Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
'SAYFA CUMHURİYET 28ŞUBAT1995 SAU
12 DIZIYAZI
Balkan usulü özelleştirme
L.
"Moskova hapşınnca Sofya nezle
olur yatağa düşer." Bu çok bilinen şa-
kayı. 1989 öncesi Bulgaristan'ın eleş-
tirel bakabikn komünistlen. Bulgans-
tan Komünıst Partisi ve onun tekelin-
deki siyasal iktıdar için söylerlerdi.
Meğer ılle de komünıst bir ıktidar
gerekmiyormuş. Gorbaçov'la birlikte
Sovyetler Birliği'nde esmeye başlayan
"Bberalizm " rüzgârlan Bulgaristan'da
kasırgaya dönüşmüştü. Doğu Avru-
pa'da başlayan "sosyahzmden kapita-
lizme dönüş"te pek çok ilk Sofya'da
gerçekleştı. Ömeğin adını ilk değişti-
ren parti. Bulgaristan Komünist Parti-
si oldu. Program değişıklığinde de Bul-
garistan Komünist Partisi ilk adımı at-
tı.
Özelleştirme dalgasi başladığında da
Bulgarlar gene en baştaydı. O kadar ki
önce özelleştirme başladı. "OzeUeştir-
meyasası" (yani istim) sonra geldi.
Moskova'yaen sadık komünist lider
TodorJrvkov'un de\TİImesinden sonra
başlayan refbrm programı kör topal yü-
rümeye başladı. Ancak özelleştirmede
en köktenci adım Başbakan Ljuben Be-
ı w döneminde atıldı. "Toplu özeüeş-
nrme" adı verilen bir programla o gü-
ne dek bir sosyalist mülkiyet deneme-
si olarak hemen tümü devletin ve yerel
yönetimlenn, sendıkalann elinde olan
büyük. küçük tüm işletmeler özelleştir-
me kapsamına alındı. "Biletiiözelleştir-
me" de denen bu yöntemle ilk ağızda
340 büyük sanayi ve ticaret kuruluşu-
na alelacele birdeğerbiçıldi. Bu değer-
lendirmeye göre bu işletmelerin top-
lam değeri 110 milyar leva. Uluslara-
. rası ölçüyle söyiersek 550 milyon do-
1
lar. 18 yaşını bitirmiş her Bulgar yurt-
•• taşına hükümetçe, daha dogrusu özel-
leştirme işlerini yürüten "Bulgaristan
ÖzeUeştirme Ajansı"nca 25 bin levalık
• hisse senedi bedava olarak verildi.
Böylece her Bulgar yurttaşı istediği, il-
gi duyduğu ışletmeden 25 bin levalık
hisseye bedava kavuşabiliyordu. Buna
ek olarak isteyenler 5000 leva değerin-
de hisseye de isterlerse aynca sahip ola-
biliyorlardı.
Bu ilginç denemeyi biraz daha aynn-
tılayalım. Bulgaristan'ın özelleştirme
yasası uyannca işletmelerin hisseleri-
nin yüzde 20'sinin çalışanlarda kalma-
sı şart. O yüzden özelleştirme kapsamı-
na alınan her işletmede çahşanlar, işlet-
me sermayesinin yüzde 20'sine bedel-
î siz olarak sahip olabiliyorlar. Tabii bu
* hisseler daha sonra borsada serbestçe
^ işlem görecek hisse senetlen olarak alı-
* nıp satılabilecekti ve alınıp satılıyorda.
v Daha dogrusu satılıyor da...
f Hasta öldü, cenaze ortada
J Bu kadar elverişli, neredeyse "ar-
mağan edilen" hisselere ragmen Bulga-
' nstan'da özelleştirme hedefine ulaşa-
, madı. Ülkede üretim ürkütücü ölçüler-
de düştü ve düşüş eğilimi onca tersine
/ beklentiye rağmen sürüyor. Leva, sü-
'} rekli devalüe edilmesine rağmen defer
'* kaybı önlenemiyorve Bulgar halkı hız-
•* la "varoluş sının "nın altında bir gelir-
•', leyaşamakzorundakalıyor. Birörnek:
•'; 1994'ün ilk yansında leva yüzde 220
Ij değer yıtirdi. Sadece 1994 Martı'nda
'levanın değeri dolara göre 37.5'ten
,• 64.90"a tırmandı Bu da yetmedi, Bul-
;' ganstan'da "Kara salı" diye adlandı-
•: nlan 29 Mart 1994 günü bir dolar 79
•l levaya fırladı. Düşüş sürüyor.
; Bu ekonomik çöküntü özelleştirme-
; den kaynaklanan beklentileri, de boşa
• çıkardı. Özelleştırilen, en azından ça-
• lışanlann kurduklan kooperatif mülki-
'yetlerine devredilen işletmeler acilen
gereksinim duyduklan yapısal reform-
• lan gerçekleştiremediler.
Sonuç: Daha ehveni olamaz koşul-
' larla sunulan devlet işletmeleri müşte-
1
ri çikmadığından özelleştirilemedi.
; 1994 sonunda hâlâ devlet mülkiyetin-
de bulunan 1420 önemli sanayi işlet-
mesinden 210'u fiilen iflas etmiş, an-
cak yapay solunumla (devlet destegi ve
, sübvansiyonu) ayakta durabilen işlet-
, meler halindeydi. Geri kalanlan içinse
; "fiili iflas" sadece bir zaman sorunu.
; Burada Balkan usulü bir gariplik ya-
şanıyor. Bu işletmeler serbest piyasa
'• ekonomisi uygulayan. devletin ekono-
minin bütün alanlanndan çekilmesini
. "amentü"bellemiş bir "überar ülke-
de fiilen iflas etmiş durumdalar. Bir
türlü iflas edemeyışleri, Bulgaristan
parlamentosunun henüz "hias yasasTnı
çıkaramayışından kaynaklanıyor. Bul-
garistan'da (son seçim yenilgisine rağ-
men) güçlü bir siyasal azınlıkJTürk
azınlık) partisi olan "Hak ve Ozgür-
lükler Harekerj"nın önde gelen üyele-
rinden Abidov bu gülünç durumu " Ya-
ALİZHDEN KAPİTALİZJHE DÖNU$
(Doğu Avrvpa'da özelleştirme)
3
Bulgaristan'da1994'ün ilk yansında leva yüzde 220 değer yitirdi. Sadece 1994 Martı'nda levanın
değeri dolara göre 37.5'ten 64.90'a tırmandı. Bu da yetmedi, Bulgaristan'da ""Kara salı" diye ad-
landınlan 29 Mart 1994 günü bir dolar 79 levaya fırladı. Düşüş sürüyor.
• Bulgaristan'da
özelleştirme, yapay
yollarla özendirildi.
Bedava dağıtılan
hisselerden ibaret bir
mülkiyette el
değiştirmenin yeterli
olduğu sanıldı. Ama
büyük işletmelerde
bu yapay yöntemler
ürün vermedi.
Özelleştirme sonrası l
j GSYİÖ
(ûnceki yıl: %)
Î1990
1991
1992
1993
1994
9.1
16.7
12.4
6.2
5.1
Dış Borçlar
(Milyar $)
İ1990 10.0
İ1991 11.3
1992 12.9
1993 14.0
1994 15.1
Bulgaristan^
, işsiztik
: {Btn kişı)
;199O
1991
1992
M993
1994
33
368
501
590
660
~ V
ni hasta çoktan mevta oldu. Lakin ce-
nazeyi kaldıracak imam bulunamadı-
ğından hasta vaşamaya mecburen de-
vam ediyor" diye açıklıyor.
Yağmadan pay alanlar
Özelleştirmenin adeta bir yağma
mantığı ile gerçekleştirilmeye başlan-
ması yabancı sermaye akışını sağlaya-
madı. Olkedeki siyasal istikrarsızlık
(her yıl bir hükümet değişikliği) ve
ekonominın altyapısındaki çürüme,
ciddi yabancı yatınmcılann uzak dur-
malarına yol açıyor. Buna karşılık yıl-
lardır (Komünist Partisi iktidanndada)
Sofya'da yuvalanmış mafya bu yağma-
dan pay almakta gecikmedi. Özellikle
Türk. Yunan ve Arnavut mafyalanyla,
riske girip vurgun hayali kuran küçük
ve maceraperest yatınmcılar, Bulgaris-
tan'daki özelleştirme fırtınasından epey
kârlı çıktılar.
Maliye Bakan Yardımcısı Swjatos-
low Gwarijski"nin açıkladığı sayısal ve-
rilere göre son üç yılda Bulgaristan'a
gelen yabancı sermaye 200 milyon do-
lardan ibaret kaldı. Bunun 40 milyon
dolan Federal Alman yatınmcılardan
kaynaklanıyor. Buna karşılık 2584 iş-
letme Türk, Arnavut, Yunan ve Italyan
yatınmcılann (!) elinde.
1989'dan bu yana Bulgaristan'a
uluslararası kredi kuruluşlanndan 2.2
milyar dolarlık kredi aktı. Kredilerin
tümü de (beklenebileceği gibi) özel
sektöre verildi. IMF'den 644 mityon
dolar, Avrupa Yatınm Bankası'ndan
445 milyon dolar ve Dünya Banka-
sı'ndan 316 milyon dolar. Bunlarla te-
lekomünikasyon şebekesinin yenilen-
mesi ve genişletilmesi ve ihracatın fi-
nansmanı amaçlanıyordu. Üçüncü yıl
biterken Bulaaristan'da, en basit tele-
• Bulgaristan'da son derece elverişli, neredeyse "armağan edilen"
hisselere karşın özelleştirme hedefine ulaşamadı. Ülkede üretim
ürkütücü ölçülerde düştü ve düşüş eğilimi onca tersine
beklentiye rağmen sürüyor. Bulgar halkı hızla "varoluş sının "nın
altında bir gelirle yaşamak zorunda kalıyor.
•Şu andatüm Doğu Avrupa'nın en liberal yatınm yasası
Bulgaristan'da. Yabancı yatırımcılara işletmelerin yüzde 100'üne
sahip olma hakkı açık. Arsa ve binalar üzerinde de herhangi bir
kısıtlama yok. Bu, yabancı finans çevrelerinde bile "Sanayi
yatırımından çok rant vurgununu özendiren bir yasal
düzenleme" olarak değerlendiriliyor.
yabancı fînans çevrelerinde bile "Sa-
nayi yatınmından çok rant vurgununu
özendiren bir yasal düzenleme" olarak
değerlendırilıyor.
Oysa Bulgaristan'ın özellikle eneıji
ve ulaşım sektöründe geçmiş yıllarda
gerçekleştirilmiş sağlam yapısal dü-
zenİemeler sayesinde pek elverişli ya-
tınm alanlan var: Deniz ve hava taşı-
macılığı, besin, tütün ve kimya sanayii
bunlann baştnda gehyor.
Ancak özellikle Avrupa Birliği kay-
naklan hâlâ daha fazla ımtiyazlar, da-
ha çaplı siyasal ıstikrargüvenceleri ve
daha geniş altyapı yatınmlanna devlet
katkısı talep ediyor. Oysa 50 yıllık bir
aradan sonra yeniden kapitalizmle ta-
nışan Bulgarlar için artık sınıra gelin-
di. Kımilerine göre katlanılabilirlik sı-
nın aşıldı.
ÖzeHe$tirmen»n ilk ürunleri
Bulgaristan Ulusal Istatistik Daire-
sı'nin 1994 sonunda yayımladığı sayı-
sal verilertemel alındığında, 1989'dan
bu yana serbest piyasa ekonomisi uy-
gulayan Bulgaristan'daki sosyal koşul-
lar. ek yorumlara ihtıyaç bırakmaya-
cak düzeyde kötüleşmekte.
1994 sonu ıtibanyla Bulgaristan'da
ortalama aylık ücret 95 dolar. Ekono-
mik varoluş sının ise ayda 50 dolar ola-
rak kabul edıliyor. 70 dolar da asgari
geçim haddi. Şimdi Bulgaristan gerçe-
ğine bu açıdan bakalım: Halkm yüzde
55'ı ayda 50 dolann altında gelire sa-
hip. Emeklilerde bu yüzde 91'e ulaşı-
yor.
Bir başka veri demeti daha: Halkm
sadece yüzde 6O'ı geçiminı çalışarak
(yanı bir ış bulmuş ve ücretini alabili-
yor) karşılıyor. Yüzde 22'sı emekli ay-
İığıyla geçim kavgasında. Yüzde 6'sı
işsizlik yardımı. çocuk parası gibi kay-
naklardan geçiniyorveyüzdeö'sı, özel-
leştirme dalgası sırasında kendilerine
bedava olarak verilen hisse senetlennı
satarak..
Deniz btter mi?
Bulgaristan'da özelleştirme, yapay
yollarla özendirildi. Bedava dağıtılan
hisselerden ibaret bir mülkiyette el de-
ğiştirmenin yeterli olduğu sanıldı. Hiz-
met sektöründe ve kimi çok küçük iş-
letmelerde (özellikle tanm işletmele-
rinde) bunun orta vadede olumlu so-
nuçlan görülebilir. Ama büyük işlet-
melerde özellikle ağır sanayi yatınm-
lannda bu yapay yöntemler ürün ver-
medi ve Bulgaristan'ın ünlü ekonomis-
ti Iwan Angelovv'un deyimiyle "deniz
bitebUir."
Bulgaristan gemisinin karaya otur-
ması durumunda ıse artık imdada yeti-
şecek "büyûk ağabey Sovyetler Birliği''
de kendisi himmete muhtaç olduğun-
dan bir toplumsal çalkantı kaçınılmaz
olur. Buna karşı hükümetçe önerilebi-
len reçete şu:
"Artan bir işsiztik ve üretim diişüşü-
nü göze almak. halcn de\ let mülkhetin-
deki büyük sanayi işletmelerinin bir an
önce özelleştirilebilmesi için mali des-
teklerin arttırüması, bu işletmelerin
borçlannın de\letçe üstlenilnıesi. her-
türlü sübvansiyonun kaldınlması ve iş-
letmelerin uzmanlara bırakılarak siya-
si parrilerin ve özellikle sendikalaruı ve
yerel yönetimlenn işe kanşmalannın
önlenmesi." Son cümle, Bulgaristan'da
"demokrasinin gerekirse askıya ahn-
ması" anlamına mı geliyor sorusuna
yol açtı. Ve galiba son seçimlerde "li-
beral politikalar şampiyonu" hükümet
partisinin yenılgisının altında yatan ne-
denlerden bıri de bu.
Bulgaristan Sosyalist Partisi lideri-
nin deyişiyle söylersek "Bu hedefler si-
yasal bir isrikrar gerektirir. Ama bu he-
defler. var olan sivasal istikran bile yok
etmenin araçlan—"
Yani nereye tükürülürse tükürülsün
Bulgaristan'da ya bıyık, ya sakal ısla-
nacak...
fon haberleşmesı bile körtopal yürüyor
ve ihracat habıre düşüyor. Dış borç ise
oransal olarak Bulgaristan ekonomisi-
nin taşıyamayacağı boyutlarda tırmanı-
yor: 15 milyar dolar (1990'da 10 mil-
yar idi).
Özelleştirmeden beklenenlerin ger-
çekleşmemesı Bulgaristan hükümetini
yeni ve daha kökten bir özelleştirme
yasası çıkarmaya zorladı. Şu anda tüm
Doğu AvTupa'nın en lîberalyatınm ya-
sası Bulgaristan'da. Yerli yatınmcılar
için bir işletmenin ancak yüzde 60'ını
devralmak mümkün. Yüzde 20'si çah-
şanlarda, yüzde 20'si de devlette kala-
cak. Aynca özelleştirme yoluyla dev-
ralınan işletmelerin arsa ve binalan üs-
tündeki haklarda da kimi kısıtlamalar
var. Buna karşıhk yabancı yatınmcıla-
ra işletmelerin yüzde 100'üne sahip ol-
ma hakkı açık. Arsa ve binalar üzerin-
de de herhangi bir kısıtlama yok. Bu,
Yarın-. Madalyonun iki
yiizü: Çekoslovakya
GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANISIVAS1. İCRA MÜDÜRLÖĞÜ'NDEN
1994/2164
Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi. kıymeti, adedi. evsafr 1- Musmulınnak Mah. Pafta: 189-190, ada: 829, parsel: 3'te 13560.34 m2alanlı
tariadır. Ancak imar hudutlan içinde olması ve yakın çevresı meskenleşmiş bulunması nedenıvle ıfrazı yapılmamış arsa karaktenndedir. Altyapısı kısmen
mevcuttur. Şehir merkezine yakındır. Üzerinde yaklaşık 1000 adet 3-5 yaşlannda kavak dikme vardır. Yakacak odun olarak 30.000.000.- TL değeretmektedır.
Tarlanın 1 m2 bölömünün serbest ahm değeri 80000.- TL'dir.
Taria ağaçlannın toplam bedelı: 1.114.827.200 - TL.
2- Çarşıbaşı mahallesi pafta 223, ada: 2862, parsel: 1 'de bulunan 6 katlı betonarme binanın 3 kalındaki 1/23 arsa paylı (11) bağımsız bölüm no'lu
daıredır Şehrın ticaret merkezindedir. Altyapısı tamdır. Beledıye hizmetlen mevcuttur İlk ve orta dereceli okullara,resrnidairelere, hasıanelere vasnasız
gıdılip gelınebılır uzaklıktadır. Daire içinde, tabanı seramık 1 antre. 1 mutfak. 1 banyo, 1 tuvalet ile tabanı ahsap parke 1 salon, 2 oda vardır. ICaloriferlidir.
Duvarlar yağlıboyadır, pencereler tek satıhlıdır. Çatı ahşap. üzeri sacdır.
Dairenin muhammen bedeli: 800.000.000.- TL.
SatışŞarılan.
1- Satış 3.04.1995 saİLgünü saat
1 no'lu gaynmenkul için: 15.15'ten 15.30'akadar,
2 no'lu gaynmenkul ıçın 15.30'dan 15.45'e kadar
Sıvas 1. lcra Müdürlüğu'nde açık arttırma suretiyle yapılacaktır Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %75'tni ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan
mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şanıyla ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranm taahhüdü bakı kalmak şartıyla 13.4.1995
persembe gûnü Sıvas 1. lcra Müdurluğü'nde saat 15.15'te ikınci arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da rüçhanlı alacaklılann alacağını ve satıs
masraflannı geçmesı şartıyla 0
/o40 arttırana ıhale olunur
2- Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20'si nisbetmde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu
vermelen lazımdır Salış peşin para iledır, alıcı ıstedığınde 20 günû geçmemek üzere mehıl verilebilir. Dellalıyc resmi. ihale pulu, tapu harç ve masraflan
aJıcıya aıttır Bınkmış vergıler satış bedelinden ödenir.
3- Ipotek sahıbı alacaklılarla dığer ılgililenn (+) bu gayrımenkul üzenndekı haklannı, hususiyle faiz ve masrafa daırolan ıddialannı dayanağı belgelerle
on beş gün içinde daıremıze bıldirmeleri lazımdır, aksı takdırde haklan tapu sıcıli ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır.
4- Satış bedeli hemen vcya venlen mühlet içinde ödenmezsc lcra vc İflas Kanunu'nun 133. maddcsı gcrcğincc ıhale fcshedılir Ikı ıhalc arasındakı
farktan ve %30 faızden alıcı ve kcfıllerı mesul tutulacak vc hiçbır hükme hacct kalmadan kendilennden tahsıl cdilccektir
5- Şartname. ılan tanhınden ıtıbaren herkesin görebılmesı ıçın daıredc açık olup masrafı verildığı lakdirde ısteyen alıcıya bir orneğı gonderılcbılır.
6- Satışa ıştırak edenlerın şartnameyı göntıü!, ve münderecatını kabul etmı^ sayılacaklan, başkaca bilgı almak isteyenlerin 1994/2164 sayılı dosya
numarasıyla memurluğumuza başvurmalan ılan olunur. (lclf.K 126)13.2.1995
(^)llgılılertabirincirtıfak hakkı sahıplcri dcdahıldır. Basın-8701
TÜRKİYE BtLİMLER AKADEMİSİ'NDEN
BİLDtRİLıMİŞTİR
Türkiye Bilimler Akademisi, Türkiye Cumhuriyeti
uyruklu bilimcilerin, sosyal bilim alanlanndaki, seçkin
araştırma, çalışma ve hizmetlerini degerlendirmek ve bir
teşvik unsuru olmak üzere, bu yjldan başlayarak Bilim
Ödülü, Hizmet Ödülü ve Teşvik Ödûlü adı altında üç tür
ödül verecektir.
Ödüllere aday olabilme koşullan, hangi kurum ve
kişilerin aday gösterebileceği. aday önerilerinin nasıl
değerlendirileceği ve benzeri konularla ilgiii ödül esasları,
üniversite rektörlüklerine, sosyal bilimler alanındaki
fakülte dekanhklanna, ilgili araştırma enstitüsü ve
merkezlerine, ilgili bakanlıklara gönderilmiştir. Bu
konularda, gerekli bilgi ve belgeler Atatürk Bulvan No:
221. 06100 Kavaklıdere-Ankara adresindeki Türkiye
Bilimler Akademisi Başkanlığı'ndan da sağlanabilir. (Tel:
0312 467 67 89).
Adaylık önerilerinin en geç nisan ayının son iş günü (28
nisan cuma) resmi çalışma saati sonuna kadar Akademi
Başkanlığı'na ulaştınlması gereklidir.
llgililere saygıyla duyurulur.
Basın: 8915
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇI
OPUÇ AyımıZulüm Ayı mı?
Babam, oruç ayında oruç tutanlann azlığını görünce:
- Bu yıl ramazan garip geldi! derdi. Anam, daha eleştirel
yaklaşırdı, bir düşünür gibi:
- Eşeğl de bağla, akşama değin su, saman verme; o da
oruç mu tuttu? derdi.
Eski bir imam okurum geldi biiroya, anlatıyordu:
- Bu ay, zulüm ayı oldu! Siz burada, Ankara'nın Kızıla-
yı'nda, biradada gibiyaşıyorsunuz. Gidin Ankara'nın çev-
resine de görûn, yollarda sigara içen tek kişi göremezsi-
niz. Herkes korkudan oruçlu gibi dolaşıyor!
O gün Bakanlıklar'dan Kızılay'a değin yürüdüm. Sigara
elinde kimseyi görmedim. PTT'nin önünde genç, sigarası-
nı avucuna almıştı, takılacak oldum:
- Ooo, sigara içen bir sizi gördüm!
Sigarayı hemen yere attı, ayakkabısının altında çiğnedi.
- Dur bir dakika, benim amacım o değildi! dememe kal-
madı. Çocuk beni de yobaz sanmıştı...
Sabah'ın başyazan Güngör Mengi, Amerika'dan gelen
"Dole" marka muzlan kötülemek için, "domuz gibi muz!"
demiş, muza dokununca yurttaş, Güngör Mengi'ye göre,
"domuza dokunrhuş gibi" olmuş! Içimden:
Milyarların yediği domuz etini küçümsemenin, yüzde
doksan dokuzu Müslüman (!) olan Türkiye'de haklı bir din
sömürüsü olacağını mı düşünmüştü ne? Amerikan sena-
törü Dole, Ermenılerden yanaymış da, muza giden paralar
Enmenilere gidecekmiş! Işin içinde bir de ırkçılık kokusu mu
var? Senatörle de bir ilgisi yok olayın. Mengü artık gülme-
ce yazan mı oldu?
Istanbul'da domuz eti işleyen dört fabrika, üç gün sürey-
te kapatılmış. Zulüm ayından sonra açarlar mı ne bileyim?
Aziz Nesin'ın, "Türk halkının yüzde 6O'ı aptaldır!'"sözü
çok yankı yaptı. Ama, sözün başındaki, "domuzetiyeme-
diğı için" sözleri, gazetelerde çıktığı gibi kaldı, unutuldu. Ne-
den gerekçeyi unutmak istediler de "aptal" sözüne sanldı-
lar, hâlâ anlayamıyorum!
Oruç ayıpda, kan da döküldü. Geçen hafta ortasında,
Marmara Üniversitesi'nin Göztepe Kampusu'nda, kendi-
lerine "ülkücü" diyen "faşolar, oruç tutmayan örencilere
saldırmışlar, sekiz kişiyi yaralamışlardı. Istanbul Üniversi-
tesi'nde de benzen olaylar oldu. içimden "Elbette olur!" de-
dim. Çankaya'da Süleyman Bey, hem laiklikten söz edip
hem de oruç ayı boyunca "iftar"\ar verirse, onun arasından
tüm politikacılarsökün ederse, dünkü "fe^o"lardan, yobaz-
lardan ne bekliyorlar kı? "Yapmayın, etmeyin" diyerek önü-
ne geçilebılir mi olayların? Sıvas'ta geçilebildi mi? Neden
geçilemedi?
Sıvas'ta olaylann önlenememesinde, Cumhurbaşkanlı-
ğı'nın, Genelkurmay Başkanlığı'nın da bir sorumlulukları
yok mu? Örneğin Başbakan'ın! Herkes, o zaman Erdal
Bey'e yüklendı haksız olarak. Herkesin gücü Erdal Bey'e
mi yetti?
Çankaya'nın "iftar" çağrısına gitmeyen Türkiye Mühen-
dis Mimar Odaları Bırliği'ne (TMMOB) kutlamalar yağdı.
TMMOB'nin yönetım kurulu üyelerinin tümünün adını, baş-
ta başkanları Yavuz Önen olmak üzere, "Ankara Notia-
n"nda yayımladım. Bir ayda yaptığım en önemli işlerden bi-
ri de, "Yücel Kanpolat'la Söyleşi" gibi -belki de- bu oldu!
Bir tek Milliyet'te "Açık Pencere" köşesinde Melih Aşık,
konuya TMMOB'den gelen bir düzeltme dolayısıyla değın-
di. Kimi yazarlar, din sömürüsü iftarlara koşup nar şerbet-
lerini içerek serinlediler!
Eski MHP'Iİ, yenı Refah'çı, Ankara Beledıye Başkanı
M.G., oruç ayı boyunca baskılarını sürdürdü mü? Beledi-
yeye bağlı bir kuruluşta, oruç tutanlara ayn, tutmayanlara
ayn yemekler çıktı. Zulüm ayının sonu geldıği için, son gün-
lerin yemeklerini yazayım: 27 şubat pazartesi oruç tutan-
lara; tas kebabı, yayla çorbası, mevsim salatası; aynı gün
(dün) oruç tutmayanlara; karnabahar, makarna, yoğurt. 28
şubat salının (bugün) listesi: Oruç tutanlara; orman keba-
bı, mantar çorbası, revani. Oruç tutmayanlara; nohut, sps-
lu makarna, meyve... Oruç tutmayanlara bir ay et yok! Gün-
gör Mengi ne der buna bilmem...
Adil düzen(!) böyle böyle gerçekleşiyor işte...
• • •
Ankara'da, TMMOB'nin düzenlediği biranma toplantısı-
na gıttim. Çankaya Belediyesi salonunda, Ahmed Arif,
Enver Gökçe ile Hasan Hüseyin anıldılar. Ahmed Arif'i,
onun yakın dostu hemşerisi Canip Yıldınmanlattı. Ahmed
Arif'in şiitierini Devlet Tıyatrosu sanatçılanndan Oğuz Tunç
okudu. Enver Gökçe üstüne Ömer Can konuşacaktı, tra-
fik yoğunluğundan geç kalınca. Gökçe'yi sanatçı Erhan
Gökgücü anlattı. Şiirleri de Erhan Gökgücü kendisi sun-
du. Hasan Hüseyin Korkmazgil'i Mükremin Mungan an-
lattı, Hasan Hüseyın'in şıiıienni Funda Gökgücü okudu.
Güzel bir toplantı oldu. Dün de, "68'liler Lokali"nde üç
ozan anısına bir kokteyl verdi TMMOB.
Azime Korkmazgil den sevgi dolu, kısa bir mektup al-
dım. Şöyle dıyor:
"Sevgili yazar, sevgili Mustafa Ekmekçi,
Dizi yazınızı, tam da Dr. Yücel'e (Kanpolat) ve kendinize
yakışır bir görkemle bitirdiniz.
Kafanıza, gönlünüze ve kaleminıze sağlık.
Sizi ve Dr. Yücel'i, sevenlehniz için de kutluyor, teşekkür
ediyoruz. Hepimiz, iyilik ve sağlık dileklerimizle sevgi, say-
gı sunuyoruz.
Korkmazgil'ler ve tüm Hasan Hüseyin 7 sevenler adına:
Azime."
Şubat ayı, sanki yitirdiklerimizin ayı gibiydi. Orhan Apay-
dın'ı anma toplantısına gidemedim. Ankara'da, Büyük
Tiyatro'da, Atatürkçü Düşünce Derneği, Hasan Âli Yücel
için bir anma toplantısı düzenledi. Hasan Âlı Yücel'e,
"Atatürk Ödülü"nü verdi. Atatürkçü Düşünce Derneği
Genel Merkezi'ne dün bomba kondu, bir ölü...
Bombayı koyan "meczup'
BULMACA
1 2 3 4 5
SOLDAJS SAGA
1/ Arap harfleriyle yazı
lan bir yazı türü. 2/
Dağ keçisı... Çin ve Ja-
ponya' da oynanan bir
çeşit satranç. 3/ Tas-
vir... lyice yanarak ateş
durumuna gelmiş kö-
mür ya da odun parça-
sı. 4/ Köpek... Ilıman
ve tropik bölgelerde
yaygın olarak yetiştin-
len, kavuna benzer
meyveleri olan bir
ağaç. 5/ Herhangi bir
kuvvet alanından geçti-
ği varsayılan güç çizgileri... "Ey-
vâh bu bâzîçede bizler yine yan-
dık / Zirâ ki - - - ortada bilmem
ne kazandık" (Zıya Paşa). 6/Tü-
ketim kooperatiflerinde yıl
sonunda ortaklara dağıtılan fazla-
lık. 7/ Antik Yunan mimarlığının
üç biçeminden biri... Her yanı
suyla çevrili kara. 8/ Kırmızı
renkli bir elma cinsi. 9/ Üzerine
yapı yapılmak için aynlmış yer...
Gözleri görmeyen.
YUKAR1DAN AŞAĞIYA
1/ Mevlevilik'te Mevlana'nm ölüm yıldönûmü gecesinde (17
aralık) yapılan anma töreni. II Açı ölçmeye ya da çizmeye ya-
rayan araç... Tantalın simgesi. 3/ Kısık sesli küçük keman...
Halı ya da kilim dokunan tezgâh. 4/Takım... Gövde heykeli.'S/
Bir çeşit Leh dansı. 6/ Bir cenel türü... Bir tarikatın ya da sa-
natın kurucusu. II Kadına göre kocanın, kocaya göre kadının
annesi. 8/ Ünlü bir Ispanyol ressamı... Devlet Güvenlik Mah.