03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
nhuriyet '.Sahibi: BerinNadi GenelYayınYönetmeıu.OrhanErinç • Genel Yaym Koordınatörü Hikmet Çetinkavat Yaznşlen Müdürlen. fbrabim Yıldız (Sorumlu). Dinç Tayanç d Haber Merkezı Müdürü Hakan Kara # Görsel Y'onetmen Fikret Eser Dış Haberler Ergun Bakı • btıhbarat Y«lçın Çalur • Ya>in Kurulu llhan Selçuk Ekonomı Bûtent Ktzanbk• Radyo-FV Uygar EremekUr (Ba^kan). Orhan Erinç, Oktay • Kühur HandanŞtnköken#Spor AbdtUkadirYücttman Kurtböke. Özgtn Acar, Hikmet • Yurı Haberlen Mehmet Saraç • Makaleter S»mi Çetinkaya, Şükran Soner, ErgUD Kar»ören • Çevın SeyfettinTurhtn • Düzeltme B»kı,DiırçT»\aırç,İbrahimYıMH, Abduilah \ az>cı • Fotogrâf Erdog&n KöKoğlu Ortıan Bursah. MustafaBatbav. AnkaraTemsılcısı Muslafa Balba> •HaberMûdürü Doğan Akın AtatürkBulvanNo 12S.Kat4.Bakanlıklaı-AnkaraTel 4195020 (7 hat). Faks 4195027 »121™!Temsılcısr Sentor Kıak,H ZıyaBlv BS2S 2/3 Tel 441122O.Faks 4419U7 • AdanaTemsilcısıÇetinYi|eBotJu.lnönüCd 119 S.No.l Katl.Tel 3522550.Faks 3522570 Muessese Müdüru: Erol Ericııt • MEDYA C: • Yönetım Kt Koordınalor \hnwt Konüsan # Başkanı-Genel Mudûr GOlbin t. Muhasebe Biitent Yener*ldarx: duran • Koordınatör Reha lyt HüseyinGürer • Uletme Önder m»n • üenel Mudür Yaıdırocısı Çetik • Bllgı-lslem N»U İnal • Mine Akdag • Halkla uı«*> • Bılgısayar Sıstem Mürüvet Çiler Mudûıü NntenBerk»» » an: Yenı Oun Habeı Ajarsı. Basın \e Yayıncıhk A S ~-*»Joglo 34334 lst PK 246 tstanbul Td 10.212) 512 05 05 (20 hat) Faks (O'2!2) 513 »5 95 . ^ t(CumhuriyetEge kürosu)- Alıağa Belediye /leclisi. Kültür 4ahallesi'ı>de bir soka|a Vunus Nadi Caddesi adını yerdi. Belediye meclısının 13 haziranda yapılan toplanftsuvda başkanhk önergesi olarak sunulan teklif belediye meclisınce oybvriiğiyle kabul edildi. Aliağa Belediye Baskanı Hakkı Ûlkü, "Türkbasm yaşamına öncülük yapmış olan, cumhuriyetle yaşıt bir gazetenin ilk sahibi olan bir kişinin kentlerimizde sokak ve cadde isirnleriyle yaşatılmasmı istiyoruz" dedi. YunusNadi Caddesi'nin tabelasmı bugün Aliağa Şenlikleri'ne konuşmacı olarak katılacak olan gazetemiz yazan tlhan Selçuk, düzenlenen bir törenle çakacak. Moda Koyu Oeniz • Haber Merkezi -Moda Kayık Yanşlan' geleneği, bu yıl 'Moda Koyu Deniz Şenlikleri' kapsamında 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramrnda yaşatılacak. Moda Koyu Deniz Şenlikleri, Deniz Ticaret Odası'nın öncülüğünde Modalılu Grubu, Moda Deniz Kulübü. Kadıköy Belediyesi ve Saınt Joseph Eğitim Vakfı'nın katkılanyla düzenlendı. $enlikte yelken yanşı, deniz motosikîetleri yanşı, kürek yanşı ve havai fişek gösterilerinin yanı sıra Gemi Modelcileri Derneği'nin gemi modeüeri gösterisiyle, Modahlar Grubu'nun kartpostal sergisi de gerçekleştirilecek. Mü»akat»çm150 ttnıtotar • LONDRA(AA)-AktOT Hugh Grant'ın Los Angeles'ta bir sokak kadını ile otomobilde uygunsuz durumda basılması, "çek defteri gazeteciliğı"nde yeni çığır açtı. lngiltere'nin metro ve pub'larda okunan ve en çok satan gazetesi The Sun, Grant ile basılan kadını bulmak için Sunset Bulvan'nı "wanted" (araruyor) afışleriyle donattı. Gazetenin, 23 yaşındaki sokak kadınv Divıne Brown ile mülakat için 150 bin dolar önerdiği kaydedildi. Miipen yaşammt yanyor • BODRUM (AA) - "Sanat Güneşi" Zeki Müren, sağlık durumunun iyi olduğunu ve Bodrum'da geçen gûnlerini sanat yaşamını yazarak değerlendirdiğmi bıldirdi. Zaman zaman sağlığı konusunda gazetecilenn kendısini aradığını. hatta gece yanlan bile telefon geldigini ifade eden Müren, "Biz ahştık artık" diye konustu. Leke tutmayan • Haber Merkezi - Saray Halı "Armotıi" adı verilen yeni bir haliM pıyasaya sürdü. "Sarlcn heat set" ıpliklerinderı yûksek teknolojiyle dokvınan halının en ötıemli özelliği "leke tutmaması" Firma yetkılilen, hemen silindiğinde her tûrlü lekenin hahdan kolayca çıktığmı belniiyorlar. 30HAZIRAN 1995 lmsak: 3.28 Güneş: 5.28 Öğle: 13.15 tkindi: 17.13 Ak$am 20.47 Yatsr 22.38 MEDYACTd 5140753-5139580-5138460-«ı,Faks suts? - Altın madenleri inceleme gezisinde Eurogold'un yöneticileri, Ovacık'taki işletmenin çevreye zarar vermeyeceğini anlattılar Siyanürlü ahma ^ikna olmak 7 zorSERDARKIZIK SEVtLLA/PARİS - Bir hafta. sı- yanür ve altınla geçti. Sıyanürle yatı- lıp, altınla kalkıldı. Leziz Fransız şa- raplan siyanür sobbetlerinde tükendi, tspanyollann sıcak flamenko gecele- rinde bile Eurogold'un yöneticileri. gazeteci grubunu 'ikna'ya çalıştı. Oysa daha İspanya ve Fransa'dakı altın madenleri inceleme gezisine baş- lamadan önce bazı gazeteciler 'ikna' olmuştu. Bazılan da buna hazırdı. Grup; iknaolmuşlar, olmamışlar ve aradakalanlardiye zorunlubir ayrıma doğal olaraksûrüklenirken gazetecili- ğin nesnel ölçülen içınde kalıp, ancak "Bütün insanlannsaglıklıvedoğalbir çevrede yaşama hakkuu savunma il- kesi"ni de gözeterek gezdık, incele- dik, sorduk ve araştırmaya çalıştık. 5 yıldır Bergama Ovacık'ta siyanür kullanarakaltın üretimine geçmekiçın çalışan Kanada, Almanya, Fransa ve Avusturya kaynaklı Eurogold şirketi- nin üst düzey yöneticileri, gezide ve düzenlenen toplantılarda temel olarak şunu anlatmaya çalıştı" "Birincisi, Ovacık'taki işletme, çev- reye ve insanlara hiçbir zarar verme- yecekti. Çünkü en çağdaş teknoloji kullanılacak. sKanür antılıp, atık ha- vuzlannda depolanacakti- . tkincisi, işletmenin Bergama ve çevresinde ekolojik bir felakete yol açacağı yolundaki Avrupa Parle- mentosu kararında belirtilen 'Siya- nüre dayalı cevher madenciliğı yönte- mi Avrupa Birliği üye ülkelerindekul- lanılmamaktadır" defertendirmesi, gen;eği yansıtmıyordu." ikincısinde Eurogold haklıydı. ts- panya'mn Sevilla kentı yakınlannda- kı PÜoTmtove FüonSur ile Fransa'nm güneyınde Le Bounıefat altın maden- lerinde değişik yöntemlerle siyanür kuUanılarak altın üretimı yapılıyordu. Ancak Eurogold'un bu anlamdaki haklılı|ı, Bergama Ovacık'a tesis ya- pılmasını ne ölçüde geçerli kılabilir- di? Bu yöndeki sorumuzu şirketin Türkiye sorumlusu Jack Testard'a, Sevılla'daki toplantıdayönelttik. Kişi- seldüşüncesi olduğunu, şirketini bağ- lamayacağını vurgulayarak şu yanıtı verdr. u AvTupa Partamentosu'nda bir grup, (Daha sonra adını bazı Alman parlamenterler olarak verdı) Türki- ye'de,Ovacık madenimizekarşıçıkan çe\Teterte bilgj ahşverişindeler. Bu ne- denle yanlış bilgiler vererek Avrupa Parlamentosu'nu >^nılttılarr Pekı, bu Almanparlamenterlerle iş- letmeye karşı çıkan çevrecilerin, bi- lım adamlannm, yerel yöneticilerin ortak çıkarlan neydi ki? Yanıt, özetle şöyle geldi' "Çünkü, altın üretüninin ülkeniz için çokbüyûk bir ekonomikpotansi- • Siyanürün tehlikeli bir madde olduğu yönündeki sorulan, gülerek "tçerseniz evet" diye yanıtlayan Eurogold yöneticileri, sık sık gezdirdikleri madenlerin çevresindeki yeşil dokuya işaret ettiler. Espriyle kanşık "Artık gözlerinizle gördüğûnüz bu yeşil dokuyu, Ovacıklılara anlattrsınız" demekten de kaçınmadılar. ediliyordu. Örnegin 15 hektarlık atık barajı ile bırlikte 60 hektarlık alanı kaplayan maden işletmesinin, özellik- le zeytmağaçlan üzennde çok önem- li ürün kayıplanna yol açabıleceğıni vurguluyorlardı. îki mılyon metreküp atık maddenin çevreye ve yeraltı sula- n üstüne etkilerinin 20-50 yıl olabile- ceğini belirtıyorlardı. Yine lzmir Ta- bip Odası raporunda işletme sonucu bölgedeki bitki dokusununun kaldm- lacağı, bv yolla ekolojik dengenin bo- zulacağı, siyanür kullanımma bağh olarakguatrgörülme sıklıgmm artaca- gı, cılt hastahklannın çoğalabıleceği vurgulanıyordu. Yine mahkemede gö- rülen davada bölgenin faunasını bilır- kişi olarak çıkaran Doç. Dr. Mehmet Sıla'nın raporunda, çevrede yaşayan 19 kuş türünün Avrupa Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlannı Koruma Söz- yelotecakT Siyanürüntehlikelibir madde oldu- ğu yönündeki sorulan, gülerek "Içer- seniz evef diye yanıtlayan şirket yet- kilüeri. sık sık, gezdirdikleri maden- lerin çevresindeki yeşil dokuşa işaret ettiler. Espri>le kanşık "Arükgözleri- ntzte gördüğûnüz bu yeşil dokuyu, Ovacıkhlaraanlatırsınız" demekten de kaçınmadılar Oysa bırkaç saatlik, birkaç günlük gözlemler tekbaşınabir şeyleri kanıt- lamaya yeterlı miydi? Daha da önem- lisi siyanürle üretim konusundakulla- nılacak teknikleri değerlendirecek, çevre etkilerini yorumlayacak ölçüde uzmanlıklan olmayan gazeteciler, na- sılolurda Ovacık'taki işletmenin çev- reye zarar vermeyeceğini ya da tersi- ni söyleyebilirlerdi. Çünkü Ege Üniversitesi Ziraat Fa- kültesı'nden Prof Dr. Kadir MendiV- cioğlu, Yard. Doç. Dr. HüseyinTuncay ve Prof. Dr. ErsinOnoğur'un dava ko- nusu olacak Ovacık işletmesiyle ilgi- h bilırkişi olarak mahkemeye verdik- len raporda, farklı durumlardan söz leşmesi'nde kesin koruma altına alı- nan fauna türlen olduğu açıklanıyor- du. Bütünbunlan da göz önüne alarak Paris'tekı toplantıdabu kez şirkete üst düzey yönetici olarak yeni kahlan es- ki Avustralya Çevre Bakanı Ros Kd- ry'ye sorduk: "Siyanürünldmyasalantmadange- çirileceğini. dola>ısıvla atık barajmda hiçbir tehlikenin olrnadığını sö\lüyor- sunuz. S'uin, taraf olarak bunlan söy- lemenlz doğal. Gazetecikrin de veri- len teknikbilgileribu aşamada doğnı- latma olanaklan suurtu Oysa Türki- ye'deki bağunsız ünhersite çevTeleri, yukandaki sakıncalan suurhyor. Bu çevTelerinşirketinizeözelbirdüşman- Uğı ıru \ar'.' Bunu nasıl değeriendiri- yorsunuz?" Bayan Kelly, yanıtına güleTek baş- ladı: "Sözünü ettiginiy raporlar tümüyle duygusal. Bizde istersek. bilim adam- lanna khimizde raporlar >a/dırabili- riz. Aynca raporlan hazıriayanlardan hiçbiri madencifiği bilmiyor." Pans'te ılıkbır yaz gecesi Saint'de, küçük bir gemi yolculuğunda, bu kez şirketin sahıbı Robert Champion de Crespigny'e sorduk: "Sürekli siyanürün kulianımının tehlikeliya da tehlikesiz olacağuu tar- bşı>'oruz. Oysayerseçimiönemlideğil mi? Ovacık dünyanın en iyi pamugu- nun yetişti^,zeytincilikyapılanbirböl- ge. Bu özeHikler değerlendirilmiyor mu? Aynca halkıntepkLsidevar. Bern Sözleşmesi'ne göre referanduma ne dersiniz?" Crespigny, Türk yasalannda refe- randumun olmadığım söyleyerek ek- ledi: "Kuracağpnız işletme Türkiye'nin ilkaltın madeniolacak. ÜlkenizdeGü- rnüşhane, Esldşehir,Nev^ehirgi5 iböl- gelerde de çâhşmalarumz s« nucu önemli bir potansişelin olduğunu gör- dük. Bu potansiveti boşa harcamayın. Teknolojm getirivonız. Elinizden ka- çınrsana,Ka2akistangibibirkaçTür- kicumhumettekiönemlipotansiyelk- revöneleceğiz.Türkiye altın üretimiı,- de dünvanm en önde ülkelerinden bi- ri olabilir. Bu şansı ka<;ırma>ın.*' Bu şansm eğer varsa bedelı ne ola- caktı? 8-10 yıllık işletmelerin ardın- dan terkedilen madenlerdeki siyanür- le yıkanantonlarcatoprak, nasıl iyileş- tirilecekti? Gerçek, 'ikna olanlann' söylediği gibi salt yabancı sermay düşmarıhğı, ülke gelişimıne engel ol- mak gibi kaba bir yaklaşımda yatma- dığına göre ülke çıkarlanmız ve in- sanlanmızın doğal bk çevTede korku- suzcayaşamalan daha mı önemsizdi' 7 Kendı ülkemizinçevTe ve insan saj- Uğından sorumlu bakanlann ağızlan- na burunlanna asbets sürüp. radyas- yonlu çaylan, "Bir şe>' olmaz" diye içerken sergilediklen yaklaşım, daha henüzbelleklerde. Bunedenleyabaıi- cı sermayenin çevrekirlılığı açısındanu En önemlisi. bizûn çevTeye yöodik otokontrolünıüzdür" bıçimmdeki güvencelen yetmediğinden 'ikna' <> lamadık. Türkiye ile Belçİka arasmdakültürelköprü Köy Enstitüsü'nün 1945 mezunlan, öğretmenlerin ellerini öptüler Savaştepeliler 50 yıl sonrabuluştu Savaştepelilerin buluşmasında duygusal sahnekr ya- şandı, anüar tazelendi. (UĞUR GÜNYÜZ) BALlKEStR/SAVAŞTEPE (Curahuri- yet) - Hemen hepsinin yaşlan 70'in üstün- de. Ama gözlerinin ıçi pınl pınl, yerlerinde duramıyorlar, sesleriheyecandolu. Gözlük- lenni bumunun üstüne düşürmüş. saçlan sık, ama beyazlaşmış bm; diğer beyaz ten- lı, saçlan hafıf dökülmeye yüz tutmuş. gü- leç yüzlü şahsın omuzlanndan tutmuş sar- sıyor. "Osman, haürla bakahm, ben kjmim?" Kısa bir sessizlık; Osman Aygun gözle- rini kısıyor, heyecanla seslenıyor. "Sami, sevgili arkadaşun." Sanhyorlar. Bır başka tarafta elinde bastonu olan bi- ri, oturan bir diğer bastonlu kadınm yamna sokuluyor ve birdenyüksek seslebağınyor "\leserret Hocaıa, sevgili öğretmenim." Ellerıne sanlıyor \e defalarca öpüyor el- lerini. Öğretmen Meserret, aralannda 5 yaş olduğunu öğrendiğimız öğrencısıne sanlı- yor: "Evlatlanmbenim,seN01içocuklanm." Seyredenlerin gözleri doluyor. Bahçe ka- pıstndan gırenlerin kımilerine ismiylehıtap edıyor, ama hepsıni öpüyor, sanlıyor. Kısa boylu gri elbiseli göziüklü ufak tefek kışi elıni bırakmıyor, gözlerini gözlennin içine dikerek soruyor. "Söyle bakalım. benitanı- dınmı?" Kısa bir sessizlikten sonra "Çıkarama- dım" dıyor, "inan çıkaramadunr Üsteli- yor. u Nasıltanımadın,rtcnMustafaKjrkar." Öpüşüp sanhyorlar. "Hani" diyorbirbaş- kası, "şuradaki köprü yıkılmıştı da hep be- raber yeniden yaprmştık." Gözlen dolu do- lu oluyor dığenrun; "Evet" dıyor, "kız-er- kek,öğretmen,hepimizçalısmıstık." Birbaş- ka koşede sanldığı arkadaşından aynlarak diğer tarafa seslenıyor. "Aİsaf, duydun mu Mehmet Günyûz hastaneye yatmış, haber göndermiş, getemiyormuş." "Evet" diyor Asaf Bey, "Duydum. İnşailah bir dahaki butuşmayageUr" ve böyle sürüp gıdiyor ko- nuşmalar, sohbetleT. Savaştepe Köy Enstitüsü'nün 1945 me- zunlan, tam 50 yıl sonrabir araya geldıler; birbırieri ileyenidentamştılar. Biribastonu- na dayanarak geldi, kimi oğlunun koluna tutunarak kimi de gençliğini arar gibi koşa- rak... Opüştüler, sanldılar, aralannakatılan öğretmenlerin ellerini öptüler, çocuklar gi- bi başlannı göğüslerine yasladılar. Duygusal sahnelerinyaşandığı 50. yılbu- luşması, anılann tazelenmesi ile sürüp gıt- ti. Asaf Aktan'ın öncülük ettiği programla bir araya gelen Savaştepeliler, hep beraber yemekyediler. İnönü, H. Âli Yücei veTon- guç öğretmenleri anma törenı sonrası, oku- lun ilk öğrencisi Hüsniye Cevahir ile hâlâ görevlerinin başmda olan, 52 yü hizmette- kı Kadriye Oğuz ile Nevide Gökaydm'a bı- rerplaket verildı. •Tanıtım filmi, Belçika, Hollanda, tngiltere, Fransa, Almanya ve tsviçre sinemalannda gösterilecek. HÜLYAKARABAĞL1 ANKARA - Türkiye ile Belçika arasmda "Seleuk- lu kervansaraylan peyzaj tasanmı" ile kültürel bir köprü kuruldu. Film, kitap ve sergi üçlemesinden olu- şan tasanma, Başbakanlık Tanıtma Fonu'ndan 20 mil- yar lira ödenek aktanlırken kraliyet ailesi ile Belçika'da faaliyet gösteren ve tasan- n mimarhğını yapan Peyzaj Vakfi, teknikve ma- li katkı sağladı. Tasanmın, geçen aylarda terör örgütü PKK'nin Bel- çika'daio faaliyetleri nede- niyle Ankara ve Brüksel hükümetleri arasmda iliş- kilerin gerginleştiği döne- me rastlaması nedeniylebir süre açıklanmasmın gizh tutulduğu ögrenildi. Türkiye'nin doğal ve kültürel özellikleri ve öz- gün değerlerinin yurtdışın- da tanıtımmı amaçlayari projenin ortak komitesin- de, Belçikalı kuruluşlardan Peyzaj Vakfı ve Dünya Enstitüsü, Türkiye'den, Ankara Cniversitesi Geliş- tirme Vakfı bulunuyor. li»a\ önceişkriik kazandı AÜ Türk Peyzaj Grubu Başkanı ve projede görev alan Prof. Dr. Yüksel Öz- tan, projenin altyapısının bir yıldır sürdürülen çahş- malar sonucundaoluşturul- duğunu ve 1.5 ay önce de işlerlik kazandığını söyle- di. Peyzaj Vakfı'nın tasa- nm ekipmanında uzman bir kadro bulunduğunu kaydedenÖztan. sözkonu- suproje içın Beiçika'dan i- ki ayn balon ve 4kişi, 6bi- Kapadokya bölgesi de çeldmkrde yer akh. limadamı, 7kışıdenoluşan film ekibı ve 3 kişilik bir fotoğraf grubunun geldiğı- ni bıldirdi. Çekim yapılan yerier Karadan ve havadan ya- pılançekimler. Kapadokya, Ihlara Vadisi, Erciyes Dağı, Sultan Sazhğı, Ereğlı Saz- lığı. Tuz Gölü. Meke Tuzla Kraten, Saltan Hanı. San Han, Ağzı Karahankervan- saraylan ile Ağzı Karahan, Selime. Bögecik ve Ova çıftliklerinde gerçekleştiril- di Ele almış biçımiyle ker- vansaraylann yalnızca mi- mari yapısının irdelenme- diğini kaydeden Prof. Öz- tan, yakın çevrenin de do- ğal ve kültürel özelliklerin- den dolayı evrensel boyut- lannın çizildiğine işaret et- ti. Projede, 35 mm'liktanı- tım, 25 dakikalık video vt 55 dakikalık televizyon fıl mi hazırlanması öngörülü- yor. Buna göre, 35 mnVlft tanıtım fılmi buyılın kasın ayından itibaren Belçika Hollanda, Almanya, tngil tere ve lsviçre'de sinemi fılmlerinin gösterimindeı önce, 25 dakikalık videc fılmi ise 1996'mn Kasın ayında düzenlenecek_ serg sırasındasunulacak. Öztan tanıtım fılmlerinin A\Tup. sinemalannın dışında ABI ve Kanada'da göstenmi içi Belçika Peyzaj Vakfı'nu girişimlen bulunduğun> beliutti. Söz konusu proj çerçevesinde, 200 sayfada oluşan bir kitap hazırlana cak. Projede görev alan bı lim adamlannın ortak üri nü olarak sunulacak kitai 1500adetbasılacak. Orman statüsünden çıkarmak, devlet arazilerini yok ediyor Yakıp betonlaştırıyorlar ASUMAN ABAC1OĞLI] İZMÎR- Yaz aylanyla bırlikte orman yan- gınlan da başladı. Orman yangınlan ile bir- likte heryıl olduğu gibi nedenlen ve alınma- sı gereken önlemlerkonusundaki tartışmalar da yeniden gündeme geldi. Yangımann çıkmasında eğitimsizlik, sön- dürülmesmdekiteknikyetersizlikler gibiko- nulan bır tarafa bırakan Kırsal Çevre ve Or- man Sorunlannı Araştırma Derneği Başka- nı Doç. Dr. Yücel Ç«#ar, sorunutemelinden, yani yasal ve anavasal düzenlemeler çerçe- vesinde ele alıyor. Her şeyin, devlet ormanı sayılan arazilerin orman nıteliğinı kaybetti- ği gerekçesiyle "orman statüsünden'" çıka- nlmasıylabaşladığını belirtenÇağlar, bunun arkasındanyangınlann ya dadiğer yanlış ta- nmsal uygulamalann geldiğıni, sonucun da "Hazine arazikruün başına gelenkr", yani talan ve yapılaşma olduğunu söylüyor. Doç. Dr. Çağlar'a göre 1951 yılından bu yana, anayasal ve yasaldüzenlemeler yoluy- la 8.5 milyon dön'üm "devlet ormanr sayı- lan arazi. Hazine'ye veya "sahibi görünen" gerçek ve tüzelkışılere bırakılmış. Hazıne arazilenninbaşına gelenler isebiliniyor. *ka- panuı elinde kalryor" Doç Dr. Çağlar, "Bu düzen.doğalolarakormanlannyıkımma yö- neük tutum v« davranışlan özendirtniştir'' diyor. Örnek olarak da orman yangınlannın sayısmdaki artışı gösteriyor. 1980'li yıllann başmdayılda ortalama 900 olan orman yangını sayısının sürekli bır ar- tışla 1994yılında3bm 193"eçıkmasınınne- denlerinden bırismın de bu özendirici uygu- lamalarolduğunukaydeden Doç. Dr. Çağlar, şöyle konuşuyor: "Bakuıız, tstanbuL, 1993'e değin orman yangını sa>ısı yönünden ancak 8-9. sıralarda yer ahrken 1993'te ikinci sıra- ya yükselmiştir. Yanan alan genişliği yönün- den yapılan sıralamada ise Istanbul ayıu yıl t. arada yer almıştır. Neden acaba?" Anayasal dayanağı var "Devlet ormanı" sayılan arar'lenn orman düzenı dışma çıkanlması, yanı artık orman- dan sayılmaması, başta anayasanın 169 maddesine dayandınlıyor. Anayasanın yanı sıra yürürlîikteki Orman Yasası da orman alanlannın devlet eliyle or- man düzenınden çıkanlmasına olanak tanı- yor. Doç. Dr. Çağlar, 6831 sayılı Orman Ya- sası'nın 2. maddesinin işletilerek 1986'dan bu yana her yıl ortalama olarak 350 bin dö- nüm devlet ormanı sayılan arazinin. duruma göre Hazıne ya da sahibi görünen gerçek ve tüzelkişiler adına ormancılık düzeni dışma çıkanldığını ve çıkanlmaya devam edildiği- nı söylüyor. 43 ceset cıkanldı Kore'de bina çöktü, 300 kişi enkaz altmd Seulde altşveriş ınerkeânin çökmesi nedeniyleyakla- şık 300 kişi enkaz altında kaldı. 710 kişi de hastaneler- de tedavi altına ahndı. SEUL (Ajanslar) - Gü- ney Kore'nin başkenti Se- ul'de 5 katlı ahşveriş merke- zmin çökmesi nedeniyle yaklaşık 300 kişi enkaz al- tında kaldı. Seul'ün Kang- nam bölgesindeki Sampo- ong ahşveriş merkezinin, ta- mamen çöken binasının en- kazı altından dün gece geç saatlere kadar 43 kişinin ce- sedi çıkanldı, 710 kişi de hastaneye kaldınldı. Seul Belediye Başkanı olayı 'rezaiet' olarakniteler- ken ilk araştırma sonuçlan- na göre binanın bakımsız- lıktançöktüğüve gerçek ne- den bulunana kadar olayın ınceleneceğini bıldirdi. Enkaz altında kalanlann sayısı konusunda kesin btr açıklamayapılamazken Ko- re haber ajansı Yonhap'ın verdığı bılgiye göre sayınm yaklaşık 300 olduğuiieri sü- rüldü. Kurtarma çalışmala- nnm çıkan yangın ve yo duman nedeniyle aksa bildirilıyor. Binamn ıli katındaki araba park bulunan arabalann be depolan çökme sonras patladı. Alt katlarda ga çaklan da meydana 5 Ahşveriş merkezinin i blokunun da çökmetel siyle karşı karşıya ol kurtarma ekiplerinin malannı zaman zami gelledi. Askeri birliklenn < dıma geldiği ve çev binalann boşaltıldığ rildi.Polisvegörgüt nnın anlattıklanna katlı bina. çok kısa manda üst katlardai yarak çöktü. Polis. nedenininbinamn ç pısı olduğunu ilet Bina sahibi Lee Ju lis tarafından turı açıklandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle