28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 HAZİRAN 1995 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 400 bin kamu çalışanı adına, 31 memur sendikası başkanı, Ankara'da 2 günlük oturma eylemi başlattı Memıır,güvenceistiyor• Kamu çalışanlanna grev ve toplusözleşme haklan verilmesini engelleyen son anayasa değişikliğinin geri alınmasını isteyen kamu çalışanlan, bu istekleri gerçekleşmezse 19 haziranda üretimden gelen güçlerini kullanacaklannı açıkladılar. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Toplusözleşmeli- grevli sendika haklan için "anayasal güvence" isteyen kamu çalışanlan, "Türld- ye'nin demokratüdeşmesi" için gemileri yaktı. Yaklaşık 400 bin kamu ça- lışanı adına, 31 memur sendi- kası başkanı, dün Ankara'da 2 gün süreli oturma eyleminı başlattı. Kamu Çalışanlan Sendika- lan Konfederasyonlaşma Ku- nılu (KÇSKK) Sözcüsü ve Eğitım-Sen Genel Başkanı YıJdınm Kaya. "Bugün başladığnnız mücadele, Türkiye'nin demokrafikles- me mücadetesidir" dedi. Kamu çalışan- lanna grev ve toplusözleşme haklan ve- rilmesini engelleyen son anayasa deği- şikliğinin geri alınmasını isteyen kamu çalışanlan, bu istekleri gerçekleşmezse hafta sonunda gerçekleştirecekleri An- kara yürüyüşünün ardından, 19 haziran pazartesi günü üretimden gelen güçleri- ni kullanacaklannı açıkladılar. Güvenpark'taki oturma eylemi, 31 memur sendikası başkanı dün Ankara'da 2 gün süreli oturma eylemi başlattı. (Fotoğraf: TARIK TINAZAY) "Grevti-toplusözleşmeu sendika hakkını kullanacağtz" yazılı önlükler giyen sen- dika genel başkanlannın, Kızılay Yük- sel Caddesi'ndeki lnsan Haklan Heyke- li önünde, kamu çalışanlan tarafindan alkışlaria ve "Yaşasın sendika mücade- lemiz", "Susma, sustukça sıra sana gele- cek", "Söz, yetki, karar çalışanlara", "Emekçiyiz, haklıyız, kazanacağız". "Baskıiar bizi yıldıramaz" sloganlan ile karşılanmalan ile başladı. 15-16 haziran mücadelesinde yaşamı- nı yitiren Yaşar Yıldınm, Mustafa Bay- ram ve Mehmet Gıdak adlı işçiler ile tüm emekçiler ve çalışanlann anısına saygı dunışunda bulunarak eylemi baş- latan Eğitim-Sen Genel Başkanı Yıldı- nm Kaya, "Mücadeleleri, yaşanumızda örnek obcakür" dedi. Asim-Sen. Bem-Sen, Birleşik Taşıma- cılık Sendikası (BTS), Deçem-Sen, De- mir-Sen, Eğitim-Sen, Emek-Sen, Ener- Sen, Genel Sağlık-tş, Kültür-Sen, Lim- Sen, Maden-Sen, Or Kam-Sen, Öğretim Elemanlan Sendikası (ÖES), Sağlık- Sen, Sekam-Sen, Sosyal Hizmet-Sen, Şekme-Sen, Tanm-Sen, Turizm-Sen, Tüm Banka-Sen, Tüm Bel-Sen, Tüm Gı- da-Sen. Tüm Haber-Sen, Tüm Maliye- Sen, Tüm Sağlık-Sen, Tüm Sosyal-Sen, Tüm Tak - Sen, Tüm Yargı-Sen, Yapı Yol-Sen, Sanayi-Sen genel başkanlan- nın katıldığı eylem, Başbakanlığa 100 metre uzaklıktaki, Güvenpark'ta yapılan basın açıklamasıyla devam etti. Yıldınm Kaya, burada yaptığı açıkla- mada, "Sendikalanmızm ba- ğnnsız örgütlenmesine uygu- lanan baskılann kalktığı, grevü-toplusözleşmeH sendi- kalarunızın anayasal güven- ce altına alındığu baskılann, sürgünlerin, cezalarm olrna- dığı bir ülke istiyoruz. Bunun için, burada oturma eylemi- ne başuyoruz" dive konuştu. Kamu çalışanlannın istek- lerinde haklı oldugunu her- kesin onayladıgını ifade e- den Kaya. "Ancak,gördükki bizün taleplerimiz bir tek st- yasi iktidara ulaşmadı, ula- şamadL Halktan kopuk. Tür- kiye gerçeklerini kavrayıp ona ilişkin doğru politikalan üretmekten uzak iktidar or- taklannın bizi anlamasını ve sorunlanmıza çözüm üret- mesini beklemek, \anlış olur. Onlar, kendi çiğköfte partile- rine, sulu tartışmalanna o kadar dalmışlar ki bizim du- nımumuz akıttanna bile gel- mıyor" dedi. Tüm Sağhk-Sen Genel Başkanı FevziGerçek'in. bir yazısından dolayı Türk Ceza Yasası'nın 312. maddesi u- yannca 20 ay hapis cezasına çarptınldığını ifade eden Kaya, şunlan söyledi: "Hiçbir basla, bizi haklı mücadete- mizden döndüremez. tllerden Ankara'ya gelen arkadaşiarunız engellenirse, bütün Türldye, Ankara olur. Setleri, engelleri aşa aşa, coşkun nehirter gibi çoğalarak Ankara'ya akacağız. 25 yıl önce işçi sını- finın gösterdigi \olda haklanmızı alaca- ğız. 5 yıldır dişimizk, ürnağımızla, elde ettiğinıiz kazanımlanmızı geri vermeye- ceğiz. Bunu herkes iyi büsfo." Bir grup, işçilere saldırdı Aras Kargo işçisi grevde • Nakliyat-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu,"Biz artık bu ezilmişliğe dur demek istiyoruz. Bu bir ekmek kavgası grevidir" dedi. ' ' ^ ' tstanbul Haber Servisi - suzgelişme üzerine grev ka- DlSK'e bağh Naklıyat-lş Sendikası'nda uzun süren mücadelelerden sonra örgüt- lenen Aras Kargo işçıleri greve çıktı. Dün akşam Ak- tarma Merkezi önünde bek- lemekte olan ışçilere, bir grup taşlı sopalı saldında bu- lundu. Saldında, Nakliyat-tş Sendikası Genel Sekreteri Zeki Onkurve Genel Malı SekreterHamdi Yümaz hafîf şekilde yaralandı. Kargo isçılen, Alibey- köy'deki Aras Kargo Aktar- ma Merkezi "nde dün sabah greve çıkarken Nakliyat-lş Sendikası Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu,"Biz arük bu ezilmişliğe dur de- mek istiyoruz. Bu bir ekmek kavgası grevidir" dedi. Orgütlenme sırasında çok sayıda işçinin işten çıkanldı- ğı Aras Kargo işyerinde, Nakliyat-lş Sendikası'nın yetki almasına ve toplusöz- leşme sürecinın başlamasına karşın işverenin masaya otur- maması, görüşmelerin tıkan- masına neden oldu. Bu olum- ran alan Nakliyat-lş Sendi- kası, dün Aras Kargo işyenn- de grev uygulamasını başlat- tı. Genel Başkan Küçükos- manoğlu yaptığı konuşmada, Aras Kargo'da ilk kez bir sendıkanın örgütlendiğını anımsatarak "Biz arnk bu ezilmişliğe, yok edilmeye dur demck isti)t)ruz. Bu bir ek- mek kavgası grevidir. Yasal haklanmızı kullanarak bu greve çıkryoruz'1 dedi. Küçükosmanoğlu, işvere- nin grevı kırmak amacıyla geçıcı işçiler çalıştırmaya başladığını da vurguldı. Bu arada, Aras Kargo Aktarma Merkezi önünde beklemekte olan işçilere bir grubun taşlı sopalı saldında bulunduğu öğrenildi. Nakliyat-lş Sendi- kası Genel Sekreteri Zeki Onkur ve Genel Mali Sekre- ter Hamdi Yılmaz'ın hafıf şe- kilde yaralandığı olay sonra- suıda ışçilerin, Alibeyköy Po- lis Karakolu'na, Aktarma Merkezi Genel Müdürii Se- nayi Çetinkaya hakkında şi- kâyette bulunduğu bildirildi. Eminönü işçisi direnişi kutladı tstanbul Haber Servisi- DİSK Genel Baş- kanı Rıdvan Budak, 15-16 haziran işçi dire- nişinin 25. yıldönümünü, işten çıkanlan ve direnışte 32. günlerini dolduran Eminönü iş- çileriyle birlikte kutladı. Bu yıl 15-16 hazı- ranı, türküler, halaylar ve sloganlar eşliğin- de Eminönü Belediyesi işçıleriyle birlikte kutlamayı tercih eden DlSK'in Genel Baş- kanı Rıdvan Budak, 29 ytl ögce ışçilerin, sendikal haklannueUennden alan yasa deği- şiklıği karşısında büyük bir eylem gerçekleş- tirdiğini ve haklannın elinden almmasına izin vermediğini belirtti. Budak, onbinlerce işçinin yarattığı 15-16 haziranın ardından çıkanlan yasanın fiilen uygulanamadığını vurguladı. Aradan geçen 25 yıla rağmen 15-16 hazirandan öğrenile- cek şeyler bulunduğunu dıle getiren Budak, "Çünkü o dönemde var olan haklannuzm birçoğu bugün yok. 12 Mart ve 12 Eylüüer haklanmızı, özgürlüklerimizi elimizden akü. Bugün 15-16 haziranın ıştgında mücadele- mizi yürütmemiz gereldyor. Çünkü iş\erleri- mizin, iskollarunızın, >uşam çevrelerimizin ötesinde bütün dünyada bize acımasızca sal- duiyoriar"dedi. Budak şöyle konuştu: "lnsan olarak, işçi olarak. yurttaş olarak haklanmız elimizden ahnıyor. Baskı ve yasaklarta özgürlüklerimiz kısıtlanıyor, değeıierimiz yok ediliyor.İşçiler, emekçiler olarak ortak çıkaıianmız unuttu- rulma>a çalışüıyor. Tenimize, diUmize, inan- cımıza, kökenimize göre a\ nmlarla bizi düş- man etmek istiyoriar. İşsizİik hıda artıyor, ge- leceğimiz karartihyor. Bütün bu yokluklann, yoksulluklann, zorbalıklann sorumlusu iş- çiler, emekçiler degiL~ Budak, ışçı sınıfının evrensel insani değerleri, eşitliği, özgüıiüğü, kardeşliği paylaşacağı, insan olmanın onur duyacağı koşullarda yaşayacağını kaydede- rek, "Başarmak için 15-16 haziranın ışıgın- da mücadeleyi yükseltelim" dedi. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER K1ŞLALI Yeni Dönya Eskidi mi?.. Okurianm fark etmediler, ama iki haftadır yurtdı- şında idim. Çeyrek yüzyıl sonra "Yeni Dûnya "yı yeniden gör- düm. Uçaktan, Nevv York da VVashington da bir yeşil denizine gömülmüş gibiydiler. Gökdelenler kenti çevresinin böylesine yeşil oldugunu, ilk keresinde fark etmemiş olmalıyım. ABD başkentinin ise sa- dece çevresi değil kendisi de yeşil... Yemyeşil! Kuşbakışı Istanbul'un kıraçlığı, betonluğu, bu kez banaçokdaha "ac//c//"gözüktü. Çıkann bırBoğaz'ı, istanbul bitmiş. Yeşili kemirerek Istanbul'u yayan- lar, iç Anadolu'nun yoksul dogasını, dünyanın bel- ki de en şanslı coğrafyasına taşımışlar. Göklerden bakınca, İstanbul denetimden çıkmış kanserli bir vücut gibi görünüyor. Göklerden Ankara ise artık Istanbul'dan daha yeşil. İstanbul, yeşili yok ederek büyüyor. (Ve de büyü- dükçe küçülüyor.) Ankara ise büyürken yeşili de beraberinde taşı- yor. Bozkır yeşeriyor. Ankara'nın nemi artıyor, yağ- muru artıyor, iklimi değişiyor. • • • Amerika'daki Türkler, Avrupa'dakilerden ve Avustralya'dakilerden çok farklı. İşçi Türk yok. Çok iyi egitim görmüş, Amerikan toplumuna kendilerini kabul ettırmiş Türkler var. Öğretim üyesi, gazeteci, doktor, araştırmacı, ik- tisatçı, işadamı, sanatçı, bürokrat... Vede öğrenci. VVashington'da, Prof. Türker Özdoğan'ın sera- mik sergisinin açılışında vardım. Çağrılılar hep top- lumda belirli bir ağırlığı olan kişilerdi. Sayın Özdoğan, 1973 yılında, George VVashing- ton Universitesi'nin seramik bölümünü kurmuş. Halen, değişik ülkelerden altmış kadar öğrencisi var. Kızıtderiliterin Arizona'daki Havasu kentinden söz etti. Havasu'nun Kızılderili dilindeki anlamı da Türk- çedeki gibi "hava" ve "su" imiş. Kızılderililer ara- sında en çok kullanılan dil ise "Atabaşkan" dili. Sergideki yapıtlardan birisinin adı "Çapultepe" i- di. O da KızıkJerililerden alınmış. Zaten "tepe" ve "yurt" sözcükleri, Kızılderililer arasında çok sık kul- lanılıyormuş. Prof. Özdoğan, Kızılderililerin de Orta Asya kö- kenli okduklannı gösteren araştırmalann arttığını an- lattı. Maya dilinde bine yakın Türkçe sözcük bulun- muş. Havasu kentine, devasa bir seramik kaplumba- ğa yapıp, armağan etme tasarısından söz etti. Kap- lumbağa hem Türklerin hem de Kızılderililerin kül- türünde önemli bir yere sahip... ••• Yeni kurulan Amerika Atatürk Derneği, daha şim- diden çok etkili bazı siyaset adamları ile yakın iliş- kiler kurmuş. VVashington'un göbeğinde, görkem- li bir "Atatürk Kültür Merkezi" açma hazırlıkları içinde. Öte yandan, ABD'deki ıkinci kuşak Türkler ara- sında, basında çok etkili konumlara gelebilmiş olanlar var. Ama Türk hükümeti aymazlık içinde... VVashington'da -çinileri Türkler tarafindan yapıl- mış- büyük ve güzel bir cami bulunduğu halde... Tam altı milyon dolar sarf edilerek bir de Türk ca- mrsi yaptınlmış. Imamı da Türkiye'den, dört bin beş yüz dolar ay- lık alıyor. Camiye gidenlerin sayısı ise yirmi kadar... Geçen yıl ABD'ye "Kürt sonınu"nu anlatmak amacıyla gelen, Orfıan Kitercioğlu başkanlığında- kiTürk parlamento heyetindeki milletvekili sayısı da 20. Ve 19'unun dil bile bilmedığı, herkesin dilinde. Ellerinde birer dosya. Dosyada da sorunla ılgili olarak Türk görüşünü anlatan dört sayfalık bir not... ••• Bunca yıl aradan sonra... Gördüm ki Yeni Dünya eskimemiş! Ama bir kez daha fark ettim ki... Biz, eskinin gü- zelliklerini yok etmekte ve çirkinin yeniliklerini es- kinin çirkinlikleri ile bütünleştinme çabasında, ol- dukça yol almışız... Türkiye'yi ve kentlerimizi yönetenleri zaman za- man uçağa bindinmeli... Önce oralara götürüp te- peden göstermeli, sonra da yönettikleri kentleri ve toprakları... Acaba yaran olur mu? Oksijen yerine yanlışlıkla azot protoksit gazı verilen asker akıl hastası oldu Hatalı tedaviye milyarlık taztninat ANKARA (ANKA) - Tıbbi te- davide korkunç hata, devletin mil- yarlık mahkûmiyetiyle cezalan- dınldı. Erzincan ll Jandarma Alay Ko- mutanlığı'nda görev yaparken sa- katlanması üzerine yatınldığı as- keri hastanede. kendisine oksijen yerine yanlışlıkla azot protoksit gazı verildiği için akıl hastası olan Mustafa Türkoğlu'nun ailesı tara- findan devlet aleyhine açılan maddi-manevi tazminat davası sonuçlandı. Askeri Yüksek Idare Mahke- mesi (AYİM), yanhş tedavi kur- banı askerin ailesine 1 milyar lira maddı, 100 milyon lira da mane- vi tazminat ödenmesini kararlaş- tırdı. Mahkeme karannda maddi taz- minata olay tarihinden itibaren yûzde 30 faiz yürütülmesi hüküm altına alındığı için, ihmal kurba- nı askerin ailesine ödenecek taz- rninat tutan bugünün değeriyle 4 milyar liraya yaklaştı. Omzundan sakatlandı ; Erzincan ll Jandarma Alay Ko- ; mutanlığı'nda jandarma eri ola- ' rak görev yapan Mustafa Türkoğ- • lu, sağ omzundan sakatlanması - üzerine kendisini tedavi ettirmek '- istedı. Erzuıcan Asken Hastane- si'ne yatınlan Mustafa'yı askeri hekimler ameliyat etmeye karar verdiler ve ocak 1987 tarihinde ameliyat yapıldı. Askeri Idare Mahkemesi'ne ve- rilen dava dilekçesinde olayın bundan sonraki bölümüne ilişkin bilgi verilirken "GörevK teknis- yen tarafindan operasyon gerçek- leştirilirken oksijen tüpünde oksi- askerin babasının, yasal haklann kendisine ödenmesine ilişkin baş- vurusuna yanıt vermediğme dik- kat çekıldi. Davanın bu nedenle açılması hakkımn doğduğuna işa- ret edilerek yanlış tedavi kurbanı askerin ömür boyu bakıma muh- taç olduğunun dikkate alınarak 1 milyar maddi 100 milyon da ma- nevi tazminat ödenmesı istendi. ilgili Bakırköy Akıl Hastane- si'nden alınan organik akıl bo- zukluğu raporu esas alındı. Kararda. yaptınlan bilirkişı ın- celemesine göre, oksijen tüpünde oksijen yerine azot gazı bulunma- sında gaz dolumunu yapan fiıma- nın 5/8 oranında kusurlu bulun- duğu bilgisine de yer verildi. Askeri Idare Mahkemesı'nin • Erzincan îl Jandarma Alay Komutanlığı'nda görev yaparken sakatlanması üzerine yatınldığı askeri hastanede, kendisine oksijen yerine yanlışlıkla azot protoksit gazı verildiği için akıl hastası olan Mustafa Türkoğlu'nun ailesince devlet aleyhine açılan dava sonuçlandı. Mahkeme Türkoğlu'nun ailesine 1 milyar lira maddi, 100 milyon lira da manevi tazminat ödenmesini kararlaştırdı. jen gazı yerine azot protoksit gazı bulunduğundan kendisine bu ga- zın verilmesiyle bu gaz doğrudan hastanın beynine giderek zehirle- di. Sonuçta akıl zaafiyetiyle tem- >iz gücünü tümden yitirdi" denıl- di. Olay nedeniyle operasyona ka- tılan teknisyen astsubayın ağır hizmet kusuru nedeniyle cezalan- dınldığına atıf yapılan dava dilek- çesinde, davalı Millı Savunma Bakanlığı'nın, akıl hastası olan Mahkemedeki ıncelemede ola- yın gelişımiyle ilgili bilgiler ve raporlar değerlendinlirken hasta- ya oksijen yenne azot venlmesiy- le hafıza kaybına uğramasına yol açıldığı behrtildı. Hastanın, olay- dan sonra GATA Psıkiyatri Klini- ği'nde tedavıye alındığı, üç kez hava değişimıne gönderildiği an- cak sonuçta GATA Sağlık Kuru- lu'ncau askerliğeeiverişsizdir'' ra- poru düzenlendığıne dıkkat çeki- len mahkeme karannda, askerle belirlediği bilirkişi, hata kurbaru askerin hastalanmasıyla oluşan zaran 2 milyar 145 milyon lira olarak belirledi. Idare kusurlu Mahkeme, "Anayasanın 125' inci maddesine göre, idare kendi eylem ve işlemierinden doğan za- ran ödemekle v ükümlüdür. Bu nedenle idarenin sonımluğu anayasa ilkesi olarak kabul edil- miştir" görüşüyle karar oluştur- du. Zarann, teknisyenin gazı kont- rol etmeyi ihmalinden kaynaklan- dığına işaret edilen kararda "Da- vali idarenin oksijen tüplerini alır- ken ve ameh') attan önce kontrol- lerini yeterince yapmaması, anes- tezi yetkih'lerini yeterince yetişti- rememesi nedeniyle hizmetin işie- tilmesinde kusuru bulunduğu ka- bul edilerek davacının zararian- nın hizmet kusuru ilkesine göre karşüanması gerektiği sonucuna ulaşılmışür" denıldi. Askeri Yüksek Idare Mahke- mesi, bu yaklaşımla davayı olay tanhinden yaklaşık 8 yıl sonra so- nuçlandırdı. Mahkeme, davacı baba Meh- met Türkoğlu'nun istemi doğrul- tusunda bakanlığı hatası nedeniy- le 1 milyar lıra maddi, 100 milyon lira da manevi tazminata ödeme- ye mahkûm etti. Mahkeme, mad- di tazminata 1988 tarihinden iti- baren yıllık yüzde 30 oranında fa- iz yürütülmesini hüküm altına al- dı. Buna göre, bugünkü tarih iti- banyla davacı aileye ödenmesi gerekli miktar 3.5 milyar lirayı buldu. 100 milyon liranın ilave- siyle bu rakam 3 milyar 600 mil- yona ulaşırken mahkeme, taz- minatın bu bölümüne faiz yürütülmesine karşı çıktı. Ulaş Belediyesi harekete gecti 'Köyden kente göçü önleyelim' tstanbul Haber Servisi - Metropollere yoğun göç veren yerleşim birimleri, köyden kente göçü durdur- mak için harekete geçti. Sıvas'abağlı Ulaş llçesi Belediye Başkanı Hüseyin Gülkanat, Istanbul'un nü- fusunda önemli bir çoğun- luğu oluşturan Sıvaslılara, "Dimize geri döneüm ve ya- ünm yapalım" çağnsında bulundu. Kastamonu'dan sonra Sı- \'as'ın geliştirilmesi için ye- rel yöneticiler kollan sıva- .... . „ „ „ . dı. Özellikle Istanbul'a yo- H u s e > ı n GuBüuıat ğun göç veren Sıvas'ın ekonomisinin can- landınlması için bazı tanıtım çalışmalan başlatıldı. Geçen günlerde Istanbul'a ge- len Ulaş Belediye Başkanı Hüseyin Gül- kanat ile köyden kente göçü ve ilçesinde yaptığı çalışmalan konuştuk. lş başına geldikten sonra ilk yaptığı şe- yin belediye meclisini halka açmak oldu- gunu anlatan Hüseyin Gülkanat, toplantı- larda yüzde 70 oranında halkın, yüzde 30 oranında ise meclis üyelerinin tekliflerinin oylandığını söyledi. Yöneticilerin halkla yakın ilişkide ol- ması gerektiğıne dikkat çeken Hüseyin Gülkanat, "Belediyede sekreterliği kakhr- dım. Halkın telefonlanna ben çıkıyorum" dedi. Yerel yönetimlerin çok fazla prob- lemleri olduğuna dikkat çeken Gülkanat, şunlan söyledi: "Ulaş'ta hiç çöp toplanmıyordu. Ben ge- çici olarak üç temizlik işçisi aldım. Daha sonra halka kapı önkrineçöp kutusu ahna çağnsında bulundum. Çevre Bakanlığı tarafin- dan ilçemize çöp arabası \erilmiyordu. ÇankayaBe- lediye Başkanı ilçemize bir çöp arabası armağan etti. Işçilerimizin sayısını artrva çıkardık. Dahasonra halk- tan su parası ahnayı bırak- ok. Çünkü resmi daireler- den ahnan para belediveye yeti>ordu. Buna karşüik halktan bahçesine ağaç dikmesini istedim. Şimdi LTaş'm dört bir yanı yeşiL Kendi çabalanmızla ilçe- mizi güzelleştirmeye çahşı- yoruz. tlçemizde kütüphane >oktu, kütüp- hane kurduk. Yani siz yeter ki bir şeyter yapmayı kafanıza koyun ve halkımzm kar- şısına siyaseti bir kenara btrakarak çdan." Hüseyin Gülkanat'm Ulaş'ta yaptığı ba- zı çalışmalar halkı oldukça se\indirmiş. Ulaş'ta bulunan bir gölü turizme actıkla- nnı vurgulayan Gülkanat, göl çevresine çok sayıda ağaç dikildiğini, ormana piknik yapmaya giden vatandaşlar için de toplam 13 çeşme yaptınldığını anlattı. Gülkanat, kendisini en fazla rahatsız e- den konunun Alevi ve Sünni vatandaşla- nn mezarlıklannuı ayn olması oldugunu belirtti. Çok yakında büyük bir törenle bu aynmı ortadan kaldıracağını vurgulayan Gülkanat, "Artık bu gibi aynmlann orta- dan kaldınlması gereldyor. Farkh mezhep- leri olan insanlarm ayn yeregömühnesi uy- gulamasını doğru buhnuyorum. Aynca Ü- laş'ta bulunan Ermeni Mezariığı da onan- larak koruma altına alınacak" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle