Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 NİSAN 1995 ÇARŞAMBA
12 DIZIYAZI
Santiago'daki tüm görüntüler yoksulluğu çağnştınyor... GÜJ J£
Arjantin'le Şili'nin
5 bin dolarlık farkı• And Dağları, Güney
Amerika'yı kuzeyden güneye
bir bıçak gibi kesiyor ve
Arjantin ile Şili'yi bir duvar
gibi ayırıyor. Arjantin'in
payına uçsuz bucaksız
pampa (otlaklar), bitek
topraklar kalmış. Şili ise
güçlü komşusu tarafından
sanki batıya doğru itilmiş gibi. And Dağları
biraz daha itelese, Şili Pasifik'e düşecek.
Bir ülke düşünün, yüzöl-
çûmü Türkiye kadar olsun:
756 bin 626 kilometre kare.
Ama ülkenin en geniş yeri
160 kilometreyi aşmasın.
Hani Istanbul'dan Adapaza-
n'na kadar filan. Şerit gibi
bir ülke yani. 8 bin kilomet-
reden uzun. (Türkiye, Edir-
ne'den Iğdır'a 1550 kilomet-
recik).
Bir ucu Peru sınınna uza-
nıyor. Yani Ekvador'abirci-
gara içimi kala. Öteki ucu
Fouerland'da (Ateş Ülke-
si'nde) bitiyor. Yani Güney
Kutbu'na bir taş atimı.
Ama bizler için Şili'yi Şi-
li yapan, ne coğrafyası ne hâ-
lâ dumanı tüten, lavı akan ya-
nardağlan. Şili bizler içın Al-
lende demek; Neruda, Vic-
tor Jara, Isabel Parra, tnti lli—
mani demek. Sonra bir dizi
uğursuz çağnşım: Pinochet,
Moneda Sarayı, Santiago
Stadyumu, yüzü gülmez ge-
neraller...
And Dağlan. Güney Ame-
rika'yı kuzeyden güneye bir
bıçak gibi kesiyor ve Arjan-
tin ile Şili'yi bir duvar gibi
ayınyor. Arjantin'in payına
uçsuz bucaksız pampa (ot-
laklar), bitek topraklar kal-
mış. Şili ise güçlü komşusu
Arjantin tarafından sanki ba-
tıya, Pasifık Okyanusu'na
doğru itilmiş gibi. And Dağ-
lan biraz daha itelese Şili, Pa-
sifik'e düşecek. "Miltigeür-
den kişi başınadüşenpay" di-
yen istatistik verileri hepimiz
okumuşuzdur. Ama bizcile-
yin jktisat bilgisinden yana
fakir olanlara bu rakamlar
çok şey anlatmaz. "Bu ülke
ötekinden daha zengm^miş
gibisinden bulanık bir yargı
oluşur olsa olsa.
8 binle S bin
doların farkı
• "Milli gelirden kişi başına
düşen pay" deyişi çoğumuz
için bulanık bir kavramdır.
Arjantin'in başkenti Buenos
Aires'ten havalanıp, And
Dağları'nı aşıp, Şili'nin
başkenti Santiago'ya doğru
alçalmaya başladığımızda,
yıllık 8.235 dolarlık milli gelir
payından 3.030 dolarlık milli gelire inişin
anlamını da kavradık.
Arjantin'in başkenti Bu-
enos Aires'ten havalanıp,
And Dağlan'nı aşıp, Şili'nin
başkenti Santiago'ya doğru
alçalmaya başladığımızda,
8.235 dolarlık milli gelir pa-
yından 3.030 dolarlıka geçi-
şin anlamını kavradık.
Buenos Aires'in görkemli
yapılan, bakımlı caddelcn,
yeşile ve çiçeğe kesmiş renk-
İi parklan yerini boz bınala-
ra, yeşile hasret boş alanlara
ve nedense ille de yoksulluk
çağnştıran görüntülere bırak-
tı. Şili'nin başkenöne, San-
tiago'ya indik. 1970lere ka-
dar Şili, 13.5 milyonluk nü-
fusu ile küçük ve dış dünya-
ya kapalı bir ülkeydi. Kuze-
yinde, yeryüzünün en büyük
bakır yatagı ve en büyük ba-
kır işletmesi var: Chuquka-
matas. Buradan elde edilen ham bakır
Kuzey Amerika'ya ıhraç ediliyordu ve
Şili'nin belli başlı ihracat gelın de buy-
du. 1930bunalımındandennyaralarala-
rak çıkan Şili, bunalımı ızleyen 40 yıl bo-
yunca kamu sektörü yatınmlannın ön-
cülük ettiği ithal ikamesine dayalı bir
ekonomi politikası izledi. Amaç üretimi
çeşitlendirerek, tek ihraç ürünü olan ba-
İara bağımlılıktan kurtulmaktı. Ama ba-
şanya ulaşamadı.
Azgelişmişlik çemberi kınlamadı,
yoksulluk kader olmaktan çıkmadı ve
ABD'ye bağımlılık katmerlenerek sür-
dü. Şili siyasal mizahının bugüne kadar
gelen bir şakası var: Şili'yi hiikümetler
yönetir. HükumetJeri de ITT. (ITT: Ame-
rikan Telefon ve Telgraf Şirketi. Bakır-
dan taze meyveye, bahktan nitrat ve gü-
herçileye kadar Şili ekonomısınin her
1973yılında bir
darbeyie iktidara
el koyan General
Pinochet,
muhalefetin
bütün çabalan ve
protestolanna
karşın (yanda)
iktidannı 1989
yılında yapılan
seçimlere kadar
sürdürmeyi
başardı.
Seçirnleri yrtiren
Pinochet, 11
Mart 1990'da,
başkanlığı
Aylwin'e devretti,
ancak iktidan
değil. Başkanlığı
koşullu olarak
devreden kanlı ve
uğursuz general,
şu anda da
ordunun başında
ve iktidarın bir
ucundan sımsıkı
yakalamış
durumda.
Monedo
Sarayı'nın
kapısındaki tören
kıtası (üstte),
sanki ordunun bu
ağıriığını halka
gösterir gibi.
• Buenos Aires'in görkemli
yapılan, bakımlı caddeleri,
yeşile ve çiçeğe kesmiş renkli
parklan yerini boz binalara,
yeşile hasret boş alanlara ve
nedense ille de yoksulluğu
çağrıştıran görüntülere
bıraktı. 1973'ten 1989'a
kadar süren cuntanın
faturası, ekonomik ve siyasal planda Şili
halkına oldukça pahalıya mal olmuştu.
Direnişin sembollerinden
şarkıcı Viktor Jara. stadyum-
daki tutsaklardan sadece bi-
riydi. Askerler önce Jara'nın
parmaklannı kırdılar. Bir da-
ha gitar çalmasın dıye. Son-
ra da öldürdüler. Ülkenin yü-
zakı, Nobel Edebiyat Odülü
sahibi Pablo Neruda'nun evi
basıldı. Kitaplar çamurlu
postallarla çığnendi ve yırtıl-
dı. Hasta Neruda bir kaç haf-
ta sonra kederinden öldü.
'Hayır' demek
yetmiyor
Cunta 1973'ten 198O'e ka-
dar ülkeyi demir bir yumruk-
la idare ettı. Bütün muhalefet
yuvalan sındirildikten sonra
1980'de bır anayasa hazırlan-
dı ve referanduma sunuldu.
Anayasa referandumunda
"hayır" propagandası res-
men yasaklandı. Darbe lide-
n Pinochet. aynı referandum-
da sekiz yıl içın cumhurbaş-
kanı seçildı.
1988 yılında Pinochet'nin
devlet başkanlığının uzatılıp
uzatılmaması halkoyuna su-
nuldu. Şili halkı bu kez "Ge-
nerale hayır" dedi. Burnu fe-
na halde sürtülen cunta,
1989'da genel seçimlere git-
mek zorunda kaldı. Siyasi
partilerin büyük koalisyonu-
nun adayı Patncio Ayhvin se-
çimi kazandı. 11 Mart
1990'da Pinochet, başkanlığı
Ayhvin'e devretti.
Dikkat ettiyseniz "Pinoc-
het başkanbğı devretti" de-
di k; iktidan değil Halkoyla-
masında burnu sürtülen, ama
uğursuz misyonundan bir
türlü vazgeçmek ıstemeyen
Pinochet, dızgınlerinı elınde
tuttuğu orduya güvenerek
başkanlığı bırakma koşulla-
nnı açıkladı:
Kara Kuvvetlen Komu-
tanlığı (anayasaya göre bu,
Şili Genelkurmay Başkanlı-
ğı demek) kendı bırakıncaya
kadar Pinochet'de kalacak.
Aynca ordudaki atamalar.
emekJihk kararlan, askerler-
le sıvıl politikacılann katıldı-
ğı Milli Güvenlik Konse-
yi'nde (ne rastlantı ama. de-
ğil mı?) karara bağlanacak.
Aynca Merkez Bankası baş-
kanının atanmasında da Pi-
nochet'nin onayı şart. Bunun
yani sıra Şili parasmın değe-
rinde yüzde 3'ü aşan deği-
şıkliklerde de Pinochet'nin
onayı aranacak.
Yargılanmama
garantisi
alanında bildiğınce at oynatan ABD te-
keli).
1970 genel seçımlerine gelindığınde
güçlü Komünist Partisı, Pablo Neruda'yı
başkanlığa aday gösterdi. Sosyalist Par-
tı de Salvatore Allende'yi (Aıcende gibi
okunuyor). Hıristıyan Demokratlann
adayı ise şimdiki Başkan Eduardo
Frei'ydi.
Seçimlere az kala komünistler. sosya-
listler,sol Hıristıyan Demokratlar ve Ra-
dikal Parti yandaşlan aralannda anlaştı-
lar ve Unidad Popular'ı (Halk Birliği)
kurdular. Allende tek aday oldu ve seçi-
mi Unidad Popular kazandı.
Allende, ülkenin en güneyine sürül-
müş Kızıldenlilenn yaşadığı bölgelerde
ve kuzeydeki bakır havzası Chuquica-
matas'ta oylann yüzde 83 "e varan bir
destek elde etmiştı.
Halk Birliği ilk adım olarak ihracat
ürününde bakıra, ekonomide ITT'ye ve
dış politikada ABD'ye bağımlılıktan kur-
fulmaya yöneldi. Hızlı bir kamuJaştırma
atılımı başladı. "Bakırdan gelen, bakın
çıkaranlara" sloganıyla başlayan sosyal
adaletçi uygulamalar, Unidad Popular'ın
halk desteğini arttırmaya başladı. Gene-
raller de homurdanmaya başladılar.
1973 Sonbahan'nda ABD'nin Santi-
ago Büyükelçiliği'nde beyin takımı ka-
rargâh kurdu. Harekâtın karargâhı da
Santiago'ya 140 kilometre uzaktaki Val-
paraisodenizüssüydü. 11 Eylül 1973 gü-
nü General Pinochet yönetimındekı as-
keri birlikler, seçilmiş Allende yönetimi-
ne karşı harekete geçti. Santiago'nun gö-
beğindeki Moneda Başkanlık Sarayı ha-
vadan makineli tüfeklerle; karadan, kü-
çük kalıbreli tank mermileriyle tarandı.
Sarayın delik deşik olmuş duvarlannda-
ki ızler bugün de duruyor.
Allende teslimolmadı. Birkaçmilitan-
la birlikte kendini savundu ve sonunda
bir iddıaya göre intıhar ettı, bır ıddıaya
göre öldürüldü.
Faşist Pinochet cuntası Şili'nin üstüne
bir karabasan gibi çöktü. Ulke bir hapıs-
haneye dönüştü. On binlerce kişi tutuk-
landı, işkence gördü ve öldürüldü Chu-
quicamata bakır madencilerinın 47 gün
süren direnişi kanla bastınldı. Demokra-
tık kazanımlar hoyratça geri alındı.
Tüm kamulaştırma kararlan iptal edil-
di. Santiago Mıllı Stadyumu bir açık ha-
pishane oldu. Stadyumun duvarlan da
mezarhk...
Kanlı ve uğursuz general
şu anda da ordunun başında
ve iktidann bir ucundan sım-
sıkı yakalamış durumda. Gerek Pinoc-
het'den başkanlığı devralan Ayhvin, ge-
rekse 1983 seçimlerini kazanarak baş-
kan olan Hınsriyan Demokrat lider Edu-
ardo Frei, bu ödünlerin yani sıra cunta
dönemindeki suçlardan dolayi Pinochet
ve ekıbinin yargılanmayacağmı da yazı-
lı olarak garanti ettiler
Generallen bır ölçüde ıktidardan uzak-
laştıran bu ödünler dizısı Şili halkına ne
getirdi, ne götürdü bılemeyeceğız. Ama
1973 'ten 1989'a kadar süren cunta döne-
minin ekonomik ve siyasal planda Şili
halkından neler götürdüğü ve Şili'ye ne-
ler getirdiğj epey ilgınç. Yann bunu ser-
gilemeye çalışacağız..
Yarın: Ekonomi düze çıktı,
kan pahasına...
ÇALIŞANLARIN SORULAIÜ SORUNLARIAlLMAZ ŞİPAL
Malulen emekli olaoağmı
Soru: Bir taşra ortaokulunda 1. derece 4. kademeden görev ayhgı
alan bir ögrermenim. 1995 yılında malulen emekliye
aynlacağjnı.
Sorulanm:
1) Hizmet yıllanna göre emekli aylıklan ile malullük aylıklannın
oranlan aynı mıdır yoksa ayn oranlar mı uygulanır?
2) 22 yıl 8 ay hizmetten sonra malulen emekli olan öğretmenin
aylık oranı nedir ve kaç lira emekli ayhgı alır?
3) Malulen emekli olduğumda, kaç yıl karşılığı ikramiye ala-
cağım ve tutan ne olacaktır?
(N.E.)
YANIT: 1) Hizmet yıllanna göre emekli ve malullük aylıklan
bağlama oranlan, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Yasası'nın 41.
maddesinde belirlenmiştir.
Emekli. adı malullük ve vazıfe malullüğü aylıklan, fiıli ve ıtiban
hizmet toplamı 25 yıl olanlara %75 oran üzerinden. fiıli ve ıtibari
25 yıldan az olanlara her tam yıl için bu %75 oranı %1 eksiği. fa-
zla olanlara da her tam yıl için %1 fazlası üzerinden bağlanır.
"Fıili ve itibari hizmet toplamındaki ay kesirieri tam ay sayıhr. Yü
kesiıierinin her ayı için emekli avlığı baglanmasına esas a>lık tu-
tannın %1 'inin 12'de biri emekli ayhğına aynca eklenir."
2) Yasanın bu maddesi uyannca 22 yıl 8 ay hizmeti olan bir
Emekli Sandığı iştirakçisine, 22 yıl için %72 (yetmış ıkı), 8 ay içın
%0.67 olmak üzere toplam %72.67 orandan malullük aylığı
bağlanır.
1. derece 4. kademeden 22 yıl 8 ay hizmetten sonra malulen
emekli olan öğretmenin aylığı %72.67 oran üzerinden, 9 mılyon
858 bin 867 liradır.
Genel malullük aylığı= 4.005.750 TL
Kıdem malullük aylığı= 391.673 TL
Taban malullük aylığı= 3.262.733 TL
%26 özel tazminat (%72.67'si)= 2.198.711 TL
Toplam 9.858.867 TL
3) 22 yıl 8 ay hizmet karşılığı alacağınız emekli ikramiyesinin
brüt tutan ise 300 mılyon 96 bin 500 liradır.
Genel emekli ıkramiyesi= 121.275.000 TL
Kıdem emekli ikramiyesi= 13.475.000 TL
Taban emeklilik ikramiyesi= 98.780.000 TL
%26 tazminat ikramiyesi= 66.566.500 TL
Toplam ıkramıye= 3Ö0.096.500 TL
Yasa gereğı. ikramiye ödenmesi tam yıla göre yapılmakta, ay ke-
sırleri yok sayılmakta ve ikramiye dışında bırakılmaktadır. 8 ay için
ikramiye hesaplanmış olsaydı 9 mılyon 93 bin lira fazla ikramiye
ödenecektı.
POLİTİKA VE OTESÎ
MEHMED KEMAL
Üstüme Gelvnesinler...
Amerika, gerçek bir terörle yenı karşılaşıyor. Ok-
lahoma'daki büyüklükte bir patlama ilk kez görülü-
yor. Dünya ile birlikte Oklahoma da buna şaşıyor. Yö-
neticiler şaşkınlık içinde abartılı konuşuyor.
Başkan Clinton parmağını uzatıp suçlulan göste-
rirken, "Cezası çok ağır olacak" diyor. Adalet Baka-
nı, "Idam..." diye haykınyor.
Amerika'da asılarak ölüm yok, suçlular elektrikli
sandalyede can veriyorlar. Başına gelniediği için şim-
diye değin terör Amerika'ya şaka gıbı geliyordu.
Amerika, terörle karşılaştı. Dertlerini anlatamayanlar,
tehlikeyı gösterdiler.
Bu arada bizim Başbakan'ın Amerikalılara, "Terör-
le birlikte savaşalım" sözüne ciddi bakmadılar, ara-
da kaynadı.
Bu sırada bizim mahalle sayılan Cağaloglu'nda bir
patlama oldu. Daha doğrusu Cağaloglu'nda ucunu
gösterip Sarayburnu'nda patlayan bir bomba. Bom-
ba, bir arabanın içinde Cağaloğlu'nu, Türkocağı
Caddesi'ni, Iran Konsolosluğu'nu, Yerebatan'ı dolaş-
mış, gelip Sarayburnu Parkı'nda 'bum' etmiş. Veril-
miş sadakamız varmış, ya bizim pembe konağın
önündeyken patlasaydı? Saat 12.00... Biz de gaze-
tede çalışıyoruz.
Bomba patladı, ortalık da kanştı. Her kafadan bir
ses çıkıyor. Korumalar koşuşuyor, tehlikenin uzakta
olduğu anlaşılınca biraz sevinç var.
Telsiz odasına yakınım, konuşulanlan dinliyorum.
"Şunlan not edeyim" dedim:
"Bahçede bombalı bir araba varmış, onu Saray-
burnu'na çekmışler."
- Kimin arabası..
"Bahçeden çekmişler."
- Ne bahçesi ulan? Kimin arabası? . ;
"Kim çekmiş?"
Sorular, yanıtlan birbirine kanşıyor, uzayıp gidiyor.
Araba ilkin bir oluyor, sonra iki oluyor. Bir Türkocağı (
Caddesı'nden çıkanyorlar, bir Sultanahmet'e götü-J
rüyorlar.
Bizim Doğan Katırcıoğlu'nun polis muhabirliğj
tutuyor, elinde telefon dört bir yani arıyor. Keyiflidir
şu polis muhabiriiği, olay başlangıçta karmaşık ol-
duğu için bilmece çözersin, bir bir ayıklarsın.
- Ne olmuş?
"Çekici gelip çekmiş... Arabadaki bomba patla-1
mış." *
- Ölen var mıymış?
"Beşdiyorlar... Yoküç... tamsayıyokmu?Birölü
diyohar. Yaralı çok... Arabalar ne olmuş? On araba
haşat... On değil on beşi bulmuş."
- Buraya da araba çekilır mi?
Telsiz tır.. tır. tırr ediyor. Uzaktan bir ses geliyor.
"Ankara plakalıymış araba.."
- Ankara plakalı araba ne arar Istanbul'da?
"Hadi oradan... Belediye araba koyar mı?"
- Şaşırtmaca yapıyorlar.
"Cağaloğlu'nun dört bir yani araba dolu. Kimin
arabası belli değil.."
- Yanan arabaya ne olmuş? Araba çekiciyle birlik-
te yanmış..
"Akşama televizyonda görürsün, hepsini gösterir."
- Denizde ne oluyor?
"Bir tekne yanıyor." J ^
Adam tekneyi mi kurtarsın, canını mı?
Turist rehberi, çevreye şöyle bir baktı, "Ayasofya
da Sultanahmet de ucuz kurtuldu tam turist mevsi-
minde..." dedi.
Birisi Güneri Cıvaoğlu'nu arayıp demiş ki "Kala-
balıkyerleri bombalanm, üstüme gelmesinler..."
BULMACA SEDAT YAŞAYAIS
1 2 3 4 5 6 7 8SOLDANSAĞA:
1/ Tahıllan birbi-
nne katarak oluş-
turulan kanşım. 2/
Karakter... A>TII
cıns şeyler arasın- 3
dakı ınce fark. 3/
Ellı şınıkhk tahıl
ölçeği... "Çok
önemlıkişi"anla-
mında uluslarara-
sı kısaltma. 4/ In-
ce ağaç levha. 5/
Kakun da denılen "
kürk hayvanı... g
Makbul bır sıcak
ülke meyvesı. 61 Başakla ka-
nşık in saman.. Eskı ve bi-
lınmeyen bır tanhı anlatmak-
ta kullanılan deyun sözü. 7/
Matematıkte kullanılan sabıt
bir sayı... Sunı. 8/ Akıl... Gü-
zel söyleme ve yazma yete-
neği. 9/ Cevız ya da badem
ıçi... Kımı dillerde erkek
cinsten sayılan sözcük.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Kadın süs eşyası olarak
kullanılan denız salyangozu kabuğu. 2/ Rütbesız asker...
llaç kullanmadan, yalnız ısı yardımıyla aygıt ve pansuman
gereçlen gıbı şeyleri mıkropsuzlaştırma işı. 3/ Filmlerde,
kendisine tutuİan erkeklen mahveden güzel ve acımasız
kadın tipi... Birnota. 4/Kategori... Selenyum elementinin
sımgesı. 5/ Mıkropla bulaşan hastalıklar. 6/Çıplak vücut res-
mi... Düşünce yazısı türlerinden bin. 7/Kapalı bır yerin üst
bölümünü oluşturan yüzey... Yaşlı, koca, ihtiyar. 8/ Küçük
erkek kardeş... Belli bır amacı olmayan, dayanakız söz. 9/
Belli bir özelliği olan.
İLAN
T.C.
BÜNYAN
KADASTRO
MAHKEMESl'NDEN
1992/932
Davacı Hazine vekili Av. Betül Özkan tarafından da-
valı Ebubekir Altıntaş mirasçılan aleyhine açılan ka-
dastro tespitine itiraz ve tescil davasının yapılan duruş-
masmda verilen ara karan gereğince:
Bünyan ilçesi Samağır köyü Çamlama (Arpalık)
mevkiinde 140 ada 9 parsel sayılı taşınmazın yargıla-
ması devamında davalı mırasçılanndan llhan Çelik,
Halit Çelik, Güldeste Çelik, Bünyamil Çelık, Ismail
Çelik, Hatice Çelik, Yusuf Çelik, Gülistan Çelik Ka-
mil Çelik, Fatma Demirtaş, Erdal Demirtaş, Zeynep
Derrurtaş, Ibrahim Demirtaş, Ferdane Demirtaş, Mer-
yem Demirtaş, Durdu Demirtaş ve Osman Demirtaş'm
tüm aramalara rağmen tebligata yarar açık adresleri
tespit edilemediğinden yukanda sözü edilen taşınma-
za ilişkin mahkememızın 13.9.1995 günü saat 09.00'a
bırakılan duruşmasında hazır bulunmalan ya da ken-
dılerini bir vekille temsil ettirmeleri aksi halde dava-
nın yokluklannda devam edeceği ve yokluklannda ka-
rar verileceğı dilekçe yenne kaim olmak üzere ilanen
tebliğ olunur.
Basın: 17992