Katalog

•£ HAZİRAN 1995 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER "Teuıiz su' sözleri unutulduTSE'ye göre kaynak ve içme sularımn kimyasal ve fiziksel özellikleri Madde ismi Kaynak suları İçme suları Maksimum Müsaade edilen Maksimum değer değer değer a) Zehirli maddeler Kurşun - - 0.05 mg/lt Selenyum - - 0.01 mg/lt Arsenik - - 0.05 mg/lt Krom - - 0.05 mg/lt Siyanür - - 0.2 mg/lt b) Sağlığa etki yapan Maddeler Florür 1 mg/lt 1 mg/lt 1.5 mg/lt Nitrat 25 mg/lt - 45 mg/lt c) içiiebilme özelliğine etki yapan maddeler Renk öbirim 5birim 50birim Bulanıklık 5 birim 5 birim 25 birim Kokuvetat Kokusuz, Kokusuz, Kokusuz, normal tat normal tat normal Buharlaştııma kalıntısı 500 mg/lt 500 mg/lt 1500 mg/lt Demir 0.3 mg/K 0.3 mg/lt 1 mg/lt Mangan 0.1 mg/lt 0.1 mg/lt 0.5 mg/lt Bakır 1 mg/lt 1 mg/lt 1.5 mg/lt Çinko 5 mg/lt 5 mg/lt 15 mg/lt Kalsiyum 25 mg/lt 75 mg/lt 200 mg/tt Magnezyum 10 mg/lt 50 mg/lt 150 mg/lt Sülfat 20 mg/lt 200 mg/lt 400 mg/lt Klorür 20 mg/lt 200 mg/lt 600 mg/lt pH 7-8.5 7-8.5 6.5-9.2 Serbest klor - 0.1 mg/lt 0.5 mg/lt d) Kirlenmeyi belirten maddeler Toplam organik madde 2 mg/lt 3.5 mg/lt* Nitrit Amonyak - - - + Sudaki toplam organik maddenin litrede 3.5 mg 'ı aşması halinde bakteriyolojik muayenesinde özellikletitizdavranılacaktır. MİMAR SİNAN ÜNİVERŞİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ 1995-1996 GÜZ YARIYILI YÜKSEK LİSANS, DOKTORA VE SANATTA YETERLİK ÖĞRENCİ KONTENJANLARI YÜKSEK LİSANS ANABİLİM DAU PROGRAMI KONTENJAN ADAYIARIN KÖKENİ (ÜSANS) Mimariık Mimarlık Mimarlık • • Mimartk Mmartık Mımaritk Iç Mtmarlık Endüstri Ûrûnleri Tasanmı Şehır ve BöJge Planlama Şerıir ve Bokje Planlama Yapı Mühendıslıği (Ingılizce) Matematık DOKTORA ANABİÜM DAU Yapı Bikjıa Yapı Fızıği ve Matzemesı Bina Bilgisi Miman fasanm Sorunlan Restorasyon Yenileme Koruma Restorasyon Tanhı Çevre Değertendirilmesi Iç Mimarlık Endüstn Ürûnlen Tasanmı Kentsel Planlama Kentsel Tasanm Kentsel Koruma Yapı Mühendisltği Istatıstik Matematik 15 4 1 1 22 6 8 7 8 14 6 6 6 1 1 1 1 6 2 2 6 2 1 1 4 4 PROGRAMI KONTENJAN Mimar Mimar Iç Mimar Inş. Müh. Mimar Mimar Mimar Mimar Mimar Içmımar Endüstn Ûrûnleri Tasanmı Kent. Planlama Mimar Jeodea ve Fotogrametri (Harfia Müh.) Ekonomi Coğrafya Mimar Kent. Planlama Peyzaj Mımarltğı Kent. Planlama Mimar Idan ve Siyasal Bılimter Hukuk Inşaat Müh. Inşaal Müh. veya Mimarlık (Eğitjm-Ö§retim alacak düzeyde Ingılızce bilmek) Istatistik. Matematık. Ekonometn Iktısat, Işletme ve Endüstn Müh. Matematık Inşaat Müh. Endüstn Müh. ADAYLARIN KÖKENİ (LİSANS) Mimartk Mimarlık Mimariık Mimarlık Mimarlık Mimarlık Iç Mimarlık Endüstn Oriın. Tasanmı ŞehirveBötge Planlama Yapı Mühendııslığı Yapı Bılgısi 5 Yapı Fiz. ve Malz. 3 Bına Bilgısı 8 Mıman Tasanm Sorunlan 3 Restorasyon Yenileme Koruma 1 Restorasyon Tarihı Çevre Değ. 1 Iç Mimarlık 3 Endüstn Ürünten Tasanmı 1 Şehircılik 1 Yapı Mühendisliği 1 Istatistik 2 SANATTA YETERLİK ANABİLİM DALI PROGRAMI KONTENJAN Mimar Mimar Mimar Mimar Mimar Mimar Iç Mtmar veya Mimar Endüstrü Ür. Tas. veya Mimar (üsans Kokenı End. Ür. Tas.) Kent. Planlama Inş. Müh. (Kent. Ulaşım ve Kent Traftk konusunda Mimar veya Inş Muh. (Eğitım-öğretim alacak duzeyde Ingilizce bilmek) Istatistik. uygulamalt matematik. sayısal yöntemler ekonometri, yöneytem, endüstn müh. ADAYLARIN KÖKENİ (Y.ÜSANS) Iç Mimarlık Iç Mimarlık Iç Mimar veya Mimar Yukanda belirtilen koşullarla biriikte adaylarda arartan ön koşultar 1. Yüksek üsans adaylan için: Başvurduğu programdan farklı lısans kökenı olan öğrencilere 1 yıllık hazjrtık öğretimı yaptmlacaktır. ÖnkayrUar 04-06 Eylül 1995 tarihleri arasında yapılacaktr. Ön kayrt için gerekli betgeler I Dılekçe ,'Eistrtu'den venlecek) 2. Belirtilen dallarda lısansyyüksek lisans diploması ya da çıkış belgesinin aslı veya noterden onayh fotokopisi. 3. Nüfus cüzdanı suretı (resmi onaylı) 4 2fotoğraf. Smav programı (Aşağıda belirtilen günlerde saat 10.00'da) Doktora/Sanatta Yeterlik Yabancı Dıl Sınavı ve Yapı Mühendisliği Yüksek üsans Ingılızce Smavı II Eylül 1995 Pazartesı Doktora/Sanatta Yeterlık/Yüksek Usans Bdtm/Sanat Sınavı: 13 Eylül 1995 Çarsamba Yüksek Lisans Yabancı Dıl Sınavı (Yapı Mühendisliği dışında) 15 Eylul 1995 Cuma Kesın <a/ıtlar 20-25 Eylül 1995 Kesin Kayrt İçin gerekli belgefer ön kayrt yapbran adayfara bifdırilecektir. Not 1 Yüksek lisans bılım sınavında başarılı olup Yabancı Dil sınavmda basanse olanlarm Ünrversrîemizm 1 yıllık Yabancı Dıl Hazırlık Sınrfına kayrt yaptınp devam etmeleri ve yıl sonunda yapılacak yabancı dıl sınavında başanlı olmalan gerekmektedir Aksı takdirde kayıtlan silınecektır. 2. Yapı Mühendisliği Anabılım Dalına başvuranlann Ingfeeyı ögrenım yapabıtecek düzeyde bılmeieri ge- rekmektedir. Bu adaylar içm özel bır Ingılizce stnavı yapılacaktır. Umversrtemızde ıstenen duzeyde Ingilizce Hazırlık smıfı açılmadığından bu sınavda başarılı olamayanlar bılım sınavına katılmayacaklardır. 3 Matematık ve Istatistik Anabılim Dalları Bıfım smavlan MSÜ Fen-Edebiyat Fakültesı binasında (Beşiktaşj, bütün Yabancı Dıl ve diger Bilim/Sanat sınavlan MSU Fen Bilımteri Enstitüsü'nde (Fındıkiı) yapılacaktır. Bastn: 28258 • Geçen yıl kuraklık ve sudan kaynaklanan hastalıklara teslim olan Istanbul bu yıl da içinde her türlü zehirli maddenin bulunduğu içme ve kullanma suyuna mahkûm edildi. Su ve su kaynaklanndaki kirlilik bilimsel raporlara göre uluslararası ölçütleri kat kat aştı. Seçim dönemlerinin gözdesi tstanbul'da yüzölçümü, nüfiıs, kirlilik, düzensiz kentleşme, işsizlik ve olaylar giderek büyürken, doğal kaynaklar kirleniyor ve yok ohıyor. fstanbul Haber Servisi - Cumhur- başkanı Süleyman Demirel'in. 'ilgüen- diği\ Başbakan Tansu ÇUIer'in, *el koyduğu'. bakanlar. milletvekillen ve yerel yöneticılerin, "Her şey yapıla- cak" dediği tstanbul için verilen söz- ler tutulmuyor. Geçen yıl kuraklık ve sulardan kaynaklanan hastalıklara tes- lim olan Istanbul, bu yıl da içinde her türlü zehirli maddenin bulunduğu iç- me ve kullanma suyuna mahkûm edil- di. Su ve su kaynaklanndaki kirlilik. bilimsel raporlara göre uluslararası öl- çütleri kat kat aştı. Seçim dönemlerinin gözdesi tstan- bul'da yüzölçümü. nüfus. kirlilik. dü- zensiz kentleşme. işsizlik ve olaylar giderek büyürken doğal kaynaklar kir- leniyor ve yok oluyor. Her sene yaz aylannda susuzluk nedeniyle bozkır görüntüsüne dönüşen kentte ishal. ti- fo. dizanteri gibi hastalıklar başgöste- riyor. özellikJe geçen yıl mayıs-eylül döneminde barajlann boş olması nede- niyle kent susuz günlergeçirdi. Su şe- bekesi (altyapı) 50 yıldır küçük oran- larda yenilenen ve iyileştirilen lstan- bul'da su ve su kaynaklannın kirlilik sorunu hem proje açısından hem de bu projelerin maliyetleri açısından tril- yonluk bütçelere ulaştı. Uzmanlar baraj lann, ana ve ara ant- ma tesisleri ile antma teknolojilerinin yenilenmesi ve geliştırifmesının şart olduğunu bilimsel raporlarla bir kez daha ortaya koydular. Dünyanın sayı- lı kentleri ile nüfusu ve yüzölçümü açı- sından yanşan Istanbul'da tam biyolo- jik antma tesislerinin olmaması sonu- cunda da denizler ve yeraltı su kay- naklan hızla kirlendı ve kirlenmeye devam ediyor. Kentte verel yönetimler barajlardan çıkan suyun temiz ve içi- lebilir kalitede olduğunu savlıyorlar. Uzmanlar bu görüşün kjsmen dogru olduğunu kabul etmekle bırlikte baraj- lann su toplama hav zalanndaki kaçak yapılaşma. bu yapılann kanalizasyon- lannın kenti besleyen barajlara akma- sı. sanayı ve derelerin kirlenmesının baraj larda ciddi oranda azot, nitrit ve amonyak çöküntüsüyle ağır metal bi- rikimine neden olduğunu belirtiyorlar. Bu durum da baraj larda 'ötrofikiısyon' olarak adlandınlan oksijen ölümü ola- yına yol açıyor. Bu da barajlan ve ba- rajlan besleyen gölleri hızla tüketiyor; buradaki yararlı organizmalar, diger canlılar ve içilebilır suyu yok ediyor. Aynı uzmanlar barajlardan çıkan su- yun çökertme. dinlendirme. havalan- dırma ve klorlama yöntemleriyle bel- li oranlarda temizlenmesine karşın asıl kirliliğın barajla musluk arasında oluş- tuğunu bildiriyorlar. Kentin yeraltı su şebekesınin eski- miş olması ve çok a2 oranlarda yeni- lenmesi. artan nüfus ve kaçak kullanım nedeniyle baş edılemez boyutlara u- laştı. Yerel yöneticilerkonunun ancak merkezı yönetimin destegi ile çözüle- bilecefini bildirirken yaklaşık 10 yıl- dır bu konuda uluslararası ciddi hiçbir çalışma yapılamıyor. Yeraltı su şebe- kesinin eskimiş olması sonucunda 'ters basınç' olarak adlandınlan olay gündeme geliyor. Su kesilmesi halin- de borulann dışındaki basınç arttığın- dan toprağa kanşmış kanalizasyon ve diğer atık maddeler borulara sızıyor Bu durumda baraj çıkışında kısmen te- miz olan su. musluklanmızdan içinde her türlü zehirli maddeyi içerir durum- da akıyor. Nedenleri ve gerekçeleri ne olursa olsun sonuç olarak Istanbul su ve su kaynaklan açısından her geçen yıl da- ha büyük bir sorunla karşı karşıya ka- lıyor. Geçen yıl yaşanan su ve hastalık krizinin ardından Başbakan Tansu Çil- ler'in, 'el koyduk" sözü ıse hâlâ oldu- ğu yerde duruyor. DYP-SHP ve DYP- CHP hükümetleri döneminde ise gerek DYP'li gerekse SHP ve CHP'li bakan- lann verdikleri sözler de kentin su so- rununu çözmeye yetmiyor. Son olarak kentin yerel yönetimine seçilen RP'li Büyülcşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğın sorunu Ankara'mn çöze- bileceğini, bütçenin kendilerini aş- tığını söylüyor. Ancak daha geçen haf- ta toplanan Istanbul Su Kong- resi'ndekı bilimsel raporlar ise ger- çeğin polıtikacılann ve yöneticılerin vaatlerini bekleyemeyecek kadar cid- di olduğunu gözler önüne seriyor. Raporlarda lstanbul'un hiçbir nok- tasındaki suyun 'içilebilirlik' onayı alamadığı belgelenirken kirliliğın baş nedeni olan su havzalanndaki kaçak yapılaşmanm da geçen yıla ve önceki yıllara göre katbekat arttıgını gös- teriyor. Sonuçta uzmanlara da sadece vatandaşları. "Sulankaynatmadaniç- mevin. Gerekirse 1 litre suva bir dam- la tenfürdiyot damlatıp dinlendirdik- ten sonra kullanın. Mev\e ve sebzeieri sirkeii suda beklertikten sonra bol suy- la \ıka> ıp kullanın" demekten başka çare kalmıyor. Barajlara ulaşan dere yataklan güzergâhlan üzerindeki sanayi tesislerinin aöklanyla kirleniyor. İBRAHİM GÜISEL lstanbul'un su kaynakla- nndaki kirlilik. tehlike sınır- lannı da aştı. Kaçak yapılaşma ve sana- yı, kente su sağlayan baraj lar ile bu barajlan besleyen dere- leri kullanamayacak duruma getirdı. Su kaynaklannın göz göre göre zehirlenmesi. kente sag- lıklı su sağlanamaması soru- nunu bereberınde getırerek kışı başına kullanılabılir su miktannın azalmasında en önemh faktörü oluşturdu. Kırlenme nedenlennin ba- şında ise havza koruma alan- larında hızla yoğunlaşan ka- çak yapılaşmadan kavnakla- nan evsel kirlilik geliyor. Bu da yetmezmiş gıbı Sultanbey- lı. Gaziosmanpaşa ve Ümra- niye'nın kanalızasyonunun Ömerlı. Elmalı \e Aİibeyköy barajlanna bağlanması ve bu- nun yerel yönetimler tarafın- dan yapılması. sorunun bü- yüklügünü ortaya çıkarıyor. Su toplama havzalanndaki yapı laşmanın bir başka olum- suz etkısı ıse barajlara akan yağışların önüne set oluştur- ması ve kapasıtesini doldura- mamasını gündeme getınyor. Evsel kırlılığin dışındaki endüstriyel ve tarımsal ılaçla- rın getırdiğı kırlılık de ekle- nınce ınsan sağlığı açısından sınırını aştıyaşamsal önemdekı su kay- naklanmızın ne durumda ol- du|u ortaya çıkıyor. Ayrıca kentin düzensiz ve bilımsel- likten uzak çöp depolama alanlannın su havzalanna ya- kın seçılmesı ve buradan sı- zan kirli çöp sulanrun yeraltı sulan ile barajlara taşınması. Istanbul"un su kaynaklannı kirleten etmenler olarak sıra- lanıyor. Aynca havza sınjrlan için- de faalıyet gösteren çok sayı- da maden ve taş ocaklan da taşınmayla baraj göllerının tabanında binkme yaratarak su tutma kapasitelerinın azal- masına yol açıyor. Bunun dışında Elmalı ve Büyükçekmece barajlannın üzerınden geçen TEM otoyo- lu, araçlardan çıkan egzoz gazları nedeniyle su kaynak- lannda ınsan sağlığı açısın- dan son derece zararlı olan metallerin artmasma yol açı- yor. Aynca kimyasal madde ta- şıyan araçların barajlar üze- nnde kaza yapma tehlıkesi de var. Herhangi bir kaza sonu- cunda barajlara akacak tehlı- kelı kımyasallann, özellikle önemlı bır su kaynağı olan Büyükçekmece'nın bır daha kullanılmayacak şekıldedev- reden çıkmasına neden ola- cağı bılım adamlannca söyle- nivor. CUMHURİYET'TEN OKURLARA ORHAN ERtNÇ Yunus Nadi'yi Anarken Kurucumuz Yunus Nadi'yi ölümünün 50'nci yılın- da 28 haziran çarsamba günü bir kez daha saygı ile anacağız. Kurtuluş Savaşımızın başlamasından Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasına kadar geçen evrede de büyük emek ve katkıları bulunan Yunus Nadi'nin kur- duğu Cumhuriyet gazetesi, laik, devrimci ve demok- rat tutumunu aradan geçen 50 yılda ödün vermeden sürdürmenin bllincini kuşku yok ki bundan sonra da koruyacak. Bu nedenle kurucumuza saygılarımızı sunarken, bu duygular ve sorumluluk anlayışı içinde olacağız. Ülkemizin en eski ve değerii özel odülü olan Yu- nus Nadi Ödülleri'nin 49'uncusunun sonuçlan da ay- nı gün kamuoyuna açıklanacak. Yunus Nadi'nin ölüm yıldönümlerini geleceğe dö- nük bir kültür olayına dönüştürmek amacıyla 1946 yılında verilmeye başlanan ödüller, bu yıl çeşitli ülke- lerden yapılan katılımla uluslararası bir niteliğe de bürünmüş duruma geldi. Hem kurucumuzu anmak, hem de Yunus Nadi ödülleri'nin sonuçlarını kısa tarihçe ve röportajlarla iletmek için hazırlanan özel eki sizlere 28 haziran çar- samba günü sunacağız. Çok satışlı gazetelerin neredeyse birer süper mar- kete dönüştüğü, bu yolla sağlanan satış artışlannın övünme nedeni sayılmasının doğal sayıldığı bir or- tamda, okurlarına yalnız gazete verme, kültür ve sa- nata katkıda bulunma ilkelerini koruyan tek gazete konumundaki Cumhurıyet'in atılım hazırlıklannı önü- müzdeki günlerde sizlere ileteceğiz. *»*•- Üstün Akmen Bora Gönenç Bu arada, iç bünyemizdeki gelişmeleri de sizlere iletmek istiyoruz. Cumhuriyet gazetesini yayımlayan Yeni Gün İHaber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ'nin yönetim kurulu üyeliğı dörtten altıya çıkanldı. Mües- sese Müdürümüz Erol Erkut ile Tekîfen Genel Mü- dür Yardımcılığı'ndan ayrılan Üstün Akmen yönetim kurulunda görev aldılar. Yönetim Kurulumuzun iki yeni üyesi de okurlarımızın yabancısı değil. Erkut, 40 yıla yakın bir süredır Cumhurıyet'e emek veriyor. Okurlarımız öğrenimi sırasında düzeltmen olarak ah- şap konağın kapısından giren Akmen'i sonraki yılfar- da ikinci sayfadaki makaleleri ve "Pazar Yazılan"ndan tanıyorlar. Cumhuriyet'in okurlarına daha sağlıklt biryöntem- le ulaştınlması, tanıtılması konularını üstlenen bir kar- deş şirket oluşturulmuş durumda, MG-Cumhuriyet (medya, tanıtım, dağıtım, geliştirme) AŞ de kısa bir süre önce çalışmalarına başladı. Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Genel Müdürlüğü'ne Üstün Akmen'in getirildiği şirketin Yönetim Kurulu Murahhas Üyeli- ğini de Bora Gönenç üstlendi. Ünlü Paşabahçe'nın Pazarlama Müdürlüğü'nden ayrılarak görev alan Gö- nenç, ÇEVKO Genel Sekreterı olarak çevre sorunla- rının çözümü için de katkıda bulunuyor. • Geçen haftanın önde gelen gündem maddelerini, önümüzdeki günlerde de aynı önemi taşıyacağı an- laşılan anayasa değişikliği ile kamu çahşanlarının ül- ke çapında yaygın biçimde uyguladıkları eylemler oluşturdu. Refah Partisi'nın, anayasadaki laiklik ilkesini çıkar- ma çabalarını sürdürme amacıyla üstlendiği engel- leme girişimleri. zaman zaman TBMM'de gergin sa- atler yaşanmasına da neden oluyor. TBMM'de gö- revli arkadaşlanmızTürey Köse, Dürdane Kocaoğ- lu ve Ayşe Sayın, anayasa maratonunu izlemeyi bu hafta da sürdürecekler. 15 hazirandan bu yana ülke gündeminden düşme- yen kamu çahşanlarının sendikalaşma amaçlı ey- lemlen de kapsamına ve önemine uygun bir biçim- de Cumhuriyet'ten kamuoyuna aktanldı. Ankara'da Güneş Gürson, Bülent Sanoğlu ile Yusuf Özkan, Istanbul'da da Günnur llhan ve Aykut Küçükkaya • Arkost 19. Sayfada İstaııl>ııl için yüzydm kararı ahnıyor • lstanbul'un I.ö. 630'larda ilk kurulduğu çağlardan bu yana tüm tarihsel dönemlerine beşiklik eden Suriçi bölgesine ait 1 No'lu Koruma Kurulu'nun aldığı 7.6.1995 tarihli SÎT önerisi karan, Koruma Yüksek Kurulu'nun yann yapacağı toplantıda onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek. OKTAY EKİNCİ Dünyanın en eskj ve en büyük tanhsel kent yerleşmelennden olan istanbuFun Suriçi böl- gesinın SİTalanı ilan edilmesiyle ilgilı 7 Ha- ziran 1995 günü alınan 1 No'lu Koruma Ku- rulu karan, Kültür ve Tabiat Varlıklannı Ko- ruma Yüksek Kurulu 'nun yann yapacağı top- lantıda onaya sunulacak. Yüksek kurulun da onayından sonra kesın olarak yürürlüğe gire- cek olan Suriçi SÎT karanyla27OO yıllık uy- garlıklar birikimıni banndıran tarihsel yan- madadaartık yeni v e çok daha duyarh bir dö- nem başlayacak. Antik Yunan. Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinin 'kent uygarlığınf yaratan eşsiz birkültürel miras zengınliğine sahip tarihsel yanmada bölgesi. üç tarafı deniz ve dört ta- rafı surlarla çevnlı bir büyük müze niteliği ta- şıyor. Bu açık müzenın yeraltı ve yeriistün- deki kültürel değerlerinin korunabılmesi için ise 1950'li yıllardan bu yana alınmış çeşitli StT kararlan bulunuyor. Ne var ki bu kararlann çoğu. tarihın tüm çağlanna eski bir yerleşme merkezi olarak tanıklık eden Sunçi bölgesıni bütünüyle ele alan kararlar değıl. Örneğin Sultanahmet- Balat-Zeyrekgıbı belli semtleri SİT statüsün- de kabul eden, yani dar sınırlar içerisindeki bir korumacılığı öngörüyorlar. Oysa tanhı yanmada, kendisini çev releyen kara ve denız surlan içerisinde hemen herköşesiyle üç im- Tarihsel yanmada 1884'te böyle\di. Şimdi. 100 vıl sonra, 21. vü/yıla da daha fazla bo- zulmadan tanık olabilmesi için, gecikrniş bir SİT karanyla korunmaya çalışılacak... paratorluğa başkentlık yapmış olmanın zen- gin ızlerini ve mirasını taşıyor. Bu nedenle Sunçf ni bir bütün olarak ele almayan bu tür bölgesel SİT kararlan, SİT dışında kalan. a- ma surların içinde olan tanhsel değerlerin *i- mar adına' gözden çıkanlması anlamına ge- liyor. Nitekim. 1964 onaylı ımar planlanyla bu parçaianmış StT kararlan yüzünden büyük tahribat yaşanan Suriçi'nde. tüm bölgeyi ko- ruma altına alabilmek savıyla !980"li yılla- nn sonlannda yeni bir "tarinseJ yanmada ko- ruma nazım planı' hazırlandı. Ancak 1990'da onaylanan bu planın da en önemli eksıkliğı. Suriçi'ni korumayı öngörmesine rağmen yı- ne Suriçi'ni bütünüyle bır SİT statüsü içeri- sinde ele almamış olmasıydı. Oysa yasal ola- rak da bır bölgenin koruma planının yapılma- sının önkoşulu, o plan bölgesinin öncelıkle SlTkarannabağlanmasıydı. 1990 onaylı ko- ruma planı. bu yasal ve bilimsel eksikliğinin yanı sıra yine Sunçı'nm bütünüyle S(T olma- masından kaynaklanan koruma boşlukları içerisinde tanhsel yarımadanın geneİine za- rar verecek duyarsız ulaşım kararları, yine tanhi gözetmeyen ımar ve yapılaşma karar- lanyla viirüriüğegırdi. Buyanlışlıklannede- niyİe Istanbul Mimarlar Odası'nın yine 1990"da açtığı dava sonucunda ise ıdare mah- kemesi, planlann korumaya aykın kurallar getirdiğı savlannı yerinde bularak 1995 yılı Ocak ayında 'iptal' karannı aldı. Tarihı yarımadanın bütünüyle SİT olarak tescıli ve ılanını öngören son kurul karan, iş- te bu mahkeme karannın sonunda ortaya çı- kan yeni durumun değeriendirilmesi sonu- cunda alınmış, ashnda oldukça da gecikmiş sayılabilecek bır karar. 2863 sayılı Koruma Yasası gereğince yeni ve doğru bır koruma planı yapılıncaya kadar geçiş dönemi yapılaşma koşullannı da belır- leyen koruma kurulu. gecikmiş bile olsa bu son karanyla Istanbul'a karşı da tarihsel görevıni ve sorumluluğunu yenne getirmiş oluyor. Simdi, 2700 yıllık Suriçi'nin bu son SfT karan. yine yasa gereğince Koruma Yüksek Kurulu'nun onayı ile de resmen yürürlüğe gırmiş olacak. Yüksek kurul. elbette ki bu karara talıhsız bir şekılde karşı çıkan Istan- bul Büyüksehir Belediyesi'nin de itirazlannı değerlendırmek durumunda kalacak. Ancak bugüne kadar ne Istanbul Büyükşe- hir Belediyesi ne de Fatih ve Eminönü bele- dıyeleri. Sunçi"nın SİT olmasına neden kar- şı çıktıklannı. tanhe saygılı bir şehircılik an- layışı içerisinde açıklayabilmişlerdir. O nedenle de kimi duyarsız belediyeciler. 'imar hakkı' isteyen bazı inşaatçı çevreleri koruma kurulu aleyhine kışkırtmak ve SİT karannm'demokrasiye a>kın'(!) olduğu şek- lınde ganp polemiklere girişmekten öteye de pek bir şey yapamıyorlar. Yüksek Kurul'un yannki toplantısında onaylanması beklenen Suriçi SlT karan. bu nedenle hem Istanbul'un ve tüm dünyanın en eski kent uygarlığı birikimıni •tümüylekoru- ma alnna almak'anlamını taşıyor hem de de- mokrasinin hiçbir zaman 'yağma serbestliöi' olarak kabul edilemeyeceğini kanıtlıyor. SÎT kararına bağlı olarak yine yüksek kurulun gündeminde bulunan geçiş dönemi yapılaş- ma koşullan ise tarihi yanmadanın 'j^şayan bir kentsel SİT'olmasının gereklenne uygun, duyarlı bir imar düzeni için temel ilkeleri belirliyor.