Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13 ŞUBAT 1995 PAZARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
Karanlık ortamda ışıyan felsefe günleri
Mersın Unıversıtesı oğretım u>elerı ıle Istanbul \e Ankara'dan
gelen felsefecılenn yaptığı konuşmaların gorduğu büyük ılgı
ve sorulann duze\\ hepımızı mutlu kıldı
Prof.Dr. BEDİA AKARSLI
• • Ikemızde \ıllardır suren
U
yozlaşmanın doruk nok-
tasına çıktığı \ıl oldu
1994 Yozlaşma her
alanda toplumsal sıya-
sal. kulturel, duşunse!
alanda ınanılmaz bovutlara ulaştı Bır
yandan da serbest pıv asa \ e ozgur giri-
şim adı altında yağmalamaya dönuşen
ıktısat duzenınde v ukselcn değerlerv a-
nında her gun vukselen enflasyon ın-
sanlan bunalım durumuna getırdı Po-
lıtıkacılar gazeteler televızvon vayın-
lan gıderek'kımı unı\ersıteler ve oğre-
tım uvelen bırbınne koşut gıdıvorbo-
zulma yonunden Bırgazetepatronu\e
başyazarı "Halkı a>dınlatmak benim
gorevim değil, ben ticaret >apı>orum"
dıyebılıvor Bırbılımadamı profesoru-
muz. Çernobıl olavı Mrasında "Ben
devlet adına > alan sov ledim. aldığını ter-
bi>e fcabı" dıyor televızvonda ıkı yıl
sonra da yıne televızvonda hepımızın
gozunun ıçıne baka baka bu sozunu ın-
kâr edıyor Dıınvaca unlu bır başka pıo-
fesorumuz, Said INursîuzenne ov gu do-
lu bır kıtap vazabılıyor Bır unıversıte-
mızde unlu (') Kastelli've ders verdın-
lebılıvor Birbakan televız\onda"Ben
vergi kaçınvorum, çunku ben \ahnm
yapıyorum" dıvebılıvor Bır uıınhur-
başkanımız ıdam cezalarının dunya-
dan kalktıgı bır çağda "Vsnıavalım da
beslevelim mi?" dıvebılıvor Bır başka
cumliurbaşkanınıız "Anavasavıbirde-
fa delsem ne çikar" dıvebılıvor Yıne
aynı cumhurbaşkanı "Deminolu iste-
mekkomunistliktir" dıvor Bır beledı-
ye başkanı "balevi belden asağı" goru-
yor Otekı sanatın ıçıne tukuruvor, bır
benkı "Muzeje gitmek ahmaklıktır"
buvuruvor İrticabaşkaldırmiş Sı\asta
37 avdını dırı dın vakıvor Cumhurıvet
başsavctsı. bu vakılmadan kurtulan
dünyaca unlu yazanmızın olavları tah-
rık ettığı gerekçesıv le ıdamını ıstevebı-
lısor Kımı ışadamlannın, kımı polıtı-
kaularlabırlıktemafvaıleişbırlığı ıçın-
de oldugunu tele\ız\on ekranlanndan
havkınyor kımı konuşmaular. ama
kımsenın umurunda değıl
Kışısel çikarları onde gelen ınsanlar-
la çevnlı vanımız yoremız
Eğıtımsızlık hervanı sarmış
Camılerde kımlığı belırsız bırtakım
tnsanlar duşmanlık \e kın yayıyorlar.
gerçek ınancın yerını dıncı eylemler.
ınançların verını hurafeler aldı. gerçek
Muslumanlar uzuntu ıçındebu yuzden
Dıl \e muzık de bu olunisuzluklardan
pavını alıvor Televızyon kanallan \e
ozel radvolar vozlaşmiş bır muzıkle
gençlenmi7in zevklennı de bozuyor-
lar. katalarını da Dıl \e muzığın kata-
\ ı oluşturan en onenılı oğe olduğu. Pla-
ton'dan hcrı bılınen bır şev oysa
Bu\uk uğraş vererek ellı vılda kultur
d"ılı durumuna getırdıgımız kendı dılı
mız beğenılmıvor da yenı bır Oman-
lıca turetılmeve çalışılıvor Ingılızcelı
Mmancalı vadaeskıOsınanlıcavado-
nulmek istenıvor Sorun valnızcaTurk-
çe-Osmanlıca sorunu da değıl Turkçe-
nın valan vanlış kullanılmasında Bu
da kav ramlar \e sozcukler uzennde ye-
terınce duşunulmemesınden ka> nakla-
nıvor Ka\ramlannın anlamları bılın
meden kullanılıyor sozcukler En
önemlı sakıncası da bu ka\ ram karma-
şasinın demokrası. laıklık ozgürluk gı-
bı toplumumuzun ustune tıtremesı ge-
reken kurumlann aldığı varalaroluyor
Duşıınee dunyamız da çok buvuk vara-
lar aldı son on onbeş >ılda Nasıl bır
ka\ram karmaşası ıçınde olduğumuzu
ş;u son gunlerdekı C HP - SHP toplantı
lan gosterdı bıze kendı kımlıklerını
bıle açık seçık ortava koyamamış ın-
sanlartn neler y apabıleceğını ya da hıç-
bırşey yapamavacaklarınıortayaçıkar-
dı Bu enıne bovuna yazılması gere-
kcn bır konu
Butuıı bu olumsuz gelışmelenn te-
melınde kışısel çıkarları uğruna ver-
dıklcrı odunlcr sonucu polıtıkacılann
elıvleeğıtımsıstemımızınbozulmuşol-
ması yatı>or 1946 da Hasan Âli Vu-
cel'ııı Mıllı Eğıtım Bakanlığı'ndan alın-
nusı ıle basladı bu bozulma ve
1980 den sonra da kolay kola> duzeltı
lemevecek duruma getırıldı Bugun
eğıtım sıstemı ılkokuldan unıversıteye.
A'dan Z'ye bozuk ''»enıden koklu bır
değısım gerekıyor Du^unmenın »ru
sormanın, sorup sorgulamanın araîjtır-
ma yöntemlennın yer almadığı, ezbere
dayalı oğretım, unıversitelerekadar va-
yılmışdurumda Anayasamızda bugun
de geçerlığını koruyan Eğirim Birliği
Vasası tümden kaldırılmış durumda
Gore\lıleryasalan ışletemı>orlar llko-
kul ve lıselerde dın derslen zorunlu. bı-
\oloji ve felsefe derslen seçmelık
Bu saymakla bıtmez kulturel, duşun-
sel, sı> asal. toplumsal \ e ekonomık bo-
zulma her yanı sarmış
Ute karanlığın ve karamsarlığın her
vanı sardığı bu ortamda felsefecıler.
1994 > ılında v aptıklan çeşıtlı toplantı-
larda seslerını duyurmaya başladılar
Bu toplantılardan özellıkle ıkiM uzenn-
de durmak ıstıvorum 28-30 Nısan
1994 te Istanbul Lnıversıtesı Felsefe
Bolumu (Prof Dr Öna>Sözer)veMar-
mara Unıversıtesı Fransızca Kamu Vo-
netımı Bolumu (Doç Dr AliVahitTur-
han)Tûrkıye Felsefe K.urumu"nun kat-
kısı ve yabancı kultur enstıtulerının
desteğı ıle "FenomenolojikSorunOla-
rak \vrupa"nın Dönuşümu" konulu
uluslararası kollokyum duzenledıler
^V'lı*'. Istanbul Unıversıtesı'nın rekto-
nı Prot Dr Bülent Bcrkarda taratın-
dan yapılan kollokyuma Turkıye'nın
dısında Alman>a, Bel(,ıka F ransa vc
Italvadan fılozoflar katıldı Ger<,ekten
herbakımdan ı,ok basarılı geçen uç gun
vasadık "V'ariık" dcrgısının Hazıran
1994 sayısı ozel bolumünde bu kollok
v,umoldukç.aayrıntılı bırbn,ımde tanı
tıldığı ı^ın daha çok M-16 ekımde
Mersın'degerçeklestırılen Mersın Unı-
versıtcsı Fen Edebı>at Fakultcsı (De-
kan Prof Dr OnurKulave Pelsefe Bo-
lumu Baskanı Prof Dr (JluğNutku)ve
Içel Sanat Kulubu nun i!>bırlığı ıle du-
zenlenen "Turkije C umhuriveti'nin
Felsefi Davanaklan" konulu "Mersin
Felsefe Gunleri'" uzennde durmak ıstı-
>orum
istanbul'dakı kollokyumun kapalı bır
çevre ıçınde yapılmasına karşılık Mer-
sın'dekı semınerhalkaaçık tutulmusve
ınanılmaz bır katılım olmuştu ilk gun
Nevıt Kodallı Salonu'nda yapılan top-
lantıyı Mersın Unıversıtesı Rektöru
Prof Dr Vural Ülku ve Içel Sanat Ku-
lubu Başkanı Sayın FaalTütuner,bırer
konuşma ıle açtılar Salon oylesıne dol-
muştu kı. dışanda kalanlann da katıl
masını sağlamak ıçın dısanya, oldukça
genışolan bahçeye göruntulu ses duze-
nı yerleştınldı Mersın Unıversıtesı öğ-
retım uyelenyle Istanbul ve Ankara'dan
gelen felsefecılenn yaptığı konuşma-
ların gordüğü buyuk ılgı ve soruların
duzeyı. hepımızı mutlu kıldı Bu mut-
luluğu akşam kokteylden once venlen
Mersın Dev let Opera ve Balesı solıst-
lennın dınletısı busbutun arttırdı Erte-
sı gun Mersın'ınyaylası olan 1000 met-
re yükseklıktekı Gozne Kalesi'nde sür-
du tartışmalı toplantı Kalede 500'u aş-
kın katılımcı ve opera sanatçılannın ne-
fıs aryalanyla karşılandık Gozlenme
ve kulaklanma ınanamıyordum Oto-
buslerle gelen kızlı erkeklı yuzlerce
genç kalenın onundekı doğal bır amfı
bıçımınde olan ağaçlı alanda, ağaçlar
arasındakı banklara. verlere oturmuslar
bızı beklıyorlardı o nefıs aryalan dın-
le>erek Amfının karşısında konuşma-
tılar ıı,ın kurulan masaya, ılkın 2000
yıl once buralarda vaşamışolan Zenon
ve Khrisippos gıbı tılozoflar çağnldı,
onların kılığına burunmus Mersın Sa-
nat Kulubu uyelennce onlann felsefi
goruslerı ozetlendı. sonra da bırer bırer
bızlerçağrıldık Kendımızı2500yılon-
cesı Platon'un Akademisi'nde sanaeak
dcnlı guzel bır atmosfer yaratılmii)tı
Mersın'de uzam'ın ve zaman'ın sınır-
sızlığını yasıyorduk Platon un Akade-
mısı, 2500 yıl oncesı Atınasından bu-
rava, Mersın e gelmıştı ve zaman sure-
sizlesmıstı bunu duyumsuyorduk
Mersınlı gençler karşımızda ağac,lann
arasında oturmus, bıze ılgınç sorular
sonıvorlardı yuzyıllardır nıçın fılozof
yetıijtıremedığımızderı son yıllann mo
dası olan postmodcrnizmin felscfe>e ne
getırdiğine varıncaya değın sorular Tı-
lozof olmu^tuk hepımı/ bılım, sanat
felsefe ve dıl uzerınde soylcşıyorduk
hep bırlıkte saatlerın nasıl geçtığını
fark etmeden Akşam uzerı içel Sanat
Kulubu Orkestrası'nın verdığı açıkha-
va konsenyle toplantı sona erdı Çok
yoğun ıkı gun gcçırmemıze karşın hıç-
bır yorgunluk duymuyorduk
Son gunlenn bırbın ardından gelen
olaylar zıncın oylesıne bunalttı ve oy-
lesıne karamsarlığa ıttı kı, özellıkle av-
dınlanmaya bel bağlamıs msanlanmı-
zı, ıçınde bulunduğumuz bu karanlık
ortamda bızı umutlandıracak şeylerde
bulunduğunu, gençlenmızınokuldaal-
dıklan bozuk eğıtıme karşın kendılen-
nı yetıştırdıklen ve onlara ışık tutacak
felsefecılenmızın artık seslennı duyu-
rabıleceklennı gostermek ve bılgı se-
verlerle bır arada olmaktan umutlana-
rak duydugum mutluluğu, sız okuyucu-
larla paylaşmak v e Turkıye'de artık fel-
sefe yapıldığını sızlere bıldırmek ıs-
tedım
ARADA BIR
Y.Doç.Dr. UFUK URAS OES GenelBaşka'111
Bizjm Universitelerimiz
"Soyledıklerı ıçın değıl, soyle
medıklerı yuzunden lyı kaza
nıyordu Susması ıçın para verıyor
lardı ona "
I Ehrenburg, Parıs Duşerken, s 50
Unıversıteye bakış açımız genel olarak dunya goruşu-
muzle ılgılı ıpuçlan sunar bıze ' Unıversıteye nasıl baktığını
soyle, sana kım oldugunu soyleyeyım " espnsı eger geçer-
lıyse, bır ortak paydayı oluşturacak oğelerden yola çıkarak
orgutlenmenın onemı de ortadadır Polıtıkanın tanımı ha-
yatı yenıden kurmayı ıçerıyorsa, unıversıte polıtıkamızda,
hem kavramlarımızı yenıden kurmamızı hem de kaynakla-
nn yenıden paylaşımı mucadelesınde mesafe katetmemı-
zı, orgırtlu bır mucadeleye dayandırmamız gerekıyor
Bu çerçevede 3 Mart 1994'te Prof Sına Akşin başkan-
lığında başlattığımız Oğretım Elemanları Sendıkası deneyı-
mı başanyla suruyor OESTurkıye'dekıherunıversıtede ış-
yerı bazında kurmayı hedefledığt şubelerıyle butun unıver-
sıte orgutlerının ortak paydasını oluşturarak 41 bın oğretım
elemanının şımdtden yuzde 10'unu orgutleyerek unıversıte
mucadelesını yurutuyor Gerek uluslararası sozleşmeler ge
rekse Yargıtay kararlarıyla hukukıhğı de tescıl edılen sendı-
kamız kısaca 'gerçek" bır unıversıte ozlemını hedeflıyor
Sendıkaya ılgı beklenenden de çok ama her orgutte ya-
şandığı gıbı tek başına uyelıkle yetınmek katılımcı olma-
mak, bır tur asparagas/golge uyeler topluluğunu da oluş-
turabılıyor Halbukı bızım bu uzun soluklu maratonda sahı-
cı uyelere ıhtıyacımız var Unıversıtenın oznesı oğretım ele-
manları, oğrencıler çalışanlar, nesnesı de bılımse sağlıklı
bır lehımlenmenın ancak ozgur bır ortamda yapılabıleceğı-
nı bılıyoruz Ama bunun ıçın de ozgur ıradelere gereksını-
mımız var Işte bu yuzden kapıkulları arasında beynı sılıkon-
laşmamış, celladına âşık olmayan beynı ve kalbı prangaya
vurulmamışınsanlarla seyredenbırka(la)balıktan kendı ta-
rıhıne mudahale eden bır kolektıf ozneye donuşmemız ge-
rekıyor
Ustelık ıçınde bulunduğumuz konıonkturdekı tevekkul or
tamı toplumsal sınızm (aldırmazlık) entelektuel konfor-
mızm unıversıtedekı negatıf seleksıyon motıvasyon krızı
vs hepımtz ıçın onemlı bır ayakbağt Btlgıyı kendı dışında-
kı amaçlara tabı kılmadan bılgı veznedarlığı ve komprador-
luğunun otesıne geçerek kelam tekelını yıkmak gorevı bız-
lerın sorumluluğunda Aksı takdırde Jım Morrison'un da
vurguladığı gıbı "Otonteye tabı olan, hemen onun bırpar-
çası da oluyor '
21 yy'a gırerken hâlâ Z. Gökalp ın yuzyılın başlarında
(1918) soyledığı' Danılfunun emırlerle duzelmez, I onu ya-
par ancak serbest bır ılım, / Bır mesleğe hancınden fer gel
mez I Bırakınız ılmı yapsın muallım' noktasında bulunma-
mız, darbe kulturunun urunu Yoksentnk polıtıkacılarımız ve
unıversıtedekı uzantıları açısından ne kadar esef vencı
Tam da bu yuzden bugun unıversıte hâlâ hasta Eğer has-
talığın genel tarıfı ınsanın kendını mutsuz hıssetmesıyse
unıversıte mutsuz Yok eğer dar anlamda hastalığın tarıfi ure-
tememe koşuluna bağlanabılırse o anlamda da unıversıte
uretken değıl Pekı Turkıye'de 5 Nısan 1994'ten ben yaşa-
nan ve nıhaı hesaplaşmanın 1995'te beklendığı bır yenıden
yapılanma surecınde unıversıtenın halı ne olacak? Bu so-
runun yanıtı "Alıce Harıkalar Ulkesınde ' masalında bulunu-
yor Hatırlarsanız, Alıce aynadan ote tarafa geçtıkten son-
ra tavşana, "Lutfen, hangı yone gıtmemız gerektığını soy-
lermısın?" dıyesorar Tavşanda. "Bu buyuk olçude nere-
ye varmak ıstedığmıze baglı " dıye yanıtlar Bızım de bu su-
reçte hızla dısensustan konsensusa varmamız gerekıyor
Aksı takdırde fılleşmemız kaçınılmaz Bılıyorsunuz Hındıs-
tan dafıilerıegıtırken.bağlananhalatı fıller uzun bır sure ko-
parmayı deneyıp, bır sure sonra vazgeçerlermış Halatı ko-
paracak guce ulaştıklannda ıse artık bır daha denemeye
teşebbus bıle etmezlermış
Gelın, enflasyonun bızı depresyona sokmasını bekleme-
den, hamılık/patronaj ılışkılerınden başlayıp, sahte dunya-
mızın bır uzun zıncırını teker teker sorgulayalım "Daha on-
celerı neredeydınız?' dıye (kendılerı her neredeyse') herke-
se ust perdeden değer bıçen "toplumsal mucadele ' sav-
cılarını ışsız bırakalım Orgutlerımızı fılleşmenın panzehırı
yapalım
DEVELİ KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN
FsasNo 1994 "5
Davacı Abdullah Ağca tarafından davalılar Hazıne \e Beledı>e
Başkanlığı aleyhıne açılan tescıl davasının \apilan açık >argılama-
sı sırasında venlen ara karan gereğınce Do>>amız dahıh davalısı
Muns oğlu Ibrahım esı lkbal Ağca >a (Develıoglu) munsı Ibra-
hım ın malvarlıgında mulkıyel >a da ıntıla hakkını seçmesı konu
sunda 1 S 03 1995 gunu saat 09 00 da nıahk.mcmızde fıa/ır bulun
masına duruşmaya gelmedığı takdırde mırasta mulkıvct hakkını
seçmış sayılacağı hususu ılanen teblığ olunur Basın 6027
lran deneyiminin düşündürdükleri
TUNCER CUCENOGLU
E
vrensel Kultur dergısının ara-
lık 1994 tanhlı sayısında Far-
had M.Farahani ıle yapılmış
bır sovleşı jayımlandı Çok
onemlı gorduğum bu soyleşı-
den, daha çok ınsanımızın bıl-
gı sahıbı olmasHnı amaçla>arak bu yazıvı
\azma gereğını du>uyorum Ozellıkle de
sanatçılannıızın bılgılenmesınde buv uk v a-
rarlar var
Once soyleşınınyapıldığı Farhad M Fara-
hanı'vı tanıvalım
KımdırSa\ın Farahanı
7
Farhad M Faraham halen Almanyada
surgunde vaşamakta olan Iranlı bır aydın
Ulkesının tanınmış bır sanatçısı, lran sıne-
ma ve tıyatrosunun onemlı bır adı
Brecht'ın. Steinbeck'ın Saruvan ve Moli-
ere'ın oyun ve uyarlamalannda rol almış bır
ovuncu SınemaveTV ıçınfılmvedızıler
çeken tı>atrooyunlansahnele\en hemŞah
DonemPnde hem de Humeyniyonetımınde
baskı goren ovunlan ıptal edılen son Kor-
fez Savaşı sırasında da TV'dekı ışıne son
venlen bır sanatçı Sayın Farahanı Butun
bu baskılar Sayın Farahanı ve neden yapıl-
mış
0
Neden ülkesını terkedıp gıtmek zorun-
da bırakılmış
1
Bunlann vanıtını Savın Farahanı'nın soy-
ledığı şu tunuede bulmak olası "Benim
tum vapıtlarım. dun>a>ı, vorumlama \e de-
ğiştirme ıçenklhdı."
^rtıktanıdınız Sayın Farahanı yı Oner-
dev se ulkesının Onat Kutlar'ı Uğur Mum-
cu'su Bahrive İ'çok'u
Sa>ın Farahanı Humevnı rejımıvle ba§-
layan gelışmelen de şovle anlatıvor "...De\-
rimin birinci ve ikinci vılında rejinı, edebı-
vatı hemen hemen serbest bırakmış, hiç de-
netlemivor gibivdi. Rejim verleşmeve başla-
v ınca. dev rimci edebiv at \e sanatı tamamen
vok etmcvi hedeftedi. \kıl almaz vontemler
ve sansurler vuzunden.. sinemav a ve ti>atro-
va darbeler. gelişmeve başladı... İktıdann
one çıkardığı, Islam Edebıvati'nın populer-
liğL ozunde halk tivatrolannı ve sinemasım
vok etme>i hedeflivordu. ovk de oldu.- Ti-
vatrolann ezici çoğunluğu Islam'a av kınlık-
tan vasaklanınca. insanlar(tek umar olarak)
okumava voneldi... Şiındilerde rejinı, dev ks
te ve vonetıme karşı olmavan basit ve sıra-
dan kıtaplann çevirısıne izın vermektedir...
Dev let destekli, hayal urunu. aşk ve irfan tu-
ru roman v b. kitaplar...
Dev let bu vavın polihkasıv la, insanlann.
dev let işiv le uğraştna verine. kendi dunvasıv-
la uğraşma, öbür dunv a içın kendini ha/ır-
lanıa, vani tek kelimev k bencil, kişıliksız bir
insan turu jaratma amacı taşımaktadır. Bu
politika vazın alanında da bovle. sinema ve
tivatroda da... 1980'de Humevni vonetimi,
'Kultur Devrimi' diverek, bilime ve edebi-
vata topvekûn saldırıları içeren değişik-
likler vaptı. Humevni bu 'Kultur Devri-
mi'ni; üniversiteleri. edebiv at vesanatçı-
lar birliğini ve butun kutuphaneleri ka-
patmakla, edebivat ve sanatçıların çoğu-
nu idam etmekle gerçekleştirdi...
...İran tivatmsu, devrimin birinci v ılında
sansürsüz ve serbest çalışabildi. İkinci vılda,
dini temalan işlemeven butun th atrolar ka-
patıldı. Dev letin butun v an kuruluşlanna ti-
vatrokaparma vetkisi verildi. İkidevrim mu-
hanzı, istedip tivatn>> u kapatmada, o> uncu-
lan tutuklamada ve istediği gibi yarjjılama-
da tam vetkilivdiler... Tivatroda ovun serçi-
lenirken olağan hale gelen. ovunculann se-
v ircinin gozu onunde sahnede dov ulmesi. sü-
ruklenip salondan çıkanlması vb. vıldırma
ve sindirme politikalan vu/unden, çok kali-
teli ovuncu ve vapınıcılar ışi bırakmak zo-
runda kaldılar.
...Dolav ısıv la tivatro (genelde sanat). İran
tarihinde en buvuk duşuşu vaşıvor divebili-
riz."
Savın Farahanı bu ıç karartıcı tablolardan
sonra, bugunku lran ın sinema ve tıyatro-
sunda, kadın sanatçılara nasıl bakıldığını da
ınanılmaz bır kara gulmece örneğı olarak
şoyle anlatıvor "İran tivatrosunda kadıru
ovunda ver alabilir. (Ancak) ovun bovunca
çok a/ konusacak, tabiatıv la çarşafh olacak.
İslami usullerv uv gun givsiler giv inecek, v iı-
cut hatları kesınlıkle belli olmavacak; fılm-
deki vatak odası sahnesinde bile sokakta gi-
vındığı gibı gıvınmış olacak... Tivatrodaki
vatak odası sahnesı de bovle... Sanatın bu
kadar koreltılip alçallıldığı bu şekildeki sine-
ma ve tivatroda, hiçbır kadın ovnamıvor..
Dolav ısıv la lran tivatrosu, şimdı erkekler ri-
v atrosu dummundadır... Bu da tivatro sana-
tını en voksun noktav-a itti."
Sayın Farahanı'nın anlattıklan surup gı-
dıvorboylece
Aslında Sayın Farahanı'nın soyledıklen-
ne ekleyecek fazla btr şey yok
Ülkemızde, bu çağdjşı göruşlenn egemen
olduklan beledıyelerde. sanatın ıçıne tukur-
melerle başlayan. Sayın ÇelikGülersoVun
buyuk bırozverıyle gerçekleştırdığı yapıla-
n yok etmeye varan, guçlen bugun ıçın bu-
na yettığınden olsa gerek. tstanbul"un sur-
lannın onanmını durduran kafalar, çalışma-
lannı bazen sınsıce zaman zaman da açık-
va surdurmuyorlar 1x11°
Özellıkle sanatçılara seslenmek ıstıyo-
rum
Bu benzeşmelen yeterınce değerlendır-
mede daha fazla zaman yıtırmemelıyız
Sanat ve sanatçı ancak ozgurortamlarda
gelrşır, yetkınleşır Bu gerçeğı hıçbırzaman
akıldançıkarmadan. olanlara/vapılaniarabır
kez de bu mercekten bakmay a çaba goster-
melıyız Orneğın Istanbul Beledıyesı Şe-
hır Tıyatrolan 'nda bır oyunun reddınde gos-
tenlen gerekçelerı sanatçılann yoğun ola-
rak gıttıklerı bır 'cafe'nın kan-revân ıçınde
bırakılmasını v e otekı butun karanlık ev lem
veyaklaşımlan bubenzeşmelenn ışığında.
>enıdendeğerlendırmelıyız \ncakbuşe-
kılde, bu kafalarla uzlaşmanın bır çıkmaz
sokak oldugunu gorebılır, gereklı onlemle-
rı alabılınz
Ben. hepımızı uyarmak açısından yararlı
bılgılerveren Say ın Farahanı'yı çok sevdım
\b bır de butun bu vapılanlara "Devrim'*
sozcuğunu vakıştırmasaydı
PENCERE
TARTIŞMA
Sevin 'Tay'ı, korkmayın tepmez...
# brahım \ ıldız'ın
I
anısma 13$ubat
1994 te yıtırdığımız ozan
İbrahim Yıldız,
goremediği son v'apıtı
"Ta>'ı hazırlarken ıç
kapağına "Sevin Taj'u
korkmayın tepmez!" notunu
duşmuştu Şnr seslendığı von
vermek ıstedığı yandaşı
olduklannı tepmez mutlaka
ama ya sevmedıklerını ne
vapsin' Sevgılı Ibrahım Vıldız
'tepmez' sozcuğunu şnr severler
ıçın soylemış voksaşıır
severlerı tepmeven şıınn, şıır
sevmezı nasıl teptığını
goremezdık Toplumsal yapıtlar
uzenndekt karanlık, tepılen
Yaşlılık
•• " ^ - aşlılık,
^ ^ F genellıkle
^ ^ X sıkıntılı bırçol
yi ulkesı olarak
I tanımlanır
JL. Ovsa yaşlılığj
daha olumlu yaklaşmak ve
yaşlılık gunlerını onceden
planlamak suretıyle bu
donemde de uretkenlık ve
mutlu bıryaşam surdurulcbılır
Yaşlılık ınsana ağır ağır
sokulur ve hazırlıksız olaniarı
ansızın gafıl avlar Bırçok
ınsan. yaşlılığı olduğu gıbı
kabul eder Hayaiın acılarına
katlanarak sessızce bır koşeve
çekılır Bırçokları da kızarak
duşuncenın urunu değıl de
nedır' Bır>ıl olmuş vıtırelı
Vıldız'ı Yıldız taşradan
metropolun dıktatorluğune
başkaldıran bırkaç ozanımızdan
bındır Bu başkaldırısını
1950'lerden başlayarak sabırla
orgutlemış ve 62 yaşında ilk
v apıtı 'Kıvıda Bir İbrahim'le
bırlıkte ateşler duşurmuştur o
vazının sahte ılahlannın
tepesıne "Ben de vannT
ateşlendır bu ateşler Bu
bombardımanını "Doruktaki
Koltuk Boş"; "lşıgın Kanı,
Toplumun TenT, "Bır İbrahim"
ıle surdurmuştur 01 um
yaşamını sonlamış, ama
bombardımanını
ısyan eder Oysakı yaşlılığı
ustesınden gelınecek bır sorun
olarak karşılamak gerekır
Sararmış yapraklardan
yakınacağımıza sonbaharın
doğa şenlığınden tat
alabılmelıyız
Mutlu bır yaşlılık ıçın
*Hoşlandığımız şeylcrı
yapmalıyız
*Dunya ıle ılışkılerımızı
kesmemelıyız
*Geçmişle bağlarımızı
koparmamalıyız
*Boş durmamalıyız
*Kendımızı vdlnızlıktan
kurtaracak bıreysel ve
toplumsal ılışkıler kurmalıyız
engelleyememıştır Olumu
sonrası TAY, okurlanyla
buluşmuştur Sanıyorum kı
'Kimbilir Kime Mekruplar'
gazete dergı sayfalarında
kalmayacak dostlan onlan da
cılt cıltgun yuzune
çıkaracaklardır, çıkarmak
zorundadırlar Aslında bu
konuda, guzel ınsanlanmızı
yaşatma konusunda çok cıddı
tavırlaralmamızın zamanı geçıp
gıdıvor Guzel ınsanlanmızı
yaşatmak aydınlık kavgamızın
dışında değıl bence Sevgılı
ozanım 'Ben'cıllığımızı
yeneceğımız gunler uzak değıl
Bızler guzel gunlere aydınlığa
ınananlanz \er ver
*Kendımıze guven duymalıyız
* Kendımızı başanlı ve ıvı
hissetmeve çalışmalıyız
*İnsanın sonsuza dek
yaşayamavacağı gerçeğını
kabul etmelıvız
*l\ı duşunebıleceğımız
dınlenebıleceğımız ve
zamanımızı
değerlendırebılcccğımız bır
çevrede yaşamalıyız
*\aşlı ınsan rolu oynamak
serıne kendı hayallerımızm
ınsanı olmaya çalışmalıyız
Shakcspearc'ın V tlcnrv
oyununddkı prologda sahnenın
sınırlılığını bclırtmck ıçın
sevırcılerden 'Noksanlanmı/ı
umutsuzluğun kımı arkadaşların
yuzlerınden gelıp geçtığıne çok
tanık olduk ^cak bu kara
bulutlar sonsuz \aşavamadılar
Bızlenn beyaz ateşı 0 karanlığı
hep parçalamıştır Senı anarken
ışçı sınıfının ıçınden çıkan bır
ozan olman daha bır
duygulandınvor benı
Fabnkalann kamuya aıt her
şeyın ozelleştmlmekte olduğu
şu gunlerde son sozu sen soyie
ozanım. anlasınlar
Bulaştınr alıntennı ışçı elındekı
nasıra
Entır kızgın
demırde yorgunluğunu fabnka
Hasan Hüse>in Valvaç
duş gucu ıle tamamlavinız" dıye
rıcaedılır Bızler de bunu kendı
hayatlarımıza uyarlamalıyız
Tersı durumda V»ordsworth un
dedığı gıbı "Havatta olmak
muttıılukru o şafak vakti,
\ma genç olmak, cennetin ta
kendisi!" Buna karşın
gençlcnn dc kendılerıne gore
sorıınları vardır Bırçok ınsanın
gençlıklerının mutsuz geçtığı
de bır gerçektır
Ozetle yaşlanmak ıçın
yaşamazsak. havattan tat
•ılabılırı/
()ğr. Cör. S. 1 uğcav I a> hani
hrat Unıversıtesı Ll.ı/ığ
Taşa Toprağa Dönük Düzen...
On yıldan berı yuzde 60-70'le suregelen enflasyon uç
hanelı sayılara atladı, belkı de dortleyecek Paranın pul-
laşması sermayenın soysuzlaşması, emeğın yozlaşması
yolunda tam gaz gıdıyoruz
Ama gıdış kımsenın umurunda değıl
Bu durumda elınde para bulunan ya da bulunmayan
yurttaş ne yapar1
?
Toprağa saldırır
Hızlı goçle nufusu her gun yoğunlaşan buyuk kentın
çevresınde bır donumluk toprağı çevırdın mı yaşadın, ar-
tık başın goğe erecek, sırtın yere gelmeyecek Beledıyey-
le anlaştın, devletle kavılleştın, şehrın gobeğındekı yeşıl
alana ımar çıkardın mı, bıleğını kımse bukemez
Kıme gıdersen gıt, kımle konuşursan konuş, Allah bır,
soyledığt bır
- Paran varsa taşa toprağa yatır'
•
Çıller aılesıne bakın, Istanbul Bankası'nı batırdıktan son-
ra gaynmenkul mılyarden olmuşlar
Arsa arsa arsa
Taştnmaz taşınmaz taşınmaz
Vılla vılla vılla
Toprak toprak toprak
Mılyarder olmuşlar toprak sayesınde, ne varsa kapatmış-
lar, enflasyon boyle surerse tnlyoner olacaklar1
Başbakan
kımlığıyle enflasyonu patlatıp yuzde 150'ye çıkararak yok-
sul halkın belını buken Çıller, arsaya ve vıllaya dayanan ser-
vetının değennı de katlıyor
Hem de kaç kez katlıyor''
Bır yılda arsa fıyatlan kaçtan kaça çıktı? Ulke ekono-
mısı çıkmaza gırdıkçe taşınmazların fıyatlan da artıyor1
Kentlere goçle bırlıkte rant ekonomısının toprağa aban-
ması apartkondu ıktısadıyatının sımyasını oluşturuyor
Varsa yoksa arsa.
Apartman
Gayrımenkul
Taşınmaz
Vılla
•
'Yenı Dunya Düzenı'nm buyurganlan Turkıye'ye dıyor-
larkı
- KlT'len özelleştır<..
- Baş ustune'..
Buyurganın buyruğuna 'frayır' demek kımın haddıne1
.
Bız de ozelleştırme furyasını başlattık; ama bız bıze ben-
zed'ğımız ıçın yoğurt yıyışımız değışık! Hertıangı bır KİT
özelleştınlecekse her şeyden once taşınmazlannın do-
kumu yapılıyor, yabancılarla yerlıler ışı bakkal hesabına
dokuyorlar
- Taşınmazf ne kadar?.
- Abı, arsalannı saya saya bıtıremezsın, buyıl 10 tnlyon,
yann lOOtnlyoni Işçılenkovuparsalaraımarçıkardıkmı,
tamam
- Desene 1 koyup 20 alacağız
-Heya'
Ozelleştırmenın arabeskı Turkıye'de yaşanıyor...
•
Uretım, muretım, ışçı, mışçı, ozelleştırme, mozelleştırme
oldu Taş, toprak, arsa, tarla, ımar, gaynmenkul ozelleştır-
me hesaplarında ağır basıyor Yuzde 150 enflasyonla tam
gaz gıden bır ekonomıde ozelleştırme nasıl olur?
Dıyoriar kı
- özelleştırmeyle KlT'lenn kamburu devletın sırtından
kalkacak, enflasyon duracak..
Haydı canım sen de
1
KlT'lerle nıce yıl bırlıkte yaşayan Turkıye'de enflasyon
oranı bugunkunun 20'de 1 'ı değıl miydı?.
Ozelleştırme boyle gıderse KİTIerın uretımı duracak, ış-
çılerı sokağa atılacak, arsaları yağmalanacak, cumhunyet
tanhının en buyuk uçkâğıdı açılacak
Bız bu gıdışle sanayı toplumu olamayız; taşımız topra-
ğımız altın ıken kım endustrıye yatınm ^
1
SAMSUN İCRA TETKİK MERCÜ
HÂKİMLtĞt'NDEN
Davacı Es Fınansal Kıralama ^Ş vekılı Av Neşe Denız tarafın-
dan davalılar M Hasan Çebı vekılı Av Cemıl Devecı ve Su-Ma
Plastık Tıc Ltd Ştı arasında sürmekte olan ıstıhkak davasında,
Davacı Es Fınansal Kıralama AŞ tarafından davalılar aleyhıne ıs-
tıhkak davası açılmış olup davalı Su-Ma Plastık'e yapılan teblı-
gat bıla ıkmal ıade edıldığınden ve davalı Su-Ma Plastık Tıc Ltd
Ştı ve ılanen teblıgat yapılmasına karar venldığınden davalı Su-
Ma Plastık Tıc Ltd Ştı nın duruşma gunu olan 28 03 1995 gunü
saat 09 00 da duruşmada bızzat kendısının gelmesı veya kendısı-
nı bır vekılle temsıl ettırmesı, dava dılekçesı ve davetıye yenne
kaım olmak uzere teblığ olunur Basın 6040
ITALYAN KULTUR MERKEZİ
Meşrutiyet Cad. No: 161 Tepebaşı - İstanbul
Tel: 293 98 48
YENİ DÖNEM İTALYANCA
DİL KURSLARI
-başarılı oğrencılere Italya'ya burslar-
20 Şubat 1995 Pazartesı gunu başlayacaktır.
KAYITLAR: Pazartesı, Salı, Perşembe, Cuma
saat 9 30 - 12.30 ve 16.30 - 19 30
Çarşamba gunlerı 9.30 - 12.30 arası.
İLAN
T.C.
BAKIRKÖY 3. SULH HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
1994/1233
Mahkememızın 1994'1233 sayılı ve 22 12 1994 tanhh karan
gereğınce.
Nevşehır ılı. Dennkuyu ılçesı. Ozlüce, CıltNo 009-01, Say-
fa No 89, Kutûk Sıra No 30'da nuftısa kayıtlı Ummet ve Hat-
ıceoğlu 1975doğumlu Salıh Demır ın hastalığı nedenıyle hacır
altına alınarak kendısıne aynı yerde nufusa kayıtlı annesı Hatıce
Demır vası olarak tayın edılmıştır llan olunur 22 12 1994
Basın 6478
İLAN
T.C.
İSTANBUL 9. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
HÂKİMLİĞt'NDEN
DosyaNo 1993/46
Davacı PTT Genel Mudurluğu tarafından, davalı özer Yelu-
taş aleyhıne açılan alacak davasında
Mahkememızden venlen 16 6 1994 tanh Esas 1993/46 -
1994/243 sayılı karan, davacı vekılı temyız etmış, Yargıtay 13
Hukuk Daıresı 3 11 1994 tanh 8119-9553 sayılı ılamı ıle mahke-
memız karannı, hukmun bınncı fıkrasındakı asıl alacağa ışleye-
cek (yasal faız) sozlerının çıkartılarak (reeskont faızıyle) söz-
lennın yazılmasına. hükmun bu duzeltılmış şekhyle onamıştır
lşbu onama ılamı ozetı, Neşet ömer Sok 6 '3 Maruf Han
Kadıköy^Istanbul adresındeyken bılahare adresı meçhule gıden,
yapılan tüm araştırmalara rağmen tebhgata açık adresı tespıt ol-
unamayan davalı Ozer Yelutaş'a teblığ yenne geçerlı olmak uzere
ılan olunur
Basın 6449