Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30 HAZİRAN 1»
14 KULTUR
K ' ^ u n e r bir ney sanatçısı olmanın ötesinde araştırmacı olarak yaptığı çahşmalan da sergiliyor
i yepyeni renklernı peşmde
EVİJNİLVASOĞLÜ
Kudsi Erguner (1952), üç kuşak
ney sanatçısı birailenin en genç
üyelennden Elındekj ney bile
dedesı Süleyman Erguner'e
neyzen Aziz Dede'den geçmiş.
Sanatçı, bır sure mimarhk
yaptıktan sonra tümüyle
müzisyenliğe ve müzik
araştırmacılı|ına yönelmış.
Fransız radyosundaki müzik
programlan, UNESCO arşivindekı
çalışmalan, dünyamn dört bir
yanında ilgi ile ızlenen neyzenliği
ve bugün ellıye \akin plağa attığı
ımza ile seçkınleşiyor. Ney'i >irmı
beş yıldır Avrupa ve Amerika'da
tanıtmakta
Üstelık neyin yalnız agıt yakan
hilzün dolu sesini degil, onun
değişık toplumlardaki kullanımını
daaraştırmış "Ömeğin Kuzey
Afrika'da agıtsal sesini
du\ mamtşlar bu sazın. Oyun
havalannda ney kuüanmışlar."
1990 yılındakı birtelevızyon
söyleşımızde Batı dünyasının bu
geleneksel çalgıya nasıl ilgı
gösterdiğini şöyle anlatıyordu:
"Metalik ve eiektronik sesterin
artmasıy la özgün ünılar kayboidu.
Ney'deki ses rengi bir yenilik,
kendine özgü ve metalik olmayan
bir sıcaklık getiriyor. Öte yanda
emprovizasyon yeteneği diğer caz
çalguan ile bu çalgıy ı birleştiriyor.'"
Bu yılkı fstanbul Müzik
Festivah'nde neyzen Kudsi
Erguner bir ney sanatçısı olmanın
ötesinde bir müzik araştırmacısı
olarak yaptığı çalışmalan
sergilemekte tlk konseri Onat
Kutlar'ın anısına adanmış, Tarih
Boyu Hoşgörü başlığını taşıyan bir
dınletiydı Hoşgörü sözcüğü, sankı
müzığın ötesinde, üsfünde çok
derin bır felsefeyi, bır mesajı
aktanyor Sankı Kudsi Erguner,
Mevlevi ritimlenni teknık açıdan
müziğıne aktardığı gibi Mevlevi
felsefesinin birleştirici özelliğinde
de müziği bir araç olarak
kullanıyor. "Kültür birikimimin
içinde ohışan bir şe> bu. Müzisyen
kulağunla çocukluğumdan beri
duyduğum İstanbul topraklannda
şöyle bir yanıt aldık: "Türkiye'de
azınlıklar giderek eriyor. Bunlann
arasından 3-4 müzik bilen bularak
bu ahnosfer için bir araya
getirmek oldukça zor. Ama
projemiz en azuıdan sembolik
olarak gerçekJeşti."
Kudsi Erguner. tekseslilık-
çokseslılik gıbi müziğin teknıği ile
ilgıli tarhşmalann çok üstûne
çıkmış bir sanatçı.
Ney sesinın o lcutsal rengını her
türlü orkestranm içinde kendı
özellığmi yitirmeden koruyor. Caz
topluluğunda da. büyük senfoni
2
3.Uluslararası İstanbul Müzik Festivali
kapsammda bugün saat 19.00'da Aya İrini
Müzesfnde Kudsi Erguner'in müzik
yönetmenliğini yaptığı "Gazeller" yer alıyor.
Konserde Sultan 2. Murat, Fatih Sultan Mehmet,
Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman
gibi şairpadişahlann gazelleri seslendirilecek.
yaşayan değişik dinlerin müzikleri
aynı ortamda icra edilmeliydi.
Onat Bey 'in anısına da böv lesi
birleştirici. hoşgörü anlayışında bir
konser yakışırdı."
Kudsi Erguner. Istanbullu Rum.
Ermeni ve Yahudi cemaatlennın
mûzikJeriyle Türk. Arap ve Acem
müziklerinin bırleştiği ortak
dinletıyi yakında bir kompakt disk
üçlemesı halinde çıkarmayı
planlıyor. Icra açısından her bir
grubun seslendirisinden hoşnut
kalıp kalmadığını sorduğumuzda
orkestrasında da, geleneksel bır
Türk müziği icrasında da
"Geleneksel miLflğimLa ille de
çokseslendirmek için çok çalışma
yapıldı. Ancak bu müziğin alüna
yerkştirilen armonik yapu hep
yamama kaldı. ÇoksesGliği,
biümsel olarak tanıyan. Bafı
sanatına hâkim olan
müzikcilerimiz yapsın. Geleneksel
Türk müziği sanatçılan, zayıf
aımoni bil«isi ile bu işin üstesinden
gelemedi. Biz kendi kurallan
içinde incelediğtmiz müziği
sunuyoruz. Her zaman kaynak
olarak ele aünıp işlenebiür. Ama
gelenekselin de en doğrusunu,
ashna en bağlı olanını sunmalrvjz.
Aynca terk edilmiş konular var.
Eldeki repertuvarın kullanılan
kısmı ancak onda bir. Örneğin
gazeller, terk edilmiş konular.
Divan edebiyatı ile müziğinin bu
paralelliğiııi sergüemeliyiz."
Bu akşamki gazeller dınletısınde
padışahiann yazdığı gazelleri
sunacak Erguner.
Kudsi Erguner'ın bundan sonraki
konseri Atina'da: "Rembetiko
şarkılannın Türkçe ve Rumca
versiyonlannı peş peşe okuvacağız.
Rembetiko, İstanbul kültürünün
bir parçası. Onu. Rum ta>ema
müziğine kaçmadan. Şark
İstanbulu'nun renklerinde, özüne
bağlı olarak yorumlamaya
çalışacağız."
Günümüz müzik dünyasında her
şeyin kolaylıkla yazılıp çalındığı
bırdönem geçirmekteyız.
Araştırmaya, incelemeye
kımselerin sabn yok. Herkes biraz
folklordan, biraz klasik Türk
müziğinden alınti yapıp bir
synthesızer aracığı ile kolayca
köşeyi dönme yolunu rutmuş.
Doğal kı bütün bu yapılanlar,
sabun köpüğü gibi kısa bır zaman
içinde eriyip yok oluyor. Kalıcı
olan, araştırmaya dayalı yapıtlar
olacak. Bütün mesele, özüne
bağlılığm yanı sıra bu kaynaktan
fışkıracak yepyeni renkleri
yakalamakta. Kudsi Erguner gibi
araştırmacı sanatçı lanmızla
yannın sentezine varaca|ız.
Aül Ant AJpay Kabacalı Meh'n Celal
Fikir ve SanatEserleri T3 ^ \ -fV^l^r'O +1 \r
Yasası hâlâ tartışılıyor H> Lll U J v l CtLlJV
engeller manzumesi
Kiiltiir Servisi - Fıkır ve Sanat Eserleri Ya-
sası. gecıkmelere karşın sonunda TBMM 'den
geçtı. Türkıye Yaymcılar Bırlığı Başkanı Aül
Ant, 'bir bürokratikengeller manzumesi'ola-
rak nıteiedığı vasanın, yayıncılık sektörünu
büyük bır kargaşa ıçıne sokacağını belırtırken
PEN Yazarlar Derneğı Genel Sekreten Alpay
Kabacah. yasayla korsan yayıncılığı önleme
ve yazar haklannı koruma yönünden önemlı
düzenlemelergetırildığmi belırtıyor. Türkıye
Yazarlar Sendıkası Telıf Haklan Bırimı so-
rumlusu Metin Celal ıse eksık yönlenne dık-
kat çekmekle bırlikte yasanın hazırlanması ve
Meclıs'teki tartışmalar sırasında yazar ve ya-
yıncı örgütlenyle Kültür Bakanhgı bınmlen
ve sıyasal kurumlar arasında diyalog kurula-
bılmışolmasını. kültür hayatımızbakımından
olumlu bir gelişme olarak değerlendırdıklen-
ni ifade ediyor.
ATTL ANT: Bu kanun. esas olarak ulusla-
rarası bılgısayar ve sınema tekellerinm arzu-
lannı yenne getirmek ıçin çıkanlmış bir ka-
nun olduğu ıçın yayıncılann görüşlenne hıç
ihtıyaç duyulmadı. Herkes yayıncılığı çok ıyı
bıldığı içın yaptıklan kanunla yayıncılık sek-
törünü müthış bir kargaşalık ıçine soktular
Bundan sonra 70 yılla ılgili bazı düzenle-
meler yapmaya çalışıyoruz. Bakanlık. geçış
süresı vermedı. Biz kendı aramızda bır cen-
tılmenlık anlaşması yapma karan aldık. On
yıllık süre içinde kitabı ılk çeviren, sözleşme
yapma hakkma sahıp olacak. Bu anlaşmayj
yerlı ajanslara. Uluslararası Yayıncılar Birlı-
ği'ne, ülke yayıncılan birlıklenne, bazı önem-
li yayınevlerine bildırdik.
Çevırı eserlerde 10 yıllık zamanasımını 70
yılaçıkanrken "Gümrükbirliğinebizialrnaz-
lar" dıye geçiş süresı konmadı Oysa Fran-
sa'da 50 yıldan 70 yıla geçerken bır geçış. sü-
resı konmuştu.
Hapıstekı yayıncılan çıkaımazlarsa biz as-
la gümrük bırligine gıremeyiz.
Bandrol. korsanı önlemek içın değıl, ya-
y ıncıyı denetım altına almak içın getırildı. Ya-
sada, 15 gün içinde bandrol verilır, ama bu sü-
re ıçmde verilmezse ne olacağına dair bır şey
yok. Bandrol ıçin bır yönetmelik hazırlana-
cak Bandrol venlme hakkının Yaymcılar Bır-
hği'ne verılmesıni ıstiyoruz. Bubazı sakınca-
ları önleyebılır.
81. madde tamamen değiştınldı. Bır yayı-
nevınm bır matbaada kıtap bastırabilmesı ıçın
sözleşmenın noterde tasdıki getınyor. Bu, bü-
rokratik bırengel ve mali yükümlülük getıre-
cek Herhangı bırnoter. kıtabın ısminı beğen-
me\ip tasdık etmeyebılır. Yabancılarlayaptı-
ğımız sözleşmeler ne olacak? Onlardan nasıl
yetkı belgesi alacağız?
Kanuna göre 70 yıiı aşan eserlen basabıli-
yoruz. Matbaanın kitabı basabilmesı içın mat-
baaya yetki belgesi vermemiz gerekiyor. Bu-
nunasıl yapacağız. Bu ko$ullarda Tûrkiye'de
Namık Kemai,Şinasi, Rousseau, hatta Kuran-
ı Kenm basılamaz. Yayıncılığı hareket ede-
mez hale getıren bir yasa. Bu yasayla nasıl ba-
şedeceğımiz belli değil. Yasa. kısıtlı özgıirlük-
lendaha kısıtlı hale getınyor. Bır bürokratik
enjeller manzumesi.
METİN CELAL: Fıkır ve Sanat Eserlen
Yasası. gecıkmelere, çeşıtlı engelleme çaba-
larna karşın sonunda TBMM'nın onayından
geçebıldı. TYS, ılgılı bınmlenyle konuyu ba-
şından ben yakın izlemeye almıştı. Yazar-ya-
yıncı ılışkısınde sözleşme yapma zorunlulu-
ğunun cayılamazduruma getinlmesı. meslek
birlıklennin tekelının kaldıniması, cezalann
ağıriaştmlması, TRT yönetmelığınde yazar
hakkını gasp eden maddenın kaldıniması, kı-
tap yaymlannda baskı sayısını denetleyen hü-
kümlenn getınlmesı, bandrol uygulamasının
sansüre yol açmayacak sekılde düzenlemeye
açık olması. yasanın yenı biçımının olumlu
yönlendir.
Buna karşılık, kor&an yayın olgusunun ye-
tennceaçıklıklatanımlanmamışolmasını. ya-
bancı yayınlann telifleriyle ilgıli olarak getı-
nlen 70 yıl ılkesının bır geçış dönemine bağ-
lanmamasını, ders kıtaplannda ve antolojıler-
de yazarlardan izın alınmasını engelleyıcı bır
hükmün getınlmemiş olmasını. yasanın eksık
yönlen olarak görüyoruz.
Yazar ve yaymcı örgütlenyle Kültür Ba-
kanlığı birimlen ve başkaca siyasal kurumlar
arasında. bu yasanın hazırlanması ve Mec-
lis'tekı tartışmalar sırasında diyalog kurulabıl-
mış olmasını ise yine kültür hayatımız bakı-
mmdan olumlu bir gelişme olarak değerlen-
dınyoruz.
ALPAY KABACALI: Fıkır ve Sanat Eser-
leri Kanunu'nda değışiklık yapılırken uygu-
lamada aksayan ya da sorun varatan noktalar
gözönünde bulundurulmuş. aynca Avrupa
'mevzuatı' ile uyum sağlama amacı güdül-
müştür. Burada yazarlan ilgılendiren başlıca
noktalar şunlardır:
Daha önce Türkçeden başka dıllerde çıkmış
eserlerıçin lOyıllık 'korumasüresi'öngörül-
müşrü. Bu sürenın 70 yıla çıkanlmasıyla bır
aniamda Avrupalı yazarlann Tûrkiye'de Türk
yazarlanyla 'haksız rekabet'ı önlenmış ol-
makta, aynı zamanda Türkıye'nm korsanlık-
la suçlanmasmın önüne geçılmektedır.
12 Eyiül'den sonra antıdemokratıkyöntem-
lerle ve tekelcı bir anlayışla oluşturulan mes-
lek kuruluşlannm yennı, gerçek hak sahıple-
nnı temsı! edecek 'meslek birlikleri' alacak-
tır. Bu konudakı Tüzük ve Tıp Statü, Kültür
Bakanlığı'nca hazırlanmaktadır. Görüşleri-
mızı bakanlığa bıldirdık.
TRT'ye genış yetkıler tanıyan 43. madde-
nın değıştırilmesı gerektiğıni öteden beri be-
lırtıyorduk Bu madde değıştınlmiş ve böyle-
cezorgucu (gasıp) 12 Eylül rejimının TRT 'ye
yazar haklannı zorgulama (gasp etme) olana-
ğı veren düzenlemesı ortadan kalkmıştır.
Korsan yayıncılığı önleme ve yazar hakla-
nnı koruma yönünden önem taşıyan düzen-
Iemeler getırilmıştır Bunlann başlıcalan. ha-
pıs ve para cezalannı arttıran, kıtaplara band-
rol yapıştınlması zorunluluğu getıren hüküm-
lerdır.
Şımdı. bandrol uygulamasıyla ilgili 81.
madde değışıklığininyaratacağısorunlar, bır-
takım kaygılara yol açmaktadır. Bunun bir ne-
deni de yasa değişiküğınde geçış dönemi (ın-
tikal) hükümlennın bulunmayışıdır. Kültür
Bakanlığı 'nın 81. maddede öngörülen yönet-
melıği bır an önce hazıriayıp yürürlüğe koy-
ması ve burada geçiş dönemi hükümlennın
yer almasıyla kaygılar sona erecek sorulara ve
sorunlara yanıt bulunabilecektir. Yönetmelik
hazırlanırken bütün olasıhkJann gözönünde
bulundurulması gerekır.
Bu sıstem oturduktan sonra, kanımca flkn
hukuk alanı, daha sağlıklı bır yapıya kavuşa-
caktır.
Sınırlar ötesi tiyatro...
istanbul Belediyesi Şehir Tiyatrolan, kuruluşunun 80. yılında 'yaz oyunu' olarak
Tiflis Şehir Tıyatrosu 'yla ortaklaşa dev birpmje gerçekleştiriyor:'AltınPost'
Kültür Servisi- İstanbul Sehir Tiyatrola-
n ve Tiflis Şehir Tıyatrosu el ele vererek 2001
yılına dek. mozaık bıçimınde gelışecek bır
ortak yapıma imza atıyorlar: Argonotlann
Ege'den Karadenız'e uzanan yolculuğunu
anlatan "AJtın Post".
Tiflis Şehir Tıyatrosu Genel Sanat Yönet-
meni Sandro Mrevtishvilı ile İstanbul Şehir
Tiyatrolan dramaturgu Tank Cünersel'in
3300 yıllık birefsaneden yola çıkarak birlik-
te yazdıklan oyun. 25 temmuzda Rumelihi-
san'ndadünya prömıyerini yapacak. Oyunun
binnci perdesını Çetin fpekkaya, ikıci perde-
sini de Sandro Mrevlishvili yönetiyor.
On iki Türk, on ıki Gürcü sanatçmın rol al-
dığı oyun, aynı anda Türkçe ve Gürcüce ola-
rak sahnelenıyor. Bütçesı 10 milyan geçen
projede, prodüksiyonu ve teknik kadroyu İs-
tanbul Şehir Tiyatrolan üstleniyor.
Karadenız Tiyatro Enstıtüsü'nün temelle-
rinı atmada bır ılk adım nıteliğini taşıyan
oyun, İstanbul'dakj dört temsilden sonra Sarp
Sınır Kapısı'na ulaşacak, sanatın sınırlar öte-
si kimlığini vurgulamak üzere binnci perde-
si Türkiye tarafında, ıkınci perdesi Gürcistan
tarafında sahnelenecek. Bunun ardından Tif-
lis'te ve Gürcistan'ın çeşitli kentlerinde izle-
yiciyle buluşacak.
Altın Post, lason'un babası Aison'un hak-
kı olan tahta zorla geçip oturan amcası Peli-
as'a karşı verdiğı taht mücadelesini konu alı-
yor. Pelias, Iason'a ülkenin kötü bir büyünün
etkisi altında olduğunu ve büyünün bozulma-
sı için Kolkhis'ten (Bugünkü Gürcistan) 'Al-
tın Post'un getirilmesi gerektığini söyler. la-
son 'Argo' adında bir gemı ınşa ettirir ve ge-
miye her şehirden bir yiğit davet edilır. Böy-
lece elli argonotun serüven dolu yolculuğu
başlar.
Argonotlann iktidara sahip olmak için
yaptığı on yıllık yoiculuğun Karadeniz bölü-
münün ele ahnacağı bu yılkj oyun, postun
mitolojıde belırtildıği gibi bugünkü Tiflis'ten
alınmasıylanoktalanacak Argonotlann bun-
dan sonrakı maceralan ise 2001 yılına kadar
başka ülkelerin katılımıyla işlenecek.
İki dllde. 12 Türk 12 Gürcû
ovuncuyia gerçekteşecek
Şehir Tiyatrolan Genel Sanat Yönetmeni
Erol Keskin, oyunun tanıtımı için düzenlenen
basın toplantısında 'Ahın Post'un özünde kül-
türlerarası alışverişleri, etkilenmeleri ve me-
lezleşmeleri içeren bir yolculuk, bir serüven
olduğunu dile getirdi:
"Bu binleree yıllık sovlenû dünya banşının
simgelerinden biri halinc dönüşrürmek en bü-
yük dileğimiz. Söylende AJnn Post umutiann
mutsuzluklara dönüşmesini yansıtır. Ama
inanıvoruz ki hoşgörü, sağduyu ve iyi niyet,
sövlenin çıplak öyküsünü bezeyerek çağdaş
insanbğa yaraşır bir mutluiuk kaynağı ola-
caktır".
Bu projenın "sınırlara hapsolmayan sanat'
fıkrine dayanarak oluştuğunu söyleyen Sand-
ro Mrevlishvili ise bu fîkri daha önce pek çok
Avrupa ülkesinde tiyatro adamlanna açtığı-
nı, hepsının projeyi 'harika' bulmakla kalıp
asla harekete geçmediğini belırttı. Oysa Erol
Keskin'le konuşur konuşmaz bu projenin ya-
şama geçirildiğini anlatan Mrevlishvili,
" Herkes çok konuşur ama eyieme geçmez.
Ama biz deliyiz, eyleme geçtik" dedi.
Oyunun sahnelenışıne değinen Çetin Ipek-
kaya, 'Altın Post'un Doğu-Bati karşılaşma-
sındakı yeri ile ilgılendiklenni belirtti: "Ol-
mak ile sahip olmanın çatışması var burada.
Doğu 'olmayı1
veğlerken, Baü düşüncesi 'oi-
mak" için 'sahip olmay ı' önemsiyor".
Oyunu sahnelerken kaynaklannı halk ti-
yatrosundan aldıklannı söyleyen lpekkaya,
halk tiyatrosu öğeleriyle çağdaş bir ortak sah-
ne dili oluşturmaya çalıştıklannı dile getir-
di.
tki yazann birlikte çalışmasının ilgmç ve
zor bır serüven olduğunu anlatan Tank Gü-
nersel ise uyumlu birekip oluşturmanın öne-
mine değindi. 3300 yılda değişmeyen iki ol-
guyu, ıktidar mücadelesini ve aşkın gücünü
merkeze aldıklannı belırten Günersel, bu
projenin Fransızlar ile Amerikalılar arasın-
da gerçekleşse belki çok ses getireceğinı,
ama her önemli başlangıcın mütevazı oldu-
ğunu söyledı: "Belki biz deliyiz ama gerçek-
leredayananbir delilik bu. Bu proje lüks değil,
etzem. Çünkü ya sanat, ya silah."
Aitm Post'un tanıtım toplanusına İstanbul Şehir Tiyatrolan Genel Sanat Yönetmeni Erol Keskin, Tiflis Şehir Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni
Sandro Mreviishvfli, Çetin İpekkaya, Tank Günersel ite fstanbul ve Tiflis Şehir Tiyatrolan'nın müdürleri kanldı. (Fotoğraf:DEVRİM BAR^A^N)
1. GAP EI Sanadarı Şöleni
Kültür Senisi - Kültür Bakanlığı Döner
Sermaye Işletmeleri Merkez
Müdürlüğü'nün (FX)SİM) düzeniediğı
"l.GAP El Sanaüan Şöleni''nın hazırlıklan
başladı
Proje. GAP yoresinde ürefilen geleneksel
el sanatlannm türlerinın belirlenmesi,
kaybolmaya yüz rutmuş olanlann
yaşatılması. üretiminin yaygınlaştınlması,
tanıtılması. pazarlama olanağı verilmesı.
tüketicilere yenı ve değişik seçenekler
sunulması, üreticilerin hammadde, tasanm,
üretim, tanıtım ve pazarlama gibi
alanlardaki sorunlanna çözüm getirilmesi
ve bu yolla bölge halkına ek gelir
sağlanmasını amaçlıyor.
Uk aşamada bölge ıllerden Şanlıurfa
merkez olmak üzere Diyarbakır,
Adıyaman, Mardın, Hakkân ve Şırnak
seçilerek buralara Kültür Bakanlığı Döner
Sermaye Işletmelen Merkez Müdürlüğü
uzmanlanndan bır grup gönderildi.
Uzmanlar, İl Kültür Müdürlerinin de
katkılanyla bölgede el sanatlan potansiyel
araştırması yaptı, üreticılerle görüşerek 4
milyar lira tutannda üriin siparişi verdi.
DÖSİM Uzmanlar Kurulu'nun
Şanlıurfa'da toplanması içın siparişi verdıği
ürünler ile diğer beş ilden gelecek el sanah
örnekleri için 3 temmuzda bir satın alma
toplanfısı düzenlenecek.
DÖSlM, 1995 yılında bölgeden almacak el
sanatlan için 15 milyar lirahk bir fon
ayırdı. Bugüne kadar Ankara'da
gerçekleştinlen değerlendirme ve satın
alma çalışmalan ilk kez üreticinin
bulunduğu yerde yapılacak.
Yöre halkının konuya ılgisini arttırmak için
satın alma ışlemini birşenliğe
dönüştürmeyı düşünen Bakanlık üst düzey
yetkılileri, DÖSlM uzmanlan ve satın alma
görevlileri, 3 temmuzda bölge illerin
Kültür Müdürleri ve el sanatı üreticileri ile
bir araya gelecekler.
Şanlıurfa'da DÖSlM ve GAP ıllcri el
sanatlan sergileri açılacak, uygulamalı
gösteriler gerçekleştirecek bölge el sanatı
üretıcilenne teşekkür belgeleri sunulacak.
Rumeli Hisarı
konserleri
başlıyor
• Kültür Servisi •
Rumeli Hısan konserleri,
yann Mustafa Sandal'la
başlıyor. Renault
sponsorluğunda, Most
Production'ın düzeniediğı ve 3
eylüle kadar sürecek etkinlik
süresince. 5-9 temmuz tanhleri
arasında Sertab Erener,
10-11 temmuz tarihlerinde
Mazhar-Fuat-Özkan, 12-15 .
tarihleri arasında
Mirkelam, 16-18 temmuz
tarıhlerinde Kenan Doğulu
konser verecek.
19-21 temmuz tarihleri arasında
Uğur Yücel'ın bir stand-up
gösteri sunacağı etkinlıkte,
Nılüfer, 29 temmuz-
2 ağustos tarihleri arasında
beş konser gerçekleştirecek.
Izel. 3-4 ağustosta,
Edip Akbayram 5-6
ağustosta, Ajda Pekkan
8-12 ağustos tarihleri
arasında, ArifSağ 13-14
ağustosta müzikseverlerin
karşısına çıkacak.
Rumeli Hisan konserleri, 17
ağustos-3 eylül tarihleri arasında
Sezen Aksu'nun vereceği
konserlerle sona erecek.
MclUamara'nm
anıları Vıetnam
I
• NEW YORK (AA)-Yazdığı
kitapta. ABD'nin Viernam
savaşına girmekle büyük hata
yaptığını belirten ABD eski
Savuruna Bakanı Robert
McNamara'nın anılan, Vietnam
diline çevrildi. Nisan ayında
ABD'de piyasaya çıkan
"Vietnam Savaşı Trajedisi ve
Alınacak Dersler" adlı kitabı
yayimlayan Vietnam Uiusal
Siyasi Yayınevi, kitabın
önsözünde.
"McNamara'nın
değerlendırmeleri ve vardığı
sonuçlar, bızimkılerden çok
farklı. hatta taban tabana zıt
olmasına rağmen, kıtabın
Vietnamiı okuyucular açısından
yararlı olacağına ve ulusumuzun
büyük savaşının daha iyi
anlasılmasına katkıda
bulunacağına inanıyoruz"
denıldi. Vietnamiı resmi
makamlar da kitabı "gerçekçi
fakat geç kalmış" olarak
nıteledıler.
Gauguin'in tablosu
8.7 milyon dolara
satıldı
• LONDRA (AA>Fransız
izlenimci ressam Paul
Gauguin'in bir tablosu, 8.7
milyon dolara (yaklaşık 350
milyar TL) satıldı. Londra'daki
Sotheby's Müzayede Salonu'nda
düzenlenen açık arrnrmada,
Gauguin'in "İrmak Kenanndaki
Tahitili Kadınlar" adlı tablosu,
özel bir koleksiyoncu tarafından
satın alındı. Gauguin'in 102
yıllık tablosunu, Tahiti'ye ilk
gidişinde. yeşil bir kırda bulunan
ırmak kenannda gördüğü Tahitili
kadınlardan esınlenerek
resmettiği kaydedildi.
ödülleri
• ANKARA (AA^Kültür
Bakanlığı, 1994 yılında çekilen 8
filme "Sınema Ba^an Ödülü"
verecek. Türk sinemasında
sanatsal açıdan daha niieliklı
filmlerin üretilmesmı sağlamak,
Özendırmek, geliştirmek ve
desteklemek amacıyla
gerçekleştirilen yanşmasız
değerlendirmede
1 Ocak-31 Arahk 1994 tarihleri
arasında çekilen fılmler dikkate
alınacak. 35 mm.lik 4 uzun
metrajlı, 2 lasa metrajlı filmle
belgesel ve canlandırma
dallannda
2 filme odül verilecek. Sinema
Başan Ödülleri, uzun metrajlı
filmeler için 120, kısa merrajlı,
belgesel ve canlandırma fılmler
için 70"er milyon
TL olarak belirlendi.
Değerlendirmeye katılmak
isteyen yapımcı ya da
yönetmenlerin,
filmlenni 2 adet VHS kasediyle
8 eylül cuma gününe kadar
Kültür Bakanlığı İstanbul Telif
Haklan ve Sinema Genel
Müdürlüğü, Meşruriyet Cad.
57/2 Tepebaşı adresine
ulaştırmalan gerekiyor.
lassos, açıkhava
miizesi oluyor
• ANKARA (ANKA>
Muğla'nm Milas ilçesindeki
lassos antik kentinde bulunan
balık pazan, açıkhava müzesine
dönüştürülüyor. Kültür
Bakanlığf ndan yapılan
açıklamada,
Argoslular tarafından koloni
olarak kurulan lassos antik
kentinde, erken bronz çağından
ıtibaren yerlı Karialı halkının
yaşadığı ve M.Ö. 3. bin yıl
sonlannda ya da 2. bin yıl
başlannda meskün hale geldiği
belirtıldi.