28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11ARALIK 1995 PAZARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI G U N D E M MUSTAFA BALBAY Beşiktaş kazanmasını bildi. (Fotoğraf. ALİ ESER) Beşiktaş ikmci yanda kazandı Beşiktaş: 75 - Tuborg: 73 SALOPi: Ahmet Fetgeri HAKEMLER: Fatih Dalav (6). Mehmet Keseratar (7) BEŞİKTAŞ:.4hmet (6)6. Çagatav (5)3, Samer(6)4, Erman (6)9. Uvlıe (7)20. Aııın- (7)19. Hüsnit (5)14 TUBORG: Emır (4)7. Cengız (5)4, Gilmoure (6)25. Ha- kan (5)14. Nedim (4)0. Ziva (4/3, Austin (6)17, Ali (5)3 İLKYARI: 43-40 (Tuborg) LEVENT VTCELMAN Beşiktaş. Tuborg'u son sanıyelerde geçti: 75-73. Dün iki takımın da galıbi- yete olan ihtıyacı nedeniyle çekışmelı bir maç izledik. llk 10 dakikada iki takım da içeriyi iyıkullandı. 10. daki- kadan sonra ıri fiziğe sahip Austin'in pota altını iyi ka- paması Cengiz'in de NVylie'ye yakın savunma yapması nedeniyle Beşiktaş ıçeriyı kullanamamanın sı- kıntısını çekti. Tuborg bu sa- vunma ile üstünlük sağladı. Bndakikalardan itibaren po- tâ- aîtınr kuHanatTrayan -Be- şiktaş. Autry'nin ıçeri drive etmesi \e Hüsnü'nün dış atışlanyla direndi. Siyah- Beyazlı takım yüzde 58 ile hücum ederek farkı indirdi. ancak rakibıne 7 hücum bı- rakmasıyla devreyi yenik bı- tırdı. tlk yanda alan savunması- nı da deneyen Beşiktaş. 2. yanda daha agresif bir adam adama savunma uyguladı. Bu kez bavunmada başanya ulaştı; ancak aksayan yönle- ri alan sa\unmasına karşı hücum edememeleriydi. Özellikle VVylie'yi içeride hıç kullanamamalan onlan dışatışlarayöneltti. 10 daki- kada 8 sayı atmalan. alan sa- vunmasına hücum etmekte ne kadar zorlandıklarının kanıtı. Zaten bunun 6 sayısı ise fast-break"ten geldı. Tu- borg ise kontrollü hücum et- tıği dakikalann ardından ar- ka arkaya hata yapmaya baş- ladı. Hakan ve Gilmo- ure'un ıçeri penetre etme- sıyle Beşiktaş savunmasını aşmayı planladılar. ancak Beşiktaş içeri iyi gömülün- ce aradıklannı bulamadılar. Özellikle Hakan"ın zorla- malanndan sonuç alamadı- lar. Beşiktaş'ta Erman. Austin'i iyi savundu; ama Tuborg bu oyuncuya hıç top geçıremedi. Tıpkı Beşik- taş'tn Cengiz'm savımma- sındaki VVylie'yetop geçıre- memesı gibi. Wylie kenar- dayken bile içeriye top geçi- rememeleri Tuborg'un hata- sıydı. Dolayısıyla pota altın- da faul probleminden uzak. boy avantajına sahip bir oyuncuyu kullanamadılar. 30.dakikadan sonra Beşik- taş set hücumunda acele oy- namayı bırakınca farkı ka- padı \e one geçti. Bundan sonra yapılan hatalar skoru belirleyen faktöroldu. Kısa- cası Beşiktaş 2. yan ilk 10 dakika çok kötü hücum et- mesine rağmen yine 2. yarı- daki sert savunması ile ma- çı kazanmasını bildi. Kadro- su iyi ve potansiyelli bir ta- kım olan Tuborg ise yaptığı hatalann ve kritik top kayıp- lannın faturasını ödedi. Ulker, K. Yaka'ya farkatb Karşıyaka: 70 - Ülker: 101 SALON: Atatürk (İzmir) HAKEMLER: Alpaslan Kara (5). Mustafa Dökmeci (5) KARŞIYAKA: Mustafa (5) 8. Mert (4) 2. Yılmaz (4) 6, Wü- liams (6) 14. Patrjk(4) 15, l'mut (6) 18. Le\ent (4) 3, Mu- rat (3) U. Mııraı Öztamıır (3) 4 ÜLKER: Orhun (7) 20. Hanın (7) 10. Hilliams (7) 9, De- en (7) 23. Haluk (6) 10. Mehmet Ali (4) 1, Mahmut (4) 2, Aziz (4) 0, Tolga (4) 5. Serdar (7) 21 DE\KE: 32-55 (Ülker lehine) İZMİR (Cumhuriyet) - Karşıyaka, güçlü rakibi Ülker'e İzmır'de farklı yenıldi: 101-70. " Atatürk Spor Salonu'ndaki karşılaşmanın ılk dakikala- nnda rakibi ile başa baş mücadele eden tzmir"in Yeşil-Kır- mızılı ekibi: Orhun,Harun.\Mllams\e Deen'i durdurmak- ta zorlanınca 10. dakikayı 19-28. de\re>i de 55-32 yenik kapadı. Ikinci yanda da üstün oyununu devam etîiren konuk ekip Ülker. ovunu sürekli kortrolünde götürdü. 30. dakikada far- kı 30 sayıya (70-45) çıkaran konuk ekip. sahadan da 101- "0 galip aynldı. Diğer sonuçlar / Bayanlar: Deniz Nakli>at-BRlSA: 58- 66, Fenerbahçe-Galatasaray: 66-76. 2. LİG / Erkekler: Sümerbank-Şekerspor: 76-62, Samsun DSİ-İst. Yıldınmspor: 72-85. 2. LİG / Bayanlar: TED Kolejliler-Ege Üniversitesi: 49- 57. Atıcılıkta yine rekor İZMÎR (Cumhurivçt Büro- su) - İzmir'de 4 gündür de\am eden Havalı Sılahlar Ferdi Türkiye Bınnciliğı sona erdi. Birinciliğın dünkü müsabaka- lannda 3 Türkiye rekoru kırıl- dı. Tabanca atışlarında alınan teknık sonuçlar şöyle: • Bü>ük erkekler: 1. Niza- mettin Sevım (Ankara), 659 puan. Genç Erkekler: 1. Ersın Candemir (Ankara), 555 pu- an; 2. Murat Yıldınm (Anka- ra). 553 puan; 3. Serdar Mer- can (Ankara). 550 puan. HENTBOL TOPLUSONLÇL4RI Erkekler: Ç.Seramık- Ataköv: 20-17. lzmır B.-ls- tanbul'TSE: 23-19,A.Harb- Iş -K.Ahi: 30-31. A.J.Gü- cü-Uludağ L.: 41-24, G. Antep S.H.-Mersin T.Ko- lejı: 31-29. Antalya Bld.- Çukurova Ü.: 21-21, Ordu PTT-Akçaabat: 29-29, Cumhunyet Ü.-Erzıncan TEK Fırat: 36-26. Bayanlar: AntaKa Sun Expres-Demirtaş: 25-27, Moda-Alıağa: 17-18, Mer- sin Milli Eğitim-T. İsken- derpaşa: 15-30. • Baştarafi 1. Sayfada Sol kadrolar bu iki soruya yanıt arar- ken bazen şu düşünce ön plana çıkıyor: "Sol dibe vurmalı, ondan sonra ken- dine gelir, adam olur." Acaba? Belki de gerçekten ağır bir yenilgi her- kesi kendine getirir, "Ne oluyoruz" so- rusu daha güçlü sorulur, yepyeni bir ya- pı oiuşturulur. Peki bunun garantisi var mı? Sanmıyorum. Şu benzetme bu dunjma uyar mı: Bir ağaç düşünün. Verimsiz. Budu- yorsunuz, arada bir ilaçlıyorsunuz ol- muyor. Sonra, "Bu ağacın iyileşmesi için ceza olarak su vermemeli" diyorsu- nuz. Ya da "Bu dallann adam olacağı yok, gövdeden keselim. Görsün günü- nü. Sonra o gövdeden başka dallar çı- kar, sağlıklı olur" diye düşünüyorsunuz. Bana biraz tehlikeli geliyor. Bunu yapmak yerine, soldaki düşün- ce tıkanıklığını aşmayı hedeflemek ve genel olarak sol potansiyelin genişle- mesi için çaba harcamak daha sağlıklı değil mi? Son günlerde, CHR DSP. İP yönetici- lerinden, adaylanndan aldığım faks ve telefonların hemen tümü, bir diğer sol partinin aleyhindeki bir durumu anlat- mak içindi. Acaba böyle bir lüksümüz var mı? Solda Oklar Kime?, 5 aralık günü Ferit İlsever bir sayfa- lık metin faksladı. Metin özetle şöyle: "4 Aralık 1995 günkü yazınıza itirazım var. İtirazım, altından zehirlı gaz pus- kürtülen ve içinde DSP, CHP ve İP'nin bulunduğu oda benzetmenize. Bugün bir hapsolmuşluk söz konusu ise bunun en önemli nedeni, soldaki Yenı Dünya Duzeni'ne ve onun ideolojisi olan neo- liberalizme teslimiyetçi tavırdır. CHP ve DSP emekçiye sırt döndüler... İP'yi yazınızda belirttiğiniz gibi DSP ve CHP ile aynı odada göstermek yan- lıştır ve haksızlıktır. Öte yandan çöküntü gerçekleştiğin- de hepımizin enkaz altında kalacağı da bir gerçektır. Bu yüzden İP sorumlu davranmış ve DSP ile CHP'ye sol güç birliği önermiştir... İP'nin çağnsına sırt döndükleri gibibirbiriyle de birleşemi- yohar..." İP, seçimlerde iki sol partiye güç bir- liği önerdığine göre demek ki oluşabi- lecek ortak bir zemin olduğu düşünce- sinde. Bu öneri kabul edilmeyince DSP ve CHP ile yan yana yazılmayı bile red- detmek "dar" bir bakış değil mi? Benzer durum CHP ile DSP arasında da yaşanıyor. Her iki parti arasında çok sık yatay geçişler olduğuna göre, bu i- ki parti. ilkelerinin tamamen birbirinden farklı olduğunu kımseye anlatamaz. Solun oy deposu olan gecekondular bugün radikal sağın oy deposu haline gelmışse bunun faturası sol partılerden sadece birine yüklenemez. Ortada he- sabı verilmesi gereken bir durum var. Şimdi bazı sol kadrolar, "daha çok he- sabı verilmesi gereken'' bir durumun doğmasını bekliyorlar. Bu durum bir süre sonra, hesap so- racak kimse bulamamaya dönüşmez mi? "CHP din düşmanıydı...* Sol partiler birbirteriyle uğraşmaktan sağın gözler önüne serilmesi gereken yanlarıyla uğraşmıyorlar. Yani görevle- rini yapmryorlar. Istanbul'dan bir arkadaş. Oyunu da- ha önce sol partilere vermiş. Yakınıyor: - Şimdi oy verecek parti bulamıyo- rum. Bari RP'nin önünü kesmesi için ANAP'a oy vereyim. Sordum: - Bulunduğun yerde ANAP'ın liste başında kim var biliyor musun? -Hayır -KorkutÖzal.. Daha önce de vurgulamıştım. Mer- kez sağ partiler solun rakip olmaktan çıktığını düşündükleri için RP ve MHP'ye oy verebilecek seçmeni etkile- meye çalışıyorlar. Geçen günlerde Ankara'daki bir üni- versitede okuyan iki öğrenci geldi. El- lerinde bir kitap: "Nihal Atsız ve Nej- det Sançar'a armağan..." Kitap Eşme'de Meslek Yüksekoku- lu'nda, "Atatürkilke ve inkılaplan" der- sinde okutuluyor. Afyon'da Medrese Kı- tabevı'nin yayımladığı kitapta Ata- türk'ten, Ulusal Kurtuluş Savaşı'ndan satıryok. içindekiler bölümü özetle şöy- le: "Orta Asya'da Islamiyetin yayılması, Anadolu Selçuklu Devleti'nde sultan, Osmanlılarda yörükler, Ziya Gökalp " Kitapta Köy Enstitüleri'nin kapatılma- sındaki haklı gerekçelere yer veriliyor. CHP'yi ve Inönü'yü "tanıtan" bölüm- den de birkaç tümce aktaralım: "CHP'nin dine bakışı bugünkü insa- nın dine bakışı açısından çok farklıdır. Katı bırlaisizm vardır. CHP ve Inönü, la- ikliği din düşmanlığı olarak algılamışlar ve uygulamışlardır... Inönü döneminde pek çok cami, hububat deposu gibi hallere sokularak, mümkün olduğu ka- dar namaz kılanlann camiye gitmesi ön- lendi..." Bu kitabı bana getiren öğren- cıler CHP'ye de gittiler. Ne yapılacağını bekliyorlar. Uzun sözün kısası. sol. okları nereye yönelteceğini iyi düşünmeli... 19 OLAYLARIN ARDENDAKI GERÇEK • Baştarafi 1. Sayfada var. Türkiye bu itiraz hakkını kullanmadı. Bu durum ta- viz mı, değil mi? Ortaya atılan iddia şu: "Türkiye GB anlaşması imzalamak için bu itiraz hakkını kuilanmadı. GB sonrası Kıbrıs sorunu da çözülüyor." KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş ile Rum yönetimi lideri Klerides. ocakayın- da ABD'de bir araya geli- yor. Türkiye'nin tutumu so- nucu etkileyecek. Hükü- met üyeleri vitrine, 'Kıb- ns'ı kımse satamaz" tü- ründen hamasi sözler söylüyorlar. Perde arka- sında farklı sözler verilip verilmediği yakın gelecek- te belli olacak. Savaşı masada kaybet- menın yükledığı bedel, cephede kaybetmekten hafif değildir. • • • Türk-Iş 9 te Meral yine başkan • Baştarafi 1. Sayfada betti. Barut'un genel mali sekreteradayı olan De- miryol-IşSendikası Genel Başkanı EnverToçoğ- lu da 224 oy alarak listeyi deldi. Toçoğlu, 1 oy farkla yeniden Türk-lş Genel Mali Sekreterli- ği'ne seçilırken Meral'in listesinde bulunan Tek- gıda-lş Sendıkası Genel Mali Sekreteri Korkut Güier. 223 oyla liste dışında kaldı. Seçimde 259 ov alan Salih Kıbç. 66 oy farkıy- la yeniden Türk-fş Genel Eğitim Sekreterliği'ne seçildi. Barut'un Hstesinde bu göreve aday olan Ağaç-lş Sendikası Genel Başkanı Güral Erça- kır'ın o>oı 193'te kaldı. Tanm-lş Sendikası Ge- nel Başkanı Sabri Özdeş de 46 oyla rakibi Bele- diye-Iş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Mus- tafa Solmaz'ın önüne geçerek 248 oyla seçimi ka- zanıp genel teşkilatlandırma sekreterliği görevi- ne yeniden geldı. Küsktinlûk, zaferi gölgeledi Türk-lş çatısı altında. keskin saflaşmaya yol açan küskünlüğün sonuçlara yansıması, Meral'in zaferini gölgeledi. Kavgalı olan ve kongre süre- cinde birbirleriyle küfürleşen Denizer ve Toçoğ- lu'nun. Meral'in listesini delmesi, salonda dep- rem etkisi yarattı. 34 sendikanın katıldığı genel kurulda "çarşaf liste" çıkması, "dekgenin Türk- lş çatısı altındaki kavga>a tepkisi" olarak nıteferı- dırildı. 5 gün boyunca "bıçaksırtında" süren ge- nel kurulda sonuçların açıklanması. saflaşan de- legelerin, "Vur vur inlesin, Ba\ram Meral dinle- sin". "Toçoğlunerede.bizoradayız'". "Geliyor.ge- ü)t)r, Denizer gelKor" sloganlannı atarak tepki göstermelerine yol açtı. Seçim sonuçlan. "Ka>- beden Türk-İş* 1 . "Türk-lş, 'güven' tazeledi". "Değişinı grubu, yeniden yapılandı"dıye deger- lendirıldi. Sonuçlann açıklanmasından sonra bir konuş- mayapan Meral'in yüzifadesi.Türk-lş'teki küs- künlügü yansıtırken Denizer'in salonda bulun- maması ve Toçoğlu'nun da salonda olduğu hal- de kürsüye, kazananlann yanına gitmemesi. yö- netimdeki saflaşmayı açık bir bıçimde ortaya çı- kardı. Meral. •'Seçimin olduğu her yerde, mutla- ka birisi se\inmiştir. birisi üzülmüştür. Ama bu- rada sevinmeve de gerek vok. üzülme\e de gerek yok. Burada kazanan. Kızıla> Me\danı'nıdoldu- ran tşçîler olmuştur. Burada kazanan. Kızılay Meydam'nda 'Türk-lş nerede. bız oradaşız' di- yen işçilerdir. Türk-İş bir bütündür. Türk-İş'in bütünlüğünü \iiceltmek, bugüne kadar olduğu gi- bi bundan sonra da hepimizin görevi olnıaltdır. olacaktır" diye konuştu. Türk-lş'i "zor günle- rin" beklediğini ifade eden Meral. dargınlıklann demokrasinin kuralı olduğunu ıfade ederek •"Türk-İş, hepimizindir. Buradan dostça, kardeş- çe çıkmak. hepimize yakışan bir harekettir. Eger bunu sağlayamazsak yann özeUeştirmeye, taşe- ronlaştırmaya karşı mücadele edeme>iz~ diye ko- nuştu. Başbakan Tansu Çiller'e toplusözleşme farklarının 1996 yılında ödenmesı konusundaki genelgesinin ıptal edilmesi çağnsında bulunan Meral. delegelere "Bunların hepsi burada kaldı. Söz mü?" diverek söz verdirdi. Meral kürsüde konuşurken Denizer \e Toçoğ- lu'nun arkasında yeralmaması üzerine delegeler, "İşçinin hakkını, böyle mi savunacaksınız? 2'si ne- rede?" diyerek tepkilerini dile getirdi. Bunun üzerine Toçoğlu kürsüye gelirken Meral. "Harç bitti yapı paydos. Her zaman el eleyiz, göniil gö- nülejTz'" dedi. Delegelerin îsran üzerine. 4 yöne- ticı el ele tutuşarak foto muhabırlenne \e kame- ralara poz \erdi. Daha sonra kürsüye gelen To- çoğlu. "Bütün gücümle çalışacağuna söz >eriyo- rum"dedi. Sonuçlar açıklandıktan sonra. seçimi kavbeden Barut ile Meral'in lıstesine yeniden seçilen De- nızer'insalonagelmemesidikkat çekti. Meral'in oylamadan bir gün önce. Denizer'in Jaguan'nı eİeştirı konusu vapması üzerine Meral'e "Beni tahrik etme. Adam gibi konuş. Sen, sendikacılı- ğın içine ettin. Türk-lş'i bu hale sen getirdin. Se- ninleçalışmam" diyerek tepki gösteren Denizer. seçım sonuçlanyla ilgili olarak daha sonra Cum- huriyet'e yaptığı değerlend irmede, "Genel kuru- lun karanna saygıh olacağım" dedı. "' Çifler ve Türkeş'in ıııitiııgleri iptal edfldi Imaj kaybettiren genel kurul • Baştarafi 1. Sayfada her geri adım. sendikalan işçiler karşısında itibar kay bına uğratır- ken. sermaye nezdinde de etkisiz hale getiriyor. Sermayenin, hükü- metin de\İet güçlerinin barikatla- nnı aşmayı başaran işçiler. sendi- ka bürokrasisinin barikatlannı aşamaddar." Sınıf mücadelesinden yana, ıl- keli bir liste oluşturulamadığı için. hiçbir gruba destek vermeyen Li- man-lş, Hava-lş, Tümtis sendika- lannın ortak açıldamasından alın- tı yaptığımız yukandaki saptama- lar. işçiler ve toplumdakı Türk- Iş'e ilişkin genel bakış açısını da yansıtıyor. Yeniden yapılandıtma grubu adına Başkan Faruk Barut'un açıklamasında. daha da olumsuz bir tablodan söz ediliyor. Türk- tş'ın. ^emizbirörgüfniteliginin tartışılmaz olması geregı anımsa- tılıyor. Türk-Iş'in kaybedilecek bir dört yılı daha olmadığı vurgula- narak. Türk-lş'in olması gereken kimlıgi şöyle özetleniyor: -Türk-lş sadece sendikacılığın evrensel ilke ve kurallarını benm- semiş ve uygulayan; toplumun ik- tisaden güçsüz kesimlerinin sonın- lannı kucaklayan \e çözüm ara- yan: insan haklanna ödünsüz sah- ip çıkmayı bilen: emekçilerin dos- tunu, düşmanını başan ile saptaya- bilen bir örgiit dcğiL aynı zaman- da. her yönüyle temiz bir örgüt olarak başta işçiler olmak üze- re iktisaden güçsüz tüm kesim- lerin umudu ve bu nitelikleriy le gerçek demokrasinin başlıca te- minatı oiacaktır." Türk-İş'in içinde. sorumlu sen- dika başkanlannın bile yapmak durumunda kaldıklan bu saptama- lar. gelecek dört yıl için seçilen yöneticilerin. öncelikle yitirilmiş sendika, senikacı ve Türk-tş ima- jının yeniden kazanılması. temiz- lenmesi sorunu ile karşı karşıya olduklarını gösteriyor. Türk-lş genel kurulu ne vazık kı, imaj temizlenmesi değil. kir- lenmesinde önemli bir ek katkı ol- du. Seçimlere endekslenmiş genel kurul. delege ve başkanlar, güçler de denk olunca. kısır bir öfkenin, çatışmanın içinde oldular. Kazanma hırsı ile karşı tarafın kirli çamaşırlannın ortaya saçıl- ması aslında Türk-lş ve sendika- cılık hareketinin geleceğı için bir kayıp değil önemli bir kazanım sa- yılabılir. Gerçeklerin, kirlenmişli- ğın işçiden. kamuov undan saklan- ması, işçi haklan için. Türk-lş için bir kazanım değil kayıptı. Türk- Iş'ın daha doğrusu yönetim kad- rolarının olmayan kımlığine bağ- lanan umutlar. sonuç olarak düş kınklıklannı. örgütsüzlüğü besli- yordu. Sonuç ortada. Geçen genel ku- ruldan bu yana. gerçekten önemli etkinlıkler. yogun bir çalışma programı, grevler. mitingler söz konusu iken. işçi haklannda çok önemli bir kavıplar süreci yaşan- mıştır. Türk-İş her şevden önce birkaç milyon ü>ekaybetmiş, top- lu pazarlık hakkından yararlanan işçilerin ücretleri enflasyon karşı- sında önemli kayıplara. sonuç ola- rak üye işçiler yoksullaşmaya uğ- ramıştır. Bunun tam tersi bir gelişme ile ise. Türk-lş ıdeolojik anlamda sendikal ılkelerden daha da ciddi bir sapmayı vaşamıştır. En önem- lisi sendikal kadrolar. kımlik ola- rak çok daha bovutlu bir defor- masyonu, kirlenme>i, işçiden. sendikal sorumluluktan kopmayı yaşamışlardır. Geçmiş vıllann genel kurulla- nnda hemen hemen aynı sendika başkanlan ve yakın delegasyonlar olduğu halde, bu genel kurulun önlenemeyen kalitesizliği bu bo- zulma, kirlenmenın en somut ka- nıtı olmuştur. Dünya ve Türki- ye de sendikal haklar aleyhine ya- şanan olumsuz gelişmeler. çok da- ha örgütlü, ilkelı. sa\aşkan bir sen- dikacılık hareketini zorunlu kılar- ken Türk-tş'in yapılanmasında vaşanan yozlaşma. işçi hakların- dakı ka\ ıplann artmasında önem- li rol oynamıştır. Genel kurulda sadece birbirleri ile kavga eden sendıkacılar. dele- geler her kürsüye çıkışlany la. her söz ve davranışlarıyla bu olumsuz gelişmenin birer somut kanıtını oluşturmuşlardır. Sonuç olarak Türk-İş'in 1". genel kurulu gün- demi. alınan kararlan, tanışılan konularıyla. işçilerimizin, Türk- Işin yakın ve uzun dönemdeki so- runları için yol gösterici olama- mıştır. L'mut vermek şöyle dursun. Türk-İş'in imajını daha da ağır ya- ralayan bir genel kurul olarak ka- yıtlara geçecektir. Ancak önemli kirlı çamaşirlann ortava saçıima- sını sağladığı için de aslında çok yararlı, önemli bir işle\ yapmıştır. Şimdi işçilerin, Türk-İş'in gün- deminde. bu kırli çamaşırlann te- mizlenmeye çalışılması gibi bir öncelik. temizlikarayışı oiacaktır. Bundan kaçış \olunu seçmek. sen- dıkacılığa, Türk-lş'e çok daha büvük zarar vermek olur. Haber Merkezi - Kış orta- sına rastlaması nedeniyle seç- menın oy kullanmakta zorluk çekeceğı \e seçıme katılma oranının düşeceği endişesı yaşanırken kötü hava koşulla- n. seçime iki hafta kala. DYP ve MHP liderlerının seçım mıtınglerinı engelleyerek ılk tehlike sinyalıni verdı. Baş- bakan Tansu ÇiUer'in Konya, Nığde \e Aksaray gezılen yo- gun "karvetipi*'gerekçesiy- le son anda iptal edildı. Kon- >a'da dün tıpı nedeniyle mı- tıng alanında yeterlı kalabalı- gın bulunmadığının genel merkeze ıletılmesının ardın- dan. mitingin iptal edildıği haben geldi. MHP liden AlparslanTür- keş'in Burdur ve Isparta mı- tingleri de iptal edildı. Bu ıp- tale de gerekçe u hava muha- lefeti" olarak gösterıldı. Cumhuriyet muhabin Bü- lent Sanoğlu'nun habenne göre Çıller'ın, Ankara'dan özel ATA uçağıyla dün önce Konya, daha sonra da Niğde ve Aksaray'a gitmesi planla- nırken mitingi Ankara'dan iz- leyecek gazeteciler de sabah otobüsle yola çıktı. Yoğun kar yağışı ve yollardakı buzlan- ma yüzünden gazetecilerın Konya'ya ulaşımı yaklaşık 1 ^aat geciktı. Bu arada saat 11.00'debaşlaması planlanan mıtıng için hazırlık yapan D\'P yöneticılerı. kar yagışı nedeniyle saat 10.00'a kadar alanda fazla kalabalığın bu- lunmadığını genel merkeze ılettiler. Çıller. hava koşulla- DYP'nin Gaziosmanpaşa Seçim İrtibat Bürosu'na yapılan saldırıda ağır yaralanan Kadir Perin hastaneve kaklınldı. (Fotoğraf: KEREM 1LGAZ) DYP seçim bürosuna saldırı • Baştarafi 1. Sayfada bulundu. Emnıyetyetkilileri. saldır- ganların minibüsle Sultançiftliği semtine doğru kaçtıklannın belirlen- diğini söylediler. Taranan seçım bürosunda şüpheli bir paketın bulunması üzerine bom- ba imha ekipleri tarafından ınceleme başlatıldı. Büroyael bombası daatıl- dığı öğrenilırken bombanın patla- madığı belirtıldı. İstanbul Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar ola\ \erı- ne aelerek incelemelerde bulundu. Seçim midibüsüne bomba Öte yandan Gaziosmanpaşa da akşam saatlennde arızalandığı için Ordu Caddesi üzerinde bulunan DYP seçım irtibat bürosunun önüne park edilen 54 AL 185 plakah seçim midibüsünün altına. kımlığı belirsiz kışi veya kişilerce bırakılan bomba saat 17.15 sıralanndapatladı. Patla- ma sonucu ölen \eya yaralanan ol- mazkenmidıbüstemaddi hasarmev- dana geldı. D^'P Gaziosmanpaşa Se- çim İrtibat Bürosu'na yapılan silah- lı saldında yaralananlan Özel Gazi- osmanpaşa Hastanesf nde ziyaret e- den Devlet Bakanı Mehmet Sevigen. saldından duyduğu üzüntüy ü belir- terek hayatını kavbeden 15 yaşında- ki M. A.'ya Allah'tan rahmet. yara- lılara da acil şifalar diledi Polıs yetkililerinden bilgi alan Se- \ igen. hastanede yaptığı kısa açıkla- mada. bu tür saldınlann Türkiye'nin bütünlüğüne \önelik olduğunu be- lirterek "Saldırganlar en kısa za- manda yakalanarak adalete teslim edilecektir*" dedi. Hastaneyegelerek>aralılan ziya- ret eden eski İstanbul Emniyet Mü- dürü ve DYP millervekili adav ı Nec- det Menzir de " Hainler mutlaka yok olacak. ancak Türkiye Cumhuriyeti ebediyen yaşayacaktır" dı>e konuş- tu. Öte >andan CHP Genel Başka- nı Deniz Baykal Conrad Oteli'nde dün akşam gazetecılere verdiği ye- mekte. "Seçimi baltalamak isteyen- ler var. Bu ü/ücü olay dan dolayı Doğ- ru Vbl Partisi'ne geçmiş olsun diliyo- rum"dıve konuştu. AP'de oylanıaya iki güıı kaldı • Baştarafi 1. Sayfada letvekıllenndenoluşuyor. AP içeri- sindeenkalabalıkgrupolan A\rupa Sosyalistleri Partisi'nde 21 ~ millet- vekili. ikinci en büyük grup olan ve Hıristivan Demokratlar ve İngiliz muhafazakârlardan oluşan Avrupa Halk Partisi'nde de 173 milletvekili bulunuvor. Her iki grup da daha ön- ce aldıkları grup kararlanna göre. Türkiye'nin AB ile gümrük birlıği- ne airmesine olumlu ov kullanacak- lar.^ Diplomatik kaynaklar. son geliş- melerin ardından Türkiye'nin güm- rük birliğine girmesinin garantılen- diği görüşünü savunuyorlar. AB, Türkive'nın gümriik birliğine girmesi için siyasi ve teknik bir- ta- kım düzenlemeler gerektiğini 6 martta gerçekleştirilen Ortaklık Konseyi toplantısmda bildırdi. Tür- kiye. gümrük birliği mevzuatının ge- rektirdiöi düzenlemeleri 30 ekim Or- taklık Konse>i toplantısı öncesinde gerçekleştirdi. Türkiye. söz konusu konsey toplantısı öncesinde Terörle Mücadele Yasasf nın 8. maddesinde bırdeğışıklik yaptı. Türkiye hakkında rapor hazırla- makla görevli. AP Raportörü Carios Camero Gonzales. gümrük birliği- nin gerçekleşmesi için Türkiye'deki insan haklannın A\rupa standartla- nna çıkanlması \e DEP'in tutuklu bulunan eski milletvekillerinin ser- best bırakılmasının koşul olduğunu vurgulamıştı. AP'de bir grup millet- vekili. Türkiye'de erken genel seçım- Ierin24aralıktagerçekleştırılmesin- den önce, gümrük birliği oylaması- nın yapılmasının yanlış olacağını gö- rüşünü savunarak. oylama tarihinin enelenmesı gerektiğini bildirmişti. Ancak. A\ rupa başkentlerinde hü- kümet düzeyınde sürdürülen lobi ça- lışmalan kapsamında oylamanın er- telenmeden yapılması karan verildi. rı nedeniyle Konya. \ıgde ve Aksaray'ı kapsayan gezılen- ni ıptal ettiğinı saat 10.00'da genel merkeze bıldirdı. Seçım gezılen programla- nırken Meteorolojı Genel Müdürlüğü ile sürekli görü- şen D^'P yönetimi. uzun sü- relı program yapmamaya özen gösteriyor. Bu kapsam- da C'ller'in çarşamba günü İstanbul. perşembe günü lz- mır. cuma günü de Adana. Mersın ve Antakya'ya gide- ceğı açıklandı. MHP lıderı Alparslan Tür- keş'ın Burdur ve Isparta mı- tınglen de ıptal edildı Bur- dur Cumhunyet Alanı'nda toplanan az sayıda VIHP'lıye mitingin ıptal nedeni •'hava muhalefeti" olarak duyurul- du. Burdur MHP bırıncı sıra milletvekili adayı Halil Rüş- vanoğlu ve Isparta adayı Fa- ikTortop kürsüye çnjrılırken meydanda bekleyen partılıler dağıldılar. Meteorolojiden sorumlu olan Dev let Bakanı Salim En- sarioğlu. 24 aralıkta Türkiye genelindeki hava durumuyla ılgıli olarak bir rapor hazır- lattığını kaydettı. Bu rapora göre 24 aralıkta hava sıcaklı- ğı Türkiye genelınde -10 ıla 13 derece dolayında olacak. DYP Genel'Başkan Yar- dımcısı Halit Dağlı. düzenle- dığı basın toplantibinda. Baş- bakan Tamu ÇiUer'in seçım gezilerınde "moral bulama- dığı" iddıalarının doğru ol- madıâını belırttı. ANKARA PAZARI • Baştarafi 7. Sayfada Son yıllarda yaşanan bunalım-istikrar paketi-bunalım zincirlemesi, esas olarak, işçisi, memuru, esnafı ve emeklisiyle, emek geliri sahiplerini yoksullaştıımıştır. Bu yoksullaştırma sonunda ekonomi bunalımdan yine de kurtulamamış ve seçım sonrası yeni bir "IMF daya- naklı istikrar paketinın kaçınılmazlığı" görüşünde bu iktidar adayları birleşmişlerdir. Seçimlerden sonra uy- gulayacaklan "yen/"denilen, ancak yalnızca "yenızam- lar" ve devalüasyon anlamma gelen istikrar paketi de kesinlikle emeğiyle geçinenlerin zararına oiacaktır. Par- tiler, bu konuda da düzenbazlık yapmakta. susmakta- dırlar. • • • Öte yandan, gümrük birliği sürecinde Türkiye eko- nomisinin tanm. sanayi ve kimi hizmet sektörlerinde bir "yapısal uyum" programına gereksinimi vardır. Ekono- minin, yıllardır içinde bulunduğu "uretimsizlik" kısır- döngüsünü kıracak köklü önlemlerin alınması gereki- yor. Alt sektörlerde yatırımların seçmeli bir biçımde canlandırılması, "teknolofıye dayalı üretim" süreçleri- nin yaygınlaştırılması ve buradan gıderek genel bir programın hazırianması, gerçek üretici ve dışsatımcı- ların beklediği somut yaklaşımlardı. Partilerin, sermayeyi uretime yönlendirecek ve üre- timın yeniden yapılanmasını programlayacak bir anla- yıştan çok uzak oldukları görülmektedir. Gelgelelim. bir saplantıya dönüşen, özelleştirmeyı de ıçeren. devletin küçülmesi onermesıne. Bu köşede çoğu kez vurgulandı; devletin ekonomidekı yen, dev- let bütçesınin yıllık ulusal üretim ıçindeki payı olarak ta- nımlanır; Türkıye'de bu oran yuzde 20 dolayındadır ve Avrupa Birliği ortalamasının 'yarısı'' kadardır. Bu du- rumdaTürkıye'de asıl yapılması gereken devleti kuçült- mek değil, tam tersine başta eğitim ve sağlık hızmet- leri olmak üzere sosyal güvenlik. işsızliğin önlenmesi. bilımsei veteknolojıkgelışmelerı sağlayacak uzun erım- li politikaların üretimi konularında etkin ışleyen bir de- mokratik devlet yapısını oluşturmaktır. Bu tür bir devlet yapılanması, öncelikle üretim dışı alanlardan başlayarak sermaye kazançlarının vergi oranlarının arttırılmasıdır. Faiz, kâr ve rant gelırlerinin yüksek oranda vergilendirilmesı, yalnız gelir bölüşümü- nün daha dengeli kılınmasıyla toplumsal dokunun sağ- lamlığı için değil, enflasyonun düşürulmesi, borçların ödenmesi. yakıcı faızlerın ındırilmesi için de bir ön ko- şuldur. Ancak devleti küçültmeli saplantısına düşüldü- ğünde vergılere de gereksinim kalmaz ve enflasyon. iş- sizlik ve uretimsizlik sürer gider. Baştan belirtelım, par- tilerin seçim bıldirgelerinde bırleştıkleri nokta budur. Ek olarak, kim ne kadar ozelleştirmecilik yaparsa yapsın, hemen her ülkede, özellikle gelişme yonünden "kilit" sayılan sektörlerde "ekonominin kurallanna go- reyönetilen" kamu girişimlerinin var olduğu bir gerçek- tir. Son birkaç yılda bile büyük bilgiye dayalı dönüşüm- lerin yaşandığı bir dünyada, kırık plak benzeri düzen- bazlık türküleriyle yılların yitirilmesi, var olan sözüm ona büyük siyasal partilerin gerçek "çözümsüz küçük- lüğünün" de somut bir göstergesidir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle