Katalog

CumhuriyeC tmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmem: Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordınatörü Hikmet Çetinkaya # Yazıışlerı Müdürlerı. fbrahim Yıldız (Sorumlu). Dinç Tayanç 9 Haber Merkezı Müdurü Hakan Kara • Görsel Yonetmen: Fikret Eser Dış Haberler Ergun Balcı • tstıhbarat Yalçm Çakır • Ekononu: Büleot Kızanhk • Rad\o-TV Uygar Eremcktar • Kuitür HandanŞenköken»Spor AbdülkadirYücelman • Yurt Haberlen Mehmrt Saraç • Makaleler Sami Karaören • Çevm S«yfettin Turhan 9 Düzeltme \bdullah \ azıcı • Fotoğraf Erdoğan Köseoglu Yayın Kurulu. tlhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç, Oktay Kurtböke, Özgen Acar, Hikmet Çelinkaya. Şûkran Soner, Ergun BHICL Dinç Tay anç. Ibrahim Yıldız. Orhan Bursak, Mustafa Baibay. Ankara Temsücısr Mustafa Balbaj # Haber Mûdürü. Doğan AkuıAtatûrkBulvanNo 125,Kat 4,Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020 (7 hat), Faks- 4195027 • tzmır Temsılcısı: Serdar Kızık.H ZıyaBlv. 1352S 23Tel 4411220,Faks.4419117 • Adana Temsılcısı Çetin Yiğeooğlu. Inönü Cd 119 S. No. 1 Kat: 1, Tel 3522550. Faks- 3522570 Müessese Müdürü: Erol Erkot • MEDYA C: • Yönetım Kurulu Koordınatör Ahmet Koruban O Başkanı-Genel Müdür GölbiB Muhasebe BfilentYener• ldare Erdoran • Koordınatör Retaa HöseyİD Gürer • lşletme Önder Işıtman • Genel Mudur Yardım- Çefik • Bılgı-Ulem. NaU tnal • cısı Mine Akdağ • Hallla tlış- Bılgısayar Sıstenı Mörüvet Çiler kıler Mudürü. Nurten Berksoy Yavunlayan veBasan: v em Gun Haber Ajansı. Basın ve Yayıncılık A Ş Türkocağı cad .9 41 CagaJoğlu 34334 lst PK 246 Islanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212)513 85 95 26NISAN1995 lmsak: 4.26 Güneş: 6.03 Öğle: 13.09 Ikindi: 16.55 Aksam20.01 Yatsı:2131 MEDYACTei su 0753-513 9580-513 8460-61. Faks 5118466 Bmakent RCI iiyesi • Haber Merkezi - Atatürk Kültür Merkezi 'nde gerçekleştınlen "1. Ankara Tatil ve Tunzm Fuan"nı izleyenler tarafından yoğun ilgi gören Clup Elmakent, devre tatil endüstnsının önde gelen kuruluşlanndan RCI'yaüyeoldu Istanbul'dan 90 dakika uzakhkta Yalova'da bulunan Clup Elmakent'in Yönetim Kurulu Başkanı tnal Aydınoğlu, RCI gibı bir finnayla çalışmaktan büyûk mutluluk duyduğunu ifade etti. Sınavlar ertelendi • İstanbul Haber Servisi - ÖSYM tarafından 3-4 haziran tarihlerinde yapılması planlanan Anadolu Ünıversitesi Açıköğretim Fakültesi yıl sonu sınavlan 10-11 haziran tarihlerine ertelendı. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Atilla Özmen, smavlann, aynı günlerde fen liseleri, Anadolu öğretmen liselen ve ilkokul sonu devlet parasız yatılı ve bursluluk sınavlan ik bazı merkezlerde yerel seçımlerin yapılacak olması nedenıyle ertelendiğıni, bu degişıkiiğin bütûnleme sınav tarihlenni etkilemeyeceğini açıkladı. Rektöp atandı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yüzûncü Yıl Ünıversitesi Rektörlüğû'ne, Prof. Dr. Cengiz Andıç atandı. Yüzüncü Yıl Üniversıtesi Rektörlüğû'ne, Yüksek Öğretım Kurulu'nun önerdiği adaylar arasından rektör yardımcısı Prof. Dr. Cengiz Andıç'ın atanmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı karan, dünkü Resmi Gazete'de yayımlandı. Dunya Gunu kutiamalan • Haber Merkezi-22 Nısan Dünya Gûnü, Doğal Hayatı Koruma Derneği (DHKD) ve Polonezköy Doğasını Koruma Derneği (PDKD) tarafından istanbul'un ılk tabiat parkı Polonezköy'de düzenlenen orman koşusu ile kutlandı. ABD îstanbul Başkonsolosu Mark Dıon'unda hazır bulunduğu yanşta dereceye girenlere madalya verildı. Saffet Bulurun tiyatpo riyareti • Haber Merkezi - Bahçelievler Belediye Başkanı Saffet Bulut, Kocamustafapaşa Çevre Tiyatrosu'nda ziyaret ettiği Nejat Uygur'un adına park açmaya söz verdi. Başkan Bulut'un daha önce "Sadri Ahşık" ve "'Levent Kırca- Oya Başar" parkını açtığını hatırlatan Uygur da "Böyle başkan bence alkışlanmalıdır" diyerek Bulut'u alkışlattı. Adana'da deppem • İSTANBUL (Haber Merkezi) - Adana'da dün gece 4.3 şiddetinde bir deprem meydana geldi. Boğaziçi Üniversitesi Kandıllı Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre, saat02.18'de, SilifkeOn- Line Deprem Istasyonu'ndan yaklaşık 150 kilometre uzaklıktakı deprem Adana ve Mersin'de hissedildi. Çağın en büyük nükleer faciasının üzerinden 9 yıl geçmesine karşın radyasyonun etkisi ve tehlike sürüyor TJyuyan canavar' Çernobil• Ukrayna Sağlık Bakanhğı'na göre 90 bin insanın öldüğü kazanın 9. yıldönümünde Çernobil Nükleer Santralı tehlikeli olmaya devam ediyor. Santraldaki sızıntıyı önlemek için reaktörün çevresine örülmesi gereken bir metre kalınlığında ikinci bir beton duvar için henüz harekete geçilmedi. YAŞARÖZTÜRK •"20. yüzyılın en büyük nükleer kazası" olarak ni- telenen Çernobil'in bugûn 9. yıldönümü. Ilk anda 34, Ukrayna Sağlık Bakanhğı'na göre 90 bin insanın öldüğü ka- zanın yıldönümünde Çer- nobil Nükleer Santralı, gü- nümüzde de "uyuyan bir canavar"a benzetiliyor. Santralın yaydığı radyas- yon da çevresindeki 40-50 kılometrelik bir alanda et- kıli olmaya devam ediyor. Ancak sızıntıyı önlemek için reaktörün çevresine bir metre kalınlığında ikin- ci bir beton duvar örülmesi gerektiği halde bu işe baş- lanamadı. Çernobil faciasından Türkiye'de en çok Karade- niz Bölgesi etkilendi. 1986'dan sonra bölgede yetişen çay ve fındıkta normalin 14 katı radyas- yon belirlendi. Artvin'de "Kazazedeler için yeterli yardımda bulunulmadı" Boris Yeltsin devleti suçladı Rusya Cumhurbaşkanı Boris Yeltsin, Çernobil faciasının 9. yıldönümünde bir yandan kazadan etkilenenleri yürekJiliklennden ötürü kutlarken bir yandan da "devletin kazazedeler için yeterli yardımda bulunmadığuu" söyledi. Yeltsin, 650 bin insanın etkılendıği kazanın yıldönümünde yaptığı konuşmada. "Bu trajedinin boyutlan çok daha korkunç olabüirdi, ama kazanın etkûerini sflmeye çalışan bölge insanının yüreknüği sayesinde, kaza gene de ucuz atlablımştır. Vangının söndürühnesi için canlannı ortaya koyan kurtarma ekipierini minnetle anıyoruz" dedı. 1986'da 44 olan kanserh hasta sayısı 1991 'de 144'e firladı. Bu oran bölgedeki tüm iller için aşağı yukan aynı boyutlarda. 9 yıl önce patlayan Çer- nobil Nükleer Santralı, Av- rupa Topluluğu'nun gin- şimleri ve sağlayacağı pa- rasal kaynak ve kapatılaca- ğı açıklanmasına karşın tartışmaları hâlâ sürüyor. Bugün Greenpeace'nin de katkılan ile Türkiye'ye ge- lecek olan Ukraynalı bir heyet Çemobıl'i anlatacak. Avrupa'daki Yeşiller de Çernobil konusunda nük- leer karşıtı gruplann giri- şimlerini önlemek amacıy- la sık sık santralın kapatıl- masının gündeme getirildi- ğini, ancak şu ana kadar resmen böyle bir durumun söz konusu olmadığını be- lirtiyor. Nükleer karşıtı uzun yürüyüş ise sürüyor. Yürüyüşün Viyana-Mos- kova bölümüne Türki- ye'den Timur Danış, ABD'den ise eski Başkan George Bush'un eşi Bar- bara Bush katılacak. Çernobil oiayı, nasıl farkedildi?' Çernobil, Bağımsız Devletler Topluluğu'nun üçüncü büyük kentı olan Ukrayna'mn başkenti olan Kiev'in 130 km yakınında- ki Pripyat Irmağı üzerinde kurulu bulunan nükleer enerji ünitesinin adıdır. 25 nisan günü öğleden sonra başlayan anza 23.10'da de- netimden çıktı ve reaktör- deki yakıtın yüzde 70'i dünyaya yayıldı. 28 Nisan 1986 Pazartesi günü saat 09.00'da ise Is- veç'in başkenti Stock- holm'ün 100 km kuzeyin- de bulunan Forsmark reak- töründe çalışan uzmanlar olağanüstü düzeyde rad- yasyon ölçümü ile karşı- laştıklannda kendi reaktör- lerinde bir sızma olduğunu sandı. Normal ölçümlerin 14 katı oranındaki radyas- yonun kaynağını araştır- maya başlayan uzmanlar, bütün tskandinavya ülkele- rinin aynı telaş içinde ol- duklannı gördü. Radyas- yon atmosferin üst kesim- lerinde daha da yoğun ola- rak bulundu. Esen güney- doğu rüzgân Sovyetler'den radyasyon yüklü bulutlan taşıyordu. Isveç'ten verilen alarmın üzerinden 12 saat geçtikten sonra SSCB Ba- kanlar Kurulu'ndan resmi bir açıklama Moskova Te- levizyonu'nda yapıldı: "Çernobil güç istasyo- nunda bir kaza meydana gelmiş olup reaktörlerden biri zarar görmüştür. Ka- zanın zararlarını yok et- mek için gereken önlemler alınmaktadır. Bir hükümet komisyonu kurularak zarar görenlere yardım yapılacaktır." 'Bir Ömür Tiyatro' ödül töreninde, coşku, hüzün ve gözyaşı bir aradaydı Sahne emeğin ışığıyla parladı• istanbul Şehir Tiyatrosu Sanatçılan Derneği, ÎŞTÎSAN'ın büyük bir kadirbilirlikle kuruma emekler adamış sanatçılanna kırk yılı aşkın zaman diliminin bir anısı olarak verdiği 'Bir Ömür Tiyatro' ödülleri konuklann gözyaşlan arasında sahiplerini buldu. SELtM tLERİ Önceki gece Pera Palas, Cumhuriyet Türkiyesi'nin en eski sanat kurumu İstan- bul Şehir Tiyatrolan'nın büyük bir panltı- sına tanıklık ediyordu. Panltı dıyorum. çünkü, bıze yıllar yılı tiyatro duygusu aşı- lamış, yıllarca tiyatromuza emek vermiş, birçok sanatçı sözcüğün tam karşılığıyla parlıyor. sahnede olduğunca coşkular uyandınyordu. İstanbul Şehir Tiyatrosu Sanatçılan Derneği İŞTİSAN, pek de alışmadığımız bir kadirbilirlikle kuruma emekler adamış sanatçılanna kırk yılı aş- kın zaman diliminin bir anısı, zarif pla- ketler sundu ve gece, bız konuklann, bü- tün derli toplu görünme çabamıza karşın gözyaşlanmızı tutamadığımız bir gecd ol- du. Şimdi düşünüyorum da, nasıl tutabihr- dik gözyaşlanmızı? Gerçekten tam kırk yıl önce Tepebaşı Dram Tiyatrosu'nda Oyuncakçı Dede çocuk oyununu izlemış, tıyatro denen büyüleyici sanatla karşılaş- mış, bu sanatın pek çok doruğunu da Şe- hir Tiyatrolan'nın yapımlan aracılığıyla izleme fırsatı bulmuştum. Öyle sanıyo- rum ki. bu eşsiz gecenin bir numarah dü- zenleyicisi Candan Sabuncu taa o yıllar- dan İcalma bir heyecanla, bir deneyım anıtı olmuş tiyatroculanmıza saygı ve sevgimizi söyleme firsatı yaratıyordu. Birer ikişer çağrılan, Aliye Uzunata- ğan'la Mazlum Kiper'in takdimleriyle oturduklan masalardan kalkıp konuklar önüne çıkan o sanatçılar arasında kimler yoktu ki! Seksenlik delikanlı Necdet Mahfi Ay- ral, seyirciye duyduğu saygıyı yeniden söylüyor; onun yanı başında tiyatromuza örnek olmuş bir aktris Samiye Hün, be- nim de kendisiyle çalışma olanağı buldu- ğum yıllann Nezihe BeceriklTsı, kimbilir ne çok alkışladığımız Muhip Arcı- man'lar, İsmet Ay'lar, Suna Pekuysal'lar, Turgut Atalay'lar (elbette dekorlar da al- kışlanır), bir devir olan İhsan Devrim'ler duruyordu. Gerçekten kimler yoktu ki! Şimdı bu [stanbul Şehir Tiyatrolan'nın 80. kuruluş yıldönümü çerçevesinde şehir tiyatrolan sahnelerinde kırk yıl ve daha uzun süre görev yapan sanatçılara verilen "Bir Ömür Tiyatro" ödül töreni. çok sayıda sanatçının kaülımı> la oldukça cojkulu ve sıcak bir ortamda geçti (üstte). Odülünü tiyatro ve sinema sanatçısı Kemal Sunal'dan alan Suna Pekuysal yıUannı tiyatroya vermenin gunırunu yaşıyordu (yanda). satırlan yazarken, saygı ıfadesi ödülleri için bir iki söz söylemiş, şiir okumuş, ti- yatrolarına bağlılıklannı dile getirmiş Mücap Ofluoğlu'yu. Gül Gülgûn'u. Feri- dun Karakaya'yı, Jeyan Tözüm'ü. Birsen ve Saltuk Kaplangı'yı, Toron Karacaoğ- lu'yu, dediğım gibı. bu gecesinı Necati Cumah'nın bir şıınyle bezeyen Nedret Güvenç'ı adeta evimde, benimle birlikte hissediyorum. Sonra Tunç Yalman, Hamit Akınh, oğlu Timur Selçuk'tan ödül alırken dudaklan titreyen Şehime Erton, Mdâhat Hasanoğ- lu, Zihni Küçümen, Fuat Işhan, Deniz Uy- guner, Nuri Ergun, Uğur Kjvılcım, Sevil l luyoL Özen Tutucu, Giilen Kıpçak, De- niz Uyguner, Cengiz Keskinkıuç, Erdoğan Gemicioğlu... Gül Gülgûn'a ödülünü veren büyük güldürü ustası Gazanfer Özcan, yıllann böyle çarçabuk geçmış olmasına, sarı saçlan kurdelalı Gül'le kısa pantolonlu Gazanfer'in ne zaman böyle çarçabuk bü- yüdüklerine şaşıyordu. Suna Pekuysal'a ödül veren Kemal Sunal ustalara duyduğu saygıyı söylüyor. sevgili Hülya KoçyiğH ödül verirken her zamanki alçakgönüllü tutumuyla gülümsüyor, gözleri de apaçık buğulanıyordu. Sonra, IŞTÎSAN'ın Baş- kanı Hamit Akınlı, ardında, sanata, tiyat- roya bağlılıkla geçmiş kırk yıl, hem de böyle bir gecenin mutluluğu... Siyaset adamlan duyarsız "Bir Ömür Tiyatro" ödülleri gecesin- de, dikkatimi çeken en önemli olay, her- hangi bir siyaset adamının kuru, yavan, beylik konuşmasına yer verilmeyişiydi. "Bir Ömür Tiyatro" sözünde tiyatro için yaşamış insanlann sıcaklığı duyumsanı- yor. Onlann değeriniyse ülkemizde siya- set adamlan yazık ki bilemiyorlar. Biz se- yirciler, sanınm. bir ölçek daha fazla bili- yoruz. !şte orada, karşımızdaydılar. Aliye Uzunatağan'la Mazlum Kiper'in vurgula- dıldan gibi, Şehir Tiyatrolan "nı kuranlan tanımışlar, onlann yolunda gitmişler, biz- lerin yetişmesinde tıyatronun bütün rüz- gânnı estirmişler, şu daracık ömürlerimı- ze ruh vermişlenü. Böyle geceleri düzenleyip gerçekleştir- menin ne kadar yorucu bir iş olduğunu bilmiyor değilim. Ama ısrarla tekrarla- mak isterim: Böyle gecelere ıhtiyaç du- yuluyor. Sanat bir kez daha hayatımızın en derin anlamı olduğunu hatırlatıyor, böyle gecelerle... Bir masa üstünde, beyaz çiçekler için- de, beyaz mumlar yanıyordu. Birçok ti- yatro hatırası için yakılmış mumlara bak- hkça, bizden de size bir ömür saygı diye fisıldıyordum... Aıızaklarm 6 Şafak Töreni' çıkarması • Çanakkale Savaşlan'nın 80. yıldönümünde, tüm uluslarm şehitleri. çıkarmaya katılan ülkelerin temsilcileri ve çok sayıda turistin katıldığı törenlerle arnldı. HATİCE TUNCER CELALİMREN ÇANAKKALE- Ça- nakkale Savaşlan'nın 80. yıldönümünde düzenlenen törenlerde tüm ulusların şehitleri anıldı. Çanakkale Savaşlarının, düşmanhk tohumlan saçan sıradan savaşlara hiç benzemeyen bir kahramanlık destanı ol- duğunu belirten Cumhur- başkanı Süleyman Demi- rel, "Yanm mihon insanın can verdiği bu topraklara düşmanlık tohumlan ser- pilnıcdi. Karşılıklı takdir, hayranlık ve saygı tohum- lan ekildi. Bu tohumlar- dan da güçlü dosttuklar ye- şerdi" dedı. Çanakkale Savaşlan'nın 80. yıldönümü nedeniyle dün Çanakkale'de çeşitli törenler düzenlendi. Tö- Sabahakarşı0530'da AnzakŞehMğTndevapılan"Şafak löreni'ylebaşlayananmatoplantılanna,çoğunluğunu Avnstralyata ve Yeni Zelandalüann oluşturduğu çok sayıda turist de kabldı. (Fotoğraf: HATtCE TUNCER) renler, sabaha karşı 05.30'da Anzak Şehıtli- ği'nde yapılan "Şafak Tö- reni"yle başladı. Anzak Koyu olarak adlandınlan bölgede, Anzak çıkarması- na katılan ülkelerce düzen- lenen tören. Avustralya ve Yeni Zelanda bayraklannın göndere çekilmesiyle baş- ladı. Daha sonra, bir man- ga asker 2 saat süreyle saygı nöbeti tuttu. Törene, Avustralya Genel Valisi Hayden'in yanı sıra Yeni Zelanda Başbakan Yar- dımcısı Mc KJnnon, Yeni Zelanda Genelkurmay Başkanı ... lngiltere Sa- vunma Bakanlığı üst dü- zey yetkililerinden Nico- lar Soames ile çoğunluğu- nu Avustralyalı turistlerin oluşturduğu yaklaşık 2 bin kişi katıldı. Şehitler Abidesi'ndeki uluslararası tören ise çe- lenk konulmasıyla başladı. Türkiye, tngütere, Yeni Zelanda. Pakistan ve Al- manya millı marşlarının çalınmasının ardından ko- nuşmalara geçıidi. Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel törende yap- tığı konuşmada, birbirleri- nin ülkelerinin adlannı bi- le duymamış olan uzak di- yarlardan gelen gençlerin beraberce öldüklerini ifade ederek, "Bu karşılıklı ta- nışma hiçbir zaman unu- tulmayacak ve tüm in- sanlığın ders alması gere- ken bir tanışma oldu. Çünkü, Memetler, An- zaklar, Coniler burada kıyasıya çarpışırken de birbirîerine karşı saygı- da hiç kusur etmediler" dedi. Cumhurbaşkanı De- mirel, 1994 yılmdaki yan- gında kahramanlann yeşil örtüsünün kül olduğunu hatırlatarak, sözlerini şöy- le sürdürdü: "Şimdi bura- da sırt sırta yatan yanm miiyon kahramanın dün- ya barışına hizmet ede- bilmeleri için büyük bir proje geliştiriyoruz. Bu- rası dünya için bir ziya- retgah olacak. Bu destan aynı zamanda bir ibret levhası da olacaktır." Avustralya Valisi Bill Hayden ise konuşmasın- da, savaşta pek çok acının birlikte paylaşıldığını be- lirterek, "Bu paylaşılan deneyimden başla\ıp ge- lişen milli dostluk bugü- ne kadar uzandı. Yansı- malannı da bugünkü an- ma töreninde olduğu gibi görmekteyiz" dedi Hayden, geçen yılki yangına da değinerek, "Eski halini alması yıllar alacaktır. Türk halkı bu- nun gerçekleşmesi için kararlıdır" diye konuştu. ESKİŞEHİRLİLER DE KARŞI Siyanürlü altına tepki büyüyor • Kasabalannda altın işletmeciliği yapılmasına karşı çıkan Eskişehir Sivrihisar'a bağlı Kaymaz halkı, 'verilen iznin iptali' ve 'yürütmeyi durdurma karan' istemiyle Çevre Bakanlığı ve Tüprag şirketr aleyhine dava açtı. altın madenciliğini iste- mezken DYP Eskişehir milletvekılleri Fevzi Yal- çın ve İbrahim Yaşar De- delek'in tesısın kurulma- İBRAHİM GUNEL ÖNDER BALOĞLU ESKİŞEHİR/İSTAN- BUL - Türkiye'de 1989 yılında Bergama ile başla- yan 'siyanürie aynştırma' yöntemiyle altın ışletme- ciliğine tepkiler büyüyor. Eurogold'dan sonra Edre- mit Havran'da siyanürlü yöntem kullanarak altın madenciliği yapmak için Çevre Bakanlığı'ndan izin alamayan Tüprag adlı ço- kuluslu şirketın, Eskişe- hır'in Sivrihısar ilçesi Kaymaz beldesinde altın madenciliği için izin al- ması, yöre halkının tepki- lerine neden oldu. lşlet- menin yapılacağı alanın yakınında, uluslararası üne sahıp Nasrettin Ho- ca'nın doğduğu köy olan Hortu'nun yanı sıra çok sayıda tarihi kent ve Balı- kadamı Kuşcennetı bulu- nuyor. lzmir Çevre Hare- keti avukatlanndan Senih Ozay, yöre halkı adına Es- kişehir Idare Mahkeme- si'nde, 'verilen iznin ipta- li' ve 'yürütmeyi durdur- ma karan' istemiyle Çev- re Bakanlığı ve Tüprag şirketi aleyhine dava açtı. Yerel yönetim karşı Kaymaz Belediye Baş- kanı BeytuUah Karabulut Tüprag ve bakanlık tara- fından kendilerine tesisin kurulması hakkında bir başvuru yapılmadığını söylerken belediye mecli- si üyeleri halkın olumsuz yönde tepkilerini gözardı edemeyeceklerini kaydet- tiler. Sivrihisar DSP Ilçe Başkanı Münir Subaşı da konuyla ilgili olarak yap- tığı açıklamada tesisin kû- rulmasına karşı olduklan- nı belirterek, "Tesisin ku- rulmasını engellemek için kanuni yoüaria elimizden gelen her şeyi yapacağız. Işe Çevre Bakanlığı ve Tüprag şirketine darva aç- maktan başhyoruz" dedı. Kaymazhlar siyanürlü sından yana olduklan öğ- renildi. 'Tanın ve turizme zarar verir' Dava dilekçesinde, si- yanür kullanılarak altın madenciliği yapmanın, hem uluslararası sözleş- melere hem de yasalara aykın olduğu savunuldu. Dilekçede yörede tarihi ve doğal zenginlıkler bulun- duğu, insan sağlığı açısın- dan tehlikeli olan bir işlet- meye izin vermenin, yöre- nin tanmını ve rurizmini olumsuz yönde etkileye- ceği de savunuldu. Senih Özay, dava dilek- çesinde Çevre Bakanlığı tarafından verilen Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) olumlu raporunun ÇED Yönetmeliği'ne ay- kırı olduğunu belirterek "9 Eylül Üniversitesi tara- fından hazırlanan ÇED raporunda, yeterli ve çok yönlü bir araşürma yapü- madığını" öne sürdü. Yasa ve yönetmelik gereği, yö- re halkının bilgilendiril- mediğini açıklayan Özay, "Gazete ilanı verilmedi. Aynca köylülerle yasa ge- reği toplantılar yapılması gerekir. Bu yapılmadan ÇED olumlu raporu ver- mek yasalara aykın" dedi. Kaymaz'daki maden sa- hasının bulunduğu bölge- nin, 1. derece deprem ku- şağında olduğuna da dik- kat çeken Senih Özay, "Çok büyük risk mevcut- tur. Olası bir depremde, siyanürlü arıtma havuzu çatlayacak ve zehir yöreye yayüacaktır. Aynca, hidro- İojik verilere göre \örede her on yılda bir çok şid- deüi yeralt ve yerüsrü sel- leri meydana gelmekte, her türiü vapıyı yerle bir etmektedir" dedi*