Katalog

23MAY1S1995SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER PKK'Nlerköy bastı: 3 ölü • İSKENDERUN (AA) - Hatay'ın Iskenderun ilçesi Payas beldesinde bir köye silahlı baskın düzenleyen bir grup PKK'li terörist, 3 lcjşiyi öldürdü, 2 kişiyi de agır yaraladı. Dün akşam saat 20.00 sıralannda, Payas beldesine bağlı Karafakılılar köyüne gelen silahlı 8 terörist, evlere rasgele ateş açtı. Teröristlerin baskınında, ilk belirlemelere göre Celal Durak ile kimlikleri henüz saptanamayan 2 vatandaş yaşamını yitirdi. Olayda, 2 kişi de ağır yaralandı. Bölgede operasyonlara başlandığı bıldinldı. Bu arada Erzurum'un Horasan ilçesi Hasanbey Köyü'nü basan bir grup PKK'linin, köyde kalan Eğertaş tlkokulu öğretmeni Kenan Baysu'yu İcaçırdığı öğrenildi. Düşünceye özgürNik • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - " Düşünceye özgûrlûk Kampanyası"na katıldıklan gerekçesiyle Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi, Istanbul DGM'nin talimat yazısı üzerine haklannda soruşturma acılanlardan 5 kişinin ifadesinı aldı. DGM savcılanndan Talat Şalk'a ifade veren Murtaza Demir, llhan Akalın. Nebahat Çetin Altıok, Ferhun Ateş. Nedim Şahhüseyinoğlu, Türkiye'de her türlü düşüncenın özgürce ifade edilebilmesini savunabilmek amacıyla bu kampanyaya katıldıklannı belirttiler. VelHtetJeoğlu toprağa verfldi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Geçirdiği kalp" rahatsızlığından ölen Hıfzı Veldet Velidedeoğlu'nun yeğeni Turan Veldet Velidedeoğlu. dün Maltepe Camii'nde kılınan cenaze töreninden sonra Karşıyaka Mezarlığı'nda toprağa verildi. Velidedeoğlu'nun eşi Meriç Velidedeoğlu'nun da hazır bulundugu cenaze lörenine, Yekta Gungör özden, Kaya Erdem ile Velidedeoğlu'nun arkadaşlan katıldılar. TürkveRus arşMeri açrtıyop • ANKARA (AA)- Tûrkiye Başbakanlık Devlet Arşivleri ile Rusya Federasyonu Devlet Arşivi'nin iki ülke arasında karşıhklı olarak açılması ıçin bir protokol imzalandı. Protokole göre. taraflar milli mevzuatlanna uygun olarak tasnif edilmiş ve araşhrmaya açılmış arşiv malzemesinden karşıhklı olarak yararlanabilecek. Öte yandan protokol çercevesinde Rusya arşivlerinde ilk kez resmi inceleme vapmak üzere Prof. Dr. Ilber Ortayh ile genel müdürlükten bir arşiv uzmanı, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü adına Rusya'ya gönderildi. Demirel Cfndoruk ve Çiner'le göniştü • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. 9 gûnlük Çin gezisi öncesinde, TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk ve Başbakan Tansu Çiller ile ayn ayn görüştü. Her iki görüşme sonrası açıklama yapılmadı. Cumhurbaşkanı Demirel. önceki gün Cindoruk'u. Çankaya Köşkû'nde kabul ederek yaklaşık 2 saat görüştü. Görüşmenin resmi içeriği, Çin gezisi nedeniyle Cumhurbaşkanlığı'na vekâlet edecek olan Cindoruk ile Demirerin, görüş alışverişinde bulunduklan şeklınde açıklandı. Ancak görüşmenin uzun sürmesi kulislerde, protokole göre görüşmenin dışına taşıldığı yorurnlanna neden oldu. Buca'da gccekondu yıkiîm • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Buca Gediz Mahallesfnde geıçekleştirilen gecekondu yıkmı sırasında polisle gecekondu sahipleri anasmda çıkan olaylarda ikaıi polis 5 kişi yaralandı. Iznir Anakent Beediyesi'nce Buca ilçtsine bağlı Gediz Mihallesi'nde 65 ge<ekondu yıkıldı. Hacaloğlu, MHP'nin DYP-SHP döneminde koalisyonun gizli ortağı olduğunu söyledi: AJHP'ye kapdan kapadıkIstanbul Haber Servisi - tnsan Hakla- nndan Sorumlu Devlet Bakanı Algan Ha- caloğlu. DYP-SHP hükümeti döneminde, Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) ko- alisyonun gizli ortağı olduğunu, ancak DYP-CHP hükümetinde MHPye kapılan kapattıklannı söyledi. Bakanlıkİar, bürok- rasi ve emniyet birimlerinde sağ görüşlü- lerin örgütlendiğinı belirten Hacaloğlu, "Özellikle idari ve emniyet teşkilatındaki sağ yapdanmada frene bastık. Onlar bu ik- tkJann tutsağı olmadığımı/j görüyoriar. Biz valinin ya da kaymakamın devletin kayma- kanu, valisi olmasını istiyoruz. Biz CHP'li vali ya da kaymakam, emniyet müdürü is- temiyoruz. Bunu sağlamaya çalışıyoruz" dedi. Bakan Algan Hacaloğlu, dün gazetemi- zi ziyaret ederek Genel Yayın Yönetmenı- miz Orhan Erinç, Yazıişleri Müdürümüz tbrahim Yüdızve Haber Merkezı Müdürü- müz Hakan Kara ile görüştü. Görüşme sı- rasında bakanlığımn calışmalan ve Türki- ye'deki genel durum hakkında bilgi veren Hacaloğlu, parlamentonun yapı olarak top- lumun gerisınde olduğunu söyledi. Parla- mentonun yapısına ilişkin olarak basında ŞıpratKi' haberlerin yer aldığına dıkkat çe- ken Hacaloğlu, "Basınınparlamentoyuza- yıflatKi bir tavır içerisinde olmaması gere- kir. Evet pariamento toplumun gerisinde kaldı, ancak başka da bir çıkış yokturr di- ye konuştu. Gizli ortak Hacaloğlu. DYP-SHP koalisyonu döne- minde hükümetin gizli ortağı olarak nite- lenen MHP'ye, CHP'nin işbaşına gelme- sinden sonra bütün kapılan kapattıklannı söyledi. Hacaloğlu, özellikle 1990yılından bu yana Türkiye'de terör nedeniyle büyük bir sıkıntı yaşadığını belirfti. Türkiye'nin B ürokrasi içinde sağ kadrolaşmanın yaşandığını söyleyen Hacaloğlu,* Emniyet teşkilatındaki sağ yapılanmadâ frene bastık. Onlar bu iktidann tutsağı olnıadığımızı görüyoriar. Biz valinin ya da kavmakamın devletin kaymakamı. valisi olmasını istiyoruz'" dedi. terörü durdurmadan banşı yakalamasının olanaksız olduğunu vurgulayan Hacaloğlu. "Terörü önlemek için silahlı yöntemlere başvuruiması çözümsüzlüğü getirir" dedi. Hacaloğlu. hoşgörü ve banşa dayalı birtop- lumun oluşturulmasındaki en büyük göre- vin medyaya düştüğünü belirtti. lşsizlik, yatınmsızlık ve ekonomik istik- rarsızlık nedeniyle genclerin radıkalizme kaydığına dikkat çeken Hacaloğlu. bu ne- denle dağdaki terörün kentlere indığini söy- ledi. Bunun önüne geçilmesi gerektiğini dile getiren Hacaloğlu. aynı zamanda gü- venlik güçlerinin moral ve eğıtım açısından toplumsal olaylan önlemede yetersiz kal- dığına da dikkat çekti. Hacaloğlu şöyle de- vam ettı: "GüvenBk güçleri tabii ki olacak. Onsuz olmaz. Ancak emniyet güçleri top- lumsal olaylan göğüslemede yetersiz kalı- yor. Ben Gazi Mahallesi'nde gördüğüm po- üsi, Güneydoğu'da bile görmedim. Son de- rece panikti. Gazi Mahallesi olayu polisin moral ve eğitim açısından toplumsal olav- lan çözmede vetersiz kaldığuu gostermiştir. Bunun çözümlenmesi lazım. Aynca. tçişle- ri Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanhğı'nda son zamanlarda radikal bir yapılanma var- dır. Bürokrasi içinde sağ kadrolaşma var. Özellikle idari ve emniyet teşkilatındaki sağ yapılanmadâ frene basnk. Onlar bu iktida- nn tutsağı olmadığumzı görüyoriar. Biz va- linin ya da kaymakamın devletin kaymaka- mı, valisi olmasını istiyoruz. Biz CHP'li va- li ya da kaymakam. emniyet müdürü iste- miyoruz. Bunu sağlamaya çalışıyoruz." Kâğıthane Nurtepe Mahallesi'nde mey- dana gelen olaylara da değinen Hacaloğlu, "Bu olaylar Gazi Mahallesi ola> lannda ka- muoyu vicdanının tatmin edilmemesinden kavTiaklannnştır" dedi. "Savalık görevini yapü" Gözaltında kaybedilmek istendıği savla- nırken işkenceyle öldürüldüğü saptanan Hasan Ocak olayına da değinen Hacaloğ- lu, "Kimlik tespiti yapıldığı halde Ocak'ın Adli Tıp'ın raflannda kaybobnası son de- recedüşündürücüdür" diye konuştu. Bey- koz Cumhuriyet Savcılığı'nın Ocak'ın ce- sedınde parmak ızi saptaması yaptığını ve fotoğraflannı çektiğini belirten Hacaloğ- lu, "Savcıhk görevini fazfamyla yapmışnr onlara teşekkür ederim" dedi. Hacaloğlu, ortada bir cinayet olduğunu belirterek şöy- le konuştu: "Bunu gebin ailesi bulsun denilemez. Bu devletin görevidir. Hasan Ocak ile ilgili pek çok duyuru yapıldığı halde ve Adli Tıp'ta kimlik tespiti yapıbmasına rağmen mekaniz- malann neden tıkandığmı anlamak pek mümkün değil. tşte burada susma hakkunı kullanıyorum.*' Geçen nisan ayında Ankara'da polis tarafindan gerçekleştirilen ve üç kişinin öl- dürülmesiyle sonuçlanan ve kamuoyunca 'yargısız infaz" olarak değerlendirilen operasyona da değinen Hacaloğlu, şunlan söyledi: "Olaya ilişkin olarak hazırlanan rapora göre, güvenlik güçleri söz konusu kişileri canlı yakalamak için çaba goster- mcdL Ben de girfim gördüm. Bu konuda hazırlanan raporu Başbakan, Başbakan Yardımcısı ve fçişleri Bakanuğı'na verdik." TBMM Adalet Komisyonu Sayıştay Başkanlığı tarüşması • TBMM Adalet Komisyonu'nda, Sayıştay Yasası'nda değişiklik yapan önerinin görüşülmesi sırasında "Sayıştay Başkanlığı'nı kimin yürûttüğü"konusunda açılan tartışma nedeniyle çalışmalara ara verildi. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - TBMM Adalet Komisyonu'nda. Sayıştay Yasası'nda deği- şiklik yapan önerinin gö- rüşülmesi sırasında "Sa- yıştay Başkanlığı'nı kimin yürüttüğü"konusunda tar- tışma açıldı. Tartışma so- nunda çalışmalarına ara veren komisyon, bu konu- da TBMM Başkanlığı'nın görüşünü almayı karariaş- hrdı. Komisyonda Sayıştay Başkanı'nın görev süresi- ni 7 yılla sınırlayan mad- denin görüşülmesi sıra- sında toplantıya katılan Sayıştay 5. Daire Başkanı Hilmi Yılmaz söz alarak başkanlık görevini Vecdi Gönül'ün yürütmesinin hukuken mümkün olma- dığını, kendisinin başkan- lığa vekâlet ettiğini ılen sürdü. Sayıştay 1. Başka- nı'nın görev süresinin 4 yıl olduğuna ilişkin hük- me göre, Gönül'ün görev süresinin 8 mayısta dol- duğunu anlatan Yılmaz. bu süreden sonra en kı- demli daire başkanı ola- rak kendisinin bu göreve vekâlet ettiğini ifade etti. Bunun üzerine Komis- yon Başkanı YaJçın Öğüt- can, Yılmaz'ın kendisine bu konuda daha önce bir dılekçe verdiğini ve TBMM Başkanı Hüsa- mettin Cindoruk a başvu- rarak bu konu ile ilgili gö- rüş sorduklannı kaydetti. Öğütcan. başkanlık danış- manlanndan Prof. Dr. Er- gun Özbudun tarafindan hazırlanan bir bilgi notu- nun. 1990 yılında çıkan- lan ve başkanın görev sü- resinin 4 yıl olduğuna ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesi tarafindan ip- tal edildiğini ve bu neden- le başkanlann 65 yaşına kadar görev yapabilmele- rine olanak sağlayan dü- zenlemenin yürürlükte ol- duğunu ıçerdiğini bildirdi. Komisyon üyesi ve An- kara Milletvekili Baki 1\ığ ise bu konunun açık- lığa kavuşturulması için görüşme açılması iste- minde bulundu Başkan Öğütcan, Sayıştay Baş- kanlığı'nın yasa önerisi- nin görüşülmesi sırasında başkanlığı Vecdı Gö- nül'ün temsil edeceğine ilişkin bir yazı gönderdi- ğini bildirerek komısyo- nun buna karar verme yetkisi olmadığını söyle- di. Daha sonra yapılan oylama sonucu komisyo- nun bu konuyu görüşme karan alması üzerine. top- lantıya basına kapalı ola- rak devam edildi. Başkan Öğütcan, top- lantıdan sonra yaptığı açıklamada, kişisel görü- şünün başkanlığı Vecdi Gönül'ün temsil ettiği yö- nünde olduğunu, ancak komisyon üyelerinin iste- mi nedeniyle TBMM Başkanlığı'nın görüşüne başvurma karan aldıklan- nı bildirdi. Öğütcan, bir yargı kuruluşunda bu tür- den bir tartışma yaşanma- sının üzüntü verici oldu- ğunu sözlerine ekledi. Komisyonda görüşül- mesine başlanan öneri, Sayıştay Birinci Baş- kanı'nın görev süresini 7 yılla sınırlandınyor. ÇtZMEDEN YUKARI/ MUSA KART "(Jçarken demokrat" Demirel, Çin yolunda!.. ı - V U s dine göre düzeıdenemez^ CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin, cuma izni önerisinin laikliğe vurulmak istenen en büyük darbe olduğunu söyledi AYKUT KÜÇÜKKAYA Çetin, kimsenin diniyle UgUenmediklerini söyledi. CHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Hikmet Çetin, "Memurlara cuma namazı izni verilmesir ni öngören yasa önerisini, Türkiye Cumhuriyeti'nin en temel ilkesi olan laiklik ilkesine vurulmak istenen büyük bir darbe olarak niteledi. Çetin, "Devkt kurallan dini kurallara göre düzenlenemez" dedi. CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin. Istanbul il örgütünün önceki akşam Mavi Marmara Et Lokantası'nda düzenlediği dayanışma yemeğine katıldı. Gecede kısa bir konuşma yapan Çetin. "cuma krizi'*ne de değindi. "Biz kimsenin namazı ve diniyle ilgilenmiyoruz. tsteyen istedigi gibi ibadetini yapan istedigi gibi namazını kılar" dıyen Çetin şöyle devam etti: "Ben şu ana kadar hiç duvmadım. bir arkadaşın çıkıp 'Ben cuma namazına gidemedım'dediğini. Ama mesele o degil. Asıl amaç. Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin en temel ilkesi olan laiklik ilkesine karşı bir büyük darbe vurmaktır. Cumhuriyetin en önemli ilkesi laiklik, laikliğin tek güvencesi ise CHP'dir." ^adece biz karşı çıktık' RP. Afyon Bağımsız Milletvekili Gaffar Yakm tarafindan verilen ve TBMM Genel Kurul gündemine alınan yasa önerisine sadece CHP'ninkarşı çıktığını vurgulayan Çetin, şunmn söyledi: "Sadece biz karşı çıktık. Başka bir kardeş parti, 'laikliğin güvencesi' olarak kendilerini gördüklerini söylüyorlardı. Ama onlar geunediler, oy kullanmadılar. Biz, dinin, devlet ve siyaset işlerine, siyaset ve devlet işlerinin ise din işlerine kanşmaması gerektiğini söylüyoruz. Devlet kurallan dini kurallara göre düzenlenemez. Eğer bunu yaparsamz Türkiye'de bunun sonu gelmez. gümrük birligine gjreceğiz divoruz. Gümrük biıüğine çağdaşlaşmadan. çağdaş Türkiye olmadan nasıl gireceksiniz?" DYP'fi milletvekillerinın büyük bölümünün, RP ve ANAP'lı milletvekilleriyle birlikte yasa önerisini destekleyici tutumlannı sürdürmesi CHP'de rahatsızlık yaratırken, Turizm Bakanı trfan Gürptnar da Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada. "DYP-ANAP Türkiye'\1 karanhk bir dünyaya götürmeye çahşıyor'' dedi. 'Türkiye karanhğa gidhor' Gürpınar konuşmasına şöyle devam etti: "Türkiye'de bir düşünce, bir eylem içine girmiştir. Maalesef parlamentoda sağduvıılu olması gereken DYP-ANAP miUervekiUeri de onun kuyruğuna eklenmişlerdir. Türkiye'vi karanhk bir dünyaya götürmeye çahşıyorlar." Insan haklanndan sorumİu Devlet Bakanı Algan HacaloğJucuma namazı izni krizi hakkında. "Laiklik için yemin etmiş oian miUetvekillerinin, oylanyla o yemini deldiklerini belirterek, "Afyonlu Gaffar olayı laik toplum açısından çok temel bir kriter bize. Parlamentonun bu konuda çok ciddi bir zaafı gözüküyor. Laiklik için yemin etmiş oian milletvekilleri bence o yemini oylanyla deldfler" diye konuştu. İTİ GÜPOLİTİKA GUNLUGÜ HtKMET ÇETİNKAYA Nelerle Uğraşıyoruz... DYP Izmır Milletvekili Ersin Faralyalı'dan sonra ANAP izmir Milletvekili Timur Demir de aynı şeyi söytüyor: "Ben ret oyu vermiştim, ama oyuma çizik atılmış. Oy pusulalan saklanıyor. Oy pusulalannı getirece- ğim. Gerçek ortaya çıkacak..." Demek ki 'cuma namazı tatıli'ne hile kanşmış... Acaba bu hıleyi yapanlar kim? Şimdilik orası belli değil... Bizde hile. 'yakın siyasal tarihimiz'ın vazgeçilmez oyunudur... 1994 yerel seçimlerini bir ammsayın. Çöplükte bulunan oyian kimler atmıştı oraya? Hiç kimse üze- rine alınmamıştı... Gaffar Yakın'ın neden olduğu 'cuma bunalımı' atlatıldıktan sonra 'cumartesi bunalımı' gelip çattı... Kâğıthane Nurtepe'de 15-18 yaşlanndaki gençler ayaklandı. Üç faşist, pompalı av tüfeğıyle havaya ateş edince ortalık bir anda kanştı. Gazetelerde ya- yımlanan fotoğraflan gördünüz mü? Bir tanesinde ilginç pankart vardı ve bizim olduk- ça ilgimizi çekti. Şöyle yazıyordu: "Gazi ayaklanması onurumuzdur... Nurtepe ayak- lanmasıyla geliyoruz..." Bu pankartı açanlann yüzleri örtülüydü... Tümü de kendilerince 'katıksız devrimci'yd\. Sayılan 30-40, bilemediniz 50-60 olan bu grubu acaba kimler yönlendiriyordu? Elleriyle zafer işareti yapan bu gençler, onlarca insanımızın kafalanndan ve sırtlanndan 'keskin nişancılar'\a vurularak öldü- rülmesini nasıl olur da 'onur' olarak kabul ediyorlar- dı? Fotoğraflara bakıp yıllar öncesine gittim. Ankara Kızılay Meydanı'nda kendisini yakan bir genci anım- sadım. O genç daha sonra Deniz Gezmiş'lerin Samsun-Ankara yiırüyüşünde de ay-yıldızlı bayrağı- mızı parçalamak istemişti. Kimdi bu genç? Muzaffer Köklü 12 Mart 1971 sonrası, anılannı bir gazeteye anla- tırken şöyle diyordu: "Ben bir ajan provokatör ve polis a/anıydım..." • • • Ajan provokatörler her zaman her yerde vardır- lar... Hatta televizyonlarda tartışmaya bile çıkıp sızı kış- kırtırlar. Ben 'Nur kamplannda yetişmiş' öyle bir kış- kırtıcı tanıyorum. Hele bir tanesi var ki yüzüne 'demokrasi maskesi' takıp ağzını yüzünü oynata oynata 'maskaralık' ya- pıyor. barıştan, kardeşlikten söz ediyor. Ardından da ağlamaya başlıyor. Böylesine bir eylem de insanları kışkırtma yönte- mi... Sahi şu Ayasofya Müzesi'ndeki olaya ne diyorsu- nuz? Tam 'cuma tatili'n'm üzerine geldi... Kültür Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Emre Kon- gar aradı bizi dün sabah. Uzun bir açıklama yaptı. Dedi ki: "Hürriyet gazetesi olayı saptırdı. 'Narthex' adli oyun Ayasofya Müzesi'nin bahçesinde sergilene- cekti. Hüniyet muhabiri çocuklan Ayasofya'nın içi- ne sokup fotoğrafçekmiş..." 'Şeriatçı tosuncuklar' bastınnca Kültür Bakanlığı geri adım atıyor dün yazdığımız gibi. Aziz Nesin'in deyişiyle 'Sel haline gelen gericiliğe uygar insanla- nn direnmesı gerekiyor', ama ne yazık ki geri çekil- me daha geçerli sayılıyor. • • • Bu olup bitenleri bir kenara itip günlerdir nelerle uğraştığımıza bakıp bakıp düşünüyorum... 1 - Cuma tatili ortalığı kanştırdı... 2 - Kâğıthane Nurtepe'de sağduyu egemen ol- du... 3 - Ayasofya'da dans krizi bitmedi... Bir haftamızı işte bu üç konu aldı... Aslında 'cuma tatili'ru yazacaktım bugün. Bir oyu- nun perde arkasını anlatacaktım. Ersin Faralyalı ile Tımur Demir'ın 'cumaya sahte oy' öyküsünü deşe- cektim. Sahi, gazeteci arkadaşlanmız Metin Gülbay ile Hıdır Göktaş'ın 'Yeni Dünya Düzeni ve Türkiye' adli kitaplanndan ötürü TMY'nin 8. maddesine çarpılıp 20 ay hapis ve 330'ar milyon para cezası aldıkların- dan haberiniz var mı? Tam yazının sonuna geldim. telefon çaldı. Kültür Bakanı Ercan Karakaş arıyordu... Dediki: "Yazınızı okudum. Bu olay büyütülüyor. Mimar Sinan Üniversitesı öğrencilen geçen yıl da Arkeoloji Müzesi'nde ve Ayasofya Müzesi'nin bahçesinde izin alarak gösteri yaptılar. Hürriyet muhabiri olayı çarpıtmış. Dans gösterisi Ayasofya'nın bahçesinde yapılacak, içinde değil. Geçen yıl yapılan 'müze günleri' bu yıl da gerçekleştirilecek..." Acaba yapılacak mı? Bizim 'şeriatçı tosuncuklar' yine ayağa kalkacak mı? Keratalar 'hile' yapmayı pek severler de... Öğrencilerden protesto Karayalçm: Bıyığımla Avrupa'ya gireceğim Istanbul Haber Servisi - Eski Dışişlen Bakanı ve feshedılen SHP'nın genel başkanı Murat Karayal- çın, Istanbul Ünıversite- si'nde verdiği konferans sırasında, bir grup öğrenci tarafından sloganlarla protesto edildi. Protestocu grup. Karayalçın'a "Kaç kişinin kanına girdiniz" diye bağırdı. Istanbul Üniversitesi Ekonomi ve Yönetım Ku- lübü'nün düzenlediği konferansa sadece CHP üyesi sıfatıyla gelen Mu- rat Karayalçın öğrenciler- le "Avrupa Birliği ve Tür- kiye" konusunda konuştu. "Avrupa BirKğTne girmek için Kıbns'ı sattnuz" iddı- alannın gerçeği yansıtma- dığını ifade eden Karayal- çm, Kıbns sorunu çözüm- lenmeden Güney Kıb- ns'ın birliğe girmesi du- rumunda. Kuzey Kıbns'la bütünleşeceklerini yetkili- lere söylediklerine dikkat çekti. Avrupa kompleksi- nin olmadığını da belirten Karayalçın, "Ben bıyığım- la Avrupa'ya girece- ğmTdedı. Karayalçın konuşması sırasında demokratikleş- meden bahsederken, salo- nun arka taraflannda bu- lunan yaklaşık yırmi kişı- lik bir grup "Demokratik- leşmeyi istemiyorsunuz. Kaç kişinin kanına girdi- niz*' diye ıtirazda buluna- rak, "IVurtepe faşizme me- zar olacak'', u Faşizmi dök- tüğü kanda boğaca- ğH"sloganlan attı. Bu söz- lerin üzerine sinirlenen Karayalçın **Ben demok- ratikleşmevi sonuna kadar savıınan bir partinin men- subuyum, demokratikleş- meyi siz istemiyorsunuz" dedi. Olaylar üzenne Ka- rayalçın'ın göstericilere. " Faşizme karşı mücadele edenler, faşist vöntemler kullanmazlar. Demokrasi- den nasibini almayan bu insanlara rağmen konuş- mamı sürdüreceğim''dıye konuşması, öğrencıler ta- rafindan alkışlandı. Göste- rici grup daha sonra olay- sız şekilde salonu terk etti.