Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 ŞUBAT1995 RAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Milli Eğitim Bakanhğı, öğrencilere af çıkanlmasına yönelik yasa teklifine olumsuz yanıt verdi
Oğrenciye bu kez af yok• 1990-1991 öğretim yıhndan itibaren okullanyla ilişiği
kesilen öğrencilere af çıkanlmasına yönelik yasa
teklifine karşı çıkan MEB "Sık sık çıkanlan aflarla
eğitim-öğretim kalitesi düşürülmekte ve başansızlığa
prim verilmektedir" görüşünü dile getirdi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Milli Eğitim Bakanhğı, DYP Çanakka-
le Mıllenekilı Süleyman Ayhan'ın,
1990-1991 öğretim yıhndan "itibaren
okullanyla ilişiği kesilen öğrencilere af
çıkanlmasına ilişkin yasa teklifine
olumsuz yanıt verdi.
Bakanhk yanıtında, "Sık sık çıkan-
lan aflarla eğitim kalitesi düşürülinekte
ve başansızlığa prim verilmektedir*' de-
nildi.
Son 10 yılda 5 kez af çıkanhrken.
Milli Eğitim Bakanhğı yeni bir af öne-
risi üzerine. aflann üniversitelerde eği-
tim kalitesini düşürdüğü sonucuna var-
dı. 4 aralık ara seçiminin iptalinden ön-
ce DYP Çanakkale Milletvekili Süley-
man Ayhan ve Milli Eğitim Komisyonu
üyelerince TBMM Başkanhğı'na sunu-
lan yasa teklifine, bakanhk olumsuz ya-
nıt verdi. Yasateklifinde. 1990-1991 öğ-
retim yıhndan itibaren okullanndan ili-
şiği kesilen öğrencilere bir defaya özgü
olmak üzere 2 sınav hakkı verilmesi ön-
görülüyor.
Milli Eğitim Bakanhğı'nca TBMM
Başkanhğı'na sunulan yazıda şöyle den-
di:
"3908 sayılı yasada 6 Mayıs 1993'te
yapılan yeni düzenlemeyle son sınıfa gel-
miş olan öğrencilere sınırsız sınav hakkı
tanınmış olması. sık sık çıkanlan aflann
eğitim-öğretim kalitesini düşürmesi ve
başansızlığa prim tcrmesi nedeniy le tek-
lif olumlu karşılanmamıştır."
Bakanhk yetkilileri, milletvekilerince
verilen yasa tekliflerine sûrekli olarak
olumsuz yanıt verildiğini. ancak erken
seçim karan ahnması durumunda yeni
bir af çıkması olasıhğının yüksek oldu-
ğunu belirttiler.
Yetkililer, "Eğer4 aralık ara seçimi ip-
tal edilmeseydi afçıkması içinçok büyük
bir baskı getecekti. Bakanhk, YÖK ve
ûniversite yönetimleri öğrenci affi çıka-
nlmasına karşı. Ancak, öğrencilerin ve
politikacılann baskısı hükümet politika-
sına dönüşünce bizim direnmemiz işe ya-
ramryor" diye konuştular.
1984'TEN BU YANA 5 AF ÇIKTI
• 29 Şubat 1984 yılında çıkanlan
afla, 1983-1984 öğretim yıhna
kadar okullanndan ilişiği kesilen
ya da kesilme noktasına gelen
öğrencilere yeni bir sınav
hakkı tanındı.
• 29 Aralık 1985 tarihinde
ikinci bir af çıkanldı.
• 10 Arahk 1988'de çıkanlan Af
Yasası'yla da öğrenciler ıçin ilginç
uygulamalargetirildi. Bunagöre
fakültelerden atılan öğrencilere
meslek yûksekokullanndan lisans
diploması verildi.
• 21 Mayıs 1992 yılında geniş
kapsamh bir af çıkanldı.
Bununla 1980-1981 öğretim
yılmdan 1991-1992 öğretim yıhna
kadar okullanyla ilişiği kesilen
ya da ilişiği kesilme noktasına
gelen öğrenciler, üniversitelerine
geri döndüler.
• Milli Eğitim Bakanhğı ve YÖK,
öğrenci ve politikacılann baskısına
son verebilmek için 1993 yılında
değişik bir af yöntemi buldu.
6 Mayıs 1993'te 3908 sayıh
yasanın 44. maddesinde değişiklik
yapılarak 1991-1992 öğretim yılı
itibanyla son sınıfa gelmesine
karşın 5 dersten kalan öğrencilere
2 sınav hakkı, 3 dersi olan
öğrencilere de sonsuz
sınav hakkı getirildi.
Kitaba KDX kültüre darbe vurur• Bir grup bilim adamı, "Kamuoyuna bildiri"
başlığıyla bir açıklama yaparak lüks tüketim
mallannın KDV'sinde indirim yapılırken kitaba
uygulanan verginin yükseltilmesini protesto etti.
Haber Merkezi - Ülkemizin
önde gelen, uluslararası düzeyde
tanınmış bir grup seçkin bilim
adamı: yat. kotra gibi lüks tüke-
tim mallannın katma değer ver-
gilerinde indirim yapılırken, kita-
ba uygulanan verginin yüzde
1 'den yüzde 8'e yükseltilmesini.
Türk insanını karanhğa mahkûm
etme çabalannın yeni bir eylemi
olarak gördüklerini açıkladılar.
Bilimciler, insan uygarhğının
en temel aracı olan kitaba karşı
hükümetin bu tutumunu düzelt-
mesini istedi. Çağdaş Gazeteciler
Derneği de Başbakan Tansu Çil-
ler'e başvurarak, karann yeniden
gözden geçirilmesi gerektiğini
vurguladı. İTÜ'lü 7 bilim adamı-
nın kitaptaki KDV oranlannın
yükseltilmesı nedeniyle hazırla-
dıklan "Kamuoyunabikliri~baş-
lıklı açıklama şöyle:
"50. Cumhuriyet hükümeti-
nin katma değer vergisi oranla-
nnda yapmış olduğu son dü-
zenlemenin kitap fiyatlarında
yüzde 7'lik bir arfış (yüzde
1 'den 8'e), buna mukabil kotra
vs. gibi bazı lüks eşya fiyarla-
nnda da yüzde 8'lik bir indi-
rim (yüzde 23'ten yüzde 15'e)
yapmış olduğunu büyük bir
şaşkınhk, umutsuzluk ve hatta
dehşetle gözlemiş bulunuyoruz.
tnsan kültürünün ve uygarlığı-
nın M.Ö. 4000 yılmdan günü-
müze kadar en yaygın ve en et-
kili aracı olan kitabın fiyatın-
dan alınan bir verginin, ülkenin
zor anlarında geçici bir süre
için ve son çarelerden biri ola-
rak arttırılması, ulusal dayanış-
ma çerçevesinde doğal karşıla-
nabilir. Ancak hükümetin lüks
eşya katma değer vergilerini
yüzde 8 oranında azalftığı bir
ortamda kitap katma değer
vergisini arttırması, bilgi çağı-
nı yakalamak, insanımızın her
türlü bilgiy le donatılmış olarak
yaşam düzeyini yükseltmesini
sağlamak, gençlerimizi dünya-
nın en ileri ülkelerindeki eğitim
düzeylerine göre yetiştirmek gi-
bi ülkemizin ulusal amaçlany-
la çelişiyor. Üstelik kitaba ko-
nan bu ek verginin Türkiye'de
1993 yıhnda restorasyon ihalesini alan Net Holding Yönetim Kunılu Başkam Besim Tibuk, Ayasofya'ıun tüm insanhğın mah olduğunu vurguladı.
bütün insanhğın mah*Kültür Servisi - Ayasofya Müzesi'nde
iki yıldır restorasyon çalışmalannı
yürûten Net Holding Yönetim Kurulu
Başkam Besim Tibuk, Ayasofya'run
tüm insanhğın mah olduğunu
vurguladı. Tibuk, "Ayasofya bir
hoşgörü sembolü olarak kalacak.
Diinyanın neresinde böy le bir yapı var?
Bin küsur sene dünyanın en büyük
yapısıydı, bütün önemli yapılan
etküedi" dedi. Tibuk. Ayasofya'da
cuma namazı kıhnmasının iç
politikadaki aynmı körükleyeceğini
söyledi Ayasofya'nın insana heyecan
veren bir yapı olduğunu söyleyen
Besim Tibuk. "Bu bina büyük bir
ihtirasın eseridir. İmparator Jüstinyen,
bütün imparatorluğun olanaklarmı
buraya dökmüş, imparatortuğun ber
yanından malzemeler getirtmiştir.
Burası Istanbul'un nabzını tutan bir
bina olmuştur" dedı. Tibuk şöyle
devam etti: "Müslümanı da gelecek
dolaşacak, duasını yapacak, Hıristiyanı
da gelecek, mimarlar gelecek, gezecek.
1923 ile 1950 arasuıda bizde totaliter
tek parti devleti vardı ve Sovyet
Rusya'ya benzer bir şekilde dini ezdi.
Ama '50'den sonra artık durum değiştL
Şimdi artık bir problem yok. Ayasofya
ise şimdi bir hoşgörü sembolü olarak
kalacak. Dünyanın neresinde böyie bir
yapı var? Bin küsur sene dünyanın en
büyük yapısıydu bütün önemli yapılan
etküedi." Bir muhabırin, Ayasofya'da
cuma namazı kıhnırsa buna dıştan
tepki gelip gelmeyeceğini sorması
üzerine, Tibuk şunlan söyledi: "Bizim
politikamızdaki laiklik ve din tartışması
çok komik bir tartışmadır. Ben bu
laiklik lafının da aleyhindeyim,
tamamen çıkanlmasını istiyorum.
Tolerans ve din diyelim. Kimi az dindar
olur. kimi çok dindar olur. Söylediğiniz
gayet masumane bir olav. Burada gelip
bir cuma namazı kılmak çok güzeL,
niçin olmasın? Ama bu sefer gereksiz
yere istismar edilecek. Başlayacak bir
kesün. 'Efendim Atatürk devrimleri
gidıyor', 'Şeriata dönülüyor'. Yoksa
çok doğal olur, ana böiümün bir kısmı
aynlabilir, bu tip şeyler olmayacak diye
bir şey yok. Ama toplumumuzu bu tip
laflan kaşıya kaşıya çok iki kutuplu
hale getirdik. Ondan vazgeçmemiz
lazun." 1993 yılında Kültür Bakanhğı
tarafindan açılan ihaleyle restorasyonu
üstlendiklerini belirten Netyapı Genel
Müdürü Haluk Elver de bugüne dek
yapılan çalışmalan şöyle özetledi:
"Ayasofya'nm kubbe mozaiklerinin
tamiri için 56 metre ile Türkrye'deki en
yüksek iç hacim iskele olma özelliğini
taşryan birçelik iskele kuruldu. 172 bin
parçadan oluşan iskelenin kuruunası
tam 32 gün sürdü. Mozaikler, Türk ve
yabancı uzmanlar tarafindan tamir
ediliyor. Çaljşmalar Ayasofya ile
sınırlı değil. Aya İrini'nin 1992
yılında yanan merdiven ve platformu
aslına uygun olarak yeniden inşa
edildi. Ayasofya'mn bahçesinde
bulunan 1. Mahmut Şadırvam'nın
ise tüm kırık yerleri onanlarak
ahşap çatı altında bulunan tavan da
aslına uygun olarak yenilendi."
Genel Müdür Hayrettin Uzun, 'Gökçek kabul ederse Ankara'nın doğalgaz fiyatı da düşecek' dedi
Botaş, Eryaman'da doğalgaz fîyatmı indirdi
ANKARA (AA) - Botaş Ge-
nel Müdürü Hayrettin Uzun, do-
ğalgaz ihtiyacı doğnıdan Botaş
tarafindan karşılanan Ankara
Eryaman'a \erilen doğalgaz fi-
yatını metreküpte 1053 lira
ucuzlatarak 5 bin 500 liraya in-
dirdikJerini açıkladı.
Ankara Büyükşehir Belediye-
si *run doğalgazı pahalıya sattığı-
nı da savunan Uzun. "Sayuı
Gökçek,gaa pahalı satmakla 2.5
mihon dolar (yaklaşık 100 mil-
yar Ura) ek gelîr sağlıyor" dedi.
Botaş Genel Müdürü Uzun,
doğalgaz satışında EGO'nun bin
metreküpte 118 dolarlık fiyatı
kabul etmesi durumunda, Anka-
ra'da doğalgazı metreküpte 7 bin
300 lira yerine 6 bin 100 lira do-
layında satabileceğini de söyle-
di.
Uzun, fiyat dalgalanmalan
nedeniyle ödeme güçlüğü çeken
Ankara Eryaman Yönetim Ku-
rulu'nun. Botaş'tan fıyat indiri-
mi istediğini, konuyu yönetim
kurulunda değerlendirerek indi-
rim karan aldıklannı anlattı.
Uzun, Ankara Eryaman için 18
ocakta metreküpü 5 bin 356 li-
radan 6 bin 553 liraya yükselti-
len doğalgaz fiyatmı, yeniden 5
bin 500 liraya indirmeyi karar-
laştırdıklannı bildirdi.
Karan, Eryaman Yönetim
Kurulu'na bir yazıyla bildire-
ceklerini de belirten Uzun, "An-
cak biz istedik ki bu indirim An-
karablara yansjsm, yönerimin ce-
binde kalmasın. Bu yüzden bu-
raya gelerek Eryaman sakinleri-
ne açıkladık" dedı
Eryaman'a verilen doğalgaz
satış fiyatının, EGO'ya verilen
satış fiyatına eşit olduğunu söy-
leyen Hayrettin Uzun şöyle ko-
nuştu:
"Biz Sayuı Gökçek'e de teklif
ettik. 'Biz kendi kânmızdan fe-
ragat edelim. yeter ki Istanbul ve
Bursa'daki satış şartlannı kabul
edin. Size de 118 dolardan do-
ğalgaz satahm' dedik. Tabü ki
bir şartla, bunun halka yansıöl-
masım istedik. Eğer Saym Gök-
çek bunu kabul ederse Anka-
ra'nın doğalgaz alış fiyatı da dü-
şecek."
Botaş'ın gaz dağırım maliye-
tinin bin metreküpte 115 dolar
olduğunu, 3 dolar kâr payı ekle-
yerek belediyeye 118 dolara sat-
tıklannı anlatan Uzun,
EGO'nun gazı pahalı satmak is-
temesinın, yüzde 30 kâr marjı ile
birlikte kânnı arttırmak isteme-
sinden kaynaklandığını sa\"un-
du. Genel Müdür Uzun, bu ko-
nuda şöyle konuştu:
"Size doğa^azı 200 dolara ve-
relim desek Saym Gökçek mem-
nun olacak. Çünkü kân artacak.
118 dolann yüzde30'undan, 135
dolann yüzde 30'u daha fazla-
dır. Ankara'da yılda 450 milyon
metreküp doğalgaz tüketildiğine
göre Saym Gökçek bundan 23
milyon dolar (100 miryar lira) ek
gelir sağlıyor.
'350-400 milyar dolayında
kârdan \azgeçelim, yeter ki siz
Ankarahlara ucuz gaz satın' di-
yoruz, ama bunu kabul etmiyor
Sayın Gökçek."
zaten arzu edilenin çok altında
olan entelektüel okur oranını
düşüreceğini ve ülkeyi karanlı-
ğa teslim etmeye hizmet edece-
ğini, iyi niyetli ve düşünen her
Türk vatandaşı görmektedir.
Bu karann, halkın çıkannı kol-
lama ile görevli olan TBMM'de
durdurulamamış olmasının
bizlerde yarattığı ümitsizlik, bu
facianın basınımızda yeteri
önem ve yeteri telaşla yansıtıl-
madığı gözlemi ile ciddi bir
dehşete dönüşmüştür.
Kitap, insan uygarlığının en
temel, en etkili, en şerefli tem-
silcisidir. Kitap, insanı insan
yapan düşünceyi en sağlıklı ta-
şıyan, en çabuk ve en sağlam
bir şekilde yayan en güvenilir
araçtır. İnsanı kitaptan uzak
tutmak, onu uygarlıktan yok-
sun bırakmaya yeltenmenin ilk
ve en tesirli adımıdır.
Türkiye Cumhuriyeti vatan-
daşlan karanhğa ve insanlık dı-
şına itilmeyi hak etmemişlerdir.
t'mudumuz hükümetin \ermiş
olduğu bu basiretsiz karann kı-
sa sürede düzelrilmesi. Türki-
ye'de yaşayan insanlann kitaba
en kısa ve en kolay yollardan
ulaşmalarınm kanunlarla gü-
ven altına alınmasıdır.
Ord.Prof. RatipBerker( Tür-
kiye Bilimler Akademisi şeref
üyesi)
" Prof. Ihsan Ketin ( Türkiye Bi-
limler Akademisi şeref üyesi)
Prof. Dr. Erdoğan Şuhubi
(Türkiye Bilimler ve Avrupa
Akademisi asli üyesi)
Mithat Idemen (Türkiye Bi-
limler Akademisi asli üyesi)
Prof. M. Cengiz Dökmeci
(Türkiye Bilimler Akademisi
asli üyesi)
Prof. Hilmi Demiray (Türkiye
Bilimler Akademisi asli üyesi)
Prof. A.M.C. Şengör (Türki-
ye Bilimler Akademisi ve Avru-
pa Akademisi asli üyesi, Rusya
Federasyonu Doğu Bilimleri
Akademisi yabancı üyesi)"
CUMHURİYETTEN
OKURLARA
ORHANERİNÇ
Basın Rezalefleni
Meslek tarihimızin klasikleşmiş yapıtlarından biridir
'Fransa'da Basın Rezaletleri'. İkinci Dünya Savaşı yıllann-
da, Fransa gibi uygar bir ülkede büyüklü küçüklü gazete-
lerin ve gazetecilerin çıkara dayalı ilişkilerindeki bütün ka-
ranlık ve kirli yanlan anlatır. Pierre Lazareff adlı gazeteci-
nin bu kitabı, 194O'lı yıllarda ustalanmızdan Şevket Rado
tarafindan dilimize çevrilmiştir. Türkiye Gazeteciler Cemi-
yeti; kitabı, usta gazeteci-yazar Tank Dursun K.'nın gü-
nümüz diline uyarlaması ile yeniden bastırdı. Hiçbir ekle-
me yapmadan, ancak "Istisna kaıdeyıbozmaz" demeyi de
unutmadan, medyamızın içinde bulunduğu durumu, aynı
zamanda kitabın en dikkatli okuru olan Saym Tarık Dur-
sun'un 'önsüz'ünden aktamnak istedik.
Bir dönemin gazetecileri mesleklerini çok yakından ilgi-
lendiren bu kitabı, büyük bir şaşkınhk içinde okumuşlardı.
"Büyük bir şaşkınhk içinde okumuşlardı" diyorum, çünkü
Pierre Lazareff'in 'Fransa'da Basın Rezaletleri ya da Fran-
sa'yı Çökerten Dördüncü Kuwet'\ bizde kesinlikle 'ol-
maz'ları anlatıyordu. Kitabın Türkçe çevirisinin yayımlan-
dığı 4O'lı yıllarda Türk basını, henüz büyük sermaye grup-
larının eline geçmiş değildi ve gazeteter 'meslekten gaze-
teci' patronlar aracılığıyla yayımlanıyordu.
Bugün bilindiği gibi durum, o yıllardakinden çok farklı-
dır ve basının büyük bir bölümünün sermayenin etkisi al-
tına girdiği gözlenmektedir.
•
Bu kitap aracılığında tanık olacağınız olaylar ve örnek-
ler, meslek adına elbette utanç vericidir. Ama basının ka-
muya karşı 'şövalyelik dönemi'nin daha o yıllarda son bul-
duğunun da bir kanıtıdır. llerleyen teknoloji, toplumlann tü-
ketime koşullandınlmalan, sermayenin küreselleşmesi, bu-
gün basını salt 'haber veren' yanı sıra toplumu uyanp yön-
lendiren bir organ olmaktan uzaklaştırmıştır, uzaklaştır-
maktadır.
Türkiye'de de basın bir dönem, üstelik uzunca bir dö-
nem 'şövalyelik'\n\ yaşamıştır. O dönemler; haber verme,
haberci olma, haberin kutsal sayıldığı dönemlerdi. Geldi
ve geçti. Tıpkı çay-simit gazeteciliğinin bugün Boğaz'da
yalılara, Amerika ve Isviçre'de villalara, altlannda Jaguar-
lara sahip gazetecilikle yer değiştırmesi gibi.
•
Lazareff'in anlattığı olayları içeren evrelerie bugün bası-
nımızın içinde yaşadığı ya da bir süredir yaşamaya başla-
dığı evreler arasında kimi paralellikler, hatta yakın benzer-
likler vardır.
Et-Balık Kurumu'nun özelleştirme adına bir oldubitti so-
nunda Hak-lş'e pazarianmasındaki yanlış hesap düzeltil-
di. Işin yanlışlığını ve arsalannın yağmalanması iştahlannı
hemen her gün muhabiri, yazan ve çizeri ile gündeme ge-
tiren Cumhuriyet, bu sonuçta haklı bir paya sahip.
•
Solda birlikteki 'çatı' tartışmaları geçen haftanın da
önemli konulanndan biriydi. Ankara Büromuz, gelişmele-
ri yakından izlemeyi sürdürüyor. Arkadaşımız Yılmaz Gü-
müşbaş'ın, Saym Mümtaz Soysal'la yaptığı iki günlük
söyleşı de bu çabalann ılgi çeken ömeklerinden biriydi.
•
Ekonominin içinde bulunduğu açmazı da arkadaşımız
Doğan Akın irdeledi. Borç-faiz-enflasyon kıskacının so-
mut verilerinin yer aldıgı haberimiz ikji topladı.
Özal ailesinin Civan-Edes kavgasındaki yerinin tartışıl-
ması sürüyor. Semra Özal'ın Eymür'le hiçbir zaman gö-
rüşmediği iddiasını arkadaşlarımız eski birtanıkla çürüttü-
ler. Ustagazeteci, ağabeyimiz Cüneyt Arcayürek'in 1989
yılında 'Darbeler ve Gizli Servisler' adıyla yayımladığı ki-
tabın 4'üncü basısının 260. sayfasında görüşmenin nere-
de ve nasıl yapıldığı Eymür'ün ağzından anlatılıyordu.
•
Cumhuriyet'in kıdemli çalışanlanndan foto muhabiri ar-
kadaşımız Erdoğan Köseoğlu fotoğraf servisi şefliğini
üstlendi. Mesleğimizin ustaları arasında yer alan Köseoğ-
lu, fotoğraf seçiminde de arkadaşlanmıza yardımcı olacak.
•
Çizer Nuray Çiftçi, 'Bulut öebe/c'le yeniden yuvaya
döndü. Çiftçi'yi diğer çizerlerimiz gibi beğeni ile izliyoruz.
•
Önümüzdeki pazartesiye kadar gönlünüzce bir hafta
geçirmeniz dileği ve saygılarımızla.
Ornek öş*etmenin
ödülü: SÜRGÜNNECATt AYGIN
tZMİR - Buca Ufuk îlkokulu
öğretmeni hakkında.
öğrencilerinden karne, elektrik
ve su parası toplamadığı
gerekçesiyle soruşturma açıldı.
Oğretmen Cumali Avşar geçici
görevle oğretmen fazlası
bulunan Buca Sabri Kolçak
Ilköğretim Okulu'na sürüldü.
Buca flçe Milli Eğitim Müdürü
Erol Öz. sürgünle ilgili olarak,
"Okulda huzuru kaçırdıgı
tespitedildL Birbaşka
okulda görevlendirmeyi
uygun bulduk" dedi.
Öğretmen Cumali Avşar'ın
"suçu" öğrencilerinden para
toplamamak. Soruşturmaya
uğrayan ve sürgüne gönderilen
öğretmen, yasalara uygun
hareket ettiği görüşünde
direniyor. Hakhhğını
kanıtlamak için de harekete
geçiyor. Cumali Avşar, önce
Izmir Milli Eğitim
Müdürlüğü'ne başvuruyor.
Izmir Bölge Idare
Mahkemesi'nde dava açmak
için de hazırhklannı
sürdürüyor. Başına gelenleri
şöyle özetliyor Avşar:
"Müdür, öğrencilerden 50'şer
bin lira karne, ayrıca elektrik ve
su parası toplamamızı istedi.
Diğer öğretmenlerin de
bulunduğu ortamda müdüre,
ilköğretimin parasız ve zorunlu
olduğunu, karne, elektrik ve su
parası toplamayacağımı
söyledim. Bu açıklamam
üzerine müdür Mesut Aysen,
bana 'Öğrencilere karne
vermeyeceğim" dedi. Ancak
tüm öğrencilere karneleri
zamanında dağmldı. Karne
parası toplamadun diye okul
müdürü hakkunda soruşturma
actL Soruşturma sonucunda
kınama cezası verildL Okul
müdürüyle öğretim yılı başuıda
elektrik ve su parası
toplanamaması yüzünden
ararruzda sürrüşme çıkmışö.
Karne parası oiayıyla gerginlik
son noktasına çıkû. Bana
ğrencilerinden,
karne, elektrik ve su
parası toplamayan Izmir
Buca Uruk IlkokAılu
öğretmeni Cumali Avşar.
önce kınama cezası aldı,
ardından geçici görevle
öğretmen fazlası bulunan
bir okula sürüldü.
Öğrenci velileri, keyfi
tayinin durdurulması için
dilekçeyle Izmir îl Milli
Eğitim Müdürlüğü'ne
başvurdular.
kınama cezası verildi, ardından
müdür beni Buca İlçe Milli
Eğitim Müdürlüğü'ne şikâyet
etti. Okulumuzda 3 öğretmen
açığı olmasına rağmen geçici
görevle Sabri Kolçak
Ilköğretim Okulu'nda
görevlendirildim. .Ancak, Sabri
Kolçak tlköğretJm Okulu'nda
öğretmen fazlası olduğunu
görünce, bu uygulamanın
geçici görev değil de sürgün
olduğunu anladun."
Cumali Avşar, Izmir ll Milli
Eğitim Müdürlüğü'ne
başvuruyor; "8 yıldır Ufuk
İlkokulu'nda görev yapıyorum.
Görev yap&ğun yıllarda öğrenci
ve veliler ile aramda herhangi
bir sorun olmadı. Okulumuzda
iki öğretmen açıgının olmasına
karşın, veni atandığım Sabri
KolçakIlköğretim Okulu'nda
öğretmen fazlası var, bu nedenle
yapılan tayinin durdurulmasuu
isüVorum" diyor. Ancak, sonuç
alamıyor. Buca Ilçe Milli
Eğitim Müdürü Erol Öz'e göre
öğretmen okulda huzuru
kaçınyor. Erol Öz, "Bir başka
okulda görevlendirmeyi uygun
bulduk. Ufuk İlkokulu'nda
zaten iki öğretmen fazlası var.
Onun ahnması uygun bulundu.
Oğretmen hakkında
soruşturma açmadık, ama
gereldrse açanz" diyor.
Oğrenci velileri Cumali
Avşar'ın tayininin keyfi bir
uygulama olduğunu
düşünüyorlar.
Veliler, tayinin durdurulması
için de Izmir tl Milli Eğitim
Müdürlüğü'ne şu dilekçeyi
veriyorlar:
"Ufuk TJkokulu'nda görevli
öğretmen Cumali Avşar,
hiçbir gerekçe gösterümeden
Buca İlçe Milli Eğitim
Müdürlüğü tarafindan başka
bir okula keyfi olarak, geçici
görev adı altında
gönderilmiştir. Okulda iki
öğretmen açığı vardır. Bu
durumda çocuklanmız mağdur
olacak. Oğretmenden
şikâyetimiz yoktur.
Oğretmenimizin görevinde
kalması istiyoruz."