Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11ARALIK 1995 PAZARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
Beşiktaş kazanmasını bildi. (Fotoğraf. ALİ ESER)
Beşiktaş ikmci
yanda kazandı
Beşiktaş: 75 - Tuborg: 73
SALOPi: Ahmet Fetgeri
HAKEMLER: Fatih Dalav (6). Mehmet Keseratar (7)
BEŞİKTAŞ:.4hmet (6)6. Çagatav (5)3, Samer(6)4, Erman
(6)9. Uvlıe (7)20. Aııın- (7)19. Hüsnit (5)14
TUBORG: Emır (4)7. Cengız (5)4, Gilmoure (6)25. Ha-
kan (5)14. Nedim (4)0. Ziva (4/3, Austin (6)17, Ali (5)3
İLKYARI: 43-40 (Tuborg)
LEVENT VTCELMAN
Beşiktaş. Tuborg'u son
sanıyelerde geçti: 75-73.
Dün iki takımın da galıbi-
yete olan ihtıyacı nedeniyle
çekışmelı bir maç izledik.
llk 10 dakikada iki takım da
içeriyi iyıkullandı. 10. daki-
kadan sonra ıri fiziğe sahip
Austin'in pota altını iyi ka-
paması Cengiz'in de
NVylie'ye yakın savunma
yapması nedeniyle Beşiktaş
ıçeriyı kullanamamanın sı-
kıntısını çekti. Tuborg bu sa-
vunma ile üstünlük sağladı.
Bndakikalardan itibaren po-
tâ- aîtınr kuHanatTrayan -Be-
şiktaş. Autry'nin ıçeri drive
etmesi \e Hüsnü'nün dış
atışlanyla direndi. Siyah-
Beyazlı takım yüzde 58 ile
hücum ederek farkı indirdi.
ancak rakibıne 7 hücum bı-
rakmasıyla devreyi yenik bı-
tırdı.
tlk yanda alan savunması-
nı da deneyen Beşiktaş. 2.
yanda daha agresif bir adam
adama savunma uyguladı.
Bu kez bavunmada başanya
ulaştı; ancak aksayan yönle-
ri alan sa\unmasına karşı
hücum edememeleriydi.
Özellikle VVylie'yi içeride
hıç kullanamamalan onlan
dışatışlarayöneltti. 10 daki-
kada 8 sayı atmalan. alan sa-
vunmasına hücum etmekte
ne kadar zorlandıklarının
kanıtı. Zaten bunun 6 sayısı
ise fast-break"ten geldı. Tu-
borg ise kontrollü hücum et-
tıği dakikalann ardından ar-
ka arkaya hata yapmaya baş-
ladı. Hakan ve Gilmo-
ure'un ıçeri penetre etme-
sıyle Beşiktaş savunmasını
aşmayı planladılar. ancak
Beşiktaş içeri iyi gömülün-
ce aradıklannı bulamadılar.
Özellikle Hakan"ın zorla-
malanndan sonuç alamadı-
lar. Beşiktaş'ta Erman.
Austin'i iyi savundu; ama
Tuborg bu oyuncuya hıç top
geçıremedi. Tıpkı Beşik-
taş'tn Cengiz'm savımma-
sındaki VVylie'yetop geçıre-
memesı gibi. Wylie kenar-
dayken bile içeriye top geçi-
rememeleri Tuborg'un hata-
sıydı. Dolayısıyla pota altın-
da faul probleminden uzak.
boy avantajına sahip bir
oyuncuyu kullanamadılar.
30.dakikadan sonra Beşik-
taş set hücumunda acele oy-
namayı bırakınca farkı ka-
padı \e one geçti. Bundan
sonra yapılan hatalar skoru
belirleyen faktöroldu. Kısa-
cası Beşiktaş 2. yan ilk 10
dakika çok kötü hücum et-
mesine rağmen yine 2. yarı-
daki sert savunması ile ma-
çı kazanmasını bildi. Kadro-
su iyi ve potansiyelli bir ta-
kım olan Tuborg ise yaptığı
hatalann ve kritik top kayıp-
lannın faturasını ödedi.
Ulker, K. Yaka'ya
farkatb
Karşıyaka: 70 - Ülker: 101
SALON: Atatürk (İzmir)
HAKEMLER: Alpaslan Kara (5). Mustafa Dökmeci (5)
KARŞIYAKA: Mustafa (5) 8. Mert (4) 2. Yılmaz (4) 6, Wü-
liams (6) 14. Patrjk(4) 15, l'mut (6) 18. Le\ent (4) 3, Mu-
rat (3) U. Mııraı Öztamıır (3) 4
ÜLKER: Orhun (7) 20. Hanın (7) 10. Hilliams (7) 9, De-
en (7) 23. Haluk (6) 10. Mehmet Ali (4) 1, Mahmut (4) 2,
Aziz (4) 0, Tolga (4) 5. Serdar (7) 21
DE\KE: 32-55 (Ülker lehine)
İZMİR (Cumhuriyet) - Karşıyaka, güçlü rakibi Ülker'e
İzmır'de farklı yenıldi: 101-70. "
Atatürk Spor Salonu'ndaki karşılaşmanın ılk dakikala-
nnda rakibi ile başa baş mücadele eden tzmir"in Yeşil-Kır-
mızılı ekibi: Orhun,Harun.\Mllams\e Deen'i durdurmak-
ta zorlanınca 10. dakikayı 19-28. de\re>i de 55-32 yenik
kapadı.
Ikinci yanda da üstün oyununu devam etîiren konuk ekip
Ülker. ovunu sürekli kortrolünde götürdü. 30. dakikada far-
kı 30 sayıya (70-45) çıkaran konuk ekip. sahadan da 101-
"0 galip aynldı.
Diğer sonuçlar / Bayanlar: Deniz Nakli>at-BRlSA: 58-
66, Fenerbahçe-Galatasaray: 66-76.
2. LİG / Erkekler: Sümerbank-Şekerspor: 76-62, Samsun
DSİ-İst. Yıldınmspor: 72-85.
2. LİG / Bayanlar: TED Kolejliler-Ege Üniversitesi: 49-
57.
Atıcılıkta
yine rekor
İZMÎR (Cumhurivçt Büro-
su) - İzmir'de 4 gündür de\am
eden Havalı Sılahlar Ferdi
Türkiye Bınnciliğı sona erdi.
Birinciliğın dünkü müsabaka-
lannda 3 Türkiye rekoru kırıl-
dı. Tabanca atışlarında alınan
teknık sonuçlar şöyle:
• Bü>ük erkekler: 1. Niza-
mettin Sevım (Ankara), 659
puan. Genç Erkekler: 1. Ersın
Candemir (Ankara), 555 pu-
an; 2. Murat Yıldınm (Anka-
ra). 553 puan; 3. Serdar Mer-
can (Ankara). 550 puan.
HENTBOL
TOPLUSONLÇL4RI
Erkekler: Ç.Seramık-
Ataköv: 20-17. lzmır B.-ls-
tanbul'TSE: 23-19,A.Harb-
Iş -K.Ahi: 30-31. A.J.Gü-
cü-Uludağ L.: 41-24, G.
Antep S.H.-Mersin T.Ko-
lejı: 31-29. Antalya Bld.-
Çukurova Ü.: 21-21, Ordu
PTT-Akçaabat: 29-29,
Cumhunyet Ü.-Erzıncan
TEK Fırat: 36-26.
Bayanlar: AntaKa Sun
Expres-Demirtaş: 25-27,
Moda-Alıağa: 17-18, Mer-
sin Milli Eğitim-T. İsken-
derpaşa: 15-30.
• Baştarafi 1. Sayfada
Sol kadrolar bu iki soruya yanıt arar-
ken bazen şu düşünce ön plana çıkıyor:
"Sol dibe vurmalı, ondan sonra ken-
dine gelir, adam olur."
Acaba?
Belki de gerçekten ağır bir yenilgi her-
kesi kendine getirir, "Ne oluyoruz" so-
rusu daha güçlü sorulur, yepyeni bir ya-
pı oiuşturulur.
Peki bunun garantisi var mı?
Sanmıyorum.
Şu benzetme bu dunjma uyar mı:
Bir ağaç düşünün. Verimsiz. Budu-
yorsunuz, arada bir ilaçlıyorsunuz ol-
muyor. Sonra, "Bu ağacın iyileşmesi
için ceza olarak su vermemeli" diyorsu-
nuz. Ya da "Bu dallann adam olacağı
yok, gövdeden keselim. Görsün günü-
nü. Sonra o gövdeden başka dallar çı-
kar, sağlıklı olur" diye düşünüyorsunuz.
Bana biraz tehlikeli geliyor.
Bunu yapmak yerine, soldaki düşün-
ce tıkanıklığını aşmayı hedeflemek ve
genel olarak sol potansiyelin genişle-
mesi için çaba harcamak daha sağlıklı
değil mi?
Son günlerde, CHR DSP. İP yönetici-
lerinden, adaylanndan aldığım faks ve
telefonların hemen tümü, bir diğer sol
partinin aleyhindeki bir durumu anlat-
mak içindi.
Acaba böyle bir lüksümüz var mı?
Solda Oklar Kime?,
5 aralık günü Ferit İlsever bir sayfa-
lık metin faksladı. Metin özetle şöyle:
"4 Aralık 1995 günkü yazınıza itirazım
var. İtirazım, altından zehirlı gaz pus-
kürtülen ve içinde DSP, CHP ve İP'nin
bulunduğu oda benzetmenize. Bugün
bir hapsolmuşluk söz konusu ise bunun
en önemli nedeni, soldaki Yenı Dünya
Duzeni'ne ve onun ideolojisi olan neo-
liberalizme teslimiyetçi tavırdır. CHP ve
DSP emekçiye sırt döndüler...
İP'yi yazınızda belirttiğiniz gibi DSP
ve CHP ile aynı odada göstermek yan-
lıştır ve haksızlıktır.
Öte yandan çöküntü gerçekleştiğin-
de hepımizin enkaz altında kalacağı da
bir gerçektır. Bu yüzden İP sorumlu
davranmış ve DSP ile CHP'ye sol güç
birliği önermiştir... İP'nin çağnsına sırt
döndükleri gibibirbiriyle de birleşemi-
yohar..."
İP, seçimlerde iki sol partiye güç bir-
liği önerdığine göre demek ki oluşabi-
lecek ortak bir zemin olduğu düşünce-
sinde. Bu öneri kabul edilmeyince DSP
ve CHP ile yan yana yazılmayı bile red-
detmek "dar" bir bakış değil mi?
Benzer durum CHP ile DSP arasında
da yaşanıyor. Her iki parti arasında çok
sık yatay geçişler olduğuna göre, bu i-
ki parti. ilkelerinin tamamen birbirinden
farklı olduğunu kımseye anlatamaz.
Solun oy deposu olan gecekondular
bugün radikal sağın oy deposu haline
gelmışse bunun faturası sol partılerden
sadece birine yüklenemez. Ortada he-
sabı verilmesi gereken bir durum var.
Şimdi bazı sol kadrolar, "daha çok he-
sabı verilmesi gereken'' bir durumun
doğmasını bekliyorlar.
Bu durum bir süre sonra, hesap so-
racak kimse bulamamaya dönüşmez
mi?
"CHP din düşmanıydı...*
Sol partiler birbirteriyle uğraşmaktan
sağın gözler önüne serilmesi gereken
yanlarıyla uğraşmıyorlar. Yani görevle-
rini yapmryorlar.
Istanbul'dan bir arkadaş. Oyunu da-
ha önce sol partilere vermiş. Yakınıyor:
- Şimdi oy verecek parti bulamıyo-
rum. Bari RP'nin önünü kesmesi için
ANAP'a oy vereyim.
Sordum:
- Bulunduğun yerde ANAP'ın liste
başında kim var biliyor musun?
-Hayır
-KorkutÖzal..
Daha önce de vurgulamıştım. Mer-
kez sağ partiler solun rakip olmaktan
çıktığını düşündükleri için RP ve
MHP'ye oy verebilecek seçmeni etkile-
meye çalışıyorlar.
Geçen günlerde Ankara'daki bir üni-
versitede okuyan iki öğrenci geldi. El-
lerinde bir kitap: "Nihal Atsız ve Nej-
det Sançar'a armağan..."
Kitap Eşme'de Meslek Yüksekoku-
lu'nda, "Atatürkilke ve inkılaplan" der-
sinde okutuluyor. Afyon'da Medrese Kı-
tabevı'nin yayımladığı kitapta Ata-
türk'ten, Ulusal Kurtuluş Savaşı'ndan
satıryok. içindekiler bölümü özetle şöy-
le:
"Orta Asya'da Islamiyetin yayılması,
Anadolu Selçuklu Devleti'nde sultan,
Osmanlılarda yörükler, Ziya Gökalp "
Kitapta Köy Enstitüleri'nin kapatılma-
sındaki haklı gerekçelere yer veriliyor.
CHP'yi ve Inönü'yü "tanıtan" bölüm-
den de birkaç tümce aktaralım:
"CHP'nin dine bakışı bugünkü insa-
nın dine bakışı açısından çok farklıdır.
Katı bırlaisizm vardır. CHP ve Inönü, la-
ikliği din düşmanlığı olarak algılamışlar
ve uygulamışlardır... Inönü döneminde
pek çok cami, hububat deposu gibi
hallere sokularak, mümkün olduğu ka-
dar namaz kılanlann camiye gitmesi ön-
lendi..." Bu kitabı bana getiren öğren-
cıler CHP'ye de gittiler. Ne yapılacağını
bekliyorlar.
Uzun sözün kısası. sol. okları nereye
yönelteceğini iyi düşünmeli...
19
OLAYLARIN
ARDENDAKI
GERÇEK
• Baştarafi 1. Sayfada
var.
Türkiye bu itiraz hakkını
kullanmadı. Bu durum ta-
viz mı, değil mi?
Ortaya atılan iddia şu:
"Türkiye GB anlaşması
imzalamak için bu itiraz
hakkını kuilanmadı. GB
sonrası Kıbrıs sorunu da
çözülüyor."
KKTC Cumhurbaşkanı
Denktaş ile Rum yönetimi
lideri Klerides. ocakayın-
da ABD'de bir araya geli-
yor.
Türkiye'nin tutumu so-
nucu etkileyecek. Hükü-
met üyeleri vitrine, 'Kıb-
ns'ı kımse satamaz" tü-
ründen hamasi sözler
söylüyorlar. Perde arka-
sında farklı sözler verilip
verilmediği yakın gelecek-
te belli olacak.
Savaşı masada kaybet-
menın yükledığı bedel,
cephede kaybetmekten
hafif değildir.
• • •
Türk-Iş
9
te Meral yine başkan
• Baştarafi 1. Sayfada
betti. Barut'un genel mali sekreteradayı olan De-
miryol-IşSendikası Genel Başkanı EnverToçoğ-
lu da 224 oy alarak listeyi deldi. Toçoğlu, 1 oy
farkla yeniden Türk-lş Genel Mali Sekreterli-
ği'ne seçilırken Meral'in listesinde bulunan Tek-
gıda-lş Sendıkası Genel Mali Sekreteri Korkut
Güier. 223 oyla liste dışında kaldı.
Seçimde 259 ov alan Salih Kıbç. 66 oy farkıy-
la yeniden Türk-fş Genel Eğitim Sekreterliği'ne
seçildi. Barut'un Hstesinde bu göreve aday olan
Ağaç-lş Sendikası Genel Başkanı Güral Erça-
kır'ın o>oı 193'te kaldı. Tanm-lş Sendikası Ge-
nel Başkanı Sabri Özdeş de 46 oyla rakibi Bele-
diye-Iş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Mus-
tafa Solmaz'ın önüne geçerek 248 oyla seçimi ka-
zanıp genel teşkilatlandırma sekreterliği görevi-
ne yeniden geldı.
Küsktinlûk, zaferi gölgeledi
Türk-lş çatısı altında. keskin saflaşmaya yol
açan küskünlüğün sonuçlara yansıması, Meral'in
zaferini gölgeledi. Kavgalı olan ve kongre süre-
cinde birbirleriyle küfürleşen Denizer ve Toçoğ-
lu'nun. Meral'in listesini delmesi, salonda dep-
rem etkisi yarattı. 34 sendikanın katıldığı genel
kurulda "çarşaf liste" çıkması, "dekgenin Türk-
lş çatısı altındaki kavga>a tepkisi" olarak nıteferı-
dırildı. 5 gün boyunca "bıçaksırtında" süren ge-
nel kurulda sonuçların açıklanması. saflaşan de-
legelerin, "Vur vur inlesin, Ba\ram Meral dinle-
sin". "Toçoğlunerede.bizoradayız'". "Geliyor.ge-
ü)t)r, Denizer gelKor" sloganlannı atarak tepki
göstermelerine yol açtı. Seçim sonuçlan. "Ka>-
beden Türk-İş*
1
. "Türk-lş, 'güven' tazeledi".
"Değişinı grubu, yeniden yapılandı"dıye deger-
lendirıldi.
Sonuçlann açıklanmasından sonra bir konuş-
mayapan Meral'in yüzifadesi.Türk-lş'teki küs-
künlügü yansıtırken Denizer'in salonda bulun-
maması ve Toçoğlu'nun da salonda olduğu hal-
de kürsüye, kazananlann yanına gitmemesi. yö-
netimdeki saflaşmayı açık bir bıçimde ortaya çı-
kardı. Meral. •'Seçimin olduğu her yerde, mutla-
ka birisi se\inmiştir. birisi üzülmüştür. Ama bu-
rada sevinmeve de gerek vok. üzülme\e de gerek
yok. Burada kazanan. Kızıla> Me\danı'nıdoldu-
ran tşçîler olmuştur. Burada kazanan. Kızılay
Meydam'nda 'Türk-lş nerede. bız oradaşız' di-
yen işçilerdir. Türk-İş bir bütündür. Türk-İş'in
bütünlüğünü \iiceltmek, bugüne kadar olduğu gi-
bi bundan sonra da hepimizin görevi olnıaltdır.
olacaktır" diye konuştu. Türk-lş'i "zor günle-
rin" beklediğini ifade eden Meral. dargınlıklann
demokrasinin kuralı olduğunu ıfade ederek
•"Türk-İş, hepimizindir. Buradan dostça, kardeş-
çe çıkmak. hepimize yakışan bir harekettir. Eger
bunu sağlayamazsak yann özeUeştirmeye, taşe-
ronlaştırmaya karşı mücadele edeme>iz~ diye ko-
nuştu. Başbakan Tansu Çiller'e toplusözleşme
farklarının 1996 yılında ödenmesı konusundaki
genelgesinin ıptal edilmesi çağnsında bulunan
Meral. delegelere "Bunların hepsi burada kaldı.
Söz mü?" diverek söz verdirdi.
Meral kürsüde konuşurken Denizer \e Toçoğ-
lu'nun arkasında yeralmaması üzerine delegeler,
"İşçinin hakkını, böyle mi savunacaksınız? 2'si ne-
rede?" diyerek tepkilerini dile getirdi. Bunun
üzerine Toçoğlu kürsüye gelirken Meral. "Harç
bitti yapı paydos. Her zaman el eleyiz, göniil gö-
nülejTz'" dedi. Delegelerin îsran üzerine. 4 yöne-
ticı el ele tutuşarak foto muhabırlenne \e kame-
ralara poz \erdi. Daha sonra kürsüye gelen To-
çoğlu. "Bütün gücümle çalışacağuna söz >eriyo-
rum"dedi.
Sonuçlar açıklandıktan sonra. seçimi kavbeden
Barut ile Meral'in lıstesine yeniden seçilen De-
nızer'insalonagelmemesidikkat çekti. Meral'in
oylamadan bir gün önce. Denizer'in Jaguan'nı
eİeştirı konusu vapması üzerine Meral'e "Beni
tahrik etme. Adam gibi konuş. Sen, sendikacılı-
ğın içine ettin. Türk-lş'i bu hale sen getirdin. Se-
ninleçalışmam" diyerek tepki gösteren Denizer.
seçım sonuçlanyla ilgili olarak daha sonra Cum-
huriyet'e yaptığı değerlend irmede, "Genel kuru-
lun karanna saygıh olacağım" dedı. "'
Çifler ve Türkeş'in
ıııitiııgleri iptal edfldi
Imaj kaybettiren
genel kurul
• Baştarafi 1. Sayfada
her geri adım. sendikalan işçiler
karşısında itibar kay bına uğratır-
ken. sermaye nezdinde de etkisiz
hale getiriyor. Sermayenin, hükü-
metin de\İet güçlerinin barikatla-
nnı aşmayı başaran işçiler. sendi-
ka bürokrasisinin barikatlannı
aşamaddar."
Sınıf mücadelesinden yana, ıl-
keli bir liste oluşturulamadığı için.
hiçbir gruba destek vermeyen Li-
man-lş, Hava-lş, Tümtis sendika-
lannın ortak açıldamasından alın-
tı yaptığımız yukandaki saptama-
lar. işçiler ve toplumdakı Türk-
Iş'e ilişkin genel bakış açısını da
yansıtıyor.
Yeniden yapılandıtma grubu
adına Başkan Faruk Barut'un
açıklamasında. daha da olumsuz
bir tablodan söz ediliyor. Türk-
tş'ın. ^emizbirörgüfniteliginin
tartışılmaz olması geregı anımsa-
tılıyor. Türk-Iş'in kaybedilecek bir
dört yılı daha olmadığı vurgula-
narak. Türk-lş'in olması gereken
kimlıgi şöyle özetleniyor:
-Türk-lş sadece sendikacılığın
evrensel ilke ve kurallarını benm-
semiş ve uygulayan; toplumun ik-
tisaden güçsüz kesimlerinin sonın-
lannı kucaklayan \e çözüm ara-
yan: insan haklanna ödünsüz sah-
ip çıkmayı bilen: emekçilerin dos-
tunu, düşmanını başan ile saptaya-
bilen bir örgiit dcğiL aynı zaman-
da. her yönüyle temiz bir örgüt
olarak başta işçiler olmak üze-
re iktisaden güçsüz tüm kesim-
lerin umudu ve bu nitelikleriy le
gerçek demokrasinin başlıca te-
minatı oiacaktır."
Türk-İş'in içinde. sorumlu sen-
dika başkanlannın bile yapmak
durumunda kaldıklan bu saptama-
lar. gelecek dört yıl için seçilen
yöneticilerin. öncelikle yitirilmiş
sendika, senikacı ve Türk-tş ima-
jının yeniden kazanılması. temiz-
lenmesi sorunu ile karşı karşıya
olduklarını gösteriyor.
Türk-lş genel kurulu ne vazık
kı, imaj temizlenmesi değil. kir-
lenmesinde önemli bir ek katkı ol-
du. Seçimlere endekslenmiş genel
kurul. delege ve başkanlar, güçler
de denk olunca. kısır bir öfkenin,
çatışmanın içinde oldular.
Kazanma hırsı ile karşı tarafın
kirli çamaşırlannın ortaya saçıl-
ması aslında Türk-lş ve sendika-
cılık hareketinin geleceğı için bir
kayıp değil önemli bir kazanım sa-
yılabılir. Gerçeklerin, kirlenmişli-
ğın işçiden. kamuov undan saklan-
ması, işçi haklan için. Türk-lş için
bir kazanım değil kayıptı. Türk-
Iş'ın daha doğrusu yönetim kad-
rolarının olmayan kımlığine bağ-
lanan umutlar. sonuç olarak düş
kınklıklannı. örgütsüzlüğü besli-
yordu.
Sonuç ortada. Geçen genel ku-
ruldan bu yana. gerçekten önemli
etkinlıkler. yogun bir çalışma
programı, grevler. mitingler söz
konusu iken. işçi haklannda çok
önemli bir kavıplar süreci yaşan-
mıştır. Türk-İş her şevden önce
birkaç milyon ü>ekaybetmiş, top-
lu pazarlık hakkından yararlanan
işçilerin ücretleri enflasyon karşı-
sında önemli kayıplara. sonuç ola-
rak üye işçiler yoksullaşmaya uğ-
ramıştır.
Bunun tam tersi bir gelişme ile
ise. Türk-lş ıdeolojik anlamda
sendikal ılkelerden daha da ciddi
bir sapmayı vaşamıştır. En önem-
lisi sendikal kadrolar. kımlik ola-
rak çok daha bovutlu bir defor-
masyonu, kirlenme>i, işçiden.
sendikal sorumluluktan kopmayı
yaşamışlardır.
Geçmiş vıllann genel kurulla-
nnda hemen hemen aynı sendika
başkanlan ve yakın delegasyonlar
olduğu halde, bu genel kurulun
önlenemeyen kalitesizliği bu bo-
zulma, kirlenmenın en somut ka-
nıtı olmuştur. Dünya ve Türki-
ye de sendikal haklar aleyhine ya-
şanan olumsuz gelişmeler. çok da-
ha örgütlü, ilkelı. sa\aşkan bir sen-
dikacılık hareketini zorunlu kılar-
ken Türk-tş'in yapılanmasında
vaşanan yozlaşma. işçi hakların-
dakı ka\ ıplann artmasında önem-
li rol oynamıştır.
Genel kurulda sadece birbirleri
ile kavga eden sendıkacılar. dele-
geler her kürsüye çıkışlany la. her
söz ve davranışlarıyla bu olumsuz
gelişmenin birer somut kanıtını
oluşturmuşlardır. Sonuç olarak
Türk-İş'in 1". genel kurulu gün-
demi. alınan kararlan, tanışılan
konularıyla. işçilerimizin, Türk-
Işin yakın ve uzun dönemdeki so-
runları için yol gösterici olama-
mıştır.
L'mut vermek şöyle dursun.
Türk-İş'in imajını daha da ağır ya-
ralayan bir genel kurul olarak ka-
yıtlara geçecektir. Ancak önemli
kirlı çamaşirlann ortava saçıima-
sını sağladığı için de aslında çok
yararlı, önemli bir işle\ yapmıştır.
Şimdi işçilerin, Türk-İş'in gün-
deminde. bu kırli çamaşırlann te-
mizlenmeye çalışılması gibi bir
öncelik. temizlikarayışı oiacaktır.
Bundan kaçış \olunu seçmek. sen-
dıkacılığa, Türk-lş'e çok daha
büvük zarar vermek olur.
Haber Merkezi - Kış orta-
sına rastlaması nedeniyle seç-
menın oy kullanmakta zorluk
çekeceğı \e seçıme katılma
oranının düşeceği endişesı
yaşanırken kötü hava koşulla-
n. seçime iki hafta kala. DYP
ve MHP liderlerının seçım
mıtınglerinı engelleyerek ılk
tehlike sinyalıni verdı. Baş-
bakan Tansu ÇiUer'in Konya,
Nığde \e Aksaray gezılen yo-
gun "karvetipi*'gerekçesiy-
le son anda iptal edildı. Kon-
>a'da dün tıpı nedeniyle mı-
tıng alanında yeterlı kalabalı-
gın bulunmadığının genel
merkeze ıletılmesının ardın-
dan. mitingin iptal edildıği
haben geldi.
MHP liden AlparslanTür-
keş'in Burdur ve Isparta mı-
tingleri de iptal edildı. Bu ıp-
tale de gerekçe
u
hava muha-
lefeti" olarak gösterıldı.
Cumhuriyet muhabin Bü-
lent Sanoğlu'nun habenne
göre Çıller'ın, Ankara'dan
özel ATA uçağıyla dün önce
Konya, daha sonra da Niğde
ve Aksaray'a gitmesi planla-
nırken mitingi Ankara'dan iz-
leyecek gazeteciler de sabah
otobüsle yola çıktı. Yoğun kar
yağışı ve yollardakı buzlan-
ma yüzünden gazetecilerın
Konya'ya ulaşımı yaklaşık 1
^aat geciktı. Bu arada saat
11.00'debaşlaması planlanan
mıtıng için hazırlık yapan
D\'P yöneticılerı. kar yagışı
nedeniyle saat 10.00'a kadar
alanda fazla kalabalığın bu-
lunmadığını genel merkeze
ılettiler. Çıller. hava koşulla-
DYP'nin Gaziosmanpaşa Seçim İrtibat Bürosu'na yapılan saldırıda ağır
yaralanan Kadir Perin hastaneve kaklınldı. (Fotoğraf: KEREM 1LGAZ)
DYP seçim bürosuna saldırı
• Baştarafi 1. Sayfada
bulundu. Emnıyetyetkilileri. saldır-
ganların minibüsle Sultançiftliği
semtine doğru kaçtıklannın belirlen-
diğini söylediler.
Taranan seçım bürosunda şüpheli
bir paketın bulunması üzerine bom-
ba imha ekipleri tarafından ınceleme
başlatıldı. Büroyael bombası daatıl-
dığı öğrenilırken bombanın patla-
madığı belirtıldı. İstanbul Emniyet
Müdürü Orhan Taşanlar ola\ \erı-
ne aelerek incelemelerde bulundu.
Seçim midibüsüne bomba
Öte yandan Gaziosmanpaşa da
akşam saatlennde arızalandığı için
Ordu Caddesi üzerinde bulunan
DYP seçım irtibat bürosunun önüne
park edilen 54 AL 185 plakah seçim
midibüsünün altına. kımlığı belirsiz
kışi veya kişilerce bırakılan bomba
saat 17.15 sıralanndapatladı. Patla-
ma sonucu ölen \eya yaralanan ol-
mazkenmidıbüstemaddi hasarmev-
dana geldı. D^'P Gaziosmanpaşa Se-
çim İrtibat Bürosu'na yapılan silah-
lı saldında yaralananlan Özel Gazi-
osmanpaşa Hastanesf nde ziyaret e-
den Devlet Bakanı Mehmet Sevigen.
saldından duyduğu üzüntüy ü belir-
terek hayatını kavbeden 15 yaşında-
ki M. A.'ya Allah'tan rahmet. yara-
lılara da acil şifalar diledi
Polıs yetkililerinden bilgi alan Se-
\ igen. hastanede yaptığı kısa açıkla-
mada. bu tür saldınlann Türkiye'nin
bütünlüğüne \önelik olduğunu be-
lirterek "Saldırganlar en kısa za-
manda yakalanarak adalete teslim
edilecektir*" dedi.
Hastaneyegelerek>aralılan ziya-
ret eden eski İstanbul Emniyet Mü-
dürü ve DYP millervekili adav ı Nec-
det Menzir de " Hainler mutlaka yok
olacak. ancak Türkiye Cumhuriyeti
ebediyen yaşayacaktır" dı>e konuş-
tu. Öte >andan CHP Genel Başka-
nı Deniz Baykal Conrad Oteli'nde
dün akşam gazetecılere verdiği ye-
mekte. "Seçimi baltalamak isteyen-
ler var. Bu ü/ücü olay dan dolayı Doğ-
ru Vbl Partisi'ne geçmiş olsun diliyo-
rum"dıve konuştu.
AP'de oylanıaya iki güıı kaldı
• Baştarafi 1. Sayfada
letvekıllenndenoluşuyor. AP içeri-
sindeenkalabalıkgrupolan A\rupa
Sosyalistleri Partisi'nde 21 ~ millet-
vekili. ikinci en büyük grup olan ve
Hıristivan Demokratlar ve İngiliz
muhafazakârlardan oluşan Avrupa
Halk Partisi'nde de 173 milletvekili
bulunuvor. Her iki grup da daha ön-
ce aldıkları grup kararlanna göre.
Türkiye'nin AB ile gümrük birlıği-
ne airmesine olumlu ov kullanacak-
lar.^
Diplomatik kaynaklar. son geliş-
melerin ardından Türkiye'nin güm-
rük birliğine girmesinin garantılen-
diği görüşünü savunuyorlar.
AB, Türkive'nın gümriik birliğine
girmesi için siyasi ve teknik bir- ta-
kım düzenlemeler gerektiğini 6
martta gerçekleştirilen Ortaklık
Konseyi toplantısmda bildırdi. Tür-
kiye. gümrük birliği mevzuatının ge-
rektirdiöi düzenlemeleri 30 ekim Or-
taklık Konse>i toplantısı öncesinde
gerçekleştirdi. Türkiye. söz konusu
konsey toplantısı öncesinde Terörle
Mücadele Yasasf nın 8. maddesinde
bırdeğışıklik yaptı.
Türkiye hakkında rapor hazırla-
makla görevli. AP Raportörü Carios
Camero Gonzales. gümrük birliği-
nin gerçekleşmesi için Türkiye'deki
insan haklannın A\rupa standartla-
nna çıkanlması \e DEP'in tutuklu
bulunan eski milletvekillerinin ser-
best bırakılmasının koşul olduğunu
vurgulamıştı. AP'de bir grup millet-
vekili. Türkiye'de erken genel seçım-
Ierin24aralıktagerçekleştırılmesin-
den önce, gümrük birliği oylaması-
nın yapılmasının yanlış olacağını gö-
rüşünü savunarak. oylama tarihinin
enelenmesı gerektiğini bildirmişti.
Ancak. A\ rupa başkentlerinde hü-
kümet düzeyınde sürdürülen lobi ça-
lışmalan kapsamında oylamanın er-
telenmeden yapılması karan verildi.
rı nedeniyle Konya. \ıgde ve
Aksaray'ı kapsayan gezılen-
ni ıptal ettiğinı saat 10.00'da
genel merkeze bıldirdı.
Seçım gezılen programla-
nırken Meteorolojı Genel
Müdürlüğü ile sürekli görü-
şen D^'P yönetimi. uzun sü-
relı program yapmamaya
özen gösteriyor. Bu kapsam-
da C'ller'in çarşamba günü
İstanbul. perşembe günü lz-
mır. cuma günü de Adana.
Mersın ve Antakya'ya gide-
ceğı açıklandı.
MHP lıderı Alparslan Tür-
keş'ın Burdur ve Isparta mı-
tınglen de ıptal edildı Bur-
dur Cumhunyet Alanı'nda
toplanan az sayıda VIHP'lıye
mitingin ıptal nedeni •'hava
muhalefeti" olarak duyurul-
du.
Burdur MHP bırıncı sıra
milletvekili adayı Halil Rüş-
vanoğlu ve Isparta adayı Fa-
ikTortop kürsüye çnjrılırken
meydanda bekleyen partılıler
dağıldılar.
Meteorolojiden sorumlu
olan Dev let Bakanı Salim En-
sarioğlu. 24 aralıkta Türkiye
genelindeki hava durumuyla
ılgıli olarak bir rapor hazır-
lattığını kaydettı. Bu rapora
göre 24 aralıkta hava sıcaklı-
ğı Türkiye genelınde -10 ıla
13 derece dolayında olacak.
DYP Genel'Başkan Yar-
dımcısı Halit Dağlı. düzenle-
dığı basın toplantibinda. Baş-
bakan Tamu ÇiUer'in seçım
gezilerınde "moral bulama-
dığı" iddıalarının doğru ol-
madıâını belırttı.
ANKARA PAZARI
• Baştarafi 7. Sayfada
Son yıllarda yaşanan bunalım-istikrar paketi-bunalım
zincirlemesi, esas olarak, işçisi, memuru, esnafı ve
emeklisiyle, emek geliri sahiplerini yoksullaştıımıştır.
Bu yoksullaştırma sonunda ekonomi bunalımdan yine
de kurtulamamış ve seçım sonrası yeni bir "IMF daya-
naklı istikrar paketinın kaçınılmazlığı" görüşünde bu
iktidar adayları birleşmişlerdir. Seçimlerden sonra uy-
gulayacaklan "yen/"denilen, ancak yalnızca "yenızam-
lar" ve devalüasyon anlamma gelen istikrar paketi de
kesinlikle emeğiyle geçinenlerin zararına oiacaktır. Par-
tiler, bu konuda da düzenbazlık yapmakta. susmakta-
dırlar.
• • •
Öte yandan, gümrük birliği sürecinde Türkiye eko-
nomisinin tanm. sanayi ve kimi hizmet sektörlerinde bir
"yapısal uyum" programına gereksinimi vardır. Ekono-
minin, yıllardır içinde bulunduğu "uretimsizlik" kısır-
döngüsünü kıracak köklü önlemlerin alınması gereki-
yor. Alt sektörlerde yatırımların seçmeli bir biçımde
canlandırılması, "teknolofıye dayalı üretim" süreçleri-
nin yaygınlaştırılması ve buradan gıderek genel bir
programın hazırianması, gerçek üretici ve dışsatımcı-
ların beklediği somut yaklaşımlardı.
Partilerin, sermayeyi uretime yönlendirecek ve üre-
timın yeniden yapılanmasını programlayacak bir anla-
yıştan çok uzak oldukları görülmektedir.
Gelgelelim. bir saplantıya dönüşen, özelleştirmeyı
de ıçeren. devletin küçülmesi onermesıne. Bu köşede
çoğu kez vurgulandı; devletin ekonomidekı yen, dev-
let bütçesınin yıllık ulusal üretim ıçindeki payı olarak ta-
nımlanır; Türkıye'de bu oran yuzde 20 dolayındadır ve
Avrupa Birliği ortalamasının 'yarısı'' kadardır. Bu du-
rumdaTürkıye'de asıl yapılması gereken devleti kuçült-
mek değil, tam tersine başta eğitim ve sağlık hızmet-
leri olmak üzere sosyal güvenlik. işsızliğin önlenmesi.
bilımsei veteknolojıkgelışmelerı sağlayacak uzun erım-
li politikaların üretimi konularında etkin ışleyen bir de-
mokratik devlet yapısını oluşturmaktır.
Bu tür bir devlet yapılanması, öncelikle üretim dışı
alanlardan başlayarak sermaye kazançlarının vergi
oranlarının arttırılmasıdır. Faiz, kâr ve rant gelırlerinin
yüksek oranda vergilendirilmesı, yalnız gelir bölüşümü-
nün daha dengeli kılınmasıyla toplumsal dokunun sağ-
lamlığı için değil, enflasyonun düşürulmesi, borçların
ödenmesi. yakıcı faızlerın ındırilmesi için de bir ön ko-
şuldur. Ancak devleti küçültmeli saplantısına düşüldü-
ğünde vergılere de gereksinim kalmaz ve enflasyon. iş-
sizlik ve uretimsizlik sürer gider. Baştan belirtelım, par-
tilerin seçim bıldirgelerinde bırleştıkleri nokta budur.
Ek olarak, kim ne kadar ozelleştirmecilik yaparsa
yapsın, hemen her ülkede, özellikle gelişme yonünden
"kilit" sayılan sektörlerde "ekonominin kurallanna go-
reyönetilen" kamu girişimlerinin var olduğu bir gerçek-
tir.
Son birkaç yılda bile büyük bilgiye dayalı dönüşüm-
lerin yaşandığı bir dünyada, kırık plak benzeri düzen-
bazlık türküleriyle yılların yitirilmesi, var olan sözüm
ona büyük siyasal partilerin gerçek "çözümsüz küçük-
lüğünün" de somut bir göstergesidir.