Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 MART1995 CUMA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Tam Sigorta
emekineri
maaşını alıyor
• Ekonomi Servisi - Tam
zamanında maaşını aldığını
iddia eden Tam Sigorta
Genel Müdürû Mehmet
Nezir Uca. 57 emekli
arasında maaşını alamayan 5
kişi bulundugunu ifade etti.
Uca, 5 kişinin maaşını
alamamasmın sebeplerini.
yaşlılık ve cografi uzaklık
oiarak nitelendirdi. Uca,
Tam Sigorta Emekliler
Sandıgı Vakfı'nın SPK
tarafından iflası istenilen
Türkinvest'te bulunan 18.5
milyar liralık kıymete haiz
hisse seneîii portföyünün
takas ve saklamada
kaldığını beürterek iflas
davasının neticesine göre bu
kıymetin tûmü veya büyük
bir bölümünün geri
alınacagını iddia etti.
Bakkaltardan
tüketici yasasına
destek
• ANKARA (ANKA) -
Türkiye Bakkallar ve
Bayiler Federasyonu,
"rekabeti koruma" ve
"tüketici haklan"
yasalannın yürürlüge
girmesinden memnun
oldugunu açıkladı. Türkiye
Bakkallar ve Bayiler
Federasyonu Genel Başkanı
Bendevi Palandöken, yaptığı
açıklamada. gıda
maddelerinde görülen çifte
fıyat standardı
uygulamasının kalkacağını
beürterek fiyatlarda büyük
çapta düşmeler görülecegini
kaydetti.
Uzanlar'dan yeni
telefon şirketi
• ANKARA (ANKA)-
Uzanlar, yeni şirketler
oluşturmayı hızla
sürdürüyor. Uzanlar, cep
telefonu piyasasında faaliyet
gösterdikleri Telsim'le bu
alanda bir şirket daha
oluşturdu. İstanbul'a
kurulan şirketler "Unitel
Telefon Pazarlama AŞ" adı
verildi. Sermayesi 1 milyar
Hra olan şirkette Telsim
Mobil Telekomünikasyon
Hizmetleri AŞ 950 milyon,
Şalih Pilav, Nur Sakarya.
Enis Zaimoglu ve Yılmaz
Dağdeviren de 10'ar milyon
liralık pay aydı. Şırketin
Yönetim Kurulu da Nur
Sakarya, Enis Zaimoglu ve
Yılmaz Dagdeviren'den
oluştu.
Kârlı KİT'leri satan hükümet, 95 trilyon zarar açıklayan KİT'leri kapsam dışında bıraktı
Gel de özefleştirmeye inan
AHMETÇELİK
Özelleştirmenin amacını ka-
mu finansmanındaki KİTyükü-
nü azaltmak olarak açıklayan
hükümet, işe kârlı KİT'leri satı-
şa çıkararak başladı. En büyük
zarara neden
olan ve bu özel-
likleriyle müşte-
ri bulmalan hay-
li güç gözüken
KlT'lerise kap-
sam dışında bıra-
kıldı.
Geçen yıl top-
lam K.İT zararla-
nnın yüzde
72.44*ünü oluş-
turan kamu te-
şekkülleri durur-
ken sadece yüzde
27.56'sınıoluştu-
ran işletmeleri
satmayı planla-
yan hükümet, da-
ha da ileri gide-
rek en öne tril-
Geçen yıl toplam
KİT zararlannın
yüzde 72.44'ünü
oiuşturan kamu
teşekkülleri
dururken sadece
yüzde 27.56'sının
oiuşturan
işletmeleri satmayı
planlayan hükümet,
daha da ileri
giderek en başa
trilyonlarca lira kâr
açıklayan
işletmeleri aldı.
yohlarca lira kâr açıklayan işlet-
meleri aldı. Satılacak kârlı işlet-
meler arasında ilk sırayı 4.7 tril-
yon liralık kâr açıklaması bek-
lenen Petrol Ofisi alırken, bunu
4 trilyonluk kârla Petkim ve 2.2
trüyonluk kârla da Eregli Demir
Çelik tşletmeleri izliyor.
ANAP iktidarlan döneminde
çimento fabrikalanyla başlayan
karlı KİT'leri satma kolaycılığı
özelleştirmenin amaçlannı te-
oride bıraktı. Ko-
alisyon hüküme-
ti de Özelleştir-
me Yüksek Ku-
rulu'nunöMayıs
1994'te aldıgı
94/17nolukarar-
la "özeUeştirile-
cek kuruluşlarda
önceliği zaran
nedeniyle bütçe-
ye yük olan
KİT'İere" ver-
mesine ragmen,
pratikte kolay
yolu seçti. 1994
yılında 131 tnl-
yon 989 milyar
iiraolmasıbekle-
nen KİT zararla-
nnın 95 trilyon
1994 vılında KİT zararları (milvar TL)
Kapsam dışındakiler
TEK
TCDD Demiryollan
T. Denir Çelik Fab.
T. Taş Kömürü
Etibank
PTT
T. Zirai Donatım
T. Gübre S.
Tanm işletmelen
ÇAYKUR
T. Şeker Fab.
MKEK
Gerkonsan
Taksan
Tüvasaş
Tümosan
Zarar
28.765
22.531
14.416
12.192
4.162
4.017
2.974
2.865
1.570
1.009
646
297
47
27
26
11
95.555
Özelleştirilecek KİT'ler
Sümer Holding
TUPRAŞ
THY
PETKİM
PETLAS
SEK (Süt)
TESTAŞ
Denizcilık işletmeleri
Karadeniz Bakır
KUMAS
TURBAN
EBK (Et-Balık)
ORUS (Orman Urün)
ÇİNKUR
Yem Sanayii
Zarar
Toplam 1994 zaran
19.593
7.350
2.600
571
400
700
100
1.200
1.441
650
80
600
750
99
300
36.434
131.989
555 milyar liralık kısmı satış
kapsamında olmayan işletmele-
rin zararlanndan oluşuyor. Ara-
lannda Türkiye Elektrik Ku-
rum, Devlet Demiryollan, De-
mir Çelik Fabrikası, Türkiye
Taşkömürü Kurumu, Etibank,
PTT, Ziraı Donatım Kurumu,
Gübre Sanayi, Tanm İşletmele-
ri ve Çay-Kur'un bulundugu 9
kapsam dışı kuruluşun 1994 yı-
lında beklenen toplam zaran 94
tnlyon 501 milyar lira. Özelleş-
tirme kapsamındaki KİT'lerin
toplam zararlan ise 36 trilyon
989 milyar lira.
Özelleştirmede asıl amacın
kamu kesimi finansman açıgını
küçültmek oldugunu belirten
uzmanlar uygulamalann sadece
bütçeye kaynak yaratmak ama-
cını taşıdıgını ifade ediyor.
Zararian büyüyor
Uzmanlara göre 1993 yılında
KİT zararlan kamu kesimi borç-
lanma gereginin yüzde 24'ünü
oluştururken bu oran 1994 yı-
lında yüzde 28 olarak hesapla-
nıyor.
Yüzde 28/lik KlT açıgınm
yüzde 72'sini oluşturan kuruluş-
lann özelleştirme kapsammın
dışında oldugunu belirten Istan-
bul Üniversitesi tktisat Fakülte-
si ögrerim üyesi Prof. Dr. Tevfîk
Ertüzün. "Ozdteştirme kapsa-
mındaki kuruluşlann kamu açı-
ğı üzerindeki etkisi ise sadece
yüzde 5. Demek ki bunlar dev-
İete yük olduklan için değil de
getir elde etmek için satılıvor. Bu-
nun adı özeUeştirme değil. So-
nuç, özelleştirme, ekonomideet-
kintiği etkinliği arttırnıak için
yapıüyor. Ancak ilk önce özelleş-
tirmeyi etkin hale getirmek la-
zun" dedi.
Eximbank
300 milyon
dolar daha
gelecek
ANKARA (AA) - Eximbank
Genel Müdürü Ersoy Volkan,
Japon Eximbank'tan alınacak
300 milyon dolarlık kredinin
kullanımını takiben, Japonla-
nn 300 milyon dolarlık yeni
bir kredi daha açacaklannı bil-
dirdi.
Volkan, bu gelışmenın Türk
Exımbank'ın 1994 yılında
gösterdiği olumlu performan-
sın sonucu oldugunu behrte-
rek Japon Eximbank ıle son
derece olumlu temaslarda bu-
lunduklannı kaydetti.
Volkan, Japon Eximbank'ın
açacagı 300 milyon dolarlık
kredi hakkında şu bılgilen ver-
di: "Japon Eximbank yetldli-
leri, Türk Eximbank'ın 1994
yılıoda gösterdeği son derece
olumlu performansa dayana-
rak,Türkihracatçılannniban-
kamız kanalı\la fonlanması
amacıvla 300 mihon dolarlık
taze ka> nak sağlama> ı prensip
olarak kabul etmişlerdir.'*
Çiller'in Japonya gezisinde telecom tahvilleri için uzlaşma sağlandı
Japoıılardaıı T'ye 'koniçiva9
• PTT'nin
T'sinin
özelleştirmesine
ilişkin yasa
çıkmadan,
Japonya'yla
telekomü-
nikasyon
hisselerine
dönüştürü-
lebilecek
tahvillerin
ihracıiçin
uzlaşıldı.
BİLGİSAYAR
MONTAJ:
HASAN İLHAN
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-
Telekomünikasyon
hızmetlennin
özelleştinlmesine
ilişkin yasa
çıkmadan.
PTT'nin
"T"sınin
hisseleri
için
Japonya
ıle
uzlaşmaya
vanldıgı
ögrenildı.
Başbakan
Tansu
Çiller'in,
Japonya'da,
T'nin
hisselerine
dönüştürülebilecek tahvillerin satışı için Samuray
Piyasası'na yeşil ışık yaktıgı bildirildi. Yetkililer,
Japonya'nın, telekomünikasyon hisselerine
dönüştürülmek üzere satılacak 2 milyar dolarlık
tahvilin ihracını kabul ettigini bıldirdıler.
Uluslararası piyasalardan borçlanamayan hükümet,
özelleştirilmesinden en büyük geliri bekledigi
telekomünikasyon hizmetlerinin hisseleri için
gerekli olan yasa çıkmadan satış görüşmeleri
yapmaya başladı. Japon Para Pıyasalan'nın kredi
ısteklerine olumlu yanıt vermemesi ve ancak T'nin
hisselerine dönüştürülebilecek tahvillerin ıhracına
yeşıl ışık yakması üzerine. Türk yetkilılennın tahvil
ihracını kabul ettikleri bildirildi. Başbakan Çiller'in
Japonya'dakı görüşmeleri sonucunda 3. bogaz
köprüsü, Istanbul'un dogalgaz projeleri ve Büyük
Melen projesı için bu ülkedeki fırmalarla uzlaşmaya
vanldı. Hazine yetkılileri, Japonya'nın bu projelerin
fınansmanına katkıda bulunmak amacıyla
Eximbank kanalıyla 500 milyon dolar kredi
açacagını bildirdigini anımsattılar. Yetkililer, kredi
miktannın 1 milyar dolara kadar yükselebilecegini
vurgularken, "Ancak kredinin miktan ihalelerden
alınacak sonaçlara göre beUrienecek"
degerlendırmesini yaptılar. Çiller, Japon
ışadamlanyla yaptıgı görüşmelerin sonucunda
olumlu yanıt aldıklannı belirtirken, Hazine
yetkiliieri, Japon sermayesinin Türkiye'ye
gelmesi için her türlü kolaylıgın saglanması
yönünde garantı verdiklerini bildirdiler.
YORUM
ÖZTİNAKGÜÇ
(nsanın Kendini Yargılaması
Belirli günlerde insanlar daha duyarlı olurlar. Duyar-
lılıkları arttığı günlerden biri de bayram günleridir.
Bayram günleri, insanlann özeleştiri, vicdan muhase-
besi yapmalan için de gerekli manevi ortamı hazırlar.
Zor olan, insanın kendisini yargılamasıdır. İnsanlar
genellikle kendilerini haklı görürler, hata ve kusuriannı
görmezlikten gelirler veya küçümserier; kendilerini te-
mize çıkaracak gerekçeler bulurlar. Açtkçası, kendile-
rini de aldatmaya çalışırlar; bunda da çoğu kez başa-
nlı olurlar. Işte insanlann kendilerini aldatmadaki ba-
şanlan, birçok kötülüğün de ana kaynağıdır. Günü-
müzde sömürü varsa, vahşet varsa, yoksulluk varsa,
insanlar birbirini öldürüyorsa bunun başlıca nedeni
insanlann kendilerini kandırmalan, vicdanlannın sesi-
ni susturabilmeleridir. Işte bayram günleri, insanlann
bu eksikliklerini görme ve onlan düzeftme konusunda
manevi bir güç verebilir.
Vicdan özgürlüğü, inanç özgürlüğü, kuşkusuz insa-
nı insan yapan temel öğelerden biridir. Korunması,
savunulması gereken haklann başında yer alır. Ancak
inanç özgürlüğü, vicdan özgürlüğü kisvesi altında di-
nin, bir toplumsal baskı aracı, bir siyasal çıkar aracı,
bir kişisel yarar sağlama aracı olarak kullanılmasına
karşı çıkmak gerekir.
Dinin, bir siyasal savaşım aracı, iktidan ele geçirme
aracı olarak kullanılmasının, inanç özgürlüğü ile ilgisi
yoktur. Tersine, dinin belirli çıkar hesaplanna alet edil-
mesi, dinin özünü, inanç özgüriüğünü zedeler; nite-
kirn zedelemektedir.
Ülkemizde ne yazık ki her kutsal kavram gibi din de
istismar konusudur.
Insanlan dürüst, temiz, ryi niyetli, paylaşımcı, daya-
nışmacı olma yönünde güdüleyecek olan din, ne ya-
zık ki siyasal çıkar, ticari kâr, hatta bazı kötü niyetli ki-
şiler tarafından cinsel taciz aracı olarak kullanılmakta,
bazen cinsel sapınçlar dahi bu yolla maskelenmekte-
dir.
Dinin kötü amaçlar için kullanılmasına engel olma-
ya çalışma, vicdan özgürlüğüne bir baskı değildir.
Tersine, inanç özgüriüğünü sağlamaya yönelik bir tu-
tumdur.
Islamiyeti gerçekten yüceltmek istiyorsak, yayılma-
sını istiyorsak dinin insancıl yönünü, hoşgörü, sevgi
yönünü, paylaşımcı, dayanışmacı yönünü ön plana
çıkarmamız gerekir. Dini bir baskı aracı, bir korku sal-
ma aracı olarak kullanmak, siyasal çıkarlara alet et-
mek dini yüceltmez.
lyi bir Müslüman, dürüsttür, temizdir; dini bir baskı,
bir çıkar aracı olarak kullanmaz; başkalarına zarar
veımekten kaçınır; giyiminde, örtünmesinde itinalıdın
doğayı ve çevreyi korur. Pejmürdelik, kiriilik, saldır-
ganlık, başkalannı kandırmak, aşın bencillik, gösteriş,
Müslümanlıkla bağdaşmaz.
Bu hoşgörü yılında, bu sevgi yılında, Müslümanlığın
bu yönlerini ön plana çıkarmalıyız. Dinin bazı şekil
şartlarını vurgulayarak özünü arka planlara itmemeli-
yiz.
Dini bir kışkırtma aracı olarak kullananlara, siyasal
hırslannı tatmin için basamak yapanlara karşı dikkatli
olmalıyız.
İnsanlar zaman zaman vicdanlannın.seslerini dinle-
meli, kendi eksiklîklerini, kötülüklerini görebilmeli,
bunlan düzeltme yollarını aramalıdıriar.
Bayram günleri, insanin kendisini yargılaması için
uygun günlerdir. Din, kendimizi ve çevremizi aldatma
için bir araç olarak kullanılmamalıdır.
Iş işten geçmeden...
D
ikkat edin. Televizyonlann en cesur
haber programlannda bile, ya batmış
işadamları ya da görevi bırakalı yıllar
olmuş bürokrat ve bakanlann geçmişte
yaptıklan kurcalanır.
Türkiye'de yanlışlıklann, usulsüzlüklerin ve
yolsuzluklann üzerine, ancak yıllar sonra,
ilgililer o görevlerden aynlıp, "iktidar güçlerini
yhirdikten sonra" gidilirdi.
Temiz toplum sevdası hep kirti lekeler ortaya
çıktığında depreşiyordu. Hastalık
kronikleştiğinde tedavisi zordu. Ancak kimse
kamu vıcdanını rahatsız eden davranışlara
karşı "koruyucu hekimliği" düşünmüyordu.
Türkiye 1980'li yıllan böyle geçirdi. Bugün o
10 yılın pisliklerjni temizlemekle uğraşılıyor.
Engin Civan,<>zal ailesi ve Sdim Edes ile
ilgili iddialar yeni mi ortaya çıktı?
Elbette hayırt Ancak o günün muhalefet
partileri "devr-i sabık" yaratmayı daha
geçerli saydı. DYP-SHP koalisyonu
kurulduktan sonra, "Yolsuzluk Bakanı"
olarak görevlendirilen Orhan
Kilercioğlu nun savcılığa sevkettiğı 140
küsur dosyadan ise hiçbir şey çıkmadı.
Selim Edes, "rüşveti geri vermedi" diye
kafast kızıp Engin Civan'ı kurşunlatmasa,
Özal döneminin üzerine sünger çekilmesi
işten bile değildi.
Bugün temiz toplum arayışının makûs
talihini değiştirecek bazı kıpırdanmalara
rastlıyoruz.
Et ve Balık Kurumu'nun Hak-lş'e satılması
oyununun bozulması buna ilk örnek.
Özelleştirme karşıtı tavnyla hükümeti
rahatsız eden sendikanın, trilyonluk arazi
rantyla susturulmaya çalışılmasına karşı
oluşan tepkı, geri adım atılmasını sağladı.
Bank Indosuez olayı ise, gelecege de ışık
tutacak ikinci örneği oluşturdu.
Bu olayda en başından itibaren iki şeye karşı
çıkmak gerekiyordu.
Birincisi, en büyük devlet bankalanndan biri
otan Emlakbank'ın, son derece kötü duruma
düşmüş Türkiye'deki iki şubelik butik
Fransız bankasının "sadece bankacılık
yapma hakkını satın almak için" 2,5-3 milyon
dolar ödeyecek olmasıydı.
Ikincisi, Emlakbank'ın bunu yaparken Sabah
Gazetesi başta olmak üzere çok sayıda
yayına sahip olan Medya Holding'le
ortaklığa girmesiydi.
Bu ortaklıkla hem Fransız bankası
kurtanlacak, hem de yeni bir banka kurup
izin alması olanaklı olmayan Medya Holding
banka sahibi olacaktı. Yani sonuçta devlet
bankası olan Emlakbank kendisine ve
kamuya hiçbir yaran olmayan bir işe,
bugünkü kurla 120 milyar liraya ulaşan bir
para yatıracaktı. Emlakbank'ın bu faturayı
ödemesi için Başbakanlık yasai sınırian bile
zorlamayı göze almıştı.
Aslında Medya Holding'in banka sahibi
olmasından çok, bu ortaklığın niteliği
"basının bağımstzlığım" tehdit ediyordu.
Geçmişi en şaibeli ve en sansasyonel devtet
bankasıyla ortaklığa girdikten sonra, gerek
bu banka, gerekse sıyası iktidarla ilgili
haberlere objektif yaklaşmak güçleşecekti.
Üstelik, Türkiye'ye gelişine Turgut Ozal'ın
önayak olduğu ve sonra da Isviçre'deki
şubesınde Özal ailesıne ait şifreli hesaplann
ortaya çıkanldığı Fransız bankasına ait bir
bankayı almak, her iki kuruluş için de
riskliydi.
Nitekim, Emlakbank'ın bu ortaklığa girerken
yasal olarak zorunlu olan YPK karannın
alınmadığı ve Isviçre'deki Bank Indosuez
şubesinde Özallar'ın şifreli hesaplarının Mali
Şube Müdürü Salih Güngör tarafından
inceiendiği haberlerinin ardından, birkaç gün
içınde ortaklık bozuldu.
Medya Holding, "Bir basın grubunun banka
ortaklığına girmesinın basın özgürlüğü
açısından yaratacağı sakıncayı dikkate alıp,
özverili bir davranışla bu ortaklıktan
vazgeçtiğini" açıkladı.
Oysa, ortada Aydın Doğan, Ihlas Holding,
Uzanlar, Erol Aksoy gibi yaşanan başka
ömekler varken, sadece Medya Holding
banka alıyor dıye suçlanamazdı.
Zaten Medya Holding'in geçmişte
Pamukbank ve Yapı Kredi Bankası'nın sahibi
olan Çukurova Grubu ile ortak olmalanna
da, Yeni Yüzyıl gazetesini başlangıçta Iktisat
Bankası'nın sahibi Erol Aksoy'la ortak
çıkarmalanna da, Finansbank'ın sahibi
Hüsnü Özyeğin'le atv'de bir dönem ortak
olmalanna da böyle bir eleştiri gelmemişti.
Türkiye'de yasal bir düzenleme olmadığı
için, medya ile finans kesimi arasındaki
organik bağlan sorgulamak bugün mümkün
olmuyor. Ancak bu yasal boşluk, bir yandan
bankacılarla ortaklık kurarken diğer yandan
"Benim bankam yok" propagandası
yapmayı haklı da çıkarmıyor.
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, bir
medya grubunu karşısına almak pahasına
bu ortaklığa tepkı göstermeseydi...
Cumhuriyet bu olayın üzerine gitmeseydi...
Devlet bankasının 120 milyar lirası nasıl
kurtarılacaktı, bilemiyoruz.
Anlayamadığımız bir konu daha var.
Eleştiriler, Emlakbank'ın bu ortaklığa
girmesinın üzerinde toplandığı halde, Medya
Holding, neden bir başka ortak bulmak
yerine bankayı almaktan vazgeçti?
Ya da, Emlakbank'ın tek amacı Fransız Bank
Indosuez'le ortaklık olduğu halde, neden
Medya Holding'in ardından o da bu
ortaklıktan vazgeçti?
Kısacası, Emlakbank ile Medya Holding
arasında birkaç gün içinde bu kadar sağlam
bir ortaklık nasıl kurulabildi?H
Özçelik-lş, 24 martta Kardemir AŞ ile toplusözleşme masasına oturacak i
Karabük'te en zor toplusözleşme pazarlığı
GÜNEŞGÜRSON
ANKARA- Beş bin Karabük işçisinın
bu yıl alacagı ücret zamlannda, yeni iş-
veren Kardemir AŞ belirleyici olacak.
Şirket sözleşmesinin devir işlemlerinin
24 marta kadar tamamlanması durumun-
da, Hak-lş Konfederasyonuna baglı Öz-
çelik-lş Sendikası, toplusözleşme masa-
sına Kardemir AŞ ile oturacak.
Özçelik-lş Sendikası Genel Mali Sek-
reteri FeridunTankut'un verdigi bilgiye
göre, Karabük'ün kapatılmaması için şir-
ket oluşturulmasında organizasyon rolü-
nü üstlenen sendika, pazarlık sürecinde
masanın aynı tarafında oturmaya devam
edecek.
Tankut, Cumhuriyet'e yaptıgı açıkla-
mada, Karabük'te "tşcinin kabul edebi-
leceği, müessesenin kaldırabileceği şart-
lar neyse, o dikkate alınacak" dedi. Ka-
rabük'te şu anda Özelleştirme ldare-
si'nin işveren konumunda oldugunu ifa-
de eden Tankut, "Sendika Kardemir'in
neresinde, buna dikkat edilmeli. Karde-
mir AŞ'nin ana sözlcsmesi, Sanayi ve Ti-
caret Bakanltgı'ndan onav bekliyor. Söz-
leşme onaylanınca ve talep ettiğimiz yü-
kümlülükİer yerine getirilince, devir işle-
mi yapılacak. Pazarlık sürecinde, sendi-
ka olarak yine asli görevimizi yapacağtz"
diye konuştu.
Tankut, 24 Ocak Kararlan'yla işçi
temsilcilerinin KİT'lerin yönetim kurul-
lanndan çıkanlması nedeniyle kamu ku-
rumlannın bugün içinde bulunduklan
noktaya geldigini ifade ederek. "Ondan
önce sendikalar. KİT'lerin mali durumu
hakkında sağiıklı bilgi sahibi oluyordu.
Bu kaldınlarak KİT'ler arpalık haline
getirildi. Sendikalan soyutladılar. Sendi-
kalar olarak, seyirci kaîdık" diye konuş-
tu. Tankut, Kardemir'deki toplusözleş-
me sürecinde sendikanın izleyecegi ta-
vırla ilgili olarak da "Müessesenin ayak-
ta kalması ve işçinin kapı önüne konma-
ması için gerekirse hassasiyet gösterüe-
cek" dedi.
Kısa ayda da ramazan nedeniyle gıda harcamalan yüzde 3.3 arttı ;
Akaıyakıt zaıııım ıııııtfağı tutuşturdu
HULYAGENÇ
Akaryakıt zamlan, şubat
ayında mutfaktaki enflasyon
ateşini alevlendirdi. Toptancı
gıda piyasalannda fiyatlarda
önemli bir dalgalanma gözlen-
mezken, çarşı, pazar ve manav
etiketlennde 'Tamazan paha-
lılığı" dikkati çekti.
IstanbMİ'da yaşayan 4 kişilik
bir ailenin şubat ayı mutfak har-
camalan yüzde 3.3'lük bir ar-
tışla 8 milyon 453 bin liraya u-
laştı. Geçen ay mutfağa 8 mil-
yon 182 bin lira harcayan bir ai-
lenm şubatta gıda giderlerini
270 bin lira daha arttırması ge-
rekti.
Geçen ay gerileyen mevsim-
lik meyve ve sebze fiyatlan, şu-
bat ayı ortasmda üretimin art-
ması ile biraz daha ucuzladı.
Bayram öncesinde talebin yeni-
den canlanması, piyasalann dal-
galanmasına neden oldu. Mey-
ve sebze halinde yaşanılan
ucuzluk, bu nedenle manav ve
seyyar satıcılara yansımadı. ts-
tanbul Meyve Sebze Hali'nde
ıspanagın kilosu 5 bin lira iken,
seyyar satıcı ve pazarda 15-20
bin liraya, manavda ise 30 bin li-
raya çıktı.
Turfanda sebze fiyatlan ise et
fiyatlannı solladı. Dolmahk bi-
berin kilosu 250 bin liraya, taze
fasulyenin kilosu 200 bin liraya
yükseldi. Çarliston 150 bin lira.
Antalya Toptancı Sebze ve
Meyve Hali'nde dolmahk bibe-
rin kilosu 150 bin sınınnı aştı.
Taze fasulye 130 bin liradan iş-
lem görmeye başladı. Turfanda
üretimi bollaşan domates ve sa-
latalık fiyatlan şubatın son gün-
lerinde oldukça ucuzladı. Piya-
sada domates 40 bin liradan, sa-
latalık 50 bin liradan satılıyor.:
Bayramda hale gelecek olan tu-j
fanda sebze ve meyve fiyatlan-j
ıun aıtacagı belirtiliyor. Doma->
tes ve salatalıgın da bayramda;
pahalılanması bekleniyor. i
Kurubakliyatçılann ramazanJ
ayı süresincezamyapmayacak-;
lannı açıklamasına karşın, ku-'
rubakliyat fiyatlannda artış gö
1
-!
rüldü. |
Geçen ay 55 bin lira ile 57 bin j
lira arasında satılan baldo pi-'
rinç, şubatta 58 bin lira oldu. !
Geçen ay yaklaştık 45 bin li-!
raya satılan yeşil mercimek, şu-[
bat sonuna dogru 45 bin lira ile[
50 bin lira arasında degişmeye;
başladı. Barbunya ve kuru fa->
sulye fiyatlan ise 80 bin lira ci-J
vannda seyrediyor. ;
Geçen ay yaklaşık yüzde 12;
oranında zam gören patates, so-;
gan, şubat ayında dengelendi.>
Şubat ayının ılıman geçmesi vej
bayram öncesinde tüketici tale-.
binin artmaması, patates ve so-j
ğan fiyatlannın 500 lira ile bin;
lira arasında ucuzlamasma ne-
den oldu. Rami toptancılarçar-'.
şısında patatesin kilosu 13 binj
liraya, soganın kilosu 16 bin li-(
raya düştü. Patatesin perakende-
satış fiyatı 22 bin lira, soganın
ise 26 bin 500 lira.
Akaryakıta gelen yüzde'
9.5'luk son zamla birlikte 220
bin lira olan 12 kiloluk tüp fiyat-
lan 270 bin liraya yükseldi. Ba-
zı semtlerde tüp fiyatlan 280'
bin liraya kadar çıkıyor. Akar-
yakıt zammının ardından siga-
raya ortalama yüzde 11 oranın-
da zam gelmiş, gıda maddeleri
bu artıştan direk etkilenmemiş-
ti.