28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 MAYIS 1995 PERŞEMBE 14 KULTUR 4 8 U L U S L A R A R A S I C A N N E S F İ L M F E S T İ V A L İ Ken Loach, 'Ülke ve Özgürlük'te İspanyol iç savaşını tartışıyor Nostaljmm altuı yıh VECDİ SAYAR CANNES - 48. Cannes Film Festıvali yanlanırken Ingiliz sineması, art arda izlediğimızyapıtlarlabu ^ h n e n b a ^ a n ! ı û | k e s i nitelemesinı şimdiden kazanrruşa_benzi yor. Boorman'in 'Rangoon'un Otesi' adlı filminden sonra karşınuza gelen Ken Loach'ın 'Ûlke ve Ozgürtük'ü ve Terence Davies'ın 'Neon Incil'i. Jngilız sinemasının ciddi bir atak yaptığını gösteriyor. llk fılmi 'Kes'ten bu yana sûreldı olarak politık temalara eğilen ve Ingilizlerin en radikal yönetmeni olarak kabul edilen Ken Loach, bugûne kadarki çalışmalannda Ingilız toplumunun sorunlan ıle uğraşmış, işçi sınıfının ideolojisıni sinemada yansıtmaya çalışmıştı. Bunu yaparken de klışelerden, sloganlardan uzak duran tavn ile polıtik sınemanın günümüzdeki en yetkin temsilcılerinden bin olduğunu kanıtlamıştı. TRT-2'de bu hafta göstenlecek olan 'Gizli Dosya'da Ingiliz güvenlik güçlerine sert eleştiriler yönelten Loach, bu kez yabancı bır ülkede yaşanan politik gelişmelen, ispanyol ıç savaşı sırasında solun kendı arasındakı çatışmayı konu ahyor. 'Ülke ve Özgûrlûk' (Land and Freedom), şu ana kadar gösterilen filmler arasında seyırcinin ve eleştırmenlerin en beğendiğı film oldu. Loach'ın yapıtı içerdiği nostalji ile gençlik yıllannda sol ideolojıyi benimsemış, en azından sempati duymuş geniş seyirci yığınlannı alabildığıne etkileme gûcüne sahip. Film bıttiğinde pek çok kışi gözyaşlannı silerken dakıkalarca alkış tutuyordu. Klasikler arasına girmeyi hak ediyor 'Ülke ve Özgürlük' her ne kadar geçmiş bir siyasal deneyımı tartışmaya açıyor ve solun içine düştüğü yanlışlan sergilıyor görünse de aslında bu güne ve hatta geleceğe ışık tutan bır film. Seyırcinin tepkisi de bunu doğruluyor bana kalırsa. Çünkü, filrru izleyenlerin büyük bir bölümü bugûnkü sol partilenn politikasını benimsemese de temelde sol düşünceye olan inancını yitirmemış. En azından yıtirmedıkkrinı kabul edıyorlar ve kendilerinde bu 'nostaljik' duyguyu uyandırabılen Loach'ın filmine yürekten katılıyorlar. Sanınm, 'Ulke ve Ozgürlük' politik sinemanın klasıkleri arasına girmeyi hak eden bir film. Her ne kadar duygusal yönü ağır bassa da film, sol ideoloji üstüne cıddi bır tartışmayı da berabenrtde getınyor. 1936 yıltndaki seçimlerde Halk Cephesi'nin (sol cumhuriyetçiler, sosyalistler ve komünıstlerin oluşturduğu koalısyon) iktıdara gelmesinın ardından. Franco'nun başlattığı faşıst ayaklanma ve bunun sonucu olarak gelişen iç savaş, bu savaşta cumhuriyetçilere destek vermek ûzere F ilm, her ne kadar geçmiş bir siyasal deneyimi tartışmaya açıyor ve solun içine düştüğü yanlışlan sergiliyor görünse de aslında bugüne ve hatta geleceğe ışık tutuyor. I ngiliz, Alman, ispanyol işbirliği ve genç bir oyuncu kadrosu ile gerçekleştirilen 'Ülke ve Ozgürlük', Ken Loach'a (üstte) en iyi yönetmen dalında ödül getirebileceği gibi Altın Palmiye'nin de sahibi olabilir büyük bir olasılıkla. çeşıth ülkelerden Ispanya'ya gelen gönüllülerin öyküsünü anlatıyor 'Ülke ve Ozgürlük', bir Ingiliz devnmcısinın bakış açısından. Ispanya'ya cumhuriyetçilerin safında çarpışmak üzere gelen yabancılar karşılannda yalnızca faşist güçleri bulmazlar. Çünkü ispanyol solu iki büyük gruba aynlmıştır. Bir yanda hükümetteki cumhuriyetçiler ve komünistler, öte yanda anarko-sendıkalıst CNT ve devnmcı sosyalıstlerin partısı POUM yanlılan. Kısacası, bir yanda parti çizgisı, öte yanda Troçkıstler ve anarşistler. ispanyol solu ikiye bölünmüş, faşistlerle savaşırken bır yandan da kendi aralannda savaşmaktadırlar. Kuşkusuz devrimci coşkularla iç savaşta çarpışmak üzere gelen tngilız, Fransız, Italyan, Alman gençleri de ideolojik formasyonlanna bağlı olarak iki taraftan bırinde yer alırlar \ e iılmın en etkileyici sahnelerinden bırinde olduğu gibi kimi zaman aynı ülkeden gelen, aynı ideallere sahip iki arkadaş farklı saflarda çarpışırlar. Ken Loach, bu dramatik çatışmayı gözler önüne sererken günümüzün politik tartışmalanna katkıda bulunmayı amaçlıyor. Stalin çizgisindekı tspanyol Komünist Partisi, kapitalıst blokta yer alan demokrat güçlerle işbirliginin zorunlu olduğu kanısındadır. Bu yüzden devnmcilerin kendıliğinden örgütlenmelenne, silahlanmalanna karşı çıkar. Örgütlü bir 'Halk Ordusıı' oluştunmak ıstemektedir Zor kullanmak pahasına CNT ve POUM'un oluşturdugu silahlı güçleri dağıtır. Oysa bu güçler, meseleyi yalnızca bir iktıdar savaşı olarak görmemekte, yeni bir ideolojının yerleşmesine çalışmaktadırlar. Hemen kolektıf mülkiyete geçılmesini savunan, hatta ellenne geçırdikleri kentlerde bu düşüncelennı hayata geçiren devrimciler, partililer karşısında yenilgıye uğrarlar. Stalın'm Avrupa'daki demokratık hükümetlerden destek sağlama umutlan boşa gitmiş, kapıtalist ülkeler Franco ıle uzlaşmayı tercıh etmışlerdır. Loach, iki tarafın yanlışlannı sergilerken duygusal olarak 'de\Tİmci' güçlerin yanında yer ahyor. Onlann belki de gerçekleşme şansı hiç olmayan idealist ve naıf taleplenni daha saf buluyor \e bugünkü solu sorgularken o zaman yapılan tercihlen yenıden tartışmak gerektiğini ortaya koyuyor. Ingiliz, Alman, İspanyol işbirliğı ve genç bir oyuncu kadrosu ile gerçekleştirilen 'Ülke ve Ozgürlük', Ken Loach'a en iyi yönetmen dalında ödül getirebileceği gibi Altın Palmiye'nin de sahibi olabilir büyük bir olasılıkla. Jünnın sola boylesıne sempati ile içeriden bakan bır filme nasıl yaklaşacağını kestirebilmek kolay değil İyi adamlar, iyi kadınlar Sol ideolojinın geçmişıne bakan ve düşüncelen uğruna yitip gıden bır kuşağı konu alan bır başka 'nostaljik' film de Tayvanlı ünlü yönetmen Hou Hsiao-Hsien imzasını taşıyor. Kendisini yan Çınlı. yan Tayvanlı kabul eden Hsiao-Hsien, Ken Loach'la aynı temayı ele alıyor. 195O'lı yıllarda Çin'de yaşanan lan. devrimci ideallere inanan bır grup arkadaşın dramını anlatıyor Tabii ki her zamanki estetik mükemmellik ve 'ağır' temposu ıle Amenkan sinemasının anlatım kalıplanna koşullanmış bir seyirci ıçın kolay yenır yutulur bır film değıl. Ama bu anlatıma tepkı duymak yenne, yönetmenin seçımine saygı duyar, onun dünyasına girmeyi başarabılırseniz. sayısız tatlar alabileceğinız bır yapım 'İyi Adamlar, tyi Kadınlar' (Haonan Haonu) Hou Hsiao-Hsien. Çin tarıhine bugünden bakıyor, tıpkı Ken Loach gibi. Ken Loach, iç savaşta çarpıştıktan sonra ülkesıne dönmüş bır devrimcinin ölümüyle başlatıyor fılmi ve torununun evinde bulduğu mektuplar ve fotoğraflarla geçmişe dönüyor. Hsiao-Hsien de bugün Tayvan'da yalnız ve mutsuz bir yaşam süren bir genç kızın bakışı ile veriyorgeçmışi. Ikısi de yitinlen değerleri, dayanışma duygusunu, bir zamanlar uğnında savaşılan sol idealleri nostalji ile anıyor U L U S L A R A R A S I İ S T A N B U L T İ Y A T R O F E S T İ V A L İ 'Sokak Tîyatrosu en iyi okuldur'Kürrür Servisi - "7. Uluslararası lstanbul Tiyatro Festivah'"nin sokak tiyatrosu Els Co- mcdiants'ın Rumelihisan'ndaki gösterisiyle açılmasının ardından, 'sokaktiyatrosu' da ls- tanbul Kültür ve Sanat Vakfı tarafmdan tar- tışmaya açıldı. Göstennin tersine, panelde yalnızca birkaç dinleyicı olması dikkat çekı- ciydı. Panele konuşmacı olarak Els Comediants topluluğu üyelerinden Jaııme Bernadet ve Jin- Hua Kuan, ressam olarak tanınan, ancak 6O'lı yıllarda tiyatroyla da aktıf olarak ılgile- nenMehmetGüleryüz, 1966yılındakurulup 1971 yıhnda kapatılan, Türkiye'nin ilk ve tek sayılabilecek sokak tiyatrosu Hareket Tiyat- rosu'nu kuran ve yıllarca sokak tiyatrosu ya- pan Ali Ozgentürk katıldı. Seçkm Selvi, sokak tıyatrosunun tanhini şöyle özetledi: "Sokak tiyatrosu, Hıristiyan- hğm yayılmaya başladığı dönemlerde uygula- nan bir yÖntem. Daha sonra ortaçağda dini tiyatro, lirurji uyatrosundan. Latincenin kul- lanıküğı ve kiliseterde sahnelenen gösteriler- den kitielere açümaya başlayıp halk diüne in- digi zaman, sokaklarda tah- ta tekeıiekli arabalar üze- rinde uygulanmaya başladı. Bu dönem geçtikten sonra yirminci yüzyılda özeilikle ajit- prop tiyatrosu olarak son derece yaygın uygula- malanm izkdik. 68 gençlik hareketkrinde Amerika'da başta Fransa ol- mak üzere bürün Avrupa ülkelerinde ve on- larla eş zamanh olarak Tiirkiye'de de sokak tiyatrosu uygulandı. Bugün artik ajit-prop ti- yatrosu bir anlamda çağmı tamamladı. Tiyat- ro arük daha görsel ağtrukh,ritimselağırhk- h bir anlatıma yöneKyor." Sokak tıyatrosunun yalnızca tıyatronun ya- pısındaki gelışiminden değıl, yaşam bıçimin- deki değişikliklerden dolayı da özelliğini kay- bettiğinı söyleyen Selvi, eskiden insanlann sokaklarda da yaşamlannı sürdürdüğüne, oy- sa artık günumüzde insanlann yalnızca bir yerlere yetişmek için sokaklardan geçtiğine dikkati çektı. 1966 yıhnda kurulan ve dört yıl boyunca 396 oyun sahneleyen Hareket Tiyatrosu 'nun kurucusu Alı Ozgentürk, sokak tiyatrosunu anıden ortaya çıkan oyun olarak gördükleri- ni ve o yıllarda sokak tıyatrosunu iki temele oturttuklanna değindı: "Birincisi; insanlann önüne aniden ortaya çıkan oyun. ildndsi ise ifade tara olarak şov ve sûngesel öğeler kul- lanan. küçük görsel ekmanlara dayanan dört- beşkisilik, 15-20 dakikalık gösteriler_" Ozgentürk; 96 kışıden oluşan, aralannda Mehmet Ulusoy, Işıl Türkmen, Sabahattin Şenyüz, Sadık Karamustafa gibi sanatçılann da bulunduğu topluluğun genelhkle ajit- prop tiyatro yaptığını, fabrika çıkışlannda işçıle- re, Istanbul'un tüm meydanlannda halka oyunlannı sunduğunu, hafta sonu ıse Aksa- ray'da yerleşik bir sahnede etkinliğini sürdür- düğünü belırtti. Tiyatro dilinin başka istas- yonlannı, başka silahlannı ve olanaklannı kullanrnayı denedıklennı vurgulayan Ozgen- türk. "Ömrümün en iyi okuludur sokak tiyat- rosu. Çünkü seyirciyİe hareketli. kıvrak, ya- kın bir ilişki kuruldu. Ondan sonra bir tür ti- yatro yapmayı reddettim. Tiyatronun bir nok- tasına, düşündüklerinizi \e hissettiklerinizi ifade crmenin en uç noktalanna ulaşıyorsu- nuz. Türkiye yine karankk bir döneme girmis- ti 1971'de. Bu yüzden ben de karanhk salon- lan seçtim ve sinemacı oldum." Els Comediants topluluğundan Jaume Ber- nadet 1973 yıhnda kurulan tiyatrolannın ön- celikle mekânı dönüştürmeyi hedeflediğıni söyledi. Bunu gerçekletirebilmek için ilk gös- terilerinde seyircilen sahneye çıkanp kendi- len koltuldara oturmuşlar. Diktatörlük yılla- nnda sokaklara kostüm ve masklanyla çıkarak düzenı eleştiren topluluk, kendileri- ne ızin verilmeyen mekânlar- da tiyatro yapmaya başladık- lannı belirtti. Akdeniz ruhu taşıyanlar için sokaklann ikıncı bır ev olduğunu vur- gulayan Bernadet, evleri dışındaki boş alanı kullanmak istediklennı belırtti "Sokak tiyat- rosu yapmaya başladığunız ilk yıllarda insan- lar tiyatroya gelrnhordu. Biz de onlann aya- ğına gitmeye karar verdik \e o insanlara oy- namanın zevkine vardık." Evrensel öğeler kullanarak bır dıl yarat- maya çalıştıklannı, kendilerini gelenekselle sınırlamadıklannı dıle getıren Bernadet, ge- leneksel öğelerle teknolojık öğelen bırleştir- diklenne dikkati çektı: "Çağunızdafletişünin etkisiyk1 kültürde bir içe kapanma yaşamyor. Biz sanatin ve kültürün bireyseüeşmeye baş- ladığı bir dönemde kolektif bir çahşma yapı- yoruz ve sokaktiyatrosuyapmayı sürdürüyo- ruz." Mehmet Güleryüz de sokak tiyatrosunun günümüzde varlığını sürdürememesine dik- kat çektı konuşmasında: "Toplumda giderek bir ifadeeksikliği beliriyor. Toplumda çok da- ha konformist bir tavır var. Görmeye merak- hyız, ama anlatmaya ve göstermeye merakh de^liz. tfade edecek çok şey var ama, biz ur- kütülmüş bir toplumuz.''Sokak tiy atrosunun 'genç bir olay' olduğunu vurgulayan Güler- yüz, sokak tıyatrosunun gençlik enerjisi ve dınamizm gerektirdiğini vurguladı. Ennio Marchetto, birsaat süren ve repertuvanndaki karakterierden 30-35'ini kapsayan gösterisinde Madame Butterfly'dan Madonna'ya, Elvis " Presley'den Elton John'a, Donna Patton'dan Martene Dietrich'e kadar pek çok ünlüvü caniandınyor. Düşle gerçeğin bıduşması Kültür Servisi- Eleştirmen Michael Church, Ennio Marchetto için şöyle dıyor- du: -Doğru adam, doğru fikir, doğru zaman: Ennio Marchetto'nun önlenemez yükselişi 1990 Edinburgh Festh-ali sırasında oldu." Evet. gerçekten de 1990"da Lyric Hammers- mith tiyatrosunun önünde kuyruklar oluşana dek Marchetto isimsiz bır kahramandı. Sahnede ünlü yıldızlan canlandırmak ya da popüler bir şarkıyı söylüyormuş gibi yap- mak bir yenilik mı? Hayır...Ennio Marchet- to'nun özelliği işte burada ortaya çıkıyor; mü- zik. vücut kullanımında esneklik. rengarenk kağıt kostümler, peruklar ve hiç tükenmeyen bir enerji. Repertuvannda 100 karakter bulunan Marchetto'ya "yüzlerce gödü" demek her- halde yanlış olmaz. Canlandırdığı kişılerin özelliklerinı salt kağıttan kesıp biçtıği kos- tümler değil, yüzüne-vücuduna- da\Tamşla- nna ıncehkle yansıtan bir sanatçı... Üstüne geçirdiği tipik bir gıysi. başına tak- tığı (yine kağıttan) tipik bır peruk ve gösteri süresince şekılden şekıle gıren bir ağız. Bir bakıyorsunuz karşısınız James Bond. 007 üzerindeki elbiseden bir yaprak çev inyor, bu kez de bürün haşmetiyle "'Gokl Finger" ve Shirley Bassey çıkıyor karşımıza... Barbara Srreisand'ın birdenbire Pinok- yo'ya dönüşüvermesi de sevimlı bır bu- luş...Kahramanlannın çoğunu kadınlar oluş- turuyor. Marchetto'nun ikonalan ise şarkı söylemeyen bir Mona Lisa, Milo Venüsü ve Pamuk Prenses. 1990 yıhnda keşfedfldi Peki.kimbu Ennio Marchetto? 1990yılın- da keşfedilişinin ardından dünyanın dört bir yanmdan çağnlar alan bu genç adam kim? Marchetto, Venedik'te doğrnuş. Carlo Goldo- ni'nin evinin bitişiğinde. Çocukluğunu \Valt Disney fılmleri izleyerek geçirmış. Ardından Academia dell'Arte'ye girmiş. Onu Commedia dell'Arte kahramanlannın ve Venedik karnavallanndaki zengin masklar resmi geçidinin edcilediği kuşkusuz. Bır yan- da tiyatro eğitımi, öte yanda babasının kah- ve makinalan tamir atölyesinde çıraklık...Ve bir gün bu makinelerden birinin başındayken kağıttan kostümü içinde uçarak gelen Ma- rilyn Monroe Marchetto'nun omuzuna konu- vermiş onun ilham perisi olarak. tşte düşle gerçeğin bu güzel buluşmasından sonra En- nio Marchetto'nun hedefı belirlenmiş. Bir saat süren ve repertuvanndaki karakter- lerden 30-35'ini kapsayan gösterisinde Ma- dame Butterfly'dan Madonna'ya, Ehis Pres- ley'den EltonJohn'a, Donna Patton'dan Mar- lene Dietrich'e kadar pek çok ünlüyü canlan- dıran sanatçının bir özelliği de bu gösterile- rinde ele aldığı sanatçılarla alay erme amacı- nı gütmemesi ve güldürmek için maskaralı- ğa yönelmemesi. Izleyiciyi güldüren, onun 'olağan'ı esprili bir yaklaşımla vurgulaması. Marchetto için bir çizgi film kahramanı da diyebilinz ve tüm düzeyli çizgi filmlerde olduğu gibi burada da başannın temelini çizgilenn gerçekler üzen- ne oturtulması belirliyor... Vodvil geleneğınin incelıklennı bu tek ki- şilik canlı karikatür gösterisinde yakalamak mütnkün. Öner'in sergisi sürüyop • Kültür Servisi -Muammer Öner'in "Mermer Resim" sergisi sürüyor. Önceki yıllarda çahşmalannı "Antik Çağdan Esintıler" adıyla Arkeolojı Müzeleri'nde sergileyen Muammer Öner'in, bu '' sergılerin dördüncüsü olan "Mermer Resim" sergisi, yine aynı mekanda, Arkeoloji Müzelen'nde yer ahyor. Muammer Öner'in resim sergisi, pazar gününe kadar görülebilir. Mesutİktu Polonya'da • Kültür Servisi -lstanbul Devlet Opera ve Balesi solist sanatçılanndan bariton Mesut Iktu, Polonya'ya davet edildı. Sanatçı, Varşova Devlet Operası'nda sahnelenecek olari "La Boheme" operasının bu akşam gerçekleştırilecek olan gala temsılinde Marcello rolünü üstlenecek. Bugüne kadar yurtiçi ve yurtdışında sahnenelen yirmiden fazla : operada başrol oynayan ve ' konserler veren Mesut tktu, önümüzdekı sezon, Isvıçre'nirr Zürih kentinde özellikle Türk bestecilerinin tanıtılacağı bır konser verecek. ' Deli Dumrul' \ • Kültür Servisi- Kadıköy Anadolu Lısesı öğrencılen, j bugün Güngör Dihnen'in yazdığı, Melahat Önay'ın T yönettiğı "Deli Dumrul" adlı oyunu sahneliyor. Saat 18.00'de başlayacak olan oyun, Şehır Tiyatrolan Üsküdar Musahıpzade Celal Sahnesi'nde sergilenıyor. BÜ'de fotoğraf sergisi • Kültür Servisi -"7x7 Fotoğraf Sergisi", bugün Boğaziçi ; Ünıversıtesi Kütüphanesı Sergi Salonu'nda açılıyor. Zeynep Bilgın. Ahmet Niksarlı, Najla Osserian Kurdoğlu, Aydın Pesen, Fıkn Sonemel, Osman Türkay ve Emrehan Zeybekoğlu'nun çalışmalanndan oluşan serginin kokteyli bu akşam saat 16.00'da gerççkleştırilecek. "7x7 Fotoğraf Sergisi", 2 hazirana kadar açık kalacak. 'YaşadHJımız Sokak' • Kültür Servisi -Mımarlar , Odası lstanbul Büyükkent Subesı tarafmdan 23 nisanda düzenlenen "Yaşadığınıız Sokak" konulu ilkokullararası resim yanşması sonuçlan belli oldu. Bugün saat 15.00'de yapılacak olan ödül töreninın ardından öğrencilerin yanşmaya gönderdığı 47 resim Kadıköy Belediyesı Caddebostan Kültür ve Sanat Merkezı'nde bir hafta süreyle sergilenecek. 'Her Telden' • KüMr Servisi -ENKA Rönesans Galeri Bar'da bu akşam. bir konser yer ahyor. Ulvi Kınmlı ve Özlem Kınmlfnın "Her Telden" başlığını taşıyan konseri, saat , 18.45'de gerçekleştirilecek (Bestekar Hacı Faik Bey Sok. No: 3 Balmumcu - 274 09 67) Kıırt Unk'in sergisi Capitol'de • Kültür Servisi-Alman ressam Kurt Link'ın çalışmalan, lstanbul 'da ilk kez Capitol Cumalı Sanat Galerisi'nde sergıleniyor 1990 yılından beri, çahşmalannı Kapadokya , Uçhisar'da sürdüren sanatçı, 1926 yıhnda Köln'de doğdu. 1945-49 yıllan arasında - Düsseldorf Güzel Sanatlar Akademisı'nde Prof. Schmur ve Prof. Mataree'nin atölyelerinde Joseph Beuys ve Ervvin Heerich'le birlikte resim ve heykel eğitimi gördü. Kurt ' Link'in yapıtlan, 20 hazirana \ kadar görülebilir. ÖĞRENCİ T ŞENLİKLERİ } İTÜ 10.00-12.30 Söyleşi "Farkh - Alanlarda Çalışan Mimarlar" • 13.00-14.00 Konser Nuri • Serteser Türk Sanat Müziğı 14.30-17.00 Söyleşi Toktamış Ateş ; 17.00-19.00 Tiyatro "Tekrar • Çal Sam" ITÜ Oyunculan "- OZEL DARÜŞŞAFAKA ,. LİSESİ 16.30-17.30 Şiirvemüzik -, dinletisi Ataol Behramoglu- , Tayfim Sever .' 19.30-21.00 Film gösterimi .. "Baraka" , ANADOLU GÜZEL SANATLAR LİSESt 14.00 Dia gösterisi Mahmut t Müvit "Yunan Tarihi" 16.00 Panel "Medyanın Sanat Üzerindeki Etkileri" katılanlan Ardan Zentürk. Bedri Baykam, Mehmet Esatoğlu, Mert Ali Başanr, Cem Karaca, Cihan Demirci 19.00 Konser Ann Karamürsel piyano resitali
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle