03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23MAYIS1995 SAU 8 DIŞ HABERLER Lübnan: Hariri • BEYRUT(AA)- Lübnan Başbakanı Refık Hariri, üç gûn önceki istifasının ardından Cumhurbaşkani Elias Hrawi tarafindan yeniden başbakanlığa atandı. Cumhurbaşkanının kararnamesiyle yeni hükûmet knrmalda görevlendirilen Refık Hariri'nin parlamentodaki 128 milletvekilinin dörtte üçünden destek sağladığı belirtiliyor. Büyûk bir işadamı olarak da tanınan Sünni Mûslüman Başbakan Hariri, 28 üyeli kabinesindeki derin görüş aynlıklan yüzünden istifa etmiş, Maruni Katolik Cumhurbaşkanı Hrawi, yenj hûkümet kurulana dek görevde kalmasını istemişti. Sırplar BM'nm paralarmı çaHb •SARAYBOSNA (AA) - Bosna-Hersek'te Sırplann elindekı Banja Luka'da Sırp hırsızlann Birleşmiş MiIIetler(BM) Bûrosu'ndan 30 bin dolar çaldıklan bildirildi. BMMültecilerYüksek Komiserliğfnin(UNHCR) Saraybosna Bürosu'nun sözcüsü bugün yaptığı açıklamada, önceki gün "Iki silahlı kişinin BM bürosunun yan kapısindan girerek gece bekçisini etkisiz hale getirdikten sonra, içinde 30 bin dolar bulunan bir kasayı götürdüklerini" söyledi. Sözcû. bu olayın Bosnalı Sırplann elindeki bölgelerde sürekli görülen hırsızlık olaylannın yaşanan en son örneği olduğunu belirtti. Tunus'ta yepel seçhnler • TINUS (AA) - Tunus'ta önceki yapılan yerel seçimleri iktidardakı Anayasal Demokratik Ittifak (RCD) ezici bir çoğunlukla kazanırken, muhalefet partileri ilk kez belediye meclislerine girdi. Dün açıklanan kesin sonuçlara göre RCD, ülkedeki 257 belediye meclisinin tamamında çoğunluğu ele geçirirken, 4 bin 90 belediye meclisi üyeliğinden 6'sı dışında tümünü kazandı. Japonya'da patiama • TOKYO(AA)- Japonya'nın Osaka kenrinin işlek iş merkezindeki bir yeraltı çarşısının gırişinde dün patiama meydana geldi. Osaka polis yetkililerinin verdikleri bilgiye göre "McDonald's" plastik torbasına sanlı bir şışe. "Mainiçi Şimbun" gazetesinin sahibi olduğu 9 katlı binanın altında patladı. tlk belirlemelere göre ölen ya da yaralananm olmadığı patlamayla ilgıli olarak polis soruşturması sûrüyor. Japonya'nm en büyük ulusal gazetelerinden Mainiçi Şimbun, geçen haftaki bir haberinde, Yüce Gerçek Tarikatı'nın rakibi olarak gördüğü ûlkenin en büyûk Budızm tankatı Soka Gakkaı'ın Onursai Başkanı Daısaku Ideka'yı geçen yıl öldürmek istedigini ileri sürmüştü.. Jlvkov'öan gövde gösterisi • SOFYA(AA)- Bulgaristan'ın devrik diktatörü Todor Jivkov, siyasete geri dönebileceğinin sinyallerini vermeye başladı. Sofya'da torunu Evgeniya Jivkova'nm villasında gözaltında tutulan Todor Jivkov, 6 yıl aradan sonra özel bir izinle doğum yeri olan Pravets kasabasına gitti. Pravets aydınlar ocağının kuruluşunun 100. yıldönümü dolayısıyla dûzenlenen törenlere davet edilen Jivkov. 20 özel koruma görevlisi ve uzun bir konvoyla tam anlamıyla bir gövde gösterisi yaptı. Jivkov törende yaptığı kısa konuşmada halkını çok sevdiğini, ancak bazı güçlerin kendisini halktan ayırmak istedigini söyledi. Jivkov, şöyle konuştu: "Fakiriik, suç eylemleri ve nüfusun azalması Bulgaristan'ın en önemli üç problemidir. Bunlan çözmek istemeyenler ülkenin mezannı kazmaktadır." Rauf Denktaş, Avrupa Birliği'nin Kıbns için son girişimini değerlendirdi: AB, iütimatomverdiLEFKOŞA(AA)-KKTC Cum- hurbaşkanı Rauf Denktaş, Kıbns konusunda ABD, Ingiltere ve Av- rupa Birliği (AB) tarafindan baş- latılan son girişimi değerlendirir- ken, "Bu, 1878'de tngiltere'nin Kıbns'ı kapıp kaçma eylemine benzer. Allah'a şükür Id Türldye, 1878 Türkivesi değildir. Türki- ye'siz bir AB'ye gu-meyiz" dedi. Denktaş, dün düzenlediği basın toplantısında, Kıbns sorununda bulunulan son durum ve Türkiye temaslan hakkmda bilgi verdi. Londra'daki gizli görüşmelerin. Rum yönetimi Başkanı Glafkos Kkrides ile ekim ayında yaptığı görüşme sonucu masaya getirilen, "Isviçre tipi federasyon. dönüşüm- lü başkanİık ve AB'ye iiyelik" ko- nulanndayürütüleceğının söylen- dığini kaydeden Denktaş, AB'ye üyelik konusunun, BM Genel Sekreteri'nin de daha önce belirt- tiği şekilde, sorunun hallinden sonra gerçekleşmesi gerektiğini anlattı. Bunun için de öncelikle Türk tarafının egemenlik hak ve yetki- len ile statüsünün kabulünün şart olduğunu ifade eden Denktaş, "AB Troîkası"nın geçen hafta yap- tığı ziyareti değerlendirirken, Tür- kiye'nin garantisinin devamı baş- ta olmak üzere pek çok konudaki sorulanna yeterli yanıt alamadık- lannı kaydederek. özetle şunlan söyledi: "Bize, 'Bu rren harekete geçmiştir. hedefıne varacaktır. Si- • KKTC Cumhurbaşkanı, dün düzenledigi basın toplantısında ABD-tngiltere ve AB'nin Kıbns için son girişimini değerlendırirken "Bu, 1878'de tngiltere'nin Kıbns'ı kapıp kaçma eylemine benzer. Allah'a şükürler Türkiye, 1878 Türkiyesi değildir" dedi. • "Türkiye'siz Avrupa Birliği'ne girmeyiz" şeklinde konuşan Denktaş şöyle devam etti: "ABD, Ingiltere ile BM Genel Sekreteri'nin temsilcisini de arkasına almış. Bizi Türkiye'siz bir Avrupa Birliği'ne bağlama çabasındalar, Türkiye'ye gittim durumu anlattım." ns'ı Rumlara bagışlamak anlaım- na gelir. Bu, Türkiye'nin Kıbns üzerindeki bürün hak ve vecibele- rinin iptali, Bafı Trakya Türkleri- nin dunımuna getirip, mahkûm ettirmek ve Kıbns meseJesini Rumlar adına bitirmek anlamına gelir. Türkiye'siz bir AB'ye ginne- yiz. 1960 anlaşmalan ile ekfc etti- ğimiz hak veyetkileri. silah zonıy- la alamayan Ruma. Avrupa yolu İle almasına müsaade etmeyiz. Amerika. Ingiltere ile BM Ge- zin de içinde olmanızı ıstiyoruz. Dışında kalmakla hiçbirşey yapa- mazsınız" cevabı verilmiştir. Bu bir ültimatomdur. Kıbns Türklerini, Aoavatanı uvanyorum. Kıbns Türklerinin 196(1 anlaşmalann- dan kaynaklanan hak ve vetkileri- ne ve stafüsüne ve 32 yüdır gelişme- lere bakmaksızuı, Rum tarafinı meşnı hükümet olarak kabul et- mekk, bizi kaaleahnakstzm, Rum- lan büfiin Kıbns'ı temsil ediyor- bumış gjbi Avnıpa'ya abnak, Kıb- nel Sekreteri'nin temsilcisini de arkalanna almış. Bizi Türkiye'siz bir AB'ye bağlamak çabasında- dırlar. Aynı zamanda Avrupa bize gelmiş, İsteseniz de, istemeseniz de Kıbns giriyor, siz de girin; eko- nomik açıdan yararlanacaksınız'. dıyorlar. Bu. 1878'de İngiltere'nin Kıb- ns'ı kapıp kaçma eylemine benzer. Allah'a şükür ki, Türkiye 1878 Türkiyesi değildir. Türkiye'ye bu durumu anlatmaya gittim. Temas- lanmdan memnunum." Gizli görûsroeter Kıbns konusunda Türk ve Rum taraflan Londra'da biraraya geldi. Görüşmeler konusunda 'resmi' açıldama yapılmadı. Kıbns Rum Kesimi ve KKTC'nin Londra tcmsılcıliklerı "tarafların gizli- lik kuralına uyacaklarını ve açıldama yapılmayaeağını" söylediler. Ingiltere Dışişleri Ba- kanlığı sözcüsü de bu konuda bir- şey söylemeyeceğini belirtti. Belçika ırkçılığa 'hayır' dedi • Ülkede önceki gûn dûzenlenen federal seçimlerde halk merkez-sol koalisyona destek verirken aşın sağ, beklenen patlamayı gerçekleştiremedi. ALt KIŞLAK BRUKSEL- Pazar günü yapılan genel ve federal böl- ge seçimlerinde Belçikalılar merkez-sol koalisyon için oy kullandılar. 1988 yılında Italyan silah şirketi Agusta'dan 46 asken helikopteralmırken birkısım komisyonun rüşvet olarak Sosyalist Parti'nin kasalan- nagittiği yolsuzluk söylenti- lerine ve dört bakanın istifa etmiş olmasına rağmen Bel- çikalılar. "Agıısta meselesi benim için önemli değil, önemli olan sosyal güvenlik potitikalan" diyerek sosya- listlere güvenlerini tazeledi- ler. Sosyalistlerin yolsuzluk söy- lentisini propaganda aracı olarak en çok kullanan parti, ırkçı ve ya- bancı düşmanı Vlaams Blok ol- muştu. Gazeteler, Sosyalist Parti'nin başansını manşet yaptılar. Het Ni- euwsbled gazetesı, "Sosvalist Par- ti - Vlaaus Blok düeOosündan SP gaHp çıkö" başlığını atarken Het Volk gazetesi de "SP, Agustasava- şmdan sagçıktı" diyor. De Standa- ard, "SP Kderi Tabback, SP'yi Agusta batağmdan çekip kurtar- dı" başlığını kullandı. Kesin olmayan sonuçlar BELÇİKA Temsilciler Meclisi (Oyiann %94'ünün sayımına göre sandatye sayısı) 0 überal Partı ve Fransoca konuşan Oemokmtık Cep/ıe VoJksunie [Paman KHtyetçı Pmf) 5 Vlaams Blok (fiaman aştn sağ) 11 t*m Cspbe (Fnnsa aşn say 2 — Belçika Başbakanı Jean-Luc Dehaene Yabancı düşmanı olarak bilinen ve ilk aşamada Afrikalılan sınır dışı etmek isteyen Vlaams Blok, çok küçük bir artışla oy oranını korudu. Genç lider Fılip Dewinter, diğer parrilerin ve medyanın karşılann- da olmalanna rağmen seçmenleri- nin partilerine sadık kalmalannı başan olarak niteledi. Bununla birlikte. yolsuzluk skandallan ve işsizlik sorunlanndan sonra anti- politiklerin oylan ve tepki oyla- nysa büyük bir sıçrama yapma- sından korkulan Vlaams Blok'un yeni hükumeti kurma çabşmalanna başladı. yerinde saydığı görüldü. Öte yandan Merkez Sol koalis- yonu kınp kendisi katılmak iste- yen Liberaller de bekledıkleri ge- lişmeyi sağlayamayınca, Flaman ve Valon bölgelerinin ikışer sosya- list ve Hıristiyan Demokrat parti- lerinden oluşan dörtlü koalisyo- nun devamına kesin gözüyle bakı- lıyor. Koalisyon, 150 üyelik merkez mecliste 80 milletvekiliyle çoğun- luğu kolaylıkla sağlıyor. Irkçılann korkulan yükselışı ve liberallerin sosyalist güvenliği za- yıflatma kuşkulanna karşı oylan- nın boşa gitmesini istemeyen Ye- şiller'in "yararh" oylan, sosyalist- lerin oy oranlannın biraz artması- nı sağladı. 1993 yılında federal yönetim bi- çiminin kabul edilerek federal böl- gelere kısıtlı özerklik haklannın verilmesinin ardından ilk kez ya- pılan bu tarihi seçimlerde yerel meclisler de oluşturuldu. Merkez meclisin üye sayısı da bu seçimler- de 212'den 150'ye indirilerek mer- kez hükümetin yetkilen azaltılıp yerel meclislerle ademi merkezi- • Flaman ve Valon bölgelerinin ikişer Sosyalist ve Hıristiyan Demokrat partilerinden oluşan dörtlü koalisyonun devamına kesin gözüyle bakılıyor. yetçiliğe doğru bir adım atılmış oldu. Belçikalılar, vahşi kapita- lizmin ayak seslerini duyduklan überal muhafazakârlara i *dur"de- diler; ırkçı polıtıkalara yeşil ışık yakmadılar: yolsuzluk söylentile- rini hiç önemsemediler, sosyal gü- venlikleri için oy verdiler; istikra- n seçtiler, macera istemediler ve merkez-sol koalisyona "devam" dediler. Vlaams Blok'un korkulan yum- ruğu inmeyince de göçmenler, en azından şimdilik derin bir nefes aldılar. ^£ THE DNDEPENDENT 'a göre, federalizm ülkeyi Valonlarla Flamanlar arasmda bölüyor Belçika sessîzce böliinüyorDış Haberler Servisi - Belçika da önceki gün yapılan ilk federaJ genel seçimlerde, halk, merkezi federal hükümetin ve meclisin yanı sıra bölgesel meclis üyelerini belirlemek üzere sandık başına gitti. Bu seçimle yıllardan beri süregelen, ancak dikkat çekmeyen bir oluşum açıklık kazandı: Belçika'nm ulus devlet olarak varlığı sona eriyor. Bir zamanlar Avrupa'nm en stratejik ülkelerinden biri olan Belçika, 20. yüzyılda, iki dünya savaşı örneğinde olduğu gibi tüm Avrupa'yı etkileyen önemli siyasi olaylann vazgeçilmez politik merkezi idi. Diplomatik kaynaklar, Belçika'nın, Fransa'nın genişleme politikasını engellemek amacıyla Ingiltere tarafindan 1830 yılında oluşturulduğunu ileri sürüyor. Ingiltere, böylece Antvverp Limanı'nı kendi açısından güvence altına almış oldu. Şimdi ise iç çelişkilerin zayıflattığı Belçika parçalanmanın eşiğinde. Ingiltere'nın önde gelen gazetelennden Independent'ta yer alan bir habere göre, Belçika'nın bölünmesine yol açan etmenlenn başında dil sorunu geliyor. Ülkenin yüzde 6O'ı Hollanda diline çok benzeyen Flaman dilini konuşurken, yüzde 40'ı Fransızca konuşuyor. Ülkenin tarihine bir göz atıldığında Fransızca konuşan kesimin politik ve ekonomik gücü elinde tuttuğu görülüyor. Ancak son 40 yıldır Flamanlann da giderek güçlendiği izleniyor. Belçikalılar. Flamanlarla Fransızca konuşanlar arasında bir farkhlık olduğunu kabul etmiyor, politikacılann kişisel çıkarları doğrultusunda iki toplumun Ikidilli | 1 Flaman dili j:;: ;| Fransaca I H Almanca arasını açmaya çalıştığını iddia ediyor. Ancak küçük yerleşim birimlerinde Flamanlarla Fransızca konuşanlann arasmdaki iletîşimin giderek zayıfladığı izleniyor Son yıllarda her bölge kendi partisini (Sosyalist, Hıristiyan Demokrat. Liberal ve Yeşil) kendi radyo- televizyon kanalını, gazetesini ve siyasi kurumlannı oluşturma yoluna gıdıyor. Görünürde ülke çapmda varlığını sürdüren tek ortak kurum Belçika Kraliyet Ailesi.Geçen hafta sonu yapılan seçimlerde Valonya, Flaman ve Brüksel bölgelerinde birbirinden bağımsız yönetim birimlerinin oluşturulması bölünrnenin ilk sinyallerini veriyor. Öte yandan siyasi gözlemciler bölgesel meclislerin oiuşturulması ve bürokratik mekanizmanın küçük birimlere bölünmesınin ülke yönetiminin mükemmel bir yapıya kavuştuğu anlamına gelmediğıne dikkat çekiyor. Yolsuzluk. rüşvet ve • Uzmanlara göre, Belçika'nın bölünmesine yol açan etmenlenn başında dil sorunu geliyor. Ülkenin yüzde 6(Tı Hollanda diline çok benzeyen Flaman dilini konuşurken, yüzde 40'ı Fransızca konuşuyor. Ülkenin tarihine bir göz atıldığında Fransızca konuşan kesimin, politik ve ekonomik gücü elinde tuttuğu görülüyor. Ancak son 40 yıldır Flamanlann da giderek güçlendiği izleniyor. suiistimallerden bıkan seçmenler, oylanyla politik sırufı reddettiklerini göstermek istediler.Italyan silah şirketi Agusta'nın adının kanştığı rüşvet skandalı bugüne dek Belçika'da 4 bakanın ve pek çok siyasi yetkilinin başını yedi. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri VVilly Claes de ekonomi bakanlığı sırasında meydana gelen bu olayda kendini temize çıkarabılmeic için yoğun bir mücadele veriyor. Belçikalılann politikacılara karşı güvenlerinin sarsılmasına yol açan yolsuzluk olaylan aşın sağcılann ekmeğine yağ sürdü. Irkçı yaklaşımlanyla dikkati çeken Vlaams Blok bu seçimlerden kârlı çıkmayı başardı. Politik sahnede ilk kez yer alan sağcı Ulusal Cepiıe de umulanın üzerinde oy topladı. Belçika, nispi temsil, fedaralizm ve koalisyon gibi siyasi kavramlann uygulama aşamasında ne gibi sorunlar çıkaracağını gösteren çarpıcı bir örnek oluşturuyor. Son 10 yıldır hükümet sözcüğünden nefret eder hale gelen Belçikalılann yüzde 4O'ı son seçimlerde oyunu kullanmamayı tercih etti. Ülkelerinin birlik ve beraberliğini koruyamaması karşısında yalnızca üzüntü duyan Belçikalılar, karşı önlem almaya da çahşmıyor. Leon Troçld, ulusal sorumluluklann önemini yitirip yerini ticari değerlere bırakmasını "Belçikaulaşma" olarak niteliyordu. Troçkı, bu değerlendirmesıyle devlete duyulan güvenin giderek zayıfladığına dikkat çekiyordu. Amerikalı sosyolog Daniel Bdl, 20. yüzyılın sonuna doğru bazı uluslann şu paradoks ile karşı karşıya kaldığını ileri sürüyor: Çağdaş bir ulus-devlet küçük şeyler için ya çok büyük olabiliyor ya da büyük şeyler için çok küçük olabiliyor. Belçika'nın bu paradoksu yıllardır yaşadığı. ancak özel konumu yûzünden çözüme gidemediği ileri sürülüyor. Avrur>a'nın en önemli ülkelerinden biri olan Belçika'nın herkesin gözleri önünde yavaş yavaş bir parçalanma sürecine gırmesi ve kimsenin bu oluşuma "dur" dememesi çok ilginç bir görünüm yaratıyor. Parçalanmakta olan veya parçalanan ülkelerle karşılaştınldığında, Belçika'nın bölünmesine gösterilen iç ve dış tepkilerin azlığı, siyasal bilimcilerin dikkatini çekiyor. Çekoslavakya'nın bölünmesi, Kanada'da her bölünme girişiminin uzlaşma ile sonuçlandın1ması, Yugoslavya'nın kan ve barut kokan parçalanması her ülkenin farklı bir bölünme sürecinden geçtiğini gösteriyor. Belçika'da federalizm merkezi kontrol anlamına gelmiyor. Belçikalılar, federalizmi, ulus- devletin altında yeni yetki tabalakalan oluşturmak olarak algılıyor. lOmilyonnüfuslu Belçika için federalizm bir ulusun zamanla eriyip yok olması anlamına geliyor. Belçika devleti de bu oluşumu kolaylaştırmak için kendi kendini yavaş yavaş feshediyor. Bu doğrultuda atılan en önemli adım özelleştirme. Belçika ordusu giderek küçültüJüyor ve mecburi askerlik iptal ediliyor. Belçika, dağılma yolunda son hızla yol alırken Avrupa'nın diğer ülkelerine çok önemli bir mesaj veriyor. Avrupa Birliği çerçevesinde herhangi bir üye devlet bağınp çağınnadan, bir damla kan ve gözyaşı bile dökmeden, diğer üyelerin dikkatini çekmeden parçalanıp gidebilir. RUSYA'DAN AÇIKLAMA: Iran niikleer sistem istiyor MOSKOVA (AA) - ABD Başkanı BfllCKnton ve Rus- ya Devlet Başkanı Boris Yeltsin arasında Moskova'da yapılan zirvede kararlaştın- İan, "Rusya'nm İran'a niik- leer santrifuj sistemi ver- mekten vazgeçmesi" karan- na uyulmaması için Tah- ran'ın Moskova'ya baskı yapüğı bildirildi. Rusya Atom Enerjisi Ba- kanı Vfctor Mihaflov dün yaptığı açıklamada, nükleer maddelerin zenginleştiril- mesi için kullanılan santri- füj sisteminin Tahran'a ve- rilmesini reddettiklerini be- lirterek "Ancak Tahran. sü- rekli olarak bu sorunu gün- demde rutuyor veabnak için nrar ediyor" dedi. Mihailov, lran'da 40 me- gawatt gücünde bir nükleer santral kurulması karannın ise uygulanacağını, inşaatın başlatılması için gerekli bel- gelerin yıl sonundan önce Tahran ile ımzalanmasının beklendiğinı belirtti.Rus- ya'nın İran'a nükleer yardı- mı konusundaki sorun, Yelt- sin-Clinton zirvesinin birin- cil önemdeki gündem vnad- desi olmuştu. ABD, bu yar- dımın askeri amaçlara hiz- met edebilecek bölümünün iptali için Moskova'yı ikna etmişti. Moskova böylece, yalnızca nükleer reakîör vermeyi kabul etmişti. ABD. satrifüj sayesinde zenginleştirilecek nükleer yakıtın, nükleer silah yapı- mında kullanılabileceğin- den kaygı duyuyor. Rusya Devlet Başkanı Boris Yehsin'in. w vakın bir getecekte" tran'a resmi bir ziyaret gerçekleştireceği bildirildi. Rusya'nm Tahran Büyükelçisi Sergey Tretya- kov, "tran" gazetesine ver- diği demeçte, "Yeltsin'in n- yaretinin ikifi ve bölgesel iş- birliginin grtiştirilmesi ama- cını taşM^ğmı" belirtti. Bü- yükelçi, ziyarerin tarihi hak- kında bilgi vermedi, ancak iki ülke siyaset ve ekonomi uzmanlannın. teknık heyet- ler düze>inde hazırlık çalış- malannı sürdürdüğünü söy- ledi. İngiliz tarîhinde ilk kez 50 yıl sonra bir Nazi yargılanacak LONDRA (AA) - Ingil- tere Adalet Bakanlığı, Po- lonya kökenli bir ingiliz yurttaşını "2. Dünya Sava- fi'nda Polonyab Yahudileri katletmekten" yargılaya- cak. 1996'nın ilk aylannda Londra'da başlaması bek- lenen duruşma ile Ingiltere tarihinde ilk kez "savaşsuc- lan mahkemesi" kurula- cak. 80 yaşlanndaki sanığın, Beyaz Rusya 'yı 1941 'de iş- gal eden Alman tabunınun komutanlığını yaptığı ve taburun, Beyaz Rusya'nm başkenti Mink'e 150 km uzaklıktaki Mir kasabasın- da çoğu Yahudi çok sayıda sivili katlettiği bildinli- yor. 1941'de Mir'de 4 bin Yahudinin yaşadığı, 4 yıl sonra sayının 30'a indiği kaydedildi. Mahkeme, 4 yıl önce başlatılan "savaş suçlan" soruşturmasının ürünü sa- yılıyor. İngiliz polisi, Nazi savaş suçlulannın lngılte- re'de saklandığı yolundaki ihbarlar üzerine bü^k bir soruşturma başlatmıştı. So- ruşfurma çerçevesinde 9 dedektif, 2 tarihçi, iki polis memuru ve 5 sivil memu- nın Rusya, Balkanlar, Bal- tık ülkeleri, Ukrayna, Lat- via, Almanya, Polonya, Is- rail, ABD, Kanada ve Gü- ney Amerika'yı dolaşıp 300 dosyayı gözden geçir- diği ve 250'den fazla zanlı- yı temfee çıkardığı bildiril- di. ÇEÇENYA^DA AGÎT ARABULUCU Rııs ve Çeçenlere görüşme çagrısı MOSKOVA (AFP/AA) - Çeçenya'daki Rus yetkıli- ler, yöredeki Moskova yan- lısı Çeçenler ve Çeçenya Devlet Başkanı Çahar Du- dayev'in başkent Grozni 'de yapılacak konuşmalara da- vet edildiklerini açıkladı. Dudayev'in Rusya'daki sözcüsü Khamad Kurba- nov ise dün. tnterfaks ajan- sına yaptığı açıklamada, Çeçenya'daki Moskova yanlısı Çeçen liderleri 'Moskova'nın kuklalan' olarak gören Dudayev'in, böyle bir toplantıya kesin- liklekatılmayacagını belirt- ti. Çeçenya'daki Rus yetki- lilerin başkanı Nikolai Se- menov, ITAR-TASS Ajan- sı'na verdiği demeçte, Çe- çen direnişçilerinin lideri Dudayev ve Moskova yan- lısı Çeçen liderierin. Rusla- nn da katılımıyla başkent Grozni 'de Avrupa Güvenlik ve lşbırliği Teşkilatı'nın (AGİT) nezaretinde yapıla- cak görüşmelere davet edil- diklerini açıkladı. Semenov, Grozni'de bulunan AGfT heyetinin Dudayev'in ko- nuşmalara katılacağını bil- dirdiğini ileri sürdü. Ancak Dudayev'in Moskovadaki sözcüsü Kurbanov, böyle bir toplantmın asla gerçek- leşmeyeceğini belirtirtti ve - Dudayev, Moskava vanhsı Çeçenleri Rusyanın kukla- lan olarak görüyor. Bu çesit toplantı haberleri de med- yanın uvdurmasıdır"' dedi. Bilindiği gibi Rusya da- ha önce Dudayev'i 'hiydut' olarak tanımlamış ve Çe- çenya konusunda yapılacak herhangi bir konuşmada di- renrşçi lideri muhatap ka- bul etmemişti. Dudayev ise Ruslarla konuşmalann, an- cak Rus askerlerinin Çe- çenya'dan tamamen çekil- meleri koşuluyla gerçekle- şebileceğini vurgulamıştı. Dudayev'in.Çeçenya'da süren çatışmalan sona er- dirmeyi öngören bir plan üzerinde çahştığı, bildiril- di. YENtDAL Sanat Galerisi'nde Gerçek Sanat Düşüncesiyle Resiın Dersleri Kapitalıst Emperalizm ve Işbirlikçi Uydu ülkele- rin, temiz halk yığınlannı yozlaştıraya yönelik KÜL- TÜR VE SANAT POLlTlKALARI 1 parelelınde, çirkin SANAT SİMSARLARINCA, çirkin bir ME- TA durumuna düşürülen RESÎM SANATININ, Beyzadelerin ve Hanımefendilerin lüks salonlarını süsleyen bir MOBÎLYA AKSESUARJ olmayıp, ya- ratıcılığa dayalı, geniş bir kültür. sağlam teknık ve yoğun bir ısçilik ürünü, ulusal, toplumsal ve evrensel sorumluluk taşıyan, kalıcılığı amaç edinen bir uğraş ve beceri olduğuna inanlar için Ressam AVNl ME- MEDOĞLU tarafından atölye çalışmalan sürdürül- mektedir. Bu derslere katılmak ısteyenler aşağıdaki telefon ve adrese başvurabılirler. Dostluk ve sevgilerle... TELEFON: (9-12 ve 20-24 arasıj : 347 76 65 (14-19arası)-337 84 83 ADRES : \TNtDAL SAXAT G.4LERÎSİ Altıyol, Hdlitağa Cad.. Şemsitap Sok. No: 2 DlKJCİ ÎŞHANI Teras Katı KADIKÖY ' Istanbul
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle