27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 MART1995 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Tam Sigorta emekineri maaşını alıyor • Ekonomi Servisi - Tam zamanında maaşını aldığını iddia eden Tam Sigorta Genel Müdürû Mehmet Nezir Uca. 57 emekli arasında maaşını alamayan 5 kişi bulundugunu ifade etti. Uca, 5 kişinin maaşını alamamasmın sebeplerini. yaşlılık ve cografi uzaklık oiarak nitelendirdi. Uca, Tam Sigorta Emekliler Sandıgı Vakfı'nın SPK tarafından iflası istenilen Türkinvest'te bulunan 18.5 milyar liralık kıymete haiz hisse seneîii portföyünün takas ve saklamada kaldığını beürterek iflas davasının neticesine göre bu kıymetin tûmü veya büyük bir bölümünün geri alınacagını iddia etti. Bakkaltardan tüketici yasasına destek • ANKARA (ANKA) - Türkiye Bakkallar ve Bayiler Federasyonu, "rekabeti koruma" ve "tüketici haklan" yasalannın yürürlüge girmesinden memnun oldugunu açıkladı. Türkiye Bakkallar ve Bayiler Federasyonu Genel Başkanı Bendevi Palandöken, yaptığı açıklamada. gıda maddelerinde görülen çifte fıyat standardı uygulamasının kalkacağını beürterek fiyatlarda büyük çapta düşmeler görülecegini kaydetti. Uzanlar'dan yeni telefon şirketi • ANKARA (ANKA)- Uzanlar, yeni şirketler oluşturmayı hızla sürdürüyor. Uzanlar, cep telefonu piyasasında faaliyet gösterdikleri Telsim'le bu alanda bir şirket daha oluşturdu. İstanbul'a kurulan şirketler "Unitel Telefon Pazarlama AŞ" adı verildi. Sermayesi 1 milyar Hra olan şirkette Telsim Mobil Telekomünikasyon Hizmetleri AŞ 950 milyon, Şalih Pilav, Nur Sakarya. Enis Zaimoglu ve Yılmaz Dağdeviren de 10'ar milyon liralık pay aydı. Şırketin Yönetim Kurulu da Nur Sakarya, Enis Zaimoglu ve Yılmaz Dagdeviren'den oluştu. Kârlı KİT'leri satan hükümet, 95 trilyon zarar açıklayan KİT'leri kapsam dışında bıraktı Gel de özefleştirmeye inan AHMETÇELİK Özelleştirmenin amacını ka- mu finansmanındaki KİTyükü- nü azaltmak olarak açıklayan hükümet, işe kârlı KİT'leri satı- şa çıkararak başladı. En büyük zarara neden olan ve bu özel- likleriyle müşte- ri bulmalan hay- li güç gözüken KlT'lerise kap- sam dışında bıra- kıldı. Geçen yıl top- lam K.İT zararla- nnın yüzde 72.44*ünü oluş- turan kamu te- şekkülleri durur- ken sadece yüzde 27.56'sınıoluştu- ran işletmeleri satmayı planla- yan hükümet, da- ha da ileri gide- rek en öne tril- Geçen yıl toplam KİT zararlannın yüzde 72.44'ünü oiuşturan kamu teşekkülleri dururken sadece yüzde 27.56'sının oiuşturan işletmeleri satmayı planlayan hükümet, daha da ileri giderek en başa trilyonlarca lira kâr açıklayan işletmeleri aldı. yohlarca lira kâr açıklayan işlet- meleri aldı. Satılacak kârlı işlet- meler arasında ilk sırayı 4.7 tril- yon liralık kâr açıklaması bek- lenen Petrol Ofisi alırken, bunu 4 trilyonluk kârla Petkim ve 2.2 trüyonluk kârla da Eregli Demir Çelik tşletmeleri izliyor. ANAP iktidarlan döneminde çimento fabrikalanyla başlayan karlı KİT'leri satma kolaycılığı özelleştirmenin amaçlannı te- oride bıraktı. Ko- alisyon hüküme- ti de Özelleştir- me Yüksek Ku- rulu'nunöMayıs 1994'te aldıgı 94/17nolukarar- la "özeUeştirile- cek kuruluşlarda önceliği zaran nedeniyle bütçe- ye yük olan KİT'İere" ver- mesine ragmen, pratikte kolay yolu seçti. 1994 yılında 131 tnl- yon 989 milyar iiraolmasıbekle- nen KİT zararla- nnın 95 trilyon 1994 vılında KİT zararları (milvar TL) Kapsam dışındakiler TEK TCDD Demiryollan T. Denir Çelik Fab. T. Taş Kömürü Etibank PTT T. Zirai Donatım T. Gübre S. Tanm işletmelen ÇAYKUR T. Şeker Fab. MKEK Gerkonsan Taksan Tüvasaş Tümosan Zarar 28.765 22.531 14.416 12.192 4.162 4.017 2.974 2.865 1.570 1.009 646 297 47 27 26 11 95.555 Özelleştirilecek KİT'ler Sümer Holding TUPRAŞ THY PETKİM PETLAS SEK (Süt) TESTAŞ Denizcilık işletmeleri Karadeniz Bakır KUMAS TURBAN EBK (Et-Balık) ORUS (Orman Urün) ÇİNKUR Yem Sanayii Zarar Toplam 1994 zaran 19.593 7.350 2.600 571 400 700 100 1.200 1.441 650 80 600 750 99 300 36.434 131.989 555 milyar liralık kısmı satış kapsamında olmayan işletmele- rin zararlanndan oluşuyor. Ara- lannda Türkiye Elektrik Ku- rum, Devlet Demiryollan, De- mir Çelik Fabrikası, Türkiye Taşkömürü Kurumu, Etibank, PTT, Ziraı Donatım Kurumu, Gübre Sanayi, Tanm İşletmele- ri ve Çay-Kur'un bulundugu 9 kapsam dışı kuruluşun 1994 yı- lında beklenen toplam zaran 94 tnlyon 501 milyar lira. Özelleş- tirme kapsamındaki KİT'lerin toplam zararlan ise 36 trilyon 989 milyar lira. Özelleştirmede asıl amacın kamu kesimi finansman açıgını küçültmek oldugunu belirten uzmanlar uygulamalann sadece bütçeye kaynak yaratmak ama- cını taşıdıgını ifade ediyor. Zararian büyüyor Uzmanlara göre 1993 yılında KİT zararlan kamu kesimi borç- lanma gereginin yüzde 24'ünü oluştururken bu oran 1994 yı- lında yüzde 28 olarak hesapla- nıyor. Yüzde 28/lik KlT açıgınm yüzde 72'sini oluşturan kuruluş- lann özelleştirme kapsammın dışında oldugunu belirten Istan- bul Üniversitesi tktisat Fakülte- si ögrerim üyesi Prof. Dr. Tevfîk Ertüzün. "Ozdteştirme kapsa- mındaki kuruluşlann kamu açı- ğı üzerindeki etkisi ise sadece yüzde 5. Demek ki bunlar dev- İete yük olduklan için değil de getir elde etmek için satılıvor. Bu- nun adı özeUeştirme değil. So- nuç, özelleştirme, ekonomideet- kintiği etkinliği arttırnıak için yapıüyor. Ancak ilk önce özelleş- tirmeyi etkin hale getirmek la- zun" dedi. Eximbank 300 milyon dolar daha gelecek ANKARA (AA) - Eximbank Genel Müdürü Ersoy Volkan, Japon Eximbank'tan alınacak 300 milyon dolarlık kredinin kullanımını takiben, Japonla- nn 300 milyon dolarlık yeni bir kredi daha açacaklannı bil- dirdi. Volkan, bu gelışmenın Türk Exımbank'ın 1994 yılında gösterdiği olumlu performan- sın sonucu oldugunu behrte- rek Japon Eximbank ıle son derece olumlu temaslarda bu- lunduklannı kaydetti. Volkan, Japon Eximbank'ın açacagı 300 milyon dolarlık kredi hakkında şu bılgilen ver- di: "Japon Eximbank yetldli- leri, Türk Eximbank'ın 1994 yılıoda gösterdeği son derece olumlu performansa dayana- rak,Türkihracatçılannniban- kamız kanalı\la fonlanması amacıvla 300 mihon dolarlık taze ka> nak sağlama> ı prensip olarak kabul etmişlerdir.'* Çiller'in Japonya gezisinde telecom tahvilleri için uzlaşma sağlandı Japoıılardaıı T'ye 'koniçiva9 • PTT'nin T'sinin özelleştirmesine ilişkin yasa çıkmadan, Japonya'yla telekomü- nikasyon hisselerine dönüştürü- lebilecek tahvillerin ihracıiçin uzlaşıldı. BİLGİSAYAR MONTAJ: HASAN İLHAN ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Telekomünikasyon hızmetlennin özelleştinlmesine ilişkin yasa çıkmadan. PTT'nin "T"sınin hisseleri için Japonya ıle uzlaşmaya vanldıgı ögrenildı. Başbakan Tansu Çiller'in, Japonya'da, T'nin hisselerine dönüştürülebilecek tahvillerin satışı için Samuray Piyasası'na yeşil ışık yaktıgı bildirildi. Yetkililer, Japonya'nın, telekomünikasyon hisselerine dönüştürülmek üzere satılacak 2 milyar dolarlık tahvilin ihracını kabul ettigini bıldirdıler. Uluslararası piyasalardan borçlanamayan hükümet, özelleştirilmesinden en büyük geliri bekledigi telekomünikasyon hizmetlerinin hisseleri için gerekli olan yasa çıkmadan satış görüşmeleri yapmaya başladı. Japon Para Pıyasalan'nın kredi ısteklerine olumlu yanıt vermemesi ve ancak T'nin hisselerine dönüştürülebilecek tahvillerin ıhracına yeşıl ışık yakması üzerine. Türk yetkilılennın tahvil ihracını kabul ettikleri bildirildi. Başbakan Çiller'in Japonya'dakı görüşmeleri sonucunda 3. bogaz köprüsü, Istanbul'un dogalgaz projeleri ve Büyük Melen projesı için bu ülkedeki fırmalarla uzlaşmaya vanldı. Hazine yetkılileri, Japonya'nın bu projelerin fınansmanına katkıda bulunmak amacıyla Eximbank kanalıyla 500 milyon dolar kredi açacagını bildirdigini anımsattılar. Yetkililer, kredi miktannın 1 milyar dolara kadar yükselebilecegini vurgularken, "Ancak kredinin miktan ihalelerden alınacak sonaçlara göre beUrienecek" degerlendırmesini yaptılar. Çiller, Japon ışadamlanyla yaptıgı görüşmelerin sonucunda olumlu yanıt aldıklannı belirtirken, Hazine yetkiliieri, Japon sermayesinin Türkiye'ye gelmesi için her türlü kolaylıgın saglanması yönünde garantı verdiklerini bildirdiler. YORUM ÖZTİNAKGÜÇ (nsanın Kendini Yargılaması Belirli günlerde insanlar daha duyarlı olurlar. Duyar- lılıkları arttığı günlerden biri de bayram günleridir. Bayram günleri, insanlann özeleştiri, vicdan muhase- besi yapmalan için de gerekli manevi ortamı hazırlar. Zor olan, insanın kendisini yargılamasıdır. İnsanlar genellikle kendilerini haklı görürler, hata ve kusuriannı görmezlikten gelirler veya küçümserier; kendilerini te- mize çıkaracak gerekçeler bulurlar. Açtkçası, kendile- rini de aldatmaya çalışırlar; bunda da çoğu kez başa- nlı olurlar. Işte insanlann kendilerini aldatmadaki ba- şanlan, birçok kötülüğün de ana kaynağıdır. Günü- müzde sömürü varsa, vahşet varsa, yoksulluk varsa, insanlar birbirini öldürüyorsa bunun başlıca nedeni insanlann kendilerini kandırmalan, vicdanlannın sesi- ni susturabilmeleridir. Işte bayram günleri, insanlann bu eksikliklerini görme ve onlan düzeftme konusunda manevi bir güç verebilir. Vicdan özgürlüğü, inanç özgürlüğü, kuşkusuz insa- nı insan yapan temel öğelerden biridir. Korunması, savunulması gereken haklann başında yer alır. Ancak inanç özgürlüğü, vicdan özgürlüğü kisvesi altında di- nin, bir toplumsal baskı aracı, bir siyasal çıkar aracı, bir kişisel yarar sağlama aracı olarak kullanılmasına karşı çıkmak gerekir. Dinin, bir siyasal savaşım aracı, iktidan ele geçirme aracı olarak kullanılmasının, inanç özgürlüğü ile ilgisi yoktur. Tersine, dinin belirli çıkar hesaplanna alet edil- mesi, dinin özünü, inanç özgüriüğünü zedeler; nite- kirn zedelemektedir. Ülkemizde ne yazık ki her kutsal kavram gibi din de istismar konusudur. Insanlan dürüst, temiz, ryi niyetli, paylaşımcı, daya- nışmacı olma yönünde güdüleyecek olan din, ne ya- zık ki siyasal çıkar, ticari kâr, hatta bazı kötü niyetli ki- şiler tarafından cinsel taciz aracı olarak kullanılmakta, bazen cinsel sapınçlar dahi bu yolla maskelenmekte- dir. Dinin kötü amaçlar için kullanılmasına engel olma- ya çalışma, vicdan özgürlüğüne bir baskı değildir. Tersine, inanç özgüriüğünü sağlamaya yönelik bir tu- tumdur. Islamiyeti gerçekten yüceltmek istiyorsak, yayılma- sını istiyorsak dinin insancıl yönünü, hoşgörü, sevgi yönünü, paylaşımcı, dayanışmacı yönünü ön plana çıkarmamız gerekir. Dini bir baskı aracı, bir korku sal- ma aracı olarak kullanmak, siyasal çıkarlara alet et- mek dini yüceltmez. lyi bir Müslüman, dürüsttür, temizdir; dini bir baskı, bir çıkar aracı olarak kullanmaz; başkalarına zarar veımekten kaçınır; giyiminde, örtünmesinde itinalıdın doğayı ve çevreyi korur. Pejmürdelik, kiriilik, saldır- ganlık, başkalannı kandırmak, aşın bencillik, gösteriş, Müslümanlıkla bağdaşmaz. Bu hoşgörü yılında, bu sevgi yılında, Müslümanlığın bu yönlerini ön plana çıkarmalıyız. Dinin bazı şekil şartlarını vurgulayarak özünü arka planlara itmemeli- yiz. Dini bir kışkırtma aracı olarak kullananlara, siyasal hırslannı tatmin için basamak yapanlara karşı dikkatli olmalıyız. İnsanlar zaman zaman vicdanlannın.seslerini dinle- meli, kendi eksiklîklerini, kötülüklerini görebilmeli, bunlan düzeltme yollarını aramalıdıriar. Bayram günleri, insanin kendisini yargılaması için uygun günlerdir. Din, kendimizi ve çevremizi aldatma için bir araç olarak kullanılmamalıdır. Iş işten geçmeden... D ikkat edin. Televizyonlann en cesur haber programlannda bile, ya batmış işadamları ya da görevi bırakalı yıllar olmuş bürokrat ve bakanlann geçmişte yaptıklan kurcalanır. Türkiye'de yanlışlıklann, usulsüzlüklerin ve yolsuzluklann üzerine, ancak yıllar sonra, ilgililer o görevlerden aynlıp, "iktidar güçlerini yhirdikten sonra" gidilirdi. Temiz toplum sevdası hep kirti lekeler ortaya çıktığında depreşiyordu. Hastalık kronikleştiğinde tedavisi zordu. Ancak kimse kamu vıcdanını rahatsız eden davranışlara karşı "koruyucu hekimliği" düşünmüyordu. Türkiye 1980'li yıllan böyle geçirdi. Bugün o 10 yılın pisliklerjni temizlemekle uğraşılıyor. Engin Civan,<>zal ailesi ve Sdim Edes ile ilgili iddialar yeni mi ortaya çıktı? Elbette hayırt Ancak o günün muhalefet partileri "devr-i sabık" yaratmayı daha geçerli saydı. DYP-SHP koalisyonu kurulduktan sonra, "Yolsuzluk Bakanı" olarak görevlendirilen Orhan Kilercioğlu nun savcılığa sevkettiğı 140 küsur dosyadan ise hiçbir şey çıkmadı. Selim Edes, "rüşveti geri vermedi" diye kafast kızıp Engin Civan'ı kurşunlatmasa, Özal döneminin üzerine sünger çekilmesi işten bile değildi. Bugün temiz toplum arayışının makûs talihini değiştirecek bazı kıpırdanmalara rastlıyoruz. Et ve Balık Kurumu'nun Hak-lş'e satılması oyununun bozulması buna ilk örnek. Özelleştirme karşıtı tavnyla hükümeti rahatsız eden sendikanın, trilyonluk arazi rantyla susturulmaya çalışılmasına karşı oluşan tepkı, geri adım atılmasını sağladı. Bank Indosuez olayı ise, gelecege de ışık tutacak ikinci örneği oluşturdu. Bu olayda en başından itibaren iki şeye karşı çıkmak gerekiyordu. Birincisi, en büyük devlet bankalanndan biri otan Emlakbank'ın, son derece kötü duruma düşmüş Türkiye'deki iki şubelik butik Fransız bankasının "sadece bankacılık yapma hakkını satın almak için" 2,5-3 milyon dolar ödeyecek olmasıydı. Ikincisi, Emlakbank'ın bunu yaparken Sabah Gazetesi başta olmak üzere çok sayıda yayına sahip olan Medya Holding'le ortaklığa girmesiydi. Bu ortaklıkla hem Fransız bankası kurtanlacak, hem de yeni bir banka kurup izin alması olanaklı olmayan Medya Holding banka sahibi olacaktı. Yani sonuçta devlet bankası olan Emlakbank kendisine ve kamuya hiçbir yaran olmayan bir işe, bugünkü kurla 120 milyar liraya ulaşan bir para yatıracaktı. Emlakbank'ın bu faturayı ödemesi için Başbakanlık yasai sınırian bile zorlamayı göze almıştı. Aslında Medya Holding'in banka sahibi olmasından çok, bu ortaklığın niteliği "basının bağımstzlığım" tehdit ediyordu. Geçmişi en şaibeli ve en sansasyonel devtet bankasıyla ortaklığa girdikten sonra, gerek bu banka, gerekse sıyası iktidarla ilgili haberlere objektif yaklaşmak güçleşecekti. Üstelik, Türkiye'ye gelişine Turgut Ozal'ın önayak olduğu ve sonra da Isviçre'deki şubesınde Özal ailesıne ait şifreli hesaplann ortaya çıkanldığı Fransız bankasına ait bir bankayı almak, her iki kuruluş için de riskliydi. Nitekim, Emlakbank'ın bu ortaklığa girerken yasal olarak zorunlu olan YPK karannın alınmadığı ve Isviçre'deki Bank Indosuez şubesinde Özallar'ın şifreli hesaplarının Mali Şube Müdürü Salih Güngör tarafından inceiendiği haberlerinin ardından, birkaç gün içınde ortaklık bozuldu. Medya Holding, "Bir basın grubunun banka ortaklığına girmesinın basın özgürlüğü açısından yaratacağı sakıncayı dikkate alıp, özverili bir davranışla bu ortaklıktan vazgeçtiğini" açıkladı. Oysa, ortada Aydın Doğan, Ihlas Holding, Uzanlar, Erol Aksoy gibi yaşanan başka ömekler varken, sadece Medya Holding banka alıyor dıye suçlanamazdı. Zaten Medya Holding'in geçmişte Pamukbank ve Yapı Kredi Bankası'nın sahibi olan Çukurova Grubu ile ortak olmalanna da, Yeni Yüzyıl gazetesini başlangıçta Iktisat Bankası'nın sahibi Erol Aksoy'la ortak çıkarmalanna da, Finansbank'ın sahibi Hüsnü Özyeğin'le atv'de bir dönem ortak olmalanna da böyle bir eleştiri gelmemişti. Türkiye'de yasal bir düzenleme olmadığı için, medya ile finans kesimi arasındaki organik bağlan sorgulamak bugün mümkün olmuyor. Ancak bu yasal boşluk, bir yandan bankacılarla ortaklık kurarken diğer yandan "Benim bankam yok" propagandası yapmayı haklı da çıkarmıyor. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, bir medya grubunu karşısına almak pahasına bu ortaklığa tepkı göstermeseydi... Cumhuriyet bu olayın üzerine gitmeseydi... Devlet bankasının 120 milyar lirası nasıl kurtarılacaktı, bilemiyoruz. Anlayamadığımız bir konu daha var. Eleştiriler, Emlakbank'ın bu ortaklığa girmesinın üzerinde toplandığı halde, Medya Holding, neden bir başka ortak bulmak yerine bankayı almaktan vazgeçti? Ya da, Emlakbank'ın tek amacı Fransız Bank Indosuez'le ortaklık olduğu halde, neden Medya Holding'in ardından o da bu ortaklıktan vazgeçti? Kısacası, Emlakbank ile Medya Holding arasında birkaç gün içinde bu kadar sağlam bir ortaklık nasıl kurulabildi?H Özçelik-lş, 24 martta Kardemir AŞ ile toplusözleşme masasına oturacak i Karabük'te en zor toplusözleşme pazarlığı GÜNEŞGÜRSON ANKARA- Beş bin Karabük işçisinın bu yıl alacagı ücret zamlannda, yeni iş- veren Kardemir AŞ belirleyici olacak. Şirket sözleşmesinin devir işlemlerinin 24 marta kadar tamamlanması durumun- da, Hak-lş Konfederasyonuna baglı Öz- çelik-lş Sendikası, toplusözleşme masa- sına Kardemir AŞ ile oturacak. Özçelik-lş Sendikası Genel Mali Sek- reteri FeridunTankut'un verdigi bilgiye göre, Karabük'ün kapatılmaması için şir- ket oluşturulmasında organizasyon rolü- nü üstlenen sendika, pazarlık sürecinde masanın aynı tarafında oturmaya devam edecek. Tankut, Cumhuriyet'e yaptıgı açıkla- mada, Karabük'te "tşcinin kabul edebi- leceği, müessesenin kaldırabileceği şart- lar neyse, o dikkate alınacak" dedi. Ka- rabük'te şu anda Özelleştirme ldare- si'nin işveren konumunda oldugunu ifa- de eden Tankut, "Sendika Kardemir'in neresinde, buna dikkat edilmeli. Karde- mir AŞ'nin ana sözlcsmesi, Sanayi ve Ti- caret Bakanltgı'ndan onav bekliyor. Söz- leşme onaylanınca ve talep ettiğimiz yü- kümlülükİer yerine getirilince, devir işle- mi yapılacak. Pazarlık sürecinde, sendi- ka olarak yine asli görevimizi yapacağtz" diye konuştu. Tankut, 24 Ocak Kararlan'yla işçi temsilcilerinin KİT'lerin yönetim kurul- lanndan çıkanlması nedeniyle kamu ku- rumlannın bugün içinde bulunduklan noktaya geldigini ifade ederek. "Ondan önce sendikalar. KİT'lerin mali durumu hakkında sağiıklı bilgi sahibi oluyordu. Bu kaldınlarak KİT'ler arpalık haline getirildi. Sendikalan soyutladılar. Sendi- kalar olarak, seyirci kaîdık" diye konuş- tu. Tankut, Kardemir'deki toplusözleş- me sürecinde sendikanın izleyecegi ta- vırla ilgili olarak da "Müessesenin ayak- ta kalması ve işçinin kapı önüne konma- ması için gerekirse hassasiyet gösterüe- cek" dedi. Kısa ayda da ramazan nedeniyle gıda harcamalan yüzde 3.3 arttı ; Akaıyakıt zaıııım ıııııtfağı tutuşturdu HULYAGENÇ Akaryakıt zamlan, şubat ayında mutfaktaki enflasyon ateşini alevlendirdi. Toptancı gıda piyasalannda fiyatlarda önemli bir dalgalanma gözlen- mezken, çarşı, pazar ve manav etiketlennde 'Tamazan paha- lılığı" dikkati çekti. IstanbMİ'da yaşayan 4 kişilik bir ailenin şubat ayı mutfak har- camalan yüzde 3.3'lük bir ar- tışla 8 milyon 453 bin liraya u- laştı. Geçen ay mutfağa 8 mil- yon 182 bin lira harcayan bir ai- lenm şubatta gıda giderlerini 270 bin lira daha arttırması ge- rekti. Geçen ay gerileyen mevsim- lik meyve ve sebze fiyatlan, şu- bat ayı ortasmda üretimin art- ması ile biraz daha ucuzladı. Bayram öncesinde talebin yeni- den canlanması, piyasalann dal- galanmasına neden oldu. Mey- ve sebze halinde yaşanılan ucuzluk, bu nedenle manav ve seyyar satıcılara yansımadı. ts- tanbul Meyve Sebze Hali'nde ıspanagın kilosu 5 bin lira iken, seyyar satıcı ve pazarda 15-20 bin liraya, manavda ise 30 bin li- raya çıktı. Turfanda sebze fiyatlan ise et fiyatlannı solladı. Dolmahk bi- berin kilosu 250 bin liraya, taze fasulyenin kilosu 200 bin liraya yükseldi. Çarliston 150 bin lira. Antalya Toptancı Sebze ve Meyve Hali'nde dolmahk bibe- rin kilosu 150 bin sınınnı aştı. Taze fasulye 130 bin liradan iş- lem görmeye başladı. Turfanda üretimi bollaşan domates ve sa- latalık fiyatlan şubatın son gün- lerinde oldukça ucuzladı. Piya- sada domates 40 bin liradan, sa- latalık 50 bin liradan satılıyor.: Bayramda hale gelecek olan tu-j fanda sebze ve meyve fiyatlan-j ıun aıtacagı belirtiliyor. Doma-> tes ve salatalıgın da bayramda; pahalılanması bekleniyor. i Kurubakliyatçılann ramazanJ ayı süresincezamyapmayacak-; lannı açıklamasına karşın, ku-' rubakliyat fiyatlannda artış gö 1 -! rüldü. | Geçen ay 55 bin lira ile 57 bin j lira arasında satılan baldo pi-' rinç, şubatta 58 bin lira oldu. ! Geçen ay yaklaştık 45 bin li-! raya satılan yeşil mercimek, şu-[ bat sonuna dogru 45 bin lira ile[ 50 bin lira arasında degişmeye; başladı. Barbunya ve kuru fa-> sulye fiyatlan ise 80 bin lira ci-J vannda seyrediyor. ; Geçen ay yaklaşık yüzde 12; oranında zam gören patates, so-; gan, şubat ayında dengelendi.> Şubat ayının ılıman geçmesi vej bayram öncesinde tüketici tale-. binin artmaması, patates ve so-j ğan fiyatlannın 500 lira ile bin; lira arasında ucuzlamasma ne- den oldu. Rami toptancılarçar-'. şısında patatesin kilosu 13 binj liraya, soganın kilosu 16 bin li-( raya düştü. Patatesin perakende- satış fiyatı 22 bin lira, soganın ise 26 bin 500 lira. Akaryakıta gelen yüzde' 9.5'luk son zamla birlikte 220 bin lira olan 12 kiloluk tüp fiyat- lan 270 bin liraya yükseldi. Ba- zı semtlerde tüp fiyatlan 280' bin liraya kadar çıkıyor. Akar- yakıt zammının ardından siga- raya ortalama yüzde 11 oranın- da zam gelmiş, gıda maddeleri bu artıştan direk etkilenmemiş- ti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle