06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KASIM 1995 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOM1 Vvrupa Birliği Türkiye Temsilcisi Michael Lake, gümrük birliği konusunda oldukça güven verici konuştu: Parlamento reddederse bakanlar onaylar • Michael Lake, Avrupa Parlamentosu'nun (AP), Türkiye'nin AB ile gümrük birliğine geçişini bloke etmesi halinde AB Bakanlar Konseyi'nin buna karşı çıkıp bu işi onaylayacağmı söyledi. • Lake, AB'nin Türkiye ile gümrük birliğmi gerçekleştirmekle bir iyilik ve lütufta bulunmayacağmı. Türkiye'nin AB için ekonomik, * v e jeostratejik açıdan önemli bir partner olduğunu vurguladı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Av- rupa BirUği'nin Türkiye Büyükelçisı Mte- haelLakeAvrupa Parlamentosu'nun (AP). Türkiye"nin AB ile gümrük birliğine geçi- şını bloke etmesi halmde. AB Bakanlar Konseyf nm buna karşı çıkıp bu ışı onay- layacağmt söyledi. Lake. AB'nin Türkiye ile gümrük birhğini gerçekleştirmekîe bir iyilik ve lütufta bulunmayacağmı. Türki- ye'nin AB ıçın ekonomik. siyası ve jeost- ratejik açıdan önemlı bir partner olduğunu vurguladı. Dışışlen Bakanı %e Başbakan Yardımcısı Deıüz Baykal da Türkiye"nin gümrük bırlığıne (GB) gıriştebütün gerek- leri yerine getırmekte olduğunu. Ortaklık K.onseyi"mn bu yolda engel kalmadığını kabul ettigini bildirdi. Deniz Baykal, 21 kasımda toplanacak AP Dışilişkiler Ko- misyonu öncesinde Avrupa'ya gezilerini sıklaştınyor. The Economist dergisinin her yıl Türk hükümeti ile gerçekleştırdigı yu\arlak ma- sa toplantılarınm on üçüncüsü. dün Hılton Oteli'nde başiadt. Devlet Bakanı Coşkun Kırca ile Basbakan Yardımcısı ve Dışişle- ri Bakanı Denız Baykal, toplantıda birer konuşma yaptı. Baykal. konuşmasında. Türkıye'nın Avrupa ile entegrasyon süre- cınde konumu nederuyle bir köprü göres ı üstleneceğvnı belinerek şöyle dedi: "Tür- kiyc; laik ve demokratik yapısıvlaOrta As- \a cumhuriyetteri için örnek oluşturacak diğer ülkelerden farklı bir vizyona sahip. Aynca bölgebanşı \«istikran açısından da önemlirolov nuyor. Biitünbuözellikler dik- kate alındığmda. hükümetter arasında tar- öşılacak Avrupa'ya entegrasyon sürecinde daha esnek davrannıalı. Daha zhade. bu- na alakart bir \\rupa \apısi için yaklaşım denilebilir. Zaten Türkiye. bu konuda bü- tün gerekleri yerine getirmektedir. Ortak- lık Konseyi deTürkiye'nin gümrük. birliği- ne giden yolda engel kalmadığını kabul et- miş bulunuyor." Kırca da Türkiye'nın de- mokrası ve ınsan haklan sürecindeki eksık- lıklerinı tamamlama çabasında olduğunu belirterek "Avrupa Parlamentosu, ültîma- tom edal) mcsajlar göndermekten v?zgeç- melidir. Tenkiderinize açığı/. ama baskıla- nnızaaçıkdeğjiiz" dedı. Türkıye'nın geçen temmuz ay ında ana\ asada demokratikleş- mevleilgilı önemli değışıklıkleryaptığırtt. bunların anavasada kalmayıp \asalara da \ansıtıldıgını söyledi. Kırca. ferörle Mü- cadele Yasası'nın 8. maddesinde değişik- lıkler yapılarak ilerıye yönelik önemli adımlar atıldığmı, yenı düzenlemeler ile 66 kişinin serbest bırakıldığmı anlattı. Michael Lake, yapılan araştırmalarda, i$ sektörlerinin gümrük birhgine hazir ol- duğunun belirlendiğini söyledi. Lake, Ga- ziantep ve Diyarbakır'a yaptıgı gezılerde. küçük ve büyük sektörlerin gümrük bırli- ğine gıriş. hazırlıklarını tamamladıklannı vurguladı. Türkiye'nin. bölgede laık ve de- mokratiktek ülke olduğunu belırten Lake. gümrük birlığınin ıki tarafa da çıkarlar sag- îayacağınadikkatçektı. Lake, Türkıye" nin jeostratejik durumu nedenivle çok önemli bir konumda olduğunu \e Avrupa'nın bu- nu göz ardı edemeveceğını söyledi. Lake. Türkiye'nm Ortadoğvı'da tek de- mokratık ve laık ülke olduğunu anımsata- rak Körfez Savaşı sırasında Kuzey lrak'ta gösterdıği tutarlıhğı, krize gıren ekonomi- sini kısa sürede toparlamasını. ihracatmı arttırmasının Türkiye'nin gümrük birliğı- ne gın$ volundakı atılımlan olduğunu be- lırtti. Türkiye'nin AB ile gümrük birliğine geçişinin, Akdeniz bölgesindekı ülkeler için i *modet1 " oluşturacağına işaret eden Lake, gümrük birUğintn her iki taraf için de çıkarlarsağiayacağım söyledi. Yuvarlak masa toplanttsında eski Başbakanlık Baş- damşmam AB Koordinatörü Büyükelçi .\li Tigrelde Türkıye'nın AB ile bütünleşme- simn Ortadoğu'da ban.şın sağlanması için çok Önemli olduğunu bildirdi. Di^işleri Bakanlığı' ndan dün yapılan ya- zılı açıklamada. Baykal' ın 14 kasımda Ba- tı Avrupa Birliği (BAB)toplantısınakatıl- mak üzere Madnd'e, 15-16kasım tarihle-» rinde de "Avrupa\eİslam Dünyası"konu- lu konferansa katılmak ıçın Bonn'a gıde- ceği kaydedildi. Baykal'ın. Milli Savunma Bakanı V'efa Tanır ile birlıkte BAB sonbahar dönemi olağan bakanlar toplantısına katılacağı bıl- dırildı. Açıklamada, Madrid'de. BAB'm. ağırlıklı olarak 1996'da yapılacak hükü- metlerarası konferansma katkısınm görû- şüleceği vurgulanarak "Konu, Avrupa gft- venlik\e savunma kimliğindekiyerimizba- kımından bizi de vakından ilgiîcndirmek- tedir" denildi. Parlamenterler, 8. maddedeki değişiklikten memnun, amayeterli görmüyor AP'de 6 bekle gör' politikası ÖZ^ÜRULUSOY Gümrük birhgine yeşil ışık yakıp yak- mamaya henuz karar \ermeyen Avrupa Parlamentosu'nda. oylama tarihinın ene- lenmesi olasıhğı da tartışıhyor. Parlamen- terler, 8. maddede yapılan degisiklikle 70'e yakın tutuklunun seTbest bırakılma- sını memnuniyetle karşılamakla birlikte, bunu yeterli görmüyor. tnsan haklanna saygı konusunda sürekiilik görmek iste- yen parlamenterler, Türkiye'den acil sin- yaller bekliyor. Avrupa Parlamentosu (AP^ Radikal Grup Baskanı Catherine Lalumiere, Av- rupa Parlamentosu'nda oylamamn seçim sonrasına ertelenme doğrultusunda bir eğilimin giderek ağır bastığmı ifade ede- rek. "Henüz bir karar alınmadı, ama er- telenmesi >üksek bir olasılık. Şimdilik, bekle \e gör' havast hâkim. Türkişe'den acilolarak bazısinyaller gelmesini bekliyo- ruz" diye konuştu. Cumhuriyet"e vaptığı degerlendirmede, grup olarak. demokra- si yolunda atılan adımlan memnuniyetle karşılamakla birlikte yeterli görmedıkle- nni söyleyen Lalumiere. "Binızzamanta- nımanın, daha fazla adım aülmasıra sağ- layacağıu düşünüyoruz" dedı. Gümrük bırliğinın siyasi açıdan taşıdığı önemin farkında olduklannı dile getiren Lalumi- ere, şöyle konuştu: "Ama, insan haklan ko- nusunda da Türkjyc'dcn fazla zaman geçme- den bazı sinyaller gelmelidir. İfade özgürlüğü hâlâ vasak. Tutuklu DEP miHetAekilkri soru- nu hâlâ duruyor. Blz parlamenterler olarak, mestektaşlanıruzın hapishanede uluşunu üzün- tüyle karşüıvoruz. İnsan Haklan Mahkeme- si'ne başv'urabilirler. ancakbu çokzaman alan bir prosedür. Sembolik de olsa bir sinyal bek- liyoruz. Öyle olursa gümrük birliğinin \ıl so- nundan önce unavlanacağına eminimr Lalumiere, gümrük birlığınin gerçekleşme- mesıninTürkiye'nin AB"den uzaklaşmak iste- yen çevrelerin işine yarayacağı iddialanna da. "Farkındayxî. bu yûzden biz de gümrük birii- gitü istiyoruz, ama AP'nin. insan haklan ve Kıbns konusundaki tavn başından beri net" sözleriyle yanıtladı. Lalumiere, Kıbns sorunu- nun acilen çözüme kavuşturutamaya- cağmın bilincinde olduklannı. ancak Türkiye'nin sorunu çözmeye yönelik girişjmlerde bulunabileceğini sövledı. Liberal Grup Başkanı Gjisde\ries de, AP'de gümrük birliğine yes.il ışık yakmak için yeterli çoğunluğun henüz bulunmadığını hattrlaıarak, "İnsan haklan konusunda sürekli ve anlamtı bir iyileşme şart" diye konu^tu. TMY'nin 8. maddesındekı değıs.ıklı- 'ii "DoğruyoMaatdmışdoğru bir adım*" olarak tanımlayan de Vnes. "Ancak, uvgulamanınnasılgerçekkşeceği önem- li bir soru" dedi. Şimdive kadarki sa- Immalan memnuniyetle karşıladıklan- ııı dile getiren Vries. işkencenin önlen- mesı doğrultusunda da adımlar bekle- diklerini kaydetti. Kendılerınin de. gümrük birlıginın zamanında oylanma- sından yana olduklannı söyleyen de Vries. **.\ma gümrük birliği ancak bu değis.ik)ikler olduğu takdirdeyarar sağ- layacaktır" dedi.. Türkıye'nin çağdaş ülke seviyesine v ükseltilmesinin Atatürk'ün politikası olduğunu ifade eden Vnes, Türkiye ye. imza attığı uluslararası anlaşmalan ha- tırlattıklannı veTürkıye'nın AP'dekı dostlan- nayardım etmesi gerektiğıni savundu. De Vn- es, sözlerinı ^öyle sürdürdü: "Türkiye, Batılı bir ülke olmak istiyorsa, ki ben bunu hak etti- ğine eminim. Batüı bir ülke gibi dav ranıp in- san haklanna savgı göstermelidir. Soru şudur. Türkiye AB ailesine dahil ulmak istiyor mu. yoksainsan haklanna savgı göstermey erek,bu ailevi ret mi edivor.J" DEtK,ABDBüyükelçisrniağırladı. (Fotoğraf: HATtCETUMCER) Gümrükbirliğine ABD'den destekEkomtmi Servisi - ABD'nın Türkiye Büyükelçisi MarcGross- maıuhassas birbölgede demokra- sinin ve istikrann sağlanabilmesi için. Türkiye'nin AB ile gümrük birliğine girmesinden yana olduk- lannı söyledi. D15 Ekonomik llişkiler Kurulu (DElK)bünyesinde faaliyet göste- renTürk-Amerikanl$.Konse\ita- raftndan düzenlenen öğle yeme- ğine katılan Grossman, "ABD. ni- çin Türkiye ile AB arasındaki gümrük birliğmi destekliyor" baş- hk.li bir konuşma yaptı. Avrupa Parlamentosu'nun anla^mayı onaylamasmi umduklannı kayde- den. Grossman. W 5 yıhnda de- mokrasi yolunda önemli adımlar atıldığını belirterek "Avrupa*nin gümrük birliğmi reddttmesiniru Türkiye'de demokrasinin. ösgür- lügün ve insan haklannın güçlen- dirilmvsini sağlavacağına kim ina- nabilir ki" dedi Türkiye'nin önündekı. terörle mücadele, demokrası ve insan haklannın geltştıriliTiesi ve eko- nomik refonnlar gibi konulann bırbiriyle bağlantıh olduğunu sa- vunan Grossman, "Bu konular- dan birinde elde edilen başan. di- ğerinde de başanya kavuş,ulması demektir. Bu yüzden sırayla değil, hepsinin birden ele ahnması top- lum için çok daha yarariı olacak- tır" diye konuştu. Amerika'nın Türkiye'nin toprak bütünlüğüne destek verdığini kaydeden Gross- man, "GüneydoğVdaki sorunla- nn yalnızca askeriyuUarla çözüle- meveceğinin de bilineindtviz" de- di. Grossman. Türkiye'nin önün- deki sorunlann, özgürce tartışıl- masının. terörün önlenmesinde rol oynayacağını savundu. IŞÇININEVRENINDEN ŞUKRATS SONER Adaya Bak Siyasi partilerde. partilerin kimlik ve ideolojilerinde yaşanan büyük erozyonun, boşluöun yıldız adaylarla, (iderlerin imaj değişiklikleriyle doldurutması çalışmala- n bütün hızıyla devam edıyor. Inanç. topluma hizmet. sorumluluk kavramlan ile hiç- bir ligisı kalmamış. kişinin omür boyu güvençesi, köşe- yi dönme umudu, güç, iktidar tutkusu haline gelmiş milletvekilligini kapmak için bir çirkin yanşın dedlkodu- ian. karalamalan, oyunlan sahnede. Siyasal bunalımın çıkışı olabilecek seçimlerin çözüm getirememesi icin. ozenilse, kastedilse bu kadar çok olumsuzluk birden üretilemezdi. Kimlıklerinden, ideolojilerinden çok şey yitirmiş par- ti yönetimteri ve liderlerin seçtığibugünkünden dana da kimliksiz kadrolar ağıritkli, üstelik militarist, şeratçı eği- limlerin artmış olacağı, halkın oy eğilimıni yansıtmaycak bir yeni parlamento oiuşumu gündemde. Şimdi "S&çimlerin mılyonlann hakkı ve hukuku çiğ- nenerekyapılması mı, yoksa ertelenip siyasi bunalımın uzatılması mı daha pahalıya patlar" sorusunayanrt ara- nıyor. Işleri bu hale sokanlardan hesap sormak ise gün- demegelmiyor. Sokaktaki vatandaş. medyanın yönlen- dirmesınde kendi çıkarlanna, haklanna öylesine yaban- cılaşmışki sorun çıkmasın admaoyunu yok edecek, on milyonlann oy hakkını elınden alan, hukukdışı seçim ya- sasına karşı çıkacak yerde. seçimlerin ertelenmesinin kaygısına düşüyor. Meclis'e halkın temsilcüerinin değil, lıderterin, büyük çıkar güçlerinın, insan haklannın. demokrasi, evrensel degerTenn karşrtı ideotojılerintemsilcilennin göndenlme- si nazıriığma onay verrnese de ciddi bir tepki duymu- yor. Yakın yıllara kadar örneğin, sağdaki liberal partiler bile halkayakınlıklannı, demokrasiye, sosyal devlet kav- ramlanna baglılıklannı göstermek üzere, göstermelik de olsa, işçi sendıkalannı, koylüyü, yoksul halkyığınla- nnıtemsii edecek aday özen ı_ lerin çbkluğu ile övünürierdı. Sonuçta işçiden kopmuş sendikacı, köylüden, esnaf- tan, yoksul halktan kopmuşbırkaç milletvekili ezilen ço- öunluğun sooınlannın parlamentoyayansımasında pek bir işe yaramasalar da, çoğunluk oyunun ciddiye alın- masının simgesel temsilcileriydi. Şağ partiler seçimler için milliyetci. mukaddesatçı, tarikatçi, militarist, bürokrat ve de ünıü işveren adayla- n oy getirici olarakgörüp, yıldız aday listelerinibuna gö- re oluşturdular. (deolojik olarak çogu işçi sınıfı çıkarla- nnın karştsında, sağ partilerin yanında, sendikacı lider- lere bile yer verme gereginı duymadılar. Sot partiier ise sendika liderlerinin ışçı tabanı temsil etmediklerı, ta- bandan oy almada ışeyaramayacaklan. sendikacı kim- liğinden koptuklan savı ile aynı sonuca ulaştılar. Partiler isteseler, elbetteki işçiyi, dernokratik örgütlü kitleleri, çalışan haikyığınlarını. eziienleri temsil edecek sendikacıyı, niteiikli adayı bulabüirter. Buna gereksinim duymuyorlar. Çünku onlan zoriayan bir taban, örgütlu baskı gücü, oy getirecek sendikacı, demokratîk brgüt üderi, kitle temsıictsi yok. Partamentoya sıçrama umutlan bir başka bahara ka- lan sendika başkanlan, şimdiTürk-İş' in yakiaşan genel kunjlundayer kapmayanşındalar. Adaylıklara ılışkın ha- berleri, ilk kulisleri, siyasi adaylıklar kadar olumsuz, umutsuz izliyorum. Siyaset için de, sendikalizm için de sağduyulu bir tek arayışa umut baölamak istiyorum: "Sağ liberal, asgari ötçüıeri ile demokrat olmayanlar, li- beral partilerde. şota, demokrasiye, insan haklannın evrenset değerlerine inmerpişler sotpartilerde, her tür- den kıriiliğe bulaşmıştar bütun partilerde ayıklanmaya çalışılsın yeter" diyorum. Türk-tş'te. sendika başkanlı- ğında da ödün vermeye hazınm: Bu yapıda sendıkaliz- me, işçi sınıfı ideolojisıne inanmış yonetici kadrolar için seçilme şansı gö>-emiyorum. "ömür boyu sendikacıhk yapmış, servetinm nereden geldiğinin hesabını vere- meyecekler. işçiyi hersıkıştığındaaçıklan, günahlannın çokluğu nedeni ile satacaklarsilınsin. Türk-lş için, sen- dikaiızrp için olumlu bir başlangıç olabilır" diye düşünüyorum. îmsil edecek adaylann listelerinde olmasına büyük 1 gösterirlerdi. Soldakı partiler ise halktan temsılci- (JÖRÜŞ EROL MANÎSALI Gümrükbirliği ile ilgili sorular T ürk kamuoyunda GB ile ilgili çok yanlış bilgiler var. Ben de TürKkamuoyunda, bilinmeyen yada karşılığıyanlışbilinen ba- zı önemli sorulan hem sordum hem de karşılıklannı verdim. - Türkiye 6 Marî 1995 belgesi ile ne- reye giriyor? -Türkiye hiçbir yere girmiyor: 1971 'den berifıiten içinde olduğu AB ile ticari entegrasyonunu, bu belge ile tek taraflı olarak AB yönetimine ve deneti- mine bırakıyor. Aynca dış ekonomik ve politik ilişkileride ABpolitikalanna bag- lanıyor. - 6 Marî Belgesi 1963 Anlaşması'nın ve 1970 Katma Protokolü'nün doğal bir sonucu mudur? - Hayır, bu iki anlaşmanın doğal so- nucu, Türkiye'nin AB'yetam üye olma- sıdır. Türkiye gibi Yunanistan da AB ile benzer anlaşmalan yapmış ve 1981 'de tam üye olmuş, daha sonra da büyük yardımlar alarak ticari entegrasyona (gümrük birliğine) tam uyum sağlamış- tır (1982-1993 arasında, 35 milyar do- lar yardım aldı). 1970'te Türkiye'nin AB ile imzaladığı katma protokol. 1986'ya kadar işgücünün serbest dolaşımını ve IV. maliyardım paketinı kapsıyordu. An- cak AB bu yükümlülüklerini yerine ge- tirmedi. - 6 Mart Belgesi, Türkiye'yi tam üye- liğe götüren biryol mu? - Kesinlikle hayır. 6 Mart Belgesi'nde Türkiye'nin AB üyeliği ile ilgili ne bir ta- ahhüt ne de bir takvim vardır. Sadece diplomatiknezaket gereği, "AnkaraAn- laşması'nın 28. maddesinin önernini korvdu" şeklinde. hiçbir anlam ve be- lirlilik taşımayan bir ifade vardır. Zaten AB, 2000'liyıllara doğru, kendi içine ka- tabileceği ülkeleri, 1994 Essen Zirve- si'nde belirlemiş ve bunlara Türkiye'yi dahil etmemiştir. Ekim 1995'te yayım- ladığı konsey bildirisinde ise Türkiye, AB'nin Akdeniz işbirliği politikasında; Fas, Tunus, Mısır, Ürdün, Israil ve FKÖ ile aynı gruba konmuştur. Son 17 yıl içinde AB kurumlan, Türkiye'nin tam üyeliği ile ilgili olarakhiçbir olumlu açık- lama yapmamışlardır. Türkiye'nin 1987'de yaptığı tam üyelik başvurusu da nazik bir biçimde reddedilmiştir. - AB Türkiye 'yi niçin tam üyeyapmak istemiyor? - Eğer AB, Türkiye'yi tam üye yapsa, kendisi için çok önemli sakıncalar doğ- maktadır: a) Nüfus oranında siyasal ve ekonomik temsilin bulunduğu AB üst kurumlarda Türkiye, hâkim olan birkaç büyük ülke ile eş duruma gelir. b) Tam üyeler için işgücünün serbest dolaşımı söz konusu olduğu için AB, Türk işgü- cünün işgaline uğrar. c)Türkiyetam üye yapıiırsa, AB mekanizmalarınagöre çok büyük mali yardım yapılması zorunlu- luğu vardır. Ispanya 1987-1994 yılları arasında 48 milyar dolar yardım aldı. Türkiye'ye yapılması gereken ise bu- nun çok üzerindedir. AB, bu mali yükü üstlenmemek için Türkiye'yi tam üye yapamaz. d) Türkiye AB'ye oranla, iç sorun ve çalkantılan çok daha büyük olan bir ülkedir. Tam üye yapıiırsa, bü- tün bu sorunlarını AB'ye taşımış olur. e) Türkiye, Müslüman ve AB gözü ile Av- rupa kültür dokusundan farklt bir ko- numdadır. ABbu nedenlegeleceğin Av- rupa devletinde, Türkiye ile ortak siya- sal, sosyal ve ekonomik çatıyı paylaş- mak istememektedir. Halbuki 6 Mart Belgesi ile AB. bütün bu yükümlülüklerlekarşılaşmadan, Tür- kiye'yi tek yanlı olarak kendine bağla- yarak AB için ideal bir çözüme ulaş- maktadır. - AB ile Türkiye benzeri ilişki kuran başka bir ülke var mı? - Hayır, yok. olamaz da. Çünkü AB ile tek yanlı bağımlıiığadayalı bir ilişki kur- mak, bir bakıma ülkenin Brüksel tara- fından idare edilmesi demektir. Ulusla- rarası hukuk, siyasetve ekonomi man- tığı açısından, böyle bir antidemokratik yapılanmayı. onurlu hiçbirAvrupa ülke- si kabul etmemektedir. Önce tam üye olup AB üst organlarında yer almakta sonra da ticari çark (gümrük birliği) da- hil, diğer çarklar içinde yer almaktadır- lar. - 6 Mart Belgesi (veya tam üye olma- dan gümrük birliğine giriş) neden tek yanlı bağımlılık sağltyor? - a) Türkiye'nin dış ticaret politikası (ve dolayısıyla dış ilişkileri) Türkiye'nin içinde yer aimadığı AB üst kurumların- ca belirteniyor. b)Türkiye, AB' nin üçün- cü ülkelerle olan bütün ticari anlaşma1 - larına uymak zorunda kalıyor. c) Türki- ye'nin AB dışı ülkelerde olan ticari iliş- kileri AB denetim ve onayı içine soku- luyor. d) AB Adalet Divanı'nın kararları- na uyma zorunluluğu ile divan, TB- MM'nin üzerinde bir konuma getiriliyor. Türkiye'nin içinde bulunmadtğı AB ka- rar organlarının aldığı kararlara, Türki- ye'nin uymak zorunda olması demek, Türkiye'nin AB vesayeti altına girmesi demektir. Bu hem sömürgeci hem de antidemokratik bir durumdur, Yukarıda sorulan sorulara verilen ya- nıtlar, Türk kamuoyu tarafından bılın- memektedir Çünkü 6 Mart Belgesi, iç politika aract olarak kuliantlmış ve ka- muoyu bugüne kadar yanıltılmıştır. 6 Mart Belgesi, ancakTürkiyeAB'nin yö- nettiğı bir ülke yapılarak çalıştınlabılir. BunadaTürkiye'de kimsenin gücü yet- mez. T.C. BAŞBAKANLIK ÖZELLEŞTİRME İDARESİBAŞKANLIĞrNDAN DUYURU T.C. Başbakanlık Özelleşürme Idaresi Başkanlıgı, yanda isimleri yazılı kuruluşlarda kendisine ait hisseleri "satış yöntemr ile özelleştirecektir. Hisseleri Saüşa Sunulan Şirkeüer 1.ELA21GÇIMENTOSAN.T.A.Ş. 2.ERGANİÇİMENTOSAN.T.A.Ş. 3. GÜMÜŞHANE ÇÎMENTO SAN. TA.Ş. 4.KARSÇİMENTOSAN.TAŞ. 5. KURTALAN ÇİMENTO SAN. T.A.Ş. 6. EDIRNE LALAPAŞA ÇlM. SAN. TİC. A.Ş. 7. VAN ÇİMENTO SAN. T.A.Ş. 8.BOZIİYÜKSERA.MİKSAN.IA.Ş. 9. EİLYOS ATEŞ TUClASl SAN. T.A.Ş. 10. KONYAKROM MAG. TUG. SAN. TA.Ş. 11. YARIMCA PORSELEN SAN. T.A.Ş. Şirketin Sermayesi (TL) 31.500.000.000 300.000.000.000 42.000.000.000 130.000.000.000 500.000.000.000 50.000.000.000 70.000.000.000 680.000.000.000 85.000.000.000 480.000.000.000 1.400.000.000.000 Saüşa Sunulan Hisse Oranı (%) 99,89 100,00 95,46 100,00 100,00 100,00 100,00 100,00 100,00 100,00 100,00 Saüşa Sunulan Hisse Tutan (TL) 31.465.663.000 300.000.000.000 40.098.800.000 130.000.000.000 500.000.000.000 50.000.000.000 70.000.000.000 680.000.000.000 85.000.000.000 480.000.000.000 1.400.000.000.000 Teminat Tutan (TL) 25.000.000.000 25.000.000.000 25.000.000.000 25.OOO.OOO.OOO 25.000.000.000 25.000.000.000 25.000.000.000 25.000.000,000 25.000.000.000 25.000.000.000 25.000.000.000 T.C. BAŞBAKANLIK ÖZELLEŞTİRME İ D A R E S İ B A Ş K A N L I Ğ I Husevin Rahmi Gupmar Sokak No. 2 Çartaya 06680 ANKARA Tei: 10-312) 441 1500 1 .T.C. Başbakanhk Özelleşnrme ldaresi Başkanlıgı, yukandaki şirketierde bulunan hisselerinin tamammı blok olarak satmayı kararlaştırmıştır. 2. Bloksaü| işlemleri, teklif almakve görüşmeler yapmak suretiyle pazartıkusulü ile gerçekleşürilecektir, satışlarda, bedelin asgari % 50'sipeşin olaraktahsil edilecek. Vadelendirme yapılması durumunda süre en fazla 2 yıl olabüecektir. 3. Istekiiler. yukanda isimleri yazılı şirketlerden biri için teklif verebilecekleri gibi birden fazla şirket için de teklif verebileceklerdir. 4. tsteklilerin, her bir şirketiçinyukanda belirtilen tutarda, ilk talepte ödemeli, süresiz. kayıtsız şartsız, gavri kabili riicu geçici banka teminat mektubunu veya geçerli teminat akçesirü T.C. Başbakanlık Özelleştirme ldaresi Başkanlıgı Hüseyin Rahmi Gürpmar Sokak No. 2 Çankaya- Ankara adresine teslım etmeleri gerekmektedir. lhalenin belli aşamalannda teklif sahiplerinden ek geçici teminat talep edilebilecekür. Talep edilecek ek teminat tutan teklif edilen bedelin % 5'ini geçmeyecektit 5. Özelleştirme ldaresi, RiskTemerküzü'nden kaçınmak amaa ile getirilecek olangeçici ve kesin teminat mektuplannmbaşka birbankave/veya finans kuruluşundan getirilmesi talep hakkım saklı tutar. 6. Teklffler, teminat mektubu veya geçerli teminat akçesinin tesliminde almacak makbuzla bırlikte, üzerinde teklif verilen şirketin adı ve "GlZLt" ibaresi bulunan kapalı zarf içinde en geç 1.12.1995 giinii saat 18.00'e kadar aşagıda belirtilen adrese teslim edilecekür. 7.Teklif sahibi geıçek ve/veya tüzel kişilerin ticari faaliyetleri ile ilgiU olarak vergi daireleri ve Sosyal Sigortalar Kurumu'na olan mali yükümlülüklerini yerine getirip getirmedikleri, tekliflerin değerlendirümesisırasında degerlendırme kriteri olaraklhale Komisyonu'nca dikkate alınabüecektır. 8. Tekliflerin gerçek kişüer tarafından verilmesi halinde imza sirküleri, vekâleten teklif verilmesi halinde bu hususta özel yetkiyi havı noter tasdMivekâietname ve vekile ait imzasirküleri, tüzel kişüer tarafından verilmesi halinde, tüzel kişi adma haıeket edenlerintemsilve ilzama yetkili olduklannı gösterir belge ile imza sirküleri teklif mektubuna eklenecektir. 9. ÖzeBeştirme idaresi'nin gerekli görmesihalinde, ihaleleri kamuoyuna açık olarakyapma hakkı saklıdır. 10. Söz konusu şirkeüeT hakkında hazırlanan tanmm dokümanlan 5.000.000.- TL karşıhgmda Özelleştirme îdaresi'riin aşagıdaki adresinden temin edüebilir. 11. Bu özelleştirme işlemi 4046 sayılı kanun hükümleri çerçevesinde gerçekleşürilecektir. T.C. Başbakanlık Özelleştirme ldaresi Başkanlıgı, 2886 sayılı Devlet lhale Kanunu hükümlerine tabi olraayıp, ihaleyi yapıp yapmamakta, düedigine yapmakta, gerektiginde teklif vermesüresini uzatmakta serbesttir. 12. lhale ile ilgili diger hususlat tanıtim dokümanlannda bildirilmiş olup bunların dışmdakiler, Özelleştirme ldaresi tarafından satış görüşmeleri sırasında tüm teklif sahiplerine bildirilecekür.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle