Katalog

••<* ;-•--,-,,- >31 ARALIK 199S PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Iki haftalık kurs süresince çoğu üniversite öğrencisi olan gençlere Atatürk ilkeleri ve devrimleri anlatılıyor Gurbetçfler Atatürk'ü öğreniyorASUMAN ABACIOĞLU İZMİR- Almanya Ata- türkçü Düşünce Derneği. Âlmanya'da yaşayan 18 Türk gencıni. Atatürk ilke- lerini vedevrimlerini öğret- mek amacıyla Türkiye'ye getirdi. Iki haftalık kurs süresin- ce çoğu üniversite öğrenci- si olan gençlere hem turis- tik ve tarihi yerlergezdirilı- yor hem de Türkiye'nin sosyal, sıyasi ve ekonomik yapısı anlatılıyor. Almanya Atatürkçü Dü- şünce Derneği Başkam Dursun Ahlgan. üç kez An- talya'da Akdeniz Üniversi- tesinde gerçekleştirilen kurslann dördüncüsünü Iz- mir'de Dokuz Eylül Üniver- sitesi'nebağlı Atatürk İlke- leri ve Türk Devnm Tarihi Enstitüsü'nde düzenledik- -lerini soylüyor. Kurslarla ilgili düşünce- nin oluşumuna ilişkin bilgi veren Atılgan, Almanya'da- ki Türk gençliğinin Türk hükümetleri tarafından ih- mal ediidiğinı, Alman hü- kümetleri tarafından da asi- mile edilmeye çalışıldığmı vurguluyor. Bu gençlerin ^istenilen düzeyde" Türk kültüninü bi- len, Atatürk'ü anlayan. Türk tarihini okuyan bir nesıl olmaması, derneği böy- le bir proje oluşturmaya itıyor. Şimdilık yalnızca Türk gençlerini ge- tirdiklerini. ancak Alman gençlerini de aynı proje kapsamında Türkiye'ye geti- rerek Türk kultürunün çağdaş örnekle- Çoğunluğu kız öğrencilerden oluşan çağdaş Türkiye'yi tanıtım kurslan programına kablmak için 500 mark odi'iru-k »ervkiyor. (NECATf AYGIN) nni göstermek ıstediklerini belirten Atıl- gan, asıl hedeflerinın ise Almanya'dakı okullarda Türkçenın seçmeli dil. Türki- ye Cumhunyeti devrim tanhınin de ders olarak okutulmasını saglamak olduğunu soylüyor. Atılgan'a göre böylece Almanya'da Türklere karşı önyargı, yakma yıkma olaylan olmayacak. Şu anda kursa katılan 18 öğrencinin 16'sınıkızlannoluşturduğudikkatçeki- yor. "Çağdaş Türkiye'yi Tanıtım Kurs- lan" adlı bu programa katılmak için 500 mark ödemek yeterli oluyor. 26 aralıkta baslayan ve 8 ocakta sona erecek olan kurslara ödenen bu bedel, eğitim. ulaşım ücreti, yemek. yatacak yer ve gezileri de kapsıyor. Öğrencile- rin ödediği bu para yeterli olmadığı için. harcamalann önemlı böiümü dernek ta- rafından karşılanıyor. Yaşlan 18-23 arasmda değişen bu öğ- renciler. Almanya'daki üniversitelerde siyaset bilimi. arkeoloji, pedagoji, sos- yolojı \ e mühendislik dalla- nnda eğitim görüyorlar. Bazılan Almanya doğum- lu. bir böiümü ıse Türki- ye'de doğmalarına karşın İcüçük yaşlarda gittıkleri Al- manya'da büyümüşler. Basında yer alan yazılar- dan haberdar olduklan bu kurslara kendi istekleriyle başvurmuşlar. Bazılan için bu kurslar. Türkiye'yi daha iyi tanımak. buradaki akra- balarını ziyaret etmek için de bir firsat oluşturmuş. Sa- bahları Atatürk İlkeleri ve Türk Devrim Tarihi Enstitü- sü'nde görevli öğretim üye- lerinin verdiği derslere katı- lıyorlar, bu arada Türki- ye'deki bir üniversitenin de "•havasınısoluyoriar". Öğle- den sonraları ise izmır ve çevresındeki tarihi yerleri ziyaret edıyorlar. Kurslara katıldıklan için çok memnunlar. Hepsi çağ- daş giyimli. özgür ve bağım- sız tavırlanyla dikkat çeki- yorlar. fki haftalık kurs süresince Osmanlı Imparatorluğu'nun yıkılma nedenlerı. Ata- türk'ün ortaya çıkışı, Türki- ye Cumhuriyeti'nin kurulu- şu, devrimler. hukuk açısın- dan Iaikliğin ve kadın haklannın ele alınması. Türkiye'nin siyasal, ekonomik ve sosyal yapısı gibi konulan öğreniyor- lar. Edindikleri bu altyapıyla Alman- ya'daki Türklere karşı önyargı lı Alman- larla daha donanımlı bir tartışma yapa- bılme becerısi kazanıvoriar. Caziantep Migros îçki satışma RP ambargosu KEMALCAN GAZİANTEP- Migros'un Gaziantep'te kısa bir süre önce açtığı mağazasında. RP'li Sehitkâmil Belediyesi'nin kira söz- leşmesine koyduğu bir madde yüzünden alkollü içkı satışı yapılamıyor. Gaziantep Migros'a alışveriş için gelenlereğeralkol- lü içkı de aiacaklarsa elleri boş dönüyor: çünkü "alkollü içki yasak." Çok degil bir- btr buc.uk ay kadar önce açılışı yapılarak hizmete sokulan Gaziantep Migros. Tür- kiye'nin başka hiçbir yerındekı mağaza- sında olmayan bir uygulama içensmde. Yılbaşı öncesi alışvenş için Migros'a ge- len yüzlerce yurttaş, reyonlarda alkollü iç- ki bulamıyor. "Neden alkollü jçldyok" so- rusuna ve serzenişine sık sık muhatap olan Migros yetkılileri. "prensip karan" vb. ya- nıtlarla durumu geçiştırmek zorunda kalı- yorlar. Migros Gaziantep mağazasından yetkililer. şunlan söyiüyor "Biz magazayı kurduğumuz arsayı Ipek Vtkfi'ndan kiraladık. Bu vakfa da araziyi RP'Klerin yönettiği Şehitkâmil Betediyesi satmıs. bir süreönce. Araziyi kiralarken bi- ze şart koşrular. "tçkı satılmayacak' dBye. Bu durumu yaptığımız kira sözJeşmesine de aynen geçirdiler. Sozleşmeyi ihlal edemi- yoruz. Aksi baldesözkşme iptal «dOebilir-" Çahşanlar yeni yıla karamsar gîriyor • DÎSK Genel Başkam Rıdvan Budak, 1995 yılının 5 Nisan paketinin kalıntılan üzerinden geçtiğini ve çahşanlar açısından "ekmeğin küçülmesinin yılı" olduğunu belirtti. Budak, toplu iş sözleşmelerinin, enflasyon karşısında büyük ölçüde anlamını yitirdiğini ifade etti. tSTANBUL (ANKA) - Zincirleme zamlarla gelen 1996 yılının "zorlu" bir yıl olacağı görüşünde birleşen işçi ve memur konfederasyonlan yöneticileri, 1995 yılı îçın "Ekmeğin küçüİdüğüyıl' oidu~ değerlendirmesinı yaptı. Seçım ekonomisi nedeniyle geciktiri- len kamu zamlannın art arcia açıklandı- ğıbirortamdagırilen 1996 yılı. çalışan- lan bekleyen olumsuzluklann ilk sin- yalıni de verdi. 1995 yılını grev dalga- lan, düşük ücret zamlan ve istikrar pa- ketleriyle geçıren çahşanlar, yeni yılm ">eni paketler* getireceğı endişesıni ta- şıyor. İşçi ve memur konfederasyonlan yöneticilerinin 1995 değerlendirmeleri • Hak-Iş Genel Başkam Salim Uslu da çahşanlar için 1995 yılınm, ekonomik ve sosyal sorunlann arttığı, zorlu bir yıl olduğunu ifade etti. Salim Uslu, koalisyon hükümetlerinin sorunlann çözümüne yönelik kalıcı bir adım atmadıklannı savunarak seçim sonuçlan ile hükümetin "ibra edilmediğini" kaydetti. nin, enflasyon karşısında büyük ölçüde anlamını yitirdiğini ifade ederek "İ995 yılı bizim açımızdan zoriu bir yı) oMu. Şermave. faizcUer %% rantçılar bakımuı- dan ise oldukça kârlı geçri" dedi. Budak, 1996'nın çok daha zor bir yıl olacağını kaydederek bütçede iç ve dış borç faizlerinin yüzde 60oranındaoldu- ğuna işaret etti. Yeni yılda "yeni paket- ler" gelecegını. emekçilere, çalışanlara faturalar çıkanlacağını belirten Budak. bunlara ortak olmayacaklannı vurgular- ken >öyle konuştu: '95'ten daha zor bir vıl olacak' ve 1996'dan beklentileri şöyle: DİSK Genel Başkam Rtdvan Budak, ANKA'ya yaptığı açıklamada, 1995 yı- lının 5 Nisan paketinin kalıntılan üze- nnden geçtiğını ve çahşanlar açısından "ekmeğin küçülmesinin yılı" olduğunu belirtti. Budak, toplu iş sözleşmeleri- "Herkes bilsin, biz çahşanlar olarak artık fedakârlık yapmay acağı/. İ Ike için üreteceğiz, ama ekmeğimizin küçülme- sine göz yummayacağız. İ'lkemiz için her türlü fedakâıiığı yapacağız, ama bu ülkeyi soyanların kâıiarının daha fazla artmastna katkı vermcyeceğiz." Budak. 1996 yılındân beklentiferinı dile getinrken de öncelikle demokratık- leşme istediklerinı vurguladı. Hak-Iş Genel Başkam Salim Usluda çahşanlar için 1995 yılının ekonomik ve sosyal sorunlann arttığî. zbrlu bir yıl olduğunu ifade etti. Uslu, koalisyon hü- kümetierınin sorunlann çözümüne yö- nelik kalıcı bir adım atmadıklannı savu- narak seçim sonuçlan ile hükümetin "ibra ediltnediğmi" kaydetti Uslu. yeni yılda da seçim ekonomi- sinin faruralannm dar gelirlilere çıkan- lacağını. gümrük birliğinin kısa vadede eetireceği olumsuz sonuçlann yaşana- cağını belirterek -1996'nın 1995'ten da- ha zor bir yıl olacağını düşünüvoruz" dedi. Uslu. yeni yıldan beklentilerıni de şöyle anlattı: "En temel beklentimiz, enflasyon ateşinin söndürülmestdir. De- mokmtikleşme, en tenu-l sorun olmaya de\am cdiyor. Bu nedenie anayasa \e ça- lışma yasalanndan başlamali üzere in- sana. düşünceye. örgütlenmeye tam öz- güıiük sağlayacak vasal düzenlemelerin yapılnıasını beklht>ruz. Gümrük birliği- nin kısa vadfde yaşanacak olumsuz et- kilerini en aza indirmek için işsizük si- gortası ve iş gıivencesinin yasalaşarak kunımlaşmasını arzu ediyoruz." Kamu Emekçileri Sendıkalan Kon- federasyonu Genel Sekreteri FaysalÖz- çiftise 1995 yıhnda kamu çalışanlannın önemli birkazanım sağlayamadıklannı. ancak "Sendikalannızı kuramazsuuz" dıyenlere karşı hukuk savaşımı vererek büyük bir kabul ve toplumsal meşruıyet gördüklerini anlattı. Özçift. yeni yıla girerken şimdiden zam yağmuruna başlandıgını. enflas- yonun yüzde yüzlen aşacağının belli ol- duğunu \urgularken "Çalısanlanzorbtr yıl, zor bir siireç beküyor. Önümüzdeki süreci daha da güç bir konuma sok- mamasL emekçiler aley hinde bir konu- ma sokmaması için hükümeti şimdiden uyanyoruz" dıye konuştu. TCKK-IŞ, BAŞBAKAN TANSU ÇİLLER'E BAŞVURDU Eıııekli olacaklar zor durumda GUNEŞGLRSON A.NKARA - Kamuda çalışan sigor- tah işçilenn emeklılik başvurulan. se- çimin ardından yaşanan hükümet bu- nalırnının kurbanı oldu. Sosyal Sıgor- talat Kurumu (SSK) Yönetim Kuru- lu'nun. venı emeklı olacak sigortalıla- nn 13-14ocaktahaftatatilinerastlayan başvurulannın geçerlı sayılması ve 1 aylık maas. kaybının önlenmesi ama- cıyla hazıriadığı kararname taslağı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlı- ğı'nda, "•seçim'' engeiine takıldı. Özel sektörde çalışan ve emekliliğe hak kazanan sigortalılar, 30-31 aralık POLİTİKA'DA 96'DA NELER OLACAK? • İLETİŞİM'DE 96'DA NELER OLACAK? • EKONOMİ'DE 96'DA NELER OLACAK? • KENT VE YAŞAM'DA 96'DA NELER OLACAK? • BİLİM TEKNİK'DE 96'DA NELER OLACAK? • 95'İN DORUKTAKİLERİ KİMLER? • ÇEVRE'DE 96'DA NELER OLACAK? • SAĞLIK'DA 96'DA NELER OLACAK? • SPOR'DA 96'DA NELER OLACAK? • DÜNYA'DA 96'DA NELER OLACAK? • 96'DA YILDIZI DAHA DA YÜKSELECEK "İNSANLAR" KİMLER OLACAK? • KÜLTÜR SANATTA 96'DA NELER OLACAK? günlerindeyapacaklanbaşvurularyıl- başına rastladığı için hak kaybına uğ- rarken kamu kesımindekı sıgortalıla- nn da benzer bir kayba uğramamalan ve 13-14 ocak günlennde yapacaklan emeklilik başvurusunun geçerli sayıl- ması için Türk-Iş devreye girdi. Türk-lş Genel Malı Sekreteri ve SSK Yönetim Kurulu üye- si EnverToçoglu. bu tarih- lerde yapılacak emeklilik başvurulannın geçerli sa- yılmasını sağlayacak olan Bakanlar Kurulu karannın çıkarılması için Başbakan Tansu Çiller'e başvurdu. Toçoğlu'nun Başbakan Çıller'e ilettıği metinde şöyle denildi: "Bilindigi üzere, sosyal sigortalar mevzuatı ve uy- gulama açısından, özel ke- simde çalışan işçilerimiz için 30-31 aralık. kamu ke- siminde çalışan işçilerimiz için ise 13-14 ocak tarible- ri itibanyla 1995 yılı sona ermiş sayılacaktır. Bu ta- rihler taril günlerine rast- bdığından. söz konusu ta- rihlerdt de çalışma yapıla- rak emeklilik istek dilek- celerinin kay da alınması >« kaşe basdması gibi işlemle- rin tamamlanması konu- sunda SSK Yönetim Ku- rulu olarak bir karar alın- mış >e dururn Çalışma ve Sosyal Gmenlik Bakanlt- gî'na inrikal ertirilmiştir. Emeklilik başvurusu ya- pacak işçilerimizin mag- dur olmamalan için çıka- nlacak bir Bakanlar Ku- rulu kararnanıesi, soru- nun bir an önce çözülmesi yönünde çok önemli kat- kıda bulunacaktır. Konu- yu emirlerinizearzederiz." Enver Toçoğlu. özel sektörde fazla emeklilik başvurusu olmadığını. an- cak kamu sektöründe çok sayıda sıgortalının başvu- rusunun beklendiğini ifa- de etti. Şehit aüeletineyardım İstanbul Haber Servisi -Türk Emniyet Teşkilatı Yetimleri ve Yardım Vakfı (TEYEV) tarafından görevi başında şehit düşen emniyet teşkilatı mensuplannın yakınlanna yardım çeki \erildi. Gayrettepe'deki Emniyet Müdürlüğü binası sinema salonunda dün yapılan törende konuşan TEYEV Başkam Maral Öztekin, vakfın amacının şehit emniyet mensuplan ve görev malullerini himayesi altına almak \e emniyet mensuplanyla halkın kaynaşmasını saf lamak olduğunu söyledi. Törende şehit ailelerine 2 milyon 800 bin ile 35 milyon lira arasında değişen mıktarlarda yardım çeklen dağıtıldı. (Fotoğraf: KAAN SAĞANAK) HAFTAY4 BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI RP'li mi, RP'siz mi? Cumhuriyet tarihinde ilk kez, seçmen, temel bir tercih yapmak zorunda bırakıktı. İlk kez bir parti, açık bir biçimde, "rejimi değiştirme" önerisi ile seçmenin karşısına çıktı. Laik-demokratik rejim mi? Dine dayalı devlet mi? Oyfar partilerden çok, temel bir "ideolojik tercih'e göre kullanıldı. Laikliği kaldırmayı öngören partinin bi- rinci olmaması için de soldan önemli oranda oy, or- ta sağ partilere yöneldi... Istemeye, istemeye. Ve seçmenin ezici birçoğunluğu, "Laikliğe evet, din devletine giden yola hayır!" dedi. Hükümet sorunu, ancak "bu gerçek"ten yola çıkı- larak çözülebilir! • • • Demokratık geleneklere uygun olarak hükümet kurma görevıni Cumhurbaşkanı, Sayın Erbakan a verebilir. Ama RP'li hükümet arayışları temelden yan- lıştır. Hem antıdemokratiktir hem de siyasal sagdu- yuya aykırıdır. Antidemokratiktir... Çünkü, seçmenin temel terci- hine ters düşmektedir. Siyasal sağduyuya aykırıdır... Çünkü, oemokratik bir rejimi "demokrasinin temellerini yıkmak isteyen" bir güce teslim etmenin sakıncalannı, 20. yüzyılın ta- rihi göstermiştir. Ne HrUer çoğunluğa dayanarak iktidar oldu, ne de Mussolini! Ne Hitler kendi isteğıyle iktidardan aynldı, ne de Mussolini! Mussolini, önce Özalvari bir seçim sistemi hazır- ladı. Sonra o sistemle, oylann üçte birini alarak Mec- lis'te üçte ikilik çoğunluğa sahip oldu. Anayasayı de- ğiştirdi ve faşizmi kurdu. (Hem de gelişmiş ve demok- rasinin altyapısı Türkiye'den çok daha sağlam olan bir ülkede!) Mussolinı'nin yaptığı herşey "yasaya uygun"ûu; yasaldı, ama "meşrv" değildi!.. Hitler de Mussolini de ülkelerindeki özgürlükleri yok ettıklerı, tarihin tanıdığı en acımasız diktatörlük- leri kurduklan ve halklannı bir felakete sürükledikleri için yıkılmadılar... Kendileri ile biıiikte, dünyayı da bir felaketin içine çektikleri için yıkıldılar! Franco yıkıldı mı? Salazar'ın dıktatörlüğü -ölün- ceye kadar- hiç tehlikeye düştü mü? • • • Itahyan ve Fransız komünist partilerinin, RP'den çok daha fazla oy topladığı dönemler oldu. Ama ik- tidara ortak edilmedikleri için, kimse bu ülkelerdeki rejimlerin demokratikliğinı tartışmadı. Ve bu durum, o partilerın "Avrupa komünizmi" kav- ramını ortaya atmalarına dek.. "çoğulcu demokra- s/"nin tüm ilke ve kurumlannı kabul ettiklerini açıkla- yıncaya dek sürdü. RP, oylann yüzde 50'sinden fazlasını aldı da ona karşın iktidar kendısine verılmiyor mu? "Refimt değiştırmek" isteyen bir parti, seçmen is- tencinı çarprtan bir sistem sonucu, yüzde 21 'lik bir oy desteği ile Meclis'teki sandalyelerin yarıdan ço- ğunu kazansa... iktidan ona bırakmak, demokratik bir davranış mı olur? Yoksa demokrasiye ihanet mi olur? Milli Eğitim Bakanlığı'nı zaten "RP ıdeolojisi" de- netliyor, yeni üniversitelerin çoğunun yönetımi tarikat- çılann elinde... Içişleri Bakanlığı yarı yanya "RPİde- olojisi'ne teslim edilmiş... Adalet Bakanlığı kadrola- nnın üçte biri, laikliğe inanmayanlardan oluşuyor... Bir tek ordu kalmış direnen... RP hükümetin dışında iken durum böyle. Bu devteti RP ağırlıklı bir hükümete teslim ettiğimiz- de neler olabıleceğinı göremeyecek kadar, "cahil, gafilya da hain" miyiz? • • • Elbette kı, Sayın Erbakan başbakan olunca, ne la- ikliği kaldırabilir ne de rejimi tepetaklak edebilir... A- ma devietin "içten fefn/"ni hızlandınr. Geçmişte "gizli gizti" atılan tohumlar yeşerdi, boy verdi... Şimdi ürünleri deriliyor. Artık "gizlıiiğe" gerek kalmayan bir döneme giriyo- ruz. Geçmişte yarım yüzyılda yapılabilenin şımdi beş yıla sığacağından kuşku duyan var mı? Neymiş de, RP dışarıda kalırsa; ya gelecek seçim- lerde tek başına iktidara gelirmiş ya da Cezayir'deki gibi silah zoru ile... Demokrasilerde, aklına geleni söylemek ssrbest! Kımisi "cehalet"inden, kimisi "gaflet"inden, kımisf de "hıyanet"inden "cevher" yumurtluyor... Bu du- rumda, bizım de bu konuya bir başka yazıda dönme- miz "farz" oluyor! ÖZÜR VE KUTLAMA Yılbaşı nedeni ile çok sayıda kutlama aldım. Kimisi ta- nıdık, çoğunluğu da tanımadık dostlardan. Herkese te- ker teker yanıt verme olanağına sahip bulunamadığım için, gerçekten de çok üzgünüm. Bazılannıyanıtlaytp ba- zılannı yanıtsız bırakmak ise beni daha çok rahatsız edi- yor. Buradan, herkesegönülden teşekkürlerımigönder- mek istiyorum. 1996'nın 1995'in acılarını haftfletmesini ve tüm insanlığa iyilikler getirmesint diliyorum. Gökçek'in gözü SHÇEK'in malında BÜLENT SAR1OĞLU ANKARA-RP'lı Anka- ra Büyükşehır Beledıye Başkam Metih Gökçek. bir dönem genel müdürlüğünü yaptığı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kuru- mu'nun (SHÇEK) mallan- nagözdikti. SHÇEK, kuru- mun bazı arazilerinı kamu- laştıran. bazılannı da dev- ralmak için başvuruda bu- lunan Gökçek'e karşı dava açtı. SHÇEK yetkilileri, Gökçek'in, bir dönem yö- netıminde bulunması nede- niyle birçok malvarlığını öğrendiği kurumun arazile- rini, belediye hizmetleri için ucuza almak istediğini belırrtiler. Edinilen bilgıye göre, Gökçek imzasıyla kuruma gönderilen yazıda, Kızılay, Ulus ve Dışkapı yönünden gelen Irfan Başbuğ Cadde- si'nıdüzenlemek amacıyla, topiam 11 bin 972 metreka- reden oluşan 11 parselin. 1994 yılı emlak vergisi de- ğerınden satış bedeli esas ahnarak 1 yıl eşit taksıtler- le satış izni istendı. SHÇEK. belediyeye gön- derdiği yanıtta. devlet adına topluma hizmet sunan tek kuruma. milyariarca lirade- gerindekı arsalann sağladı- ğı gelırleri sıralayarak **De- vir talebiniz kurum ve ka- mu menfaatine uygun ot- madığından. kabul edilme- si mümkün görülnıenıiştir" dedi. Gökçek'in, 79 bin merre- kareiik birtaşmmazı. toplu konut alanına ayıracağı ge- rekçesiyle 29 milyon liraya kamulaştırma karan da mahkemelikoldu. SHÇEK, dava dilekçesınde. ancak özel mülkiyetteki malların kamulaştınlabileceğını be- lirterek Belediye Encümeni karannın anayasa ve yasa- lara aykırı olduğunu bildir- dı. Dava dilekçesinde. ayn- ca. büyükşehır ve ilçe bele- dıyelerine "toplu konut" yaptırma görevi verılmedi- ği anımsatılarak şöyle den- di: "Ihtiyaç gruplanna hiz- met veren kurumumuzun, kıt olan kaynaklarının ya- nında bağış suretiyle ger- çekleşen taşınmaz >« geliıie- re ihriyacı vardır. Bekdiye- nin yok hükmünde olan ka- mulaşhrması bu yöniiy le de hataJıdır. Kamu yaran bu- lunmamaktadır."