Katalog

SAYFA CUMHURİYET 12 NİSAN 1995 ÇARŞAMBA HABERLER Gaziosmanpaşa Gazi Mahallesi'nde çıkan olaylarda öldürülen 18 kişinin otopsi raporunda, güvenlik güçlerinin, belden yukan ve yaşamsal organlan hedef aldıklan açıklandı: Ateş, öldürtnek içiıı açıhnışANKARA (ANKA) - lstanbul Gazi- osmanpaşa'da 12 mart günü Alevilerin yoğun olarak yaşadığı Gazi Mahalle- si'ne yapılan silahlı saldınlar ve ardın- dan yapılan protesto gösterilerinde çı- kan çatışmalarda yaşamını yitirenlerin otopsi raporlan tamamlandı. Otopsi so- nuçlannda ölümlerin yaşamsal merkez- lere yönelik hedef gözetilerek ateş edil- mesinden kaynaklandığı saptandı. lstanbul olaylannda hayatını kaybe- denlerden 18 kişinin Adli Tıp Kunı- mu'nda yapılan otopsisi tamamlandı. Otopsisi sonuçlanan 15 kişinin ölüm nedenleri raporlara, ateşli silah mermi çekirdiğine bağlı yaralanma olarak ge- çerken raporlarda ilginç bulgular yer alıvor. Kurşun adres sordu Otopsi raporlanna göre olaylarda hayatını kaybe- denlerin çok büyûk bir bö- lümüne tek kurşun isabet etmiş. Bu öldûrûcü tek kur- şun. belden yukan, özellik- le de baş ve göğüs bölge- sinde yaşamsal merkezlere yönelirken cesetlerde yal- nızca 4 adet mermi çekir- değinin bulunabilmesi de rapordaki ilginç noktalar- dan birini oluşturuyor. Otopside elde edilen 4 adet mermi çekirdeği 9 milimet- re çapında bulunurken mermi çekirdekleri balistik incelemeleri yapılmak üze- re savcılığa gönderildi. Ba- zı cesetlerde tek kurşun ya- rasmdan başka darpa bağlı çok sayıda travmatik yara bulunurken bir cesedin baş ve omuz bölgesinde 7 kur- şun yarası saptandı. Otopsi raporlan ölenlerin üzerinde hedef gözetilerek ateş edildiğini göste- riyor. Işte otopsi raporian 12 mart gûnü Alevi mahallesine ya- pılan silahlı saldın ve ardından başla- yan protesto gösterilerinde çıkan çatış- malarda hayatını kaybedenlenn otopsi sonuçlan şöyle: Mesut Efe (32 yaşında) - Baş. ense. omuz, kol, boyun ve dil ucunda 7 adet mermi giriş deliği ve 1 adet mermi sıy- nğı. Atışlar uzak mesafeden. Vücutta 9 milimetre çapında 2 adet mermi çekir- Otopsl raporundan deği ele geçirildi. Ölüm nedeni: Ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı büyük damar delirunesinden geli- şen iç kanama. Mehmet Gündüz (37 yaşında) - Baş bölgesine isabet eden öldürücü nitelik- te tek kurşun. Atış uzak mesafeden, üzerinde mermi çekirdeği bulunamadı. Ölüm nedeni: Ateşli silah mermi çekir- deği yaralanmasına bağlı kafatası kınğı ile beyin dokusu harabiyeti ve beyin kanaması. Reis Kopah (20 yaşında) - Bel bölge- sine isabet eden tek kurşun. Ölümcül nitelikteki kurşun bitişik atış mesafesi dışında atılmış. Üzerinde mermi çekir- deği bulunamadı. Ölüm nedeni: Ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı ıç organ yırtıl- masından gelişen iç kanama. %Sadece 4 cesette kurşun bulundu. Diğetierinde kurşunlar vücudu delip geçmiş. Yani kayıp.. •5/r cesette 7 kurşunyanası bulundu. %Hedef, belden yukan yaşamsal organlar. %Atişlar uzak mesafeden. •77 mermi çekinieği bulunamadı. Zeynep Poyraz (25 yaşında) - Sırt bölge- sine isabet eden tek kurşun. Atış, bitişik atış mesafesi dışında yapılmış üzerinde mermi çekirdeği bu- lunamadı. Ölüm ne- deni: Ateşli silah mer- mi çekirdeği yaralan- masına bağlı iç organ delirunesinden gelişen iç kanama. Mümtaz Kaya (21 yaşında) - Baş bölge- sinde bir mermi giriş deliği. Öldürücü nite- likteki tek kurşun uzak mesafeden atıl- mış. Üzerinde mermi çekirdeği bulunama- dı. Ölüm nedeni: Ateşli silah mermi çe- kirdeği yaralanmasına bağlı kafatası kınğı ile beyin dokusu harabiyeti ve beyin kanaması. Ali Yıldırım (22 yaşında) - Göğüs bölgesine isabet eden tek kurşun deliği. Atış, bitiş atış mesafesi dışından yapıl- mış. Üzerinde mermi çekirdeği buluna- madı. Ölüm nedeni: Ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı iç organ delinmesinden kaynaklanan iç kanama. Fadime Bingöl (35 yaşında) - Dudak bölgesine isabet eden tek kurşun deliği. Uyluk bölgesinde darp izleri. Öldürücü nitelikte tek kurşun. 9 milimetre çapın- da mermi çekirdeği bulundu. Atış uzak mesafeden. Ölüm nedeni: Ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı Gazi Mahallesi'nde 9 milimetretik öldürücü mermiler kullanıldığı belirlendi. boyun, omur kınklan ile büyük damar delinmesinden gelişen kanama. Sezgin Engjn (1 7 yaşında) - Sol ba- çakta ve kann altında 2 mermi giriş de- liği. Öldürücü nitelikte iki kurşun biti- şik atış mesafesi dışından atılmış. Vü- cutta 9 milimetre çapında 2 adet mermi çekirdeği bulundu. Ölüm nedeni: Ateş- li silah mermı çekirdeği yaralanmasına bağlı büyük damar delinmesinden geli- şen iç ve dış kanama. Fevzi Tunç (22 yaşında) - Kann böl- gesine isabet eden tek kurşun giriş deli- ği. Öldürücü nitelikteki kurşun bitişik atış mesafesi dışından atılmış üzerinde mermi çekirdeği bulunamadı. Ölüm nedeni: Ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı iç organ ve büyük damar yırtılmasından gelişen iç kana- ma. Dilek Sevinç (19 yaşında) - Göğüs omuruna isabet eden tek kurşun giriş deliği. Öldürücü nitelikteki tek kurşun bitişik atış mesafesi dışından atılmış. Cesedin vücudunda darpa bağlı çok sa- yıda travmatik yara görüldü. Üzerinde mermi çekirdeği bulunamadı. Ölüm nedeni: Ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı kaburga kınğı ile iç organ ve büyük damar delinmesin- den gelişen iç kanama. Dinçer Yılmaz (19yaşında) - Sırt böl- gesinde isabet eden tek kurşun giriş de- liği, öldürücü nitelikteki kurşun bitişik atış mesafesi dışından atılmış. Üzerin- de mermi çekirdeği bulunamadı. Ölüm nedeni: Ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı iç organ delinme- sinden gelişen iç kanama. Hasan Sel (20 yaşında) - Omuz ve boyun bölgesine isabet eden 3 kurşun, omuzdeki kurşun öldürücü nitelikte ve bitişik atış mesafesi dışından atılmış. Üzerinde mermi çekirdeği bulunamadı. Ölüm nedeni: Ateşli silah mermi çekir- deği yaralanmasına bağlı kaburga ve omur kınğı ile iç organ delinmesinden gelişen iç kanama. Hasan Giirgen (28 yaşında) - Göğüs bölgesine isabet eden tek kurşun. Öldü- rücü nitelikteki kurşun bitişik atış me- safesi dışından atılmış. Vücudunda 9 milimetre çapında 1 adet mermi çekir- deği bulundu. Ölüm nedeni: Ateşli si- lahlı mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı iç organ delinmesinden gelişen iç kanama. Halil Kaya (61 yaşında) - Başın arka bölgesine isabet eden tek kurşun. Öldü- rücü nitelikteki kurşun, uzak atış mesa- fesinden atılmış. Üzerinde mermi çe- kirdeği bulunamadı. Ölüm nedeni: ateşli silah mermi çekirdeği yaralan- masına bağlı kafatası kınklan ile beyin doku harabiyeti ve beyin kanaması. tsmihan Yüksel (52 yaşında) - Sırt bölgesine isabet eden tek kurşun. Öldü- rücü nitelikteki tek kurşunun atış mesa- fesi tayini yapılamadı. Üzerinde mermi çekirdeği bulunamadı. Ölüm nedeni: Ateşli silah mermi çekirdeği yaralan- masına bağlı büyük damar ve iç organ delinmesinden gelişen iç kanama. Civan davasında krallar, kraliceler ve prensesler-3 Civan davasında düğmeyeSemra Özalbasü HALİL NEBtLER Adaletin tecellisi herhal- de şöyle bir şeydir: Biri ya da birileri bir şeyle suçlanı- yorsa, önce suçlayan ve suçlanan kişilerle konuşu- larak, (buna ifadeleri alına- rak da diyebiliriz) suçlama- nın ve savunmanın ne ol- duğu saptanır. Ardından hangi tarafın doğru söyle- diğinin anlaşılabilmesi için kanıtlara ve tanıklara baş vurulur. Suçlayanın, suçla- nanın, kanıtlann ve tanık- lann sunduğu verilere göre suç ortaklan ya da suça az- mettirenler varsa bunlar belirlenir ve bunlarla da konuşulur. Sonra her şey bir puzzle (parçalı bulma- ca) olarak ortaya konur ve bütün parçalar tek tek ince- lenerek birleştirilir. Bundan sonra sıra karar- dadır. Ancak eğer puzz- le'ın parçalanndan biri bile eksikse, yani bir tek tanığın bile diğer tanıklarla veya suçlayanla veya suçlananla çelişkisi çözülmemişse, bulmaca çözülememiş de- mektir. Bir bulmacanın yi- tik parçalannı ararken git gide daha fazla krallar, kra- liçeler ve prenseslerle kar- şılaşıyoruz. Çakıcı aranıyor Artık Ahmet Özal'ın "bazı problemlerinin" ne- ler olduğunu biliyoruz. Ah- met Bey önce Doğuş Hol- ding'in sahibi Ayhan Şa- henk'e umut bağlıyor. 01- muyor. Imdadına Amerika- lılar yetişiyor. O da olmu- yor. lstanbul dışındaki bazı illerde yayımlan kesiliyor. lyice sıkışıyor. Kanal 6'nm Çamlıca vericisi 12 Eylül 1994 günü saat 19.30 da haczediliyor. Yayını kesili- yor. Olaydan 2.5 saat sonra Alaattin Çakıcı, Lond- ra'dan Uğur Çakıcı'yı an- y_or. Kendisini Semra Ozal'ın aradığını söylüyor. Ahmet Özal'ın sorunlan- nın çözümü için yardım is- tediğinden bahsediyor ve Uğur'a talimat veriyor. Bu- raya kadar kanşık bir şey var mı? Yok. Sonrasını, müteveffa Uğur Çakıcı an- latıyor: Tansu ve Özer söz verdi "Bu konuların halledil- mesiyle ilgili olarak eşim- den, yani Alaattin Çakı- cı'dan akhğım telefon tali- matından sonra o akşam, yani 12 Eylül 1994 günü akşamı saat 2230 sıralann- da amcam İbrahim Alikı- bç'tan araba istedim. Bu- nun üzerine araba ve konı- ma birlikte geldiler. Bera- ber, Büyükdere'de bulunan Semra Özal'ın ikametine gittik. Daha önce Zeynep Ozal ile evdeki telefonumla yapmış olduğum görüşme- de kendisinden adresi al- mıştım. Zeynep Özal ile kontak kurduğum telefon numarası 271 51 54'tür. Eve gfttiğunde beni Zeynep Özal ile Semra Özal'ın sek- reteri olduğunu öğrendiğinı lclal Hanım karşıladı. Sem- ra Özal evde değildi. Ken- disinin Amerika (eski.HN) Dışişleri Bakanı Henry Kis- senger onuruna verilen da- vete gitriğini öğrendim. Ben bunun üzerine beklemeye başladım ve bir süre sonra kendileri geldiler. Hemen konuya girdim ve Semra Ozal'a hitaben, 'size nasıl yardımcı olabilırim' diye sordum. Cevap olarak, 'Gerçi bu- gün, yani bu akşam Özer ve Tansu Çiller ile görüş- tüm. Gerekli yardımı yapa- caklannı söylediler. Hatta Ahmet'in durumuna üzül- düler. Gerçi yardım ede- cekler ama bizim Ayhan Şahenk'le bir problemimiz var. Tansu Çiller ve Özer Çiller'e ayn konuşuyor, bi- ze ayn konuşuyor. Bu ko- nuda Alaattin Çakıcı'nın yardımcı olmasını ıstiyo- rum' dedi. SÜRECEK KUÇÜK İKİZLER Dünyanın en küçük, kullanımı en kolay cep telefonlan, GH 337 ve GF 337 kapaklı, özel pilleri sayesinde size bütün gün kullanım avantajı sağlıyor. 337'lerdeki metal çerçeve, telefonu darbelere karşı koruyor. CEP TELEFONUNDA E r i c s s o n ' l a r y ü k s e k sevıyede sinyal alabilen küçük. sabit anteni, uzak mesafeden bile insan sesine duyarlı mıkrofonu. saat gostergesi. çalar saati. yazılı/sesli mesajları alma gibi yaşamı kolaylaştıracak daha birçok özelliğe sahıp. ERICSSON ^ Ericsson Yetklli Ilhalatçıları: Tel: (0216) 410 85 00 (6 bat) | Genel PazarLama I Sanayi ve Tkaret A.Ş Tel: (0212) 287 l"? 17 (10 hat) GLOBAL POIİTİKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU Özelleştipmeden Sonra... Thatcher hükümetinin kamu hizmetleri veren KİT'leri özelleştirme politikası ve başansı, dünyada birçok muhafazakâr, hatta sosyal demokrat hükü- mete ilham kaynağı oldu. Türkiye de bundan, faz- lasıyla payını aldı. Şimdi Türkiye, "büyük bir özelleştirme hamlesi- nin (!) başında". Bu ilham kaynağının ise gerçek yüzü ortaya çıkmaya ve balonu sönmeye başladı. Umanz bunlar da aynı ilgiyle izlenir. 1980'lerde Ingiltere'de özelleştirmeleri seçmene satmak için ileri sürülen senaryo, özetle şöyleydi: Kamu işletmeleri yeterince verimli ve kârlı çalışmı- yor; vergi mükelleflerinin verdiği para ziyan oluyor; KlTler tekel konumunda olduklan için de istedikle- ri gibi fiyat arttırabiliyoriar; tüketici, rekabetçi bir ortamın şirketler ve de fiyatlar üzerinde yarattığı basınçtan faydalanamıyor; bu kamu işletmeleri parçalanır ve birçok şirkete satılırsa bu olumsuz- luklar aşılır. Bu serbest hummasının üzerinden yaklaşık 10 yıl geçti. Bugün Ingiliz halkı, sonuçtan pek mem- nun görünmüyor. Araştırmalar, nüfusun sadece 1/6'sının, su işletmelerinin özelleştirildikten sonraki performansı için olumlu konuşuyor. Bu oran gaz ve elektrik için 1/4'ü geçmiyor. En başanlı olduğu dü- şünülen British Telecom (telefon vb.) için bile olumlu düşünenlerin oranı 2/5'ten yüksek değil. {The Economist, 11/03/95.) Privatisation International isimli aylık ticaret der- gisinin editörüne göre bu durumun nedeni, "Ingiliz halkının çok para kazanan insanlara olan kıskançlı- ğı". (WSJ, 29/3/95.) Bu açıklamayı adamın terbiye- sizliğine versek bile, sözlerini hemen yabana atma- yalım. Bu "çok para kazananlar" lafında bir şeyler var... Gerçekten de, öğretmenlerin, hemşirelerin yüzde 2-3 ücret artışı ile yetinmek zorunda kaldığı IngiKere'de, özelleştirilen işletmelerden British Gas'ın müdürü 1994'te yüzde 75 ücret artışı alarak ücretini yılda 475.000 sterline çıkarmış. Bu şirkette çalışan tezgâhtartann ortalama ücreti ise yılda sa dece 13.000 steıiin. Müdür Bey bununla da yeti- neceğe benzemiyor ve işgücünün yüzde 25'ini iş- ten çıkarıp geri kalanının da ücretlerini de çeşitli oranlarda düşürmeyi planlıyor. {The Economist, 4/3/95.) Özelleştirilen elektrik şirketlerinden Po- vvergen'in genel müdürü ise, ücretine ek olarak ve- rilen hisse senedi opsiyonlarından geçen sene 876.000 sterlin kazanmış, bu sene de 700.000 sterlin kazanması bekleniyor. Bunlar olurken 1980'lerdeki "ekonomik boom"dar\ Ingiliz halkının en fakir yüzde 20-30'u hiç faydalanamamış. (777e Economist, 11/02/95). Bu değirmenin suyu nereden geliyor dersiniz? Bu müdürlerden birinin dediğine göre adam, "veri- len her kuruşu hak etmiş, çünkü kârlan arttırmış". Gerçekten de gaz, elektrik ve su şirketlerinin kârlan geçen sene yüzde 100 ile yüzde 400 civarında art- tı. Öyleyse sorun ne? Sorun şu: Bu kâr, işçi çıkara- rak, ücretlerde son derecede düşük artışlar, hatta, su işletmesinde olduğu yüzde 4 kesinti yapılarak elde edilmiş. Iddia edildiği gibi, özelleştirme sonra- sında hizmetlerin fiyatı da ucuzlamamış; aksine, enflasyonun üstünde bir artış göndermiş. Yaratılan kâr, tüketiciye değil, müdür beylerin cebıne girmiş. Şimdi bazı genel müdürler, meclis komisyonla- nnda ücretlerini ve gerekçelerini açıklamak için sıra bekliyorlar. Tüketici kuruluşları, yüksek fiyatlara karşı yasal işlemlere başvuruyor. Hükümet, bu ba- sınç altında, posta idaresini özeileştirmekten vaz- geçti. Satılan KlT'lerin hısse senetlerinin değeri hızla düşmeye başladı. Bu ortama bir de tüy dik- mek üzere özelleştirilen elektrik şirketleri arasında birbirini satın alma, yani bir tekelleşme savaşı baş- ladı. Bir analiste göre, "halk tüm bu olanlardan, haksız yere, serbest piyasayı suçluyor". Siz ne dersiniz? Cezaevlerinde gerginlik Açhk grevleri giderek yayılıyor • Yozgat Cezaevi'ndeki eylem 22. gününe girerken, eylemcilerin durumu çok ağır. Başta Yozgat, Erzurum, Konya, Kayseri ve Bayrampaşa olmak üzere siyasi suçlulann kaldığı tüm cezaevlerinde, gardiyan ve jandarmalann içeridekilere baskı uyguladığı öne sürüldü. EVİN GÖKTAŞ ANKARA - Cezaevle- rinde açlık grevleriyle baş- layan gerginlik, giderek tır- manıyor. Siyasi suçlardan hükümlü ve tutuklulann banndınldığı Konya Ceza- evi'nde, geçen günlerde so- na eren açlık grevinin ar- dından, bu kez Yozgat Ce- zaevi'nde rahatsızlıklar gözleniyor. Yozgat Cezaevi'ndeki bir grup hükümlünün başlattığı açlık gTevi 23. gününe gi- rerken, taleplerin yerine ge- tirilmemesi halinde eyle- mın ölüm orucuna dönüşe- ceği öne sürülüyor. Eylem- leri sırasında sürekli işken- ce gördükleri, jandarma ve gardiyanlann sık sık saldı- nsına uğradıklan iddia edi- len eylemcilerin, durumla- rının giderek kötüleştiği öğrenildi. Yozgat Cezaevi'nde MHP sempatizanı olduklan öne sürülen ve kendilerine "A Takımı" diye ad takan başgardiyan Recep tlhan ve beş arkadaşının, çeşitli ba- hanelerle içeridekilere sık sık saldmp dövdükleri id- dia edildi. Hükümlü ve tu- tuklu aileleri, görüşe gittik- lerinde Yozgat halkı ve sivil polisler tarafından tehdit edıldiklerini söylediler. Ce- zaevine götürdükleri yiye- cek ve giyeceklerin parça- lanarak arandığını ifade eden tutuklu aileleri, tüm bu durumlan protesto için önümüzdeki günlerde süre- siz açlık grevine başlaya- caklannı bildirdiler. "Bizler çocuklarunızdan gurur duyuyoruz" dıyen aı- leler, yakınİannı hıçbir za- man yalnız bırakmayacak- larını ve cezaevierindeki bu insanlık dışı uygulamalara karşı ölümüne mücadale edeceklerini söylediler. Kendisine, "devrimci, de- mokrat ve insanım" diyen herkesi bu konuda mücade- leye çağıran hükümlü ve tutuklu yakınları, Adalet Bakanlığı yetkililerinden de şikayetçi olduklannı ifa- de ettiler. Bakanlık yetkili- lerinin, cezaevlerinde uy- gulanan "insanhk dışı" diye nitelendirdikleri olaylara karşı son derece duyarsız davrandığını öne süren ai- leler, hükümlü ve tutuklula- nn gaspedilen haklarının iade edilmesini istediler. Bu arada siyasi suçlardan hüküm giyenlerin banndı- nldığı başta Erzurum, Kon- ya, Kayseri ve Bayrampaşa olmak üzere tüm cezaevle- rinde, jandarma ve gardi- yanlar tarafından baskı yapıldığı öne sürüldü.