28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 NİSAN 1995 PAZARTESİ 10 DUNYADA GEÇEN HAFTA Politika kazanı fokur fokur kaynıyor MİŞEL PERLMAN PARİS - Fransa şu sıralar çok hareketli. Elbette öyle olacak deniliyor çeşitli çevrelerde. Cumhurbaşkanı seçimi kapıda. sen de hâlâ esnemeğe devam edeceksin, haî Böyle bir durumu. haklı olarak gözlerinin önüne getirmek istemeyen çoğu Fransızın, seçime ilişkin tahminleri bundan böyle, 23 nisan akşamına dek bilmelerine olanak kalmadı. Birinci tur öncesindekı son hafta tahmin anketlen yayımlamak yasak. Dikkat. yayımlamak dedik. Ama değişik yollardan bilgi edinmişsiniz... Bravo size. Hele hele, 2. ve son tur öncesi de böylesıne bir başan gerçekJeştirmişseniz... Evet, siyasal çevTelerdeki kazan fokur fokur kayniyor. Bakışlar, Paris Belediye Başkanı Jacques Chirac'a, Başbakan, tzmir doğumlu Edouard BaUadur'a. sosyalist partinin eski önderlerinden, LJond Jospin'e yönelik. Bütün verilerle etkenliğin "ağır" tarafi ülkeye egemen. Lakin, problemin temelini oluşturan şu soruya karşılık bulmak zor. Siyasetçisi, sokaktaki adam, genci, yaşlısı, erkeği, kadını herkes Fransa'nın Cumhurbaşkanliğı Sarayı Elysee'ye, 7 yıllık bir FRANSA dönem ıçin kimın yerleşeceğini bilmek istiyor şimdiden. Fransa'da şu gûnlerdeki hareketli havadan söz ederken yanılmıyormuşuz demek lci... Her şey iyi, güzel de bu canlıhk salt cumhurbaşkanı seçiminden mi kaynaklanıyor? Hayır da hayır! Ohalde... Belki küçük ekranlannızda ızlediniz. Nisanın ilk haftası sona ererken öylesine bir "Kara Perşembe" yaşadı ki şu zavallı Parisliler, ne desek az. Çeşitli faaliyet alanlannda grev mi istersiniz? Seçseçal! Diyeceksiniz ki grevlere alışık değil mi şu Fransız başkenti. Doğru. Fakat, sabah karanlığında kalkın. banliyöde oturuyorsanız gelmesı olası treni bekleyın, itişip kakıştıktan sonra işyerinize vann ve derin bir oh çektikten sonra derhal. akşam eve nasıl döneceğinizi düşûnmeye başlayın. Bir sonraki hafta da bu durumun yinelenip yinelenmeyeceği tahmininı yaparaktan.Kimin nasıl bir tahminde bulunduğunu bilmiyoruz. Ancak nisan başındaki kadar "sert" olmadıysa da geçen perşembe, ulaşım grevi yeniden bir hamle yaptı, "tabanv^y"la işlerine gidenlerin çektikleri pek de şiddetli değildi. Fakat şu iki perşembe bir yana. ülke genelinde kaydedilen grevlerin sayısı hıç de küçümsenecek gibi değil. Özellikle dikkat çekilmesi gereken husus, bu iş anlaşmazlıkJann sadece kamu sektöründe değil, fakat aynı zamanda özel sektöre de sıçraması. Şimdi, şöyle dunıp bir bakalım. Cumhurbaşkanı kampanyasının yanı sıra, çeşitli iş kollanndaki grevler başta istihdamı ve ücretleri hedefliyor. Ne de olsa, üretim pastasının büyümesi oramnda kendi gelirlerinin arttınlmasını istiyor çahşanlar. Fakat, başka istekler de yok değil. Bu arada, geçen günlerde. Fransız Demokratik Çalışma Konfederasyonu (CFDT) Genel Sekreteri Bayan Nicote Notat, kendi ifadesiyle, "tarihi bir olay"ın mutluluğunu yaşıyordu. Evet, ilk kez, Fransa'nın 1. sendika konfederasyonu olmuştu CFDT, 650 bm üye ile! K.omünist ağırlıklı Genel Calışma Konfederasyonu (CGT) 100. yılın kutlarken Genel Sekreteri Louis VTannet, kendi örgütünün şimdi 630 bin üyesi bulunduğunu açıkladı. Ve de çok uzun yıllar Fransız sendikal alanının "dev"i olmuş CGT'nın, üye sayısının yeniden artacağını vurgulayarak. Kjsaca, Fransa'nın gerçekten hareketli günler geçirdiğini görmemenin, duymamanın olanağı yok artık! GENEL SEKRETER BUTROS GALİ İTİRAF ETTt; BM, kadın haklan konusunda sınıfta kaldıDış Haberler Servisi - 50 yıl önce kaleme alınan Bir- leşmiş Milletler Kadın Hak- lan Bildirgesi. zamanına göre son derece ileri bireşit- lik kavramını dile getiriyor- du. Bildirgede kadınlar ve erkekler arasında ayınmcı- lığa yer verilmeyeceği vur- gulanıyordu. Ne var ki konuya büyük bir hassasiyetle eğildiğini tiddia eden BM'in, kendi bünyesinde çalıştırdığı ka- dın personelinin haklannı korumakta pek çok çağdaş kurumun gerisinde kaldığı görülüyor. Geçen sonbahar- da BM personelinin katıldı- ğı bir toplantıda konuşan BM Genel Sekreteri Butros Gali, "BM bünyesinde ka- dın-erkek eşitliği konusun- da çağın gerisinde kaldığı- mızı kabul eOnemiz gereki- yor"dedi. BM, bu yıl eylül ayında dördüncüsü yapılacak olan Dünya Kadın Konferan- sı'na hazırlanırken, örgüt içerden ve dışardan sert eleştirilere hedef oluyor. 1994'de Ford Vakfi tarafın- dan hazırlanan raporda, BM'in işveren olarak kadın haklannı göz göre göre ih- lal ettiği ileri sürülüyordu. BM'nin 1995 işle'tme he- defleri uyannca bu yıl so- nunda yöneticı kadrosunun yüzde 25'inin kadın olması gerekirken. bu oranın yûzde 15 cıvannda kalacağı tah- min ediliyor. ABD'nin BM temsilcisi Madeleine K. Albright. BM kadın personelinin haklan konusunu daha önce ABD yönetiminin gündemine ge- tirmişti, ancak ne CHnton ne de Kongre önlem almaya yanaşmadj. Gali'nin kendinden önce- ki sekreterlere göre kadın haklan konusunda daha du- yarlı olduğu öne sürülüyor Son olarak UNICEF'in baş- kanlığına bir kadının atan- masi konusunda ısrarlı ve kararlı bir futum sergileyen Gali, üye devletlerin muha- lefetine karşın kurumun ba- şma Banş Gönüllüleri'nin başkanı Carol Bellamy'nın atanmasını sağladı. Özel şirketlerden veya kamu kuruluşlanndan çok farklı bir işletim sistemine sahip olan BM, çokuluslu yapısıyla kadınlara eşitlik sağlama konusunda çok bü- yük kültürel engellere takı- İıyor. ABD veya Nev, York yerel yasalannın geçersiz olduğu örgütte, üye devlet- lerin (185 üye) yaklaşımla- n yasalan belirliyor. Yıllardır BM'de calışan bir bayan göre\ r li "Dünya- nın tûm şovenleri burada toplanmış. BM'de çalışmak yumurta kabuklannın Uze- rinde >ürümeye benziyor. Her köşede karşınıza bir ka- dın düşmanı çıkabilir"dıyor. "Kadınlar daha çok çâlış- mak, daha şık gjvinmek ve her zaman neşeli görünmek zorunda" dıyen BM'in üst düzey yönericılerinden Ro- sario Greea örgütte kadın- erkek eşıtliğinin söz konusu bıle edilemeyeceğinı öne sürüyor. BM 'de geçerli olan kurum içi yasalar Genel Sekreter ve Genel Kurul ta- rafından düzenleniyor. Do- layısıyla kadın haklanna ilişkin hedefler ve kurallar içinde tek bir kadın üyenin bıle bulunmadığı kurullar tarafından hazırlanıyor. Sosyal demokratlara tepki GÜRHAN UÇKAN STOCKHOLM - Başbakan Ingvar Carisson'un kemerleri sıkma politikasına destek almak için Merkez Partisi'ni uygun görmesine tepkiler sürüyor. Özellikle Sol Parti, bu konuda tepki göstermekte çok haklı. Bu parti, yıllardır sosyal demokratlan sıkıştıklan anlarda destekleyerek iktidarda kalmalannı sağlamış bir parti. Carlsson hükümeti; çocuk parasında, ışsizlik sigortasında. hastalık sigortasında bundan önceki orta-sağ koalisyonunun başlattığı kısıntı politikasını arttırarak sürdüreceğıni açıkladı. Söz konusu ödentilerde yüzde 5'lik bir kısıntıya daha gidileek. Özellikle işsizlik sigortasında. bundan önceki hükümetin yaptığı kısıntıya en fazla sosyal demokratlann karşı çıktığını anımsayanlar, hükümetin bu adımını şiddetle kınıyorlar. tşin en ciddi yanı, İSVEC İşçi Sendikalan Konfederasyonu LO ile kamu görevlilerinin temsilcisi TCOgibi 3.5 milyon üyeli iki kitle örgütünün de sosyal demokratlann destek için sola değil, sağa yönelmelerine tepki göstermeleri. LO Başkanı Bertil Jonsson, "Bardağın taşmak üzere okJuğunu hükümetin bilmesi gereldrdi" derken TCO Başkanı Inger Ohlsson da u Bu önlemJer, toplum içindeki uçurumlan derinleştirecektir" şeklinde konuştu. Sosyal demokratlann, Isveç para birimi kronun, Alman Markı karşısında sarsıntıya uğramasının açtıği ekonomik bunalımdan çıkış için uygun gördüğü önlemlerden birisı de basına en az yüzde 6 oranında katma değer vergisi konulması. Bu karar, tahmin edilebileceği gibi gazetelerin büyük tepkisine yol açtı. Basın organlan. karan, 'yarardan çok zarar verecek bir girişim' olarak yorumladı. Öte yandan, yeni önlem paketinin dar gelirli halk için tek olumlu yanı, gıda maddelerinden alınan KDV'nin yüzde 12'ye indirilecek olması. Aradaki farkın, •Avrupa Biriiği'ne uyma' gibi çeşitli bahanelerle tüketiciye ulaşmayacağına inananlann sayısı çok fazla. Aynı şekilde finans çevreleri, "Bunalımdan yiyerek çıkamayız", şeklinde tepki gösteriyor. Bu arada, Isveçli büyük şirketlerin kâr grafiğinde yükselme, endüstride gelişme hızla sürüyor. Kronun zayıflaması, dışsatıma yanyor, ama yurtdışından Isveç'te yatınm yapma merakının azalması, ekonomiyi genel olarak olumsuz etkiliyor. Her an devalüasyon söylentisi dolaşmakta. Merkez Bankası, faiz oranlannı duruma göre arttırarak kronun değer yitirmesini şimdilik engellemeyi basanyor. Florida eyaletinin Tampa kentindeki Busch Gardens Hayvanat Bahçesi'nde yaşayan 15 yaşmdalti "Skinny" isimli orangutan kendisini t i/Jeyenlere öpücükler gönderiyor. Uzun krâl saçlan ve insancıl yüz ifadesi /Y/7/Y f # f 1 "*• tanınan bu maymun türüne insana benzerliğinden dolayı Makzya %A/%M>%Â>IIwm/ dilinde orangutan (orman adanu) ismi verilmiş. TURNtKE SEMİH GÜNVER Başlangıça Dönüş 1982 yılı mart ayı sonunda emekli olarak Anka- ra'ya döndüm. Aziz dostum Turan Güneş, nisan başlarında hayata veda etti. Bir yıl sonra Cumhuri- yet, "Turan Güneş ve Halikarnas Balıkçısına Dair" başlıklı yazı dizimi yayımladı. Cumhuriyet'te iki yıla yakın yazı yazdım. Nadir Nadi ile eskiden de dost- tuk. Daha yakından birbirimizi tanımak olanağını bulduk. Cumhuriyet'in tanınmış yazariarı ile biriikte çalışmak mutluluğuna kavuştum. Sonra beni sanki bir futbolcuymuşum gibi transfer ettiler. Kısa veya uzun süre ile çeşitli gazetelerde yazdım. Kendi sü- tunumun başlığına "7um*e"ismini koydum. Eski- den Galata Tüneli'ndeki turnikenin başına oturmuş görevli gibi, bana bakmadan önümden akıp geçen insanlan ve onlann sorunlarını yakından izledim. Bir gün, gazete idaresi bana danışmadan "Turnike" başlığını nedense kaldırdı. Biraz sonra da "tumike" TV şovlannın ismi oldu. Türkiye'de bu arada pek çok şey değişti. Cumhurbaşkanlan, başbakanlar, Dışişleri bakanları, partiler sel gibi akıp geçtiler. Ha- yat zorlaştı. Enflasyon canımıza okudu. Medya de- ğişti. Gazeteler promosyon yarışına giriştiler. Özel TV'ler ve radyolar çoğaldı. Para kazanmak esas gaye oldu. Saygı, dostluk, sevgi kalmadı. Gruplar ortaya çıktı. Herkes birbirine ayak oyunlan yapma- ya başladı. Yalan, ikiyüzlülük, hırsızlık, kaçakçılık yaygın hale geldi. Türkiye'nin her konuda başı be- laya girdi. Kurtuluşun yolu çetin. Insanlanmız biribi- rilerini sevmiyorlar. Tasımı tarağımı topladım. "Tumike"y\ yanıma al- dım. Cumhuriyet'e taşındım. Sizlere haftada bir, eski bir büyükelçi, eski bir hoca, eski bir idareci olarak değil, sokaktaki sıradan bir vatandaş gibi, biriikte yaşayacağımız olaylan, yan ciddi yarı şaka- cı bir üslupla yorumlayacağım? Gazete yazarlığına Cumhuriyet'te başladım, bu işi Cumhuriyet'te biti- receğim. Çok mutluyum. Okuyucularımın beni ta- kip edeceklerinden emınim. • • • Türkiye'nin dış politikası Atatürk'ten beri ana hatlan ile değişmez. Hükümetler gelir geçer, üslup fark eder. Politika olduğu gibi kalır. Ulusal dış politikanın dışarıda sözünü dinletir ni- telikte olması için, bahis konusu devletin sağlam bir ekonomiye, gerçek bir demokrasiye ve ordusu- nu ekibe edebilecek milli bir savaş sanayiine sahip olması gerekir. Dışarıya muhtaç devlet, kendisine güvenilir, kudretli, zengin bir dost ve müttefik bul- mak zorundadır. Türkiye, Ikinci Dünya Savaşı'ndan beri bu seçimini yapmış ve ABD'yi seçmiştir. An- cak büyük dostla işbirliğini yürütebilmek kolay de- ğildir. Çıkar dengelerini sağlayabilmek için büyü- ğün peyki olmamak, ona karşılıksız ödün verme- mek gerekir. Bunun için de cesur, gerçekçi, onur sahibi olmak ve ulasal dış politikayı çoksesli, bir koro gibi uygun şekilde söyleyebilmek gerekir. Dış politikada dağınıklık zaafın ışaretidir. Karşı taraf za- yıf noktalardan kolayca yararlanır. Çok partili sisteme geçtiğimiz tarihinten beri si- yasi partiler arasında dış politikada birtik ve bera- berliğin mevcudiyeti ile övündük. Sonra, partiler dış politikada da biribirlerinden koptular. Bugün, ülkemizde dış politika, koalisyon hükü- meti içinde bile bölük pörçük uygulanmaktadır. Başbakan her şeyi bildiği iddiası ile kendi kafasın- da şekillendirdiği dış politikayı bazen tek başına, bazen yakın adamlan aracılığı ile yürüriüğe koyma- ğa çalışmaktadır. Cumhurbaşkanı kendi görüşleri- nin, dalgalı şekilde savunucusudur? Işin asıl sahibi Dışişleri bir kenara itilmiştir. Oysa, bugün, bu ba- kanlığın başında inanç sahibi, dengeli, görüşlerini savunmasını bilen, müzakereci, munis görünüşlü, fakat gerekirse inatçı bir ilim ve politika adamı, Er- dal Inönü bulunmaktadır. Inönü, CHP Genel Baş- kanı ve Başbakan Yardımcısı, Hikmet Çetin ile ya- kın dost ve ış arkadaşıdır. Dış politika görüşleri bir- birlerine yakındır. Dışişleri Bakanlığı ise her zaman olduğu gibi bilgi, deneyim, itidal ve sabır kaynağı bir kuruluştur. Geniş olanakları ile hükümetlerin emrindedir. Dış politikada işbirliği ve ahengin sağ- lanmaması inanılmaz bir beceriksizliktir. Her yanımızdan çevrilmiş durumdayız. Önümüz- de bizi bekleyen çok sorunlar var. Kendimize bir an evvel çekidüzen vermenın zamanı geçmek üzere- dir. •^.•*rmı I JEAN-PIERRE MARIELLE • RICHARD BOHRINGER EMMANUELLE SEIGNER bile nz gellr... Beyoğlu FTTAŞ (2490166) 12 0O-14.15-163O-1845-2115 Bakııköy İNCİRÜ (57264 39) 11 00-13 '»15 M-17 00-19 00-21 30 llDHefc1urker..li IUIS\ U \IMIM l!(i YAZAN : REKİN TEKSOY YÖNETEN : Y. KENAN IŞIK 20 NİSdN - 22 MflYIS Yolnız 17 OYON Perşembe : Cuma : 21.00 Cumartesi : 15.30-21.00 Pazar : 15.30 KÜÇÖKSAHNE - ATLAS PASAJI / BEYOĞLU TEL: 251 85 87 ORTAOYUNCULAR Turne Dolayısıyla Son 2 Hafta Ferhan Şensoy'un ŞU GOGOL DELİSİ Derya Bayltal Şensoy Ferhan Şensoy'un I Ferhan Şensoy ÜÇ KURSUNLUK OPERA FERHANGİ ŞEYLER »2IOOıCw»lj;Wft»15»18J Çorsamba 21 00 lilet Satış Yerlen; SES-IKS OrtMjuncuUr W : 25118 65 VAKKOMHt laksim-Rumeli.CARSI Uasük Bakırkoy. Cıpitol Mığaulan KARTAL SANAT İŞLİĞİ TİYATROSU Bertolt Brecht İHSAN' IN EVRELERİ -atıh^Jınoz Duıentejen Se^a'özcan »önelen Cetr El* 16 ve 19 Nisan Saat: 20.30 Kartal Hasan Alı YuceJ Kjltur Merkezı Tel J53 37 "B Yaz tatılı öncesı doy» doy* SON HAFTA 5'SLl GONLL ULKU- GAZANFER OZCAN TiYATROSU RE2ARVASYOM OSM 230 1* I I RENT OYUNCLLARI KENTER HnmOSU Habavaa Cad Ho 35 KAR9YE - BTMBR H. l El Z| 2 * 35 B • 247 36 34 NİSAN 1995 OYUN DÜZENİ >4Ö. Satat tyU 1/Udemdc •lıoAKİr mmvtüOnınl^nran i lc«flen Bckor OjlB UAL 21 Nısoi l ^ l ^ 22 Nisan 1 W « Ş i l r l e s ı 15 00 23Nısor 1995 Pazar 15 00 TuiKluzntiHET KlNMI MiUNt 0)nnl^tıru Oğn UAl Dekor O«pz OZEK OYUN GUNLERI 23Nıson 1995 Cuma 21 00 29Nısanl995CumorleMİ5 00 30 Nıson 1995 Pazar 15 00 Kültür Sanat ılanlarınız ıçın: 293 89 78 (3 hat) r i > < , < , < , < » < > < > T.C. KOUÜRIAKANUÖI VE 12 IN KATH1AM İ1E TEBESSUM u Tebessum yeşlı btr adamın gençîeşme nevesıvle kendinden çok daha genç ve guzel bir i i kadına umutsuzca aşık olmasını anlaiıyor Fılm yaşlı profesörun doktorundan ıkıncı bir kalp i > ^ • krızı geçırme olasılığını duymasıyla başlıvor Ancak prot doklorunun ve karısının oğjllerıne ^ < t kulak verıp kosesıne çekıleceûı ye'de 25 yaşındakı çekıcı Odıie e aşık olur Gunlerının 4 ^ sayılı olduğuna ınanan Prof Odıle nır Dir lebesumuyle dunyevı zevklerın ve olası bir kalp * knz'nın peşınden çılgınca bir seru^ene ,~nelır Ama butun bür'ar D ro! u oldurmez T am < • tersıne ade'a yeniden doğan Prof asıl tehlıkenm duzenn nır vaşam clduOuna k3rar verır i ^ İkibinlı Yıllarda Çocuk Felci Olmasın! Ulusal Ası Günleri'ne Katıhn! 22-28 Nisan 1995 / 22-28 Mayıs 1995 İLAN İZMİR 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 1993/1137 E 1995-J24K Davacı PTT Genel Müdürlüğü Vekili Av. Özden Coşkuner tarafından davalılar Alı Gör- cek vs. aleyhine açmış olduğu alacak davasının yapılan duruşması sonunda: 21.2.1995 tarihli karan ile dava kısmen sabıt olduğundan kabulü ile 9.847.773.- TL mad- di taznimatın kaza tarihi olan 2/5/1993 tarihinden itibaren yasal faizi ile biriikte davalılar- dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine; Davacının fazlaya dair isteminin reddine. Davacı tarafından yapılan 867.000.- TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre, 600.000.- TL yargılama giderinin ve tarfiye göre hesaplanan 984.777.- TL nispi ücreti ve- kaletin davalılardan almıp davacıya verilmesine dair verilen karar davacı vekilınin yüzüne karşı davalılann yokluğunda karar verilmiş bulunduğundan ışbu karann davalılardan Ali Görcek'e karann tebliği yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 5.4.1995 Basın: 17353 "Şili'de bir ana işkencede oğluna ağlıyor i|j|MiH|MMj Arjantin'de bir kadın ^ H ^ H kaybolan sevgilisini arıyor B ^ l ^ l ^ H Ve.. ^ r ^ ^ ^ ^ ^ B Şafakta basılan evde genç kızın 1 " ""TKB çığlıklan sağırgeceyekanşıyor." fi^ *. J K Ne gözlerinin rengini H P T^ ne çığlığını, ne de öfkeni unuttuk... ^fe»* ^^4 , Seni yaşatacağız. ^ ' -" GÜLENAİLESİ ( L , Z ^ ^ 1 İ ^ L U ) (1964-17.04.1992) VEFAT Personelimizden Hüseyin Akdüz'ün oğlu VOLKAN AKDÜZ'Ü elim bir trafik kazası sonucu kaybetmiş bulunmaktayız. Tann'dan rahmet diler, Akdüz Ailesi'nin acılannı paylaşınz. CUMHURtYET ÇAUŞAMARI VEFAT ve BAŞSAĞLIĞI Gazetemiz Adana Bürosu Yazı İşleri Sorumlusu Savaş Kürklü'nün annesi ELtFE KÜRKLÜ geçirdiği rahatsızlıktan kurtanlamayarak dün sabah yaşamını yitirmiştir. Merhuraeye Tann'dan rahmet, arkadaşımıza ve kederli ailesine başsağlığı diliyoruz. CUMHURÎYET ÇALIŞANLARI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle