20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 NİSAN 1995 PAZARTESİ • • • • 4 HABERLERIN DEVAMI TBMM Araştırma Komisyonu, Mumcu cinayetiyle ilgili olarak suç duyurusunda bulunacak Içişleri Bakankğı'na suçlama GÜ\EŞGURSO\ ANKARA - Bombalı suıkast sonucu 27 av on- ce yaşamını yıtıren gazetemiz yazarı Uğur Mumcu'nun oldurulmesı olayının soruşturulma- sı surecınde. lçışlen Bakanlıgı yetkılılennın "ta- rafsz kalmadıgT ve "kusurlu" davrandığı belır- lendı Devletın ıçınde "ihmalleri ve kasıtianyla devleti yıkacak unsurlann" varlıgı onaylanarak, bunun "yargı" aracılıgı>Ia gıdenlebıleceğı vur- gulandı TBMM Faılı Meçhul Sıyası Cınayetlen Araştırma Komısyonu, Mumcu cınayetını, soruş- turmadakı aksaklıklan ve kusurlu da\ranışlanyla "çıkmaza sokan" lçışlen Bakanlıgı gore\Iılerı hakkında gereklı ışlemlenn yapılması ıçm Baş- bakanlık Teftış Kurulu'na suç duyurusunda bulu- nulmasını kararlaştırdı Komısyon. korucu-ıtırafçı-JÎTEM mensuplan- nın kanştıklan yasadışı olaylar nedenıyle, Adalet Bakanlığı'na Hurrıyet gazetesı yazarı Çetin Emeç'ın katıl zanlısı olarak gozaltma alındıktan sonra serbest bırakılan Muhammed Celal Zehe- bi'nın (Ozel) "kanuna a>kın olarak" vatandaşlı- ğa alınmasmı sağlayan Içışlen Bakanlıgı görevlı- • TBMM Faılı Meçhul Sıyası Cınayetlen Araştırma Komısyonu, lçışlen Bakanlıgı'nı, "Mumcu soruşturmasını tarafsız yapmamakla" suçladı lçışlen Bakanlıgı gorevlıleri hakkında Başbakanlık Teftış Kurulu'na suç duyurusunda bulunulmasını kararlaştırdı len hakkında da, Başbakanlıga suç duyurusunda bulunacak Mumcu suıkastı konusunda, lçışlen Bakanlı- gı'nın yanısıra, Ankara Devlet Guvenlık Mahke- mesı Başsavcısı Nusret Demiral ıle cumhunyet eskı savcısı Llkü Coşkun soruşturmayı başka vere sevkettıklen ılen surulen Ateş Hattı progra- mı yapımcılan Reha Muhtar vc Celal Kazdağb ıle Mumcu cmayetının tanığı Ayhan Ayduı ın ıd- dıalannı çurutmek ıçın açılan davada, tutuklu ol- duklan dosyada belırtıldığı halde, Islamı Hareket Orgutu sanıkları Mehmet Ali Şeker ıle Ayban Usta'yı yanlış adreste arayarak. duruşma gununu eneleyen yargı mensuplan hakkında gereklı ış- lemlenn yapılması ıçın suç duyuruları yapıldı Son şeklı venlen raporu bu hafta TBMM Baş- kaniıgı na sunmaya hazırlanan komısyon, devle- tın kendı ıçınde u göre> suçu" îşleyenîenn yargı- ya teslım edılmesı ve cezalandınlması ıçın, top- lam 11 kurum ıle bu kurumlarda çalışan kamu gorev lılen hakkında. Dışışlen ve Adalet Bakan- lıkları ıle Başbakanlık ve Başbakanlık Teftış Ku- rulu'nun denetım mekanızmalannı harekete ge- çırmeye hazırlanıyor Kuşatümış demokrasi Anayasa ıle sınırlan çızılmış yetkı \e gorev aynmına karşın devlet ıçınde, hukuk kurallannı tanımayan ve ıstedıklen zaman ıstedıklen kural- ları uygulayan kışı ve kurumların oluşumuna dıkkat çekılen raporda. demokrasının "kuşabidı- ğı" vurgulandı Komısyonun gorev yaptığı sure- ce "birtakım odaklann'"araştırmayı başka yönle- re sevk etmek ıçın yoğun gırışımlerde bulunduk- lan ıfade edılerek "Bir merkezden yönetiliyor- muşcasına gizli örgut şeklindc örgutlenen bu "olu- şumlann. devletin seçimle ışbaşına gelmış organ- lannca denetienmedikleri; bu örgütler hakkında zaman zaman kamuoyunda çıkan haberler hak- kındaki iddialann, nedenı bilinmez bir şekilde. hiçbir zaman soruşturmaya konu olmadıklan" kaydedıldı Devletın ve parlamentonun gorevınm, hukuk kurallanna bağlı olmayan ve bu kurallan açıkça çıgneyen bırtakım gorev lılerı "anında yargıya teslim etmesi" gereklılığının yer aldığı raporun sonuç bolumunde haklannda suç duyurusunda bulunulanlar şoyle sıralandı - Başbakanlık Tefbş Kurulu'na: Lgur Mumcu cınayetı bolumunde belırîılen aksaklıklan vapan ve kusurlu davramşlanyla Ugur Mumcu cınaye- tını çıkmaza sokan ve hatalannda ısrar edıp, çe- şıtlı defalar ılgılı bolumlerde açıklandıgı uzere, komtsyonumuzca yazılan yazılara ılgısız cevap- lar veren lçışlen Bakanlıgı gorev lılen hakkında, lçışlen Bakanlıgı tarafından tarafsız bır >>oruştur- ma yapılamayacağı ınancı komısyonumuzda ha- sıl oldugundan, bu konudakı aksaklıklan yapan kamu gorev lılennın gorevden alınması ıçın ra- porun Başbakanlık Teftış Kurulu'na tevdııne SÜRECEK G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY H Baştarafi 1. Sayfada edıldı Bugun yıllardır "KoyEnstıtule- n Gunu" olarak kutlanıyor Cumhunyet Halk Partısı'nın 1935'tekı dorduncu kurultayında eğı- tımın yaygınlaştınlması kararlaştınl- mış, ışe, nufusun en buyuk dılımını oluşturan koy çocuklarından başlan- ması benımsenmıştı Ilk uygulama Eskışehır Çıfteler de başladı Hasan Ali YuceTın Mıllı Eğıtım Ba- kanlıgı nı ustlenmesınden sonra uy- gulama hızla yaygınlaştınldı Izmır-Kızılçullu, Kırklarelı- Kepırte- pe, Kastamonu-Golkoy, Antalya-Ak- su, Isparta-Gonen Kocaelı-Arıfıye, Kayserı-Pazaroren, Malatya-Akça- dağ, Seyhan-Duzıçı, Samsun-Akpı- nar, Trabzon-Beşıkduzu, Balıkesır- Savaştepe, Kars-Cılavuz, Ankara- Hasanoğlan, Sıvas-Yıldızelı Konya- Ivnz, Erzurum-Pulur Koy Enstıtulerı, hem beyınlen hem bıleklen ışleterek koy gençlennı eğıttı Temel ılke yetı- şen çocuklann yıne kendı bolgelerı- ne oğretmen olarak gonderılmesıydı Ne yazık kı 1946'da çok partılı do- neme geçıldığınde sırtını toprak ağa- lanna ve tarıkat şeyhlerıne dayayan DP, gozunu Koy Enstıtulenne dıktı Koy çocuklannın uyanışı ne ağalann ışınegelıyordunedemollaların CHP ıktıdan bu baskılara boyun eğdi Eğı- frm programını "sulandırdı" DP ıktı- dara gelınce, 1951'de oğretmen okullanyla bırleştırdı, 1954'te de ta- mamen kapattı Koy Enstıtulenne, çocukları oğret- men olarak yetıştırıp bunun yanında toprağı ışlemesını ve herhangı bır Köy Enstitüleri ve Bugün... "zanaat" oğrenmesını sağlayan eğı- tım kurumları olarak bakmak çok "dar" olur Bu kuruluşlar temelde Anadolu'nun demokratıkleşmesını, çağdaşlaşmasını sağlama ışlevı gor- duler Insanı "kul" olmaktan çıkanp, "bırey" olma bılıncını aşılayan Ata- turk devnmlerının, Anadolu'nun kıl- cal damarlarına ulaşmasını sağladı- lar Yalman, Çıfteler Koy Enstıtusü zı- yaretı ıçın şunlan soyluyor "Çok esaslı bır ders öğrendım O da şudur Cebır ve şıddete dayanan dısıplın ancak aczın bır ıfadesıdır Kalbı sevgı ve anlayışla dolu olan bır ıdarecı püruzsuz bır duzen ve çelık- ten daha sağlam bır ahenk yaratma- nın yolunu bulabılır Buyvrmak, hük- metmekzevkı, ancakkuçukruhlu ın- sanlara vergıdır Insanlar ve mevkıler arasında sunı mesafeler yaratmaya, ancak secıyesı zayıf, gururu kabank kımseler muhtaçtır " Yalman'ın Çıfteler'de "oğrendığı" bu saptamalar demokrasının beyın- lere ve yureklere yerleştırılmesı de- ğıldır de nedır? Ismail Hakkı Tonguç, Engın Ton- guç, Emin Soysal Şerıf Tekben, Ca- vit Orhan Tutengrt Halıt Ağanoğlu, Şevket Gedıkoğlu Safa Guner Ta- lip Apaydın, Yucel Hacaloğlu, Edip Balkır, Hurrem Arman, Mehmet Ba- şaran, Sabahattın Eyuboğlu, Meh- met Bayrak, Fethı Esendal, Osman Yalçın, Abdullah Ozkucur, Mahmut Makal, Ahmet Lutfi Dağlar, BekirSe- mercı, Mehmet Cımı, Recep Bulut, Haşım Kanar Asaf Aktan, BekırOz- gen, Galıp Candoğan Tahsın Yıl- maz, Seyfi Koryurek ve Nazrf Evren yazdıkları kıtaplarla Koy Enstıtulerı deneyımını bugune taşıdılar Bır olay kıtaba gırdı mı, artık o "geçmış" de- ğıldır, yaşamaktadır Köy Enstıtulen kıtaba, kıtaplara değıl yaşama gırdı Bu kurumlardan mezun olup edebı- yatın çeşıtlı dallannda urun verenle- nn sayısı 50'nın uzennde Gecekondu enstitüleri Bugunku Turkıye'ye baktığımızda ıse 1940'larda çağdaş Turkıye'nın harcını karan koy çocuklannın ımam- hatıplere yoneltıldığını goruyoruz Imam-hatıpler, şenatçıların koy ens- tıtulendır Bu kaynaktan kendı duşun elemanlarını yetıştırıyorlar Imam-hatıp mezunları unıversıte sınavlannda ılk sıralarda hukuk ve ka- mu yonetıcısı yetıştıren fakultelen ter- cıh edıyorlar Imam-hatıpler, Kuran kursları ve ılahıyat fakultelen toplandığında, her yıl bır mılyon oğrencı dınsel eğıtımden geçıyor Demokratık guçlerın sureklı bu du- rumdan yakınması, eve hırsız gırınce oturup ağlamaya benzıyor Yapılma- sı gereken, "Bakın onlar nasıl guçle- nıyor" dıye yakınmak değıl demok- rasıyı guçlendırmek, halkı demokra- srye ınandırmak Anadolu ınsanının bu yuzyılın başında bır tercıh yaptığı- nı ve hılafetı değıl cumhunyetı seçtı- gını anlatmak Turkıye'yı bugunlere, Atatıirk'un heykellennı dıkıp, kurum- larını kapatanların getırdığını ortaya koymak Yenı dunya duzenı dıye, ge- lışmekte olan ulkelere yutturulmak ıs- tenen sıstemın, emperyalızmın kılık değıştırmesınden başka bır şey ol- madığını sergılemek Ne yazık kı medyada etkın olan ga- zetecılenn, aydınlann çoğu yakın ta- nhı lyı ozumsemedığı ıçın, daha on- ce oğrendığı bır şeyın tersı kendısıne soylendığınde, hıç araştırma gereğı duymadan hemen, "Aaaa, bu bıze yanlış oğretılmış " dıyor Bu tıp kım- seler bana, koku toprağın yuzeyın- de, hormonla, ozel ılaçla ve fıs fıs uze- rıne puskurtulen parlatıcılarla canlı duran çıçeklerı anımsatıyor Bır gun sozunu ettığım ışlemler yapılmasa, kuruyup gıdecekler Bu yuzyılın başında Anadolu'da gerçekleştınlen devrımlere ınananla- rın salt o gunlenn anılarıyla yetınme- mesı gerekıyor O gunlenn ateşınde ısınmak yetmez, o ateşın uzennde bugunun yemeğını pışırmelıyız Koy Enstıtulennı 1940'ların koşul larıyla yenıden yaşama geçırmek ta- bıı kı olanaksız Başta fizıkı temelı yok, koyler kentlere taşındı Şımdı kolları sıvamanın, kent ens- tıtulennı, gecekondu enstıtulennı kur- manın zamanı 20 yuzyılın başında Anadolu'da yanan ateşın kozlen, 21 yuzyılın başında yenı meşalelen tutuşturacak Inanmak, en guçlu enerjıdır Ben, buna yurekten ınananlar arasın- dayım OLAYLAREV ARDENDAKİ GERÇEK H Baştarafi 1. Sayfada Çalışmalann dokuz yıllık te- mel eğıtım uzerıne gelıştığı anlaşılıyor Bu açıdan olumlu bır gelışme olduğu soylene- bılır Çunku dunyada zorunlu oğretımı dokuz yıla çıkarama- yan sayısı az ulkeden bın de Turkıye'dır Ancak bu dokuz yıllık eğıtımın temel ılkelennın açıkça ortaya konması gere- kıyor. Çocuklanmız laık Turkı- ye Cumhurıyetı'nın yurttaşı olacak bıçımde mı yetıştınle- ceklerdııO Eleştırel akıl yon- temlennı kullanabılecek araç- lan edınecekler mıdır^ Yok- sa aklı bır yana bırakarak dog- malan one çıkaran ve tartış- masız ezberleten ortaçağ yontemlenyle mı eğıtılecekler- dır? Mıllı Eğıtım Bakanlığı'nda bu temel konu uzennde açık seçık bır yaklaşım gorulemı- yor 15'ıncı Mıllı Eğıtım Şûrası belkı de aydınlatıcı olabılır Dunyada dın ve mezhep savaşlarının yoğunlaştığı, koktendıncılığın salrirganlaş- tığı bır evre yaşanıyor Turkı- ye bu savaşlann ve saldırgan- lığın geçerlı olduğu coğrafya- da bulunuyor Gelecek kuşak- lann mutluluğunu karartma- mak ıçın bugunden tavrımızı ortaya koymalıyız. • • • ÇiBer'den B Baştarafi 1. Sayfada iarla sohbetı sırasında, Sabah ga- zetesı köşe y azan ve 32 Gun ad- lı TV programının yapımcı-su- nucusu Mehmet Ali Birand'a, Guneydoğu sorununa ılışkın ya- zılanndan dola> ı "siteın" ertı v e "Aman benûn hakkımda iyi vaz- ma"dedı Çıller, 19nısan*daye- rel saatle 10 00'da, Başkan Biil Clinton ıle bır araya gelecek Resmı olarak 45 dakıka olarak belırlenen goruşmenın bır saatı bulabıleceğını soyleven >etkılı- ler, daha onceden belırlenen "Çiller-Clinton" çalışma >eme- ğının olmayacağının kesınlık kazandıgını soyledıler Aynı kaynaklar, Başbakan Tansu Çıller'ın Dışışlen Bakanı Warren Christopher ıle oğle ye- meğınde bır araya gelecegını kaydettı Çillerler'in kaçamağı Çıller ve eşı. berabennde Dı- şışlen Bakanlıgı Musteşan Vol- kan VuraL danışmanı EmreGo- nensav ve THY Genel Müduru Erman Yerdelen ıle bırlıkte oğ- leden sonra gazetecılen atlata- rak Nevv York Lımanfna gıttı Üstlennde eşofman, el ele tutu- şarak yuruyen Çıller çıftı. lıma- nın alışvenş merkezının en ust katındakı "Harbour Light" ad- h lokantaya gıttıler Yemek yıyen Çıllerler, kırmı- zı şaraplannı ıçerek tanhı Bro- oklyn Köprusu'nu seyrettıler Çıllerler ve berabenndekıler, otel çıkışlanndan ıtıbaren kendı- lennı ızleyen Cumhunyet ve Sa- bah muhabınnın uzaktan resım çektıklennı fark edınce ofkelen- dıler Korumalar, Çıller'ın Bro- oklyn Koprûsü'nü seyrederken fotograflannın çekılrnesını en- gelledı Lııaııı-lıatip eııflasyoıııı • Baştarafi 1. Sayfada tıp lıselenrun bugun fizıkı sayı olarak ve de kuruluş amacına bakıldığında bu sayının yeterlı. hatta fazla bı- le olduğu vurgulandı Turkıye'de sık sık gundeme ge- len ımam-hatıp lıselen. yıne tartışılmaya başlandı Haf- talık Nokta dergısının kapak konusunu oluşturan ımam- hatıp lıselcnyie ılgılı soruyu yanıtlayan DYP Mılletve- kılı ve eskı Mıllı Eğıtım Bakanı Koksal Toptan "Fizi- ki sa>ı olarak \e de kuruluş amacına baktığımızda bu sayı \eterli, hatta fazla bile" dedı Imam-hatıp lıselen konusundakı goruşlennı açıkla- > an gazetemız yazan HikmetÇetinka>> ada "Bir gun ge- lecek, darbe vapmalanna gerek kalmavacak" dıve du- rumu değerlendırdı Çetınkaya, 1995 Turkıyesı'nde gorulen manzaranın, gerçekten çagdışı ve yürekleracı- sı olduguna dıkkat çekerek, ozetle şu göruşlere yer ver- dı "tmam-hatip liselerinin amacı, laik, demokratık bir hukuk devleti olan lurkiveCumhuriyeti'neokuvan ya- zan a>dın din adamları yetiştirmektı. \ncak son yedi v ıl içindc imanı-hatip liseleri hızla çoğaldı ve şov le bir yon- tem kullandılar: Şubc açtılar. Anadolu'da şu an 300'e yakın inşaat var. Şenatçı medva her hafta açıkoturum yapıyor. Konuşan ımam-harip liscliJerin hepsı ay neıı şoy - kdiyorlar: Dınımı ogrenecegım ve Turkıye Cumhu- nyetı'nı kurtaracağım ' Şöyle bir bakın, bugun kamu yönetimJeri. nahive mudurlenne vannca\a kadar, polis örgutlerinde ımam-hatip mezıuıları hızla çoğalıyor. Olay nedir? Darbe yapmaya gerek yvk. Bunlar.kamu yone- tımını ele geçırerek nasıl olsa ıktıdara gelınz diyorlar. \rtık orduya imam-hatip liselilerin girmesi mcselesi gundeme gelmiyor. Hk; duşundunuz nıü neden? Çun- ku tarikaüar ve dinci çevreler artık özel lise ve kolejler kurma yoluna gidiyorlar. Bunlann 78 tane ozel lisesi var. Buradan yetişen oğrendler rahathkla asken okul- lara girebilir. Tansu Çiller'in Fethullah ile gorüşmesinin ardındaki neden de bu zaten." Mıllı>et gazetesı Eğıtım Servısı Şefı Abbas Cüçliı Imam-hatıplenn kuruluş amaçlannın dışına çıktıgını savundu Guçlu. şunlan dedı "Fethullahçılar en par- lak çocuklan en iyi şekilde yetiştınyorlar, sonra da çe- şitti okullara gonderiyorlar. Devletın eğitimdeki amacı nedir? İyi bir vatandaş yetiştirmek, çağa uvgun bir in- san yetiştirmek_ Karşı gruptan okullar zincirinin açıl- masının amacı ne olabilir. Hükumet kendı amacının tam tersı okullar açıvorsa sizin amacınız ne dive sormak lazım? Şu bir gerçek ki imam-hatip liselen ile ilgılı sa- dece bu/dağmın gorunen taran var." Imaiîi-hatipliye kadro Köktendincilik tehlikelidir • Baştarafi 1. Sayfada pılmalıdır Anadolu lıselen dışındakı okullarda >abancı dıl seçmelı hale getınl- melıdır Lıse oncesındc ısteğe bağlı hazır- Iık sınıfı konmalıdır - Ortaoğretimde>onlendirme yuksekoğ- retime kadar surmelıdır. OSS ve Ö\ S ye- rine oğrencilerin akademik ozgeçmişlerini ve topyekûn gelişımlenni dıkkate alan bir değerlendırme sıstemı geliştınlmelıdır. Imam-hatipliye MSB kadrosu - Imam-hatıp okulu mezunlannın ıstıh- damı ıçın Dıyanet lşlen Başkanlığı, Mıllı Savunma Bakanlıgı, Sağlık Bakanlıgı. ma- hallı ıdarelerle dığer kurum ve kuruluşlar- da ıhtıyaç duyulan kadrolar venlmelıdır - Meslek lisesını bitıren oğrencilerin alan- lanyla ilgili y uksekofretim kurumlaruıa girmeleri için gerekli tedbirler alınmahdır. - Ders geçme v e kredı sıstemıne gore er- ken mezun olan oğrencılere yukseköğre- tım kurumlanna kayıt olanağı sağlanma- lıdır "Ortaoğretimde Veniden Yapılanma" on komısyonu, unıversıte sınavlannın kal- dtnlarak yenne oğrencmın ılgı ve yetene- ğını dıkkate alan bır sıstem getınlmesı go- ruşunu savunurken "Yûksekoğretime Ge- çişin Yeniden Düzenlenmesi Komisyonu 1 * unıversıteye geçışte ıkı aşamalı sinav sıs- temı uygulamasının surdurulmesını oner- dı Yuksekoğretıme ılışkın getınlen one- nler şoyle - l niversiteye geçişte iki aşamah sınav sistemi uygulanmasına dcvanı edikneu, an- cak sınav lardakı puan turlen çeşitiendiril- melkiir. \da>lar,yuksekoğretim kurumla- nna ilişkin tercihlerini OYS'nin sonucun- dayapmalıdır. - "Eğitimin Finansmanı Komisyonu", raporunda eğıtımın kalıtelı bıçımde sur- dunılebılmesı ıçın beledıye ve ozelleştır- me gelırlennden yuzde 5'erlık bır payın eğıtıme aktanlması gerektığı belırtıldı Raporda. velılerden, ortaoğretimde oğ- rencı malıyetının yuzde 15-25'ı, yuk- sekoğretımde de yuzde 20-35'ının "eğitime katkı pajı" olarak alınması oner- ısıne yer venldı • Baştarafi I. Sayfada "Bunlar Türk eğitim sistemi için tehli- ke arz ediyor" dedı Berabenndekı Alman eğıtımcılerle bırlıkte Eğıtım-Sen Samsun Şubesı'nı de zıyaret eden GEU s.endıkası Rheın- land Pfalz Evaletı Genel Sekreten Udo Küssner Alman hukumetının ILO soz- leşmesını kabul etmesıne karşın Al- man Anayasa Mahkemesı'nın grev hakkını yasakladığını soyledı Udo Küssner, sozlennı şoyle sürdurdu "Alman \nayasa Mahkemesi grev hakkını yasaklıyor. Ancak Alman huku- meti. ILO sozleşmelerini kabul etmiştir. üluslararası sozleşmelerin bağlayıcı ol- duğunuduşunmekteyiz.Grev birgerek- lilik olarak ortaya çıktığında bu kulla- nıhr. \ani hak. meşruluk kazanmıştır artık. Örneğin Aşağı Saksonya'da sen- dika grev karan almıştır. Ve bu karar uy gulanmıştır. Bunun sonucunda maaş kesimi gibi cezalar verilmiştir. Anlat- mak istediğim, grev hakkmın ıç hukuk- tayaapyazmasından öte. meşruluk ka- zanması onemlidir. Bu bağlamda ulus- Dışişleri çaüsı nihayet DPY sınavı yapıldı I Baştarafi 1. Sayfada Kıbns-Yunan, BM tnal Batu,sı- yasal ışler Ali Tuygan ve Günduz Aktan,tanıtım ve konsolosluk Va- lım Eralp, ekonomık ışler Temel lskit sözcü Ömer Akbel, ıdan ış- ler Altan Guven. Genel mudurler Ergun Pi'lıt. Nabi Şensoy, Alev Kı- hç,Erhan VTgitbaşoğlu. Genel mu- dür yardımcılan Şule Soysal. Bu- rak GürseL L ğur Ergun, Fazlı Kiş- mir, ^a/ım Duru, Vusuf Buluç, Ha- U Akıncı, Nad Akıncı, Ender Arat ve Veka İnal. Yenı atamalara ılış- kın kararnamenın Başbakanlığa sunulduğu bıldınlıyor Bu arada AB buvukelçılığınden merkeze donen Buyukelçı Cem Duna'ya bır görev venlmedığı dıkkatı çek- tı Anlaşmazlıja konu olan Volkan Vural'ın da Oymen'den boşalan Bonn Büvukelçılığı'ne atanacağı ve sonra da buyukelçıler arasında yenı bır kararnamenın hazırlıklan- na başlanacağı bıldınlıvor Haber Merkezi - Ortaokul Sonu Devlet Parasız Yatılı ve Bursluluk Sınavı, dün yapıldı Sınav so- nuçlan temmuz aymın son haftasında açıklanacak v e sonuçlar, başanlı ögrencılerden başlanarak pos- talanacak Sınavda sorulan test sorulannın cevap anahtan Mıllı Eğıtım Bakanlıgı Basın ve Halkla llışkıler Muşav ırlığı nden yapılan açıklamaya gore şöyle Turkçetesti 1 D,2B,3C,4D,5 A,6 B,7 D,8 A,9 D, 10 D, 11 B. 12 B 13C, 14 C 15A I6D 17C, 18 A 19 B, 20 A, 21 C, 22 D, 23 B, 24 A. 25 B, 26 A. 21 C, 28 D, 29 B 30 C Sosyal grb. dın ahl. testı 1 D 2 B 3 C 4 \, 5 D, 6 C 7 B. 8 A. 9 C II D 12 A, 13 B 14 D 15 A, 16 B, 17 p, 19 A, 20C Matematik testi 1 D 2 B 3A.4D 5 D,6 C. 7 A. 8 D,9 C, 11 A, 12 A, 13 B 14 C, 15 C, 16 B, 17 B, 19 B, 20 A. 21 C, 22 C, 23 B. 24 C, 25 D, 27 D, 28 D 29 B. 30 D Fen grubu testi 1 A.2D 3C 4A.5A,6A 7C,8C,9A, 11 D, 12 B, 13 A 14 D, 15 C 16 C, 17 C, 19 B, 20 D lararası sozleşmeler bizler için önemli ölçüflerdir" dıye konuştu GEW 'ın sendıkal anlayışı konusun- da da bılgıler veren Udo Küssner, şun- lan soyledı "GEW, öğretmenleri bir sınıfın in- sanlan olarak görur. l yelerimı/in so- runlannı alır. çozum yollannı bırlikte yakalamay a çalışınz. Alman oğretmen- lerin ve diğerlerinin sosyal v e toplumsal sorunlan vardır. Avnca oğretmenlerûı genel sorunlan vardır. Işte GEV\ tam bu noktada işlevsellikkazanır. Diğer oğret- men sendikalan ile de sorunlan birlik- te masay a yatınnz. Ekonomık mucade- leyi demokratik mucadelenin bir parça- sı olarak goruruz. Birbırine sıkı sıya bağlıdır bunlar. Öncelikle Üluslararası OğretmenJer Sendikası Birliğine iiye olduğumuzu sovlemek istiyorum. GEWin genel başkam aynı zamanda l luslararası Oğretmenler Birliği"nin de ikinci başkamdır. Almanya'daki sendi- kalaıia işbiriiğinin otesinde, dunya işçi sendikalan ile de vakın ilgimiz var. Fği- tim-İş ve Eğit-Sen'le, bırlikten sonra da Eğitiın-Sen'le dayanışmamız vardır. Umanm bu dayanışma temsilci- lcrini, GEW olarak ülkemizde ağırlamaktan onur duyacağız. GF\\ olarak bir sıkınümız yok. Alman oğretmenlerûı fiç bin '0 B marktan başlayan maaşları var- 1 8 c dır. OturulabUecek bir ev 1.500 marktır. İşeyeni başlayan bir eğJ- tim emekçisi bu paravı ahr. Daha J ^ sonra sınıflandırma vardır. Busı- -,,- . nıflandırmaya göre maaşlar da ' yûkselir. Sizde olduğu gibi 250 marka kimse çahşmaz. Bu eko- BKBIZE ERDAL ATABEK Adanmış Çocuk... Çocuğunuzu bır kutsal varlığa adar mısınız7 Tann'ya, kutsal bır ıdeale, bır ulkuye, bır amaca adar mısınız'? Çocu- ğunuzu boyle bır kutsal hedefe adarsanız ne yaparsınız? Bunun en çarpıcı orneğı, oğlunu Adnan Menderes'e ada- yan bır babanın çocuğunu bır kurbanNkoyunu gıbı yatınp kesmek ıstemesıydı Bu gınşım elbette onlenmıştı, Adnan Menderes de kuşkusuz uzulmuştu, babanın meczup oldu- ğu soylendı, olay kapandı Ama "adanmış çocuk" ıdeolojısı bu olayla başlamamış bu olayla da brtmemıştır Çunku bu bır ıdeolojıdır, olgunun butunu görulmedığı zaman da satt bu çarpıcı omeklerden ıbaret sanılır Oysa çocuklan öyle çok şeyın adağı yapanz kı hepsını bılmek gerekır Acaba "çocuk yetiştirmek" denılen sıstemın kendısının de ustu or- tulu bır "adak hazırtığı" olduğunu duşunen kaç kışı var? Bır gazetenın okurianna verdığı "My Chıld-Çocuğum" kı- tabını duşunduğunuz zaman da bu sıstemın ıpuçlannı go- rursunuz Oncelıkle "My Chıld- Çocuğum" dedığınız anda "Bır Çocuk Yetıştırmek"ten başka bır şeyın anlatıldığı go- rulmektedır Soz konusu olan "bır çocuk" değıldır, "Benım kendı çocuğum"dur Aslında "bır çocuk" pek onemlı değıl- dır, herhangı bır çocuktur, başkasının çocuğudur, sıradan bır çocuktur Burada 'çocuk' kendı başına değer taşıma- maktadır Değer taşıyan şey "my-benım çocuğum" olması- dır Demek kı aslında değerlı olan çocuk değıidır, benım ol- masıdır Işte bu ıdeolojı, çocuğun değenne yonelık olma- yan, onun benım mulkıyetımde olmasını vurgulayan ıdeolo- jıdır Bu ıdeolojının altında yatan da çocuğa venlen değer değıl, mulkıyete venlen değerdır Ideolojının ıkıncı yanı da Ingılızce sozlukle açıklanmaktadır, "my chıld " Burada da çağrışım yoluyla 'çocuk' değıl "The Chıld" yetıştırmenın yollannın anlatıldığı ımgesı venlmektedır Belkı de bu yolla yetıştınlen çocuklar hemen Ingılızce konuşacaklar, Amen- kalı gıbı olacaklar, yurumeye başlar başlamaz da tıpış tıpış Amerıka'nın yolunu tutacaklardır Boylece bır yandan mul- kıyet ıdeolojısı pekıştırılmekte, ote yandan Amenkan hay- ranlığı gıdıklanmaktadır Buradakı ustu ortulu 'adaklık', mulkıyet ve Amenka adına yapılmaktadır Kuşkusuz bunlar çok açık değıldır, gorunuşte boyle bır şey yoktur, amaç "kendı çocuğunuzu modern yetiştirmek" olarak sunul- maktadır Ama ortuyu kaldırdığınız zaman altındakı "ço- cuklara bakış ıdeolojisı"n\ gormenız kolaylaşmaktadır Gazetelerın kultur amaçlı ekler vermesıne karşı değılım, bu konuyu da o amaçla orneklemedım Amacım "çocuk yetıştırme" sıstemlennın gızlı bır 'adak geleneğı'nı surdur- duğunu anlatmakt/r Gunumuzun kurban geleneğı de geç- mıştekı 'oğlunun yenne koç kurban edılmesı' geleneğın- den kalmadır Çocuk ve genç kızlann Tann'lara kurban edıl- mesı ıse ınsanlık tanhı kadar eskıdır Çaresız çocuklar ve genç kızlar guçlu rahıplenn kurbanlan oîmuşlardır Oysa gunumuzun "çocuk yetıştırme yontemlerı" hıçbır adamanın rol oynamadığı ınsancıl bır amaç gozetır "Çocu- ğu kendısı ıçın yetiştirmek " Doğumundan başlayarak "Ba- ğımsız, kendı kararlannı verebılen, doğru ve yanlışı kendısı ayırabı- len, kararlannın sorumluluğunu taşıyabılen, eleştı- rel duşünebılen, bılgı hamalı olmayan, bılgıyı bulup kulla- nabılen, mucadele edebılen, hak yemeyen ve hakkını ye- dırmeyen ınsan yetıştır- mek" çocuk eğıtımının çağdaş ozudur Boyle çocuk yetıştırebılır mısınız 7 Oncelıkle sız, anne olarak, baba olarak, oğretmen olarak boyle çocuk yetıştırmeye hazır mısınız'' Sız kendınız boyle mısınız'' Bu sorulara ıçtenlıklı yanıtlar verebıldığımız zaman gorû- ruz kı, bız kendımızı beğenmıyoruz, kendımız gıbı olmayan çocuklar yetiştirmek ıstıyoruz ama onu da başaramıyoruz Eğer kendımızı beğenıyorsak o zaman da "adanmış ço- cuklar" yetıştırıyoruz "Dıne adanmış" "memlekete adan- mış", "aılesıne adanmış", "annesıne babasına adanmış" çocuklar boyle yetıştınlıyor Bu ıdeolojıde annelenn babalann, oğretmenlenn kendılen de "adanmış kımlık"\enn sahıbıdır Kendılennı çocuklanna adayan annelen babalan kutsuyoruz Kendılennı oğrencıle- nne adayan oğretmenlen kutsuyoruz "Adanmış kımlık" oy- lesıne kutsanıyor kı "kendını davasına adayan", "kendını ışıne adayan ' kışıler ornek olarak gostenlıyor Bu ıdeolojı sanıldığından çok daha guçlu, sanıldığından çok daha yay- gındır Oysa "adak ıdeolojısı"nden kurtulmadan gerçek an- lamda çağdaş bır çocuk eğrtımı yapmak olanaksızdır 23 Nısan'larda artık bunlan duşunmenın zamanı gelmedı mı'' 21 yuzyıla beş kaldı da DemirePin zorunlu 10 B, nomik diizeve sendika savesinde Q, ulaşılmıştır Sizlerin zor koşullar- da çaiıştığmızı biliyoruz." B Baştarafi 1. Sayfada lefonla aramış ve Başbakan"dan gene telefonla bılgı almıştı Bunlar tamam da, ne konuş- muşlardı 9 Gezmın ıkı gun kısal- tılması ıle bu telefon trafığının bağı var mıydı 9 Ne Arjantın'de ne de Şılı de bu sorulara vanıt alamadık Gezı- nın son durağında Brezılya'nın başkentı Braiilıa'dada son gune kadar bu konuda sağlıklı bır bıl- gı almak mumkun olmadı An- cak Brasılıada gene Türkı- ye'den bırlıkte gelen gazetecıle- re duzenledığı basın toplantısın- da, Demırel kısa bır açıklama daha yaptı Mıllı Guvenlık Ku- rulu'nu olağanüstu toplantıva çağırmıştı Salı günu Brası- lıa'danyolaçıkılacak çarşamba günu oğleyın Turkıye'de oluna- cak ve aynı gunun akşamı MGK toplanacaktı Gazetecılık mesleğının doğa- sındakı "kuşkuculuk"tan olsa gerek, hemen kulaklardıkıldı ve soruldu Cumhurbaşkanı taa 18 bın kılometre uzaktan MGK'yı olağanüstu toplantıya nıçın çağı- nyordu9 Gezının ıkı gun erken bıtırılmesıyle MGK toplantısı- nın bağı var mıydı7 Bu sorulara kuşkubuz Demırel ın ağzından bır yanıt almak mumkun değıl- dı Ama, ordan burdan derlenetı bılgı kınntılannı, Istanbul ve Ankara'dakı arkadaşlanmızla yaptığımız telefon goruşmele- nnden çıkan kımı sonuçlan bır araya getınnce bır tablo belır- meye başladı Bulanık, ama ne olduğu ıyı-kotu anlaşılan bır tab- lo Demırel gezısını ıkı gun on- ce bıtınyordu Çunku Çıller Amenka gezısını ıkı gun one al- mıştı Başbakan ın 17 nısan ye- nne 15 nısan cumartesı günü Nevv York'a hareket edeceğı bıl- gısıBrasılıa'vaulaşmıştı Cum- hurbaşkanı, ABD've hareketın- den önce Mıllı Guvenlık Kuru- lu toplantısında Çıller'ın onüne bır "devlet politikası" koymak nıyetındeydı Buna gereksmım de vardı Kuzey Irak'la ılgılı tam bır -politikasızlık kargaşası" va- şandıgı avan beyan bellı olmuş- tu Keza, hentbol mıllı takımı- nın Kıbns Rum Kesımı'ne gön- denlmesıyle noktaianan sureçte Dışışlen ıle Çıller arasında cıd- dı bır çekışme yaşanmiş ve Çıl- ler bıldığınıokumuştu ABDge- zısınde Clinton ın Kıbns soru- nunu da gundeme getıreceğı ıse, artık herkesın bıldığı bır sırdı Cumhurbaskanj bu yûzden ABD gezısı oncesınde "ÇiDer'in bikJigini okuyacağı bir geziyi ön- lemek. ge/ınin politik hattını Çil- ler'in tek başına çızmesinin onü- ne geçmek" nıyetındeydı Bu amaçla da pek de sevmedığı bır kurumu, unıformalı bürokratla- nn devlet polıtıkasına dolaysız katılımını sağlayan MGK gıbı bır kurumu kullanmayı yegle- mıştı Nıtekım MGK bu kez ola- ğan toplantı lardakı genışlıkte degıl. sadece Anayasa'da belırle- nen uyelenyle toplanacaktı Ardından şu ünlu "uçağaçar- pan kamyon" oykusu geldı tk- ram aracı uçağın kapısını çö- kertmıştı Sonrasında bızım "Gezi Notton"nı okuyan oku- yucunun kolayca ammsayacağı matrak ıkı gun başladı Papatya falınabenzeruçtuk, uçuyoruzte- ranelenyle geçıp gıden ıkı uzun gun Bır devlet başkanının Bre- zılya'da bır otel odasında ıkı gun "mahsur" kalmasındakı skandal bır yana, Demırel'ın gezısını ıkı gun erken bıtınne karan da boy- lelıkle anlamını yıtınyordu. Turk Hava Yollan'nın once uçağın onanmı bıttı bıtıyor oya- lamacaM, ardından Türkıye'den bır uçak getırmede şasılacak du- zeyde ağırdan alışı, tahmın edı- lebıleceğı gıbı Demırel'ı ofke- lendırdı Çok deneyımlı Demırel ofkesını bellı etmedı elbette Ama bastırdı ve en geç cuma gü- nu Ankara'da olmayı başardı. Çıller - Uçuran ekıbtne yakınh- ğı ıle bılınen THY yonetımının de -galıba- rol aldığı Demırel'ın Turkıye >e donuşunu "geciktir- me manevrası" sokmedı Çıller, MGK toplantısına katıldıktan sonra ABD'ye gıtmek zorunda kaldı Gerçı, her MGK toplantı- sı gıbı dışanya pek az bılgı sız- dı Ama şunu tahmın etmek zor değıl Çıller, cumartesı gunü ABD ye, bıldığını okuyabılece- ğı bır rahathkla değıl, ozellıkle Kuzev Irak ve Kıbns konulann- daanahatlan çızılmış bır polıtı- kanın sınırlan ıçınde davranma zorunluğuyla gıttı Kuşkusuz bunlar kanıtlanamaz ıddıalardan ıbaret Deymız kı kuşkucu ve komplo teonlenne meraklı bır gazetecının yakıştırmalan Olsun Busatırlara kadar gel- dığınıze gore okudunuz demek- tır Bır tartın bakalım herhangı bır mantık hatası var mı 9
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle