Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23MAYIS1995 SAU
8 DIŞ HABERLER
Lübnan: Hariri
• BEYRUT(AA)-
Lübnan Başbakanı Refık
Hariri, üç gûn önceki
istifasının ardından
Cumhurbaşkani Elias
Hrawi tarafindan yeniden
başbakanlığa atandı.
Cumhurbaşkanının
kararnamesiyle yeni
hükûmet knrmalda
görevlendirilen Refık
Hariri'nin parlamentodaki
128 milletvekilinin dörtte
üçünden destek sağladığı
belirtiliyor. Büyûk bir
işadamı olarak da tanınan
Sünni Mûslüman
Başbakan Hariri, 28 üyeli
kabinesindeki derin görüş
aynlıklan yüzünden istifa
etmiş, Maruni Katolik
Cumhurbaşkanı Hrawi,
yenj hûkümet kurulana
dek görevde kalmasını
istemişti.
Sırplar BM'nm
paralarmı çaHb
•SARAYBOSNA (AA) -
Bosna-Hersek'te Sırplann
elindekı Banja Luka'da
Sırp hırsızlann Birleşmiş
MiIIetler(BM)
Bûrosu'ndan 30 bin dolar
çaldıklan bildirildi.
BMMültecilerYüksek
Komiserliğfnin(UNHCR)
Saraybosna Bürosu'nun
sözcüsü bugün yaptığı
açıklamada, önceki gün
"Iki silahlı kişinin BM
bürosunun yan kapısindan
girerek gece bekçisini
etkisiz hale getirdikten
sonra, içinde 30 bin dolar
bulunan bir kasayı
götürdüklerini" söyledi.
Sözcû. bu olayın Bosnalı
Sırplann elindeki
bölgelerde sürekli görülen
hırsızlık olaylannın
yaşanan en son örneği
olduğunu belirtti.
Tunus'ta yepel
seçhnler
• TINUS (AA) - Tunus'ta
önceki yapılan yerel
seçimleri iktidardakı
Anayasal Demokratik
Ittifak (RCD) ezici bir
çoğunlukla kazanırken,
muhalefet partileri ilk kez
belediye meclislerine
girdi. Dün açıklanan kesin
sonuçlara göre RCD,
ülkedeki 257 belediye
meclisinin tamamında
çoğunluğu ele geçirirken,
4 bin 90 belediye meclisi
üyeliğinden 6'sı dışında
tümünü kazandı.
Japonya'da
patiama
• TOKYO(AA)-
Japonya'nın Osaka
kenrinin işlek iş
merkezindeki bir yeraltı
çarşısının gırişinde dün
patiama meydana geldi.
Osaka polis yetkililerinin
verdikleri bilgiye göre
"McDonald's" plastik
torbasına sanlı bir şışe.
"Mainiçi Şimbun"
gazetesinin sahibi olduğu
9 katlı binanın altında
patladı. tlk belirlemelere
göre ölen ya da
yaralananm olmadığı
patlamayla ilgıli olarak
polis soruşturması sûrüyor.
Japonya'nm en büyük
ulusal gazetelerinden
Mainiçi Şimbun, geçen
haftaki bir haberinde,
Yüce Gerçek Tarikatı'nın
rakibi olarak gördüğü
ûlkenin en büyûk Budızm
tankatı Soka Gakkaı'ın
Onursai Başkanı Daısaku
Ideka'yı geçen yıl
öldürmek istedigini ileri
sürmüştü..
Jlvkov'öan
gövde gösterisi
• SOFYA(AA)-
Bulgaristan'ın devrik
diktatörü Todor Jivkov,
siyasete geri
dönebileceğinin
sinyallerini vermeye
başladı. Sofya'da torunu
Evgeniya Jivkova'nm
villasında gözaltında
tutulan Todor Jivkov, 6 yıl
aradan sonra özel bir izinle
doğum yeri olan Pravets
kasabasına gitti. Pravets
aydınlar ocağının
kuruluşunun 100.
yıldönümü dolayısıyla
dûzenlenen törenlere davet
edilen Jivkov. 20 özel
koruma görevlisi ve uzun
bir konvoyla tam
anlamıyla bir gövde
gösterisi yaptı. Jivkov
törende yaptığı kısa
konuşmada halkını çok
sevdiğini, ancak bazı
güçlerin kendisini halktan
ayırmak istedigini söyledi.
Jivkov, şöyle konuştu:
"Fakiriik, suç eylemleri ve
nüfusun azalması
Bulgaristan'ın en önemli
üç problemidir. Bunlan
çözmek istemeyenler
ülkenin mezannı
kazmaktadır."
Rauf Denktaş, Avrupa Birliği'nin Kıbns için son girişimini değerlendirdi:
AB, iütimatomverdiLEFKOŞA(AA)-KKTC Cum-
hurbaşkanı Rauf Denktaş, Kıbns
konusunda ABD, Ingiltere ve Av-
rupa Birliği (AB) tarafindan baş-
latılan son girişimi değerlendirir-
ken, "Bu, 1878'de tngiltere'nin
Kıbns'ı kapıp kaçma eylemine
benzer. Allah'a şükür Id Türldye,
1878 Türkivesi değildir. Türki-
ye'siz bir AB'ye gu-meyiz" dedi.
Denktaş, dün düzenlediği basın
toplantısında, Kıbns sorununda
bulunulan son durum ve Türkiye
temaslan hakkmda bilgi verdi.
Londra'daki gizli görüşmelerin.
Rum yönetimi Başkanı Glafkos
Kkrides ile ekim ayında yaptığı
görüşme sonucu masaya getirilen,
"Isviçre tipi federasyon. dönüşüm-
lü başkanİık ve AB'ye iiyelik" ko-
nulanndayürütüleceğının söylen-
dığini kaydeden Denktaş, AB'ye
üyelik konusunun, BM Genel
Sekreteri'nin de daha önce belirt-
tiği şekilde, sorunun hallinden
sonra gerçekleşmesi gerektiğini
anlattı.
Bunun için de öncelikle Türk
tarafının egemenlik hak ve yetki-
len ile statüsünün kabulünün şart
olduğunu ifade eden Denktaş,
"AB Troîkası"nın geçen hafta yap-
tığı ziyareti değerlendirirken, Tür-
kiye'nin garantisinin devamı baş-
ta olmak üzere pek çok konudaki
sorulanna yeterli yanıt alamadık-
lannı kaydederek. özetle şunlan
söyledi: "Bize, 'Bu rren harekete
geçmiştir. hedefıne varacaktır. Si-
• KKTC Cumhurbaşkanı, dün düzenledigi basın
toplantısında ABD-tngiltere ve AB'nin Kıbns için
son girişimini değerlendırirken "Bu, 1878'de
tngiltere'nin Kıbns'ı kapıp kaçma eylemine benzer.
Allah'a şükürler Türkiye, 1878 Türkiyesi değildir"
dedi.
• "Türkiye'siz Avrupa Birliği'ne girmeyiz" şeklinde
konuşan Denktaş şöyle devam etti: "ABD, Ingiltere
ile BM Genel Sekreteri'nin temsilcisini de arkasına
almış. Bizi Türkiye'siz bir Avrupa Birliği'ne bağlama
çabasındalar, Türkiye'ye gittim durumu anlattım."
ns'ı Rumlara bagışlamak anlaım-
na gelir. Bu, Türkiye'nin Kıbns
üzerindeki bürün hak ve vecibele-
rinin iptali, Bafı Trakya Türkleri-
nin dunımuna getirip, mahkûm
ettirmek ve Kıbns meseJesini
Rumlar adına bitirmek anlamına
gelir. Türkiye'siz bir AB'ye ginne-
yiz. 1960 anlaşmalan ile ekfc etti-
ğimiz hak veyetkileri. silah zonıy-
la alamayan Ruma. Avrupa yolu İle
almasına müsaade etmeyiz.
Amerika. Ingiltere ile BM Ge-
zin de içinde olmanızı ıstiyoruz.
Dışında kalmakla hiçbirşey yapa-
mazsınız" cevabı verilmiştir. Bu bir
ültimatomdur. Kıbns Türklerini,
Aoavatanı uvanyorum. Kıbns
Türklerinin 196(1 anlaşmalann-
dan kaynaklanan hak ve vetkileri-
ne ve stafüsüne ve 32 yüdır gelişme-
lere bakmaksızuı, Rum tarafinı
meşnı hükümet olarak kabul et-
mekk, bizi kaaleahnakstzm, Rum-
lan büfiin Kıbns'ı temsil ediyor-
bumış gjbi Avnıpa'ya abnak, Kıb-
nel Sekreteri'nin temsilcisini de
arkalanna almış. Bizi Türkiye'siz
bir AB'ye bağlamak çabasında-
dırlar. Aynı zamanda Avrupa bize
gelmiş, İsteseniz de, istemeseniz
de Kıbns giriyor, siz de girin; eko-
nomik açıdan yararlanacaksınız'.
dıyorlar.
Bu. 1878'de İngiltere'nin Kıb-
ns'ı kapıp kaçma eylemine benzer.
Allah'a şükür ki, Türkiye 1878
Türkiyesi değildir. Türkiye'ye bu
durumu anlatmaya gittim. Temas-
lanmdan memnunum."
Gizli görûsroeter
Kıbns konusunda Türk ve Rum
taraflan Londra'da biraraya geldi.
Görüşmeler konusunda 'resmi'
açıldama yapılmadı. Kıbns Rum
Kesimi ve KKTC'nin Londra
tcmsılcıliklerı "tarafların gizli-
lik kuralına uyacaklarını ve
açıldama yapılmayaeağını"
söylediler. Ingiltere Dışişleri Ba-
kanlığı sözcüsü de bu konuda bir-
şey söylemeyeceğini belirtti.
Belçika ırkçılığa 'hayır' dedi
• Ülkede önceki
gûn dûzenlenen
federal seçimlerde
halk merkez-sol
koalisyona destek
verirken aşın sağ,
beklenen patlamayı
gerçekleştiremedi.
ALt KIŞLAK
BRUKSEL- Pazar günü
yapılan genel ve federal böl-
ge seçimlerinde Belçikalılar
merkez-sol koalisyon için oy
kullandılar.
1988 yılında Italyan silah
şirketi Agusta'dan 46 asken
helikopteralmırken birkısım
komisyonun rüşvet olarak
Sosyalist Parti'nin kasalan-
nagittiği yolsuzluk söylenti-
lerine ve dört bakanın istifa
etmiş olmasına rağmen Bel-
çikalılar. "Agıısta meselesi
benim için önemli değil,
önemli olan sosyal güvenlik
potitikalan" diyerek sosya-
listlere güvenlerini tazeledi-
ler. Sosyalistlerin yolsuzluk söy-
lentisini propaganda aracı olarak
en çok kullanan parti, ırkçı ve ya-
bancı düşmanı Vlaams Blok ol-
muştu.
Gazeteler, Sosyalist Parti'nin
başansını manşet yaptılar. Het Ni-
euwsbled gazetesı, "Sosvalist Par-
ti - Vlaaus Blok düeOosündan SP
gaHp çıkö" başlığını atarken Het
Volk gazetesi de "SP, Agustasava-
şmdan sagçıktı" diyor. De Standa-
ard, "SP Kderi Tabback, SP'yi
Agusta batağmdan çekip kurtar-
dı" başlığını kullandı.
Kesin olmayan sonuçlar
BELÇİKA
Temsilciler
Meclisi
(Oyiann %94'ünün sayımına
göre sandatye sayısı)
0 überal Partı ve
Fransoca konuşan
Oemokmtık Cep/ıe
VoJksunie [Paman KHtyetçı Pmf) 5
Vlaams Blok (fiaman aştn sağ) 11
t*m Cspbe (Fnnsa aşn say 2 —
Belçika Başbakanı Jean-Luc Dehaene
Yabancı düşmanı olarak bilinen
ve ilk aşamada Afrikalılan sınır
dışı etmek isteyen Vlaams Blok,
çok küçük bir artışla oy oranını
korudu.
Genç lider Fılip Dewinter, diğer
parrilerin ve medyanın karşılann-
da olmalanna rağmen seçmenleri-
nin partilerine sadık kalmalannı
başan olarak niteledi. Bununla
birlikte. yolsuzluk skandallan ve
işsizlik sorunlanndan sonra anti-
politiklerin oylan ve tepki oyla-
nysa büyük bir sıçrama yapma-
sından korkulan Vlaams Blok'un
yeni hükumeti kurma çabşmalanna başladı.
yerinde saydığı görüldü.
Öte yandan Merkez Sol koalis-
yonu kınp kendisi katılmak iste-
yen Liberaller de bekledıkleri ge-
lişmeyi sağlayamayınca, Flaman
ve Valon bölgelerinin ikışer sosya-
list ve Hıristiyan Demokrat parti-
lerinden oluşan dörtlü koalisyo-
nun devamına kesin gözüyle bakı-
lıyor.
Koalisyon, 150 üyelik merkez
mecliste 80 milletvekiliyle çoğun-
luğu kolaylıkla sağlıyor.
Irkçılann korkulan yükselışı ve
liberallerin sosyalist güvenliği za-
yıflatma kuşkulanna karşı oylan-
nın boşa gitmesini istemeyen Ye-
şiller'in "yararh" oylan, sosyalist-
lerin oy oranlannın biraz artması-
nı sağladı.
1993 yılında federal yönetim bi-
çiminin kabul edilerek federal böl-
gelere kısıtlı özerklik haklannın
verilmesinin ardından ilk kez ya-
pılan bu tarihi seçimlerde yerel
meclisler de oluşturuldu. Merkez
meclisin üye sayısı da bu seçimler-
de 212'den 150'ye indirilerek mer-
kez hükümetin yetkilen azaltılıp
yerel meclislerle ademi merkezi-
• Flaman ve Valon bölgelerinin ikişer
Sosyalist ve Hıristiyan Demokrat
partilerinden oluşan dörtlü
koalisyonun devamına kesin gözüyle
bakılıyor.
yetçiliğe doğru bir adım atılmış
oldu. Belçikalılar, vahşi kapita-
lizmin ayak seslerini duyduklan
überal muhafazakârlara
i
*dur"de-
diler; ırkçı polıtıkalara yeşil ışık
yakmadılar: yolsuzluk söylentile-
rini hiç önemsemediler, sosyal gü-
venlikleri için oy verdiler; istikra-
n seçtiler, macera istemediler ve
merkez-sol koalisyona "devam"
dediler.
Vlaams Blok'un korkulan yum-
ruğu inmeyince de göçmenler, en
azından şimdilik derin bir nefes
aldılar.
^£ THE DNDEPENDENT 'a göre, federalizm ülkeyi Valonlarla Flamanlar arasmda bölüyor
Belçika sessîzce böliinüyorDış Haberler Servisi - Belçika da
önceki gün yapılan ilk federaJ
genel seçimlerde, halk, merkezi
federal hükümetin ve meclisin
yanı sıra bölgesel meclis
üyelerini belirlemek üzere sandık
başına gitti. Bu seçimle yıllardan
beri süregelen, ancak dikkat
çekmeyen bir oluşum açıklık
kazandı: Belçika'nm ulus devlet
olarak varlığı sona eriyor.
Bir zamanlar Avrupa'nm en
stratejik ülkelerinden biri olan
Belçika, 20. yüzyılda, iki dünya
savaşı örneğinde olduğu gibi tüm
Avrupa'yı etkileyen önemli
siyasi olaylann vazgeçilmez
politik merkezi idi. Diplomatik
kaynaklar, Belçika'nın,
Fransa'nın genişleme politikasını
engellemek amacıyla Ingiltere
tarafindan 1830 yılında
oluşturulduğunu ileri sürüyor.
Ingiltere, böylece Antvverp
Limanı'nı kendi açısından
güvence altına almış oldu. Şimdi
ise iç çelişkilerin zayıflattığı
Belçika parçalanmanın eşiğinde.
Ingiltere'nın önde gelen
gazetelennden Independent'ta
yer alan bir habere göre,
Belçika'nın bölünmesine yol
açan etmenlenn başında dil
sorunu geliyor. Ülkenin yüzde
6O'ı Hollanda diline çok
benzeyen Flaman dilini
konuşurken, yüzde 40'ı
Fransızca konuşuyor. Ülkenin
tarihine bir göz atıldığında
Fransızca konuşan kesimin
politik ve ekonomik gücü elinde
tuttuğu görülüyor. Ancak son 40
yıldır Flamanlann da giderek
güçlendiği izleniyor. Belçikalılar.
Flamanlarla Fransızca
konuşanlar arasında bir farkhlık
olduğunu kabul etmiyor,
politikacılann kişisel çıkarları
doğrultusunda iki toplumun
Ikidilli
| 1 Flaman dili
j:;: ;| Fransaca
I H Almanca
arasını açmaya çalıştığını iddia
ediyor. Ancak küçük yerleşim
birimlerinde Flamanlarla
Fransızca konuşanlann
arasmdaki iletîşimin giderek
zayıfladığı izleniyor Son yıllarda
her bölge kendi partisini
(Sosyalist, Hıristiyan Demokrat.
Liberal ve Yeşil) kendi radyo-
televizyon kanalını, gazetesini ve
siyasi kurumlannı oluşturma
yoluna gıdıyor. Görünürde ülke
çapmda varlığını sürdüren tek
ortak kurum Belçika Kraliyet
Ailesi.Geçen hafta sonu yapılan
seçimlerde Valonya, Flaman ve
Brüksel bölgelerinde birbirinden
bağımsız yönetim birimlerinin
oluşturulması bölünrnenin ilk
sinyallerini veriyor. Öte yandan
siyasi gözlemciler bölgesel
meclislerin oiuşturulması ve
bürokratik mekanizmanın küçük
birimlere bölünmesınin ülke
yönetiminin mükemmel bir
yapıya kavuştuğu anlamına
gelmediğıne dikkat çekiyor.
Yolsuzluk. rüşvet ve
• Uzmanlara göre,
Belçika'nın bölünmesine yol
açan etmenlenn başında dil
sorunu geliyor. Ülkenin
yüzde 6(Tı Hollanda diline
çok benzeyen Flaman dilini
konuşurken, yüzde 40'ı
Fransızca konuşuyor.
Ülkenin tarihine bir göz
atıldığında Fransızca
konuşan kesimin, politik ve
ekonomik gücü elinde
tuttuğu görülüyor. Ancak
son 40 yıldır Flamanlann da
giderek güçlendiği izleniyor.
suiistimallerden bıkan
seçmenler, oylanyla politik sırufı
reddettiklerini göstermek
istediler.Italyan silah şirketi
Agusta'nın adının kanştığı
rüşvet skandalı bugüne dek
Belçika'da 4 bakanın ve pek çok
siyasi yetkilinin başını yedi.
Birleşmiş Milletler Genel
Sekreteri VVilly Claes de ekonomi
bakanlığı sırasında meydana
gelen bu olayda kendini temize
çıkarabılmeic için yoğun bir
mücadele veriyor. Belçikalılann
politikacılara karşı güvenlerinin
sarsılmasına yol açan yolsuzluk
olaylan aşın sağcılann ekmeğine
yağ sürdü. Irkçı yaklaşımlanyla
dikkati çeken Vlaams Blok bu
seçimlerden kârlı çıkmayı
başardı. Politik sahnede ilk kez
yer alan sağcı Ulusal Cepiıe de
umulanın üzerinde oy topladı.
Belçika, nispi temsil, fedaralizm
ve koalisyon gibi siyasi
kavramlann uygulama
aşamasında ne gibi sorunlar
çıkaracağını gösteren çarpıcı bir
örnek oluşturuyor. Son 10 yıldır
hükümet sözcüğünden nefret
eder hale gelen Belçikalılann
yüzde 4O'ı son seçimlerde oyunu
kullanmamayı tercih etti.
Ülkelerinin birlik ve
beraberliğini koruyamaması
karşısında yalnızca üzüntü duyan
Belçikalılar, karşı önlem almaya
da çahşmıyor. Leon Troçld,
ulusal sorumluluklann önemini
yitirip yerini ticari değerlere
bırakmasını "Belçikaulaşma"
olarak niteliyordu. Troçkı, bu
değerlendirmesıyle devlete
duyulan güvenin giderek
zayıfladığına dikkat çekiyordu.
Amerikalı sosyolog Daniel Bdl,
20. yüzyılın sonuna doğru bazı
uluslann şu paradoks ile karşı
karşıya kaldığını ileri sürüyor:
Çağdaş bir ulus-devlet küçük
şeyler için ya çok büyük
olabiliyor ya da büyük şeyler
için çok küçük olabiliyor.
Belçika'nın bu paradoksu
yıllardır yaşadığı. ancak özel
konumu yûzünden çözüme
gidemediği ileri sürülüyor.
Avrur>a'nın en önemli
ülkelerinden biri olan
Belçika'nın herkesin gözleri
önünde yavaş yavaş bir
parçalanma sürecine gırmesi ve
kimsenin bu oluşuma "dur"
dememesi çok ilginç bir
görünüm yaratıyor.
Parçalanmakta olan veya
parçalanan ülkelerle
karşılaştınldığında, Belçika'nın
bölünmesine gösterilen iç ve dış
tepkilerin azlığı, siyasal
bilimcilerin dikkatini çekiyor.
Çekoslavakya'nın bölünmesi,
Kanada'da her bölünme
girişiminin uzlaşma ile
sonuçlandın1ması,
Yugoslavya'nın kan ve barut
kokan parçalanması her ülkenin
farklı bir bölünme sürecinden
geçtiğini gösteriyor. Belçika'da
federalizm merkezi kontrol
anlamına gelmiyor.
Belçikalılar, federalizmi, ulus-
devletin altında yeni yetki
tabalakalan oluşturmak olarak
algılıyor. lOmilyonnüfuslu
Belçika için federalizm bir
ulusun zamanla eriyip yok
olması anlamına geliyor. Belçika
devleti de bu oluşumu
kolaylaştırmak için kendi
kendini yavaş yavaş feshediyor.
Bu doğrultuda atılan en önemli
adım özelleştirme. Belçika
ordusu giderek küçültüJüyor ve
mecburi askerlik iptal ediliyor.
Belçika, dağılma yolunda son
hızla yol alırken Avrupa'nın
diğer ülkelerine çok önemli bir
mesaj veriyor. Avrupa Birliği
çerçevesinde herhangi bir üye
devlet bağınp çağınnadan, bir
damla kan ve gözyaşı bile
dökmeden, diğer üyelerin
dikkatini çekmeden parçalanıp
gidebilir.
RUSYA'DAN AÇIKLAMA:
Iran niikleer
sistem istiyor
MOSKOVA (AA) - ABD
Başkanı BfllCKnton ve Rus-
ya Devlet Başkanı Boris
Yeltsin arasında Moskova'da
yapılan zirvede kararlaştın-
İan, "Rusya'nm İran'a niik-
leer santrifuj sistemi ver-
mekten vazgeçmesi" karan-
na uyulmaması için Tah-
ran'ın Moskova'ya baskı
yapüğı bildirildi.
Rusya Atom Enerjisi Ba-
kanı Vfctor Mihaflov dün
yaptığı açıklamada, nükleer
maddelerin zenginleştiril-
mesi için kullanılan santri-
füj sisteminin Tahran'a ve-
rilmesini reddettiklerini be-
lirterek "Ancak Tahran. sü-
rekli olarak bu sorunu gün-
demde rutuyor veabnak için
nrar ediyor" dedi.
Mihailov, lran'da 40 me-
gawatt gücünde bir nükleer
santral kurulması karannın
ise uygulanacağını, inşaatın
başlatılması için gerekli bel-
gelerin yıl sonundan önce
Tahran ile ımzalanmasının
beklendiğinı belirtti.Rus-
ya'nın İran'a nükleer yardı-
mı konusundaki sorun, Yelt-
sin-Clinton zirvesinin birin-
cil önemdeki gündem vnad-
desi olmuştu. ABD, bu yar-
dımın askeri amaçlara hiz-
met edebilecek bölümünün
iptali için Moskova'yı ikna
etmişti. Moskova böylece,
yalnızca nükleer reakîör
vermeyi kabul etmişti.
ABD. satrifüj sayesinde
zenginleştirilecek nükleer
yakıtın, nükleer silah yapı-
mında kullanılabileceğin-
den kaygı duyuyor.
Rusya Devlet Başkanı
Boris Yehsin'in.
w
vakın bir
getecekte" tran'a resmi bir
ziyaret gerçekleştireceği
bildirildi. Rusya'nm Tahran
Büyükelçisi Sergey Tretya-
kov, "tran" gazetesine ver-
diği demeçte, "Yeltsin'in n-
yaretinin ikifi ve bölgesel iş-
birliginin grtiştirilmesi ama-
cını taşM^ğmı" belirtti. Bü-
yükelçi, ziyarerin tarihi hak-
kında bilgi vermedi, ancak
iki ülke siyaset ve ekonomi
uzmanlannın. teknık heyet-
ler düze>inde hazırlık çalış-
malannı sürdürdüğünü söy-
ledi.
İngiliz tarîhinde ilk kez
50 yıl sonra
bir Nazi
yargılanacak
LONDRA (AA) - Ingil-
tere Adalet Bakanlığı, Po-
lonya kökenli bir ingiliz
yurttaşını "2. Dünya Sava-
fi'nda Polonyab Yahudileri
katletmekten" yargılaya-
cak.
1996'nın ilk aylannda
Londra'da başlaması bek-
lenen duruşma ile Ingiltere
tarihinde ilk kez "savaşsuc-
lan mahkemesi" kurula-
cak.
80 yaşlanndaki sanığın,
Beyaz Rusya 'yı 1941 'de iş-
gal eden Alman tabunınun
komutanlığını yaptığı ve
taburun, Beyaz Rusya'nm
başkenti Mink'e 150 km
uzaklıktaki Mir kasabasın-
da çoğu Yahudi çok sayıda
sivili katlettiği bildinli-
yor. 1941'de Mir'de 4 bin
Yahudinin yaşadığı, 4 yıl
sonra sayının 30'a indiği
kaydedildi.
Mahkeme, 4 yıl önce
başlatılan "savaş suçlan"
soruşturmasının ürünü sa-
yılıyor. İngiliz polisi, Nazi
savaş suçlulannın lngılte-
re'de saklandığı yolundaki
ihbarlar üzerine bü^k bir
soruşturma başlatmıştı. So-
ruşfurma çerçevesinde 9
dedektif, 2 tarihçi, iki polis
memuru ve 5 sivil memu-
nın Rusya, Balkanlar, Bal-
tık ülkeleri, Ukrayna, Lat-
via, Almanya, Polonya, Is-
rail, ABD, Kanada ve Gü-
ney Amerika'yı dolaşıp
300 dosyayı gözden geçir-
diği ve 250'den fazla zanlı-
yı temfee çıkardığı bildiril-
di.
ÇEÇENYA^DA AGÎT ARABULUCU
Rııs ve Çeçenlere
görüşme çagrısı
MOSKOVA (AFP/AA)
- Çeçenya'daki Rus yetkıli-
ler, yöredeki Moskova yan-
lısı Çeçenler ve Çeçenya
Devlet Başkanı Çahar Du-
dayev'in başkent Grozni 'de
yapılacak konuşmalara da-
vet edildiklerini açıkladı.
Dudayev'in Rusya'daki
sözcüsü Khamad Kurba-
nov ise dün. tnterfaks ajan-
sına yaptığı açıklamada,
Çeçenya'daki Moskova
yanlısı Çeçen liderleri
'Moskova'nın kuklalan'
olarak gören Dudayev'in,
böyle bir toplantıya kesin-
liklekatılmayacagını belirt-
ti.
Çeçenya'daki Rus yetki-
lilerin başkanı Nikolai Se-
menov, ITAR-TASS Ajan-
sı'na verdiği demeçte, Çe-
çen direnişçilerinin lideri
Dudayev ve Moskova yan-
lısı Çeçen liderierin. Rusla-
nn da katılımıyla başkent
Grozni 'de Avrupa Güvenlik
ve lşbırliği Teşkilatı'nın
(AGİT) nezaretinde yapıla-
cak görüşmelere davet edil-
diklerini açıkladı. Semenov,
Grozni'de bulunan AGfT
heyetinin Dudayev'in ko-
nuşmalara katılacağını bil-
dirdiğini ileri sürdü. Ancak
Dudayev'in Moskovadaki
sözcüsü Kurbanov, böyle
bir toplantmın asla gerçek-
leşmeyeceğini belirtirtti ve
-
Dudayev, Moskava vanhsı
Çeçenleri Rusyanın kukla-
lan olarak görüyor. Bu çesit
toplantı haberleri de med-
yanın uvdurmasıdır"' dedi.
Bilindiği gibi Rusya da-
ha önce Dudayev'i 'hiydut'
olarak tanımlamış ve Çe-
çenya konusunda yapılacak
herhangi bir konuşmada di-
renrşçi lideri muhatap ka-
bul etmemişti. Dudayev ise
Ruslarla konuşmalann, an-
cak Rus askerlerinin Çe-
çenya'dan tamamen çekil-
meleri koşuluyla gerçekle-
şebileceğini vurgulamıştı.
Dudayev'in.Çeçenya'da
süren çatışmalan sona er-
dirmeyi öngören bir plan
üzerinde çahştığı, bildiril-
di.
YENtDAL Sanat Galerisi'nde
Gerçek Sanat Düşüncesiyle
Resiın Dersleri
Kapitalıst Emperalizm ve Işbirlikçi Uydu ülkele-
rin, temiz halk yığınlannı yozlaştıraya yönelik KÜL-
TÜR VE SANAT POLlTlKALARI 1 parelelınde,
çirkin SANAT SİMSARLARINCA, çirkin bir ME-
TA durumuna düşürülen RESÎM SANATININ,
Beyzadelerin ve Hanımefendilerin lüks salonlarını
süsleyen bir MOBÎLYA AKSESUARJ olmayıp, ya-
ratıcılığa dayalı, geniş bir kültür. sağlam teknık ve
yoğun bir ısçilik ürünü, ulusal, toplumsal ve evrensel
sorumluluk taşıyan, kalıcılığı amaç edinen bir uğraş
ve beceri olduğuna inanlar için Ressam AVNl ME-
MEDOĞLU tarafından atölye çalışmalan sürdürül-
mektedir.
Bu derslere katılmak ısteyenler aşağıdaki telefon
ve adrese başvurabılirler. Dostluk ve sevgilerle...
TELEFON: (9-12 ve 20-24 arasıj : 347 76 65
(14-19arası)-337 84 83
ADRES : \TNtDAL SAXAT G.4LERÎSİ
Altıyol, Hdlitağa Cad.. Şemsitap Sok.
No: 2 DlKJCİ ÎŞHANI Teras Katı
KADIKÖY ' Istanbul