Katalog

9 MAYIS 1995 SALI CUMHURİYET SAYFA ı HABERLER J Avrupa Alevi binliklerinde PKK yok' « ANKARA (AA)- Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) Genel Yönetim Kurulu, •önceki gün ve dün bazı gazetelerde yer alan -"PKK'nin Âvrupa Alevi -3ırlikleri Federasyonu'na -bağlı demeklere sızdığı. .buralarda örgütlendiği" şeklindeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını öne sürdü. Genel Yönetim Kurulu adına bir açıklama yapan Ali Rıza Gülçiçek, Avrupa'da 100'ün ûzerinde Alevi derneğini çatısı altında toplayan AABF'nin bağımsız bir örgütlenme olduğunu belirtti. Bayram gazetesi V lstanbul Haber Servisi -48 yıllık geleneği •sürdüren Türkiye Gazeteciler Cemiyeti "Istanbul Bayram" gazetesini bayramın ilk ^ünü yayımlayacak. Çarşamba günü çıkacak ."Istanbul Bayram "da çeşıtli gazetelerde çalışan liinlü yazarlann yazılan, araştırma ve röportajlar yer ahyor. Şimşek'i Devlet oldupdu 1 • Istanbul Haber Servisi- Haklar ve Özgürlükler Platformu, Ocak 1995'ten jberi kayıp olan ve gömülü olduğu yer 12 Nisan 1995 tarihinde ailesine bildirilen Sağhk-Sen Ankara Şubesi kuruculanndan Ayşenur Şimşek'ın devlet tarafından öldürüldüğünü pne sürdü. Platformun Çağaloğlu'ndaki binasında yapılan açıklamada Şimşek'in ilk kayıp olmadığına dikkat "çekilerek "Önceden yaptıklan katliamlan gizleyenler, artık katliamcı yüzünü saklama gereği duymayarak başta devrimciler olmak üzere halkımıza şu mesajı vermek istiyorlar: -'Istediğim insanı kaçınr, işkence yapar ve katlederim." Hocalap affa Karşı • Haber Merkezi- Anadolu Üniversitesi öğretim üyeleri. son günlerde yeniden gündeme gelen öğrenci affına karşı olduklan açikladılar. Öğretim üyeleri adına bir açıklama yapan Prof. Dr. Dursun Gökdağ, öğrenci affinı 'başansızlığın ödüllendirilmesi' olarak nitelendirdi. Gökdağ. 158 öğretim üyesı tarafından imzalanan açıklamayı Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na ve siyasi parti genel başkanlanna gönderdi. Aslan, yeniden • İZMİR (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Gazetecıler Sendikası (TGS) Izmir Şubesi Başkanlığfna Hüseyin Aslan yeniden getirildi. 6 mayıs cumartesi günü yapılan olağan genel kurulda oluşturulan yönetim kurulu. dün toplanarak görev bölümü yaptı. Nüvit Tokdemir başkan yardımcısı, Can Beyazkartal idari sekreter, Murat Izmitli de mali sekreter olarak görev aldı. Şube Başkanı Aslan, yaptığı açıklamada, siyasi îktidarlarcaçeşitli yasalarda gerçekleştirilen düzenlemeleri ve sendikal örgütlenmeyi olanaksızlaştıran tutumlan kabul etmediklerini belirtti. Fatttı'te silahlı çattşma • tstanbul Haber Servisi - Fatih'te polıslerle hırsız öldufu öne sürülen bir kişi ârasnda silahlı çatışma çıktı. Olayda Ali Öztaş (32) ıdlı polis memuru ile nırsız oldufu öne sürülen Baynm Söfüt ağır yaralandı. Olaydan sonra varak polis memuru Ali Pztaş, 1Ü Çapa Tıp Fakrûtesi Yoğun Bakım Servsi'nde. Bayram Söğüt ise 1-aseki Hastanesi'nde tedLa'i altına alındılar. Erruıyet yetkilileri, olayla ilgil geniş caplı bir soruturmanın sümdirüldü£ünü jtçı&adılar. Sorunlann içinde boğulma noktasına gelen Karadenizli, ANAP lideri Yılmaz'ın peşinde inuıisıdaımeydan ılddunhı• Yılmaz'ın 3 günlük Karadeniz gezisi boyunca dinmeyen yağmur, insanlann alanlan doldurmasını engelleyemedi. YUSUFÖZKAN ORDU / SAMSUN / FATSA / TOKAT - Kara- deniz, en güzel günlerini yaşıyor mevsimin. Yeşilin tüm tonlanyla. "hırçm krz" Karadeniz'in mavisi kanş- mış birbirine. Coşkulu bir ilkyaz. sımsıkı sarmış böl- geyi. Ancak doğadakı coş- ku, insanlarda o kadar be- lirgin değil; yaşadıklan sı- kıntının izlen hemen göze çarpıyor. Meydanlan dol- duranlarda salt işsizlik de- ğil, giderek yayılan umut- suzluk dalgası da var. Yörenin başlıca geçim kaynağı olan fındık taban fıyatı. "100 bin uraolacak" vaatlerine karşın. arttınl- mamış. Geçen yıl 75 bin li- radan sattıklan fındığa. şu anda 40 bin lira bile veren olmadığını anlatıyorlar. Gübre fiyatlan 7-8 kat art- mış. Her şey hızla zamla- nırken fındık. üreticilerinin emeği, ürünü giderek ucuz- lamış. Sorunlann içinde boğul- ma noktasına gelen halk, "çare"umuduyla ANAP Genel Başkanı Mesut Yü- maz'ın konuşacağı alanlan dolduruyor. Yoğun ilgi nedeniyle sık sık programında aksamalar oluyor Yılmaz'ın 3 günlük Karadeniz gezisi boyunca. Din- meyen yağmur, insanlann alanlan doldur- masını engellemiyor. Gezınin ikincı günün- de uğradığı Gürgentepe'de yağan karla ka- nşık yağmur, binlerce insanın saatlerce ANAP lıderini beklemesinin önüne geçe- miyor. Bölgeyi ve sorunlan iyi bilen ANAP li- deri, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve Başbakan Tansu Çüier'e yüklenivor. Demi- rel'in "Benim işçim, beninı köylüm_" diye- rek işbaşına geldiğıni ve vaatlerini yerine getirmeden kaçtığını söyleyen Yılmaz. Çil- ler'i de "beceriksizlik''le suçluyor. Konuş- malanna. "Sizden oy istemeye gelme- dim"diye başlayan Yılmaz. mıtinglerin so- nunda "Bunlan sandığa gömün. Belediye seçiminde olduğu gibi genel seçimdede san- dıktan bizi çıkann" demeden edemıyor ve ekliyor; " Babahğımza, bacıuğuuza, efendiligin ize Alınak'tan Çiller'e yolsuzluk sorusu • Bağımsız Milletvekili Mahmut Alınak, Başbakan Çiller'den, 1991 yılından bu yana yapılan ihalelerin kimlere verildiğini sordu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Şırnak Bağımsız Milletvekili Mahmut Alınak. Başbakan Tansu Çiller'e, 1991 yılından beri gerçekleştirilen ihalelerin kimlere verildiğini sordu. Alınak, Çiller'in yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na verdiği soru önergesinde, yolsuzluk ve rüşvet savlanna değindi. Alınak, 1991 yılında başvurduğu bir bakanın "koltuğundan olacağı" kaygısıyla kendisine ANAP döneminin yolsuzluk dokümanlannı vermediğini ileri sürdü. Emlakbank olayı Kars milletvekili olduğu dönemde Emlakbank 'taki yolsuzluk ve rüşvetleri gündeme getirdiği için yargılandığını kaydeden Alınak, muhalefet ve iktidann ortak çıkar, kaygı ve suçlan olduğunda birbirlerini koruduklannı belirtti. Alınak. "20 Kasım 1991 tarihinde hükümeti devralan iktidanmz süresince en küçüğü miharlık olan rüşvet ve komisvonlann alınmadığı kredi ve ihale yok gibidir. Ancak hiçbirisi hakkmda soruşturma açılmamaktadır*'dedi. Alınak, Çiller'e. 1991 yılından beri yapılan iş sayısı. ihale bedeli ve ihalelerin kime verildiğini sordu. Alınak, kamu bankalanndan verilen kredilerin kimler tarafından kullanıldığına da yanıt istedi. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın gezilerdeki en büyük yardımcısı eşi Berna Yılmaz. (UGUR GÜNYÜZ) değil, hizmetinize talibim." Yılmaz, Samsun'da cuma namazı kılarak başlattıği gezisinde halka sık sık. "Bu ül- kenin ûzerinde ezan sesleri susmayacak, ay- yıldızh bayrak inmeyecek" diyerek sesleni- yor. 4 haziranda ara yerel seçim yapılacak olan Terme'nın Evci beldesinde Tanm ve Köyişleri Bakanı RefaiddinŞahin'in, ken- disinden köprii isteyen bir yurttaşa, "Getir- sem kafam kopannm" diye bağırması unu- tulmamış. Yurttaşlar. Evci'ye gelen Yıl- maz'a, Şahın'i şıkâ>etediyorlar. "Bunlann iktidar anlavışı bu" diyor Yılmaz ve köp- rüyü kendisinin yaptıracağını söylüyor. "Solun kalesPnde Kuran kurstan Her ilçede, beldede, Yılmaz'a birçok so- nın aktanlıyor. Kimı yol istıyor. kimi su, ki- mi sağlık ocağı Iktidara geldiklerinde, bu hizmetleri yapmanın, "boyun borcu" oldu- ğunu belırtiyor Yılmaz. Bir dönem "solun kalesi < 'olan Ünye-Fat- sa ve yöresinde belediye seçimlerini "sil- me"ANAP kazanmış. 12 Eylül askeri darbesi ve sonrasında yörede "çok şey" değişmiş. "Ne yaptımsa halkım için japtun"diyen ve 1985 yılında Amasya Cezaevı'nde yaşamını yıtiren Fat- sa"nın "efsane" Belediye Başkanı Fikri Sönmez'in memleketinde rüzgâr başka yönden esiyor. "Terzi Fikri rl yi sorduğu- muzda, ağız dolusu küfür sa\Tiran da çok. uzaklara dalıp. gözleri buğulananlar da. KonuştuğumuzbirFatsalı, "Fatsa,dalsür- müştü Fikri'nin döneminde" diyor ve ek- liyor: "Ama o sürgünler 12 EylüTde budandı. Kimi kurşuna dtzildi. kimi hapislerde çü- rüdü. Meydan başkalanna kaldı." Yörede, "solcu akınılan"kesmek ama- cıyla sıstemli ve yoğun bir çalışma başla- tıldığı, bunda da hedefe ulaşıldığı aktanlı- yor. 12 Eylül öncesinde "solun kalesi" diye adlandınlan Fatsa, Ulubey, Gürgentepe, Gölköy, Çamaş ve Aybastı yörelerinde özel- likle ANAP hükümetleri dö- neminde her mahallede, her köyde hızla Kuran kurslan açılmış. Sol etkinliğin yerinı şeri- atçı girişimleralmış. lmam- hatip okullanna ağırlık ve- rilmiş. Yaklaşan Kurban BayTamı nedeniyle, şeriatçılann yo- ğun bir deri toplama çalış- masına hazırlandıklan da belirtiliyor. Ünyeli eski SHP yöneticisi, gelişmelerde "sol partüerin dağuııkhğı ve bece- riksizliğinin de" büyük payı olduğunu vurguluyor ve "Bugüne kadar hiç sağcı be- lediye başkanı çıkarmayan Ünye'de bile .4NAP kazan- dı" diyor. Yerli rambolar Gezinin son durağı olan Tokat'ta da aynı coşkuyla karşılanıyor Mesut Yılmaz. Burada da sorunlar farklı de- ğil. Pancar üreticisi, buğday üreticisı zordurumda. Esnaf kepenk kapatmanın eşiğine gelmiş. İnsanlarda aynı umutsuz- luk hüküm sürüyor. Gezinin diğer bölümlennden farklı olan tek şey, Tokat'ta alınan güvenlik önlemleri. Yıl- maz'ı. çok sayıda polisin ya- nı sıra, sarkık bıyıklı, elle- rinde ağır sılahlar olan özel harekat timleri koruyor. Akkuş. Almus ve Niksar yöresinde. yasadışı Türkiye Işçı Köyiü Kurtuluş Ordusu (TlKKO) militanlannın etkin bir örgütlenme çalışması yürüttüğü anlatılıyor. Akkuş-Niksar arasındakı Çamıçi Jan- danna Karakolu 2 hafta önce TtKKO'lu- larca basılmış ve 2 er şehit edılmış. Olay- lar nedeniyle bölgeye 450 kadar özel tim elemanı göndenlmış. ANAP lıden Yılmaz, kendilenne "Jack- son" "Michaergibi "kod adlan" takan "yerli Rambo"lann konıması altında gece- nin on bınnde Amasya'nın Ezıne Pazan beldesinde. coşkulu bir yurttaş topluluğu- na seslenerek Karadeniz gezisini noktalı- yor. Yılmaz, iki eski bakanının Yüce Di- van'da aklanmasıyla kazandığı morale Ka- radeniz'de gördüğü ilgiyi ekleyerek An- karaya dönerken halk bir kez daha bek- liyor. Sandığı ve verilen sözlerin tutulmasını.. 18 Mayıs Perşembe günü Cıkı DOSYASI" ; r= Kurulu'ndavdı ~'"- Bu gazetede "herşeyi bilen" ve size akıl öğreten köşe yazarları yok. Ama herbiri kendi alanında uzman, geniş bir yazı kadrosu var. Bu gazete ne bir sermaye grubuna, ne de siyasi bir akıma angaje. Ak ve kara bu gazetede olduğu gibi görünecek, halkımızın deyişine uygun! Haber ve yorum birbirine karışmayacak. Bu gazete size yalnızca doğruları çıplak yazan bir gazete verecek. Karşılığında kendisine vakıt ayırmanızı isteyecek. Bu gazete, rengini boyasından değil, içeriğinden alacak. Bağırıp çağırmayacak, moral hocalığı yapmayacak. Bu gazete okuyucu "avlamayacak". Tiraj ıçın kımseye kur yapmayacak. Bu gazete. referans gazetesi olacak. 1 8 M A Y I S ' T A B A Y İ N İ Z O E Aka\ Cıd Nc> 10 Bakanlıklar Ankarj lei ( 3 1 2 ^ 1 9 0 1 "S haks (312)425~4 1" ÜGÜPOLİTİKA GÜNLÜGÜ HtKMET ÇETİNKAYA Afşin-Elbistan... Afşin-Elbistan Termik Santralı, hukuksal olarak kurulmayan bir şirkete nasıl verilir? Bal gibi verilir işte... Nasıl verildiğini de gelin birlikte okuyalım: "Afşin-Elbistan Termik Santralı'nın ihalesi, hu- kuksal açıdan kunjlmamış bir şirkete verildi. Ba- kanlar Kurulu'nun, '22 Aralık 19947e kurulan ERG-Verbund Elektrik Üretim ve Ticaret Anonim Şirketi'ne, Afşin-Elbistan Termik Santralı'nın ek ünitelerinin yapımının sorumluluğunu ve 20 yıllık işletim hakkını '8 Aralık 1994' günü verdığı anlaşıl- dı. CHP Ankara Milletvekili Mümtaz Soysal. Ba- kanlar Kurulu karannın iptali ve yürütmenin durdu- rulması istemiyle dün Danıştay'a dava açtı. Soysal ayrıca, Danıştay'a Istanbul'un Anadolu Yakası'nın elektrik dağıtım hizmetinin Aktaş firmasına veril- mesine ilişkin Bakanlar Kurulu karannın iptali için de ikinci bir dava açtı." Bizim kimi 'medya kuşlan', bugünlerde "Biz va- tan haini değiliz" gibi laflarla oyalandıklan için Af- şin-Elbistan olayını göremedıler. Kimileri Tansu Hanım ve Özer Bey ikilisiyle "Haydi demokratikleşelim" deyip ihaleleri 'cukka- larken', kimileri de Başbakanlık Konutu'nda, Bo- lu'daki dağ evinde, Kuşadası'ndaki 'Dallas Çiftli- ği'nöe 'Ceyarcılık' oynuyor. Bu, bir oyun... Ortada skandal var, ama nedense görmemezlik- ten geliniyor... • • • Dava dilekçesinde her şey açık seçik ortada... ERG-Verbund Elektrik Üretim ve Ticaret Anonim Şirketi, 20 yıllık işletim hakkını -bize kalırsa- 'haya- //' durumdayken almış... Nasıl olmuş bu iş acaba... Birileri şöyle demiştir belki: "Biz size Afşin-Elbistan Termik Santralı 'nın işlet- me hakkını vereceğiz..." Karşılanndakı "Nasıl olurbu ış" dememiştir... Ya ne demiştir? Şunu: "Siz bize verin, biz şirketi daha sonra kuranz..." Yanıt: "Tamam oldu bu iş..." Böyle bir şey, dünyanın hangi ülkesinde olur?.. SadeceTürkiye'de... Söz konusu şirket, Bakanlar Kurulu kararı alın- dıktan sonra kuruluş ışlemlerini tamamlamış, 27 Aralık 1994'te hukuksal kimliğinı almıştır. Bakanlar Kurulu'nun Afşin-Elbistan Termik Sant- ralı'nın işletme hakkını verdiği tarih ise 8 Aralık 1994... Tam 19 gün önce... • • • CHP Ankara Milletvekili Mümtaz Soysal, Bakan- lar Kurulu karannın iptali için Danıştay'a dava açtı. İkinci bir dava da Aktaş firması için açıldı. Aktaş, Türkiye Elektrik Kurumu'na sözleşme ge- reğı ödemeleri zamanında yapmıyor. Ayrıca abo- nelere kök söktürüyor. Aktaş için savlar şöyle sıralanıyor: "İptali istenen Bakanlar Kurulu karan ile devleti ve kamuyu zarara uğrattığı ve abonelerden çeşitli yollaha haksız kazanç sağladığı, en yüksek denet- leme organlan tarafından belirlenmiş ve bugüne kadar Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafın- dan, her türlü hukuksal sınır zohanarak kollanmış bir şirkete, aynı işletme hakkı yeniden verilmekte- dir. Karann uygulanmasının bugüne kadar telafisi mümkün olmayan zararlar yarattığı ve bundan sonra yaratacağı aşikârdır. Bu nedenle yürütmenin durdurulması istenmektedir." İşte böyle bir ülkede yaşıyoruz... Soygun, vurgun, üçkâğıt üçgeni'nde toplum olarak ayakta kalmaya çalışıyoruz... Kimileri devlet bankalarını 'tokatlıyor', birileri "özelleştirme olmadan demokratikleşme gerçek- leşmez" mantığıyla hayali şirketlere Afşin-Elbistan Termik Santralı'nı peşkeş çekiyor. Pardon, pardon... Birileri değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Bakanlar Kurulu... CHP'li Erdem: ANAP yalancı pehlivan gibi ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - CHP Genel Sekreter Yardımcısı Eşref Erdem ANAP'ın, Türki- ye'de devlet olanaklanyla köşe dönme zihniyeti ya- rattığını. ülkeyi çürümüşlü- ğe ıttiğıni belirterek. "ANAP, yalancı pehlivanlık yapıyor" dedı. Erdem, dün düzenlediği basın toplantısında, eski Bayındırlık ve Iskân bakan- ları Safa Giray'la, Cengiz Altınkayanın Yüce Dı- van'da beraat etmelerinin ardından ANAP'ın iktidar- da bulunduğu 8 yıllık dö- nemi aklamaya çalıştığını söyledi. Ötoyolların konforlu ve hız yapılabilen yollar ol- duklarını vurgulayan Er- dem. ekonomisi iyi olan ül- kelerde artı kaynaklann bu yollara aktanlmasının ola- ğan olduğunu söyledi. Tür- kiye gıbı gelişmekte olan ülkelerde ise bu tip projele- rin geçerli olmayacağını sa- vunan Erdem. "Türkiye için en uygun model, ulaşım alanında birbirlerini ta- mamlayıcı formüllerin uy- gulanmasıdır" dedi. ANAP iktidan dönemin- de toplam uzunlukları 664 kilometre olan 16 otoyol projesinin gündeme geldi- ğini anlatan Erdem, ta- mamlanan otoyol uzunlu- ğunun ise 100 kilometre ci- vannda kaldığını anlartı. Erdem konuşmasını şöy- le sürdürdü: u Bu yoUarm \crimli. ran- tabl olması için, günde 50 bin dolayında aracın geç- nıesi gerekir. Bunun karşı- sında bizim önerdiğiniz ise iki gidiş ve gelişli bölünmüş yntdur. Türkiye"nin ihtiyacı budur. Türkiye'de otoyollar ihtiyaç değildir. tstanbul- Ankara otoyolunun günlük araç kapasitesi 120 bin iken, bu kapasitenin ancak yüzde 2.3'ü kullanılabil- mektedir. Bu da ülke ka>- naklannın çarçur edildiği- nin. keyTı kullanıldığının bir göstergesidir." Bir kilomet- re yola harcanan para ile 19 kilometre yolun duble hale getirilebileceğıni belirten Erdem, doğu-batı. güney- kuzey yönlerinde toplam 5 aksta yapılacak duble yol- larla. Türkıye'nin karayolu trafiğinin rahatlatılabilece- ğini söyledi. ANÂPı 'yalancı pehli- vanlık'la suçlayan Erdem konuşmasını şöyle tamam- ladı: "Ülkeyi çürümüşlük noktasına getiren ANAP'tır. ANAP'ın yaptıklannı halk hiçbir zaman unutmava- cakbr. ÇUnkü 12 Eylül hu- kukunun meşmlaştırılması, devlet olanakları ile köşe dönmeciliğin geliştirilmesi. onların döneminin temel karekteridir. Hasbahçe ge- celerini bu halk unurmaya- caktır. Kendisinin ü/erin- den dozer gibi geçen ANAP iktidarını işçi, memur, emekli unutmayacaktır. Ekonominin sıkıntıları aşı- lır, sorunlar çözülür, ama düzelmesi zor olan şey, Türk insanının kafasına sokulan köşe dönmecilik zihniyetinin temizlen- meskür."