Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 MART 1995 CUMARTESİ-"
HABERLER
Unjülerin
koguşlarında
tabanca bulundu
• İstanbul Haber Servisi -
Bayrampaşa Kapalı
Cezaevı'nde yapılan
aramada, yeraltı dünyasının
ünlü isimlerinden Halil
Havar ve kokajn
bulundurmaktan sanık Eski
Takvim Gazetesi Yazıişleri
Müdürü Ümit Çeliker'in
koguşlannda tabanca ve cep
telefonu bulundu.
Bayrampaşa Cezaevi'nde adi
suçlulann kaldığı B bioka
önceki gün saat 17.30'da
jandarmalar tarafindan
baskın düzenlendi.
Hükümlülerin aramaya karşı
direniş göstermeleri üzerine
jandarmalar zor kullanarak
aramayı gerçekleştirmek
zorunda kaldı. Haiıl Havar ve
kokain bulundurmaktan
sanık gazetecı Ümit
Çeliker'in kaldığı 12. ve 14.
koğuşlarda toplam dört
tabanca. ikı cep telefonu ve
bu telefonlara ait şarj
makineleri bulundu.
İnsan hakları için
öntem gereksiz
1
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Hükümet, Avrupa
Birlığı (AB) ile gümrük
bırligıne giriş karannın
ardından demokratık
düzenlemelenn
gerçek leştirileceğini
açıklarken, DYP'li Devlet
Bakanı Esat Kıratlıoğlu,
insan haklan konusunda
önlem almaya karşi
olduğunu söyledi.
Cumhuriyet'ın sorusu
üzerine, Türkiye'de insan
haklan konusunda bazı
önlemlerin alınmasına
"şahsen" karşı olduğunu
kaydeden Kıratlıoğlu, insan
haklannm güvence altında
olduğunun kanıtı olarak
Kürt kökenli Hikmet
Çetin'in CHP'nin başına
gelebilmesini gösterdi.
Erdemir'de
patlama: 2 ölü
• ERECLİ (Cumhuriyet)-
Ereğli Demır Çelik
Fabrikası'nda meydana
gelen patlamada 2 kişi öldü,
11 kişi yaralandı. Saat
13. lO'da Erdemir kok ünitesi
zengin gaz sistemindeki bir
van^^apılan bakııfı
çalışm'âs*ın3a gaz sızması
şiddetli bir patlamaya neden
oldu. Infilak sonucu Mustafa'
Türkoğlu ile Muzaffer Ingök
adlı işçiler yaşamını yitirirdi,
11 kişi yaralandı. Bütün
emniyet tedbirlenne karşın
bu kazanın meydana
geldiğini söyleyen Erdemir
Fabnkası Genel
Müdürlüğü'nden yetkililer.
üretimde herhangı bir
aksama olmayacağını
belirtti.
Müttülepin nikâh
kıyması
• ANKARA (AA) - Dıyanet
Jşleri Başkanı Mehmet Nuri
Yılmaz, müftülerin devlet
memuru olduklannı
belirterek, "Mevzuatta
dûzenleme yapıldığında
müftülenn nikâh
kıymalannda hiçbir sakınca
yoktur" dedi. Yılmaz,
yaptığı açıklamada evliliğin
akit olması nedeniyle ülke
kanunlannın tanıdığı usul ve
şekilde yapılmasının daha
uygun olduğunu kaydederek,
"Nikâh akdi, ilgili belediye
başkanının tayin edeceği
gıbı, kanun verdiği takdirde
bir imam. bir müftü ya da bir
din görevlisi tarafindan icra
edilmesi de mümkün olur"
dedi.
Erkan: PKK'ye
darbe indîPdik
• DİYARBAKIR(AA)-
Olaganüstü Hal Bölge Valisi
Ünal Erkan, Olağanüstü Hal
Bölgesi'ndeki illerin
valilerinin katıldığı 1995 yılı
1. Dönem Toplantısf nda
yaptığı konuşmada,
bölgedeki operasyonlarda
son 2 ay içerisinde toplam
785 teröristin etkisiz hale
getildiğini açıldadı.
Erkan bunlardan 344'ûnün
ölü ele geçirildigini,
33'ünün çatışmalarda teslim
olduğunu, 20'sinin örgütten
kaçarak güvenlik güçlerine
sığındığını, 388"inin de
yerleşim alanlanndaki
çatışmalar sonucu
yakalandiğını belirtti.
I Dıyanet tşleri Başkanlığı.
dûnkü gazetemizde yer alan
"Kuran Ögretmeni Tutuksuz
Yaıgılanacak" başlıklı
haherle ilgili bir açıklama
yaptı. Açıklamada, "Söz
koousu haberde gözaltına
almdığı behrtilen
Kuran kursu öğreticısi ile adı
gcçen yurdun,
başkanlığımıza bağlı
oknadığı anlaşılmıştır"
denildi.
Refah Partisi liderinin, imar affmdan yararlanan kaçak villalan topluma açılıyor
Erbakan'ın arsaları halkm• Erbakan'ın 'leb-i derya'
arsalan için Altınoluk
Belediye Meclisi'nce oybir-
liğiyle verilen kamulaştırma
karan, Anayasa'ya ve Kıyı
Yasasf na göre zaten topluma
açık tutulması gereken bir
arazinin. bundan böyle kamu
yaranna kullanılmasını
amaçlıyor. Ne var ki bu du-
yarlı projesinden ötürü
belediye 'siyasi destek' bek-
lerken, Refah Partili
çevrelerin yoğun tepki ve
baskılarına karşı yalnız
bırakılmış durumda.
OKTAY EKİNCt
ALTINOLUK - Eğer Altıno-
luk Belediyesi bu güzel kıyı bel-
desinin artık bir "tıırizm cenne-
ti" olmasına niyetlenmeseydi ve
bunun için de öncelikle progra-
ma aldıgı "bes önemli imar de-
ğjşikliğinden birisi" Refah Par-
tısi lıden .Necmettin Erbakan'ın
arazısıne rastlamasaydı, Türki-
ye'nin bir yennde küçük birbe-
ledıyenm boyundan büyük ışle-
re kalkışarak "toplum yaranna
birşehircilikpolitikasr ızledıgi-
nin belkı de kimse farkına var-
mayacaktı.
Ve yıne eğer Erbakan'ın ara-
zısi hem "denize sıflr" ve hem
de bölge nazım planında zaten
"yeşü alan" konumunda olma-
saydı; ay nca Kıyı Yasası da böy-
lesi bir araziyi yapılaşmaya ve
topluma kapalı kullanıma ya-
saklamasaydı, hiç kuşkusuz Al-
tınoluk Belediye Meclisi'nin
oybirligıyle karar aldığı "iç ve
dış turizme cevap verecek su
sporlan tesis alanı" için en uy-
gun yer seçimi de belki yine bu
araziye rastlamayacaktı...
Nitekim. Belediye Mecli-
si'nin 15 Şubat 1995 gün ve
9/111 sayılı. ortalığı ayağa kal-
dıran karannın ekindeki imar
planı tadilatmda, halkın ve tu-
ristlerin su sporlan gereksinme-
lerini karşılamak iizere belirle-
nen kıyı alanı sadece Erbakan'ın
arazisini değil, hemen komşusu
konumundaki Vakıflar'ın arazi-
sinın de bir bölümünü içine alı-
yordu.
Refah Partisi liderinin kendı
mülkiyeti içinde inşa etrirdiği ikı
adet vılla ise zaten imar planına
uygun olmayarak vaktiyle "k*-
çak" olarak başlanuş ve-1984
yılında ülkedeki tüm suba&man
seviyesine gelmiş inşaatlan af-
feden yasadan yararlanarak
"imar affi" kapsamında subas-
man üzerindekı inşaatına devam
edilmişti.
Sözün kısası. belediyenin bu
karan, "naanı plana \e yasaya"
göre halkın denizden özgürce
yararlanmasına açık olması ge-
reken bir arazinin "mülkiyet ve
kullanım durumunun" da bu
hukuksal konuma uygun hale
getirilmesi çabasından ibaretti.
Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın Altınoluk'taki inşaat halindeki villası...
Üstelik belediye bu arazinin
kamulaştınlma bedeli olarak.
sahibince 1994 yılında beyan
edilen 58 milyonluk vergi değe-
rini değil, bilirkişilerce takdir
edilecek en az 10 milyarlık ra-
yiç değerini ödemeye kararlıy-
dı.
Benzer şekilde aynı araziler
üzerindeki inşaatlan tamamlan-
mak üzere olan ve imaraffından
yararlanmış 2 adet villa için de
yine Erbakan'ın geçen yıl beyan
ettiği 111 milyonluk vergi değe-
ri yerine, yaklaşık 15 milyarlık
gerçek satış değeri, kamulaştır-
ma karşılığında ödenmek üzere
şimdiden hazırlanmıştı.
Altınoluk, Edremit Körfe-
zi'nin kuzey kıyısında, Balıke-
sir iline baglı, kış nüfusu 15 bin
kadarolan. yaz aylannda ise 200
bin kişivı agırlayan bir tatil ve
dinlence beldesi. Havasındaki
yüksek oksıjen oranı nedeniyle
aynı anda astım hastalan için de
eşi bulunmaz bir doğal tedavi
merkezi.
Son yıllarda özellikle "2. ko-
nut" denilen yazlık villa ve tatil
ERBAKAN'IN GERÇEKDIŞI BEYANLARI
ALTlNtHJK j " M H
Jnpst»*.
1
»*-. * - ~/r.
Sfî-i
MuHfKMl nr
. ! !
I
1
«UMM
M
-)
Mİ*
rfttrat,
. J 1 . - . . . . . .
•A
/
zzım r
(
r
" ' (^1
i
Dubieks villaiar için Erbakan'ın beyan ettiği de-
ğer sadece 111 niiKon lira, >ilbk ödediği vergi
miktan da 444 bin lira.
Erbakan'ın 14.100 metrekarelik kı>i arazisinin
geçen yıl beyan edilen değeri 57 milyon lira, yıl-
lık vergisi ise 171 bin lira.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Cüngör Özden (solda), med>anın bir kesiminin kendi amaçları uğruna kampanyalar aça-
rak hukuk devletine zarar verdiğini sö\lerken Adalet Bakanı Mehmet Moğultav (soldan iiçiincü). dünvanın hiçbir yerinde med-
yada Türkiye'deki gibi tekelleşme olmadığını sa>ıındu. (Fotoğraf: UGUR GÜNYÜZ)
Özden ve Moğultay: Hukuk d^vleti zarar görüyor
Medyada tekelleşme uyansı
YAHYA KOÇOĞLL
Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Gün-
gör Özden ve Adalet Bakanı Mehmet Moğul-
tay, Marmara Üniversıtesi ve İstanbul Baro-
su'nun ortaklaşa düzenlediği toplantıda yap-
tıklan konuşmada medyayı eleştirdiler.
Marmara Cniversitesı Hukuk Fakültesi
Dekanlığı ile İstanbul Barosu tarafindan dü-
zenlenen 'Hukuka A\ kın DelillerSempoz>u-
mu'nda konuşan Adalet Bakanı Mehmet Mo-
ğultay. hukuka aykın olarak toplanan delille-
rın, ülkenin hukuk devleti olup olmadığının
bır göstergesı olduğunu söyledi. Türkiye'nin
gerçek anlamda bir hukuk devleti olmadığı-
nı dile getiren Moğultay, ınsan haklan çagı
olan günümüzde "işkencenin devlet için ya-
püdığı'"görüşüniin sa\ unulamayacağına dık-
kat çekti. Yurtdışmdan insan hakları ıhlalle-
ri konusunda gelen uyanlann rahatsızlık ya-
ratmaması gerektiğini belırten Moğultay. ka-
muoyu baskısınm demokrasilerde cıddı bır
güç olduğuna dikkat çekerek medyadakı te-
kelleşme konusuna değindi. Türkiye'dc ka-
muoyunun basındakı tekelleşme nedeniyle
vetennce oluşamadığına dikkat çeken Mo-
ğultay. "Demokrasilerde basının 4. güç o4du-
ğu bir gerçektir, ama güçler aynlığı sistemin-
de med>anın da kendisini bir giicün yerine
ko\ması. hele hete yargının \erine koyması
büyük bir yanlıştır. Dümanın hiçbir ülkesin-
de medya türkiye'deki gibi tekeUeşmiş değil-
dir. Bu, medyada bir dokunıılmazlık gibi al-
gılanıvor. Böylesine kayıtsız dokunıılmazlık
hiç kimseve tanınmamışOr"dedı.
"Düşüncesuçu olnıanialıdır*'dıyen Moğul-
tay, yargıçlara, usulüne uygun ımzalanan
uluslararası sözleşmelenn iç hukuk kuralı ka-
dar geçerlı olduğunu anımsatarak "insan hak-
lan için iç hukuk kurallan yttersiz kaJıyorsa,
uluslararası sözleşmekr ışığında bu kurallan
\enidenokumalısını/"dı\e konuştu.
\nayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Gün-
gör Özden de Moğultay'm bırçok görüşüne
karıldığını belırttıği konuşmasında medyanın
kendı amaçlan ıçın kampanyalar düzenledı-
ğını dılegetırdi.
Eleştinlennı "yabn_vazılıyor"gib! sert ifa-
delerle sürdüren Özden. medyanuı yayınla-
rıyla. kendı hak ve özgürlüklerinın de güven-
cesı olan yargı, polis, ordu, Meclis gibi hu-
kuk devleti kurumlarını tahrip ettığini savu-
narakhakkında'Sanığaabidiyor'şeklindeya-
yımlanan bır haberı "Düzeltme gönderdim,
IJ> savfa özür mektubu gonderdiier. ama dü-
/eltmeyi yavımlamadılar. \ iice Divan'ın Baş-
kanı hakkında nasü \azı yaolacağını bilme-
dikleri için üzülüyorum"diye eleştirdi. Öz-
den, Türkiye'de dev letın ışkence yapmadığı-
nı ancak bu sözlennin Türkiye'de ınsan hak-
lan ihlalı olmadığı anlamma gelmediğinı dı-
le getirdıği konuşmasında, bu gibi olayiann
da yetkılennı yanlış kullananlann hatası ol-
duğunu söyledi.
'Hukuk Devleti Günü' kutlandı
İstanbul Cni\ersıtesı Idare Hukuku Merke-
zi'nce düzenlenen 'Hukuk Devleti Günü'ne
de katılan Anayasa Mahkemesi Başkanı Yek-
ta Güngör Özden. Yargıtay ve Danıştay'ın,
hukuk devletının kurumlaşması ıçın göster-
diği çabalann övgüye değer olduğunu ve ça-
lışmalanyla toplumsal banşa katkıda buluna-
caklannı ve vatandaşlann umudu olma özel-
liklerinı sürdüreceklennı söyledi
Anayasa Mahkemesı'nın. hukukun siya-
.sallaşması \enne sıyasetın hukuksallaşması
amacıyla çalıştığını belırten Özden. Anaya-
sanın ıvedı olarak değıştınlmesı gereğme dik-
kat çekerek, TBMM'de grubu bulunan sıya-
sı partılenn anlaştığı 21 maddelık anayasa
taslağını "Hukuksal amaç yerine sivasal ama-
cın öne geçmesine. değiştirilmesi zorunlu
kurallar dururken nıilk'l\ekili sa> ısına. a> lık-
lara: de\am durumu nrtadayken ek işler
olanağına öncelik verilmesini savunmak güç-
tür"sözleriyle eleştirdi.
sitelerinin baskısı altında, çar-
pık kıyı yapılaşmasının yoğun
tahribatını yaşayan Altınoluk
için şimdiki belediyenin hedef-
lediği yeni imarpolitikasınm ba-
şında "çağdaş bir turizm belde-
si" olma niyeti geliyor.
Stratejikbirmflik
Belediye Başkanı Ismaıl Ay-
nur, büyük oranda Erbakan'ın
arazisini içine alan "su sporlan
merkezi'' projesinin de bütün bu
yeni hedeflerini "tamamlayan"
zorunlu bir dûzenleme olduğu-
nu söylüyor. Kıyı kuşağında bu
tür bir gereksinmeyi karşılaya-
cak başka bir "boş alan" kalma-
dığını da vurgulayan İsmail Ay-
nur. tartışmanın "siyasi boyutâ"
tırmandınlmasının ardındakı
gerçekieri ise şöyle özetliyor:
"Aslında Refah Partisi'nin Al-
tuıoluk'a özel bir ilgisi \ar. Ör-
neğin Ankara Büyükşehir Bele-
diyesi'nin buradaki dinlenme
kaVnpt, geçen yaz boyunca tari-
katçılann eğitim kampına dö-
nüştii. Refah'lı çevreler. yoğun
olarak arazi ve bina satın alma-
ya geliyorlar. thlas şirketinin
temsilcileri, Ankara Belediyesi
kampına \akın 166 dönümlük
bir zeytinliğe müşteri oldu. Şim-
diden, 1999 yılına kadar 1? bin
kişiyi Altınoluk'ta iskân crririp
belediyeyi mutlaka ele geçirecek-
lerini yayniaya başladılar» Er-
bakan'ın arazisine de bu anlam-
da stratejik bir mülk olarak ba-
kıyorlar ve elden çıkmasını iste-
miyorlar..."
Altınoluk Belediye Meclisi,
bu "stratejik mülkün" su spor-
lan alanına dönüşturülmesi ka-
rannı, 15 Şubat 1995 günü oy-
birlığiyle almjş. Yaldaşık 200 ki-
şilik bir izleyici topluluğunun
coşkulu alkışlanyla alınan bu
meclis karannın hemen ardın-
dan, 9 kişilik meclisin özellikle
DYP'li üyelen üzerinde yoğun
baskılar başlamış. Ne var kı
meclis, karannda direttıği gibi.
örneğin DYP'li üyelerden Meh-
met .Ağaçdelen de "özgür irade-
sini kullanabilmek için" partı-
sinden istıfa etmış. Bu arada Er-
bakan'ın vekilleri de imar planı
değişıkliğine "yasal ilan süresi
içinde" itirazlarını yapmışlar.
Belediyenin bu karannın yasal
olmadığı sav ını da ileri sürerek...
Altınoluk'ta şimdi herkes, bü-
yük bir özlemle 19 Mart 1995
gününü beklıyor. O gün, imar
planı değişikliği karannın askı-
daki ilan süresi bıtecek ve karar
yüriirlüğe girecek. Belediye ise
kamulaştırma bedelinı bankaya
bloke ederek Altmoluk'u turizm
beldesi yapma yönündeki "be-
şüıci büyük projesini" uygula-
maya hazırlanacak.
Altınoluk'tan aynlırken, Baş-
kan'la yaptığımız görüşmeye
katılan diğer bazı meclis üyele-
rinden de kamuoyuna bir mesaj-
lan olup olmadığını soruyorum.
Kamuoyuna degilse de özel-
likle "kendi partilerine", yani
CHPyöneticilerine mesajlan ol-
dugu anlaşılıyor. Meclis üyesi
Ramazan Çengel, Refah Parti-
si'nin tüm gücüyle yüklenmesi-
ne karşın. CHP'nın ve özellikle
CHP'li Bayjndırhk Bakanı'nın
kendilerine destek vermemesin-
den yakınıyor. Bir kutlama me-
sajının bıle belediyeye gelmesi
halinde bunun büyük bir moral
destek sağlayabıleceğini söylü-
yor. Altınoluk Belediyesi. Ku-
zey Ege'nin bu güzel beldesini
çagdaş bir turizm kentı yapabil-
mek için daha bir >üre "yalnız ve
cesur" olarak yoluna devam
edecek. Erbakan'ın kamulaştır-
ma kapsamına alınan arazisi
üzerinde başlayan "gerilimi" de
duyarlı çe\relerın desteğiyle
aşabilirse. Türkiye için gerçek-
ten ömek olabilecek bır imar po-
litikasının da kahramanı olarak
belediyecilik tarihine geçecek.
CUMARTESİ YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Cumhupbaşkamyla
Göpüşmemizden Notlar
Cumhurbaşkanı Sayın Demîrel, TYS Yönetim Kuru-
lu'nun görüşme ısteğini kısa sürede yanıttayarak bizi 22 şu-
bat çarşamba günü Çankaya'da kabul etti. Görüşmemiz
yaklaşık bir saat sürdü. Bir nezaket ziyaretinin çerçevesi-
ni aşan, düşünce özgürlüğü konusunda, üstü örtülü de ol-
sa kimi kez münazaraya dönüşen görüşmemizin, basın ve
TV'lerde yansımayan bazı bölümleri şöyle özetlenebilir:
Konuşmasının bir yerinde Sayın Demirel aynen şunları
söyledi: "...ülkenin bölünmez bütünlüğü üstüne karşı bir
eylem söz konusuysa, bu eyleme ülkenin bütün fertlerikar-
şı çıkmalıdır.. devlete destek olmalıdır. Ama birtakım dü-
şünceler var, 'Efendım, eyleme varmamış da ülkenin bö-
lünmez bütünlüğünü korumayan, aksine, ülkenin bölün-
mez bütünlüğüne yönelmiş birtakım sözler var, düşünce-
ler var; bunlar suç olsun mu olmasın mı?..' Bugünkü sı-
kıntılardan birisi de o."
Benim, belkı de beklenmedik biçimde "Olmasın..." di-
yerek konuşmadaki soruya verdiğım karşılığı, Sayın Demi-
rel duraklamaksızın şöyle yanıtladı: "Ama olsun diyenler
devar..."
Bu konuşmada, cümlelerin kuruluş biçiminde, Sayın
Cumhurbaşkanı'nın düşünce özgürlüğü konusunda kay-
gılı bir arayış içinde oluşunun ızleri görülebiliyordu...
• • •
Sanırım, konunun en duyarlı noktası da yukarıdaki ko-
nuşmada ve diyalogda gizli... Çoğumuza aşın ve aykın da
görünseler, bazı düşüncelerin dile getirilmesinden kimler,
niçin rahatsızlık duyuyor? Türkiye'nin aydınları ve halkı, her
konuyu tartışabilecek olgunluğa sahip sayılmamakta mı-
dır? Bunun böyle olup ya da olmadıgına kim karar vere-
cek?.. Bu ve benzer sorular bizi, ülkemizde "dev/ef"in ni-
teliğine, yapısına, "eğitim" vb bir dizi başka temel soru-
nun tartışılmasına götürür ki bu yapılmadan düşünce ve
açıklama özgürlüğüne ilişkin tartış/nalarda sağlıklı sonuca
varabilmek olanaksızdır.
• • •
Görüşmemizin bir başka yerinde Sayın Demirel yine ay-
nen şöyle dedi: "Bu ülkede savunma hakkı sonuna kadar
mevcut... Aynca, bu ülkenin dışında Avnjpa Mahkeme-
si'ni de kabul etmişiz, oraya da gidilmekte. Yani, hak ara-
ma yollan sonuna kadar açık..."
Benim. "Gönül isterdi ki hiçbir uluslararası yasa Türki-
ye'yı yargılamak durumunda olmasın, yasalanmız buna
olanak sağlamasın..." sözlerimi, Sayın Demirel "doğru"
dıyerek yanıtladı ve Türkiye'nin "düşmanı en çok olan bir
ülke" olduğunu belirterek konuşmasını konuyla çok da
dogrudan ilişkisi bulunmayan bir başka doğrultuda sürdür-
dü...
* • •
Sonuç olarak Sayın Demirel, düşünce ve açıklama öz-
gürlüğünün bir sınırı olması gerektiğini düşünüyor ve uy-
gar dünyada da böyle bir sınırın mevut olduğuna, bir dü-
şüncede "tahrik" ve "kalkışmaya teşvik" unsurfan varsa bu
sınırın aşılmış sayılacağına ilişkin Amerikan Yüksek Mah-
kemesi'nin bir karannı örnek olarak gösteriyor... Cumhur-
başkanı, Türkiye'de yasalarca bugün çizilen sınınn geniş-
letilmesi gerektiğini de kabul ediyor... Fakat bu sınır, De-
mirel'in sözleriyle "bu çjzgi" henüz bulunabilmiş değil... Ne
zaman bulunacak?.. Ülkemizde bugün TV kanallarından
Büyük Millet Meclisi'ne toplumun her kesiminde bu konu-
nun tartışılıyor olmasını "çözümün başlangıcr olarak gö-
ren Sayın Cumhurbaşkanı'na göre "Türkiye önümüzdeki
10 sene, daha 10 sene bunları tartışacak..."
• • •
Bugün Türkiye'de düşünce özgürlüğüne ilişkin yasalar
tartışılmaktaysa ve mevcut sınırlann kaldınlmasa bile ge-
nişletilmesi gerektiği, devletin en üst düzeydeki sorumlu-
larınca da kabul edilmekteyse, sadece düşünce açıkladık-
ları için cezaevlerinde yatmakta olan aydınlann, önümüz-
deki yıllarda da düşünce açıkladıklarında özgürfüklerin-
den yoksun kılınabilecek olanlann gasp edilmiş ve gasp
edilecek haklan ne olacak?.. Türkiye gibi bır ülkenin "da-
ha 10yıl" suskun kalması mümkün müdür?.. Yanıt bekle-
yen en güncel bir soru da kuşkusuz ki budur...
• • •
Gelecek "Cumartesi Yazısı"nda da "notlar"ımı sürdüre-
ceğim...
Türk-Kürt dostluğu
içinetkinlik
• Almanya'da yaşayan bir grup Türk aydını
tarafindan destek gören Türk-Kürt dpstluk girişimi
etkinlikler dizisine başlıyor
METİN DALMAIS
BOIVN - Almanya'da yaşayan
bır grup Türk aydını tarafindan
desteklenen "Türk-Kürt Diiş-
manlığına Karşı Banşve Dosduk
ToplandJan"adı altında etkinlik-
ler dizisi başlıyor. Yeşıller Parti-
sfnın_Türk kökenli milletvekıh
Cem Ozdemir, Almany a 'da yaşa-
yan Türk sanatçılan Renan De-
mirtaran, Habib Bektaş ve polı-
tık çe\Tede admı duv unnuş Me-
rih Ünel. Aydın Karabasan.
Ömer Polat \e Serol Teber gibi
isımlenn de konuşmacı olarak
katılacaklan açıklanan bir dızı
toplantı planlandı. Köln'deyapı-
lacak ilk toplantıya Cem Özde-
mir. sendikacı Yılmaz Karahasan
ve Doğan Ozgüden konuşmacı
olarak katılacak.
Köln toplantısının yani sıra
Hamburg. Berlin, Nünıberg ve
Frankfurt kentlennde de yapıla-
cağı belirtılen toplantılar dizisı-
nın organızatörleri olarak GDF
(Türkiyeli Göçmen Dernekleri
Federasyonu), KOMKAR (Kür-
distan Derneklen Bırlıği), TÜ-
DAY (Türkiye Demokrasi ve İn-
san Haklan Dayaruşma DerneğiV.
ve merkezi Köln'de bulunarf
Türk-Kürt Dostluk Eterneği.
Kapatılan Türkiye Komünist
Partisi'nin (TKP) Almanya'daki'
eskı kadrolanrun güdümünde ol-
duğu belirtilen ve Alman resmi '
belgelennde "TKP'nin Alman»'
ya'daki yasal kolu" olarak tanım- >
îanan FtDEF'in devamı olan,
GDF'nin Kürt sorununa birden- -
bire aktıf olarak katılması dikka-;
ti çekti. :
Devlet, Diyarbakır'da
nevruza hazırlanıyor
DtYARBAKIR - Güneydo-
ğu'da her yıl kutlanan, çoğu
"kanlı" geçen 21 Mart Nevruz
Bayramı'nın, Başbakan Tansu
Çiller tarafindan resmı bayram
ilan edılmesınden sonra Diyar-
bakır Vahlıği'nce kutlama prog-
ramı hazırlandı. PKK'nın. Nev-
ruz'u yasadışı kutlama olasılığı-
na karşı bölgede güvenlik önlem-
len aiındı. Nevruz Bayramfnın
yaklaşmasıyla bırlıkte bır yan-
dan resmi kutlamalar için hazır-
lıkîar sürerken diğer yandan da
PKK 'nin muhtemel bır eylemıne
karşı güvenlik önlemleri arttınl-
dı. Güvenlik güçlen bölge gene-
lınde harekete geçerken kente gı-
rış noktalarında Şanlıurfa, Ela-
zığ, Batman ve Mardin yönün-
den gelen araçlar didık didik ara-
nıyor. şüphelı görülen kişilergöf •
zaltına alınıyor. Kahvehane ve
kafeteryalarda da aramalar sık-.
laştınhrken şüphelı görülen yer-.
lere de operasyonlar düzenleni-
yor. Diyarbakır Valıliğı de resmi
kutlamalar için "TC Diyarbakır,
Valiliği Nevruz Bayramı Kutla-
ma Programı 21 Mart 1995" ya-
zılı davetıye bastırdı. Valı Doğan
Hatipoğlu ımzalı davetiyeler, ıl-
gılı yerlere ve yurttaşlara gönde-,
rilmeye başlandı. Sabah 10.00'da
başlayacak kutlamalar, akşam
16.00'ya kadar sürecek. Bu ara-
da, Mıİİi Eğitim Bakanlığı'nın da
Nevruz kutlamalanna katılacağı
veokullarda "Bahar,HQrriyetve
Diriliş" konulu resim, şıir ve'
kompozısyon yanşmalan düzen
j
leneceği belirtildi. f
'