20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yonetmenı Orhan Erinç • Genel Yayın Koordınatörü Hikmet Çetinkava# Yazuşlerı Müdürlerr Ibrahim Yıldız (Sorumlu), Dinç Tayanç • Haber Merkezı Mudüru Hakan Kara • Görsel Yönetmen. Fikret Eser Dı$ Haberler Ergun Balcı • lstıhbarar Yalçın Çıkır Ekonomı Bülent Kızanlık O Radyo-TV Uygar EremekUr Yayın Kunılu. İlhan Selçak (Başkan). Orhan Erinç, Oktay • Kültûr Handan f^nköken • Spor Abdülkıdir V ücelmjn Knrtböke. Özgen Acar, Hikmet Çetmkaya, Şûkran Soner. Ergnn Bala. Dinç Tayanç, tbrabim Yıldız. Orhan Bursah, Mustafa Balbay. V Yurt Haberlen Mehmct Saraç • Makaleler Samj Karaören • Çevın Styfettin Turhan • Duzeltme AbdutUh Yazıcı • Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu AnkaraTemsılcısı Mustafa Balbav • Haber Müdürü: Doğan AkınAtatürkBulvanNo: 125,Kat:4,Bakanlıklar-AnkaraTel: 4195020(7hat), Faks: 4195027 • Izmır Temsılcısı Serdar Kınk,HZıyaBlv 1352S Z3Tel 4411220,Faks:4419117 • AdanaTemsılcısı.ÇetinYiğeiH>ğlu,tnönüCd.ll9S.No 1 Katl.Tel 3522550. Faks: 3522570 Müessese Müdürü. Erol Erknt • MEDYA C: • Yönetmı Kunılu Koorduıatör Ahmt't Korulsan 9 Başkanı-Genel Müdür Gfilbin Muhasebe Bülent Yener % tdare Erduran # Koordınatör Reha Hüseyin Gürer • tşletme Önder Işıtman • Genel Mûdür Yardun- Çdik • Bılgı-lşlem. Nail tnal • cısı Mine Akdağ • Halkla llış- Bılgısayar Sıstem Mürnvet Çîler kıler Mudüru Nurten Berluoy Yayıralaysn ve Basan: Yenı Gun Haber Ajansı, Basın ve Yayıncıhk A Ş Türkocağıcad.39 41 Cagaloglu 34334 lst. P K i « lstanbul Tel (0/212) 512 05 05 (2Ohat) Faks: (0/212) 513 85 95 17NISAN1995 tmsak: 4.43 Güneş:6.16 Öğle: 13.11 tkindi: 16.52 Akşam 19.52 Yatsı: 21.18 MEDYACTei -5i39580-5i38460-6i,Faks 5H8466 Çoctıktarın yuımırta avı tstanbul Haber Servisi - Hıristiyan dünyasının kutsal günlerinden paskalya bayramı ayinlerle kutlanırken çocuklariçin de çeşitli eğlenceler düzenleniyor. Swiss Otel'de Sultan Parkı'nda düzenlenen yumurta avı partisinden çocuklar paskalya gününûn simgesi renkli yumurtalan ağaç diplennde, otlar, çiçekleT arasında aradılar. Çogunlukla yabancı konuklann çocuklannm katıldığı yumurta avında paskalya yumurtasını bulanlar çıkolatadan yumurtalarla ödûllendirildiler. Otobüs kazası: 27 yarah • tstanbul Haber Servisi - Kadıköy Harem'de Naıl Yeşil yönetimindeki 35 D 9960 plakalı yolcu otobüsü ile Mustafa Küçük yönetimindeki 16 EH 202 plakalı yolcu otobüsü, dün akşam saat 21.45 sıralannda çarpıştı. Kazada yaralanan 27 kişi, Haydarpaşa Numune Hastanesı'ne kaldınlarak tedavi altına alındı. Yaralılann 24'ü tedavisi ayakta yapıldıktan sonra taburcu edilirken, 3 yaralının tedavisine hastanede devam ediliyor. Işçinin hakkı • ANKARA(AA)- Yargıtay, hizmet akdinin haksız feshi ile sonuçlanan bir olayda manevi tazminat isteminde bulunulması için, kişilik haklanna bir tecavüzün olması gerektiği karanna vardı. Yüksek Mahkeme, aynca ihbar tazminatı için yüzde 30, kıdem tazminatı için ise en yüksek banka mevduat faizinin geçerli olduğu görüşünü bildirdi. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin sözkonusu kararlan aldığı davada, davacımn hizmet akdinin işveren tarafindan tazminatsız olarak feshedildiği ve mahkemece ihbar ve kıdem tazmınatına hükmedildiği anımsatıldı. Sigortalıya mektuplu uyarı • ANKARA (AA) - Bağ- Kur Genel Müdürü Rıdvan Selçuk, "sigortalı kişileri, kurumaolan yükümlülükleri konusunda uyarmak" amacıyla yaz aylannda "Otomatik Mektup" servisi hizmetine başlanacağını açıkladı. Sigortalılann, başta prim borçlan olmak üzere, yükümlülükleri konusunda bilgi edinmek için kuruma başvuruda bulunmadıklannı anlatan Selçuk, "Sigortalılanmızı, başta prim borçlan olmak üzere yükümlülüklerini hatırlatmak amacıyla, bilgisayara bağlı otomatik mektup servisi ile bilgilendireceğiz. Her üç ayda bir otomatik olarak mektup göndereceğiz." Çocuklara oyun ftrsatıverin • KONYA(AA)- Özellikle büyük kentlerde evlere ve balkonlara hapsedilerek oyun oynama firsatı venlmeyen okul öncesi çocuklann, hayata korkak ve güvensiz baküğı, ileri yaşlarda da arkadalık ilişkisi kuımakla güçlük çektiği bildirildi. Selçuk Universitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı doktorlanndan Nazmiye Kaya, ev dışındaki dünyayı iyi tanıma firsatı bulamayan ve arkadaş edinemeyen çocuklann okul döneminde de istenilen başanyı sağlayamadığını belirtti. İstanbul için kent yönetimi ve kültür politikasında duyarsız gelişmeler: Tramvaya saygısızbk, dolmıışa vefasızhk • îstanbul'un anılarla yüklü özgün kent değerleri arasında tramvaylann ve dolmuşlann çok özel verleri var. Ne var ki, bu değeri kavrayamayanlar, bütün özelıikleriyle korunduğu için anlamlı olan tramvayı bile reklam arabasına çevirdiler. Dünyada sadece Istanbul kültürünün yaşatabildiği eski model otomobillere de hurda gözüyle bakmaya başladılar. OKTAY EKİNCİ Çok değil, diyelim ki bir 10 ya da 20 yıl sonra Îstan- bul'un 20. yüzyıl tarihini yazmaya niyetlenenler, eğer kentin "kültür idmKğr üze- rine de söz etmek istiyorlar- sa, yine 20. yüzyıla has özellikleri arasında iki önemli simgeye değinme- den edemeyeceklerdir: "Tramvay" ve "dolmuş".. Bunlardan tramvay, salt "babacan vatmanlan" ve çıngıraklı seslenişleriyle de- ğil, benzerleri bütün dünya- da yaygınlaşırken lstan- bul'da karşılaştığı onur kın- cı davranışlar ve "vefasız- lık"nedeniyle de aynca "sosyotojik" bir sürecin ta- nığı olarak incelenecektir. Dolmuşlar ise yine salt ts- tanbul 'a has ve tstanbul hal- kının "dehasmı" kanıtlayan, olağanüstû düzeyde "rasyo- neiveekonomik" birulasım kültürünün üninleri olarak, geleceğin kent uygarlığı ta- rihçilerine eşsiz ipuçlan ve- receklerdir. Gelin görün ki bu iki de- ğerli "kültürel mirasuı" ls- tanbul 'dakı son kalan örnek- leri, sözde "ekonomik ge- rekçeterie" ve dahası "mo- tstanbul'un çok özel bir semtinde ve sadece anılan yaşatmak için korunarak çahşünlan eski tramvay da reklam aracı oklu. Bu durum, OgüHerin, tramvayın kültür mirası olduğu bilincine varamadıklannı gosteriyor. (üstte) Eski Türk evleri, tarihe ve etiğe karşı duyarsızfağın kurbanı oldular. Şimdi de \illardir yine olağanüstû bir emekle yaşatdan eski dolmuşlar, kent kültürüne karşı duyarsızlığın kurbanı olmak üzereter_ (sağda) dern kent hizmeti" (!) adına, henüz 20. yüzyıl bile sona ermeden "yok edici bir an- layısuı" ağır darbeleriyle karşı karşıyalar. Sadece bir "nostaljiyi" değil, Tünel - Taksim ara- sındaki kitle ulaşımını da büyük bir uygarlık gösteri- siyle çözümleyen son tram- vaylanmızın yaklaşık "100 ytihk" özgün renkleri, yeni belediye yönetiminin "rek- lam gefiri saplantısuıa n kur- ban gitti. Herbiri "otomobOtarOıi- ne"geçen ve üstelik hâlâ hizmet verdikleri için de dünyada belki de tek örnegi oluşturan dolmuşlanmız ise "kent içi minibüs" kültürü- ne karşı sürdürdükleri sava- şımda ne yazık ki yenik düş- tüler. Minibüs tüketimine veri- len "resmi destek" sonucun- da lstanbul 'dan tümüyle ko- panlmak üzereler... Tramvayın rengi de nostaljidir Büyükşehir Belediye- si'nin otobüslerle tramvaya "aynı göztûkle bakarak", Tünel - Taksim arasında ls- tanbul uygarlığını yaşatma- ya çalışan tarihi vagonlan "yüriiyen rekiam arabası" haline getirmesi, kabul edi- lebilir bir davranış değil. Otobüsler için bir yere kadar ilginç ve belki de ken- te yeni bir renk karbğı için de çekici sayılabilecek bu reklam anlayışına "tram- \^ylan da alet etmek", ts- tanbul'un yenı yöneticile- rinde "kultürel kimlik" bi- lincinin tartışılabılır bir dü- zeyde olduğunu gosteriyor. Çünkü bu tramvaylar, artık sıradan bir ulaşım aracı ol- masının ötesinde, hemen tüm aynntılanyla ve bu ay- nntılannda gizlenen anılan ve imgeleriyle, Îstanbul'un sosyal tarihinın bir parçası niteliğindeler. Deyim yerin- deyse "kültüreimiras" sayı- lırlar. Bu mirasın boyasmı, ren- gini bir "İstanbul efendisP gibi yalın ve saygı toplayan kişiliğini rantekonomisinin "hafıfineşrep" kültürüyle zedelemeye, hiç kimsenin hakkı olmasa gerek. Bu du- yarsız davranışı yapanlar ve savunanlar acaba biliyorlar mı ki, tstanbul'a tramvay ilk geldiğinde, dünyada da za- ten daha yeni yeni ortaya çıkmıştı? Örneğin, 1871'de lstan- bul'da atlı tramvaylar dolaş- maya başladığında, Lond- ra'daki tramvay henüz 10 yaşında, Liverpool'dakiler ise 5 yaşındaydılar. San Francisco bile ilk kez tram- vaya 1873'te kavuşmuş, di- namonun keşfıyle yaygın- laşan bu kent içi ve "kente saygdı" ulaşım aracının bu- günkü elektnkli türü ise ts- tanbul'la 1909 yılında tanış- mıştı. 1960 yılında ünlü "Dev- rim''adh ilk (ve son) yerli otomobilimizi yürütmeyen "kökü dısardakT anlayış, benzer şekilde 1961 yılında tramvaylanmızı da Istan- bul'dan söküp çıkardı. Önce Avrupa yakası, ar- dından 1966'da da Asya ya- kası, tramvay uygarlığından kopanlıp, petrole bağımlı ulaşım politikasına tutsak edıldi. 1990'dan sonra tram- vayın hiç değilse Tünel - Tâıcsim arasında yeniden "sevgili kentiyle" kucaklaş- ması, böylesı birtarihsel de- rinlik ıçersınde nostaljinin çok ötesinde anlam taşıyor. Bu denn anlamın "etiğjne" yakışır davTanış ise tramva- yı "bütün özeUikleriyle"ko- rumaktan geçıyor. Örneğin, kapısının kena- nnda, o özgün kırmızı ren- gin üzerinde "asılmak ya- saknr" yazısını okuyama- yan bir tstanbul delikanlısı, vaktiyle babasının ya da amcasının en büyük keyfi- nin "tramvaya asılmak" ol- duğunu nasıl anımsayabılir ki?.. Kentin çok özel bir bölge- sinde ve "çok özel bir kültü- rel amaçta" hizmet veren bu tarihi dostlann üzerindeki reklam giysisi hemen çıkanlmalı ve onlann kişili- ğıyle para için oynanmama- h... Benzer bir duyarsızlık şu günlerde dolmuşlanmıza karşı da ortaya çıktı. 1945'lerdenvel950'lerden bu yana îstanbul'un yine kentsel kültür kimliğiyle bütünleşen. o yıllara ait ün- lü otomobil markalannın "•yaşatüan" son örneklen artık ölüme terkediliyor. Koç Holdıng'e bağh Oto- san'm yeni ürettıği mınibüs- ler bankalann kredi desteğı ile eski dolmuşlann sahiple- rine pazarlanıyor. Trafik Komisyonu'nun da yine bu eski dolmuşlar yerine kent ıçinde hizmet vermelennı uygun gördüğü bu minibüslerin adı ise "ka- nncayiyen" olmuş. Ne var ki bunlar, hızla yaygınlaştı- nlarak kannca yenne tstan- bul'un "kadim dostlannı" yiyip bitinyorlar. Tasanm- cısı ne derse desin tstan- bul'un tt kalender "peyzaj ına ise hiç yakışmıyorlar. "Ekonomik ömürierini doldurduklan" gerekçesıy- le ve her bıri 1 milyar değe- rindekı kanncayiyenlenn "pazannı yaratmak" üzere gözden çıkartılan tstanbul dolmuşlan. Batı'nın taksi buluşuna karşı tstanbul hal- kının "taksi ücretini üleş- me" kültürünün bir ürünü. Yani, bir anlamda otomobi- lin "dotanuş" olarak en ras- yonel kullanımını sağlıyor. Bu insancıl ve ekonomik dayanışma kültürü, yine in- san emeğine ve yaratıcılığa duyulan saygının bir ürünü olarak, bugün ABD'de bile ancak müzelerde ya da özel koleksiyonlarda rastlanabi- len, 1940'h ve 50'li yıllara ait Dodge'lan, De Soto'lan, Pleymouth'lan, Chevro- let'leri yıllarca "işlerhalde" tutmuş. Dünyada yaşıtlan hurda olarak atılırken, tstanbul halkı ve şoförleri bunlara saygı duymuş, korumuş. Şimdi yapılması gereken, dolmuşlanmızı da "kültu- rel etiguniz" olarak, hiç de- ğilse, belediye ya da devlet eliyle korumak ve yaşatmak değil midır? lstanbul'da son kalan 600 kadar eski dolmu- şu kurtaracak bir kamu ku- ruluşu bulamıyorsak, "çağ- daş uygarhktan" söz etme- ye de hakkımız olmasa ge- rek. Evet, ister belediye, ister valilik; şu kanncayiyenlere olduğu kadar bıraz da yılla- nn emektarlan dostlanmı- za ilgi duyabihrlerse, îstan- bul'un dolmuşlanyla birlik- te 21. yüzyılı karşılaması doğrusu çok anlamlı olabi- lir. Böylesi bir onur da dün- yada yine yalnızca tstan- bul'aaitolur... 2. Ankara Kitap Fuan 9 gün sürecek 35 bin kitap, 160 yayınevi HÜLYAKARABAĞLI ANKARA - 2. TÜ YAP Ankara Ki- tap Fuan başkentli okurlarla buluştu. 160 yayınevi ve yayın kuruluşunun katdımıyla 9 gün sürecek fuarda, 120 yazar, bilim adamı, gazeteci, politika- cı konuk olacak. 35 bin adet kıtabın sergilendiği. ço- cuk yapıtlanndan bilimsel, siyasi ve araştırma-inceleme konulannda çeşit- liliğin gözlendiği fuarda, birtürlü net- leştirilemeyen KDV oranlan nedeniy- le kitaplar indirimli olarak satışa su- nuldu. Kültür Bakanı Ercan Kara- kas'ın, "Kitapta KDV smrianacak" açıklamasına karşı yayıncılar, "KDVde bir gelenek oluşturulsun" önerisinde bulundular. Alnn KitaplarYayınevi Genel Yayın Yönetmeni Hüsnü Erek, Cumhuri- yet'e yaptığı değerlendirmede, soru- nun KDV oranlannda oynamanın öte- sinde düşünülmesi gerektiğini vurgu- layarak "KâğKtan, reklamın, matba- anm, bir yavmaya maüyeti hesaplan- mabdır" dedi. Erek, hükümetın bu alanda bir katkı sağlamak istıyorsa ku- rumlar vergisi oranını düşürmesi ge- rektiğini bildirdi. Tekin Yayınlan sorumlusu AH Os- man Muslu da KDV oranlanyla sık sık oynayan başka bir ülke olamaya- cağını savundu. Muslu, kitapta, KDV oranmm sıfira inmesi durumunda, •Kültür Bakanı Ercan Karakaş'ın, "Kitapta KDV sıfirlanacak" açıklamasına karşı yayıncılar, "KDV'de bir gelenek oluşturulsun" önerisinde bulundular. Karakaş, dün, KDV için görüşmelerin devam ettiğini kaydetti. devletin maliyette kendilerine yardım- cı olmasını istedi. Cem Yayınevi sahi- bi Ali Uğur, her yayıncının devletten alacağı olduğunu anımsatarak, sıfır oranını benimseyeceklerini, ancak maliyetin ya vergiden düşülmesı ya da masraf olarak görülmesini doğru bulduğunu ifade etti. Kültür Bakanı Ercan Karakaş, dün bazı yazarlarla yaptığı toplantıda, KDV'nin sıfirlanması için Maliye Ba- kanlığı ile görüşmelerin devam ettiği- ni kaydetti. Karakaş, "Biz kitabı Anadolu'ya yaymak istiyoruz. Bugün televizyon- îar ve görüntülü medva yaygın. Biz bu- na karşı yazılı basını, kitabı destekle- yeceğiz'' dedi. Toplantıda. Aziz Nesin de yazann mirasçısı bulunmaması du- rumunda kitaplann 50 yıl sonrakamu- ya devredılmesine değinerek. "Kitap nasıl kamunun olabilir" dıye sordu. Nesin, kitabın kamuya mal edilmesi nedeniyle batmak üzere olan bazı ya- yınevlerinin eski yazarlann kitabını basarak kârederduruma geldiğini ifa- de etti. Nesin, resmi kültür politikası bu- lunmayan Türkiye'de, resmi olma- makla birlikte Türk-lslam sentezi bir kultürel politıka ızlendiğini belirtti. Kültür Bakanlığı Müsteşan Emre Kongarda Milli Eğitim Bakanlığı Ta- lim Terbıye Kunılu'nun hükümleri ne- deniyle Kültür Bakanlığı kitaplannın okullara giremediğine dikkat çekti. Dfişfince suçu Yayıncılar, düşünce suçunun kaldı- nlmasma ilişkin gelişmeleri "ihtiyat- la" karşıladıklannı belirttiler. Altın Kitaplar Genel Yayın Yönetmeni Erek, Türk toplumunun etnik yapısı- na dikkat çekerek, bu özel konumu- nun "dış kaynakb" bir baskı mekaniz- ması oluşturduğunu söyledi. Düşün- ceyi suç sayan hükmün bu baskı saye- sinde kaldınlabileceğini ifade eden Erek, "Yoksa hükümetin bu konuda bir baskı unsuru ohışturabUeceğini dü- şünmek haj'al olur"dedi. Tekın Yayınevi sorumlusu Ali Os- man Muslu da bugüne kadar hiçbir hükümetin soruna çözüm getirmedi- ğini belirterek, "Her şey sözde kaku. Kendi yarartanna olduğunu bilseler bir günde çıkar. Halkın yaranna hiç- bir konuda yasa çıkmaz. Bu da kolay kolay çıkmaz'" diye konuştu. ALÎ CENGtZKAN KAZANMIŞTI Ceyhun Atuf Kansu şnr ödüiu veriıdı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anadolu gerçeği- nin ozanı Ceyhun Atuf Kansu anısına bu yıl onun- cusu düzenlenen şiir ödülü, "Sürek Avında Dünya" adlı yapıtıyla bu ödülü kazanan Ali Cengizkan'a. dün ak- şam düzenlenen bir törenle verildi. Şinasi Sahnesi'nde gerçekleştirilen tören, Kan- su'nun oğlu Işık Kan- su'nun konuşmasıyla başla- dı. "Hoş geldiniz Kansu dosüan, cumhuriyetin izci- leri" diyen Kansu, Ceyhun Atuf Kansu anısına verilen ödülün geçmişine değindi. Kansu, ödülün ilkini "Ey- 101" adlı yapıtıyla kazanan ve Sıvas katliamında yo- bazlarca katledilen Behçet Aysan'ı andı. Daha sonra Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü'nün lO.'sunu kaza- nan Ali Cengizkan'a, oza- nın eşi Muzaffer Kansu ta- rafindan bir plaket verildi. "Küçük şeyleri sevmesini Ceyhun dedesinin öğütledi- ğini" söyleyen Cengizkan, Kansu'nun şiirleriyle süsle- diği bir konuşma yaptı. Kansu'nun kızı Bahar Gökler de onun devrimci, yurtsever ve toplumcu ya- nına değindi. Törende, Dr. Mehmet Gökağaç'ın saydam göste- risi eşliğinde, Işık Kansu ve Bahar Gökler tarafin- dan, Ceyhun Atuf Kan- su'nun şiirlerinden derle- nen "Cumhuriyet Bayrağı Amnda" adlı izlence, Dev- let Tiyatrosu sanatçıları Rüştü Asyah, GüJgûn Kutlu ve Alpay İzbırak tarafindan sunuldu. Geceye Kültür Bakanlığı Müsteşan Emre Kongar, Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanı Ataol Behramoğlu'nun yanı sıra, yazarlar, sanatçılar ve çok sayıda izleyici katıldı. Nurettin Sözen döneminde bina sahiplerinin yapbğı itirazlar nedeniyle mahkeme kararlan beklenen binalardan "yıkımı kesinleşen'' 15'inin vıkımına, dün başlandj. (Fotoğraf MEHMET DEMİRKAYA) Perşembe Pazan'ndayıkımlara devam tstanbul Haber Servisi - Eski ls- tanbul Büyükşehir Belediyesi Bele- diye Başkanı Bedrettin Dalan'ın dö- neminde yıkımına başlanan Perşem- be Pazan'nda yıkımlara, dün devam edildi. lstanbul Büyükşehir Beledi- yesi, Perşembe Pazan'ndaki, mah- keme karan kesinleşen 15 binanın yıkımına başladı. lstanbul Büyükşehir Belediyesi Kontrol Dairesi Başkanı Seiami Şa- hin, Perşembe Pazan'nda toplam 210 binanın yıkılacağını, ancak bun- lardan 15 tanesinin mahkeme karan- nın kesinleştiğini söyledi. Yıkımla- nn ne zaman tamamlanacağına iliş- kin bir soruya Şahin, "Mahkeme kararlan kesînleşmeden yıkım yapı- lamıyor. Bu nedenle de yıkımın ne zaman tamamlanabileceğine ilişkin bir tarih vennemiz mümkün değil" dedi. 30 tarihi eser dışındaki bütün binalann yıkılacağını ve tarihi eser- lerin restore edileceğini belirten Şa- hin, bölgenin yeşil alan olarak dü- zenleneceğini söyledi. Şahin, Orta- doğu ve Balkanlar'ın en büyük iş merkezi olarak inşa edilen Perpa'nın atıl bir durumda beklediğini ve Per- şembe Pazan'ndaki esnafîn taşınma- sıyla Perpa'nın canlanacağını da be- lirtti. 27 Mart 1994 yerel seçimlerinden sonra bölgede 18 binanın yıkımı gerçekleştirildı. Belediye yetkilileri. Dalan döneminde yıkılan bina sayı- sının yaklaşık 200 olduğunu belirtti. Bedrettin Dalan döneminde Per- şembe Pazan'ndaki esnafin taşınma- sı için inşasına başlanılan Perpa, çok az esnafin taşınması nedeniyle atıl durumda bekliyor. Tersane Cadde- si'nin Haliç tarafinda kalan binala- nn yıkılmasıyla. söz konusu bınalar- da bulunan esnafin küçük bir bölü- mü dışındakiler Perpa'ya taşınmadı. Bunlann büyük bir çoğunluğu, Ter- sane Caddesi'nin Galata Kulesi tara- finda başka işyerleri açtılar. Perşem- be Pazan'nda aynı işi yapanlann ay- nı anda taşınmalan sağlanamadığı için bu durum. eski müşterilerini kaybetmek istemeyen esnafı, böl- gede başka işyeri açmaya itti. Türkiye'nin 'Sürgünde Kürt parlamentosu'na gösterdiği tepki kaygılandırdı Hollanda'dan Ankara'ya 23 Nisan uyansı EVİNGÖKTAŞ ANKARA - Türkiye'nin Lahey'de düzenlenen 'Sürgünde Kürt Parla- mentosu'na gösterdiği tepki, Hollan- da'yı 23 Nisan şenliklerine katılmak üzere Türkiye'ye gelen Hollandalı çocuklar açısından kaygılandırdı. Hollanda hükümetınden, "Havayı iyi özümseyin. Olumsuz bir durum gö- rülürse çocuklann törene katüması- na izin vermeyin"talimatı alan An- kara Büyükelçiliği, çocuklara her- hangi bir protestoda bulunulması durumunda 'diplomatik tavir aluıa- cağmı' Türk tarafina iletti. Lahey'de- ki toplantının ardından faksla 2 bi- nin üzerinde protestoya hedef olan büyükelçilik ve çalışanlann korun- masına ilişkin önlemler de arttınldı. Bahçelievler'deki Ulubath Hasan tlkokulu'nda, diğer ülkelerden gelen arkadaşlanyla birlikte 23 Nisan tö- renleri için hazırlıklar yapan Hollan- • Çocuk şenliğine Hollanda'dan gelen katılımcılar sıkı koruma altına alındı. Hollanda Büyükelçiliği, çocuklann yürüyüşünde herhangi bir protestonun olması durumunda diplomatik tavır alacağını vurguladı. dalı çocuklar için özel önlemler alındı. Kürt Parlamentosu'nun ku- rulduğu gün büyükelçiliğin önünde gösteri yapmak isteyen kalabalık grubun dağıtılmasının ardından bü- yükelçilik çalışanlarının evleri de koruma altına alındı. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Hollanda hükümeti, Lahey'de kurulan Kürt Parlamento- su'nu tanımadığını Türk yetkililere bıldirmesıne karşm, Ankara Büyü- kelçisi Jenda Horak'ın Dışişleri Ba- kanlığı'na çağnlmasından son dere- ce rahatsız oldu. Hükümet bu kez de, 23 Nisan şenlikleri için Anka- ra'ya gelen Hollandalı çocuklar için kaygılanmaya başladı. Hollandalı yetkililer, Büyükelçi Horak'ı araya- rak 23 Nisan şenlikleri sırasında Hollanda bayrağı ile yürüyecek olan çocuklanna karşı halktan en ufak bir tepkinin gösterilmesı durumunda derhal kendilerini haberdar etmesini ıstediler. Hükümet yetkilileri, Ho- rak'tan Ankara'daki havayı önceden çok iyi gözlemleyıp, olumsuz bir durum gördüğü takdirde çocuklann şenliğe katılmasına izin vermemesi- ni istediler. TRT Genel Müdürlüğü, Hollanda- lı çocuklar için duyarlı bir tutum sergiliyor. Yetkililer, özellikle ço- cuklann çok iyi korunması ve rahat- lığı için yoğun çaba gösterirken, 23 Nisan günü Hollanda bayrağı altın- da yürüyecek olan çocuklara halktan gelebilecek olası tepkiler nedeniyle de emniyet yetkililerini uyardılar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle