28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 MAYIS 1995 SALI • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 Cazi olayları MLKP/K üyesi 9 kişi basına tanıtıldı tstanbul Haber Servisi - Gaziosmanpaşa Gazi Ma- hallesi'nde 17 kişinin ölü- müyle sonuçlanan olaylara kanştıkları gerekçesiyle gözaltına alınan yasadışı MLKP/K üyesi 9 kişi bası- na gösterildi. Istanbul Emniyet Müdür- lüğu Terörle Mücadele Şu- besi'nde yapılan açıkJama- da. ötgüte yönelik sürdürü- len operasyonlar sonucu ya- kalanan ve Paris'te hukuk eğirimi gören Esengül Düz- ce ve İmam Şahin'in örgüt- sel ilişki içinde olduklan an- laşılan Ali Ekber Aslan, AB Atalay. Ayhan Güneş, Ha- kan Narin. Hakan Koç, Ba- ki Doldur ve Zeki Erdoğan gözaltına alındı. Bu kişiler- le birlikte bir adet tabanca. bu tabancaya ait şarjör ve menniler ve örgütsel dokü- manele geçirildi. Yakalanan kişiler arasında bulunan Ay- han Güneş'in 20 Nisan 1995 tarihinde Maltepe'de afış ya- pıştırdıklan sırada ken- dilerine müdahale eden ekip otomobilini tarayarak, komiseryardımcısı Yüdırun Güler'in yaralanması ey- lemini gerçekleşrirdiği belir- lendi. 'Yeniden adayım' • Baştarafi 1. Sayfada manlık taslayan bu insaniar, ortaya çıkıp bana çatıyor- br""dedi. Cumhuriyet'in sonılannı yanıtlayan Özden, emekli olduktan sonra politikaya atılmayı düşünmediğini kaydederken 1971 'de çeşit- li partilerden bakanlık tek- lifleri aldığını, ancak kabul etmediğini anımsattı. Özden, "İsteseydim eğer, birinci, ikinci veya iiçüncü sı- radan senatörseçilirdim.Si- yaseti sayıyorum, ama sev- miyorum. Böyle bir nKetinı deyok. Nasü ki, Türkiye ola- rak 'Yurtta sulh. dünyada sulh" diyerek kimsenin top- rağında gözümüzün olmadV ğını söyliiyorsak, benim de kimsenin yerinde gözüm yok" diye konuştu. Özden, Anayasa Mahkemesi'nde bayramdan sonra yapılacak başkanlık seçimlerinden ön- ce Cumhuriyet'in yönelttiği sorulara, şu yanıtlan verdi: - Görevde olduğunıız süre içerisinde zaman zaman ba- n çevrelerin çok sert eleştiri- lerine hedef olmanızı nasü yorumluyorsunuz? Ben önce insanım. sonra Türk yurttaşıy ım, sonra bir Müslümanım. Ben dinsel ve etnik kökenlere hiç önem veımem. Alevilere karşı bü- yük saygım var. ama Alevi degilim. Bana. "Alevi, Ya- hudi ve Ercneni" diyenler bile çıktı. Ben 40 yıllîk hu- kukçuyum, görevimı tam bir yansızlık içinde yerine getir- dim. Anayasa Mahkeme- si'nin en kıdemli iki üyesin- denbiriyim. 17 yılımın için- de şimdiye kadar kaç Cum- hurbaşkanı, Başbakan ve kaç Meclis Başkanı değiştir- dim. bunu ben bilirim. Hiç kimse bana, "Falandan ya- na" veya "Falana karşı" di- yemez. Bana "Bu adam çok konuşuyor" diyorlar. Hayır çok konuşmuyorum. Şimdi- ye kadar radyo ve televiz- yonlardan aldıgım konuşma teklifı 284 oldu. Bunlardan ancak 30'a yakınını yerine getirdim. çogu açış ve davet konuşması niteliğinde idi. Hem Türkiye'yi Türkiye ol- maktan çıkaran karanlık bir tehlikenin arttıgı söyleniyor. hem de size "Görev dışı uln- sal ve siyaset üsrii konularda konuşmayın" diyorlar. Bu çelişkı niye? Demokrası. in- san haklan, hukuk devleti. yargı bağımsızlığı, özgür- İük, anayasa ve hukuk dev- leti konulan ne zamandan beri politik konular olmuş? Ben bir sorumlu yurttaş ola- rak ulusumu uyanyonım. - Daha çok hangi çevreler- den eteştiriler alıyorsunuz? Benım hakkımda kimler konûşuyor? Birincisi eski Marksistler. tkincisi Kürtçü- ler. Ben Kürtleri çok seve- rim, onlan bağnma basanm. Üçüncüsü ise din devleti öz- lemcileri. 1800'lerden beri Osmanlı döneminde bile "Şeriat isteriz" diyenlerin kalıntılan. kuyruklan bun- lar. Ben devletin tekliğini, ülkenin tümlüğünü ve ulu- sun birliğini savunuyorum. Kimseyi tabulaştırmıyorum ve tabu peşinde de koşmuyo- rum. "lkinci cumhuriyetçi" denen insaniar, 12 Evlül dö- neminde susup hiç ses çıkar- mayan, nabza göre şerbet ve- ren, araziye uyan ve arada sı- rada süslü sözlerle. oradan buradan alıntılar yaparak bilgıçlik. kahramanlık tasla- yanlar ortaya çıkıp bana ça- tıyorlar. Ben kimseye çatmı- yonım. Türkiye"ye laiklığe. dostluğa, ınsanlığa, Ata- tûrk'e ve demokrasiye saldı- ranlara karşı sapkm yani ha- in. aymaz yanı çıkarcı sözle- rimi aynmcılık sayıyorlar. Onlar Atatürk'e, Türki- ye*ye. laikliğe, insana, insan haklanna ve demokrasiye saldıracaklar, teröre destek verecekler. "Demokrasi oyu- nu oynanıyor" diye elimiz- den demokrasiyi alacaklar, din devleti laırmak için ola- bildiğınce gayret edecekler, her türlü kötülüğü yapacak- lar. onlara kimse ses çıkar- mayacak, ben kendi ölçüm- de kişisel yanıt verdiğımde körü olacağım. Bunu anla- manın güçlüğü ıçindeyim. O bakımdan doğru bildiğimi yaptığımdanemınim. Bana. "Görevine gelmiyor, karar yazmıyor, kaçınıyor, gezi- yor, tozuyor" diyen yok. Her türlü kötü şeye karşı iyi- Iikten vanayım. 'Ne mutlu bana' -Bunca eieştirflere karşın, kendinizi nasıl hissedivorsu- nuz? Ben banş adamıyım. O- nun için, beni yanlış yorum- layanlarıfl her*giirtyanhşhk- lan ortaya çıkmaktadır. Ne mutlu bana ki. her gittığim yerde kadın erkek, çoluk ço- cuk, yaşlı gencin coşkusu ve kutlamasıyla karşılanıyo- rum. Bu. devletimizin gele- ceği için de beni umutlandı- nyor. Devleti savunuyorum diye devletçi değilim. Beni anlamıyorlar ve anlamak da istemiyorlar. Birde çekeme- mezlikler ve kıskançlıklar var. Ben görevde tam yansı- zım. Hangi dinden ve mez- hepten olursa olsun. herke- se karşı eşit davranıyorum. Eleştirilerimiz, bizi bu de- ğerlerden yoksun kılacak in- sanlann çabalanna yönelik eleştirilerdir. 'Dimdik ayaktayTin' - Sizc daha çok ne tür eleş- tirifer yöneltüiyor? Ben sanatsever bir insa- nım. En doğal şekilde sanat- sever ve biraz da sanatçı ya- nıma, çeşitli sanat etkinlik- lerindejüri olarak bulunma- ma. insan haklanna yorum getirmeme bile katlanamı- yorlar. Bana yapılan suçla- malann hiçbirisi gerçek çık- madı. Hep ben haklı çıktım. Hep dimdik durdum ve şim- di de dimdik ayaktayım. Bu- raya süresi dolmamış bir profesörü sokmak istediler, başaramadılar. Meclis Baş- kanı. benim fakülte arkada- şım. Başkanvekili'ni kurtar- mak için girişimlerde bulun- du, kurtarabildi mi? Hayır. Özelleştirme ile ilgili dedi- kodularyapıldı. Eğildik mi? Hayır. Ne yapıyoruz biz? Devleti mi satıyoruz? Karar- lanmızda politik mi davra- nıyoruz? Diğer yüksek yar- gı organlannda hiç yanlış- hkJar yok mu sanki? Ama nedense onlar söylenmiyor. Hava-lş'e yamt gelmedî İstanbu] Haber Servisi - HAVAŞ'ın veni sahibi Ya- zeks fırması. Hava-Iş Sendi- ka.sı'nın "toplusödeşme ma- sasına oturma" ve "ba>Tam- dan önce HAVAŞ grevini bi- tirme" önerisine yanıt ver- medi. Hava-tş Genel Başka- nı Atilay Ayçin. ilgili bakan- hklar ve valilikleri, HAVAŞ grev ini kırma çabalanna kar- şı duyarsız ve ihmalkâr dav- rarmakla suçladı ve "Grev kmcıhğı konusunda kendisi- ne bu kadar olanak sağlanan iş>trenin masaya oturup top- lus«zkşmeyi ve grevi biûrme konısunda adım atmayacağı açak" dedi. hAVAŞ'ın yüzde 60'ını sa*n alan Yazeks firmasını topusözleşme masasına ça- |ıruı ve yanıt alamayan Ati- lay \yçin dün Hava-Iş Genel Merkezi'nde bir basın top- lantısı düzenledi. 75. gününü dolduran grevin gelişimi hakkında bilgi veren Ayçin, HAVAŞ'ın Yazeks'edeviriş- lemlerinin tamamlandığım, TÜHlS ve hükümetin aradan çekildiğini söyledi. Grevde olan bir işyerinin çalışanla- rın geleceğini güvence altına alınmadan satıldığını belir- ten Ayçin, hükümetin. çalı- şanlan yeni işverenin yasa- dışı uygulamalan ile baş ba- şa bıraktığını söyledi. Ayçin, sendika yöneticile- rinin havaalanlanna giriş çı- kışında güçlükler çıkaran emniyetin, Apron giriş çıkış kartı düzenlenmemış insan- lann Havaş'ta çalıştınimak üzere havaalanlanna giriş çı- kışına olanak sağladığını vurguladı. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada - Yaşasın banş... Ne var ki, bugünkü duruma baktığı- mızda, barışın daha çook uzaklarda ol- duğunu görüyoruz. Avrupa ülkeleri ba- rışın 50. yılını kutlarken, yerkürenin tam 42 yerinde sıcak savaş yaşanıyor. Ru- anda'dan Çeçenya'ya, Bosna-Her- sek'ten Sri Lanka'ya kadar... Bugün Moskova'da bir araya gelen dünya liderferi acaba ikiyüzlülük etme- yip dobra dobra konuşmuş olsaydı na- sıl bir diyalog yaşanırdı? Yettsin - Kovboy kılıklı parlak çocuk, şapkanı arkaya atıp dayılanrna. Rus- ya'yı öldü sanma. Hazar ve Orta Asya petrollerini tek başına götüreceğini sa- nıyorsan yanılıyorsun. Daha binlerce nükleer başlıklı füzem olduğunu unutu- yorsun. Sen Iran'ı dışladın, ben onu ku- cağıma alınm. Atom bombasıyla dona- tıp üzerine salarım. Clinton- Kendi parlamentonu bom- baladın, seni demokrasi kahramanı ilan ettik, Çeçenya'ya girdin içişleri deyip es geçtik, daha ne istiyorsun? Kohl- Heey, ne paylaşıyorsunuz ora- da. Buraya kadar geldik, 50 yıl öncesin- den söz edecek halimiz yok. Yeni dün- ya düzeni iaflarına karnımız tok. Beni soğuk denizlerde petrolsüz bıraktınız. Ben 21. yüzyılı hesaplarken siz daha çı- raktınız. Huzurlannızda kendimi Avru- pa'nın patronu ilan ediyorum. Bu vesi- leyle 1945 koşullannı yırtıyorum. Mitterrand- Herr Kohl, her gelişinde böyle yapıyorsun. Hitler'in emelleri ak- lına gelince yoldan sapıyorsun. Patron- luğu sana yedirmeyiz. Sen, Avrupa'yı Doğu'ya doğru kucağında büyütürsen, ben de Fas, Tunus, Cezayir'le arkadan dolanınm. Murayama - Bizde bir atasözü var- dır, "Insanoğlu zaferden az, amayenil- giden çok şey öğrenir." Biz savaştan öğreneceğimizi öğrendik, bugünlere geldik. Hele bir ekonomiye bakalım, madalyayı en büyüğe takalım. Avru- pa'yı da Amerika'y da dize getiririz. Adamsanız teknolojinizle konuşun, he- pinizi bitiririz... Major - Evet beyler hepiniz haklısı- nız. Japonya ve ABD birbirini yemeli, Al- manya ikisine de bayrak açmalı. Hepi- nizi kızıştırıp keyfine bakmalı... Ama tabii ki böyle olmayacak. Ha- masi nutuklar, dünyanın kanayan böl- geleri için timsah gözyaşlan. Son büyük savaşın bitişinin 50. yılın- da görüş uzaklığı çok az olan bir yöne doğaı gidiyoruz. Yeni bir paylaşım dö- nemı yaşanıyor. Sovyetlerin çöküşün- den sonra kendisini tek süper güç ilan eden ABD'ye diğer gelişmiş ülkeler ka- fa tutuyor. 1945'in kayıtsız şartsız tes- lim olan iki ülkesi, Japonya ve Alman- ya dünya liderliğine oynarken, savaşın kayıtsız şartsız kazananı Sovyetler Bir- liği bugün yok. Japonya ve AJmanya, 1945 koşulla- rında oluşan Birieşmiş Milletler'in artık bugünkü duruma göre yeniden yapı- Savaş Bitti mi? lanmasını istiyor. BM'de veto hakkına sahip ülkeler arasında bu ikisi yok. Özellikle Almanya'nın Balkanlar, Or- tadoğu ve Orta Asya'daki çıkarlan ABD ile çelişiyor. ABD ve Japonya ise son olarak otomobil sektöründe "ticaretsa- vaşına" girdiler. ABD, Japonya paza- nndan daha fazla pay istiyor. Japonya buna yanaşmıyor. Dün ajanslardan ge- çen haberler, ABD'nin Japonya'yayap- tınm uygulamaya hazırlandığını yazıyor- du. Clinton'a bağlı Ulusal Ekonomi Konseyi toplanmış ve yapılması gere- kenleri konuşmuş. "Konsey" sözcüğü insana olmadık şeyleri anımsatıyor. Hep $ey "yenT Gelişmiş ülkelerin büyüyen şirketleri kendi sınıriarına sığmıyor. Devleşen şir- ket, dünyaya açılıyor. Bütün gelişmek- te olan ülkelere dayatılan özelleştirme- nin temelinde de bu yatıyor. Güney Amerika ülkelerindeki özelleştirme fırtı- nasının ardından başta telekomünikas- yon ve ağır sanayi olmak üzere kamu yatırımlarının çoğunluğunu ABD şirket- leri aldı. Gelişmiş ülkelerin sınıraşan şir- ketleri girdikleri ülkede "devlet adamı" ile karşılaşmak istemiyor. Gözünü do- lar bürümüş, "çıkarım ne olur?" heye- canıyla kendisini karşılayacak uyanık işadamlanyla buluşmak istiyor. Yeni dünya düzeninin mimarları ken- di aralannda sınırları kaldırıyorlar, Afri- ka'da, Asya'da yeni sınırlar oluşmasına öncülük ediyorlar. Hangisi doğru, ken- di yaptıkları mı, dünyaya dayattıkları mı? ABD, bütün dünyayı "mikser"den ge- çirip "McDonald's" sosuyla tek renge dönüştürmek istiyor. Bunu başarabil- mesi için öncelikle "ulusal değerlerin" yok edilmesi gerekiyor. Bu değerler or- tadan kalkacak, anlamsız hale gelecek ki kendi değerini getirdiğinde gören ya- pışsın. Bunu başarması için gerekli olan önemli halkalardan biri de tarihi unut- turmak. Geçmiş geçmişte kaldı. Hiçbir anlamı yok, unutun gitsin. Herşeyin ba- şına "yeni" koyun. Yeni dünya düzeni, yeni demokrasi... İkinci Dünya Savaşı deyince, Japon- ya'daki biranımı yinelemeden geçeme- yeceğim. Hiroşima'da atom bombası hastanelerinden birini geziyordum. Uzun yıllar etkili olan radyasyon nede- niyle cilt kanserine yakalanmış bir has- taya sordum: - ABD'ye kızgın mısın? - Hayır, o gün atom bombası bizim elimizde olsa, biz kullanırdık. Hastanenin karşısında bacağının bi- rini İkinci Dünya Savaşı'nda yitirmiş kü- çük bir restoranın sahibine aynı şeyi sordum. Şöyle dedi: - Evet, ABD'ye çok kızgınım. Eşit si- lahlaria savaşmalıydık... Yazıyı bir Alman atasözü ile noktala- yalım: Büyük bir savaş, arkasında üç ordu bırakır; Sakatlar ordusu, yas tutanlar or- dusu ve hırsızlar ordusu... OLAYLARIN ARDEVDAKI GERÇEK • Baştarafi 1. Sayfada bu bayrağı" dedi, "Düş- man da olsa bir milletin bayrağını çiğnemek bize yakışmaz." Edirne'deki mitingde bir yandan bayrak yakılırken bir yandan hamasi nutuk atmaya çalışan Sayın Çil- ler'in bu üslubu anlaması- na olanak yoktur. Gerek PKK'ye, gerek Yunanis- tan'a kürsüden söyledik- leri, Türkiye'nin ağırlığını hafifletiyor. Bu köşede Başbakan'ın mitingde söyledıklerini yi- nelemek istemiyoruz. Yu- nanistan'da saldınya uğ- rayan Devlet Bakanımızı savunmak başka şey, oy hesabıyla nutuk atmak ve bayrak yaktırmak başka şeydir. Devlet Bakanımız Ak- tuna'ya yönelik saldırının hesabı, Türkiye'deki mit- ing meydanlannın dışında, tarihimize yakışın bir cid- diyet içinde sorulup takip edilmelidir. Bunun için de Sayın Çiller gibi DYP'nin seçim otobüsünün üstüne çıkmaya gerek yok... • • • Okıırlanmıza teşekkür ederiz Bomba İHD: Baskılara, yetkilüer duyarsız!İnsan Haklan Der- neği (İHD) Cezaev- leri Komisvonu. cezaev lerinde yaşanan sonınlara dikkat çekmek amacıv la Adalet Bakan- hğı ve insan haklanndan sorumlu Devlet Bakanlığına mekfup gönderdi. Basın açıklama- sının vapıldtğı sırada polis, İHD üyelerine müdahale etrnek istedi. Galatasaray 'da bulu- nan postanenin önünde bir basın açıldaması \apan dernek üveleri Erzurum, Muş, Yoz- gat, Barman ve Buca cezaev lerinde vaşanan baskılann sonunda inrihar eden mahkûmlar olduğunu belirttiler. Yozgat Cezaevi'nde devam eden açhk grevinin 47. gününü doldurma- sına karşın >etkililerin duyarsız kaldtğını öne süren üyeJer, açhkgrevi nedenrylebirçok tutuk- lunun durumunun ağır olduğunu söylediler. (Fotoğraf: KJERENJILGAZ) 'Batı, PKK fle diyalog istiyor' ANKARA (Cumhuriyet Börosu) - Cumhurbaşkanı Süley man Demirei "Med- ya, sokaktaki insan, parlamento" unsurla- nyla bir bütün oluşturduğunu v urguladığı, "Batı"nın, "Törkrve Cumhuriyeti'nin P- KK ile diyaJog kurmastnı istediğini r ' söyle- di. Fransa'da Başbakanlık koltuğuna otu- racak olan Dışişleri Bakanı Alain Jup- pe'nin, Güneydogu olaylan konusunda "Kanımızea sorun siyasi özellikler taşryor" dediğini aktaran Demirel. kendisının u me- alen" açıkladığı bu mesajın Türkiye'nin üniter yapısını hedef aldıgım vurguladı. K.ürtlere azınlık hakkı istendiğine dikkat çeken Demirel. kendisini. "böiünmepara- noyası içinde olmakla" suçlayan yazarlan kast ederek, "Fev kalade hu-çın ve seviyesiz saldınlara" hedef olduğunu kaydetti. "Bu- günkü tertip Türkiye'yi gûmriik birliğine aldırmama terribidir. Türkiye bir komp- loyla karşı karşıyadır" diyen Demirel. Cumhurbaşkanlığı makammda olması ne- deniyle her türlü tartışmaya giremediğini belirtirken, "Fevkalade mutsuzum" dedi. Alain Juppe'nin "Kürt sorunu Türki- ye'nin üniter yapısından kaynaklanı- yor"dedığinı açıklamasının ardından. "bö- İünmeparanoyası" suçlamalan altında tar- tışmalann odağına oturan Demirel. dün ak- şam 32. Gün haber programında gelişme- lere ilişkin sorulan yanıtladı. Avrupa Birligi (AB) troykasını oiuşturan bakanlann Türkiye ziyareti sırasında Jup- pe'nin, "Kanunızca sorun siyasi özellikler taşryor. Fransa, Almany a. İnğiltere ve diğer Avrupa kamuoy lannda PKK teröristleri- nin, Kürtlerin siyasi haklannın mücadele- sini verdiğine inanan bir kesim var" dedi- ğini anlatan Demirel, konuk bakanın me- sajını basına "mealen aktardjğuu" vurgu- ladı. __Avrupa Konseyi Genel Sekreteri'nin. "Üniter devlet yapısının terörün kaynağı olduğu kanatindeviz. Avnhkçılığın teme- linde, yasaklar var" dediğini. önündeki tu- tanaklardan okuyan Cumhurbaşkanı De- mirel, aynı yazıya dayanarak, Kürtlere azınlık hakkı verilmesi ve Türkiyeden P- KK ile diyalog kurması istendiğini anlat- tı. Demirel, Mehmet Ali Birand'ın. "Çil- ler'i kıskanıyor musunuz" sorusuna, "Ni- ye kıskanayım. Kimseye rakip değilim" ya- nıtını verdi. Cumhurbaşkanı. "Türkiye e- hileüerdemi"sorusuna da "Ehil ellerde de- sem, muhalefet çıkacak ortaya. Ehil ellerde değil desem, diğerleri çıkacak"karşılığım verdi. Demirel, hükümetin icraatına iliş- kin eleştirilerinin anımsatılması üzerine, "Yüzde 150 enflasyona methiye düzmemi beklevebilir misini/ benden? tyi ki. halk ezi- liyor diyebilir miyim? F.kmek bulamayan. pasta yesin diyebilir miy im?" görüşünü dı- le getirdi. Türkiye'nin, uzun yıllardan be- ri 4 yılda bir seçim yapma geleneği oldu- ğunu belirten Demirel, seçime gidilmesi gerektiği görüşünü yineledi ve "Türkiye kötü y önetiliyor demiyorum. daha iyi yöne- tilmelidir diyorum"' dedi. Demirel ferörle Mücadele Yasası'nın 8. maddesi konusunda kesin bir yorum yap- maktan kaçmdı. Demirel. "Eğer8.madde- nin kalkması. ülkenin, devleti ve milletiyie bölünmez bütünlüğünü tetılikeye düşüre- cekse kalkmamalıdır ya da bazı unsurlar başka yasalara aktanlarak boşluk kaldıni- malıdır'" dedi. Gümrük birligi için yetki istendi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükü- mete, Avrupa Birligi standart ve normlan- na uygun yasal düzenlemelerin bir bölümü- nü kanun hükmünde kararnamelerle (K.HK) yapma olanağı sağlayacak yasa tasansı, TB- MM Başkanlığı'na sunuldu. Tasannın genel gerekçesinde. Türki- ye'nin gümrük birliğine katılması için öngö- rülen sürenin sınırlı bir takvime bağlandığı beiirtilerek, bu düzenlemelerin öncelik taşı- dığı kaydedildi. Tasannın aynen kabul edilmesi durumun- da. Bakanlar Kurulu-nun çıkaracağı KHK'ler şu değişiklikleri kapsayacak: -Sınai hakkın tesisine uygun buluşlara pa- tentveya fay dalı model belgesi verilerek, bun- larm korunmasına ilişkin esaslar ile koşuDa- nn befirlenmesi ve 10 Mart 1986 tarihB thti- ra Beratı Yasası'nda yapılacak diğer düzen- leme ve degişiklikler. - Tasanmcılann yeni ve özgün tasanmlar üretmeleri için teşviki ve konu ile ilgili en- düstrilerin oluşmasını ve gelişmesini sağla- mak amacıyla, endüstriyel yolla veya elle üretilen ürünlere ait iki veya üç boyutlu ta- sanmlann korunmasına ilişkin esaslar. ilke- ler, yöntemler ve koruma kurallan ile ilgili düzenlemeler. - Sanayide ve tanmda üretilen veya ticare- te sunulan her türlü mal ve hizmeti diğerle- rinden ayırt errnek için kullanılan markala- nn ve coğrafl işaretlerin korunmasına ilişkin esaslar, ilkeler, yöntemler ve koruma kural- lan ile ilgili düzenlemeler ve 3 Mart 1965 ta- rih ve 551 sayüı .Markalar Yasası'nda yapı- lacak diğer düzenleme ve degişiklikler. - Yaş sebze ve meyvelerin alunı, satımı ve devTİ ile toptancı halleri ve pazar yerlerinin kuruluş, işleyiş, yönetim ve denetimlerine ilişkin esaslar, bakanlıklarla belediyelerin bu düzenlemeler ile 12 Eylül 1960 tarih ve 80sayıh 1580sayılı Belediv^e Yasası'nın 15. maddesinin 58. Bendine Tevkifan Beledi- velerce Kurulan Toptancı Hallerinin Şureti Idaresi Hakkında Yasa'da yapılacak deği- şiklik ve düzenlemeler. - 30 Nisan 1985 tarih ve 3186 sayüı Tanm Satış Kooperatifleri ve Birliklerin Kuruluşu Hakkında KHK'nin Değiştirilerek Kabulü- ne Dair Yasa'da yapılacak degişiklikler. - Gıda konulannda AB standart ve norm- lanna uygun değişıklik ve düzenlemeler. - 29 Haziran 1956 tarih ve 6762 sayıh Türk Ticaret Yasası ile 29 Haziran 1956 tarih ve 6763 sayüı Türk Ticaret Yasası'nın Mer'iyet ve Tatbik Şekli Hakkında Yasa'da ve konu- ya ilişkin diğer mevzuatta yapüacak degişik- likler. tstanbul Haber Servisi -Cumhuriyet oku- ru, 72 y ıldır Atatürk ılke ve devrimlerinden ödün vermeden yaym hayatını sürdüren ga- zetemizi kuruluş yıldönümünde de yalnız bı- rakmadı. Gazetemizin 72. kuruluş yıldönümü nede- niyle önceki gün Cağaloğlu'ndaki merkez binamızın bahçesinde düzenlenen gelenek- sel kutlamaya katilan, faks ve telgraf gönde- ren okurlanmız. mutluluğumuza ortak ol- mayı dün de sürdürdüler. Kutlama törenimize bizzat katilan, faks, telgraf. mektup ve telefonla duygulanmızı paylaşıp ilkelerimize ortak olan tüm okurla- nmıza teşekkür edenz. Gazetemizi dün de telefonla arayan. faks, telgraf ve mektup gönderenler duygulannı bizlerle paylaştılar. Kadın haklanndan so- rumlu Dev let Bakanı Aysel Baykal da telgraf çekerek 72. kuruluş yıldönümumüzü kutla- dı. Baykal, "Türkiye'nin basın tarihine fikir gazetesi olarak damgasını vurmuş otan Cum- huriyefesonsuzbaşanlardilerim"dedi. To- kat'tan kartpostal gönderen emekli polis me- muru Orhan Coşkun, Nâzım Hikmet'in "Kı- zanyor yüzün/öfkeden ve utançtan/ve umu- miyedefîlandeğiU'sırf sana ait/veeü kolu bağ- lı bir hüzfln" şiiriyle duygulanmızı paylaştı. Coşkun. mektubunda da "Son 16yıhmdabe- raber oldugum bu gazetenin tüm çalışanlan- nın; yazanndan çizerine. baskıcısından diz- gk-isine kadar emeği geçen herkesin önünde saygıyla eğiliyorum. Selam obun bu güzei in- sanlara" görüşlennı dıle getirdi. Gazetemiz eski çalışanı. şimdi Show TV yöneticılerinden Mustafa Saglamer gönder- diğı telgrafta. "Nerede olursak »lalım, hangi işteçahşırsakçalışalım: siz, ben ya da herhan- gi bir arkadaş. Cumhuriyet meşalesinin sön- memesi içineündengeleniyapacaktır" dedi. Cumhuriyet'in 72. >Tİdönümüyle birlikte evliliklerinin de 3. yıllannı kutlayan tnşaat Mühendisı Serpil Cej'ton ile eşi Reflk Cey- lan ise duygulannı şöyle dile getırdiler: "Cumhuriyetdenflmcenelermi anımsryo- ruz? Öncelikle gençligimizin en hızlj günleri- nL_ O günlerde Cumhuriyet okumanın bir ayncalık ve bir işaret oluşunu. Cumhuriyet okuduğumuz için mimlendiğimiz, saldınlâra uğradığımız günleri. Ama hepsinden önem- i bir anımız var ki o da biıiikteliğimizin, ev- BJigimizin Cumhuriyetsayesinde gelmesL Bi- rimiz tstanbul'da, diğerimiz 2^onguldak'ta oJ- sa da Cumhuriyet'in mesafeleri eritmesL.. Birlikte daha nfce yıllara." En büyük "hastabğmuı "Cumhuriyet ol- duğunu belırten okurlanmızdan Eskişehir ve Cıvan Tüketım Kooperarifler Bırlıği Müdü- rü Ibrahim Arslan ise gazetemize olan bağ- lılığın.ı "18 yıidır Cumhuriyet okuyorum, okurtnay-a çalışıyorum. Cumhuriyet bir hastalık oldu. Cumhuri- yet'i alamadığun, okuyamadığım günler içimde bir boşluk, kendimde bir eksiklik his- sediyonım. Çünkü Cumhuriyet yaşamımı- zm bir parçası oldu" cümleleriyle dile getir- di. Gönderdüderi çiçek. pasta, faks ve telgraf- larla Cumhuriyet ailesinin 72. yıldönümünü kutlayan diger okur ve sevenlerimiz ise şöy- le: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Aydın Göven Gürkan, TRT Genel Mü- dürü Tayfun Akgüner, Istanbul Üniversitesi lletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nüket GûJ, Türkiye Iş Bankası Genel Müdürü C- nal Korukçu. Aydınlık Dergisi Yayın Yönet- meni thsan Yalçın. Prof. Dr Nuran Gökhan ve Selim Gökhan. Türk-lrak Dostluk Der- neği, Çatalca Belediye Başkanı Fırat Aykut. Türk Kalp Vakfı Mütevellı Heyetı ve Yöne- tim Kurulu Başkanı Çetin Yıklinmakuı. Hy- att Regency Istanbul Genel Müdürü Jacques L. Morand, Milliyet gazetesi yazarlanndan Meb'h Aşık. ressam Bedri Baykam. Atatürk- çü Düşünce Demeği'nin tüm şubeleri, DSP Maltepe tlçe Örgütü, Enver Baydar. AM Kınacı, BülentOzgür Ertuğrul,Osman Tan- gül, Çetin Süer, Berk Türker ve admı yaza- madığımız daha nicelen... zaıılıları tutuklandı Istanbul Haber Servisi - Aralannda yazanmız Onat Kutlar'm yaşamını yitirdiğı Marmara Cafe'nin bomba- lanmasmın da bulunduğu bir- çok eylemin faifleri oldukla- n açıİclanan 16 kişiden 12'sı Istanbul DGM tarafından tu- tuklandı. Emniyetteki sorgulanndan sonra önceki gün tstanbul DGM Başsavcılığı'na getın- len zanlılar, tutuklanmalan ıs- temivle nöbetçı DGM'ye sevk edıldiler. Sorgulan ıkı gün süren zanlılardan 12'si "PKK'ye üye olmak ve bombaJama ey- lenüerine katümak" suçlann- dan tutuklanırken 4 zanlı da tutuksuz yargı lanmak üzere serbest btrakildı. Gazeteci Demir serbest Yurt Haberleri Servisi - PKK tara'fmdan kaçınlan gazeteci Ferit Demir ser- best bırakıldı. 1 mayıs günü Tunceli- Pertek karayolunda PKK'li- lerce kaçınlan Cumhuriyet. Milliyet, Reuters ve BBC Tunceli muhabiri Ferit De- mir dün serbest bırakıldı. Demir 1993 yılında da Tunceli'de PKK'ce kaçı- nlmış bir süre alıkonduktan sonra serbest bırakılmıştı. ŞUBELERİMİZ •ADANA • AKHİSAR • ALAŞEHİR • ALSANCAK / İZM •ANKARA •ANTALYA • AYDIN • AYVALIK • BAKIRKÖY / IST • BAYINDIR •BERGAMA •BOORUM • BORNOVA / İZM •BORSA/İZM •BURSA • ÇİĞLİ / İZM •ÇİNE • DALAMA • DENİZLI • EDREMİT • FETHİYE • GAYRETTEPE/ fST •GERMENCİK •INCİRLİOVA •IZMİR/MERKEZ •KADIKÖY/İST • KARŞIYAKA / İZM • KOÇARLI •KUŞADASI • MANİSA •MENEMEN •MİLAS • NAZİLLİ •ORTACA •ÖDEMİŞ •SALIHLİ •SARAYKÖY •SÖKE •TİRE • TORBALI • YENİPAZAR GÜVENİNİZ VE ARTAN İLGİNİZ GÜCÜMÜZE GÜC KAHYOR... Ege'den Dünyrfya... Tarişbankla Yeni Ufuklara... M I L L I A Y D I N B A N K A S I T.A.Ş. I31ARİŞBAIMKSAĞLAM VE GÜÇLÜ BANKA Genel Müdürlük Şsir Eşref Bulvarı 3/1 İZMİR Tei: (0-232) 441 S0 90 (5 hat) 44143 04(5 hat) 441 57 04 (5 hat) Faks: (0-232) 425 73 90 ¥? Bankamız Genel KurUu'nun 18 / Mart /1995 tariNı toplantısında sermayemn 1 Tnlyona yûkseltilmesi karan afınmıştır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle