28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 NİSAN 1995 ÇARŞAMBA HABERLERJtlAPlHU-ill.IİL Cezalann yansını indirmeyi öngören taslak, yann Bakanlar Kurulu'nda imzaya açılacak Düşünce suçuna indiritn sevtnce donuştiı İstanbul Haber Servisi - Baltalımanı'nda ıstinat duvannın bir gecekondunun üstüne çökmesiyle evde olduğu ve öldüğü sanılan Lütfiye Yavuz adlı kadının 6 saat sonra olay yerine gelmesi. üzüntüyü sevince çevırdi. Bir süre sonra olay yenne gelen Sanyer'ın Refah Partili Belediye Başkan Yardımcısı Abdullah Kazan, mağdur aıleye bir kiralık ev tutacaklannı ve tüm erzak ihtiyaçlannı karşılayacaklannı söyledi. Kaçan-Buğdaycı davasına yayın yasağı • İstanbul Haber Servisi - Yazar Metin Kaçan ıle spiker Alp Buğdaycı hakkında G.K'ye "işkence ve tecavüz ettıkleri ' iddiasıyla açilan da\3nın ikinci duruşmasında Beyoğlu 1. Agır Ceza Mahkemesi "gizlilik" karan vererek davayla ilgilı haberlere "yayın yasağı" koydu. CMUK'nin 373. maddesi, mahkemenin genel ahlakın gerekli kıldığı hallerde duruşmanın gizli yapılmasma karar verebileceğini belırtiyor. Hava-İş yürüyüşü ertelendi • İstanbul Haber Servisi - Hava Iş Sendikasf nın "Havaş grevi'nin çözûmü için aldığı Ankara'ya yürüyüş karan, görüşmelerin başlatılması olasılığının doğması üzerine ertelendi. Hava tş Sendikası Genel Sekreteri Mustafa Yağcı. toplusözleşme görüşmelerinın yeniden başlayabileceğini belirterek, Ankara yürüyüşünün şimdilik ertelendiğini açıkladı. Türkler Almanya'da güvenlik istiyor • BONN(AA)- Almanya'daki Türk Vatandaşlan Konseyı temsilcileri dün Federal Kriminal Dairesi Iç Güvenlik Bölümü Başkanı Manfred Klink'i ziyaret etti. Almanya'daki Türk iş yerlerine ve kuruluşlara yapılan saldınlann. Türk vatandaşlann Almanya'ya karşı olan güvenini sarsmaya başladığını belirten konsey temsilcileri. güvenlik önlemlerinin artıınlmasını ve suçlulann bulunarak adalete teslım edilmesini istediler. Çelik Harekâtfnı protesto • tSTANBUL(UBA)- Sultanahmet Meydanı'nda toplanan yaklaşık 100 kişi, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kuzey lrak'a gerçekleştırdiği Çelik Harekâtı'nın derhal durdurulmasını istedi. Zılgıtlar çekerek harekâtı protesto eden topluluk, basın açıklamasınm okunmasının ardından olaysız bir şekilde dağıldı. Eroin operasyonu • İSTANBUL (UBA)- Kartal'da gerçekJeştirilen operasyonda, 36 kilogram eroin elegeçirildi. Yetkililerden alınan bilgiye göre ihbar üzerine Kartal'da gerçekleştirilen operasyonda lise öğrencisi S.S.'nin üzennde 56 gram eroin bulundu. S.S.'nin sorgulaması sonrasında babası îbrahim Sancaklı ve amcası Mirsat Sancakh'nın da olayla ilgisı olduğu belirlendi. Bunun üzerine îbrahim ve Mirsat Sancaklı"ya ait dükkâna baskın düzenlendı ve 36 kilo eroin ele geçirildi. Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. OSMAN DVRMUŞ KABİNEYE SUNULACAK • Gümrük birliğine giriş karannın ardından demokratikleşme çahşmalanna başlayan hükümet, Terörle Mücadele Yasası'nın 'düşünceyi suç sayan' hükümlerini kaldırmak yerine ceza oranında indirim yapacak. Adalet Bakanı Mehmet Moğultay, düşünce suçlulannın cezalannın yansını yatmalannı hükme bağlayan taslağın yann Bakanlar Kurulu'nda imzaya açılacağını bildirdi. DÜŞÜNCE VE KİTAP YtNE SUÇ • TBMM Genel Kurulu'nda bekleyen TMY tasansında düşünceyi terör suçu kapsamından çıkaracak bir değişiklik yapamayan hükümet, ceza indirimiyle hükümlü bulunan pek çok düşünce suçlusunun tahliye edilmesine olanak tanıyacak. Ancak TMY'nin düşünce ve kitap suçuna ilişkin ceza yaptınmlan yine yürürlükte kalacak. EVtNGÖKTAŞ ANKARA - Türkiye'nin Avrupa Birliği ile gümrük birliğine ginş karannın ar- dından demokratikleşme çahşmalanna başlayan hü- kümet, Terörle Mücadele Yasası'nın (TMY) "düşün- ce>i suç sayan" hükümlerini kaldırmak yerine ceza oran- lannda indirim yapacak. Adalet Bakanı Mehmet Moğultay. TMY'nin 13 ve 17. maddelerinde değişiklik öngören ve düşünce suçlu- lannın cezalannın yansını yatmalannı hükme bağla- yan taslağın yann toplana- cak Bakanlar Kurulu'nda imzaya açılacağını bildirdi. TBMM Genel Kuru- lu'nda bekleyen TMY tasa- nsında düşünceyi ifade et- me özgürlügünü sağlamaya yönelik değişiklikleri ger- çekleştiremeyen hükümet, ceza indirimiyle hükümlü bulunan pek çok düşünce suçlusunun tahliye edilme- sine olanak tanıyacak, an- cak TMY'nin bazı düşünceleri ve kitabı terör suçu' sayan maddeleri yürürlükte ka- lacak. Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan Adalet Bakanı Mehmet Moğultay, TMY'nin 8. maddesinin Türkiye'nin 'en büyük ayıbı' olduğunu söyledi. "Türkiye bu ayıbı hak etmedi. bu ayıptajı en kısa za- manda kurtulmamız gerekiyor " diyen Mo- ğultay. bu madde yürürlükte olduğu sürece terör olaylannın önlenemeyeceğini ifade etti. Terörün, daha çok demokrasi ve özgür- lükle önlenebileceğini vurgulayan Moğul- tay, şunlan söyledi: 6 bin 91 davada, 25 bin 892 kişi yargılamyor 20 bin 775 kişi cezaevine girecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye'de 8 ayn ilde görev yapan 14 ayn Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde (DGM), 1 Ekim 1994tarihine kadar6 bin 91 davanin açıldığı. bu davalarda •16 bin 917'si tutuksuz olmak üzere toplam 25 bin 892 kişinin yargılandı- ğı belirkndi. Terörle Mücadele Yasası (TMY) da- hil, DGM'nin kapsamına giren suçlar- dan tutuksuz yargılanan toplam 20 bin 775 kişinin ise cezaevine gjrmeyi bek- lediği tespit edildi. Adalet Bakanlığı'nın verilerine gö- re. TMY'ye göre bu tarihe kadar DGM'lere 1649 dava açıldı. Bu dava- larda toplam 5 bin 403 kişi yargılandı. Bu sanıklarm yanya yakın bölümü hü- küm giydi. geriye kalanlann ise yaıgı- lanmasına devam ediliyor. DGM'lere TMY'nin 6. maddesine göre 239, 7. maddesine göre 220, 8. maddesine göre de 1190 davanın açıl- dığı saptandı. Yine TMY'nin 6. mad- desine göre sanık sayısın 388,7. mad- deye göre tutuklu ve tutuksuz sanık sa- yısın 717,8. maddeye göre de tutuklu ve tutuksuz sanık sayısının 4.298 oldu- ğu saptandı. 6,7ve8.maddefer TMY'nin 6 ve 7. maddelerinde- ya- sanın 1. maddesinde tanımlanan ör- gütleri kuranlara, bunlann faaliyetle- rini düzenleyenlere. yönetenlere 5-10 yıl arasında ağır hapis ve iki yüz mil- yon liradan beş yüz milyon liraya ka- dar para cezası, bu örgütlere girenle- re, 3-5 yıl arasında agır hapis ve yüz milyon liradan üç yüz milyon liraya kadar da ağır para cezası öngörülüyor. Devletin bölünmezliğı aleyhinepro- paganda başlıklı 8. maddede, 2 yıldan 5 yıla kadar ağır hapis ve elli milyon liradan yüz milyon liraya kadar ağır para cezası hükrnü yazılı. Maddenın ikinci fıkrastnda, gazete, dergi ve ya- yınevi sahipleri ile sorumlu müdürle- ri için 6 ve 7. maddelerdeki para ceza- lan verileceği ve aynca sorumlu mü- dürler için, altı aydan iki yıla kadar da hapis cezası verileceği hükmü yer alı- yor. Rekor, Diyarbakır DGM'nin DGM'ler arasında 2 bin 573 dava ve 6 bin 911 sanıkla Diyarbakır birin- ci, 2 bin 174 dava ve 6 bin 670 sanık- la İstanbul ikinci, 411 dava ve 1957 sa- nıkla da Erzincan DGM üçüncü sırayı oluşturuyor. Son sırada da 137 dava ve 448 sanık ile Kayseri DGM bulunuyor. Bakanhk verilerine göre, DGMİer- de şımdiye kadardüşünce ve yaalann- dan dolayı 47 basm mensubu ve yazar yargılandı. Bunlann büyük bölümü mahkûm olurken, bir kısmı cczalannı tamamlayıp tahliye oldu, bir kısmı da halen fırarda. "8. madde ya kalkacak ya kalkacak. 8. maddenirı kaldınlmanıası halinde.diğer ya- pılan tüm değişiklikler pah atif çözümlerdir. Boşuna zaman ka>bıdır. Bence asıl yapd- ması gereken şey, ülkemizde düşüncenin sağhkh bir şekilde ifadesini yaşama geçir- mek, düşünceyi suç olmaktan kurtaran ya- sal düzenlemeleri oluşturmaktır. Düşünce- yi suç sayan bir toplum olmaktan mutiaka kurrûlmama lazım. Türkiye, uluslararası bu ayıptan temizlenmelidir. 8. madde, her- hangi bir yöntem, maksat ve düşünceyle ol- sun yapılan propagandayı suç sayıvor. Yapt- lan her toplantı ve gösteri yürüy üşünü ce- zalandınyor. Üstelik verilen ceza, infaz ya- sasından yararlanamıyor.Olamazböylenir şey. Bu son derece tehlikeli bir olaydır. Bu maddeyi kaklırdığımızda pek çokyazar, ga- zeteci ve bilim adamı Özgürlüğüne kavuşa- cakür. DYP'liarkadaşlanmıda karşıhkk gö- rüştüğümüzde, bu maddenin kaldınlması konusunda ikna oluyorlar. Ancak grupla- nnda sorun çıkıyor." 2 ay içinde tahliye Moğultay, 8. maddenin tümden ortadan kaldınlması durumunda yasal boşluk doğ- mayacağını, Türk Ceza Yasası'nın 311 ve 312. maddelerinin de suç olabilecek bu yöndeki eylemleri cezalandırdığını vurgu- İstanbul Valisi Hayri Kozakcıoglu'nun, 'Pblis miidahale etmese ikinci bir Sıvas yaşanırdı' sözleri şaşırtü. Kozakçıoğlu, 'zanlı polisleri' savundu AYKUT KÜÇÜKKAYA İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu, aşın sol örgütler ile şeriatçı örgütlerin, insanlar arasında aynmcılık yaparak Türkıye'yi parçalamak istediğini belirtti. Kozakçıoğlu; Gaziosmanpaşa ve Ümraniye'de meydana gelen olaylar sonrası, aralannda "İsbuni Büyûk Doğu Alancüar-Cephesi"nin (tBDA-C) şeriatçı yayın organı "Taraf dergisinin de bulunduğu şeriatçı ve aşın sol örgütlerin çıkardığı \ ayınlan göstererek, "Atatürkçüler neredesiniz, müliyetçiler neredesiniz?" diye konuşarak Atatürkçü ve milliyetçileri, Türkiye'>i bölmek isteyen güçler karşısında göreve çağırdı. Marmara Grubu tarafından önceki akşam Dedeman Oteli'nde duzenlenen toplantıya konuk olarak katılan Kozakçıoğlu, emniyet güçlerini savunarak, "Sıvas'ın çok daha ağınnı yalnız İstanbul değiL tüm Türkiye'de vaşayabilirdik. Srvas olaylan sırasında pek çok kişi. polis neden miidahale etmedi. asker niye gelmedi ya da niye geç geldi diye söylendi. Gazi Mahallesi'nde polis müdahale etti. asker miidahale etti. jandarma müdahale etti. Etrafa saldıracak grup buradan başka mahale çıkanlmadu sızdırümadı. Çıkartılsa idL Sıvas'ın çok daha ağınnı yaşardık" dedi. Kozakçıoğlu, Sıvas'ta asker gelmediği için yöneticileri eleştirenlere de seslenerek, "Şimdi de bu ağızlar, Gaziosmanpaşa"da. Ümraniye'de polis, asker niye müdahale etti divoıîar. Oraya niye asker getirdiniz diyorlar. Artık bunun değerlendirmesini size btrakıyonım" diyerek tepki gösterdi. Kozakçıoğlu, davetlilere ve basın mensuplanna slayi gösterimi eşliğinde olaylann gelişimi hakkında bilgi verdi. Olaylann "Alevi-Sünni" çatışması olmadığını belirten Kozakçıoğlu, "Bir Akvi-Sünni çatışması olmamıştır. Amaçlan. insanlan karşı karşıya getirmek, çizgileri daha da kaluılaştırmaktır'' dedi. ladı. Moğultay, TMY'nin 13 ve 17. maddelerinde yapıla- cak değişiklikle düşünce suçlulannın, cezalannın ya- nsını çekmelerini hükme bağlayan taslağın Bakanlar Kurulu'nda yann imzaya açılacağını bildirdi. Moğul- tay. değişikliğin benimsen- mesi halinde düşünce suçla- nyla ilgili davalann iki ay içinde Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nde (DGM) yeniden görüşülerek onlarca yazar ve gazetecinin tahliye edileceğini açıkladı. Yeni düzenleme ne getiriyor? ^ ^ Moğultay, yeni düzenle- menin "aT" niteliğinde ol- madığını vurgvılayarak şun- lan söyledi: "Bu konuda kamuoyunda vanlış anlamalar var. Bunu kimi çevreler geniş kapsam- lı bir af olarak değerlendiri- yor. Burada kastedilen, dü- şüncelerinden dolayı hü- kümlü ve tutuklu bulunanla- nn cezalannda indirim ya- pılması ve ortadan kaldıntmasıdır. Bir afhn söz konusu olabilmesi için anayasanın değiş- mesi gerekir. Çünkü mevcut anayasamıza göre af çıkarma yetkisi Meclis'e airtir." Moğultay, cezaevlerinde yatan birçok ya- zar ve gazetecinin tahliye olmasına olanak sağlayacak yeni düzenlemeyi şöyle anlattı: "T\I\ 'nin 8. maddesinin tümden kaldı- nlmasına ancak siyasi irade karar verir. Bu yol benimseıuneyip cezalann infazı yoluna gidildiğinde, o zaman başka bir değişiklige gerek duyulur. Bu da 8. maddede geçen' ağır hapis cezası' nın, 'hapis cezası' naçevrilnıe- si ya da "ağır hapis cezalannın tecili' şek- linde olabilir. Bunun için de TMY'nin 13. maddesinin ortadan kaldınlması gereki- yor. Bu madde. hüküm gi- yenlerin cezalannın erteten- meyeceğine ilişkindir. Bu maddenin kalkması yctm'ı- yor, 17. maddeye aynca bir fikra eklenmesi gerekiyor. TMY'nin 8. maddesindeki ağır hapsi hapse çevirdiğj- miz takdirde 2 yıl hapis alan bir sanığın. 647 sayuı yasaya göre cezası tecil edilebiliyor. 647 sayılıyasanuı 19. madde- sinde meşruten tahliye için cezanuı ikide birini yatmak gerekiyor. Oyıâ3713sayuı TMY'nin 13. maddesinde ise tahliye olabilmek için cezanın dört- te üçünü yatmış olmak la- zım. Aynca 647 sayüı yasa- nın 52. maddesinde de her ay için 6 gün indirim söz ko- nusu. Bi/TMY "nin 13 ve 17. maddelerinde yaptığunız değişiklikle. hüküm giynüş olanlann cezalannın iki ay içinde ilgili mahkemelerce yeniden ele alınarakincelen- mesini istiyoruz. Bu düzenle- me kabul edüdigi takdirde, örneğin iki yıl ceza almış bir kişi, 9 ay 13 gün yattıktan sonra tahliye olabiliyor. Oy- sa şimdiki duruma göre 18 ay yatması gerekiyor. Bu dü- zenleme gerçekleşriği za- man, birçok yazar. bilima- damı ve gazeteci özgüriüğü- ne kavuşmuş olacak. Ama tüm bunlar palyatif tedbir- ler. Asıl yapılması gereken olay, 8. maddenin tümden ortadan kaldınlmasıdır." Gazi'devurulan'AdzNesin'in torunu 9 • Sezgin Engin, Gazi Mahallesi ve Ümraniye'de öldürülenlerin en küçüğüydü. 17 yaşındaydı daha. Ölüm haberi geldiğinde babası Mahmut Engin, mahallenin girişini kapatan polislerin yanma giderek komisere "Benim eve gitmem gerekiyor. oğlum vurulmuş" diyerek giriş için izin istiyor. Komiserin Sezgin Engin'in babasına verdiği yanıt: "O çocuğu seni. Çocuğuna sahip çıkamadm. Ne olacak, Aziz Nesin"in torunu bunlar." MİYASEİLKNUR Gazi Mahallesi ve arkasından Ümrani- ye Mustafa Kemal Mahallesi'nde vurula- rak ölenlerden en küçüğü 17 yaşında. Adı Sezgin Engin. Sıvas doğumlu. Mahmut ve Sabahat Engin çiftinin gözbebeği, oğullan. Zübeyde Hanım Mahallesi 1263 Sokak'taki 29 nolu gecekondunun duvar- lannda sesi hâlâ yankılanıyor Sezgin'in. Gazi'de vurulan bu genç protestocu, yine Gazi'ye gömülüyor. Suçlu kim? Suçlu, mermıyi silahın ağzına sürüp tetıği bu genç insanlara doğru çeken mi? Yoksa bu gençleri dünyaya getiren, büyü- ten ana babalan mı? Sakın Aziz Nesin ol- masın. Sıvas'ta Madımak Oteli'nin önün- deki masum insanlan durup dunırken kış- kırtan, tahrik eden Aziz Nesin'in ruhu, bu kez polise taş atan bu çocuklann ruhuna girip polisleri tahrik etmiş olamaz mı? Olabilir. Zaten şu son günlerde ülkemizin başında dolanan her türlü musibetin mü- sebbibi Aziz Nesin değil mi? Bu söyledik- lefimizi yabana atmayın. Bunlar aynı za- manda devletimizin resmi görüşü. Gazi Mahallesi'nde görevli bir komiser de ay- nı kanıda. Komisere göre, polise taş atan, karşılı- ğında da 45'lik kurşun alan bu gençlerin hepsi Aziz Nesin'in torunuydu. Aziz Nesin, bu kadar toruna sahip çı- kar mı bilmem ama polisler nesep araştır- masına gerek duymadan teşhisi çoktan koymuşlar. Sezgin Engin'in babası Mahmut Engin, 13 mart akşamı oğlunun ölüm haberini almış, bir an önce Gazi Mahallesi'nin üst tarafina düşen Zübeyde Hanım Mahalle- si'ndeki evine gidip eşini teselli etmek is- tiyor. Ancak kendı mahallesine gitmek için önce Gazi Mahallesi'ni geçmek zorunda. Polis mahallenin girişini kapatmış. Ginş- te görevli bir komiserin yanına yaklaşarak mahalleye giriş izni istiyor. Oğlunun vurulduğunu, o nedenle ace- le eve gitmesi gerektiğini dilinin döndü- ğünce anlatmaya çalışıyor. Aldığı küfür- lü yanıt kurşundan da ağır. **O çocuğu, niyeçocuğuna sahip çtkmadın. Ne olacak, Aziz Nesin'in torunu bunlar" dedikten sonra hediyesi olarak bir de cop iniyor ka- fasına baba Mahmut Engin'in. 13 mart, Sezgin'in doğum günü. 17 ya- şından ancak bir gün alabildi. Mahmut Engin, ölüm haberini alana dek Istan- bul'un birçok hastanesini dolaşıyor. So- nunda Adli Tıp Morgu'nda buluyor oğlu- nu. Sonrasını şöyle anlatıyor: "Gazi Mahallesi'nde daha önce kara- kolda bir simitçinin öldürülmesi halkın büyük öfkesinc neden olmuştu. O neden- le kahvelerin taranması ve polisin olaya za- manında müdahaleetmemesi halkı sokak- lara döktü. Oğlumun vurulduğu haberini alınca hastanek'ri dolaşmaya başladım. Henöz öldüğünü bilmiyordum. tlk olarak Gaziosmanpaşa Hastanesi'negittim. Ora- da bulamayınca Çapa'ya, Haseki'ye, son- ra Cerrahpaşa'ya gittim. Israr edince öl- düğünüöğrendim. Dünya başuna yüaldL" Sezgin Engin mımarlık okumak ıstıyordu. Bu düşünü gerçekleştirme olanağı artık yok. Ölümünün üzerinden 20 gün geçti ama anne Sabahat Engin'in gözyaşlan henüz dinmedi. Anne-baba Engin, morg kapısında birbirieri- ni teselli etmeye çalışülar. GLOBAL POLITIKULTUR ERGİN YILDIZOGLU Zenginin Hayaö Daha Değerli Geçen hafta Berlin'de başlayan Birleşmiş Millet- ler Küresel Isınma Konferansı'na sunulan bir Dünya Bankası araştırmasına göre Amerika ya da Avru- pa'da yaşayan bir kişinin hayatırun değeri (ya da öl- düğü zaman doğacak değer kaybı) 1.5 milyon dolar. "Fakir ülkelerden " birinin vatandaşının hayatının de- ğeri ise sadece 150.000 dolar. Bu rakamlar, gelecek- te iklimsel değişikliklerden dolayı doğacak zararla- nn hesaplanmasınayardımcı olması için üretildi. Böy- lece, karbondioksit gazının atmosferde birikmesi ile küremizde ortaya çıkmaya başlayan iklimsel değişik- liklerin maliyeti hesaplanabilecek ve kaynaklar ona göre yönlendirilecek. Nerede hayat ekonomik olarak değeriiyse, tabii ki, önce oraya yatınm yapmak ge- rekecek! Duygusallık edip, iktisadın "doğal yasala- nna" karşı çıkmanın ise âlemı yok! Çeşitli sanayilerin atmosferiere saldığı karbondiok- sit gazının yarattıgı sera etkisi ile oluşan ısı artışı ve iklim değışikliklerinin sonucunda önümüzdeki 50 yıl içinde 200.000 insanın öleceği hesaplanıyor. Ölüm oranı ise yoksul ülkelerde, OECD ülkelerinden 5 kat daha yüksek olacak (New Scientist, 01 /04/95). İklim Değişiklikleri Üzerine Hükümetlerarası Panel örgü- tüne göre gelecek yüz sene içinde denizlerin su se- viyesi 31 cm ile 110 cm arasında artacak. Birçok ada ülke ve kıyı şehirleri, Bangladeş, Nil dertası gibi böl- geler sular altında kalabilecek. (New Scientist, 25/03/95). Denizseviyesininyükselmesinin rçmesu- yunu kirletmesinin yanı sıra, ısının artması birçok ta- nm bölgesini çöle çevirecek, susuzluk ve açlık yara- tacak. Ancak "ekonominin doğal yasalanna" bu ka- dar uymaya meraklı olduğumuz içindir ki, Berlin Kon- feransı'nda, "7992 Rio Dünya Zirvesi'nden buyana küresel ısınmayı önlemek için ne yapıldı" sorusuna verilen cevap, "Hemen hemen hiçbir şey!" oluyor. (The Economist, 01/04/95). Planlama şöyle dursun, hükümetlerin uzun dönemli hedefler için ekonomiye müdahale etmesinin bile hiçbir şekilde işe yarama- yacağına, buna karşıltk piyasa ekonomisinin görün- mez elinin kaynaklan optimum olarak dağıtacağına iyice inandınldığımız için, etlerimiz kollanmtz bağlı oturuyoruz ve küremiz, dolayısı ile bir insan olarak türümüz yavaş yavaş ölüyor. Bu sırada, bir zamanlar, kendi gelişme süreçleri sı- rasında küremizin doğal kaynaklannı, geri kalan nü- fusun aleyhine talan eden merkez ülkeleri, şimdi, ge- lişmekte olan ülkelere atmosferi kirletmemeleri için baskı yapıyoriar. Gelişmekte olan ülkeler ise dünya pazannda rekabet edebilmek için bu kaynaklan kul- lanmak zorunda olduklarını söylüyorlar ve bu doğal kaynaklan kullanmalannı istemeyen ülkelerin kendi- lerine tazminat vermesi gerektiğini savunuyoriar. Taz- minat vermek kaynaklann optimum dağılmasina, serbest piyasanın işleyişine pek uymadığı için de el- leri boş kalıyor. İçinde yaşamakta olduğumuz ekonomik sistem sorunlara çare ararken, kendi mantığına uygun ola- rak, işe insan yaşamına bir fiyat biçerek başlıyor ve "cosf effective" yatınmlarla devam ediyor... Bu ara- da da nalıncı keseri gibi, habire kaynaklann büyük bir bölümünü zaten kontrol eden zengin ülkelerden yana yontuyor. Atmosferde karbondioksit artıyor; gittikçe sıklaşan seller, şiddetli fırtınalar, kuraklık, çöl- leşme ve açlık ise serbest piyasa ekonomisi altında yaşamaya devam ettiğimiz takdirde bizi nasıl bir dün- yanın beklediğini daha şimdiden gösteriyor. Yasa taslağı Emeklüik yaşı değiştirilcli • Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Aydın Güven çalışan kadınlar için 53, erkekler için 58 yaşında, 10 yıllık aşamalı geçiş süreci sonunda emeklilik öngören yeni yasa taslağını, işçi kon- federasyonlannın görüşüne açtı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Aydın Gü- ven Gfirkan, hükümette tar- tışmalara neden olan emek- lilik yasa taslağını değıştırdı. Gürkan, çalışan kadtnlar için 53, erkekler için 58 yaşında. 10 yıllık aşamalı geçiş süre- ci sonunda emeklilik öngö- ren yeni yasa taslağını, işçı konfederasyonlannın görü- şüne açtı. Kadınlar için 60, erkekler için 65 yaş sının getıren ya- sa taslağını reddeden Gür- kan, hazırladığı yeni yaş sı- nırlan ve 10 yıl kademeli emeklilik öngören yasa tas- lağını, dün Türk-lş, Hak-lş ve DlSK'e götürerek, öneri- lerini istedi. Yeni taslağa gö- re, 10 yıl sonra kadınlarda 7 bin 200, erkeklerde 7 bin 800 gün prim ödeme zorun- luluğu getiriliyor. 10 yıllık aşamalı bir geçiş sürecinin sonucunda, kadınlann 53, erkeklerin de 58 yaşında emekli olmalan öngörülü- yor. Geçiş sürecinin ilk 4 yı- lında, yaş sının getirilme- den; pnm ödeme günleri yıl- lara göre arttınhyor. Yeni si- gortalı olacak kadınlarda 55, erkeklere 60 yaş, emeklilik sının olarak tanımlanıyor. İşçı konfederasyonlannın incelemeye aldığı taslağın, aynen yasalaşması duru- munda, yürürlük tarihınden 5 yıl sonra, kadınlar için 50: erkekler ıçın 55 yaş sının ge- tinliyor. Kadın için 7 bin 200, erkek için 7 bin 800 gün pnm ödeme zorunluluğu ön- gören taslak uyannca, ılk 4 yılda yaş sının konulmaz- ken, emeklilıgine bir yıl ka- lan çalışanlarda (kadın ve eT- kek) 5 bin olan prim ödeme gün sayısı, kadınlarda 5 bm 300'e: erkeklerde 5 bin 700 güne çıkanlıyor. Emekliliği- ne 2 yıl kalan kadınlann 5 bin 700, erkeklerin 6 bin 100 gün; emekliliğine 3 yıl ka- lan kadınlann 6 bin 200, er- keklerin 6 bin 600 gün; emekliliğine 4 yıl kalan ka- dınlar 6 bm 700, erkekler 7 bm 200 pnm ödeme günü zorunluluğu getiriliyor. 5. yıldan itibaren prim ödeme gün sayısı sabitleşirken, 7-8 yıl sonra, kadın ıçın yaş sı- nın 51 'e, erkek için yaş sını- n 56'yaçıkanlıyor 9yû son- ra, yaş sının kadın için 52, erkek için 57'ye çıkankrken; 10 yıl sonra emekli olacak- larda yaş sının kadın için 53, erkek için 58 olarak belirlen- di. Çalışma ve Sosyal Gü- venlik Bakanlığı'nın daha önce tartışmaya açtığı me- tin, Hazine ve DPT uzman- lannca incelendikten sonra, SSK'den yaşlılık aylığı bağ- lanacak olan işçilerin emek- lilik koşullannı ağırlaştıran yeni bir taslak gündeme ge- tirilmişti. Bakanlar Kurulu'nda tar- tışma yaratan eski metinde getirilen bazı koşullar şöyle: - Taslağın yürürlüğe gir- diği tarihten itibaren ilk de- fa işegirecekJer, kadın ise 55 yaşında ve 7 bin 200 gün prim, erkek ise 60 yaşında ve 9 bin gün prim ödendiginde emekliye aynlabicekler. An- cak; kaduı ise60,erkekise65 yaşuu doldurmuş bulunan- lar da 3 bin 600 gün prim ya- ürmışlarsa. indirimli emekli ayhğuıa hak kazanacaklar. -Taslağın yürürlüğe girdi- ği tarihe değin emekliliği hak etmış olanlaryeni koşul- lardan etkilenmeyecek. Şu anda 5 bin gün prim ödemiş ve kadın ise 20, erkek ise 25 yıl sigortalılık süresini dol- durmuş işçiler emekli olabiliyorlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle