Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 HAZİRAN 1995 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
AOD Çekiç Güç'e
karşı
• tstanbul Haber Servisi -
Atatürkçü Düşünce Derneği
lstanbul Merkez Şube
Başkanı Bilge Bilgiç,
Atatürk'ün bağımsızliğa
verdiği önemi vurgulayan
bir basın toplantısı
düzenledi. ADD'nin Çekiç
Güç'e karşı olduğunu
vurgulayan Bilgiç, "Çekiç
Güç'ûn amacı, Kürt
devletinin kurulması ve
kurulan bu devlerin ABD ve
Batı'nın askeri gücü ile
korunmasıdır" dedi.
Aziz Nesin'in
durumuiyi
• lstanbul Haber Servisi -
Şiddetli gögüs ağnlan
nedeniyle dün Florance
Nightingale Hastanesi'ne
kaldınlan Aziz Nesüı'in
sağlık durumu gittikçe
dûzeliyor. Kalp krizi
endişesiyle hasteneye
yatınlan, ama yapılan
muayeneler sonucu yüksek
tansiyon rahatsızhğı
geçirdıği saptanan Nesin,
"Uzun süredir yorgun ve
rahatsızdım. Öncekı gün
sabaha doğru aniden
fenalaşınca hastaneye
geldim. Şu an durumum ıyi.
En kısa zamanda hastaneden
çıkacağım" dedi.
ÇYDD'den yeni
Amasya tantimi
• İstanbul Haber Servisi -
Çağdaş Yaşamı Destekleme
Derneği, Amasya Tamimi'
nden alıntılar yaparak
hazırladığı bildirgeyle ülke
bütûnlüğünü bozucu ve
devlet yönetimini teokratik
yapıyla yönetmek isteyen
çeşitli gruplan sert dille
eleştirdi. ÇYDD merkez ve
şubelerinin "Amasya
Bildirgesi 95" adıyla
yayımladıği duyuruda, bazı
karanlık güçlerin,
"Hükümetin, üstlendiği
sorumlulugun gereklerini
yerine getirmesini"
engellediği bildirildi.
ünivepsltelere ek
kontenjan
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Yükseköğretim
Kurulu (YÖK), geçen yıl
gerçekleştirilen "ek
yerleştirme kontenjanı"
uygulamasını bu yıl da
sürdürecek. Buna göre,
ûniversitelerin kayıtlanndan
sonra boş kalan
kontenjanlara, ek
yerleştirmeyle öğrenci
alınacak.
Türkeş,
Çiller'i kufladı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu)- MHPGenel
Başkanı Alparslan Tûrkeş,
Başbakan Tansu Çiller'in
Batı Avnjpa Asamblesi'nde
(BAB) yaptığı konuşmayla
Türkiye'yi şereflendırdiğini
belirtti. Türkeş, Çiller'e
gönderdiği kutlama
mesajında şöyle dedi:
"Paris'te, Avrupa
Meclisi'nde yaptığınız çok
başanlı konuşmadan dolayı,
sizi tebrik edenm."
Öğrenciler
serbest
• İZMtR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - Buca
Kozağaç 'taki Hoca
Ahmet Yesevi Öğrenci
Yurdu'nda gözaltına
alınan 63 öğrenci
çıkanldıklan mahkemece
serbest bırakıldı. Önceki
gece polis tarafindan yurtta
yapılan aramada,
dolaplannda kesici alet
bulundurduklan savıyla
gözaltına alınan
63 öğrenci emniyet
sorgulanndan sonra îzmir
Cumhuriyet Savcılığı'na
sevk edildi. Gece yansına
kadar süren duruşma
sonucunda mahkeme heyeti
sanıklann tutuksuz
yargılanmalan koşuluyla
serbest bırakılmalannı
kararlaştırdı.
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türkiye ile Iran
arasında sağlık alanında
işbirliğini öngören anlaşma,
Sağlık Bakanı Doğan Baran
ve lran Sağlık Tedavi ve
Tıbbi Eğitim Bakanı Ali
Reza Marandi tarafindan
imzalandı
Memura 'AnayoP yasağıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Me-
murlara grevli-toplusözleşmeli sendika
hakkı tanınması "AnavoT olarak adlandı-
nlan ANAP-DYP ittifâkma takıldı.
TBMM Genel ICurulu'nda yapılan oyla-
mada, anayasanın 51. maddesinin değişti-
rilerek, kamu çalışanlanrun grevsiz-toplu-
sözleşmesiz sendika kurabilmesini öngö-
ren değişiklik maddesi de reddedildi.
404 milletvekilınin katıldığı oylamada.
225 kabul, 168 ret ve 8 çekimser oy çıkar-
ken, 3 oy da iptal edildi. ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz olumsuz sonuçtan
DYP'yi sorumlu tutarken. Devlet Bakanı
Bekir Sami Daçe "Memur eylemlerinin
ters teptiğini" söyledi.
TBMM Anayasa Komisyonu'nda,
CHP'nin memurlara grevli-toplusözleşme-
li sendikal hak verilmesine ilişkin önerge-
sinin görûşülmesine DYP ile işbirliği yapa-
rak engel olan ANAP, Meclis Genel Kuru-
lu'nda kameralara karşı grev ve toplu söz-
leşmeden yana tavır sergileyerek kamuoyu-
nu yanıltmaya çalıştı.
CHP. DSP ve RP'nin, grev ve toplusöz-
leşmeyi yasaklayan hükümlerin anayasa
metninden çıkanlmasma ilişkin önergelen
reddedildi. Komisyondaki yasakçı tutumu-
na karşın, puan toplamak için genel kurul-
• TBMM Genel Kurulu'nda, anayasanın 51. maddesinin değiştirilerek, kamu
çalışanlannın grevsiz-toplusözleşmesiz sendika kurabilmesini öngören
değişiklik maddesi reddedildi. 404 milletvekilinin katıldığı oylamada, 225
kabul. 168 ret ve 8 çekimser oy çıkarken, 3 oy da iptal edildi.
da aynı yönde girişimde bulunan ANAP' tn
da önergesi kabul edilmedi.
Grev ve toplusözleşme yasaklannın ana-
yasadan çıkanlmasma destek vereceğini
daha önce açıklamasına karşın TBMM'de
geri adım atan ANAP. koalisyon protoko-
lündeki vaadini tutmayan DYP ile birlikte
çifte standart sergiledi.
TBMM Anayasa Komisyonu, dün sabah,
geçen hafta geri çektiği, anayasa değişikli-
ği önerisinin sendikal haklarla ilgili 3,4,5,
17 ve 22. maddelerini görüştü. Komisyon-
da, sendikalann kapatılması karan hakkın-
da yargıcın 7 gün içinde karar vermesini
öngören hüküm, 48 saat olarak değiştirildı.
CHP'nin, memur sendikalannın grev ve
toplu sözleşme yapabilmelerine ilişkin dü-
zenlemenin yasayla yapılmasını içeren ilk
uzlaşma metnine koşut önergelen, CHP ve
RP'li üyelerin kabul oyuna karşılık,
ANAP'lılann çekimser kalmalan üzerine.
DYP'nın oylanyla reddedildi.
TBMM Anayasa Komisyonu'nda me-
mura grev ve toplusözleşme hakkı öngören
CHP önergesinın görüşülüp görüşülmeme-
sine ilişkin oylamada çekimser kalarak red-
dedilmesini sağlayan ANAP, canlı olarak
TV yayınının yapıldığı genel kurulda ise
grev ve toplusözleşme hakkından yana ta-
vır koydu. Kamuoyuna karşı çifte standart
sergileyen ANAP, genel kurulda, memura
sendikal hak veren 3. maddedeki grev ve
toplu- sözleşmeyi engelleyen hükümlerin
kaldınlması yönünde önerge verdi. CHP,
RP ve DSP'nin kabul oyu verdiği, MHP'nin
çekimser kaldığı önerge, DYP'nin blok
oyuyla reddedildi.
CHP'nin, ANAP'la aynı doğrultuda ver-
diği değişiklik önergesi de reddedildi. CHP
Ankara Mılletvekili Miimtaz SoysaL öner-
ge üzerine söz alarak yaptığı konuşmada,
301 imzalı mutabakat metnine dönülmesi-
ni istedi. Soysal, Anayasa Komisyonu Söz-
cüsü DYP tstanbul Milletvekıli Coşkun
Kırca'nın, memur sendikalanna toplusöz-
leşme ve grev hakkı verilmesine karşı çıkar-
ken dile getirdiği "erkekçe konuşma" iste-
mine, "İnsanca konuşacağtnT diyerek ya-
nıt verdi. DSP'li milletvekilleri de, memur
sendikalannın işlev ve yetkiierinin yasayla
düzenlenmesine ilişkin bir değişiklik öner-
gesi verdiler.
Anayasa değişikliği önerisinin, sendika-
lann siyasete katılmalannı engelleyen 52.
maddenin yürürlükten kaldınlmasını ön-
gören 4. maddesi, 98 ret oyuna karşılık,
179 oyla kabul edildi.
3 maddeden 2'si kabul
CHP, anayasa değişikliği önerisinin me-
murlara sendikal hak tanınmasını öngören
3. maddesinin reddedilmesi üzerine, me-
murlara sendikal hak tanınması, grev ve
toplusözleşmeye ilişkin hükümlerin yasay-
la belirlenmesi için pakete yeni bir madde
eklenmesini içeren önerge verdi. Bu öner-
ge üzerinde yapılan görüşmeler, CHP An-
kara Milletvekili Mümtaz Soysal ile Coş-
kun Kırca arasında "söz düeİlosu"na dö-
nüştü.
Değişiklik paketinin anayasanın 54.
maddesinde değişiklikler öngören 5. mad-
desi de kabul edilmedi. Yapılan oylamada
260 kabul oyuna karşılık. 120 ret oyu kul-
lanıldı. 7 oy çekimser, 5 oy da geçersiz sa-
yıldı. Böylece dün oylanan 3 maddeden ik-
isi kabul edilmemiş oldu.
îktidar partilerine değişiklik konusunda 1.5 hafta süre tanıdı
ANAPtan süre tehdidi• ANAP Genel
Başkan Yardımcısı
Ekrem Pakdemirli,
değişikliklerin gelecek
hafta sonuna kadar
Meclis'ten geçmemesi
durumunda, parti
olarak desteklerini
çekeceklerini söyledi.
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - ANAP, ana-
yasa değişikliği konusun-
da iktidar partilerine 1.5
hafta süre tanıdı. ANAP
Genel Başkan Yardımcısı
Ekrem Pakdemirli, anaya-
sa değişiklikleri gelecek
hafta sonuna kadar Mec-
lis'ten geçmezse partisi-
nin desteğini çekeceğinı
belirterek "Gelecek hafta
sonundan sonra biz yo-
kuz" dedi.
ANAP Genişletilmiş
Başkanhk Divanı, Mec-
lis'ten ve anayasa değişik-
liği oylamalanndan uzak
kalmamak için TBMM'de
toplandı. Pakdemirli, top-
lantıdan sonra yaptığı
açıklamada, iktidar parti-
lerinin anayasa değişikli-
ği konusunda samimi ol-
madığını ileri sürdü.
TBMM Anayasa Ko-
misyonu'nun 5 gün bekle-
dikten sonra yanm saatlik
bir toplantı yaparak ve
hiçbir uzlaşma sağlama-
dan geri çekilen maddele-
ri yeniden genel kurula
getirdiğini anlatan Pakde-
mirli, "Iki ortak anlaşa-
mamışor. Komisyona çe-
kiyorlar, geri getiriyorlar,
şu maddeden başlayahm,
bu maddeden başlayalun
diyorlar. Sonunda da biz
denedik ama Meclis'ten
çıkmadı diyecekler. tkti-
dar partilerinin aynı za-
manda Meclis'i de küçük
düşürmeye yönedk bu tu-
tumunu kınıyorum'" dedi.
Okmeydanı'nda çıkan olaylarda, 17 işçi ve 11 polis yaralandı. (Fotograf: UGUR GÜNYÜZ)
tşçilerlepolis çatıştı: 150 kişigözaltında
İstanbul Haber Servisi - tşten çı-
kanldıklan için Okmeydanfndaki
Temizlik ve Fen tşleri Müdürlüğü
önünde eylemlerini sürdüren Şişli
Belediyesi işçileriyle çevik kuvvet
ekipleri arasında dün çıkan çatışma-
da, 17 işçi ve 11 polis yaralandı. Ça-
tışmanın büyümesi üzerine polis ha-
vaya ateş açtı, 150 işçi gözaltına alın-
dı.
Şişli Belediyesi'nin ANAP'lı Baş-
kanı Gülay Atıgtarafindan yaklaşık i-
ki ay önce işlerine son verilen 362 iş-
çiden sonra, direniş yapüklan gerek-
çesiyle 300 işçinin daha tazminatsız
işten çıkanlması, gerilimi arttırdı.
Okmeydanı'ndaki Temizlik ve Fen
Işleri Müdürlüğü önünde eylemleri-
nt sürdüren işçiler, dün saat 15.00 sı-
ralannda belediye meclisi toplantısı
nedeniyle belediyeye yürümek istedi-
ler. Şişli Emniyet Amirliği'ne bağlı
çevik kuvvet ekibi, yürüyüşe müda-
hale etti. Müdürlük bahçesine girip
alanı boşaltmak isteyen polisle işçi-
ler arasında çıkan çatışmada, 17 işçi
ve 11 polis yaralandı. Polisin işçileri
coplayarak gözaltına almak istemesi
üzerine çatışma büyüdü.
Polis, havaya ateş açtı. Çatışma sı-
rasında bazı araçlar ve işyerleri de ha-
sar gördü. Yaralanan polisler ayakta
tedavi edilirken, işçiler Okmeydanı
SSK ve Şişli Etfal hastanelerine kal-
dınldı 150 işçi gözaltına alındı. 1 ki-
şinin üzerinde kurusıkı tabanca yaka-
landı. Polis, Temizlik ve Fen Işleri
Müdürlüğü çevresinde geniş güven-
lik önlemleri aldı.
KitLe örgütleri: Değişiklikler yetersiz
IŞIKKANSU
ANKARA - İşçi ve meslek ör-
gütleri, planlanan anayasa değişik-
liklerini genelde yetersiz buldukla-
nnı açıkladılar. Görüş bildiren ör-
gütlerin çoğunluğu, yetersiz bul-
duklannı vurgulamalanna karşın,
değişikliklerin halkoylamasına su-
nulması durumunda, olumlu tutum
içine gireceklerini bildirdiler.
Türk-lş Genel Başkanı Bayram
Menü, DYP, ANAP ve CHP'nin
21 madde üzerinde vardıklan uz-
laşmanın, Anayasa Komisyonu'na
indikten sonra çok değiştiğini
anımsatarak "12 Eylül Anayasa-
sı'ndan daha kötüsünü getiriyor-
lar. Bunun neresi kabul edilebilir?
Sendikalan kapatmayı kolaylaşb-
ran bir anayasava işçiİerin oy vere-
ceklerûıi düşünmüyorlar herhalde.
Bu hatadan geri dönülmeli. Sendi-
kalarla ilgili maddeler, ilk uzlaşma
metnindeki duruma getiriUrse,
anayasa referanduma giderse.
olumlu davTanınz" dedi.
DtSK Genel Başkanı Rıdvan
Budak. Batı ile bütünleşmenin yo-
lunun, çağdaş ve demokratik bir
anayasa yapmaktan geçtiğini vıır-
guladı ve şöyle konuşru:
"12 Eylül Ana>asası; örgütlen-
mek, çağdaşlaşmak, kendini geliş-
tirmek isteyen demokratik kurum,
kuruluş ve insanlar üzerinde baskı
aracı olarak hâlâ duruyor. Türki-
ye'ji 50 yıl evvetinde tutmaya çalı-
şan birtakım siyasi parti lideıieri
veonlann yandaşlan dışındabütü n
sosyal kesimler. bu anayasa>ı değiş-
tirmek, gelistirmck istiyor. Laisizmi
ve cumhuriyeti içine sindirmiş olan
toplumumuz; bir referandum ya-
pıhnası halinde. sağ siyasi yapılan
böyie bir oylamada yerin di'bine so-
kacakür."
Türk Tabipleri Birliği Başkanı
Selim ÖJçer, anayasa değişikligi-
nin 21 madde ile sınırlandınlması-
nın tek başına yeterli olamayacağı-
nı dile getirirken. "Bu ceket bu
topluma dar geliyor. Devlet ile birey
ilişkisi yeniden belirienmeli. Refe-
randuma gidilirsf. bu değişiklikler
olumlu anlamda toplumun önünü
açacaksa. bir deklarasyonla orta> a
çıkıp. bu değişiklik taleplerinin des-
teklenmesini isteyeceğJz" dedi.
*12 Eylül sürüyor'
Türk Mühendis ve MimarOda-
lan Birliği Başkanı Yavuz Önen,
anayasa değişikliğinın. bir askeri
rejimin değiştirilmesi anlamına
gelmesi gerektiğini, bu çerçevede
halkın sorunu olmasına karşın,
Türkiye'nin önünü tıkayan grubun
kapalı kapılarardında değişiklikler
yaptığını anlattı.
Bu değişiklikler yapılsa bıle, 12
Eylül rejiminin süreceğini kayde-
den Önen. "Gerçek anlamda bir
demokratikleşme adımı değildir.
Hatta, bugünkü siyasi ortamda ve
güçler dengesi açısmdan hic doku-
nulmaması daha doğrudur. Çiinkü
yapılacak değişiklikler daha da kö-
tüve götürebilir. Mesela 24. mad-
dede RP bastırabilir ve bu değişik-
liği çıkarabilir. Özetle, asunda bu-
gün için bir anayasa değişikliğinin
ve demokratiklesmenin ortamınm
bulunmadığını iddia ediyorum"
görüşünü savundu. Diş Hekimleri
Birliği Başkanı Celal Korkut Yü-
dınm. Türkiye'nin, siyasetten eko-
nomiye birçok alanda tıkandığını
dile getirdi ve "Bu nkaıukhk bir
yerden acılmalı. Türkiye'de, ana-
yasada değişikliğin gerekU ohnadı-
ğını ifade edecek bir insan bulun-
duğuna inanmıyorum" diye ko-
nuştu.
Türkiye Esnaf ve Sanatkârlan
Konfederasyonu Genel Başkanı
Derviş Günday da anayasanın TB-
MM tarafindan değiştirilmesi giri-
şimini son derece yararlı gördüğü-
nü bildirdi.
Umutlar bitti
Grev
hakkı -'*
bir başka
bahara
AYŞE SAYIN / DÜRDANE
KOCAOĞLU
ANKARA - Memurlann,
grev ve toplusözleşmeli
sendikal hak beklentisi,
TBMM'deki siyasi
partilerin karşılıklı "ayak
oyunbuı" nedeniyle bir
başka bahara kaldı. Grev
ve toplusözleşmeye karşı
önce tek başına bayrak
açan lstanbul Milletvekili
ve TBMM Anayasa
Komisyonu Sözcüsü
Coşkun Kırca'ya katılan
DYP, memuru karşısına
alma pahasına, grev ve
toplusözleşmeye "geçit"
vermezken ANAP, tam
anlamıyla "tribünlere
oynadı". Kamu çalışanlan,
dün, anayasa
görüşmelerine endekslenen
TBMM'den bekledikleri
"müjdeü haberi"
alamadılar. Meclis TV'nın
"canlı vayın yapmachğı"
yerlerde, DYP ile
memurlara karşı ANAYOL
ittifakını oluşturan ANAP,
dün TBMM'nin "en
kıvrak" partisiydi.
Anayasa Komisyonu'nda,
memurlara toplusözleşme
ve grev hakkı verilmesini
engelleyen ANAP'ı,
TBMM Genel Kurulu'nda
izleyenler, oldukça şaşırdı.
En 'erkekçe' savunma
Memurun karşısında tek
başına savaşan DYP'li
Coşkun Kırca, komisyon
ve genel kurulda farklı
tutum sergileyen partileri,
genel başkanı bayan olan
bir partinin milletvekili
olduğunu unutarak
"erkekçe" konuşmaya
çağırdı. Yanıt, CHP'li
Mümtaz Soysal'dan geldi.
Soysal, bayanlann "yok
sayılmasrna itiraz etti:
*Komisyon sözcüsü,
nüfusumuzun yansuu
rencide etti, o nedenle ben
insanca konuşmayı tercih
ediyorum." TBMM'de dün
en çok konuşulan
konulardan bin de gazeteci
Güneri Cıvaoğlunun,
önceki akşam atv'deki
yorumunda.
' 'miDetvekiIlerinin,
anayasa değişikliği için
kullandığı oylann, gizli
kamerayla izlenerek
saptandığ^" yönündeki
ılginç iddiası oldu.
ANAP'h Oltan Sunguriu.
bu yorumu.
milletvekillerinin
iradelerini saptırmaya
yönelik bir şantaj olarak
nitelerken, DYP'liler de bu
savla dalga geçmeyi tercih
ettiler.
POLtTtKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Hoca'nın Kazlan...
Fethullah Gülen Hocaefendi, bugünlerde yinegü-
nün adamı konumuna geldi...
Başbakan Tansu Çiller, DSP lideri Bülent Ecevit,
Başbakan Yardımcısı ve CHP Genel Başkanı Hik-
met Çetin, ANAP lideri. Mesut Yılmaz'dan sonra
Hocaefendi, "Ertuğrul Özkök'ün yazdığına bakılır-
sa" RP Grup Başkanvekili Oğuzhan Asiltürk'le de
görüşmüş...
Bugün biz Fethullah Gülen'in anılarından söz ede-
ceğiz. Şemsettin Nuri'nin Hocaefendi'yie yaptığı rö-
portajları içeren 'Küçük Dünyam' adlı kitabı bulma-
nızın olanaksız olduğunu düşünerek okurianmızı ay-
dınlatmaya çalışacağız.
Kitabın 137. sayfasında 'Sivrisinek' bölümü bulu-
nuyor. Hocaefendi'yi tanımanız bakımından aynen
aktanyorum:
"...O sıralarda Kâ 'be ve çevresinin temizliğine bu-
günkü kadar dikkat edilmiyordu. Harem'in duvaria-
nna dahi idrar yapan oluyordu. Pislik sebebiyle de
çok sinek bulunuyordu. Bilhassa geceleri, sinekier
ciddi bir şekilde çoğalıyor ve rahatsız edecek oran-
da insanlara saldınyoriardı. Ben on beş gün kadar Ha-
rem 'den hiç aynlmamıştım. Buna rağmen bir kere da-
hi olsun beni sinek ısırmadı. Bu durumun sadece
bana mahsus olduğunu da zannetmiyorum. Sadece
'Vemen dehalehu kaneaminen' hakikatını, Harem'de
ne derece şumüllü olduğunu bu hadise sebebiyle da-
ha iyi anlamış oldum..."
•••
Fethullah Hoca'nın çocukluk anılan da hayli ilginç...
43. sayfada yer alan 'Nasara' bölümünü gelin bir-
likte okuyalım:
"Çocukluğumda bizim kazlanmız vardı. Ben onla-
n çok seveniim. Bir gün bu kazlar, Necip Ağa adın-
daki çok muhterem, abit, zahid komşumuzun taria-
sına girmişler.
O da kızmış, kazlan birgüzel dövmüş. Baktık bizim
kazlar kan-revan içinde. Kiminin ayağı kınlmış, kimi-
nin gözü çıkmış. Onlan öyle görünce içim sızladı, çok
rikkatime dokundu. Fakat ne ben ne de evimizden
birbaşkası tek kelime söylemedi. Çokgeçmedi. Ha-
vada bir bulut belirdi. Necip Ağa'nin tariasına öyle
bir dolu yağdı ki, bahçede ne var ne yok hepsini al-
dı götürdü. O da biz de hayret içinde kaldık. Çünkü
köyde başka hiçbiryere dolu yağmamıştı..."
•••
Kitabın bir başka bölümünde (9. sayfa) dedesinden
anılan aktarıyor Hocaefendi:
"Cihan Harbi'nden evvel çok şiddetli bir zelzele
olmuştu. Köyde yıkılmadık bina kalmamıştı. Herkes
harman yerinde yatıyor, evlerine gidemiyordu. Hal-
buki kış bastırmış ve kar da yağmıştı. Bir gün ben de
harmana gidiyordum. Karşıma Mehmet Efendi çıktı.
Bana 'Şamil Ağa! Nereye gidiyorsun?' diye sordu.
'Harmana' diye cevap verdim. 'Git evine yat! Bir tek
taş dahi düşerse getir onu benim kafama çal' dedi.
'Hoca niye?' dedim. Bana şunlan söyledi:
Bu gece köye Fahri Kâinat Efendimiz geldi. Arka-
sında Raşid halifeler vardı. Hz. Ali'nin elinde ise bir-
çok kazık bulunuyordu. Ben hemen koştum ve yanı-
na vardım. Efendimiz bana dönerek:
- Molla Muhammed! Bu köy senin mi? diye sordu.
Ben de 'Evetya Resulallah! Benimdir' dedim. Bunun
üzerine Fahri Kâinat Efendimiz (sav) Hz. Ali'ye dön-
dü ve 'Ya Ali! Bu köye de bir kazık çak, bir daha bu
köy de sallanmasın!' dedi. O da elindeki kazıklardan
birini ovaya çaktı...
Dedem Şamil Ağa, bu hadiseyi çok defa anlatmış-
tı. Her defasında da 'Işte manaya açık, ruh insanı bir
tek şahıs var. O da Mehmet Efendi'dir' derdi."
•••
Fethullah Hoca'nın anılan hayli ilginç. Hele asker-
lik anılan var ki vallahi Aziz Nesin'e, Muzaffer Izgü'ye
taş çıkartıyor. Askerde sağlık kontrolü yapan doktor-
la ilgili bölümüne bir bakalım isterseniz:
"Bir defasında umumi kontrol yapılacaktı. Doktor
bana 'Sıyır kilotunu' dedi. Ben 'Komutanım, benim
dizimden yukarısını annem dahi görmemiştir' dedim.
Adam, insaflı biriymiş, 'Geç' dedi, kurtuldum..."
Hoca, kitabın 67. sayfasında anlatıyor
"Vesveseye esas teşkil edecek hususlann doğma-
ması için beyin yıkamanın lüzumuna inanıyorum.
Baştan vesvese hiç doğmamalı, doğarken hemen
ölmeli..."
Işte böyle...
Bu kitap, özellikle CHP Genel Başkanı Hikmet Çe-
tin'in buyruğuyla ıl, ilçe örgütlerine, başta Tayyip Er-
doğan, Melih Gökçek ve Burhan Özfatura olmak
üzere, özellikle belediye başkanlarına dağıtılmalı. Kı-
yı kasabalanna da 'Fethullah Hoca posteri' gönderi-
lip otellere, motellere asılmalı.
Sivrisinekler bir daha kimseyi sokmasın...
Vallahi ben de evimin salonuna Fethullah Hoca'nın
posterini asıp sivrisineklerin saldırısından kurtuldum.
Sonuç olarak Fethullah Hoca'nın anılan Milli Eği-
tim Bakanlığı tarafindan "yardımcı ders kitabı" ola-
rak tüm okullara salık verilmeli; Ufuk Güldemir de
Show TV'de her akşam kitabın bir sayfasını izleyici-
lereyorumlayaraksunmalı. Kitabın demokrasimizeve
halkımızın aydınlanmasma büyük katkı sağlayacağına
yürekten(!) inanıyorum!..
Demirel, 'Teslim ol'
çağnsmı yineledi
ERZJNCAN-TUNCELI (AA) -Erzincan ve
Tunceli'de incelemelerde bulunan Cumhurbaşkam
Süieyman Demirel, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'niö
gücünü kimsenin aşamayacağmı belirterek, teröristlere
"Türkiye Cumhuriyeti Devleti adaletine, miUetin
vicdanına teslim olun" çağnsı yaptı.
Cumhurbaşkam Demirel, dün beraberinde Milli
Savunma Bakanı Mehmet Göihan ve Emniyet Genel
Müdürü Mehmet Ağar ile Erzincan'a geldi. Burada
askeri yetkililer tarafindan karşılanan
Cumhurbaşkam'na, 3. Ordu Komutanlığı'nda Toplu
Konut Idaresi Başkanı Yiğit Gülöksuz tarafindan, 13
Mart 1992'de meydana gelen depremden sonra yapılan
çalışmalar hakkında brifing verildi.
Yargıtay
karari:
• Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı, îbrahim
Aksoy'un genel başkanı
olduğu Demokrasi ve
Değişim Partisi'nin
(DDP) kapatılması
istemiyle açılan davanın
iddianamesinde, "Türk
ulusu kendi özgür
iradesiyle bütünleşmiş
tek halktan, Türk
halkından meydana
gelmiştir" dedi.
Türkiye'de Kürtler var, ama halk değilANKARA (ANKA) - Yargıtay, Tür-
kiye'de Kürtlerin bulunduğunu; ancak
halk olmadıklannı açıkladı. Yargıtay
Cumhunyet Başsavcılığı. tbrahim
Aksoy'un genel başkanı olduğu De-
mokrasi ve Değişim Partisi'nin (DDP)
kapatılması istemiyle açılan davanın
iddianamesinde. "Türk ulusu kendi öz-
gür iradesiyle bütünleşmiş tek halktan,
Türk halkından meydana gelmiştir''
değerlendirmesini yaptı.
Kürtçenin gelişmemiş birdil olduğu
kaydedılen iddianamede, "Kürtçe,
Kürtlere manevi variıklannı geliştirme
olanağısağlaınaz''denildi. İddianame-
de Güneydoğu'dan kaçan Kürtlerin
soydaşlannın yaşadıklan lran ve Irak'ı
değil; lstanbul, Ankara, Îzmir ve Ada-
na'yı tercih etmeleri. Türkiye'de tek
halk bulunduğunun kanıtı olarak gös-
terildi.
DDP'nin kapatılması istemiyle açı-
lan davanın 35 sayfalık iddianamesin-
de Yargıtay Başsavcılığı'nin Güneydo-
ğu ve Kürt sorununa ilişkin somut gö-
rüşlerine yer verildi. DDP'nin progra-
mında ülkenin ülkesi ve milletiyle bö-
lünmez bütünlüğüne ve diline dair hü-
kümlerle devletin tekliği ilkesıni de-
ğiştırmek ve milli kültür ırk ya da dil
farklılığına dayanan azınlıklar bulun-
duğunu savunduğu için kapatılması is-
tenen iddianamede. Kürtlerden de,
"Kürt kökenli j-urttaşlar" ve "Kürt kö-
kenhTer" şeklinde söz edildi. İddiana-
mede Kürtlere haklanmn tanınmasına
ilişkin istemlere yanıt verilirken,
"Türk ulusu yan yana yaşamlannı sür-
düren çeşitli halklardan değil, kendi öz-
gür iradesivle ortak geçmişin yarattığı
ortak kültürde bütünleşmeye karar
vermiş olan tek halktan, Türk halkın-
dan meydana gelmiştir" denildi. Kürt-
lerle ilgili tartışmaya ilişkin tarihsel an-
latımlara da yer verilen iddianamede
şöyle denildi:
"Kürt kökenliler diger yurttaşlarla o-
muz omuza Kurtuluş Savaşf na fiilen
katılarak can, kan ve gö/vaşı pahasına
yurdumuzun işgaki düşmanlardan te-
mizlenmesinde ve onu takiben Türkiye
Cumhuriyeti'nin birlikte kurulmasm-
da üstün hizmetler görmüşlerdir. Bu-
gün dahi Türk ulusuyla büiik ve bü-
tünlük içinde olma duygusunun eksil-
meden devam ettiği görülmektedir. Ni-
tekim, Doğu ve Günevdoğu'daki ayrı-
lıkçı terörden kaçan yurttaşlar, sojdaş-
larının bulunduğu Irak, lran "a sığın-
mamakta,tersine hepsi de İstanbul, An-
kara, Îzmir, Adana gibi şehniere göç
ederek geleceklerini yurdun başka yer-
lerindeki yurttaşlarla birlikte güvence
alöna almak istemektedirter."
İddianamede Kürtçe konusunda da
Yargıtay'ın görüşüne yer verilirken
Türkçenin resmi dil olma durumunu
da aşarak büyük bir etkinlik ve yaygın-
lık kazandığı belırtildi. Anayasanın bö-
lünmezlik ilkesınin de ülkedeki tek ulu-
sal kültürü Türk kültürünün oluşturma-
sını ifade ettiği kaydedilen iddianame-
de, "Türkçenin kazandığı yaygınlık ve
geneUik gözönüne alındığmda ernik
gruplann sahip olduklan yerel dillerin
resmi dil yerine genel üetişim düi olarak
kullanılması düşüncesi kabul edilemez.
Yerel düy^yde kahnış, gelişmemiş diller
birey lere manevi varlıklannı geliştirme
olanağı sağlayamaz" denildi. İddiana-
mede Kürtlere kültürel, sosyal ve siya-
sal haklar verilmesini savunmanın ül-
kede azınlıklar bulunduğunu öne sür-
mek ve bölünme sürecinin yolunu aç-
mak olacağı kaydedildi.