Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 31 ARALIK 1995 PAZAR
10 PAZAR YAZILARI
MLNIH
EK)L
ÖLKAN
Noel
coşkusu\lmanyfıda yeni yıla pnnenin heyecanı ve
Nİoel cosunîuğuhâlâDİtmedı. Haftalar
imcesinctn b»aşlayan çlgın alışveriş maratonu
ieni yila.jirroenin çocıksu sevinciyle birieşip
nsanlaniafıa çok tüktime ve alışverişe
x>rladı. Ivet. özellikkbugünlen dört gözle
»ekkyermagazalardayaşanan karmaşa ve
jkış tepı görülmeye «ğerdi doğrusu.
JinlerceVoei Babâ tavirinin, oyuncağın,
ûslü munun. çıçek vt çamın âdeta
.apışıldıp "Vfeflınacir çüguılığı''giderek
ocuklaşnaya yüz tutaı bir toplumun aynca
*ı belirgn işareti gibi jözüktü yabancılann
jözünde e ülkenin örde giden karikatüristleri
oizgilerinie hep bu geçeği çizdiler...
{•zellikledeğişik kültirlerin harmanlaşıp
'aşadığı «lünih'teyılbışı coşkusunun daha bir
üre süretegine uzmanar kesin gözüyle
takıyorlar! Her şeyi tılır tıkır yaşamaya
dıştınlmş ve yuppileyniş gençliğin tersine,
ski kuşadar geleneksd Noe] heyecanlannı
liraz da 1dtsch"leşmii hediyelik eşyalaria
fideriyorar. Cicili bicii Noel Baba
üsvirleriMe. yaldıza bılanmış çam
lozalaklaina, melek fıgürlerine ve biryığın
ı -ır zıvıraavuç dolusu Dara verenlerin çoğu.
s>luğu yiıe Marienplatz'da aldılar bu sene de.
Meydanıı ortasına kunlan hediyelik eşya
tarakalar arasında sıcak tarçınlı şaraplannı
}udumla\an "nosulji srvdalılan" ise
sizümoru Noel'in büyisünü yaşayadursunlar.
dkede gicerek artan işsizlik ve ırkçılik gibi
s>runlan,iflas eden fîrna sayısındaki artışı ve
a"tan vergleri hemen remen çoğu insan
görmezdei geliyor. Ancak ekonomistler
ûrküntü içindeier. Bir taraftan işsizlik diğer
tıraftan rüketim! Almanya'da günlük tirajlan
400 milyona ulaşan ga2ete ve dergilerdeki
çldırtıcı reklamlar ise. îüketimi öylesine
körüklüyorlar ki aklınız durur. O yüzden
reağazalann geç saatlere dek açik tutulmasını
isteyen işserenler bile bazi alışkanlıklan
degiştirmeeğihmindeler. Her şeye karşın
Münih'in ışıltılı ortamında Noel'i yaşama
zevki aslında hiç de fena değil. Çiseleyen
yağmur alrında gezmeye başladığıtn
Manenplatzın yoksul çalgıcılan ise birkaç
kuruş toplama telaşındalar bugünierde... Yaşlı
bir blues çalgıcısının ya da çello çalan
çelımsiz bır kızın çanağına birkaç fenik atıp
KaufTinger caddesinde turluyorum
akşamüstûleri... Bu caddenin gedikli
hokkabazlan ise hep Noeli gözlerler..
Havalann soğurnasıyla başka yerlere tüyen
pandomımcilerin ve canlı heykellerin yerini
ise şımdiden Peru'lu yoksul müzisyenler
aldı... Ayaküstü tıkınmaya düşkünler için ise
Vjnzenzmurr dükkânlan her saat tiklım tıklım
şu sıralarda... Tonlarca salahi ve sosisin
tüketildiği Noel'de aynca postanelerde uzayan
kuyruklar ise eşe dosta yollanan hediye
paketlerinin çoklugunun işareti değıl mi? Evet
Münih aslında Noel sarhoşluğunu yaşıyor
daha. Hafif hafıfserpiştiren yağmur altında
Noel şarkılan dinleyerek şehri dolaşıyorum...
Ayaklanm kendiliğinden bizimkilerin
buluştuğu "SirkecUeşmiş" görüntülerle dolu
merkez istasyonunun arka sokaklanna
gidiyor.. Özellikle Landwehr caddesinin
takkeli, kırii sakallı mücrim tipleri habıre
Türkiye'deki seçim sonuçlannı yüksek sesle
konuşuyorlar köşe başlannda. Polis otoian.
itfaiye araçlan vizır vizır sokaklarda dolaşıyor.
Köşedeki gazete bayiinden gazetelerimi
alırken manşetlere takılıyor gözlerim:
"Weihnacht stresi" ıçinde intihar edenleri.
evlerinın bir köşesinde yanar vaziyette
unutulmuş mumlann çıkardıgı yangınlan,
hırsızlıklan ve yığınla karmaşayı bıkmadan
okumak ve her
c
ene aynı şeyleri tekrar
v?.^.;.ıa'ıt da'keyiuı. ^ışacası Noel'i yine dt
Vaşamak sevinçli. düşic. Jrarak uzaklarcja...
Çok özel bir kişiye, özel bir kııtlamaBirisi yok aramızda çoktandır. Ne uzun
boyu zayıf görünrûsü yanımızda. ne de
kalın sesi ve kulaklan çınlatan kahkahası.
Ansızın bir adım geri çekilerek bizi
kendme duyduğumuz güvenin rahatından
yoksun bırakıverdi. Bır süredir bizden
ayn; ama pür dikkat izliyor emeğimizi.
Döndüğünde. coşkulu aferinlerinin
arasına özenle serpiştireceği dostane
uyanlar epeyce birikmiştir herhalde. Ve
yaşamını verdigı ahşap binanın ancak
orayla kaynaşmışlara sunduğu yiirek
sıcaklıgını özlemiştir uzakta...
Onun uzağı. pek çoğumuzun yakınından
çok daha yakın aslında. On yıllann
deneyıminde nice başanlann, sevinçlerin,
ihanetlerin, yenilgilerin, çöküş ve
yükseliş dönemlerinin izleri var,
kimbilir... Kaç kışinin ayağa
kalkmasına -hiç belli etmeden, en doğal
havasıyla- yardım etti acaba? Ve
bunlann kaçı. ondan, belleğinde,
ağabeylikle ustalık kanşımı içten bir
titreşimle uzaklaştı? Kaçı onu unuttu;
"artık aştım" kompleksine kapıldı?
Onun değerinı teslim ettiğini
düşünenlerin kaçı, bu meslektaşlığın ve
dostluğun aslında pek de hissettirmeden
başlıbaşına bir okula dönüştügünü
anladı?
O bir adım geri çekiliverdi ve biz bütün
bunlan düşünmeye, daha çok da
duyumsamaya başladık. Sevgimizin
farkına vardık. Birlikteyken ûzerinde
uzun boylu kafa yormadığımız
dostluğumuzun derinliğini gördük. Bütün
bunlar için onun bir adım geri çekilmesi
mi gerekiyordu? Yoksa bizim. günü birlik
soluğumuzun ve banal vıdı
vıdılanmızın arkasında kalan. gerçekten
önenıli olan şeyleri sıradan
altşkanlıklara dönüştürmektekı kahrolası
MOSKOVA
HAKAN
AKSAY
ustalığımızda mı suç? Midemizi
anımsamamız için mide ağnsı,
kalbimizi düşünmemiz için kalp
rahatsızlığı geçirmemiz koşul; değil mi?
Onu özlüyoruz; dönüşünü iple çekiyoruz.
Ama zaman zaman da tümüyle
unutuveriyoruz onu. (Yaşamın alçaklığı
da burada galiba, belleklerin
kısalığında). Onun yokluğuna
alışmak kolaymış gibi, günlük işlerimize
dalıp gidiyoruz. Çark dönmüş oluyor. Ee,
doğal bu! Yaşam! Sonra yine aynı yaşam
bizi dürtüyor: Şunu bir sorsaydık,
danışsaydık ona! O olsaydı böyle olur
muydu hiç! Bak. bunu o da begenecektir
mutlaka!..
Uzayıp gidiyor bir dostun eksıkliğinden
doğan heyecanlanmız. Ne mutfağımızı
sergileme merakındayız ne de birbirimize
övgü düzme he\esinde. Kendı
sıkıntılanmızı ve gitgellerimızi
kurcalamakla meşgulüz yine. Zaten onun.
başkalanna örnek olma gibi bir derdı de.
birilerinin omuzlannda yükselme isteği
de. mevki-para hırsı da yok. Adam,
bildiği gibi yaşıyor ışte! Dürüstlüğü ve
çalışkanlığı, vitrine çıkanlmak için değil;
başka türlüsünü beceremediğinden.
Ve tabu olmaktan. tartışılmazlıktan.
ahkam kesmekten uzak. Yaş ve deneyim
farkını insanın yüzüne vurmayacak kadar
kendinden emin. Herkesle
ka> naşmasını çok iyi beceren bir yalnız
adam. Sadece gülerken değil.
güldürürken de etten kemıkten. Sırt
ağnsıyla mücadele yöntemleriyle. birkaç
metrelik bo\un atkısıyla. lodosu
saptamadaki ustalığıyla. yüzerek geçip
geçmediğini tam anlayamadığım
Boğaz'ın sulannda attığı geniş kulaçlarla
ve dalgınhğıyla ünlü biri.
Işte böyle! Bınsi yok aramızda çoktandır.
Sağlığı biraz tekledi: kimin başına
gelmez ki? "En korkuncu, viicut hastaJığı
değil, fikir hastalıgıdır" demış Çiçeron.
En sağlıklılanmızdan bıridiro. bu açıdan.
Ve de en gençlenmizden biri Şimdi
"ihtiyardelikanir falan desem kızar; bu
lafı ona pek sevdiği Moskovskaya
voktasının nemınde fısıldamalı. Şimdilik
yalnızca bir an önce ahşap binaya
dönmesi dileğiyle. yeni yılını kutlamakla
vetinmeli.
ediğim dedik, öttürdüğüm düdük Hapşınkraporu...Tedavisi bugün 41. gününü tamamlayan
Yunanistan Başbakanı Andreas
Papandreu ya, 41 kere maşallah
dememek elde değil.
Tam 41 günden bu yana, Papandreu
ölümle yaşam arasında sürekli gidip
geliyor. Bir gün tedavıye cevap veren
vücut ertesi gün ret edıyor. Bir gün koma
öncesi uyku hali görülen Papandreu
çocukları dahil kimseyi tanımazken, ertesi
gün oturup sohbet ediyor.
Doktorlar şaşktn. gazeteciler onlardan
şaskın. Yunanistan Başbakanı 'na
konsültasıyon yapan doktorlann sğhk
bültenleri âdeta hapşınk raporuna döndü.
Başbakanımız bugün oturdu. iki kaşık
tavuk çarbası ıçti. Bugün ıki saat
makineye bağlı olmadan nefes aldı.
Bugün yanm saat oturdu ve kanı
değişmedı vs. vs.
tlk günler basına dağıtılan detaylı doktor
raporlan yerini. tıbbi terimlerin aldığı iki
satırlık raporlara dönüştü. Bu raporlan
yaklaşık bır dakika süre ile okuyup
sorulara dahi cevap vermeyen doktorlann
basın konferansını terk etmesinden sonra
herkes soruyor "Bu terim ne demek?"
Söz konusu son gelışmeler üzerine özel
televizyon kanallannın her biri hastaneye
döndü. Bir kanalda dahiliyecı, diğer
kanalda hariciyeci. bir diğerinde kalp
uzmanı. Derdinız varsa doktora gitmenize
ihtiyaç yok, açın televizyonu, sağlığınız
konusunda her türlü bilgiyı edinin.
Papandreu'nun hastaneye yattığı gün,
Atina"daki Onasıs Kalp Merkezi'ne
akriditasyon için başvuran yaklaşık 1300
gazetecinın büyük bölümünün iştahı kaçtı.
llk günler hastanenın 7. katı basına
aynlırken, artık gazeteciler Üçüncü Dünya
ülkelenndc görulen bir dışlamayla.
hastane dışına acele kurulan bir çadırda
ATİNA
MLRAT
ÎLEM
Yangi yilingız qutlugh bölsin!Özbekçe yeni yılınız kutlu olsun böyle
deniliyor. Şöyle de: Yangi yilingız bilan!..
Kazakcası: Yanga yıldazyngyz quty
boisyn!.. Kırgızcası: Cangi cilıngızdar
menen! . Hatta şöyle: ligilik kaaîaibız!..
Bütün bu ağızlar içinde bize en yakını tabii
ki Azerilerinki: Nece necobele illar!..
Buradakı bele. tam öyte değil de. e ile a
arasında şapkah a gibi bir ses. Ama
Azeriler. bıze yakın bır "Yeni ydnuz
mübarekoîsun"dadiyorlar. Türklerle
Türkiler akraba. Ama biri diğerinin dilini
zor anlar.
Dünyanın 41 dilinin konuşulduğu bir yer
BBC'nin Dünya Servisi. Her dil bölümü.
LONDRA
EDİP
EMİL
ÖYMEN
ait olduğu bölgenin diğer dilleriyle >an
yana. Türkçe. geçen yıla kadar Güney
Avrupa dilleri arasındaydı. Aynı koridorda
Yunanlılar ile komşuydu. Az ötesinde
Bulgarlar vardı. Daiha önce de
Portekizliler. ltalyanlar. Ispanyollar. Sonra
Türklerin "başka yere ait oMuklan"
anlaşıldı Türkler taşmdılar. Bir yıldır
Azeriler ve Ruslaria komşular.
BBC Dünya Servisi'nin bulundugu,
1920'lerden kalma büyük ta$ binanın
güney batı bloğunun 5. katında Türkler.
Ruslar. Azeriler. Özbekler, Kazak ve
Kırgızlar >an yana. Türkler, akrabalanyla
birlikteler artık. Ve Ruslaria da komşu.
Ama akrabalarla anlaşabilmemız için
ortak dil pek de Türkçe değil, Rusca.
Çünkü akrabalık ilişkisi uzaklaştıkça
Türkçe geçmez oluyor. Türklerse Rusca
bilmez. Onun için de akrabalarla
konuşmanın kolay çaresi. evrensel ortak
dil olan Ingilızce. Türklenn derdi AvTupa
ile ilişkiler. Türkilenn derdi de öyle. Ama
Rusya üzerinden. Onlann bırde Ruslaria
ilişki sorunu var. Türklerle dil uzaklığı,
bakılan yönü de farklılaştırmış. Asansörde
karşılaşınca gözler, tanıdık gülümsüyor
Ama dil dönmeyince kım kime ne
söyleyecek nasıl söyleyecek? Birtek
Azerilerle hemen şıp d'iye konuşmak
mümkün. Ya dığerleriyle? Akrabalar
arasında evrensel dil Ingilızce. sadece veri,
haber ve bilgi aktanmında yeterli. Duygu.
düşünce ve izlenım aktanmında değil.
Akrabalık ise duygu. düşünce düzeyinde
anlamlı.
görevlenni yapmaya çalışıyorlar. Çadınn
içi ise bir âlem, yoldan geçen insanlar,
televizyona çjkmak için yırtınan
Çıngeneler. meraklı turistler ve tabıi biraz
da gazeteciler. Doktorlann kürsüde
görünmesi ile bütün kanallar ve radyolar
canlı yayına geçiyorlar. Hastanenin garaj
kapısı dahil bütün çıkışlar gazeteciler
tarafindan kontrol altma alınmış durumda.
Kameramanlar ve spikerler. artık
Olimpıyatlara hazırlanan atletler kadar
antrenmanlı. Bir ekip Mercedesıne
bınmış, hastaneden çıkış yapan
narkozcunun arabasının yanında hem
koşup hem de Papandreu'nun
hastalıgındaki son gelışmeleri almak
isterken, bir diğer kanalın TV ekıbi
arabalı doktorun yanında koşuyor.
Araçlannı sürmeye çalışıp trafikle
boğuşan doktorlar. diğer taraftan aralık
olan camlanna uzatılan mıkrofonlara kısa
ve Papandreu'nun eşi Dımıtra
Papandreu"yu kızdırma\acak açıklamalar
yapmava çalışıyorlar Başbakanın sağlığı
konusunda bundan önce yaptıklan detaylı
açıklamaiar yüzünden bütün doktorlann
başı Lianı ile dertte. Liani'nin emri artık
demıri kesiyor. Basında yer alan haberlere
göre doktorlara kesin emır veren
Papandreu'nu eşi "Kocamın sağfagı
konusunda gazetecilere beniın haberim
olmadan en küçük bir açıklama vapan
doktorun canını yakanm"emri herkesi
tıtretir hale gelmış. Basın organlannda
doğruluğu tartışılan haberler sütunlar
dolusu yer alırken. başbakan adayları,
Başbakan ve eşi Dimitra Papandreu ile
fıkralar Yunan kamuoyuna neşelı günler
geçırtiyor. Birkaç ömek veımek gerekırse.
Andreas Papandreu ile bır hındi arasında
ne gıbı benzerlik bulunuyormuş? tkısi de
yılbaşını çıkartamayacak'mış Başbakan
adaylanndan ve Papandreu'ya yakınlıği
ile tanınan Içişlerı ve Kamu Yönetımi
Bakanı Akis Çohacopulos neden
Başbakan gibi kınmızı bır suratla
dolaşıyormuş? Papandreu'ya
oenzeyebilmek için. aldığı üç nefesten
ıkısini içinde tutup suratının kınnızı
olmasını sağlıyormuş vs..
Yunanistan da, Semra v e Turgut Özal
dönemini hatırlatan olavlar meydana
gelirken. Başbakan Andreas Papandreu'ya
41 kere maşallah dememek elde mi?
KULTUR • SANAT
RAJHİZ ile JÜÜD
WV%VWWWVVWWWWWL\MJVVWVI
«IZIXIE Gzaj
BUTIK ZEYNO
YENİ Y1L ARMAĞANLARINIZDA
HİniDİSTAN - PAKİSTAN
EL SANATLARI
GİYSİ ve TAKI
Neşet Ömer Sk. Kadıköy lş Merkezî
No. 10/21 Kadıköy
TEL: (0216)418 12 51
(ITT AWCASI, KAIMKÖY ÇARŞ1SI İÇİ, KAfETOTAYAM)
(OPERAJ
STÎÎT^^^TBTTI
REMZİ İREN
Resim Sergisi ve
Doğu Anadolu KHimleri
2S Arahk'95 • 13 Oeak
>
M
(OPERA)
ST!Î7T™STLT!ÎT7T
1996'nın sanatla
dolu ssğhklı bir
yıl olmasını diler
Kültür
Sanat
ilanlannız için:
293 8 9 78
(3 hat)
s1
İSTANBUL BÛYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
CEMAL REŞİT REY KONSER SALONU
3
I
Galeri
Atölye
ilanlannız için:
293 8 9 78
(3 hat)
, Kültür i
İ Sanat %
üanlannız için: g
•293 89 78
(3 hat)
İSTANBUL BÛYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
CEMAL REŞİT REY KONSER SALONU
•YENİ YIL GALA KONSERLERİ"
6 - 7 Ocafc 1996 Saat: 19.30
VİYAKA STRAUSS
ODA ORKESTRASI
Şef: Wiırired Karllnger
SeMstteR EHMbeth Kales(Soprano), Lawrencc Vlnccırt (Tener)
J. Strauss, F. Lehar
Bilet Fiyatlan: 600.000-S00.000 TL
(Indinm yaprimaz)
Biletler tükenmek üzeredır.
CRRK<HlMrSa«anu:Z32H 30-231 54 98 fltotnronlumıtaMtdliır
AKH KOM> Ottml: » 1 S6 00 AKMEHKBZ D m * M : 2H01 70
CAPITOL AllunlzKto 391 t»30
İSTANBUL BÛYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
CEMAL REŞİT REY KONSER SALONU
CEMAL REŞİT REY KONSER SALONU
OPERA VE ORKESTRASI
Genel Sanat Yönehneni: Arda Aydoğan
*110.DoğumYılıAnısına'
r
Onyir Hactbvyov
ARŞIN MAL ALAN
(MOzikal Komedi 2 Perde 4 Sahne)
MüzA, Meîin ve Dramatürji: Ûzeyir Hacıbeyov
Orkestra Şefi: Fahrettm Kerimov
Sahneye Kovan: HSseyinağa Atakifiyev (Anrbaycan Devtat Sanatp»]
Dekor veKostüm Arif Abdurrahmanov
Koreogrofi: Sonja Arsian
Korrepetitör JuBa Kerimova
Orkeslrasyon: Niyazi Toğtzode - Hacıbeyov ve İryas Mtnayev
Ijık: Ahmet Defne • Hasan Karataj
Rejisör Yardıması: Ash Omağ
Dekor ve Koslüm Yardımcısı: Ayşen Aktengiz
Prodöksıyon sorumlusu: Feride Akpmar
2 Ocak 1996 Salı Saat: 19.30
Met'fiyaHan: 300.000 - 200.000 TL-
C M K o m r U O M 23J M 30-231 »4 M flksnz)<>dre taM aHk)
CAHT0L AttunttaöK 311 1* M
Salonumuzun lûtn «yal kadsfmMnd* «j>etmefv4ğr8ncMm«Wı va Büyûkşst» Belediyesı men
supfarma % 50. an azt» kişıl* grupiara % 20 (Ktnm yaçulmakıadır.
Tanıtım Sponsoru
' i
2 Ocak 1996 Salı Saat: 1 9 3 0
c n KONsa SMONU ofOA vı OHOSTIIASI
GENEl SANAT YÖNCTMENİ: Ardo AYDOĞAN
•110. Doğum Yılı Anısına'
Özeyir Hacıbeyov
ARŞIN MAL ALAN
(MOzikal Komedi 2 Perde 4 Sahne)
Bilet Ryaterı: 300.000-200.000 TL
*****
3 Ocak Çatşamba Saat: 19-30
SELMA SAĞBAŞ KONSER)
Bilet Ryaöarı: 200.000-100.000 TL
*****
4 Ocak Perşembe Saat: 19.30
ÇUKUROVA
DEVLET SENFONİ ORKESTRASIı
$<fc Emin Gimn Yo&oa
Sofafc K*og Yuen Tsmg | Kcmoi)
Çoykovdd, irahn
Bilet Fiyatları: 300.000-200.000 TL
CPHKommSttoru 23196 30-231 M « ıkmnlnıtbMakrJ
AKM KonMr «|Mİ: 2S1 M 00 AKMERKEZ Dvt^lMU 2(2 01 70
CAPfTOL Mluıbada: i n 1» 30 CAROUSEL SanM Gîful BduıfcAr: 570 *4 3*î12
Sdbnunnuuntom%at kM)em«lennde o^rettneo-âgraı
B0yJ.?eh« a H M r m m*ns«lv«>a % 50. «n iu 30 taytt grupbn <
Tanıtm Sponsoru