05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28ŞUBAT1995SALI CUMHURlYET SAYFA 13 M 0.211512 05 05 M K 0.2J2.5J3 90 98 ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI Üniversitelerkaynıyoı;yaTürkiye? niversiteler kaynıyor. Ülkeyi 12 Eylül'e taşıyan unsurlar arasındaki öğrenci olaylan için Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel, "Milletimizin hafızasın- dadır" diyot. Içişleri Bakanı Nahit Menteşe, "12 Eylül öncesini hatırla- mak istemiyorum" diyor. Ama üniver- siteler kaynıyor. Demirel'in, "fevkalade üzücü" bul- duğu bugünkü olaylara karşı Menteşe, rektörleri polisle işbiıiıği yapmaya ça- ğırıyor. Üniversiteler zaten polisle işbirliği yapıyor. Kapılarda polis duruyor. Am- filerde polis oturuyor. Kampuslarda polis dolaşıyor. Ve bir grup öğrenci ve öğrenci olma- yan gruplar, onca polise karşın, karşı görüşteki öğrencilere bıçakla saldırı- yor, yaraJıyor. Polis saldınya seyirci kalıyor. Ne zaman ki saldınya uğrayan öğ- renciler, yere oturup eylem yapıyor, po- lis harekete geçiyor, öğrencilerı sille to- kat dağıtıyor, gözaltına alıyor. Kırşehir'den ağdaş Kırşehir gazetesinden yeni "mega flaş" haberler geldi. "Bunları biliyor muy- dunuz?" başlığı altında Kır- şehirlilerin neler yaptığını biriikte oku- yalım: "Öğretmenevi'ne her gittjğinde, arabasına park yeri butmakta sıkın- tı çeken bir öğretmen hemşerimi- zin, park sıkıntısını çözmek için su- baylar gibi traş olduğunu, bu saye- de Öğretmenevi yanındaki Askeri Gazino'nun parkyerini kullandığını, 'burası komutanlara ait' diye itiraz eden eriere de 'biz neyiz?' diye en- se traşını gösterdiğini. Sürekli aynı bayiden Milliyet gazete- si alan bir hemşerimizin, gazetenin ver- diği Kuran-ı Kerim tefsiri kitabını iste- diğini, bayinin kupon ıstemesi üzerine, 'sen her gün Milliyet aldığımı bilmiyor musun?' diye sitem ettiğinı. Bir yerel TV'nin kendisine sordu- ğu soruya karşılık olarak 'bu soru- yu neden bana sordunuz anlama- dım' diye yanıt veren kişinin, kendi- sinin bir partinin Kırşehir ll Başkanı olduğunu unuttuğunu. Mahkemelerde şahitlfk yapanlara para ödendiğini duyan bir hemşerimi- zin, sabah evden çıkarken karısına, 'ben tarlaya gidiyorum. mahallede kav- ga-döğüş olursa beni şahit yazdırma- yı unutma' diye tembih ettiğini. Bir partinin yönetim kurulu üyeli- ğinden istrfa eden bir hemşerimizin, istifa gerekçesi olarak 'cenazeye gi- derken hep beni çağınyorlar, düğü- ne veya içkili toplantılara giderken heber vermiyorlar' dediğini. Bir muhasebeci hemşerimizin, ban- kaya yüklüce bir para yatırdığını, ban- ka müdürünü sık sık yemeğe götüre- rek, 'aman parama iyi sahip olun' diye hatırtattığını." Içişleri Bakanı, rektörleri polisle işbir- liğine çağırıyor. Yoksa rektörler de mi saldınya uğra- yan öğrencileri dövmeli! Devrimci demokrat öğrencilere kar- şı ülkücü-faşist ve ümmetçi-şeriatçı saldırılar giderek yoğunlaşıyor. Polis saldınya uğrayanların gözünün yaşına bakmıyor, saldıranlan kolluyor. Çifte standart uyguluyor. Polis, bunu tek başına yapmıyor. Talimat hükümetten geliyor. Doğru- dan bir talimat yoksa bile bu doğrultu- da yeşil ışık yakılıyor. Olaylartelevizyon ekranlanna yansı- yor. Polis gençkızlan yerierde sürüklü- yor, dövüyor, savunmasız gençleri yumrukluyor. Boğaziçi Köprüsü'nde polisten yum- ruk yiyen kadını evınde ziyaret ederek özör dileyen Devlet Bakanı ve Hükü- met Sözcüsü Yıldınm Aktuna, üniver- site bahçesinde hırpalanan genç kız- lardan özür dileme gereğtni duymuyor. Çünkü polis gibi hükümet de çifte standart uyguluyor. Türkiye'de eski bir oyun yeniden sahneleniyor. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, olaylardan MHP'yi sorumlu tutuyor. MHP Genel Başkanı Alpaslan Tür- keş, bu suçlama karşısında görüşünü soran gazeteciyi azarlıyor. MHP'liler, ülkü ocaklanyla partileri arasında bir bağ bulunmadığını açıklı- yor. Türkiye, bir kez daha tavuk mu yu- murtadan, yumurta mı tavuktan çıkar sorusunu tartışmaya başlıyor. Eski bir sosyal demokrat partinin pa- yandasındaki hükümet sayesinde Türk-lslam sentezi ırkçı ve dinci yüzü- nü gösteriyor. Aynı hükümet sayesinde Arap-lslam sentezinin ümmetçi ve şeriatçı yüzü makyaj tazeliyor. Türkiye'de yine bir büyük oyun tez- gâhlanıyor. Bölünmüş sosyal demokratfann bir- leştiği Cumhuriyet Halk Partisi'nde hü- kümete devam edilip yeni koltukfar kapmanın hesaplan yapılıyor... Türki- ye'ye yazık oluyor. Bazı şeyleri anlamakta güçlük çekiyorum. Tansu Çiller Sigarayla Savaşanlar Vakfi Mert Ali Başanr'dan SÖZDEYİŞLER Mucitler icatlarına patent almış olsalardı, mezaıiıklar maliyecilerte dolardı. aziyet okurlan anımsayacaktır, 14 Aralık 1994'te yazmıştık. Habere göre adının Ubeyt Korbey ve Sigarayla Savaş Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı olduğu- nu söyleyen biri Istanbul Milli Eğitim Vakfı'yla bir "iş" yapmıştı. Milli Eğitim Müdürlüğü'nden aldığı izinle okullara "vakfın" çıkartmalannı dağıtan ve gelirinin yansı "vakfa" yan- sı Milli Eğıtım'e kalmak üzere bunlann öğrencilere satılmasını sağlayan bu ki- şi, okullardan para toplamıştı... Şimdi yeniden para toplanıyor. 100 bin lira karşılığında "kimlik kartı" verip vatandaşlan "sigara savaşçısı" yapı- yorlar... Bu "vakfın" kamuoyuna açıkladığı iki telefon bir de faks numarası var. 0.212.230 32 33 numaralı telefon sü- rekli meşgul sesi veriyor. PTT kayrtla- nna göre bu numara Ahmet Kıymet adına kayıtlı ve bir kitap pazartama şir- ketinin telefonu... 0.212.231 66 63 nu- maralı telefon PTT kayıtlannda Tim Gı- dacılık Organizasyon Sanayii üzerinde görülmesine karşın Pelin Atılgan Ço- banoğlu'nun Onix Reklamcılık şırketi tarafından kullanılryor. 0.212.234 49 79 numaralı faks ise PTT kayıtlannda ka- dın doğum doktoru Yücel Otaç'a ait ve yine Onix Reklamcılık'ın kullanımın- da. Telefonlara yanıt veren kişi, Onix'in "vakfın" irtibat bürosu olduğunu bildi- riyor. Pefin Atılgan Çobanoğlu'nun eşi Tuncer Çobanoğlu ise kendisini "vak- fın" yönetim kurulu başkan yardımcısı olarak tanıtıp, "Sigarayla Savaşanlar Vakfı'na pıslik atmayın" diyor. Çoba- noğlu, Milli Eğitim'leyapılan "iş" konu- sunda şöyle konuşuyor: "Ortada dolandırıcılık olayı yoktur. 25 pilot okulda çalışma yapılmıştır. Okul müdürlerinin mühürlü, imzaJı ya- zılanyla çıkartmalanmız kendilerine teslim edilmiştir." öğrencilerden toplanan paralann yarısının Milli Eğitim Vakfı'na verilme- diği ve bu nedenle Milli Eğitim Vakfı Müdürü'nün görevinden aynlmak zo- runda kaldığı yolundaki iddiaları ise Çobanoğlu, "Milli Eğitim camiası beni ilgilendiımiyor" şeklinde yanıtlıyor. Çobanoğlu, "vakfın" 24 Aralık 1994'te kurulduğunu ve telefon numa- rasını verdikleri kadın doğum doktoru Yücel Otaç'ın da kayınvalidesi oldu- ğunu açıklıyor, Milli Eğitim'le bir sorun olduysa, "Ubeyt Korbey'i tanımam" di- yor. Çobanoğlu. Sigarayla Savaşanlar Vakfı'na yönelik "pislik atma" kampan- yalannın, öteki derneklerce yönlendi- rildiğini öne sürüyor. Bu gelişmeler üzerine Vaziyet'i ara- yan Ubeyt Korbey ise, "Ben kayıp bir kişi değilim" diyerek şu bilgileri veri- yor: "llk çalışmamızı Milli Eğitim'le yap- mıştık. Ancak, Milli Eğitim Vakfı'nın so- rumlusu o görevden alındığı için bir yerlere saldırdı. Bizi savcılığa şikâyet etti. Takipsizlik karan verildi. Vakfımız, o çalışmada Milli Eğitim'e parasını ödemiştir. Hiçbir sorun yoktur." Korbey, "Bırakın para kazanmayı, cebimden para harcayıp vakfı kurduk" şeklinde konuşuyor ve "Herkes elinde- ki imkânı ortaya koydu. Vakıf merkezi olarak gösterdiğimiz adres de dört yö- netim kurulu üyesi arkadaştan biri olan Ahmet Kıymet' in işyeridir" diyor. Buarada Istanbul Milli Eğitim Müdü- rü, göreve yeni başladığını belirterek konuyu araştıracağını ve Vaziyet'e açıklama yapacağtnı bildiriyor. HavaaJanlanndaki buluntu eşyalara muhtaç olanlar! eğer, Devlet Hava Meydanla- n Işletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü Atatürk Hava Li- manı Başmüdüriüğü perso- neli, havaalanında yolcuların unuttuğu eşyalara muhtaç haldeymiş... Evet yanlış okumadınız, Yeşilköy'de- ki iç ve dış hat terminallerinde unutu- lan eşyalara Atatürk Hava Limanı Baş- müdüriüğü personelinin ihtiyacı var- mış... Uzüntü verici değil mi? Atatürk Hava Limanı Başmüdürü Naci Alın da aynı şekilde üzülüyor. Belki de üzüntüsünden kahroluyor- dur... Işte bu nedenle tüm personele imza karşılığı dağrtılan 20 Şubat 1995 gün ve B.11.2.DHM.4.34.00.00/Özel Kalem/5 sayılı duyurusunda, Naci Alın şöyle diyor: "Personelin kesin ihtiyacı olduğunu bilmeme ve çok üzülmeme rağmen müteakip buluntu eşya tevzii işlemini iptal etmiş bulunmaktayım." Başmüdür'ü üzüntüye gark eden olay, buluntu eşyalann kimilerince yağ- malandığı iddiasının imzasız mektup- larla DHMİ Genel Müdürü Ahmet Kı- ratlıoğlu na yansıtılmasıyla ortaya çık- mış. Genel Müdür Ahmet Kıratlıoğlu. Istanbul'da unutulmuş ve süresi için- de sabiplerince aranmamış eşyaJann, Doğu Anadolu'daki havaalanlannda çalışan fakir-fukara personele verilme- sini kendisinin istediğini söylemekle birlikte, Yeşilköy'deki personelin Baş- müdür Alın' ın belirttiği gibi muhtaç du- rumda olmadığını açıkladı... Genel Müdür Kıratlıoğlu, "Unutulan eşyalar emanete alınıyor. Depolarda duruyor. Süresi içinde sahibi çıkmaz- sa demirbaşa geçiriliyor. Personele ve- rilen buluntu eşyalar da bunlardı" de- di. Ne ki, istanbul dışındaki havaalanla- nnda ne gibi bir dağıtım yapıldığını an- latamadı. Istanbul'daki dağıtımın nasıl yapıldığı da pek tatmin edici olmadı. DMHİ Genel Müdürü'nün "Doğu Anadolu'daki fakir-fukara personel", Atatürk Hava Limanı Başmüdürü'nün "Istanbul'daki muhtaç personel" ya- kıştırmalarındaki yakışıksız benzetme- leri bir kenara bırakalım, ortada büyük bir rezaletin kokusu dolaşıyor... Şöyle ki... Yolcu, havalanında çanta- sını unuttu diyelim. Bu çanta emanete alınıyor. Peki emanete alınan bu çan- tanın içindeki eşyalar bir tutanakla tek tek saptanıyor mu? Büyük bir olasılık- la saptanması gerek. Ve süresi içinde sahibi tarafından aranmayan bu çan- ta, demirbaşa geçiriliyor. Acaba, de- mirbaşa içindekilerle birlikte mi geçiri- liyor yoksa sadece boş bir çanta ola- rak mı? Yadabirfotoğraf makinesi... Kaçfo- toğraf makinesinin "emanefte kaydı var, kaçı sahibi tarafından geri alındı, kaçı "demirbaş"a geçirildi? Bu sayılar birbirini tutuyor mu? Bu sorular Istanbul için geçerii... An- kara, Izmir, Antalya, Adana, Dalaman ve öteki havaalanlannda bu sağlama- yı yapmak mümkün değil. Çünkü Ge- nel Müdür Kıratlıoğfu'nun açıkladığına göre, Istanbul dışında kayıt kuyut da yok... Ya da oradaki yolcular Istan- bul'dakiler kadar unutkan değil! Evet Istanbul'daki beyler var mısı- nız, emanet kayıtlan ile demirbaş ka- yıtlan müfettişler tarafından incelen- sin... Incelensin ki, havaalanından bavul- lar dolusu buluntu eşya götürüldüğü- ne ilişkin iddiaiann gerçek dışt olduğu ortaya çıksın! Başmüdür Alın'ın "Limanımızda ka- yıp eşyalaria ilgili yapılmakta olan de- dikodular, değişik birimlerden ve mes- leklerden görevlendirmiş olduğum ter- temiz arkadaşlanmı zan altında bırak- maktadır" duyurusu ile bu işi temiz- lemek olası değil! Üstelik DHMı'de bu eşyalara muh- taç olanlar varken! İLAN T.C. ÜSKÜDAR tKtNCİ ASLİYE HUKUK HÂKİMLlĞİ'NDEN 1989/934 Davacı Istanbul Muhakemat Müdürlüğü vekili Av. Ferihan Ibrişim tarafından davalı Artin oğlu Honen aleyhine ikame olunan gaiplik davasında verilen karar gereğince; . Davacı vekili vermış olduğu dava dilekçesi ile Üsküdar tcadiye Mahallesi, Imam Galip Sokağı'nda kam taj 606 ada. 2 parsel no.lu gayrimenkulün Artin oğlu Honen adma kayıtlı olduğunu ve Osküdar l. Sulh Hukuk Mahkemesi'nın 6.11.1979 tarih ve 1979/716 esas sayılı dosyası ile de kayyım vasıtası ile ıdaresine dairkararalınmışolup, 1 Oyıllıksüredegeçtiğinden davalı Artin oğlu Honen'ıngaıplığine karar venlmesini ıddia ve talep etmiştir. Osküdar Jcadiye MahaJlesi, fmam Galip Sokağı'nda kain 120 pafta, 606 ada, 2 parsel no.lu tasınmazın malikı Artin oğlu Honen bugüne kadar bütün aramalara rağmen bulunamadığından hayat ve mematından haberder olanlann mahkememizın 1989/934 esas sayılı dosyasma ilan tarihinden itıbaren I yıl içinde bildırmeleri ve bu süre içinde bıldırilmedığınde herhangı bir malumat alınmadığı takdirde Artin oğlu Honen'in gaiplığine karar verileceği ilan olunur. 16.2.1995 Basın: 8797 H A R B İ SEMİH POROY BULUT BEBEK Yaay be ' Şu not defterı'ne \>2V\ babarvı beni defterinı lcime İyi biiiy°rurr\.' TARÎHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKAK 28 ŞUBAT HAWAII'OE CENAZE TÖRENİ 18MVEBU6ÖN, HA\Mtll(HÂVjy/JAMLAIOKSACI LUHALI- 10 'M BÜYÛK Bıe C£AIA2£ TDREfJİ VVlLDI. 33 y/tÇruM ÖLEN KJiAL, nAwxıt •meiHiNoetd *oızm K&HUK* oe- N/LBN D£r#£De fK/ YIL TAHrm taOCM/Çrr. UZUN SAP- U "KAHIU^ADl I/E£İLEH,/?EN6AR£NK KC/f TÜYt£- RtNPEN YAPftMIÇ K&U-rveT SEMBOLL£*İHrH 774Ç7N- , ABO V£ rne/creee TÖGEN BİJ?ÜK- OAU BUyÜK OKYANUS'm *£f£££>/LEA/HAMAH'NİN OAHA ÖHCEKJ TAGlHİ ILE IÜSILI ÇOH AZ giLGl VAR- PIR. 19. YÜZYILDA, AMBGİKA'DAN 8ÜYÜK ÇAPTA GÖÇ OLMUŞ ; GİOEREIC, KJZALUK £SKJ ÖZEU.I6İ- Nl VE SAYGIHUĞIUt Yırı&AAEYE SAÇiAM/ÇTt. teSe'DE.ABD 7neA/MMAJ İŞGAL SDİLSCEAC, 19S3" DA DA.gSSMEN SO. EYAUET Ol/ICAJCrr/Z.. tLAN T.C. SIVAS BİRİNCİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: i 994/749 Davacı Fatma Eroğlu tarafından davalı Ahmet Turan Eroğlu aleyhine açılan bosanma davasında verilen ara karan gereğince; Davalı Ahmet Turan Eroğlu'nun (Ibrahim ve Emine'den olma 1.5.1965 doğumlu) duruşma günü olan 15.3.1995 günü saat 09.00'da mahkememiz duruşma salonunda hazır olması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesine, geçerlı bir özür olmadan mahkemede hazır olmadığı takdirde yokluğunda cereyan eden işlemlere itiraz edemeyeceğinin HUMK'nın 213 ve 377. mad- deleri gereğince adı geçene duruşma günü tebliği yerinegeçmek üzere ilan olunur. Basın: 7806 İLAN T.C. İSKİLİP KADASTRO HÂKtMIİĞİ 1990/9 Esas 1993/45 Karar Davacı tskilip Kayaağzı Köyü'nden Ahmet Uslu ölümü ile mi- rasçılan tarafından vekilleri avukat Turan Eser'in davalılar aynı köyden Fatma, Yaşar, Abbas ve Fettah Toraman, Satı Deli aley- hine aynı köyün 2618 parsel sayılı taşınmazın, kadastro tespitine itiraz edilmiş mahkememizce 13.5.1993 tarih ve yukandaki karanmız ile itirazın reddine, taşınmazın 16 pay kabul edılerek 4 payının Fatma Toraman'a 3'erden 12 payının Mustafa evlat- lan Yaşar, Abbas, Fettah Toraman ile Satı Deli adına olacak şek- ilde tapuya tesciline karar verilmiştir. Mahkememiz karan davalı lardan Mustafa oğlu tskilip Kayaağzı Köyü'nden Yaşar Toraman'a tebliğ edilemediği gibi adresi de araştınlamamış, ancak işbu kararın ilan tarihinden itıbaren 15 gün içerisinde temyiz edilmesı, edilmedıginde ise karann kesinleştirileceğı, işbu karann davalıya tebliğ yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 2.2.1995 Basın: 7610 PAZAR ASLİYE HUKUK YARGIÇLIĞrNDAN EsasNo: 1991/172 Davacı Ahmet Baba tarafından davalılar Mal Müdürlüğü. Kuzayca Köyü Muhtarlığı, Hasan Baba, Ali Baba, Rahime Baba, Melahat Baba, Zeynep Babal, Fatma Babal ve Emine Babal'a karşı açılan tescil davasının yapılan oturumunda: Pazar ilçesi Kuzayca Köyü Cami mevkiinde bulunan 1200 m2 miktanndakı, doğusu köy yolu, batısı araç yolu, güneyi patika yol. kuzeyi patika yol ve Babaloğullan taşınmazlan ile çevrili taşınmazın davacı Ibrahımoğlu Ahmet Baba adına tapuya tescıli istendığınden, bu taşınmaz üzennde hak ıddia edenferin ilan gününden itıbaren üç ay içinde mahkememize başvurmalan ilan o l u n u r Basın: 8057 T.C. TÜRKELİ KADASTRO MAHKEMESJ'NDEN DUYURULUR EsasNo: 1986/37 Karar No: 1994/8 Davacılar Leman Samancı ve Fethi Gümüşkaya tarafından davalılar Sabri ve Bayram Ali Büyükbaş aleyhine açılan menı müdahale davası mahkememizin 11.10.1994 tanh ve 1986/37 esas, 1994/8 karar sayılı karan ile netıcelenmış olup söz konusu kararda, davanın reddi ile Türkeli ilçesi Helaldı Köyü Kuytuk mevkiinde bulunan 488 m2, malikhanesi boş ve yine Türkelı Helaldı Köyü, Kuytuk mevkiinde bulunan 721 parsel 604 m2 ma- likhanesi boş olan taşınmazlann Kadastro Kanunu'nun 29 ve 30. md. gereğince malik olarak belirlenen Recep Ünal ve Emine Ünal adlanna tapuya tesciline daır karar verilmiş, söz konusu karanmız davaolar dışındakilere tebliğ oiunmuş, ancak davacılar Leman Samancı ve Fethi Gümüşkaya"ya tebliğ olunamamıştır. Bu yüzden bu karanmızın ilan cihetıne gıdilmiş, kararımızın Türkiye genelindeyayımlanan gazetelerden birinde ılanına, ilan edildiğı tarih olan güniin davacılara karann tebliğ tarihı olacağı. bu tarihten itıbaren 15 gün içerisinde temyiz edilmediği takdirde dosyanın 15 gün içerisinde kesinleşerek Türkeli Tapu Sicil Müdürlüğü'ne devrolunacagı hususu ilan olunur. Basın: 8708 Av. Metin CAN ve Dr. Hasan KAYA (25 Şubat 1993) AGÎK Insani Boyut Moskova Belgesi(1991) Madde 43: "Katılan ülkeler (Türkiye de) insan haklan savunuculannın, örgütlerinin faaliyetlerini kolaylaştıracaklardır." AGlK Budapeşte toplantısı (Aralık 1991) "Insan Haklan savunuculan korunacaktır." Elazığ Şube Başkanımız Av. Metin Can ve üyemiz Dr. Hasan Kaya'yı saygıyla anıyoruz. Katillerin bulunmasını istiyoruz. İNSAN HAKLARI DERNEĞt İLAN T.C. AYDEV ASLtYE İKİNCİ HUKUK HÂKİMLİĞl'NDEN DosyaNo: 1993^218 Davacı PTT Genel Müdürlüğü vekili Av. Ayşegül Lostar tarafından da\alı Birsen Karagöz aleyhine ıkame edilen itirazın iptalı davasının yapılan duruşması sonunda: Mahkememizce verilen 21.10.1994 tarih ve 1993/218 esas - 1994/677 karar sayılı ilamına göre açılan davanın kabuiü ile davalının Aydın 1. lcra Müdürlüğü'nün 1993- 250 esas sayılı tak- ibe konu ıtirazının iptaline, asıl alacağın % 4O'ı olan 2.841.000.- lira tazminatın davalıdan alınıp davacıva verilmesme. peşın alınan harca nazaran bakıye 236.000.- lıra ılam harcının evvel emirde davacıdan almmasına. davacı vekili tarafından yapılan toplam 1.250.800.- lıra yargılama giden ile davacı vekillen için takdir edilen 658.304.- lira ücreti vekaletin keza davalıdan almarak davacıya verilmesıne. karar verilmiş olup davalı Birsen Karagöz'ün adresi meçhul olduğundan karann ilanen yapılmasına karar verilmiş olup bu nedenle bu karann gazetede ilan tarihinden itıbaren 15 gün sonra davalı Birsen Karagöz'e tebliğ edilmiş sayılarak davalının 15 gün içinde verilen bu karan temyiz etmediği takdirde hükmün kesinleşeceği tebligat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 8600 T.C. TÜRKELİ KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN DUYURULUR EsasNo: 1986/41 Karar No: 1994/6 Davacıları Leman Samancı ve Fethi Gümüşkaya olan, davalılan Mehmet ve Ahmet Göksu olan ve bilahare davaya mü- dahil davacı olarak katılan Zihni Yıldınm olan. menı müdahale davası mahkememizin 28.9.1994 tarih ve 1986/41 esas. 1994/6 karar sayılı karan ile neticelenmiş olup söz konusu kararda mü- dahii davacının davasının kabulüne, SinopTürkeli ilçesi. Helaldı Köyü Avıarmut yanı mevkiinde bulunan 606 parsel sayılı 1650 m2 taşınmazın Zihnı Yıldınm adına tapuya tesciline dair karar verilmiş, söz konusu karanmızda davalılar Ahmet Göksu ve ölü Mehmet Göksu mırasçılan olan llyas. Halime. Fatma, Hanife. Beyaz, Hüseyın, Hasan ve Ibrahim Göksu'ya teblıg edilmiş, an- cak tüm aramalara rağmen bulunamayan davacılar Leman Samancı ve Fethi Gümüşkaya'ya tebliğ edilememiştır. Bu yüz- den kararımızın ilanen yayımlanmasına karar verilmiştir. Bu ilanımızın Türkiye genelinde yayımlanan gazetelerden binnde ilan edilmesı, ilan edildiğı tarih olan günün davacılara karann tebliğ tanhi günü olacağı ve bu tarihten ıtibaren 15 gün süre içerisinde davacılar tarafından temyiz edilmediği takdirde dosyanın kesinleşerek gereği ıçın Türkeli Tapu Sıcıl Müdür- lüğü'ne devrolunacagı ilan olunur. 9.2.1995 Basın: 8710
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle