25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 NİSAN 1995 ÇARŞAMBA 8 DIŞ HABERLER Yunanistan rahatsız • ATtNA(AA)-Milli Savunma Bakanı Mehmet Gölhan'ın Yunanistan'daki NATO karargâhlan ve 12 mil konulanna ilişkin önerileri, Atina'yı rahatsız etti. Brüksel'de bulunan Yunan Milli Savunma Bakanı Gerasimos Arsenis, "Yunanistan'da NATO karargâhlannın kurulması için Türkiye'nin onayına karşıhk, Yunanistan'ın da Ege'de 12 milden feragat etmesi" önerisine ilişkin, Gölhan'ın "gecikmeli olarak 1 nisan şakası , yaptıgı" karşılığını verdi. PKK sempatizara Türkiye raportörü • STRASBOURG (AA)- „ Avrupa Parlamentosu'nun, Komûnist Grap üyesi Ispanyol parlamenter "; Carlos Gonzalez Carnero'yu, Dış İlışkiler Komisyonu'nun gümrük , " birliği raportörü olarak - görevlendirdiği bildirildi. Avrupa Parlamentosu kaynaklan, Carnero'nun, "Türkiye aleyhtan görüşleri" ile tanındığım - ve bölücü terör örgütû sempatizanı olduğunu belirtiyorlar. Ortadoğu barışı konseriçin İTELA\İV(AA)-Ünlü Amerikalı şarkıcı Stevie Wonder'ın mayıs ayında tsrail'de konser vereceği açıklandı. Stevie Wonder'ın organizatörleri gözleri görmeyen ünlü şarkjcının "Peace Conversatıons" adlı albümünün tanıtımı için turneye çıkacağını ve bu çerçevede tsrail'de 70 bin kişilik Park Hayarkon'da konser vereceğini bildırdiler. 70'li yıllarda Filistin halkına desteğini açıklayan Wonder, siyasi nedenlerle lsrail'e hiç gitmemişti. Çfcı'de maden kazası: 32 ölü • PEKİN(AA)-Çin'in güneyindeki Yunnan eyaletinde bir kömûr ocağında meydana gelen gaz patlamasında 32 kişi öldü, 12 kişi yaralandı. Işçinin Günlüğû gazetesinin dünkü haberine göre 13 martta meydana gelen kazadan sonra maden, güvenlik önlemlerine uyulmadığı gerekçesiyle kapatıldı. Kaza ile ilgili yapılan sonışturmada "Güvenlik önlemlerinın alınmadığı ve hükümet kurumlannca yapılan denetimlerin de etkisiz kaldığı" belirtildi. Başkan Zervara destek gösterisi • CEZAYİR(AA)- Cezayir'in gûneybatısındaki Ain Defla bölgesinde, devlet başkanı Liamin Zerual'a destek vermek amacıyla önceki gün 100 bin kişinin katıldığı bir gösteri düzenlendi. Cezayir televizyonunda yayımlanan haberde, göstencilerin ülkedeki "terör" eylemlerini ve toplu katliamlan kınadıklan bildirildi. Ain Defla bölgesi, hükümet güçlerinin önceki haftalarda, aşın dinci gruplara karşı düzenlediği geniş çaplı operasyona sahne olmuştu. Di Pietro resmen istitaetti • MİLAN (AA) - ltalya'da "temiz eller" operasyonunu yürüten savcı Antonio Di Pietro, istifa ettiğini açıkladı. Di Pietro, Milan'da gazetecilere yaptığı açıklamada, savcılıktan aynldığını bildirerek "Artık sıradan bir vatandaşım" dedi. Di Pietro, "Şuanda politikaya girme gibi bir planının da olmadığmı" söyledi. Antoino Di Pietro geçen aralık ayında, ülkedeki yolsuzluklar konusunda yürüttüğü soruşturma çerçevesindeki çalışmasının "Siyasi bir futbol" haline geldiğini belirterek görevinden aynldığını bildirmişti. Daha sonra uzun bir taile çıkan Di Pietro, resmi olarak istifa ettiğini açıkladı. Ruanda'da acı yddönümü• 6 Nisan 1994'de Ruanda Devlet Başkanı Habyarimana'nın öldürülmesiyle başlayan olaylar kısa zamanda toplu kıyıma dönüşerek bir milyona yakın insamn ölmesine yol açmıştı. Olaylann komşu Burundi'ye sıçramasından kaygı duyan dünya kamuoyu yeni bir katliamı önlemenin yollannı anyor. oyu tarafından tartışmaya açılmış- ken Ruanda'da yayımlanan bağım- sız Kinyamateka îsimli gazete, hükümetın basına uyguladığı ka- tı sansüre karşın bu kıyımın kı- Dış Haberler Servisi - 6 Nisan 1994'de Ruanda Devlet Başkanı Habyarimana ve Burundi Devlet Başkanı Cjprieo NtaryaminTmn içinde bulunduğu uçağın düşürülme- siyle başlayan olaylar çok kısa za- manda bir toplu kıyıma dönuşerek bir milyon kişinin ölümüyle sonuç- lanmıştı. Dünya kamuoyunun seyir- ci kaldığı Ruanda'daki olaylar ne ya- zık ki geçen günlerde Ruanda nın komşusu Burundi'yesıçradı. Ulusla- rarası topluluklar Ruanda ile benzer bir etnik yapıya sahip olan Burun- di 'de aynı hatalann tekrarlamasını en- gellemeye çabalıyor. 1993 ocak ayında Ruanda'da göz- lemci olarak bulunan uluslararası bir komisyon yayınladığı raporda Hutu- lann Tutsilere karşı "yok eöne poüti- kası" izlediklerini belirterek Hutula- nn yönetimindeki ordu birlıkleri ile Tutsılerden oluşan Ruanda Yurtsever Cephesi'nin (RPF) savaş suçu işle- diklerini ileri sürdü. Son yıllarda Afrika'da esen çok partili demokrasi riizgarlan 1993'de Ruanda'yı etkisi altına almış, muha- lefetin sesini duyurmasına ve hatta koalisyon hükümetinde görev alma- lanna yol açmıştı. 30 yıldır iktidarda seslerini duyuramayan Tutsi azınlık için bu çok büyük bir gelışme idi. 1993 yılının ağustos ayında Tanzan- ya'nın Arusha kentinde, Hurulann egemen olduğu hükümet güçlen ile aynlıkçı RPF arasında imzalanan ba- nş antlaşması, iki topluluk arasında- ki düşmanlığın sona erdiğini müjde- liyordu. Ne yazık kı çok kısa zamanda bu aruaşmanın yalnızca Baîılı gözlemci- lerin gözlerini boyamak amacıyla gerçekJeştinldiği ortaya çıktı. Devlet Başkanı Habyarimana anlaşmamad- delenni "kagıt üzerinde kalmaya mahkum saçmauklar" olarak nite- lendirerek Tutsileri ve muhaliflerini vatan haini olduklan iddiası ile suç- ladı. Bu gelişmelerin ardmdan ülke- nin yüzde 85'ini oluşturan Hutular, azınlık Tutsileri dünyada görülmemiş bir şeblde yok etmeye başladı. Tut- siler komşu ülkelerde kurulan sığın- macı kamplanna kaçtılar. Bugün 5500 BM askeri Ruanda'da banşı sağlamayaçalışıyor. Insan hak- lan gözlemcıleri gelışmeleri izliyor. Ne var ki uluslararası güçlerin ülke- deki insan haklan ihlallerini engelle- mede yetersiz kaldığı ıddia ediliyor. Bugüne dek Batılı yayın organla- nnın gözlemlerine dayanarak elde edilen bilgilerin gerçekleri ne denli yan- sıttığı dünya nanması doğrultusunda dünya çapında bir kampanya başlattı. Gazete bugün Ruanda'da Tutsile- rin güdümünde bir hükümetin ik- tidarda olduğunu bıldiriyor. Top- lu kjyımlann sona ermesine kar- şın yargısız infazlann ve faili meç- hul cinayetlerin ülkeyi bir korku tüneline çevırdiği ilen __ sürülü- yor. \ BURUNDrDE 400 HUTU OLDURULDU Katliam smır tanımıyor • Ruanda'nın ikizi olarak tanımlanan Burundi'de Tutsilerin, çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan 400 Hutu'yu öldürdükleri bildirildi. Dış Haberler Servisi - Burundi'de Hutu kabile- sinden çoğu kadın ve ço- cuk, 400 kişinin Tutsiler tarafından öldürüldüklen bildirildi. Bölgedeki diplomatlar ve yardım görevlileri, ül- kenin kuzeydoğusundaki Gasorvve bölgesinde. ge- çen hafta ıçınde 400"den fazla Huru'nun Tutsilerin denetimindeki ordu ve si- lahh militanlarca katledıldıklennı söyledi- ler. Gasonve'de incelemelerde bulunan ABD'nin Burundi Büyükelçısi Robert Kru- eger de Reuters'e yaptığı açıklamada, öldü- rülenlerin büyük bölümünün çocuk ve ka- dın olduğunu bildirerek olayın katliam ta- nımlamasına kesinlikle uyduğunu ifade et- ti. Katliamdan ağır yaralı olarak kurtulan dört çocuğun bölge hastanesinin yoğun ba- kım bölümünde tedavi altına alındıklan bil- dirildi. Krueger geçen ay BBC'ye verdiği demeçlerde Burundi "deki katliamlan açık- ladığı için ölüm tehditleri almıştı. Hutu Devlet Başkanı Sylvestre Ntiban- tunganya. önceki gün düzenlediği basın top- lantısında. Burundi'de bir katliam başlama- sı halinde bunun dünya tanhinde benzeri bulunmayan ve geçen yıl Ruanda'da yaşa- nanı gölgede bırakacak korkunçlukta bir _ . Ngozi Bubanza O Muramvya O 400 Hutu'nun öldürûldüğü bölge Ruandah mutteatefin kamplan Mûltecı akınt katliam olacağını belırtti. Geçen yıl Ruan- da'da meydana gelen katliamda yanm mil- yonun üzerinde insan öldürülmüştü. Bu arada Burundi'den kaçmaya çalışan Ruandalı mültecilerin akınını durdurmak için sınınnı kapayan Tanzanya. Bırleşmış Mületler'in sınınnı açması için yaptığı çağ- nya olumsuz yanıt verdi Tanzanya Savun- ma Bakanı Abdülrahman Kinana. Re- uters'e yaptığı açıklamada "Karanmızdan dönmeye niyetimiz yok. Nereden gelirse gel- sin bu konuda hiçbir baskıya boyun eğme- yecegK"dedi. Bırleşmiş Milletler'ı Burun- di'deki olaylara yeterince önem vermemck- le suçlayan Kinana tt Onlar için Tanzan- ya'njn suunnı açıp daha çok mülteci kabtii etmesi öncelik taşıyor" diye konmuştu. Tan- zanya geçen hafta, Burundi'den kaçmaya çalışan 50 bin Ruandalı mültcciye sınınnı kapatmıştı. Sırplar saldırıyor, BM kınıyor• Savaşın üçüncü yılına girilirken Sırplar BM tarafından silahtan anndınlmış bölge ilan edilen Igman dağına yoğun bir saldın başlattı. BM, Sırplan sadece protesto etmekle yetindi. Dış Haberler Servisi - Yugoslav- ya'nm parçalanmasının ardmdan Bosna-Hersek'te patlak veren savaş yann üçüncü yılına giriyor. Bu süre içerisinde ne savaşan taraflar ne ara- buluculuk görevi üstlenen Batılı ül- keler ne de Birleşmiş Milletler (BM) savaşı sona erdirmeyi başarabildi. Bosna'daki savaş üçüncü yılına girerken dünyanın tek yapabildiği savaşın Bosna-Hersekdışına yayıla- rak yenı bir Balkan savaşına dönüş- mesini önlemek için çaba harcamak. Güvenli bölge ilan ettiği bölgelerde- ki Sırp saldınlanna göz yuman BM'nin saygınlığı her geçen gün azalırken Sırplar Bosna'da bıldıkle- rini okumaya devam ediyorlar. Saraybosna'da ve Bıhaç'taki Sırp saldın lan dün de devam ederken hem Hırvatlarhem de Krayina Sırp- lan Hırvatistan topraklannda bulu- nan BM banş gücü askerlennden duyduklan rahatsızhğı dile getirdi- ler Bosnalı Sırplar, hükümet birlik- lerinin elinde bulunan ve Saraybos- na'nm ihtiyaçlannın karşılanması açısından can daman niteliğıni taşı- yan Igman dağı yoluna top. ha\"an ve ağır makineli tüfeklerle saldırdılar. BM Koruma Gücü sözcüleri İgman dağının silahtan anndınlmış bölge olduğunu, Sırplann derhal protesto edildiğini bilidirdiler. Bihaç'ta keşif uçuşu BM, Hırvatistan'daki birtiklerin varlığını korumaya çalışırken bir yandan da Bosna-Hersek'teki Sırp saldınlan ile uğraşmak zorunda ka- lıyor. 'BM Banş Gücü, NATO'dan, müt- tefik uçaklannm Bosna-Hersek'te Sırplar ve aynlıkçı Boşnak lider Fik- ret Abdic kuvvetlerinin kuşatması altındaki Bihaç kenti üzerinde keşif uçuşlan yapmasını istedi. BM Banş Gücü Sözcüsü Aleran- der Ivanko. Banş Gücü'nün aynca Bosnalı Sırp liderliğıni. BM "gü- venli bölgesi" olan Bihaç'ı yeniden bombardımana tutmalan nedeniyle protesto ettiğini belirtti. Sözcünün açıklamasına göre Bos- na BM Banş Gücü komutanı Gene- ral RupertSmith, Bihaç'a ateş eden Sırp topçulannın yerini tespit etmek için NATO'dan kent çevresinde ke- şif uçuşu yapmalannı istedi. Krayina Sırplan Hırvatistan topraklannda tek yan- lı olarak ilan edilen Krayina Sırp Cumhuriyeti. denetimi altında tut- tuklan bölgede, BM Koruma Gü- cü'nün konuşlandınlmasını reddet- me tehdidinde bulundu. Krayina Sırplannın lideri Milan Martiç, BM arabulucusu Thorvald Stohenbergve Güvenlik Konseyi'ni uyararak bölgeye BM Gücü konuş- landınlmadan önce Krayina Sınpla- nnın bu konudaki tavnnın göz önün- de bulundurulması gerektiğini be- lirtti. Martiç, BM Güvenlik Konse- yi'nin Hırvatistan'a yeni bir BM Gücü yerleştirilmesini öngören 981 sayılı karannın Hırvat tarafını ödül- lendırdiğini ve Krayina Sırp Cum- huriyeti ile Hırvatistan arasında ba- nşçı bir çözüm bulunması çabalan- na eölge düşürdüğünü iddia etti. Ote yandan, Hırvatistan'ın, Hır- vatlann çoğunlukta bulunduğu Slo- venya'nın batısında konuşlandınl- mışolan BM Koruma Gücü'nün çe- kilmesinı isteyeceği bildirildi. •e, Mİ Sara\ bosna kenti üç yıldır süren savaş sonucunda bir harabe görünümü aldı. Saraybosna halkı Sırp keskin nişancüan kadar vıkılmış evleri ile de uğraşmak zorunda kahyorlar. RUANDA Önlenemeyen bir katliamın öyküsüDış Haberler Servisi - 1993 yılında Tanzanya'daım- zalanan banş anlaşmasından sonra bir milyon kişinin ölü- müne yol açan Ruanda olay- lannın kronolojisi; 1993 4 ağustos: Hutu hükümeti ile Tutsi agırlıklı Ruanda Yurtsever Cephesı (RPF), Tanzanya'nın Arusha kentin- de anlaşmaya vardı. 5ekim: BM Ruanda'yage- lerek geçici hükümeti izleme göre\ ini üstlendi. 10 arahk: Ekim 1990'den beri Ruanda'da konuşlanan Fransız askerleri, ülkeyi terk etti. 1994 23 şubat: Etnik çatışmalar- da 38 kişinin ölmesi üzerine geçici hükümet ve karma meclis süresiz dağıtıldı. 6 nisan: Ruanda'nın Hutu kökenli Devlet Başkanı Ju- venal Hab>arimana ve Bu- rundi Devlet Başkanı Cypri- en Ntaryamira, Tanzan- ya'dan Kigalı'ye dönerken kimliği belirsiz güçler tara- fından bindıkleri uçağın dü- şürülmesi sonucu öldüler. 7 nisan: Ruanda. Başbakan Agatha l vvilingiyimana'nm askerler tarafından öldürül- mesi sonucu büyük bir kar- maşa içine sürüklendi. 9 nisan: Ulusal Meclis Sözcüsü TheodoreSindikub- wabo, Knz Komıtesı tarafın- dan devlet başkanı seçıldi. 4 tenunuz: RPF başkent Kigali'yi ve Batare kentini ele geçırdı. 6 temmuz: Faustin 1wagi- ramungu adında bir Hutu başbakan oldu. 14 temmuz: Bınlerce Ru- andah Hutu, Zaıre'ye kaçtı. Goma ve Bukavu sığınmacı kamplanna yerleştirildıler. 19 temmuz: Hutu kökenli Pasteur Bizûnungu devlet başkanı olarak göreve ba^la- dı. RPF'ninaskenkanadıko- mutanlanndan General Paul Kagame devlet başkanı yar- dımcısı oldu. 20 temmuz: Zaire'deki sı- ğınmacı kamplannda kolera salgını başladı. BM"ye göre 50.000 kişi koleradan öldü. 25temmuz: BM'nmbıldır- diğine göre 3.9 milyon kişi evlerini terk ederek komşu ülkelere göç etmek zorunda kaldı. 26 temmuz: ABD. sığın- macılara yardım etmek ama- cıyla başlattığı "Vmuda Destek" harekatı çerçevesin- de 2.600 askenni Ruanda'ya gönderdi. 7 eylül: BM bünyesinde 25 ülkeden 4000 asker ülkeye geldı. 9 ekim: Ruandalı yönetici- ler yurtdışında maİi destek arayışına girdi. I arahk: BM gözlemcıleri, Tutsi katliamının devlet baş- kanma bağlı ölüm mangalan tarafından düzenlendiğini or- taya çıkarttı. 1995 I1 ocak: Zaire'de sığınma- cı olarak bulunan Ruan- da'nın eski düzenli ordusuna bağlı birimler, Ruanda'nın güneybatısında konuşlanan yenı ordusuna bağlı askerle- re saldırdı. Konuk yazar Batı, Kuzey Irak'ta Kürt devleti istiyor mu? Prof. Dr. EROL MANİSALI Avrupa ve Ortadoğu Araştırma Merkezi Başkanı Körfez krizi sonrası K. Irak'ta meydana gelen gelişmeler, bağımsız bir Kürt yönetiminin ABD ve Avrupa tarafından desteklendiğini göster- mektedir. ABD ve Avrupa (en azmdan lngilte- re, Almanya ve Fransa) K.Irak'ta bağımsız bir Kürt yönetimini (veya devletini) niçin isteyebi- lirler? ABD ve Avrupa ülkeleri, Irak'm toprak bütünlüğünden söz etmeklebirlikte, fiili tutum- lan ve gelişmeler, kendilerinin bölünmüş bir Irak ve kuzeyinde bağımsız bir Kürt devletini tercih ettiklerini göstennektedir. ABD ve büyük Avrupa ülkelerinin böyle bir seceneğe yöneline- leri için gerekçeler nelerdir diye düşünüldüğün- de, gerçekten de önemli nedenler söz konusu- dur. 1. K.Irak'ta Kürt devleti. Körfez petrollerinin kontrolü bakımından ABD ve kısmen de bazı B.Avrupa ülkeleri için daha elverişli dengeler sağlıyor. Bölünmüş, küçültülmüş bir Bağdat yönetimi (yann da) özellikle Batı denetıminde (veya ABD denetiminde) bir Kürt devleti tara- fından kuzeyden baskı altından kurtuldukça, S.Arabistan, Kuveyt ve diğer Körfez emirlikle- ri rahat etmiş olurlar. Bu genel tercih içinde, ABD ve bazı B. Avrupa ülkeleri arasında bir re- kabet de söz konusudur. ABD'nin Körfez pet- rollerindeki mutlak hakimiyetine karşı Alman- ya ve Fransa da bu hakimiyet içinde pay alma arzusundadırlar. îngilizleri, ABD çizgisinde ka- bul etmek gerekir. Aralannda rekabet olması- na rağmen ABD ve Avrupa'mn ortak noktası, K.Irak'taki deA'letin yaran üzerine oturtulmuş- tur. K.Irak'ta da hakim olan bir Bağdat yöneti- mi (Saddam dışındaki seçeneklerde de) bölün- müş Irak'a oranla daha az avantajhdır ve petrol için her zaman risk unsurlannı potansiyel bakı- mından da taşıyacaktır. Aynca K.Irak'ın dabaşlıbaşına petrol kayna- ğına sahip olduğunu gözden uzak tutmamak ge- rekir. Bu nedenle K.Irak'tabir Kürt devletinin ABD ve Avrupa himayesinde kurulması, (aralannda- ki rekabete rağmen) kendilerinin petrol politi- kasına uygundur. Körfez krizinden bugüne ka- dar ABD ve Avrupa'nın, bu açıklanmamıs. ge- rekh ortamı hazırlayarak yavaş yavaş uygula- malan ve bu politikaya rağmen Irak'ın bütün- lüğünden söz etmeleri başta Türkiye olmak üze- re lran ve Suriye"nin tepkilerini çekmemek için- dir. Çünkü Türkiye, lran ve Suriye kararlı bir şe- kilde K.Irak'ta Kürt devletinin kurulmasına kar- şı çıkarlarsa ABD ve B. Avrupa ülkelerinin ye- ni politikayı gerçekleştirmesine imkân yoktur. Türkiye, Irak ve Suriye arasında Kürt soru- nu ve PKK ile ilgili olarak sürekli sürtüşmele- rin bulunması ABD ve Avrupa'yı rahatlatmak- tadır. ABD \e Avrupa için en büyük tehlike. Türkiye. İran ve Sunye arasında K. Irak'takı oluşum konusunda ortak politika izlenmesidir. Hele bu üç ülke, Bağdat yönetimi ile de işbirli- ğine girerse istenen politika kesinlikle uygula- namaz. Her ne kadar Ankara, Tahran ve Şam arasında bu konuda bazı görüşmeler yapılmış ise de kapsamlı ve uygulatnaya konmuş bir iş- birliği yoktur. Işbirliği bir yana, Türkiye ve Su- riye arasında, lran ve Türkiye arasında, PKK ko- zu Türkiye'ye karşı kullanılagelmektedir. Tür- kiye üzerinde ise Çekiç Güç kanah ile K.Irak üzerinden PKK baskısının 1991'den itibaren yoğunlaşmasma ortam hazırlanmıştır. Koşullar çok iyi değerlendirilerek Çekiç Güç'ün Türki- ye için vazgeçilmezliği gibi bir durum yaratıl- mıştır. Türkiye'nin içine sürüklendiği bu çeliş- kili ortam K.Irak'ta Kürt devletinin oluşumunu sağlamaktadır. Türkiyeninmart 1995'teK.Irak'a35.O0O ki- şilik bir kuvvet ile müdahale etmesi, PKK'nin bölgede temizlenmesinden çok K.Irak'taki Ba- tı destekli oluşumu durdurmak içindir. Bu ne- denledir ki sert tepkiler Tahran, Şam ve Bağ- dat'tan çok Batı'dan gelmiştir. 2. K.Irak'ta Kürt devleti, İsrail'i de rahatla- Un bir yapılanmadır. Batı kontrolünde (veya ABD kontrolünde) bir devlet. Suriye, lran ve Bağdat üzerinde bir koz ve baskı unsurudur. K.Irak'taki devlet Israil ile yakın ilişkiler içine girerek bölgedeki dengeleri tsra.il ve Batı lehi- ne değiştırebilir. Bu arada, lsrail ile yakın iliş- kiler içine girmiş bir Türkiye, yalnız lsrail için değil, Batı için de ideal bir durum yaratır. Bu değerlendirme, ABD'nin Ortadoğu poli- tikasında, Türkiye, İsrail, S.."\rabistan, Kuveyt ve K.Irak'a dayalı bir yapılanmayı öngördüğü gibi bir sonuç doğurmaktadır. K.Irak'ın ağırlık olarak bu şemadaki yeri "marjinardir. Ancak K. Irak, lran, Türkiye, Bağdat yönetimi ve Su- riye ile sınırlandınlmıştır. Coğrafyanın \ermiş olduğu bu stratejik önem, ölçek küçüklüğünü telafi etmektedir. K.Irak'ta bir Kürt devletinin oluşumu. bütün sınır ülkelerine (4 ülke) zarar vermekle birlik- te PKK faktörü dolayısıylaen büyük fatura Tür- kiye'ye çıkar. Bu nedenledir ki Ankara hükü- metleri, K.Irak'ta böyle bir oluşuma kesinlikle izin vermeyeceklerini açıklamışlardır. Ancak K.Irak'ta 1990 sonrasında ""yaratılan" otorite boşluğu. Türkiye'yi çelişkili bir konuma getir- miştir. 3. hLIrak'ın Ermenistan faktörü ile Uişkisi: Özellikle ABD ve Fransa, uzun dönemde Erme- nistan'ı daha rahat bir konuma getirmek zorun- dadırlar. Her iki ülkede çok güçlü Ermeni ya- pılanması vardır. İki ülke de Ermenistan'ı Kaf- kasya'da doğal uzantılan ve stratejik müttefik- leri olarak görmektedir. Ermenistan, Fransa dı- şmda B. Avrupa ülkeleri tarafından da destek- lerunektedir. Şimdilik Azerbaycan topraklannın % 20'sinin Ermenistan tarafından işgalinin bek- çiliği "bedeli de ödenerek" Rusya Federasyo- nu'na yaptınlmaktadır. Ermenıstan'ın mevcut fiili sınırlannı koruyacak şekilde Rusya asker yerleştırmeye başlamıştır. Ermenistan'm "ilk genişleme hedefi" Azerbaycan topraklannın % 20'si ışgal edilerek gerçekleştirilmiştir. ABD ve B. Avrupa, işgalin ortadan kaldınlması için cid- di bir girişimde bulunmamaktadır. lleride, so- nuç verecek bir girişim de beklenmemelidir. ABD ve B. Avrupa'nın Ermenistan'a yönelik "destekçi" politikalannda tek engel olarak Tür- kiye gösterilmektedir. SÜRECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle