29 Mart 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3MART1995CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Ramazan Bayramı mesajmda hükümete ağır eleştiriler yöneltti: Vatandaşm lıayatı çekflmez olclu•Cindoruk bayram mesajında öğrencileri uyararak 'Haklannızın ertelenmesine alet olmayın' dedi. Çiller ise yurt- taşlardan sabır isteyerek, 'Mucize vaat etmedik' diye konuştu. Mesut Yılmaz ise mesajında, bayramın ardından seçim coşkusunun gelmesini istedi. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Ramazan Bayramı mesajında, yurttaş- lann yaşamının zaman zaman çekil- mez hale geldiğini belirterek hüküme- te ağır eleştiriler yöneltti ve bir dizi ön- lem sıraladı. Cumhurbaşkanı Demirel, mesajına çağdaş \e demokrat bir Türkiye için umut vererek başladı. Demirel, daha sonra ülkenin sorunlannın başındaya- şam pahalılığının geldiğini vurgulaya- rak hükümete şu uyanlan sıraladı: - Uzunca süredir yüzde 50'lerin üze- rinde devam eden enflasyon, 1994'te yüzde 150'lere çıkmıştır. Gelir dağılımı zaten bozuk olan ülkemizde bu durum hayatu yer yer çekilmez hale getirmiş- tir, vatandaşlanmız bunalmıştır. -1995 yılında geçim sıkıntısı içınde olan kitleler, yenıden enflasyon cana- vanna ezdirilmeyecektir. Bunun için azami gayret sarf edilecek ve her şey seferber edilecektir. - Yaünmlara ara verilmiş olmasının da etkisiyle ekonomi küçülmüştür. Nü- fusu yılda yüzde 2.5 artan Türkiye'de büyüme hıa sıfinn altuıa düşerse bu da bir ıstırap sebebi olur. - Türkiye'nin, ekonomik sorununu kalkınma çabalanndan vazgeçmeden çözmesi şarttır. Bugünün sıkıntısmdan kurtulmak için yanndan fedakârlık edi- lemez. - Devletin ekonomiden çekilmesini de sağlayacak özelleştirmeler. saglıku bir şekilde yüriitülmeiidir. - Türkiye, döviz sıkıntısına düşme- melidir. lhracata öncelik tanınmalı. tu- rizm geliştırilmeye devam olunmalı, önemli gelir kaynağı olan dış müteah- hitlik hizmetleri teşvik edilmelidir. -Türkiye ekonomisi. Türk millerinin refahını temin etmelidir. Bunu sağlaya- mıyorsa. iyi işlemiyor demektir. Ekono- minin iyi işiemesi için gerekli çareier bu- lunmaİKİır. - Doğu ve Güneydoğu Anadolu böl- gelerimizdeki yatınmlar bir an önce ta- mamlanmalıdır. Bu yatınmlara sadece altyapı nazanyla bakılması yanlıştır. - Demokrasi farklı çözümlere, farklı kararlara her zaman açıktır; çünkü demokrasi, milletin mahkûm olduğu değil, hâkim olduğu rejim- dir. - Milletimizın ve devletimizin binbır fedakârlıkla sağladığı eğitim ve ögre- tim imkânlanndan yararlanmak durur- ken üniversite zemınlerinin yeniden okunamaz hale gelmesine hiçbir şekil- de müsaade edilmeyecektir. Cindoruk'tan gençlere uyan TBMM Başkanı Hüsamerrin Cindo- ruk, mesajında öğrencileri uyararak yeni anayasa değişiklikleri ile yükse- köğrenim öğrencilerine örgütlenme ve siyaset hakJan verileceği bir dönemde, gençlerin, bu haklann önlenmesi için girişilecek kışkırtmalan boşa çıkarma- lannı istedi. Başbakan Tansu Çflter, her şeyin dü- zelme sürecine girdiğini belirterek, "Sadece biraz sabır dedik. Mucize va- at etmedik. Ter döktük. gecemizi gün- düzümüze kattık. Türkiye'vi sıkıntıla- nndan kurtararak ayduılık yannlann yolunu açtık. İnarmomm ki. 1995'te her şey iyi olacak" görüşünü kaydetti. CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin de CHP'nin bayrama bütünleşmiş yapı- sıyla daha güçlü girdiğini kaydederek, "Türkiye'yi banş ve mutluluk ülkesi yapma yönündeid ödevlerimizi somut- laşbnp bovutlandırmalıyız'" dedi. DSP Genel Başkanı BülentEcevit de mesajında Azerbaycan, Çeçenya. Ab- hazya ve Kıbns'taki gelişmelere dikkat çekti. ANAP Genel Başkanı Mesut Yıl- maz ise mesajında seçim ıstemını dile getirdi. Ülkenin siyasal ve ekonomik sorunlarla karşı karşıya bulunduğunu vurgulayan Yılmaz, "Ramazan Bayra- mı coşkusunu. en kısa sürede bir seçim coşkusunun izlemesini umuyorum" de- di. YDH liden Cem Boyner ise mesa- jında Türkiye'nin ekonomik, sosyal ve siyasal bunalımlar nedeniyle bayrama "buruk bir sevinçle" girdiğini belirtti. Cezaevindeki DEP milletvekıllen, dokunulmazlıklannın kaldınlmasıyla Ramazan Bayramrnın çakışması ne- deniyle ortak bir mesaj yayımlayarak tepkilerini dile getirdiler. DEP'liIer, "Söylemeye dib'miz varmıyor, ama TBMM sflahlı eğitim kampı obnuştur" dediler. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve eşi Nazmiye Demirel, bayTam tatili- ni geçirmek üzere geldikleri Antalya Beldibi'nde ilk günlerini dinlenerek geçiriyorlar. Başbakan Tansu Çiller bayramda Is- lanbul'da olacak. TBMM Başkanı Hü- samettin Cindoruk, bayramı Ankara'da geçirecek. CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin de bayramı Ankara'da geçirecek. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz ise Ramazan Bayramı'm memleketi Rize'de geçirecek. RP Genel Başkanı Necmettin Erba- kan bayramda lstanbul 'da olacak. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit de bayramı Ankara'da geçirecek liderler arasında yer alıyor. ÇiDer'den çocuklara bayramlık Başbakan Tansu Çiller, fahri başka- nı olduğu Zübeyde Hanım Sehit Ana- lan Güçlendirme Vakfı tarafindan Ata- türk Spor Salonu'nda Ramazan Bayra- mı dolayısıyla düzenlenen kimsesiz ve fakir 5 bin çocuğun giydirilme töreni- ne katıldı. Çocuklara bayramlıklannı veren Başbakan Çiller törendekı ko- nuşmasına, "Benim için gerçekbayram bu" sözleriyle başladı. İşçi bayrama grevle girdi •700 bin kamu işçisi ikramiyesini alamadı. 27 bin 500 işçi ise bayramı grevle karşılıyor. Keskin Belediyesi işyerlerinde 11 Ekim 1991 tarihinde greve çıkan 45 işçi bu yıl 4. Ramazan Bayramlannı grevde geçiriyor. Haber Merkezi - Ramazan Bayra- mrnı kamu ve özel sektörde çalışan 27 bin 500 işçi grevle karşılarken 700 bin kamu işçisi de bayrama ikramiyesiz gir- dı. Türk-Iş Genel Eğitim Sekreteri Salih Kılıç.-Bayramdan sonra hükümetitopa tutacağız"dedi. DtSK, Hak-lş ve Türk-lş konfederas- yonlanna bağlı toplam 12 sendikaya üye ^7 bin 500 işçinin çeşitli tarihlerde baş- lfltnlSten ve hâlen süren grevler, önümüz- dekt^Öarda görüşmelen başlayacak 700 bin kamu ışçisifiin toplusözleşmeleri hakkında da ipucu verecek. İstanbul Haber Servisi'nin haberine göre Teksril işkolunda ve H AVAŞ'ta baş- layan grevler, çalışma yaşamına yeniden sıcak günler taşırken THY çalışanlan greve çıkabilmek için Başbakanlığın 10 gün içınde Danıştay'a vereceği savun- mayı bekliyor. Hizmet-lş Sendikası'nın örgütlü oldu- gu Keskin Belediyesi işyerlerinde 11 Ekim 1991 tanhinde greve çıkan 45 işçi bu yıl 4. Ramazan Bayramlannı grevde geçiriyor. Bu bayramı da grevde geçire- cek işçiler arasında Tanm-tş Sendika- sı'nın tzmir Valiliği Özel tdare Selçuk Meyve Fidanlığı'nın 4. bayramlannı grevde geçiren 20 işçisi ile Tümtis Sen- dikası'nın Sürat Izmir Nakliyat Tic. AŞ'deki 3 yıldırgrevde olan 12 işçisi yer alıyor. DlSK'e üye 10 bin Öz Iplik-tş'e üye 4 bin 500 işçinin, ağırlıkla Saban- cı'vaaittekstilfabrikalan; Bossa, Teksa ve Mensa'da başlattıklan grevlerin bay- ram günleri içinde bitirilme olasılığının bulunmadığı bildinldi. HAVAŞ'ın 2 bin 300 çalışanı da halen grevde. HAVAŞ iş- çisi de önce hükümetin dayattığı "sıfir ücret" zammına karşı, öte yandan özel- leştirmeye hazırlanan bir şirkette "iş gü- vencesPiçin grev sürdürürken grevleri ertelenen 7 bin 800 THY çalışanı da Baş- bakanlık'ın 10 gün içinde Danıştay'a sunmak zorunda olduğu savunmanm so- nucunu bekliyor. Bayrama Oz Çelik-lş Sendikası'nda örgütlü 650 GAMAK işçisi, DİSK/Ole- yis'e Pen, Dikmen ve Belko otelleri işçi- leri, Bilginer Madencilik ile Akdağ Ma- dencilik Çinko Işletmeleri'nin ise top- lam 377 işçisi de grev önlüğüyle giriyor. Alevi vakfına Yargıtay onayı tstanbul Haber Servisi - Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, Anadolu Bilim. Kültür ve Cem Vakfı 'nın adındaki **Alevi" ve "cem" sözcükleri nedeniyle tescilinin yapılamayacağına ilişkin Osküdar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi karannı esastan bozdu. Aralannda Alevi vatandaşlann da bulundugu 32 kişi tarafindan vakıf kütüğüne tescıli için Üsküdar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne yapılan başvunınun. "Bir cemaat ya da tarikaü destekler nhelikte vakıf kurulamaz" gerekçesiyle reddedilmesi üzerine vakıf kurucu başkanı Bektaş Özdemir'in avukatı Ismail Metin, karan temyiz etmişti. Temyiz istemini görüşen Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, vakfın "Akviliği bilimsel şekilde araştırmak ve bunlan halka. genç nesillere aktarmak" sözlenyle açıklanan amacının bir cemaati desteklemek anlamına gelemeyeceğini belirtti. Vakfın adından "Alevüik'" ve "cem" sözcüklerinin çıkanlmasırun da kuruluş amacını za}iflatacağına dikkat çeken Yargıtay Dairesi, Üsküdar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin karannın bozulmasma karar verdi. Bir gnıp öğrenci veüsi, mezhep aynmcüığı yaptığı ileri süriiJen öğretmenin görevden aünmasını istediler. Mezhep ayrımcılığınaprotesto ANKARA (AA) - Kılıçaslan Lisesi önünde gösten yapan bir grup öğrenci velisi, derslerinde mezhep aynmcılığı yaptığı ileri sürülen Selçuk Selçuk isimli tarih öğretmeninin görevden alınmasını istediler. 100. Yıl Halkevi'nde toplanarak Kılıçaslan Lisesi'ne yürüyen öğrenci velileri burada yaptıklan açıklamada. Selçuk Selçuk isimli Tarih öğretmeninin dersinde. "Alevi mezhebini kötüleyici ifadeler kullandıgını, buna karşı çıkan öğrencileri de sınıf dışına çıkardığuu" ileri sürdüler. Veliler. öğretmenin görevden almmasmı istediler. Okul önünde yaptıkJan gösteride, çeşitli sloganlar atan veliler, daha sonra olaysız bir şekilde dağıldılar. Dersinde mezhep aynmcılıgı yaptığı ileri sürülen Kılıçaslan Lisesi Tarih Öğretmeni Selçuk Selçuk hakkında soruşturma başlatıldığı ve Tevfık Fikret Lisesi'ne tayin edildiği öğrenildi. Kılıçaslan Lisesi Müdürü Erdoğan Efil, Ankara Milli Eğitim Müdürlüğü tarafindan hakkında soruşturma başlatılan öğretmenin, 20 gün rapor alarak okuldan avnldıginı bildirdi. Tuberkuloz olduğu için arife gunu sokağa atıldı Kapıcı, bayramı çadırda geçirecek İstanbul Haber Servisi - Emek-lş'e (Tüm Belediye \e Konut Işçileri Sendikası) üye Hüseyüı Demir (33) adlı bir kapıcı. ailesiyle birlikte Şeker Bayramı'na hazırlanırken sokağa atıldı. Emek- Iş Sendikası Genel Başkanı Muzaffer Ünlü. dün bir basın toplantısı düzenleyerek. üyeleri Demır'in işten atılmasına sert tepki gösterdi. Yeşilköy tstanbul Caddesi üzerinde bulunan Sibel Apartmanı'ndaki işinden çıkanlan Demır. Emek-tş Sendikası'nın Kızılay'dan sağladığı çadın apatmanın bahçesinde kurarak. bayramı burada geçireceklerini açıkladı. 11 yıldırkapıcılık yapan Demir. tüberküloz hastalığma yakalandığı için aparrman yönetimince işten çıkanldı. Bayramda trafiğe dikkat! •Bayram nedeniyle turizm merkezlerinde doluluk oranı yüzde 60'a ulaştı. Kapadokya'daki tesislerde ise ek yataklarla talep karşılanmaya çahşılıyor. Haber Merkezi - Üç gün- lük Ramazan Bayramı tatili dün başladı. Tatil nedeniyle Ege ve Akdeniz'deki oteller doldu. Marmaris, Bodrum ve Fethiye gibi turizm merkezle- rinde turistik tesislerdeki do- luluk oranı yüzde 60'a ulaşır- ken, Kapadokya turizmcisi ise çifte bayram yapıyor. Yüzde 100 doluluğa ulaşan tesisler, ilave yatakJarla talepleri karşı- lamaya çalışıyor. Bayram ne- deniyle THY ve DDY ek se- ferler koyarken, şehirlerarası sefer yapan otobüs firmalann- da yer olmadıgı belirlendi. Kapadokya'ya turist çek- mek amacıyla çeşitli illerde gerçekleştirilen tanıtım fuaar- lan, kısa sürede sonuç verdi. Ocak ayında tstanbul ve An- kara'da gerçekleştirilen fuar- lardan sonra 4 ve 5 yıldızlı otellerdeki Ramazan Bayramı rezervasyonlan kısa sürede doldu. Son günlerde giderek yo- ğunlaşan talepler ile 2 ve 3 yıl- dızlı otellerde doluluk oranı yüzde 100"e ulaşırken, çok sa- yıda otelde ilave yataklarla ta- lep karşılanmaya çalışılıyor. Şehirlerarası trafığin arta- cağı göz önünde bulundurula- rak ağır yük taşıtlanna sınırla- malar getirildi. Bayram süre- since 07.00-20.00 saatleri ara- sında kamyon, çekici gibi ağır yük taşıtlannın trafe çıkmala- n yasaklandı. Bayram süresince tstan- bul'da hafif merro, tramvay ve tETT otobüsleri ücretsiz çalı- şacak. tSKt de tstanbul'daki tüm barajlardan tam kapasi- teyle su verecek ve kesinti uy- gulamayacak. tstanbul'da şikayetler şu te- lefonlara yapılabilecek: Asayiş: Polis Imdat (155), Telsiz Kumanda Merkezi (266 24 25-26), Emniyet Nöbetçi Müdürlüğü (266 44 20-266 24 12-272 81 81/4200), Asayiş Şube Müdürlüğü (272 09 34). Atatürk Havalimanı Koruma Müdürlüğü (573 29 40) Fethullah Gülen'in avukatı Ün'ün gazetemiz aleyhine açtığı davanın ret gerekçesi açıklandı 4 Cumhııriyet laikliği savunıır' • tzmir 12. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin gerekçeli karannda 'Cumhuriyet gazetesinin kutsal din duygulannın devlet yönetiminde geçerli olamayacağı, din duygulannın, siyasi ve şahsi nüfiız elde etmek için kullanıldığı durumlarda, bu şekildeki yayın ve haberlere şiddetle karşı çıktığı bilinmektedir" denildi. Haber Merkezi - Izmir 12. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, Fethullah Gûlen ile Milli Eğitim Bakanlığı Yurt- dışı Eğitim ve Öğretim Genel Müdü- rü Aysal A\taç adına aviikatlan Feti Ün tarafindan gazetemiz sahibi Berin Na- di, Genel Yayın Koordinatörü Hikmet Çetinkaya ve eski Yazı tşleri Müdürü Aydın Engin aleyhine açılan tazminat davasmın ret gerekçesi açıklandı. Karann gerekçesinde, "Haberinya- yımlandığı Cumhuriyet gazetesinin, uzun \ ıllardan beri anav-asanm başlan- gıç kısmında da belirtilen ve anayasa- nın bir parçası olan Atatürk milİivet- çiliğL inkılap ve ilkeleri doğrultusunda yayın yaptığı ve bu konuda vayımlan- mış haberlere öncelik verdiği bilinmek- tedir" diyen mahkeme göriişlerini şöyle sürdürdü: " Yine aynı gazetenin,kutsal din duy- gulannın devlet yönetiminde geçerli olamayacağı, din duygulannın politik maksatlarla. siyasi ve şahsi nüfuz elde etmekiçin kullanıldığı durumlarda, bu şekildeki yayın ve haberlere şiddetle karşı çıktığı bilinmektedir." Gazetemizde, 28 Ağustos 1993 ta- rihinde Hikmet Çetinkaya'nın Pofitika Günlüğü adlı köşesinde "Doğruyu Söyie" başlığıyla yayımlanan yazı ne- deniyle Fethullah Gülen ve Aysal Ay- taç tarafindan ayn ayn manevi tazmi- nat davalan açılmıştı. Bu davalarda toplam 400 milyon lira manevi tazmi- nat isteminde bulunuluyordu. Yargı- lama sırasında her iki dava 12. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde birleşririlmiş ve sonucunda da mahkeme, "kişilik haklanna saldın bulunmadığı" gerek- çesiyle tazminat istemlerini reddet- mişti. Mahkemenin ret karannın gerekçe- sinde, 1982 Anayasası'nın başlangıç kısmında yer alan laiklik ilkesi gereği kutsal din duygulannın devlet işlerine ve politikaya kesinlikle kanştınlma- yacağma değinilerek bu kurallara kar- şı çıkılıp devletin dinsel kurallara gö- re yönetilmesi gerektiğı konusunda bir kısım günlük basında ve diğer iletişim organlannda her gün pek çok haberin yayımlandıgına dikkat çekildi. Aynca kararda. özgürlükçü demok- ratik düzenin var olduğu ülkemizde basının kamuyıı ilgilendiren konular- da doğru ve gerçeğe uygun haber ver- mek, kamuoyu oluşrurup, olaylar ve kişileri düşünmeye yöneltmek görevi olduğu belirtildi. Hikmet Çetinkaya'nın yazısını bu bakış çerçevesinde değerlendiren mahkeme, yazının hiçbir bölümünde Fethullah Gülen isminin geçmediği- ne, etkin kişiliği ve çevresi nedeniyle kendisini destekleyenlerin Fethullah- çılar olarak anıldığına dikkat çekti. Ya- zıda eleştiri sınırlan içerisınde kalın- dığı vurgulanarak şöyle denildi: "Yazıda genel kapsamı itibarıyla de\1et denetiminde olan cğitimin bazı siyasi gruplann ve bürokratlann etki- siylelaikbir temele da>anması gereken eğitim sisteminin ve bu sistemle ilgili uygulamaların dinsel amaçlara alet edilmemesi ve bu amaçlaria kullanıl- maması vurgulanmış bulunmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı'nın merkez teş- kiları ve bazı yerel teşkilatlaruun ırkçı kuruhışlann ve köktendinci dernelde- rin etkisi altında kaldığı. günlük gaze- te habeıierinde belirtilen durumlardır. Davalı Hikmet Çetinkaya. devlet dene- timinde olması gereken laik eğitimin maruz kaldıgı tehlikelere işaret etmek istemiştir. \azida. kişilik haklanna sal- dın maksadı ile davranılmadığı anla- şılmaktadır. Diğer davacı Aysal Aytaç'ın da geç- mişte Sıkıyönetim Komutanbğı tara- findan hakkında yapılan soruşturma sebebiyle halen ifa etmekteolduğu Mil- li Eğitim Bakanlığı Yurtdışı Eğitim ve Oğretim Genel Müdürlüğu'ndeki gö- revi, özel durum nazara almarak ken- disi uyanbnış bulunmaktadır. Bu yazı- da genel kapsamı itibanyla Aysal Ay- taç'ın kişilik haklanna saldında bulu- nulmadığı, eleştiri sınırlan içinde kal- dığı kanaatine vanlmıştır." HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI 'Milli' misiniz Sayın Bakan? Hasan Âii Yücel ve Hrfzı Veldet Velidedeoğlu. İki büyük Kemalist... İki büyük devrimci... Ikı büyükadam. Atatürk'ü ve yapıtını "en iyi" anlamış olan iki isim. Biri- si devrime "en çok" katkıyı yapanlar arasında. Ötekisi, dev- rimi en iyi savunanların başında. Ikisini de geçenlerde andık. Onlann büyüklüğü ile övünerek... Ve onlar büyüdükçe kü- çülenlere kızarak. Ama kızmak yanlış: Alçaklıklar olmasaydı, hiç dağlar bu kadar yüksek görülür müydü?.. • • • Yeri geldikçe yazıyorum. Geri kalmış ülkelerin devrimleri farklıdır. Orada devrim- ciler olayların peşinden gitmezler, önünden giderler. Gelişmiş ülkelerde devrimci, sadece altyapı ile üstyapı arasındaki çelişkiyi gidermeye çalışır. Işlevi, koşullann ge- risinde kalmış olan kurumlan değiştirmekten ibarettir. Geri kalmışlarda ise çelişki falan yoktur. Çünkü, zaten ekonomisi değişmediği, toplumsal yapısı aynı kaldığı için geridir... Devrimi kaçınılmaz kılacak bir "yenisınıf" söz ko- nusu değildir. Amaç, gelişmişlerle aradaki uçurumu olabildiğince ka- patmaktır. Gelecegin toplumunun üstyapı kurumlannı oluş- turmakla işe başlarsınız. Ve o yeni kurumlann zorlaması ile altyapının degişmesıni sağlamaya çalışırsınız. Yani "çe//f- W*yi gidenmezsiniz; tersine, kendiniz yaratırsınız! Bir Fransız devriminde "ideolojı" değişen koşullann pe- şinden gelmişti... Tıpkı "yeni ınsan" gibi... Anadolu devriminde ise önce "ıdeoloji'ye uygun kurum- laroluşturuldu. Okurumlararacılığı ile "yen ''r7san"yaratıl- dı. O yeni insan da "koşullar"ı değıştirdi. Yani gelişmişlerin "devrim modeli" tersyüz edikji. Zaten başka türlü de devrim yapılamazdı! Bundan dolayidır ki geri kalmış ülke devrimleri, her şey- den önce bir "kültür devrimi"ü\r. • • • Hasan Âli Yücel -1938 ile 1946 arasında^ yaklaşık sekiz yıl Eğitim ve Kültür Bakanlığı yapti. Mustafa Kemal'i "en iyi anlamış kişi" olarak, ölümünden sonra devrimine "en bü- yük katkı"y\ yapan isim oldu. Ezberciliğe değil, uygulamayayönelik eğitim... Sanat ku- rumlan... 500'ü aşkın "dünya klasiği"r\in Türkçeye kazan- dınlması... Üniversite özerkliği... Köy Enstitüleri... Vedahaniceleri... Atatürk; çöküşün, yan sömünge durumuna düşüşün ne- denleri arasında, geçmışin eğitim anlayışını da görüyordu. Geri kalmışlık kısırdöngüsünü kırmak için, "fıkri hür, irfanı hür, vicdanı hür" bir kuşak yetiştirilmeliydi. Atatürk için eğitim, bir "özgürieştirme eylemi" idi. İlk iş, "milletin kendi başına duyup düşünmesine engel ne var- sa onlan yıkmak" olmalıydı. Kemalist eğitimin amacı; üreten, hakça paylaşan, öz- günce düşünen ve kendi kendini yönetebilen bir insan ye- tiştirmekti. Hasan Âli Yücel, "bir kişinin atacağı dev adım- lann değil, bin kişinin atacağı insan adımlann" peşindey- di. Mehmet Başaran şöyle diyor: "Bağımsızlık savaşımız naşıl 'mazlum milletler'e kurtu- luş yolunu açmışsa, Hasan Âli dönemi de, kendi kaynak- lanna dayanarak kalkınmanın, bağımsızlığı kökleştirmenin örneğini vermiştir." • • • Kemalist devrim ve köy enstitüleri, Anadolu'nun, bütün geri kalmış halklara en büyük armağanı idi. Köy enstitüle- ri kapatıkJı, imam okullan açıldı. Devrim durduruldu, karşı- devrim başlatıldı. Türkiye yeniden bir "bağımsızlık ve çağdaşlaşma " sava- şı zorunluluğu iie karşı karşıya kaldı... Cumhurıyet'in unutulmaz yazan Hıfzı Veldet Velidedeoğ- lu, birkaç satırda her şeyi ne güzel anlatıyor: "Kemalist devrimin temel ilkesi, 'ulusal güçleri etkin ve ulusal istenci egemen kılmak' idi. 12 Eylül darbesinin icra- atı gösterdi ki onlann ilkesi 'parasal güçleri etkin ve ulusal istenci edilgin kılmak'f/r 8u durum 'karşıdevrim'den baş- ka birsözle nitelenemez. Üstelık laiklik ilkesine bu süreçte vurulan darbe, karşıdevrimin öteki büyük göstergesidir." • • • Türkiye'nin "en büyük" ödülü. ölümünün 34. yılında Ha- san Âli Yücel'e verildi. Atatürkçü Düşünce Demekleri'nin "Atatürk Ödülü"ydü bu. Büyük Tıyatro'nun dopdolu salonunda iki bakan vardı. Gelen kutlama tetgraflannın arasında Başbakan'ınki bile vardı. Ama eğitim tarihimizin en şanlı sayfasına imzasını at- mış, eğitimimizi "u/usa/"laştımrıış bir insana vefa borcu öde- nirken; "Milli" (!) Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz'ın ne kendisi vardı ne de iki satıriık bir mesajı!.. Acaba bakanlığın şimdiki halinden duyduğu utançtan mı? Yoksa partisi içindeki şeriatçı mılletvekillerinin korku- sundan mı? Utanarak da korkarak da bakan olunmaz! Ancak üstü- ne oturana göre değer kazanan bir koltuğun tutsağı olu- nur! Ve değil 34 yıl sonra minnet, sevgi ve saygı ile anılmak.. 34 ay sonra kimse adını bile anımsamaz!.. Yurtdışı eğitim burslan belirlendi ANKARA (AA)- Milli Eği- tim Bakanlığı, yurtdışında li- sans ve lisansüstü öğretim ya- pan öğrencilere 1995 mali yı- lında yapılacak ödemeleri be- lirledi. Resmi Gazete'nin dünkü sa- yısında yayımlanan Bakanlık tebliğine göre, yıırtdışında öğ- renimlerini tamamlayan öğren- cilerin dönüş biletleri Milli Eğitim Bakanlığı veya bağlı bulunduklan kurum tarafindan karşılanacak. Yurtdışındaki öğ- rencilerin okullan gereği şehir değiştirmeleri durumunda yol parası ile öğrencilerin kitap ve kırtasiye masraflannın bir bö- lümü de Milli Eğitim Bakanlı- ğı tarafindan ödenecek. Yurtdışında Ülkeler Almanya ABD Avusturya Avustralya Belçika Danimarka Fransa Hollanda ingittere isviçre Italya Isveç Norveç Kanada Japonya Türk Cumhuri- yetleri ve BDT Diğer ülkeler öğrenim göreceklere ödenecek aytıklar: Lisans ödenecek para 1.665 DM 1.000 USD 11.850 AŞ 1.000 A$ 28.000 FB 4.800 DK 6.000 FRF 1.800 HFL 650 GBP 2.000 FS 1.100.000 UT. 5.200 KS 5.100 KN 1.200 C$ 130.000 J.YENİ 400 USD 750 USD Lisansüstü ödenecek para 1.875 DM 1.100 USD 13.200 AŞ 1.100 A$ 33.000 FB 6.000 DK 6.900 FRF 2.100 HFL 725 GBP 2.100 FS 1.300.000 ÜT. 5.800 KS 5.650 KN 1.300 C$ 160.000 J.YENİ 450 USD 800 USD
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle