Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 17 NİSAN 1995 PAZARTESİ • • • •
4 HABERLERIN DEVAMI
TBMM Araştırma Komisyonu, Mumcu cinayetiyle ilgili olarak suç duyurusunda bulunacak
Içişleri Bakankğı'na suçlama
GÜ\EŞGURSO\
ANKARA - Bombalı suıkast sonucu 27 av on-
ce yaşamını yıtıren gazetemiz yazarı Uğur
Mumcu'nun oldurulmesı olayının soruşturulma-
sı surecınde. lçışlen Bakanlıgı yetkılılennın "ta-
rafsz kalmadıgT ve "kusurlu" davrandığı belır-
lendı Devletın ıçınde "ihmalleri ve kasıtianyla
devleti yıkacak unsurlann" varlıgı onaylanarak,
bunun "yargı" aracılıgı>Ia gıdenlebıleceğı vur-
gulandı TBMM Faılı Meçhul Sıyası Cınayetlen
Araştırma Komısyonu, Mumcu cınayetını, soruş-
turmadakı aksaklıklan ve kusurlu da\ranışlanyla
"çıkmaza sokan" lçışlen Bakanlıgı gore\Iılerı
hakkında gereklı ışlemlenn yapılması ıçm Baş-
bakanlık Teftış Kurulu'na suç duyurusunda bulu-
nulmasını kararlaştırdı
Komısyon. korucu-ıtırafçı-JÎTEM mensuplan-
nın kanştıklan yasadışı olaylar nedenıyle, Adalet
Bakanlığı'na Hurrıyet gazetesı yazarı Çetin
Emeç'ın katıl zanlısı olarak gozaltma alındıktan
sonra serbest bırakılan Muhammed Celal Zehe-
bi'nın (Ozel) "kanuna a>kın olarak" vatandaşlı-
ğa alınmasmı sağlayan Içışlen Bakanlıgı görevlı-
• TBMM Faılı Meçhul Sıyası Cınayetlen Araştırma Komısyonu, lçışlen
Bakanlıgı'nı, "Mumcu soruşturmasını tarafsız yapmamakla" suçladı lçışlen
Bakanlıgı gorevlıleri hakkında Başbakanlık Teftış Kurulu'na suç duyurusunda
bulunulmasını kararlaştırdı
len hakkında da, Başbakanlıga suç duyurusunda
bulunacak
Mumcu suıkastı konusunda, lçışlen Bakanlı-
gı'nın yanısıra, Ankara Devlet Guvenlık Mahke-
mesı Başsavcısı Nusret Demiral ıle cumhunyet
eskı savcısı Llkü Coşkun soruşturmayı başka
vere sevkettıklen ılen surulen Ateş Hattı progra-
mı yapımcılan Reha Muhtar vc Celal Kazdağb
ıle Mumcu cmayetının tanığı Ayhan Ayduı ın ıd-
dıalannı çurutmek ıçın açılan davada, tutuklu ol-
duklan dosyada belırtıldığı halde, Islamı Hareket
Orgutu sanıkları Mehmet Ali Şeker ıle Ayban
Usta'yı yanlış adreste arayarak. duruşma gununu
eneleyen yargı mensuplan hakkında gereklı ış-
lemlenn yapılması ıçın suç duyuruları yapıldı
Son şeklı venlen raporu bu hafta TBMM Baş-
kaniıgı na sunmaya hazırlanan komısyon, devle-
tın kendı ıçınde u
göre> suçu" îşleyenîenn yargı-
ya teslım edılmesı ve cezalandınlması ıçın, top-
lam 11 kurum ıle bu kurumlarda çalışan kamu
gorev lılen hakkında. Dışışlen ve Adalet Bakan-
lıkları ıle Başbakanlık ve Başbakanlık Teftış Ku-
rulu'nun denetım mekanızmalannı harekete ge-
çırmeye hazırlanıyor
Kuşatümış demokrasi
Anayasa ıle sınırlan çızılmış yetkı \e gorev
aynmına karşın devlet ıçınde, hukuk kurallannı
tanımayan ve ıstedıklen zaman ıstedıklen kural-
ları uygulayan kışı ve kurumların oluşumuna
dıkkat çekılen raporda. demokrasının "kuşabidı-
ğı" vurgulandı Komısyonun gorev yaptığı sure-
ce "birtakım odaklann'"araştırmayı başka yönle-
re sevk etmek ıçın yoğun gırışımlerde bulunduk-
lan ıfade edılerek "Bir merkezden yönetiliyor-
muşcasına gizli örgut şeklindc örgutlenen bu "olu-
şumlann. devletin seçimle ışbaşına gelmış organ-
lannca denetienmedikleri; bu örgütler hakkında
zaman zaman kamuoyunda çıkan haberler hak-
kındaki iddialann, nedenı bilinmez bir şekilde.
hiçbir zaman soruşturmaya konu olmadıklan"
kaydedıldı
Devletın ve parlamentonun gorevınm, hukuk
kurallanna bağlı olmayan ve bu kurallan açıkça
çıgneyen bırtakım gorev lılerı "anında yargıya
teslim etmesi" gereklılığının yer aldığı raporun
sonuç bolumunde haklannda suç duyurusunda
bulunulanlar şoyle sıralandı
- Başbakanlık Tefbş Kurulu'na: Lgur Mumcu
cınayetı bolumunde belırîılen aksaklıklan vapan
ve kusurlu davramşlanyla Ugur Mumcu cınaye-
tını çıkmaza sokan ve hatalannda ısrar edıp, çe-
şıtlı defalar ılgılı bolumlerde açıklandıgı uzere,
komtsyonumuzca yazılan yazılara ılgısız cevap-
lar veren lçışlen Bakanlıgı gorev lılen hakkında,
lçışlen Bakanlıgı tarafından tarafsız bır >>oruştur-
ma yapılamayacağı ınancı komısyonumuzda ha-
sıl oldugundan, bu konudakı aksaklıklan yapan
kamu gorev lılennın gorevden alınması ıçın ra-
porun Başbakanlık Teftış Kurulu'na tevdııne
SÜRECEK
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
H Baştarafi 1. Sayfada
edıldı Bugun yıllardır "KoyEnstıtule-
n Gunu" olarak kutlanıyor
Cumhunyet Halk Partısı'nın
1935'tekı dorduncu kurultayında eğı-
tımın yaygınlaştınlması kararlaştınl-
mış, ışe, nufusun en buyuk dılımını
oluşturan koy çocuklarından başlan-
ması benımsenmıştı Ilk uygulama
Eskışehır Çıfteler de başladı
Hasan Ali YuceTın Mıllı Eğıtım Ba-
kanlıgı nı ustlenmesınden sonra uy-
gulama hızla yaygınlaştınldı
Izmır-Kızılçullu, Kırklarelı- Kepırte-
pe, Kastamonu-Golkoy, Antalya-Ak-
su, Isparta-Gonen Kocaelı-Arıfıye,
Kayserı-Pazaroren, Malatya-Akça-
dağ, Seyhan-Duzıçı, Samsun-Akpı-
nar, Trabzon-Beşıkduzu, Balıkesır-
Savaştepe, Kars-Cılavuz, Ankara-
Hasanoğlan, Sıvas-Yıldızelı Konya-
Ivnz, Erzurum-Pulur Koy Enstıtulerı,
hem beyınlen hem bıleklen ışleterek
koy gençlennı eğıttı Temel ılke yetı-
şen çocuklann yıne kendı bolgelerı-
ne oğretmen olarak gonderılmesıydı
Ne yazık kı 1946'da çok partılı do-
neme geçıldığınde sırtını toprak ağa-
lanna ve tarıkat şeyhlerıne dayayan
DP, gozunu Koy Enstıtulenne dıktı
Koy çocuklannın uyanışı ne ağalann
ışınegelıyordunedemollaların CHP
ıktıdan bu baskılara boyun eğdi Eğı-
frm programını "sulandırdı" DP ıktı-
dara gelınce, 1951'de oğretmen
okullanyla bırleştırdı, 1954'te de ta-
mamen kapattı
Koy Enstıtulenne, çocukları oğret-
men olarak yetıştırıp bunun yanında
toprağı ışlemesını ve herhangı bır
Köy Enstitüleri ve Bugün...
"zanaat" oğrenmesını sağlayan eğı-
tım kurumları olarak bakmak çok
"dar" olur Bu kuruluşlar temelde
Anadolu'nun demokratıkleşmesını,
çağdaşlaşmasını sağlama ışlevı gor-
duler Insanı "kul" olmaktan çıkanp,
"bırey" olma bılıncını aşılayan Ata-
turk devnmlerının, Anadolu'nun kıl-
cal damarlarına ulaşmasını sağladı-
lar
Yalman, Çıfteler Koy Enstıtusü zı-
yaretı ıçın şunlan soyluyor
"Çok esaslı bır ders öğrendım O
da şudur Cebır ve şıddete dayanan
dısıplın ancak aczın bır ıfadesıdır
Kalbı sevgı ve anlayışla dolu olan bır
ıdarecı püruzsuz bır duzen ve çelık-
ten daha sağlam bır ahenk yaratma-
nın yolunu bulabılır Buyvrmak, hük-
metmekzevkı, ancakkuçukruhlu ın-
sanlara vergıdır Insanlar ve mevkıler
arasında sunı mesafeler yaratmaya,
ancak secıyesı zayıf, gururu kabank
kımseler muhtaçtır "
Yalman'ın Çıfteler'de "oğrendığı"
bu saptamalar demokrasının beyın-
lere ve yureklere yerleştırılmesı de-
ğıldır de nedır?
Ismail Hakkı Tonguç, Engın Ton-
guç, Emin Soysal Şerıf Tekben, Ca-
vit Orhan Tutengrt Halıt Ağanoğlu,
Şevket Gedıkoğlu Safa Guner Ta-
lip Apaydın, Yucel Hacaloğlu, Edip
Balkır, Hurrem Arman, Mehmet Ba-
şaran, Sabahattın Eyuboğlu, Meh-
met Bayrak, Fethı Esendal, Osman
Yalçın, Abdullah Ozkucur, Mahmut
Makal, Ahmet Lutfi Dağlar, BekirSe-
mercı, Mehmet Cımı, Recep Bulut,
Haşım Kanar Asaf Aktan, BekırOz-
gen, Galıp Candoğan Tahsın Yıl-
maz, Seyfi Koryurek ve Nazrf Evren
yazdıkları kıtaplarla Koy Enstıtulerı
deneyımını bugune taşıdılar Bır olay
kıtaba gırdı mı, artık o "geçmış" de-
ğıldır, yaşamaktadır Köy Enstıtulen
kıtaba, kıtaplara değıl yaşama gırdı
Bu kurumlardan mezun olup edebı-
yatın çeşıtlı dallannda urun verenle-
nn sayısı 50'nın uzennde
Gecekondu enstitüleri
Bugunku Turkıye'ye baktığımızda
ıse 1940'larda çağdaş Turkıye'nın
harcını karan koy çocuklannın ımam-
hatıplere yoneltıldığını goruyoruz
Imam-hatıpler, şenatçıların koy ens-
tıtulendır Bu kaynaktan kendı duşun
elemanlarını yetıştırıyorlar
Imam-hatıp mezunları unıversıte
sınavlannda ılk sıralarda hukuk ve ka-
mu yonetıcısı yetıştıren fakultelen ter-
cıh edıyorlar
Imam-hatıpler, Kuran kursları ve
ılahıyat fakultelen toplandığında, her
yıl bır mılyon oğrencı dınsel eğıtımden
geçıyor
Demokratık guçlerın sureklı bu du-
rumdan yakınması, eve hırsız gırınce
oturup ağlamaya benzıyor Yapılma-
sı gereken, "Bakın onlar nasıl guçle-
nıyor" dıye yakınmak değıl demok-
rasıyı guçlendırmek, halkı demokra-
srye ınandırmak Anadolu ınsanının
bu yuzyılın başında bır tercıh yaptığı-
nı ve hılafetı değıl cumhunyetı seçtı-
gını anlatmak Turkıye'yı bugunlere,
Atatıirk'un heykellennı dıkıp, kurum-
larını kapatanların getırdığını ortaya
koymak Yenı dunya duzenı dıye, ge-
lışmekte olan ulkelere yutturulmak ıs-
tenen sıstemın, emperyalızmın kılık
değıştırmesınden başka bır şey ol-
madığını sergılemek
Ne yazık kı medyada etkın olan ga-
zetecılenn, aydınlann çoğu yakın ta-
nhı lyı ozumsemedığı ıçın, daha on-
ce oğrendığı bır şeyın tersı kendısıne
soylendığınde, hıç araştırma gereğı
duymadan hemen, "Aaaa, bu bıze
yanlış oğretılmış " dıyor Bu tıp kım-
seler bana, koku toprağın yuzeyın-
de, hormonla, ozel ılaçla ve fıs fıs uze-
rıne puskurtulen parlatıcılarla canlı
duran çıçeklerı anımsatıyor Bır gun
sozunu ettığım ışlemler yapılmasa,
kuruyup gıdecekler
Bu yuzyılın başında Anadolu'da
gerçekleştınlen devrımlere ınananla-
rın salt o gunlenn anılarıyla yetınme-
mesı gerekıyor O gunlenn ateşınde
ısınmak yetmez, o ateşın uzennde
bugunun yemeğını pışırmelıyız
Koy Enstıtulennı 1940'ların koşul
larıyla yenıden yaşama geçırmek ta-
bıı kı olanaksız Başta fizıkı temelı
yok, koyler kentlere taşındı
Şımdı kolları sıvamanın, kent ens-
tıtulennı, gecekondu enstıtulennı kur-
manın zamanı 20 yuzyılın başında
Anadolu'da yanan ateşın kozlen, 21
yuzyılın başında yenı meşalelen
tutuşturacak
Inanmak, en guçlu enerjıdır Ben,
buna yurekten ınananlar arasın-
dayım
OLAYLAREV
ARDENDAKİ
GERÇEK
H Baştarafi 1. Sayfada
Çalışmalann dokuz yıllık te-
mel eğıtım uzerıne gelıştığı
anlaşılıyor Bu açıdan olumlu
bır gelışme olduğu soylene-
bılır Çunku dunyada zorunlu
oğretımı dokuz yıla çıkarama-
yan sayısı az ulkeden bın de
Turkıye'dır Ancak bu dokuz
yıllık eğıtımın temel ılkelennın
açıkça ortaya konması gere-
kıyor. Çocuklanmız laık Turkı-
ye Cumhurıyetı'nın yurttaşı
olacak bıçımde mı yetıştınle-
ceklerdııO Eleştırel akıl yon-
temlennı kullanabılecek araç-
lan edınecekler mıdır^ Yok-
sa aklı bır yana bırakarak dog-
malan one çıkaran ve tartış-
masız ezberleten ortaçağ
yontemlenyle mı eğıtılecekler-
dır?
Mıllı Eğıtım Bakanlığı'nda
bu temel konu uzennde açık
seçık bır yaklaşım gorulemı-
yor 15'ıncı Mıllı Eğıtım Şûrası
belkı de aydınlatıcı olabılır
Dunyada dın ve mezhep
savaşlarının yoğunlaştığı,
koktendıncılığın salrirganlaş-
tığı bır evre yaşanıyor Turkı-
ye bu savaşlann ve saldırgan-
lığın geçerlı olduğu coğrafya-
da bulunuyor Gelecek kuşak-
lann mutluluğunu karartma-
mak ıçın bugunden tavrımızı
ortaya koymalıyız.
• • •
ÇiBer'den
B Baştarafi 1. Sayfada
iarla sohbetı sırasında, Sabah ga-
zetesı köşe y azan ve 32 Gun ad-
lı TV programının yapımcı-su-
nucusu Mehmet Ali Birand'a,
Guneydoğu sorununa ılışkın ya-
zılanndan dola> ı "siteın" ertı v e
"Aman benûn hakkımda iyi vaz-
ma"dedı Çıller, 19nısan*daye-
rel saatle 10 00'da, Başkan Biil
Clinton ıle bır araya gelecek
Resmı olarak 45 dakıka olarak
belırlenen goruşmenın bır saatı
bulabıleceğını soyleven >etkılı-
ler, daha onceden belırlenen
"Çiller-Clinton" çalışma >eme-
ğının olmayacağının kesınlık
kazandıgını soyledıler
Aynı kaynaklar, Başbakan
Tansu Çıller'ın Dışışlen Bakanı
Warren Christopher ıle oğle ye-
meğınde bır araya gelecegını
kaydettı
Çillerler'in kaçamağı
Çıller ve eşı. berabennde Dı-
şışlen Bakanlıgı Musteşan Vol-
kan VuraL danışmanı EmreGo-
nensav ve THY Genel Müduru
Erman Yerdelen ıle bırlıkte oğ-
leden sonra gazetecılen atlata-
rak Nevv York Lımanfna gıttı
Üstlennde eşofman, el ele tutu-
şarak yuruyen Çıller çıftı. lıma-
nın alışvenş merkezının en ust
katındakı "Harbour Light" ad-
h lokantaya gıttıler
Yemek yıyen Çıllerler, kırmı-
zı şaraplannı ıçerek tanhı Bro-
oklyn Köprusu'nu seyrettıler
Çıllerler ve berabenndekıler,
otel çıkışlanndan ıtıbaren kendı-
lennı ızleyen Cumhunyet ve Sa-
bah muhabınnın uzaktan resım
çektıklennı fark edınce ofkelen-
dıler Korumalar, Çıller'ın Bro-
oklyn Koprûsü'nü seyrederken
fotograflannın çekılrnesını en-
gelledı
Lııaııı-lıatip eııflasyoıııı
• Baştarafi 1. Sayfada
tıp lıselenrun bugun fizıkı sayı olarak ve de kuruluş
amacına bakıldığında bu sayının yeterlı. hatta fazla bı-
le olduğu vurgulandı Turkıye'de sık sık gundeme ge-
len ımam-hatıp lıselen. yıne tartışılmaya başlandı Haf-
talık Nokta dergısının kapak konusunu oluşturan ımam-
hatıp lıselcnyie ılgılı soruyu yanıtlayan DYP Mılletve-
kılı ve eskı Mıllı Eğıtım Bakanı Koksal Toptan "Fizi-
ki sa>ı olarak \e de kuruluş amacına baktığımızda bu
sayı \eterli, hatta fazla bile" dedı
Imam-hatıp lıselen konusundakı goruşlennı açıkla-
> an gazetemız yazan HikmetÇetinka>>
ada "Bir gun ge-
lecek, darbe vapmalanna gerek kalmavacak" dıve du-
rumu değerlendırdı Çetınkaya, 1995 Turkıyesı'nde
gorulen manzaranın, gerçekten çagdışı ve yürekleracı-
sı olduguna dıkkat çekerek, ozetle şu göruşlere yer ver-
dı "tmam-hatip liselerinin amacı, laik, demokratık bir
hukuk devleti olan lurkiveCumhuriyeti'neokuvan ya-
zan a>dın din adamları yetiştirmektı. \ncak son yedi v ıl
içindc imanı-hatip liseleri hızla çoğaldı ve şov le bir yon-
tem kullandılar: Şubc açtılar. Anadolu'da şu an 300'e
yakın inşaat var. Şenatçı medva her hafta açıkoturum
yapıyor. Konuşan ımam-harip liscliJerin hepsı ay neıı şoy -
kdiyorlar: Dınımı ogrenecegım ve Turkıye Cumhu-
nyetı'nı kurtaracağım ' Şöyle bir bakın, bugun kamu
yönetimJeri. nahive mudurlenne vannca\a kadar, polis
örgutlerinde ımam-hatip mezıuıları hızla çoğalıyor. Olay
nedir? Darbe yapmaya gerek yvk. Bunlar.kamu yone-
tımını ele geçırerek nasıl olsa ıktıdara gelınz diyorlar.
\rtık orduya imam-hatip liselilerin girmesi mcselesi
gundeme gelmiyor. Hk; duşundunuz nıü neden? Çun-
ku tarikaüar ve dinci çevreler artık özel lise ve kolejler
kurma yoluna gidiyorlar. Bunlann 78 tane ozel lisesi
var. Buradan yetişen oğrendler rahathkla asken okul-
lara girebilir. Tansu Çiller'in Fethullah ile gorüşmesinin
ardındaki neden de bu zaten."
Mıllı>et gazetesı Eğıtım Servısı Şefı Abbas Cüçliı
Imam-hatıplenn kuruluş amaçlannın dışına çıktıgını
savundu Guçlu. şunlan dedı "Fethullahçılar en par-
lak çocuklan en iyi şekilde yetiştınyorlar, sonra da çe-
şitti okullara gonderiyorlar. Devletın eğitimdeki amacı
nedir? İyi bir vatandaş yetiştirmek, çağa uvgun bir in-
san yetiştirmek_ Karşı gruptan okullar zincirinin açıl-
masının amacı ne olabilir. Hükumet kendı amacının
tam tersı okullar açıvorsa sizin amacınız ne dive sormak
lazım? Şu bir gerçek ki imam-hatip liselen ile ilgılı sa-
dece bu/dağmın gorunen taran var."
Imaiîi-hatipliye kadro Köktendincilik tehlikelidir
• Baştarafi 1. Sayfada
pılmalıdır Anadolu lıselen dışındakı
okullarda >abancı dıl seçmelı hale getınl-
melıdır Lıse oncesındc ısteğe bağlı hazır-
Iık sınıfı konmalıdır
- Ortaoğretimde>onlendirme yuksekoğ-
retime kadar surmelıdır. OSS ve Ö\ S ye-
rine oğrencilerin akademik ozgeçmişlerini
ve topyekûn gelişımlenni dıkkate alan bir
değerlendırme sıstemı geliştınlmelıdır.
Imam-hatipliye MSB kadrosu
- Imam-hatıp okulu mezunlannın ıstıh-
damı ıçın Dıyanet lşlen Başkanlığı, Mıllı
Savunma Bakanlıgı, Sağlık Bakanlıgı. ma-
hallı ıdarelerle dığer kurum ve kuruluşlar-
da ıhtıyaç duyulan kadrolar venlmelıdır
- Meslek lisesını bitıren oğrencilerin alan-
lanyla ilgili y uksekofretim kurumlaruıa
girmeleri için gerekli tedbirler alınmahdır.
- Ders geçme v e kredı sıstemıne gore er-
ken mezun olan oğrencılere yukseköğre-
tım kurumlanna kayıt olanağı sağlanma-
lıdır
"Ortaoğretimde Veniden Yapılanma"
on komısyonu, unıversıte sınavlannın kal-
dtnlarak yenne oğrencmın ılgı ve yetene-
ğını dıkkate alan bır sıstem getınlmesı go-
ruşunu savunurken "Yûksekoğretime Ge-
çişin Yeniden Düzenlenmesi Komisyonu
1
*
unıversıteye geçışte ıkı aşamalı sinav sıs-
temı uygulamasının surdurulmesını oner-
dı Yuksekoğretıme ılışkın getınlen one-
nler şoyle
- l niversiteye geçişte iki aşamah sınav
sistemi uygulanmasına dcvanı edikneu, an-
cak sınav lardakı puan turlen çeşitiendiril-
melkiir. \da>lar,yuksekoğretim kurumla-
nna ilişkin tercihlerini OYS'nin sonucun-
dayapmalıdır.
- "Eğitimin Finansmanı Komisyonu",
raporunda eğıtımın kalıtelı bıçımde sur-
dunılebılmesı ıçın beledıye ve ozelleştır-
me gelırlennden yuzde 5'erlık bır payın
eğıtıme aktanlması gerektığı belırtıldı
Raporda. velılerden, ortaoğretimde oğ-
rencı malıyetının yuzde 15-25'ı, yuk-
sekoğretımde de yuzde 20-35'ının
"eğitime katkı pajı" olarak alınması oner-
ısıne yer venldı
• Baştarafi I. Sayfada
"Bunlar Türk eğitim sistemi için tehli-
ke arz ediyor" dedı
Berabenndekı Alman eğıtımcılerle
bırlıkte Eğıtım-Sen Samsun Şubesı'nı
de zıyaret eden GEU s.endıkası Rheın-
land Pfalz Evaletı Genel Sekreten Udo
Küssner Alman hukumetının ILO soz-
leşmesını kabul etmesıne karşın Al-
man Anayasa Mahkemesı'nın grev
hakkını yasakladığını soyledı Udo
Küssner, sozlennı şoyle sürdurdu
"Alman \nayasa Mahkemesi grev
hakkını yasaklıyor. Ancak Alman huku-
meti. ILO sozleşmelerini kabul etmiştir.
üluslararası sozleşmelerin bağlayıcı ol-
duğunuduşunmekteyiz.Grev birgerek-
lilik olarak ortaya çıktığında bu kulla-
nıhr. \ani hak. meşruluk kazanmıştır
artık. Örneğin Aşağı Saksonya'da sen-
dika grev karan almıştır. Ve bu karar
uy gulanmıştır. Bunun sonucunda maaş
kesimi gibi cezalar verilmiştir. Anlat-
mak istediğim, grev hakkmın ıç hukuk-
tayaapyazmasından öte. meşruluk ka-
zanması onemlidir. Bu bağlamda ulus-
Dışişleri çaüsı nihayet DPY sınavı yapıldı
I Baştarafi 1. Sayfada
Kıbns-Yunan, BM tnal Batu,sı-
yasal ışler Ali Tuygan ve Günduz
Aktan,tanıtım ve konsolosluk Va-
lım Eralp, ekonomık ışler Temel
lskit sözcü Ömer Akbel, ıdan ış-
ler Altan Guven. Genel mudurler
Ergun Pi'lıt. Nabi Şensoy, Alev Kı-
hç,Erhan VTgitbaşoğlu. Genel mu-
dür yardımcılan Şule Soysal. Bu-
rak GürseL L ğur Ergun, Fazlı Kiş-
mir, ^a/ım Duru, Vusuf Buluç, Ha-
U Akıncı, Nad Akıncı, Ender Arat
ve Veka İnal. Yenı atamalara ılış-
kın kararnamenın Başbakanlığa
sunulduğu bıldınlıyor Bu arada
AB buvukelçılığınden merkeze
donen Buyukelçı Cem Duna'ya
bır görev venlmedığı dıkkatı çek-
tı
Anlaşmazlıja konu olan Volkan
Vural'ın da Oymen'den boşalan
Bonn Büvukelçılığı'ne atanacağı
ve sonra da buyukelçıler arasında
yenı bır kararnamenın hazırlıklan-
na başlanacağı bıldınlıvor
Haber Merkezi - Ortaokul Sonu Devlet Parasız
Yatılı ve Bursluluk Sınavı, dün yapıldı Sınav so-
nuçlan temmuz aymın son haftasında açıklanacak
v e sonuçlar, başanlı ögrencılerden başlanarak pos-
talanacak
Sınavda sorulan test sorulannın cevap anahtan
Mıllı Eğıtım Bakanlıgı Basın ve Halkla llışkıler
Muşav ırlığı nden yapılan açıklamaya gore şöyle
Turkçetesti
1 D,2B,3C,4D,5 A,6 B,7 D,8 A,9 D, 10 D,
11 B. 12 B 13C, 14 C 15A I6D 17C, 18 A
19 B, 20 A, 21 C, 22 D, 23 B, 24 A. 25 B, 26 A.
21 C, 28 D, 29 B 30 C
Sosyal grb. dın ahl. testı
1 D 2 B 3 C 4 \, 5 D, 6 C 7 B. 8 A. 9 C
II D 12 A, 13 B 14 D 15 A, 16 B, 17 p,
19 A, 20C
Matematik testi
1 D 2 B 3A.4D 5 D,6 C. 7 A. 8 D,9 C,
11 A, 12 A, 13 B 14 C, 15 C, 16 B, 17 B,
19 B, 20 A. 21 C, 22 C, 23 B. 24 C, 25 D,
27 D, 28 D 29 B. 30 D
Fen grubu testi
1 A.2D 3C 4A.5A,6A 7C,8C,9A,
11 D, 12 B, 13 A 14 D, 15 C 16 C, 17 C,
19 B, 20 D
lararası sozleşmeler bizler için önemli
ölçüflerdir" dıye konuştu
GEW 'ın sendıkal anlayışı konusun-
da da bılgıler veren Udo Küssner, şun-
lan soyledı
"GEW, öğretmenleri bir sınıfın in-
sanlan olarak görur. l yelerimı/in so-
runlannı alır. çozum yollannı bırlikte
yakalamay a çalışınz. Alman oğretmen-
lerin ve diğerlerinin sosyal v e toplumsal
sorunlan vardır. Avnca oğretmenlerûı
genel sorunlan vardır. Işte GEV\ tam bu
noktada işlevsellikkazanır. Diğer oğret-
men sendikalan ile de sorunlan birlik-
te masay a yatınnz. Ekonomık mucade-
leyi demokratik mucadelenin bir parça-
sı olarak goruruz. Birbırine sıkı sıya
bağlıdır bunlar. Öncelikle Üluslararası
OğretmenJer Sendikası Birliğine iiye
olduğumuzu sovlemek istiyorum.
GEWin genel başkam aynı zamanda
l luslararası Oğretmenler Birliği"nin de
ikinci başkamdır. Almanya'daki sendi-
kalaıia işbiriiğinin otesinde, dunya işçi
sendikalan ile de vakın ilgimiz var. Fği-
tim-İş ve Eğit-Sen'le, bırlikten sonra da
Eğitiın-Sen'le dayanışmamız vardır.
Umanm bu dayanışma temsilci-
lcrini, GEW olarak ülkemizde
ağırlamaktan onur duyacağız.
GF\\ olarak bir sıkınümız yok.
Alman oğretmenlerûı fiç bin
'0 B marktan başlayan maaşları var-
1 8 c
dır. OturulabUecek bir ev 1.500
marktır. İşeyeni başlayan bir eğJ-
tim emekçisi bu paravı ahr. Daha
J ^ sonra sınıflandırma vardır. Busı-
-,,- . nıflandırmaya göre maaşlar da
' yûkselir. Sizde olduğu gibi 250
marka kimse çahşmaz. Bu eko-
BKBIZE
ERDAL ATABEK
Adanmış Çocuk...
Çocuğunuzu bır kutsal varlığa adar mısınız7
Tann'ya,
kutsal bır ıdeale, bır ulkuye, bır amaca adar mısınız'? Çocu-
ğunuzu boyle bır kutsal hedefe adarsanız ne yaparsınız?
Bunun en çarpıcı orneğı, oğlunu Adnan Menderes'e ada-
yan bır babanın çocuğunu bır kurbanNkoyunu gıbı yatınp
kesmek ıstemesıydı Bu gınşım elbette onlenmıştı, Adnan
Menderes de kuşkusuz uzulmuştu, babanın meczup oldu-
ğu soylendı, olay kapandı Ama "adanmış çocuk" ıdeolojısı
bu olayla başlamamış bu olayla da brtmemıştır Çunku bu
bır ıdeolojıdır, olgunun butunu görulmedığı zaman da satt
bu çarpıcı omeklerden ıbaret sanılır Oysa çocuklan öyle
çok şeyın adağı yapanz kı hepsını bılmek gerekır Acaba
"çocuk yetiştirmek" denılen sıstemın kendısının de ustu or-
tulu bır "adak hazırtığı" olduğunu duşunen kaç kışı var?
Bır gazetenın okurianna verdığı "My Chıld-Çocuğum" kı-
tabını duşunduğunuz zaman da bu sıstemın ıpuçlannı go-
rursunuz Oncelıkle "My Chıld- Çocuğum" dedığınız anda
"Bır Çocuk Yetıştırmek"ten başka bır şeyın anlatıldığı go-
rulmektedır Soz konusu olan "bır çocuk" değıldır, "Benım
kendı çocuğum"dur Aslında "bır çocuk" pek onemlı değıl-
dır, herhangı bır çocuktur, başkasının çocuğudur, sıradan
bır çocuktur Burada 'çocuk' kendı başına değer taşıma-
maktadır Değer taşıyan şey "my-benım çocuğum" olması-
dır Demek kı aslında değerlı olan çocuk değıidır, benım ol-
masıdır Işte bu ıdeolojı, çocuğun değenne yonelık olma-
yan, onun benım mulkıyetımde olmasını vurgulayan ıdeolo-
jıdır Bu ıdeolojının altında yatan da çocuğa venlen değer
değıl, mulkıyete venlen değerdır Ideolojının ıkıncı yanı da
Ingılızce sozlukle açıklanmaktadır, "my chıld " Burada da
çağrışım yoluyla 'çocuk' değıl "The Chıld" yetıştırmenın
yollannın anlatıldığı ımgesı venlmektedır Belkı de bu yolla
yetıştınlen çocuklar hemen Ingılızce konuşacaklar, Amen-
kalı gıbı olacaklar, yurumeye başlar başlamaz da tıpış tıpış
Amerıka'nın yolunu tutacaklardır Boylece bır yandan mul-
kıyet ıdeolojısı pekıştırılmekte, ote yandan Amenkan hay-
ranlığı gıdıklanmaktadır Buradakı ustu ortulu 'adaklık',
mulkıyet ve Amenka adına yapılmaktadır Kuşkusuz bunlar
çok açık değıldır, gorunuşte boyle bır şey yoktur, amaç
"kendı çocuğunuzu modern yetiştirmek" olarak sunul-
maktadır Ama ortuyu kaldırdığınız zaman altındakı "ço-
cuklara bakış ıdeolojisı"n\ gormenız kolaylaşmaktadır
Gazetelerın kultur amaçlı ekler vermesıne karşı değılım,
bu konuyu da o amaçla orneklemedım Amacım "çocuk
yetıştırme" sıstemlennın gızlı bır 'adak geleneğı'nı surdur-
duğunu anlatmakt/r Gunumuzun kurban geleneğı de geç-
mıştekı 'oğlunun yenne koç kurban edılmesı' geleneğın-
den kalmadır Çocuk ve genç kızlann Tann'lara kurban edıl-
mesı ıse ınsanlık tanhı kadar eskıdır Çaresız çocuklar ve
genç kızlar guçlu rahıplenn kurbanlan oîmuşlardır
Oysa gunumuzun "çocuk yetıştırme yontemlerı" hıçbır
adamanın rol oynamadığı ınsancıl bır amaç gozetır "Çocu-
ğu kendısı ıçın yetiştirmek " Doğumundan başlayarak "Ba-
ğımsız, kendı kararlannı verebılen, doğru ve yanlışı kendısı
ayırabı- len, kararlannın sorumluluğunu taşıyabılen, eleştı-
rel duşünebılen, bılgı hamalı olmayan, bılgıyı bulup kulla-
nabılen, mucadele edebılen, hak yemeyen ve hakkını ye-
dırmeyen ınsan yetıştır- mek" çocuk eğıtımının çağdaş
ozudur
Boyle çocuk yetıştırebılır mısınız
7
Oncelıkle sız, anne olarak, baba olarak, oğretmen olarak
boyle çocuk yetıştırmeye hazır mısınız''
Sız kendınız boyle mısınız''
Bu sorulara ıçtenlıklı yanıtlar verebıldığımız zaman gorû-
ruz kı, bız kendımızı beğenmıyoruz, kendımız gıbı olmayan
çocuklar yetiştirmek ıstıyoruz ama onu da başaramıyoruz
Eğer kendımızı beğenıyorsak o zaman da "adanmış ço-
cuklar" yetıştırıyoruz "Dıne adanmış" "memlekete adan-
mış", "aılesıne adanmış", "annesıne babasına adanmış"
çocuklar boyle yetıştınlıyor
Bu ıdeolojıde annelenn babalann, oğretmenlenn kendılen
de "adanmış kımlık"\enn sahıbıdır Kendılennı çocuklanna
adayan annelen babalan kutsuyoruz Kendılennı oğrencıle-
nne adayan oğretmenlen kutsuyoruz "Adanmış kımlık" oy-
lesıne kutsanıyor kı "kendını davasına adayan", "kendını
ışıne adayan ' kışıler ornek olarak gostenlıyor Bu ıdeolojı
sanıldığından çok daha guçlu, sanıldığından çok daha yay-
gındır Oysa "adak ıdeolojısı"nden kurtulmadan gerçek an-
lamda çağdaş bır çocuk eğrtımı yapmak olanaksızdır
23 Nısan'larda artık bunlan duşunmenın zamanı gelmedı
mı'' 21 yuzyıla beş kaldı da
DemirePin zorunlu
10 B, nomik diizeve sendika savesinde
Q, ulaşılmıştır Sizlerin zor koşullar-
da çaiıştığmızı biliyoruz."
B Baştarafi 1. Sayfada
lefonla aramış ve Başbakan"dan
gene telefonla bılgı almıştı
Bunlar tamam da, ne konuş-
muşlardı
9
Gezmın ıkı gun kısal-
tılması ıle bu telefon trafığının
bağı var mıydı
9
Ne Arjantın'de ne de Şılı de bu
sorulara vanıt alamadık Gezı-
nın son durağında Brezılya'nın
başkentı Braiilıa'dada son gune
kadar bu konuda sağlıklı bır bıl-
gı almak mumkun olmadı An-
cak Brasılıada gene Türkı-
ye'den bırlıkte gelen gazetecıle-
re duzenledığı basın toplantısın-
da, Demırel kısa bır açıklama
daha yaptı Mıllı Guvenlık Ku-
rulu'nu olağanüstu toplantıva
çağırmıştı Salı günu Brası-
lıa'danyolaçıkılacak çarşamba
günu oğleyın Turkıye'de oluna-
cak ve aynı gunun akşamı MGK
toplanacaktı
Gazetecılık mesleğının doğa-
sındakı "kuşkuculuk"tan olsa
gerek, hemen kulaklardıkıldı ve
soruldu Cumhurbaşkanı taa 18
bın kılometre uzaktan MGK'yı
olağanüstu toplantıya nıçın çağı-
nyordu9
Gezının ıkı gun erken
bıtırılmesıyle MGK toplantısı-
nın bağı var mıydı7
Bu sorulara
kuşkubuz Demırel ın ağzından
bır yanıt almak mumkun değıl-
dı Ama, ordan burdan derlenetı
bılgı kınntılannı, Istanbul ve
Ankara'dakı arkadaşlanmızla
yaptığımız telefon goruşmele-
nnden çıkan kımı sonuçlan bır
araya getınnce bır tablo belır-
meye başladı Bulanık, ama ne
olduğu ıyı-kotu anlaşılan bır tab-
lo Demırel gezısını ıkı gun on-
ce bıtınyordu Çunku Çıller
Amenka gezısını ıkı gun one al-
mıştı Başbakan ın 17 nısan ye-
nne 15 nısan cumartesı günü
Nevv York'a hareket edeceğı bıl-
gısıBrasılıa'vaulaşmıştı Cum-
hurbaşkanı, ABD've hareketın-
den önce Mıllı Guvenlık Kuru-
lu toplantısında Çıller'ın onüne
bır "devlet politikası" koymak
nıyetındeydı Buna gereksmım
de vardı Kuzey Irak'la ılgılı tam
bır -politikasızlık kargaşası" va-
şandıgı avan beyan bellı olmuş-
tu Keza, hentbol mıllı takımı-
nın Kıbns Rum Kesımı'ne gön-
denlmesıyle noktaianan sureçte
Dışışlen ıle Çıller arasında cıd-
dı bır çekışme yaşanmiş ve Çıl-
ler bıldığınıokumuştu ABDge-
zısınde Clinton ın Kıbns soru-
nunu da gundeme getıreceğı ıse,
artık herkesın bıldığı bır sırdı
Cumhurbaskanj bu yûzden
ABD gezısı oncesınde "ÇiDer'in
bikJigini okuyacağı bir geziyi ön-
lemek. ge/ınin politik hattını Çil-
ler'in tek başına çızmesinin onü-
ne geçmek" nıyetındeydı Bu
amaçla da pek de sevmedığı bır
kurumu, unıformalı bürokratla-
nn devlet polıtıkasına dolaysız
katılımını sağlayan MGK gıbı
bır kurumu kullanmayı yegle-
mıştı Nıtekım MGK bu kez ola-
ğan toplantı lardakı genışlıkte
degıl. sadece Anayasa'da belırle-
nen uyelenyle toplanacaktı
Ardından şu ünlu "uçağaçar-
pan kamyon" oykusu geldı tk-
ram aracı uçağın kapısını çö-
kertmıştı Sonrasında bızım
"Gezi Notton"nı okuyan oku-
yucunun kolayca ammsayacağı
matrak ıkı gun başladı Papatya
falınabenzeruçtuk, uçuyoruzte-
ranelenyle geçıp gıden ıkı uzun
gun Bır devlet başkanının Bre-
zılya'da bır otel odasında ıkı gun
"mahsur" kalmasındakı skandal
bır yana, Demırel'ın gezısını ıkı
gun erken bıtınne karan da boy-
lelıkle anlamını yıtınyordu.
Turk Hava Yollan'nın once
uçağın onanmı bıttı bıtıyor oya-
lamacaM, ardından Türkıye'den
bır uçak getırmede şasılacak du-
zeyde ağırdan alışı, tahmın edı-
lebıleceğı gıbı Demırel'ı ofke-
lendırdı Çok deneyımlı Demırel
ofkesını bellı etmedı elbette
Ama bastırdı ve en geç cuma gü-
nu Ankara'da olmayı başardı.
Çıller - Uçuran ekıbtne yakınh-
ğı ıle bılınen THY yonetımının
de -galıba- rol aldığı Demırel'ın
Turkıye >e donuşunu "geciktir-
me manevrası" sokmedı Çıller,
MGK toplantısına katıldıktan
sonra ABD'ye gıtmek zorunda
kaldı Gerçı, her MGK toplantı-
sı gıbı dışanya pek az bılgı sız-
dı Ama şunu tahmın etmek zor
değıl Çıller, cumartesı gunü
ABD ye, bıldığını okuyabılece-
ğı bır rahathkla değıl, ozellıkle
Kuzev Irak ve Kıbns konulann-
daanahatlan çızılmış bır polıtı-
kanın sınırlan ıçınde davranma
zorunluğuyla gıttı Kuşkusuz
bunlar kanıtlanamaz ıddıalardan
ıbaret Deymız kı kuşkucu ve
komplo teonlenne meraklı bır
gazetecının yakıştırmalan
Olsun Busatırlara kadar gel-
dığınıze gore okudunuz demek-
tır Bır tartın bakalım herhangı
bır mantık hatası var mı
9