28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 HAZİRAN 1995 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER AOD Çekiç Güç'e karşı • tstanbul Haber Servisi - Atatürkçü Düşünce Derneği lstanbul Merkez Şube Başkanı Bilge Bilgiç, Atatürk'ün bağımsızliğa verdiği önemi vurgulayan bir basın toplantısı düzenledi. ADD'nin Çekiç Güç'e karşı olduğunu vurgulayan Bilgiç, "Çekiç Güç'ûn amacı, Kürt devletinin kurulması ve kurulan bu devlerin ABD ve Batı'nın askeri gücü ile korunmasıdır" dedi. Aziz Nesin'in durumuiyi • lstanbul Haber Servisi - Şiddetli gögüs ağnlan nedeniyle dün Florance Nightingale Hastanesi'ne kaldınlan Aziz Nesüı'in sağlık durumu gittikçe dûzeliyor. Kalp krizi endişesiyle hasteneye yatınlan, ama yapılan muayeneler sonucu yüksek tansiyon rahatsızhğı geçirdıği saptanan Nesin, "Uzun süredir yorgun ve rahatsızdım. Öncekı gün sabaha doğru aniden fenalaşınca hastaneye geldim. Şu an durumum ıyi. En kısa zamanda hastaneden çıkacağım" dedi. ÇYDD'den yeni Amasya tantimi • İstanbul Haber Servisi - Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Amasya Tamimi' nden alıntılar yaparak hazırladığı bildirgeyle ülke bütûnlüğünü bozucu ve devlet yönetimini teokratik yapıyla yönetmek isteyen çeşitli gruplan sert dille eleştirdi. ÇYDD merkez ve şubelerinin "Amasya Bildirgesi 95" adıyla yayımladıği duyuruda, bazı karanlık güçlerin, "Hükümetin, üstlendiği sorumlulugun gereklerini yerine getirmesini" engellediği bildirildi. ünivepsltelere ek kontenjan • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yükseköğretim Kurulu (YÖK), geçen yıl gerçekleştirilen "ek yerleştirme kontenjanı" uygulamasını bu yıl da sürdürecek. Buna göre, ûniversitelerin kayıtlanndan sonra boş kalan kontenjanlara, ek yerleştirmeyle öğrenci alınacak. Türkeş, Çiller'i kufladı • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)- MHPGenel Başkanı Alparslan Tûrkeş, Başbakan Tansu Çiller'in Batı Avnjpa Asamblesi'nde (BAB) yaptığı konuşmayla Türkiye'yi şereflendırdiğini belirtti. Türkeş, Çiller'e gönderdiği kutlama mesajında şöyle dedi: "Paris'te, Avrupa Meclisi'nde yaptığınız çok başanlı konuşmadan dolayı, sizi tebrik edenm." Öğrenciler serbest • İZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Buca Kozağaç 'taki Hoca Ahmet Yesevi Öğrenci Yurdu'nda gözaltına alınan 63 öğrenci çıkanldıklan mahkemece serbest bırakıldı. Önceki gece polis tarafindan yurtta yapılan aramada, dolaplannda kesici alet bulundurduklan savıyla gözaltına alınan 63 öğrenci emniyet sorgulanndan sonra îzmir Cumhuriyet Savcılığı'na sevk edildi. Gece yansına kadar süren duruşma sonucunda mahkeme heyeti sanıklann tutuksuz yargılanmalan koşuluyla serbest bırakılmalannı kararlaştırdı. • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye ile Iran arasında sağlık alanında işbirliğini öngören anlaşma, Sağlık Bakanı Doğan Baran ve lran Sağlık Tedavi ve Tıbbi Eğitim Bakanı Ali Reza Marandi tarafindan imzalandı Memura 'AnayoP yasağıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Me- murlara grevli-toplusözleşmeli sendika hakkı tanınması "AnavoT olarak adlandı- nlan ANAP-DYP ittifâkma takıldı. TBMM Genel ICurulu'nda yapılan oyla- mada, anayasanın 51. maddesinin değişti- rilerek, kamu çalışanlanrun grevsiz-toplu- sözleşmesiz sendika kurabilmesini öngö- ren değişiklik maddesi de reddedildi. 404 milletvekilınin katıldığı oylamada. 225 kabul, 168 ret ve 8 çekimser oy çıkar- ken, 3 oy da iptal edildi. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz olumsuz sonuçtan DYP'yi sorumlu tutarken. Devlet Bakanı Bekir Sami Daçe "Memur eylemlerinin ters teptiğini" söyledi. TBMM Anayasa Komisyonu'nda, CHP'nin memurlara grevli-toplusözleşme- li sendikal hak verilmesine ilişkin önerge- sinin görûşülmesine DYP ile işbirliği yapa- rak engel olan ANAP, Meclis Genel Kuru- lu'nda kameralara karşı grev ve toplu söz- leşmeden yana tavır sergileyerek kamuoyu- nu yanıltmaya çalıştı. CHP. DSP ve RP'nin, grev ve toplusöz- leşmeyi yasaklayan hükümlerin anayasa metninden çıkanlmasma ilişkin önergelen reddedildi. Komisyondaki yasakçı tutumu- na karşın, puan toplamak için genel kurul- • TBMM Genel Kurulu'nda, anayasanın 51. maddesinin değiştirilerek, kamu çalışanlannın grevsiz-toplusözleşmesiz sendika kurabilmesini öngören değişiklik maddesi reddedildi. 404 milletvekilinin katıldığı oylamada, 225 kabul. 168 ret ve 8 çekimser oy çıkarken, 3 oy da iptal edildi. da aynı yönde girişimde bulunan ANAP' tn da önergesi kabul edilmedi. Grev ve toplusözleşme yasaklannın ana- yasadan çıkanlmasma destek vereceğini daha önce açıklamasına karşın TBMM'de geri adım atan ANAP. koalisyon protoko- lündeki vaadini tutmayan DYP ile birlikte çifte standart sergiledi. TBMM Anayasa Komisyonu, dün sabah, geçen hafta geri çektiği, anayasa değişikli- ği önerisinin sendikal haklarla ilgili 3,4,5, 17 ve 22. maddelerini görüştü. Komisyon- da, sendikalann kapatılması karan hakkın- da yargıcın 7 gün içinde karar vermesini öngören hüküm, 48 saat olarak değiştirildı. CHP'nin, memur sendikalannın grev ve toplu sözleşme yapabilmelerine ilişkin dü- zenlemenin yasayla yapılmasını içeren ilk uzlaşma metnine koşut önergelen, CHP ve RP'li üyelerin kabul oyuna karşılık, ANAP'lılann çekimser kalmalan üzerine. DYP'nın oylanyla reddedildi. TBMM Anayasa Komisyonu'nda me- mura grev ve toplusözleşme hakkı öngören CHP önergesinın görüşülüp görüşülmeme- sine ilişkin oylamada çekimser kalarak red- dedilmesini sağlayan ANAP, canlı olarak TV yayınının yapıldığı genel kurulda ise grev ve toplusözleşme hakkından yana ta- vır koydu. Kamuoyuna karşı çifte standart sergileyen ANAP, genel kurulda, memura sendikal hak veren 3. maddedeki grev ve toplu- sözleşmeyi engelleyen hükümlerin kaldınlması yönünde önerge verdi. CHP, RP ve DSP'nin kabul oyu verdiği, MHP'nin çekimser kaldığı önerge, DYP'nin blok oyuyla reddedildi. CHP'nin, ANAP'la aynı doğrultuda ver- diği değişiklik önergesi de reddedildi. CHP Ankara Mılletvekili Miimtaz SoysaL öner- ge üzerine söz alarak yaptığı konuşmada, 301 imzalı mutabakat metnine dönülmesi- ni istedi. Soysal, Anayasa Komisyonu Söz- cüsü DYP tstanbul Milletvekıli Coşkun Kırca'nın, memur sendikalanna toplusöz- leşme ve grev hakkı verilmesine karşı çıkar- ken dile getirdiği "erkekçe konuşma" iste- mine, "İnsanca konuşacağtnT diyerek ya- nıt verdi. DSP'li milletvekilleri de, memur sendikalannın işlev ve yetkiierinin yasayla düzenlenmesine ilişkin bir değişiklik öner- gesi verdiler. Anayasa değişikliği önerisinin, sendika- lann siyasete katılmalannı engelleyen 52. maddenin yürürlükten kaldınlmasını ön- gören 4. maddesi, 98 ret oyuna karşılık, 179 oyla kabul edildi. 3 maddeden 2'si kabul CHP, anayasa değişikliği önerisinin me- murlara sendikal hak tanınmasını öngören 3. maddesinin reddedilmesi üzerine, me- murlara sendikal hak tanınması, grev ve toplusözleşmeye ilişkin hükümlerin yasay- la belirlenmesi için pakete yeni bir madde eklenmesini içeren önerge verdi. Bu öner- ge üzerinde yapılan görüşmeler, CHP An- kara Milletvekili Mümtaz Soysal ile Coş- kun Kırca arasında "söz düeİlosu"na dö- nüştü. Değişiklik paketinin anayasanın 54. maddesinde değişiklikler öngören 5. mad- desi de kabul edilmedi. Yapılan oylamada 260 kabul oyuna karşılık. 120 ret oyu kul- lanıldı. 7 oy çekimser, 5 oy da geçersiz sa- yıldı. Böylece dün oylanan 3 maddeden ik- isi kabul edilmemiş oldu. îktidar partilerine değişiklik konusunda 1.5 hafta süre tanıdı ANAPtan süre tehdidi• ANAP Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Pakdemirli, değişikliklerin gelecek hafta sonuna kadar Meclis'ten geçmemesi durumunda, parti olarak desteklerini çekeceklerini söyledi. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - ANAP, ana- yasa değişikliği konusun- da iktidar partilerine 1.5 hafta süre tanıdı. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Pakdemirli, anaya- sa değişiklikleri gelecek hafta sonuna kadar Mec- lis'ten geçmezse partisi- nin desteğini çekeceğinı belirterek "Gelecek hafta sonundan sonra biz yo- kuz" dedi. ANAP Genişletilmiş Başkanhk Divanı, Mec- lis'ten ve anayasa değişik- liği oylamalanndan uzak kalmamak için TBMM'de toplandı. Pakdemirli, top- lantıdan sonra yaptığı açıklamada, iktidar parti- lerinin anayasa değişikli- ği konusunda samimi ol- madığını ileri sürdü. TBMM Anayasa Ko- misyonu'nun 5 gün bekle- dikten sonra yanm saatlik bir toplantı yaparak ve hiçbir uzlaşma sağlama- dan geri çekilen maddele- ri yeniden genel kurula getirdiğini anlatan Pakde- mirli, "Iki ortak anlaşa- mamışor. Komisyona çe- kiyorlar, geri getiriyorlar, şu maddeden başlayahm, bu maddeden başlayalun diyorlar. Sonunda da biz denedik ama Meclis'ten çıkmadı diyecekler. tkti- dar partilerinin aynı za- manda Meclis'i de küçük düşürmeye yönedk bu tu- tumunu kınıyorum'" dedi. Okmeydanı'nda çıkan olaylarda, 17 işçi ve 11 polis yaralandı. (Fotograf: UGUR GÜNYÜZ) tşçilerlepolis çatıştı: 150 kişigözaltında İstanbul Haber Servisi - tşten çı- kanldıklan için Okmeydanfndaki Temizlik ve Fen tşleri Müdürlüğü önünde eylemlerini sürdüren Şişli Belediyesi işçileriyle çevik kuvvet ekipleri arasında dün çıkan çatışma- da, 17 işçi ve 11 polis yaralandı. Ça- tışmanın büyümesi üzerine polis ha- vaya ateş açtı, 150 işçi gözaltına alın- dı. Şişli Belediyesi'nin ANAP'lı Baş- kanı Gülay Atıgtarafindan yaklaşık i- ki ay önce işlerine son verilen 362 iş- çiden sonra, direniş yapüklan gerek- çesiyle 300 işçinin daha tazminatsız işten çıkanlması, gerilimi arttırdı. Okmeydanı'ndaki Temizlik ve Fen Işleri Müdürlüğü önünde eylemleri- nt sürdüren işçiler, dün saat 15.00 sı- ralannda belediye meclisi toplantısı nedeniyle belediyeye yürümek istedi- ler. Şişli Emniyet Amirliği'ne bağlı çevik kuvvet ekibi, yürüyüşe müda- hale etti. Müdürlük bahçesine girip alanı boşaltmak isteyen polisle işçi- ler arasında çıkan çatışmada, 17 işçi ve 11 polis yaralandı. Polisin işçileri coplayarak gözaltına almak istemesi üzerine çatışma büyüdü. Polis, havaya ateş açtı. Çatışma sı- rasında bazı araçlar ve işyerleri de ha- sar gördü. Yaralanan polisler ayakta tedavi edilirken, işçiler Okmeydanı SSK ve Şişli Etfal hastanelerine kal- dınldı 150 işçi gözaltına alındı. 1 ki- şinin üzerinde kurusıkı tabanca yaka- landı. Polis, Temizlik ve Fen Işleri Müdürlüğü çevresinde geniş güven- lik önlemleri aldı. KitLe örgütleri: Değişiklikler yetersiz IŞIKKANSU ANKARA - İşçi ve meslek ör- gütleri, planlanan anayasa değişik- liklerini genelde yetersiz buldukla- nnı açıkladılar. Görüş bildiren ör- gütlerin çoğunluğu, yetersiz bul- duklannı vurgulamalanna karşın, değişikliklerin halkoylamasına su- nulması durumunda, olumlu tutum içine gireceklerini bildirdiler. Türk-lş Genel Başkanı Bayram Menü, DYP, ANAP ve CHP'nin 21 madde üzerinde vardıklan uz- laşmanın, Anayasa Komisyonu'na indikten sonra çok değiştiğini anımsatarak "12 Eylül Anayasa- sı'ndan daha kötüsünü getiriyor- lar. Bunun neresi kabul edilebilir? Sendikalan kapatmayı kolaylaşb- ran bir anayasava işçiİerin oy vere- ceklerûıi düşünmüyorlar herhalde. Bu hatadan geri dönülmeli. Sendi- kalarla ilgili maddeler, ilk uzlaşma metnindeki duruma getiriUrse, anayasa referanduma giderse. olumlu davTanınz" dedi. DtSK Genel Başkanı Rıdvan Budak. Batı ile bütünleşmenin yo- lunun, çağdaş ve demokratik bir anayasa yapmaktan geçtiğini vıır- guladı ve şöyle konuşru: "12 Eylül Ana>asası; örgütlen- mek, çağdaşlaşmak, kendini geliş- tirmek isteyen demokratik kurum, kuruluş ve insanlar üzerinde baskı aracı olarak hâlâ duruyor. Türki- ye'ji 50 yıl evvetinde tutmaya çalı- şan birtakım siyasi parti lideıieri veonlann yandaşlan dışındabütü n sosyal kesimler. bu anayasa>ı değiş- tirmek, gelistirmck istiyor. Laisizmi ve cumhuriyeti içine sindirmiş olan toplumumuz; bir referandum ya- pıhnası halinde. sağ siyasi yapılan böyie bir oylamada yerin di'bine so- kacakür." Türk Tabipleri Birliği Başkanı Selim ÖJçer, anayasa değişikligi- nin 21 madde ile sınırlandınlması- nın tek başına yeterli olamayacağı- nı dile getirirken. "Bu ceket bu topluma dar geliyor. Devlet ile birey ilişkisi yeniden belirienmeli. Refe- randuma gidilirsf. bu değişiklikler olumlu anlamda toplumun önünü açacaksa. bir deklarasyonla orta> a çıkıp. bu değişiklik taleplerinin des- teklenmesini isteyeceğJz" dedi. *12 Eylül sürüyor' Türk Mühendis ve MimarOda- lan Birliği Başkanı Yavuz Önen, anayasa değişikliğinın. bir askeri rejimin değiştirilmesi anlamına gelmesi gerektiğini, bu çerçevede halkın sorunu olmasına karşın, Türkiye'nin önünü tıkayan grubun kapalı kapılarardında değişiklikler yaptığını anlattı. Bu değişiklikler yapılsa bıle, 12 Eylül rejiminin süreceğini kayde- den Önen. "Gerçek anlamda bir demokratikleşme adımı değildir. Hatta, bugünkü siyasi ortamda ve güçler dengesi açısmdan hic doku- nulmaması daha doğrudur. Çiinkü yapılacak değişiklikler daha da kö- tüve götürebilir. Mesela 24. mad- dede RP bastırabilir ve bu değişik- liği çıkarabilir. Özetle, asunda bu- gün için bir anayasa değişikliğinin ve demokratiklesmenin ortamınm bulunmadığını iddia ediyorum" görüşünü savundu. Diş Hekimleri Birliği Başkanı Celal Korkut Yü- dınm. Türkiye'nin, siyasetten eko- nomiye birçok alanda tıkandığını dile getirdi ve "Bu nkaıukhk bir yerden acılmalı. Türkiye'de, ana- yasada değişikliğin gerekU ohnadı- ğını ifade edecek bir insan bulun- duğuna inanmıyorum" diye ko- nuştu. Türkiye Esnaf ve Sanatkârlan Konfederasyonu Genel Başkanı Derviş Günday da anayasanın TB- MM tarafindan değiştirilmesi giri- şimini son derece yararlı gördüğü- nü bildirdi. Umutlar bitti Grev hakkı -'* bir başka bahara AYŞE SAYIN / DÜRDANE KOCAOĞLU ANKARA - Memurlann, grev ve toplusözleşmeli sendikal hak beklentisi, TBMM'deki siyasi partilerin karşılıklı "ayak oyunbuı" nedeniyle bir başka bahara kaldı. Grev ve toplusözleşmeye karşı önce tek başına bayrak açan lstanbul Milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu Sözcüsü Coşkun Kırca'ya katılan DYP, memuru karşısına alma pahasına, grev ve toplusözleşmeye "geçit" vermezken ANAP, tam anlamıyla "tribünlere oynadı". Kamu çalışanlan, dün, anayasa görüşmelerine endekslenen TBMM'den bekledikleri "müjdeü haberi" alamadılar. Meclis TV'nın "canlı vayın yapmachğı" yerlerde, DYP ile memurlara karşı ANAYOL ittifakını oluşturan ANAP, dün TBMM'nin "en kıvrak" partisiydi. Anayasa Komisyonu'nda, memurlara toplusözleşme ve grev hakkı verilmesini engelleyen ANAP'ı, TBMM Genel Kurulu'nda izleyenler, oldukça şaşırdı. En 'erkekçe' savunma Memurun karşısında tek başına savaşan DYP'li Coşkun Kırca, komisyon ve genel kurulda farklı tutum sergileyen partileri, genel başkanı bayan olan bir partinin milletvekili olduğunu unutarak "erkekçe" konuşmaya çağırdı. Yanıt, CHP'li Mümtaz Soysal'dan geldi. Soysal, bayanlann "yok sayılmasrna itiraz etti: *Komisyon sözcüsü, nüfusumuzun yansuu rencide etti, o nedenle ben insanca konuşmayı tercih ediyorum." TBMM'de dün en çok konuşulan konulardan bin de gazeteci Güneri Cıvaoğlunun, önceki akşam atv'deki yorumunda. ' 'miDetvekiIlerinin, anayasa değişikliği için kullandığı oylann, gizli kamerayla izlenerek saptandığ^" yönündeki ılginç iddiası oldu. ANAP'h Oltan Sunguriu. bu yorumu. milletvekillerinin iradelerini saptırmaya yönelik bir şantaj olarak nitelerken, DYP'liler de bu savla dalga geçmeyi tercih ettiler. POLtTtKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Hoca'nın Kazlan... Fethullah Gülen Hocaefendi, bugünlerde yinegü- nün adamı konumuna geldi... Başbakan Tansu Çiller, DSP lideri Bülent Ecevit, Başbakan Yardımcısı ve CHP Genel Başkanı Hik- met Çetin, ANAP lideri. Mesut Yılmaz'dan sonra Hocaefendi, "Ertuğrul Özkök'ün yazdığına bakılır- sa" RP Grup Başkanvekili Oğuzhan Asiltürk'le de görüşmüş... Bugün biz Fethullah Gülen'in anılarından söz ede- ceğiz. Şemsettin Nuri'nin Hocaefendi'yie yaptığı rö- portajları içeren 'Küçük Dünyam' adlı kitabı bulma- nızın olanaksız olduğunu düşünerek okurianmızı ay- dınlatmaya çalışacağız. Kitabın 137. sayfasında 'Sivrisinek' bölümü bulu- nuyor. Hocaefendi'yi tanımanız bakımından aynen aktanyorum: "...O sıralarda Kâ 'be ve çevresinin temizliğine bu- günkü kadar dikkat edilmiyordu. Harem'in duvaria- nna dahi idrar yapan oluyordu. Pislik sebebiyle de çok sinek bulunuyordu. Bilhassa geceleri, sinekier ciddi bir şekilde çoğalıyor ve rahatsız edecek oran- da insanlara saldınyoriardı. Ben on beş gün kadar Ha- rem 'den hiç aynlmamıştım. Buna rağmen bir kere da- hi olsun beni sinek ısırmadı. Bu durumun sadece bana mahsus olduğunu da zannetmiyorum. Sadece 'Vemen dehalehu kaneaminen' hakikatını, Harem'de ne derece şumüllü olduğunu bu hadise sebebiyle da- ha iyi anlamış oldum..." ••• Fethullah Hoca'nın çocukluk anılan da hayli ilginç... 43. sayfada yer alan 'Nasara' bölümünü gelin bir- likte okuyalım: "Çocukluğumda bizim kazlanmız vardı. Ben onla- n çok seveniim. Bir gün bu kazlar, Necip Ağa adın- daki çok muhterem, abit, zahid komşumuzun taria- sına girmişler. O da kızmış, kazlan birgüzel dövmüş. Baktık bizim kazlar kan-revan içinde. Kiminin ayağı kınlmış, kimi- nin gözü çıkmış. Onlan öyle görünce içim sızladı, çok rikkatime dokundu. Fakat ne ben ne de evimizden birbaşkası tek kelime söylemedi. Çokgeçmedi. Ha- vada bir bulut belirdi. Necip Ağa'nin tariasına öyle bir dolu yağdı ki, bahçede ne var ne yok hepsini al- dı götürdü. O da biz de hayret içinde kaldık. Çünkü köyde başka hiçbiryere dolu yağmamıştı..." ••• Kitabın bir başka bölümünde (9. sayfa) dedesinden anılan aktarıyor Hocaefendi: "Cihan Harbi'nden evvel çok şiddetli bir zelzele olmuştu. Köyde yıkılmadık bina kalmamıştı. Herkes harman yerinde yatıyor, evlerine gidemiyordu. Hal- buki kış bastırmış ve kar da yağmıştı. Bir gün ben de harmana gidiyordum. Karşıma Mehmet Efendi çıktı. Bana 'Şamil Ağa! Nereye gidiyorsun?' diye sordu. 'Harmana' diye cevap verdim. 'Git evine yat! Bir tek taş dahi düşerse getir onu benim kafama çal' dedi. 'Hoca niye?' dedim. Bana şunlan söyledi: Bu gece köye Fahri Kâinat Efendimiz geldi. Arka- sında Raşid halifeler vardı. Hz. Ali'nin elinde ise bir- çok kazık bulunuyordu. Ben hemen koştum ve yanı- na vardım. Efendimiz bana dönerek: - Molla Muhammed! Bu köy senin mi? diye sordu. Ben de 'Evetya Resulallah! Benimdir' dedim. Bunun üzerine Fahri Kâinat Efendimiz (sav) Hz. Ali'ye dön- dü ve 'Ya Ali! Bu köye de bir kazık çak, bir daha bu köy de sallanmasın!' dedi. O da elindeki kazıklardan birini ovaya çaktı... Dedem Şamil Ağa, bu hadiseyi çok defa anlatmış- tı. Her defasında da 'Işte manaya açık, ruh insanı bir tek şahıs var. O da Mehmet Efendi'dir' derdi." ••• Fethullah Hoca'nın anılan hayli ilginç. Hele asker- lik anılan var ki vallahi Aziz Nesin'e, Muzaffer Izgü'ye taş çıkartıyor. Askerde sağlık kontrolü yapan doktor- la ilgili bölümüne bir bakalım isterseniz: "Bir defasında umumi kontrol yapılacaktı. Doktor bana 'Sıyır kilotunu' dedi. Ben 'Komutanım, benim dizimden yukarısını annem dahi görmemiştir' dedim. Adam, insaflı biriymiş, 'Geç' dedi, kurtuldum..." Hoca, kitabın 67. sayfasında anlatıyor "Vesveseye esas teşkil edecek hususlann doğma- ması için beyin yıkamanın lüzumuna inanıyorum. Baştan vesvese hiç doğmamalı, doğarken hemen ölmeli..." Işte böyle... Bu kitap, özellikle CHP Genel Başkanı Hikmet Çe- tin'in buyruğuyla ıl, ilçe örgütlerine, başta Tayyip Er- doğan, Melih Gökçek ve Burhan Özfatura olmak üzere, özellikle belediye başkanlarına dağıtılmalı. Kı- yı kasabalanna da 'Fethullah Hoca posteri' gönderi- lip otellere, motellere asılmalı. Sivrisinekler bir daha kimseyi sokmasın... Vallahi ben de evimin salonuna Fethullah Hoca'nın posterini asıp sivrisineklerin saldırısından kurtuldum. Sonuç olarak Fethullah Hoca'nın anılan Milli Eği- tim Bakanlığı tarafindan "yardımcı ders kitabı" ola- rak tüm okullara salık verilmeli; Ufuk Güldemir de Show TV'de her akşam kitabın bir sayfasını izleyici- lereyorumlayaraksunmalı. Kitabın demokrasimizeve halkımızın aydınlanmasma büyük katkı sağlayacağına yürekten(!) inanıyorum!.. Demirel, 'Teslim ol' çağnsmı yineledi ERZJNCAN-TUNCELI (AA) -Erzincan ve Tunceli'de incelemelerde bulunan Cumhurbaşkam Süieyman Demirel, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'niö gücünü kimsenin aşamayacağmı belirterek, teröristlere "Türkiye Cumhuriyeti Devleti adaletine, miUetin vicdanına teslim olun" çağnsı yaptı. Cumhurbaşkam Demirel, dün beraberinde Milli Savunma Bakanı Mehmet Göihan ve Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar ile Erzincan'a geldi. Burada askeri yetkililer tarafindan karşılanan Cumhurbaşkam'na, 3. Ordu Komutanlığı'nda Toplu Konut Idaresi Başkanı Yiğit Gülöksuz tarafindan, 13 Mart 1992'de meydana gelen depremden sonra yapılan çalışmalar hakkında brifing verildi. Yargıtay karari: • Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, îbrahim Aksoy'un genel başkanı olduğu Demokrasi ve Değişim Partisi'nin (DDP) kapatılması istemiyle açılan davanın iddianamesinde, "Türk ulusu kendi özgür iradesiyle bütünleşmiş tek halktan, Türk halkından meydana gelmiştir" dedi. Türkiye'de Kürtler var, ama halk değilANKARA (ANKA) - Yargıtay, Tür- kiye'de Kürtlerin bulunduğunu; ancak halk olmadıklannı açıkladı. Yargıtay Cumhunyet Başsavcılığı. tbrahim Aksoy'un genel başkanı olduğu De- mokrasi ve Değişim Partisi'nin (DDP) kapatılması istemiyle açılan davanın iddianamesinde. "Türk ulusu kendi öz- gür iradesiyle bütünleşmiş tek halktan, Türk halkından meydana gelmiştir'' değerlendirmesini yaptı. Kürtçenin gelişmemiş birdil olduğu kaydedılen iddianamede, "Kürtçe, Kürtlere manevi variıklannı geliştirme olanağısağlaınaz''denildi. İddianame- de Güneydoğu'dan kaçan Kürtlerin soydaşlannın yaşadıklan lran ve Irak'ı değil; lstanbul, Ankara, Îzmir ve Ada- na'yı tercih etmeleri. Türkiye'de tek halk bulunduğunun kanıtı olarak gös- terildi. DDP'nin kapatılması istemiyle açı- lan davanın 35 sayfalık iddianamesin- de Yargıtay Başsavcılığı'nin Güneydo- ğu ve Kürt sorununa ilişkin somut gö- rüşlerine yer verildi. DDP'nin progra- mında ülkenin ülkesi ve milletiyle bö- lünmez bütünlüğüne ve diline dair hü- kümlerle devletin tekliği ilkesıni de- ğiştırmek ve milli kültür ırk ya da dil farklılığına dayanan azınlıklar bulun- duğunu savunduğu için kapatılması is- tenen iddianamede. Kürtlerden de, "Kürt kökenli j-urttaşlar" ve "Kürt kö- kenhTer" şeklinde söz edildi. İddiana- mede Kürtlere haklanmn tanınmasına ilişkin istemlere yanıt verilirken, "Türk ulusu yan yana yaşamlannı sür- düren çeşitli halklardan değil, kendi öz- gür iradesivle ortak geçmişin yarattığı ortak kültürde bütünleşmeye karar vermiş olan tek halktan, Türk halkın- dan meydana gelmiştir" denildi. Kürt- lerle ilgili tartışmaya ilişkin tarihsel an- latımlara da yer verilen iddianamede şöyle denildi: "Kürt kökenliler diger yurttaşlarla o- muz omuza Kurtuluş Savaşf na fiilen katılarak can, kan ve gö/vaşı pahasına yurdumuzun işgaki düşmanlardan te- mizlenmesinde ve onu takiben Türkiye Cumhuriyeti'nin birlikte kurulmasm- da üstün hizmetler görmüşlerdir. Bu- gün dahi Türk ulusuyla büiik ve bü- tünlük içinde olma duygusunun eksil- meden devam ettiği görülmektedir. Ni- tekim, Doğu ve Günevdoğu'daki ayrı- lıkçı terörden kaçan yurttaşlar, sojdaş- larının bulunduğu Irak, lran "a sığın- mamakta,tersine hepsi de İstanbul, An- kara, Îzmir, Adana gibi şehniere göç ederek geleceklerini yurdun başka yer- lerindeki yurttaşlarla birlikte güvence alöna almak istemektedirter." İddianamede Kürtçe konusunda da Yargıtay'ın görüşüne yer verilirken Türkçenin resmi dil olma durumunu da aşarak büyük bir etkinlik ve yaygın- lık kazandığı belırtildi. Anayasanın bö- lünmezlik ilkesınin de ülkedeki tek ulu- sal kültürü Türk kültürünün oluşturma- sını ifade ettiği kaydedilen iddianame- de, "Türkçenin kazandığı yaygınlık ve geneUik gözönüne alındığmda ernik gruplann sahip olduklan yerel dillerin resmi dil yerine genel üetişim düi olarak kullanılması düşüncesi kabul edilemez. Yerel düy^yde kahnış, gelişmemiş diller birey lere manevi varlıklannı geliştirme olanağı sağlayamaz" denildi. İddiana- mede Kürtlere kültürel, sosyal ve siya- sal haklar verilmesini savunmanın ül- kede azınlıklar bulunduğunu öne sür- mek ve bölünme sürecinin yolunu aç- mak olacağı kaydedildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle