Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13 ŞUBAT 1995 PAZARTESİ
12 DIZIYAZI
Ortülü özelleştirme adımlanDüzenleyici Kurumlann ış-
levsizlıği, sadece Türkiye'ye öz-
gü bır olgu degildir. tngiltere si-
vil toplum kurumlan gelışmiş.
gehşme düzeyi Türkiye'den
yüksek bır ülke olmasına rağ-
men. bu ülkede de Düzenleyici
Kurum OFTEL. hedeflenen iş-
levleri gerçekleştirememektedir.
Telekomünikasyon sektöründe
faaliyet gösteren firmalann tı-
cari önceliklere kayarak. çoku-
luslu sermaye kuruİuşlannın ih-
tiyaçlan doğrultusunda yatınm-
lar yapmalan sonucunda. özel-
leştirme öncesinde telefon bek-
leyenlerin sayısı, özelleştirme
sonrasında da aynı kaldı. Reka-
bete bağlı olarak fiyatlann aşa-
ğı çekıleceği beklentısı ise hiç-
bir şekilde gerçekleşmedı; Dü-
zenleyici Kurum fiyattarifesini
ortalama bir seviyede tutmak
için ayarlamalar yapmak duru-
munda kaldı. Ancak OFTEL'in
bu karanna rağmen, uluslarara-
si telefon aramalarının ücretleri
belirlenen rakamın hayli aşağı-
sına çekilirken, telefon tesis ve
yerel telefon arama ücretleri cid-
dı oranlarda artınldı.
Yerel konuşmalara
zam
Telecoms Markets isimli bir
aylık yayın organı, Britısh Tele-
com fırmasının 1991 yılı kazan-
cına ilişkin şu sonuçlan \ ermek-
tedir: "British Telecom şirketi-
nin hesaplan incelendiğinde, şe-
hirierarası ve uzun mcsafeli ara-
malann tersine, yerel aramala-
nn muazzam kârb olduğu görüJ-
mektedir. Firmanın verel ara-
malardan kârı. 1988/89'da jiiz-
de 34.7 iken 1989/90'da >üzde
40.2'ye, 1990/91'de ise yüzde
43.4'e ulaşmışür." (1)
Bntish Telecom' un yerel tele-
fon aramalarından daha fazla
kâr etmesinın sebebi. uzun me-
safe aramalara uyguladığı indi-
rimleri finanse edebilmek içın
yerel abonelere uyguladığı yük-
sek fiyatlı tarifelerdir.
tngiltere'de büyük şirketler % e
Londra'nın merkezinde oturan
abonelerle, diğer aboneler ara-
sında öylesine ciddı ser\ is fark-
lan oluştu ki, lngiliz halkı, ser-
vis veren iki ayn telefon şebeke-
si oldugu kanısına vardı.
Aynı şekilde Meksika ve Ar-
jantin'de de telekomünikasyon-
dakı ücretlendirme politikası,
aslında düzenleyici bir kurulu-
şun fiilen olmadığının bir gös-
tergesidir. Küçük firmalar ve ev
aboneleri içın çok pahalı bir te-
lefon ücretlendirmesi uygula-
nırken, büyük firmalar \e ulus-
lararası firmalann yurtdışı tele-
fon görüşmelerinde önemli in-
dinmler yapılmaktadır. (2)
Ingıltere telekomünıkasyonu
özelleştırildiğinde -bugün herne
kadar etki alanı daralmışsa da-
OFTEL'in şartlannı kabul eden
birözel sermaye söz konusu idı.
"Ama eğerTiirk tek'komiinikas-
yonu, tngiliz telekomünikasyon
şirketi British Telecom (BT)'nin
eline geçerse ve Tiirk hiikümeti
aynı düzenleyici hükümleri
BT'ye uygulamaya kalkarsa, BT
tngjltere'de kabul ettiği şartlan
Türkiye'de kabul etmeyecek ve
buraya yatmm yapmayacaktır.
Başka bir >ere, hükümet müda-
halesinin olmadığı bir yere yatı-
nmlarını yönlendireceklerdir.
Bu durum diğer çokuluslu tele-
komünikasyon şirketleri için de
geçerlidir."(3)
özelleştirme
yöntemleri
Özelleştirmede nıhai amaç.
devlet mülkiyetınin özel mülki-
yete aktanlmasıdır. Ancak nihai
amaca ulaşmak için uygulanan
özelleştirme yöntemlen, sektör-
lere ve ülkelerin koşullanna gö-
re değişiklik göstermektedir.
1986 yılında dönemin hüküme-
tinin. Dünya Bankası kredisi
kullanarak Morgan Guaranty
Bank adında bir kuruluşa hazır-
lattığı raporda. özelleştirme
yöntemleri 2 grupta incelenmektedır
Mülkiyetin Devri: Şirketın tümünün
blok olarak satılması. malvarlıklannın
çoğunluğunun satılması, fabrikalann
varhklannın satılması, bazı haklann sa-
tılması ve müesseselerde ortaklıklar-
da bazı haklann satılması.
Diğer ÖzeUeştirmeAhernatifleri: Ge-
lirpaylaşımı anlaşmalan. bazı bırimle-
rin kiraya venlmesi. yönetim anlaşma-
lan ve serv is bazında taahhüt anlaşma-
lan.
Adım adım özeHeştirme
Bugün yasalar. özelleştirme yöntem-
lerinin önemli bir kısmının gerçekleş-
tirilmesine izin vermektedir. Nitekim
bugün tamamen devlet mülkıyetinde
olan Sümer Holding, SEK. Yemsan,
ORÜS. Türkiye Denizcilik tşletmeleri
ve Türkiye Gemı Sanayii dışındaki
KTT'ler, 1984 yılından günümüze kadar
birtakım yöntemlerle kısmen özelleşti-
rilmış kamu kuruluşlandır.
Yukanda tanımlanan yöntemlerden,
gelir paylaşımı ve servis bazında taah-
hüt anlaşmalan yoluyla özelleştirme
uygulamalan, PTT'de de 1980"li yılla-
nn ortasındabaşlatıldı. PTT'ninT'sinin
özelleştirilmesi, bugüne kadar bazı hiz-
met alanlannda kjsmen gerçekleştiril-
di; özelleştinne tartışmalannın sürdü-
FUNDA
BAŞARAN
ÖNDER.
OZDEMIR
• Özelleştirmede nihai amaç, devlet
mülkiyetinin özel mülkiyete aktarılmasıdır.
Ancak bu amaca ulaşmak için uygulanan
özelleştirme yöntemleri, sektörlere ve
ülkelerin koşullarına göre değişiklik
göstermektedir.
• PTT de yıllardır gelir paylaşımı ve servis
bazında taahhüt anlaşmalan yoluyla
özelleştiriliyor. 1980'li yılların ortasında
başlatılan bu uygulama özelleştirme
tartışmalarının sürdüğü bugün de
devam ediyor.
PTT'deki ilk özelleştirme telefon ve kablolu TV kablo şebekesi alanında gerçekleştirildi. 1985 yılına kadar tele-
fon ve diğer haberleşme yöntemleri ile ilgili yeraltı ve yerüstü kablolannın döşenmesi işlemleri PTT personeli
tarafından gerçekleştirilirken bu yıldan itibaren kablo şebekesi yapımı, özel fırmalara ihale edilmeye başlandı.
Aktaş deneyimi, özelleştirme konusunda ders alınacak bir örnek
Ozel sermaye kural tanımıyorÖzal hükümeti 1989 yılında
TEK'in tekelindekı elektrik
dağıtım hızmetini özelleştirdi.
Bu tarihten itibaren Istanbul
Anadoiu Yakası elektrik
dağıtımı AKTAŞ tarafından
yapılmaya başlandı.
AKTAŞ faalıyete geçer
geçmez abonelerden sayaç
kirası adı altında. abonelerin
deyimıyle haraç almaya
başladı Abonelerden gelen
yoğun şıkâvetler üzerine
AKTAŞ. faruralardaki sayaç
kirası ibaresinı değiştirdı ve
bakım bedelı adı altında
haksız kazanca devam ettı.
Abonelenn AKTAŞ'a ilişkin
şikâyetlen hiç bıtmedı.
AKTAŞ faaliyette bulunduğu
süre içınde TEK'in
verdiğinden daha kaliteli
hızmet ve yenılikler
getirmedı. Fakat her sefennde
bulduğu yeni bir yöntemle
abonelerden milyarlarca lira
hakhiz kazanç sağladı.
Nihayet halkın şikâyetleri.
AKTAŞ faaliyette bulunduğu süre içinde TEK'ten daha
kaliteli bir hizmet veremedi ve şikâyetler hep sürdü.
tepkisi sonuç verdi. Danıştay
10. Daıre29.4.1993 tanhve
1752 sayılı kararla TEK ile
AKTAŞ arasındakı tşletme
Hakkı Devir Sözleşmesini
ıptal ettı. Aktaş ve TEK bu
iptal karannı temyız etti,
ancak Danıştay'daki Dava
Daireleri Genel Kurulu, Ocak
1994 "te istemı reddederek
sözleşmenin iptalini
kesınleştirdi. Artık hukuken
AKTAŞ açısından her şey
bıtti, anayasa gereğince
sözleşme iptali kesinleşmiş
oldu. Ancak AKTAŞ,
Danıştay'ın karannın
kesinleşmesinden bugüne, 1
yılı aşkın süredır faaliyetlerini
hiçbir şey olmamış gibi
sürdürmekte ve daha da
sürdürecekmiş gibi
görünmektedir.
AKTAŞ, özel sermayenin
özelleştirmeler yoluyla girdiği
alanda yasalann
işlemediğinin, etkisizlığinin
en somut örneğidir.
Politikacılann bütün bu olup
bitenlerde aktif rolleroynadığı
da göz önüne alınırsa T
özelleştirildikten sonra
abonelen koruyacağı iddıa
edilen yasa, kural ve
kurumlara güvenmememiz
içın yeterince neden vardır.
AKTAŞ gibi küçük ulusal bir
firmada devletin en üst idari
yargı organı olan Danıştay"ın
karan etkisiz kalabiliyorsa,
çokuluslu dev
telekomünikasyon şirketleri
T'yi satın alınca. yasa, kural
ve kurumlann etkililik
derecesine ilişkin yorumlan
okuyucuya bırakıyoruz.
ğü bugün de uygulamalara devam edil-
mektedir. Bu bölümde PTT'de geniş
çaplı özelleştirmeyi gerçekleştirmek
için hazıriık mahıyetındeki, kamuoyu-
nun çok az bilgi sahibi olduğu özelleş-
tırmelerden örnekler vereceğiz.
Önce kablo şebekesi
1985 yılına kadar telefon ve diğer ha-
berleşme yöntemleri ile ilgili yeraltı ve
yerüstü kablolannın döşenmesi gibi
ttlm kablo işlemleri, PTT personeli ta-
rafından gerçekleştirilmekteydi.
1985 yılından itibaren. PTT'deki ilk
özelleştirme uygulamalanndan bıri ola-
rak telefon kablo şebekesi yapımı. özel
firmalar tarafından yapılmaya başladı.
Başlangıçta hangi bölgenın şebekesi
yapılacaksa. sadece o bölgenin projesi
ihaleye açılıvordu. Ankara PTT Baş-
müdürlüğü sınırlannda bu uygulamay-
la 1985 ile 1991 yıllan arasında irili
ufaklı birçok firma. ihalelere girerek
birçok projeyi gerçekleştirdiler.
Ankara'da 1991 yılından son söz ko-
nusu uygulamada değişiklik yapılarak
Ankara PTT Başmüdürlüğü hizmet
bölgesi. yeraltı ve telefon kablo şebe-
kesi yapımı işlemleri için 3 bölgeye ay-
nldı Bu bölgelerin sınırlan güney, ba-
tı v e doğu olmak üzere 3 ayn yöndeki
Ankara'nın tüm ılçe \e köylerinin ha-
rita üzerinde paylaşılması ile çizildi.
Yapılan ihale sonucunda güney bölge-
si OBA şirketine. batı bölgesi DKY
Korisorsiyumu'na ve doğu bölgesi Ak-
pınar AŞ'ye (1994 yılında ERKO ile
anlaştılar) venldi. Ashnda Ankara'yı
paylaşan bahsi geçen firmalar. sadece
kazı yapmak gibi kârlı işlemleri kendi-
leri gerçekleştirmekte ve kablo temin
etmektedirler. Fırmalar kendi bölgele-
rindeki kablolann döşenmesi gibi emek
yoğun işleri ise çok düşük ücretlerle si-
gortasız ve geçici işçiler çalıştıran taşe-
ron firmalara yaptırmaktadırlar.
1991 yılında Ankara telefon şebeke
işlemleri özel firmalara dağıtıldıktan
sonra. bugüne kadar PTT işçileri Anka-
ra'da şebeke yapımı işlerinde çalışma-
dılar.
1993 yılında PTT Ankara Başmüdür-
lüğü. yapılan işlerin karşılığı olarak 3
müteahhit firmaya toplam
162.735.815.000 lira ödemiştir.
Taşeronlara tesvik
PTT'deki telefon şebeke yapımının
özelleştirilmesi uygulamasında, birta-
raftan PTT'ye büyük sayıda işçi istih-
dam eden hükümetin. diğer taraftan iş-
çilerin yapabıleceği işleri özel şirketle-
re vermesi dikkat çeken bır olgudur. Bir
diğer nokta ise bu tarz bır özelleştirme
birçok işçinin düşük ücretlerle, sosyal
haklardan yoksun olarak yok pahasına
çalışmalanna neden olan taşeron uygu-
lamasının dolaylı olarak devlet tarafın-
dan teşvik edilmesidir.
Kablolu TV hizmetini 1989 yılında
vermeye başlayan PTT, 1991 yılına ka-
dar tüm işlemlerini kendisinin gerçek-
leştirdiğı bu hizmeti. 1991 yılından iti-
baren özelleştirdi.
Bugün îstanbul, Ankara, Izmir, Ada-
na, Bursa, Gaziantep, Konya, Antalya
ve Kayseri olmak üzere 9 ilde kablolu
TV hizmeti sunulmaktadır. PTT'nin
1991 yılında yaptığı sözleşmelerle,
kablolu TV şebeke yapım işleri. 6 kon-
sorsiyum arasında illere ve aynı ilde
semtlere göre paylaştınldı.
PTT ilk olarak 30.1.1991 tarihinde
Hollanda kökenli NKF Kabel, Philıps
Kommunikations Indrustrie A.G. ve
STFA'nın oluşturduğu konsorsiyaımla
bir sözleşme imzaladı. Sözleşme gere-
ğince konsorsiyum. Ankara'da
271.000, Adana'da'l 30.000 kablolu TV
abonesinin projelendirme tesis ve abo-
nebağlantılannı geTçekleştirecek. PTT.
konsorsıyuma teçhizat ve kablo bedeli
olarak 38.530.471 DM, işçilık bedeli
olarak 587.011.72 DM ödeyecektir.
Sözleşmede kablolu TV şebekesınin iş-
lemlerini şırketlerin nasıl paylaşılacağı
belirtilmiştir. NKF Kabel projelendir-
me ve pasif eleman temini, Phi-
lips sistemlerin temini ve mon-
tajı, STFA ise işçiliği yoğun tüm
kablo çekim işlerinden yükümlü
olacaktır.
PTT, 1 Şubat 1991 tarihinde
SİMKO AŞ, Siemens A.G. ve
Kathrein şirketlerinin oluşturdu-
ğu konsorsiyumla toplam
637.000 abonelik kablolu TV şe-
bekesi yapımı için 153.537.906
DM üzerinden bir sözleşme im-
zalamıştır. PTT aynca Teletaş ve
Ere AŞ'nin oluşturduğu konsor-
siyumla, Ankara, Antalya ve ts-
tanbul "da toplam 676.000 kablo-
lu TV abonesinin şebeke yapımı
için 3 Mart 1991'de 138.926.120
DM üzennden bir sözleşme yap-
tı.
Türkiye genelinde kablolu TV
şebeke yapımında halihazırda
faaliyet gösteren 6 ayn konsor-
siyum, kablo temini ve kârlı tek-
noloji yoğun işlemleri kendileri
gerçekleştirmekte, işçılığı yoğun
olan tüm işlemleri ınli ufaklı ta-
şeron firmalara yaptırmaktadır.
TÜRPAK'ta gelir
paylaşımı
Türkiye Paket Anahtarlamalı
Data (TURPAK) şebekesinin ku-
rulması, PTT'nin data haberleş-
mesi (bilgisayar arası haberleş-
me) doğrultusunda önemli bir gi-
rişimidir. Bu girişimin konumu-
zu ilgilendiren kısmı, özelleştir-
melerin yasal dayanağuıı oluştu-
ran 2983 sayılı kanun ve 233 sa-
yılı KHKTerin verdiği yetkiler-
le yatınmın gerçekleştirilmesi-
dir.
PTT, Kanada kökenli Nort-
hern Telecom International Li-
mited şirketi ile söz konusu ya-
salara dayanarak, 15 Aralık 1988
tarihinde "Gelir PaylaşımT çer-
çevesinde bir sözleşme imzaladı.
Sözleşme uyannca Northern
Telecom, TÜRPAK teçhizatlan-
nı ve yazıhmlannı PTT'ye teslim
edecek, montajını yapacak ve
PTT'den gelir payını alacaktır. 7
yıllık bir süre için yapılmış bu
sözleşmeye göre, heryıl PTT, şe-
beke gelirlerinden belirlenmiş
oranlan Northern Telecom'a
ödeyecektir. Ulusaşın bir firma
olan Northern Telecom'un
PTT'den alacağı gelir payı, söz-
leşmede 1. yılda yüzde 24.9, 2.
yılda yüzde 22.4, 3. yılda yüzde
19.9,4. yılda yüzde 17.4, 5. yıl-
da yüzde 9.9,6. yılda yüzde 4.9
şeklinde belirlenmiştir. Sözle-
meye göre 7 yıl tamamlanınca
tüm teçhizat PTT'ye devredile-
cektir.
1989 yılından bugüne kadar
Northern Telecom'a milyarlarca
lıra aktanlmış; halen de aktanl-
maktadır. Bu noktada sözleşme
süresi sonunda, yani 7 yıl sonra
PTT'ten ilgili firmaya para akta-
nmının duracağını beklemek
ciddi bır yanılgı olacaktır; bakım
anlaşmalan gibi birtakım yön-
temlerle büyük miktarlarda para
aktanlmaya devam edecektir.
Nitekim şirketin PTT'ye sundu-
ğu "TÜRPAK Şebekesi Bakun
ve Destek Hizmetleri Sözleşme-
si"nde yer alan miktarlar, öngö-
rülerimizi ispatlamaktadır. Fir-
ma, yapacağı teknik yardım hiz-
metlerinın bedeli olarak yakla-
şık, yıllık 40 milyar TL teklif et-
mektedir. Bu teklife sistemlerde
anza olduğunda, anzalı kısımla-
nn tamir ve değiştirme fiyatlan
dahil degildir; PTT bu işlemler
için aynca ödeme yapacaktır.
Uydu yer hizmetleri
PTT ile Comsat Dyital Hiz-
metleri Tic. AŞ arasında 18 Şu-
bat 1991 tarihinde Uydu Yer Is-
tasyonu Gelir Paylaşımı Anlaş-
ması yapıldı. Bu anlaşmaya gö-
re ABD kökenli firma Comsat
tstanbuL'Acıbadem'deki PTT
hizmet binasına uydu yer istas-
yonu sistemlerini monte etmiştir,
bugün ise söz konusu ıstasyon-
dan sağlanan gelir, yüzde 60 ora-
nında PTT. yüzde 40 oranında
Comsat fırmasına olmak üzere
paylaşılmaktadır.
TÜRKSAT-1B uydusunun yörünge-
ye yerleştirilmesi ile ortaya çıkan ola-
naklar üzerine, PTT yine gelir paylaşı-
mı esasına göre 7 Eylül 1994'te iki ay-
n konsorsiyumla anlaşma imzalamıştîr.
VSAT olarak adlandınlan data haber-
leşmesinde uydu teknolojisinin kulla-
nıldıgı yöntemden yararlanmak isteyen
aboneler, artık anlaşma yapılan 2 kon-
sorsiyumla muhatap olacaklardır. Kon-
sorsiyumlardan birisinde ABD köken-
li Hughes, Çukurova Grubu ve Netaş
gibi firmalar, diğennde ise Japonya kö-
kenli Sumitomo, Koç Unysis ve daha
önce uydu yer istasyonu sözleşmesi ya-
pılan Comsat Dijital Hizmetleri Tic. AŞ
yer almaktadır. Sözleşmeye göre VSAT
hizmetinden elde edılecek gelirin pay-
laşılması yüzde 72.1 PTT. yüzde 27.9
oranında konsorsiyumlar olarak ger-
çekleştirilecektir.
NOTLAR
1 - "VVhat Do BT Figures, Show Abo-
ut Its Profitability", Telecoms Market,
6Feb, 1992, p. 8"
2- Brendan Martin, In the publıc in-
terests. 110
3- Brendan Martin, Mülkiyeliler Bir-
liği konferans notlan s. 15
Yarın: Cep telefonları
ve T'de tekelleşme
POLİTİKA VE OTESt
MEHMED KEMAL
Kuşluk Vakti.
Gazetenin başlığında boydan boya, "Hükümetin ekono-
mipolitikası iflas etti" yazıyordu. Bir ülkede enflasyon ora-
nı yüzde 160 ise ekonomi politikası iflas etmez de ne ya-
par? Bir kocaman başlık daha; kızları, kimi okullarda (lise)
kızlık zan denetiminden geçiriyoriarmış. Kızlar da canlan-
na kıyıyoımuş. Olur mu olmaz mı, bir tartışmadır sürüyor.
(Çağdaş) Türk Dili dergisini çoktandırgörmüyordum, şu-
bat sayısı geldi. Sanıyorum, üç dil dergisi var, Türk Dil Ku-
rumu kapatıldıktan sonra dergisi de üçe bölündü. Bır, bu
Çağdaş; bir resmi kurumun çıkardığı; bir de Ahmet Mis-
kioğlu'nun özveriyle (keseden) çıkan. Atatürk'ün. malını
çarçur ederseniz, her şey böyle karman çorman olur. 12
Eylül faşizminin Atatürk adına kotardıklarını yakar, yıkar,
bozar, dağıtır.
(Çağdaş) Türk Dili'nde Mustafa Şerif Onaran'ın Os-
man Attila üzerine güzel bir yazısı var. Bana Ankara'nın
geçmiş yıllarını hatırlattı. Yıl 1952'lenmış, ne tatlı günlermiş.
Onaran, Attila'yı anlatıyor, ama kendini de katarak. Anka-
ra daha küçük, daha derli topludur. Başta Sıhhiye, Konur
Sokak'taki Kurum geliyor. Onaran'ın derdi günü Ataç'ı gör-
mektir, göremiyor. Osman Attila aracılığıyla Ataç'ı görebili-
yor. Ataç, Attila'yı tutmuyor, uzak duruyor. Senli benli ol-
dukları bir gün soruyor:
"Niçin bana uzak durdunuz?"
"Seni Osman tanıttı da ondan."
Sonradan anlıyor, Kurum'da ikilik var.
O yıllarda Osman, dergiyi tek başına çıkanr.
Osman, iyi bir örgütçüdür. Dışında kalanlar ondan çeki-
nirler. Ataç, ikirciklidır. Üniversite basımevinde müdürken
işçileri örgütler. Onaran, Attila için "Içmeyi severdi" diyor:
"Sayılı meyhanelerde içtik onunla. Uzerimde asker giysi-
len, koltuk meyhanelerine bile gittik. Ulus'ta Işıklar Cad-
desi'ni geçince sanınm Finızağa Sokağı 'nda oturduklan bir
çatı katı vardı. Annesi Emine Hanım, öeyaz başörtülü, ta-
ne tane konuşan, Müslüman bir kadındı. Osman, 'Aslanı
tilkiye boğdurmamak için içelim. Aslan sütü içelim' derdi.
Annesi cızbız köfte yapardı. Ben, annesınin yanında ra-
kı ıçmeye sıkılırdım. O içerdi. Aşık VeyselV mide kanse-
rinden ameliyat ettiğim zaman görmeye bir Osman gelmiş-
ti. Halk şiiri geleneği içinde yazardı. Veysel'e şiiherinde bir
yer ayınrdı.
Çokgeç evlendi. Çocuğu olmadı. Içkiyi, sigarayı bıraka-
madı, erken öldü."
Onaran, 1952'ler dediğine göre ben Attila'yı daha erken
tanıyorum. Afyon'dan geldiğinde, Halkevi'nde bir işe yer-
leştiğinde, Behçet Kemal'in çevresinde olduğu günler.
"Ankara'nın şairi kimdir" diye sorulduğunda, "Behçet
Kemal Çağlar" denilir.
"Kim ikincidir?"
"Osman Attila..."
Ahmet Kutsi Tecer, halk şairlerini çevresine toplamıştı.
Halk şiirineyatkın şiiryazanlar, halk şairieri, Kutsi Tecer'den
ayrılmazlardı. Bir Osman bu etkiden sıynlmıştı.
Afyon'dan milletvekili çıktıktan sonra politikayla uğraş-,
madı. Kabuğuna çekilmiş, şair kalmıştı.
Nurullah Ataç'tan uzak duruşu, çevrenin adamı oluşun-
dandı. Türk Dil Kurumu'nun gizli tarihi böyle gerektiriyor-
du. Onaran, çevresi için şöyle der:
"Gelenekçi, memleketçi, gönül dünyasının zenginliğine
önem veren bir şiir çizgisi benimsedi."
Ankara'da Köıîez meyhanesinde Prof. Rasim Adasal'ın
sofralannda hemen her akşam görünürdü. Belleğimde kal-
mış bir dizesi de şöyle:
"Yolculuğa kuşluk vaktı çıkılır."
BULMACA
1 2 3 4 5 6 7
SOLDAN SAĞA:
1/ Antik çağda Sakarya
ile Kızılırmak arasında
kalan bölgeye venlen
ad. 2/ Hayvan masalla-
nyla ünlü Yunanlı ya-
zar... Türlü bitkilerin
yaprak ve kabuklanyla
kokulandınlmış acımtı-
rak bir içki. 3/ Ölü do-
ğan kuzunun derisi...
Bölmeli göçebe çadın.
4/ Rütbesiz asker... Be-
yaz etli bir balık. 5/ Ge-
nellikle köy ve kasaba
evlerinde, üstü kapa-
lı.bir ya da birkaç yanı açık sofa. 6/
Aritmetik hesap yapmakta kullanı-
lan, birçok devingen parça dızisiy-
le donatılmış düzeneİc..."— var mı
bu âlemde nekâhet gibi tatlı" (Yah-
ya Kemal). II Doğu ve Güneydoğu
Anadolu'da küçükbaş hayvanlann
kışı içinde geçirdiği dam... Bel ile
kalça arasındaki bölüm. 8/Mesaj...
Dâhi. 9/ Eskiden kökboya bitkisin-
den, bugün ise bireşim yoluyla el-
de edilen kırmızı boyar madde.
YLKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ "Aptal, sersem" anlamında argo sözcük. 2/ Paylama... Güney
Amerika'da kullanılan ve uçlannda taş gülleler bulunan uzun
kayışlardan oluşan kement. 3/ Toprak damlan sıkıştırmakta kul-
lanılan taş silindir... Koç burcunun eski adı. 4/ tri ve tombul ku-
cak çocuğu... Borusesi. 5/Üfiemelıbırçalgı... Ülkemiz sulann-
da yaşayan ve sip de denilen mersinbalığı türü. 6/ Şaşma belir-
ten bir ünlem... Çöl ortasında bitkili alan. II Motorlu araçlarda
sarsıntı ve sallantıyı en aza indiren düzen. 8/ Oyunda cezalı ço-
cuk... Toprağın üstündeki yükseklik. 9/ Iri taneli bezelye... Nes-
ne. şey.
tLAN
T.C.
ÇERKEŞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Sayı: 1994-44
Çerkeş ilçesi Idns Mahallesi'nden Abdullah oğlu Ahmet Öz-
gürel ve Nurettin özgürel tarafından davalılar Hazine adına Çer-
keş Mal Müdürlüğü, Çerkeş Belediye Başkanlığı, Namık Kemal
Uluçay ve Firdevs Karaharman aleyhine açılan men-ı müdahale
ve tapu iptali ve tescıl davasının mahkememizde yapılan açık yar-
gılaması sırasında:
Çankın ıli Çerkeş ılçesı Karamuklu Mahallesi Külcûyeri mev-
kıindeki; doğusu Namık Kemal Uluçay ve davalı Firdevs Kara-
harman'a aıt taşınmaz, batısı davacılara aıt taşınmaz, kuzeyı de-
re olarak bırakılan yer ve güneyi Ahmet Azizoğlu'na ait taşın-
maz ile çevrilı yaklaşık 918 m2 yüzölçümündekı taşınmaz üze-
nnde herhangı bır hak ıddia eden varsa hak sahiplerinin işbu ilan
tarihinden itibaren üç av ıçensinde belgeleriyle bırlikte mah-
kememizin 199444 esas sayılı dosyasına itiraz davası açmalan
hususu ılan olunur. Basın: 6052
TC
BEYŞEHİR ASLİYE HUKUK
HÂKİMLtĞİ'NDEN
DosyaNo: 1994 132
Davacı Meryem Tekinkaş tarafından davalı Huğlu kasabasın-
dan Dede Tekinkaş aleyhıne mahkememıze açılan boşanma da-
vasının yapılan duruşmasında verilen ara karan gereğince;
Tüm aramalara rağmen bulunamayan davalı Dede Tekınkaş'ın
mahkememizce duruşmanın bırakıldıgı 08.03.1995 günü saat
12.00'de hazır bulunması veya kendısıni bir vekılle temsıl ettir-
mesı, aksi takdirde duruşmaya gelmediğı veya kendisıni bir ve-
kille temsıl ettırmedıği takdirde yokluğunda yapılacak ışlemle-
re itiraz edemeyeceği teblıgat yerine kaım olmak üzere ilanen teb-
liğ olunur. 25.01.1995 Basın: 5710