24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 MART1995SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Tekel'e uyarı • AJNKARA(ANKA)- Tekel, Ankara-Eskışehir karayolunda toplam personelinin 3 katı kapasiteli 35 katlı bir genel müdürlük binası yapmaya kalkışınca Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu tarafından uyarı ldı. Kurul, toplam 670 personeli bulunan Tekel'in 1.80O personel çalışacak kapasitede bir genel müdürlük binası inşaatına "Maliyeti trilyonlan bulur" gerekçesiyle İcarşı çıkarak bu boyutta bir yatınmın "dev.letin küçültülmesi ve KlT'lerin özeUeştirilmesi" politikalanna aykın olduğunu savundu.. Konut sahibi olmak zorlaşıyor • GAZİANTEP(AA)- Gaziantep Inşaat Müteahhitleri Derneği (GlMÜD) Başkanı Cengiz Gülenler, inşaat maliyetlerinin son bir yılda yüzde 154 oranında arttığını bildirdi. Gülenler, inşaat sezonuna girilmesi dolayısıyla maliyetin daha da artacağını, konut sahibi olmanın zorlaştığını kaydetti. Gülenler. inşaat malzemelerindeki fıyat artışının özellikle, 1994 başından itibaren hızlandığını, 5 Nisan Kararlan sonrasında ise "sıçradığmı" ileri sürdü. Yeni kurulan- kapanan şirketler • ANKARA (AA) - Bu yılın ocak ayında toplam sermayesi 7 trilyon 27 milyar 319 milyon lirayı bulan 11 bin 396 yeni şirket ile 2 bin 200 yeni firma kuruldu. Devlet Istatistik Enstitüsü'nden (DlE) yapılan açıklamaya göre ocak ayında 870 şirket ise 22 trilyon 461 bin 863 milyon lirma tutannda sermaye arttınmında bulundu. Sermayesi 143 milyar 406 milyon lira olan 44 şirket statü değiştirirken sermayesi 6 milyar 22 milyon lirayı bulan 143 şirket ise kapandı. Tekstilci, KOBİ'lerin örgüttenmesini istiyor • ANKARA (ANKA) - Ege Giyım Sanayi ve Dış Tıcaret Genel Müdürü Hasan Turhan, gümrük birliğinde başanya ulaşmak için özelhkJe küçük ve orta ölçekli işletmelerin birleşerek örgütlenmeleri gerektiğini ve bazı sektörleri terk ederek belli sektörlerde uzmanlaşmasının zorunlu olduğunu söyledi. Ege bölgesinde hazır giyim sektöründe faaliyet gösteren 196 küçük ve orta ölçekli işletmenin birleşip oluşturduğu EGS Dış Ticaret'in Genel Müdürü Hasan Turhan, düzenlediği basın toplantısında. gümrük birligine gırerken özellikle KOBİ'lerin büyük önem kazandığını belirterek bu işletmelerin örgütlü şekilde dezavantajlan giderilerek gümrük birligine girilmesi durumunda kat kat başanlar sağlanacağmı ifade etti. ŞİRKETLERDEN • MOTOROLA dıjital telefonlar için ürettiği data ürünlerini Almanya'da düzenlenen uluslarası teknoloji flıan CeBIT'de tanıttı. • EMIRATES HAVAYOLLARI Ingiltere"de yayımlanan Executive Travel Dergisi tarafından "Ortadoğu'ya uçuş yapan en iyi havayolu", "Uzun mesafeli uçuşlarda en iyi havayolu"'. *'En iyi First Class". "En iyi Economy Class" ve "Uçuş sırasında en iyi eğlence sistemlerine sahip havayolu" kategorilerinde ödüllendirildi. • MtS SÜT'ün ultra pastörize süt kutulan yeniden dizayn edildi. • BİMSA gelişen kuruluşlann personel, organızasyon. kariyer planlama, kadro. bordro, tasarruf gibi temel sorunlanyla ilgıli olarak"Insan Kaynaklan Sistemi" adı altmda yeni bir bilai işlem çözümü geliştirdi. • ORIFLAME Şubat ayında 100 milyar ciro yaptı. MARBAŞ Perpa Menkul Değerler Acentesi Perpa Ticaret Merkezi'nde faaliyete geçtı. • HALK YAŞAM kuruluşunun dördüncü yılını Svvissotel'de tüm çalışanlannm katılımıyla kutladı. • AKTÎF FİNANS FACTORİNG'ın 1994yılı faaliyet kân bir öncekı yıla göre yüzde 168 artarak 201.3 milyar TL'ye ulaştı. Avrupa Birliği Türkiye Temsilcisi Michael Lake gümrük birliği anlaşmasını değerlendirdi: Ânlaşma bundan iyi olanıaz<lı ÖZGÜRULUSOY AB ıle Türkiye arasında güm- rük birliği karannın çıkmasından sonra sıyası diyaloğun gelıştınl- mesı doğrultusunda 23 martta ya- pılacak Trov ka toplantısı öncesın- de AB'nin Türkiye temsilcisi Michael Lake ile görüştük. AB'nin bir önceki, şimdıkı ve bir sonraki dönem başkanlanndan oluşan Troyka'ya, AB'nin Türki- ye'den sorumlu komısen Hans Van den Broeck de eşlık edecek. Taraflann bölgesel ve uluslarara- sı düzeyde seyTeden siyası geiiş- meler konusunda görüş alışveri- sinde bulunacaklan toplanti ön- cesi Cumhunyet'in sorulannı ya- nıtlayan Lake. gümrük bırlığı ka- rannın. Türkiye'yi. geri dönül- mez biçimde AB mozaiğine ekle- yeceğini kaydetti. Bazı çevrelerin birliği eleştiren yaklaşımlanna karşı "tlişkinıizitanımiarkenkul- landıgımız dili artık değiştirme- miz gerekir" dıyen Lake, son ge- lişmelen yorumladı. AB tLE İLİŞKİLER: Bu an- laşmanın, ilişkimızı temelden de- ğiştireceğine ınanıyorum. Sıyası ve ekonomık açıdan giderek artan etkısıyle ilişkınin psikolojisinı değiştırecek. Çünkü Türkiye'yi dönülemez bir biçimde Avrupa mozaiğine ekleyecek. TAM ÜYELİK. Gümrük birli- ğinın tam üyelığe dönüşüp dönüş- meyeceğı konusunda şimdıden bir şey söylenemez. Ancak, Tür- kiye tam üyeliğın bütün gerekle- rini yerine getirirse. o zaman üye- lik ıle üye olmamak arasındaki fark giderek azalacak . Aslında bu anlaşma. hem Türk-Yunan ilışkileri hem de Türkiye ve Av- rupa parlamentolan için yeni bir dönem başlattı. Şımdı, her ikı ta- rafin parlamentolanna da yeni so- ramluluklar düşüyor. AP ONAYLAYACAK MI: Av- rupa Parlamentosu'nun temelde gümrük birlığinı onaylamak ıste- diğıni sanıyorum. Ancak. Türk parlamentosundan, demokrası ve ınsan haklan konulannda ulusla- rası anlaşmalara uyum yolunda adımlar attığına dair açık sinyal- Michael Lake: Türkiye Avrupa Birliği mozaiğine ekJendi. ler gelmezse. onaylamasını bek- leyemezsiniz. AKDENİZ FONLARI: Tür- kiye şu anda AB'nin üyesi değil ve bir Akdeniz ülkesi olarak. Ak- deniz fonlanndan yararlanması kadar doğal bir şey olamaz. Kal- dı ki. Türkiye 1992'den beri Ak- deniz fonlanndan yararlanıyor. Bunun Türkiye'yi ikıncil konu- ma ittiği düşüncesi çok saçma. MALİ YARDIM: Türkiye'nin, Akdeniz programından yararlan- ması önem taşımakla birlikte. bu öngörülen tüm malı yardım pa- ketınin yalnızca bir parçasını oluşturmaktadır. Aynca AB ile Türkiye arasındaki işbirlıği çer- çevesinde. farklı alanlara yönelık mali yardımlarla Türkiye'nin is- teğine bağlı olarak verilebilecek bir makro ekonomık yardım da söz konusu. TROYKA'NINÖNEMİ: Fran- sa Dışişleri Bakanı Alain Juppe. Almanya ve Ispanya dışişleri ba- kanlan ve Avrupa Komisyo- nu'nun Türkiye ile ilışkıler so- rumlusu HansVan den Broeck' ün katılacağı Troyka toplantısı. sıya- si diyaloğun güçlendırilmesi yo- lunda atılan adımlann açık bir göstergesidir. Mr. Broeck, çeşıtlı konularda görüş alışverişinde bulunmak üzere Ankara'da bir gün daha ka- lacak. Gümrük birliği karannın hepımızın bıldığı gıbi AP tarafın- dan onaylanması gerekıyor. Ka- rar. ekimde parlamentonun önü- ne gelecek ama, ana raporun ha- ziranda yazılmış olması gereki- yor. Bu heyecan venci anlaşma- dan sonra. Türkiye'nin yönelımi- nin belirlenmesinde önümüzdekı dört ayda parlamentonun her üye- sine ciddı bır sorumluluk düşü- yor. lSO'nun yaptığı anketın sonuç- ları. küçük. orta ve büyük işlet- melerin yüzde 60'mdan fazlası- nın gümrük birliğıni destekledığı- nı göstenyordu, ancak anlaşma- nın coşkuyla karşılanması beni cesaretlendırdi. Dınsel anlamda tutucu olarak njtelenen kesim da- hıl medyanın gösterdiği coşku dikkat çekıcıydı. ENTORlVİASYON:Gümrük birliği görüşmeleri sürecınde, bil- gilendirmede yaşanan sıkıntı, bir ölçüde. görüşmelenn gizlilik içinde yürütülmesı gereğinden kaynaklandı. Katılımcılan ve sü- recin bütününü, kımi sektörlerin yürüttüğü yoğun lobicilik faali- yetlennden korumak için gerek- lıydı bu. Öte yandan bu gizlilik, kamuoyunun genelinde bilgi ek- sıklığıne yol açtı. Enformasyon konusunda Türk yetkililenn ne ya- pacağını bılmı- vorum ama ben temsilcilığim bünyesınde, Tür- kiye'nin çeşıtlı merkezlenne bıl- gi akışını sağla- mak ıçın kadro açmayı düşünü- yorum. Belediye- İerle. tıcaret oda- lanyla ya da halk kütüphaneleriyle ışbirliği içinde bır bılgi ağı kur- mak nıyetinde- yım. Zaman ıçe- nsınde bilgısayar desteğı sağlama- yı da planlıyorum. Enformasyon konusunda Tür- kiye'yi bır "yan üye" konumun- da görmek niyetindeyim. Amacım, gümrük bırliğinin ça- lışanlara. sokaktaki insana sağla- dığı yararlann görülmesı. Tabiı bu. bugünden yanna gerçekleşti- rilemez. Çünkü mali yardımın büyük bölümü proje kredisi şek- linde ki verilmesi ikı yılı bulur. Ancak mali yardımın bir kısmı AP anlaşmayı onaylar onaylamaz akmayabaşlayabilır. Altinıbır da- ha çizmek istiyorum. bu da Türk parlamentosunun atacağı adımla- ra bağlı. • Türkiye'nin artık, 'karşı taraf' olmaktan çıktığını belirten Lake, "Iki taraf da tam ûyelik oimadan daha iyi bir anlaşma imzalayamazdı. Tam üyelik, Türkiye demokratikleşme, insan haklan gibi, politik alandaki gerekleri yerine getirmediği için gündemde değildir" dedi. KARAR MEKANİZMALA- RI: Türkiye'nin gümrük birliği çerçevesınde yer alacağı yeni ku- rumsal düzenlemeler metınde be- lirtiliyor. llişkimızi tartışırken kullandı- ğımız dili değıştirmemiz gereki- yor. Türkiye artık, göriişmelerin yürütüldüğü tt karşıtaraf"olmak- tan çıkmıştır. Türkiye, şimdi AB'nin dünya çapındaki ticaret polıtikalannın ortağı olma yolun- dadır. İkı taraf da, tam üyelik ol- madan daha iyi bir anlaşma imza- layamazdı. Tam üyelik, Türkiye özellikle demokratikleşme, insan hakları gibi. politik alandaki ge- rekleri yenne getirmediği için gündemde değildir. Türkiye'nin tanm polıtikası da AB'nın Ortak Tanm Polıtika- sı'nayakm değil- dir. 1963'te im- zalanan Ankara Anlaşması da, tam üyelıkten önce gürnriik bir- lığini öngörmüş- tür. Dörtte üçü dolubırbardağın yansının boş ol- duğunu ısrarla vurgulamakta bir anlam göremiyo- rum. EKONOMİ- YE ETKtLERİ: Gümrük bırlığı- nın 1996başında yürürlüğe gıre- ceğı konusunda iyimsenm. Güm- rük birliği Türkiye'deki ekono- mik yapılan değıştirecek ve di- sıplin getirecek. Gümrük birliği ile rekabet, ve- rimlılik. kalite. tüketicinin korun- ması gibi konularda önemli adım- lar atılacak. AB ıle Türkiye arasındaki tica- rı ılişki gelişecek, Türkiye zen- ginleştikçe Orta Asya cumhuri- yetleriyle olan ilişkileri de gelişe- cek . Ideal coğrafi yapısıyla bağ- lantılı olarak. yabancı sermaye gi- nşı artacak; yatınmlar, ucuzeme- ğe değıl, kaliteli işgücüne davanacak. Karadeniz Bakır'a bağlı 2 kurum satılırken, Ekinci'nin seçim bölgesindeki Murgul kapsam dışı kaldı Ozefleştirmede yine siyaset eliANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Özelleştirmede "si>aset"in ağırlığı. El ve Balık Kurumu'nun ardından Karadeniz Bakır tşletmelen'nin (KBİ) satışında da gündeme geldi. Karadenız Bakır İşletme- len'nin Samsun ve Kutlular'dakı iki tesi- si satılırken. Başbakan Tansu Çüler'ın kurmaylanndan Orman Bakanı Hasan Ekincinin seçım bölgesindeki Murgul ış- letmesi kapsamdı^ı bırakıldı. Ekinci'nin. "Burası geri kalmış bölge. Başka işkolu yok" gerekçesiyle satışın *en sona bıra- kılmasını" istediğı öğrenıldı. Karadeniz Bakır Işletmeleri'nin satışa çıkanlan Samsun ve Trabzon-Kutlular iş- letmeleri için teklif verme süresi dün so- na erdi. KBl'nin Samsun ışletmesınde blister bakır ve sülfürik asit. Trabzon Kut- lular ışletmesinde de bakır konsantresı üretimi yapılıyor. Kutlular işletmesinin satışıyla birlikte. işletmenin bulunduğu maden sahası ile aynı bölgede yer alan Kotarakdere maden sahası da alıcıya dev- redilecek. Satışa çıkanlan kamu kurum- lannın ihale süreçlen. Özelleştirme lda- resi Başkanlığı'nca yürütülürken "varhk sahsı" yöntemıyle özelleştırilecek olan KBl'nin ihale duyuruları ve işlemlen. KBl Genel Müdürlüğü'ne verildi. KBl'ye bağlı Art\in-Murgul işletme- sinin satış dışında bırakılmasında Hasan • Karadeniz Bakır Işletmeleri'ne bağlı 3 tesisi bütün olarak satış kapsamına alan Özelleştirme îdaresi'nin, Ekinci'nin istemi üzerine Murgul'u kapsamdışı bıraktığı öğrenildi. • Murgul'un işletme durumunun Samsun ve Kutlular'dan daha iyi olduğu belirtildi. Samsun ve Kutlular'daki kurumlar için teklif verme süresi dün sona erdi. Ekıncı'nin etkiii olduğu belirtildi. Ekin- ci "nin, "Burası geri kaJmış biryöre. Baş- ka işkolu da >ok" gerekçesiyle. "saüşın en sona bırakılmasını" istediği öğrenildi. Murgul'da üretilen yılda 200 bin ton- luk konsantre madenin Hopa'dan Sam- sun'a götürülerek yüzde 99.19'luk blister bakır halinegetirildiği belirtildi. Edinilen bilgiye göre. 10 yıldan beri çalışan Kut- lular tesısınin 1-2 yıllık ömrü kaldı. Ma- den rezervi kalmadığı belirtilen Kutlular işletmesinin sadece tesisinin 15-20 mil- yon dolar tutannda olduğu, 820 kişiyi is- tihdam eden ve 350 dönümlük arsası bu- lunan Samsun işletmesinin değerinin de 100 milyon dolardan aşağıya düşmeyece- ği belirtildi. Türkiye'nin yıllık bakır tü- ketiminin 100 bin ton civannda olduğu, 40 bin ton kapasitesi bulunan Samsun i$- letmesinde 35 bin ton üretim yapıldığı vurgulanarak işletmeye yapılacak 15-20 milyon dolarlık yatınmla üretimin büyük ölçüde arttınlabileceği kaydedildi. 1983'te devralınan Murgul izabe ve sülfürik asit tesisleri ile birlikte Muıgul işletmesi projesine öngörülen üretim ka- pasitelerinde değişiklik yapıldı. Buna gö- re, Murgul'un, yılda4 milyon 100 bin ton cevher. 132bintonbakırkonsantresi. 130 bin ton pirit konsantresi, 10 bin ton blis- ter bakır. 98 bin ton sülfürik asit üretebi- lecek kapasitede bulunduğu bildirildi. lş- letmede memur. kapsam dışı personel ve işçi statüsünde 1868 çalışan var. Bakınn durumu iyi Konuyla ilgili kaynaklar, dünyada 1993 yılında ton başına 1600 dolar olan bakır fiyatının 2 bin 600 dolara kadar yükseldiğini ve KBl'nin devletten para almadan ayakta durabilecek kadar "duru- munu dûzelttiğiııi'* vurguladılar. Türki- ye Mimar ve Mühendis Odalan Birliği yetkilileri, Murgul'daki 10 yıllık rezervin KBl'ye bağlı kuruluşlann can damannı oluşturduğunu ve "siyasi irade>le de olsa" kurumun satışından vazgeçilmesinden memnun olduklannı belirttiler. Hasan Ekinci sanşı engeUedi. Karayollan'ndan 'tekerlekdönsün' kampanyası Otoyoflann maliyeti 8.7 milyar dolar SORU SORUN GAZİANTEP (AA) - Karayollan Genel Müdürü Din- çer Yiğit, Türki- ye'de, otoyollara 1994 yılı sonuitiba- nyla 367 trilyon lira karşılığı. toplam 8 milyar 739 milyon 291' bin 532 dolar harcandığmı bildir- di. Yiğıt, tarihin her döneminde Avrupa- Asya arasında köp- rü görevı üstlenen Anadolu'nun bugün de transit taşımacı- lık açısından önemini koruduğunu söy- ledi. Diğertüm sektörlerin uiaşım politıka- lanndan doğrudan etkilendiğini belir- ten Yiğit şöylededi: "Bir maL üreticiden tüketiche ne ka- dar az masrafla. ne kadar kısa sürede ulaştınlabilirse. maliyet de aynı oranda düşük olmakta ve o mahn uluslararası pazarda rekabet şansı artmaktadır. Bu nedenle daha güvenli. konforiu ve kısa zamanda ulaşımı sağlavacak yüksek standartfa yoüar olan otoyollann, ekono- mik platformda da uluslararası rekabe- ti gerçekleştirmede ülkemize büvük kat- kısı olacak. (Tekerlek Dönsün) sloga- nı\la erişebilirliği hedefleven karayo- lu hamlcsi. bugün 60 bin kilometre karayolu, 1.167 kilometre otovol ağı- na ulaştı. Bugünün Türkiyesi'nde ar- tık, tekerleğin dönmesi ve sadece eri- şebiliıiiğin sağlanmış olması yeterli değildir." Türluye'nın sektörel bazda genel ula- şım sorunlannı çözmek ve ekonomik faaliyetler için zorunlu bir altyapı teşkil eden karayolu ağını. çağın teknolojile- rini kullanarak yüksek standartlara ulaş- tırmak üzere otoyollarplanlandığı kay- deden Yiğıt, şövle devam etti "Türkiye'nin ilkotovolu olarak kabul edilen 24 İdlometretik Istanbul 1. Çevre Yolu, 29 Ekim 1973'te hizmete girdi. Türkiye genelinde bugüne kadar 1.167 kilometre otovol inşa edildi. thalesi ya- pılan Edirne-Kınalı, Kınalı-Sakarva, Giimüşova-Gerede, Bolu Dağı geçişi, Gerede-Ankara ve Ankara çevre, Po- zantı-Tarsus ayrımı. Tarsus-Mersin, Tarsus-Adana-Gaziantep, Toprakka- le-lskenderun. İzmir-L'rla-Çeşme ve tzmir Çevre Volu-Aydın otoyoilannın yapımı devam ediyor.'' UZMAN CEVAPLASINÖğrenmek için soru sorun. Ama bilene sorun. Hcıyat ve sağlık sigortalarıyla ilgili her türlü sorunuzu vzmantna sorun. ANADOLU HAYAT "HayatUzmanı" tŞÇİNİN EVRENtNDEN ŞÜKRAN SONER Aslanlar Galatasaray'ın yenilgisini içlerine sindiremeyen öfkeli taraftariar; yönetici ve futbolculann kaldıklan tesislere kü- çük çaplı bir baskın düzenlemeye çalıştılar. Polisin güç- lükle tutmaya çalıştığı dövünen, ağlayan, küfreden taraf- tariarı dehşetle izledim.. "Almanya 'dan evlilikyaptım. Galatasaray'ı bırakmamak için gitmedim. Bana bunu yapmaya haklan var mıydı" di- ye ağlayarak gogsüne vuran, 4 polisin zoria zaptettikleri taraftann halini gördünüz mü? Bir diğeri polislerin kolları arasında dövünüp, çırpınırken büyük olasılıkla gömleğini parçalamış, bağn tamamen açıktı Takımlarının başanlan ile çılgınca sevinen, başansızlık- lan ile yaşamlannın kaydığını düşünen bu insanlara ne oluyor böyle? Çılgın gibi sevip, deli gibi alkışladıklannı, el- lerine geçse parçalayacak kadar öfke ve kin içindeler. Nasıl bir sevgi bu? Birkaç lümpen de değiller. Sayıları hızla büyüyüp, kitleleri oluşturuyor. Sayılan ve tirajlan gi- derek artan, sporgazetelerine, yazılanna, başlıklanna şöy- le bir göz atmak nasıl hastalıklı bir ilgi ve sevginin, daha doğrusu kitlelerin yaratılmış olduğunu sergilemeye yetiyor. Sosyal bilimciler, psikiyatri uzmanlan olayı kitlelerin kim- lik kaybı, hızla yoksullaşması, mutsuzluğa sürüklenmesi sonucu, bastınlmış, yaşanmamış bütün duygulannı futbol sevgisine dönüştürmesi, hastalıklı bir sevgi ve ilgi, daha doğrusu tutku olarak açıklıyorlar. Kesin olan şu ki takım- lannın başansını kutlamak ya da başansızlığına tepki gös- termek üzere sokağa dökülen kitlelerin sevinç, tepki ve öf- kelerini gösteren televızyon görüntülerindesesi kapatır, atj- lan sloganları duymazsanız, görüntülere bakıp, büyük bir siyası gösteri, olaym tepkisi görüntüleri olarak algılayabi- lirsiniz. Geçen hafta yakınlannı kahve terörü ve gösterilerde kaybeden Alevi yurttaşlanmızın acılı tapki ve ruh halleri ile yarattıklan kamera görüntüleri ile Galatasaray'ın yenilgi- sine üzülen taraftartann görüntüleri arasında hiçbir fark yok. Zaten uzmanlar da son zamanlarda durmadan Tür- kiye'nin patlamaya hazır bombalarla dolu bir ülke konu- muna geldiği tehlikesinin altını sürekli çiziyorlar. Uzmanlannın uyarmasına hiç gerek yok. Olaylar ürkü- tücü boyutlan ile zaten bunu kanrtlıyor. Bireysel suçlar, kökeni yoksullaşma, kimlik kaybından beslenen cinayet- lerde patlama yaşanıyor. Sivil halk linç denemelerine kalkışıyor. Her tür ayınmcı- lığa dayalı çatışmanın, kanlı olayların yaşanması an işi olu- yor. Kültürümüzdeki aşın "tevekkül, sabır, farklılıklara, hoş- görüye" rağmen büyük bir kutuplaşma, gerginlik yaşanı- yor. Teba kültüründen vatandaş kültürüne, hak arama bilin- cine geçişe sevinemiyor, bilinçsiz öfke ve tepkilerin. oluş- muş bombaların patlayıp, topluma daha büyük zararlar vermesinin korkusunu, paniğini yaşıyoruz. Gerçek şu ki birey ve toplum bilincine varamadığı hak- lannın kavgasını veremiyor. Ancak yıllardır kullanabildiği haklannı, yaşam düzeyini yitirdiğinde de büyük bir tepki duyuyor. 12 Eylül sürecinde ülkemiz insanı, daha önce tam bilincine varamamış olsa da tadına vardıgı insan haklan, demokrasi, sosyal devlet, ekonomik, sosyal ve siyasal ya- şam düzeyinden çok önemli şeyler, haklar yitirdi. Bunun acısını içinde, bilinç ajtında biriktirdi. Iş burada bitmedi. Özal iktidarlannda, insan haklan, de- mokraside olumlu, önemli bir düzelme yaşanmazken sos- yal alanda büyük bir değerier çöküşü, ekonomik alanda da kitlelerin çok daha büyük hızla yoksullaşması, ortadi- reğin yok edilmesi olgusu yaşandı. Sonraki koalisyon ik- tidarlan bu olumsuz tabloyu düzeltemedikleri gibi katkıda bulundular. Derken son kriz geldi. Yeni IMF, Dünya Bankası acı re- çeteleri, krizden kurtulma, özveri derken halk çoğunluğu bir yılda akıl almaz boyutlarda, dünyada örneği çok az gö- rülebilecek yüzde 50'lere ulaşan bir yoksullaşma yaşadı. Sermaye ise tam tersi krizden rekor kârlarla sıyırttı. Işin en çarpık yani rantın kazancı yüzde yüzlerle katlandı. Ken- di yaşamlannda haksızlığı çok ağır boyutlan ile gören bi- reyler, sonuç olarak toplum öfkeli, patlamaya hazır bom- balara dönüştü. Bu ortamda akıl almaz boyutlarda dıştan ve içten beslenen her tür ırk, din ve inanca dayalı ayınm- cılığın beslenmesi, örgütlenmesi de üstüne tuz biber ek- ti. Şimdi yine yeni IMF acı reçeteleri gündemde. Sermaye cephesi, "çaresiz" diyerek galiba büyük bir aymazlık için- de, bilinen yolda gidilmesinde ayak diretiyor. Çok tehlike- li, sahibine doğru da patlayabilecek bir silahla oynuyor. In- sanlan işsizliğe, yoksullaşmaya sürükleyen yeni yeni karar- lann uygulanması isteniyor. Ey sağduyu sen neredesin? Döviz gelirine vergi indirimi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Hükümetin hazırladığı yeni vergi paketiyle, yurt dışın- daki inşaat ve onanm hizmetle- rinden sağlanan gelirler. Türki- ye'ye döviz olarak getirilirse. kurumlar vergisinden muaf tu- tulacak. TBMM Plan ve Bütçe Komis- yonu'nda bugün görüşülmeye başlanacak yeni vergi tasansı Vergi Usul yasası başta olmak üzere gelir, kurumlar, katma de- ğer vergıleri ile amme alacakla- nnın tahsil usulü hakkında dü- zenlemeleri öngörüyor. Yeni ta- sanya göre; tüzel kişilerden tah- sil edilecek, fiyat farkı, kur far- kı ve kaynak kullanımı destekle- me primi gibi kamu alacaklan- nın ödenmemesinde, yasal tem- silciler de sorumlu tutulacak. Çeksahtekâriığına önlem Öte yandan ANKA'nm haber- ine göre başta vergi mükellefle- n olmak üzere devlete borcu bu- lunanlar. daha az para ödemek için akıl almaz yöntemler keşfe- dıyorlar. Maliye Bakanlığı, mükellef- lerin bu tür "uyanıklıklannın" bir bölümünün farkına vararak TBMM'ye sevk edilen yeni ya- sa tasansıyla bunlann önüne ge- çecek düzenlemeler yapılmasını öngördü. Yeni düzenteme Maliye yetkilileri, kötüye kul- lanılarak kamu alacağının Hazi- ne'ye girişini geciktiren bu sis- temin değiştirilebilmesi için TBMM'ye sunulan yeni vergi tasansında bir düzenleme ön- gördüklerini belirtiyorlar. Tasan aynen yasalaşırsa çek- le yapıtan ödemelerde, ödeme çekın postaya verildiği tarih ye- rine tahsil dairesinin kayıtlanna girdiği tarihte yapılmış sayıla- cak. Mîs Süt: Gümrük birligîne hazırız Ekonomi Semsi- Mis Süt Genel Müdürü ZekiSözen,güm- rük birligine hazır olduklannı söyledi. Sözen, "ISOÇOOlbelge- si de aldık Rekabet gücüne sahi- bn" diye konuştu. Nestle ile yapacaklan ortak- lık konusundaki göriişmelerin devam ettiğini kaydeden Mis Süt Genel Müdürü Zekı Sözen, ko- nunun detaylannı önümüzdeki hafta yapacaklan basın toplantı- sıyla kamuoyuna duyuracaklan- nı ifade etti. Zet Nıielsen'in yaptığı son araştırmaya göre ambalajh süt konusunda sektörün birinci şir- keti durumunda olduklannı be- lirten Mis Süt Genel Müdürü Ze- ki Sözen şöyle konuştu: "Mis Süt ülkemizin en başan- lı şirketlerinden biridir. 1987 vilında ülkemizin en bü- yük şirketi sıralamasında 299'uncu sırada yer alırken. son olarak 1993 yılında yayımlanan sonuçlara göre 99'uncu sıraya yükselmiştir."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle