28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç # Genel Yayın Koordınatörü Hikmet Çetinka\a# Yazıişleri Müdurlerı: fbrahim Vıldız (Sorumlu). Dinç Tayanç # Haber Merkezı Miidurü. Hakan Kara • Görsel Yönetmen: Fikret Eser Dış. Haberler Ergun Balcı • lstıhbarat Y»lçın Çıkır • Ekonorm Bülent kızanlık # Rad>o-TV Lygar Eremektar • Kültür Handan Şenköken • Spor Abdülludir Yücelman 9 Yurt Haberlen Mehmrt Saraç • Makaleler Sami Karaören # Çevın. S«>fHtin Turhan • Dikeltme \bdullah Yazıcı 9 Fotograf. Erdoğan Köseoğlu Yayın Kurulu. tlhan Selçuk (Başkan). Orhan Erinç, Okta> Kurtböke. Özgen Acar, Hikmct Çetinkaya, Şükran Soner, Ergun Balcı. Dinç Ta> anç. tbrahim Yıklız, Orhan Bursaİı. Mustafa Balbay. Ankara Temsıleısı Mustafa BaB>a\ 9 Haber Müdürü: Doğao Akuı Atatürk Bulvan No. 125, Kat 4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (7 hat), Faks- 4195027 • tzmır Temsıleısı: S*rdar Kıak. H. Zıya Blv 1352 S. 2 3 Tel: 4411220. Faks 4419117 • AdanaTemsıleısı Çetin Yiğenoglu, lnönüCA 119 S.No:l Kat: 1. Tel. 3522550. Faks: 3522570 Müessese Müdürü: Erol Erkut • MEDYA C: • Yonetım Kunılu Koordinatör. Ahmet KoruKan 0 Başkam-Genel Mudür Gilbin Er- Muhasebe' Bülent Yener 0 Idare: duran• Koordmator Reha Işıt- Hüseyin Gürer 9 lşletme: Önder m»n • Genel Mûdüv Yardımcısı Çelik • Bılgı-tşlcm NaU lnal • Mine Akdağ • Halkla tlışkıler Bılgısayar Sıstem. MürmetÇüer Mudunı Nıırten Btrksoy Yayjalayal \e Ba&aa: Yenı Gün Haber \janai, Basın ve Ya>ıncıhk A Ş Tûrlocajı cad 39 41 Cagaloglu 34334 lsl PK 246 Istanbul Tel (0 212ı 512 05 05 (20 haıl Faks 10 212ı 513 85 95 26HAZİRAN 1995 tmsak: 3.25 Güneş: 5.26 Ögle: 13.14 tkindi: 17.12 Akşam20.47 Yatsı: 22.39 MEDYACTei S140753-5u95SO-SB8460-61,Faks sı 18466 Mankenlerkı yanşması • Haber Merkezi - lstanbul Holiday Inn Hotel'de yapılan ve bu yıl 7. kez düzenlenen 'Dünyanın En lyi Mankeni Yanşması'nı Kübalı model Laure Marlem Cabbera kazandı. Türk mankeni Tuba Özay'ın ikinci olduğu yanşmada. Avustralyalı Jakki Denell Aheme üçüncü seçildi. Paraguaylı Lorena Plapst 'Holiday Inn'. Çek Cumhuriyeti'nden Jimdra Jidrova da 'turizm mankeni' oldu. Uyuştupucuyla mücadele sempozyumu • ANKARA (AA)- Uluslararası Uyuşturucu Madde Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Sempozyumu, bugün başlayacak. lçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada. sempozyumun, Birleşmîş Milletler'in kuruluşunun 50. yıldönümü dolayısıyla bu yıl tüm üye ülkelerce uhısal komiteler kurularak özel etkinlikler düzenlenmesi konusunda BM Genel Kurulu'nda alınan kararlar doğrultusunda bakanlık ve kuruluşlann katılımıyla düzenlendiği bildirildi. Maxim Moskova'da • MOSKOVA(AA)- Ünlü Fransız modacı Pierre Cardin'e ait lüks restoran zınciri "Maxim's"in Moskova şubesi perşembe günü açılıyor. Maxim's zincirinin 501. halkasını oluşturacak restoranın açılışı dolayısıyla verilecek davetlerin ilk gününde Duma (parlamento) üyelerinin yanı sıra yerel yetkililer, ikinci gün ise gazeteci. müzısyen ve sanatçılaT davet edildi. Bu iki gece konuklan Pierre Cardin ağırlayacak. Göcek kıyı bandı • GÖCEK(AA)-Özel Çevre Koruma Kunılu (ÖÇKK) tarafından Göcek Belediyesi işbirliği ile yaptınlan kıyı bandmın açılışı dün yapıldı. ÇevTe Bakanlığı'nın davetlisi olarak Türkiye'ye gelen çeşitli ülkelerden 25 yabancı gazetecinin de katıldığı törende bir konuşma yapan Çevre Bakanı Rıza Akçah, Göcek'in Türkiye'de ilan edilmiş olan 12 özel koruma alanından biri olduğunu söyledi. Manas Destanı etkinltklepi • KONYA(AA) - Manas Destanı'nın bininci yılı dolayısıyla, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu. Atatürk Kültür Merkezi ile Selçuk Üniversitesi'nce düzenlenen, Manas Destanı konulu uluslararası bilgi şöleni sona erdi. Şölenin kapanış konuşmasını yapan Selçuk Üniversitesi Rektörü Halil Cin, Manas Destanı'nın yayımlanmasma taraftar olduğunu belirtti. Rektörler Koıtseyi toplandı • SIVAS (AA) - Rektörler Konseyi. YÖK Başkanı Mehmet Sağlam başkanlığında, 41 rektörün katılımıyla Sıvas Cumhuriyet Üniversitesi'nde toplandı. Sağlam, toplantıda üniversite öğrencilerine getirilen afla ılgili kararlar ahndığını ve üniversitelere bağlanan sağlık meslek liselerinin sorunlanyla ilgili görüş alış verişinde bulunulduğunu söyledi. Sıcaklardan en çok yaşlılar, kalp rahatsızlığı olanlar, şeker hastaları ve alkolikler etkileniyor 6 SıcaktehKke'ye karşı su ve tuzGÜNDÜZtMŞtR Hava sıcaklığındaki aşın anışlann başta kalp hastalığı bulunanlann yaşa- mını tehlikeye soktuğunu belirten uz- manlar, 'sıcak sendrom'lanna (SS) karşı dikkatli olunması uyansında bu- lunuyor. Hava sıcaklığının 32 derece ve nispi nem oranmın yüzde 60'ın üzerine çıktığında öldürücü özelliğe bürünen sıcak sendromlanna karşı ye- terince su ve tuz alımının etkili oldu- ğu belirtıliyor. Cerrahpaşa Göğüs Hastalıklan Anabihm Dalı Öğretım üyesi Doç. Dr. Rasim Küçükusta, bunaltıcı sıcaklar- dan ilk aşamada yaşlılar. damar sert- liği ve kalp yetersizliği olanlar ile şe- ker hastalan ve alkoliklerin etkilendı- ğine dikkat çekiyor. Sıcak sendromla- nnın organizmanın henüz sıcağa uyum sa|layamadığı. sıcak dalgasınm ilk günlennde daha etkili olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Ahmet Rasım Küçükusta, şunlan söylüyor: "Organizmanın sıcağa karşı en önemli savunma aracı terlemedir. Terleme devam ettiği sürece yete- rince su ve tuz alınmak koşuluyla çok yüksek sıcaklıklara tahammül edilebilir. Organizma sıcağa uyum sağladığında, terdeki sodyum mik- tarı litrede 65 mEg'dan 5 mEg'a dü- şer. Ter miktarı ise saatte 1 litreden 4 litreye kadar çıkar. Sıcak send- ronılarının başlıcalan ağırlık sırala- rına göre, sıcak krampları, sıcak bitkinliği ve sıcak çarpınasıdır." Uzmanlar, sıcak kramplannın sıcak sendromlannın en hafıf şekli olduğu konusunda birleşiyor. Bu kramplar daha çok kullanıldık- lan için özellikle kol ve bacak kasla- nnda görülüyor. Kramplar, kısa fakat tekrarlayıcı ve can yakıcı özelliğiyle tanınıyor. Sıcaktaki efordan sonra dın- lenmeye geçildiği zaman kendini gös- termeye başlayan kramplar alınan so- ğuk bir duşla da ortaya çıkabıliyor. Sı- cak kramplannın nedeni olarak terle- me ile kaybedilen su ve tuzun sadece su içilerek karşılanması olarak göste- • Sıcak sendromlan arasında en öldürücüsü sıcak çarpmalan. Ani olarak vücut ısısı yükselirken buna baş ağnsı, baş dönmesi, konuşma bozukluklan, baygınhk, hayal görme, havale ve komaya kadar giden rahatsızlıklar eşlik ediyor. riliyor. Bu nedenle de bu hastalann kanında sodyum düşük oranlarda gö- rülüyor. Tedavi olarak tuzlu su içme veya damar yoluyla tuzlu serum tak- viyesi önerilivor. Sıcakbitkinliği Sıcak havalarda en sık rastlanılan rahatsızlık ise sıcak bitkinliği. Bu ra- hatsızlık da su kaybmın ön planda ol- duğu sıcak bitkinliği ve efora bağlı sı- cak çarpması olmak üzere ıkiye ayn- lıyor. Su kaybmın ön planda olduğu sıcak çarpması sıklıkla çok yaşh. bebek. düşkün ve zekâ geriliği olanlarda, ya- ni susuzluklannı yeterince ifade ede- meyenlerde görülüyor. Bu hastalann kanlannda da sodvum vüksek olarak görülüyor. Başlıca belirtileri arasında aşın susama hissi, yorgunluk, halsiz- lik, sinirlilik ve konsantrasyon bozuk- luğu görülüyor. Vücut ısısı bu hasta- larda 39 C'a kadar çıkabiliyor. Tuz kaybının ön planda olduğu sıcak bıt- kinliğinin nedeni ise terle kaybedilen su ve tuz olarak gösteriliyor. Hastalar- da aşın halsizlik. yorgunluk, baş ağn- sı. baş dönmesi. kas kramplan görü- lüyor. Teda\ide hastanın süratle serin bir yere alınması ve tuzlu su ya da serum takviyesinin önemine değiniliyor. Sıcak sendromlan arasında en öl- dürücü özelliği olan ise sıcak çarpma- lan. Doç. Dr. Ahmet Rasim Küçükus- ta, acil tedavisi gereken, çok ciddi ve yaşamı tehdit eden bir tablo ile kendi- ni gösteren sıcak çarpmalannda ani olarak vücut ısısının 41 Cakadaryük- selebildığini belırterek şunlan söylü- yor. "Ani olarakvücut ısısıyüksetirken bu tabloya yine ani olarakortaya çıkan baş ağnsı, baş dönmesi, konuşma bo- zukluklarubay gınlık. hayal görme, ha- vale ve komaya kadar giden santral si- nir sistemi özeUikJeri eşlik ediyor. Kla- sik sıcak çarpması yaşldarda. damar sertliği, kalp \etersizUgi, şeker hastalı- ğı olanlarda ve alkolikterde daha sık görülüyor. Sıcak dalgaları boyunca, kalp krizi ve kalp yetersizliğine bağlı ölümlerde büyük artışlar gözleniyor. Tedavide idrarsökrürücü. beta-bkiker olarak adlandınlan kalp ve tansi- yon ilacı ile alerji ilaçları ve bazı si- nir sistemi ilaçları kullanılıyorr Efora bağiı sıcak çarpması Efora bağlı sıcak çarpması ise en çok işçilerde, çiftçilerde, askerlerde, sporcularda, kazan dairesi ve döküm- hane çahşanlannda görülüyor. En be- lirgin özelliği bu hastalann terleyebil- me özelliği. Bu grupta böbrek yeter- sizliği, yaygın damar içi pıhtılaşma ve kas hasan görülüyor. Tedavisinde en önemli özellik olarak sıcak çarpması- nın erken farkedilmesi \e derhal so- ğutma işlemine başlanması gösterili- yor. Doç. Dr. Ahmet Rasim Küçükus- ta, bu rahatsızlıkta en sık yapılan ha- tanın şuuru kapalı olan hastaya su içi- rilmesi olduğuna dikkat çekerek teda- visindeyapılması gerekenleri şöyle sı- ralıyor: "Hasta hemen gölge bir yere alı- nır. Elbiseleri tamamen çıkarılır. Vücut yüzeyi ıslatıhr ve bir taraftan da yelpazelenerek suyun buharlaş- ması sağlanır. Bunlar hemen uygu- landığmda bazı hastalann kcndile- rine gelmesi mümkündür. Hasta so- ğutma sistemi olan bir ambulansla derhal hastaneye kaldırılmalıdır. Soğutma işlemine hastane koşulla- rında buz-su banyolarında devam edilir. Sıcak çarpması olan has- talann yoğun bakım ünitelerinde yakın takipleri gerekir." DüNYADAN tstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, otogann Topkapı'dan taşınmasıyla birlikte rrafik sıkışıkhğının asgari ölçülere düştüğünüsöylü>"or. Ancakyol bağlantılannınyapılmaması nedeniykyeni otogar da istenilen hizmeti veremiyor. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) Otogara saat 23.00'ten sonra toplu taşıma aracı gitmiyor Yeni Otogar 'idareten' çalışıyor HÜLYATOPCU tstanbul'u çağdaş bir otogara kavuşturmak hede- fiyle Esenler"de inşa edilen Yeni Otogar, yol bağlantıla- nnın yapılmaması ve ek- sikliklerinin giderilememe- si nedeniyle istenilen hiz- meti veremiyor. Yapımına 1987 yılında başlanan ve 110 bın 854 metrekare inşaat alanına sahip olan Yeni Otogar. ls- tanbul'un her dönem önemli problemleri arasın- da yerini korumuş olan ula- şıma çözüm getirmedi. Otogan TEM'e bağlayacak olan yolun yapımının bir türlü bitirilememesi ve tek girişinin olması önemli so- runlar olarak gösteriliyor. lstanbul Büyükşehir Be- lediye Başkanı Recep Tay- yip Erdoğan, eski Topkapı Otogan'na gelen şehirlera- rası otobüslerin çevre trafi- ğinin kapanmasına neden olduğunu anımsattı. Yeni Otogar'ın hizmete girme- siyle bu bölgedeki trafik sı- kışıklığının asgari ölçülere düştüğünü söyleyen Erdo- ğan, aynca otogar içinde bulunan raylı sistemin top- lu taşımacılığı da rahatlat- tığını belirtti. Konuya ilişkin olarak görüşlerini aldığımız Oto- gar Dernegi ikinci Başkanı Tahsin Yücetaş, otogann bugünkü haliyle 'idareten' çahştığmı söyledi. Otogan TEM'e bağlayacak yol ya- • Şehirlerarası otobüs şirketi yetkilileri, otogann altyapı eksikliklerinin bulunduğunu söylüyorlar. pıidığı takdirde şehirlerara- sı otobüslerin kentin içine girmeyeceğine dikkat çe- ken Yücetaş, "Otobüslerin Merter'de, Zeytinbur- nu'nda, Okmeydanrnda bürolan \ar. Şehirlerarası otobüsler bu bürolanna uğ- ra>ıp yolcu ahyortar. O>sa bu bürolardan yolcuları senisler alıp otogara getir- melidir. Otogardan kalkan otobüsler denetlenir. Oto- gar dışındaki bürolardan kalkan otobüsler ise denet- lenmiyor. Bu, probiem ya* ratabilir" diye konuştu. Anadolu yakasına da bir otogar yapılması gerektiğı- ni vurgulayan Yücetaş, Ha- rem'in işlevini kaybettiği- ni, Anadolu yakasına yapı- lacak otogann Kozyatağı civannda olması gerektiği- ni belirtti. Otobüs firmalan da oto- gann eksikliklerinin başın- da otogan TEM'e bağlaya- cak yolun yapımının ta- mamlanmaması olduğunu söylediler. Doğu Kars Tu- rizm temsilcisi Nusret BW çer ile Tokat Turhal Turizm temsilcisi Ali Gürses. yeni otogann lstanbul'un trafı- ğini çok da fazla rahatlat- madığını savundu. Trafiği şehirlerarası otobüslerin tı- kadığını söyleyen Biçer ve Gürses, Fatih Köprüsü'ne gıdişi sağlayacak yolun bir an önce yapılması gerekti- ğinı belirtti. Otogarda organizasyon eksikliği olduğunu söyle- yen Metro Turizm'den Ah- met Birinci ise tüm araçla- nn sorumsuzca park ettiği- ni belirtti. Radar Turizm'den lsma- il Şenise farklı bir sorundan yakındı. Otogann çıkış ka- pısında patlayan bir lağım borusunun dört ay boyunca yapılmadığını \aırgulayan Şen. "Otogarbakımsız.Bu- rada tek otobüs çıkışı \-ar. Otobüsler saatlerce gardan çıkmayı beklhor'* dedi. Otogann iyi olan tek yö- nünün yazıhaneleri olduğu- nu savunan Kamil Koç Tu- rizm'den Mustafa Erdo- ğanlar da otogara saat 23.00'ten sonra ulaşım ol- madığına dikkat çekerek. "Vatandaşın tek alternatin taksi tutmak. Aynca oto- garda ciddi bir altyapı ek- sikliği var. Yağmur yağdı- ğında sandalla dolaşıyoruz. Kınk. onarılmayan par- makhklardan, başıboş çu- kurlardan bıktık. Hcle hele sağhk problemi olan kişi yandı. Bu trafiksıkışıkhğın- da bir kaza olsa hastaneye yetişinceye kadar insan ölür" diye konuştu. Esenkr'de bulunan yeni otogar 110 bin 854 metrekare alan üzerine kunılu."(Fotoğraf: UĞUR GÜNYÜZ) Basında örgiitlemne ve yeni hedefler • Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ziya Halis, basının demokrasi ve insan haklanm savunmak zorunda olduğunu, diğer yandan bu etkili gücünü kullanırken, ülkede kültürel yozlaşmaya araç olmaması gerektvğini söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ziya Halis. çahşma hayatı- nın kesimleri arasında uzlaşma sağ- lama çabasında olduğunu belirte- rek önümüzdeki günlerde Çahşma Meclisi'ni toplantıya çağıracağını bildirdi. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Ankara Şubesi tarafından düzenlenen " Basında Sendikal Ör- gütlenme ve Yeni Hedefler" konulu panelin açılışında konuşan Çahşma Bakanı Halis. basının demokrasi ve ınsan haklannı savunmak zorunda olduğunu, diğer yandan bu etkili gücünü kullarurken, ülkede kültürel yozlaşmaya araç olmaması gerekti- ğini söyledi. Halis, "Gazetelerde sendikasız- laşrjrma. sendikayı düşman görme anlayışı yoğun olarak yaşanmakta- dır" dedi. TGS Genel Eğitim Sekreteri Renızi Dilan'ın yönettiği panelde konuşan gazetemiz Genel Yavın Yönetmenı Orhan Erinç gazeteler- deki taşeronlaşma ve aynı gazete çalışanlannın birden fazla şirkette çalışıyor gösterilmesinin sendika- laşma önünde önemli bir engel oluşturduğunu anlattı. Erinç. basın- da sorumluluk adına bir belge ya- yımlayarak, tüm çalışanlan işyer- îerinde sendikayı yok etme çabala- nna karşı mücadele etmeye çağır- dı. Merkezi Ankara'da bulunan Ga- zeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, basının içinde bulunduğu durumun özellikle meslek onuru açısından hiç iç açıcı olmadığını be- lirtirken. Prof. Dr. Metin Kutal,yal- nız basın sektöründe değil. Türki- ye'de \e dünyada genel olarak sen- dikacılığın bir bunalım içinde bu- lunduğunu söyledi. Avukat Önder Akerde. 12 Eylül döneminde çıkarılan yasalann emekçiler ve sendikalar üzerinde yoğun bir baskı oluşturduğunu, kaydetti. TGS Ankara Şubesi Başkanı Er- can İpekçi demokrasinin savunucu- su olan basın ve yayın organlann- da çalışanlann demokrasinin temel taşı olan sendikalarda örgütlenmesi gerektığini vurguladı. Haydi organ bağışma Çeviri Senisi - Akciğerleri işlevini yitirdiğinden yaşamla ölüm arasında gidip gelen çok sayıda genç insan, tüm umutlannı organ bağışına bağlamış durumdalar. tnsanlara organ nakli ilk kez 1905 yılında, şimdi Çek Cumhuriyeti sınırlan içinde yer alan Olmutz'da gözün saydam tabakasına bir parça eklenerek gerçekleştirildi. İlk böbrek nakli ise ikizler arasında 1954'te Boston'da yapıldı. 6OT1 yıllarda bağışıkhğı sağlayan yeni ilaçlann üretımi. bedenin organ naklini reddetmesi olayını büyük ölçüde azalttı. Artık yalnızca tngiltere'de yılda yaklaşık 2.000 kişiye böbrek nakli uygulanıyor. 1967 yılında Güney Afrikalı hekim Christian Bernard'ın öncülüğünü yaptığı kalp nakli ise yine Ingiltere'de yılda 300 kişiye uygulanıyor Bu sayının ikı katı kadar hastaya da karaciğer nakli yapılıyor. Ne yazık ki, organlannı başkalanna bağışlamaya hazır çok sayıda insan bu isteğini yakınlanna açıkça belirtmiyor. Organ bağışında bulunmak üzere bir kart imzalamış bile olsa, bu kart ölüm durumunda yanlannda bulunmuyor. Doğal olarak hekimler, aıle bireylenne yakınlannın öldüğü haberini verirken bir de organ bağışı isteminde bulunmaktan çekiniyor. Ölümün önüne geçılememekle Hindistan'da büyükbaş hayvan kesme yasağı Çeviri Senisi - Hindistan'ın Maharaştra eyaletinde de büyükbaş hayvanlann kesiminin yasaklanacağı haber veriliyor. Geçen mart ayında işbaşına gelen aşın tutucu Şi\ Sena (Şivaji'nin Ordusu) Partisi'nin liderlik ettiği koalisyon hükümetin bir sözcüsü. tasannın hazır olduğunu ve yakında yerel parlamentodan geçeceğinı Bombay'da açıkladı. Açıklama başkent Bombay'da, koalisyona arka çıkan tutucular tarafından büyük memnunlukla karşılanırken ülkede en ucuz besin olan büyükbaş hayvan etinin yasaklanması. aynı inancı paylaşmayanlar arasında durgunluk yarattı. Açıklamadâ "inekvı lerden söz edilmekle birlikte büyükbaş hayv'anlar arasında cinsiyet, yaş ve işe yararlılık konulannın dikkate almmayacağı da özellikle vurgulandı. Söz konusu karann çıkmasıyla büyükbaş hayvan kesimi 25 eyaletten oluşan Hindistan'da 8 eyalette yürürlüğe girtniş olacak. Hindu inancına göre inekler kutsaldır ve onlara karşı saygıh olmak gerekir. birlikte, bir ana-babadan ölen tek çocuklannın bir organını istemek hiç de kolay olmuyor. British Medical Joumal adlı tıp dergisinde yayımlanan bir rapora göre, organ bağışına istekli olanlann yılda en az yüzde 10 kadanndan salt hekimlerin bu tür duygusallıklan nedeniyle yararlanılamıyor. Organ bağışı için öneride bulunan aile bireylerinin yüzde 30'u ise konuya yabancı olduklan ve teknik aynntılan bilmedikleri için öneriyi geri çeviriyor. Ancak, bu konuda eğitimli hekimler, (organ naklini yüreklendirme kurslan veriliyor) ölüm haberinin iletildiği an ile organ isteminde bulunulacak ani çok iyi zamanlayarak, ölenin yakınlanna kurtanlacak onca can konusunda inandıncı ve yüreklendirici bilgiler veriyor. Birçok kişi, hekimlerin kendilerini ölüme terk edip organlannı söküp alacağından ürktüğü için organ bağışmdan çekiniyor. Oysa ki organ bağışı konusu kesinlikle bir kışmin ölümünden sonra gündeme geliyor ve ancak bu aşamada yakmlanndan istemde bulunuluyor. Organ bağışında bir başka korku da, değerli organlar alındıktan sonra bedenin delik deşik edılerek bırakılma kaygisı. Hekimlerce organı alınan bireyin bedeni, hiçbir iz bırakılmadan yakınlanna teslim ediliyor. 100 yıl sonra açacak Çeviri Servisi - Sabırotu, sabnnın ödülünü sonunda alabildi. Amerika'da yetişen ve halk arasında sabırotu. diye bilinen ender bir kaktüs türii olan Agave, 1894 . yılında dikildiği Oxford Botanik Bahçesi'nde 100 yıllık bir bekleyişin sonunda çiçek açtı. Dev kaktüs t çiçeklenmesine çiçeklendi, ancak bu. onun için ölüm_ çanlannın da çalması anlamına geliyor. Zira yaşamlannda bir kez çiçek açan Agaveler, ondan sonra ölmeye başlıyorlar. Bir haftada muazzam bir hızla 1 metre 20 santim boya ulaşabilen yeni bir dev kaktüsün daha yetişebilmesi için tekrar bir yüz yıllık sürenin geçmesi gerekecek. Amerika'yı Iskoçlar mı buldu? Çeviri Servisi - Amerika'yı Kolomb'dan 94 yıl önce bulduklannı öne sürüyorlar. Prens Henry St Clair adında tanınmamış bir soylur.un 1398'de Orkney'den Newport'a uzanan bir deniz yolculuğu yaptığı konusundaki kanıtlar pek güçlü olmasa da kimileri bu olaym 600. yılını kutlamak üzere benzer bir gemi yaparak aynı yolculuğu üç yıllvk bir süre içinde gerçekleştirme girişiminde bulunuyor. Prensin soyundan gelen ve atalannın söylentilere göre 12 gemı ve 600 tayfayla gerçekleştirdiği yolculuğu kanıtlamaya çalışan Baron St Clair geminin benzerinin yapımı için 250 bin pound gerektiğini de belirtiyor. Iskoçlann iddiası, tarihsel açıdan kesinliği olmayan, bölük pörçük birkaç veriye dayanıyor. Prens Henry'nin arazisi üzerindeki kilisenin kimi resimlerinde o zamanlar yalnızca Amerika'da yetişen bitkilerin olması, eski bir taşın üzerinde prense yoldaşlık eden kişinin hanedanlık armasının olması ve Kolomb öncesinden kalma, prensin tayfasında olan türden, Venedik yapısı bir topun Cape Breton adasında gömülü olarak bulunması lskoçlar için yeterli bir kanıt sayılıyor. Baron St. Clair bu konuda aynca 1588 yılına ait bir Venedik el yazmasına da güveniyor. El yazması, birine St. Clair'in öncülük ettiği iki kardeşin Amerika yolculuğunı anlatıyor. El yazması, Iskoçya'dan Amerika'ya uzanan bir de harita içeriyc Cambridge Üniversitesi'nden Andrew Sinclair. bu sava ağırlığinı koyan az sayıda tarihçi arasında yer alıyor. Önceleri olaya kuşkuyla yaklaştığını belirten Sinclair, St. Clair'in Amerika^ya Kolomb'dan önce gittiği konusunda artık kesinlikle emin olduğunu dile getiriyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle