Katalog

3AYFA CUMHURİYET 9 KASIM 1995 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER 10 -19 Kasım 1938'de Istanbul ÇELtKGÜLERSOY B u \ a?ı. şimdılik 23.700 kü- sur gün tutan ömrüm iç,in- de, sadece 9 günûn öyku- ;>udur. Ama ızlen çok de- rin \e hiç unutulmay acak kadar dramatik. Çünku o günün ilgıli kışısı. o denh ola- ğanüstü ki onun önce ruhunun bu dün- yadan \e sonra da "naaşının'" İstan- bul'dan aynldığı günlenn. bir daha bu ülkedevebu şehinle yaşanabileceğine hiç. inanmıyonım.Turkı\e'nınınsandokusu bozularak \e de temelden değiîjtiği ıçın \ e \er yuvarlağımızm da bir daha övlesi- ne sıra drçı bir ruhu konuk etmey i bekle- yecek kadar uzun bır ömrünün kaldığına ınanmadığım için. 1938 yılı Kasım ayı daha girmedeti. tstanbul. çok hüzünlü bir ortamı yaşa- maya %e paylaşmaya başlamıştr Ata- türk'ün hastalığının ılerledığı ve artık iyileşemeyeceğiherkesçe öğrenılmıştı. Bızim oturduğumuz semt. onun kaldı- | ı Dolmabahçe'ye çok vakındı. Büyük adamın konuk oîduğu gunkrde sarayda az çok bir canhhk görülür. gecelerde ıse kapılar ve nhtım aydınlatıhrdı. Kasım yaklaşırken bembeyaz saray. belirgin bir hüznun iç ezen tüİlenne bü- rünmüş bulunuyordu 10 günün sabaht. saat 10 olmadan. haber mahallemıze ko- laylıkla ulaştı Çünkü sarayda büyük bay- rak varıya ındırilmıs.tı BÎzokulhı cocuklar.bahçedeydık. 1lık birgüzsabahıydı Bir anda herkes,beyaz yakalannıç,ıkaroerirdi.Bu da nedendı' Daha önce hıç böyle bır olay \aşanma- mış \e kımse de matem ışaretı olarak \a- kasını çıkarmamıştı. Öğretmenlerden de en ufak bir istek gelmemışti. çocuklann kendı da\ramşrydı Sanınm. sıyah ön- lüklenn teksüsü,bu beyaz yakalar oldu- ğu ıçin o ~-15 arası çocuklann ılk akılla- nna gekn. onu üstlerinden atmak oldu. Ondan sonrakı birkaç günde içimızın acısı ile \ apabildiğımiz tek şey, sarayda kurulan katafalka koşup. b'rtmek tüken- mekbilmeyen ziyaretçi kafiklerine karıl- mak oluyordu Bizım ailede. çocuklar Be^iktaş'tan öteye ancakbüyükleriyle gı- debilırlerdı. Ben. 8'ını bıtirmis.. 9'undan 1.5ay al- mış çocuk, günde iki kez tekbaşuna Dol- mabahçe'ye koşuyor, hıçkırıklar ıçinde akankalabahklara katılarak do\asıya ağ- hyordum. Bunun ıçin benim özel bir nedenim vardr. 3 \ı\ önce babamı şıtırdığvmde, çok kuçüktüm. O büyük acıyı yeterince algılayamamıştım E\dekıler bunun ıçın her şeyı yapmışlardı Şimdı o acıyı öder gibi 3 yıhn içimde- ki bütün hüzün birikimini. göz pınarla- nmdan doku\ordum Gerçekte de Dol- mabahçe'de parlak al bayraklar üstune meşalelerin ışığı \uran ve altınlanmıs. palmıyeler altında yatan adarn. benım ıçin \e akhmın ermeye baş.ladığı 1-2 \ıl ıçınde. ailemızde öz babamın yerini al- tmştı. Her yerde, her >erde. onun adı \ e resmt vardı. En sevdiğim pozu. bayramlarda e\ın \e okulun pencerelerinı donattığımız tahta çubuklu küçük kâğıt bayraklarda- ki resmi idi. Onu gozlerimle ok^ar. sık sık da göğsüme basardım. Hem ülkemi- zın benzersız lıden hem de hüzünlü e\ i- mızde. bana gü\ en \eren babam olarak... Birkaç gün sonra saray zıyaretleri so- na erdınldi \e naaşın İstanbul'dan ayn- lacağı gün geldi. Sabahlan geç uyanan bır çocuktum. 9'dan önce yataktan çık- mazdım. O gece karanlıklar iç,inde ailece kalkıpgiyindik\e yola çıktık. Biz \ alnız değildık. Hemen hemen bütün semt. çtt çıkmadan, yola koyulmus,tu. Herkesin içindeki ortak duygu. bü\ ük adama"sonbirgöre\i" yerine getirmek- tı. Bır gün onceden. ana yollann -zaten kaç taneydı- kapatılacağı (trafığe diyemi- yorum. çünkü trafık yoktu). duyuîmu>- tu Onun içın herkes geceden. \ollara dü^tu. Nüfusu 1 mihonu bulmayan İstanbul, sabah olduğunda, nefesini Tutmuş halde, Dolmabahçe - Karaköy arasına dizilmiş- ti. Kıyı yoluna. yamaçlara. her yere Bı- zım bir a\ncahğımız olmuştu. Kabataş'ta birtanışımızın. 1957'degeni^letilmişbu- günku ana caddenin tam ortasına rastla- \ an tahta ev ınde. pencere kıyısında yerı- mızi almıştık. Beklenen anın geidiğini. yanı naa^ın saray kapısindan çıktığını nereden anla- dık. bılir misinız? Tüm \akın semrteri kaplayanbirhH;kırıksesinden' Uzun bır ~üh"\ankısı. bıze kadar ens;tı. Bir göz- ya^ı seli. herkesı harap etme\e başladı. Evin tam kar^ısında yanı denız tarafı kaldınmda. başlannda rahipleri >e pa- pazlan ile aunlık okullan \cr almıs,tı. Onlann bizden fazla ü/üntüsü. beni daha fazla eriyordu Hek Rum öğrencı- lerin! •) \a^ımın aklıvla her şe\i bili\or. du- rumu de|erlendırebih>ordum İlkokul- da. ağabeylerimın kahn tanh kitaplarını okuyan bir çocuktum. Emperyalizmin desteğındeki Yunan- lılan denıze dökmüs; \ e Rum nüfusu -ça- resız kalarak-sürmüş bir adamın ölümü- ne. İstanbuKun Rum çocuklannm döktü- ğü gözya^ını. \eterinee anlayabilıyor- dum. Içi se\gi dolu \e ban^ı,olağanüs- tü adam. İS şılda herkesi kay naşhrabil- mişNe hiç değılse \eni bir kuşağa kendı- sım öylesıne se\dırebılmı^ti. Şimdıbuölümün 57.yılmda.ozaman- kı halkın o kesin ayrıhs,aduyduğu çok iç- ten acıyı. irdelememız gerekir. Nedendi herkesi derinden sarsan o gö- rülmemiş üzüntü? Bunun yanıtını. tek sözcükle \erıp. sonra onun gerekçelerini sıralaya\ım. Herkes, yani her yaştan \e ınançtan büyuk bir çoğunluk. o adama tam anla- mı Ue hayrandı! Şunlardan dolayı' 1) Öncegörünüşü \e kişitiği gelnordu Dünkü payitaht. Ktanbul. son l(X> yılda. başageçmı^bırbırındentuhaftiplerinta- nığı olmustu: Harem halkıntn ısrafını önleyemeyıp ağlay an \ eremli Abdülmecid. bütün ma- rifeti horoz gureşı %c gemı merakı olan pehlivan Abdülaziz, kendinı ha\uzlara atan hasta Vlurat. sara\ tndan dışari adım atma>a korkan Abdülhamit, içkılı \e payiak ayaklı Reşat \e Ingıliz zırhhsı ile kaçan eğrik Yahidettin...Onlardan he- men sonra gelen bu adamın. olağanüstü tipi, duruşu. konuşması, her şevi. her şe- yi gözkri kamaştırdı. Bu bövle. 2) Kazandığı sava>. voksulluklaria va- nlanohüyükzafer. tarihte görülmüş şe\ değıldı Onsuzbuzafereulaşama>acağı- nı da çoğu kişi anlamıştı. 3 \ Cumhuriyetın bu ılk 15 yılını. İstan- bul tam bir huzur içınde yaşamıştı Bu- nun çok az öncesinde şehir. istibdat pa- şalannın rüşvete batmış konak israflan- nın \e Harb-i Umumi'de (Bırincı Dünya Sa\aşı) banknotlannı puro gıbı tüttüren vagon zenginlerinın tanığı olmuştur. Bunlann sonrasında aşm zenginligin si- linip gittiğu mutlu bir sosyal vaşam orta- mına gmldi Para kıttı. ama herkes tok- tu. Lise diplomalı ağabeyim, 50 hrama- aşla memurluğa başladığmda. e\ kira- mız 15 liraydı. 4) Saraylanna dayanmı^ halkı "reaya" adıyla ve koyun sürüsü olarak değerlen- diren yöneticılerden sonra çoğugününü Anadolu'da halkın i<;inde geçiren lider. herkesi bu >anı\la kendisine bağtamıştı. 5) Dışdümanınhayranhğı. sahip oldu- ğumuz değen bıze daha bir nethkle du- \\ıru>ordu Kendısi hıçbirülkeye gitme- di|i halde bırbiri ardına ziyaretine gelen de\let başkanlan bize çok şey öğretmek- teydi. b) Bu parlak yas,am çok kısa sürmüş^ tü. Savaştan sonra her bıri mucızelerle geçen sadece 15yıl. Bu itjimi/i yakıyordu. 7) Yaklaşan bır dünya sa\aşı eşığmde. bır dehanın koruyuculuğundan yoksun- luk. ürküntü %enyordu. Bu lıste daha çok uzayabıhr, ben son bır madde ekleyey ım: S) Özel yaşamuu -sırf milleti içın- sil- mı<, sakıncalanm bilerek kendisinebir ai- le kurmamış \e >a^amını bütünü Ue u\- kesine adamış, adamın bızim içın katlan- dığı o muhteşem yalnızb^nı görmüyor. anlamışor değildık. Onun budr«unatik>anını. 1950'lerden sonraki tıpleri görüp yaşadıkça. daha 1yı anlayacaktık! 1930'lar lstanbulu'nda. bugunkü i>eh- nn onda bıri sav ısında. fakat kesınlikle çok çok daha bılinçli bir nüfusun vaşa- dığını belirterek yazımı bitireyım. PENCERE ARADABİR ZÜBEYDE YALIN ÖKTEM Mannara Üniversitesi Öğreîim Görevlisi Gün Geçtikçe Büyüyorsun Ata'mızı yıtırişimızin 57. yılında, onun üstün değe- rini her geçen yıl daha 1yi anlayarak denn özlem duy- gulanyla. minnetle anıyoruz. Onsuzluğu yıne onunla yaşayarak, kutsal emanetlerine sahıp çıkarak. daima ileriyi. doğruyu. güzelı hedef alarak anıyoruz. Biliyo- ruz ki nerede üstün başarı, nerede yeni atılımlar, ne- rede banş çabalan, nerede eşrtlık ve aydınlık ufuklar varsa, orada Atamız da var. Onu anlatmak ne dize- lere, ne de satırlara sığar. Bu coşku ve sevgı selı Türk ulusu var oldukça hıç tükenmeyerek sürecektir. Bu gönütler dolusu sevgıden kimseler rahatsızlık duyma- sm. Onlar da Atatürk ılkelerıni anlamaya, sahip çık- maya çalışsınlar. Hıçbir dünya lıderi o dönemden bu döneme uzanan öytesı doğru ve çağdaş ıletiler (me- sajlar) verebılmiş değildir. O, hâlâ taptaze eserlerı ve anılarıyla sadece Türk ulusunun değil, tüm dünyanın tarih sayfalannda, bınlerce kitap ve makalede yaşa- yan örnek bir lider ve devlet adamıdır. Tüm kurum ve kurallan ıle sonsuza değın yaşayacak Türkıye Cum- huriyeti'nı kurmak, halkını esaretten kurtarmak. uy- garlık ve gönenç düzeyi yüksek bir ulus olarak "var olmak" ıçin efsanevi bır destan yazmıştır. Yapmış ol- duğu köklü devrimlenn ulusça. bütün aydmlarca be- nimsenmesi. O"nu liderlığınde kalıcı kılmıştır. Atatürkçülük. devletın ulus egemenliğine dayandı- nlması demektir. Atatürkçülük. aydınlanmanın ve özgür düşüncenin adı demektir. Atatürkçülük. bir sevgi yumağı olabılmek, sanlabil- mek, paylaşabilmek demektir. Atatürkçülük. bilımin üstünlüğünün yansımast ve sürekli ileri atılımcılık demektir. Tutuculuk. statükocu- luk Atatürkçülüğe yakışmayan niteliklerdir. Atatürkçülük; halkçılık. laiklik, Cumhuriyeti gönül- den gönüle, inanarak koruyarak yaşatmak demektir. Türk'ün yeniden doğuş ıradesini gerçekleştiren eş- siz komutan. eşsız devlet adamı. yüreği insan sevgi- siyle dolu eşsız varlık sevgıli Atatürk; sızinle biraz da söyieşmek istiyorum. Senin o "bilim ve akıl" çağını açan Cumhuriyet eği- timinın özünü oluşturan "eğitim birliği"r\Q kıydılar sevgili Atatürk. Oysa sen, akıl ve bilim yolunu açan, ulusal eğitimı egemen kılan atılımla, özgür ve uygar Türkiye'nin "eğıiim ilkestnı" yaratmıştın. Bazı küçük, ödüncü sıyasetçıler, şeriatçılara göz kırpıyor şimdi. Dünyada büyük gelişmelerin yaşandığı bu dönemde Arkast /". sayfada Atatürkçülüğün Altyapısı Çağdaş Eğitimdir B\HİR M. ERl RETEN Hukukçu G erçek Atatürkçülük. Ata- türk 1 ümüzün ilke ve devrimleri- ni noksansız se doğru olarak öğ- renmek. bunlan bir bütün halın- de özûmsemek \e ülkemızde sü- reklı uygulanmasını saglamak için gereken çabayı göstermek demektir. Birey. ne denh a\dın görünüşlü olursa olsun. vukanda özetlediğimız bu üç koşulu yerine getirecek kışi- liği taşımıyorsa, o kis,iler Atatürkçü aydın ola- mazlar Atatürkçülük. sürekh yenilenme ve dinamızmı içenr Bu nitehk. öbür iikelerı \e kuramları gıbı Türk de\nminın kalıplaşmasına \e dogmalara donüşmesine kar^ı, e\renselliğın \e ölümsüzlü- ğün güv encesıdır. Atatürk'ün düşündüğü ve gerçekleşmesinı iç- tenhkle istedıği yurttas tıpi; ahlaklı. e|ıtimli. et- kın kımhkli. çağını algılamtş.. aydtnhk düs,ünce- lıbıreslerdtr. Eğıtımsız.kışılıksız.edilgın(pasıfl yurttaş orneği, Atatürk ılkeleri doğrultusunda. halkçı bir kımlik kazanamaz Demokratık, çağ- daş. laik cumhuriyetin süreküliğine ve gönenç (refah) devletınin oluşumuna katkı sağlayamaz Bu nedenle. devrimlenn yeterince algılarnnasını. Türk gençlerinın iyı eğitim görmesi ile olanakh bulunduğunu ısrarîa \\ırgulamıştır. Atatürk. eğitim konusunu ö\lesine önemli say- maktaydı kı O daha 1921 ytlında Anadolu'da. ölüm kalım sa\ aşı devam ederken Ankara'da top- ladığı Maanf Kongresi"nde (16 Tcnımuz 1921 tanhinde yaptığı açış konusmasında) eğıtime % e- rilen önemı ^u ^özlerle ortaya ko) mu^tur. " Bugün Ankara. milliTürki\e'nin,milli maari- fini kuracak olan Türkhe Ögretmenler Kongre- si'nin toplantısı ile öğünç du> maktadır. Bir milli terbiye programı vapmak ve me\cut eğitim sistenıimi/i. yaratıcı bir eylemle çalıstıra- cakesaslan beUrtmekiçinçakşmalanmızı yoğun- laştınnalıyız. Bir milliterbiye progranundan söz ederken es- ki dönemin boş inançlanndan ve doğuştan var olan nitelikleriıni/lc hiçbir ilgisi bulunmayan >a- bancı düşüncelerden. Doğu'dan ^e Batı'dan gele- bilecek olan tüm etkilerden tamamen uzak. milli karakter \e tarihimizle uyumlu. bir kültür kaste- dîyorum. Çünkü milli dehamızın tam gelişmesu ancak böyle bir kültür ile sağlanabiür. Silahla olduğu kadar, bilinci ile de savaşım zorunluğunda olan ulusumuzun.birincisinde gösterdi0 kudreti. ikin- cisinde de göstereceğine asla kuşkum >oktur." Atatürk'ün. eğitıme verdiğı önemi gösdermek üzerek bır başka örnek de O"nun. K.urtulus. Sa%a- ^ı'nın hemen sonrasında gelmi^ bulunduğu Bur- sa'da. 27 F.ktm 1922 gunü öğretmenler toplantı- sında yaptıgı konuşmadır Atatürk. o konusma- sında. öğretmenlere şöyle seslenivordu; *OkuL genç dimağlara. insanlığa sa>gt>ı. ulu- sa ve jTirda se\giyi, onuru. bağımsızlığı öğretir... Bağımsızlıktehlikeye düştüğü zaman, onu kurtar- mak için izlenmesi uygun olan en doğru >olu öğ- retir. Yurdu ve ulusu kurtarmav a çalrçanlann. ay- nızamanda.mesleklerinde namuslu birer uzman. bilgin olmalan gerekir. Bunu sağlayan okuldur. ... llusumu/un siyasal.toplumsalyaşamda.dü- şünce eğitiminde de yol göstericiniz bilim ve fen olacaktır. Okul sayesinde, okulun %ereeeği bilim \e fen sayesindedir ki Türk ulusu. Türk sanatu ekonomisi, Türk şiir \e edebiyatı bütün görke- mi>le>ükselir. ... Eğitim programvmızın. eğitim siyasetimizin temel taşı, bilgisizUğin >ok edilmesidir. Bu \ok edilmedikçe, \erimizde>iz... \erindeduran bir şey ise gerive 0diyor demektir. ... Açıkça belirtelim ki biz, üç huçuk yıl öncesi- ne kadar cemaat halinde \aşıyorduk. Bi/i istedik- leri gibiyönetiyorlardı. Cihan,bizi,temsil edenle- re göre tanıyordu. Vçbuçuk >ılduv tamamen ulus olarak yaşıyoruz... Bütün cihan bir an duraksa- masm ki Türkiye de\letinin tek ve gerçek temsil- cisûvalnu ve ancakTürkive Büvük Millet Mecü- si'dir... Ordulanmızın kazandığı utku. sizin ve si- zin ordulannızin utkusu için yalnızca ortamı ha- zıriadı... Gerçek utku\u siz kazanacak ve siirdü- receksiniz ve mutlaka başarüı olacaksınız.*" Bütun \as?amı boyunca. söylemlen ve eylem- len ıle aklı ve bılimı yol göstencı olarak görmü> \e göstermi!) olan bu büyük insana. onun kış.ih- ği \e dus,üncelerine ö^. lesine yoğun elestinler gel- m\% \ e de bilır-bilmez. iyı ya da kötü nıyetle. ö\ - lesine >.aldınlar yapılmıştır ki bu davranışlar. O'nun Türk toplumunda bir tabu olmadığtnı or- ta\a koymmtur \e ele^tırılenn hiçbırisı O'nun y ücelıginı. dü^ünce \e e>lemlennin yanlışhğını bir kez olsun kanıtlayamamıs,. onu daha da yü- celtmıs.tır O. hıçbir zaman tabu olmamıştır. Ancak O. ulusuna yol gosterici bır önder. kahraman bir as- ker. etkın bır düs.ün adamıdır Bu kimliğiyle Tür- kiye"de ve bütün dünyada son derecede saygın- d>r. \abancı devlet adamlannın nazannda O. dâ- hi bir ınsan. yeryüzüne yüzyıllarda bır kez gele- bilecek aşrıcahkh bır büyük msandır. Bu kimli- ğiyle O. emperyalızme kar^ı bağımsızlık sasaşı- mı % eren tum ülkelere de ömek oluşturmuştur. Tüm kötü nıyetlı çabalara karşın. O'nun asla \adsinamaz oîu^unun en bas.ta gekn kanıtı. O'nun. ılenci. çağdaş. aktl \e bılimın yol göste- rıcılığıni başhca öğe sayan. özgürlükçü. halkçı. yurtta \e cihanda banş öncüsü ve devrimci kim- hgıdir. Atatürk. bıhyor \e manıyorduki gerçekten hal- ka. halkın egemenhğine dayalı demokratik cum- huriyetin oluşrnasının birinci öğesı. Türk insant- nın egmm \e kültür düzeyinin yükseltılmesıdtr. Işte bu nedenledir ki savaşın en kanh dönemin- de bıle. eğıtım konulan üzerinde duru\or. gele- ceği kendtlerine teslim edilecek ülkenın gençle- nnin iyı eğıtımh \e bılinçli bır yurtsever olarak yeti^melerinı başlıca amaç sayıy-ordu. Günümüzde eğitim. ne acıdırki Atatürk'ün ön- gördüğü nıtehklenni yitırmış. geri. ilkel. şenatçı bır karaktere bürünmüştür. Bu üzerinde aynca durulması gereken çok önemli bır konudur. İZMİRYEDtNCÎ SULH HUKUK HÂKİMLİĞrNDEN Sayr. 1995'518 Da\acı K.emal Demir vekılı Av Ender Karakurt tarafindan. davalılar Ahmet Şımşek. Süküfe Önel \s aleşhine açılan izaleı $üyu davasında: 1 - Davalı. 88 Sokak No: 1531 Izmır adresinde mukım Erdoğan Gencer, 2- Davah 2020 Sokak No; 54 izmifde mukım Ahmet Şımşek. 3- Davalı. Mıthatpaşa Cad. No; 836 izmır'de mukım Süküfe Önel'e tebhgat yapılamadığmdan her üç davalımn duruşması- nın ertelendığı 14.11.1995 günü saat 10'da hazır buîunmalan \eya kendılerını bır \ekıl ıle temsil ertirmelen HLMK.'nın 509-510. maddelen gereğmce duruşmaya gelmedikle- rı takdırde duruşmanın gıy aplannda yürütülecegi ve karar verileceği davetıye yerine ka- ım olmak üzere ilanen teblığ olunur. Basın; 51090 Romanlannız ve ansıklopedilerinız yerinizden altnır. Tel.: 554 08 04 Kaybolan toprak değil, ekmektir. T.E.M.A. Turkıye Erozyonla Mücadele. Ağaçlandırma ve Doğal Varhklan Koruma Vakfı Tel.: (0212) 281 10 27 / 268 09 85 Tasarım!••• Kamuoyu araştırmalarında ortakbir vurgulama var; Altı part (RP, ANAP, DSP, DYP, CHP. MHP) yüzde 20 ile 10 arasında sıralanıyorlar. Yüzde 20'yi aşan parti yok... Aşsaneyazar?.. Genel seçim sonrasında siyasal iktidara tek başı- na gümbür gümbür oturacak partı olmadtğına göre, ülke ıkilı ve üçlü koalisyonlarlayönetilecek... Ama nasıl? • Refah'ın şenatçılığından ürken laik kesim ile PKK'nin çekimine gtrmiş Kürt bölücülüğüne tepki gösteren ulusçular, MHP'nin eylemci tutumuna sıcak bakıyorlar. Seçimde DYP ile MHP bütünteşmesı, yüz- de 25'ı aşan bir güç yaratır. Ittifak, tek başına iktidar olamasa bıle. desteklenni kolayca sağlayacaktır. DYP-ANAP bırleşmesinden oluşacak ANAYOL'u uzun süre zorlayıp da sonuç alamayan iş dünyası- nın göstergesi bu yöne doğru sarkarsa, reçeteyi uy- gulamak kolaylaşır. Sonra ne olur?.. Tasarım şöyle; Ilk aşamada gümrük bırliğiyle des- teklenen DYP-MHP ıktıdan, Anadolu'yu ABD'nin Or- tadoğu ve Orta Asya'yayönelik üssü gibi kullanma- ya açıktır; dış dengelerini ABD ve AB'yi birteştıren noktada kurabılir. Başkan Clinton'ın Başbakan Çiller'e geçen yıl yazdığı mektup, bızim basında 24 Mart 1994'te açıklandı. 8u mektup hangı noktalar üzerinde du- ruyordu? 1) Kıbns'ta ödün. 2) Rum Patrikhanesi'ne kolaylık. 3) Kürt sorununda siyasal çözüm. 4) Yu- nanıstan'la iyı geçim. 5) Orta Asya'da ABD ile da- yanışma. 6) israıl ıle ışbirlığı. 7) Irak'a karşı BM yap- tınmlannın sürmesı. DYP-MHP ortaklığında Orta Asya'ya dönuk ırkçı havayı basacak olan Türkeş'ın Refah'a ve PKK'ye karşı estıreceğı rüzgâr, bu mektuptakı bütün koşul- lann gerçekleşmesini kolaylaştıracaktır; az buçuk bir demokratik makyajla gümrük biriiğine kapağı atınca "zevahir" kurtulur. Medyanın Çıller ailesini tutması. Turkeş'i "devlet adamı" diye tanıtması, Mesut Yılmaz'a saldırma- sı, ANAP'ı bölmeye çalışması, bılinçli bır tutumdur; devlet güvencesiyle sağlanan düşuk faızli kredıle- nn güvenceye alınması da bu tutumun gerekçele- nnden bırıdir. Yunan basınında ılginç haberler yer alıyor. Izak Rabin'in cenaze törenı içın Israıl'e giden Çıller. Kıb- ns'ta politıka değişıklığı sayılacak açıklamayı BM Genel Sekreterı Gali'nin yanında yapmıştır. Bu ha- ber doğruysa. mozaığın parçatarından biri daha yer- li yerine oturuyor. Çıllerci basının son aylarda Rum Patrikhanesi'ne Clinton'ın ıstediğı desteğı medya- da sağladığı da gözden Peki, bu tasanm gerçekleşebılır mi?.. Türkeş ile Çil- (er'in birbirterinı karşılıklı kullanmasıyla MHP seçim- den sonr a ıktidan eîe geçirebilir mi?.. Belkı... Son yoklamalar DYP-MHP toptam oy oranının yüz- de 25' ı aştığtnı gösteriyor. Ancak yine son yoklamalar DSP ıle CHP oy top- lamının yüzde 30'u aştığını vurguluyor. Merkez sağda birteşme olmadı; ama, daha bete- rine yol açıldr. Şoven sağ ıle merkez sağ bütünleşi- yor; dış desteğıni de sağhyor. Soldahauyusun!.. VEFAT Sendikamızın yöneticilerinden, değerli tiyat- ro adamı, yazar ark^daşımız TAHIR ÖZÇELİK'kaybettik. Yazar arkadaşlarımıza başsağlığı dilerız. TÜRKİYE YAZARLAR SENDİKASl Not: Cenazesi bugün öğle namazından sonra Şişli Camii'nden kaldırılacaktır. I İşyeri yaka kartımv kaybettim hükümsüzdür. MEHMET KANDtL UJ. c I •AJ I okşaml 21:50 ÎJJJJ. < \ Kanal 6'da yepyeni bîr Hangi ünlüler ofsayta düşecek?! şovla buluşmaca! Bofrok)« torenıo Lamos'ın oynadığı bu rwsfes kesen mac. filmtnde b«stan sona heyecan var! Maeeraseverier.,. romında 6x kahkaha, oz eğlence, öx gûtme krizi: Öz ofscryt! m . n sempaiik bir prog •... Önlu konuklan, cank rmJrâğp, halkJa röpoıtapanykı P ^" ^Geej^emşc**' her Perşembe gecesi hayatmıza .. renk katocakl İlk programm *" konuğu Hokan Peker... Kanal 6 "Türkiye Ekranı'