28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 NİSAN 1995 PAZARTESİ OLAYLARVE GORUŞLER Salıncakta iki ülke: Meksika ve Türkiye Türkıye'de bunalım devam etmektedir. Bunalımdan çıkış yollannı araştırmak, çözüm yollannı bulmak, kışılenn değıl kadrolann ışıdır. Bireycıliğı bır yana bırakıp doğru çozümlere bırlıkte ulaşmanın yollannı mutlaka bulmalıyız. "Benım dedığım olur. ya olur, ya olıir" gibi tekerlemelen bır yana bırakmalıyız. Prof. Dr. ERDOGAN SORAL K irli eller ve Meksika: Serbest pıyasa ekono- mısının kırh ellen 1980"h yıllarda guzel dunyamızın uzennde denn ızler bırakarak ge- çıyordu Bu kırlı ellenn yuzlennı okşadı- ğı ıkı ulkeden bın Turkıye ıse dığen Mek- sika'dır Meksıka, zengın petrol kaynaklanna sa- hıp yoksul bır ulkedır Meksika'da bugun sayılan 24'ü bulan dolar mılyarden aıle- ye karşın 40 mılyon Meksıkalı yoksul lu- ğun eşığmde yaşamaktadır Petrol. bazı Ortadoğu ülkelennm dışında bırçok ulke ıçın mutsuzluk kaynağı olmuştur Bunlar- dan bın de Meksıka'dır 197O'lı vıllarda dıinya ham petrol fıyatlannda gozlenen ıkı buyuk artışa rağmen Meksıka. JozeLo- pezPortillo'nunıktıdardanaynldıgı 1982 yılmda düşuk petrol fîy atı yuzûnden bırıf- lasın eşığinden donmuşrur Ortadoğu nun petrol uretıcisi Arap ulkelen duşlemedık- len petrol gelırlenyle dunyaya hava ba- sarken Meksıkalılar açlıkla tokluk arasın- da bır çızgıde yaşıyorlardı Acaba bu çe- lışkı nereden kaynaklanıyordu1 Gorüldü- ğû kadanyla ortada bilınen bır tek neden vardı. o da Arabıstan'ın Amenka'ya çok uzak Meksıka'ya çok yakın olmasıydı Amenka nınkeşfındenbenkuzeyeyerle- şen ve Ingılızce konuşan Avrupalılar, ka- pı komşulan Ispanyolca konuşan Meksı- kalılara bır komşu ülkenın ınsanlan go- züyle bakmamışlardır Akdenız uygarlı- ğının bu coşku ve du>gu dolu ınsanlannı arka bahçelennın bahçıvanlan saymışlar- dır Bunun nedenı Meksıka'nın sahıp ol- duğu doğal kaynaklann zengınlığidır Gu- ney-Kuzey Amenka arasındakı mal ve hızmet dolaşımının koprusu. sermaye- emek sömürüsunun kavnağı Meksika, 1988 yılına CariosSalinas'ın başbakanlı- ğında gmvordu Bu vıllarda duny anın yelkenlennı okya- nustan esen serbest pıyasa ekonomısı rüz- gârlan dolduru>ordu Salınas. az çalışıp çok kazanmak, bır koyup uç almak tutku- sunu çocukluk >ıllannın hevecanlannda saklıyordu IMF'nın "iyi öğrencisi" ola- rak tanınıyor, lıberahzme olan tutkusunu ABD'de yaşayan Amenkalılara kabul et- tınyordu Bu tutkuda AET'ye benzer Amenkan uluslar topluluğunun kurucu- lan arasında olmak. kureselleşmenın on- culen arasinda bulunmak gıbı bekleyışler yer alıvordu NAFTA, ABD. Kanada ve Meksika uçlusunun oluşturduklan çekır- dekbırortakpazardır Mal ve hızmet ser- maye ve emek dolaşımındakı ekonomık sınırlamalann bır takvım ıçenğınde za- manla sıfırlanacağı. gumruksuz bır alanı. bır buyuk serbest pazan ongormektedır Başkan Bill Ctinton. bu gelışmeyı büyük ve zengın Amenkan pazannın başlangıcı olarak gormektedır ve çok önemsemekte- dır Bu pazann Meksıkaya duşen ızduşu- munde Meksıka'nın doğal ve besen kay- naklannı buvuk Amenkan sanayııne en- tegre etmek, Meksıkalılan. Meksika sınır- lan ıçınde tutarak kaçak ışgucu akışını durdurmak gıbı yuce duygulaıt') v-ardır Carlos Salınas"ın ruyalannı susleyen serbest pıyasa ekonomısı ılk a^amada el- de ettığı kazanımlan koruy amadı \men- kalı yatınmcılann beklentılennı doyura- madı Oysa Amenkalılar, Salınas'ın de- ğerlı kâğıt borsalanna sunduğu dolara en- dekslı hazıne bonolannı adeta kapışmış- lardı Bu değerlı kâğıtlara 50 mılyar do- lann uzennde >atınm yapmışlardı Bu kaynak akışıvla Meksıka'nın dış borçlan 100 mılyar dolann uzenne çıkmıştı Salı- nas"a gore Meksika ekonomısı ıstıkran yakalamış. Makro ekonomık dengesızhk- İen aşmıştı Peso, reel odeme gucu > uksek paralar arasındakı yennı almıştı Yurtıçı gayn safi hasılada sağlanan yıllık ortala- ma buyume hızı yuzde 2 9'dur Enflasyon vuzde 160 dan yuzde 10'laraduşurulmuş- tur Devlet bankalan. ışletmelerozelleştı- nlmıştır Meksika. Salınas dönemınde dış borçlannın yuzde 20'sı kadar bır ındınm- den yararlanmıştır Bu buyuk kazanımla- ra rağmen nasıl olmuştur da kendınden sonra ozgur ve durust seçımlerle ıktıdara gelen Ernesto ZediBo ıktıdannın daha bı- nncı ayında ekonomık bunalım değerlı ka- ğıt borsalannda adeta bır bomba gıbı pat- lamıştır Azgelışmış kapıtalıst ülkelerde buna- lım bırbınnı tamamlayan en az ıkı neden- den kavnaklanır, - Toplumun toplam tasarruflannı y atı- nmlara eşıtleyen faız oranlannda ıstıkra- nn sağlanması Faız oranlannın bır uçtan dığenne salındığı bır ekonomıde ekono mık ıstıkrardan soz edılemez Genel den- geyı bozan orta ve uzun vadeh faız oran- lanndakı salınımlan yonlendıremeven Merkez Bankası, görevını yenne getırmış sayılamaz - Dış ödemelerdengesı, ekonomının ya- ratıcı gucunü yansıtan can ışlemler den- gesı ıle uyumlu sayılabılecek çızgıde tu- tulamıyorsa genel ekonomık dengeden soz edılemez Bınncısı bol ve sureklı bır uretımle. dı- ğerpozitıfbakıye veren büyük kazançlı bır tıcaretle ortadan kaldınlabılır Eğerbu ger- çekleşmemışse ve kamu harcamalanndan beklenmeyen nedenlerle (savaş, deprem vb ) hızlı ve yuksek dozlu bır artış belır- mışse. bu olay ışlem hacmı yuksek değer- lı kâgıt borsalannda buyuk salınımlar do- ğuran taız değışımlenne neden olabılır Kapıtalıst ekonomılerde bu tur dalgalan- malar her zaman beklenır Onemlı olan bu tür hareketler karşısında ekonomının dı- renme gucunun ne olduğudur Meksika ekonomısı bır tanm bölgesı olan"Chi- apas" bolgesınde "Zapatatisflenn sılah- lı ayaklanmasınm yukunü taşıyamainış, faız oranlan yukselmeye başlamıştır Fa- ız oranlannın artması. yatınmcılann elın- dekı bono, tahvıl gıbı kâğıtlann değerle- nnm duşmesi, vatınmcılann büyuk zarar- lara uğraması demektır Faız artışlanyla ateşlenen fıtıl çok kısa zamanda mal pıya- salanna sıçrayabılmekte ve fıy atlar genel düzevı hızlı bır artış eğılımme gtrebılmek- tedır Llusal paranın ıç değenndekı duş- melen. serbest pıyasa ekonomısının ege- men olduğu ülkelerde, ulusal paranın dış değennın otomatık olarak düşmesı ızle- mektedır Azgelışmış ekonomılerdekı y uksek du- yarlılık bu tur bır hareketın sonuçlannı çarpıcı hale getirebılmektedır Zapatatıst hareket Meksika'da bardağı taşıran son damladır Çunku. Meksika Odemeler Bı- lançosu'nda 1994 yıhnda can ışlemler dengesının 25 mıl>ar ABD Dolan açık verdığı görulur Bu açığın 24 mılyar do- larlık kısmı dış tıcaret bılançosundan kay- naklanmıştır Yıl sonu ıtıbanvla Meksı- ka'nın ıthalatı ıhracatından 24 mılyar faz- la olmuştur Hızmet alışvenşınden doğan açıkla beraber can ışlemler dengesı 25 mılyar dolar açık vermıştır Bu açık, kısa vadelı dış borçlanmayla kapatılır Ve Türkiye: Turkıje Meksıka'dakıne benzerbırfilmı 16Ocak 1994'teyaşamış- tır Benzer senaryo farklı bır mekânda farklı koşullarda yaşanmış, Turk toplumu çok acı bır ılacı ıçmek zorunda bırakıl- mıştırveyenı ılaçlan ıçmeye hazırlanmak- tadır Türkıye'de yaşananlann Meksı- ka'dan aynlan yanlannı şoyle sıralayabı- lınz - Turkıve'de patlak veren bunalım de- ğerlı kâğıt borsasından kaynaklanan bır bunalım değıldır Çünku Istanbul Menkul KıvmetlerBorsası ışlem hacmı ıtıbanyla buyuk bır borsa değıldır Bankalann ve sı- nırlı sayıda yatmmcının spekulatıf amaç- lı ışlemlenne sahne olan dar kapsamlı bır pıyasadır Bunalımın reel kesıme (uretıcı sektore) buyuk olçude vansımaması, bu- >xık ıflaslann ust uste gelmemesı bundan- diT - Türkiye'dekı bunahm başıboş banka- lann kısa ve dolaysız yoldan para kazan- mak amacıyla başlattıklan ve Türk hüku- metlennın goz yumduklan yapay bıçım- de gehştınlmış bır bunalımdır - Bu bunalım Carlos Salınas gıbı tutku- lan olan ama onunla kıyaslanmay acak ka- dar bılınçsız ve bılgısız devlet adamlan- nın ve sokak polıtıkacılannın başlattıkla- n bır bunalımdır - Turkıye'dekı bunalım tamamen soygu- na donuk gayn cıddı bır bunalımdır Ol- çusuz sıcak para polıtıkasına hıç gereğı yokken göz kırpmak ve açık pozısyonda banka çalıştırmaya suskun kalmak, ılkelı bır ekonomı yonetımının yapacağı ış de- ğıldır TC Merkez Bankası, Hazıne ve Dış Tı- caret Müsteşarhğı De\ let Planlama Teş- kılatı ve Malıye Bakanlıgi'nın bu saçma sapan bunalımdan alacaklan çok ders ol- malıdır Fakat aldıklannı sanmıyorum - Temız toplumu yaratmak once Turkı- ye Buyük Mıllet Meclısı'nın sonra devle- tın ve yurtseverlenn gorevıdır Yaratılan temız toplumu korumak, onun uzenne golge düşmesını onlemek, yetkılerle dona- tılmış ve ınsanca yaşam koşullanna ka- vuşturulmuş yargı ve yürutme erkınındır Türkıye'de bunalım devam etmektedir Bunalımdan çıkış yollannı araştırmak. ço- züm yollannı bulmak kışılenn değıl kad- rolann ışıdır Bireycıliğı bır yana bırakıp doğru çozümlere bırlıkte ulaşmanın yol- lannı mutlaka bulmalıyız "Benim dedi- ğim olur, ya olur, ya olur" gıbı tekerleme- len bır vana bırakmalıvız ARADABIR ÇELIK GULERSOY Kalpaksız Kuvâ'cı Boyle anıyor kımılerı bır suredır bu ülkede, Ata- turkçu kesımı Once gençler ıçın, şu kalpak denılen kafa ortusu- nun ne anlama geldığını belırteyım Osmanlı'da halk, uzun yuzyıllar, başına ne bul- duysa bır şeyler sarmıştır Bu çoğunluk ıçın kullanı- lan "başı bozuk" deyımı, "serpuş "lardakı o kargaşa- dan gelse gerektır Ona karşılık, yonetıcı sınifların kafa ortulen ıse, tam dısıplınlı ıdı Kımın, ne tıp bır şeyı kafasma geçıreceğı, katı kurallarla belırlenmıştı II. Mahmud Batılaşma donemını açtığında, kafala- nn ıçını değıştırmeyı amaçlarken, onun bır sımgesı olmak uzere, başın ustune de bır duzenleme getırdı ve Fas ulkesınden, 'fes'ı kopya ettı 1 Cıhan Savaşı, gundeme kalpak denılen kurklu nesneyı soktu Az sonra başlayan istıklâl Savaşı'nın kahramanlanna yanı "kuvâ-ı mfllîyecıler"e ıse, o başlık bır sımge ol- du Olay bu Pekıy, bu başı kalpaklılann, suçları ne ıdı kı, bu- gun hem onlardan, hem de başını artık o şekılde ortmemekle beraber, kafasının ıçındekı duşunceler aynı doğrultuda gıden yenı ınsanlardan, boyle bıraz kuçumseyerek, bıraz da aşağılayarak bahsedılıyor'? Bu soruyu cevaplandırmak ıçın, soz konusu asker ve sıvıllerın tanh ıçınde ne yapmış olduklanna bak- mak gerekmez mı? Işı çok basıt, hatta çocuksu an- latımlara ındırgeyerek, ozetlersek Onlar, once, vatanlannı savunmak ıçın, mecburen dovuştuler Bu uğurda sırtlanndakı tek elbıseyı, yıl- larca gıydıler Ceplen para goımedı Pabuçlanndakı delığı, ıçıne mukavva keserek ortmeye çalıştılar Bız, 1930'lar ve 40'ların çocukları, o "kendınden vazgeçm/ş"adamların, sonlanna yetışmış bır nesılız Bır tanesı, benım, kendı babamdı Omrunu, bu ul- kede yolcular bır yerden oburune guvenlıkle, kafası kesılmeden, en azından soyulmadan gıdebılsınler dıye harcamıştı Yoksulluk sıkıntısından, 52 yaşında, bır leğen dolusu kan kusarak oldu Bır başkası, Vasfiye ablalann (Ozkoçak) babası ıdı Dunya ressamlanna "mertlığın portresını yapın' sıparışı verılse, herkesın fırçasından, o adamın res- mı çıkardı ortaya Bır otekı, Av Nezıhı Sanal'ın amcası "Tam 70 yıl, bız ustumuzde dam ve kıremıt gormedık. Yıldızlann altında yattık'" derdı Bu kalpaklıların, gunumuzün entellennı fena kızdı- ran bır başka yanlan, demokrasıye hemen geçme- mış olmalan Tanhte hangı ulkenın, demokrasıde tek ornek Ingıltere dahıl. buna ne kadar zamanda ula- şabıldığıne bakmayan bu aklı evvellerden, tombul yuzlu bır profesor, rahmetlı Uğur Mumcu'ya karşı TV ekranında ter-ter tepınmıştı "Cumhunyetle de- mokrası, aynı şey değıldır*" Teonk olarak, belkı tam aynı şey değıldır Ama cumhunyet, demokrasının, 'antresı dır Bu Kuçuk Asya toprağı, yer yuvariağının soğuyup bıçım almasından bu yana, ılk kez cum- hunyetın lafını bıle kalpaklılar sayesınde duymuş bır dıyardı Daha7 istıklâl savaşçıları, bır yandan Sovyet- ler'den para alırken, ote yandan uyduruk bır komû- nıst partı kurdurmuşlar, hatta bır grup solcuyu, Rus- ya donuşu dan-duna getırmışler "Belgesel" filmler yapmaya soyunan bır genç adam, suret-ı haktan gorunup, bu konulan gundeme getınyor ve gençlere "yenı ufuklar açıyor." Verılen mesaj, şu "Resmı • Arkası 6. Sayfada Kentsel siyaset ve seçim-ön seçim... ^ " ^ " " ^ " " • ^ ^ " " S " " " " ^^^^™^^^^~ ^ " ™ " ^ ^ ^ " ™ ~ " " Mılletvekılı seçımlennde kuçuk ıller Av. CELAL ULGEN D emokrasılenn kalıcılığı ulkelerde- kı hak ve özgurluklere, gelenekle- re ve kurumlara bağlıdır Zaman zaman ülkemızde olagelen de- mokrası kesıntılen bu gelenekle- nn, hak ve ozgurluklenn ve ku- rumlann vıtmesıne neden olmaktadır Her kesıntı sonrası kurulmak ıstenen yenı düzen, klasık hak ve ozgürluklerden, ınsan haklanndan uzak bır ucu- beye donmektedır Halkımızın ozledığı demokratikleşme, umutla- nn ötesınde alızveyavaş gelışmektedır Yaşadığı- mız hızlı kentleşme gerçeğıne karşın "kentsel si- yaset" yetennce gelışmemıştır u Uah kentleşme- nin \<eyavaş demokratikkşmenin" getırdığı sorun- lar sıyasetımızı de vaşantımızı da açmazlara sok- maktadır 1980 oncesı uygulanan seçım ve önseçım sıs- temlen ıle sonrası uygulanan sıstem arasında bu- yuk avnmlar var 1989 yerel seçımlennden bu- vuk utkuyla çıkan SHP, (daha sonrakı ıkı yıl ıçın- de) verel yonetımlerdekı başansızlıklar sonucu guç vıtırmıştır Bu olaylann neden-sonuç ılışkı- len ırdelenırken 1989 yerel seçımlennde uygula- nan önseçim sistemindeld gariplikler gozden kaç- mıştır 1980 oncesı uygulanan onseçımlerde ön seçim o\ pusulalan'na beledıye meclısıne seçıle- cek uve sa>ısının yandan bır fazlasının adını ışa- retlemek yeterlıydı Bugun uvgulanan sıstcmde seçılecek uye sayısının ıkı katını ışaretlemek ge- rekıyor Bmncı sısteme "tûmevanm" ıkıncı sıste- me "tümdeııgeliın" sıstemı dı>ebılınz (Amen- ka"dan ıthal edılen bu sıstemde cumleden kelıme- lere. sonra hecelere geçılmektedır) 37 üyelı bır beledıye meclısı onseçımı yapılır- ken esîcıden 19 (seçılecek üye sayısının vansı) aday adayının adı ışaretlenırken bugün 74 (seçıle- cek uye sayısının ıkı katı) adav adayının adı ışa- retlenmektedır Bınncı sıstemde az kışı yazarak 37'yı tamamlıyorsunuz tkıncı sıstemde ıse çok kışı yazarak 37'ye ındınyorsunuz Ve her şey 37've varmakla, 37'den gelmek arasında değişi- yor_ Partı ıçınde > a^anan kavgalar, hizipleşmcler. scv- gisizükkr,kıskançlıklar sonucu bugun uv guladığı- mız sıstemde karşılıkJı "ad kesmeler" sahneye çık- makta ve ekıp dışı "ı»e kokar ne bulaşır" turu kı- şılenn lıstelerde yer alması sağlanmaktadır 1989'da onseçım uygulayan partı SHP'dır SHP'nın beledıye meclıs u>elennden ımar ko- mısyonu seçımlennden, "kentrantıpaylaşun kav- galan'"ndan neler çektığını unutmamız olası mf "Kolav zengin olma", "köşe dönme özlemleri' 1 ha- bıs bır vırus gıbı nasıl sarmal kıskacına almıştı b>- zı Oysa 1980 oncesı CHP'de utancın adıydı "kent ranü_." Seçılecek üye sayısının yansından bir fazla ad yazmak venne. seçılecek uye savısının ıkı katı ad yazmak bır sıyasal partının tanhsel geleneklennı, alışkanlıklannı, temız toplum ılkelennı dejenere edebılıvordu Bu değışıklıkler 12 Eylül >onetı- mınce gerçekleştınlmış ve toplumu depolıtızas- yona ıten, guçlu orgütlenmelen vok eden bır amaç- la hazırlanmıştı Hızla değerlenmızı tuketmekle unlu bır toplumuz 12 Eylul sonrası tükettığımız polıtıkacılanmızı yıllar sonra dahı bulabıldık mı 9 Bugün onumuzdekı mılletvekılı onseçımlenn- de de bu sıstem uvgulanacak Bır bolgevc seçıle- cek mılletvekılı savısının ıkı katı adayın adını on seçım pusulasında ışaretlemek 1 Mantiğa ve akla ters gelen bır yontem bu Kışılıksız, ılkesız, ortada adlann. B sınıfı, C sı- nıfı polıtıkacılann seçılmesını sağlayanbu sıstem terk edılmelıdır 12 Evlul tortulan hukuk düzenı- mızden sılınmelıdır 12 Evlul golgesınde çağdaş demokratıkleşmeyı yakalayamayız Onseçımlerı uygulayan tek partı geçmışte SHP'dır Bugun de ılk seçımlerden başlamak uzere uygulavacak par- tı C HP'dır CHPkesinliklebu ikincituzağadüşme- mclklir._ Hukumet olma yolunda atılacak adımlar oncesı bu konunun çözumlenmesı ve önümuzde- kı seçımlerde akla ve mantığa uygun 1980 oncesı uvgulanan onseçım modelı ya da daha çağdaş bır model seçeneğı duşunülmelıdır Mılletvekılı seçımlennde kuçuk ıllenn bıle ıkı >a da uç bölgeye aynlmasını ongoren "dar bölge seçim sistemi"nden de vazgeçılmelıdır A takımı ıle yonetım erkımızı surdurmek ıstıyorsak. nıtelık- lı bırparlamentoya vekışılıklı parlamenterlere oz- lem duyuyorsak bugünden bunun onlemını almak zorudayız Darbolge sıstemınde ınsanlanmız ılı değıl bol- gesını seçım çevresı olarak görduklennden ıl bu- tünluğunu yıtırmekteyız Bu yuzden tstanbul'da yerel ve genel yonetım parça parçadır lstanbul mılletvekılıyok,2 bolge 3 bolgemıllenıkılı var- dır Yennden yonetıme onem vermek îstıyorsak bunu başka kavramlarla başka kurumlarla arama- lıyız Unıter (tekçı) devlet y apımızı koruyarak, fa- kat "jönetsel yerinden önetim" yenne "siyasal >e- rinden >önetim*'ı çağnştıran yontemler seçmelı- yız.. Yerel yasa çıkarma yetkısı venlmış "kent parlamentolarT. "ilçe meclisleri" demokrasımız ıçın yenı ve gereklı kavramlardır Uygarhkla kenderin,çağdaşhkla kcntlerin buy uk ılışkısı v ardır Tanhte kentlen buy uk y apan uygar- hklandır. Uygarlıklar da buyuk kentlerde oluş- muştur Bu dıyalektık ılışkı gunumuze değın gel- mektedır Kentsel siyaset ön plana çıkmalıdır Yapılacak venı duzenlemelerle yenı ve temız sıv ıl toplum uy - gulamalannı başlatmalıyız Sıv ıl toplum kent top- lumu demektır Demokrasının beşığı yerel yone- tımlerdır Yerel yonetımlerde basıt. güdumlu "kentranrjnayenik" kışılerle değıl, aydın, kışılık- lı. özgüvenlı, özgür, yaratıcı kışılerle başanyı ya- kalayabılınz Tum kotuluklenn kaynağı bır va da bırkaç kışı değıl, sistemdir. Sıstemlen demokratıkleştırmek. demokrasımızı kalıcılaştırmak ınsan haklanna saygılı klasık hak ve ozgurluklenn guvence altı- na alındiğı bır ulkeyı gormek halkımızın da hak- kıdır Kentleşmeyi \e kent bilincinu kentsel siya- setlerin uygulanmasıyla bulabiliriz. Sıyasal şıddet otaylanna sağlıksız ve çarpık kentleşmenın yarattığı şoklann neden olduğunu gormelıyız Kent ve kent yonetımını demokratık- leştınrken önseçim sistemleri'nın de etkısını tar- tışmalıyız TARTIŞMA Oğrenciye Bak! Bakana Bak! 1 6Mart 1995 gunu Mıllı Kutuphane'de Külrur Bakanhğı'nın lıseler arasında açtığı -Okumak gelişmektir" konulu kompozısyon yanşmasında derece alanlann 'ödfil' törenı vardı Yarışmada bınncı olan Ankara Gazı Lısesı 3 sınıf oğrencısı Ekin Türkmen. torunum Bu nedenle torene ben de katıldım Dereceye gırenlere odullennı vermek ıçın Sayın Bakan Timurcin Savaş davet edıldı Bakan. bınncı olan Ekın Türkmen'ı kutladıktan sonra ödüiunu verdı Sıra ıkıncı olana geldı tkıncı olan. 4dana Osmanıye tmam Hatıp Lısesı nden HaticeArslan Tesettur kurallanna uygun gıysıler ıçınde Bakan, kendısını kutlamak ıçın elını uzattı \ma öğrencı elını vermedı Bakan, havada kalan elını çekıp odülü uzattı Oğrencı ödulu aldı Sıra öbur ödül alacaklara geldı Onlara da odullen venldı. tören bıttı Şımdı bu olguda, Bakan'a elını vermeyen oğrencının davranışmı olağan sayanlar olabılır Oğrencının bu davranışını fazla yadırgamadan elını gen çeken bakan da ışı fazla onemsememış denebılır Ama konu hıç de boyle duşunulecek v e "olabilir" denecek bır 'olgu' değıl Son derece düşündürucü ve onemlı bır konu Elını bakana vermeyen oğrencı, Türkiye Cumhunyetı Devletı'nm bır okulunda okuyor Gosterdığı davranış. bu okulda yurutülen eğıtımın bır göstergesı Kadınm, elını 'nikâh düşon' bınne dokundurmaması şenat düzenının bır kuralı Laık cumhunyet düzenının okullannda boyle bır öğretımın venlmemesı gerekır Oy leyse bu oğrencı bu öğretımı nereden aldı 9 Sözu uzatmayalım, elbette okuduğu ımam-hatıp okulundan Öyleyse ımam- hatıp okullan laık cumhunyet düzenının okullan mı. yoksa şenat düzenının okullan mı7 Bunu, bır yurttaş olarak oğrenmek hakkımız sanınm Konuyu sadece oğrencı açısından ele almamız yetmez Oğrencının davranışından fazla etkılenmeyen Bakan ın tutumu da düşundurucu Açık seçık 'şeriat' ıçeren bır davranışa bır bakan nasıl tepkı gostermez 7 Bunu anlamak olası değıl Nivazi Ünsal PENCERE Aziz Nesin Haklı!.. Alman Kultur Merkezı'nde unlu yazar Heinrich Böll'un anısına duzenlenen toplantıda Aziz Nesin soylenmesı gereken gerçeklerı dıle getırmış; gaze- telere yansıdığı kadanyla aktarıyorum; "Yazahann toplumun vıcdanı olmak görevını taşıdığını" belır- ten Nesin demış kı "Alman gazetecıler Guneydoğu 'da Alman tank- lannın PKK'ye karşı kullanıldığını gorunce, bu ola- yı protesto ettıler Ardından Alman hukumetı Tür- kıye'ye sılah ambargosu koymaya kalkıştı. Turkler Almanlann verdığı tanklan PKK'lılere karşı kullan- masınlar Pekı, kımlere karşı kullansınlar? Yunan- lılara karşı mı kullansınlar^ Sunye'ye ya da iran'a karşı mı kullansınlar^ Pekı Kurtlenn Turklere karşı kullandıklan sılahlar nereden gelıyor^ Kurtlenn kul- landıklan sılahlan Almanlann vermedığıne benı ınandırsanız bıle, yaşasaydı Heınnch Boll'u ınan- dıramazdınız. Almanlar Turk ordusunun Kuzey Irak narekâtına sınırlenıp Turkler ıçın yapmakta olduk- lan ıkı fırkateynı vermeme kararı aldılar Heınnch Böll sağ olsaydı, Turklenn bu fırkateynlen nıçın ve nerede kullanacaklannı sormaz mıydı? Amenka bellı sayıda F-16 savaş uçaklan satıyor Turkıye, Yunanıstan'ın aldığı F-16'lann beş on fazlasını Amenka'dan alıyor Yunanıstan bırkaç F-16 daha alıyor Boll sağ olsaydı, bu sılahlann nıçın ve nere- de kullanılacağını sılah alıcısı Turkıye ve Yunanıs- tan'a değıl, sılah tuccan ABD'ye sorardı." Aziz Nesin haksız mı'' Yerden goğe haklı • Korfez Savaşı Kuzey Irak'ta bır boşluk ve karga- şa yarattı Bu sonucu yaratan guç, Irak'ın dışında, Batı'dadır Bolgede Barzani ıle Talabani arasında aşıret kavgası suruyor; PKK Kuzey Irak'ta konuşlanıyor; Turkıye'ye yonelık saldırıların komşu ulkede usle- rını kuruyor, topraklarımızdakı Çekıç Guç de olan- lan seyredıyordu Kuzey Irak harekâtı bu yuzden yururluğe gırdı. Dunyada hıçbır ulke sınır otesınden yurt toprak- lanna yoneltılen saldırılara seyırcı kalamaz. Yeryuzunun neresınde olursa olsun, bırtun sa- vaşlara sılah pazarlamakla unlu Batılı kapıtalıstle- rın Turkıye'ye yonelık protestolarını da genış kap- samlı bır değeriendımnenın ıçıne oturtmak gerekı- yor Ortadoğu'da sekız yıl suren ve bır mılyon ınsa- nın yok olmasıyla sonuçlanan Irak-lran savaşında her ıkı tarafa da yıllarca sılah satanlar kımlerdı?. • Demokrasıler emek-sermaye çelışkısı uzenne oturtulmuşlardır, Avrupa'da sağ ve sol partılenn varlığı bır başka bıçımde açıklanamaz Etnık ve dınsel çelışkılerın yarattığı sorunlann, emeğın ve emekçının haklannı sılıp supurecek ya da genye ıtıp bastıracak ağırlıklar kazanması çağdışı bır savaşı- mın gostergelerıdır 12 Eylul faşızmınınve 12 Eylul'u 199O'lı yıllara ta- şıyan Ozal yonetımının Turkıye'yı surukledığı yer- de çağdışı gostergeler salgınlaştı, emekçı krtleler dınsel. mezhepsel, etnık şartlanmalaria bırbırıne duşmanlaşıyoriar; bu nedenle butunleşemıyorlar. Dış ve ıç sermaye, bu ortamda ıstedığı gıbı at oy- natıyor.. Sılah mı?.. > r - .. n | istedığın kadar! Parayı sılaha yatırdıktan sonra ıbadullah!. Satıcısı da bır yandap ınsan haklann- dan soz açar, ote yandan parayı cebıne atar... PENDİK 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN BİLDİRİLMİŞTİR EsasNo 1992 135 KararNo 1993'695 Davacı MesutLmar Vekılı Av Huseyın lldan Davalı Zekenya Coşkun Orhanlı Köyu- Orta Mah Bıla No Tuzla-Ist Dava Müdahalenın Menı-Kal Dav acı vekılı tarafmdan dav alı aley hıne ıkame olunan Müd menı ve kal davasında dava dılekçesı davalıya ılanen teblığ edılmış olup mahkememız karannda ılanen teblığıne karar venlmıştır Bu ıtıbarla davacmın 1972 102750 pay sahıbı olduğu Pendık-Orhanlı, 4 pafta. 453 parsel sayılı taşınmazda davacmın bu payı karşılığı bırakıldığı anlaşılan ozel parsellerden 298 özel parsele ılı$km davalının vakı el atmasının önlenmesıne ve üzenndekı bına ve muhtesatlann kal'ıne karar venlmıştır Ilan olunur Işbu ılanın yayımlandığı tanhten ıtıbaren 15 gün sonra yapılmış sayılacaktır 24 2 1995 Basın 14551 tLAN T.C. BAKIRKÖY 1. SIJLH HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞrNDEN 1994 1064esas 1995 146 karar Gıresun ılı, Şebınkarahısar ılçesı, Ocaktaşı Köyü, cilt 044/03, sayfa 12, kutük 79'da nüfusa kay ıtlı Üzeyır ve Bınnaz'dan olma 1951 doğumlu mahçur namzedı Murat Demırcrmn vesayet altına ahnmasma, kendısıne aynı yerde nüfusa kayıtlı 1949 doğumlu Melek Demırcı'nm (Sonmez) vası olarak tayınıne karar venlmış olup, ışbu karara ıtırazı olanlann kanunı süresı ıçınde ıtıraz edebıleceklen, ıtıraz vakı olmadığı takdırde hükmun aynen kesınleşeceğı teblığ yenne kaım olmak üzere ılan olunur Basın 14492 TURKIYE BU TADI SEVIYOR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle