Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 17 NİSAN 1995 PAZARTESİ
10 DUNYADA GEÇEN HAFTA
Politika kazanı
fokur fokur kaynıyor
MİŞEL PERLMAN
PARİS - Fransa şu sıralar
çok hareketli. Elbette öyle
olacak deniliyor çeşitli
çevrelerde.
Cumhurbaşkanı seçimi
kapıda. sen de hâlâ
esnemeğe devam
edeceksin, haî Böyle bir
durumu. haklı olarak
gözlerinin önüne getirmek
istemeyen çoğu Fransızın,
seçime ilişkin tahminleri
bundan böyle, 23 nisan
akşamına dek bilmelerine
olanak kalmadı. Birinci tur
öncesindekı son hafta
tahmin anketlen
yayımlamak yasak.
Dikkat. yayımlamak
dedik. Ama değişik
yollardan bilgi
edinmişsiniz... Bravo size.
Hele hele, 2. ve son tur
öncesi de böylesıne bir
başan
gerçekJeştirmişseniz...
Evet, siyasal çevTelerdeki
kazan fokur fokur
kayniyor. Bakışlar, Paris
Belediye Başkanı Jacques
Chirac'a, Başbakan, tzmir
doğumlu Edouard
BaUadur'a. sosyalist
partinin eski
önderlerinden, LJond
Jospin'e yönelik. Bütün
verilerle etkenliğin "ağır"
tarafi ülkeye egemen.
Lakin, problemin temelini
oluşturan şu soruya
karşılık bulmak zor.
Siyasetçisi, sokaktaki
adam, genci, yaşlısı,
erkeği, kadını herkes
Fransa'nın
Cumhurbaşkanliğı Sarayı
Elysee'ye, 7 yıllık bir
FRANSA
dönem ıçin kimın
yerleşeceğini bilmek
istiyor şimdiden. Fransa'da
şu gûnlerdeki hareketli
havadan söz ederken
yanılmıyormuşuz demek
lci... Her şey iyi, güzel de
bu canlıhk salt
cumhurbaşkanı
seçiminden mi
kaynaklanıyor? Hayır da
hayır! Ohalde... Belki
küçük ekranlannızda
ızlediniz. Nisanın ilk
haftası sona ererken
öylesine bir "Kara
Perşembe" yaşadı ki şu
zavallı Parisliler, ne desek
az. Çeşitli faaliyet
alanlannda grev mi
istersiniz? Seçseçal!
Diyeceksiniz ki grevlere
alışık değil mi şu Fransız
başkenti. Doğru. Fakat,
sabah karanlığında kalkın.
banliyöde oturuyorsanız
gelmesı olası treni
bekleyın, itişip kakıştıktan
sonra işyerinize vann ve
derin bir oh çektikten
sonra derhal. akşam eve
nasıl döneceğinizi
düşûnmeye başlayın. Bir
sonraki hafta da bu
durumun yinelenip
yinelenmeyeceği tahmininı
yaparaktan.Kimin nasıl bir
tahminde bulunduğunu
bilmiyoruz. Ancak nisan
başındaki kadar "sert"
olmadıysa da geçen
perşembe, ulaşım grevi
yeniden bir hamle yaptı,
"tabanv^y"la işlerine
gidenlerin çektikleri pek
de şiddetli değildi. Fakat
şu iki perşembe bir yana.
ülke genelinde kaydedilen
grevlerin sayısı hıç de
küçümsenecek gibi değil.
Özellikle dikkat çekilmesi
gereken husus, bu iş
anlaşmazlıkJann sadece
kamu sektöründe değil,
fakat aynı zamanda özel
sektöre de sıçraması.
Şimdi, şöyle dunıp bir
bakalım. Cumhurbaşkanı
kampanyasının yanı sıra,
çeşitli iş kollanndaki
grevler başta istihdamı ve
ücretleri hedefliyor. Ne de
olsa, üretim pastasının
büyümesi oramnda kendi
gelirlerinin arttınlmasını
istiyor çahşanlar. Fakat,
başka istekler de yok
değil. Bu arada, geçen
günlerde. Fransız
Demokratik Çalışma
Konfederasyonu (CFDT)
Genel Sekreteri Bayan
Nicote Notat, kendi
ifadesiyle, "tarihi bir
olay"ın mutluluğunu
yaşıyordu. Evet, ilk kez,
Fransa'nın 1. sendika
konfederasyonu olmuştu
CFDT, 650 bm üye ile!
K.omünist ağırlıklı Genel
Calışma Konfederasyonu
(CGT) 100. yılın kutlarken
Genel Sekreteri Louis
VTannet, kendi örgütünün
şimdi 630 bin üyesi
bulunduğunu açıkladı. Ve
de çok uzun yıllar Fransız
sendikal alanının "dev"i
olmuş CGT'nın, üye
sayısının yeniden
artacağını vurgulayarak.
Kjsaca, Fransa'nın
gerçekten hareketli günler
geçirdiğini görmemenin,
duymamanın olanağı yok
artık!
GENEL SEKRETER BUTROS GALİ İTİRAF ETTt;
BM, kadın haklan
konusunda sınıfta kaldıDış Haberler Servisi - 50
yıl önce kaleme alınan Bir-
leşmiş Milletler Kadın Hak-
lan Bildirgesi. zamanına
göre son derece ileri bireşit-
lik kavramını dile getiriyor-
du. Bildirgede kadınlar ve
erkekler arasında ayınmcı-
lığa yer verilmeyeceği vur-
gulanıyordu.
Ne var ki konuya büyük
bir hassasiyetle eğildiğini
tiddia eden BM'in, kendi
bünyesinde çalıştırdığı ka-
dın personelinin haklannı
korumakta pek çok çağdaş
kurumun gerisinde kaldığı
görülüyor. Geçen sonbahar-
da BM personelinin katıldı-
ğı bir toplantıda konuşan
BM Genel Sekreteri Butros
Gali, "BM bünyesinde ka-
dın-erkek eşitliği konusun-
da çağın gerisinde kaldığı-
mızı kabul eOnemiz gereki-
yor"dedi.
BM, bu yıl eylül ayında
dördüncüsü yapılacak olan
Dünya Kadın Konferan-
sı'na hazırlanırken, örgüt
içerden ve dışardan sert
eleştirilere hedef oluyor.
1994'de Ford Vakfi tarafın-
dan hazırlanan raporda,
BM'in işveren olarak kadın
haklannı göz göre göre ih-
lal ettiği ileri sürülüyordu.
BM'nin 1995 işle'tme he-
defleri uyannca bu yıl so-
nunda yöneticı kadrosunun
yüzde 25'inin kadın olması
gerekirken. bu oranın yûzde
15 cıvannda kalacağı tah-
min ediliyor.
ABD'nin BM temsilcisi
Madeleine K. Albright. BM
kadın personelinin haklan
konusunu daha önce ABD
yönetiminin gündemine ge-
tirmişti, ancak ne CHnton ne
de Kongre önlem almaya
yanaşmadj.
Gali'nin kendinden önce-
ki sekreterlere göre kadın
haklan konusunda daha du-
yarlı olduğu öne sürülüyor
Son olarak UNICEF'in baş-
kanlığına bir kadının atan-
masi konusunda ısrarlı ve
kararlı bir futum sergileyen
Gali, üye devletlerin muha-
lefetine karşın kurumun ba-
şma Banş Gönüllüleri'nin
başkanı Carol Bellamy'nın
atanmasını sağladı.
Özel şirketlerden veya
kamu kuruluşlanndan çok
farklı bir işletim sistemine
sahip olan BM, çokuluslu
yapısıyla kadınlara eşitlik
sağlama konusunda çok bü-
yük kültürel engellere takı-
İıyor. ABD veya Nev, York
yerel yasalannın geçersiz
olduğu örgütte, üye devlet-
lerin (185 üye) yaklaşımla-
n yasalan belirliyor.
Yıllardır BM'de calışan
bir bayan göre\
r
li "Dünya-
nın tûm şovenleri burada
toplanmış. BM'de çalışmak
yumurta kabuklannın Uze-
rinde >ürümeye benziyor.
Her köşede karşınıza bir ka-
dın düşmanı çıkabilir"dıyor.
"Kadınlar daha çok çâlış-
mak, daha şık gjvinmek ve
her zaman neşeli görünmek
zorunda" dıyen BM'in üst
düzey yönericılerinden Ro-
sario Greea örgütte kadın-
erkek eşıtliğinin söz konusu
bıle edilemeyeceğinı öne
sürüyor. BM 'de geçerli olan
kurum içi yasalar Genel
Sekreter ve Genel Kurul ta-
rafından düzenleniyor. Do-
layısıyla kadın haklanna
ilişkin hedefler ve kurallar
içinde tek bir kadın üyenin
bıle bulunmadığı kurullar
tarafından hazırlanıyor.
Sosyal demokratlara tepki
GÜRHAN UÇKAN
STOCKHOLM - Başbakan Ingvar
Carisson'un kemerleri sıkma
politikasına destek almak için
Merkez Partisi'ni uygun görmesine
tepkiler sürüyor. Özellikle Sol Parti,
bu konuda tepki göstermekte çok
haklı. Bu parti, yıllardır sosyal
demokratlan sıkıştıklan anlarda
destekleyerek iktidarda kalmalannı
sağlamış bir parti. Carlsson
hükümeti; çocuk parasında, ışsizlik
sigortasında. hastalık sigortasında
bundan önceki orta-sağ
koalisyonunun başlattığı kısıntı
politikasını arttırarak sürdüreceğıni
açıkladı. Söz konusu ödentilerde
yüzde 5'lik bir kısıntıya daha
gidileek. Özellikle işsizlik
sigortasında. bundan önceki
hükümetin yaptığı kısıntıya en fazla
sosyal demokratlann karşı çıktığını
anımsayanlar, hükümetin bu adımını
şiddetle kınıyorlar. tşin en ciddi yanı,
İSVEC
İşçi Sendikalan Konfederasyonu LO
ile kamu görevlilerinin temsilcisi
TCOgibi 3.5 milyon üyeli iki kitle
örgütünün de sosyal demokratlann
destek için sola değil, sağa
yönelmelerine tepki göstermeleri. LO
Başkanı Bertil Jonsson, "Bardağın
taşmak üzere okJuğunu hükümetin
bilmesi gereldrdi" derken TCO
Başkanı Inger Ohlsson da u
Bu
önlemJer, toplum içindeki uçurumlan
derinleştirecektir" şeklinde konuştu.
Sosyal demokratlann, Isveç para
birimi kronun, Alman Markı
karşısında sarsıntıya uğramasının
açtıği ekonomik bunalımdan çıkış
için uygun gördüğü önlemlerden
birisı de basına en az yüzde 6
oranında katma değer vergisi
konulması. Bu karar, tahmin
edilebileceği gibi gazetelerin büyük
tepkisine yol açtı. Basın organlan.
karan, 'yarardan çok zarar verecek
bir girişim' olarak yorumladı.
Öte yandan, yeni önlem paketinin dar
gelirli halk için tek olumlu yanı, gıda
maddelerinden alınan KDV'nin
yüzde 12'ye indirilecek olması.
Aradaki farkın, •Avrupa Biriiği'ne
uyma' gibi çeşitli bahanelerle
tüketiciye ulaşmayacağına
inananlann sayısı çok fazla. Aynı
şekilde finans çevreleri,
"Bunalımdan yiyerek çıkamayız",
şeklinde tepki gösteriyor. Bu arada,
Isveçli büyük şirketlerin kâr
grafiğinde yükselme, endüstride
gelişme hızla sürüyor. Kronun
zayıflaması, dışsatıma yanyor, ama
yurtdışından Isveç'te yatınm yapma
merakının azalması, ekonomiyi genel
olarak olumsuz etkiliyor. Her an
devalüasyon söylentisi dolaşmakta.
Merkez Bankası, faiz oranlannı
duruma göre arttırarak kronun değer
yitirmesini şimdilik engellemeyi
basanyor.
Florida eyaletinin Tampa kentindeki Busch Gardens Hayvanat
Bahçesi'nde yaşayan 15 yaşmdalti "Skinny" isimli orangutan kendisini
t
i/Jeyenlere öpücükler gönderiyor. Uzun krâl saçlan ve insancıl yüz ifadesi
/Y/7/Y f # f 1 "*• tanınan bu maymun türüne insana benzerliğinden dolayı Makzya
%A/%M>%Â>IIwm/ dilinde orangutan (orman adanu) ismi verilmiş.
TURNtKE
SEMİH GÜNVER
Başlangıça Dönüş
1982 yılı mart ayı sonunda emekli olarak Anka-
ra'ya döndüm. Aziz dostum Turan Güneş, nisan
başlarında hayata veda etti. Bir yıl sonra Cumhuri-
yet, "Turan Güneş ve Halikarnas Balıkçısına Dair"
başlıklı yazı dizimi yayımladı. Cumhuriyet'te iki yıla
yakın yazı yazdım. Nadir Nadi ile eskiden de dost-
tuk. Daha yakından birbirimizi tanımak olanağını
bulduk. Cumhuriyet'in tanınmış yazariarı ile biriikte
çalışmak mutluluğuna kavuştum. Sonra beni sanki
bir futbolcuymuşum gibi transfer ettiler. Kısa veya
uzun süre ile çeşitli gazetelerde yazdım. Kendi sü-
tunumun başlığına "7um*e"ismini koydum. Eski-
den Galata Tüneli'ndeki turnikenin başına oturmuş
görevli gibi, bana bakmadan önümden akıp geçen
insanlan ve onlann sorunlarını yakından izledim. Bir
gün, gazete idaresi bana danışmadan "Turnike"
başlığını nedense kaldırdı. Biraz sonra da "tumike"
TV şovlannın ismi oldu. Türkiye'de bu arada pek
çok şey değişti. Cumhurbaşkanlan, başbakanlar,
Dışişleri bakanları, partiler sel gibi akıp geçtiler. Ha-
yat zorlaştı. Enflasyon canımıza okudu. Medya de-
ğişti. Gazeteler promosyon yarışına giriştiler. Özel
TV'ler ve radyolar çoğaldı. Para kazanmak esas
gaye oldu. Saygı, dostluk, sevgi kalmadı. Gruplar
ortaya çıktı. Herkes birbirine ayak oyunlan yapma-
ya başladı. Yalan, ikiyüzlülük, hırsızlık, kaçakçılık
yaygın hale geldi. Türkiye'nin her konuda başı be-
laya girdi. Kurtuluşun yolu çetin. Insanlanmız biribi-
rilerini sevmiyorlar.
Tasımı tarağımı topladım. "Tumike"y\ yanıma al-
dım. Cumhuriyet'e taşındım. Sizlere haftada bir,
eski bir büyükelçi, eski bir hoca, eski bir idareci
olarak değil, sokaktaki sıradan bir vatandaş gibi,
biriikte yaşayacağımız olaylan, yan ciddi yarı şaka-
cı bir üslupla yorumlayacağım? Gazete yazarlığına
Cumhuriyet'te başladım, bu işi Cumhuriyet'te biti-
receğim. Çok mutluyum. Okuyucularımın beni ta-
kip edeceklerinden emınim.
• • •
Türkiye'nin dış politikası Atatürk'ten beri ana
hatlan ile değişmez. Hükümetler gelir geçer, üslup
fark eder. Politika olduğu gibi kalır.
Ulusal dış politikanın dışarıda sözünü dinletir ni-
telikte olması için, bahis konusu devletin sağlam
bir ekonomiye, gerçek bir demokrasiye ve ordusu-
nu ekibe edebilecek milli bir savaş sanayiine sahip
olması gerekir. Dışarıya muhtaç devlet, kendisine
güvenilir, kudretli, zengin bir dost ve müttefik bul-
mak zorundadır. Türkiye, Ikinci Dünya Savaşı'ndan
beri bu seçimini yapmış ve ABD'yi seçmiştir. An-
cak büyük dostla işbirliğini yürütebilmek kolay de-
ğildir. Çıkar dengelerini sağlayabilmek için büyü-
ğün peyki olmamak, ona karşılıksız ödün verme-
mek gerekir. Bunun için de cesur, gerçekçi, onur
sahibi olmak ve ulasal dış politikayı çoksesli, bir
koro gibi uygun şekilde söyleyebilmek gerekir. Dış
politikada dağınıklık zaafın ışaretidir. Karşı taraf za-
yıf noktalardan kolayca yararlanır.
Çok partili sisteme geçtiğimiz tarihinten beri si-
yasi partiler arasında dış politikada birtik ve bera-
berliğin mevcudiyeti ile övündük. Sonra, partiler
dış politikada da biribirlerinden koptular.
Bugün, ülkemizde dış politika, koalisyon hükü-
meti içinde bile bölük pörçük uygulanmaktadır.
Başbakan her şeyi bildiği iddiası ile kendi kafasın-
da şekillendirdiği dış politikayı bazen tek başına,
bazen yakın adamlan aracılığı ile yürüriüğe koyma-
ğa çalışmaktadır. Cumhurbaşkanı kendi görüşleri-
nin, dalgalı şekilde savunucusudur? Işin asıl sahibi
Dışişleri bir kenara itilmiştir. Oysa, bugün, bu ba-
kanlığın başında inanç sahibi, dengeli, görüşlerini
savunmasını bilen, müzakereci, munis görünüşlü,
fakat gerekirse inatçı bir ilim ve politika adamı, Er-
dal Inönü bulunmaktadır. Inönü, CHP Genel Baş-
kanı ve Başbakan Yardımcısı, Hikmet Çetin ile ya-
kın dost ve ış arkadaşıdır. Dış politika görüşleri bir-
birlerine yakındır. Dışişleri Bakanlığı ise her zaman
olduğu gibi bilgi, deneyim, itidal ve sabır kaynağı
bir kuruluştur. Geniş olanakları ile hükümetlerin
emrindedir. Dış politikada işbirliği ve ahengin sağ-
lanmaması inanılmaz bir beceriksizliktir.
Her yanımızdan çevrilmiş durumdayız. Önümüz-
de bizi bekleyen çok sorunlar var. Kendimize bir an
evvel çekidüzen vermenın zamanı geçmek üzere-
dir.
•^.•*rmı
I JEAN-PIERRE MARIELLE • RICHARD BOHRINGER
EMMANUELLE SEIGNER
bile nz gellr...
Beyoğlu FTTAŞ (2490166) 12 0O-14.15-163O-1845-2115
Bakııköy İNCİRÜ (57264 39) 11 00-13 '»15 M-17 00-19 00-21 30
llDHefc1urker..li
IUIS\ U \IMIM l!(i
YAZAN : REKİN TEKSOY
YÖNETEN : Y. KENAN IŞIK
20 NİSdN - 22 MflYIS Yolnız 17 OYON
Perşembe : Cuma : 21.00
Cumartesi : 15.30-21.00
Pazar : 15.30
KÜÇÖKSAHNE - ATLAS PASAJI / BEYOĞLU
TEL: 251 85 87
ORTAOYUNCULAR
Turne Dolayısıyla Son 2 Hafta
Ferhan Şensoy'un
ŞU GOGOL DELİSİ
Derya Bayltal Şensoy
Ferhan Şensoy'un I Ferhan Şensoy
ÜÇ KURSUNLUK OPERA FERHANGİ ŞEYLER
»2IOOıCw»lj;Wft»15»18J
Çorsamba 21 00
lilet Satış Yerlen; SES-IKS OrtMjuncuUr W : 25118 65 VAKKOMHt laksim-Rumeli.CARSI Uasük Bakırkoy. Cıpitol Mığaulan
KARTAL SANAT
İŞLİĞİ TİYATROSU
Bertolt Brecht
İHSAN' IN
EVRELERİ
-atıh^Jınoz Duıentejen Se^a'özcan
»önelen Cetr El*
16 ve 19 Nisan Saat: 20.30
Kartal Hasan Alı YuceJ Kjltur Merkezı
Tel J53 37
"B
Yaz tatılı öncesı doy» doy*
SON HAFTA
5'SLl GONLL ULKU-
GAZANFER OZCAN TiYATROSU
RE2ARVASYOM OSM 230 1* I I
RENT OYUNCLLARI
KENTER HnmOSU Habavaa Cad Ho 35
KAR9YE - BTMBR H. l El Z| 2 * 35 B • 247 36 34
NİSAN 1995 OYUN DÜZENİ
>4Ö. Satat tyU
1/Udemdc
•lıoAKİr
mmvtüOnınl^nran i
lc«flen Bckor OjlB UAL
21 Nısoi l ^ l ^
22 Nisan 1 W « Ş i l r l e s ı 15 00
23Nısor 1995 Pazar 15 00
TuiKluzntiHET
KlNMI MiUNt
0)nnl^tıru Oğn UAl
Dekor O«pz OZEK
OYUN GUNLERI
23Nıson 1995 Cuma 21 00
29Nısanl995CumorleMİ5 00
30 Nıson 1995 Pazar 15 00
Kültür Sanat
ılanlarınız ıçın:
293 89 78
(3 hat)
r
i >
< ,
< ,
< ,
< »
< >
< >
T.C. KOUÜRIAKANUÖI VE 12 IN KATH1AM İ1E
TEBESSUM u
Tebessum yeşlı btr adamın gençîeşme nevesıvle kendinden çok daha genç ve guzel bir i i
kadına umutsuzca aşık olmasını anlaiıyor Fılm yaşlı profesörun doktorundan ıkıncı bir kalp i >
^ • krızı geçırme olasılığını duymasıyla başlıvor Ancak prot doklorunun ve karısının oğjllerıne ^
< t kulak verıp kosesıne çekıleceûı ye'de 25 yaşındakı çekıcı Odıie e aşık olur Gunlerının
4 ^ sayılı olduğuna ınanan Prof Odıle nır Dir lebesumuyle dunyevı zevklerın ve olası bir kalp *
knz'nın peşınden çılgınca bir seru^ene ,~nelır Ama butun bür'ar D
ro! u oldurmez T
am < •
tersıne ade'a yeniden doğan Prof asıl tehlıkenm duzenn nır vaşam clduOuna k3rar verır i ^
İkibinlı Yıllarda Çocuk Felci Olmasın!
Ulusal Ası Günleri'ne
Katıhn!
22-28 Nisan 1995 / 22-28 Mayıs 1995
İLAN
İZMİR 6. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ
1993/1137 E
1995-J24K
Davacı PTT Genel Müdürlüğü Vekili Av. Özden Coşkuner tarafından davalılar Alı Gör-
cek vs. aleyhine açmış olduğu alacak davasının yapılan duruşması sonunda:
21.2.1995 tarihli karan ile dava kısmen sabıt olduğundan kabulü ile 9.847.773.- TL mad-
di taznimatın kaza tarihi olan 2/5/1993 tarihinden itibaren yasal faizi ile biriikte davalılar-
dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine;
Davacının fazlaya dair isteminin reddine.
Davacı tarafından yapılan 867.000.- TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre,
600.000.- TL yargılama giderinin ve tarfiye göre hesaplanan 984.777.- TL nispi ücreti ve-
kaletin davalılardan almıp davacıya verilmesine dair verilen karar davacı vekilınin yüzüne
karşı davalılann yokluğunda karar verilmiş bulunduğundan ışbu karann davalılardan Ali
Görcek'e karann tebliği yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 5.4.1995
Basın: 17353
"Şili'de bir ana işkencede
oğluna ağlıyor i|j|MiH|MMj
Arjantin'de bir kadın ^ H ^ H
kaybolan sevgilisini arıyor B ^ l ^ l ^ H
Ve.. ^ r ^ ^ ^ ^ ^ B
Şafakta basılan evde genç kızın 1 " ""TKB
çığlıklan sağırgeceyekanşıyor." fi^ *. J K
Ne gözlerinin rengini H P T^
ne çığlığını, ne de öfkeni unuttuk... ^fe»* ^^4 ,
Seni yaşatacağız. ^ ' -"
GÜLENAİLESİ ( L
, Z
^ ^ 1 İ ^ L U )
(1964-17.04.1992)
VEFAT
Personelimizden Hüseyin Akdüz'ün
oğlu
VOLKAN AKDÜZ'Ü
elim bir trafik kazası sonucu
kaybetmiş bulunmaktayız.
Tann'dan rahmet diler,
Akdüz Ailesi'nin acılannı paylaşınz.
CUMHURtYET ÇAUŞAMARI
VEFAT ve BAŞSAĞLIĞI
Gazetemiz Adana Bürosu Yazı İşleri
Sorumlusu Savaş Kürklü'nün annesi
ELtFE KÜRKLÜ
geçirdiği rahatsızlıktan kurtanlamayarak
dün sabah yaşamını yitirmiştir. Merhuraeye
Tann'dan rahmet, arkadaşımıza ve kederli
ailesine başsağlığı diliyoruz.
CUMHURÎYET ÇALIŞANLARI