29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 ŞUBAT 1995 PAZAR 10 DIŞ HABERLER Karşımızda zıt reklamlar Trafik canavanmız son zamanlarda iki reklam filminde birden... Biri, karayollannda sık sık karşılaştığımız. yol kenanndaki levhalardaki trafik canavan. Ve bunun ekrana yansıyan biçimi. Diğeri de Türk pop müziğinde iz bırakan ünlü bir üçlümüzün bir yabancı petrol şirketi için yaptığı reklam. llkinde, içimizdeki trafik canavannı öldürmemiz gerektiği söyleniyor bize. Fkincisınde ise konsere yetişmek zorunda kalan ünlü üçlümüz her türlü trafik kuralını hiçe sayarak, içlerindeki trafık canavanyla el ele veriyorlar. Hem de Amerikan fılmlerine özgü kovalamacalan andiran sahnelerle. Hatta bir ara arabalan sadece iki tekeri üzerinde yan yatarak bir dar gedikten geçiyor! Ama altına. trafiğe kapalı alan' diye yazmayı akıl etmışler. Demek İci canavann direksiyonu ele geçirdiği diğer tehlikeli sahneler 'trafiğe açık alaırda. Çok güzel. Tebrikler. Bu perhiz ve lahana turşusu LONDRA EDtP EMİL ÖYMEN iki zıt reklamı Avrupa'da izlemek çok ibret verici. Çünkü ilk reklam. efendi gibi, insan gibi araba kullanma gereğini anlatmak için. Ikincisi ya ne için? Her ne nedenle olursa olsun trafik canavarhğını meşru göstermek için değil mi? Ustelik bu reklamda. kamuoyunun çok iyi tanıdığı, sevdiği ve takdir ettiği sanatçılar kullanılmış. Rastgele aktörler yerine onlann olması, reklamın amacına uygun. Amaç. sosyal bir mesaj vermek değil mi? Ama reklamdan çıkan ikinci sonuç da şu: Gerektiğinde onlann içindeki trafik canavan bile ortaya çıkabiliyor. Çünkü bir yere yetişmeleri gerek. Tıpkı trafik canavarlanna yenilen herkes gibi. Reklamı veren lngiliz petrol şirketi, böyle bir reklamı lngiltere'de asla yayımlatamazdı. Çünkü insanlann aklına geliveren her orijinal fıkir, zırt diye reklam filmi yapılamaz tngiltere'de. Yapılsa bile, bunu denetleyen üst kuruluş vardır. Reklamın, kamuoyu vicdamna ve hatta gerçeklere uygunluğuna karar verir. Ve icabmda milyarlar harcanan bir reklam hop diye yasaklanır. Ünlü Italyan moda firması Benetton ömeğin gayet orijinal, çok çarpıcı, akılda kalan, şoke eden reklamlanyla ünlü. Ama Ingiltere başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde bu reklamlar yayımlanamıyor. Ya da ilan taİualanna çıktıklan gibi iniyorlar. Bu da zaten kendi başına bir reklam. Benetton da bunun farkında. Onun için ha babam benzer reklamlar çıkanyor ortaya. Yasaklansın da reklam olsun diye. Bir yandan trafik canavarlığını köreltmek için uğraş, bir yandan da trafik canavarlığını meşru gösteren klipleri milyonlara yaymla. Endülüs'te yağmur duası Hollanda'da ise seller Bu yıl daha az patates yiyeceğiz, daha az zeytinyağı tüketeceğiz. Halk şişe şişe zeytinyağı stokladı, zeytinyağı fiyatlan fırladı. Ve daha az sarhoş olacağız; yağmuru esirgedi Tann bu yıl üzüm bağlanndan, çatır çatır kurudu toprak. Endülüs kuru, kupkuru. Endülüs kızlannın bağlarda üzüm tanelerine doldurduklan şarkılaryok artık. lspanya"nın en yoksul ama en coşkulu kesimi Endülüs. binler. onbinler sokaklarda.. aziz papazlann ardına takılıp yağmur duasına çıkıyorlar. Ben, yalnızca Islamda yağmur duası var sanırdım. Çocukluğumda, önümüzde imam, tüm köylü, kurumuş kör bir kuyunun başında toplanır; imam yağmur duası okur, köylü 'amin' der; ardından yağmur gelmesi umuduyla su serpilirdi üstümüze. Endülüs'te yağmur dualannın hızlandığı günlerde Hollanda'yı. Belçika'yı seller yutuyor, yüzbinler konutlannı terk ediyorlardı. Ne çelişki! Ya bu insanlar yanlış dua okuyorlar, ya da Tann, yağdıracağı yerin yanılgısına düşüyor. Ya da bu işın duayla bir ilgisi yok. Beni asıl şaşırtan, öteki dinlerde de yağmur duası olması değil; böylesine geliştiğıni MADRİD ALİ K1ŞLAK varsaydığımız Batı toplumlannda bile hâlâ Tann 'dan yağmur beklenmesiydi. Bir yandan bilim adamlan. karbondioksitle örtülü bir seraya dönüştürdüğümüz dünyamızın gittikçe ısındığını, bizi daha çok kuraklıklann beklediğini söylerken, bir yandan da kırk yıldır görülmemiş seller altında kalıyoruz. Ya iyi bir yağmur duası bulacağız; öyle ki, dogru okursak yağmur yağsın; tersinden okursak yağmasın, denizler çekilsın, seller basmasın. Ya da şu bilim adamlanna azıcık kulak verip dünyamızın ciğerlerini temizleyeceğiz, ozon tabakasını falan deldirmeyeceğiz ki. Tann. başımıza beklenmedik felaketler getirmesin. Elbette ki toplumlar üç beş günde gelişmiyorlar, üç günde olmuyor değişim. Eski zamanlar. yeni nesillere masal gibi geliyor. Ben. tspanyollara yağmur duasına çıkışlanna şaşkınlığımı belirtirken, ertesi gün birisi elinde El Pais gazetesi, Türkiye'de liselerdeki 'iffet yasası" uygulamasının ne demek olduğunu soruyordu; haberi okuyor, ama bir anlam çıkaramıyordu. Cinsel hastalıklan. istenmeyen hamileliklen önlemek için tspanya'da liselerde öğrencilere ücretsiz prezervatifdağıtıhrken, arkadaşımın şaşkıniığı da haksız değildi hani. Ama daha dün -yani yirmi yıl önce- Franco diktatörlüğünde kadınlann mini etek giymeleri bile yasaktı; polis, sevgililerin sokakta el ele tutuşmalanna izin vermiyordu. Yasalan toplumlar kendiliklerinden olgunlaştınp getirmedikçe, yukandan konulan kurallar iğreti kalıyor, tutmuyor. Toplum, kültürel değişimin yönünü belirlemede elbette çaba harcamalı, ama değişim, tarihsel bir süreç gerektiriyor. Bu yıl Ispanyollar daha az sarhoş olacaklar. Üzüm bağlan Tann'nın gazabma mı uğradı? Peki ama. bu dünyada 'iyi' olanlan şarap nehirleriyle ödüllendirmeyecek miydi Tann? Ve neden zeytin bahçeleri de susuz kaldı? Kolesterol sıfır. sağhk kaynağı zeytinyağının suçu neydi? Şarap yok, zeytinyağı için, diyebilirdi. Sağhğınıza! İffetli politikacı aranıyor"Diyenm ki, iki politikacı duruyor önünüzde. Ve onlar hakkında bildiğiniz tek şey şu: Birinin metresi var: öteldnin yok. Seçimlerde hangisini "desteklerdiniz?" Bu garip soruya Türkiye'de verilebilecek yanıtı düşünüyonım: Türk seçmeni elindeki bu tek bilgiden . önce ahlaki, sonra politik ve ulusal düzeyde ne gibi sonuçlar çıkanrdı? "Züıa suçu" dolayısıyla insanlann mahkûm edildiği bir ülkede, "metresli çözüm" yaranna hangi babayiğit konuşabilirdi? Bu çözümü uygulayanlar bile "böyle şeyter"e karşı olduklannı söylemez miydi? Sonuçta, metresi olmayan politikacı, ötekine göre "metek" görünmez miydi? Soruyu burada, Moskova sokaklannda sordular. Rusva televizyonu muhabiri, montaj falan yapmadan, sokaklan sıradan gezdi ve karşısına çıkanlara yukandaki soruyu yöneltti. Sonuç şu: Iki-üç kişi. metresi olan adayı, ahlaksız bulduğunu söyledi. Ciddi görünümlü birkaçı. bu veriden yola çıkılamayacağını belirterek ya bu oyunda oynamak istemediğini ya da ölçütü önemsiz bulduğunu vurguladı. Çoğunluk ise metresi olana daha sıcak baktığını belli etti. Bunlan izlerken pek çoğunun 70 yıllık suskunluktan sonra gerçekleştirildiği iddia edilen sözüm ona "cinsel devrünr 'in heyecanmı fazlasıyla hissettiğini tahmin ettim. Ne kadar seks, o kadar çağdaşlık! Demek koca bir ülkeyi yönetecek kişinin de sıradan insanlar gibi cinsel kaygılan ve MOSKOVA HAKAN AKSAY kaçamaklan olacak ha! Yaşa be! Bazılannın yanıtlan. başkalannın tahminlerine yer bırakmayacak kadar yeterliydi: Komünist ahlak kodeksine bağlılık yeminleri eden, değil metres edinmeyi, kendi eşine bile "toplumsal sorumluluklan aşacak düzeyde" ilgi göstermeyi reddeden lıderlerin. ülkeyi ne hale getirdiklerinden dem vuruyorlardı. Varsın artık yöneticiler de "normal insan" olsundu! Varsın onlann da kusurlan bulunsundu! Birisi; Leonid Brejnev'in hostes Ruslan Hasbıuatov'un ise şarkıcı sevgilileri olduğu yolundaki söylentilerin, halk içinde onlara daha sıcak bakılmasına zemin yarattığını savundu. Birkaçı da cinsel sorunlannı çözememiş devlet adamlannın, aşın derecede sinirli, acımasız ve tehlikeli olduğunu belirtti. Böylelerinin, kendi komplekslerinden doğan hırsı, toplumdan çıkardığını söyledi. Aynı günlerde elime ulaşan Türk gazetelerinde, iffetsizlik ve bekâret testi ile ilgili tartışmalar yansıtılıyordu. Yani Türkiye'nin gündemini "mahrem konular" işgal etmişti. Sağolsun devletimiz; neyin, nerede, ne zaman (ve belki de nasıl!) yapılıp yapılmayacağını saptıyordu. Yine o günlerde bir televizyonda düzenlenen açıkoturumda, cinsellikle ilgili kurallan koymaya çabalayan bazı "ahlak abideleri"nin, silik yüzlenni ve hastalıklı bakışlannı gördüm. Aklıma yıllarca önce Hasan Fehmi Gûneş'in istifa ettirilmesi olayında duyduğum üzüntü geldi. Herhalde birileri çok sevinmişti o günlerde. Ve devletin namusu da kurtulmuştu. Ne mutlu ki başımızda, nüfus cüzdanına yazılanm dışında cinsellik özelliği pek taşımayan. yanından geçen kısa etekli kadınlara hiç bakmamış, erotik filmleri kesinlikle seyretmemiş, kendini tatmin etmeyi aklından bile geçirmemiş ve asla fantazileri olmamış, her biri birer "namus timsali" sayılan yöneticiler bulunuyor. Önlarla ne kadar övünsek azdır! Almanya da rüşvet batağında Meksika 'da tanklarla iç içeyaşam Meksika'da hükümetin Zapatista lideri Marcos'u yakalamak için koca orduyu seferber ederek Chiapas eyaletine biriikler ve helikopterier göndermesi, bölgedeki sivil halkın yaşamını alt üst etti. Askerterin gelişine memnun olan tek kesim ise, çocuklar. Koca koca tanklann üzerinde oruran askerieri hayranlıkla izieyen çocuklar. kendüerine yeni bir eğlence çıktığı için durumdan gayet hoşnutlar. Hele bir de askerler tanklann üzerine çıkmalanna izin verirse, keyiflerine diyecek yok. Namuslu, aptal; devleti soyan, akıllı. Veren memnun, alan memnun. Alman devlet dairelerinde yiyicilik almış yürümüş. Özellikle devlet ile çalışan, ihalelere ve açık arttırmalara giren şirketlerin memurlara yedirdiğı rüşvet sonucu devletin her yıl 13.5 milyar mark zarara uğradığı, geçenlerde federal polis yetkılilerince açıklandı. En altta bekleyen evrağı en üste alan küçük memur, ihaleye giren müteahhide ön bilgiler sızdıran bölüm şefi ya da geçenlerde Münih'te olduğu gibi yüzlerce milyon mark değerindeki antma tesisinin yapımını. 1.5 milyon mark rüşvet aldığı kuruluşa veren şube başkanı... Alman devlet dairelerinin her kademesinde rüşvet almış yürümüş. 4 yıl önce komünizmden kapıtalizme geçen eski Doğu Almanya'da ise 'rüşvetçflik' henüz emekleme aşamasında. Ancak serbest pazann kurallan orada da kendini mutlaka gösterecek. Bir ay önce Stuttgart Emniyet Müdürlüğü'nde malzeme alımmdan sorumlu iki memur, rüşvet aldıklan gerekçesiyle görevlerinden uzaklaştınldı. Hemen ardından benzeri bir olay da Düsseldorf'ta yaşandı. Yiyici memurlann 'başkenti' ise Münih. Her yıl Bavyera eyaletine verdirdikleri zarar, 100 milyon mark. Münih Üniversitesi profesörlerinden Claus Stnınz. 'Devlet Dairelerinde Rüşvet' adını verdiği araştırmasında bu sonuca vanyor. "Her gûn avuç açüıyor. Herkes çıkannı düşünüyor ve bunu da olağan buîuyor" diyor Strunz: "Şu sıralar içinde yaşadığmuz STUTTCART AHMET ARPAD toplum sistemi. iktidar ve çıkar üzerine kurulu.™ Ancak önü alınamazsa kolayca kontrolden çıkabilir. Bu nedenle federal polisin yani sıra eyalet ıçişleri bakanlan da bu sorunun üzerine büyük bır duyarhlıkla gitmekte. En büyük başan geçen yıl Frankfurt'ta elde edildi. Kaymakamlar. bölüm şefleri. daire başkanlan, küçük memurlar, belediye mimarlan tutuklanıp haklannda soruşturma açıldı. Toplam 800 kişi! Suçlan, Frankfurt ve yöresinde iflas etmiş şirketlerin sahşında ve devlet ihalelerinde rüşvet yedikleri kişileri yıllar boyu kollamak. onlara haksız kazanç sağlamak. tkinci büyük başan da birkaç ay önce Münih'te elde edildi. Kentin . Wolfsrathshausen maliye dairesinde 6 memdr tutuklandı. Suçlan, ortak çalışarak 500 vergi yükümlüsünün beyannamelerinde değişiklikler yapmak ve onlara toplam 5 milyon mark haksız vergi iadesi sağlamak. Elde edilen başan 1ara rağmen ilgililer, her defasında buzdağının doruğundan küçük bir parça kopardıklanna inanıyor. Zachert. Roma tmparatoru Julius Sezar, tsa'dan önce 59 yılında çıkardığı bir kanun ile rüşvet alanlan cezalandırmaktaydı. Aldığı rüşvetin dört katını devlete ceza olarak iade etmek zorundaydı Romalı memur. T.C. MALİYE BAKANLIĞI TASİŞGENEL MÜDÜRLÜĞÜ ERENKÖY TASFtYE İŞLETME MÜDÜRLÜĞÜ ŞEKERLEMENİN SATIŞ İLANI 1- a) Erenköy Tasfjye Işletme Müdürlüğü'nce; satışa esas bedeli 520.010.000 TL yatınlması gereken güvence tutan 26.100.000. -TL olan ve özellikleri şartname eki listede gösterilen Erenköy Tasfiye Işletme Müdürlüğü'ne ait 3 nolu am- barda bulunan 272 karton şekerleme, 21.02.1995 tarihinde birinci defa, satılamadığı takdirde 23.02.995 tarihinde ikinci defa ve 27.02.1995 tarihinde üçüncü defa agık arttırma suretiyle Kayışdağı Yolu ÎETT Otobüs Garajı Yani Küçükbakkalköy/lstanbul adresindeki açık artırma salonunda 9.30-12.00 arasında satışa sunulacaktır. b) Müdürlüğümüzden yazılı izin alınmak suretiyle satışa sunulan şekerlemeler satış tarihlerinden 1 'er gün önce mesai günleri 9.00-12.00 ve 14.00-16.00 saatleri arasında yukanda belirtilen ambarda görülebilir. c) Satışa sunulan gıda maddelerinin güvence tutannın 20.02.1995 tarihinde saat 16.30'a kadar Kayışdağı Yolu İETT Oto- büs Garajı yani Küçükbakkalköy/lstanbul adresindeki müdürlüğümüz veznesine yatınlması ve açık arttırma mahalline gir- erken alındı belgesinin ibraz edilmesi gerekmektedir. 2- Açık arttırma suretiyle satış, 1615 sayılı Gümrük Kanunu'nun 2817 sayıh kanunla değişik 141'inci maddesi ve bu madde uyannca vürürlüğe konularak, Resmi Gazete'nin 5.3.1985 tarih ve 18685 sayılı müshasında yayımlanan Bakanlar Kurulu'nun 14.2.1985 tarih ve 85/9130 sayılı karan eki tüzük ve Resmi Gazete'nin 20.2.1991 tarih ve 20792 sayılı müshasında yayımlanan Bakanlar Kurulu'nun 7.1.1991 tarih ve 91/1374 sayılı karan eki tüzükle değişik, Resmi Gazete'nin 17.12.1983 tarih ve 18254 sayılı müshasında yayımlanan Bakanlar Kurulu'nun 10.11.1983 tarih ve 83/7385 sayılı karan eki "Gümrüğe Terkedilen Terkedilmiş Sayılan, Müsadere Edilen Eşyanın Tasfiyesine ilişkin tüzük" hükümlerine göre yapılır. 3- Birinci defa yapılan, satışta alıcısı çıkmadığı için ikinci kez satışa çıkanlacak eşya listesi birinci satışm, ikinci satışta da alıcısı çıkmayan eşya listesi ikinci satışın tamamlanmasına müteakiben ilan tahtasına asılarak ilan edilecektir. Gazeteye • aynca satış ilanı verilmeyecektir. ' 4- Açık arttırmaya katılacaklann, kimliklerini belirlemeye yarayan belge ile satış tarihine göre 6 ay içinde alınmış, iş veya ikametgâh adreslerini gösteren bir belgeyi, tebligat adresinin iş veya ikametgâh adresine ilişkin belgedeki adresten farklı olduğu hallerde tebligat adresini gösterir belgeyi, başkası adına vekil olarak satışa katılanlann aynca noterden on- aylı vekâletname örneğini satıştan Önce satış kuruluna vermeleri gerekmektedir. 5- tlgili mevzuat hükümlerine göre ödenmesi gereken katma değer yergisi dahil her çeşit vergi, resim, harç ve diğer mali yükümlülüklere ilişkin tutarlar ile tellaliye ücreti ve sair giderler alıcı tarafından aynca ödenecektir. 6- Eşyalar hali hazır durumu itibariyle satışa sunulmakta olup, bu ilanda gösterilen ve şartname eki listelerde belirtilen hasar oranlanna ilişkin hususlar yalnızca bilgi mahiyetindedir. Alıcının, eşyaîan yerinde bizzat görerek satışa katıldığı kab- ul edildiğinden; hasar oranlan gösterilmiş olsun veya olmasm belirtilen hususlara alıcı tarafından hiçbir şekilde itiraz edile- mez. Yapılan itirazlar idarece reddedilecektir. 7- Satışa çıkanlan eşyalara ilişkin olarak ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde eşyalann bulunduğu yer itibariyle şart- name ve eki listelerde belirtilen esaslara göre ardiye, yükleme, boşaltma, taşıma, hamallık, tartı ücreti ile diğer hizmetler karşılığı alacaklar ve giderler alıcı tarafından aynca ödenecektir. 8- Eşyalann satışta bulduğu değerinin (KDV, ardiye ücreti ve diğer hizmet giderlerine ilişkin ücretler hariç) 15 milyon lirayı aşması halinde, ahcılann talepleri üzerine şartname ve eki listelerde belirtilen şartlarla satış bedelinin 10 ayda ilki peşın olmak üzere 10 eşit taksitte ödenmesi mümkündür. 9- Şartname eki listeler, Antalya, Adana, Ankara. Afyon, Bursa, Diyarbakır, Edirne, Manisa, Erenköy, Erzurum, Gebze, tstanbul, tzmir, Ordu ve Ankara-Yenişehir tasfiye işletme müdürlükleri ilan panolannda görülebileceğı gibi, anılan listel- erde bîrlikte satış şartnamesi bedeli karşılığı müdürlüğümüz satış kurulu başkanlığından alınabilir. 10- Sahşla ilgili esaslar şartname ve eki listelerde aynntıh olarak belirtilmiş olup, "Açık arttırmalı eşya satış şartname- si" ve eki listeler sözleşme yerine geçer. Satışa katılaniar bu şartname ve eklerindeki hükümleri aynen kabul etmiş sayılırlar. 11- Satışla ilgili olarak, satışı yapan tasfiye işletme müdürlüğünün aşağıda belirtilen telefon numarasından a>Tintılı bil- gi alınabilir. Erenköy Tasfiye İşletme Müdürlüğü • ' • . Tel: 364 36 83 tlan olunur. Basuı: 7444 Küçük girişimci için en avantajlı hhalat ve ihracat: SINIR TİCARETİ I I KOMŞU" U1KARET1EN NA9L FAYDALAMUR? PFRAS SAT1ŞININ PERDE ARKASI ÇİLLER'İN "YENİ İSTANBUL PROJESTNDE NELERVAR? BORSA ŞİRKFTURİNİN AÇIKIANAN 1994 BİUVNÇOLARI... DOSYA: 1995 YILIYATIRIM TEŞVIKLERI BAYINIZDE T.C. KAKTALASLİYE 5.HUKUK MAHKEMESİ EsasNo- 1992 380 Karar No: 1992 691 Davacı K H. tarafından davalılar Birol Arslan ve Nü- fus Müdürlüğü aleyhine açılan 2. evlıhk kaydımn iptali davasmın duruşması sonunda; mahkememızce 9.12.1992 tar- ihinde Tokat ılı, Almus ılçesi, Ataköy c: 078, s: 49, k: 39'da nüfusa kayıtlı bulunan Hasan oğlu, Zehra'dan olraa, Niksar 01 01.1965 doğumlu Birol Ar- slan ile Yılmaz kızı, Satı'dan olma, Karabuk 9.5.1966 doğumlu Saniye Arslan'ın tstanbul Kartal Belediye Baskanlığı'nda 25.1.1991 tar- ihinde yapmış olduklan evlilik kaynlannın iptalıne dair ver- ilen karar Yargıtay yolu açık olmak üzere davacı K.H adına C.Savcılığı'mn huzuru ile davalılardan nüfus ıdaresi tem- silcisinin yüzüne karşı, diğer davalı Birol Arslan'ın gıyabında 9.2.1992 tarihinde karar verilmiştır. Eklice ilişikte ömekleri gönderilen Kartal Cevızli Po- lis Karakolu'nun 20.12.1994 tarih ve 8837, yine aynı tarih ve 9486 ve 5.1.1995 tanh ve 8851 sayılı yazılarından da anlaşılacağı üzere davalı Birol Arslan'ın adresi meçhul olduğundan ve adresi tespit edilemediğinden davalı Birol Arslan'a ilam teblıği yerine kaimolmaküzere hükümözeti ilan olunur. 3.2.1995 Basm: 7778 tLAN HAYDARPAŞA GİRİŞ GÜMRÜK MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN Gümrüğümüzce Istanbul Ekspres TAŞ. Tic. A.Ş. adına tescil- li 41660 26.11.1990 tarihli gınş beyannamesinden aranılan 148.885.620.- TL. gelir eksiğine ait müsteşarlığımız Gümrükler Genel Müdürlüğü'nün 1994/900 sayılı 29.09.1994 tarihli karar- lan ile ilgili olarak mükellefine yapılan tebligatımız adres yeter- sizliğı nedenıyle iade edildiğinden ve teblıgata sarih başkaca adres bulunamadığından tebligat yerine kaim olmak üzere 7201 sayılı kanunun 28 ve 29. maddeleri gereğınce ilanen teblig ol- unur. Basın: 7480 DUYURU GAZtANTEP tŞ MAHKEMESİ HÂKİMLtĞt'NDEN Esas: 1994/256 SSK Gen. Müd.lüğü tarafından Ali Demir, Yusuf Keser, M. Nazım Altun ve Haydar Yıldız aleyhine açılan 28.395.767 TL. tazminat davasında: Tüm aramalara rağmen bulanamayan Haydar Yıldız'a ilanen tebligat yapılmasına karar verilmış olduğundan bu şahsın 30.3.1995 günü saat 09.00'da mahkememızde hazır bulunması veya kendisini bir vekil ile temsil ettirmesi, gelmediği takdirde duruşmalara yokluğunda devam edılecegi ve hüküm verileceği davetiye yerine kaim olmak üzere duyurulur. Basın: 7250
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle