Katalog

21 HAZİRAN 1995 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Vakıfbank yöneticilerine beraat • ANKARA (Cumhurryet Bürosu) -Ankara 2. Asliye Mahkemesı, görev yaptıklan dönemde çeşitli şirketlere usulsüz kredi kullandırdıklan gerekçesiyle Ankara Cumhuriyet BaşsavcıhgVnca haklannda ceza davası açılan ve aralannda bankanın eski s*snel müdûrü Ismet Alver ıJe üst düzey bürokratlann da bulunduğu 49 sanık hakkında beraat karan verdi.. SBtA'dan rekor üretim • Ekonomi Servisi -SEKA Balıkesır Müessesesi'ade son iki yılda yapılan iyileştirme çahşmalan sonucu 14 yılın rekor üretimi gerçekleşririldi. 1995 Mayıs sonu itibanyla kuruluşundan bu yana 271 ton/gün olan günlük ortalama ûretim 355 toıvgüne çıkanldı. Renamrdani.5 milyarlık Laguna • Ekonomi Servisi- Renault'nun yeni modeli Laguna, lstanbul'da düenlenen lazer gösterisiyle kamuoyuna tanıüldı. Renault Mais Genel Müdürü Onur Baytok'agöre R-Laguna RXE Opak modelinın anahtarteslim fıyatı 1 milyar 496 milyon 337 bin 911 lira, R-Laguna RXE Metal modelinin de 1 milyar 520 milyon 264 bin 740 lira. Sigortacıhk Aşa açılıyor • Ekonomi Servisi -Sıgorta sektörünün dışa açılma çabalanna Merkez Sigorta da katıldı. Kurum. tspanyol Maphre Assıstencia sigorta fırması ıle acil yardım ve servis istasyonlan kurmak ve Rus sigorta firması tngoshtrak'la Türki cumhuriyetlerde iş yapan Türk şirketlerinin sigorta ihtiyaçlanm karşılamak amacıyla ortak firma kurdu. Erdemir fçiı ikna turları • İSTANBUL (ANKA) - Erdemir'ın özelleştirilmesini önlemek amacıyla kurulan Temsilciler Kurulu ile Özelleştirme Idaresi karşılıklı ikna turlanna haarlanıyor. Temsilciler Kurulu Başkanı Halil Posbıyık, Ufuk Söylemez'in Ereğli'ye geleceğini ve Erdemir'in özelleştirilmesindeki "büyük sakıncalar" konusunda ikna olacağını söyledi. OECD'nin raporunda, diğer ekonomik verilerle birlikte enflasyonda da olumlu bir tablo çizildi 1996'da yüzde 50'nin altına iner MİŞELPERLMAN PARİS-Merkezi Paris'te olan Ekonomik îşbırliği ve Gelişme Örgütü (OECD). yayım- ladığı geleneksel "Ekonomik Perspektifler" raporunda. 1994 yılının Tûrkıye'de "ûreti- min gerilediği ve yüksek bir enflasyonla be- Krginleştigi'' görüşüne yer verdi. Aynı za- manda, 1995 için enflasyonun yüzde 80'e, 1996'da da yüzde 50'nin altına düşeceği de- ğeriendirmesini yaptı. Tüm üye ülkelerin du- rumuna ilişkin tahminlerin yer aldığı söz ko- nusu belgede, Nisan 1995'te dolan 6 ayhk süre içinde, enflasyonun yıllık hızının yüz- de 100'üaştığı kaydedildi. Bu arada, "Türİdye'nin döviz rezervlerini yenkkn ohışturduğu gibi, dış dünyaya karşı yûkümlülüklerini yerine getirdiğiııer> ışaret eden uzmanlar. "1994 sonbahanndan beri yeniden meydana çıkan enflasyonun, son de- rece kaygı verici okhığu" kanısını savundu. Belgede, 1995 Nisan ayında dolan 6 aylık sü- re içüıde, toptan fiyatlann yıllık yüzde 117 arttığı belirtilmekle birlikte, bu temponun "yavaşlamakta'' olduğuna da ışaret edildi. Öte \ andan OECD raporunda, Nisan 1994 istıkrar programının, GSMH'nin yüzde 4- 5'ine denk bir tutann kamu sektörü fınans- man gereksinimini azaltmaya olanak sağla- dığı belirtilmekte. Fakat, belgede, yine de • 1995 şubatmdan beri, Türk Lirası'nın değer yitirişinin "yavaşlayarak" ayda yaklaşık yüzde 3 dolaylanna düştüğü kaydedilen OECD raporunda, alınan kararlarla, enflasyonla mücadelenin orta vadeli parasal stratejinin çok önemli bir aşamasını oluşturduğuna işaret ediliyor. kamu sektörü finansman gereksinirninin, hâ- lâ, GSMH'nin yaklaşık yüzde 8'ine eş oldu- ğu, kamu finansının orta vadede sağlığına gerekli yapısal reformlann vavaş ilerlediği, ancak özelleştirmelere ilişkin yeni mevzu- atın, ilende daha hızlı bir ilerlemeye olanak sağlayabıleceği görüşüne de yer veriliyor. OECD uzmanlan, 1994'te kaydedilmiş üretimdeki azalmanın yılın 2. yansında "ya- vaşladığuu" belirtmeİcle birlikte, tüm yılı kapsayan dönemde, GSMH'nin yüzde 5.5'lık düşüşûnün "çafaşma piyasasında teh- likeü etkikr yarattığinr vurguladı. thracatın "güçlü arüşı"na, ithalatın "önemli azauşı''na dikkat çekilen örgütün belgesinde, 1995 başında finansal piyasa- lardaki güvenin artışı da kaydedildi. OECD, aynca kamu sektöründeki finansmanın arzu- lanan oranda azaltılamadıgını ifade etti. Bu- na neden olarak da "beklenilenden daha yük- sek faiz hadleriyk özelleştirme operasyonla- nndakigedkmeteri^gösterdı. Ekonomik Iş- birliğı ve Gelişme Örgütü uzmanlan, buna karşın, çeşitli masraflann azaltılması saye- sinde, kamu finansında "önemfi" bir sağlık- lılık durumunun gerçekleştirildiği değerlen- dirmesini de yapıyor. Öte yandan 1995 Şu- batı'ndan beri, liranın değer yitirişinin "ya- vaşlayarak" ayda yaklaşık yüzde 3 dolayla- nna düştüğü kaydedilen OECD raporunda, alınan kararlarla, enflasyonla mücadelenin orta vadeli parasal stratejinin çok önemli bir aşamasını oluşturduğuna işaret ediliyor. OECD uzmanlan, ihracatın önemli bir ar- tışı ve kurak bir dönemden sonra, tanmsal üretimin canlanmasıyla, GSMH'nin 1995'te tedricen artarak yaklaşık yüzde 2,75 bir yük- seliş kaydedeceğı görüşünde. Onlara göre 1996'da da özel tüketım ve yatınmlar saye- sinde, canlanma daha da ileri gıderek GSMH yüzde 4,75 e ulaşabilecektir. Aynca Ekonomik lşbirlıği ve Gelişme Ör- gütü, "enflasyonun 1995 sırasında hızla aza- larak 1994'teki yıllık >iizde 120'lik bir orta- lamadan. 1995'te yaklaşık yüzde 80'e ve 19%'da vüzde 50'nin altına inmesinin muh- temel oMuğuna" dikkat çekiyor. Fakat örgü- tün uzmanlan. "1995 için saptanmış enflas- yon hedefine ulaşmak için, >üın 2. yansında, aybkoranın yüzde 2 dolaylanna inmesi gere- ğpne işaret ediyor. Bunİara göre tahminle- rin gerçekleşmesi, kamu sektöründeki fi- nansman gereksinimlerinin azaltılmasının uygulanmasını ve de para politikasının kısıt- lı bir yönde tutulmasını gerektirmekte. "Türk parasına karşı yöneltilmiş bir dizi saldından sonra uygulamaya konulmuş Ni- san 1994 istikrar programı finansal pazaria- n istikraıiaştırmay a ve cari bilançoda bir faz- lalık elde etmesine olanak sagladı" denilen belgede, "ancak bu istikrann emin obnadı- ğı" öne sürülüyor, OECD raporu, "makro-ekonomik büyük dengelerin iyileştiğini'' kaydettikten sonra. " thracat ve yatınmın başını cektiği genel bir ekonomik ve sürekli geüşmeyi sağlama al- mak için, teroel yapısal refonnlann hızını art- brmak veorta vadede, bütçeyi sağhğa kavuş- turmak gerekli'' diyor. Olası gecikmelerin "yeni bir finansal istik- nu-azhkdoğurabileceği''görüşündeki OECD uzmanlan, öte yandan Avrupa Birliği'yle imzalanmış gümrük birliğinin yol açacağı rekabete karşı koyabilmek için, "enflasyo- nun azalmasuun gereğJr 'ne de parmak bas- mış bulunuyor. Ufuk Söylemez'e göre, tek koşul yasal sınırlar içinde kalınması 'Herkes özefleştirme yapabiKr 9 Ekonomi Servisi- Özelleş- tirme Idaresi Başkanı Ufuk Söy- lemez, Tanm tşletmeleri Genel Müdürlüğü'nün özelleştirme kapsamında olmadığı haide 10 işletmesini satışa çıkarmasının kendi dönemiyle ilintili olmadı- ğını vurguladı. Söylemez. "An- cak yasal snırlar içinde berkes taşeron gibi yöntemlerie özelleş- tirme yapabilir" dedi. Özelleştirme Idaresi Başkanı Ufuk Söylemez, Petkim, Tüp- raş, Petrol Ofısi ve Erdemir'den gelecek gelirin de pıyasa koşul- lanna ve ihale sürecine bağlı ol- duğunu söyledi. Bu kuruluşlar için fıyatın bu- günden belirlenemeyeceğini belirten Söylemez, "Petkim, Petrol Ofisi, Tüpraş gibi ulusla- rarası kuruluşlann fıyatlannı, piyasaya arz edildiği dönem ve koşullarbelirleyecektir. Bugün- den fıvarj belirîemek mümkün değOdir, doğnı da değfldir7 ' di- ye konuştu. T'nin satışında da tamamen kabul görmüş uluslararası stan- dartlann uygulanmak zorunda olduğuna dikkat çeken Söyle- mez, "T'nin satışında Dünya Bankası'nın kredi ve rehberlik desteğı söz konusudur. İ Ike ya- rarlan ile uluslararası standart- lan birleştiren profesyonelce T'yi satmak zorundayız" dedı. Toplumsal güven önemli Portföydeki 42 KlT'in, bazı olumsuzluklar yüzünden ilk al- tı ayda satılamamasından Tür- kiye'nin zararlı çıktığını kayde- den Söylemez, yılın ikinci altı ayında daha somut daha şeffaf iki-üç özelleştirme örneğiyle, toplumsal güveni kazanmayı hedefledıklenni belirtti. OECD'nin (Ekonomik Kal- kınma ve Işbirliği Örgütü) ÖlB'yi Türkiye'deki en şeffaf 4 kuruluştan biri olarak seçtiğini ammsatan Söylemez. "Türki- ve'de en çok denetlenen kurum Ozellestiı-me Idaresi'dir. Yük- sek Deneticme Kurulu ve Sa\ış- ta>'ın dışında, IMK ve Dünya Bankası ile de birlikte çahşüıyor. Özeltestirme, bu yüzden sendi- kalarla, basınla uzlaşma içinde >apılacak bir hadise"dedi. Özelleştırmerun 50 kadar ül- kede gerçekleşririldi ğine dikkat çeken Söylemez, sözlerini şöy- lesürdürdü: "Türkiye'dedeuy- gulanmaması için hiçbir neden yoktur. Kamu açıklannın yüz trüyonuaşöğu 20 >ıkta 10 KTTte rehabilitasyon programına kar- şın, teknolojik gerilik, bürokra- si ve siyasi yozlaşma yüzünden zarardan kurtulanamadığı gö- zönüne alındığında. bu maü re- formun hemen gerçekleştinlnıe- si gerektiği de anlaşıhr." Söylemez, yılın ikinci yansında hızlı, an- cak telaşsu davranacakJannı söylüyor. Et Balık Kurumu, bu kez başanlı bir ihale gerçekleştirdi 5 arsası toplam 1.4 trilyona satılclı ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-27 kombinası, 12 soğuk hava deposu ve 7 milyon metrekareye ulaşan arsalanyla birlikte 1.5 tril- yon liraya Hak-lş Konfederasyo- nu'na verilmesi planlanan Et ve Balık Kurumu'nun (EBK) yalnız- ca 5 arsası yaklaşık 1.4 triryon li- raya satıldı. EBK Genel Müdürü Recep Mn- rak, arsa sabşlanndan saglanan ge- lirlerin. kurumun 4 trilyon liraya ulaşan borçlannın kapatılması ve kombinalann yeniden yapılandı- nlması için kullanılacağını bildir- di. Mızrak, kurumun diğer ar- salannın imar izinlerinin çı- kanlması için çalışmaların da sürdürüldüğünü açıkla- dı. Özelleştirme Yüksek Ku- rulu (ÖYK) tarafindan, şubat ayında tüm kombina, tesis ve arsa- lanyla Hak-lş Konfederasyonu'na 1.5 trilyon liraya verilen, ancak ka- muoyundan "değerinin altında sa- ühhğı'' yönünde gelen tepkiler üzerine satış karan iptal edilen E- BK'nin, 5 arsası önceki gün açık artırma yöntemiyle toplam 1 tril- yon 382 milyar lira peşin bedele satıldı. Et Balık Kurumu Genel Müdürlüğü tarafindan ya- pılan ihalede satılan arsa- lar ve satış bedelleri şöyle: <" • Ankara Et Kombina- sı'nın Yenimahalle'deki 100 bin 725 metrekarelik arsası Gıda \c İh- tiyaç Maddeleri Toptancılar She- si'ne(GtM AT) 1 trihfln 200 miKar liraya satıldı. GİMAT aynca, kom- binanın Sincan"a taşınması için 250 milyar Bra verecek. • Ankara-Gölbaşı'ndaki 255 bin 400 metrekarelik Oğulbey ar- sası, Cihan Kur Sirketi'ne, 75 mil- yar liraya satıldı. • Iskenderun'daki 3 bin 797 metrekarelik soğuk hava deposu arsası, 36 miKar 10 milyon liraya GİMA'nin yankuruluşu Bflfer Ma- denciUk Sirketi'ne verildL • Manısa Et Kombinası'nın 849 metrekarelik lojman arsası, 8 milyar 50 milyon liraya Musa Kök adındaki müteahhide satıldı. • Kurumun Tekirdağ-Çerkez- köy'deki 122 bin 997 mekrekarenk organize sanayi bölgesi içindeki ar- sası için yapılan ihaİeyi de, 66 mil- yar 100 milyon lirayla Metin Pala adında bir girişimci kazandL T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ AUTOCADR12 1995 - 7. DÖNEM BİLGİSAYAR DESTEKLİ TASARIM PROGRAMI AutoCAD-I Başlama Tanhi: Günler: Saatler: 4Temmuz 1995 4Temmuz 1995 8Temmuz 1995 8Temmuz 1995 AutoCAD-n lOHaziran 1995 Salı, Çar., Cuma Sah, Çar., Cuma Cumartesı-Pazar Cumartesi-Pazar Cumartesı-Pazar 14.00-17.00 18.00-21.00 09.00-13.30 14.00-18.30 19.00-22.30 Ikı bölüm olarak düzenlenen eğitim programlannın ilk bölümünde, AutoCAD R12 Bilgisayar Destekli Tasanm Paketi'ne yönelık iki boyutlu çizimin öğretilmesi amaçlanmaktadır. Diğer bölüm, aynı pakete yönelik iki boyutlu çizim uygula- malanyla birlikte üç boyutlu tasanm ve katı modellememn öğretılmesini içennektedir. ilk bölüm 36, ikinci bölüm 28 saat- ten oluşmaktadır. Kontenjanlar 12 'şer kişı ile sınırlıdır. Her katılımcıya bir bilgisayar tâhsis edilmekte ve ders notlan ver- ilmektedir. KAYTTLAR DEVAM EDÎYOR! Ücretler, öğrenci ve grup indirimi ve aynntılar için Tel: (0 216) 418 23 57 418 23 58Dahili: 11 Fax:(0 216)348 02 93 Başvuru: Marmara Üniversitesi Göztepe Kampusu 81040 Mühendislik Fakültesi Binası - CIM Laboratuvan - Kuyubaşı / Istanbul Basın: 27926 'Kars Süt çürütülmedi' Ekonomi Servisi - Kars Süt Fab- rikası Yönetım Kurulu bir açıklama yaparak, çürütüldüğü ıddia edilen fabrikanın 12 haziranda törenle iş- letmeyeaçıldığmı bildirdi. Özelleş- tirme kapsamında Peysan tarafin- dan kıralanan Kars Süt Fabrika- sı'nın, bu kuruluş tarafindan yağ- malandıktan sonra devlete iade edildiği iddialan yalanlayan açıkla- mada, SEK'e ait fabrikanın yeni- den özelleştirme kapsamına alın- ması üzerine karalama kampanya- sı başlabldığı ilen sürüldü. Kars Süt Fabrikası Yönetim Ku- rulu Üyesi Avni Başdoğan imzasıy- la yapılan yazılı açıklamada, 9 yıl süresince kiralanan fabrikada yü- rütülen uygulamalar şöyle sıralan- dı: -Bakım ve onarım özkaynakla eksiksiz yürütüldü. -Ürericiye düzenli ve yeterlı a- vans verildi. -Creticinin Ziraat Banka- sı'ndan aldığı kredilere kefil olundu ve faiz yükü şirketçe kar- şüandı -Süte Trakya'dakinin yüzde 50 fazlası fıyat verildi. -SEK'ten devralınan işçilere istedikleri ücret artışı sağlandı. -Doğudaki diğer tesislerin aksine fabrika hep açık tutuldu ve üretim kalitesini arttırmak için yabancı uz- manlar çahştınldı. -Işletme kredileri amaca uygun kullanıldı ve tamamı geri ödendi. -Teşvik ile gümrüksüz makıne it- hal edilmedi ve makineler Trak- ya'daki tesislere aktanlmadı. -Yapılan yatınma DFİF alın- madı. -Işletmenin geri alınma karan üzerine, her türlü bakım onanmı ya- pılarak teslim edildi. -Ödenen kira tutan, doğudaki 2 süt fabrikasının satış tutanna ulaştı. BENCE İZZETTÎN ÖNDER Kamu Çalışanlarının Mücadelesine Saygı Geçen hafta sonunda Ankara'da Kızılay Meydanı muhteşem bir eyleme sahne oldu. Kamu çalışanları, tüm toplumla el ele, omuz omuza, toplumun üzerine bir kâbus gibi çöken kara bulutlan dağıtmaya çalışı- yordu. Kamu çalışanları, çok ağır mali ve politik bas- kılar altında çökertilmeye çalışılan bir kesimin sorun- lannı, halkla iç içe, büyük bir disiplin ve titizlik ve en önemlisi de sevgi dolu duygularla kamuoyuna yan- sıtmaya çalışıyordu. Bu vakur ve saygın davranışı, önce, kamu çalışan- lannın mücadelesi biçiminde kamuoyuna yansıtan basın, hareketin halkla birieştığini gördüğü anda, bu- nu bir haber olarak dahi algılamak istemedi. Halkımı- zın bundan çıkarması gereken somut sonuç, herhal- de, medyanın işlevinin ne olduğu, kimin tarafindan ve hangi çıkarlara hizmet edecek biçimde kullanıldığı yönünde olmalıdır. Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden gelen kamu çalı- şanlarının eylemi, topluma, basit bir toplumsal mü- cadefe biçiminde sunuldu. Ancak bu kasrtlı ifadeyi aç- mak gerekmektedir. Bir defa, bu eylem basit bir üc- ret artışı talebi degildir. Ikincisi, bunun doğal uzantı- sı olarak, mücadele, topluma karşı değil, bir türlü doymak bilmeyen verimsiz sermaye ve özellikle de finans kesimine karşıdır. Şimdi niçin böyle bir yoruma gitmemiz gerektiğini kısaca tartışalım. Kamu çalışanı maaşını devletten alır. Devlet ise, bir işletme gibi üretimi karşılığında ge- lir elde etmeyip vergi ve benzeri yollarla harcamala- nnı karşılar. Devlete vergi verme durumunda olan güçlü çevreler, bir yandan kamusal kaynakları ken- dilerine kanalize ederken, diğer yandan da bunlan karşılayacak vergi yükünden kaçınıriar. Bu güçlü çev- reler o denli vergi yükünden kaçınmışlardır ki, bugün bunlar bir asalak gibi bütçeden, faiz adı altında ina- nılmaz boyutta büyük bir pay almaktadır. Tüm yurt sathında kamu hizmeti yürüten personele devletin yaptığı ödenti, konsolide bütçenin ancak yüzde 32'si- ni oluştunjrken çok az sayıda asalak sömürücüye konsolide bütçenin yüzde 29'u aktanlmaktadır. Işte bütçede kamu çalışanlan yanında yer alan "bordro- lu kamu soygunculan" devletin elini kolunu bağlaya- rak, ülkeyi bu sonuca sürüklemiştir. "Yeni dünya dü- zenfnde kendine yeni kazanç kapısı yaratanlar, gi- derek güçlenerek toplumu bir ahtapot gibi sarmak- tadır. Bu nedenle bu mücadele, kamu çalışanlarının topluma karşı bir mücadelesi olmayıp kamu çalışan- lannda cisimleşmiş olan toplumsal güçlerin, bu asa- lak ahtapota ve onu yaratan düzene karşı mücade- lesidir. Siyasal otorite bu mücadeleyi kırmaya çalışırsa, o da kimin yanında olduğunu açıkça ortaya koymuş olacaktır. Böyle bir mücadeleyi kırmanın en ucuz ve kolay yolu "sus payı" vermektir. Kapitalist, bazen yüksek pay vererek, insan ve kurumlarda bilinç bu- lanıklığı yaratarak, onlan özümser, bazen deonlan aç- lık düzeyine iterek, onlann satınalma fıyatını düşürür. Düşük fiyattan sus payı vermek daima denenmiştir. Böyle olası bir çözümlemeye prim verilmemelidir. Bu mücadelenin çıkış yolu, siyasal kanallardan paî zariık gücünü yükseltmektir. Bunun için de toplusözj- leşmeli ve grevli sosyal haklann elde edilmesi kaçı- nılmazdır. Böyle bir mücadele, aynı anda, asalak sö- mürücülerin sistemden kovulması anlamını da taşı- maktadır. Bu yönü ile devlet küçülecektir. Ancak bunun an- lamı, vergi vermek durumunda olanların yüklerinin dahada hafifletilmesi degildir. Bunun anlamı; kapsa- yıcı ve adil bir vergi sis:eminin kurulması, borçlarda konsolidasyona gidilmesi, kamu çalışanlarına siya- sal mücadele ortamı içinde, ekonomiden hak ettik- leri payı alabılecekleri, insana yaraşır bir düzenin oluş- turulması ve buna göre yetki ve sorumluluk sistemi- nin kurulmasıdır. Ancak bu yolla, kamu çalışanları alanında etkin, çürümemiş ve objektif hizmet düzeyi oluşturulabilir. Işte mücadelenin özü budur. Taşımacılıkta eşya ve adres karmaşası I stanbul'dan Izmir'e eşya yollamakjsteyen okurumuz Ruhsar Özmen, Ege Bcpres'le anlaşmış. Göndermek istediği eşyalann 4 milyon 750 bin liraya taşınacağını bildiren Ege Exspres yetkilileri, daha sonra eşyaları Izmir Yeni Foça'daki adrese ulaştırmak üzere teslim almışlar. Sorunlann bundan sonra çıkmaya başladığını aktaran Ruhsar Özmen, Ege Expres'in ani bir karar değişikliğiyle 4 milyon 750 bin lira olan taşıma ücretini 6 milyon 700 bine çıkardığını belirtti. Fiyat konusunda ortak bir noktada buluştuklannı, 5.5 milyon liraya anlaştıklannı bildiren Özmen, eşyalann hâlâ gideceği yere ulaşmadığına dikkat çekti. Okurumuzun şikâyetini iletmek üzere firmayı aradığımızda Ege Expres yetkililerinden Sinan Kesin sorulanmızı yanrtladı. Eşyalan görmeden önce telefonda belirtilen eşya miktanna göre «ı fiyat verdikJerini belirten Kesin, "Taşınması istenilen eşya miktan ile beyan edilen arasında fark vardı" dedi. Genelde bu sorunla sürekli karşılaştıklannı bildiren Kesin, müşterilerin sürekli eksik beyan verdiklerini hatırlatarak, "Birkaç parça eşya deyip, birkamyon dolusu eşya yollamaya kalkanlara sıklıkla rastlıyoruz" diye konuştu. Ruhsar Özmen'le yaklaşık 1.5 ay önce görüştüklerine dikkat çeken Kesin, "Ruhsar Hanım bizimle konuştuktan sonra ücretlerimize zam geldi" dedi. "Taşıma ücretinin arttığını dımtıuriy&t Oezetesl TürHocagı Cact 39/41 Cağalogîu/ISTANBUL. TEL. 512 OS O5 FAX. 514 O7 51 eşyalan teslim almadan önce niye söylemediniz" sonısunu yanıtlayan Kesin, Ruhsar özmen'i evinden defalarca aradıklannı iddia ederek, "Müşterimize ulaşmamız bir türlü mümkün olmadı" dedi. Eşyalann hâlâ teslim edilmemiş olduğunu hatırlatmamız üzerine ise bu konuyu Izmir'deki görevlilerle görüşeceğini vurgulayan Sinan Keskin, daha sonra bizi Izmir'deki yetkililerden Levent Koyupembe ile görüştürdü. Koyupembe eşyalann teslimini geciktirmelerinin nedenini şöyle açıkladı: "Bize verilen adres yanlıştı. Yeni Foça olduğu belirtilmiyordu. Daha sonra adresi doğruladık. Teslimat için adrese gittiğimizde, kamyon sokağın dariığı nedeniyle eve ulaşamadı. ÂJıcıya eşyalan sokağın başına indirmeyi teklif ettik, kabul etmediler." Koyupembe, en kısa zamanda eşyalann yerine ulaştınlacağını söyleyerek sorunun diyalog eksikliğinden kaynaklandığını bildirdi. Ege Expres'in açıklamalarını Ozmen'e ilettiğimizde, eşyalann teslim edeceği adresi doğru verdiğini bildirdi. Eşyaların sürekli yer değiştirmek yüzünden hırpalanmış olabileceğini vurgulayan Özmen, bir an önce eşyalann teslim edilmesini istediğini yineledi. Okurumuzun eşyalan Levent Koyupembe ile yaptığımız görüşmeden yaklaşık 1 hafta sonra teslim edildi. Yalnız eşyalar yol dar olduğu gerekçesiyle evin 50-60 metre uzağına ındirildi. • ESKİ BEYOĞLU KEYFİ BUGÜNLERDE BOĞAZDA YAŞANIYOR ÇATI TEKNE GEZİLERİ 25/6 Pazar saat 10.30 Dolmabahçe 11.00 Üsküdar'dan hareket ^ L •içkili açık büfe öğlen yemeği ^ ^ ^ k • Canlı müzik # Beş çayı ^ ^ ^ ^ ^ • Denize gırme molası ^ ^ ^ 9 Sadece 950 bin lira J^fr ÇATI RESTAURANT 251 OO OO Nüfus cüzdanım, ehliyetim, sigorta kartım, sigorta sağlık karnem, tasarruf teşvik kartım çalınmıştır. Hükümsüzdür. MELAHATACAR KADIKÖY 2. SULH HUKUK * MAHKEMESİ Kadıköy, Acıbadem, Şamfıstığı Sok. 24/6 adresinde ikâmet eden Ömeroğlu Ertan Kurtay vasisi annesi Fatma Kurtay'ın vasılik görevıne son venlerek adı geçene aynı adreste ikâmet eden kardeşi Mücella Mutlu vasi tayin .edilmiş ve dosya, adres değişıklığı nedenı ile mahkeme- mize gönderilmekle, dosyanın kabulüne ve vesayetın de- vamma karar verilmıştir. Keyfiyet ilan olunur. Basın: 278II ŞİŞLİ 3. SULH HUKUK HÂKtMLİĞÎ'NDEN Dosya no: 995/182 Vası Mahkememizın 8/6/995 tanh, 995/182 esas, 995/560 sayılı karan ile Şişli Nişantaşı Hacı Eminefendi Sokak Ka- racalarlı Ap. No: 38/5'te ikâmet eden mahcure Hatice Mü- nire Kırağh'ya, kızkardeşi Seciye Karacarlı vasi tayin edi- liş bulunduğu ilanen tebliğ olunur. 12.6. 1995 Yz.Iş.Md. Hâkim 20968 Basın: 27679 ' GÖLKÖY H O T F . L BODRUM Haziran 650.000 TL Temmuz-Ağustos 1.150.000 TL (Yanm pansiyon günlük) Rezervasyon ve bilgi için: Ist. Kültür Turizm (212) 234 34 20 (4 hat) KosmosTurizm (216)356 68 84 • Bodrum Fora Yatçılık (252) 316 46 64 Movi Yolculuk Bodrum / Bodrum Haziran - Temmuz Her Cumartesi hareket Haftahk tam pansiyon 15.000.000 TL. Levi's pantolonu değiştirdi B üyük bir beğeniyle mağazaya giderek, satın aldığım renkli sorunumu aktardım. Levi's 501 kısa bir Yetkililer kullanım hatası üyük bir beğeniyle \ satın aldığım renkli Levi's 501 kısa bir süre sonra sürtünme nedeniyle yırtıldı. Pantolonun kullanılmayacak duruma gelmesi üzerine Kadıköy Bahariye'deki olduğunu belirterek, bana yardımcı olamayacaklannı söylediler. Cem Karaman/İSTANBUL O kurumuzun şikâyeti üzerine Levi's'ın halkla ilişkiler görevini yürüten Nil Çelik ile görüştüm. Karaman ile irtibat kuracağını belirten Çelik, sonucu bize bildireceğini söyledi. Kısa bir süre sonra bizi arayan Çelik, Cem Karaman'ın pantolonunun değiştirileceğini vurguladı. Okurumuzun pantolonunun renkli olduğuna dikkat çeken Çelik, renkli 501 model Levi's'lann artık üretilmediğini kaydederek, "Bu pantolonlar ancak Bostancı ve Ankara'daki mağazalanmızda satılıyor. Cem Bey değişikliği bu mağazalanmızdan birinden yapabilir" dedi. Okurumuz, Levıs'ın sunduğu değişiklik teklifini kabul ettı. •