05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9MAYIS1995SAU HABERLER Torunlar'm cesedi bukındu • İSTANBÜL(AA)- Balık tutmak için. kardeşi ve arkadaşıyla yaklaşık 2 ay önce denize açıldıktan sonra kaybolan ışadamı Rıdvan Torunlar'ın (61) cesedi Kumkapı açıklannda bulundu. Çeçen bakanı ziyaret • Istanbul Haber Merkezi-BBPGenel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, Rusya'nm Çeçenya'ya askeri müdahalesine dikkat çekmek amacıyla ölüm orucuna başlayan Çeçenya Ulaştırma ve fnsan Haklan Bakanı Sait Emin tbragimov'u tedavi gördüğü hastanede ziyaret etti. fimdi birteşme zamanr1 • MUĞLA (Cumhuriyet) -BSP Muğla ıl kongresinde konuşan MYK üyesi Mustafa Kacaroğlu, 12 Eylül ile birlikte sosyalist hareketin marjinal hale geldiğini söyledi. BSP il kongresinde yaptığı konuşmaya "Binlerce insanla yürüdüğümüz günleri hatırlıyorum" diyerek başlayan Kacaroğlu, eski günlere en kısa zamanda döneceklerine inandığinı belirtti. Tofaş hisseleri soruştupması • ANKARA (AA)- Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Nazmi Şarvan, Tofaş hisseleri ile ilgili soruşturmanın devam ettiğini belirterek "Komisyon üyelerinin yazılı olarak gelecek ifadelennı bekliyoruz" dedi. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, blok satış yöntemiyle özelleştirilmesine karar venlen Tofaş hisseleri için 2 firma tarafından verilen teklifın usulüne aykın olarak Başbakan Tansu Çiller tarafından açıldığını iddia etmiş ve bu konuda elinde belge bulunduğunu öne sürmüştü. Avnupa'dan sık heyet geliyor • ANKARA (ANKA)- Avrupa'nın bazı ülke ve kurumlanyla ilişkilerin bozulması ile Türkiye'yi ziyaret eden Avrupa heyetlerinde dikkate değer bir artış gözleniyor. Bayram öncesi hızlanan heyet trafiğinin bayram sonrası da devam edeceği öğrenildi. llişkilerde ciddi bir kriz yaşanan Avrupa Parlamentosu'ndaki sosyalist, Yeşiller ve Radikal grup başkanlanndan oluşan bir heyetin 20 mayısta Türkiye "ye gelmesi bekleniyor. Hükümet üyeleri, parlamenterler ve insan haklan kuruluşlanyla temaslarda bulunacak bu heyetin görüşmelerinin özellikle gümrük birliği açısından büyük önem taşıdığı belirtiliyor. CHP bayram sonrası yoğun • ANKARA (ANKA)- Kurban Bayramı nedeniyle çahşmalanna ara vererek tatile çıkan CHP yöneticilerini bayram dönüşü kongre takviminin başlaması nedeniyle yoğun gûnler bekliyor. Mayıs ayının sonuna kadar tamamlanması planlanan örgütlerdeki birleştirme işleminin ardından, ilçe kongreleri yapılacak. Bu arada milletvekillenni de TBMM tatile girene kadar "hükümet koşulu olarak" öne sürdükleri düşünce özgürlüğünün önündekı engelleri ortadan kaldırmak için TBMM'de yoğun bir mesai bekliyor. RP'den ÇHIer'e • ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) - Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Recai Kutan, Başbakan Tansu Çiller'in. 2. Dünya Savaşı'nın sona ermesinin 50. yıldönümü dolayısıyla Paris ve Moskova'da düzenlenen törenlere katılm?sının, Türkiye'nin dış politikada işlediği yanlışlardan bıri olduğunu savunarak, bunu, milli menfaatleTe aykın bulduklannı söyledi. Yaşar Kemal, Deniz Cezmişi anlatıyor Tarihin en büyük hukuk cinayetiDeniz'lerin idamı Türkhukuk tarihinin en büyük cinayetıdir. Istiklal Mahkemeleri rtde bile vargılansalar idam edilmezlerdi. Hitler Mahkemeleri bile bu cezayı vermezdi. O çocuklann asılması bir dönüm noktası oldu. Siyasete devlet kan soktu. Bu idamları engellemek için çok çabaladık O sırnda idamları gerçekleştirmek için çabalayan bir AP yöneticisi ile uçakla bırlikteydik Adını vermeyi, ağzıma almayı bile istemiyorum. Ona dedim ki: Bakın Mendereslerin asılması siyasiyaşamımızda büyük bir yaru açtı. Aynı şeyi şimdı sizyapmaya kalkıyorsunuz. Bunun ağır bir bedeli olacak. Bugün üç asarsınız. yann üç bin olur Nitekim de oldu, o gün bugündür sivasete daha çok kan gırdı. Bu ıdamlan engelleyebilmek için, Onat Kııtlar, Erdal Öz, Murat Belge ve ben çok çaba sarf ettik Binlerce imza topladık Kapı kapı dolaştık Hiç unutmam tsveç televtyonundan bir ekip Deniz lerin idamı için benimle görüşmüştü. 'Ben bencil bir insanım' dedim. Egosuna düşkün bir insanım. Amabu çocuklann asılmasım engellemek için ben asılmaya hazırım, Yeter ki bu çocuklar asılmasın' dedim. Neyazık ki bu idamlara engel olamadık. Daha sonra idamlaryol oldu. Bu çocuklan asmasalardı, adam öldürme bu kadar aşırı boyutlara varmazdı. Deniz 'i tamrım. Yakmdan tamnm. Türkiye Işçi Partisi nde birlikteydik Ben Mehmet Alı Aybar'la biriikteydim. Deniz. parti içindeki muhalif gruptandı. Oyüzden aramızda zaman zaman tartısmalar olurdu. TtP. ABD 6. Fılosu 'nun tstanbul 'a gelişini protesto amacıyla Bayazıt ta mitingyapıyordu. Denizler o zaman muhalif ve TtP yönetimıne pasif davrandıgı için kızıyorlar. Buyüzden konusmacılan konuşturmamak için sürekli slogan atıyorlar. Baktım kimse konuşamayınca ben mikmfonu elime aldım gürsesimle onlann hepsinı bastırdım. Miting de öylece bıtti. Mitingden sonraydı. Deniz, TlP Csküdar ilçesi üyesıydi. Usküdar ilçesindeki bir toplantıdan sonra yamma geldi. ' Yaşar Abı. sen bızım karşımtza çıkma, seni çok sevivoruz vapma' dedi. Ben de 'Çıkarım ulan, benim kafatnı kızdırmayın' cevabmı verdim. Daha sonra şakalaştık Deniz. halkın güzelliğini isteyen, sömürüye karşı çıkan çiçeği burnunda bir devrimciydi. Sıcak sevimli bir insandı. Elinde silah olmasına karşın bir karıncayı bile incitemezdi. Böyle insanlarm gözüne bakınca hemen anlarsmız. Çok açık yürekli ve sevecen bir insandı. Deniz 'lerin itibarım Meclis iade edecek mi diye tartısmalaryapıhnca çok kızdım. Kım, kimin itibarını iade ediyor. Onlann itibanm Türkiye halklan vermistir. Onlar halhn gönlünde aklanmıslardır. Deniz, saf, açık yürekli ve sevimli haliyle bizim de gönlümüzde taht kurmuştur. Savaş sıkıntıları ile özgürlük için isyanm iç içe geçtiği bir ortam içinde büyüyen Deniz Gezmiş ve arkadaşlannm gözünde tek örnek vardı: KübatarzıdevrhııORALÇAL1ŞLAR Deniz Gezmiş 1947 do- ğumluydu. Ikincı Dünya Savaşı'nın bitmesinin he- men ardından doğan ku- şaktandı. '68 kuşağı. lkin- ci Dünya Savaşı'nın yarat- tığı yıİcıntılar içinde dün- yaya geldi. Onlar yaşama gözlerini açtıklannda dünya ikı kutupluydu. Amenka'nın başını çekti- ği kapitalist sistemle, Sov- yetler Birliği'nin başını çektiği sosyalist sistem kı- yasıya bir rekabet içindey- di. Sosyalizm, ezilen halk- lann ve uluslann haksızlı- ğa, eşitsizliğe karşı isyanı- nın temel seçeneğiydi. Sovyetlerin varlığı, ba- ğımsızlık, eşitlik ve öz- gürlük için mücadele edenlerin umudu ve gü- vencesiydi. 1950'li yıllar, Afrika uluslannın sömürgeciliğe ayaklandığı, Asya'da Çin, Kuzey Kore, Vietnam. Kamboçya ve Laos'un sosyalizme yöneldiği yıl- lardı '68 kuşağı savaşın sı- kıntılanyla. özgürlük için isyanın iç içe geçtiği bir ortam içinde büyüdüler. Deniz Gezmiş ve arkadaş- lannın gözündeki örnek ise Küba devrimıydi. 1960'lann hemen başında Batista yönetımine isyan eden Fidel Castro ve Che Guavara önderlığındeki Kübalı devrimcıler, küçük bir isyancı grupla dağa çıktılar. tsyan kısa sürede bütün adaya yayıldı, iyice tecrit olmuş Batista reji- mi, kısa sürede yenilgiye uğradı ve Küba, sosyalist- ler önderliğinde yeni bir dünyayı kurmaya girişti. 196O'lı yıllarda dünya- nın birçok yerindeki dev- rimciyı Küba devrimi de- rinden etkiledi. Küba tar- zı devrimci mücadele bir örnek olarak her yana ya- yıldı. özellikle Latin Amerika'da, Küba devn- mi tam bir efsaneydi. Che Gueva- ra, yeni bir Küba devrimi daha ya- ratabilmek için Bolivyadağlanna tırmandı. Ama çok geçmeden öldürül- dü.Che'nin öldürülmesi, efsaneyi daha da yaygın hale getirdi. O yıl- larda Che Guaveara gibi ölmek bi- le gençlerin yüreğini hoplatıyor- du. Guavara'nın. "Öliim hoş geldi sefagekti" sözleriyle biten devrim çağnsı, hepimizde heyecan \ara- tıyordu. Denizleri, Kahramanma- raş'm Nurhak dağlanna yönelten işte bu saf ve temiz ütopyalardı. • 196O'lı yıllarda dünyanın birçok yerindeki devrimciyi Küba devrimi derinden etkiledi. Küba tarzı devrimci mücadele bir örnek olarak her yana yayıldı. özellikle Latin Amerika'da, Küba devrimi tam bir efsaneydi. Che Guevara, yeni bir Küba devrimi daha yaratabilmek için Bolivya dağlanna tırmandı. Ama çok geçmeden öldürüldü. f . usv 23 yıl sonra Deniz O R A L Ç A L I Ş L AR • '68 kuşağı yeni bir dünya kurmak istiyordu. Ütopyalan vardı, cesareti ve atılganlığı vardı. En önemlisi umutlan vardı. Deniz Gezmiş, işte böyle bir kuşağın öncüsüydü. Şu kirlenen dünyada, şu çürüyen dünyada onun ideallerine, onun saf atılganlığına, onun çıkar gözetmeyen özverili duyarlığına ne kadar çok ihtiyacımız var. Deniz Gezmiş (soldan ikinci) ve arkadaşlan yargılandıklan Ankara 1 N umaralı Sıkıyönetim Mahkemesi'nde bir duruşmada. Ölümden korkmayan, kendini fe- daya hazır '68 kuşağının bu karar- lı. temiz yürekli öncüleri haksız- lığı. eşitsizliği bir an önce sona er- dirmek istiyorlardı. Onlar için ölüm. çok da önemli şeylerden de- ğildi. Deniz. '68 kuşağının tipik tem- silcilerinden biridir. tçınde yaşa- dığı ortam, yetiştirilme biçimi onu sanki bilerek '68'lere hazırlamış- tır. Deniz'inbabası CemilGezmiş. Deniz"in paylaşımcılığı ve insan- severliği konusunda şunlan anla- tıyor: "Deniz'in kanımca başına gelen bütün bu olaylar, çok fazla insan- severliğinden kaynaklanmıştır. Yurtseverliğinden kaynaklanmış- ür. Ki bunlar aşırı derecede De- niz'de vardı. Deniz insanlan öyle severdi ki bir arkadaşı vardı onun, Sı>l aslı galiba. Üniversitede bir yer- de kalırmış, her gün bir tane yo- ğurt alırmıs, o zaman >oğurt ucuz, o yoğurdu bölermiş, yansını öğle- yin yermiş, ikinci yansını akşam yermiş, kalanı ertesi güne saklar- mış. Ve bir gün Deniz, sabah iini- versitey e giderken her zaman iste- diğindcn fazla para istedi. Ben hiç sormazdım ne için isterdi diye. Herkes benden istediği kadar alır- dı. O anlatü. böyle böyle. bir arka- daşım var dive. Anlahrken gözle- ri doldu. Bu bakımdan, insanlann ıstıraplanyla, çileleriy le, insanla- nn ezilmişliğiyle çok ilgilenirdL İş- te bu ilgi, bu insanseveriiği, bu yurtseverliği en sonunda başına bi- İinen işi getirdL" '68 kuşağının sembol ismi De- niz Gezmiş, böyle bir dünyanın insanıydı. Bugünün köşe dönme- ciliğine ve bencilliğine ne kadar uzak. Paylaşımcı, özverili. "68 kuşağı yeni bir dünya kur- mak istiyordu. Ütopyalan vardı, cesareti ve atılganlığı vardı. En önemlisi umutlan vardı. Deniz Gezmiş. işte böyle bir kuşağın öncüsüydü. Şu kirlenen dünyada, şu çürüyen dünyada o- nun ideallerine, onun saf atılgan- lığına, onun çıkar gözetmeyen öz- verili duyarlığına ne kadar çok ih- tiyacımız var. Deniz. isyancı bir kuşağın en isyancısıydı. Can YüceTin güzel dizelerindeki gibı: 'En hızlısıydı hepimizin.' Aşk olsun ona. aşk olsun. SÜRECtf TBMM Faili Meçhul Siyasi Cinayetleri Araştırma Komisyonu'nun raporu: Meclîs, faili meçhullere duyarsız GUNEŞGÜRSON ANKARA - Türkiye'de karanhkta kalan cinayetlerin yankılan uluslararası kamu- oyuna yansırken parlamento. faili meçhul- lere duyarsız kaldı. Parlamentoda grubu bulunan siyasi partiler. Avrupa Güvenlık ve tşbirliği Teşkilatı (AGİT) Parlamenter- ler Asamblesi'nin gündemine almaya ha- zırlandığı TBMM Faili Meçhul Siyasi Ci- nayetleri Araştırma Komisyonu'nun rapo- runa ilgi göstermediler. Komisyon üyele- rinden ANAP Grup Başkanvekili Eyüp Aşık. 'hedefe vanlamadtğjnı. bazı sonı işa- retleri bulunduğunu' söylerken CHP Ma- latya Milletvekili Mustafa Yılmaz, 'devle- te degil kendisini devlet sananlara karşı ol- duklannı, ancak parlamentonun ağırlığı bulurunadığını' açıkladı. DYP'li bazı milletvekillerinin, komisyon başkanı DYP Kınkkale Milletvekili Sa'dık Avundukluoğlu' na, raporda yer alan devle- ti şüphe altında bırakan unsurlardan dola- • AGÎT'in dikkate aldığı faili meçhul cinayetier raporu için komisyon üyelerinden ANAP Grup Başkanvekili Eyüp Aşık, 'hedefe vanfamadığını, bazı soru işaretleri bulunduğunu' söylerken CHP Malatya Milletvekili Mustafa Yılmaz, 'Devlete değil, kendisini devlet sananlara karşı olduklannı. ancak parlamentonun ağırlığı bulunmadığını' açıkladı. Komisyon raporu, bayramdan sonra imzaya açılarak TBMM Başkanlığf na sunulacak. yı 'kutsal devlet' kavramını zedelediği ge- rekçesiyle, 'devlet düşmanf suçlamasını yönelttikleri ileri süriildü. Bayramdan son- ra komisyon üyelerinin imzasına açılacak olan komisyon raporu. daha sonra TBMM Başkanlığı'na sunulacak. Devletin içindeki idareciler ile siyasıle- rin yanhş kararlan sonucu ortaya çıkan odaklann temizlenmesi gerektiğinin vur- gulandığı rapor, parlamentoda grubu bulu- nan bazı siyasi parti temsilcileri tarafından. *yok" sayıldı. DYP Samsun Milletvekili ve Grup Başkanvekili thsan Saraçlar, Cum- huriyet'in rapor ve bazı bölümlerin budan- ması gırişimleri konusundaki sorulan üze- rine. "Komisyondaki üyeler, raporu değiş- tirme girişiminde iseler ve TBMM Başkan- lığı'na sunulacak ise rapor kesinleşmemiş- tir. Ortada bir rapor yoktur. Kanaatimi, ra- por kesinleştiğinde söylerim" demekle ye- tindı. ANAP; Hedefe \armadan bırakddı Refah Partisi ve CHP Grup başkanvekil- leri.konuyla ilgili açıklamayapmaktanka- çınırken komisyon üyesi ANAP Grup Baş- kanvekili Eyüp Aşık, "Raponı ya imzala- yacağız ya da muhalefet şerhi koyacağız. Kamuoyunda tartışıklu amacına ulaştı. A- ma hedefe varmadan bırakıkİL Aydınlata- mıyoruz' diye, bırakmaya hakkımız yok. Soru işaretleri olarak kalıyor. Soru işaret- lerini kaldırmak gerekliydi" dedi. Aşık. ra- porda. ANAP dönemine ilişkin yöneltilen suçlamalara, yazacağı muhalefet şerhinde yanıt vereceğini belirterek, "Faili meçhul ci- nayetler, 1991'den sonra, birden 300'e çık- mış. İdare. kontrolü, bu konuda kaybetmiş. Bu, toplumda büyük bir tedirginlik yaratı- yor. Son 3 senede, 15 bin terörist üretildi. Önce üretip sonra öldürmek olma/"" diye konuştu. Araştırma komisyonu kurulması karannın 'ittifakla alındığınf anımsatan Aşık, "Ümit ederim, Meclis buna kıymet ve- rir. Raporun, öncelikü olarak bir an evvel göriişülmesi lazun" dedi. CHP Malatya Milletvekili ve komisyon üyesi Mustafa Yılmaz da "Biz, devlete de- ğil, kendini devlet yerine kovanlara karşı- yiz" diye konuştu. Yılmaz, komisyonun bayramdan sonra toplanacağını kaydetti. GUNDUZ GOZUYLE MELİH CEVDET ANDAY Bir Kampanya "Sanata Evet" kampanyasından söz etmek istiyo- rum. Önce şunu söyleyeyim, bu girişimin daha adın- dan, toplumumuzda sanata gereken önemin verft' mediği anlamı çıkmaktadır ve bu tanı, yazık ki, doğ- rudur. Kampanyanın olumlu sonuçlar verip verme- diğini bilmiyorum, ama ben bu konuda pek iyimser değilim. Neden derseniz, bizde kimse sanatın gerek- siz olduğunu söylemez, başka bir deyişle değişme- sinı istediğimiz, kalkmasını dilediğimiz ilgisizliğin sa- vunucularını karşımızda bulamayız. Şunu da ekleye- yim, "sanat olmasa da olur" inanışı toplumun malı- dır ve böyle olduğu için de değiştirilmesi kolay de- ğildir, zaman ister. Burada sadece kendi toplumumuzu yerdiğim sa- nılmasın. sanat her zaman her yerde, "eğlence" an- layışı içinde ele alınmış ve küçük görülmüştür. Sa- natçıya ve onun işlevine saygı gösterilmesi alışkan- lığını olağan kılacak tarihsel nedenlerden yoksunuz. Batı'da bile sanat terbiyesi yeni yeni oluşmaktadır. Büyük Iskender çok güzel flüt çalarmış, daha prensliğinde bir gün babası Kral Filip'in karşısında çalmış da kral yerinden kalkıp sinırli sinirii bağırmış, "Bu kadar güzel çalmaya utanmıyor musun ?" demiş. Firavun'un sarayında çalgıcıların tümü köleydi. Eski Yunan'da tiyatronun gördüğü ılgiye bakıp da yanılgıya düşmemeli, o zaman oyuncular ikinci sınıf yurttaş sayılırlardı. Imparatorun beğenisini kazanmış olan Mozart, yemeğini uşaklaria birlikte ahçı dairesinde yerdi. Bizde kadının sahneye onca geç çıkması, orospu sayılma korkusundandır. Bedia Muvahhrt hanım tatlı tatlı anlatırdı, biroyun- dan sonra, hayranı bir kadın kulise gelmiş, "Ah efen- dim"demiş, "ben de artistliğe atılmak isterdim, ama orospu olurum diye korktum." Bedıa hanım, en azın- dan dikkatsizce söylenmiş olan bu söz karşısında ta1 şı gediğine koymakta gecikmemiş elbet, "Sonra na- sıl orospu oldunuz?" diye sormuş. Şair olduğum için bilirim, "Ne iş yaparsınız?" so- rusuna, "şairim" yanıtını verirseniz, karşınızdakinin yüzünde bir gülümseme belirir, dahası sizden bir şi- irinizi okumanızı da isteyebilir. llk yedek subaylığımda terhisim gecikmişti, duru- mu anlatmak için tugay komutanına çıktım, adam be- ni dinledikten sonra "Sivilde ne iş yaparsın asteğ- men?"ö\ye sordu ve şair olduğumu söylemem üze- rine, "Bir şiirini oku, terhisini getirteyim" dedi. Ben de ona, Şiirin ilk kez bir işe yaradığını görüyorum efendim" dedim. Şiir ne işe yarar ki! Ressam olmak isteyen bir gence annesi şöyle de- mişti: "önce bir işe gir, sonra boş vakitlerinde resim ya- parsın. " Boş vakit. eğlence demektir. Ankara'da bulunduğum yıllardaydı, bir tanıdığım kendine bir katlı bir ev yaptırmıştt, üç oda bir mutr fak. Sen misin bu evi yaptıran, adam kendisini mi- mar saymaya başlamaz mı? Bir gün rastlantı işte, bir mimar arkadaşımla birlikte onu ziyarete gittim. Ev sa- hibi, yanındaki arkadaşın mimar olduğunu anlayın- ca bize evini gezdirdi, (gezdirecek ne var!) sonra da şöyle konuştu: •" ' - Bu evi, yanımda bir usta çalıştırarak ben yaptımı Öğrendim bu işi, mimar sayılınm. Daha büyüklerirn de yapabilirim. Ama stadyum yapamam mesela. > Mimar arkadaşımın yanında yerin dibine geçtim o gün. Müzisyenlere: - Ben de müzik severim, arada bir de şarkı söyle- rim, diyenleri görmüşümdür. Bu anlattıklanm tekçe (münferit) olaylar değil, top- lumca sanata olan yaklaşımımızı gösterir örnekler- dir. Bir toplumun, sanatı olmazsa olmaz sayacak du- ruma gelmesi için on fırın ekmek yemesi gerekir. "Sanata Evet" ama bunu yalnızca sanatçılar söy- lerse sonuç almak gene zamana kalır. Şaibeli seçime 11 mahkûmiyet • Geçen yıl yapılan yerel seçimlerde kullanılan oy pusulalannın çöplüklerde bulunması nedeniyle açılan davalardan 13'ü sonuçlandı. 11 sandık görevlisi "ihmal" suçundan 3'er ay ceza aldı. ANKARA (ANKA) - Refah Partisi'nin (RP) "za- ferijle" sonuçlanan. ancak. oy pusulalannın çöplükler- de bulunması nedeniyle şa- ibeli hale gelen 27 Mart 1994 yerel seçimlerinde sahte oy kullanılmadığı, ancak seçim sandığı görev- lılerinden bazılannın gö- revlerini ihmal ettikleri be- lirlendi. Ankara Cumhun- yet Başsavcılığfnın bu suçlamayla 22 sandık gö- revlisi hakkında açtığı ce- za davalanndan 13'ü so- nuçlandı. Ankara asliye ceza mahkemelen. kullanı- lan oy pusulalannı koru- yamayıp çöpe atılmasına yol açarak görevlerini ih- mal ettikleri gerekçesiyle 12 sandık görevlisini 3'er ay hapse mahkûm etti. İki görevli hakkında beraat ka- ran veren mahkemeler, mahkûm edilen sandık gö- revlilerinin cezalannı para- ya çevirdi. Görevliler, 670 biner lira para cezasına mahkûm edildiler. Mahke- me, cezalann ertelenmesı istemini ise reddetti. Ceza- lar, Yargıtay karanyla da kesınleşti. ANKA'nın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı yetkililerinden edindıği bilgiye göre. bazı okullann bodrumlanyla çöplüklerde çok sayıda kullanılmış oy pusulalannın ele geçiril- mesi üzerine başlatılan so- ruşturma ışığında açılan davalardan 9"u halen so- nuçlanmadı. Farklı asliye ceza mahkemelerinde gö- rülen davalarda. sanıklann seçim kurullanna sonuç cetvellerinı vermekle ye- tindikleri, bu arada oy pu- sulalanna sahip çıkmadık- lan, bu nedenle çöpe atıl- masına yol açtıklan tespiti yapıldı. Seçimlerde sahte oy kullanıldığına ilişkin bulguya erişemeyen mah- kemeler. görevlerini ihmal ettikleri gerekçesiyle l \ sanığı, bu suçu düzenleyen TCK'nın 230'uncu mad- desi uyannca 3'er ay se mahkûm etti. Paraya çevrildi, ertelenmedi Ceza mahkemeleri, saî nıklara verilen cezalan da; ha sonra paraya çevirerelf 670 biner lira olarak beliı» lerken, cezalann ertelen' mesi istemini ise kabul et- medi. Görevi ihmalden suçlu bulunan sandık gö- revlilerinin isımleri şöyle: "İsmail Çetin, Bfilent Dursuru Turhan Ipek, Er- doğan Kondu, Halim Ocal, Ayşe Aktaş, Satılmış Oz- türk, Sabri Seven, .4B Mer- can Çelik, lsmail Çetin vç İsmaîl Pala." Aynı suçlamayla yargı- lanan sanıklardan Kâzım Sallantı ve Sadullah Öz- türk hakkında beraat kara- n verildi. Mahkemelerderl yapılan derlemeye göre, aynı suçlamayla açılan da- valardan 9'u halen devam edıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle