25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 MART1995CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Projenin, planlanan sürenin 2-3 katı daha fazla zamanda tamamlanabileceği bildiriliyor GAP'ta ödenek sıkmtısıİŞİer ağiraksak GAP kapsammdaki barajlann tümünde ödenek sıkıntısı nedeniyle çahşmalann durma noktasına geldiği bildirildi. Bu ödenek sistemiyle GAP'ın zamanında tamamlanmasının "hayal" olduğunu savunan müteahhitler, maliyetlerin artması . üzerine şantiyelerdeki işçi sayısını da yan yanya azaltarak işletmelerini küçültmeyi hedefliyor. ERGUNAKSOY ANKARA - GAP kapsamın- dakı barajlann tümünde ödenek sıkıntısı nedeniyle ışlerin agır yürüdüğü bıldinldı. Maliyetle- rin artması nedeniyle şantiyele- rini küçülten ve az sayıda işçi ile çalışmalannı yürüten firma- lar. mevcut ödenek sistemiyle GAP"ın zamamında tamamlan- masının "düş" olduöunu sa\ un- dular. Şanlıurfa DSfBölge Mü- dürlüğü yetkilileri, ödenek kri- zıni çözmek için Malıye Bakan- lığı'nın çalışma başlattığını. bu aydan sonra verilecek olan öde- neklerin serbest bırakılmasının tasarlandığını bildirdiler. GAP'tan sorumlu Devlet Baka- nı Baki Ataç da ıstıkrar tedbır- leri nedeniyle GAP'ta bir sıkın- tı yaşandığını söyledi. GAP'ın en önemli kollann- dan biri olan Kralkızı, Batman, Atatürk Barajı ve diğer önemli projelerde ödenek yokluğu ne- deniyle çahşmalann ağır ilerle- dığı bildirildi. Maliyetlerin art- ması üzerine şantiyelerini kü- çülten ve sürekli işçi çıkaran fir- malar, yanm kapasite ile çahşı- yorlar. Ödeneklerin arttınlması- nı ve serbest bırakılmasını iste- yen müteahhitler. "Ödenekler, yüzde 150 enflasyon oranı dik- kate alınarak yeniden düzenlen- melidir'' dediler. Batman Barajı yapımını üst- lenen firma yetkilileri, geçen yı- la ait nakit paralann bu yıl öden- diğini bildirdiler. Yetkililer, şun- lan söylediler: "1995 yıhna ait bütçenin yüz- de 15'i kullaıuma açıldj. Vüzde I51 lerle bu işlerin yapılma ola- nağı yoktur. Odenekler vetersiz, işler ağır aksak ilertiyor. Verilen ödeneklerin tamamı kulianıma açılmadan, işleri rayına oturt- mak mümkün degildir. Yüzde 120olarak hedeflenen enflasyon, yüzde I50'yeoturdu. Firmaİara ise yüzde 120 üzerinden para ödeniyor. GAP kapsammdaki barajiarda. şantiyeler >annı ka- pasite ile çalışıyor. Şantiye çalış- tnası müteahhitlere ağır yükler getiriyor. Maiiyetler sürekli artı- yor." GAP hayal GAP'ın bu ödenek uygula- ması ile tamamlanmasının ha- yal olduğunu savunan Batman Barajı yetkilileri GAP'ta, önce yanm kalmış yatınmlann ta- mamlanması gerektiğini savun- dular. GAP'ın bitırilmesinin pa- raya dayalı olduğunu belirten baraj yetkilileri, görüşlerini şöy- le dile getirdiler: "GAP'ın devreye girebilmesi için istihkaklann arttınlmasıge- rekir. Verilen ödeneklerin nakti- nin hızlandınlması gerekir. GAP'ın bitirilmesi isteniyorsa, ödeneklerin yüksettilmesi gere- kir. Yoksa GAP hayal olur. Böy- le giderse GAP, hedeflenen süre- nin iki-üç katı zamanda tamam- lanır. Hedef 5 vıl ise on \ilda an- cak biter. Normal bir şantiyede 250 işçi bulunması gerekirken ödeneklerin yetersiz olması ne- deniyle ancak dörtte bir işçi ça- uştınyonız." Ödeneklerdeki sıkıntıyı gi- dermek için Maliye Bakanlı- ğı'nca çalışma başlatıldığı bildi- rildi. Mart ayından sonraki öde- neklerin serbest bırakılması ta- sarlanıyor. Şarlıurfa DSİ Bölge Müdürlüğü yetkilileri, müdür- lük olarak ödenekJerin serbest bırakılması için Maliye Bakan- lığı'na yazı yazdıklannı bildir- diler. Mart ayından sonra öde- neklerin arttınlması ve serbest bırakılması halinde, 1995 yılı programında bir sıkıntı olmaya- cağını belirterek "Daha da ra- hatlanz ve çalışmalar aksama- dan yürür" dediler. GAP'tan sorumlu Devlet Ba- kanı Baki Ataç da istikrar ted- birleri nedeniyle sıkıntı yaşandı- ğını belirterek şunlan söyledi: "Baraj işi yapan müteahhit- ler DSİ ile muhatap oluyorlar. Geçen yıl sonunda ödenek ko- nusunda bir sıkıntı vasanmıştı. Ödeneklerin ödenmesi konu- sunda Başbakanlık'a yazı yaz- dım. Bunu dikkate alarak geçen vıl müteahhitlerin ödenekleri ödendi. Bu yılın ödemeleri mart ayında başîayacak. Firmalann haklı olduğu taraflar vardır. Bu- na bir diyeceğimiz yok. Uygu- lanmakta olan istikrar tedbiri paketinden en fazla müteahhit- ler etkilendi. Bu etkilenme sade- ceGAP müteahhitleri için olma- dı. Türkiye'deki tüm müteahhit- ler etkilendi. Bu olay, sıkıntıyı paylaşma meselesidir. Ödenek- ler, olanaklar dahiUnde ele alını- yor. Eğer bu yüki ödeneklerde de sıkıntı yaşanırsa, önümüzdeki aylarda ek ödenek çıkarma olanağı doğabilir." Vehbi BelgiPi yitirdik tstanbul Haber Servisi - Gazetemiz >azarlanndan Vehbi Belgil dün geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etti. Belgil'in cenazesi bugün Fatih Camii'nde öğleyin kılınacak cenaze namazinın ardından Edirnekapı Sakızağacı Şehıtlığı'nde toprağa verilecek. Gazetemizde bilim yazılan yazan Belgil, dün su parasmı yatırmak için Iş Bankası Bahçelievler Şubesi'negittı. Burada sıra bekleyen Belgil fenalaştı. Çevredekilerin yardımıyla Bahçelie\lerÖmür Hastanesı'ne kaldırılan Vehbi Belgil'in kalp krizi geçirdiği \e yolda vefat ettiği anlaşıldı. 1916 yılında tstanbul'da doğan Vehbi Belgil, Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun oldu. Uzun yıllar diplomatlık yapan Belgil! İTO'da Erüd Şube Müdürlüğü'nden emekli oldu. Vatan gazetesinde bir süre çalışan Vehbi Belgil, daha sonra Cumhuriyet gazetesinde bilim yazılan yazmaya başladı. Belgil'ın "Ortak Pazar Anlaşması" adlı bir kitabı da bulunuyor. Mete Akyol hastanede Istanbul Haber Ser\ isi - Kanal 6'da önceki hafta yayımlanan Zeynep Ozal röportajı nedeniyle eleştirilen gazeteci-yazar Mete Akyol mide kanaması geçirerek hastaneye kaldınldı. Florance Nightıngale Hastanesf ne dün saat 10.00 sıraiannda getirilen Mete Akyol, yoğun bakım servisinealındı. Hastane yetkilileri. ünlü gazetecinin sağlık durumunda endişe edilecek bir şey olmadığını belirtirken yakınlan. Mete Akyol'un son günlerde kendisi hakkında medyada çıkan eleştiriler nedeniyle hastalandığını bildirdiler. Girik yoğun bakımda tstanbul Haber Servisi-Fatma Girik" in durumu cıddiyetını koruyor. Florance Nıghringale Hastanesı'nde önceki gece ameliyattan sonra yoğun bakım servisine kaldınlan Gink'in müşahade altında tutulduğu belirtıldi. Gink'ın yaralanmasıyla ilgılı olarak çeşitli çevreler ıtfaıyeyı suçladılar. Ha\a yatağının yeterince şişırilmedığı, gerekli önlemlerin alınmadığı gibi iddialarda bulunanlar. beledıye yetkılilennın açıklama yapmasını ıstediler. Hastane. sanatçının dostlan ile kan vermek isteyen Girik hayranlanyla doldu. Altı saat süren ameliyattan sonra açıklama yapan Prof. Azmi Hamzaoğlu "Sayın Girik, 2-3 gün içerisinde yürümeye başlavabilir, 3hafta sonra normal yaşamına dönebilir" dedi. Bir grup aydm, düşünce özgüriüğüne yönelik baskılann son bulması amacıyla DGM've, kendileri için suç duyurusunda bulundu. Aydınlar, kendüerinişikâyetetâ İstanbul Haber Servisi - Aydınlar. Türkı- ye'deki düşünce ve ifade özgüriüğüne yöne- lik baskılann son bulması ve yasal düzenle- melerin yapılması amacıyla düşüncelerini açıkladıklan için cezaevinde bulunan yazar- lann 'suçuna' dün bir kez daha ortak oîdular. Ataol Behramoğlu. Şanar Yurdatapan. Or- han Avdın. Cezmi Ersöz. Münir Ceylan, Ali Rıza Dizdar ve Cenk Koray'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda aydın. dün Istanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne gelerek ce- zaev inde bulunan y azarlann 'suç sayılan' gö- rüşlerinin toplandığı ve önceki gün piyasaya çıkan 'Düşünceye Ozgürlük' adlı kitabın ya- yıncısı olarak kendilen hakkında suç duyu- rusunda bulundular. 'Şoför tdris' lakabıyla tanınan 81 yaşındaki Idris Erdinç de Özgür Gündem gazetesinde yayımlanan bir yazısı nedeniyle dün DGM'de ifade verdi. Istanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne dün bir dilekçeyle başvuran aydınlar, düşün- celerini açıkladıklan için 'düşünce suçlusu' olarak cezaevinde bulunan veya haklannda dava açılan yazarlardan Günay Aslan, Fikret Başkava. Isnıail Beşikçi, Münir Ceylan, Oral Çalışlar, Haluk Gerger. Yaşar KemaL, Doğu Perinçek, Kenıal Yalçm ile DEP milletvekil- leri ve ÎHD temsilcilerinin görüşlerinin top- landığı 'Düşünceye Ozgürlük' adlı kitabın ya- yıncısı olarak kendilennin de cezalandınlma- sını ıstediler. DGM Başsavcısı Erdal Gök- çen'e söz konusu kitabın birnüshası ile dilek- çe^'«Wtrt | aydınlar, düşünce suçlusu olarak cezaevinde bulunan yazarlarla aynı suça or- tak olmaktan büyük onur duyacaklannı söy- lediler. Aydınlar "Düşünce üzerindeteröres- tiriyorlar. Öyleyse hep birlikte hapise girelim vebu suçun onurunu birlikte taşıyalım" dedi- ler. Aydınlar. hükümetı altına imza attığı ulus- lararası anlaşmalara uygun davranmaya ça- ğırdılar. Şanar Yurdatapan ve Ataol Behra- moğlu, DGM Başsavcısı Erdal Gökçen'in kendilerine, düşünce ve ifade özgüriüğüne yönelik antidemokratik yasalann değişmesi gerektiğini söylediğini beürtti. Gökçen'in. hiçbir yargıcın bu yasalann uygulanmasından mutlu olmadığını söylediğini de ifade eden Behramoğlu ve Yurdatapan, verdikleri dilek- çenin işleme konulmaması halinde "başsav- cınm görevini yapmadıgı gerekçesiyle" Ha- kimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na şikâyet- te bulunacaklannı belırtti. Daha önce Türkiye Komünist Partisi'ne. şimdi ise Sosyalist fktidar Partisi'ne üye td- ris Erdinç, Özgür Gündem gazetesinde ya- yımlanan bir yazısı nedeniyle dün Istanbul DGM'de tanık olarak ifade verdi. 31.1.1994 tarihinde Özgür Gündem gazetesinde yayım- lanan "Şoför tdrisle Dün ve Yanna Dair" başlıklı yazının kendisi tarafından kaleme ahndığını belirten Erdinç, tanık olarak geldi- ği mahkemeden sanık olarak aynldı. Duruşmay ı izlemek için gelen partili- ler tarafından alkışlarla karşılanan Idris Erdinç. alkışlara yumruğu- nu havaya kaldırarak karşılık verdL (Fotoğraflar: HATlCE TUNCER) Hükümetin savı: İşçi ücretleri enflasyona yenik düşmedi • Hükümetin düzenlediği ücret düzeyleri raporunda, işçi ücretlerindeki artış oranlanna dikkat çekilirken ücretlerdeki gerçek kayıplara yer verilmedi. Bir işçinin eline ayda net 20 milyon lira geçerken. bir genel müdürün ayhk net ücretinin 21 milyon lira olduğunun kaydedildiği raporda, kamuda çalışan işçilerin yansmdan fazlasının aylık net gelirinin genel müdür aylığından yüksek olduğuna yer verildi. GÜNEŞ GÜRSON ANK4RA-tşçiye "smrzam"öne- risı tepkiyle karşılanan hükümet. 1989yılından sonra 99 kat artış olan işçi ücretlerinin "enflasyona yenik düşmediğinraçıkladı. Devlet Baka- nı Beldr Sami Daçe tarafından hazır- lanan "Ccret Düzeyleri" raporunda, Özal döneminde başlayan. Mesut Yılmaz, Süteyman Demirel. Tansu Çiller dönemlerinde süren işçi üc- retlerinde görülen artış oranlanna dikkat çekilirken; işçi ücretlerinde- ki gerçek kayıplara yer verilmedi. İşçi ücretlerinin en düşük noktada olduğu ve TurgutÖzal'ın Başbakan olmasıyla yükselmeye başladığı dö- nemın baz alındığı hesaplamada. iş- çilenn gerçek ücret açısından "geç- miş kayiplan" gözardı edıldi. Işci, emekli ve memurlann ücret düzeylennin yer aldığı rapora göre, 1989 yılında 190bin lira olan işçi üc- retleri, 1994 yılında 18 milyon 890 bin rraya yükseldi. Bir işçinin eline aydknet 20 milyon lira geçerken. bir genel müdürün aylık net ücretinın 21 rrilyon lıra olduğunun kaydedil- diği raporda, kamuda çalışan işçile- rin yansından fazlasının aylık net gelirinin genel müdür aylığından yüksek olduSuna dikkat çekildi. Raporda yer alan 1989-1994 yıl- lannda 6 aylık ücret zamlan ve bir önceki 6 aylık enflasyon oranlanna göre. 1989 yılının ilk 6 ayında yüz- de 25.6 oranında enflasyon gerçek- leşirken, yüzde 105 oranında zam yapıldı. Ikinci 6 ayda enflasyon yüz- de 28.6. zam yüzde 58 oldu. 1990 yı- lının ilk 6 ayında yüzde 27.7 enflas- yon yaşanırken. yüzde 33.8 oranın- da ücret zammı gerçekleşti. Yılın ikinci yarısında enflasyon yüzde 27.3, zam oranı yüzde 20 oldu. 1991 yılında yüzde 26.1 oranında enflas- yon yaşanırken. yüzde 125.8 zam yapıldı. Yılın 2. altı aylık dönemin- de yüzde 30.8 enflasyon gerçekleş- ti. Zam oranı yüzde 30 oldu. 1992 yı- lının ilk 6 aylık döneminde yüzde 30.8 enflasyon. yüzde 41.1 ücret zammı; ikinci altı ayında yüzde 28.4 enflasyon. yüzde 25 ücret zammı gerçekleşti. 1993 yılında yüzde 31 oranında enflasyon olduğu dönem- de yüzde 40. yüzde 27 7 enflasyo- nun olduğu dönemde yüzde 28 zam verildi. 1994 yılının ilk 6 ayında yüz- de 34 enflasyon gerçekleşirken. yüz- de 34 oranında ücret zammı: ikinci 6 ayında ise yüzde 61.1 oranındaki enflasyon zammına karşın. yüzde 61.1 oranında ücret zammı yapıldı. Koalisyon hükümetinin. 5 Nisan ısrikrarpaketi sonrasında. yılın ikin- ci yansında 600 bıne yakın kamu iş- çisine ödemesi gereken "enflasyona endeksli" toplusözleşme farklannı ödemeyerek. 6 ay süreyle "ücret dondurmasT uygulamasına rapor- da yer verilmeyerek, yüzde 61.1 ora- nında ücret zammının "ödeme ya- pdmış" gibi gösterilmesi dikkat çek- tı. ÜcreÜer en çok 1989'da dûştfi İşçi ücretlerinin en düşük noktaya ulaştığı ve bahar eylemlerinin tır- mandığı 1989 yılının baz alındığı ra- porda, 1988 yılında 190 bin lira olan ortalama işçi ücretinin (sözleşme yı- lı ortalaması), 1989 yılında 615 bin 300 hra, 1990 yılında 950 bin lira, 1991 yılında 2 milyon 788 bin 500 lira, 1992 yılında 5 milyon 58 bin li- ra, 1993 yılında 9 milyon 63 bin 481 lira, 1994 yılında ise 19 milyon 565 bin 699 lira olduğu kaydedildi. 1989 öncesinde "ücretlerin basö- nlmasından" kaynaklanan, işçi üc- retlerinin satın alma gücünde yaşa- nan yüzde 42 oranındaki reel aşın- manın yer verilmediği raporda, "is- tihdamın yüzde 3'ünü oluşturan 600 bin kamu işçisinin şanslı bir kesim ol- duğu" \urgulandı. B İ R U S T A B İ R D Û N Y A İLHAN BERK Yapı Kredınin "Bir Usta. Bir Dünya" arşiv sergilerinden dördüncüsü llhan Berk'e aynldı. Fotograflar. elyazıları ve kışısel eşyadan oluşan sergı. sanatçının hayatı. kışılığı ve eserlenne ışık tutuyor. 11 M a r t - 31 Mayıs 1 9 9 5 YAPI KREDI K Ü L T L R M E R K E Z I Vapı Kredi Sermet Çrfter Kûtüptıanesl Istıklâl Caddesı 285 Beyogiu 80050 Istancui Telefon (212)252 01 15 TOKTAMIŞ ATEŞ Toplumun Solu Bu köşemde okuyucu mektuplanna pek yer vermek is- temediğimi bilir okurlarım. Belki bir noktada "okurlanma karşı haksızlık etmiş" gibi hissederim kendimi. Benim yaz- dığım bir şeyi okumak isteyen insanlara, bir başkasının yazdığı bir şeyi okutmanin pek de doğru olmadığını düşü- nürüm. Ama kimi zaman öylesine önemli ve güzel mek- tuplar alıyorum ki, bunlan siz değerli okurlarımla da pay- laşmak istiyorum. Zaten işin bir de "öbüryanı" var. Bana yazan kimi okur- lanm da yazdıklarının değerlendirilmesini istiyorlar. Elbet- te bunların bazılarını kimi zaman degerlendiriyorum. Ama bir kısmı da aklımın dağarcığında körlenip gidiyor. Ve ço- ğu zaman iki satırta teşekkür bile edemiyorum. Lütfen ba- ğışlasınlar. Bugün Anayasa Mahkememizin değerli birraportörünün bana yazdığı mektubu sizinle paylaşmak istiyorum. Ken- dilerinden izin almadığım için adını vermiyorum. Ama ula- şabilme imkânım olsaydı, eminim adının verılmesinde bir sakınca olmadığını söylerdi. 10 Şubat 1995 tarihli mektup, "Sayın Ateş" diye başlı- yor ve devam ediyor: "7 Şubat 1995 günlü Cumhuriyet'teki yazınızı"... ulus- çu, ulusalcı ve yurtsever olmaksızın nasıl solcu olunabile- ceğine bir türlü aklım ermiyor. Acaba sosyal demokrasi, demokratık sol vb. gibi solculuk türleri arasına züppe soi ya da özenti sol gibisinden bir başka kategori mi eklesek' sorusuyla bitıriyorsunuz. Sayın Ateş, sizın o kategoriye soktuğunuzu sandığım ki- şiler, kendilerine ad bulmuşlar. Ahmet Altan, 29.1.1995 günlü Milliyet'te yayımlanan yazısında bu kategoriyi 'top- lumun solu' olarakadlandınyor. Onlaragöre toplumun so- lu evrensel değeriere sahip, piyasa ekonomisinden, kü- reselleşmeden, özelleşmeden yana bir kategoridir. 'Ulu- sal sol'un 'devletin solu' olarak adlandınldığı bu yazıda ne hazindir ki bir de itirafta bulunuluyorve 'Bugün, bu iki par- tinin (TKP ve TİP), Marksizmi bilen üyelerinin pek çoğu ... sanayicilerle aynı ... cephenin içinde duruyorlar... Bu iki grup da Türkiye'nin bugünkü yapısına kıyasla çok daha ile- ri birdüzen olan kapitalizmin ülkeye bütün kurallanylayer- leşmesini.... istiyorlar' deniliyor. Görüldüğü gibi kapitalizmden yana olan günümüz 'top- lumun solculan' aynı zamanda küreselleşmeyi ve özelleş- tirmeyi de savunurlar. Ve bunu belki de evrensel değerie- re sahip olmakla açıklariar. Oysa küreselleşme, yetkin ağız- larca da belirtildiği gibi emperyalizmin günümüz koşulla- nna uydurulmuş biçimidir. Yeni sömürü düzeninin yeni adıdır. Ve bu düzene karşı çıkan Kemalistler, onlann deyi- şiyle 'devlet solcuları'd;/: Küreselleşme 'ulusal devlet' düzenini düşman olarak görür. Haniyine Kemalistlerin oluşturduğu 'ulusal sol'un savunduğu devlet düzenini. Çünkü bu düzen onlann oyu- nunu bozacak tek düzendir. Bu düzenin temeli olan Ke- malizm, devletçilik ve halkçılık ilkeleriyle sömürü düzeni- nin, kapkaççı düzenin en büyük düşmanıdır. Küreselleş- me denilen yeni emperyalist oyuna ve insanın emeğinin sömürülmesine izin vermez. Bu olgulara sahip çıkanlann kendilerine 'sol' adını ya- kıştırmalanna akıl erdirmek, doğrusu olanaklı değil. Sanı- nz Kemalizmi karalama çabası, bu çelişkinin ana nedeni. Anılan yazıda bu çaba yine sergileniyor ve Kemalizme iki kara çalınmak isteniyor: Yazılana göre Kemalizm kaynak- lı 'ulusal sol', 'ırkçı'd/r ve Kemalizm 'kullar grubu' yaraU: mıştır. ••-<"' Oteden beri savunduğum birgörüş var: Dini politikaya alet eden dincilerie laiklik tartışılmaz. Çünkü tartışmadan beklenen sonucun alınması olanaksızdır. Şimdi buna bir yenisini eklemem gerekiyor Kendini toplumun solcusu sayan grupla da Kemalizmi tartışmanın biryaran yok. Çün- kü bilimsel olarak kanıtlanmıştır ki, ulusal solculann görüş temelini oluşturan 'Atatürk milliyetçiliği' ırk temeline da- yanmaz. Tek ülke, tek devlet ve bu devleti oluşturan tek ulus vardır. Bu ulus çok değişik etnik kökenli yurttaşlar- dan oluşur. Ulusalcılık etnik kökene değil, kültürel köke- ne dayanır. Kemalizmin 'kullar grubu' yarattığı gibi bir saçmalama- yı ise ilk kez duydum. Osmanlı döneminin 'kul' undan Tür- kiye Cumhuriyeti'nin yurttaşını yaratan, onlara insan ol- duklannı duyumsatan, kadın-erkek eşitliğini sağlayan ve kadına toplumdaki önemli, değerli yerini veren Kemaliz- min 'kullar grubu' yarattığını söylemek için insafı da yitir- mek gerekir. Duygulanmı ve düşüncelerimi sizinle paylaşmak is- tedim." Olayla ilgili 30'u aşkın ülkücünün ifadesi alındı Vakıfbaıık'ta milyarhk zhıımet • Çek-senet mafyasının altından milyarhk zimmet olayı çıktı. Vakıfbank Genel Müdürlüğü Menkul Kıymetler Şube Müdür Yardımcısı Bekir Akman'ın değişik kişiler adına bankadan çektiği milyarlarca lirayı daha sonra kumarda kaybettiği ortaya çıktı. Gözaltına alındıktan sonra sevk edildiği sorgu mahkemesinde tutuklanan Akman, ifadesinde suçunu itiraf etti. EVİN GÖKTAŞ YAPI^CKREDi ANKARA - Emnıyet Müdür- lüğü Asayiş Şube Müdürlü- ğü'nce Ankara'da "çek-senet mafyası" operasyonundan, mil- yarlık zimmet olayı ortaya çıktı. Vakıfbank Genel Müdürlüğü Menkul Kıymetler Şube Müdür Yardımcısı Bekir Akman'ın. bankadan değişik kişilerin hesa- bına çektiği milyarlarca lirayı kumarda kaybettiği belirlendi. Gözaltına alındıktan sonra sevk edildiği sorgu mahkemesinde tu- tuklanan Akman, suçunu itiraf edcrck. "kumar hastası olduğu- nu" belirtti. Olayın hemen ar- dından gözaltına alınan ve "eski ülkücü" olduklan belirtilen 30'u aşkın kişinin de mahkemeye çı- kanldığı belirtildi. Emniyet ve savcılık yetkilile- ri, olayın büyük bir şebeke halin- de iki yıldan beri devam ettiril- diğini ifade ederek. soruşturma- nın henüz tamamlanmadığını. gelecek günlerde yeni isimlerin gözaltına alinabıleceğini belirt- tiler. Bankadan çekilen paranın kesin miktannın saptanamadığı- nı, ancak 10 milyar lirayı aşkın olduğunun sanıldığını kaydeden yetkililer, aynca Ankara'nın ta- nınmış bazı mafya babalannın da olay ın içinde olduğunu söy- lediler. Yetkililer, isimlerini açıkla- maktan kaçındıklan bu kişilerin yurdun her yerinde arandıklan- nı, ancak bir türlü bulunamadık- lannı bildirdiler. Sorgu hâkimine suçunu itiraf eden Akman, iki yıldan beri bu işi yaptığını anlattı. "Kumar hastası oHuğunu". defalarca te- dav i edilmesine karşın ahşkanlı- ğından kurtulamadığını ileri sü- ren Akman. son olarak banka adına açık olan 200 milyon lira- lık bir çeki de Zeki Karataş adlı kişiye verdiğini açıkladı. Evli ve iki çocuk babası olan Akman, olay ortaya çıkmadan kısa bir süre önce durumu ban- kanın üst düzey yetkililerine an- lattığını bildirdi. Akman'ın, ban- ka yetkililerinin ihban üzerine yakalandıği ve olayın bu şekilde ortaya çıktığı öğrenildi. Yolsuz- luğun bir şebeke işi olduğunu vurgulayan emniyet yetkilileri, soruşturmanın genişletilerek sürdüğünü, yakında başka üst düzey isimlerin de gözaltına alınabileceğinı ifade ettiler. Em- niyet yetkilileri, zimmet olayı üzerine gözaltına alınan ve bir- çoğunun "eski ülkücü olduğu" saptanan 30'u aşkın kişinin ise sevk edildıkleri mahkemede ser- best bırakıldıklannı belirttiler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle