Katalog

Cumhuriyettmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı; Orhan Erinç • Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet Çetinkava 9 Yazıışlerı Yiüdürlerı: fbrahim Yıldız (Sorumlu). Dinç Tay anç # Haber Meıkezı Müdüru: Hakan Kara # Görsel Yonetmen. Fikret Eser Dış Haberler. Ergun Balcı 9 Istıhbarat. Yalçın Çakır 0 Ekonomı Bülent Kızanlık • Radyo-TV' Uygar Eremektar # Kultür. Handan Şenkökeo 0 Spor Abdülkadir Yücelman # Yurt Haberler: Mehmet Saraç • Makaleler Sami Karaören # Çevın Sofettin Turhan 0 Düzeltme Abdullah Yazıcı Yayın Kurulu İlhan Selçuk (Başkan). Orhan Erinç. Oktay Kurtböke. Özgen Acar. Hikmet Çetinkava. Şükran Soner. Ergun Balcı, Dinç Tayanç, tbrahim Yıldız, Orhan Bursalı. Mustafa Balbav. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbav 0 Haber Müdüru Doğan Akın Atarürk Bulvan No 125, Kat:4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020(7hat). Faks- 4195027 01zmırTemsılcısı SerdarKızık. H ZıyaBlv 1352 S 2'3 Tel 4411220 , Faks-4419117 0 Adana Temsılcısi Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd. 119 S No:l Kat.l.Tel. 3522550. Faks: 3522570 Muessese Mudürü. Erol Erkut 0 Koordınatör AhmetKonılsan#Muhasebe Bülent Vener 0 tdare Hüsoin Gürer 0 !>letme Önder Çelik 0 Bılgı-lşlem Nail İnal 0 Bılgısayar Sıstem. Mürüvet ÇUer 0 Reklarn. Reha Ijitman 0 Haflda Hışkıler Nurten Berksoy YayunU>aa ve B&saa: Ycnı Gün Haber Ajansı, Basın \e Yaymcıbk A Ş Turkocağı cad 39 41 Cağaloglu 34334 lst PK-246 lsumbul Tel (0/212) 512 05 05 (20 hal). Faks (0,212) 513 85 95 4 ŞUBAT 1995 tmsak:5.38 Gûneş-7.05 Öğle: 12.25 tkindı: 15.05 Akşam: 17.31 Yatsı: 18.52 Çılgınlıklar peşmde koş... İstanbul Haber Servisi - Pepsi Cola Türkjye"de yenı bir ürünü daha piyasaya sûrdü. Pepsi'nin 'Pepsi Max' adını taşıyan ve 15-30 yaş grubunu hedef alan yeni ürûn dûn Hilton Convention Center'da ilginç gösterilerle basına tanıtıldı. Halen dünyanın 148 ülkesinde satışa sunulan ve geçen yıl 3.1 milyar dolar gelir sağlayan Pepsi International'ın ülkemizdeki temsilcisi olan Fruko- Tamek'ın Yönetim Kurulu Başkanı Melih Sipahioğlu ile Pazarlama ve Satış Müdürü Murat Aktaş, Türkiye'deki kola pazannın yüzde 47'sine sahip olduklaranı anımsatarak normal ve Diet Pepsi'nin ardından, Türk gençliğine sunulan Pepsi Max'ın, "Haydı tüm yerleşik kurallann dışına çık... Çılgınlıklar peşinde koş... Çünkü sen de genç ve aktifsin... Itiraf et kendine...Maksimumda yaşamayı seviyorsun!" temasının işlendığıni belirttiler. Atom peaktöründe kaza • ALMAATA- Kazakistan'da bır atom reaktöründe kaza meydana geldiği bildinldi. Yetkililer tarafindan yapılan açıklamaya göre Hazar Denizi bölgesindeki Mangistav eyaletinin Atıray kentindekı atom reaktöründeki kaza. transmisyon motoru değiştirildikten sonra ana sirküler pompada deneme yaparken meydana geldi ADT'nin İstanbul Turnesi • Kültür Servisi- Ankara Devlet Tiyatrosu, Arnold Wesker'ın 'Annie Wöbbler' adh oyununu, AKM Oda Tiyatrosu'nda sahnelıyor. Vacide Öksüzcü'nûn yönettiği tek kişilik oyunda Özlem Ersönmez oynuyor. Gönûl Çapan'ın çevirdiği 'Annie Wöbbler' bugûn ve yann izlenebilir. Rotterdam Festivali'nde Onat Kutlar • AMSTERDAM (AA) - Hollanda'nm Rotterdam kentinde devam eden '24. Uluslararası Film Festivali'nde tstanbul'da bombalı bir saldın sonucu yaşamını^itiren Onat Kutlar'ın anısına bir etkinlik düzenlendi ve bu çerçevede Ferit Edgü'nûn 'O' adh romanmdan Onat Kutlar'ın sinemaya uyarladığı ve Erden Kıral'ın yönettigi 'Hakkari'de Bir Mevsim' fılmi gösterildi. Filmden önce bir konuşma yapan festival yöneticisi Emile Fallaux, Kutlar'ın yeri doldurulamayacak sinemacılar arasmda olduğunu belirtti. R Aşın kilo ve hareketsizlikten kaçınmak gerekiyor Bel ağnsı, başın belasıGÜNDÜZtMŞtR 'Medeniyet hastauğı' olarak tanımla- nan bel ağnlan, günümüzde sanayi top- lumlannın en büyûk dertleri arasında sa- yilıyor. Yapılan araştırmalar, risk altında kabul edilen ve etkin çalışan nüfusun bü- yük çogunluğunu oluşturan 20 yaş üstü popülasyonun her yıl yüzde 2 ıle 5 arasın- da işgücü kaybına yol açacak şekilde şıd- detli bel ağnsına yakalandığını ortaya ko- yuyor. Insanlann en az yüzde. 80'inın, ömür- lerinin bir döneminde bel ağnsına yaka- landığı göz önüne alınacak olursa ışin cid- diyeti bir kez daha gözler önüne serilmış oluyor. örneğin İsveç sağhk istatistikle- rine göre her yıl tüm i$ günlerinin yüzde l'ibel ağnsı nedeni ile kayboluyor. Yine bel ağnlan ABD'de bir yıl içinde 50 mil- yar dolar civannda tanı ve tedavi malıye- tine yol açıyor. Sanayısi gelışmış ülkeler- de büyük ekonomik kayıplara yol açan bu yakınma, az gelişmiş ülkelerde haya- tın bir parçası olarak kabul görüyor. Ne zaman alarm verir? İstanbul Tıp Fakültesi Fizıksel Tıp ve Rehabalitasyon Anabilim Dalı öğretım üyelerinden Doç. DT. Cihan Aksov, bel ağnlanna ayakta güçsüzlük ve ıdran tut- mada sıkıntı eşlik ediyorsa rahatsızlığın alarm vermeye başladığını belırtıyor. •Uzun süre oturmayı gerektiren kamyon şoförleri ve büro memurlan, bilgisayarla çalışanlar, ağır kaldırma ve dönme gerektiren mesleklerde görev yapanlar bel ağnlanna yakalanma riski altındalar. Doç Dr. Cıhan Aksoy, bel ağrılanndaki nsk faktörlerini ve özelliklerini şöyle sı- ralıyor: Yaş: Bel ağnsı en çok orta yaşlarda gö- rülmekte, 60 yaş sonrası ise azalmaktadır. Cinsiyet: Erkek, kadın oranı yörelere göre farklılıklar göstermekle beraber ameliyatlar, erkeklerde kadınlara göre iki kat daha fazla yapıhyor. Meslek: Uzun süre oturmayı gerekti- ren kamyon şofbrü, büro memuru, bilgi- sayarla çalışanlar, endüstri çalışanları, ağır kaldırma ve dönme gerektiren mes- lekler risk altındadırlar. Kişisel faktörler: Sigara içme, şişman- lık, oransız boy uzunluğu, omurga eğrili- ğı. suçlanan faktörlerdir. Bel ağnlı kişi- lerde ruhsal genlim, stres, çöküntü. his- teri, alkol, sigara, ilaç bağımhlığı, aıle içı anlaşmazlıklara daha fazla rastlandığı be- lirlenmiş, ancak neden-sonuç ilişkisi tam kurulamamıştır. Ulkemizde dunım Uzmanlar, ulkemizde ise özellikle fızik tedavi. nöroloji, ortopedi, nöroşirurji ve pratisyenler başta olmak üzere poliklinık- lere bel ağnsı nedeniyle çok sayıda baş- vuru yapıldığını belirterek kesin bir he- sap yapılmamakla birlikte işgücü ve pa- rasal yönden büyük kayıplar meydana geldiğıni belırtıyor. Bu nedenle yapılması gerekenlerin ba- şında devlet, üniversiteler ve Sağhk Ba- kanlığı ile işveren kuruluşlanna büyük görevler düştüğüne dikkat çekiliyor. Uz- manlar, bireylerin alması gereken önlem- leri şöyle özetliyor: Ağuiık taşırken dikkat tt Aşın kilo almaktan kaçının. Aşın ha- reketsizlik de bel ağniannın önemli ne- denlerinden birisidir. Özellikle göz hiza- sından yukanda ve diz hizasından aşağı- da olan eisimleri almak istediğinizde özel dikkat gösterin. Ağıriık taşırken olabikii- ğince vücuda vakın ve her iki kola eşit da- ğıtım y apın. Uzun süre a> akta durulacak- sa bir ayağın alnna yükseklik koymak fay- dahdır. Sürekli ayıu pozisyonda çauşmak- tan kaçının. Düzensiz spordan uzaklaşın ve aniden spora ara \ermeyin. Elastiki korseteri uzun süre kullanmak yararu ola- cakûr. Yüzme, bel ağnsının hafiflemesin- de bire birdir. Her şeyden önemlisi her tür- lü eforiu aktivite>'e özen gösterin." Tedavisi nedir? Doç.Dr. Cihan Akso> tüm bel ağnsı ataklannın yüzde 80"inden fazlasının, te- davi türü ıle ılişkili olmaksızın 6 hafta içinde iyileştiğını belirterek tedavi yön- temlen konusunda şunlan söylüyor: "Genekie ilk önlem yatak istirahati yap- mak ve neden olabikcek faktörieri önle- mektir. Sert yatak istirahati tahta ya da ta- şın üzerine battaniye sererek > > atına deği)- dir ve beldeki tabii ka>islenmeyi önleme- yecek, >"alnızca içine gömühneve mani ola- cak sertlikte >ataklar tercih ediimelidir. Yataktaki en i\i pozisyon agruun en az ol- duğu pozis>ondur. Zoriama \atak pozisyonlanna itibar edUmemelidir. Ulkemizde bel ağnlan ile en çok haşır neşir olan tıp bilim dalı fizik tedavidir. Aile hekimi yoksa tercih edile- cek uzmanın fizik tedavi uzmanı olması en uygunudur. Bel ağniannın gerçekte küçuk bir kıs- mını oluşturan bel fıtığı ve si>atik teşhis- lerinin yalnızca çok küçük bir kısmı cer- rahigirişimi gerektirir. Amelryat endikas- \onu konduğunda günümüz tekniginin bu tür ameliyatlan oldukça kola> laştırdı- gını \e rvileşme sürecini ktsaltöğıru, komp- likasyon oranının ise çokazaklığı hanrian- mahdır." Teniste zafer 'Korsan' ve 'Kuğu'nun CELAL ÜSTER Andre Agassi, küpesi ve sakalıyla AvustraKa Açık Tenis Turnuva'sında ilgi topladı. •Agassi, Avustralya Açık Tenis Şampiyonası'nda başına bağladığı Nike marka geniş mendili, minik çene sakalı ve sağ kulağındaki küpesiyle tam bir kort korsanıydı. Kuğu ise cebinde üç ülkenin pasaportunu taşıyau, ama kendisini Fransız sayan Mary Pierce'ti. 20 dışından gelip 2 numaraya fır- layan Agassi vardı. Dayanılmaz servisleriyle ayakta kalan Samp- ras karşısında arka çizgiden kar- şıladığı bıktıncı toplarla üstün- lük saglayan Agassi, 2 saat 36 dakika sonunda maçı 4-6.6-1,7- 6 (8-6), 6-4 aldı. 1992 Wimble- don zaferinden sonra geçen ey- lülde ABD Açık Tenis Turnuva- sı'nı da alan Agassi, Avustral- ya'da üçüncü granşilem şampi- yonluğuna enştı. Agassfnın bundan sonraki durağı Paris. 1990 ve 1991 'de art arda iki kez fınal oynayıp elinden kaçırdığı Fransa Açık Tenis Şampıyonası, Agassi'nin şimdi- ye dek kazanamadığı tek granşi- lem. Oysa tam bir arka çizgi oyuncusu olan Agassi, Roland Garros'un kırmızı toprağı için biçilmış kaftan bir tenisçi. AvustraKa Açık Tenis Şampi- yonası'nın en büyük favorK, dünyanın 1 numarası Pett Sampras'tı. Sampras. fınale ge- linceye değin müthiş bir ruhsal sağlamuk göstererek kortlann tozunu attı. Pierce, tepeden Ornağa be>az gi> sileri. başmataküğı kahn bant- la, 1920'lerin Fransız tenis yılctazı Suzanne LengienM anımsarü. 1995 'in ilk büyük tenis turnu- vası 'Korsan' ile 'Kuğu'nun ol- du. Korsan, bir zamanlar uzun saçlan ve tenısin beyazhğını bo- zan renk renk gıysileri yüzünden lngilizlenn tutucu VVimbledon tapınağında yadırganan Andre Agassi'ydi. Agassi, Avustralya Açık Tenis Şampiyonası'nda ba- şına bağladığı Nike marka genış mendili, minik çene sakalı ve sağ kulağındaki küpesiyle tam bir kort korsanıydı. Ama sevgilisi Brooke Shiekis'ı New York'ta bir müzıkale emanet bırakıp gelen bu korsan, Avustralya kıyılanna gemisiyle yanaşmak yerine, özel jetiyle Melbourne Havalima- m'na inmeyi yeğlemişti. Kuğu ise cebinde üç ülkenin pasaportunu taşıyan, ama kendi- sini Fransız sayan Mary Pier- ce'ti. Kortlardaki zarafetı ve gü- zellığiyle birçoklannca kuğuya benzetilen Pierce, tepeden tırna- ğa beyaz gıysileri, başına taktığı kahn bantla, 1920'lerin Fransız tenis yıldızı Suzanne Lenglen'ı anımsattı tenisin eskilerine. Ha- ni, Pierce'in eteğmın altına giy- diğı koyu mavi tayt ve bir kadın- dan beklenmeyecek sertlıktekı forhendlen olmasa, millet VVımbledon'u altı kez kazandık- tan sonra anemiden ölen Leng- len'in hayaletinin Flinders Park'ta dolaştığını sanabılirdı. Avustralya Açık Tenis Şampı- yonası'nın en büyük favonsi hiç kuşkusuz dünyanın 1 numarası Pete Sampras'tı. Sampras. Mel- bourne"da kalp krizi geçiren ant- renörü Tim Gullikson'ın üzüntü- sünü yüreğinden atamadı. ama fınale gelinceye değin müthiş bir ruhsal sağlamlık göstererek kort- lann tozunu attı. Erkekler Fınalı, tenisin servis kralı Sampras ile 1994'ün muci- ze çocuğu Agassi'yi karşı karşı- ya getirdi. Filenin bir taraftnda, fınale gelinceye kadar bin 5, bi- ri 4 setlik iki gergin maç oyana- mak zorunda kalan yorgun Sampras. öbür tarafında, bır yıl içinde dünya sıralamasında ilk Seles ve Graf yoktu A\-ustralya turnuvasının kadın kısmı arasında bu şampiyonayı son 7 yıldır tekellerinde tutan Monica Seles ve Steffi Graf yok- tu. tspanyollann hırs küpü Aran- ta Sanchez Vicario, bu boşlukta şampiyonluğu kaparsa Graf ı sollayıp dünya sıralamasında 1 numarayı yakalayacaktı. Geçen Wımbledon'ın sürpriz galibi Conchite Martinez de pusuda bekliyordu. Final, ınsanlann buram buram terlediği bir Molbourne öğleden sonrasında, Sanchez Vicario ile dünya sıralamasının 5 numaralı koltugundaoturan Mary Pierce'i buluşturdu. Aslındabubuluşma. 1994 Ro- land Garros fınalınin bir devam fılmiydi sanki. Ama bu ikinci filmin adı "Mary'nin İntika- nu"oldu. Paris'te kupayı Sanc- hez Vicario'ya kaptıran 20 ya- şındaki Mary Pierce, bu kez güç- lü tspanyolu set vermeden 6-3. 6-2 yenerek hayatının ilk granşi- lem şampiyonluğuna uzandı. Böylece Pierce dünya sırala- masında 5 numaradan 3 numara- ya sıçrarken, Sanchez Vica- rio'nun 1 numarayı kapma umut- lan bir başka bahara kaldı. •.ahmetli dedem, ramazanda oruçlu olanlann abuk sabuk halleri- ne pek hiddetlenirdi. "Oruç tutuyo- rum" diye etrafını kınp geçirenlere, olur olmaz şeylere küfinedenlere kızar, "Böyle oruç tutulmaz: oruç, kendini heveslerinden uzak tutmaktır, bunla- nnki cahillerin aç kalmasıdır^ derdi. Gerçekten de oruç, bütün dinlerde vardır. Nefsini terbiye etmek, istekle- rini frenlemek, bir tür irade eğitimi yapmak, oruç tutmanın temel felse- fesidir. Ama orucun ne olduğunu bil- meyenler rmsak saatinden iftar zama- nına kadar yemekten ıçmekten uzak kahrlarsa oruç tuttuklannı sanırlar. Şimdi gazetelerle televizyon kanal- lanna bakınca 'oruç tutmak' gibi bir ibadetin bile pazarlama aracı yapıldı- ğını görüyorsunuz. 'Ramazan müna- sebetiyle™' girişiyle başlayan gazete ilaveleri, iftar programlan, aslında 'rating'le tiraj avcılığı olunca niyet de ortaya çıkıyor. Oysa 'oruç tut- ma'da, önce niyet vardır. Önce oruç tutmaya niyet edeceksiniz ki, orucu- nuz makbul olsun. Işin bu yanınaba- kınca, gazeteler de televizyon kanal- lan da 'orucu sakatiamak' için sanki yanşa girmiş. Nasıl rru? Gözünüz de oruçlu mu?.. MESELA DEDİK ERDAL ATABEK Oruç sakatlanır mı?.. DoNYADAN 00 Opüşmekten korkmayın Çeviri Servisi - ABD Ujusal Diş Sağlığı Enstitüsü uzmanlanndan Dr. Tessie McNeely' nin gerçekleştirdığı araştııma, öpüşmenin AIDS hastalığına neden olduğu görüşünü çürütüyor. Tükürükte bulunan bir protein türü hastalığın bulaşmasını engelledığinden, en tutkulu öpüşmenin bile AIDS'e yol açmadığı bildinliyor Leukoc>te protease adh bu koruyucu protein, akyuvarlara ılişerek herhangi bır bulaşıci hastalığı engellıyor. McNeely. HIV vıriisü taşıyanlann tükürüğünde bile bu vırüsün izine rastlamanın çok güç olduğunu. bu nedenle virüsün öpüşme yoluyla başkalanna bulaşabileceği sav ının da geçersiz olduğunu ileri sürüyor. İspanyol etinde tehlike Çeviri Servisi - Ispanya'nın önde gelen hayvan haİdannı koruma örgütlerinden bın tarafindan yayımlanan bir rapora göre bu ülkede üretilen et ve et ürünlerinin büyük bir bölümü, hayvanlann kimyasallar ve minerallerie semiz tutulmaya çalışılmasından ötürü sağlığa zararlı. Geçen yılın sonlannda AT tarafindan yayımlanan bir raporda da tspanya'da üretilen etlerin, özellikle klenbuterol adı verilen zehirli bir madde içerdiği, bu nedenle de sağlığı büyük ölçüde tehdit ettiği belirtılıyor. Hayvanlan koruma derneği. etlere kımyasal madde uygulama konusunda lspanya"nın en önde gelen Avrupa ülkesı olduğunu ve insan sağlığı açısından büyük bir tehlike sayıldığını ilen sürerek durumun devlet yetkılilen tarafindan daha ciddı bir biçimde ele alınması gerektiğini vurguladı. ıspanya'da klenbuterollü karaciğerden zehİTİenenlenn giderek artması üzerine sağhk yetkılilen harekete geçti. ruç tutuyorsanız gözünüz de oruçlu demektir. Yani gözünüzü de iştahtan, şehvetten, dünya nimetlerin- den uzak tutacaksmız. Buyrun baka- hm, şimdi ne olacak? İmsakta ağzı- nızı çalkaladınız, niyetinizi yaptınız. Gündüz saatinde gözünüz televizyo- na kaydı da iç çamaşır def ilesini şöy- le bir gördünüz mü, hiç hık mık etme- yin, orucunuz sakatlandı gitti. Ak- şarnlan iftar programı yapan televiz- yonunuz. o boylu poslu hatunlan don gömlek gezdirip de neredeyse ana- dan üryan dolaştınnca orucunuz ka- lır mı sanıyorsunuz? Ya da bir filmin olmadık sahnesinde yatak cimnasti- ğini faltaşı gibı açılmış gözlerle sey- redip de ıftan hunnayla açınca, oruç tuttuğunuzu mu düşünüyorsunuz? Öyle yağma yok. Gözün de orucu vardır, ona riayet etmezseniz kaç saat aç susuz dolaş- sanız da faydası olmaz. Önce oraya buraya kaymak için firsat bekleyen gözünüzü terbiye edeceksiniz. Gaze- teler de orucu sakatiamak için ellerin- den gelenı yapıyor. Bır yandan rama- zan ilavesı verirken öte yandan da ta- ife-i nisa'nın en mahrem fotoğraflan- nı teşhir edip duruyor. Gözucuyla baksanız yeter, ne oruç kalırne niyet. Oruç tutuyorsanız gözünüze mukay- yet olacaksınız. Peki ddiniz oruçlu mu?.. orucu'nu biliyor musunuz? Oruç tutuyorsanız diliniz de oruçlu olacak. Küfür yok, yalan kıvırtmak yok, birinin arkasından konuşmak yok, kalp kırmak yok, malını satmak için allayıp pullamak yok, meydan- larda aklına gelen kıtın atmak yok. Dil orucu kolay değil, her "Oruçlu- yum" diyenin de harcı değil. Bunlar- dan birini yaparsanız orucunuz sakat- lanmış olur. Bunlara riayet ediyor musunuz, yoksa aklınıza bile getirrniyor musu- nuz? Oruç tutarken diliniz de terbiye edilecek. Buna bir ay boyunca alışa- caksmız ki, on bir ay da yapmayası- nız. Dilinizi kötü şeylerden uzak tu- tacaksmız ki. nefsiniz terbiye olsun. Memlekette gerçek bir dil orucu tu- tulsa ne ıyı olur değil mi? Şöyle edep- li terbiyelı bir toplum olsak fena mı olur? Yalanlardan, iftiralardan uzak kalsak, küfür etmekten vazgeçsek, ar- kadan konuşmayı bıraksak, kalp kır- mamaya dikkat etsek kötü mü? Hadı bakalım. diller de oruçlu mu, görece- ğız. Biniz oruçlu mu?.. el uzatmayacaksınız, değil mi? As- lında dininizbütünse yalnız ramazan- da değil, yılın on iki aymda harama el uzatmayacaksınız. Şimdi elınızi şöyle bır önünüze uzatıp düşünün ba- kalım. Harama el uzatıyor musunuz, yok- sa "Aman nrsatı kaçırmavayım'' di- ye haram helal gözetmeden dalıyor musunuz? O eliniz nerelere girip çıkıyor bir düşünün bakalım. Epeyce derinlere daldınız, değil mi? Şimdi, "Yahu, böyie düşünürsek biz nasd iş yapa- Eliniz oruçlu mu acaba? Harama nz?" dıyorsunuz. "Oho, iş böykyse pek zormuş" diyorsunuz. Zordur ya, aslını bilseniz pek zordur. Harama el uzatmayacaksınız. Sızin için helal olandan başkasına el değdirmeyecek- siniz. Bunun ıçine dolar da giriyor mark da, yetim parası olan banka kredileri de nısa taifesinin eteğinin altı da. Çe- kin elinizi oralardan. Eğer gerçek bir oruç tutsaydınız eliniz temiz kalırdı da ttalyan savcılanna hasret çekmez- dinız. Kendinize sorun bakalım, "EB- niz oruçlu mu". Değilse boşuna aç susuz kalıyorsunuz, orucunuz sakat- lanıyor. Öteki organlannıza da sormamz gerekıyor. Yüreğiniz oruçlu mu? Ku- lağınız oruçlu mu? Ayağınız oruçlu mu? Sorun baka- lım, sorun. Şöyle vicdanınızlabaş ba- şa kalın da sorun. Dinı alet eden polıtikacılar, sorun. Dini ticaret sananlar, sorun. Dini bağ- nazlık sananlar, sorun. Önce ken- dinize sorun ki, başkalanna sor- madan önce kendi nefsinızi sınamış olun.