08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 ŞUBAT 1995 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Karanlık ortamda ışıyan felsefe günleri Mersın Unıversıtesı oğretım u>elerı ıle Istanbul \e Ankara'dan gelen felsefecılenn yaptığı konuşmaların gorduğu büyük ılgı ve sorulann duze\\ hepımızı mutlu kıldı Prof.Dr. BEDİA AKARSLI • • Ikemızde \ıllardır suren U yozlaşmanın doruk nok- tasına çıktığı \ıl oldu 1994 Yozlaşma her alanda toplumsal sıya- sal. kulturel, duşunse! alanda ınanılmaz bovutlara ulaştı Bır yandan da serbest pıv asa \ e ozgur giri- şim adı altında yağmalamaya dönuşen ıktısat duzenınde v ukselcn değerlerv a- nında her gun vukselen enflasyon ın- sanlan bunalım durumuna getırdı Po- lıtıkacılar gazeteler televızvon vayın- lan gıderek'kımı unı\ersıteler ve oğre- tım uvelen bırbınne koşut gıdıvorbo- zulma yonunden Bırgazetepatronu\e başyazarı "Halkı a>dınlatmak benim gorevim değil, ben ticaret >apı>orum" dıyebılıvor Bırbılımadamı profesoru- muz. Çernobıl olavı Mrasında "Ben devlet adına > alan sov ledim. aldığını ter- bi>e fcabı" dıyor televızvonda ıkı yıl sonra da yıne televızvonda hepımızın gozunun ıçıne baka baka bu sozunu ın- kâr edıyor Dıınvaca unlu bır başka pıo- fesorumuz, Said INursîuzenne ov gu do- lu bır kıtap vazabılıyor Bır unıversıte- mızde unlu (') Kastelli've ders verdın- lebılıvor Birbakan televız\onda"Ben vergi kaçınvorum, çunku ben \ahnm yapıyorum" dıvebılıvor Bır uıınhur- başkanımız ıdam cezalarının dunya- dan kalktıgı bır çağda "Vsnıavalım da beslevelim mi?" dıvebılıvor Bır başka cumliurbaşkanınıız "Anavasavıbirde- fa delsem ne çikar" dıvebılıvor Yıne aynı cumhurbaşkanı "Deminolu iste- mekkomunistliktir" dıvor Bır beledı- ye başkanı "balevi belden asağı" goru- yor Otekı sanatın ıçıne tukuruvor, bır benkı "Muzeje gitmek ahmaklıktır" buvuruvor İrticabaşkaldırmiş Sı\asta 37 avdını dırı dın vakıvor Cumhurıvet başsavctsı. bu vakılmadan kurtulan dünyaca unlu yazanmızın olavları tah- rık ettığı gerekçesıv le ıdamını ıstevebı- lısor Kımı ışadamlannın, kımı polıtı- kaularlabırlıktemafvaıleişbırlığı ıçın- de oldugunu tele\ız\on ekranlanndan havkınyor kımı konuşmaular. ama kımsenın umurunda değıl Kışısel çikarları onde gelen ınsanlar- la çevnlı vanımız yoremız Eğıtımsızlık hervanı sarmış Camılerde kımlığı belırsız bırtakım tnsanlar duşmanlık \e kın yayıyorlar. gerçek ınancın yerını dıncı eylemler. ınançların verını hurafeler aldı. gerçek Muslumanlar uzuntu ıçındebu yuzden Dıl \e muzık de bu olunisuzluklardan pavını alıvor Televızyon kanallan \e ozel radvolar vozlaşmiş bır muzıkle gençlenmi7in zevklennı de bozuyor- lar. katalarını da Dıl \e muzığın kata- \ ı oluşturan en onenılı oğe olduğu. Pla- ton'dan hcrı bılınen bır şev oysa Bu\uk uğraş vererek ellı vılda kultur d"ılı durumuna getırdıgımız kendı dılı mız beğenılmıvor da yenı bır Oman- lıca turetılmeve çalışılıvor Ingılızcelı Mmancalı vadaeskıOsınanlıcavado- nulmek istenıvor Sorun valnızcaTurk- çe-Osmanlıca sorunu da değıl Turkçe- nın valan vanlış kullanılmasında Bu da kav ramlar \e sozcukler uzennde ye- terınce duşunulmemesınden ka> nakla- nıvor Ka\ramlannın anlamları bılın meden kullanılıyor sozcukler En önemlı sakıncası da bu ka\ ram karma- şasinın demokrası. laıklık ozgürluk gı- bı toplumumuzun ustune tıtremesı ge- reken kurumlann aldığı varalaroluyor Duşıınee dunyamız da çok buvuk vara- lar aldı son on onbeş >ılda Nasıl bır ka\ram karmaşası ıçınde olduğumuzu ş;u son gunlerdekı C HP - SHP toplantı lan gosterdı bıze kendı kımlıklerını bıle açık seçık ortava koyamamış ın- sanlartn neler y apabıleceğını ya da hıç- bırşey yapamavacaklarınıortayaçıkar- dı Bu enıne bovuna yazılması gere- kcn bır konu Butuıı bu olumsuz gelışmelenn te- melınde kışısel çıkarları uğruna ver- dıklcrı odunlcr sonucu polıtıkacılann elıvleeğıtımsıstemımızınbozulmuşol- ması yatı>or 1946 da Hasan Âli Vu- cel'ııı Mıllı Eğıtım Bakanlığı'ndan alın- nusı ıle basladı bu bozulma ve 1980 den sonra da kolay kola> duzeltı lemevecek duruma getırıldı Bugun eğıtım sıstemı ılkokuldan unıversıteye. A'dan Z'ye bozuk ''»enıden koklu bır değısım gerekıyor Du^unmenın »ru sormanın, sorup sorgulamanın araîjtır- ma yöntemlennın yer almadığı, ezbere dayalı oğretım, unıversitelerekadar va- yılmışdurumda Anayasamızda bugun de geçerlığını koruyan Eğirim Birliği Vasası tümden kaldırılmış durumda Gore\lıleryasalan ışletemı>orlar llko- kul ve lıselerde dın derslen zorunlu. bı- \oloji ve felsefe derslen seçmelık Bu saymakla bıtmez kulturel, duşun- sel, sı> asal. toplumsal \ e ekonomık bo- zulma her yanı sarmış Ute karanlığın ve karamsarlığın her vanı sardığı bu ortamda felsefecıler. 1994 > ılında v aptıklan çeşıtlı toplantı- larda seslerını duyurmaya başladılar Bu toplantılardan özellıkle ıkiM uzenn- de durmak ıstıvorum 28-30 Nısan 1994 te Istanbul Lnıversıtesı Felsefe Bolumu (Prof Dr Öna>Sözer)veMar- mara Unıversıtesı Fransızca Kamu Vo- netımı Bolumu (Doç Dr AliVahitTur- han)Tûrkıye Felsefe K.urumu"nun kat- kısı ve yabancı kultur enstıtulerının desteğı ıle "FenomenolojikSorunOla- rak \vrupa"nın Dönuşümu" konulu uluslararası kollokyum duzenledıler ^V'lı*'. Istanbul Unıversıtesı'nın rekto- nı Prot Dr Bülent Bcrkarda taratın- dan yapılan kollokyuma Turkıye'nın dısında Alman>a, Bel(,ıka F ransa vc Italvadan fılozoflar katıldı Ger<,ekten herbakımdan ı,ok basarılı geçen uç gun vasadık "V'ariık" dcrgısının Hazıran 1994 sayısı ozel bolumünde bu kollok v,umoldukç.aayrıntılı bırbn,ımde tanı tıldığı ı^ın daha çok M-16 ekımde Mersın'degerçeklestırılen Mersın Unı- versıtcsı Fen Edebı>at Fakultcsı (De- kan Prof Dr OnurKulave Pelsefe Bo- lumu Baskanı Prof Dr (JluğNutku)ve Içel Sanat Kulubu nun i!>bırlığı ıle du- zenlenen "Turkije C umhuriveti'nin Felsefi Davanaklan" konulu "Mersin Felsefe Gunleri'" uzennde durmak ıstı- >orum istanbul'dakı kollokyumun kapalı bır çevre ıçınde yapılmasına karşılık Mer- sın'dekı semınerhalkaaçık tutulmusve ınanılmaz bır katılım olmuştu ilk gun Nevıt Kodallı Salonu'nda yapılan top- lantıyı Mersın Unıversıtesı Rektöru Prof Dr Vural Ülku ve Içel Sanat Ku- lubu Başkanı Sayın FaalTütuner,bırer konuşma ıle açtılar Salon oylesıne dol- muştu kı. dışanda kalanlann da katıl masını sağlamak ıçın dısanya, oldukça genışolan bahçeye göruntulu ses duze- nı yerleştınldı Mersın Unıversıtesı öğ- retım uyelenyle Istanbul ve Ankara'dan gelen felsefecılenn yaptığı konuşma- ların gordüğü buyuk ılgı ve soruların duzeyı. hepımızı mutlu kıldı Bu mut- luluğu akşam kokteylden once venlen Mersın Dev let Opera ve Balesı solıst- lennın dınletısı busbutun arttırdı Erte- sı gun Mersın'ınyaylası olan 1000 met- re yükseklıktekı Gozne Kalesi'nde sür- du tartışmalı toplantı Kalede 500'u aş- kın katılımcı ve opera sanatçılannın ne- fıs aryalanyla karşılandık Gozlenme ve kulaklanma ınanamıyordum Oto- buslerle gelen kızlı erkeklı yuzlerce genç kalenın onundekı doğal bır amfı bıçımınde olan ağaçlı alanda, ağaçlar arasındakı banklara. verlere oturmuslar bızı beklıyorlardı o nefıs aryalan dın- le>erek Amfının karşısında konuşma- tılar ıı,ın kurulan masaya, ılkın 2000 yıl once buralarda vaşamışolan Zenon ve Khrisippos gıbı tılozoflar çağnldı, onların kılığına burunmus Mersın Sa- nat Kulubu uyelennce onlann felsefi goruslerı ozetlendı. sonra da bırer bırer bızlerçağrıldık Kendımızı2500yılon- cesı Platon'un Akademisi'nde sanaeak dcnlı guzel bır atmosfer yaratılmii)tı Mersın'de uzam'ın ve zaman'ın sınır- sızlığını yasıyorduk Platon un Akade- mısı, 2500 yıl oncesı Atınasından bu- rava, Mersın e gelmıştı ve zaman sure- sizlesmıstı bunu duyumsuyorduk Mersınlı gençler karşımızda ağac,lann arasında oturmus, bıze ılgınç sorular sonıvorlardı yuzyıllardır nıçın fılozof yetıijtıremedığımızderı son yıllann mo dası olan postmodcrnizmin felscfe>e ne getırdiğine varıncaya değın sorular Tı- lozof olmu^tuk hepımı/ bılım, sanat felsefe ve dıl uzerınde soylcşıyorduk hep bırlıkte saatlerın nasıl geçtığını fark etmeden Akşam uzerı içel Sanat Kulubu Orkestrası'nın verdığı açıkha- va konsenyle toplantı sona erdı Çok yoğun ıkı gun gcçırmemıze karşın hıç- bır yorgunluk duymuyorduk Son gunlenn bırbın ardından gelen olaylar zıncın oylesıne bunalttı ve oy- lesıne karamsarlığa ıttı kı, özellıkle av- dınlanmaya bel bağlamıs msanlanmı- zı, ıçınde bulunduğumuz bu karanlık ortamda bızı umutlandıracak şeylerde bulunduğunu, gençlenmızınokuldaal- dıklan bozuk eğıtıme karşın kendılen- nı yetıştırdıklen ve onlara ışık tutacak felsefecılenmızın artık seslennı duyu- rabıleceklennı gostermek ve bılgı se- verlerle bır arada olmaktan umutlana- rak duydugum mutluluğu, sız okuyucu- larla paylaşmak v e Turkıye'de artık fel- sefe yapıldığını sızlere bıldırmek ıs- tedım ARADA BIR Y.Doç.Dr. UFUK URAS OES GenelBaşka'111 Bizjm Universitelerimiz "Soyledıklerı ıçın değıl, soyle medıklerı yuzunden lyı kaza nıyordu Susması ıçın para verıyor lardı ona " I Ehrenburg, Parıs Duşerken, s 50 Unıversıteye bakış açımız genel olarak dunya goruşu- muzle ılgılı ıpuçlan sunar bıze ' Unıversıteye nasıl baktığını soyle, sana kım oldugunu soyleyeyım " espnsı eger geçer- lıyse, bır ortak paydayı oluşturacak oğelerden yola çıkarak orgutlenmenın onemı de ortadadır Polıtıkanın tanımı ha- yatı yenıden kurmayı ıçerıyorsa, unıversıte polıtıkamızda, hem kavramlarımızı yenıden kurmamızı hem de kaynakla- nn yenıden paylaşımı mucadelesınde mesafe katetmemı- zı, orgırtlu bır mucadeleye dayandırmamız gerekıyor Bu çerçevede 3 Mart 1994'te Prof Sına Akşin başkan- lığında başlattığımız Oğretım Elemanları Sendıkası deneyı- mı başanyla suruyor OESTurkıye'dekıherunıversıtede ış- yerı bazında kurmayı hedefledığt şubelerıyle butun unıver- sıte orgutlerının ortak paydasını oluşturarak 41 bın oğretım elemanının şımdtden yuzde 10'unu orgutleyerek unıversıte mucadelesını yurutuyor Gerek uluslararası sozleşmeler ge rekse Yargıtay kararlarıyla hukukıhğı de tescıl edılen sendı- kamız kısaca 'gerçek" bır unıversıte ozlemını hedeflıyor Sendıkaya ılgı beklenenden de çok ama her orgutte ya- şandığı gıbı tek başına uyelıkle yetınmek katılımcı olma- mak, bır tur asparagas/golge uyeler topluluğunu da oluş- turabılıyor Halbukı bızım bu uzun soluklu maratonda sahı- cı uyelere ıhtıyacımız var Unıversıtenın oznesı oğretım ele- manları, oğrencıler çalışanlar, nesnesı de bılımse sağlıklı bır lehımlenmenın ancak ozgur bır ortamda yapılabıleceğı- nı bılıyoruz Ama bunun ıçın de ozgur ıradelere gereksını- mımız var Işte bu yuzden kapıkulları arasında beynı sılıkon- laşmamış, celladına âşık olmayan beynı ve kalbı prangaya vurulmamışınsanlarla seyredenbırka(la)balıktan kendı ta- rıhıne mudahale eden bır kolektıf ozneye donuşmemız ge- rekıyor Ustelık ıçınde bulunduğumuz konıonkturdekı tevekkul or tamı toplumsal sınızm (aldırmazlık) entelektuel konfor- mızm unıversıtedekı negatıf seleksıyon motıvasyon krızı vs hepımtz ıçın onemlı bır ayakbağt Btlgıyı kendı dışında- kı amaçlara tabı kılmadan bılgı veznedarlığı ve komprador- luğunun otesıne geçerek kelam tekelını yıkmak gorevı bız- lerın sorumluluğunda Aksı takdırde Jım Morrison'un da vurguladığı gıbı "Otonteye tabı olan, hemen onun bırpar- çası da oluyor ' 21 yy'a gırerken hâlâ Z. Gökalp ın yuzyılın başlarında (1918) soyledığı' Danılfunun emırlerle duzelmez, I onu ya- par ancak serbest bır ılım, / Bır mesleğe hancınden fer gel mez I Bırakınız ılmı yapsın muallım' noktasında bulunma- mız, darbe kulturunun urunu Yoksentnk polıtıkacılarımız ve unıversıtedekı uzantıları açısından ne kadar esef vencı Tam da bu yuzden bugun unıversıte hâlâ hasta Eğer has- talığın genel tarıfı ınsanın kendını mutsuz hıssetmesıyse unıversıte mutsuz Yok eğer dar anlamda hastalığın tarıfi ure- tememe koşuluna bağlanabılırse o anlamda da unıversıte uretken değıl Pekı Turkıye'de 5 Nısan 1994'ten ben yaşa- nan ve nıhaı hesaplaşmanın 1995'te beklendığı bır yenıden yapılanma surecınde unıversıtenın halı ne olacak? Bu so- runun yanıtı "Alıce Harıkalar Ulkesınde ' masalında bulunu- yor Hatırlarsanız, Alıce aynadan ote tarafa geçtıkten son- ra tavşana, "Lutfen, hangı yone gıtmemız gerektığını soy- lermısın?" dıyesorar Tavşanda. "Bu buyuk olçude nere- ye varmak ıstedığmıze baglı " dıye yanıtlar Bızım de bu su- reçte hızla dısensustan konsensusa varmamız gerekıyor Aksı takdırde fılleşmemız kaçınılmaz Bılıyorsunuz Hındıs- tan dafıilerıegıtırken.bağlananhalatı fıller uzun bır sure ko- parmayı deneyıp, bır sure sonra vazgeçerlermış Halatı ko- paracak guce ulaştıklannda ıse artık bır daha denemeye teşebbus bıle etmezlermış Gelın, enflasyonun bızı depresyona sokmasını bekleme- den, hamılık/patronaj ılışkılerınden başlayıp, sahte dunya- mızın bır uzun zıncırını teker teker sorgulayalım "Daha on- celerı neredeydınız?' dıye (kendılerı her neredeyse') herke- se ust perdeden değer bıçen "toplumsal mucadele ' sav- cılarını ışsız bırakalım Orgutlerımızı fılleşmenın panzehırı yapalım DEVELİ KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN FsasNo 1994 "5 Davacı Abdullah Ağca tarafından davalılar Hazıne \e Beledı>e Başkanlığı aleyhıne açılan tescıl davasının \apilan açık >argılama- sı sırasında venlen ara karan gereğınce Do>>amız dahıh davalısı Muns oğlu Ibrahım esı lkbal Ağca >a (Develıoglu) munsı Ibra- hım ın malvarlıgında mulkıyel >a da ıntıla hakkını seçmesı konu sunda 1 S 03 1995 gunu saat 09 00 da nıahk.mcmızde fıa/ır bulun masına duruşmaya gelmedığı takdırde mırasta mulkıvct hakkını seçmış sayılacağı hususu ılanen teblığ olunur Basın 6027 lran deneyiminin düşündürdükleri TUNCER CUCENOGLU E vrensel Kultur dergısının ara- lık 1994 tanhlı sayısında Far- had M.Farahani ıle yapılmış bır sovleşı jayımlandı Çok onemlı gorduğum bu soyleşı- den, daha çok ınsanımızın bıl- gı sahıbı olmasHnı amaçla>arak bu yazıvı \azma gereğını du>uyorum Ozellıkle de sanatçılannıızın bılgılenmesınde buv uk v a- rarlar var Once soyleşınınyapıldığı Farhad M Fara- hanı'vı tanıvalım KımdırSa\ın Farahanı 7 Farhad M Faraham halen Almanyada surgunde vaşamakta olan Iranlı bır aydın Ulkesının tanınmış bır sanatçısı, lran sıne- ma ve tıyatrosunun onemlı bır adı Brecht'ın. Steinbeck'ın Saruvan ve Moli- ere'ın oyun ve uyarlamalannda rol almış bır ovuncu SınemaveTV ıçınfılmvedızıler çeken tı>atrooyunlansahnele\en hemŞah DonemPnde hem de Humeyniyonetımınde baskı goren ovunlan ıptal edılen son Kor- fez Savaşı sırasında da TV'dekı ışıne son venlen bır sanatçı Sayın Farahanı Butun bu baskılar Sayın Farahanı ve neden yapıl- mış 0 Neden ülkesını terkedıp gıtmek zorun- da bırakılmış 1 Bunlann vanıtını Savın Farahanı'nın soy- ledığı şu tunuede bulmak olası "Benim tum vapıtlarım. dun>a>ı, vorumlama \e de- ğiştirme ıçenklhdı." ^rtıktanıdınız Sayın Farahanı yı Oner- dev se ulkesının Onat Kutlar'ı Uğur Mum- cu'su Bahrive İ'çok'u Sa>ın Farahanı Humevnı rejımıvle ba§- layan gelışmelen de şovle anlatıvor "...De\- rimin birinci ve ikinci vılında rejinı, edebı- vatı hemen hemen serbest bırakmış, hiç de- netlemivor gibivdi. Rejim verleşmeve başla- v ınca. dev rimci edebiv at \e sanatı tamamen vok etmcvi hedeftedi. \kıl almaz vontemler ve sansurler vuzunden.. sinemav a ve ti>atro- va darbeler. gelişmeve başladı... İktıdann one çıkardığı, Islam Edebıvati'nın populer- liğL ozunde halk tivatrolannı ve sinemasım vok etme>i hedeflivordu. ovk de oldu.- Ti- vatrolann ezici çoğunluğu Islam'a av kınlık- tan vasaklanınca. insanlar(tek umar olarak) okumava voneldi... Şiındilerde rejinı, dev ks te ve vonetıme karşı olmavan basit ve sıra- dan kıtaplann çevirısıne izın vermektedir... Dev let destekli, hayal urunu. aşk ve irfan tu- ru roman v b. kitaplar... Dev let bu vavın polihkasıv la, insanlann. dev let işiv le uğraştna verine. kendi dunvasıv- la uğraşma, öbür dunv a içın kendini ha/ır- lanıa, vani tek kelimev k bencil, kişıliksız bir insan turu jaratma amacı taşımaktadır. Bu politika vazın alanında da bovle. sinema ve tivatroda da... 1980'de Humevni vonetimi, 'Kultur Devrimi' diverek, bilime ve edebi- vata topvekûn saldırıları içeren değişik- likler vaptı. Humevni bu 'Kultur Devri- mi'ni; üniversiteleri. edebiv at vesanatçı- lar birliğini ve butun kutuphaneleri ka- patmakla, edebivat ve sanatçıların çoğu- nu idam etmekle gerçekleştirdi... ...İran tivatmsu, devrimin birinci v ılında sansürsüz ve serbest çalışabildi. İkinci vılda, dini temalan işlemeven butun th atrolar ka- patıldı. Dev letin butun v an kuruluşlanna ti- vatrokaparma vetkisi verildi. İkidevrim mu- hanzı, istedip tivatn>> u kapatmada, o> uncu- lan tutuklamada ve istediği gibi yarjjılama- da tam vetkilivdiler... Tivatroda ovun serçi- lenirken olağan hale gelen. ovunculann se- v ircinin gozu onunde sahnede dov ulmesi. sü- ruklenip salondan çıkanlması vb. vıldırma ve sindirme politikalan vu/unden, çok kali- teli ovuncu ve vapınıcılar ışi bırakmak zo- runda kaldılar. ...Dolav ısıv la tivatro (genelde sanat). İran tarihinde en buvuk duşuşu vaşıvor divebili- riz." Savın Farahanı bu ıç karartıcı tablolardan sonra, bugunku lran ın sinema ve tıyatro- sunda, kadın sanatçılara nasıl bakıldığını da ınanılmaz bır kara gulmece örneğı olarak şoyle anlatıvor "İran tivatrosunda kadıru ovunda ver alabilir. (Ancak) ovun bovunca çok a/ konusacak, tabiatıv la çarşafh olacak. İslami usullerv uv gun givsiler giv inecek, v iı- cut hatları kesınlıkle belli olmavacak; fılm- deki vatak odası sahnesinde bile sokakta gi- vındığı gibı gıvınmış olacak... Tivatrodaki vatak odası sahnesı de bovle... Sanatın bu kadar koreltılip alçallıldığı bu şekildeki sine- ma ve tivatroda, hiçbır kadın ovnamıvor.. Dolav ısıv la lran tivatrosu, şimdı erkekler ri- v atrosu dummundadır... Bu da tivatro sana- tını en voksun noktav-a itti." Sayın Farahanı'nın anlattıklan surup gı- dıvorboylece Aslında Sayın Farahanı'nın soyledıklen- ne ekleyecek fazla btr şey yok Ülkemızde, bu çağdjşı göruşlenn egemen olduklan beledıyelerde. sanatın ıçıne tukur- melerle başlayan. Sayın ÇelikGülersoVun buyuk bırozverıyle gerçekleştırdığı yapıla- n yok etmeye varan, guçlen bugun ıçın bu- na yettığınden olsa gerek. tstanbul"un sur- lannın onanmını durduran kafalar, çalışma- lannı bazen sınsıce zaman zaman da açık- va surdurmuyorlar 1x11° Özellıkle sanatçılara seslenmek ıstıyo- rum Bu benzeşmelen yeterınce değerlendır- mede daha fazla zaman yıtırmemelıyız Sanat ve sanatçı ancak ozgurortamlarda gelrşır, yetkınleşır Bu gerçeğı hıçbırzaman akıldançıkarmadan. olanlara/vapılaniarabır kez de bu mercekten bakmay a çaba goster- melıyız Orneğın Istanbul Beledıyesı Şe- hır Tıyatrolan 'nda bır oyunun reddınde gos- tenlen gerekçelerı sanatçılann yoğun ola- rak gıttıklerı bır 'cafe'nın kan-revân ıçınde bırakılmasını v e otekı butun karanlık ev lem veyaklaşımlan bubenzeşmelenn ışığında. >enıdendeğerlendırmelıyız \ncakbuşe- kılde, bu kafalarla uzlaşmanın bır çıkmaz sokak oldugunu gorebılır, gereklı onlemle- rı alabılınz Ben. hepımızı uyarmak açısından yararlı bılgılerveren Say ın Farahanı'yı çok sevdım \b bır de butun bu vapılanlara "Devrim'* sozcuğunu vakıştırmasaydı PENCERE TARTIŞMA Sevin 'Tay'ı, korkmayın tepmez... # brahım \ ıldız'ın I anısma 13$ubat 1994 te yıtırdığımız ozan İbrahim Yıldız, goremediği son v'apıtı "Ta>'ı hazırlarken ıç kapağına "Sevin Taj'u korkmayın tepmez!" notunu duşmuştu Şnr seslendığı von vermek ıstedığı yandaşı olduklannı tepmez mutlaka ama ya sevmedıklerını ne vapsin' Sevgılı Ibrahım Vıldız 'tepmez' sozcuğunu şnr severler ıçın soylemış voksaşıır severlerı tepmeven şıınn, şıır sevmezı nasıl teptığını goremezdık Toplumsal yapıtlar uzenndekt karanlık, tepılen Yaşlılık •• " ^ - aşlılık, ^ ^ F genellıkle ^ ^ X sıkıntılı bırçol yi ulkesı olarak I tanımlanır JL. Ovsa yaşlılığj daha olumlu yaklaşmak ve yaşlılık gunlerını onceden planlamak suretıyle bu donemde de uretkenlık ve mutlu bıryaşam surdurulcbılır Yaşlılık ınsana ağır ağır sokulur ve hazırlıksız olaniarı ansızın gafıl avlar Bırçok ınsan. yaşlılığı olduğu gıbı kabul eder Hayaiın acılarına katlanarak sessızce bır koşeve çekılır Bırçokları da kızarak duşuncenın urunu değıl de nedır' Bır>ıl olmuş vıtırelı Vıldız'ı Yıldız taşradan metropolun dıktatorluğune başkaldıran bırkaç ozanımızdan bındır Bu başkaldırısını 1950'lerden başlayarak sabırla orgutlemış ve 62 yaşında ilk v apıtı 'Kıvıda Bir İbrahim'le bırlıkte ateşler duşurmuştur o vazının sahte ılahlannın tepesıne "Ben de vannT ateşlendır bu ateşler Bu bombardımanını "Doruktaki Koltuk Boş"; "lşıgın Kanı, Toplumun TenT, "Bır İbrahim" ıle surdurmuştur 01 um yaşamını sonlamış, ama bombardımanını ısyan eder Oysakı yaşlılığı ustesınden gelınecek bır sorun olarak karşılamak gerekır Sararmış yapraklardan yakınacağımıza sonbaharın doğa şenlığınden tat alabılmelıyız Mutlu bır yaşlılık ıçın *Hoşlandığımız şeylcrı yapmalıyız *Dunya ıle ılışkılerımızı kesmemelıyız *Geçmişle bağlarımızı koparmamalıyız *Boş durmamalıyız *Kendımızı vdlnızlıktan kurtaracak bıreysel ve toplumsal ılışkıler kurmalıyız engelleyememıştır Olumu sonrası TAY, okurlanyla buluşmuştur Sanıyorum kı 'Kimbilir Kime Mekruplar' gazete dergı sayfalarında kalmayacak dostlan onlan da cılt cıltgun yuzune çıkaracaklardır, çıkarmak zorundadırlar Aslında bu konuda, guzel ınsanlanmızı yaşatma konusunda çok cıddı tavırlaralmamızın zamanı geçıp gıdıvor Guzel ınsanlanmızı yaşatmak aydınlık kavgamızın dışında değıl bence Sevgılı ozanım 'Ben'cıllığımızı yeneceğımız gunler uzak değıl Bızler guzel gunlere aydınlığa ınananlanz \er ver *Kendımıze guven duymalıyız * Kendımızı başanlı ve ıvı hissetmeve çalışmalıyız *İnsanın sonsuza dek yaşayamavacağı gerçeğını kabul etmelıvız *l\ı duşunebıleceğımız dınlenebıleceğımız ve zamanımızı değerlendırebılcccğımız bır çevrede yaşamalıyız *\aşlı ınsan rolu oynamak serıne kendı hayallerımızm ınsanı olmaya çalışmalıyız Shakcspearc'ın V tlcnrv oyununddkı prologda sahnenın sınırlılığını bclırtmck ıçın sevırcılerden 'Noksanlanmı/ı umutsuzluğun kımı arkadaşların yuzlerınden gelıp geçtığıne çok tanık olduk ^cak bu kara bulutlar sonsuz \aşavamadılar Bızlenn beyaz ateşı 0 karanlığı hep parçalamıştır Senı anarken ışçı sınıfının ıçınden çıkan bır ozan olman daha bır duygulandınvor benı Fabnkalann kamuya aıt her şeyın ozelleştmlmekte olduğu şu gunlerde son sozu sen soyie ozanım. anlasınlar Bulaştınr alıntennı ışçı elındekı nasıra Entır kızgın demırde yorgunluğunu fabnka Hasan Hüse>in Valvaç duş gucu ıle tamamlavinız" dıye rıcaedılır Bızler de bunu kendı hayatlarımıza uyarlamalıyız Tersı durumda V»ordsworth un dedığı gıbı "Havatta olmak muttıılukru o şafak vakti, \ma genç olmak, cennetin ta kendisi!" Buna karşın gençlcnn dc kendılerıne gore sorıınları vardır Bırçok ınsanın gençlıklerının mutsuz geçtığı de bır gerçektır Ozetle yaşlanmak ıçın yaşamazsak. havattan tat •ılabılırı/ ()ğr. Cör. S. 1 uğcav I a> hani hrat Unıversıtesı Ll.ı/ığ Taşa Toprağa Dönük Düzen... On yıldan berı yuzde 60-70'le suregelen enflasyon uç hanelı sayılara atladı, belkı de dortleyecek Paranın pul- laşması sermayenın soysuzlaşması, emeğın yozlaşması yolunda tam gaz gıdıyoruz Ama gıdış kımsenın umurunda değıl Bu durumda elınde para bulunan ya da bulunmayan yurttaş ne yapar1 ? Toprağa saldırır Hızlı goçle nufusu her gun yoğunlaşan buyuk kentın çevresınde bır donumluk toprağı çevırdın mı yaşadın, ar- tık başın goğe erecek, sırtın yere gelmeyecek Beledıyey- le anlaştın, devletle kavılleştın, şehrın gobeğındekı yeşıl alana ımar çıkardın mı, bıleğını kımse bukemez Kıme gıdersen gıt, kımle konuşursan konuş, Allah bır, soyledığt bır - Paran varsa taşa toprağa yatır' • Çıller aılesıne bakın, Istanbul Bankası'nı batırdıktan son- ra gaynmenkul mılyarden olmuşlar Arsa arsa arsa Taştnmaz taşınmaz taşınmaz Vılla vılla vılla Toprak toprak toprak Mılyarder olmuşlar toprak sayesınde, ne varsa kapatmış- lar, enflasyon boyle surerse tnlyoner olacaklar1 Başbakan kımlığıyle enflasyonu patlatıp yuzde 150'ye çıkararak yok- sul halkın belını buken Çıller, arsaya ve vıllaya dayanan ser- vetının değennı de katlıyor Hem de kaç kez katlıyor'' Bır yılda arsa fıyatlan kaçtan kaça çıktı? Ulke ekono- mısı çıkmaza gırdıkçe taşınmazların fıyatlan da artıyor1 Kentlere goçle bırlıkte rant ekonomısının toprağa aban- ması apartkondu ıktısadıyatının sımyasını oluşturuyor Varsa yoksa arsa. Apartman Gayrımenkul Taşınmaz Vılla • 'Yenı Dunya Düzenı'nm buyurganlan Turkıye'ye dıyor- larkı - KlT'len özelleştır<.. - Baş ustune'.. Buyurganın buyruğuna 'frayır' demek kımın haddıne1 . Bız de ozelleştırme furyasını başlattık; ama bız bıze ben- zed'ğımız ıçın yoğurt yıyışımız değışık! Hertıangı bır KİT özelleştınlecekse her şeyden once taşınmazlannın do- kumu yapılıyor, yabancılarla yerlıler ışı bakkal hesabına dokuyorlar - Taşınmazf ne kadar?. - Abı, arsalannı saya saya bıtıremezsın, buyıl 10 tnlyon, yann lOOtnlyoni Işçılenkovuparsalaraımarçıkardıkmı, tamam - Desene 1 koyup 20 alacağız -Heya' Ozelleştırmenın arabeskı Turkıye'de yaşanıyor... • Uretım, muretım, ışçı, mışçı, ozelleştırme, mozelleştırme oldu Taş, toprak, arsa, tarla, ımar, gaynmenkul ozelleştır- me hesaplarında ağır basıyor Yuzde 150 enflasyonla tam gaz gıden bır ekonomıde ozelleştırme nasıl olur? Dıyoriar kı - özelleştırmeyle KlT'lenn kamburu devletın sırtından kalkacak, enflasyon duracak.. Haydı canım sen de 1 KlT'lerle nıce yıl bırlıkte yaşayan Turkıye'de enflasyon oranı bugunkunun 20'de 1 'ı değıl miydı?. Ozelleştırme boyle gıderse KİTIerın uretımı duracak, ış- çılerı sokağa atılacak, arsaları yağmalanacak, cumhunyet tanhının en buyuk uçkâğıdı açılacak Bız bu gıdışle sanayı toplumu olamayız; taşımız topra- ğımız altın ıken kım endustrıye yatınm ^ 1 SAMSUN İCRA TETKİK MERCÜ HÂKİMLtĞt'NDEN Davacı Es Fınansal Kıralama ^Ş vekılı Av Neşe Denız tarafın- dan davalılar M Hasan Çebı vekılı Av Cemıl Devecı ve Su-Ma Plastık Tıc Ltd Ştı arasında sürmekte olan ıstıhkak davasında, Davacı Es Fınansal Kıralama AŞ tarafından davalılar aleyhıne ıs- tıhkak davası açılmış olup davalı Su-Ma Plastık'e yapılan teblı- gat bıla ıkmal ıade edıldığınden ve davalı Su-Ma Plastık Tıc Ltd Ştı ve ılanen teblıgat yapılmasına karar venldığınden davalı Su- Ma Plastık Tıc Ltd Ştı nın duruşma gunu olan 28 03 1995 gunü saat 09 00 da duruşmada bızzat kendısının gelmesı veya kendısı- nı bır vekılle temsıl ettırmesı, dava dılekçesı ve davetıye yenne kaım olmak uzere teblığ olunur Basın 6040 ITALYAN KULTUR MERKEZİ Meşrutiyet Cad. No: 161 Tepebaşı - İstanbul Tel: 293 98 48 YENİ DÖNEM İTALYANCA DİL KURSLARI -başarılı oğrencılere Italya'ya burslar- 20 Şubat 1995 Pazartesı gunu başlayacaktır. KAYITLAR: Pazartesı, Salı, Perşembe, Cuma saat 9 30 - 12.30 ve 16.30 - 19 30 Çarşamba gunlerı 9.30 - 12.30 arası. İLAN T.C. BAKIRKÖY 3. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1994/1233 Mahkememızın 1994'1233 sayılı ve 22 12 1994 tanhh karan gereğınce. Nevşehır ılı. Dennkuyu ılçesı. Ozlüce, CıltNo 009-01, Say- fa No 89, Kutûk Sıra No 30'da nuftısa kayıtlı Ummet ve Hat- ıceoğlu 1975doğumlu Salıh Demır ın hastalığı nedenıyle hacır altına alınarak kendısıne aynı yerde nufusa kayıtlı annesı Hatıce Demır vası olarak tayın edılmıştır llan olunur 22 12 1994 Basın 6478 İLAN T.C. İSTANBUL 9. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞt'NDEN DosyaNo 1993/46 Davacı PTT Genel Mudurluğu tarafından, davalı özer Yelu- taş aleyhıne açılan alacak davasında Mahkememızden venlen 16 6 1994 tanh Esas 1993/46 - 1994/243 sayılı karan, davacı vekılı temyız etmış, Yargıtay 13 Hukuk Daıresı 3 11 1994 tanh 8119-9553 sayılı ılamı ıle mahke- memız karannı, hukmun bınncı fıkrasındakı asıl alacağa ışleye- cek (yasal faız) sozlerının çıkartılarak (reeskont faızıyle) söz- lennın yazılmasına. hükmun bu duzeltılmış şekhyle onamıştır lşbu onama ılamı ozetı, Neşet ömer Sok 6 '3 Maruf Han Kadıköy^Istanbul adresındeyken bılahare adresı meçhule gıden, yapılan tüm araştırmalara rağmen tebhgata açık adresı tespıt ol- unamayan davalı Ozer Yelutaş'a teblığ yenne geçerlı olmak uzere ılan olunur Basın 6449
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle