28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 HAZİRAN 1995 SALI • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI 19 G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY İşçi Partisi Genel Başkanı dün yargıç önüne çıktL Perinçek yargdandı tstanbul Haber Servisi -Iş- çi Partisı Genel Başkanı Do- ğu Perinçek. "Doğan Gü- reş'in başını çektiği bir gnı- bun Amerikan yanhsı darbe yapacağını*7 ıleri sürmesi üzerine açılan dava nedenıy- le dûn yargıç önüne çıktı. Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen da- vanın ilk duruşmasında, Pe- rinçek hakkında "Askeri güç- lere hakaret eünekve bu güç- leri zayıflatmak" suçunu dü- zenleyen TCK'nin 159. mad- desı uyannca 6 yıl hapıs ce- zasmın istendıği iddianame okundu. Işçı Partisi Genel Başkanı Dogu Perinçek, id- dianamede Çapraz Ateş programında üç generalin darbe hazırlığında olduğunu söylediğinin ılen sürüldüğü konuşmanın kendisine ait ol- duğunu ve Shovv TV'de ya- yımlanan Çapraz Ateş adlı tartışma programında Murat Kararalçın'ın "Buüeri darbe hazuiığında'" sözlennden sonra Mehmet Ali Birand' ın sorusu üzerine belirtilen ko- nuşmayı yaptığını söyledi. Menzır'e soruşturma • Baştarafi 1. Sayfada tiği suçlamalar, DYP'lı bazı kabine üyelerinde de rahat- sızlık yarattı. Çiller'e yakın bir DYP'li bakan, "Bürok- ratiann bu tür açıklamalar yapması doğru değü. Eğer bir rahatsıziık varsa, sorun varsa, o işin başmdaki siyasi sorumlu gerekeni yapar" de- di. Aynı bakan, Menzir'in, "disipün suçu" işlediği gö- rûşünde olduğunu vurgula- yarak "Devtetin belli bir dü- zeni vardır. 2 müfettiş görev- lendirildL Yapügı şey, hangi suç vasfina giriyorsa ona gö- re ceza verilir. Ancak, öyle hemen görevden alma falan olamaz. O zaman bunun so- nu geimez. Yasalar gereğm- ce, işlem yapdır" açık- lamasını yaptı. • Baştarafi 1. Sayfada Ardından radyolar Türkçenin canına okumak için yarışa girdi. Sunucu, söz- cüğü yanlış kullanıyor. özür dileyeceği- ne basıyor kahkahayı: "Sayın dinleyiciler bir hata daha yap- tım. Ben bunu hepyapıyorum. Yapanm abi... Hah hah haa..." Türkçeyi bozuk konuşmak giderek aranan bir özellik haline geliyor. Siyasilerimizi de argo konuşma me- rakı sardı. Belki hep böyleydi, şimdi dı- şa vuruyor. Türk Dil Kurumu'nun sözlüğünde "ar- go" sözcüğünün karşısında şu yazılı: "1. Kullanılan ortak dilden ayn olarak aynı meslek veya topluluktaki insanla- nn kullandığı özel dil veya söz dağarcı- ğı. 2. Serserilerin, külhanbeylerin kul- landığı söz veya deyim." Aktunç, ciddi bir çabayla hazırlandı- ğı hemen belli olan sözlüğünün girişin- de, argonun on birtanımını veriyor. Bir- kaçını aktaralım: "Kendi sosyal çevreleriyle sınıriı ya- şayan ve toplumun geri kalan kesimle- hnden aynlmakya da korunmak isteyen bir grubun benimsediği özel sözcükler bütûnü." "Başıboşlar, hırsızlar gibi bir toplum düzeninin dışında kalan kişilerin kendi aralannda kullandıklan özel dil." Türkiye'de argonun 18 alanı var. Hır- sız, uyuşturucu, kurnar, kabadayı, di- Toplumsal Argolaşma... lenci, hapishane, yatılı okul, kışla, deniz- cilik, etnik azınlık, göçmen, cinsel, eş- cinsel, fuhuş, esnaf, şoför, eğlence yer- leri ve spor argosu. Son gelişmelerin ışığında şu alanlan da eklemek gerekiyor: Bakan, milletvekili, parti lideri, parti yöneticisi ve bürokrat argosu... Argo modasının, ANAP Genel Sekre- teri Mustafa Taşar'la başladığı söyle- nebilir. Taşar, Maîtepe Pazan'nda sözü- nü kesen bir yurttaşa çıkışmıştı: "Bıraktığımız yerde otluyorsunuz." Taşar, "Ağzımdan kaçtt, kendimi Meclis'te sandım " gibi tümcelerle özür dileyecegine, ne kadar yerinde bir nite- leme yaptığını açıklamaya çalıştı. Sonra Başbakanımız, Mesut Yıl- maz'a laf attı: "Iktidarsız." Tansu Hanım'ın Taocu muhalefet ni- telemesinden sonra Yılmaz karşılık ver- di: "Kafayı üşütmüş." ANAP'h Taranoğlu da Çiller'le ilgili yorumlarda bulundu: "Kafasında vehmsiz seksten-başka birşeyyok. Eşi, öncekı yaşamında Rus çanydı. Kendisi de Katerina olsa ge- rek..." Bu arada Meclis'te sulu, çiğ köfteli, bol küfürtü görüşmeler de devam etti. Derken Komando Ayvaz argolaşma sürecinde önemli bir kilometre taşı ol- du: "Avnıpalı üç orospu istiyor diye 8. maddeyi değiştiremeyiz." Sözler, Türkiye ve Avrupa semalann- da yankılanırken Istanbul Emniyet Mü- dürü Necdet Menzir, şehit edilen po- lislerın cenazesinde güriedi: "Canımızayetti, sabnmızı taşırmasın- lar." Askerierin Meclis'e muhtıra vermesi- ne alışmış bir toplumuz, ama 657 sayı- lı Devîet Memuriarı Yasası'na "tabi" bir emniyet müdürününki önemli bir yeni- lik. Çifte standart SEKA Teftiş Kurulu Başkanı Burhan Özbey, MEB Müfettişi Mehmet Akça- soy, Yozgat Valiliği Hukuk Işleri Müdü- rü Asım Aslan düşündüklerini yazdık- lan için 657'ye dayanılarak görevlerin- den alındılar. Bu kişilerle aynı yasa so- rumluluğunda olan Menzir, ettiği "men- zili uzun" sözleri nedeniyle görevden alınmak bir yana, kabul görüyor. Ayvaz Gökdemir de dün Cumhur- başkanı Süleyman Demirel'le Türki- ye'yi temsil etmek üzere Kazakistan'a gitti. TBMM Başkanı Hüsamettin Cin- doruk, kamuoyunun tepkisinin kendi- sini ilgilendirmediğini, Gökdemir'in tav- rı konusunda görüş belirtmeyeceğini söyledi. Cindoruk, Meclis Başkanı mı "görev kaçkını" mı? Biz bu tavırian eleştirmekle sanınm yanlış yapıyoruz. Bir kutlama mesajı gönderip övgüler düzmek daha gerçek- çi olacak: "Koçum Ayvaz, Gözûnün yağını yiyiim, ne kadar ko- nuşsan az. Bu düdük makarnası hırdavatlann fa- çasını yere indirdin. Cumartesi çocuğu, çufçuflara hadlerini iyi bildirdin. Neyani bizi enayi dümbeleği mi san- dılar? Enginannı çalıştıramayan öbür bakanlar seni nasıl kıskandılar. Avrupalılann hepsi kaşıntı tozu. Na- sıl da babaya oturttun o üç zırtapozu. Seni eleştirmeye kalkanlan ciddiye alma. Hep böyle konuş, it bilmez bağ- laması çalma..." Argo için bir diğer tanımlama da şu: "Argo, dilin gizli örgütüdür." Işte şımdı yandınız. Yanndan tezi yok, NusretDemiral agıdecegim. "Gizliör- güte yardım ve yataklık etmek, gizli ör- gütün düşüncelerini her türtü propa- gandayöntemiyleyaymak"suç\ann\ iş- lediğiniz için sizi ihbar edeceğim... Doğrudan savcıhğa teslim olursanız, on yılla kurtanrsınız. Sizi evinizden al- mak üzere Menzir'i yollarlarsa yandı- nız... Cenaze gerginliği sürüyor Yanlışlanmız - doğrularıımz • Baştarafi 2. Sayfada yakılmaktadır. Adeta kanun- suzluğa çağn çıkanlmakta ve bunun adı da demokrası ol- maktadır. Bu çok tehlıkelı bir anlayış ve gidıştır. Hıçbır dev- !pt kendısini yıkmak ısteyen- lere hoşgörü ıle bakmaz. Ba- zı kesımlenn herfirsattaAta- türk ılkelerini hedefalmalan- nın arkasındakı nedenlerin, TC devletini yıkmak olduğu- nu unutmamalı ve bu kesim- lere karşı ülkemıze sahıp çık- malıyız. Dünya çok büyuk bir hızla ilerlemektedir. Önûmüz- dekı yüzyıl bılgı yüzyılı ola- caktır. Bılim ve teknolojide çağı şu anda yakalayamazsak, daha sonra yakalamamız mûmkün olmayacak ve dün- yada ikinci ve hatta üçüncû sı- nıf ûlkeler arasında kabnış olacağız. Dûnyadakı gelışme- len çok yakından izleyen ve bunu yapabıldığmi şımdiye kadar göstermış olan ünıver- sitelere eğitım, araştırma ve üretımın, sırasıyla çağdaşlaş- tınlması, geliştınlmesı ve art- tınhnası için özel görev lerve- nlerek desteklenmelı ve so- nuçlar ıstenmelidır. Ülkemiz- de çalışma dısıplıni geliştıril- melı, ülke çıkarlannın kışısel çıkarlardan önce geldığı her- kesin kafasında yer etmelı, Atatürk ılkelen efrafinda ke- netlenılmelı, devlet olarak varlık nedenimiz olan ilkeler tartışma konusu yapılmamalı, bilimsel düşüncenın aydınla- tıcı öncülüğünden hiçbir za- man aynlrnamalı ve sonuç o- larak daima ileriye bak- malıyız. • Baştarafi 1. Sayfada ve Mezarlıklar Müdürlüğü'nden defın ruhsatı alınamaması nede- niyle cenaze töreni ertelenmişti. Ancak Sibel Yalçın'ın cenaze tö- reni dün de gerçekleştirilemedi. Yalçın'ın ailesi, Mezarlıklar Müdürlüğü'nün kendilerine yazı- lı yanıt verdiğini belirterek şunla- n söylediler: "Emniyet Miidürü Necdet Menzir, cenazenin Gazi Mahsük- si'ne gömülmesinc izin vermiyor. O nedenk Mezarlıklar Müdürlü- ğü de Gazi dışında başka mezarhk- lara gömülmesini istiyor. Bize bir- kac mezarbk adı vennişler. Hepsi de Istanbul dışında. Bunlardan bi- risi de Rıdvan Karakoç'un cesedj- nin gömüldüğü kimsesizler mezar- bğının olduğu Altuışehir. Biz, ce- nazemizi kimsesizler mezarbğına gömmek istemiyoruz. Sıvas'taki yakınlanmız, cenazenin durumu konusunda bizi anyorlar. Hepsi buraya geunek istiyor. Cenazeyi baştan verseterdi bu kadar insan buraya toplanmazdL Srvas'tan çok sayıda kişi buraya gelirsebunun so- rumlusu biz değiL, emniyet olur." Mezarlıklar Müdürlüğü tarafin- dan Sibel Yalçın'ın eniştesi Mus- tafa Karakoç'a gönderilen yazıda ıse cenazenin valilik tarafından ve- rilen emir doğrultusunda Gazi ve- ya Alibeyköy'e gömülemeyeceği belirtildi. Halkın Hukuk Bürosu avukatlanndan Ahmet Duzgün Yüksd ise cenazeyi alma girişim- lerinin sonuçsuz kaldığını, bu ne- denle ldare Mahkemesi'ne yürüt- menin durdurulması istemi ile da- va açtıklamu söyledi. Yüksel tarafından mahkemeye verilen dava dilekçesinde, valili- ğin "cenazenin gömülmesini genel güvenlik açısından sakıncalı bul- duğu" belirtılerek "Cenazenin kakurümasını, valilik politize ede- rek gereksiz yere nabzı yükseit- mektedir" denildi. Yalçın'ın aile- si cenazeyi almak için yasal giri- şimlerde bulunurken Adli Tıp Morgu'nun önünde emniyet gö- revlileri tarafından yoğun güven- lik önlemleri alındı.Yalçın'ın ce- naze töreninin dün saat 12.00'de Gazi Mahallesi'nde yapılacağının açıklanması üzerine cemevinin önünde kalabahk bir grup toplan- dı. Cenazenin alınamadıgını öğre- nen grup, toplu halde Yalçın aile- sınin Yenibosna Yeşilkent Site- si'ndekı evine gitti. Bu arada gü- venlik güçleri, Yenibosna'nın giriş ve çikışlannda yoğun güvenlik ön- lemleri aldı. Sibel Yalçın'ın evinin önünde toplanan ve önceki gün ce- nazenin verilmemesi nedeniyle oturma eylemi başlatan grup, dün de bu eylemlerini sürdürdü. Yal- çın'ın evinin balkonuna "Cenaze- mizi venniyorlar" pankartı asılır- ken, mahalleye de "Sibel YoMaş, sen rahat uyu. Esenyurt Devrünci Halk Güçleri","Halkumza ve par- ti cephemize karşı işlenmiş hiçbir suç cezasız kalmayacakür. Liseli Devrimd GençHk", "Sibel YoMaş vaşıvor, halk savaşryor", "Kızüor- *du TİKKO katillerin peşinde", "16'sında direnişçi, 18'inde kahra- man Sibel Yalçın" yazılı pankart asıldı. Evin önünde bekleyen grup, za- man zaman, "Yaşasın Devrimci Halk Güçleri", "Haknyu Kazana- cağtz", "S9>eiYoMaş ölümsüzdür* şeklinde slogan attı. Yirmi kişilik bir grup. Sibel Yal- Dün gece 300 kişilik bir grup cenazenin ailesine teslim edilmemesini protestoettL (Fotoğraf: AYKUT KÜÇÜKKAYA) çın'ın cenazesinin dün de verilme- mesini protesto etmek amacıyla akşam saat 19.00 sıralannda CHP Şişli ilçe binasını işgal etti. Işgal sırasında üç kişinin gözaltına alın- dığı bıldirilirken işgalciler, CHP Şişli İlçe Başkanı Dursun Çaltı ile 11 yönetim kurulu üyesini alıkoy- dular. Bu arada, Sibel Yalçın'ın ailesi- nin Yenibosna Yeşilkent Sitesi D Blok'ta bulunan evinin önünde yaklaşık üç yüz kişi akşam saatle- rinde toplanarak cenazenin aileye verilmemesini protesto etti. Em- niyet yetkilileri, saat 20.00 sırala- nnda mahalle çevresinde geniş gü- venlik önlemleri alırken, polis bir saat sonra olay yerinden geri çekil- di. Her iki protestoyu gerçekleşti- ren göstericiler, Sibel Yalçm'ın ce- nazesinin ailesine verilinceye ka- dar eylemlerini devam ettirecek- lerini belirttiler. OLAYLARIN ARDENDAKf GERÇEK • Baştarafi 1. Sayfada Batı, Türkiye'yi dışardan zorluyor. 1961 yılından bu yana 34 yıl geçmiştir. 1995 yılında Türkiye'de uygulanan anayasa, 1961 Anayasası'ndan çok daha geridedir. Hiç kuşkusuz, bu kusu- ru salt 12 Eylül askeri dar- besine yüklemek haksız- lık olur. Çünkü sivil yöne- timlerin demokratlığı ve parlamentonun özgüriük- lere karşı tutumu Türki- ye'de birer soru işaretidir. 2'nci Abdülhamit, 1876 Anayasası'nı rafakaldırdı- ğı zaman, Türkiye'nin 20'nci yüzyıla kadar öz- gürlüklerden yoksun ya- şayacağı belli miydi?.. 1961 Anayasası orta- dan kaldınldığı zaman da 2000 yılına 5 kalaya kadar özgüriüklerden yoksun düzenlerde yaşayacağı- mızı kimse öngöremezdi. Şimdi siyasal partileri- mizin bir araya gelerek 82 Anayasası'nın kimi mad- delerini değiştirmek için uzlaşmaya çabalamalan, geniş zaman açısından geç kalmış bir hazin man- zara sergıliyor. Meğer demokrasi ne zorşeymiş... ••• Kazalarda 36 kişi öldü Haber Merkezi - Yurdun çeşıth yerlennde meydana ge- • len trafık kazalannda 36 kişi öldü, 43 kişi yaralandı. Yurdun çeşitli yerlerinde meydana gelen traftk kazala- nnda, Erdogan Dilek, Bebice Tıgtı. HaKt Tıglı, Cemal Tıgh, Yiınus Öz .Burcu Altan, Mu- zaffer Yılmaz, Ömer Yagcı, Emin Tuncaz, Elmas Teneke- ci, L gur TekcUi. Hakkı Kay- mak. Şenol Özri, Zeki>« Taş- larmaz, Makbule Artaç, Aziz KöpcitHflsnü Karakaş, Mın- tafa Uslu, Ekrem KarsJu Em- rab Karpuz, Cuma Tovcu, Be- kir Özdemir, Zülfettin Kaya- başı. Papatya KartaL Hüseyin Çiftçi, Ali Yılmaz, Hasan Ay- bey, Suat Akkovun, Can Ce- nay, Burcu Ahan, MehmetZû- reboğiu. AvdınÖzyurt yaşam- lannı yıtırdıler. TOPRAKBANK 3. KURULUŞ YILDÖNÜMÜNÜ KUTLUYOR! oooo oo ooo oooo ŞUBE B a ş o r ı l ı ş u b e l e r . m u t I u ü ş t e r i I e r ! Çp TOPRAKBANK^ ^ ^ " B a n k a c ı l ı â ı n V e r i m l i T o o r a A ıB a n k o c ı l ı ğ ı n V e r i m l i T o p r a j ı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle