın uygu- lanmadığına dıkkat çeken Şahin, ışlemle- nn. devlete karşı müteahhıtlerin çıkarla- n gözetilerek yürütüldüğünü vurguladı. Şahin'in verdığı bılgılere göre, Gümü- şova-Gerede ve Edırne-Kınalı otoyollan için Japon Yeni \e ECU (Avrupa Para Bi- nmi) üzerinden kullanıtan kredilerin ABD Dolan olarak kredi kuruluşlanna yapılan gen ödemelerinde. cari kur esas ahnırken ödemeye karşılık müteahhitler- den yapılacak kesintiler için 2 yıl önce- nin paritesi esas alındı. Devlet, kurhesap- lannda dikkate alınan pantelerin farklı olmasından dolayı 31 milyon dolar zara- ra uğradı. Yüce Divan'da görülen davalarda, ANAP iktidan döneminın eskı bayındır- lık ve ıskân bakanlan Safa Giray ve Cen- giz Alûnkaya ile bırlikte beraat eden eskı Karayollan Genel Müdürû Atalay Coş- kunoğhj. fiyat farkı kararnameleri ve oto- yollar konusunda alınan kredıler için ya- pılan kur hesaplanndan doğan devlet za- rarlannın tahsılı için yeniden dava edile- cek. Bayındırlık ve Iskân bakanı Şahin, Coşkunoğlu'nun genel müdürlük yaptığı dönemde yapılan otoyol ihalelerinde, Devlet lhale Yasası hükümlennın uygu- lanmadığına dikkat çekerken işlemlenn müteahhitlenn çıkarlan gözetilerek yü- rütüldügünü vurguladı. Devletin, otoyollar için saptanan kredi gen ödemelerinde esas alınan kurparite- leri ve müteahhitlerle görülen tazminat davalannda hakeme gidilmemesinden tSKİ, VALtLtĞt UYARDI; Âbksular barajlara dökülüyor • İSKI, barajlann su toplama havzalannda yaptığı inceleme sonucunda evsel atıklann dereler aracılığıyla baraj göllerine akıtıldığını belgeleyerek Istanbul Valiliği ve ilgili belediyelere uyan yazılan gönderdi. tBRAHİMGÜNEL lstanbul'un içme ve kul- lanma suyunu sağlayan El- malı, Ömerlı ve Alibeyköy barajlanna kanalizasyon hattı bağlandığı belirlendı. ISKl, barajlann su toplama havzalannda yaptığı incele- me sonucunda evsel atıkla- nn dereler aracılığıyla ba- raj göllerine akıtıldığını bel- geleyerek Istanbul Valiliği ve ilgili belediyelere uyan yazılan gönderdi. Ancak bu konuda hiçbır önlem alın- madığı ve geçen sürede ka- çak yapılann sayısının da hızla arttığı tespıt edildı. lstanbul'un çözümlene- meyen su sorununun yerel yönetımler elıyle daha da büyüdüğü bir İcez daha or- taya çıktı. Geçen yıl gazete- mizde de yayımlanan RP'lı Gaziosmanpaşa Belediye- si'nin Alibeyköy Barajı'na kanalizasyon bağladığı ha- ben üzerine soruşturma açılmıştı. RP'lı Şultanbeylı Belediyesi'nin kaçak yapı- lara göz yumduğu ve Ömer- li Barajı'nın su toplama havzasındakı kaçak yapıla- nn tümünün kanalızasyonu veya foseptiklennin baraj gölüne kanştığı haberi ga- zetemizde yer almıştı. Istan- bul Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi Zabit Demir. 22 Temmuz 1994 tarihinde Istanbul Büyükşehir Bele- diye Meclis Başkanlığı'na yaalı ve görsel basında çı- kan haberler üzerine genso- ru vermıştı. Demir'in ver- diği gensoruda, barajlann yakınında meydana gelen kaçak yapılaşmanın sonu- cunda evsel ve sanayi atık- lannın su kaynaklannı kır- lettiğı belirtılerek herüç be- ledıyenın projesız ve kaçak olarak barajlara kanalizas- yon bağladığına dikkat çe- kildi. Ancak bu kadar yaşam- sal öneme sahıp konuyla il- gili olarak verilen önerge- nin yanıtı ancak 1 yıl sonra Demir'e ulaştınldı. Bu ara- da aradan geçen bır yıl ıçin- de bu yönde hiçbır önlem alınmadığı ortaya çıktı. İS- KJ Genel Müdürü V'eysel EroğhTnun imzasını taşı- y_an yanıtta Elmalı ve Omerlı barajlannın bu yol- la hızla kirlendiği kabul edıldi. Ancak. yazıda soruş- turma bıle açılan Gazios- manpaşa Beledıyesı tarafın- dan Alibeyköy Barajı'na bağlanan kanalizasyon hat- tından söz edilmedi. Veysel Eroğlu'nun De- mır"e gönderdıği yazıda Sa- ngazi ve Sultanbeyli beledi- yelerinin kanalizasyon hat- tı çalışmalan yaptığı ve ka- nalizasyon mansaplannın (boşaltma noktalan) Ömer- li Barajı'nı besleyen dereler olduğu belirtılerek "Yerin- de ve havza planında yapı- lan incelemede Sangazi ve Sultanbeyii'de projesiz ka- çakolarak inşa edflen kanat- lann Ömerli Baraj Gölü uzak mesafeti koruma ala- nında kaldığı, bölgelerdeki yoğun yapdaşmadan kay- naklanan evsel ank sulann Ömerli Barajı'na bu kanal- lar vasıtasıv la aknğı ve bara- jın daha çabuk kirlenmesi- ne neden olduğu tespit edil- miştir"denıldi. Toyota işçisi açhk grevinde • Toyota-SA fabrikasında, sendika örgütlenmesi yürüttüğü gerekçe gösterilerek işine son verilen 12 işçinin ölüm orucuna başlayacağı bildirildi. Birleşik Metal-İş Kocaeli Şubesi'ne üye olmak için çalışan 12 işçinin işten atılmasına tepki gösteren diğer işçiler. işyerine kollanna siyah bant takarak geldiler ve üretimi yavaşlattılar. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adapazan yolu üzerinde kurulu Toyota- SA fabrikasında sendika örgütlenmesi yürüttüğü ge- rekçe gösterilerek işine son verilen 12 işçinin ölüm orucuna başlayacağı bildi- rildi. Birleşik Metal-lş Koca- eli Şubesi'ne üye olmak için çalışan 12 işçinin işten atılmasına tepki gösteren diğer işçiler, işyerine kolla- nna siyah bant takarak gel- diler ve üretimi yavaşlattı- lar. tşçilerin başlattığı eyle- me, fabrikada çalışan Ja- pon mühendısler de kolla- nna siyah bant takarak des- tek verdi. İşten atılan 12 iş- çinin fabrika önünde dire- nişi devam ediyor. Atılan işçılerin kayıtlı bulunduğu Birleşik Metal- lş Kocaeli Şube Başkanı Hasan Ali Akyddız. 12 iş- çinin işine 15 hazıranda son verildiğini anımsatarak şunlan söyledi: "Bu arkadaşlar, yasal haklannı kullandılar. Bu sorun çözümlenmezse, işçi- ler ölüm orucuna başlaya- caklar. To>ota-SA gibi dev firmanın, sendikalaşmaya öncülük vapması gerekir- ken tam tcrsini yapıyor. Bir an önce yöneticücri duyar- lılığa çağmyoruz."' Akyıldız, "Sendikalaş- ma mücadetemize yapılan saldınlara, örgütlü gücü- müzle karşı çıkacajpz "de- di. _ Birleşik Metal-lş Genel Orgütlenme Daire Başkanı Mehmet Çabuk da Adapa- zan'nda bulunan Toyota- SA fabrikasında 654 kişi- nin çalıştığmı belirterek, "Sendikamıza üye olmala- nndan dolayı işçilerin iş hakları feshedildi. İşçiler. fabrika müdürü Tamer Ünlü tarafından istifaya zorlanıyor. Üst düzey yetki- lilerle görüşme talebinde bulunduk, ama bir gelişme olmadı" diye konuştu. Cerrahpaşa Hastanesiçalışanlarudün işten çıkanlan arkataşlannadestekoldular. (Fotoğraf: ERZADE ERTEM) Memurun sorunu bitmiyor İstanbul Haber Servisi - Kamu ça- lışanlan bu kez ışyerlenndeki sorunla- nnın çözümü ıçın eylem yaptı. Cerrah- paşa Hastanesi çalışanlan dün işten çı- kanlan iki sağlık çalışanı ıçın oturma eylemi başlatırken Tekel çalışanlan •sözieşmeli personele çifte standart uy- gulanmasuıTprotesto ettiler. Gözaltın- da tutulan ve aralannda Nakliyat- Iş Sendikası Genel Sekreten Zeki CM- kun'un da bulunduğu 24 grevcı Aras Kargo işçisının ıfadeleri ise dün Eyüp Cumhuriyet Savcılığı tarafından alındı. Cer- rahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi çalışanlan, ıkı arkadaşlannın iş- ten çıkanlması nede- niyle dün hastane bahçesinde otunna eylemi başlattılar. Bır imza kampanya- sı da açan çalışanlar "Sırada işten <p- kanlacak başka arkadaşlannuzın da olduğunun farkındayız, bu olay özeffleş- tirmenin bir parçasıdır" dediler. Cerrahpaşa Hastanesi'nde sabah sa- atlennde başlayan eylem sırasında bir açıklama yapan Tüm Sağlık Sen Ak- saray Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Sevinç Iklan, kadın doğum servisinde çalışan iki kadın sağlık çalışanının hiç- bır gerekçe gösterilmeden görevlerine son verildiğini vurgulayarak işten çıka- nlması beklenen başka çalışanlar da olduğunu söyledi. lldan. *"Biz bu olayı özeUeştirmenin bir parçası olarak gö- rüyoruz" derken işten çıkanlan Ner- min Güler ise ızne çıktığı sırada işten çıkanldığını, daha sonra yaptığı başvu- rulardan hiçbır sonuç alamadığını be- lirtti. Sağlık çalışanlan da eylemlerin süreceğıni, işten çıkarmalara karşı top- luca mücadele edeceklerini söylediler Cerrahpaşa Hastanesi çalışanlan, dün işten çıkanlan iki sağlık çalışanı için oturma eylemi başlatırken Tekel çalışanlan 'sözieşmeli personele çifte standart uygulanmasını' protesto ettiler. Tüm Gıda-Sen üyesi bir grup Tekel çalışanı, Tekel Müdürlüğü'nde çalışan beş bin sözieşmeli personele yüzde 25 yenne, yüzde 20 zam uygulanması ne- deniyle bir protesto gösterisi yaptı. Te- kel Genel Müdürlüğü'nün Unkapa- nı'ndaki binası önünde öğle saatlerin- de toplanan kamu çalışanlan adına ya- pılan basın açıklamasında "Enflasyon yüzde 150'lerde dolaşırken ve kamu ça- İışanlannın dişini bmağına katarak sürdürdükleri hak mücadelesi ı ederken Tekel yönetimi iki saydı cetve- le tabi 5 bin sözieşmeli personele nisan 1995 tarihinden geçerli olan yüzde 25 oranındaki zam yerine yüzde 20 zam- mı avans biçiminde vermistir. Hakkı- nuz olan yüzde 5'Bk tutaruı derhal ve- rilmesiniistiyonı/"denıldı. Açıklama- da aynca, sendıkal çalışmalanndan do- layı görev yeri değıştinlen lzmir Sıga- ra Fabnkası personelı ve Tüm Gıda Sen İzmır Şubesi Yönetim Kurulu üye- si Mustafa Yördem'ın görevine iadesı ıstendi. Cibali ve Bomonti Te- kel fabrikalan- nın kapatılması ile gündeme ge- len işsizleştir- me çabalannın Tekel'in kâr eden fab- rikalannda da sürdüğüne dikkat çeki- len açıklamada, Çay- Kur, SEK, EBK ve Tekel'deki özelleştirme uygulama- lanna karşı işkolundaki tüm çalışanlar ortak mücadeleye çağnldı. Eylem sırasında "Yaşasın grev, yaşasın toplusözleşme", "Işçi memur el ele genel greve"ve "Sendika hak- kımız grev silahımız" sloganlan atan kamu çalışanlan basın açıklamasının ardından dağıldılar. dolayı 370 milyon dolar zarara uğratıldı- ğına dikkat çeken Şahin. bütün zararlann tahsılı için Hazıne'nın Karayollan Genel Müdürlüğü'ne dava açacağını bıldirdi. Bakanlığının, dava konusunda, dönemın Karayollan Genel Müdürü Coşkunoğlu ve ilgili müteahhitlere rücu edeceğıni bil- dıren Şahin, ıddıalar ve davayla ilgili ANAP'tan halen bir yanıt gelmediğıne işaret etti. Şahin'in verdiği bilgılere göre, otoyol ihalelerinde devletin 370 milyon dolar za- rara uğramasına neden olan ışlemlerşöyleyapıldı: Kur paritesi hesaplamalan thalesı 1987 yılında yapı- lan Edirne-Kınalı otoyolu- nun finasmanı içın Doğuş Holding, devlet tarafından ABD Doları olarak geri ödenmek üzere Japonya'dan 10 mılyar 600 milyon yenlik kredi aldı. Kredinın 3 milyar 460 milyon yenlik bölümü içın parite. kredi anlaşması çercevesinde. '1 ABD Dota- n = 139J0 Japon Yeni'ola- rak hesaplandı. Kredınin ge- n kalanı için de ödemenin yapılacağı günkü cari kur dikkate alındı. Kredilere kar- şılık, müteahhide verilecek ihale bedelinden yapılacak kesintinin hesaplanmasında ise 1 ABD Dolan'nın 203.50 Japon Yeni olduğu 6 Aralık 1985 tarihli parite dikkate alındı. Böylece, gen ödeme- sini devletin yapacağı kredi ahnırken 139.30 yen olarak hesaplanan 1 ABD Dolan, müteahhitten yapılacak ke- sintinin hesaplanmasında 203.50 Japon Yeni olarak iş- lem gördü. Devletin müteah- hit ıçın doların Japon Yeni karşısında daha değerli oldu- ğu pariteden ışlem yapması, anlaşma gereğı ABD Dolan üzennden ödenen ıhale be- delinden yapılan kesintinin de düşmesine neden oldu. Devlet kredinın yalnızca 3 mılyar 460 milyon yenlik kısmı ıçın Japonya'ya 24 milyon 838 bm dolar gen ödeme yaparke, pariteyı yüksek almasından dolayı aynı miktardaki kredi karşı- lığında müteahhitten yalnız- ca 17 milyon 2 bin dolar kes- tı. Kredinın tümü için Doğuş Holding'e yapılan ödemede, 1985 paritesinin dikkate alı- narak hesaplama yapılma- sından dolayı devlet, 16.7 milyon dolar zarara uğradı. Fiyat farkı kararnamesi Rahmi Koç. diploma töreninin özel davetlisi Dr. Peter VVallenberg'e gümüş ibrik hediye etti. Koç Ünivejrsitesi ilk mezıuılarmı verdi tstanbul Haber Servisi- Koç Üniversitesi ilk mezunlannı önceki gün Altunizade'deki Şark Sıgorta'da düzenlenen bir törenle verdi. Koç Üniversitesi'nin çalışmalannın ve amaçlannın tanıtıldığı bir multivizyon gösterisinde konuşan Vehbi Koç, "Bu okulun öğrencileri parmakla gösterilecek kişiler olmalıdır" dedı. Daha sonra açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Seha M. Tıniç, öğrencilere. kendilerinden sonrakilere temel hak ve özgürlüklerin tanındığı. akla, adalete dayalı bır dünya bırakmalan içın çok çalışmalan gerektiğini söyledi. Mütevelli Heyeti Başkanı Rahmi Koç da, okul açılışını yaparken, lıderlik vasfı taşıyan, yaratıcı, açık fikirlı, en az iki dil bilen komplekssiz yöneticiler yetiştirmeyi amaç edindiklerini. bu ilk mezunlarla da bunun temelini attıklannı ifade etti. Rahmi Koç, babasının görüşlennıde aktardığı konuşmasında."Zaman ve tecrübe sıkıştınlamaz. Bu merdivenlerden ağır ağır çıkmakta fayda vardır" dedi. Oğrenci temsilcileri de Koç Üniversıtesi'nde okumanın ayncalığından ve zorluklanndan bahsettiler. Uluslararası Tıcaret Odalan eskı Başkanı tsveçli işadamı Dr. Peter Wallenberg'in de söz aldığı törende öğrencilere dıplomalannı Prof. Dr. Seymour Smidt verdi. Bu arada Rahmi Koç, törenin özel davetlisi Wallenberg'e gümüş bır ıbnk hediye etti. fşletme Yüksek Lisans Eğitimi veren, MBA sınıfından 34, Yönetıci MBA sınıfından da 23 mezun veren Koç Üniversitesi'nin birincileri Semih Bulat, Mine Cengiz ve Murat Tomruk oldu. 1987'de çıkanlan 'Fiyat Farkı Kararnamesi'nde, mü- teahhitlere yapılacak fiyat farkı ödemelerinin, henüz ihalelenn yapılmadığı 1985'tekı fıyatlaresas alına- rak hesaplanması öngörül- dü. Kararnameyle, 1987 yı- lında ıhalesı yapılan 8 otoyol için müteahhıtİere '1985 yı- lı' baz alınarak hesaplanan fiyat farklan ödendı. Müte- ahhitlere 1992 yıhna kadar yapılan yaklaşık 2 milyar 6 milyon dolarlık fiyat farkı ödemesınin 217 milyon do- larlık bölümü 1985-1986 yıllanndaki fiyat artışlann- dan kaynaklandı. Devlet Fi- yat Farkı Kararnamesi'nde 1985 yılının esas alınmasın- dan dolayı 217 milyon dolar zarara uğratıldı. Bayındırlık Bakanlığı'nca hazırlanan dosyalara göre, Fiyat Farkı Kararnamesi çercevesinde, Kazancı - Gümüşova ihale- sıni alan Balfour-Beatty-En- tes firmasına, Bolu Dağı ge- çişini yapan Astalldı S.P.A firmasına, Ankara Çevre Yolu'nu yapan ENKA- Bechtel kensorsıyumuna, Tarsus-Pozantı otoyoluayn- mını yapan Tekfen-Impersıt firmasına. Tarsus-Pozantı ve Tarsus Mersın otoyollannı yapan Doğuş Holding'e, toprakkale-İskenderun oto- yolunu yapan Nurol AŞ'ye, İzmir çevre yolunu yapan Kutlutaş-Dillıngham kon- sorsiyumuna ve tzmir-lirla otoyolunu yapan Bayındır Inşaat AŞ'ye toplam 217 milyon dolarlık fazla ödeme yapıldı. Tazminat için hakeme gidilmedi Kınalı-Sakarya otoyolu- nun yapımında zararettikle- ri gerekçesiyle 122 milyon dolar tazminat isteyen STFA (Sezai Turkeş-Fevzi Akkaya) konsorsıyumuna hakeme gi- dilmeden ödeme yapıldı. Ba- yındırlık Bakanlığı yetkilıle- ri, hakeme gidılmesi duru- munda, devletin bu ödemeyi yapmaktan kurtulabileceğini öne sürdüler. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Kıbns Gidiyor mu? Birinci kural: Dılim dilim yutmak, bütünü bir kere- de yutmaktan kolaydır. Hem daha kolay sindirırsıniz hem de fazlaca dik- kati çekmezsinız. Bu nedenledir ki 'salam politikası' uluslararası ilişkilere kadar girmıştir. Ikinci kural: Düşman güçlü anında değil, zayıf anın- da sıkıştırılır. Elleri kolları serbestken değil, başka düşmanla boğuşurken ödün istenir. Böylece salamdan bir dilimın daha gıttiğinin, çok kişi aynmında bile olmaz! • • • 'Neye mal olursa olsun' koltuğunu korumakta ka- rariı bir başbakan.. onun kuyruğundan kopmayı 'dünyanın sonu' sanan bır CHR. ve RP'nin oyunca- ğı durumuna düşmüş bir Meclis. Salamı dilimlemek için bundan daha uygun bir or- tam olabilir mi? Kıbns'ta ilk dilim, 24 şubatta kesildi. Ikinci dilim mart ayındaydı. AB, Türk ve Rum taraflan 'federasyon' konusun- da anlaşmasalar bile, Rum yönetimini -Kıbrıs'ın tü- münü temsilen- tam üyetiğe kabul edeceğini bildir- di. Üçüncü dilim, anayasa, Meclis bataklığında debe- lenirken kesildi. Brüksel, Rum yönetimi ile tam üyelik görüşmele- rini 'daha da öne' aldığını açıkladı. Ve Kıbns Rumları ile 'savunma anlaşması' imzala- yan Yunanistan, devreye Surıye'yi de soktu. KK- TC'ye yapılacak bir saldırıda, Yunanistan'ın uzaklı- ğını, Suriye'nin yakınlığı 'telafi' edecekti. • • • 1960 Zürih ve Londra anlaşmalannın, Türkiye'ye tanıdığı bir silah vardı. Kıbns Cumhuriyeti'nin, Türkiye ve Yunanistan'ın birlikte tam üye olmadıkları, hiçbir uluslararası kuru- luşa giremeyecegi hükme bağlanmıştı. Yani Türkiye, AB'ye şöyle diyebilirdi: - Kıbns'ı tam üyeyapmak istiyorsanız, önce beni tam üyeliğe kabul etmek zorundasınız! Rum yöne- timini, Kıbns'ın tümünün temsilcisisaymanızı da ka- bul etmiyonjm! Ama Türkiye, Veto'sunu kullanmadı. Ne uğruna? AB'ye değil de 'gümrük biriiği'ne kabulü, bir bü- yük 'zafer' gibi göstermek uğruna... Sorunlann altın- da ezilen bir hükümeti, birkaç ay daha sürdürebilmek uğruna.. ulusal iradeyi çarpıtan bir Meclis'in yenilen- mesini, birkaç ay daha geciktirebilmek uğruna... Değer miydi? Değer mi? • • • Salamdan artık ince değil, gıderek daha da kalın- laşan dilimler gidiyor. Bu süreç önlenemezse varılacak yer bellidir. Gümrük biriıği anlaşmasının 64. maddesine göre, Türkiye, AB'nin KKTC'ye uyguladığı ticari ambargo- ya uymak zorunda kalacaktır. Kıbns Rum yönetimi- nin AB'ye tam üyeliği kesinleşince de Türk askeri adayı terk etmek zorunda kalacaktır. Ada Türkleri, Erol Manisalı'nın deyimi ile 'Batı Trakya Türktennin konumuna' düşeceklerdir! 21 yıl önce dökülen kanlar.. 21 yıldır direnilen am- bargolar, baskılar, sıkıntılar.. Bütün bunlar, Bayan Çiller'in üç buçuk gün daha iktidardakalması için miydi? CHP'nin, Atatürk par- tisı olma niteliğinden. biraz daha uzaklaşması için miydi? • • • Kıbns Türklerini kurtanma kararını, 21 yıl önce ver- miş olan Ecevrt endişeli. Kıbns davası ile bütünleşmiş olan Denktaş endi- şeli. Kıbns sorununun bir numaralı uzmanı Soysal en- dişeli. Ama hükümet rahat! Hükümet, Sayın Ecevit'in, KKTC ile 'içişlerinde öz- erk' bir bütünleşme önerisine de karşı... Sayın Denk- taş'ın, 'Savunma Işbihiği Anlaşması' önerisine de... Değiştirin, bu toplumun ayak bağı olan anayasa- yı.. ve sonra da çekin resti: - B'tz çağdaş, demokratik bir toplum olmak için üzerimize düşeni yapıyonız. Gerisi sizin sonjnunuz!.. Eğer bize gereksınmeniz varsa, eşit koşullarda or- taklık yapanz. Yoksa, şu ya da bu ödün uğnjna, ka- pınızın önünde beklemeye niyetimiz yok! Ama anayasayı değiştirmek zor, ödün vermek ko- lay! Küçük adamlaria büyük işler başanldığı nerede görülmüş! TGS: tSCt SÖMÜRÜLÜYOR Medya çalışanına 'sendika' çağnsı ktaabul Haber Servisi - Türkıye Gazeteciler Sendi- kası (TGS). basın sektörün- de 'emek sömürüsünün had safhava' ulaştığına dikkat cekerek medya çalışanlan- na 'sendikalaşma' çağnsı çıkardı. Istanbul'da dün toplanan TGS Yöneticiler Kurulu, basının ve basm çalışanlan- nın içinde bulunduğu du- rum ile sendikal örgütlen- me ve geleceğe dönük he- defleri değerlendirdi. Top- lantı sonrasında yapılan ya- zılı açıklamada. basın emekçilerinin, sektörde ağırlığını iyice hissettiren sermayenin baskısı altında ezildiğine dikkat çekilerek emek sömürüsünün had safhaya ulaştığı kaydedildi. Basın emekçilennin çoğu- nun ucuz işgücü olarak kul- lanıldığının belirtildiği açıklamada, basın patronla- nnın aynı işyerlerinde çalı- şanlann kadrolannı çok sa- yıda şirkete dağıtarak sü- rekli kadro değişiklikleriy- le işgücü sırkülasyonunu arttırdığı ifade edildı. Basın emekçilerinin birbirleriyle dayanışma olanaklannın da engellenme amacının gü- düldüğü kaydedildi. TGS'nin Yöneticiler Ku- rulu, basın sektöründeki so- runlarla mücadele edebii- mek, mesleğe saygınlık ka- zandırmak, ucuz işçiliği, si- gortasız çahştırmayı önle- yebilmek için güçlü ve yay- gın bir sendikal örgütlen- meye ihtiyaç duyulduğunu belirtti ve basın emekçileri- ni sendikalaşmaya çağnldı. TGS'nin 3-4 yılı kapsayan yeni dönemde, basında yay- gın sendikal örgütlenmeyi kendisine temel hedef seç- tiği ifade edilen açıklamada şöyle denıldi: "Basınemek- çileri, demokrasinin bir ge- reği olarak sendika üyesi ol- malıdırlar. Sendikalaşmak bir onur. bir demokrasi raü- cadelesidir. TGS basın emekçilerini, sendikal ör- gütlenme için verilecek bü- yük mücadeleve katılmava, bu uğurda aktif görev alma- ya. propoganda \apmaya ve sendika üveşi olmaya çağır- maktadır. Örgütsüz, hele hele sendikasız bir gazeted aslaobnaz." Açıklamada aynca yayın organlannın "ta'bak çanak değil, halkın, haklının ve gerçeğin sea" olması gerek- tiğı savunuldu. Açıklamada "Basın emekçileri, işini, hakkını. özgüriüğünü sa- vunnıak için sendikana üye ol! Meslek onurunu koru- mak çin sendikana üye ol! Emeğin onuru sendikalı ol- makbr. Demokrasi için hay- di sendikaya!"" çağnsında bulunuldu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle