Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 ARALIK 1995 PAZARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
Üniversitelerimiz ve YÖK Yasası
Prof. Dr. NEVZAT YUKSEL Gazı Lnnersıtes, Tıp Fakııl-
tesı Psikı\ atrı Anabılım Dalı
1
981 'de asken yonetımın deste-
ğıyle çıkanlan, 14 >ıldır unı-
v ersıtelerde uy gulanan bu > asa
ne getırdı, ne gorurdu7
Günah-
lan neydı17
Sevaplan nedır0
Genel olarak ulkeye ne kazan-
dırdı ne kaybettırdı0
Bu sorular bu ya-
sanm çıkışj ıle bırlıkte sorulma>a baş-
landı Şımdilerdede bu sorular surup gı-
dıyor Bırkesım buyasanın unıversıtele-
re sıyasılerın mudahale ve baskılannı ko-
laylaştırdığını sovleyerek eleştırdı Bır
başka kesım ıse sıvasal baskılann ulusal
ıstenun (mıllı ıradenın) isteğı olduğunu
"bundan korkmamakgerektiginrsoyle-
yerek savundu Yisanın çıkışından son-
ra 14 y ıl geçtığıne gore geçmışle bır he-
saplaşmaya gırmeden bıreleştın yapıla-
bılır dıye duşunuyorum
Gerek oğrencı sayılan gerekse toplum-
sal nedenler. tıp eğıtımını unıversıte eğı-
tımınde onemlı bır konuma getırmekte-
dır Bu nedenle unıversıtelenmızde tıp
eğıtımı genel eğıtım duzeyı açısından
önemlı bır gostergedır Unıversıtelerı-
mızde uygulamalı tıp eğıtımı buyuk ol-
çude programadayanmamaktadır Prog-
rama dayanmayan bır eğıtım de buyuk
olçude usta çırak egıtımıne dayanır Or-
nek alınacak kışı ozdeşım objesı olarak
olumlu nıtelıklere sahıpse eğıtım bu kı-
şının bılgı ve gorgusune bağlı olarak
olumlu bır bıçımdeyuruvecektır \ncak
tıp eğıtımı artık bır kışının tek başına ve-
terlı olamayacağı kadar genişlemis \e
karmaşıklaşmıştır Ancak ortak amaçlar
konusunda anla$abılen uyumlu bır ekıp
tarafından başanlı bır bıçımde yapılabı-
lır
Bu \asada bu ve benzen eğıtım prog-
ramlannı oluşturma\ı \e gelıştırmevı
yonlendırecek (motıve edecek ı bır dene-
tım sıstemı bulunmamaktadır Tam tersı-
ne keyfi davranışlara >er \cnci kurallar
bulunmaktadır Lzunsuretanısilan sim-
dıye kadar herhangı bır geçerlı karşı go-
ruş ılen surulemeyen ulusal sınav siste-
mı yururluğe konulamamistır Bu yasa
ıle bu konularda hıçbır ılerleme sağlana-
mamı^tır Tam tersıne plariMZ \e prog-
ramsız bır bıçımde oğrencı alımı nede-
nıyle gerıye gıdışın soz konusu olduğu
soylenebılır
Uzmanlık egıtımıne oğrenu alımına
bırdısıplıngetıren\e uzmaniıkogrencı-
lennın nıtehklennı bu\ uk olçude artıran
TUS (tıpta uzmanlık Mtıav ı) genç doktar
lann onunde bır kaygı \e korku kavnağı
olarak duımaktadır Mezun olangenç he-
kımler ya yetersız \e pratıkten voksun
bır eğıtımle halkın karsısına çıkacak ya
da bu sına\a gırerek -başarırsa eğer- uz-
man olacaktır İlan edılen kadrolar ve
başvurulararasındakı oranın 10-20 kata
değın çıkabıldığını duşuııduğumuzde ko-
nunun onemı daha IM kavıanabılır dıve
duşunuyorum Bu şekılde bır meslek
grubu gereksiz bıryarişma ıçıne ıtılerek
vasam bo\u umutsuzluk ve çaresızlık
duvguları ıçıne ıtılmektedır
Gene! olarak unıversıte vonetımınde
bır ılkeve bağlılık gerçekleşmemıştır
Lnıversite yonetıcılerı yasanın çıktığı
donemın ve bu vjsanın ruhuna uygun
olarak bıldıklennı okumaktadırlar \u-
rurluktekı yasadakı kurallar buna olanak
sağlamaktadır Utıhdam polıtıkaları da
bu \ aklasima uy gun olarak uy gulanmak-
tadır Oğretıın uvelennın kadro sorunLı-
n da bu\uk olçude bu vonetıcılenn ınsa-
tına kalmıştır Lnıversıtemıı vonetıusi
ıvıvse o unıversıte va da rakulteler bır
vere gelcbılmekte \a da nıtelıklennı ko-
ruvabılmektedırler Coğunluk ıse koru
vamamaktadır Ust duzey unıversıte yo-
netıcılen ıse unıversıte oğretım uyesi
kadrolarındakı artişi nıtelıklerıne ve uv-
gulanan seçme sistemıne bakmaksızın
bır basarı gıbı gostermektedırler
Oysa bılım adamlarının ortak beklen-
tılerı. kafalarını bırtakım bıreysel hesap-
ların dışında tutarak ozerk bır çalışma or-
tamının sağlanmasıdır Sağlıksızortamın
doğal sonucu. niteliksizbilimseletkinlik-
lerolmaktadır Bu sistemın yonetıcı yap-
tığı ınsanlar bu sistemın sakıncalarını
gormekte guçluk vekmektedırler Bu da
doğal olarak yasanın değışmesını zorlas-
tırmaktadır Sıvasılerunıversıteve muda-
hale olanagı tanıvan yasayı değıstırmek
ıstemıy orlar Oysa sıyasılerherseçımdo-
nemınde bu vasanın degışeceğını v aat et-
mışlerdır
\tama yetkısının kullanımı ke\fi u>-
gulanıalar a ızın vermektedır Çoğu kez
bınnı gereksinımlerını bıryana ıterekya-
sanın verdığı vetkıler kotuve kullanıl-
maktadır Bu şekılde bırtakım telkınler-
le adam kav ırmaları ıle kadrolar ^ı^ırıl-
mektedır Bu nıtelıksiz ınsanlar da doğal
olarak eğıtım ve hızmet nıtelıgını olum-
suz yonde etkılemektedır Vasanın ılk
çıktığı sirada pıramıdı koru\an bır du-
zenleme varken sonradan vapılan değı-
siklıklerle durum tersıne donmustur Bu
vasa da amaçladığı sıstemı olusturama-
dıgı gıbı tam tersı bır duruma zemın ya-
ratmistır Bu da vasayı çıkaran ve savu-
nanlann oz kendılerınce vapılmıstır
kadro tahsıslennde ıse nesnel olçutler
kullanılmamaktadır Ovsabuzorunluluk
olnulıdır \ürurluktekı sıstemle bu tur
tahsisler\onetıulenn isteğınegorevapıl-
maktadır Buna bağlı olarak bazı bınm-
lerde ıs veders vuku ıle uvumsuzbır bı-
çımde kadrolaşmalar olabılmektedır
Ganp bıryavın polıtıkaM ızlenmekte-
dır Nıtelıkten çok nıcelığe onem veren
bır değerlendırme sıstemı fıılen uygu-
lanmaktadır Doçent adavları da >urur-
luktekı sistemın ruhuna uvgun olarak bu
s^kılde değerlendmImektedır Bu değer-
lendırmeyı >asadakı vonetmelıkler ola-
naklı duruma getırmektedır Dışandan
bu smava gırme olanağının sağlanması.
sınav a gırerken sure kosulunun kaldınl-
mı> olmasi. bır meslek grubu sınavını
uluslararası dılde bard sınav ı denen ve-
terlık sınav ına donuşturmuştur Bu gorü-
num bır an once değistınlmelıdır Bu si-
na\adı^andan ba^v-urularengellenmelı
Mnava gırme hakkı profesorluğe benzer
sekılde kadro kosuluna bağlanmalıdır
Somut onenler I- Eğıtım programla-
rının olusumunda kendı kendını denetle-
ven bır sıstemoluşturulmah Bu amaçla
uzmanlık bırlıklennden vararlanılabılır
2- Her kademedekı yonetıcı ıçın (rektor,
dekan anabılım dalı başkanı \ uksek
Oğretım kurulu u>elen ve ba^kanlarıl
tek dereı.elı bır seçım sıstemı getınlme-
lı 3- Unıversıtelere alınacak oğretım ele-
manlannın nıtelıgını arttıracak onlemler
alınmalı Meslek bırlıklennce >apılacak
ulusal nıtelıklı sınavlan geçmevenlenn
unıversıtelere alınması engellenmelı Bu
sınav larda bas.an gostermek onko^ul ol-
malıdır 4- Atama vetkisinın kullanımı
ve kadro tahsisı nesnel olçutlere bağlan-
malı 5- Kadro ve unvan değışıklıklenn-
de son donemdekı bılımsel etkınlıkler
değerlendınlmelı (Sozleşme yenıleme-
lenndedeavnı ılke u>gulanmalıdır) Da-
ha once yapılan çalışmalar değerlendır-
me dışı tuttılmalıdır 6- Doçentlık sinav
sıstemı temelınden değışmelıdır Yayın-
lara göre değerlendırme yapılacaksa
uluslararası kurallara gore çalışan dergı-
lerdekıyavınlardeğerlendınlmelıdır Bu
>akla>ım yavın nıtelıklennı temelınden
değıştırecektır Daha ı>ı bır unıversıte
umudu>la
ARADABIR
MEHMET ŞAKİR ÖRS
Tarış Halkla Ilışkıler Müdunı
Hani Kırsal Kesim?..
Turkıye yenı bır seçıme gıdıyor Partıler değışık top-
lumsal kesımlere mesajlannı ıletmeye seçım bıldır-
gelerını ve programlarını açıklamaya çalışıyorlar
Çok sıkışık bır takvıme sığdırılmaya çahşılan seçım
surecınde, yetermce uzerınde durulmayan ıstemlerı
(taleplen) dıkkate alınmayan kesım her zaman oldu-
ğu gıbı yıne kırsal kesım
Ulkemız nufusunun yuzde 45 ını oluşturan buna
karşın ulusal gelırden yuzde 13 oranında pay alan kır-
sal kesım ınsanı bırturlu 'makus talıh'tr» yenememe-
nın sıkıntısını yaşıyor Ulkedekı sıyasal gelışmelenn dı-
şında kalıp 'seyıro ro/u'nden bır turtu kurtulamıyor
24 Aralık 1995 seçımlerıne katılan partılerın aday
lıstelerı ıncelendığınde, ulkemız nufusunun neredey-
seyansını oluşturan ktrsal kesımı ve tarım sekiorunu
temsıl eden adayların olmadığı gorulmektedır Oysa
boyle mı olmalıdır
7
Bılımsel-teknolojık gelışmenın kırsal kesımı farklı
noktalara surukleyeceğının koyluluğun gıderek kent-
leşeceğının, kısacası dunyada olduğu gıbı ulkemız-
de de sanayıleşme ve kentleşme surecının yaşana-
cağının bılıncmdeyız Bu gelışme mutlaka yaşanıla-
cak bılımsel bır gerçeklıktır
Ancak butun bu doğrular şu anda ulke nufusunun
yarısını oluşturan kırsal kesım ınsanının ekonomık,
toplumsal ve sıyasal yaşamın dışında tutulmasını
yok sayılmasını haklı gosteremez
Tarım sektoru halen ulkemızde ekonomının ve top-
lumsal yaşamın onemlı bır dayanağı olma konumu-
nu surdurmektedır Buna gore, ulkedekı gelışmelere
mudahale etme parlamentoda gucu olçusunde tem-
sıl edılme haklarına sahıptır Ancak bunun yapılabıl-
dığını, hayata geçırılebıldığını soylemek mumkun de-
ğıldır
Ulkemızın tarım polıtıkasında gorulen eksıkhkler,
aksaklıklar ve partılerımızın, polıtıkacılanmızın kırsal
kesıme olan ılgısızlıklerı. çok genış bır kıtlenın mağ-
durıyetıne yol açmaktadır Boylece ortaya karanlık
bırtabloçıkmaktadır Bu olumsuztablo, kırsal kesım-
de hem ekonomık hem de psıkolojık olarak moral de-
ğerierın yıtınlmesı tehlıkesmı beraberınde getırmek-
tedır
Koyden umudunu yıtırıp kentlere koşan, ancak
kentlerın de boylesı bır goçe hazır olmaması nede-
nıyle, kentlerın varoşlarında bır anlamda yenı koyler
oluşturan kırsal kesım ınsanı, sorunların burgacında
kıvranıp durmaktadır Bu durum kentler ve kentlıler
ıçın de onemlı bır sorundur
Bu bağlamda ulkemızde kırsal yapının demokra-
tıkleştırılmesı, kırsal kesım ınsanının orgutlenerek top-
lumsal ve sıyasal yaşama ağıriık koymasının onunun
açılması gerekmektedır Butun bu gorevler ıçın tarım-
sal kooperatıfçılık hareketı onemlı bır orgutlenme ara-
cıdır Kısacası kooperatıfler kırsal kesımın kaldıracı ış-
levını ustlenebılırler
Ulkemızde uzun yıllar ıhmal edılmış, ekonomık-
sosyal yaşamda, uretımdekı ışlevıne denk duşen bır
yerı hıçbır zaman alamamış olan kırsal kestme gere-
ken onem verılmelıdır Sorunların burgacında kıvra-
nan çozumsuzlukler ıçınde çıkış yolunu bulamayan
kırsal kesım ınsanına. gereksınım duydugu el uzatıl-
malıdır
Kırsal kesımde demokrasıyı hedefleyecek bır prog-
ram, ekonomık orgutlenme olarak kooperatıfler, eğı-
tım ve kultur orgutlenmesı olarak da koylu eğıtım
merkezlen uzerıne ınşa edılmelıdır Boylesı bır prog-
ramın altyap'sını oluşturacak olan bu kurumlar kırsal
kesımde yaratılacak yenı yapının temel taşları olacak-
lardır
Tam ve kalıcı bır toprak/tarım reformuyla feodal
kalıntıların temızlenmesı sağlanmalı, tarımda tekelleş-
menın onune geçılmelıdır Koyde çağdaş bır yerel
yonetım anlayışı yerleştırılmelı yerel erk yenıden ya-
pılandırılmalıdır
Tarımda planlı bır uretım seferberlığı başlatılarak
buyume ve paylaşım sorunları bırlıkte ele alınmalıdır
Tarımsal polıtıkalar yenı bır anlayışla yenıden duzen-
lenmelıdır
Sahır ERMAN-Çetın OZEK
CEZA HUKLKU OZEL BÖLÜM
KAML"NUN SELAMETINE KARŞI
IŞLENEN SLÇLAR
(TCK 369-413)
XVIII+348 sahıfe 700 000 - TL+KD\'
KÎTAPÇILARDA
Neden Yasaklandı?..
Dr. 1NEZIH H. 1\E\ZI imştınnucüar Derneğı Başkcı/u
P
romosvon modasi sımdıkı gıbı vavıl-
madan once kamuovu arastınna'ları
basın tarafından kullanılır olnıuştu
Sonuçta tahmınler tutsa da tutmasa
da "KamuoMi araştırmalan" vas,a-
mımızın bır parçası durumuna gel-
miîjtı Tıpkı reklamcılık gıbı toplumsal dokumu-
zun venı bır çesnisi olmustu Bu nedenle donem
donem ozellıkle seçımlerden once sonuıjdrtnr-
tisilmava baslanmıstı Televız\onlar da daha ge
nıs sekılde busonuçlar uzerıne açikoturunıl.ır va-
parak kamuovu arastırmalarını gundelık havatı-
mıza soktular
Bır vaııdan da donem donem vıne medvalarda
kamuovu arastırmalannın anLımı ıçerığı \on-
temlerı sonu^lan tartı<>ılma\a baslandı A>rıca
arastırmalarlavakından ılgılı çevrelerde ozellık-
le bılım çevrelerınde kalıcı vavınlar ve çalısm ı-
lar başladı Ga>et kısıtlı olanaklarla vapılan bu
kamuo) uara>tırmaiannı vapan tırmalar alan (sa-
halçalışmalan içingereklı siırevı vebutçevı bul-
makta zorluklar çekıvorlardı Bılım çevrelerı ve
ozel ara^tırma fırmalan bu alanda gıttık^e dene-
vım kazanı>orlardı
Bırdenbıre anayasal haklanmıza anlamsız bır
kısıtlamadaha kondu VSK seçime vakla>ık da-
ha ıkıa\ varken kamuovuara>tırnıalarının va) ım-
lanmasinı vasakladı Demokrasımıze venıden
golge dustu Bu gıbı bır vasaklama ancak bır dar-
be hukumetı tarafından eetınlır O zaman da med-
>anın bo\le bır karara karşı tavır alması gerekır,
oysa hıç ses seda vok
Oburdemokratık ulkelerde bu turyasaklama-
lar seçımden sadece bır hafta oncesı ıçın konu-
vor Bu durunıu dahı o ulkenın araştırmacılan,
unıverMtelen ve ılgılı basın protestoedıyor Çun-
ku onemlı olan seçmenın son andakı karan Seç-
men ovunu sankı karanlıkta kullanacak Yasak-
laragore ~s«,-impn)pa}»andası" scvıme valnızbır
gun kalajdsaklandıgı halde seçımlerle ılgılı eğı-
lımlenn saptanmasi jmacı ıle arastırma yapmak
ve vayımlamak se^ımlerden haftalarca once va-
saklanmı> oldu Bu vasak anavasaııın 2
7
mad-
desı ıle açıkça çelışmekte temel bır hakkımızı
çıgnemektedır
Bu yasak anavjsanın 26 maddesine de karşı-
dır Bumadde "Herke<>,dıışunce\ekanaatlerini
soz. \a/ı. resim veva haska vollaria tek başına \e-
\a toplu olarak açıklanıa \e > azma hakkına sahip-
tir"demektedır
Bu vasak neden jetırılmıstır ' Çunku aday la-
nn ve partılertn seçımlere ıkı av kala propagan-
da vaptıkları sure içinde.Turkhalkının kamuoyu
voklamalannın etkısınde kalacağı vapyyılmak-
tadır kamuovu arastırmalannın yavımİanması
bu nedenle yasaklanıvor Partılerve aday lar ken-
dı amaçları ıçın arastırma yaptırabılıyor fakat
v ay ımlay amıyorlar
kamuovu voklamalannın sonuçlarını Turk
halkı neden oürenmesın
1
Orneöın o\unu baraıı
aşamayacak partılere vererek heba etmemek ıs-
terse -bu bılgılen saklayarak- onu nıçın yanıltma
yolunu seçelım
0
Bu kısıtlama neden oldu
1
Ka-
nımca kamuoyu araştırmalan da medya tarafın-
dan promosyon olayı gıbı saptırıldı Televızyon-
larda telefon ıle >ozum ona anketler yapılarak
kamuoy u arastırma konusu ly ıce sulandınldı Pa-
zarlama ve kamuoyu Araştırmacılan Derneğı
olarak 900'lu telefonlarla vapılan anketlenn ta-
mamen vanıltıcı olduğunu ve hıçbır omekleme
sistemıne uvmadığını detalarca bıldırdık Hıç al-
dııanolmadı Basınayolladığımızbıldırılere,an-
cak Dunya ve Cumhunyet gazetelennde yer ve-
nldı obur gazeteler bu bıldırılerımızı basmak
soy le dursıın ılgılenmedıler bıle
Dernek olarak boy le bıryasaklamanın gelece-
ğını haberaldığımız ıçın yasak konmadan onlem
almaya çalıştık Yasak konunca basın da pro-
mosyona daha çok hızverdı Dıkkatçekıcı. fakat
ne derece sağlıklı olduğu bellı olmayan kamuoyu
aras.tırmalannı yay ımlay amamakbasının gıdışa-
tını durduramadı Hatta basın ek bır masraf olan
araştırma butı,elerınden kunuldu
Televızyon sirketlerı de 900 lu telefon anket-
lerı vapamamaktan bır >ey kaybetmedıler Olan
bızım arastırma sektorûne oldu Kamuoy unu ya-
nıltmak ıçın kullanılan bır araç savıldık ve yara
aldık Oysa pazarlama ve kamuoyu araştırmala-
rı duyarlı alanlardır Çalışmalanmızı ıstatıstık.
psıkolojı ve sosyal bılım dallanna sıkı sıkıy a bağ-
lı kalarak ve tarafsız olarak yurutmemız aerek-
lıdır
TARTIŞMA
Kemal Sülker'in Yaşama Sevinci
0 nsan yaşamında
I
kımı gunlemler
vardır belleklerden
sılınmez kımı
ınsanlar vardır
onıks mermer
sutunlara kazılı anılar
kadar olumsüzdurler
Geçen hafta ımza gunlen
nedenıvle Adana.
Gazıantep ve Hatay ıllenne
gıttım Her gıttığım yer
bende bır ınsanı ya da bır
olav ı anımsatır Gazıantep,
Karavılan ve Şahınbey
Onat Kutlar'ı çağrıştınr
Hatav ıse, Yenıgun
gazetesinı ve Kemal Sülker
Okur'la başlayan sınıt ve
yığın sendıkacılığının
guneyden yukselen
sevıncını ya da onurluca
yaşama sev ıncını anımsatır
Turk-lş 1
7
Genel
Kurulu'nun başladığı bu
gunlerde bır basucu
kıtabını. başta Turk-tş
delegelerı olmak uzere tum
demokrası guçlenne salık
vermek gereksınımını
duydum 3 Aralık 1995
gunu aramızdan aynlan
onurlu ve ornek savaşımcı
yaşamıyla hepımıze işık
olan sevgılı Kemal
Sulker'ın en onemlı yapıtı
olan "Türkiye Scndikacılık
Tarihi~nı venıden okudum
-Turkiye'de işçı sınıfının
doğuşu vt' işçilerin
orgutlenmesi \ I \ . y ü/yılın
ilk yarısına rastlar...
Osmanlı
İmparatorluğunda el
sanay ii ve feodal uretim
sistcnıi hukum surerken,
İngiltere'de sanay i dc\ rimi
başlamıştı..." 1839dan
1919'adeksuren
ekonomık ve sosyal
donus.umler, Cumhunyet
tarıhı sonrasındakı sınıfsal
ve toplumsal orgutlenmeler
ıçın nıcel bırıkımlerdı
•Türkiye Sendikacılık
Tarihi'nde ozellıkle
Cumhurıvet donemı
sonrası vegunumuzdekı
sınıfsal ve sendıkalar
tarıhıne objektıf bır kapı
aıalamaktadır Bıze.
emekçı gözuyle ve
dıvalektık yontemlerle kışı,
olay ve toplumlan
vorumlamamıza ısik
tutmaktadır Çağı ve sosyal
savaşımlan doğru
ka\ramamızı. san ve
uzlaşmacı sendıkacı
tıplennı lyı tanımamızı
bıze Kemal SulkerOkur
oğrettı Bızler. Okur'u
okuyarak buyudük
kemal Sulker Okur,
1919"da Antakya'da doğdu
Ilk vazıları Antakva'dakı
Romanlarınız ve ansıklopedılerınız
yerinızden alınır.
Tel.: 554 08 04
VEFAT
Merhum Yunus Nadı \e merhume Nazime Nadi'nin kızları, merhum Halit
Ziya Uşaklıgıl \e merhume Memnune Uşaklıgıl'in gelinlen, merhum
Nadir Nadi, merhum Doğan Nadi \e merhume Nılüfer Nun'un kardeşleri.
merhume Bihın Uşaklıgıl. merhum Vedat Uşaklıgıl. Restan Uşaklıgil,
merhume Tiraje Çorlu ile Ayşe \e Ratıp Berker'in yengeleri, Berin Nadı ile
Mary Elizabeth Nadf nın görümcelerı. Lale \e Şevket Tokuş ıle Alı \e Feza
Nun'un teyzeleri. Suzan Nadı \e Mına Evenden'm halaları, Selım ve Leyla
Lange'ın anneanneleri. Homer Lange \e Davit Tonge'un kayımalidelen,
Zeynep Uşaklıgıl Lange ve Emıne Uşaklıgıl'in annelen
Merhum Büyükelçi Bülend Uşaklıgil'in eşı
LEYLA.
UŞAKLIGIL
9 Aralık 1995 günü \efat etmıştır. Cenazesi 11 Aralık 1995 Pazartesı günü
(bugün) öğle namazından sonra Bebek Camıı'nden kaldınlarak Aşıyan
Mezarlığf nda toprağa venlecektir. Tanrı rahmet eylesın.
(Çiçek gönderılmemesi, arzıı edenlenn
Türk Eğitim Vcıkfı na buğışta bulunmaları riccı olıımır)
Yenıgun gazetesınde
193Vte yayımlandı
19i6"da Tan'ın Hatay
muhabın oldu Istanbul
Unıversıtesrne gırdığı
I938"de Tan"da vazılar
yazmaya başladı llkkıtabı
"TurkKe'de
Sendikâcıhk"tır(1955)
Aynca, sanat ve edebıyatla
ılgılı yazıları I938'de
başlayarak Gun. Yuruyuş.
Banş. Yenı Edebıyat'ta
vay ımlandı
1943 "te sıkıyonetîince
Anadolu'ya surgune
sondenldı I947
'de
Istanbul'a dondu Bu
dergılerde "Asım Sarp"
takma adıyla edebıyat
uzenne yazılaryazdı
Nâzım Hıkmefle Bursa
Cezaevrndeyattı Nâzım'ı
anlatan 13 kıtabı
yayımlandı İşçı
sendıkalan yenı kurulmaya
başladığında bu alanda
çalıştı Haber, makale ve
roportajlanyla 1953'ten
ben işçı ve sendıka
konularında yazılaryazdı
196"dekurulan DISK'ın
ılk Genel Sekreterı oldu
15-16 Hazıran olay lannda
tutuklandı
Eserlerınden bazılan
şunlar Turkıye"de l?yi
Hareketlen Turkıye'de
Gre\ Hakkı ve Grevler
Sendikacılık ve Polıtıka
Dunvada ve Turkıve'de
Sendikacılık İşçı Sınıfının
Doğuşu Turk-ts ı gerçek
bır işçı kuruluşu olarak
\aşatmak ısteven delegeler
lutfen Kemal Sulker"ı
okuyunuz ''larınlannızda
pişmanlıklar olmasın
Sınıfımızın ve
çocuklanmızın geleceğını
dusununuz "İşçi sınıfının
sendika ve sıyasal
mucadelesini belgelerhle
yayınlamayı amaçlamam,
pek çok sıkıntıva karşın
bana yaşama sevıncı
\eriyor..." dıyordu Kemal
Sulker Bızler de
yaşamımızda "jaşama
se^inci" duvacağımız ıyı
>ev ler amaçlamalıv ız
Kemal SulkerOkur u
okuvarak
Dursun Özden
PENCERE
Leyla Hanım'ı
Uğurlarken...
Adına zaman denen gızem, ne elle tutulur ne goz-'
le gorulur her ınsan bır zaman dılımınde yaşar, son-
ra bır varmış, bır yokmuş masalına donuşur
Gerıye kalan nedır^
Bır avuç kul
Ancak o kul eşelendığınde, ıçınde gunduzle gece-
yı bırleştıren kor tanelerı parlar, kımı ınsan buyuk bır
yangınm alevlennde doğup buyuduğu ıçın, yaşadığı
zaman dılımı gelecek kuşaklara yon gosterecek anı-
larla doludur
Leyla Hanım, Yunus Nadi'nın kızıydı ılk anıları ış;
gal altındakı Istanbul'dan
•
Kaç yaşındaydı Leyla o gunlerde''
Nadir Nadi dıyor kı
'O zamanlar annem, olsa olsa 28-30 yaşlannday-
dı, ben de on yaşındaydım '
Leyla Nadır'ın kızkardeşı
Yunus Nadı istanbul da Yenı Gun u çıkarıyor Yeru
Gun Anadolu'dan yana Ankara yı desteklıyor, Ingı-
lız Işgal Kuvvetlerı Yunus Nadı yı tutuklayacak
Nadir Nadı anlatıyor
"Ne var kı babam ışın farkındaydı ingılızler ıkıncı
tutuklamaya başladıkları zaman kaçtı Kaçtı ama ılk
gunler evdeydı Orada kendısının konınması ıçın an-
nemın buyuk çaba harcadığ/nı gormuştuk
Bır gun evımızı polısler bastı Her yant dıdık dıdık
edıyorlardı Dolaplan açıyor/ar bufeye bakıyorlar, ta-
bak çanağa kadar her şeyı ortalığa saçıyoriardı O sı-
rada babam sandık odasındaydı Buyucek bır sandı-
ğın ıçıne gırmıştı Polısler sandık odasına da geldıler
Annem, babamın saklandığı sandığın uzenne otur-
muştu Heryen dıdık dıdık etmış olan polıslerın hıç-
bırı de nedense anneme 'Kalkın hanımefendı oraya
da bakacağız' demedıler Ben bu olayı sonradan
şoyle değerlendırdım Babamı arayan polısler herhal-
de kurtuluştan yana polısler olmalıydılar, yoksa büfe-
lere kadar evı arayan bır ınsanın koca sandıgı açtır-
maması ıçın başka bır neden olamazdı '
O sıralarda ozellıkle bırkaç gun çok tehlıkelı gunler
geçırdık Kapımızm onunde sureklı olarak bır nobet-'
çı beklıyordu Babam, tabıı evde duramazdı artık £w
terk ettı Yakalanmamak ıçın sık sık yer değıştırmeye
başlamıştı Arkadaşlannın evınde kalıyordu Zaman
zaman da tatlısu Frengı dedığımız levantenlenn ev-
lenne sığınıyordu Kımısınde uç hafta, kımısınde ıki
hafta kalıyor, sureklı yer değıştırıyordu Kardeşlenrrt
kuçuk olduğu ıçın, annem onlardan saktardı babamın
nerede olduğunu Fakat benı daıma yanında goturur-
du
Babamın sahıbı bulunduğu Yenı Gun gazetesı de'
bu arada kapanmıştı Haylı guç durumdaydık bu ne-
denle "
•
O gunlerde Nadir bır gun Leyla ya dıyor kı
- Senmle bır oyun oynayalım, soz ver, ben 'gıp' de-
yınce konuşmayacaksın
1
- Pekıi
Oyunun anlamı ne"? On yaşındakı Nadir, evde ko-
nuşulanların yayılmasını engellemek ıçın onlem alıyor,
kuçuk Leyla, ışırtıklerını ağzından kaçırmasın dıye ko-
nuşma yasağı koyuyor
Bır gun anne Nazime Hanım, Leyla ıle bırlıkte çar-^
şıya çıkıyor, kızına ayakkabı alacak, kunduracı duk-
kânında Leyla'ya bır ıskarpın gıydırıyorlar
- Kızım beğendın mP
Leyla'da ses yok '
- Ayağını mı sıkıyor?
Ses yok
Meğer Nadir 'gıp dedıkten sonra yasağı kaldırma-
yı unutmuş Leyla konuşmuyor
*
Kımı zaman bır çocukluk anısı bır donemı, bır top-
lumu, bır ınsanı vurgulamakta bır kıtap değerındedır
Leyla Hanım uzun yıllar geçtıkten sonra anılannın ıs-
tıfınden çektığı 'gıp ı anlatırken kışılığıne ılışkın bırbel-
geyı açıklıyordu
Leyla Hanım, bırcumhunyetçıydı Atatürk cumhu-
nyetını ve Cumhunyet gazetesinı bır omur boyu ya-
şadı
Saygılarla son yolculuğuna uğurluyoruz
MATURE
Eğıtırr & Aıle DanışTianl gı Merkezı
0-3 yaşa tam ve yanm gün 6-12 yaşa yanm gün Bılımsel
Bakım ve Egıtim vermek uzere yetışbnlecek
EV ÖGRETKeiLBtİ AMMYOR
3 Bebek ^e çocuklan seven
3 Sevg dolu b r ortamda ça ışmak ısteyen
3 Guleryuzlu enerjı dolu kendıne guvenen
3 Atakoy Etıler v.e ıstedıgı sentte ça( şacak
3 Unıversıte veya ıserrezunu egıtuneaçık
3 20-45 yaş a^as nda stgara ÇTie>en bayanla/
Lutfen bın arayınız (0216) 336 04 62/418 28 94
ART\İM KADASTRO
M\HKE\ÎESİ"NDEN
Da\acı Hazıne-ı Malıve veızafeten Artvın Defterdar-
lığı taratından davalı Şukru Ozgun alevhıne açılan ka-
dastro tespıtıne ıtıraz ve tescıl davasının vapılan vargı-
laması sonunda Davanın kabulu ıle Arrvın merkez Ve-
zırkov kovu Meydanlar mevkıınde bulunan 27
33 met-
rekare mıktanndakı 884 parsel nolu taşınmazın kanu-
na av kın olan kadastro komısvonu karannın ıptalı ıle ta-
şınmazın vapılan ılk tespıt gıbı tarla nıtelığı ıle Hazıne
adına tapuva tescıhne Artvın kadastro hakımlığının
2111 199s gun ve 1989 Iö3 esas- 1995 150 karar sa-
vılı ılamı ıle karar venlmışolup. karar davalı Şukru Oz-
gun e tum araştırmalara rağmen açık adresı tespıt edı-
lemedığınden karann ılanen teblığıne karar venlmıştır
Bu nedenle davalı Şukru Ozgun'un kendısının veya
vekılının ^avet ölu ıse mırasçısı olduğunu ıddıa eden-
lenn ışbu ılanın ılan tanhınden 15 gun sonra karann teb-
lığ edılmış savılacağından teblıg tanhınden sonra va-
sal suresi ıçensinde kanunı yollanna başvuru olmadığı
takdırde gereklı ı^lemın vapılacağı teblıg venne kaım
olmak uzere ılan olunur
Basın 606^6
BİS.MİL K\DASTRO MAHKEMESrNDEN
19Q4 16
Bısmıl ılçesı Harmanh kovune aıt (348) nolu parsele
davacı Hazıne tarafından davalı lar alevhıne mahkememı-
ze açılan kadastro tespıtıne ıtıraz dava>ının vapılan açık
vargılaması sirasında
Tespıt malıklerı olan Senıha Güran Fıknve Cemıloğ-
lu Enver Lngan Vecıde Yenal Nızamettın Hayalıoğlu.
\ecat Havalıoğlu veNevzat Havalıoğlu nun teblıgataya-
raraçıkadreslerı vesağûlupolmadıklan tespıt edıleme-
dığmden
7
20l sa\ılı Teblıgat Kanunu nun 28 vedevamı
maddelen uvannca davay a dahıl edılmelen ıçın bu şahıs-
ların veya olmu> ıseler vanslerının duru>manm atılı bu-
lundugu 6 2 1996 günu saat 09 00 da mahkemede bızzat
hazır bulunmalan veya kendılerını bır vekılle temsıl et-
tırmelen aksı takdırdeyokluklannda karar \erıleceğı da-
vetıye venne geçmek uzere ılanen teblıg olunur 28
II 199s "Basın 60614