29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19ŞUBAT1995PAZAR HABERLER Cemil İpekçi den moda dersi • İstanbul Haber Servisi - Dünya Ticaret Merkezi'nde düzenlenen istanbul Moda Fuan'nın son gününde bir seminer veren ünlü modacı Cemil tpekçi, genç kreatörlerin çok zor yetiştiğini belirterek bu konuda duyulan eğitim eksikliğinı vurguladı. Moda dünyasının hükümetlerden yeterli ilgiyi görmediğine değinen ipekçi. "Avrupa'ya açılmak için marka değil. isım önemlidır. Ton ton. fon fon bilmem ne diye markalar yaratıp, isimler meydana çıkmazsa ve başanlı kreatörler yetişmezse sadece fason iiretim yapan, ama iyi şeyler yapan bır ülke olursunuz" şeklinde konuştu. Özden: KürtJer azınlık değil • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden. Türkiye "de devletin insan haklannı ihlal etmediğini sa\unarak, ""De\let adına da\rananlann suçlannı de\ lete v üklemenin -anlamı yok ' dedi. Özden. Türk Mühendisler Derneği tarafından düzenlenen. "Aıatürk. Anayasa ve Demokrasi" konulu söyleşide yaptığı konuşmada. "Bugün Kınm'da azınlık olanlann 14 milletvekili varken. Türkıye'de Kürt olduğunu sövleyen 150 milletvekili ,bulunmakta. Azınlık olsa bu sayıya gelebüir mi? 'Çoğunluktan azınlık durumuna mı düşmek istiyorlar? Çoğunluk içınde, çoğunluk haklanndan yararlanıp da azınlık hakkı isteyenlere şaşıvorum" dedi. Imam-hatiplere kontenjan Milli Eğitim Bakanlığı, büyükşehirlerde imam-hatip liselerinin öğrenci kapasitesini arttırabilmek için yurtlannı kapatarak derslik haline getiriyor ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Milli Eğitim Bakanlığı. imam-hatıp liselerinin sayılannın sürekli arttırılmasına kamuoyundan gelen voğun tepki üzerine. "yeni bina yerine ek derslik yaratma" politikası izlemeye' başladı. Mıllı Eğitim Bakanlığı Din Oğretimi Genel Müdürü Ahmet Gül. kapasitesinin altında öğrenci banndıran imam-hatip lisesı yurtlannın kafeterya ve derslik olarak veniden düzenleneceğini söyledi. Milli Eğitim Bakanlığı. imam-hatip liselerinde öğrenci kapasitesini arttırabilmek için büyükşehirlerde kapasitesinin altında öğrenci banndıran imam-hatıp lisesi yurtlannı, yeni derslikli ek bina haline dönüştürecek. Din Öğretimi Genel Müdürü Ahmet Gül. büyük kentlerdeki imam-hatip lisesı yurtlarında. kapasıtenin çok altında öğrenci kaldığını bildırerek bu yurtların bakanlık için masraflı liale geldiğinı savundu. Gül. kapatma karannın valnızca büyük illerde atıl durumdaki yurtlar için alındığını belirterek diğer illerdeki öğrenci yurtlannın kapatılmasının söz konusu olmadığını söyledi. Kapatılan öğrenci yurtlannın kafeterya ve dershane olarak yeniden düzenleneceğini belirten Gül. yurtlann kapatılması talebinin okullardan geldiğıni kaydetti. Oğretim yılı başında Ankara Imam Hatip Lisesi yurdunun 32 derslikli ek bina haline dönüştürülmesıvle başlanan uygulama. İstanbul ve Adana'da da sürecek. İstanbul Csküdar Imam Hatip Lisesi ile Adana İmam Hatip Lisesi öğrenci yurtlannın da önümüzdeki günlerde kapatılacagı öğrenildi. 1994-1995 öğretim yılında sayılan 448'e ulaşan imam-hatip liselennin 264'ünde öğrenci yurdu bulunuyor. Bu yurtlarda. ortaokul sonu deviet parasız yatılı ve bursluluk sınavı için 30 bin kontenjan aynldı. Kamulaştınlan arsa ile 5 katlı binayı geri almak için mücadele veriyorlar Siileymancılardaıı siyasilere çengel •Süleymancılar, Pamukkkale Üniversitesi'nce kamulaştınlan 8 bin 900 metrekarelik arsa ile bu arsanın içinde bulunan 5 katlı binayı geri alabilmek için, ANAP'lı ve DYPIi üyeleri yanlanna alarak ikinci kez plan değişikliği isteyince ortalık karıştı işlemine göre üniversıteye geçecek. Böy- lece bir tarikat \ uvası bilım merkezine dö- nüştürülecek. Bunu kabullenemeyen ÖMERYLRTSEVEN DEÎNİZLİ - Türkiye genelindeki örgüt- lenmesi için Denizli'yi pilot bölge seçen Süleymancılar. Pamukkale Üniversitesi ta- rafından kamulaştmlan 8900 m2"lik arsa- sı ile bu arsa içinde bulunan 5 katlı binası- nı geri alabilmek için siyasilere çengel at- tı. Denizli Kurs ve Okul Talebelerine Yar- dım Derneği adı altında faaliyet gösteren Süleymancılar. geçen yıl belediye mecli- since reddedilmesine İcarşın ANAP'lı ve DYP'li üyeleri vanlanna alarak ikinci kez plan değişikliği isteyince ortalıkbırdenka- nştı. 31 üyeli belediye meclisinde CHP'nin 15. ANAPve DYP'nin 16üyesi bulundu- ğu için olay kritik bir aşamaya geldi. Milli Eğitim Müdürlüğü kayıtlannda 20 D 002 koduyla ver alan Müderrıslik Erkek Talebe Yurdu. Süleymancılar'ın merkez üssü konumunda. Üniversitenin kamulaş- tırdığı 8900 metrekarelik arsa içinde bulu- nan 5 katlı vurtbinasında 150 erkek öğren- cı bannıyor. Cuma günleri ve ramazan avında halkın ibadetine açılan yurt binası kamulaştırma \e olayı prestıj kaybı olarak gören Sülevman- cılar. seçim dönemlerinde işbirliği yaptığı ANAP ve DYP'den dıyet borcunun öden- mesini istiyorlar. Ancak kamulaştırma işlemiııin hukuken bittiğini belirten üniversite avukatı Metin Bulut. bu aşamada plan değışikliğinin ya- pılamayacağını savundu. 27 Ocak 1995 gün ve 272 numaralı makbuz ile Denizli Kurs ve Okul Talebelerı Yardım Derne- ği 'ninZiraatBankası'ndaki 304580 60123 62.9 numaralı hesabına kamulaştırma be- deli olan9milyar637milyon 355 bin lira- nın yatınldığını ve gazete ilanıyla gerekli tebligatın yapıldığını anlatan avukat Bulut. "Meclis, plan değişiklîğini kabul ederse biz de dava açarız" dedi. Bu arada tapuda gerekli tescil işleminin yapılabilmesi için 30 günlük süre gerekti- ği. Süleymancılann da bu süreyi geçirme- mek için dilekçenin bir an önce belediye meclisine gelmesi için baskı yaptıklan öne sürüldü. Üniversite vetkilıleri. kamulaştın- lan arsaya tıp fakültesının vapılmasının planlandığını vurgula>arak. "5 katlı vurt binası da yeni bir fakülte binası olarak kul- lanılacaktır" diye konuştular. Konu hakkında görüşünü aldığımız be- lediye başkanı Ali Manm geçen yıl bu yön- deki plan değişikliği talebinin geri çevril- diğine dikkat çekerek şunlan söyledi: "Söz konusu alan ve bina şu anda vasa- ya göre tescil işlemi yapılmasa bile üniver- sitenin mülkiverinde. Bu vü/den plan değı- şikliğinin vapılahilmesi için önce üniversite- nin ona> ı gerekli. Biz üniversiteye baş\ ura- rak göriiş isteveeeğiz. Eğcr ünivershenin gö- riişü olumsuz ise plan değişikliği gerçekleş- mez. \ok ünKr ersite "bu alan bızim işimize yaramaz' diye göriiş bildirirse o zaman mecliste bunu tarnşınz." Başkan Manm, Süleymancılann ANAP"lı ve DYP'li meclis üyelerini plan değişikliği için ikna ettiği yolundaki iddi- alar için de. "Hıc önemli değil. Üniversite Denizli için önemli bir kuruluş. Beledhede yapılacak tüm değerlendirmelerde bu ku- ruluşun önemi ön plana alınacaktır" dedi. Öte yandan Süleymancılann siyasilere çengei atarak onlan. "Tarikat mı, üniver- site mi" tercihine yöneltmek istemesi ka- muoyundan büyük tepki gördü. Demokratik kuruluşlar. meslek odaları. sendikalarve bazı dernekler ile SHP. CHP ve DSP, plan değışıklıği talebinin meclise bıle ııönderılmemesı eerektiöini savundu- lar. " Gebze Belediye Başkanı park, bahçe, cadde, mahalle isimlerini değiştirdi Refahlı başkan isimlerden korkuyor GEBZE (AA) - RP'li Gebze Beledıyesi, ılçedeki bazı park. cadde vemahalledenoluşan 12 yerin ismini 'ideolojik' bularak. bu yerlerin büyük bölümüne şe- hit erlerin isimlerini verdi. Gebze Belediye Meclisi'nce alınan kararda. bazı vatandaşla- rın belediyeve yaptıklan başvu- ru gerekçe gösterilerek ilçede- ki 12 park, cadde vemahallenin adı değiştirildi. Karar. meclis toplantısını protesto eden ANAP. SHP ve DSP'lı üyelenn salonu terk etmesinden sonra RP'li üyelerce alındı. Karar uyarınca, Muammer Aksoy Parkı'na 'Köşklüçeşme', Demokrasi Parkı'na 'Şehit Şa- banTöngeT. UgurMumcu Par- kı'na "Org. EşrefJîithV. Bahri- ye Üçok Parkı'na 'Yunus Em- re\ Özgürlük Parkı'na '.Me\la- na". Abdi İpekçi Caddesi'ne •Şehit Numan Dede*. Emekçi Caddesi'ne 'Şehit Selahattin Yaprak'. Devrim Caddesi'ne ÇOCUĞlJMZm KOLEJRAŞVfJRUSVMJMUTLAKA YAPIM Gelecek yıl sixe böyle teşekkür edecek... SNAVLA ÖĞ8BKİ ALAN KOLBJUR İSTANBUL 9AHMETŞİM5BCAKASYA m ALMAN mAMERİKAN ROBERT • ANABİÜM • ANAKENT • AR-EL ÜS. • ATA • ATACAN • AYAZAĞA IŞIK • BİLGİ • BOĞAZİÇİ • BAHÇE$EHİR • CENT • ÇAVUŞ OĞLU • DOĞAN • DOĞUŞ • EYÜBOĞLU m F.M.V.AYAZAĞA IŞIK • FMV. IŞIK • GÖKDİL • GÜRSOY • HEKİMOĞLU • İSTEK ACIBADEM • İSTEK ATANUR OĞUZ 9 İSTEK BELDE • İSTEK BİLCE KAĞAN • İSTEK KAŞGARLIMAHMUT • İSTEK KEMAL ATATÜRK 0 İSTEK SEMİHA ŞAKİR • İSTEK ULUĞBEY • İTALYAN KIZ (ORTA) • İTALYAN • KALAMIŞ • KÜLTÜR • MARMARA • MODA • NOTRE DAME DE SION • OĞUZ KAAN m ORTADOĞU • ŞENER ONUR *ST. BENOIT • ST. GEORG AVUSTURYA • ST. JOSEPH • SELİM PARS • ST. MICHEL • ST. PULCHERIE IORTA) • TARHAN • TERCÜMAN 9 UĞUR • ÜSKÜDAR AMERİKAN • VKVKOÇ • YENİ YILDIZ • YILDIZ • YUNUS EMRE ADANA • YENİ ÜS. ANKARA m ARI • ATILIM m 'Şehit Yılmaz ArgoıT, Muam- mer Aksoy Caddesi'ne *Bay- ram Kacakçı". Akın Caddesi'ne 'Şehit Hamdi Pekçalışkan'. İn- kılap Caddesıne 'Şehit Bnb. Hasan Tahsin Büyükçoban". U - laştepe Mahallesi'ne de 'Yavuz Selün'adlan veriidi. Gebze Belediye Meclisi üye- sı \e RP Gebze 11 Başkanı Da- \ ut Karadayu ısim değişiklik- leri karannın halktan gelen is- tekler üzerine alındığını söy- ledi.Davut Karadayı. isımleri değiştirilen park. cadde ve mahalle adlannın, önceki yö- netim tarafından ideolojik amaçla konulduğunu öne sü- rerek. "Aldığunız kararlarla daha önce yapılmış hatalan düzelttik" dedi Yalan habere tepki Zaman gazetesine dava ADANA (Cumhuriyet Güney İlleri Bürosu) - Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mahmut Oğiız, Zaman ve yerel Söz gazeteleri hakkında, "Yolsuzluk yaptığı iddialannı içeren asılsız haberierle"kişiliğine hakaret ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Prof. Dr. Mahmut Oğuz, gazetede haberlerin çıkmasına, ana bilim dalma yeni cihazlann alınması ve artan iş yükü nedeniyle 1992 yılında toplanan akademik kurulun. bölümde sekreter. çaycı. odacı ve benzeri görevleri yürüten 5 personelin artık "radyasyon görevlisi" sayılmayacağına karar verişinin neden olduğunu belirtti. Söz konusu personelin kendisi hakkında "yolsuzluk iddialarTnda bulunup yıpratmaya çalıştığını savunan Prof. Dr. Mahmut Oğuz şunlan söyledi: "Fakülte içinde ve yazılı basının küçük bir bölümünde kendilerine vandaş bulan bu kişilerin verdiği bilgiler üzerine Zaman ve Söz gazetelerinde pek çok asılsız iddianın ver aldığı habeıier vavımlandı. Tarafsız yayıncılığa aykın biçimde ortaya konan habeıier ile gerçekler görmezlikten gelindi. Durumu adli makamlara bildirdim. Gerekenin ancak bu yolla yapılmasını istediğim için savcılığa başv urdum." Prof. Oğuz'un avukatı Tayyar Yılmaz. iki gazetenin yanı sıra aynca müvekkiline basın yoluyla hakarette bulunduğunu söylediği personelden Nuriye Tunav ve Ahmet Özer'i de Cumhuriyet Savcılığı'na şikâyet ettiğini bildirdı. Avukat Yılmaz. gazeteler ve kişiler hakkında aynca tazmınat davası açacaklannı da belirtti. MIKRO DİNÇ TAYANÇ Temizlikçi Aranıyor! Yıllar önce bir akşam, Bebek'te, Özdemir Asaf'ın 'mekânı'nda oturuyorum. Mekânın duvarlan duvar de- ğil, şiir defteri... Duvarlarda dolanan gözlerim, mekân sahibinin imzasını taşıyan dizelerde takılıp kalıyor: "Bü- tün renkler I ayn/ hızla kirleniyordu I Birinciliği I beyaza verdiler..." Gençliğin ataklığı ve mekândan kaynaklanan 'keyif ile kalemimi çıkarıp ekliyorum altına, "Temizlikçi aranh yor!.." • • • 'Temizlikçilik', bugün hayli 'revaçta'. Kimileri aydınlan temizliyor, kimileri çıkarlanna dokunanı... Kimilerinin te- mizlik anlayışı ise bugün ya da gelecekte çıkar umduk- lannı temize çıkarmak biçiminde... Boğaziçi Sultanı ile 'görünmez sultan' ve de şürekâla- rı el birliği etmişler, medya tekellerinin borç dolu yollannı temizliyorlar... Kimi bankalandınlıyor, kimi kredilendirili- yor... (Bankalar ve krediler, 'nelerin' ve 'kimlerin' temiz- lenmesine katkıda bulunacaksa artıkü!) Medya tekelleri de 'yukarıdan gelen' istekler doğrul- tusunda temizlikçilik görevlerini yerine getiriyorlar. Kimi, geçmiş hanedanlann gizli kalmış karalannı te- mizlemeye çabalıyor, kimi hükümran hanedanın pislikle- rini halının altına süpürüyor, kimi de vaiz eskilerini ve de vaiz eskilerınin yumuşak görünüşlü yayın organlannı te- mize çıkarıyortar, bankalandınlma ya da reklamlandırıl- ma karşılığı 'tahsisli' sayfa ve 'köşelerinde...' Tahsisli sayfa ve köşelerm 'tahğisatlı' kalemşörlerinin temizlikçiliği ise Kemalizmi 'temize havale etmek!' Geç- mişlerinde ya solcu ya ılerici-devrimci ya da Atatürkçü olup da paranın evrimiyle (yoksa doganın evrimi miy- di?!) 'omurgasızlar' sınıfına geçtiklerinden, bunlan dinle- mek ya da okumak bendenizdeki 'temizlenip annmışlık' duygusunu arttırıyor!!! Tahsisatlılar, Kemalizmi ve Kemalistleri temize havale etmekle yetinmiyor, kendi ruhlarını da temize çıkanyor- lar. Kimi kendini şeriata adıyor, kimi de kimin döndürdü- ğü belirsiz değirmenlerin sularıyla donanmış iftar sofra- larında, göstermelik oruçlarını açıyor... Bu temizlik 'hamaratlığı' çerçevesinde, (gerçek sol partiler faşıst cuntalar tarafından 'önceden' temizlenmiş olduğundan) adı 'so/'a çıkmış particikler de birbirlerini temize havale etmekten geri kalmıyor; bölünüyor, bölü- nüyor, sonra 'birleşme' adı altında 'yeniden bölünme' sürecine hazırlanıyor!.. Gülünesi ya da ağlanası temizlik hastalığı, toplumu öylesine sanyor ki sağ temizlikçiler ile sol(!) temizlikçiler el ele verip ortak hükümet kuruyorlar. Kurduktan sonra (gene el birliğiyle ve uyum içinde) emekçi sınıfları temiz- lemeye koyuluyorlar... Emekçi sınıflar ya 'asli' sendikaları tertemız edilmiş ol- duğundan ya da kendilerine sendikalaşma hakkı tanın- madığından, savaşımlarını 'beyinleh' yıkanmış 'temiz' sendikacıların ellerine terk etmek zorunda kalıyorlar. Temiz sendikacılar ile temizlik meraklısı hükümetlerin aralarındaki tertemiz(!) ilişkinin bozulmaması uğruna, emekçi sınıfların çıkarları temize havale ediliyor, gözyaş- lan arasındaü! • • • Haa, bu arada faşist cunta döneminde kapatılan Tür- kiye Işçı Partisj, 35. yıldönümünü kutluyor, DİSK ise 30 yaşmda... 63 yıilık Halk Evleri. yeni bir Kemalist solukla 'ocaklar' ve 'cemaat'.er' karşısında ağırlığını koyma ha- zırlığında... Kurban derilerine kurban edilmeye çabala- nan Türk Hava Kurumu, 70 yaşında bir genç!... Çağdaş Yaşamı Destekleme ve Atatürkçü Düşünce dernekleri- nin soluklan her geçen gün biraz daha güçleniyor... Biz- ler de gazetede. 'temiz eller' özlemlerini gerçekleştire- cek aydınlanmacılara sesleniyoruz... Bu denli kirletilme yeterü! • • • Şimdi, yıllar öncesinin Özdemir Asaf mekânı, duvaria- rındaki dızeler ve bendenizin "Temizlikçi aranıyor" yazısı canlanabilse, altına "Beyaz yitmekte, gelin, kendimiz temizleyelım" diye eklerdim gibime geliyor! Ana fîkir: Temizlikçi aradıkça kirletilen toplumların, gerçek emekçıler tarafından temizlenmesi gerekir. Ana fikrin ana fikri: Emekçıler, temızliğe başladıkla- rında. kaldıracaklan çöpleri atacakları çöplüğü de kendi elleriyle oluşturacaklardır! Konuk yazar YÜCELGÜRSEL Çanakkale ve 2. Truva Atı " MERCI DE MAVOIR ENVOYEE DANS UNE SIBONNE ECOLE..." v İleri dereeede yabaneı dil öğretimi » Seçkin yabaneı öğretmenler v Çağdaş ve iyi yetişmiş eğitim kadrosu • Yüksek başart orant, kalabaUk olmayan suuflar w Yalnıs üniversiteye değil hayata da hazırlayan eğitim anlayışı » Sorgulayan, araştıran ve demokrasi kültürü aşûayan bir eğitim » Çağdaş eğitim için tüm araç gereç ve tesisler v Rehber öğretmenlitt, husurlu ve sevecen ortam TARİHİ 20 ŞUBAT 1995'TİR • AYKAN m AYŞE ABLA • BİLİM • BÜYÜK • EVRENSEL • FATOŞ ABLA m MEVKÖKSAL TOPTAN • TED ANKARA • TEVFİK FİKRET LİS. • YÜKSEÜŞ İÇEL • ÇAĞ • TARSUS AMERİKAN • TÜRKMEN • MERSİN EĞİTİM VAKFI TOROS İZMİR • İZMİR AMERİKAN • ÇAKABEY • ÇAMLARALTI • EGE • FATİH • İZMİR • ÖZDENİZ • ST. nSEPH • TEVFİK FİKRET ÜS. • MEV AVNİ AKYOL ZONGULDAK • TED. KDZ. EREĞLİ m TED ZONGULDAK SON BAŞVURU ' B E N l B Ü K A D A R İ Y İ B İ R O K U L A G C)A r D E R D 1 0 1 N 1 Z 1 Ç İ X T E Ş E K K Ü R E D E R İ M . . Insanoğlu çıkarlan için. geçilmesin diye sınırlar. surlar icat etmiş, geçilsin diye de yollar, köprüler. Köprü yapılması için hep çekici bir karşı taraf vardır. Köprüler hep karşı tarafın değerlerinı "değerlendirmek'" için yapılırlar. Köprü ya da konumuz olan Boğaz Köprüsü kendiliğinden. "bizatihi" iyi ya da körü olabılir mi? Süphesiz aracın, teknolojinın. köprünün. gökdelenin. matbaanın. TV'nın kendiliğin- den iyi ya da kötü olması söz konusu değil- dir. Teknoloji insanlığın ürünüdür. gelişme- nin ve uygarlığın göstergesidır. Buna kar- şın egemenler. sivasi iktidarlar, matbaaya ve onun ürünü olan kitaba hep kötü bir şey dı- > e bakmaktadırlar. Telev izyona "aptal ku- tusu" divenler ABD'li aydınlardır. Bizdeki gökdelenlere de "kara para"nın "akba- ba"sı demekte haklı değil miyiz? İnsanoğ- lunun icadı lspanyol \e Portekiz gemileri. keşfedilen Afrika'ya ve Amenka'ya "uy- garlıklar*" ile bırlikte yağmayı, ölümü ve köle ticaretinı taşımadılar mı° Köprünün anlamı Insanoğlu araçlan ve teknolojiyi geliştir- dikçe, iyi ve kötü arasındaki zıtlaşma ve sa- vaş da gelişivor. En yararlı buluşlar, en kor- kunç silahlara dönüşüyor. Köprülerin tari- hi ve köprü teknolojisinin gelişmesi de bir yandan ıstila ve askeri harekâtlann tarihi, diğer yandan da yapı teknolojisinin geliş- mesiyle iç içedir. Roma Imparatorluğu'nun egemenliği ve uygarlığı. yollanndan ve köprülerinden bağımsız düşünülebilir mi? Mimar Sinan, Osmanlı ordusunda köprü yapa yapa, yapı teknolojisine olan egemen- liğini ve mimarlığını geliştirmiştir. Köprü demek. iki taraf ve taraflar arasın- da ekonomik. kültürel. siyasi ve askeri iliş- kiler, alışveriş ve çatışma demektir. Köprü- yü kımlenn. neden istediği, köprüden esas olarak nelerin, hangi yöne geçtiği bilinme- den, köprünün kime. hangi işe yaradığı an- laşılamaz. Övle topraklarda yaşıyoruz ki, Anado- lu'nun kendisi birbüyük köprü. Hemgörül- memişzenginlikteuygarlıklannbeşiğihem de birbirine göre Doğu ve Batı uygarlıkla- nnın eşiği. Bu yüzden Boğaz geçişi, tarih boyunca. Anadolu köprüsünden geçişin. Doğu ve Batı uygarlıklannın karşılıklı iliş- kısinin, çatışmasının, periyodu yüzyıllar sü- ren gel-gıtlerin sımgesi olmuştur. Tanh bo- yunca Anadolu köprüsünden ve Boğaz"dan hiçbir geçiş, ekonomik egemenlik ve aske- ri isfila amacının dışına çıkmamıştır. Do- ğu'dan Persler. Araplar. Türkler. Moğollar; Batı'dan Traklar. Helenler. Makedonyalılar. Romalılar. Haçlılar. Tarihe geçmiş ilk tstanbul Boğazı Köp- rüsü ve geçişi, Pres Kralı Dareios'un 10 513'te Doğu-dan Batı'ya geçmek için. düz tekneleri yan yana bağlayarak yaptırdığı köprü ve geçiştir. Dareios'un oğlu Xerxes de 10 480'de Çanakkale Boğazı'nı aynı yöntemle geçti. Anadolu halklan Pers isti- lasına karşı yiğitçe direndi, ittifaklara gir- di. çok acı çekti. katliam yaşadı (Türkiye Halkının tlkçağ Tarihi, Prof Dr. Bilgel mar, Ege Üniversitesi Basın Yayın Yüksekoku- lu-1982). 20. yüzyıla kadar yaklaşık 25 yüzyıi. İs- tanbul ve Çanakkale boğazlanndan İcöprü- lü geçiş gerçekleşmedi. Hep gemiler kulla- nıldı. Diyebiliriz ki 1. Boğaz Köprüsü. Pers Kralı Dareios'un Doğu'dan Batı'ya geçişi- nin karşıtı. Batı'dan Doğu'ya ilk köprülü geçiştir. Boğazlann yalnız üstünden değil. üzerin- den geçiş de uluslararası sorun olmuştur hep. Boğazlann üstünden geçiş köprü ile Doğu ile Batı'yı bağlamak. üzerinden ge- çiş denizden kuzey ile güneyi birleştirmek- tedir. Ancak üzerinden geçme girişimi. Ça- nakkale savaşlannda insanlığa en az 500 bin ölüye mal olmuştur. Türkiye Cumhuri- - yeti'nin bağımsızlığının ve egemenliğinin tescili olan Lozan Antlaşmasf nın tek istis- nası boğazlann "üzerinden geçiş" ve Mont- reux Antlaşmasfdır. Diyebiliriz ki. askeri yöntemlerle boğazlann üzerinden geçeme- yenBatı. 1973'te 1. Boğaz Köprüsü ile eko- nomik ve teknolojik yöntemlerle üstünden geçmeyi başarmıştır. Boğaz Köprüsü ve geçişleri, yalnızca Is- tanbul'un iki yakasını birleştiren teknik. tra- fık ve şehircilik sorunu değildir. 2500 yil- lık Boğaz geçişleri tarihinin bütün verileri çerçevesinde esas olarak Doğu ile Batı, gi- derek artan ölçüde Kuzey ile Güney arasın- da çtkara davalı. ekonomik, kültürel ve as- keri ilişkiler ve çatışmalann düğüm nokta- sı ve götergesidir. Tarihte ve coğrafyada benzeri olmayan bu durumu, ancak yakın tarihin henüz yeterince açığa çıkanlama- ması ve değeriendirilememesi yönleriyle karayollan politikası ve otomotiv sanayii bağlantılan içinde ele alarak değerlendire- bılinz. Süphesiz ki, Mimarlar Odası'nın 1970'lerde 1. Boğaz Köprüsü ile ilgıli mü- cadele ve uyarılannın haklılığı gün gibi or- tadadır. "1. Boğaz Köprüsü" fstanbul'un planlı gelişmesinin birgereği değildir. Köp- rü kentin kuzeye doğru gelişmesini tahrik ederek yeni köprüleri zorunlu kılmıştır. Böylece Boğaz'ın iki yakasının doğal ve kültürel değerleri yağmalanmıştır. Batı ya- kasında yoğunlaşmış olan iş. idare ve kül- türel merkezlerin, desantralizasyonunu sağ- lamak için, Anadolu yakasında da gelişti- rilmesi gerekirken Anadolu yakası yalnız- ca yerleşim bölgesi olarak bırakılmış ve oto- mobile davalı geçiş zorunluluk haline geti- rilmiştir. Spekülasyon ve yağma Köprüden geçişi zorunlu kılmak için ara- balı vapur seferleri kasten azaltılmış ve he- men hemen kaldınlmıştır. Bugün suni ola- rak yaratılan ve arttınlan köprüden arabalı geçişin yarattığı hastalık olan ulaşım sıkın- tısı ve trafik sıkışıklığı. köprünün haklılığı için demagojik olarak kullanılmaktadır. Bence 1. Boğaz Köprüsü'nde, kökü dışan- da olan iradeye evet diyenler, en basit an- lamda köprü başlannı tutmayı becereme- mişler ya da düşünememişlerdir. 1970'li yıl- larda yüzmilyarlarca liralık arsa spekülas- yonuna ve bu kez de kontrol edilemez Bo- ğaz yağması hastalığına neden olmuşlardır. Bu yazının esas amacı, gözden kaçan ve kaçınlan başka yönlere ve verilere işaretet- mektir. Köprüden kent içi trafik dışındaki geçişlerin. esas olarak da TIR geçişjerinin, son yıllardaki niceliği ve niteliği ile ilgili ve- rilerelımde yok. Ancak 19801i yıllann ikin- ci yansında, Türkiye'deki TIR sayısının 20 bin civannda olduğu bilinmektedir. Ulusla- rarası Nakliyeciler Derneği'nin yöneticile- ri, devrin Başbakanı Turgut Özal'a. deyim yerindeyse yalvar yakar olarak deviet teşvi- ki ile aldıkları TlR'lann on yıilık satış ya- sağının beş yıla indirilmesini istemişlerdir. Sürecek
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle